Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DÖRT COMHURtYET 1T ŞUBAff SMO 45 Ner>6slnin sesl onu arkasından kovolryor«Ju yol boyunca. Sesi kulaklarında cınlıyordu ve kayalıklar yankılanıyordu. «Haül, Halıl, sen8iz ben bu ıssız köyde ne yapanm, Hcrlil Hclilll... Dönünce benı goremeyince, Ha!:l, Ha!iill...ı İpekçe geliyordu gözierintn csnüns, karonlık, yağmurlu gecelerde, cakan, savrulan yalım böceğl öbekierinın arasından, üstü bcşı böceğe batıp cıkmış yaldızlı cıkıyordu karşısına, hep gülerekten. O do. cHalil, Halil, HaIII.» diyordu. cNe demeye gidiyorsun Cukurovaya, dönduğünde yo beni bulamazsan? HaIII. Halil, HaMiü» Geçtikleri dağların ulu kaya lıklon cınlıyordu. Ve İpekçe yalım böcekterinl yana yöreye, bütün geoelerin karanlığına savurarak, arkalarından uçarak geliyordu, «Halil. Halil, Hallil... Yağmur yoğıyor...> Ve blr gun yağmur yağarken gün burnuna Cukurovanın göründüğü bır tepeye geldller. Ovo yağmurun dumanıra batmıştı. Bir sakızlık ağacının aitına otunıp yo^murun dinmesinl beklediler. Yağmur dinlnce son kalan ozıklarını da birleştlrip en küçük ekmek kırıntısma kadar yed.ier. Karşılarındakl ova usul usul dumandan sıynhyordu. Gün vurunca binblr kıvrıntıyia koyierl doîaşan akar sular parladı. Köylerin dumanları göğe ağıyordu salınarak. Buiutlar hızla dağılıyorlardı, arkalannda çok duru, yunmuş orınmış, masmavl bir gök bırakarak telaşla yöredekl dağîara çekilıyorlardı. Çukurova önlerlnde mavl blr çonak glblydl, ustünda ucan suları, dumanı tüten, salınan köylerıyle. Sakızlık ağacının altırn da bekleyen delikanlıların Içlerlndekl korku doğılıverdı. Inceciktsn bır sevlnce kapıldılar, blr Cukurovaya, bir birb'rlerirrln yüzlerine bakıp gulümsüyorlardı. «işte burası Çukurova,» dedl Halil. «Ne biliyorsun?» tBu kadar büyük ova hangl ova olabtllr kl...» «Coook var böyle ovalar Aflpdolundp.» «Ama bu som mavl,» dedl Halil. «Ovalar mavl olmazlcr. Bakın şu arkadakl blr top ak bulutun yekindığl yerde de Akdeniz. Çukurova Akdenlzden dolayı mavldir. Deniz mavlslni toprağa aktarıyor.» «Sen hiç deniz gördün mü?» «Görmsdim,» dedı Halil, «görmedim oma Ibrahlm Cavuş söyiedl, yedl yıl denızln kıyısın da başkaldıran Araplarla döğüşmuş. O söyledl, deniz yere innVs gökyuzüdür, dedi.» töyleyse şu karşıdan gelen, dcğlara glden yolcudcn soratım.» «Sorclım.» «Heeey. yclcu!» Yo'cu durdu. tŞu aşacjıdakı yer neres'. Cukurova mı?» Yolcu rjjldu: «Allarıınızı seversenlz cocuklar benlmlen eğlenmeyın. canım bumumdan geliyor zaten, üc gündür yoldayım » «Kımse sen.nle eğlenmiyor,» dedl Halil. «Şu oşağıdak. ova Çukurova mı diye sorduk.» cYa neresi olocak?» dıye karşılık verdi yolcu. «Buradan başka bır yer Çukurova olabillr mı sankl...» «Olamaz,» dedi Halıl. Yolcu yolunu sürdurdü. Sırtındakl dolu cu KIMSECI YASARKEMAL valın ağırlığı onu Ikl büklüm etmlştL tHaydl gidip Kösereliyl bulalım, oradan Duran Ağaların çiftllğ;ne varalım.» Sakızlığın altından kalktılar, blrden cana gel mlşler, ustlerlndeki yorgunluğu atmışlardı. Se vlnc iclnde türkQler söyleyerek daha öğle olmadan ovayı tuttular. O gece adını duymadıklan küçük blr köyde bir cardakta mısır saplannın ustunde yattılar. Köylüler onlara sıcak corba, yağlı bulgur pllavı, yeşil soğanla ayran verdiler. Hlç bir tonesl böylesine lezzetll bir yemeğl ömründe yememlştl, o gece deliksiz uyudular. Sabahleyln şaşkınlıkla uyandılar, onları hic bir elvrisinek yetnemlştl. Uykulu gözlerle birlblrlerine bakıp: «Yok.ı dedller. «Yok,» dedl Halil de. ıBelklm daha çıkmodı. sivrislnek başlamadı.» Cardaktan hemen aşağtya Inlp dut ağacıntn aitındak) yanı yöresl çamur lcinde kalmış, çamuriarı ot. eşek, sığır, Insan oyağı Izlertyle, samanla, gübreyle karmançorman olmuş dut ağacının altındakl tulumbaya glttiler. Az ötede sıralanmış uzun kavak ağaçlan, buradan köyun dışına kadar uzanmış, Inceden esen yelde yapraklan tltreserek Iğranıyorlardı. Tulumbadan çektiklerl suyla yOzlerinl yudular, analannın. kızkardeşlerlTiln, yavuklularının gellrken Işleylp verdlklert mendillerle de kurulandılar. Onlar bu Işlerl yaparlarken. köylüler de karşıda blr cınarın aitına blrlklşlyorlardı. Uğraşlarını bitlrınce şöyle bir durdular, kövün Içine, yanına yöreslne bakındılar. Sıcak kızdırmıştı. Kamış çltll, çltlerine tezek yopıştırılmış, saz damlı evler güneşten yanmış bozarmışlardı. Evlerin köseierinde, avlu larrnda tavuklar, arkalannda yumak yumak civclvlenyle dolaşıyorlardı. Köyün ortasından da durgun, ölü. suları bulanık bir çay akıyordu. Biraz llerde Ana\tırza kayalıklan gözüküyordu, ustunde ucan uzak, gokte birer leke gibl hic kıpırdamadan, göğüslerinl esen ulu yele veımiş kartallarıyia. Ev arolarında. kuyruklannı patançlarının arasma kıstırmış köpekler, daha gün lylce kızdırmadan diilerlnl dışarı çıkarmış, kaburgaları Inip kalka kalka soluklanıyorlardı. Onlara doğru blrkaç adım atıp çınann gölgeslnln dışına cılcan yaşlı blr köylö; tDelikanlılar, hey dağlı delikanlılar, buraya gelin.» dıye onlan cağırdı. Delikanlılar yaşlı cdama dogru yöneldiler. «Calışmağa mı geldinlz?» «Calışmağa geldik,» dedl Hallt «Ekin biçmesirtl billr mislnlz?» «Bilirlz.» dedl Halil. «Gündellğinlze ne tstersJnlz?» Halil güldü: «Siz bilirsiniz.» «Doğru.» dlye onu onayladı kftylOlef1. «Bu Işlerl her zaman blz billriz.» «Oldum olası blz bllirlz.» «Bu yıl ne Ise gündellk, slz de onu verlrstnlz bize. Aldatacak değllslnlz ya...» «Aldatmayrz.» «Şeriatın kestigi parmak acımaz.» «Acımaz.» dedl Halil. Onları çağıran yaşlı adam, tilkln bende colışın, benim bu yıl Allaha cok çükür eklnlm verimll, saplar başaklan kaldıramıyor. Cabuk da oidu. ikl gun 6onra Işe başlayalım,» diye konuştu. «Başlayalım.» dedl Halil. «Bu gece bizde kalacaksınrz.» «Sağol, kolalım.» dedl Halil. Dumdüz. bir tek, en kücük blr taşı. cakıltaşı biie olmayan blr tarladaydı ekin. Karakılcık buğday başckları altın ısıltısında esen yoüa usul usul ığrcnıvorlor, göz kamaştıran bir kıvılcımlanmada şavkıyorlardı. Ekinler sapsan, gün vurmuş blr deniz gibi sırtları parlayarak dalgalanıyordu. Dcigalanan ekin tarlalarının ta öîeki ucun dan başlayarak buraya kadar hışırtılar geiıyordu. Hep birden bir sıra olup ekine giristller. Orak seslerl birleserek ovcyı doldurdu. Ekinin lcinden ürkup bir kuş sürüsü havalandı. uzaklardan üc turacın sesi birden auyuldu. Daho gun doğmamış, geceden yağmur gib! yağan ciğ kalkmamıştı. Seher yeli usuludan eslyor, keskın oroklarla buğdaya glrişmlş delikanlıları yuyor arıtryor, sevince boğuyordu. Delikanlılar bu Istahla Qo Sönde öyto her bobaylğldin beceremeyeceğl kadar ekin blçtiler. Tarla sahlbl gözlertne blr türtO Inanamryor. «Allah Aliah, vasOpanarictî.» oiyerek eklnlerfn Içlnde dolaşıyor, «bu yıl siz beni kurtardımz, ben de elzin gündeliğinlze yırml beş kuruş ekieyeeeğtm. gündellk ne kadar olursa olsun, letersen blr llra olsun,» dıyordu. Köyün blrçok evl yayloya göçmuş, eklnlerl fty<» diklll kalmış, onların çıktıkları yaylalardan gelecek ırgatlan bekliyordu. Şimdiden birçok köy 10 eklnlerinl blctlrmek lcin sıraya girmişlerdl. Sevlno (clndekl deükanlılar bir oltın parıttH •mdan kıvılcımlanarak dalgalanan ekinlerl önlerlne katmışlar kovalıyoriardı. Oniar, ağızlan keskm blr usturada tum gün ışığıyla cakıp sönen oraktanyla ekin tarlalarım yutuyorlar. arkalarındo destelenmiş yoğun başaklı destelerl bırakıyorlardı. Sevlnç türkülerlyle saldırıyorlardı eklnlere. Ve kesllen ekinler act, hoş, genzı yakan bir güneş kokusuyla ırgatları mestederek kokuyordu. Yaşlı odamın tarlalannı bltirdikten sonra Iklncl tariaya, sonra üçüncusüne geçtiler. Sonra blrden blr slvrlsinek buluru 6rttü köyun, tarlatarm östünO. Slnekler öyleslne çok, öyleslne yo^ ğun gellyorlardı ki, değh gece, gundüz sıcakta bile Insanlan sokuyorlardı. Ekin blçme Işl blr oy kodar sörcîükten sonra harmon Işl başladı. Orak maklnalarınm, ya da orakcılann biçtiklerl desteierl, ya sırîlannda. ya da tek at koşulu kızaklara yükleyerek harmana taşıyorlardı. Bu Iş de yırml gün kadar surdü. Sonra dcğen sürme, bctos Işlerl başladı. Butün Çukurova sıtmadan kırılıyor, herkes bir depreme tutulmuşcana sabahlardan akşamlara kadar zangır zangır titriyordu. Şeytan kulağma kıırşun, daha dağlı dellkanlılara blr şey olmomıştı. Temmuz ayı sonuna kadar delikanlılar blrlbirlerinden oyrılmadılar. Nereye gitmişlerse hep birlikte yapcbileceklerl blr Iş aradılar. Birlbirlerinden kopmaktan korkuyorlardı. Cukurovayı llk gördüklerinde lcler:nde'<l kodim korku yerin! he men blr sevlnce bırakmışü. Cukurovanın lcine girip de calışmağa başlayınca, eskl korkulan yavaş yavaş yüreklerinde kök salmağa başlamıştı. Korkuları gıttlkçe büyüyor, onlar da her geçen gün birlbirlerlne blraz daha sarılıyorlardı. Temmuz çıkıp da Ağustosa glrdlklerlnde blr tuhaf bir Iş buldular, celtik tarlolarını beklemek... Anavarzadan bu yana Kadlrll altlarına, öte yana Kozana kadar, Ceyhan ırmağmın öte gecesinden Osmaniyeye, Toprakka'eye. oradan da Mercine kadar celtik ekilmlştl, blnlerce dönüm. Her celtik salağı en azından beş bln, on bin dönümdü. Blr de Akcasaz bir de Tırmıl bataklığı, irıll ufaklı ötekl batakcıklarla Çukurova baştcn ayağa salt blr bataklığa dönüştürülmüştü. Halü'en arkadaşlarının Işl, ellerlnde mavzerler, llk akşamdan sabahlara kadar uyumadan, gözlerini bile kırpmadan celtik tarlasını beklemekti. Celtik tarlasmın kıytlarına yüz metre araiarla cardaklar yapılmıştı, bu uc dört met re yükseklkteki çardaklara yataklannı seren bekc'ler ellerinde tüfekler... Sürüler halinde gezen yaban domuzları akşam olup da karanlık basınca yenl başağa dur muş celtik tarlalanna akın ediyorlar, girdiklerl toriada hayır bırakmıyor, çelîıklerl yerle bir edl yor yatırıyorlar. çamurun lcme gömüyorlardı. Bir yabanl domuz surüsünün girdiğl tarladan ortık blr daha hıç bir bicimde blr ürun alınamıyordu. (ARKASI YARIN) POLİTIKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAl , Devlet Hazinesi Darı Değildir Geçende bir şoir dostum, «Bizde ftzel sektörön hovardası devlettir» diyordu. cNazeninlerln ne zaman başı 8ikış6a oniara bir yolunu bulur. bakar.» Hani yalan da değildl. Şöyle bir geriys dönüp boktığımızda hep böyle oluyordu. Ben blldim bileli, tlstlkrar tedbirisri» sözunden korkanm. Ne zaman devlet, tistlkrar tedbirlerlı olmaya başlosa, halk zokayı yer. €İstikrar tedblrierl» özel keslm lcin güneşll bir bahOT gunu dry» duşünul&rse halk Içln de karakıştır. Bereket, şlmdilerde, Istikrar terfblrlert demlyoıiar da eönlemler poketi» d'yorlar. Ha, hoca All, ha AII hoca ama, gene de cakan blrl çıkar diye adını değiştlriyorlar. Bugüne değin alınan tedblrlerle ülkeye Istikrann geldiğlnl görmedim. Ya b!z bılmiyoruz, yo blzl enayl sanryortar. İkl llralık Dolan, otuz yılda 70 llraya çıkarrr, karaborsada da 100 liradan Işlem gördürürsenlz halkın bu nasıl yararına olur, bir turlü aklim ermiyor. $unun çurasında !kl yıl önce beş llraya lctlğimlz 6rgara, !k! yıl sonra devletco ylrml beş llraya cıkorılacak. karaborsada elll Hraya satılacak, hem buiunmayacak... Ondan sonra do: tistlkrar tedbırlerl..» Vallahi, bir orostopallık var bunun Içlnde!.. An Canip Yöntem, ömer Seyterttn'«!eti »öz oçMy Öında dermlş kl: cŞu bizlm örrverin genc yoşta gkflfl fyl otmadı cancoöızım...» «Ya, çok genç gtttl.» «Ben cok genç gldişlrte yonmryofum <fa, ondan <Joho cok Yahya Kemol'e acryorurni «Anlayamadık?» «Her Ikisı genclfk arkodaşt (dller. ömer, Yatrya K»mol'l hic sevmezdl. Gezlp dolaştığı yerde Yahya Kemal'in aieyhinde bulunur. o da kulağma Siderdl. Şalr. Ömer'ln sözlerlnden öy!e alınırdı kl. uzuntusunden zoyıflardı. Çimdl ö'/le mi? Şismanlıktan. yerinde kımıldıyamıyor büe... Gecende Karplc'te gârdOm, oturup lyi bır yemek yed1. Ankara Palas'a gldecektl, yürüyemedlğl lç:n taksiye blnmek zorunda kaldı.» Bilmlyenlsr lcin cnlatayım. Karplc, Ankara'da, Ultıs alanındo Merk9z Bankasmın bulunduğu yerin köşesinde İdi. Ankara Palas. eski Meclisin karşısında... ikisinin arasındakl uzantı, aşağı yukon 150 metreyl geçmez. Demek üstad şair, lylce kamını doyurduktan sonra bu kadarcık yolu toksiyle alırmış. Karplc gün'eri olsun, Ankara Palas gunlerl olsun, iklsine de blzim kusok, son demlerinde yetiştl. Bizden önceki ve daha öncekl kuşaklar cok sefasmı sürmüştür. Simdılerde ne Karpic, ne Ankara Palas gibi yerler görmedim. Yahut vardır da, bizden gecti, bız b'lmıyoruz. Akşamüstlerl oidu mu, Karpic'ln borı ya do yuvorlak masası, Ankara Palas'ın loblsl, yahut bar önü ayrı blr alemdl. Her alanda ünlü kişiler buralarda toplanırlar «günün onlam ve önemini» belirleyen bütün dedıkodular masalarda. küllukler loinde sönmüş Izmarit parçalorına dönerdl. Simdl nerde? Şakalaşan da yok, şokaya dayanan da yok! Parayo kulluk eden odamlar ellnde bir hayuhuydur gldlyor. Büyük otellerin lobilerl ceplerl şlşkln karaborsa slmsarlan ve tır kacakcılan He doludur. Turgut Beyln Istikrar tedblrlerl de «ftkmeyecektlr. Cok denendlğl, sonuc alınamodığı lcin sökmeyecektir blr, blzlm ekonomlnln böyle tedblrlere aler|lsl var. onun lcin 8ökmeyecektlr Iki... Blzfm Türkoflsll, Toprakofisll. Petroloflsll Tlcaret Bakanlığına kırk yılını vermlş, yurt dışında temsllcllikler etmlş. en sonda müsteşarken emekliya aynlmış blr dostumlo görüşüyorduk: «Bu tedblrler,» dedl. cBlzlm ekonomlnln yapısına hic blr zaman uymamıştır, hep a!er|i yapmıştır. Ne zaman bu tedbirler alınmıştır, Inson vücuduna yanlış verilen lioc gibi, ekonomlnln cildi de kurdeşen dökmüştür. Biz siyoset adamlarını bu yolda cok uyarmışızdır ama, onlar bildiklerlnl okumuştur. Tutturmuşlcrdır blr sfyasal sorumluluk, hep onu öne sürmüşlerdlr. Oysa sorumluluk siyasal değil, ekonomiktir. Alınan tedblrlerden sonra parlamentoda kimse, halk şu kadar kazık yedl. sırtıkalınlar da şu kadar keselerinl doldurdular., diye sormamıştır» Hariciyemlzin başına Hayrettin Erkmen geldl. Ne öğrendi Ise. belll kl Fatln Rüştü Zorlu'dan öğrenmiştlr. Rahmetli Fatin'in bütün günü derdi Ortak Pazar*a uye o'maktı. Bu da, başanyı Ortak Pazar'a uye olmakta görüyor. Oysa Ortak Pazar'a üye olmak da blr bela, olmamak da bir bela... Ingiltere, «Ne etsem de şu Ortak Pazar'dan yakayı sryırsam.» dlye düşünüyor. Cünku ortaklık ödentlsl olarok ödiyeceği para blr mllyar sterllne yakındır. Petrol bunalımının göğe erdiğl bir zamanda Tatcher hükumetl bu porayı vermemek Içln kaytarıyor. Blzimkl Ise: «Ortak Parar'o blzl tam 0ye olaroV nie alın!» dtv« dlroniyor. Fatin'in seruvenl, Adnan Beyln serüvenl, Hayrettin Bey lcin hic ml der3 olmadı? Gerci orada. ekonomryl perişan ettiniz, diye yargtlanmadılar. Hareketi yopan cskerler de. NATO'yu, CENTO'yu ve AET'yi gereği kadar bllmiyorlardı. Fakat yargılanmanın lcinde el yordamı, göz karan lle de olsa bunlar yatıyordu. Ak koyun, kara koyun Yossıada'dan, yenı Anayasa'dan sonra belll olmadı mı? Senatoda, sayılan parmakla sayılocak kadar kalmış birkaç Tabll Senatör \ar. Eğer onlar, bugün edin dlklerl yetkin bilglyl hareketi yaptıkları zaman edinselerdl, kimbllir Hayrettin Beylmlz daha nelerle yargılanacaktı? Hala, blr mustbet bln naslhatten beter değümls, o anlaşılıyor. Kimse gocufimasın, ekonomlnln perişanlığı ne CHP' rtn 22 ayında, ne Demirel'in 1965 sonrası iktidarında bu duruma duştü. Bu duruma duşmesi, 1950'de kotarılan slstemin ürünudür. Ik! dönem de bu sisteme, hele son karorlar tüy diktl. Yalnız blr şey vor. Soylu Türk secmenl şlmdiye değin hep slyasal hesaplar sorardı. bundan sonra ekoriomik hesaplar soracaktır. Ekonomlnin hesabını sorduğu gün sanıyorum k!, bunca aclığın, işsizllğin, perişanlığın, yoksulluâun, yoksunluğun da hesabı sorulocaktır. Hem de ekonoml lle acımasız olarak oynayanlann, acımasızlığı lle sorulaoaktır. O zaman onlaşılacaktır kl, Türk ekonomisl k!msenln babosının kesesl deflildir, siyaset yoluyla gelip her ellnl doidıron oradan başkaları için avcunu doldurmayocoktır. Gelecektlr o o&nler de... 1930 17 Şubat BULMACA SOLDAN SAĞA : 1 Yerin, früneşin v lenlerdan herhangl birtiin, ye> yuvarîafı blr uçta olroak üzera, bir doSru Uzerine relmeleri. 3 Baürlı nitellkler üzerir.» deŞerlendirme yapılan b!r eylemde basanlı olamamak. 3 Gty•ılerlrj bcyuna yakın geles bMlümlerl. 4 Herhangl blr dlaftel b&^lılı^ı olmayan, dinsel gerekler! yertne getlrmeyen. 5 Yüksek bir yerc'en dt» yar.a geçmek İçin yapılan h.ziı hareket 6 Tersi Müslümanlann yerine geUnneleri Istenen 6 ^arttan biri. Gelenek. 7 Ter»1 b!r tahıl türü. Amaç, g» ye. 8 Tuzak benzeri eylem. Tersl büy;;k kentierimırdon blrlrun sorjayicl kunıluşunun kısaltılmışı. 9 Tersl kipah olmayan. Tersl peygsmber. TUKAR1DAN AŞAĞIYA : 1 Saygı duyuiar birinden gelen lyil!?i temel olarak olusturulan felsefeye lnanrms ki^i. 3 AJırlık blçümü. 3 Bir konagın alışverişinl yapmakla yükümlü Idşi. 4 Ek'.eme. Görüntünun fil müzerir.dekl durumu. 5 Tersl benzer. Görmez. S Ö?ütülmüş tahıl. Kokulu bir bitkl 7 İntihiT •derek vaşamına son veren ünlü Amerikah tedın fitm yıldımnın adinıa bas harTıerlnden oh«an stmgesl. Tersl sanayt 1 23456789 Osmanh Bankası Nakti Yardım Teklif Ediyor Türkiye Yunanistan Atina 18 (Ilususi) AnKara muzakeratı baîtianriaki nıponın tetakatı bıtr.aştır Kenüz mı:al]ak Jsa'.na iıç müdde vardır kı bu m..:;de!oruı biri^l mübf.dixlerme emlak tayır.etlen^ın suretl takciinne dair olciuAnkara itüafı hakkja da bazı maahezeler dermeyan edılcceîi de flave edllraektedir Yunanistanın cevRp vennesi hakKınd:. b:r müWet ta yın edilmış olmsmp.ls la bcraber bOkümet binm evvel itilaf ne Mresine varaıak enıe lile mttmkün oldutu kadar müsareat gc«terme:*>dir. İM memleket arasında bir misak tktl mümübadele jülalının lmzasından »onra tıerr.en ba$ lıyacak ve tasa bir müddet zarfındfl bltooekür. Muhtellt mübadele komlsyonu bitar&l »lası, her İkl hütamel« blrer telgraf ça kerek kendl hakemllklertne tevdt edllecek olan noktalar» dair k&rsrlflnıı ber lk< bukOmetçe kabul edllecetlnln ber veçbt peîin taahhüt edilmesuun deruhta edümesinl tekJlî eyle.tıişlerdir. Bitar&f azalann bu tekliü her ikl hükümet tarafmdan tetkik edilmektedir. itilaf hakfandakl dkblnlik Künden m&ktador. MALİYE VEKİLİNİN İZAHATI Ankars 1« (Telefonb ) BurâdR bulunan Osmanlı BanKası direktörü M. De Sorbiyerıin katibi Asırc Bey bugün Malıva Vek:ll Saraçoç'.u Şü'srü Beyi öğledcn evvet ziyaretl» gortbtu. Veîil Bey sa&t 3 te İscıet Paşa E u retlerinl liyaret ederek bir saat yanında kaldı. Bu Eİyaretto Vekllin M. Sorbiye Ke yap tı?ı mülakat bakîond» lzahat verdlğı ta&rnln •diliyor. Tahkikatun» Jör» M. SorDiye Maliys V»kili'.e, mülakatı esntsmda karr.biyo müşkij latına bertaral edecek bazı teklifatta bulundug'jnu ve bu meyanda aynl ramanda ntJcti muavenet Q teklif 8 ettiJi »ör'.eniyor. Eu hususta Mallye» de tetumiyet vardır. Vaziyetln bir kaç göne kadar tavazzuü ede de büvük 61çüd« kullamlan Y* dünyada az bulundu^u için dePerı y^lkselî olan cevher. 8 Sajlık, mutluluk. 9 Tersi boyui balıklan tutmakta kullanı1ın, küçük balık biçimind3 kv.rpundan dokülmüş ucu İÇneli olta. Tanm ürünü. DÜNKÜ BULMACANHf Cözoıü SOLDAN SAĞA : 1 Pararjolik. 2 Adak. Sa. S ÎJedamet. 4 Okysy. l E . 5 Amadeus. 9 aıS. 7 Mayonoz. 8 • îto. Ezm. 9 Kan rakaY. YTJKARIDAN AŞAĞIYA : 1 Panoramik. 2 Ek. lata. 3 Radyssyon. 4 adaaM. B Bamya. neR. « okE. Eza. 7 Erzak. 8 t§. »U. 9 Kafeaekoy. Yunanîı kaptanlar nasıl kaçtılar ? Bulgar bandıralı Var Ca vapurunu batıraa Yuaan b^r.dıralı Hrisis vapt;ru binncı ve HCECİ kErraniinp.ın n« BÜ kaçtı!:i:rı tahAik edllmsktedir. Bu rJı8am refikur.isin yszdıgına gore. hadise soyla cercyan etmiitir. Malum kazadan sor.ra kaptanlann pasaportr ları müsadere edılm:5ti. Kaptar.Iar kaçmak lçta Yunan Son«o!os;a&und^n yeni bır pasaport alra:.5.^rcır Kaptaniar paS?;3orUarır.ı vize etmek ıc:n evvelce pohs merr/jriuîu eirraş fc;r mutava<ıt bulmuşlardır Bu m'.ıtavas&ıt pasaporturs vı ze edilmssi tç:n döröüncu şube ^E.^aprrt merrıurlu^u vîze kcmiserL.e muracaat eümştir. MutavLEıt Disaport kornisenr.nl abba bı oldU',u ıçın pasaport \ise ed:)m!$ ve kaptanlar ru $eülde kaçms'ltrdır. TERKOS HAKKINDA TAHKİKAT Ahiren şehrimize g». len Nafıa VekaleU lm tiyazh şirketler müdu rü Etem Bey evvelki gün Ankarn'ya avdet •tmlştir Tahklkatımıla nazaran, hususı işler için İstanbula gelen İbrahim Etem Bey burada bulunmaktan bilistifade son yangın larda Terkos borulannda BU bulunmadıjına dalr verilen raporlar üzeriııe tahkikat ic ra ettoiş, bu meyanda slrket nezdindeki Naîıa komlseri Mustala Arif Beyle çirket direktSru ve şehremanet! fen heyetl müdürü Zly» Bey le görüşmüştür. Bu tetkikat esnasında, İbrahim Etem Bey Wr gece birlikte Beyoîluna çıktıÇı Mustafa Arlf ve Ziya Beylerle teaadflfen ruhur eden ve teve^^ü etmeden sondürülen b:r yangın yerine da gitmiş, o sırada Ter kos bonjlanndi nasıisa su bıılundufu prtrül müştür. İbrahim Etem Bey tetkikatinı rr.uhtelif suret:ere teşmil ede rek susuz görülen borulan tesbit etmisttr. Mumaileyhin tahkikat yaptığmı gören şirketin bomlara su verdi&t söyîeniyor. Trîaamafih İbralıirn £r»r Bey An karaya avdet ettiîi i<rin b'j haiin devam edeceSi süphelidir. Ibrahim Etem Bey Terkos çirketine alt tetklka» ve tahkikaü netayicl bir raporla Nafıa Vekaletin» arzedecek MECLÎS REÎSİ Ankara 19 (Telefon la) Bİ1.M. Reısı Kazım Paşa Hazretlerl bu sabah 7.55 trenlle gelrrjslerdir. Istasyonda Gazi Kazretlert Damına katıbı urnumi Tevflk, İ»met Pasa Hazretlert n&mına yaverlerl Fik ret Beylerle Dahillye Vekilı Sâkrü Kaya, Mairıl Vekıll Cemai Husnü Beyler, Eus sefîri S'.ıric yoldaş, Ueciis reis veküleri ve meb'uslaMan büjrtlk blr kalabahk t»rafından karşılbndılar. Hariciye Vekili rahatsız oldugundan Vekil Bey namın» Pa ş 8 Hazretlerinl teşrl fat müdürü selamîadıl&r. Kâzım Pasa Hazretlennı karşılama$a geiçnler arasında Alj Cenam Beyi E Ö runce dedi ki: «Ne oidu buyle? Sı zi kaçtı dediler. merak ettlk.» İstasyoo barlctnde Pa?s Haıretlerlnl kendUerlru tarşılayanlarm ellerinl sıkmışlaj, bu sırada ı> mumı katip Tevfik Beye Gazi Hazretlerine hürmetlerirü arzetraelertol sdylemi?ler ve Gazi Hazretler( kalkar k&lkmaa burmeüertnl buzat arzetme^e gideceklerinj llave etmişlerdir. Ayrn trenle Pırka grubu reıs vekili Cemil Bey de gelmis tiı BAKIRKfİY : Ulvi (tncirll Cad. 13). AlUn (Muhaxrir Abmet Risım Sok. 9), S&Slık (Şirtnevler, Tekin Sok. 2!, Yayla (B Evler, E?;d Londra AsfaUı, 81/1C», Güngören (G'i.i2&r»n, üfıık Sok. 9'A). Yesilyurt (Ye?ihurt, SîpahioSlu Cad. 1C'A>, I'.kr.ur (Essnler, Atışalanı C&d. 67ı, Duygu (Sefaköv, Başlar Cad. 109, Sefaköy), Una! (Merter, Kınahtepe Sok. 50), Murat (Kanarya, 6«blr Cad. 47,'A), Altay (Cennet Mah. Hürriyet Cad. 41,'A). BEŞtKTAŞ : Valideçeşme (Spor Cad. 137), Yıldu (Yenl Mah. Hssuklar Yok. 105), Yeru 6iîa (OrtakBy, Dereboyu Cad. 81). Bebek (Bebei, Cevderp&şa Cad. 206/D), Serkan (1 Levent, NisbeUy» Cai. 16/D). BEYKOZ : Betto (Pevzipasa Cad. 73). BEYOĞLD : Taksim (tstiklal Cad. 17), Vatan (Tarlaba»! Cad. 138/1), Sıhhat (Tophane, Bo»azke;en Csd. 2P4ı. KADIKÖY : Günes (Bahartye, Sataz Gülü Sok. 23), 6ed» (Moda, Devriye Sok. 52/2), Nural (Halitp.g3 Cad. 39/15), Altm fKızıltoprak, Tahtaköpru C&d. 90), Büyük (Fikirtepe, Abdi Bey Eok. 49'B), Kılıç (Suadiye, S. Gttnaltay Cad. 112/A), MelU (Caddebostan, İskele Cad 7/2). Anıl (Goztepe, Tütüncü Mehmet Ef. Cad. 71) ÜSKÜDAR : Beyhan (Zeynep Kamll Çocuk Pav. Kar».), HOrrlyet (Dogancılu, Halk Cad 11), Aydın (Çiçekçi, Harem İskele Cad. 25), Sayan (Ürcraniye. Alemda? Cad. 93), Beylerbeyl (Beylerbeyl (Beyierbeyi, Yalıboyu Cad. 80). SARIYER : Atalay (Oereboyu Cad. » / O . KABAKÖY : Sema (Lüled Bendek Cad. 49/A). KASrMPAŞA : Özden (F. Sultao Cad. 33), Kılıççı (DOrtkuyn Sok 19/20). EMİNÖND : GHrkflk (CemberKto», Vezirhan Cad. 4/8), Kunv kapı (Kumkapı. Tiyatro Cad. 116), Beşir Kemal (Slrked, G»T Karşısı, 8/10) FVTİH : Tlrebolu <Fatih, Kaymakamlık Yanl, 63), Sultanıslim (Sultanîellm Cad. 63), Hayat (Samatya, Samatya Cad. 135/A), Nurol (Fındıkzade, Kızılelma Cad. 48/A), ftiroat (Şehreminl, Saray Mey. 86). Dogan (Balat. Ayan Cad. 27). KYÜP : Sağlık (Bayrsmpaşa,, Bağlar Cad. Mlllet Sok. 1), Birgül (Allbeyköy, Atarürk Cad. 46/A). G. O. PAŞA : Yıldıztabya (Yüdatabrm Oad. 81/1), Blfa (Şemsipasa, G. O. Pasa Cad. 14/Ci StŞLt : 61sll Altug (Ekseldoğla Sok. 16), Sargın (Psngaltı. Erpenekon Cad. 39), Sinan (TeşviMye, Pınn Sok. 8), Merkeı (Mecidiyeköy. Mecidiye Cad. 6/AB), Ersan (GOltepe, Talatpasa C»d. 3S). Ban? (Cağlayan, Vatan Cbd. 97), Sultanseliro (Sanayt Mah. Sultanselim Cad. 62). ZEYTÎNBBRNU : Çırpia (Yeslltepe Mah. ÇiTpttn Yohl^tk. Borsa hareketleri de kapanraıstır. Evtenezzüle baslıyan Evvelö velki pazar gunu 911 düyunu muvihhide 1039 kjruşta kapanan kurus olan altın dün Insplj lirası dün sa tahvilatı vaziyetin ta borsada 936 kunıs bah 1042 kuruşta avazzühü zerine yük idi. Bu suretle bir çılmış ve 1043.5 a ka selmeSe başlsT.:ştır. balta zarfında altın dar yükselerek muaEvvelki frün 145 lira üatında paramıı amele gördükten sorv olan Düyunu muvah leybinde 25 fcuru«luS ra öğlevin 1040 tohlde dün 145.75 e ve bir terefîü hasıl olruşta kaDanmıştır. 17.8 da açüan Anamuştur. dolu blsse senedatı Moratoryom şayiatsvlçre frangı da da 18.8 e çıkmıştır. 3.415 te acılmı» 2.43 lan Ozerirja »üratle f UHUŞLA MÜCADELE TALİMATNAMESİ Ankara 1« (Telefonla) Fuhuşla mücade le İçin hazırlanaı talimatname bir İM güne kadar tamim edilocektir. Talimatnameye gö re şündlye kadar meslefe halinde olan fuhus, btmdan sonra ceı» kanunlanmızda da tasrih edildiğı gibl curüm telakkl edüecek, bundan sonra yenl umumhane açılroasma müsaade edilmeyecekör. Ekmek fıatı on para daha ucnzlaını^tır. 15 kuru? o:an ekmsk yarından ıubaren H kuruş 30 paraya saf.lacaktır. Francala fiatı 22.5 kuru'.;3 ıpiıa ol'jn muştur. Ekmek fiatı Simdiye iadar hiçbir kış mevsıminde bu ka dar ucu2iamamış!tr. Ge çen sene bu ayriı ekmek 17 kuruşa satılroış tı. Bur.'jn sebeb* bu se ne yerll mahbüJümüsün fazla olma.iıdır. Ekmsk fiati indi TALEBELERİN NÜMAYİŞİ Msdrid 16 (»a.) İşsizlerden rr.ürekkep bir gnıp bu sabah DarUlfttr.un Onünde bazı hadlseler cıksjmışlar r» talebeyl nümayis yapmaga sevketmek is temişlerdlr. Fakat tal«be diktatöriük ldare»1 lamamnda Darüîfttnunlann vapbklan gre ve isçileTİD yardım ec f" medlglnl hatırlatarak nOmaylî yapma teklifl nl reddebnlstlr Etıbba Odasmda Istanbul Etıbba odası haysiyet divanı dün saat 14 te Sıhhat müdüriyetl btna smda Dr. Tevflk S&lim Pasamn riyasetlrtde toplanmıştır Bu lctlmada bllhassa mazeretîerı olmadıei halde odaya kaydedil meyen doktorlar hkk kında oe muamele vapılacaîh mevzuu bahsolmuş »e mazeretl olmadıgı halde kayuu lora ettumemi» olan etıbbanın Divanı haysiyete cel bedilerek keyfiyetin kendilerirıden tstimz&cı muvalık RÖrülraüçtür. Bundan maada bir eser mes'eleslnden dolnvi Od dok tor arasında çıkan blr taakkı telif mes'elesi de mevzuu ban solmuş ve bu hususta her İkl doktorun verdiklerı lzahat divanda müz&kere edil miştir. Bu mes'elo hakkında mukarrerat lttthaı etmek O2»re Etıbba odaa Baystyet dlvanı boeun tckrar toplanacaktır. TÜMÖD İSTANBUL ŞUBESİ GENEL KURULTOPLANTISI Derneğlmlz 5. Olağan Genel Kurul toplantısi 3çln bosın yolu lle yapılan ilk çağrıdo garekll çogunluk sağlanamadığından bu kez tkinci toplantı 23 şubat 1980 cu martesl günü saat 15.00 de Istanbul Tabib Odası (Cagaloğlu, Türkocağı Cad. No. 19, Istanbul Erkek Usesl korşısı) konferans salonunda çoğuniuk aranmaksızın ya pılacoktır» Üyelerlmlze saygıyla duyururuz. Yönetlm Kurulu GÜNDEM: 1 Başkanlık Divanı seçlml 2 Raporlcrın okunması, görüşülmosl ve yöne«rn kurulunun aklanması 3 Seçimler 4 Dllekler Yavuz sür'at tecrübesine başlıyor Cihan mesafe rekoru Marsflya 1« (a.».) Tayyareci Costes üe Cades on üc saat el!i bir dakikada 2700 kilometroluk yol aldıktan sonra mesafe reko runu kırmışlardır Tay yarecller simdl müddet rekorunu kırmağa tesebbüs etmislerdir. tstr'den saat 743 ta teçtlklerl zaman 15 saatten fazla uçus yapmı» bulurjuyorlsrdı. Sa at 1648 da slddetn blr yaÇmurdan sonra çıkan kuvvetll blr karayel rüzgan tayyar*dlerln hareketlnı ve uçnsvau gflçlestlrmistil. Ankara 16 Yavuzun tarmratj ikmal edilmiştir. yakında bahnye erkan ve üme rasıcın hurjr'arile sür" at tecrubelerine başlv nacaktır Tccrübeler İı mit körfez;nde vapıl»cak ve blr ka<; gün sü•«eektir.