Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CDMHURİYET 14 KASIM 1§78 BEŞ EKONOML. EKONOML. EKONOML. EKONOMI... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMI... EKONOML. EKONOMI... Borç ve bağımsızlık... •„ Otutattı bahhadan yedi milyon lira borç alamayan (İttihat ve Terakki), dünyadaki en güzel tski eserleri, birçok ülkeleri ve kentleri, bayındırlıkları yıkmaya çalıştruş Alman devletinin vahşi yazgısına takıldılar ve tonunda memleketimizi bu felâkete süruklediler.» Feridun Bey az çok bugünku dile aktardığımız bu sözleri, 3 haziran 1919 sah günü söylüyordu. Feridun Bey, Mütareke döneminin Nemrut Mustafa Divanıharbinde savcı yardımcısıydı. îttihat ve Terakki Partisinin ileri gelenlenni yargıhyordu bu özel mahkeme. O gün îttihatcıların bir bölümü duruşmaya getirilmedi. Malta'ya sürülmek üzere, bir İngtliz binbaşısma teslira edildiler. Feridun Bey'in suçlaması. işgal kuvvetlerine boyun eğme doktrinine dayamyordu: O İttihatçılar ki, împaratorluğun 1855te ve 187?'de, iki kez ülke bütünlüğünü kurtarmış olan İngiltere "nin ... ve de. verdiği borçlarla 'hufah kufak bizleri doyurmus olan Fransa'nın ... ögütlerine uymamışlardı. Bu ne büyuk suçtu, savcı, dışandan borç bulamama »cinayetini» ortaya çıkarcnak için maaş ahyordu. ELÇİNİN UNİFORMAS! Ostfianh Maliyesi üzerinde klasikleşmiş kitabmda (Les Finances de la Turquie. 1902), Charles Morawitz (Şarl Moravitz) igneli gözlemlyle der ki: *Bazı şeyler çok çabuk öğrenilir. Borçlanma sanatı da bunlardan biridir. Bu yola girer girmez Osmanh İmparatorluğu çok hızlı üerlemeler kaydetmiftir.' İlk perdenin baş aktörü Abdülmecit işe 1854"te başlamıştır. împaratorluğun açgöz Tartk Zafer TUNAYA dı ama, odenmesi için baskı yapan, devletleriydi. Borclar, koçullu olarak Teriliyordu. Banker devlatler. verdikleri paranm nereye harcanacağını ve neıeye harcanmayacağını saptama hakkın* sahiptiler. FELÂKET BULUTLARl Osmanlı borçlan, kapitülasyonlann uzantısı olarak, felâket bulutları gibi, Osmanlı devleti, toplumu ve insanı uzerine çökmüşlerdir. Uzun vadeli olduklan içia gelecek kuşakları da b»glamj5İardır. Alman paranm hatırı sayılır bir kısmı komisyonlara. faizlere, amorti9manlara gitmiştir. Ve koca Osmanlı devletine ekonomik bir haçh seferi açümıştır. Acı sonuç: 1854 1914 yıHan arasında (altmış yıl) yaklaşık 400 milyon liralık borç toplamından. Osmanh devletinin hazinesine, her 100 liradan 21 lira 32 kuruş girmiştir. Çok uluslu tefecilerse, onbir yılda bir, verdikleri her 100 liranın üç katını kazanmıçlardır. Ve de «bu devlet borç$uz yafayamaz* ilkesi. Osmanlı yönetiminin değişmez politlkası olunca, bağımsızlık bir hah gibi Batılı büyük devletlerin önüne serilmiştir. Koca İmparatorluk, artık bir yan sömürgedir. Alacakhlann emrindedir. Osmanlı'nın dostunu da, düşmanını da onlar saptamışlardır. Savaşlan onlar kifkırtmışlar. yüzbinierce memleket çocugunu seferber ettirmişlerdir. Silahlan da kendileri satmışlardır. Toplumun kalkınması m. ülkenin sanayileşmesini yalmzca önleme mişler. açıkça yasaklamiflardır. BORCU GARANTİYE ALMAK Verdikleri borçlann garantisini saglayıcı kurumlan da kunnuşlardır. 1863te Bankı Osmanl (Osmanlı Bankası), çeşitli imtiyazlarına ek olarak, devletin yabanalar tarafından kurulan Merkez Bankası olmuştur. İmparatorluk 1875'te iflasını ilân edince, 1881' de, yine yabancılar, Düyunu Umumiye adiı kunımu oluşturmuşlardır. Alacaklılar, verdikleri borçlara karşîlık. devletin ürünlerinı kendileri topluyorlardı. Tarlasından bir k; 10 tütünü evlne götürmek isteyen köylüyü Düyunu Umumiye kolcusu vurmakta serbestti. Çünkü. kendi kolluk kuvveti vardı. Devlet gellrlerinin yansından fazlası trümrük gelirierinin de hemen tümü Batı kapitalizminin ileri karakolu olan bu kununun eline gecmişti. HURRİYBrİN BOHÇLANMASl İkinci Mejrutiyet 1908 yılının 23 temmu runda bir cojku ve bayram havası içinde ilân edildigi zaman durum buydu. Mucize beklfr yenler, siyasal yurekJîlikle, ekonomik tutsak hk çatışmasınm, derin bir aşağıhk duygusu içinde, bilincio» varmışlardır, Gerçi Anayasa yeniden yürürlüge girmiş, Abdülhamit tahttan indirilmiş, istibdat parlamenter rejime dönüstürülmüş. kısaca 'Hürriyet ilân» edllmişti. Ama, Meşrutiyeün insanlan zincirlerie baglıydılar. Karşılannda aynı Batı, aynı baskılar. aynı degişmezleı vardı. Zamanın ünlü Maliye Nâzın (Bakanı) Câvit Bey, *Avrupa'nın* amacını şöyle özct ler: 'Osmanh Maliyetinin kıshıvrak yabanc denetim altına alınması. denetimin giderelsıyasallaşması, »Türkiye'nin» güçlü bir ordu dan ve donanmadan yoksun bıraküman.' TEBERRU VE BASKI Yine zamanın resmi açıklamalanna göre. Batı kapitaüzmi, tüm kalkındırıcı girişimlere el atıyordu. Demiryolu projelerinde, Adapazan Bolu arasında bir hattın insası öngörülüyordu. Bir gün trendp, Nafia Nezareti (Bayındırlık Bakanlığı) Müsteşan Hulusi Bey'e rastlayan, Anadolu Şimendiferleri Direktörıj Hügnen, eğer pahalüık nedeniyle bu hattm yapımından hükumet vazgeçerse. Donanma Cemiyeti'ne, 30.000 lira »teberru» edeceğiru söylemişti. Dahası da var. Çarlık Rusya, Karadeniz bölgesinde demiryolu ya.pılmaması için para vermişti. Balkan Savaşları boyunca, İngiltere ve Fransa, Osmanlı ordusu Rumeli topraklarından çeküinceye kadar. »Türklere» borç vermeyi reddetmiçtir. Rumeli elden cıktıgına göre, tütün geliri yitirildigi için, tütun rejisı imtiyazımn uzatümasına gerek kalmamıs.U. Ama, Bulgarlar Edirne'ye girmişlerdl Hükümet, reji imtiyazını uzatmış, sava51 sürdürebihnek için, karşıhğında bu $irketten, bir buctık railyon liralık avans almıştır. Câvit Bey. 1918 bütçe konuşmasında, acıh anılannı dile getirmişti İ ü yıl önce, türlü vaatlerde bulunan devletlere '100.000 lira tedarik etmek. yahut vadesi gelen bir borcun vadetini birhaç ay daha uzatmak, yahut faı11 yüzd* bir iki düfürmeh için ne ittirhatnlar, ne Utek ve yalvarmalar ve ricalar yap tığımı ve netieede. dediğim gibi. haşin bir red cevabmdan başka bir şey almadığımı ben bitirim.» İkinci Meşrutiyet de, o müthiş değişmeze karşı koyamamıştır. Kapitulasyonlardan kartulamanuftır. İmtiyazh yabancı şirketlerle rekabet edememiştir. Tîcaret anlaşmalanm değiştirememiştir. Gümruk tarifelerini istediği gibi saptayamamıştır. Vergilerde eşitlik sağlayamamıştır. Tutsakhk zincirlerini kıramamıştır. Nâzırlannı Avrupa piyasalarına avuç açmaya gönderçrek, dokuz kez borçlanmıştır. 1908 kapısından zaferle girenler, 1918'ir, 30 ekiminde, Limni adasının Mondros Uma nında demirli Agamemnon zırhlısında, eski alacakhlann dikte ettikleri mütarekeyi imzalamak zorunda kalnuşlardır. Dışa borçlanma, öylesine doğal sayılıyordu ki, savcı yardımcısı Feridun Bey, İttihatçüarı Fransa ve İngiltere'den borç bulamadıklan için, ağır bir suç işlemekle *itham* ediyorda. Ne var ki, onun biüncine varamadıgı bir gerçeği Fransız yazar Klod Farer açık açık söylemistir: »Eğer bir gün Türkiye'nin iflâsından sözediUttğini işitirseniz, şu iki haleyi anımsayın: Galata sırtlannda Osmanh Bankası, Istanbul sırtlannda da Düyunu Umumiye.» 8 eylül 1919. Sivas Kongrresinin 4. KBnel kurul toplantısının 3. birleşiminde. İsmaıî Hâmi (Dânişmend) Bey, Amerilta koruyucu luğunda bir kurtulus reçetesinin gerekçesinı açıklamaktadjrî «... Bütun devletler bizt tamamen müsta kil btrakacaklannı söyleseler, yine mütaha rete (yardımai muhtacız. 100 ila 500 milyon lira borcumuz var, bunu ödeyin diyecekler... Bunun için müstakü yaşamaya vaziyetl maUyemit mutait değildir. Paranz. ordusuz ne yapabiliriz? Onlar tayyare ile havada uçuyorlar, biz henuz kağnı arabasından kurtulamıyonu.» (Devamı 7. sayfada) YIL, 1907'DİR. BRÜKSEL SERGİSİ ŞENLİKLERİ DOLAYISIYLA KRAL'IN VERDİGİ KABUL RESMİNE OSMANLI MASLAHATGÜZARI DA SIR MALI.NİŞANLI ÜNİFORMASINI GİYEREK KATILIR. EF TESİ GÜN GAZETELERDE ŞU HABER ÇIKAR: «OSMAN Ll MASLAHATGÜZARININ ELBlSESİNDEKİ ALTINLAR, DEVLETİN HAZİNESİNDEKİ ALTINLARDAN ÇOKTU.» lü Sarayı ve yüksek bürokrasisiyle. 'hırstan ve sermayeden patlanui' derecesine gelmiş Avrupa, kolay anlastılar. Büyük bir çıkar ortakhgıydı bu... Mıgırdıç. Black ve Durand Efendiler gibi komisyoncular, Paris ve Londra piyasalanndan buldukları *rakkamları* Abdülmecid'in Sarayına müjdeliyorlardı. Karşıhğmda, kendilerine, örneğin üç yıl süreyle *maa mülhakaU (yöreleriyle beraber) Dersaadet (Istanbul) ve İzmir gümrüklerinin peşin ihalesi yapılabiliyordu. 1854 Y1LI Atatürk'ün deyimiyle «Düyunu Umumiye belası» 80 milyon liraya varan borcun tümünün 1943'de ödenmesiyle ortadan kalkmıştır. 1854, yeni ve »uzun vadeli» felâketlerin kalkış noktası olmuştur. Batı kapitaüzmi jle ilginç diyalog çabucak kurulmuştur. Osmanlı. borçlanarak yaşamaya mahkumdu artık. Avrvıpa da, borçlatarak yaşatmayı ekonomık politikpsınm ana çizgisi saymıştır. Abdülmecit dört kez, Abdülaziz dokuz. Ikinci Abdülhamit de onbir kez borçlanmıîlardır. Yirminci yüzyıl başlannda, Osmanh hazinesi alay konusu olmuştu. 1907 yılında, Bruksel serglsi şenlikleri dolayısıyla Kralın verdiği kabul resmine Osmanh elçillği maslahatgüzan (işgüderi) Esat Cemal fPaker) Bey. sırmah. nlşanlı üniformasını giyerek katılmıştı. Ertesi gün, gazetelerde şu haber okundu: 'Osmanh ifgüdertnin elbisesindeki altınlar, devletinin hazinesindeki altınlardan çoktu* 'BU DEVLET BORÇSUZ ) YAŞAYAMAT» Osmanlı Imparatorluğu. devletlere değil, özel kişilere. banker deniien tefecilere borçlanıyordu: Goldşmit Palmer, Mires, Roçiider gıbi... Bu büyuk sermaye sahipleri. İngiltere ve Fransa'ya egemendiler. Borç veren onJar Osmanlı döneminde borçla bayrak satın alınmıştı... KTÎSAT PROFESORÜ HAYDAR KAZGAN İKİ YILDAN BERİ FİNANS KAPİTAÜN OSMANLI İMPARATORLUĞUNA GtRİŞİNİ GALATA SARRAFLARİNI VE İMPARATOR LUK DÖNEMİNİN SERMAYE PİYASASINI ARAŞT1RMAKTADIR. İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERStTESİ GENEL İKTİSAT KÜRSÜSÜ BAŞKANI PROF. DR. HAYDAR KAZGAN, İMPARATORLUK GÜNLERİNİN BORÇLANMA POIİTİKASINA ÎLİŞKİN SORULABIMIZI YANITLADI. » Kazgan kimdir ROF. DR. HAYDAR KAZGAN 1922 YILINDA İSTANBUL'DA DOĞDU. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİNDE OĞRENİM YAPAN PROF. KAZGAN, DAHA SONRA AKADEMİK KARİYERE GEÇTİ. ÎSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSrTESİNDE İKTTSAT V"E İŞLETME DERSLERİ VEREN HAYDAR KAZGAN'IN ÇEŞİTLİ DERS KİTAPLARININ YANINDA, 5OYE YAKIN ARASTIRMASI BULUNUYOR. P SORU: Borçlanmanm batlangıa nanl olmuftur? KAZGAN: îlk borç 1854 yılında almmıştır. Nedeni biraz Tanzimat'm getirdigi ya pıdır. Yaşam tarzı değivniş, idari teşkilat ve ordu yeni bir boyut kazanmıştır. Masa. hokka, kalem, kagıt g«rek. Bunlarsa dışandan gelmektedir. Orneğin. IIL S«lim zamanında Nizamı Cedit ile kışla geregi ortaya çıkmiîtar. Silah endüstrisi "'unıluyor. Abdülhamit top brikası kurmak için Al.aanJardan borç alnuş, sonra da Krupp'tan makineyi getirtraiştir. Aynen bugün olduğu gibi, uretimi olmayan mallar ve benzerleri geliyor. SOHU: Sonuç ne olmuftur? KAZGAN: Borçlanma dıja açılmayı beraberinde getirmiştir. Bu ise üretim yapısmı etkilemiştir. Fabrika uretimi ruallar emek yogun teknolojüere g6re daha iyi üretilmeye başlamıştır. Halep ve Bursa ipekUsi, yerini Manchester yünJusüne ve Uon ip«klisine bırakmıştır. SORU: Borçlanma hemen âyle bir unda m» gerçekleşmiştir? KAZGAN: îlk borcu Mısırh Mehmet All Paşa yapmak istemiştir. Bunun için Padişahtan ist«digi icazet Abdülmecit tarafından redded:lfl)iştir. Ancak 1854 yılında Kirım Harbi sırasında Frans* ve İngiltere ile yapüan ittifak anlaşması sonrası S milyon sterlinük bir borçlanma yapılmıştır. Mısır'm geliri karşıhk ohnuştur bu borçîanmada. Ancak bu paranın ancak S.5 railyon sterlini gelmiştir. Gerisi araa paylanna gitti. SORU: Uk borçlanmanm sonrası nusıl gelişmişti? KAZGAN: Kınm Harbi 183355 yılları arası maliyeti 11 milyon sterline çıktı. Tmn «vonucu Osmanh bütaçı!<iarı ouyümeye bsşımişlır. îlk aiiîkanhktan olarak. ıkınci borçlanma debdebeli bir biçimde gerçekleşü. lfa£5 yılında fkinci fcorçîanma yajılmıştır. İlginçtin Otınanh devleti müttenk kabul edilerek, bor can faizi il'Kinö göre duşük tutuldu. Bu borçîanmada da (Tümruk gelirleri karşıhk göfeterılm.iştir. Her borçlanmanm b>r bedeli var. Osmanh Donanması müttefiklerln istem uzerine Sinop'a gidıyor. Hepsl Ruslarca bat'.nlıvor. Trk kurtulan muhrip Istanbul boğazından li•i4na gırerken Fransızlar fcîilo veriyc^lardı. Kısacası, korçlanma ile bayrak dahil. her şey yabancı ellerden gelir SORU: Borçlanmanm İç tiftiUrinden biraı daha »öt »der mitinitf KAZGAN: Osmanlı împaratorluğunda büyuk bir fakirleçme başlamıştır. Anadolu'da kıtlık, İstanbul'da iflas dalgası yaşanmaktadır. Merkeziyet belli ölçude güçleniyor. Mültezim sistemi dagıhyor. Bürokrasüun geliri artıyor. Belirgin bir sımflaşma olayı başhyor. İlk borçlanma Marthall yardımına çok benziyor. Güçsüz ülkede belli bir alım gücü yaratılıp. borç verenin malına karşı talep yaratıhyor. Demiryolunu ele *lalraı; demiryolu kurma önerisi yabanolardan getmi$tir. Demiryolu, üretim artaşı va pazar genişlemesini sağlar denmiştir. İhracat artmıştır da. Ama, ihracatın tumü yabancılar tarafından yapılmıştır. Demiryolu, mal toplayanı, kasaba tuccarlannı guçlendirmiîtir. SORU: Borçlanma tonunda nerey* vanmftır? KAZGAN: Mahmut Nedim Paşa 1881 yıh öncesi bankerleri yanına çagırıp borcun ancak yüzde 50'sini vereceğini söyler. Söyler ama, aonra da görevden alınır. Sonra da aynı ay Muharrem Kararnamesi yayınlanır. Kararname ile Düyunu Umumiye idaresi kurulur. Bu kürum devlet gibi belirli gelirlere el koyma hakkına sahiptir. Gelirlere haciz koyabilir. Tahsildan var. Kurum borçlara karşılık tüm tütün, damga pulu, İstanbul'un balık gelirine, ipek, öşürüne, tombeki gelirine, Kıbns adası gelirine el koymuştur. SORU: Toplanan getir borçtan fazla olurso ne yopılacahtır? KAZGAN: Hasılat fazlası bir risk fonuna yatırılıyor. Ama orada kalmayor. Bu paranın başka memleketlere borç verildigi biliniyor. İtalya'nın. Osmanlı bölgesi Rodos ve Trablusgarp'a seferini bu parayla yaptıgı bi linir. Yine 3 milyon sterlin para Damat Ferit Paşa'nm Kuvayı İnzibatiyesine verilerek Mustafa Kemal'in Milli Mücadelesine karşı s*vaştınlmıştır. Düyun\ı Umumiye idaresine bu nedenle ben bir Bakanlar Kurulu gibiydi diyorum. Tahkikat yapabiliyorlardı müfettişleriyle. 5 bin ile 7 bin arasında personei çahştırmaktaydı. SORU: Tahkikat alacaklı ülkenin yasasına göre mı yapıhrdı? KAZGAN: Hayır. Osmanlı Ticaret Yasasına göre. Ama unutmayahm Tanzimat reformlan içinde kabul edilen ilk yasa da Ticaret Yasası olmuştur. Kısaca. Osmanlı borcu Avrupah kızın drahomasmda, çeyiz sand: ğına ve çamaşınna kadar girmiştir. SORU: Lozan'da borç konusu nasıl ele ahnmıştır? KAZGAN: İsmet Paşa daha ilk gunden borçlara sad.k olduğunu ifade etmiştir. Reddfctmek, söz konusu olmiiiri'ştır. Alacaklarda Türkiye'nin tekrar borçlanacağı inancı ile borç konusunda yumu;ak bir tutum ortaya koymuşlardı. Tabii bu borç hayut seviyesinin duşürülrnesi ile ödenmiştir. SORU: Türkiye'de borçlanma honusundaki olguyu. inceleyen yaym ve araştırına azlvğmı nasü yarumluy orsunuz? KAZGAN: Doğru. Ortada bir tek Abidin Paşa risalesi vardır. Dışa bağımhlık getiren borçlanma olgusunu inceleyen bir tek kitabın bulunmamasını Abdülhamit korkaklığı olarak yorumluyorum. BORÇLA GELEN INEKLERIN ÖYKÜSÜ eçtiğimiz haftaJarda bir gân gazetelerd* Eskişehir kaynaklı şöyle bir haber vardi: •Eskişehir Lohomotif PabrUtannda yüzde 70 yerU malzeme kullanorak. Türh mühendis ve işçileri tarafından yapımt gerçekleştirilen ufak tipttki elektrikü lokomotiflerin ihinati Afyon Denitli arasında çalıştınlmaya baflandı.» Ancak bu lokomotifin üretilmesi karan daha ilginç. Yaklaşık; bir yüzyıl fince döşenen demiryolları, ancak düşük dingil basınçlı buharlı lokomoüflere dayanabiliyor. Bunun uzerine 14.5 ton dingil basınçh ve 85 ton ağırtıgında (AIA tipi) lokomotif ortaya çıktı. Bu haberden sonra bu yöreden geIen bir sanayicinln borç olayını nasıl değerlendirdiğine bakahm: 'Bilinçli olarak üretîlen bazt yanliflar var ulkemizde. Borçla hep kalkınma ilişkisi kurulur. Yülar boyu Türkiye aldığı uçbeş kuruş yardim karfilıgı Baade raporunu önünde buldu. Rapor, Türkiye'ye kalkınma yolu olarah utanmadan turizmi gösteriyordu. Borç belki kısa dönem için ilaç, ama uzun dönemin kamburlu bir sorunudur. Borç halkınma sağlamaz. Kalkınma hak gibi verilmez alınır.' Gerçekten Türkiye'nin en gelişmiş yöreleri bflinen Trakya ve Marmara havzasmda borçsahte kalkınma reçeteleri ikileminin çekişmesini gözlemek olası! Hatta bu ikilemin dogtırduşu fay hatlan bile oluşmuş durmnda. Istanbul Bursa hattı dışa bağımlı mon taj sanayiini geliştirirken, Bağdat caddesi olarak tanımlanan Bozüyüh Eskişehir Nalhhan hattı* kendi öz kaynaklanm harekete geçirme çabasında... G severlerin savaşımını unutmamak gerek. Sonuçta Sonora64 çekip gidiyor. Ama Turkiye toprağı iştahlı. Ürün veYd 1950. Tiirkiye «Dost ve müttefik ABD'nin yardım recek verimli topraklar var. Bu tepkikredilerini abyor. AİD mis yonları Anadolu'da «Başanler için de Bezostia tohumu geliştiriliyor. Şimdi dekarda 450 kilo buğdaya lı çiftçi» anyorlar. Eskişehir' de bir çiftçiyi buluyorlar da. zaman zaman sen misin demeyen buğKendisine yılda yüzde 2 ff izle ve 30 yıl vadeyle inek daym tohumu. işte anlattığımız etkinin tepkisi olarak ortaya çıktı... verilecektir. Çiftçinin eağdu yusu galebe çalıyor. Öneriyi Yine 50'li yülarda Eskişehir yörereddediyor. sınde yetiştirilen 093/44 buğdayı, yöre üreticisi arasında bu sayıyla değil de, bunu yöreye getiren ve ilk kez yörede ekip uyumu sağlayan kişinin adıyla, Mesut Bey Buğdayı olarak tanıyoruz. 195O'li yıllar. Turkiye, 'dost ve geçer gözükmüşler uygulamadan. MANAV, KASAP. BAKKAL... müttefik' ABD'nin yardım kredilerim Şimdi, 'Alman ineği' yok da, DunO yöreden bir sanayici, olayı günüalıyor. AİD misyonları Anadolu'da 'baya Bankasının inekleri var. Dünya şanh çiftçi' anyorlar. Eskişehir'de bir Bankası kredisiyle İsrail'den getirtili müze getirerek. sözü Economist dergiçiftçiyi buluyorlar da. yor. İnekler ve boğalar dağıtıhyor. On sinde geçenlerde yayınlanan Turkiye bölgenin 'manavı, kasabı ve bakknh ların öyküsü bir başka garip. Boğalar Kendisine yılda yüzde 2 faizle ve olsun> önerisi konusunda diyor ki: ahşmadığından ola30 yıl vadeyle inek verilecektir. Çiftçi Turkiye yemine cak, iki yılda döllenıneden kesiliyor ve 'Türkiye bu yazıya mityon verse nin sağduyusu galebe çalıyor. Oneriyi ete vererek kasaphk hayvan oluve yazdıramazdı. Sağolsunlar. Bu yozı bareddediyor. Yerli sayılabilecek irıegi na Yunan'ın İzmir'e çıkışmı anımsatıyetiştirmeye koyuluyor. Bugun. (F5 so riyor. yor. Çıkarma günü Churchill »Eyvah yu) deniien yerli ineğe aşüanmış ine»Bu kadar kusur kadı kızında bile ği elde etmiş durumda. olur» diyen Dünya Bankası yetkilileri demif. Bundan sonra yandık. Bugüne deh ülkeyi sessızce paylatmiftık. Ama O ithal edilen ineklerin sonu ne nin yeni bir önerisi var şimdi: «Mademşimdi çıkarma ile eşrafın bile mülküolmuş bilmek ister misiniz? Önce, top ki boğalarımız yeminizi begenmedi. O ne tecavuz başlamıştır. İşte bu andan rağa uyumsuzluk göstermiş, sonra dü halde yemi değiştirmelisıniz. ama bosonra tepki başlar.» Yaa bırakm Türgayı değü. Bu yüzden yeni kredi vereşük hastahğı deniien •bank hastahğı* kiye'nin çalışan suuflarına karfi çıkgeçirerek telef olmuş. Bu yerli ırkı ye lim, yem ithal *din~» mayı, gelişen smıflanna bile karft çık tiştiren ise bugün Eskişehir Sanayi BUĞDAY ORNEĞİ mıstır. Bu yazı Türkiye'nin işçi ve uluOdası Başkanlığını yürüten Mümtaz Yıllar ne kadar geçse de senaryo sal sanayicisini Müdafaai Hufeufe çiz~ Zeytinoğlu'nun babası Mesut Bey. değişmiyor. Ama bu işin bir de yararu yanı var. Etkinin yarattığı tepki, doğ gisinde birleştirmek için yazılmiftır. ALMAN ÎNEĞİ Yazmın yazılmasında özel bir önem •Borçlu in«fe»in öykusü bu denli ru yolun bulunmasına yanyor. Konuyu orneklemek için 1966 yıhna doğru dön vardır. Turkiye 1923 yılında ihracat bilinirken, Bahkesir Gönen'de kurulu Tahirova Alman Ornek Tatbikat Çift mek gerek. Demirel. Türkiye'nin buğ aşamasında değildi. Oysa bugün o nohAlmanya (Bayram) 13,5 kad. m:ia day uretimini artırmak için «Sonoliğinde yıllar boyu bu hastahgı üretan ra94» tohumunu öneriyor. Büyük tep tada. 1923 yılında Araplann petrolü bu ve kendinde yaşatan Angler trkı inek* stratejik önemi kazanmamıştı. Oysa bubenimsetilmeye çahşıldı. Yörenin tepki kiler gelişiyor Turkiye toprağmdan. 'Devamı 7. sayfoda) si, ölen inekler sonrası Almanlar vaz ÜsteUk Osman Nuri Koctürk eibi vurt