Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İKf CUMHURİYET 16 KASIM 197: P ARJS Talât Pa$a. Blrîncl D3nya Savaşı Yillarının sonuna doğru. bır gün Buyükada'da. Yat Kulup'te, Ziyo Gökalp'm yanına QeV mlş. gülümseyerek (alay ederek de diyeblliriz), «Ziya bey, hars diye bır söz aîmışın ortaya, ne demek bu, anlatır mısın bana!» demiş. O zamana değin «kültür» kovramı yoktu toplumumuzda. Kultür karşılığı aropçadan uydurduğu bu sözcüğü. Talât Paşanın aülümseyerek sormasına boş vererek başlamış kim bilir kaçıncı kez onlatmağa Ziya Gökalp. Dinlemış. anlamış mı Talât Paşa. orasını bilmiyorum. cekilıp gitmiş. SjSfuşleıBAŞTAN BAŞLARIZ Melih Cevdet ANDAY ması cağında bu ortok blllncin oluşması çok guvtür Biz ıse daha «ulusloşamodan» coğclıvermiş bir toplumuz. Umutsuzluğun en korkunc dönemini yaşodığımız şu günlerde, bılımin bize bır yol göstericı o!up olamıyacağı sorunu, sanırım ki, en başto ele alınması gereken bir sorundur. Oysa bilim adamlanmızdon hicblnnirt ortaya ışe yarar bir önerj atmadığına bakarsak, devlet işlerine biiimln bir yararı olmadığı sonucuna varabiliriz; böylece de siyaset fle bilım arasındaki aynmın niteliğl lyice ortaya cıkmış olur. Bilimler. tek tek uzmanlrklardır, siyaset ise toplumu butünü ile alma sanatıdır. Bu söylediklerim bütün dunyayı kapsayan gerçeklerdir, yalnızca bize özgü değildir. Ama bıze özgü olan önemü bir şey var ki, o da bizim. bilimlere her zaman boş verlr oluşumuzdur. Alalım şu sanoyileşme olayım... Bizde sanayileşmeye yönellndlğinde hangl bilimsel veriler© dayanıiTiıştı? Bunu bllen var mı? Batıda sanayıleşme, Sovyeüer Birliği'nde sanoyileşme hangi yöntemlerlo gercekleştirılmişll? Bunlorı bilip de. bizim sanayileşmemize en uygun yolun hanglsı olacoğını kim düşundü? Ya da hangi devlet. siyaset adamımız bunu. bilenlertien sor du. Bılimin dayandrğı temellerden birl, neden sonuc ılişklsıdır; b'lime öylesme uzak bir yaşomımız var kl. içine düştüğümüz güc durumlann birer sonuc olduğunu bile duşunemlyoruz. Gününü gün etmeye bokan Insanlardan kurulu toplumda ancak yozgıcılık (kadercilik) geçerlidir. Bugun bütün konuşanlarımızın, bütün yazanlarımızm vaptığı nedir? iclne düştüğumüz güclüğü betimlemek, kendı anlayışımızo göre bu durumun suc'ufarını göstermek. böylece umutsuzluğu biroz dorra artırmak, biroz daha yoğunloştırmak. Bense sanryorum kı, bızım bugun icıne düştüğümüz kötü durum, dünyanın biıyük bir bölümünü her gun daha ağırca boskısı oltına alan evrensel bir bunalımın bir parçasıdır. Bu ao sadece siyasa!, ekonomik bir bunaiım değildir. daha başka bir gorüngüdur; ama siyasal, ekonomik oluşumun yozlaşmasından bicimlenmektedir. Bugün Batının tanınmış düşünürleri, bunalımlan «petrol»a bağlayan dar görüşe karşı savaşıma girmişlerdir; çünkü ne denli işe yarar, değerli olursa olsun, bir «madde». ınsan yaşamının moraline egemen olamaz. Değiştirilmesl gereken, yaşam anlayışıdır. Bilımseı olmaktan sakınarak dlyeyim ki, eko nomi politik, topitımu, bir calışma örgeni. insanı da çalışan ve tüketen bfr yarotık olarofc tanımlamıştır. Egemenliğini dünyoya yayon bu anlayış, toplumu bireyciliğin en kötu blcimlerl ile, totalitarizmin değişik uygulamaları arosına Itmiştir. İşte «yabancılaşmış ınsan» tanımının cağdaş kaynağı budur. Üzerlnde gereğince dunjlmomış bir oluşumdur bu «yabancrlaşmış Insan» sorunu, tarihi cok eskilere uzonır. Burada kısaca açıkianması gereken, yabancılaşmış insanın, özellikle bugünkij karmoşık ekonomik yapı karşısmdo kendlni sadece gücsüz bulması değil. başma gelebilecek her türlu kötülüğü olağon. kendi dışında, kacmılmaz görmesidlr. Mutsuzluk onun alınyazısıdır. İşte b'lımsel sosyalizmin doğuşu. bu yaboncıloşmoyı ortadan kaldırmoya yönelik bir düşünün ürunü Idl Yabancılaşmış insonın tarihine son verip, geleceğine egemen insanın tarihinl başlatmaktır cağımızın en baş ödevl. Bütün dünyayı etklsl attında tutan bu ağır bunalımın bizde cok daha yıkıcı. nerdeyse do Derler ki ittıhat ve Terakki Partisini ayakta tutan Talât'tı, başkası değıl Demek «kültür»ün ne olduğunu bilmeyen Talât, başka tür bır bilgıye doyanarak yönetlyordu ittihat ve Terakki Partisi ile ülkeyi. Bu örnek de gösterıyor ki. siyaset diye bir uğraş vardır ve bu uğraş. bilımden ayrı. hatta ona karşıt bir şeydir. Oysa «siyaset»!, biHmin topluma uygula.iması diye tanımiayanlar da çıkmıştır. ama bunlar siyaset adamı olmamış. ya da olamamış birtakım düşüniJrlardır. «Ya devlet adamları filozof. ya da filozoflar devlet adamı olsaydı» diyen Piaton da bımlardan biridir. (Filozof olmayı bfr yana bırakalım, İstanbu/'doki bir dostum. bono yolladığı bir mektupta, yeni seçilen miiletvekiMerinden yalnız birlnın ortaokul bıtirmiş, ötekilerin hep ilkokullu olduğunu yazıyordu.) Bılimln topluma uygulanması bicimindekj siyaset onlayışı. gercekte cok tartışma götürür; neden dersenız, bilimler hem ceşitli yorumlara elverişlidir, hem de oldum olosı halkın flgi çevresı dışında kalmıştır. Başka bir deyişle. topluca yaşayışı düzene koyan bir bilım yoktur. ilkel toplumda mitos ve gelenek bu işi görmeye yetiyordu. Tarih ise. artık geçmış gitmiş. deneylenemeyecek eskı olayların yorumu. belki de bir sanattır. Tarihte bflıml vol gösterlcl olarak benimsemlş tek siyosal örgüt. Marksist örgüttür diyebiliriz. Amo 1917 devnmipden kısa bir zaman önce. kendisıne «Devrim icin gereklı koşuflar Rusya'da tam olarak oluşmuş değll» diyen Trockl'ye. Lenin. «Nesnel koşulların oluşmasını beklemek opportunizmdir» yanıtını vermıştı. Marksist aniayışın günümüzde ne denli dallandığı ıse. konumuzun başfca bir yönudür. Marksizmin en lyi yorumu, onun bir yöntem, yerine. zamanına fjöre bır uygulamo olduğu yorumudur. Halk. yürüyec?v5i yolu gösterecek odamı, ortok toplumsal bilmcinden yaratmalıdır. Ama nüfus patla fla afetlerine benzer bir görunümde olmasını anlamak güc değildır Kültursuzüz Kultur toplunıu insansal kılon başlıco efkendir. Prot Doğan Kuban, Kültür Bakanlığınca cıkanlan «Ulusal Kültür» odlı dergının son sayısıno yazdığı yazıda, kültürun bu nitelığini, bir tkontrol nıteliğı» olarak beürliyordu. Buradakı «kontrol» sözcuğu ilk ando okuru durdurabılır Kültür neyı kontrol edecek? işimize yaroyacak öır ornekle yanıtlamayo caiışayım bu soruyu; ekonomı politığın insanı çaiışan ve tükeîsn bır yaratık olarok tanımlaması gereğı, Dizde bırey, sanayıleşmış ıkapitahst) Batı topiumiarındakı bıreyın tüketıciliğıne doğru yonelınce yo da yoneıtıiince. kultürumtiz burada «kantrol edtci» gorevini yerine getırememiştır. Öyle kı. soğlam bir uretım temelıne dayanmayan tüketım eylemi, bizde bir yondan nihılizme, bir yandan da totalıtarızm heveslerine yol acmıştır Bunlar. ıkisi de, yabancılaşmış ınsanlardan kurulu top;umlam özellığıöır. Gerçı ilk bakışta. nihıîizm (yoksayıcılık) ile totolitorizm hevesleri. korşıt eğiümier olarak görülebilir; ama bunların ortok yanı, bıreyin kendinı insan olarak duyamamasıdır. Insan olduğuna inanamamasıdır. Bırakalım şimdilik dünyayı, kendimizı düşönelim, Bakıyorum da, icine düştüğümuz ağır bunolımın cıkar yolları yme de siyasette ve ekonomide aranıyor; onlonrt gensindeki yön verici etkenlere hic önem verilmiyor. Yukardo söz konusu ett^ğim «inanc». kuşkum yok ki, cok değişik bicimlerde yonjmlanocaktır; cünkü bu sözcük Inakcıların (dogmacıların) düinden düşmemektedir. O/sa ınakcı bir inanç anlayışı, totalitarizmin öteki yüzudür. Biz Ise «inanc» derken, ekonominin bize değil, bizim ekonomiye egemen olmamız Inancındon söz edlyoruz. Bütün tartışmaiann kişiler üzerinde odaklanması, toplumumuzun bır cıkar yol bulamıyocağmın göstergesinden başko bir şey değildir. Hep «blrini» arıyonjz. En önce bundan vazgecmeliylz. Hepimiz teker teker ve topluca ne yapabilirlz? Bunu yanıtlomok «birey* ve «toplum» olmamızı gerektirir Güclükleri dile getiniek değil nlyetım. kurtuluşun olanaklarına dikkatl cekmek. Baştan başlayacağımızı unutmayahm. Öylesine boştan ki, biryönetlciyı övmekleyerme nin bireyimizi sllme anlamına geidiği llkesi yerleşinceye değin Onco övülmüş olon sayın Ecevit'ln. bunco yerilmesi karşısında, gelin de kültürün kontrol edici ödevini anımsomayın! 2 CHP ve Üemokratik Devrim rogramına bakarsanız CHP'nın smıfsol mantığı yndsıyan bir felsefeyı bsnımsediğı görulür. Bilimsel sosyalizmle CHP arasındaki kesın sınır böylece oluşur, Peki, CHP kapitalıst btr portı midir? 23. Kurultay'da ozumsenen yeni programına göre CHP'nin bu konudaki yaklaşımı ilginçtir. Ecevit'in kaleme aldığı program şu gorüşü ortaya koyuyor: • Gerçek anlamda sanayl toplumuna geçiş, toplum yopısını ve üretim blcîmiyle ilişkilerlni temeldsn değiştirmesi bakımmdon bir devrim niteliğl taşır. 8oylesine bir devrim tutucu siyasal güçlerin elinde veya etkisinde gerçekleştirümek istenirse, sınaileşmede büyük aksoklıklara ve toplumda derin çelişkilere tehlikell gerillmlere, dengesizliklere yol açılır. (...) Fakot gelişme ve smoileşme surecine çoğımızda glren ülkelerde kapltallzm tutuculukla büsbütün özdeşleşmektedir ve kapitaCzmle sanayl devrimlnl boğdaştırobilmek glderek artan ölçüde zorlaşmaktadır. Gelişme ve sınaüeşme sürecine çağımızda giren ülkelerln sanoyl devrimlerini daha önce kcpitaüst yöntemle gerçekleştlrebiJmlş ülkelere, kopltalist yântemlerle erlşebilmeleri is« ortık olanak dışıdır. (...) Öte yandan, gellşme sureclndeki ülkeferde tutucu toplumsal ve slyosol güclerin benlmsedlği kapltalizm onlan cağın uluslcrüstü kapltolizmine giderek bağımlılaştırmaktadır. (...) Tutucu güc* ler içln ekonomideki büyümeyl, Isteklerdekl ve halk gucündekl büyümeye yetiştirebiimek, Turkiye'de büsbütün olanoksızîaşmıştır.» öyleyse cıkış yolu nedir? CHP programı soruyu şöyîe yanıtlıyor: < Bu ancak demokratik sol gellşme kavrnmına dayar.an demokratik devrimci bir siyasal tutumla sağlanobl/ir..» Demek ki utuslararası kapitalızme karşı çıkan ve kapitalist dünyaya bağımlılaşmoyı yadsıyan demokratik devrim tezinl CHP programı benlmsemektedir. P Yeni Kabine OKTAY AKBAL Eyet Hayır İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN (stanbul Onlversltesl Yapı Işlerl Başkanlığıno Elektıik Mühendisl, inşaot Mühendisi. Yüksek Mlnar alınacoktır. İsteklllerln 30.11.1979 cuma günö saat 17.00'ye kadar müracaat formu doldurmok üzere bir fotoğrcf i!e Rektörlük Ozlük Işleri Müdürlüğüne (Horhor Cad. No: 13) başvurmaları duyurulur. ACI KAYBIMIZ Bulunmaz Insan. değerli hukukçu. Nevin Özsancak'ın sevgili eşi. Guler ve Erer Özsancak'ın babalan. Nuray Özsaacak'ın kayınpederi, Aylin ve Ayşegül'ün sevgili dedeleri. Emekli Yargıç Avukat irmi dokuz kişi... Türkiye Cumhuriyeti'nin kırküçuncu hükümeti ile karşı karşıyayız. Süleyman Demirel in kurdugu altıncı kabine... 12 kasım pazartesi öğle sonundan Itibaren Türklye'nin yönetiminden sorumlu poiitikacılar bu yirmidokuz kişi ve onlan destekleyen AP Meclfsi Gruoudur. Gerçi MHP ile MSP de oylanyla destekleme <iöıu vermişlerdir. buna karşılık hiç bir ödün ileri iürmeyeceklerini söylemişlerdir. Ama bu söze ne 'JenJı guvenilir? Hele şakacı bir politikacı olarak. Jaha dogrusu sık sık tatsız şakaiar yapmakla ün ka^anan MSP liderine ne derece guvenilir? Konaandobn serbest bırakılmayınca adalet önündekiler reialandinldıkça yandaşlarına eskj MC dönemlerindekj gibi şu yada bu bakanlıkta. ^ene! mödörlöJrte >nem!i görevier venlmeyınce, MHP liderinin tutumu ne olur? Bunlan görece^iz yakında... Ne var ki CHP. VI. Demirel hükümetine duşmanca bir tavı r almamıstır. Bu hükümeti belirli bir zamana kadar ayakta tutmayı kendisi açısından yararlı gördüğu ıçin. günün binnde yani MHP ve MSP bu hükümetton oyiannı çekmeye kalktıklannda, belki de destek olacaktır. Evet. ilginç bir aşamaya girdîk. Kurulan hükümet tam anlamıyla bir AP kabinesidir Üstelik AFnin içindekı en ılımlı kişilerdir karşımıza çıkanlanlar. Aşırı sağcı politikacıiarın. liderlerin basltısına karşı koyabılirlerse kamuoyunda genel bir saygınlık kazanacaklardır. Geçmiş dönemlerde gördüğümüz gibi MHP militanları AP'b Bakanlann vönet^ğı bakanlıklan kaplamazlarsa, buralarda egomenliklerini kurmazlarsa. VI. Demirel kabinesinin bakanian başarılı bir sınav vermiş olacaklardır. Şimdilik kesin bir şey söylemek henüz erken... Ne var ki CHP ile AP arasındaki dostça yaklaşım. ilişki, bu ilk yaz havasında sürerse. MHP ve MSP umduklanm. beklediklerini elde edemezler. Bu da Turk demokrasisinin gelışmesi açısından yararlı sonuçlar verir. Anarşı adı verilen kanlı kanşıklıkların önünün ahnmasında etkili bir güçtür. CHP ile AP'nln belirli yurt ve ulus sorunlannda koşutluk içinde çaba göstermelerı... Bakanlar Kurulunda yer alan yeni adlar arasında ilginç bir kjşiye rastlıyoruz; Hayrettin Erkmen Demokrat Parti iktidarlarının bu en genç bakaaı bugunkü kabinede en yaşlı bakanl... O günlerde de Erkmen ılımlı bir kişiliğe sahıpti. lyi bir un yapJJMS& 1960 öncesinde... Gerçi tum DP iktidarımn bakanl^n. milletvekilleri. sorumlulanyle birlikte Yassıadada yargılandı. hapse mahkum edildi. cezasını da cekti bır iki yıl sonra bağışlanarak özgürlüğe kavuştu. daha sonra da siyasal haklarını elde etti. Bu 'sez AP milletvekilı olarak Meclis'e girdi. Deneyü.^tkın bir politikacıdır Erkmen. Kendisine başan chlemek görevimizdir. Maliye Bakanı olan Ismet Sezgin'in de AP Içlndeki Aklı başında» potitıkacılardan biri olduğu biiınir Aşın davranışlardan her zanjan uzak kalmış, demokratik ilkelere b£g!ılı£ını kanıtlamış bir eski OP'lidir o da... Sezgin in aydın kışihgi ile AP kadro!arında seckin bir yen vaıdır Gençlik yıllarında îiır yazardı Bılmem ozanlığını gizli gizli hâlâ sür•Jürmekte mi? Şiirden geçmiş bir politikacı ne kaiar itüse. zorlansa da Asın» bir militan olamaz. ismet Sezgin'in Maliye Bakanhgı şribi önemli bir görevds baserı ka7anmas;nı isterim. Köyişleri Bakanı Ahmet Karayiğit'i 1957'de tanımıçtım Bır ıki gün birlikte gezıhiştik Afyon'un bazı yoreigrıni. O sırada Millet Partisinin Afyon adaj'i ıdı Genç bır diş hekımi. uyanık. çaiışkan bir kişi. DP karş.sinda savaşım veren bir avuç MP'linin başmdaydı Duşunceîerııniz birbirine karsıttı. ama u/garca konjşuyor. tart^şıyorduk Daha o günden dıkkatımi çekmış bir genç politikacıydı Karayigit Zaman içinde onemli bır yerlere gelereğini sezmişUm Genç bir polıtıkacı» değil artıkl Ikimiz de yaşlandık. ama bende kalan izlenlmi. o Gençlik»! surdürmeyi bıİL;cek bır kişi olduğudur. Öteki bakanlan tanımam. Çoğunun adını biliriz yalnız Bir böıumünun adını fse ilk kez duydum. 1960 Yassiada duruşmalan sırasında Adnan Menderes'in avukatı oiarak ün kazanan Orhan CemaJ Ferscy Millı Eğıtim Bakanhğına getirilmiştir Fersoy avukat olarak ad yapmış bir ktşidir. ama egitimle ne gıbı bir 'IKISI vardır bilmiyorum Dengell D;r polirıkact görünümundeki Fersoy'un. başanlı bir bakan oiduğurîu kanıtlamış Necdet (Jgurun yanm b:rakn$ı ışlerı îsjnam'aması Bakanlık örgutunü yeniden «Faşolara kaptırmajnası. Türk eğitimini Ataturkçj çizgıde sürdürmesi yararlı görev yapmasmı kolayiaştıracaîitır Demirele şelınce'. Altınci kez Başbakan olan Turk politikfi tarihinin bu ilginç politikacısını ayn bir yazıda ele aîmak istiyorum.» Y (Bosın: 23947) 8657 SELAHATTİN ÖZSANCAK Yakalandıgı amansız bir hastalıktan kurtulamayarak Hakkın rahmetine kavuşmuştur Cenazesi 16.11.1979 (bugün) Hacıbayram Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Karşıyaka Mezarlıgında toprağa verilecektir. Dosf ye sevenlenae duyjuruJujr.r. ÖZSANCAK AlLESİ 1978'ln ocak ayında güvenoyu aldıktan sonra, Ecevlt, Batılı sosyal demokrot iktidarlardan cok şey ummuştur Ama (başta Alman Sosyal Demokratları olmak üzere) Batılılar Türkiye'deki demokratik sol partiyl gözetmemiş: batırmışlardır. Acaba neden? Cünkü Batılı sosyal demokrat (dünkü yazımızdo bellrttiğimiz gibı) cağımızda tekelci kapitaüzmle bütünleşmiştir. Progromında kapitalızme karşı demokratik devrımden söz ocan CHP gibi bir örgüt ile Batılı sosyal demokratlar arasmda derin bir celişkl bulunur. CHP'nin cıkmazı da buradadır. Sorunu bir başka soruyla ortayo koyalım. CHP, «Sosyalist EnternasyonoUe gırmiştir. Sosyalist enternasyonaldeki Batılı üyelerle CHP arasındaki çelişklnln nite'ıği nedir? İlk bakışta bir felsefe konusu gibi görünse de bu soru doğru polltiko uygulamak icin kafalorda saydamlaşmaiıdır. Türkıye'de'<i demokratik sol portı emperyalizmın orgutlerine boyun eğdikçe; hem uluslararası kapitalizme bağımlılaşır, hem Turkiye'de komprador kapitalizmiyle bütünleşır. hem programına ve halka ters düşer. hem de «demokratik devrimı yolunda yaya kolır. CHP"nin 22 aylıl' hükümet deneyiml bu gerceğin acı blclmde ispatlanması olmuştur., • • I.T.Ü. MAKİNA FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN Öğretim Üyesi Atanması Fakül'emiz Ziraat Makinoları Kürsüsunde acık bulunon bir profesörlük kodrosuna atârha yâpîtBcaRtır: Isteklilerin 3 aralık 1979 günü saat 18.00'e kadar Dekanlığa başvurmaları ilân olunur. CHP bu cemberi kırobilır miydi? 14 ekimden sonro özeleştirı icm toplanan olağanOstü kurultayda yanıtı aranacak soru buydu CHP ici muhale'etin de bu konuyu Irdelfyecek yüreğı ve kafası olmolıydı. Ne vazık ki. hizip muhaıefetinde böyle bir cabo Izlenmedi, ve böyle bir güc görülmedı. Topuzcular Baykalcılar veya sol konatcılarm fikirleri belirsizdir ve soydomlaşmış değildir Boylesine bir muhalefet de gerçek muholefet değerı taşımaz. ':""CHP*nm;söfu ne yopabi^ir? Bu konuyu yarın ele alacagız. Bıllmsel sosyaılzm ile'sosyal demokrosi arasındaki llişkilerl oroştıracoöız.. (Basın, 24015) 8659 Cumhurtyet 8684 MALİYE BAKANLIĞI BANKALAR YEMİNLİ MURAKIP MUAVİNLİOI YARIŞMA SINAVI Turktye'de faallyette bulunan bütün bonkalorın Ineeleme ve denetımıne yetklli MALİYE BAKANLIĞI BANKALAR YEMİNLİ MURAKIPLARI KURULU'nco. Molıye ve Bonkocılık olonındo yetıştırllmek üzere oşağıdo nitelikleri beiirtilen odaylar arasmda yanşma sınavı De yeterlı sayıdo elemon alınacaktır. Sınavo kotılobiimeK «in: a Devlet Memuriarı Konunu'nun 48. maddeslndekf niteükleri toşımok; b 1890 vılf ocak ayı başında 30 yasını doldurmamış oJmok; c Siyosal Bllgller. İktisot. Hukuk. Ortodoğu Teknlk Onlversltesl Idart İiimler Ft/küHeleri, Iktisadf ve Tlcori illmler Akademıieri «eya mesiek konusuyla ilgıll diğer yüksek ögrenım kurumlarından veya bunıarın eslti yabancı fakulte ve okullardon b'rfnf bltırmiş olmak; gerekir. Yazılı sınavlar 14. ocâk. 1980 pazartesi günö saat 9'do Ankara ve İstonbul'do boşloyocaktır Yarışmo Sınavma katıimok «teyenierin en gec 26. orolık 1979 carşambo günü saat 19 00'o kadar Maliye Bakonlığı Bankalar Yeminll Murokıplorı Kurulu Başkanlığı'na bir dılekce ile gereklı bilgiieri eksiksiz olarak göndermeieri vevo getirmeleri şarttır. Oiğer şartlar ve ayrıntıd sınav programı ile gerekll belgelere iliskin bilgıler Maliye Bakanlığı Bankalar Yeminll Murokıplorı Kurulu Boşkonlığından, anılon Fokülte ve Akodemllerden veya Kurul'un Karaköy Mollye Binasındaki İstOnbul Burosundan ve Izmir Defterdarlığından saglonablllr. (Basın: 23681) 8667 Güner OEMİRKAN (YALCINKAYA) evlendiler 15.11.1979 Kadıköy T. S. T. Telefon Sanayi ve Ticaret A. Ş. Tasarruf Sahiplerine Duyurur Kuruluşumuzun, %25 Ydhk Faizli Tahvilleri 19.11.1979 Tarihinden ttibaren (Cumhuriyet: 8670) VEFATLAR İCİN Acı günlentuit puylM»n tSLAM CENAZE tŞLERİ bir telefonla emrinizdedır Gâzete, U&n ve tırpvT^ nsusıaeleler doktor raporu, defin nıhsatı, batim duası, devlr dualan heiva şekeı Işlert yapılıl Hsssasiyetle ve Ktizlifce tîlerolerinlzi denıhte eder. Etibank Beyoğlu Şubesinde Satışa Sunulacaktır. Ihrac Edilecek Tahvll Tutan : 1Û.0OO.OÖÛ. T.L Satı'ş Süresı : 19.11.1979 29.11.1979 (10 0un! iik Faiz Tediyasl : 29.11.1980 İlk ıtfo : 29.11.1982 Vade s 7 Yıl Tahvıllerln N w 1 : Hamillne Kupürler : 500 adet 10.000 T.L 200 adet 25.0CC T.L Satış süresinfn bitimlnf tatclp edep Iklnc) yılın sonundan Itibaren tanvll molikleri ıtla planmo bağlı olmaksızın Istedikler/ her zaman tahv.lferınl kısmen veya tamomen tooe 'le bu zomana kadar iş'amiş folzleriyle anaporalarını birlikte gert alabılirler. Tahvil faiz hadlerinin arttıfılması ve bu arttırımın dafia önce cıkartıtmış tohvil faiz hadlerinin arttırılmasma müsade etrnesl halinde yeni faiz öronları Şirketlmlz tahvillerlne de aynen uygulanır. T.8.T. TELEFON SANAYİ VE TİCARET A.$. İSLÂM CENAZE İŞLERİ TEL: 47 20 06 40 68 86 NOT : BfltOn muameielet lşletmeje alt olınaS üzere vurt içi. yurt dışı, furt dışindan nmJa eenaze naltli rapüır GOnün bsr saatîode fmTjTHı. dedır. İKTİSAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN Fakültemiztrj aşagıda belirtilen kürsulerinda sınayla eleman alınacaktır. İsteklilerin kısa özgeçmişlerinl Ve yabaöCı dillerini belirtir bir düekçe ile 28 kasım 1979 tarihine kadâr Fakülte Sekreterligine ffiüracaatlan duyurulur. KÜBSÜSÜ Sösyal Siyaset Umumj fktisat ve rktisadl Doktriuler Tarihi Umumi İktisat ve İktisadi Doktrinler Tarihi tktisadi Cografya tktisadi Cografya Sosyal Siyaset Gazetenllk ve Halkla İliskiler TÎTBÎ Doçent Asistaa 657. Sayılı K. Dahil Uzman Asistan Kütüphaneci fLise mezunu) Asistan Sekreter (8asıü: 23057 8685 1 3 1 1 ADEDİ 1 (Türkel: 8664) (Güzel Sanotior: 2278) 8656 MASrtPCM tSİMÜK jSTtVORMUSUNUZ? t Kıt* Ijhla. I IÇclm to. tan »fcrylk TAKIM ISİMİİK SarfM* S49TI.CM>nc« ttfmm A4.PIWLW E.K.32 »A»TIN> TEŞEKKÜR ~E (Ank. San ) 8663 Uğradığı menfur bir saldırı sonucu ebediyete intikal eden tstanbul Bölge Müdiirümüz, unutulmaz iıısan, değerli dost ve çok sevdiğimiz değerli arkadaşımız; = = EŞ HEDEF, DEV BİR DENİZ GÜCÜ! TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAĞINIZ YARDIMLARLA BL HEDEFE ULASABTLİRİZ. ÇATALCA SULH HUKUK HAKİMLİĞİNDEN : fDösyo No: 1979/432) Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesınin 19 10 1979 torih ve 1979/432 esas 1979/439 korar sayılı ilomı ile B Ce* mece Güzeice köyü bolkın dan Nazmıye Günay'a yine aynı köyden oğlu bulunan Hasan Günay vası tayln edilmıştir. Keyfiyet llan olunur. fBasın: 82247/8672) | = = = = İsmail NOYAN'ın sunar | | S vefatı dolayısıyla telafisi miimkün olmayan acımızı payîaşan, cena EE ze merasimine iştirak eden, telefon, telgraf, mektupla ve bizzat geS lerek taziyette btıhınan. çelenk ^önderen dost, arkadaş, resmî ve ^ özel kuruluşlar temsılcilerüıe teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı S | = " ' TÖBANK fFire'Fo Rek: ) 8662 %iflf(IfIfl[f[fiff[[!f!lil!f!f|[[fffl!ff!fffIlff[M