18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
IK! CnVTHTTîÎYET 2G TFMMUZ 1980 tfnyanm değişmesl gerçeHe blr MHtür de» ğışmesıclır ,'aratıcı OT varin o'arok ınscn. türo becerısinj bu yoldo kullonır. Bunun •onucu olorok. her değışen sey. Insono yen* btr davronış. yeni blr yaşom bıcimi kazondtrtr. Yanl. dunyoyı değıştirirken. tnson, kendrainl d* değıştlrır. Bu değışim soyutlamo aşamoaına vardığıncta. ınsan duşünsei blr klmllk de kozartmıştır. Şu bir gerçektir kl. tnsan. soyutlamaykı vordı bugünku duzeyine. Güdusel varlığmın ötesindekı Insanlık dünyasını duşünceyte yorattı. Düşünsel gücünü dıl'le geîiştlrdiöı de tortısılmayacafc denli ac»ktır. Gordon Chılde'ın sovunduğu gıbı, dıl. toplumsal evrım süreclnl Wcimlemıştır vo (dıl) gelenefclerı oktormo arocı olmoktan cok daha başka bir şeydır. Prof. Dr. Macıt Gökberk, aşağı yukarı bütün konuşmolarını bir oroya g«tfrdıği «Değtşen Dunya, Oeğışen Dıi> adlı yapıtındc bu konulardc bılmcli Olcrak düşündüruyor kışlyl. Surekll etkıteşım Içınde bulunan bu * l kavramın feleefe boyutunda ele alınrrış olmosı bu yaprta cyrı blr değer kozortdırıyor. Gökberk'e göre feisefenln gorevi. «Bir çoğm kültürune bıllndni duyurtmak, bu bflinci sıstemli bir aydınlığa uloştırtp kültürün gücünü artırmaktır.ı Feisefenın bir ülkenın kendı orKJdıli ıle tşfenmesl Ise, o ü'ke ınsonın<j gerçek ktşılığlnı buldurtur. Gerçek düşünce böylece gelışip pekışir. Gökberk, »ürekll değısım lclndekı dünya ve düşünsel aelişiml vurgukryan dil gerceğınl bu boyutta yorumluyor. Düşüncelerinı somut örneklerte, sürekiilık icindekt bir torih anlayışrylo gerceklere yöneltıyor. Leıbnız'ın Almon dılinln gellsmesl konusundaVl görüşlerinl yorumlayarak do, blzdefci ofl değişmesının gerceklenni aydınlatıyor Gökberk. Bu gorüşienn ışığmda. öz Türkceye karşı otanlonn tutarsız duşunceleri de kendiliğınden curütülmüş oluyor. Bu dusünceler cürütülmus olmakla kalmıyor, dil değışmesınln karşısındo olanlann cağdışı blr düşüncede olduktan do Cikryor ortayo. Gökberk'e göre Insan, «Her gJttlfll yerde. doğanın dışındo ve üstunde kendl «ikinol dogosım» kurup geliştirlr.» Kültur de. Insanın. «icınde bulunduğu doğa parcasını dejiştlrmesl ve (doğoyı) yaşamına hlzrret eder» blcrrne sokmasıdır. Boşka bir deyimle kuttur, «insomn fcendl etkınüğl Ile işledlğ) ve ancak omm lcınde yaşayabıleceji doğadır» Bu fonırnlorın ışığında, doğanın değlşmesl gerçefcte bfr kultör deflişmesl olarak değerlendırilmelkJir. Dlll de bu tfültür değlşimlnın blr parçosi olarok ele olmak gereklr. Bu bağlamdo. kürtürlertnl oetlstlr D olaylar ve görüşler Değişen Dünya, Değişen Dil Adnan BİNYAZAR mfs uhısktrm. dflterfnf de geftsttrmls olduklonnı ılerl surer Gokberk, txı yarçtlorını Almon filozofu Letbnlz'ın gorüşlertyle peklştinr. Leıbniz, zekâco yükselnvlş ulustann dillerlni de ıvf kullandıklorını Herl sürer. dllln geMştlğl yerlerde bütün bılgi kollarındo sıvrllmlş ınsanlarm da yetiştlğlnl savunur. Gökberk, gelışmış ulkeierdekı bu dengelı düzeyi özelHkle vurguluyor yopıtında. Şu bir gercektır kl, çoğımızın hızlı teknfk gollşlmi lcfnde, dül ureten toplumlar, araç yopma duzeyine gelen topıumlardır. Herhonogı b<r orocın mekonlzrmısını kuran, dogal olarak onun dilini de yarotıyor. Gellşmemış ülkeler bunun oktarmacılığını yapryorlar, böylelıkle, aracı yopan ulusun dlll, onların dlllerl ve kuItOrteri Ozerinde egemenlık kuruyor. Külrtire! emperyolızm dedikleri de budur. Bir ulu», dil ve düşünce yönunden, teknik yönden boşka ulkelerln oretrikterinin aktarıcılığınt yopıyorso, o ulus kendıHflınden emperyallzrrri de benımsemlş demektlr. Atatürk'ün baştattığı kültör devnml, özellıkle dlt alantndaki görünümüyle coğımızın bu anlayışım yıkmak Istemiştir. Atatürk. dllse( gefişirrH. b»r ulusun klşillglnl bulmosı, boğımsızlıgını soğlomosı Wçlm)nde yonımkjmıştır. Bu nedenle, Wr ulusun dünyoyo Istedıgi Mclrrri vermesl. dtHnl flellştirtnlş olmasıno baöltdır. Koco koco doflo porcakjnnm. daâlortn, ofmantorın, ovolorın, orodan orayo atılan trmoklorın... insanın yuc* emefll korsrsırtdo yumuşak başlı bir slrk hoyvonı glbl boyun eömesınl btr rastlontı soymomok gerekir. Bu. düşünce ve dH yönünden gellşmls ulkelerln boşordıöı. coâımızm en somut gerceğidır Teknik dedlğlmlz cyapmo dofla». tnsonoğlunun cok yönlu bosorılonnm ürünudOr. Cağımızda her ulus. dunyoya blr şeyter ko»ma yolundo yansıyor. Uluslorarosı llişkller orttıkco do yoflunlosıyor bu coba Her utus. keod) dfl deSerlerlyle. külturel blrfklmleıiyle yopıyor bunu. Hümanızmo dönemınde başıa/an uluslaşma sürecı bugün evrensel boyutlar kazandı. Gökberk'in deyımiyie, «Insanlığı bir bütün olorak kendısine konu yapan genel tanh» anloyı91, tlnsanlık cağunın boşladığını göstermektedlr. önümOzdeki yakın yıllardo. sıiahlanmonın, geltşmemış uluslara yöneltilen sömürij düzeninln ne denll sacma olduğu anlaşılacaktır. Kanımca, insanlığın vardığı blr aşomo sayılon Botı uygorlığt, «insanlık uygarlığı» denebllecek bir dünyayı yaratmayo calışıyor Atatürk'ün değert. Batı uygorlıömın bu Insanca yönünü cok erken kovromış olmasındo oranmalıdır Turk ulusunun. vorlrflinı etklll bıcımde duyurmosı. kültureı blriklmleriyle cağını aydınlatması. dıllnl geliştlrerex kendi felsefeslni kurma cobalarında bulunması Atatürk'ün en büyük başarısı sayılmalıdtr. Atatürk daha başlongıcto. bir ulusun özelliğlnin, o ulusun kendl dıllnde bulunduğunu kovrormştı. Gökberk'in şu yorgısı da bunun gercekliğinl ortoyo koymaktadır «Blr dilde bıreysel btr Insan grubunun, bir ulusun özel ruh ve yaşomo blceml, tmsel bir form kazanır. Onun lclndir kl, blr ulusun özellıği en lyl dllinde kavronır. Ytne bunun lcın B'r ulusu yoketmenin en kestlrme yolu, bu ulusun dılınl ortodan koldırmoktır» Bu yorgılar. Atatürk'un neden öncetikle dlHmlzl yolınlostırma gereğıni duyduğunu ocıklomoktodır. özetle denebilîr kl. Atatürk dlilmlzl özgürluğüne kovusturarak, Türklye'de bağımsız duşüncenfn doğmasını da gercekleştirmlştlr. Bu nedenle, dllimizin özgt/rlüğüne kavuşmast, Türklye'nln coödaşkjsması yolundo otılmıs en onetnll odımdır. Gökberk'ln «Defilseo Dunya Oeğlsen Dlt» odlı yapıtında uzerinde durduğu en önemll so runlordan blrl de. Almanya'dakl dil yolınlasmaetdır. Le»bnlz'ln dil yalınlaşmosı konusundoVI BÎrOşlert, Luther'ln «hatkın ağzına bakoroV» c luşturauğu dıl, Alman dılını yalıniaştırma dernek lerı gıbl konular, Gökberk'in dayandığı somut örneklerdır. Latincsnın Almoncayı nasıi egemenlığM altına aldığını, bu egemenlıkten kurtul ma yolunda ne gıbi savaşımlar venldig) de bu yopıtm dayandığı ana savdır. Bu ömekler, bızdeki dıl yalınlaşmasına da ışık tutmaktadır.. Kışının yurduna duyduğu sevgının kokenınde nosıl bir dıl sevgısınm yattığını da anlıyoruz bu ömeklerden. «Zekâlan bılgı Ile ışıtma»nın da oncak dılı zengınleştırerek gercekleşebilecek bir oJgu olduğunu kavrıyoruz. Kışıde aydınlık duşünceler yaratan Gökberk'in yapıtının, özellıkle dıl bağnazlarına ışık lı yollar göstereo9ğı kanısındayım N tekım şu goruşler, dıl konusuna eğılmış herkesm gözunden kacmayacck gercekieri yansıtmoktadır: «Le ıbniz'e göre zaten halk dılıyle anlatılamayacak hicbır şey yoktur. Dıyalektık ve metafizık ile IIgıll şeyler günlük hayatto da geçerler, halk bunlara uygun sözler bulmuştur. Bunlar varken boşka sözcükler kullanmak yerslz olur. Holk dıli ile onlatılamayan şeyler felsefeden uzok tu tulmalıdır anlayışı bir ölcu olmalıdır.» Uzun süre, herkesm anladığı bir dllle yaz mok. halk dılının genış kaynaklarından yarar lanmak «cahıllık» sayılmıştır Toplumun anıaya mayacağı bir «ust dıl» yarotılarak holkımız aşa ğılanmıştır. Yazın, felsefe. sanat gıbı konulorın halkın anlayamayacağı konular olduğu savunul muştur. Her şey, bellı bir üst yönetımın tekelin de tutulmuştur. Duşunsel bir sömurü altındaki halk yüzyıllarca ezılmıştır Oysa cağımız holk ların varlığını duyurduğu blr cağdır. Duygusuy Vı. düşüncesıyle, yaratısıyla kendınl var etme ye başlamıştır Bırtakım kesımlerln tedlrginlığ'ln de bu gerçeğin payı büyüktür. GökberK, «Değişen Dünya. Değişen DıİKJe bunu vurgulamaktadır. insanın dlll bıçımlemesl, gerceğl bu yapıtta acıklık kazanıyor. Bütün bu etkenler dünyayı da değıştırecektir. İnsanlık, de ğlşmemış, durağan bir dünyada yaşamak Iste m.yor artık. Bütün toplumların kaynoşmosında temel etkendir bu. Ulusumuz. aşağı yukan yo rım yüzyıldır bunun savaşımını verlyor. Türkh ye'de. «herkesin aydınlanmasının. herkesln an layabileceğl bir dılle» olacağına Inonılmıştır. Atatürkculüğün en peklşmış ilkesldir bu. Her top lum gıbl, ulusumuz da dünyasını, dillni. düşüncesinl dsğiştırme yolunda başarılı ömekler ver menin eşiğınde bulunuyor. Gercek blr bllim odomı olan Gökberk'in görüşlerl. bu yolo koyuH muş toplumumuzu düşünce ışığıykı ovdmkıta caktır. Kemal Türkler'in Ardından.;. îlk grev 1873 yümdadır. Tersane Iş^ilerinin 1873'te yüruttuklerı grevi» telgraf, demiryolu. tutun, lıman ışçilerinin eylemleri izlemıştır. 1907'de Iskeçe'de, 1908de Izmir'de greve yönelen isçiler işgünunun 10 saate ındirilmesiıü lstiyorltırdı. Osmanlı İmparatorluğu yansomurge nıtellğine düştüğünden Yınnınci Yüzyılın başlanuda gerçekleşen işçl eylemlerinde yabancı kumpauyalara karşı antiemperyalist blr özün bulunması dogaldır. Tek partlll uluseJ cumhuriyet dönemlnde afçl eylemleri yasak sayılmıştır.. Çok partiü döneme geçildikten sonra sendlkal haklann saglanması için yıllar gecmesl gereknüs, 1960'ta gercekleşen 27 Mayıs devnmiyle «grev. toplu sozleşme hakJan» Anayasada yenni bulmuştur» Bu olay Türkiye ışçi smıfı adına büyük bır kazanım sayılmalıdır. Ne var ki Anayasa'da yazıh sendlkal haklann 1963'te kanunlaşmasından sonra Türkiye' ye bilinçli biçimde Amerikan sendikacüıgı ithal edilmlştir. Sınıf Sendikacılıgı gerçek örgütüne DİSK (Derrtmd tşçi Sendikalan Konfederasyonu) ile ulaşmıstır. 12 şubat l96Tde Turkıye Madenfş, Lasükls. Basıntş, Gıdatş Sendikalan DlSK'i olusturma yolunda kararlannı vermişlerdir. 13 şubat löffTde DİSK'in tüzugü ve Kuruluş Bildirgesi tstanbul Vaüligine verilmıştir. Bu girişim sınıf sendikacılıgının örgutsel açtdan dönum noktasıdır. • Kemal Turkler'in klşiligini anmak re anlamnl İçin Türkiye sendikacılık tarihlndeki yerine oturtmak gerekmektedir. DtSK'in kuruculanndan ve etkin liderlerinden Turkîer, smıf sendikacıhgı ve sosyalizm ugrunda uzun süreli bir savaşımı yürutmüstur. Ve savaşımla gecen yıllar içinde hem Türk sendikacıhgı deneylerden geçmlş. hem Kemal Türkler gibi liderler olaylar içinde pişerek yetişmışlerdir.. Türkiye sosyalizminde üç etken önemll rol oynamaktadır. Ulusal bağımsızlık savaşımı sosyalist bilinç ışığonda bir kaynaktır Üçuncü Dünya'nın habercisi sayılan bu büyük olay. 1917 devrimiyle Anadolu'daki antiemperyalist sava^ arasındaki kuram illşkilerint ve eylem dayanışmasını oluşturmuştur Sosyalist partilerimizin tarihi guncel devrimci hareketin geçmişten geleceŞe dogru uzanan rota«ını saptamakta sa^lam bir göstergedır Osmanlı lmparatorluğunun son donemlennde baslavan sendıkacı lık tarihımiz ds antiempervahst vre sınıfsal içerik tasunaktadır Bu üç koldan ?elen tanhsel kalıtım önümüzdeki yıHarda devrimcı hareketi yönlendirecektir Kemal Turkler'in kışiligi işte bu tarihsel cerçeve lçlne oturtulmuş bir fotoğraf srıbı değerlenıyor. • Turkiye'de faşızm adım adım yurüyor Her bir adım yurt topraklarmda kan izlerl bırakıyor. Buna karşıhk demokrasiyı koruyacak etkin guçlerin başında bulunan ışçi smıfı bölükbörçüktür. Anlamsız ya da anlamlı itışmeler, emekçi kitlelerinın buvük gücünü parçalamakta, agırhğını hafifletmektedır. Oysa Kemal Turkler'in ölümü bir ders nitebJinde değil mıdır?... Bütün sendikalar, ilerlci örgıltler, devrimcı kuruloşlar Kemal Turkler'in tabutu çevrestnde toplanmadılar mı?... Ölümde birleşenler ve buluşanlar, yaşamda nicâJi birlik ve beraberliği gerçekleştiremiyorlar?... Bu aymazlik bıtmeü artık. B izim sendikacdık tarihlmlz 18301840 yıllanı» <!»• ğin "Tjtnır OKTAY AKBAL EVET HAYIR Önce Devlet Başkanı seçilmeli ısan başından berl Cumhurboşkanımız yok! TürWye Devietı bugun gercek anlamıyle 'Başsız'dır. Blr Vekıl var Çankaya'da. Devlet Başkanı adına karornameler ımzalıyor, protokol gereğl torenlere katılıyor, toplantılar tertıplıyor, hatta Kontenıon Senatörlerıni blle sececek haKkı, kendınde buluyor. Dört aya yoklaşon bir suredır durum boyle. TBMM yüz bılmem koçıncı turda kaldı Günlerdır Devlet Başkonının seçıminin sözü bıle edılmez oldu Herkes alışmış gibl. bu garip, Anoyaso'ya ters auşen bu duruma. Trobzon Mılletvekill Rahmi Kumaş'ın blr oçıklom»sında belırttığı gıbl. «Cumhuroaşkanı Anavasa'da yazılı andı lcen. portısız, blr daha secılmek kaygısı toşımayan ve en az 318 porlomenterin oyuylo seçllen blr yüce kışıdır. Bu kişıye ustun nıte'ıklerlnden ötürü yalnız kendısının kullonacağı önemll yetkiler verllmlştır. Bu yetkılerden Başbokan ataması dışındakiler kuilantimodığı zaman devletln Işlayışınde önemll blr aksaklık ortaya çıkmaz. Kontenfon Senatorü otamo yetklsl de böyle bir yetkldır. Bu yetki Cumhurbaşkanıno tanınan bir haktır Bu yetki 'makam a değıl, 'makamı temsll eden asıl e venlmıştır Kontenıan Senotorü atanonlar, onları atayan Cumhurbaşkanının secmenı olamazlar.» Cumhurbaşkcinı Vekıll Sayın Çağlayangll. Konten|on Senatorlermı atamakla yetkısını aşan otr Iş ml yapmıstır9 Burası tartışma goturür Ne var kı blr 'vekll", hıc blr şekilde tartışmalar ycratacok blr karar almamakla, blr davranış yapmamokio yukümludür. Altı yıl Senato'da gorev yopccak bu beş kışı bu süre lctnde gercekten senatör olmayan, eayılmayan oirer kışl durumunda kalacaklor. bu da verdıkleri ovlarda, yaptikları konuşmalarda kendılerınl o göreve atayan AP"nın uyesl bır Cumhurbaşkanı Vekllının yandaşı olmaK, ya da oyle sayılmok durumunda bırakacaktır; hıc değılse kamuoyu gözünde gosterecektir. Bunun da sağlıklı blr Iş olmadığı ortodadır. NıteKım Trabzon Mılletvekılı Kumaş, «Cağlayangıl ın atayaccğt senatorle Demırel'ın ıstedığı kışıler arasında tam bır uyum olacaktır. Bızım bu atamayo korşı cıkışımız bundan da deÖildlr. Atama, yok nltellğındedır, yanl eskı deyimle keenlemyekundcr» dıyerek atamadan önce kuşkusunu dlle getırmıştlr. Parlamentoda grubu bulunan tüm partilers düşen güncel görev, daha doğrusu baş görev, tek görev, Deviet Başkanını en kısa sürede seçmektır. Cumhurbaşkanını bıle secemeyen bir parlamentodan halka yorarlı boşka atılımlar beklenemez. Ikı buyuk partl arasında belırh konularda ışblnlği, hatta iktıdar ortaklığı yapması gereklidir. Ecevit'ın sürekll yinelediğl ve surekli genye ıtıldığı «AP Ile diyalog kurma» gırışlmlerinl hepımiz biiıyoruz. Demırel boyle bır Işbırlıglnden kaçmaktadır Kendıne göre hesapları vardır bu kaçışımn... Cumhurboşkonının seçıımes; ıse, lyıce anlaşıimıştır kl, Ikl büyuk partının beiifil bır oday ustunde onlaşmasına bağiıdır. Nasıl 1973'te Koruturk'ün kışılığınde oy birllğıne varılmışsa, yıne boyle bır ortak aday ustünde anlaşmoya varmok kacmılmaz görünuyor. Şımdı, AP'den, ya da CHP'den klşılığl üstürKle of birlığıyle karara varılacak bır aday cıkamaz mı. cıkortılomaz mı? Burda CHP'nın ısteksızlığı gozle gorünür durumdadır. Nerdeyse 'kerhen' aday gosterılen Generol Muhsın Batur, CHP icindek! belırh bır kesım n oylarını alamadığı Icm Başkan seçılememıştır. O gunden bu yana da CHP. kendi ıctnden secılebılecek mteı kte blr başka adayı da çıkaramamaktadır. AP'nın, seçılmesi olanaksız adaylarda once Bılgıc, sonra Turun dırenmesl de, AP'Iİ bir adayın Devlet Başkanlığına nosıl olsa secıiemeyeceğlnl önceden bılmesındendır. Pskı ne olacak? Sürglt Devlet Başkanlığı AP'Iİ bir senatorun vekıliığı oltında mı kalacak1* 93 uyenın oyuyla Senato 8aşkanlt4ma seçflen bir kişi, nasıl olur da en 02 318 Partametv terln oyunu alarak secılmesı gereken bır Cumhurbaşkanlığı makamını aylarca 'işgai' edebilır, Devlet Başkamymış gıbf atamalar yapıp, Imzalar atobiiir? CHP ıcınden, yeni, güvenıiır, karşı partıierden ae oy alobllecek eurumda kışıler vardır. Örneğ.n Istanbul Senatorü. Senato Başkan Vekıiı Rahml Erdem'ln, MSP* n n ve dtekı AP oışındakl senato gruolonnın oylarını clabıleceğ"! söyienlp duruyor. Senato Başkan vekill Erdem'ın genc yaştan bert CHP kademelerinde ceşitH görevlerde bulunduğu, dürüst bir hukukcu kişiliğl taşıdığı bllınmektedir. MSP ve ötekı kiml gruplar da Erdem'ln odaylığını Ister öörunmektedirier. Nıye CHP böyle 'secılebilır' blr uyeslnl adov göstermez, onu tüm gücöyle desteklemez? Yo do Erdem gibl 'seclIebHlr' r.lte»'k toşıyan bir başko Cr/eslnl... CHP 'Cumhuriyetl Demokraslyl kuran' blr partl oimanın sorurrluiuğunu taşımcktcdır. Bu sorumluîuğun vük'ed'âl gorev! en (cıso sürede yenne getlrmek zorundodır. N öcner, Elom. Gutl. Kassi. Hurri, Urartu, Hattl. Luvl' ler «Asyanık» Kovımler olarak sınıflondırılmışlardır. Kaf kasıardon Bosra Kortez,ne, Ho zor Denızlnden Egs kıyılorına kador olan bolgelerde İ.Û. IV bınden boşlayorak değlşık torıhlerde I. b>n e kadar egemenlık kurmuşlard.r. Bırleşık genst korakterieri şudur. Asyal( ve Yuvarlak başlıdırlor, ketımeierl, ön ve son eklerle türeten, bitışken blr dılle. Türkcede olduğu gıbl konuşurlar (Prof. Arif Mufit Mcnsel). Bunlordan sadece Sümerierde 350 Türkçe SOZCÛK buîunmuştur. Otekı kavımlerdekl Türkce SözcüK sayısı tesbit edilmemıştl. Bu kavımlerden Luvi'lerin Llkyclılar olduğu ortaya çıkmıştır. Anadolunun ilk ohallslndendlr>ef. Hıtlt'kerln itmesiyle Ege kr yılanna Inmışierdlr (Laroche) Elâmlar, bırcok bokımdan Kos 8l'lere benzerler onlonn tamam toyıcts, soyılabıllrler (A. Parrot) Sümer'leri blr boşko yan yo bırakıyorum. S Tarihçilerimize, Dilcilerimize soruyorum! # YENt ARAŞTIRMALAR VE BULGULAR, PEK ÇOK TARİH GERÇEĞİNİ DEĞİŞTİRDL. BU NEDENLE ANADOLU VE TÜRK TARİHİ YENİDEN YAZILMAU DEĞİL MİDIR?.. OĞUZ ulkesl sözcuğuyle korsı karşıyayız AYGISTAN'ın bır otekı şeklı HAYASTAN'do Oğuz anlamına AS hecesl kaybolmomıştır. Urartu'nun Tevrot'takı ve yanlış olduğu kabuı edılen yazılış şeklı ARARAT'tır (B Pıotrovsky). Bız Ararat dağına AĞRI dıyoruz Acaba bu AARI, AAZI dıye tasavvur olunobilir mı? Urartu'do AZ ve URZANA kral adlarıdtr. HAZAR denlzi HAZ'ar, AZ'ar. yam AZ'larlo oyrı denızın adı Frence (KAS/PİYEN olarok KAS'lara OĞUZ'lara bağlanmaktadır (V Hatıboğlu). Hazar'ın güneyınd8ki dağlar orasında bulunon gsçıtlere «KAS' lar kapısı» denmektedır... KAS sözcuğunun ıcmde bulunduğu bu bolgedekl bır öteki isım, KAF/KAS dağıdır, Şamanlar yuksek dağları Goktanrıya yük6elen ve acılan kapılar olorak gorurler KA kapı anlamına geldığme gore KAV/KAS, KAU/ KAS KAF/KAS, KO/KAZ'ı KAS' ların KAPISI demek olmaktodır. Yalnız burada kapı. Kos'lorın oştığı, geldığı gecıt anlamına değıldlr. dağ kavramıno dönuşmektedır; Kas Şamanlannın, «kendılerınl Goktanrıya erıştıren kapı» olarak kullandıkları dağ anlamına gelmektedır k\ dağ bütunuyle kapı'dır bu nedenle KAFKAS, KAS DAĞ'I. OĞUZ DAĞI demektir. KAFKAS dağı eteklerınde Sevan golunü ortasma olon bolgenın odı bugün de UTI yanl UZI = OĞUZ'dur. Gumuşhane, Erzlncon, Erzurum bolgesmın eskl adı AZZI" dır (A M Mansel) Bugunkü Türkceye ETI olarak gırmış. fakat okunuşto HATTI olan sozcukle ılgısı yok mudur? Ayra değıl mıdır?. Son olarak ASYA kıtasınm AS'lar ülkesı anlamına AS/YA şeklınde adlandırılmasına gelıyorum. Maksadım Asya'yı butunüyle Oğuz yapmok değlldır. As'ın Hıntçe, Cmce ve ötekl Asyo dıllerınde anlamı nedlr? Acaba başlangıc noktası olorck aldığım OS bu kıtada, tar'hın İlk cağlarından boşlayarak bu şartlara en cok uymuş ve bu nedenle en cok kullanılmış olan bır sözcük mudür? Sonradan bu ad sodece Oğuziorı gosteren bir sözcük olarak mı kalmıştır. Slmdı tarıhcllertmlze dllcllerımıze, arkeologlarımıza soruyorum: llgılerinıze sunduğum bu bulgu. düşünce ve şüphelerımde bır gercek payı yok mudur? ASYANİK başlığı altında toplonon bu kavımlere OĞUZLAR dıyemez mıyız' Hazor'dan başlayıp, Kafkoslon, Doğu Anodolu'yu lcererek Zagroz dağlarından Huzıstan'a. Basra körfezme kadar olan bu genış bölgeyl «tarihtekl OĞUZ'lar ülkesı y a da OĞUZ ülkelerl» olorok göremez mlylz? Anadolu ve TOrk torlhi yenlden yazılmosı gereklı hale gelmış değıl midır? Yanıtlarınızı Atatürk'ün 100 yıldönumüne yetlştırebılir misiniz? Haluk TARCAN ETNOMtJZtKOLOO kentl URRA, ORRA yanl UZZA, OZZA. UZ, OZ bjgünku URFA1dır. Bu yore Van golu ve Cılo dağlorrna kadar onblnlerce koyunu barmdıracak büyük moğaraiarıyla tanınmıştır. HURRİ yanl UZZİ, UZ mağara dsmek olduğuno göre (Ş. Günaltay) günümüzde ilkel ycşam sürdüren OS/TYAK'larla UZ orosında ilgi kurulabtlır mı?... OS mağara adamı mı demektlr?. Yo da OS moğara demektlr ve USSI, UZZİ mağaralı onlamıno gelmektedır MAVI, MAVİU gıbilerden... Eskılığlmtzı ortoya koymok bakımından değen sonsuzdur. Urfa'nın guneylnde Surıye'ye acılan ovanın odı HARRAN'dır. Hurrıler donemtnde MiSirlı'lar Sunye'ye HARRU derten Tevratto bu, HOR, HORlT dlye gecer. Yenıden HAZZAM, HAZZ'J. HOZIT... HAZ, HOZ sözcukiertyle OS. OZ etrafında dolanıyoruz. Asyadon gelen GUTI=GUZİ'lenn, i. Ö. III blnlerde yerteşim bölgesl olan Van. Zap suyu, Urmıve gölü yöresinde (R Glrshman) URMİYEVI. UZ/mr/e. UGUZ/iye. OGUZ İL1 diye düşünebılirlz. Urmtye Gölunun botı sohillnde GİLZAY'lar bulunur. Acaba Metatez yoluyla GIZ/LAY düşunulebilir mı? Yoksa bunlar 2500 yıl sonra Frenklerce Pontus denen, Karadenız sahillertne yerleşen KULAY (Colchıde'ier) lor mıdır? Gene Urmlys gölu yakınlonndo bir yenn adı. GUŞ/CI'dlr. Burada bulunmuş ve Urartu sanatına aıt olan bir kemer tokast Metropolıtan muzesinde sergllenmektedir. (Girshmen). GUŞCİ'yt GUTİ'lere bağlayabilllrlz. Bir de ISKİT'ler var; Asurlalor iskıtlere AŞ/GUZA, Ş/GUZA, AS/GUZAİ derler. Incllde de bu vordır. Aşguzaian iran menseine bağlayanlar GUZ soz cüğünün varlığını nosıl acıklorIOT? Geriye Gutl. Kossl, Hurri, Urartu ve Hatti'ler kalryor. Sayın dllcl Prof. Veclhe Hatıboglu, Kassı'lerin KAS'lar yanl OĞUZ'lar olduğunu ortaya koymuştu (Cumhurlyet Mart 878). Ben de Kas'ların kendllerlnf GUTİ'lerin devamı saymalon ve T/2 horflerlnln ses benzerllğine dayanarok GUZİ = O ĞUZ'lor olabıleceğıni Ilerl sürmüştüm. (Cumhurıyet hz. 1978) Hotıboğlu bunu doğrulomıslardı (Mılltyet evlu! 1978). Ş.mdi esas konuya glreHm: Turk scrylenbilıminl (mltofollstni) kaleme aımoğa başladığım şu sıralorda elımlrt oltında yığılmış peK cok belge var. Bunların arasındo rastladığım ve cok önemll bulduğum kıml sozcuklerl OS hecesınin çevresınde topıayabılıyorum. Zaman ve yere göre bu hece, bu sozcük baş tarafıno H, G, K alıyor. O horfl A. O. U. I..., Z ise S, Ş olabıliyor. Ayrıca YA. AY, AR. AS, S gıbl ön turetne ekleri, I. AY. Cl gibl son ekler olıyor OS: UZ. UZZI, OZ. OZ21, AZ. AZZI, GIS. GlŞ, GUZ. GUŞ, KOS. KAS... Hareket nofc tam OS/TYAK'lardır. Fakat bu calışma yoluyla etnomuzikolo|iyl aşıp dllcileıin. tarihcıierm alanına uzanıyorum. Gercekte. geniş bir «ekıp colışmosıno» gereksinme vordır. B'jlgularımı sırolıyorum: Sovyet bllgınlerl, Oğuz Tur*lerlnm kaynağı olarok, gunumüzde Üst Asya Taygalarındo cok Mkel bir yoşam sürdüren OSTYAK'lart göstenyorlar. Bunu başlangıc olarak aldığımızda OĞUZ sözcüğunün İlk şekll OS olacaktır. Zaten kulok lcın OS ıle OĞUZ arasında büyük bir see forkı yoktur. Şimdl R ve T horfleriyle Z ve S horflerj arosındaki ses yakınlığına değınerek OS yonl OĞUZ teminln etrafında kutuDİaşon öteki sözcükiere gecelım En başto HURRrien UZZİ. UZ otarak kabul etmemız gerektlr. Hatlboğlu da aynl kamdadır (Türkoloil drg. Vlll/I. Ank. Ûnı. 1979). Hurrllerm bae demek olduğuna göre UR/ARTU yanl OĞUZ ÜLKESI halınde düşunmek gereklidir. Urartutardan sonra burada egemenlik kurmuş olan Ermenilerln Mimarl sanatınaa kılise ca tılannın, Oğuz cadırları şeklınde oluşu cok dlkkate değer. Kors, Ardohan, Erzurum, Coruh, Çıldır'da ve sınınn ötesınde suboylannda, dağbaşlarınüa cok sayıda kabadıkılıtaşlara, dıkılıtoştan mezarlara, Krom lek ve dolmenlere rastlanır. Cıldır köylulerl bunlann «EVVEL ZAMAN OĞUZ'LARINDAN KALMA» olduğuna Inonırlor; UĞUZ TAŞI, UĞUZ MASATI, UĞUZ CA YIRI, UĞUZ DAĞI bunlara verilen adlordır. Yoylaya cıkış zamanı koylüler davul zurna calıp kurban kesefek bu UĞUZ MEZERLERİNİ saygıyla zlyaret ederler. (F. Kırzıoğlu Kars tanhı. Işji Ist. 1953) sınırın otesındeki Kazak suyunun solundakl dolmenlefin bulunduğu yere, Ermentierln OĞUZ YURDO dedikleri 1924'te saptanmıştır. (H. Grousset Kırzıoğlu). İlk cağlara aıt dolmen ve kromleklerl Anodoluya «son defa 1071'de gelen» Oğuzların yaptığını düşunmenln gereği yoktur. Bundan boşka Urartu tarihlne kısa bır göz atmakla Türk dı lıne uygun yapıyı, Türkce. sozcükleri butmak cok kolaydır: cKral ARGlŞTI'nın şehrı» anlamın a ARGISHTIKHINILI sözcüğü ARGIŞTI'ĞIN İL'iolarak Turk cedlr. Aynl şekilde Kral Menoua, Kral Rusa'nın şehrl MEN OUAKHINILI, ROUSAKHINIU halınde yazılmoktadır kj MENUA'KIN (nın) İL'I RUSA'KIN (nın) İL1 açık ve seçlk olarak ortadodır. Bundan ba^ka AR/GI$/Tİ odındo yenfden GlŞ sözoüğünü buluyoruz. Urartu'don sonra burada ku ulmuş olan Ermenlstan'ın esas odı AYGİSTAN'dır (B. Piotrovsky Outartou. Nogel 1970 s 19) Boştakl AY hecesl yobancı ön türeme, sondokı TAN Farscadaki SİTAN'dan ülk 8 demek tir Yenlden GİS ülkesl, Türkiye işçi sınıfmın yiğit önderi. Kemal TÜRKLER'İ alçakça katledenieri lanetleyip, tüm tscl ve emekçi kardeşienmıze başsağhgı dılenz. Izmir Yol İş Sendikası, Petrol Iş Sendikas» Irmlr Şubesi, Petrol Kimya Yapı tş Sendikası Genel Başkanı, Deri . İş Sendikası İzmir Şubesi, Beton • İş Sendikası Genel Merkezi. Tüm Has İş Sendlkast tzmir Bölge Temsilciligi, Devrimci Toprak . İş Izmir Bölge TemsilciligL BAŞSAĞÜĞI î$ci sınıfımızın yığıt onderlerınden. Kemal TÜRKLER'in faşıstlerce katledılmesini nefretle kınıyoruz. Anısı yolumuza ışık tutacak. Türkiye Maden • İş Sendikaaı tkinci Bölge Bolu İrtibat Bürosu TEKGES Iş Bolu Şubesi Genel Iş Bolu Temsilciligi Banksen İl Baş TemsilcJiği Bolu Korusan Ilerici İsçileri TEŞEKKÜR Oğlumuz Mehmet'e Mükremin Kaan'ı kazandıran Dr. Ayhan AYANOĞLU'na dogum öncesi ve sonrası gösterdikleri yakm ilgiyle bızleri kendilerine mınnettar bırakan, lO 137 yüzyınarındo Kotkos ıor ve Doğu Anadoluda devlet kurmuş olan ve Hurrl'lere yokın blr dıl konuşan URARTU'lo* ra gellnce, Asuroo ARTU Olke Dr. Turhan ADBAKAN Dr. tbrahim DÖVEN Dr. Işıl SAYGI Dr. Mahfuz ERTEKİN Ebe Şahsine DARÇIN Hemşire Necla YANARDAĞ Hemşire Ayşe ELVEREN Ebe Sabahat YEL Ebe Saadet DUVARCI ile Cunthunyot I Guatecülk TJL8 «lın» : NADİB NAOt I Oenal Y«yın Mucturü : OkUy KDKTBÖKE I unenem Uudürü : BmUe C&AKUGtL I S. Yazılslen MOdurO : ÇettD ÖZBATRAK ı Basas ve ymy«n Cumtturtyet Matbaaabk ve GfizeUeUlk TA Ş. Csgs.loSlc TOrkoc»gı Cad No »11 Poste Kutnau • 34C İSTANBOL Tttofoo : 30 07 « CÜMHURtYET tMSIN &HLAK TAS48INA BÎMİTI TâAHHCi EOEB A BÛROLAS ' ANKARA K O T O U 24/« Yenisehlr Tol . 17 58 88 17 58 36 A tZMtB: Hallt Zly» Bulvan No 85, Kat" 3 Tel 2S 47 06 13 13 30 A 4DANA : Atatüfk Cad Tüı» Hava Karumu Iç Hanı KM: 3 N o : 1» Tel H 550 19 731 ABONE ÜCRETLERİ Aylv 1 I • U Turt 10 K0 9001.8003600 Tnrt dı«ı 800 1.800 3J50O 7500 Oçak Ocroö grajAaraa «e agulı(ÖB« fOı* «yrrc» ujpüanır Ankaım AbOMvatlaı T«4. 18 3 3 * as TAKV t M TE34MD2 3ftne« 1980 Dr.NejatlR'ALPya ** Sosyal Sigortalar Bakırköy Dogumevi'nin töm personeline teşekkurü bir borç bılıriz, tmnt: S.40 Ofto s« ax Sw*m tklndl âk«ara 17 J7 ».n Aykan ve Cemal AKKOÇ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle