25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKİ CUMHLJBİYEl 29 TEMMLZ UT.U ugun tüzecMiğim (hukukculuğum) tuttj. Gercl emeklı olunca ortık tuzecılıgı t3me li bıroktım sonıyordum Tüze kıtaplığımı co evimden uzaklaştınp Izmır'e volladım ve onunia oramdckı mülkıyet ilışkısinı de kestim Ana çördüm ki tüze benı bırakmıyor bır türıü. Ç<j \kü sevgılı tuzeciler koyuvsrmiyorlar yakarrr. Dostlarım, kimı eskl ogrencılerım ruzeyle ıtgıü yayıntorını bano göndermey sürduruyorlar Zatnon zaman Istanbul Hukuk Fokuttesı vayınianndan da lüttedıp voliuvorlar Aynca Damştay Dergisi, Orman Hukuku Dergısı. YOSQ Dergs.. Yargı Dergisi gıbi tuze dergileri duzenll oıara* gelıyor Kımı kıtaplcn da kendım satın alıyorum. OzelUkle önemiı vasoların her zaman eümın c1tında bulunmasıno gereksinme duyuyor ve a ı ~ son değışıki.kleri iceren yosoiorı, «Yoso Yoymlarısnın kücük roman kapckları çtbi renklı. suslü, tsk bovutlu omo oyn ayrı cicek bantlı gerçekten güzs1 sersınden izljyorum. 8 i ' hyVk kitaplığını aönderdik omo, neredeyse yem cır hukuk kitopiiğı oluşuyor calışma odamaa. • • * B Tüze, Yasa ve Toplum Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU Türkiye'de bugun yürürlükta olan bınlerce yasa aras:ndan en çof< uygulananan. bu nedenıe de, en ör.eml' olan 30 35 yasa/ı dıkkatle seçıp albanısı oian kuçuk kıtaplar sensi halınde tuzeclere ve holko sunmak, yoinız hızmei değıl, buyük bır başandır do Sundan ötürü Yasa Yayınları'nı yürekten kutıanm Bu yayınevı aynca b'r ds «YASA» adını toşıyan oylık bir derg cıhariyor. Dergı, kuramcılordon cok. uygulayıcııarı tigılendıren konularo önem verıyor. Bununla bırlıkte 1978 yılı cıldının sonundakı «B'imssi Gorüsier Dizını» gözden geçırilince b j derg.de o yı! ıcmde bırco!' tüzeci tarofından tiırlu konuiarda kücüklü büyu^ü tam 42 bıhmsei incelsms vayınlcnmış oitivğu goruiür. Ama asıi zengn olan bo'um, uygulama bolumüdür. Yenı çıkan vasalar, yasj gücunde kararname'er. tüzukler yonetmelikler. Anayasa Mahkemesi Kararlan, vargıtay, uanıştoy ve Sayıstay Karorlan, Uyuşmaziık Mahkemesi Kararlan. Bokanlar Kuruiu Kararlan, butün bokonlıkların, Sosyal Sigortalar Kurumu'nun ve Bağkur"un genelgelen. Merkez Bonkası tebliğieri, her av cıkon Yasa Dergısinoe ver olmokto ve boylsca dergin:n vıllık cıltlerı tüze uyguîayıcılan ıc n bir bilgt ha?inesı oluşturrnaktadır Beirm butun bunlan eksıksiz OKumoğo ofarKJ^ ğım yok Ama gersksnme duyauğum konuyu kolayca buljp /arartanıyorum ve her defasında da dergıyi vayınlayanlara heTi kendı odıma, hem bütun tüzecı'er hesooınc yurekten ve sessiz teşekkürler yol!uvorunı Bu teşekKurlsrim bılmem. on!ora malum oiuyor mu?.. lando büyük bır değer taşımaktodır Güncel sîyasal kanjlar ınsam o denlı sıkboğcu ed.yor ve kendıne doğru cekiyor kı, daftahk /azılarımdo bunlardan baş alıp Dugünku gıbı konutara eğtln£ğe fı^sat bulamıyoruT! b:r t j ' ' ü Bununlo birlıkte b'r başka vazıda sayn Ülgen ın sözünu ett.ğım onemlı konuşmcsından ayrıca söz ed"3coğım. * • • Bana parasız gönderilen, böylece kendi gercek ıstencımı kırarak beni tüze otmosferinde yoşataıi bir başka dergı de avlık »Yargı> dergısı'dır. Bu dergiyı çıkaran genc bılim adamlarım yakından tanıyorum. Çünku cok değer verdığım eskl öğrencılenmdendır buniar. Ulkede tuze ıdesmi egemen kılmak. Ataturk devriml ila ulaştığıxız aşoma/ı. cağdaş yeni aşamakjra ulasmak içın bır dura* değ ı, bır gel:şme ve devrim surecınin akışı olarak bugunıere erist'rrrıek ıcın yüreklı bır duşün savaşımı verıyorlor. B'Jlmsel düşünce bölümü bu derglde ağır basmak'a bırlikte, uygulamo yanı da ihmal edilm:"or ve her sayının sonunda önemiı yargı karcnar,. veîkilt kalemlerce, b.'r irdeiems ve eie$tirı tab'osu ıcinde okurlara sunuluyor. Bır ornek vererek dergınin düşün yonı uzerınde kısoca durmak 'Stıyorum Docent Dr B'Jlent Tanor'jn, Yargı Dergisı'nm Şubat 1979 torihlı 34. soyısmda cıkon «Layık.ık Bir İhtila! Malı mıdır'» bcslıklı ıncelemesı. Atatürk'ün lâyiklik devrımnı kucumseyenlere rma! edlci> bir yan.'t olusturuyor. Genc bılgın, Sotı'da ve Türkiye'de loviklık kavrammı mceiedikten sonro harfi ^arfıne sovle diyor şmm olağanustu devrtmci şarflannda gösteren tamamen milll bir kunımdur. Layiklik, 23 yıllık bır hısa zaman parçası ıçerisinde birkaç yüzyıllık feodal teokratik devlet yapısmı deviren Kemalist devrimt, demokratihleşme ve bağımsızlasma sürecU mızi olgunlaştıran bir Anayasal tezdir. Bu olay. ümmet topluluğundan ya da feodal yapıdan. ulusal topluma ya da bur/uvrı demokratik yapılara geçişin hızlandığır.ı gösterir. Batı'da burtuvazinın sınıf çıkarlannı yansıtan layikleşme, bizde de yır.e aym sınıfın mücadelesinin bir ürünüdür. Şu var kı. Türkiye'de layiklik yolundaki asıl büyüh guç birikiminin antiemperyalist savas sartlarında gerçekleşmış ve Kemalist reformlar dönemindeki lay'k atıhmlann da bu guç bırıkiminden \ararlamlarak hızlandırılmış olması. tarr.amen bize, ya da yan sömürge. \an feodal topluma özgü bir dururr.dur Layikllğt'n. Batı'daki doğuş biçiminden farkh olan ilginç yönü de budur.' Sayın Tanörun vardığı sonuca ve ortaya koyduğu bı''mse! gerceğe tümüyîe kotrfırım. Kend' değerlerin zı valnrz serintçilere karşı değıl kendı avdın'arırnza ya da avdın gecmenlerim'ze karşı aa korunnak butün devnmcl kuşaklara düşen b>r borciur. İşte DU gencler ellerindekı kucük olonaklarla bu borcu verine gstirme cabası icınde'Jırle: Caâa dönük CODO ve savaçım'anrtı yu'ekten kutlarım ve dergl'nin Anayasa savısına katkıda bi;!unamadığim icın uzüntümü belirtirim Kanşık ile Karmaşık K Tüzecf'er icın her yasontn önemi vardır. Hcik îse bunlcrdon oncok kendl ışlenyle ilg'li olanım okurr.ok ıster Eğsr sıkılmaz ve Türkıy* de hangı kuralların u/guiandtğını rnerak ederaemz, sozünu etliğim Yasa Yoymlcn'nın kuçuk el kıtabı bıcimındekı yasa kıtaplorı serısinin oluşturduğu şu tısteye bir göz atmız: onşık ile karrnaşık ayrı kavramlardır. Bazan karmaşık bir şey. anıamıyano kanşık gelır, Bılgısayar oygıtı kanşiK mıdır? 6ır kompüterm yapısı ve ışleyışi kcrrr.aşık olabılır, kanşık olmaz. Ya olomobil motoru? Konuya yabancı olan krç? kaputu kaldırdı mı ne gorur? Amon Tanrım! Kabiolar. teller. kutular. ne ıdügu belırsız makıneler... Oysa ışin ustası hangi marka oto olursa olsun, b r bakışta neyın nerede oldugunu ve ne ışe yaradığmı kavrar. Toplumsal olaylarda aynı kural gecerlıdir Karışıklık başka şey karmaşıklık başka şey... Devleti yönetmek ıcin koilarını sıvayan kışi. bu iki kavramı ozenle oyırmalıdır. Cağımızm iciçe geçmış celişkilerınde kormaşık blr örgü vardır. Bu örgünOn dokunuş bicımini ilmikllmik tanımak gerekiyor. İcinde yaşadığımız karmaşık çatışmayı korgaşa gibi gören kişi, ne toplumu yönetmeye kalkmclı, ne de halka yo! gostermeye, ve talkın vermeye... 'Anayasa Seçim Yasalan Türk Yurttaslar ve Borçlar Yasası Türk Ticcret Yasası Türk Ceza Yasası Ceza Muhahemeleri Usulü Yasası Hukak Muhakemeleri Usulü Yasası ve Tebligat Yasası lcra ve İHas Yasası Damştay ve Yargıtay Yasalan Anayasa Mahkemesi Yasası Avukathk Yasalan Devlet Memurlan Yasası Devletler Ozel Huku'riu Yasalan ve Pasaport Yasası Tupu, Kadastro, İmar tstimlâk Yasalan Kat Mülkiyeti Yasası ve Taşınmaz Kıralan. Hahkında Yasa Veraset ve Intikal Vergisi ve Emlak Alım Vergisi Yasası Gider Vergilerl Yasası Gelir Vergisi. Kurumlar Vergisi ve Vergi Ueul Yasalan Dampa Vergisi Yasası Sayıstay, Muhasebei Umumiye, Arastırma Fksiltme ve Ihale Yasa8i Iş Yasası ile Çırak, Kalfa ve UstalıS Yasalan Sendilzalar. Toplu Iş Sözleşme«i, Grev v« Lokavt Yasalan tşçi Sağhğı ve ls Güvenliğt Tüzüğü Sosyal Sigortalar ve BağKur Yasalan Din Yasalan ve Vakıflar Yasası Köy Yasalan ve Taşınmaza Teeavüzün Defi Hakkında Yata Kooperatifler Yasalan Esnaf ve Küçüh Sanatkârlar Yasası Bankalar Yasası T C. Merkez Bankası Vasaii S:gorta Şırketlennın Denetimi Hakkında Yasa Batın ve Devrim Yasalan Olağaniıstü Durum ve Sıkıyönetim Yasalan • + * • Orman Hukjku Dergisi konusurm ayrıco ele almak gerekıyor. • • •• • • * Sevgih okurianm; tüzenin thukukun') bllim. felsefe ve uyguiaması: yaz.n (edebiyat) gibı tatlı ve guleryüzlu. vo da. tarih, arkeoioıi. ieolo(ı. biyolop veya ostronomi gıbt merak uyandın cı alaniara surüklemez insanı. Tuze, 02 cok kuru ve kimı zaman acımas'Zdır. serttir. Eskıler tşerıatın kestiğı parmak acimaz» sözüyie bunu betirtmek istemişlerdir. Ne var kı. toplumiar tüze kuraiianyia vönetll'r. Bunun sertiik vo acırnasıziığını daha da ocmasız duruma getırenlere karşı savaşabiltre'K icın. hepımız tuze ile, onun yansız ve adaletl' uygulonması ile yckından ıigilenmeliyız. Eğer tüze kuralı tanımayon totalıter rejimlerin baskısı aitına duşmek istemezsek. bunu ıhmol etmemeliyız. ToDİumün b r yonında işıenen haksızlık vurdun en uzak koşesınde yankı ve tep kı uvandırmazsa. o toplum bır koyun sürüsunöen farksız o'ur. Bu nedenls. »Her koyun kendi bacağından asıiın. «Gsmısinı kurıaran kaptan», «Bona dokunmayan yılan bın yaşasın» gıbi otasozıerimızı hic sevmem bsn... ••* Danişta/ Dergısı.ide. TurKiyedek1 buku* devlotmın nabzı atrraktadır. Yalnız icınde yaymlanan kcrarlarda değıl, Damştay Başkcnı soyın Profesör ismoi) Hokkı Ûlgen g bı bılgın buyuk yargıcîonn yıil.k konuşmclarından ve tu> lü Incelemelerlnde de bu düzenli nabız attşını djyuyoruz. Donışray Oergisinde. Hele Damştay' ın 10 mayıs 1979'da kutlanan M ı yıldönumunde soyın Ülgen'in yoptığı son konuşmo, bu o • Layikhk. Batı'ya rağman Batı'ya yaranmu siy asetinin bır sonucudur görüşu yanlıç bir ıddiadır. Bu tez. tarihimizın olumlu miraslanndan binru daha halk diışmanlanna terk etme anlarr.ına geldipi ?<ın siyası sonuçlan bakımından da zararh bır ötıendir Layıkük, köklerini Ikinci Mesrutiyet ve Jon Turk hareketlerinde bulan. ama asıl gelismesmi Ulusal Kurtuluş Sava Yeryuzu devrim fırtınalorımn calkantılanndo yasıyor. Boyie durumlarda hiçbir ulke dünyadan âoyutlanamaz Turkiye de nasfbınl alacaktır. 1920'lerde emperyal'zme karsı ilk bağımsızlık savaşını veren bu ulkede cevrek yuzyıldan ben lcten ve dışton komprador kapıtallzmı pompolandı. Bu surec sonunda vardığımız yer neresidir? lşt« sonuç ortada... Vard;ğımız yerde cevremize bakarak şoşkınlık cığlıkları otmayoiım. gözyasları dökmeyeiım. karamsarlık edebiyatı yapmayalım, yo da holka tepeden bakıp Osmanh aydını gıbı dudak bukmıyelım: Bız adam o'moyız monşer... Çünkü sonuc doğaldır. Ceyrek yuzyıldon ben yopılan yotırımlorın hasadını yaşıyoruz. Komprador kapftallzminın temellerini atmıştık, ürünlerini derliyoruz. Türkive bu konuda dünyada yalnız değildır. Yeryüzunde emperyalizmin ağababalanna bağlı zıncirın halkalarından bırıyiz. Bu halkayı kırmadan icınde bulunduğumuz durumdan kurtutmoya olanak yoktur. İcinde yaşadığımız bunolım. kormaşfk ce)ışkllef;n yumoğını oîuşturmakladır. Ama şaşkınlık verıci bır karışıklık sözkonusu değil. Asl şoşırtıcı şey ne olurdu bilir misiniz. 1979 Türkıye'sınde herşeyin düzenli bıcfmde tıkırtıkır tşlemesı. evrensei mantığı tersyüz eden şaşırtıcı blr şey olurdu. Bunun iclndir kl karamscrlığa düşmeh onlamsızdır. Karamsartığın memeterl. yılgınlığı emzırir, besier. bir/ütür. Karmaşık ceüşkılerı Kcvrayamayan, her şeyi karmaşık görur, pusulayı şaşırır. cevresinı de şaşırtır. Olumsuzlukların harmanındcn başarının ölümunu yaratmakla ilerlemlştir insonlık... Türkiye tarihinin en ilginc dönemlerinden birl yoşbnıyor. Kuşağımızın insanları. hayatın anlamım lcınds yaşad:ğımız savaşımdan üretip özümsemesini bilmelidir. Ziya Pasa mıydı söyliyen? Okui anılarındcn ıki dize ivıkotü herkesın belleğine işlenmiştir. «Dıyarı küfru gezdım, beldeler kâşaneler gördüm. Doioştım mulku İslamı, bütun viraneler gördüm.ı Yettı artık bu edebiyat... Tanzimat kafası yaınız gördu. Ama bütünu değıl. pcrcoyı gördü, gerceğı değil, görünümü gördü. Gormekle öğrenmek, öğrenmekle bılmek, bllmekle onlamok, anlamakla ozumsemek. ozıimsemskle davranmak, davronmaklo eyleme gecmek, eyleme gecmeklo uygulamak. uygulamoklo boşcnyo uloşmok arasındoki uzun serüveni yaşıyoruz. Romanın sonu yaklaşıyor. Komprodor kopitalizminın alofrangalaşma modelınde Batılılcşmok özlemi taritiimızin kitabında bir kez daha iflos etmıştır. Bu iflasın batağmdo cırpınıyoruz şimdi... öyleyse yılgınlık ve karamsarlık. devrimcılere değil, Turkiye'yı iflasa surükleyen yöntemlere yıllardan beri bağlananlara duşer, cünkü ülkeyi bugünku durumo onlor düşurmüşterdfr. Batılılcşma yerine çağdoşlaşmayı savunanlar nicin karomsarlrğa ve yılgınlığd düşsünler? Komprodor kapHalizminın alafrangalılığıyla kapkaç '•ermoyeciliölnin olaturkalığı crasına salıncağını kurup kolan vurmaya kalkışanların tumü boşlukto sallonıyor. Herşey ocı gerceğın toplumsol oynalardok) çarpıcı ycn8imalarını vurguluyor. Yaşadığımız karmaşık bunalımın kanşık hicblr yaru yok. • Şiir Yazmak Oktay AKBAL Evet Hayır BİLİM DÜNYASI Aya Neden Gidildi ? kuyuculanmm çogu. mektuplarında, bana şu üç soru> u sormaktadırlar: 1) Aya neden gidildi? 2) Uzay işlerinde Amerikalılar mı, yoksa Sovyetfer nii önde? 3) Uzaya füze fırlatmak için dünyada buyuk tesisler kurulduğu halde bu tesisler oimadan aydan dün yaya nasıl gelinlyor? Sorulan yanıtlamanın sırası şu anda gelmiştir. çunkü. 20 temmuz 1979. aym fet hinin tam onuncu yıldönümü idi. Yıldönümleri. dönemlerin muhasebesini yapma bakımından en uygun zamanlardır. Şimdi yanıtlanmıza geçebilirlz: «insonı yucelten davranışlar, doğa, toplum, gezller, ilk kez gorduğum bır kont, tarih... Şıır dılıne burunmek icın zorlar benı.» Beğenısi. duyguları, dunyaya bakışı gelışmış, belırlı bir taydın» duzeyine ulaşmış klşl böyle dyşunur. Binkmiş dflvSvftjimalan, djzşlerle belitt ginleştirmek ister. Şiir yazrhdkrâüzyâzıylo çözümıenemeyen «bırşeyler'in somutlaştırılmasıdır bıraz da. El!e tutulur hale getirilmesldır duygulanmaların, coşkulorın.. Gıtmişsıniz bır yabancı kente, dlyelım Panste bir resım muzesındesıniz. Van Gogh'lan, Sısleylen. Monet' leri, Renoirları ilk kez göruyorsunuz. Kartpostalda. dergilerde hep korşılaştığınız yapıtlar elinızin değeceği kador yakınınızda. Bir şeyler gecmez mı ıçinızden?... «Balerınler ne güzel dansederdıniz Degos dayanamaz olır sızı resmine Ütücü kızlar yorgun do oisanız Bastınn camaşırların üstüne Genc kızlar tarayın uzun 8aclorınızı Jokeyler 3iz de otlannıza binın Hanımlar sufar dökunun üstunüz© Sız de Degas nın resmıno gırın» dersiniz birdenbire... Yo da ışte bir Picasso: cMüzeler yalanlarla doludur diyor Pıcasso Yenilır yutulur lâf değil Bunu oncak Pıcosso Soyleyebilır Yalnız o söylerso Bağışlanabilir» dıye gecınrsiniz icmizden!... Pek coğumuz dizelerimizl saklarız. Bellt bir beğenl cizgisındeysek, şıır denen <değer>i bilmışsek, anlamıv sok, onun oyle koloy yaratılır. ortoyo konulur bir «şey» olmadığını anlamışsak. kendı duygulonma. heyecanıanmo. coşkuyo kapılma anlarımızda fdıze» dıye ciziktirdiğtmiz satırıcrı saklarız cekmecelerde defterlerin. kitaplann arasmda... Acar okuruz zaman zaman. rtani hıc de kotü değıl. falanco ozon kodor yazmışım, hatta daha da iyisinı. dıye düşundüğümüz de olur. Kendımden bılinm. ilk gencük şiırleriml bır türlu yırtıp otamodım, hemen bemen hepsi durur. yayınlanmadı blr tekl bıle... Yaşanmıs anların somutlaşmış bıçimteridir onlor Nasıl kıyılıri... «Fernor Sılacı» odlı bir azart vordı esM dergılerde T950'lerden su kücük şiiri anımsıyorum: «Atom bombası Hıaroten bombası Nötron bombası Ho gayret sa'/ın bılgınier Az daha gayret Yakında dünya dümduz S12 sağ Bız selâmet..» Neden sonra Fer^>at SUacı'nın gercek kimliğını öğrenmiştnn. Felsefecı As'an Kavnordağ imış1... Aydın cevrenin yakından tanıdığı kitao uzmanı Kaynardaâ Sahaflar çarşısında Elif kıtabevının sanıbl. ner okur vazorın. her kitap tutkununun b'ldığı. tanıdığı kısı... Bır süre gazetemlzde kitap tonıtmo yazılon ao yazdığ ıcin hatırlayacaksınız befkı ne odmı Kaynordoğ şımdı, coğu kışlnin yopamodıgı b'r $eyı /apmış. şıirierinı bır kıtapta toplamış: «S«vgiler de Gundemdedır. » *:<orkuvu Silin atın aCınyadan, korkudan kötu bir şey görme<1ım insanlora hep sevgi gösterin İyl şeyler oğretın ınsoniara; dostluK oğretın saygı öğretın Dıkkat edm K'm&e onurunu yıtirmesin Bırinız aüştü mu hepımz duştünüz demektır Koşun düşeni kadıırmayo gidın Ben her zaman şunu bildlm söviedım İnsandan ustün b" de^e.' vok Yaşamok yo^atmoyı gerektırır Asıa kmıseyı oldürmeyın..» Fransız ozanı 8ıaıse Cendrars «şiir bu gurtun tarihın tasır» aer. Hangı şıır gecmişın tadını duyuruvorsa vme de günceidir Herhongı bir deger. Dir tat, bır avdınlık. oi' cozum. bır orayıs getren şiir bugun yazılmış gibı tazedır, yenıdir Sıır r e değüdir?... Bugün de 01mavan. bugun de yascnayan. Vısacası ınsanın. insonlığın gundemınde oimavan «şev>... «Sevgıler de Gündemdedır» derken bu duvartığım dizelerie vermeye calısan g'ziı ozon Kovnordağ <io tüm siırienvle cağın, günün ıcinde ona verınde... «Sevgı b« vondo cırpınır durur. fıtnele' azgın Melek bıle canavar oldu. tutmuvor dızgın Cağlorın en güzeü başlovccaktır emin ol Öldürdüğün değıl. yosottığın gun > r O Vehbi BELGİL termek istiyordo. Truman. Staline: «Işte göruyorsun, bans göruşmelerinde huysuzluk edersen sonunda bir bomba ile Rusya'yı başına geçiririm. Bunun için artık topa, tüfeğe. orduya. asker çıkarmaya da gerek yok. Ona göre ayaguu denk al» demek istiyordu. demi$ö Kennedy: «Yabancı ulkeler Sovyetler Brliği'nin uzayda başta gittiğıni gördüler. Ve bundan şu sonuca vardılar: Sovyet gücü düşmektedir. Ancak. bu durumu tersine çevirmek bizim elimizdedir.» Başka bir seçim konuşmasmda da şu sözler yer alıyordu: «Bambaşka zamanlar da yaşıyoruz. bu zamanlar bizden yepyeni çözumler bekliyor. Eisenhower yönetiminin uluslararası polltika alanında. Amerika'nın prestiji, gücü, nüfuzu alanında yapacagı tek şey. uzay serüveninin önemini. anlamını kavraması olabilirdi. Bu yaptimadığı için Sovyetler Birliği şimdi uzayda birinci olmuştur.» 12 nisan 1961'de ilk Rus k<» monotu Yuri Gagarinin uzaya gidip dönmest bardagı taşıran damla oldu. Amerikan halkınuı artık sabn tükenmişti. Rus'a karşı muhakkak bir şey yapılmaIı idi. Amerikan halkınm o zamankl ruh durumunu, bir muhabirin. bir basm toplantısında Başkan Kennedy'ye sordugu şu soru çok guzel özetlemektedir: •Sayın Başkan. bu gun bir Kongre üyesi Amerikanm u zayda Sovyetler'den sonra gelmesinden dolayı duydugu üzüntüyü belirtü. Onun bu üzüntüsünü. sanırun başka paylasanlar da var. Siz, uzay çalışmalanmızm hızlandmlması için Kongre den ödenek istediniz. Acaba çalışmalanmız sonunda Sov yetlere yeüşip onlan geçecek miyiz?» Genç Başkanın yanıtı su olmuştur: «Sovyetlerin uzay üstunlügü bir sure daha sü recek. Kongre üyelerinden bir çoklan üzuntülü olabilir. Fakat, kimse benim kadar üzuntülü olamaz. Rus'Iara yetişmemiz oldukça zaman alacak. Glkenin Dururcu» mesajımda da belirttigim gibi Sovyetlerin uzayda daha da başanlarma tanık olacagız. Biz, birinci olabilecegimiz başka alanlar da çahşmalar yapacağız. Bun lar. uzun sürede insanlığa belkj daha büyük yararlar saglayacaktır. Fakat. uzayda Sovyetler üstünlüğü bir gercek.» Buraya kadar verdigimlz biigiler. Amerika'nın uzayda hep presüi. gövde gösterisi peşinde oldugunu açıkça göstermektedir. Hattâ Başkanın. basm toplantısındaki sö7İeri. Amerika'nın uzayda Rus'larla başa çıkamayacagıru, bu yuzden baş ka aîanîarda başan göstermesı gerektiğini açıkça vur gulamaktadır. ' t SONKARAR "•'*"""" SOVYET TEPKİSİ Stalinin bu meydan okumaya ilk yanıtı 1949'da i!k Sovyet atom bombasmı pat latması oldu. Bunu gören Amerika artık pabucun pahah oldugunu anlayarak So\yetlere karşı derhal bir andlaşmalar çemberi kurdu: NATO. Seato. Bafdat Paktı... Sovyetler buna. Varşova Paktı ile karşı koydular. Silahlar bir kez çekilmişti. Soguk savaşı yer yer sıcak savaşlar izliyordu: Güney Kore. Vietaam, Afrika daki savaşlar... gibi. İşte böyle bir ortana içinde Sovyetlerin ilk uzay başarısı Amerikayı deliye döndürmüştür. Şimdi Kuruşçef Eisenhover'e: «Meydan okumak öyle olmaz, böyle olur» demek istiyordu. Amerika ne yapacagını şa şırmıştı. Bu şaşkınlık. Baskan Eisenhower'in blr danış manının şu sözlerinde acık ca görulüyordu: «Amerika Sovyetlerden yine de kuvvet lidir. Zagreb'deki Amerikan Fuan bu kuvveti Sputnifin baçansından daha iyi göster mektedir.» Ama kazın ayağı öyle değiîdi. Sovyetler ilk canlıyı (Köpek Layka) da bir ay sonra fırlatmışlardı. Sputnik Sputniğj izlerken Amerikada moral diye bir şey kalmamıştı. Olkenin dıs itiban da beş paralık olmuş tu. Demek sosyalist reiim. bu olmayacak başanyı gösterecek hale gelmişti. O halde, Amerikanm oeş,ind"e koşmak boşuna idi. Elin «mujik» diye aîay edilen ftus'u blr an da göklere egemen olmuştu. Eisenho^er yönetimfndekf Amerika, 31 ocak 1958'de an cak portaka! büvüklüJrunde (15 kiloîukl bir uyducnk fır latabPmişti. Oysa ilk Sputnik 80 ki!o Layka'yı gröturen Sputnik 600 kilo ağırlıkta idi. Bunu. 1500 kiioluk uçüncu Sputnik iziemişti. NEDEN GİDÎLDİ?... Uzay çahşmalannın baş nedenı. kuşkusuz ınsanm çe\Tesini tanıma duygusudur. Bu tutkudur ki. insanı başka ülkeleri keşfetmeye, çöllerl ...aşmaya. kutuplara gitmeye. deniz derinlik lerine inmeye itmiştir. fnsan, ikîncl biı aşamada doğa yasalannı bnlma. mad deyi tanıma ve sonunda doğaya egemen olma çalışmaîanna gırmiştir. Uygarhğra gelişmesini bu çahşmalara borçluyuz. tnsan. uzayı yakından tanımaya ancak son yıJlarda olanak bulabilmiştir. Çünku, yerçekimi denen yasa insanı yere perçlnlemiştir. Fakat billm ve teknikteki gelişmeler bu perçinleri de bi rer birer sökme yolunu açmıştır. Işte uzayın fethinin derin nedeni insandaki bu ögrenme tutkusu, mera&ıdır. Ancak. bu Ukeyi ana çizgileriyle belirttikten sonra hemen ekleyelim kl son uzay çalışmalannm nedeni «Bilimsel merak» değil. «Siyasal amaç»tır. dünyaya tek başına egemen olma amacıdır. Bu yolda ilk adıra. Sovyetlerin, 4 ekim 1957de ilk Sputnik'i dünya çevresinde yörüngeye oturtmasjyla atılmışür (Sputnik Rus çada yol arkadaşı anlamına gelmektedir). Başanya tepkiîer ülkelere göre degjşik olmuştur. Fakat en büyük tepki Amerika'da görülmüş tur. Sovyetler. bu başan ile, lanna ikinci sert yanıtı ver mış olmaktaydılar. Bilindigi gibi. Hiroşima'ya ilk bom ba Sovyetlere gözdagı vermek için atıUniştı. Bombanın Japonya'da patlatılmasınm savaş bakımından bir gereği yokta Çünku. Japon yet kilHert patlamadan önceki aylarda Sovyetlerle gizli gö ruşme halinde idüer. Japon ya teslim oimak istiyordu. Ve Amerikalılar bunu biliyordu. Amorika tavaş içi ve sonu müttefiklerarası eö rusmelerde So\'yet!ere çok ödün veriidifeini. fakat b'i ödunlerin artık bittigini gös Gagarinin uzaydan dönüşünden 2 gün sonra, Kennedy. ış arkadaşlannı toplayarak Sovyet üstünlüğü kar şısında kendisine bir çıkış yolu göstermelenni istemişü. Şoyle soruyordu Kennedy: «Sovyetlere yetişebila cegımiz bir alan var mı? Ne yapabilıriz? Ayın çevresme onlardan önce gidebillr miyiz? Aya onlardan once insan gönderebilir miyiz? Atlamak suretiyle onian geride bırakabılir 'miyiz?» İşte bütün bu çırpınmalar sonucudur ki. Amerika, Aym fethi^fcalışmalarına hiz vermek zorunda kalmıştır. Uzay Bürosu başkanı James Webb ile Savunma Bakanı McNamara Kennedey* ye 8 mayıs 1961'de şu mektubu göndermişlerdir: «Şim diye kadar uzaya hep maki nalar. araçlar gönderdik. Fa kat uzaya ancak insaa gönderebildiğimiz zamandırki yabana ülkeleri etkileyebiliriz. Bunu yaptığıımz zaman uluslararası yanşta iyl bir durumda oluruz.» Caltech Füze Fulatma 0*sunün bu günkü müdürü Bruce Murray: «Biz aya bilim için gitmedik. milli pres tij için, askeri amaçlar için gittik.» demek suretiyle Ken nedy dönemintn ruh yapısını açıklığa kavuşturmuştur. Kennedy uzayda Rusİan geçme zorununu o kadar iyi kavramıştı ki bu konuda bir yakmına şdyle demiştir: «Kozmonotlanmız aya çıkmadan önce ölürsem şunu anımsamanızı isterim: İlk Amerikah aya bastığı zaman ben öbür dünyada tıp kı şu andaki gibi bir sa. lmcaklı sandalyada durum u zevkle gözleyecek ve bu ba şanyı yukarda sizlerden çok daha iyi izleyebileceğim.» Okuyuculanmın öbür sorularmm yanıtlannı da gelecek hafta vereceğim. Bütün Bayilerde 16. SayıÇıktı fiyotı 30 (iro 250 lirayı aşan ısteklerde %25 ındirim yopılır ve ödemelı gönderılir. Adres, Piyerlotl cod. 21/3 Cemberlitaş İSTANBUL suaoust SKtnsm msmnu» tDemokratlklesme !cin Plan» 19781962 calışmosmo ek. «Sanat Roporu» (Sanatsal Etkınlıklerln Toplumdan yana örgütleneblmesı ve bu örgutlenme cabasıno temeı olacak mucodele anlayişmın ve eleştırel yaklaşımın oluşturuiabilmesi icın hazırlanmış bır tartışma metni) B'rttk sorunu ve TSİP'in <BlrMk> onlayışı • Yavuz Ünal Devrimd Eylem ve kıtleseflik • Holim 8u!utoğlu Turkiye, Ekonomik Gehsme ve Plonlama • İlhan Tekeli, Gencay Şaylan CHP"nın Evriminde 24. Kurultay • Mehmet Aközer TÜSİAD Kampanyası: ideolojık Saldınnm Ekcnomı Politiğl • L Ekin fDünyada ve Türkiye'de 5enclik» • Hasan Tanay ıNozım Hikmet'ln Sahte Dostları • Sesai Babakuş KÖYKOOP BİRLİKLERİNE ÇAĞRI 23 temmuz 1979 gunü Muğla'da görev dönüşü Kuyucak yakınlarındakı trafik omayetınde yitırdığimız Köy Koop Eğitim Örgutlenme Dairesi coiisanlarındon Eğitım Yönetmerri Ali OKUR Holkia İMşkiler Sekreteri Muammer GÜLER korteşler'mlzin derin ocısı ıcindey:z. 30 temmuz 1979 pazartesi günü saat 11 OO'de Kuyu cakta omlarma duzenlenecek anma toplantısına tuT) Kooperatıfçıler, İlerici. Demokrot ve Yunseverler cağfilıdır. KÖY KOOP. ••••••••••»»»»»»»»»••»»»»•»•»»•••••••••» Omrünüzün güzel yazlarından bı rini geçırmek istıyorsamz AILE P A N S I Y O N U • KENNEDY DÖNEMÎ Amerika. 1961 ocaginda Kennedy'nin başkanhgına kadar uzay konusunda aciz içinde çırpmmıştır Kennedy. seçim kampanyalannda Eisenhower yönetimfne bu ba kımdan bir hayli yüklenmis tir. Bir konuşmasmda söyle FİTRE v f ZÇKATLARIN12 TÛRKİYE SAKATLAR DERNEĞi İSTANBUL ÇUBESİ TELF 88 82 ye gelirılz. Güneş. dingin ödla uzerterl. doyulmaz akşam saatleri ve sev;nc içinde gececek senn geceler. mutlu bir aydınlıgo uyanacoğınız sabahlar... « j | X • unutulmaz anılar kolocak slze LÂLE VİLLA'DAN ören Burhonlye Tei 343 t J • ••»•»••••••••••»••••••••»•••»••••••••••»•»••»••«»•»»4»»»•»»•»••»> (Cumhuriyet: 5 I S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle