Katalog

• Sahibl: Cumhuriyet Matbaacılık adına ve gazetecıIJ. NADİR T.A.Ş NAJDI IXMHURİYET tSTA.VBUL TELGRAF ve MEKTÜP adresl: Posta Kutusu tstanbul No: 348 AHTJLK YASASTNA TAAHHÜT EDEK •* * * • BÜRULAR: Ankara Atatürk i'enisehir Tel.: 17 58 86 25 57 Bulvan No. 65, Kat 3 Tel.: 13 12 Atatürk Caddesi üğurlu PasaJ Bulvan Vener Apt. 01 • İZMİR Halit Ziya 30 12 47 09 • ADANA Tel: 14550 19731 • Genel Yayın Müdürü OKTAY R t R T B Ö R E • Sorumiu Yazı îslen Mtidtirö CETtN OZBATRAK • Basan ve Yayan: CLMHURtYET Matbaactlık n (iazetecihk TJV.Ş Cağaioğlu, Halkevı Sot. No: 3941 TELEFON : 28 »7 M (Beş Hat) ABONE ve tLÂN Aylar 12 6 3 1 Yurtiçi : 720 360 180 60 Yurtdışı: 1170 585 392.50 97.50 Ülke grtrplanna ve agırhğına göre uçak farkı okuyucu tarafından aynca ödenir... Baslık (Maktu) 2 3 ve 9. sayfa (santimi) 4. 5, 6. 7. sayfa (santimi) ö!üm, Mevlid, Teşekkür (5 santimi) Nişan, Nikâh, Evlenme Doğum Yayın Hayatı (kelimesi) i^; :r> • n.e.ırr>esn 75U Lira 200 160 40n ı 300 4, 3, 4 NISAN 1977 Güneş Ögle îmsak 3.52 5.38 12.17 Akşam Yatsı îkindi 15.53 18.37 20.11 T AK V i M Gaziantep'teki silâhlı (BasUrafı 1. Savfada) ler, bu sırada oteli de kısmen tahrip etmişlerdir. şi izlerini kaybettirraişlerdir. Uşak Merkez Lisesinde çıkan kavga, bundan bir süre önce kurşunlanarak öldürülen öğrencı 3*miha Özakar'a Süreyya Uzun adlı öğrencirun küfretmesiyle baş lamış, Süreyya Drun ile ğabeysi Yakup Uzun diğer ögrencilerden dayak yemiştir. ESKiSEHRDf Eskişehir'in Büyükdere Meşelik mevkii semtindeki cami. önceki gece kimlikleri belirsiz kişiler tarafından taşlanmış ve imamm bulunduğu odanın da camları kırılmıştır. Semt sakinlerı, Eğitiro Enstitüsünde öğrenci olan Abdülkadir adındaki imamın degişmemesi nedeniyle olayın meydana geldiğini ileri sürerlerken, csrninin Dernek Başkanı Ali Özuysai, ilgililerin imamı bir an önce değiştirmesi gerektiğini, aksi halde daha büyük olayîar çıkabüecegini belirtmiştir. KAYSERi'Dt Kayseri'nin Bünyan ilçesinde CHP Genel Başkam Bülent Ecevit'in bugün Kayseri'de yapacagı konuşmayı büdirilerle halka duyurmak iseyen 6 kişi, komandolar taraf:r.dan traktörle ezümek istenmiştir. Şelâle Caddesinde Bülent EceTit'in Kayseri'yle geleceğini halka duyurmaya çalışan Hacı Bekir Sayan, Gazi Özdemir. Ramiz Sör. mez, Mustafa Şahin. Abdullah Adayaman ve Ekrem özmen adlı gençler, komando olduğu bildirilen Erol Dursun'un kullandığı traktörün hızla üzerlerine geldiğini görünce kendilerini güçlükle yolun kenanna atarak mutlak bir ölümden kurtulmuslardır. Erol Dursun ile traktörde bulunan Erol Ulu. Mehmet ve İbrahim Uğur adlı kişiler yakalanmışlardır. TMGT: «Gençlik, Nazi Almanyası işkence yöntemleriyle susturulamaz» (tstanbul Haber Servisi) Türkiye Milli Gençîik TeşkilJ.tınca (TMGT) Cumhuriyet Senatosu Toplumda Şiddet Olayiannı Araştırma Komisyonu Başkanlığına gönderilen raporda, «Ülkemizde kuruldugu günden beri sayısız insanı emrinde eşkiya çeteleriyle öldürten, öfretimöğrenim özgürlüğü, can güvenliği bırakrr.ayan MC hükümeti, işi Sit« ve Niğde öğrenci yurtlanndaki uygulamalarında iç savaş pratiği yapmaya kadar vardırmıştır.. demiştir. Türkiye Milli Gençîik Teşkilâtı adına İsmail Dinçer tarafmdan gönderilen ve Site ve Niğde öğrenci yurtlarına polisce yapıian baskmları anlatan raporda. iki yurda da komandolann kaldığı yurrlardan ateş açılmasına karşın. polisin Niğde viırdunun kapılannı panzerle kırarak içeri girdiği, öğrencileri pijamalanyla gözaltma aldığı kaydedilmiş, rop lum polisinin bu tutumuna karşuı. olay yerine sonradan gelen polislerin arkadaşlanyla tartismak durumunda kaldıklan an'atılmıştır. Olaya neden olan komandolann kaldıkları yurtîara hiç baskm yapılmadığı, çünkü MC sorumlulannm onları devlet güçlerine yardımcı kabul ettiği de kaydedilen raporda ayrıca, şöyle denilmiştir: «Türkiye'nin en buyilk ve en ciddi gazetelerinde bile büyük baslıkîarla ve boy boy fotoğraflarla verilen bu olaylar ııtanç vericidir. Hele esir kamplanndakl gibi ellerini duvara dayamıs, yüz leri duvara dönük, kıpırdanmaları halinde kurşunlanacağı ihtarını almış o gençlere, fotograflarda görüldüğu »ibi dururken kafaları yanlacak biçimde dayak atılması canice bir hareket olsa gerek.» Raporda ayrıoa. Mustafa Kemal gençliğinin Nazi Almanyası işken c« yöntsmleriyle sıısturulamayacagı da belirtildikten sonra Araştırma Komisyonundan Site ve Niğde yurtlannda inceleme yapılması, gözaltına ahndıktan sonra sahverilen rî38 gencin bilgilerine basvurulması, işkence yapılmasma karsı çıkan PolDer üyesi polislere bu tip olaylarda neden görev verilmediğinin saptanması istenmiştir. Ecevit Konuştu: olacaktır. Yurttaşlarımız, sokakta yürürken, istedikleri gazetey. ellerinüe taşıyabiieceklerair. Okudukları gazete yüzünüen dövüiıneyeceii., oldürülmeyeceklerdır. Kitapevıeri yağma edilmeyeceitir. Sosa;.larda kitapiar ve kitapgılar yalai mayacaitır. Cumhuriyet Halk Partisi seçımle ıktidara geldıginde, katiller hükümetçe jcorurjııt; yacaktır. Katilleri yakdlamagi çalışan pohsler cezaLanâırıima>B caktır. Kimse. okul ogrencileıin den veya esnaftan bir takutı der rıekler adına, dövme veya olaür me tehdi&yle haraç aiaaıayacılttır. (BasUrafı 1. Sayfad*) miz daha bağımsız olacaktır» Ankara'dan karayoluyla hareket eden Ecevit, Elmadag, Keskin. Kırşehir, Nevşehir. Yozgat ayırımı ve Himmerdede'de binler ce kişi tarafından karşılarmıış ve Kayseri'ye gelmiştir. Kayser;'de 300 bin kişiyı buian kalabalık arasında 2ön metrelik kürsüye 4ü dakiiada gidebilen Ecevit'i dinle yenler arasında «At, it. koy:m. bitsin arıık bu oyun.. sunta» lev ha üzerinde bir yanında <bu nedir.. öbür yüzünde .mobilya. yazıh flanıalar taşıyanlar dikkati çekmıştır. Ecevit, mitingTen sonra esn'tf ve sanatkârUrla bir toplantı ysp mış. esnaf ve sanatkarm Türk Hür Teşebbüs Konseyine katı masmı eleştirerek. • Esnaf ve r~Anatkâr.n yeri. sennayenin y.mı değil, kendi müşterisi olan i>;i, memur ve köylunün vanıdır» deıiıişıir. OI AYLARIN ARDINDAK1 GÖZLEM (Baştarsfı 1. Savf&da) Bu işin bir yönü.. Peld, hüküraet ortaklan arasmdald bu anlaşmazlıklara ve çatışmalara ne demeli? Mobilya yolsuzluğunu araştıran Sonışturma Hazırlık Komisyonu Başkanı Mehmet Altmışyedioğlu, hükümeti oluşturan partilerden birinin gene! başkan jardımcısıdır. Komlsyonda. hükümeti oluşturan bir başka partinin üyesi de. Başbakan Demirel. Maliye Bakanı Yılmaz Ergenekon ve Ticarel Bakanı Halil Başol'u suçlayan karara imza »tmı?tır. Demirel, hıından sonra televiıyon ekranlarma çıkıp: Bu bir CHP oyunudur.. diyemez. Çünkü, komisyon sadece CHPİi üyelerden oluşmuş dejrildir. Soruşturma Hazırlık Komisyonunun, AP'li üyelerinin dışındald bütün üyeler. DP'lisi. CGP'lisi. CHPlisi hep birlikte mobilya TOISUIluğunun Başbakan ve iki bakan tarafından örtbaş edildiği sonucuna ulaşmışlardır. İşin özü de btırada.. Yahya Demirel, sahte helfelerle vergi İadesi aldığında. anıcası Sülevman Demirel, Başbakan değilüi. Bu dojrıı.. Fakat öııemli olan. bu yolsuzluk ortaya çıkarıldıktaıı sonra. Başbakan. .Maliye Bakanı ve Ticaret Bakanının. volsuzluğu örthas etme çabalandır. Komisvon önce yolsuzluğun yapıldığını saptamış. sonra da, bu yolsuzluçun kimler tarafmdan örtbas edildiğini belirlemiştir. tçişleri Bakanı Oğuzhan AsiItUrk de, Meclis kürsüsiine çıkıp. seçim süvenJijjini sağlayamavacaklanm açıklamadı mı? Bir ba^ka bakan. grizli oturumda, hükiimetin sonımlulu^unu doğuran acıklamalar yapmadı mı? Öyleyse. hükümet partileri arasında. siyasal birlik. tutarhlık, karşılıklı ;iiven eibi, bir hükümeti hükiimet yapan koşullardan söz etme olanağı var mıdır? Bu hükümet bitmiştir. «Oksijeıı çadırı»na alınmıstır Temeli çürümüş, çatısı çökmüştür Demirel. bu ?örüntüyü ve kendi yarattığı, bu acıklı »onu, jörmezlikten geliyor ve meydan okurcasına: Pilavılan dönenin kaşığı kırılsın.. diyerek, hamamda tiirkü söylemenin eıı güzel örneklerini veriyor. Kaşık kırılsın. iyi olur.. Amma şu pilâvı yiyen ldm?. Bu «kara taşlı» pilâvı dıırmadan kaşıklayan Wm?.. GERÇEK Ecevit'in nyarısı (Baştarah 1. Sayf»da) gensoruyla hükümet düşmüş olursa, içinden çıkılması son derece zor bir durumla karşı karşıya gelinecektir. Çünkü haziran başlannda yapılacak seçime kadar ülkeyi yönetmek üzere bir yeni hükümet kuruiması ne kadar kolaysa, ekime kadar ülkeyi yönetebilecek bir hüküraet kuruiması da o kadar zordur. Sorumsuzca tutumlarıyla böyle bir duruma yol açabilecek partiler ağır vebal altmda kalacaklardır. Önümüzdeki birkaç gün sorumluca ve akıllıca değerlendirilmezse, erken seçim ve hükümet değişikliği kararlan birlikte almmazsa, her şey kördügüm olacaktır.» Ecevit bu açıklamasıyla aynı zamanda hükümrt konusundaki politikasını da açıklamıştır. Cerçrkten önümüzdeki yaz mevslmi sorunlarla doludur. üemirrl bu sorunlardan kaçmak için erken seçimi istemektedir. AP dışında bir hükümeUn oluşturulması da ancak CHP'nin desteğiyle olasıdır. Ecevit bu desteğin koşullannı dlle Retirmiştir. CHP dışında kunılacak bir hükümete CHP'nin destek olması, anlasüdığına göre ancak erken seçim koşuluyla düşBnülmelidlr. Çünkü bütün bir yaz mevsimi ekonomik zorluklann içinde çırpınacak yeni bir hnkümetin sorumunu yüklenmek CHP'nin işine gelmiyebilir. Acaba DP ile MSP bu uyarıyı yeterince değerlendirecekler midir? Bu soru şimdilik yanıt»ıı kslmaktadır. Mecline getirilecek bir gensoru önerjesi karşısında CHP'nin tutumu ne olacaklır? Ananıuhalefet partisi hiikiimete füvenovu veremeı, çekini'ier de kalamaz. Bu durumda MSP'nin ve DP'nin sorumluluk duvpularına sığınmaktan baş ka çare yoktur. Ne var ki sorumluluk duygusu diye bir kavrama. 1977 Türldye' sinin politika ortamında rastlamak çok zordur. Bunun için önümüıdcki tünlrrln «kördüğüm.ünü ldm. nasıl, ne biçimde çöıecektir. sorunu hnslukta kalraaktadır. ACI 0UN 1977 Türkıyesinde veya çagımızın herhangi bir ülkesinde, bir siyasal partinin, seçirne siderken, bu sözleri verme geregini duyması çok acıdır. Fakat ıkı yıllık «cephe. hükümeti bu duruma getinnişür Türkiye'yi... 3u gün ülkemizde halkın baş s.orunu can güvenligidir. Yurttaşiar, hükümete kar^ı, bazı hükümet partilerinin açıktan kışkırttıgı silâhlı, zincirli eşkiya\a karşı, <?anlannı ve çocukları nasıl korıyabıleceklerini düşünmektedirler. Devletı devlet yapan, herşeyden önce. can güvenliği saglamasıdır. Fakat bugiin Türkiye'de devlet gücü can güvenliği sagiamaya yetmiyor. Devletin can güvenliği sağlamasına hükümet engel oluyor. «Son Türk devleti» deyip duranlar, bugün ülkemizde, devletı içinden ele geçırerek yıkmaga uğraşıyorlar. Fakat yıkamayacaklardır, yiaüacaklard'.r. I U HUKUMET GiDECEK Bu hükümet gidecekür v« Türk devleti sonsuza dek yaş:yacaktır. Cumhuriyet düşmanları, demokrasi düşmanları, Atatüric düşmanları el ele verip bir «cephe» oluşturdular iki buçuk yıl önce... Fakat halkımızın demskratik direnci bu «cephe>yi şimdiden çökertti. «cephe.nin vurucu güçlerini de halkımız, seçimlerde oylanyla ezecektır. Barış ve özgüılük gelecek'ir 1977 seçimleriyle ülkemize. Devletimiz yeniden devlet olacak'ır. Ekonomiyle ve gelişme sonınlarıyla ilgili olarak daha da sade sözler verecegim. 1977'de iktidara geidigimizde, herşeyden önce, fabrikalanmısa elektriic, tarlalarımıza su sa^lamak İçin girişimlerde bulunacagız. Bu alandaki yatınmiarı hızlandıracağız, ve genişieteceğiz. EKONOHiDE Bugün hükümetin başında bir suişleri uzmanı var. On iki yıldır Türk ekonomisinden büyük ölçüde o sorumiu. Hatta 27 yıldan da sorumiu olmakla öğünüyor. Bu öğündüğü dönemden sonra vardığımız noktada. ve yıllardır ^.duıledigimiz «Büyük Türkiye» söylevieriudea sonra, Türkija'dt işlenebüir i a n m topraklarının a:ı cak jüzde dokuzuonu sulanabili yor, enerji üretiminde su kaynaklarımız ancak yüzde 11.3 oranında degerlendirilebiliyor. Susuzluktan tarımımız duralıyor, elektrik kısıntılarından fabrikalar, atölyeler duruyor. Biz, yaygın sulamayla toprağımızm bereketini yeterli elektrikle sınaileşmemizın hızını arttıracagız. VUtGUNCUlAJt İKTİDAII İkinci Dünya Sava^ı sonrasin d«, vurguncular iktidarı ele geçirmeğe, devlet yöne>:mınde Ştr hk. kazanmağa başlad:lar. Tüıkıye'yı güçlü bir sanayi ülkesi d'i rumuna gelmekten aîıkv.ynıak ısteyen yabancılarla elele verdiler. Dişa bağımlı nıontaj sanayıierı çığırını, getirdiğınden çok dövîz tüketen yüzeysel sanayiler çıgırı nı açtılar, ülkemizde. Yabancı yardımlar. ekonomımi le kişilik ve bağıms:zlık kazandırmak için degil, ekonomimizi uyuşturmak ve uydu;aştırnıak için kullanıldı. îşçilenmiian yort dısıncUoı gönderdiği döfizier o uğurda harcandı. Sonuç olarak, taşıma suyla clö nen degirmenler beraorı bir '.akım sözde sanayi kunıiuşlanyla donandı ülkemizin birkaç ili. . Türkiye yi bu duruma getiranlerin. Türk ekonomUıni uyu«turup uydulaştınlan siyaset »lanındaki temsilcileri ve işbirlıkçüeri, şimdi isteseler de gerçek bir sınaıleşme ve geıi^me atılımım başlatamazlar ulkem zde. çünkü onlar Türkive'vi gerçek ve sağhklı gelişme yönünden saptıranlarm tutsağıdırlar. Türkiye'de ne zaman de'Jrt vıjrgunculara, sömürijcülere aes t«k olduysa ekonomuTuz gerilemistır. Bagımsızlığımız zayflamıştır. Türkiye'de ne zaman dev let halka yöneldiyse, ha:xa destek olduysa, ekonomimiz de bagımsızlığımız da güçlenmjş^r. Seçimlerden sonra. CHP'ıür. kuracağı halk iktidannd3, devlet halkla elele vereceitir. haıka destek olacaktır, halkın buyrugu na girecektır. Bozıık düzen vurguncu'.ara, ka raborsacılara. sömüıUcülere, sah te ihracatçılara sağlanan devlet desteği ve banka krfdüeri. once likle, halkın yapacağı yatırımlara yöneltüecektir. Gerçek ve hızlı kalkuımay!, hakça ve halkçı gelişmeyl. halk la devlet elele başlaîacaklariır. Halkımız daha g'içiü, âevleri• PAOAMALAR Adana'mn bazı semtleriyle Tekirdag Halkevi ve Silifke ögret menler Derneğine patlayıcı mad deler atılnuş, Kars'ta duvarlara yazı yazan 5 kişi gece bekçisini kurşun yağmuruna tutmuştur. Adana'da patlayıeı maddeler Sun Sineması sokagındaki Albe Mizrahi'ye ait optik aletler magazasının öniine atılmıştır. Aynca Aktaş Apartmanı öniine de patlayıcı madde bırakümıştır. Patlamalar sonucu, binalann carnlan kınlmıştır. Telrirdağ Halkevi btnasına da bilinmiyen kişilerce tahrip kalıplan atılmıştır. Binamn ön ve arka kısımlanna atılan patlayıcı maddeler çerçeve ve kapıların yanısıra içeride bulunan eşya dolaplarında da hasar yapmıştır. Silifke Öğretmen Derneği öniine de patlayıcı madde bırakılmıştır. Patlayıcı madde bırakılan Silifke öğretmenler Demegi binasında TOBDER ile ÖğretBirin şubeleri de bulunmaktaydı. Ellerinde boya, fırça ve çeşitll «?va bulunan gençler Kars'ta ken dilerini gören gece bekçisi Müslim Inan'ı kurşun yağmuruna tut muşlardır. Olay sırasmda, duvarlara sloğan yazmakta olan 5 ki AP Genel (BasUrafı 1. Ssjfada) meselemiz olmayacaktı. Hem so lu iktidar etmişlerdir, hem daha sonra bunu denemişlerdir. Bizim kavgamız ise, ülkeye yarar getirmeyecegine inandığımır sol düşünceye karşıdır. Fakir fukaraya hiımet etmek için solcu olmaya gerek bulunmadıgına inananlardanız.» Bir soru üzertne gerek mobilya Ihracatı, gerekse Lockheed olaylanndan CHPMSP koftlisyon hükümetinin sorıımlu bulundufeu nu öne siiren Cevheri, «Yakası na yapışılacak kimseler varsa, Ecevit re Erb«kan!Xiır dtyerek şöyle deram etmiştir: «Demirelin yüce divana sevld, meclisin bileceği bir iştir. Eğer ondan önce yapılacak soruşturma komısyonunda yüce divan» sevki gerektirecek bir durum olursa, AP bunun karşısında olamaz. Ancak, bu meselenin içinde jiice dıvan.ı gitmeyi gerektirecek bir yan bulunamayacaktır. Eğer bir sorumluluk çıkarsa yüce divana gönderilmesi gereken, Ecevit olacaktır.» Ülkü Ocaklan (Baştarafı 1. Sayrad») sında. ceplerinden çıkardıkları ruhsatsız tabancalan çekip ?*PŞ acarak kaçan komandoiar hıkkm da. polisçe ynpılan tahkika; sonunda. C. Savcıîıgı Asliye CPZ& Mahkemesin'de ılava açmıştır 27 nisan'da tutuksuz olarak vargılanacak olan Mahmut E?!zek hakkında 12 ay. arküda^ı Tahsin Çetin hakkında da 13 ay hapis cezası talep edilmektediı. Mahmut Berzek. daha önce de ruhsatsız rabanca bulunduTTiak tan yargılanmış, hakkında "°nlen ceza, daha sonra tecil e<1tlmiştir. Denktaş (Ba*tarafı 1. Sayfada) nüne kadar sürecek görüşmelerin bugünkü bölümünde taratlarm ilk kez sorunun özü üzermde ciddi müzakerelere başlayacak lannı söylemektedirler. AVEROF Öteyandan Yunanistan Savunma Bakanı Evangelos Averof. dün Yunanistan'ın «Türkiye ile illşkilerindeki agır sorunlan mtizakereye hazır olduğunu, ancak, gerekirse, silfthlı çatışmaya da girebileceğini» söylemiştir. İktidar partisi olan «Yeni Demokrasi>nin hazırlık kongresinde konuşan Bakan, sözlerine şun lan da eklemiştir. «Tutumlanmız da sebatlıyız, ancak kimseyl de kışkırtmıyoruz.» Viyana'da Kıbns konusundakl topluluklararası görüşmelere ara verildiği bir sırada Yunan Savunma Bakanınm bu soıleri Atinadaki yabancı diplomatik çevrelerde çeşitli yorumlara yol acmı^tır. Kılınç (Baştarafı 1. Sayfada) toplu iştcn çıkarmalar karşısında kıdem tazminatı ödemenin ekonomik nedenlerle imkânsız oldugunu iddia etmiştir. Ibrahimoğlu, YANKI dergislne verdiği demeçte, kıdem tazminatı fonunun, işç4nin alacağı tazrninatı teminat altına alacağını sanınmuş, «Fonun yönetirai Sosyal Güvenlik Bakanlığına baglı, devletin janısıra işçi ve işveren kuruluşlannm da yönetime katıldı ğı bir kuruluş niteliğinde örgütlefaneHdir» demiştir. tbrahimo*lu, halen Türkiye'de sarı sendika bulunmadığını da iddia etmiştir. Öte yandan DİSK Adana 2. Bölge Temsilcilik Kunılu dün DÎSK Genel Sekreteri Mehmet Karaca' nın da katılmasıyla açılmıştır. Kurulun ilk toplantısında bölgede DÎSK'in örgütlenme sorunlan gö rüşülmüş ve yalnız tstanbul'da kutlanacak olan 1 Mayıs İşçi Bay ramının Organizasyon Komitesinin çahşmaları değerlendirilmiştir. Bu arada bir konuşma yapan DİSK Genel Sekreteri Karaca «Insanca bir yaşam savaşına karşı, yönelen hayvanca saldırılar so nucunda çalışma, can ve öğrenim ve hatta sokakta korkusuzca yüriime özgürlüğü bile yokedildiği gibi, zaten iyice sınırlı olan demokratik sendikal ve siyasal hak ve özgürlükler yokedilme noktasına getirilmiştir» demiştir. Cumhurbaşkanlığı, Senato ve Meclis Bütçelerinin on yıldır Anayasaya aykırı olarak ^^ denetlendiği 1 öne sürüldü Vergi iadesi 1 Sayfada) Devleün elindeki demir çelik ürünlerinin ucuz fiyatlarla karaborsacılarm eline geçmesi sonucunda, piyasada demir darlığı başlamış ve kilosu 550 kuruş olan demir fiyatları 8ö0 kuruş ile 900 kurusa kadar yükselmiştir. Devletin elinden özel kişilere aktarılan demir çelik ürünlerinin yaklaşık 300 bin ton dolayınMehmet Karaca'yı Adana Hava da bulunduğu ilen sürülmekt*alanında çok sayıda işçi karşıla dir. 300 bin tonun devlett«n 500 mış ve toplantıya K. Maraş, Af ya da 550 kuruş dolayında satm şın, Elbistan, Mersin, İskende almdıgı ve zamanı geünce piyasaya sürüldügü öğrenümistir. run, Gaziantep'den 16 sendikanın şube başkanları ve Yönetim KuFiyat artışını karaborsa yorulu üyeleri katılmışlardır. Kara luyla körükleyen bu islemîerin ca konuşmasında özetle şöyle de yanısıra konunun bir de ihramiştir: catla ilgili yanının bulunduğu ve «MC ikl yılını ve de ömrünü bundan dolayı karaborsacı kadoldurdu. MC'yi oluşturan iört zançlannın olağanüstü artmakta kuruluşun hepsi bu sömürü. kâr oldugu belirtilmektedir. ve baskı düzeninin bekçileridir. Bundan bir süre önce Ticaret Aralarında kimi zaman sertleşen Bakanlıgı yayınladığı bir tebliği çelişkilere rağmen bu sömürü ile demirçelik ürünlerinde eskidüzenini değiştirmeyi amaçlayan den beri uygulanan ihracatta İşçi sınıfının devrimci hareketini vergi iadesi oranlarını yükseltkan ve ateşle bastırmak için oir miştir. Eskiden yüzde 15 ile yüz leşirler. MC'yi oluşturan paıtile de 20 arasında bulunan vergi iarin dördünün de birleştikleri nok de oranları, yeni kararla yüzta seçimlerin demokratik bir or de 20 ile yüade 25 oranlann» tam isteyen güçlerden yana sonuç yükseltmiştir. lanmasını önlemektir. Her gsçen Uzmanlardan «hnan bilgiye gögün hızla yoğunlaşan faşist cina re, Türkiye toplam gereksinimiyet ve saldınların hedefi budur. nin yüzde 40'ını ithalat yoluyla Bu ortam içinde Maocu 7e Gokarşılamaktadır. Başka bir deşist bozguncu gruplann eylemle yimle, ihracat yapmak bir yana, ri gerici faşist güçlerin eime yurt içindeki üretim toplam tağine yaf sürmektedir.» lebe yetnıemekte. toplam gerekKaraca bu arada mevcut parti sinim karşılanamamakta ve her ler arasında hem iktidar alterna yıl bir buçuk milyon tonu aşan tifi, hem de faşizme kaTŞi »)lan miktarlarda demirçelilc ürünleri ithal edilmesi zorunlu olmaktatek parti CHP oldugu için bu par dır. Durum böyle oldugu halde, tiyi desteklediklerini söylemistır cephe hükümeti bundan bir süre önce aldığı kararla «demirçelik Eternit boru ürünleri ihracatıru özendirmek» amacıyla bu ürünlerde vergi oran fabrikasında lannı arttırmıstır. Elde edilen bilgiya göre, vergl grev kararı alındı iadesindeki oranlann •rttırılışı İZMİT (MEM) Karamürsel' şu anda demir karaborsası yapan de kurulu Eternit Boru fabrika kişilere çok yüksek miktarlarda sı işvereni ile Türkîş'e bağlı açıktan kazanç sağlayacak sonuç ÇimseIş Sendikası arasında çı lar dogurmaktsdır. Uzmanlar kakan toplu sözleşme anlaşmazlıgı raborsacıların ellerinde toplam çözümlenemeyince sendika grev 300 bin ton demirçelik Ürünleri kararı almıştır. atoğunun bulundugıuıu, ancak bu Konu ile ilgili açıklama yapan miktann hepsinin ihrac edilemeÇimseİş Kocaeli Şubesi Başka \teceğini, ihracatı yapılabilecek nı Ömer Küçük. işverenin katı miktann toplam stoklann üçte tutumunun anlaşmazlığı grev birine yaklasacağını belirtmişlernoktasma getirdiğini ileri süre dir. Bu durumda yurt içi gerekrek. «Eterni: işverenini Hindis sinim karşılanamazken yaklaşık tan'daki fabrikasmda yaptığı gi yiizbin ton demirçelik üriinünün bi işçinin alm terini söraürmesi ihracatı yapılmaktadır. Yüzde 25 lik oran uygulandıfı takdirde, ton ne izin venneyeceğiz» demişrir. başına 75 dolar yaklaşık 787 lira Öte yandan Gebze bölgesinde kurulu Kroman Çelik Sanayi te vergt iadesi ödenmektedir. Yüz sislerinde çalu?an 600 işçi adır.a bin tonun ihracatı halinde demir karaborsaralan açıktan yaklaşık işverenle Otomobilİş Sendikası arasında ıki yıl süreli toplu iş 130 milyon lira, vergi iadesi yoluyla kazanç sağlamış olmakta sözleşmesı îmzaianmıştır. dırlar. Toplu iş sbzleşmesinin imzalan Demir karaborsacılsn bövlere ması üzenne tarafiar daha önce bir yancan içerd» karaborsa fiBldıkları grev ve lokavt kararmı kaldırmıstır. Yapıian bu söz'.ı's yatları ile kazanç .ssglarken. 6iBie ile işçilerin saat ücretierin" ğer yandan vergi iadesi yoluyla birinci yıl 725 kurus, ıkincı yıl haksız kszanclarını sürdürmektpdirier. 800 kurus ram yapıimıştır. ANKARA, (Cumhuriyet Börosu) Sayıştay Denetçileri Derneği Başkanı Musa Özdemir dün düzenlediği basın toplantısında, Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisi bütçelerinin on yıldır Anayasaya aykırı olarak yetkisız bir komisyonca denetlendiğini be lirterek bu bütçelerin 1967'den bu yana yeniden denetlenme«l gerektigini söylemiştir. Muıa Özdemir, 1961 Anayasası'nın denetleme yapma yetkisini Sayıştay'a vernıiş olmastna rağmen Cumhurbaşkanhğı. Senato ve Meclis bütçelerinin 1967'den beri «Meclis Hesaplan İnceleme Komisyonu» tarafından Anayasa ya aykın olarak denetlendiğini, Anayasa Mahkemesinin 22.2.1977 tarihli kararında durumun aydın lığa kavuşturuldugunu dile g«ti rerek özetle şöyle konuşmuştur: «832 sayılı Sayıştay yasasının yürürlüge girdiği 27.2.1967 günün den başlayarak Cumhurbaskanlığı, Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisi bütçelerinin Sayıştay ca denetlenmesi gerekmektedir. Sayıştay ve TBMM kendisine düşen görevi gecikmeden yerine ge tirmeli, Anayasaya aykın olan bu duruma son verilmelidir. Bu birim dilegimiz d«îil, «Anayasa hükümleri, yasama, yürütme. yar gı organlannı. idare makamlarını ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır» şeklinde Anayasanın S. maddesi buyruğudur. Meclis hesaplarını inceleme komisyonun ca yapıian etkisiz ve yaptınmsız denetimin sakıncaları parlamenter ödenek ve yolluklan konusım daki uygulamada kamuoyunca iyi ce anlaşılmıştı. Zaman geçirilme den, 1924 Anayasasma göre sürdüriilen uygulamaya son verilme li, 1961 Anayasasının öngördüğü yola gidilmelidir. 1987 yılından bu yana yapıian hata düzeltilme li. Sayıştay TBMM ve Cumhurbaşkanlığı bütçelerini denetlemelidir. Birkaç yıldır bu konuda meslekdaşlarımız Sayıştay Başkanlığını uyardıgı halde bu Anayasa skandalın önlenmemesi üzü cüdür. Başta Sayıştay olmak üze re ilgilileri ve sorumlulan uyan yoruz, göreve çağırıyoruz> (BasUrafı 1. Savfada) Urfa tüneli bir mühendislik âbidesidir. Bana göre ondan önemlisi, bu tünelin dağları değil, asır ları delmiş olmasıdır. Başka bir deyımle, dağlan değil, asırlan deliyoruz. Anadolu'da kurulmuş me deniyetlerin tümünün üstüne bir büyük medeniyeti yerleştirmek gayretlcrimizin neticesidir bu. Türkiye'yi sevenler, Türkiye Cumhuriyeti devletine inananlar. bugün milletimizin geleceğine olan inançlanru bir defa daha *azelemek fırsatını bulmaktadırlar. 18 ekirn 1976 tarihinde Karakaya Barajmuı temelini atarken mületimizin önüne 250 milyariık bir proje koydugumuzu söylemış tim. Bu projenin 20 miiyon donüm ovamızı sulamak. 30 milyar kilovarsaat elektrik üretmek hedefidir. Fırat senede 30 milyar metreküp su taşır. Dicle 15 milyar metreküp su taşır. 45 milyar metreküp su çöllere akıp gitmektedir. Bu büyük servet milletimizin refah ve saadetinin hiımetln» girmektedir. Karakaya. Gölkaya barajları ile Dicle üıserinde Kırâlkla, Batman, Ilıi'u •barajiarinın va Vrfo Mardin Cizıe nehir kanalının biran e\Tel inşasına geçilmesini fevkalâde yakından takip etmeye devam edeceğim. Görev başında bulunan Cumhuriyet Hükümeti Urfa'da 1 milyar lira keşif bedelli bir çimento fabrikası. 3 milyar lira keşif bedelli bir gübre fabrikası, 1 milyar lira keşif bedelli bir Ş€ker fabrikası, 250 milyon lira keşif bedelli tarım makinaları fabrikası, 250 milyon lira keşif bedelli yün ipliği ve halı dokuma fabrıkası yapmaya karar vermiştir. Bugün başlatacağımız hizmet lerden birisi de 5(X) milyon keşif bedelli Hacı Hıdır barajıdır. Keza bugün Sıverek'e bağh 143 ünıteye içme suyu getirecek oian ve 150 milyon lira sarlıru gerektıren Karakeçıli gurup içme suyu tesislerinin de inşaatına başiamış olacağız.» CHP'yi «solculuk ve beynelmılelcı olmakla» sııçlayan Demirel konusmasını şöyle sürdürmüştür: «Halk Partisinin bugünkü Ge nel Başkanı, senelerdır bozuk düzenden şikâyetçidir. Ama "va düzeni kimin kurdugunu, lıimin bozduğanu nasıl düzeltılmesi gerektiğini hıç söylemez. «Yıkıiası düz«n» der, «çökesi düzen» d«. , bu düzen yıkılırsa yerine hangi düzenın kuruiması gerektiğini söylemez. Halk Partısı Genel Başkanı kendisini kur tancıiık sevdasına kapurmıştır. Ne çare ki, neyi kurtaracağıaı, nasıl kurtaracagmı kendisi dahı bilmemektedır. Halk Partisinin diline doladıjl sioganlarla ülkeyi rahatsız eden ıejim düşmanlannın sloganlan aynıdır. Halk Partisi milliyetçıliği "j> rakmış, solcu olmu.ş. Orada da duramamış. beynelmılelcı oltnu^ tur. Halk Partisi çok uluslu bir paru haline gelmiştir. Demirel Kekkonen Türkiye de (Baştarafı 1. Savfada) lunmadığım, zira Finlandiya'nın kendisinin sermaye ithal eden bir ülke olduğunu söylemiştir. Kekkonen'in sözünü ettiği 20' den fazla ortak proje arasında önde gelenlerini şöyle sıralamak mümkündür: Soma'da Başbakan Demirel tarafmdan 27 nıartta temeli atılan termik santrale Finliler t>0 müyon dolar tutarında makina satacaklardır. Kastamonuda Taşköprü'de ku rulacak olan sigara kâğıdı fabrikasmın mühendislik ve danışmanlık hizmetlerinin Finliler tarafından yapılmasına ilişkin bir anlaşma imzalanmışttr. Finlandiya aynca. \Tİda 5.000 ton sigara kiğıdı üretecek olan bu fabrikaya gerekli makinaları da satmak istemektedir. Türkiye Orman Bakanlığına toplam degerı 10 milyon dolar tutarrnda 150 orman grayderinin satılması konusunda da anlaşma ya vanlmışnr. Dalaman ve îzmir'de termik santral kurulması konusunda da iki ülke arasında işbirligi yapılacaktır. Finlilerin üzerinde önemle durduklan Te Korutürk'ıln ziyareti sırasında görüşmek istedikleri bir sorun da, Türkiye'ye «LEKO70» askeri eğitim uçakları satma önerileridir. olan ülkelerin dikkatle ve ihüyatlı hareket etmeleri gerektiğini belirtmiştir. Burada edindığimiz bilgiye gö re. Finlandiya yetkilileri Cumhurbaşkam Korutürk'ün Helsinki ziyaretine çok önem vermekta ve bu ziyaretın iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin arttınlmasına yol açacagını umut etroektettoler. ••• MSP ve DP (Baştarafı 1. S*yf«|») ve DPTilerin de Meclis Başkanlığına verdikleri 60'dan fazla araştırma önergesi okunacaktır. MSP ve DPIilerin iç tüzük degişikliğinin görüşülmesini ,ngelleme amacıyla çabalarmı sürdürecekleri söylenmektedir. DP'ülerin Başbakan Demirel hakkında verdikleri gensoru önergesi ise çarsamba günü TBMM birleşik toplantısından sonra ele alınacağı sanılmaktadır. Çarsamba günü gensom önergesinin görüşülmesi için son gündür. Çarsamba günü AP'liler salona girmez de çoğunluk olmazsa ondan sonraki günler de ilk sıra da gensoru ele ahnacaktır. 12 mart döneminde yapılan Anayasa değişikliğine göre gensoruların verilişinden sonraki üç birleşimden birınde ele alınması zonınludur. Bu Anayasa değişiklığinden önce gensorular verilişinden sonraki ilk birleşimde ele alınmaktaydı. Gensoru müessesesin: bir engelleme yolu olmaktan çıkartmak amacıyla 12 mar' döne minde değişiklik yapılmış «İlk birleşim» yerine «Üç birleşim içinde» deyimi konulmuştur. HELSiNKi ANLÂJMASI Başkan Kekkonen, 1975 yılında toplanan rielsinki Konferansma da deginerek, bu konferansın detant (yumuşama) açısından önemli bir aşama olduğunu, Finlandiya'nın ınsan haklanna saygı gösterilmesi ilkesini tüm ulus lararası plâtformda savunduğunu söylemiş, Helsinki anlaşmasından insan haklanna ilişkin maddelerin uygulanması konu sunda ise bu sorunun tek olarak ele alınmayıp bildirideki tüm maddelerin uygulanması için ortak çaba harcanması gerektiğini belirtmiştir. (Baştarafı 1. Savfada) mirel'in kendisidir. Hindistanda 11 yıl Başbakanlık yapan Gandi, hem iktıdarı hem seçimi kaybet miştir. Çünkü Gandinın oğlü da, ülkede birçok kuruluşa ortaktı. Çünkü Gandi'nin de oflu bir takım haksız tasarrufiara kanşmıştı. Bugün Demirel'in kardeşleri var. yeğenlerı var. Bu gün Demirel'in kardeşlerinin va yeğenlerinin her tarakta bezi var, her karakolda izleri var. Süleyman Demirel'i Mecliste hesaba davet ediyoruz, o zaman anlayacağız bakalım CHP bu hükümete güveniyor mu, gü venmiyor mu? Bakalım o zaman göreceğiz, bu hükumetin Ö teki ortaklan birbirine güveniyor mu, güvenmiyor mu? Lockheed olayı dolayısıyla De mirel hesap vermelidir. ordunun içinde rüşvet alanlar varsa onlar hesap vermelidir, Genelkurmay Başkanı hesap vermelidir.» Bozbeyli daha sonra genel seçimlerin «Partiler için ciddi bir sınav olacağını, seçimler sonunda güvenilir ve aydmlık bir dönemin başlaması için devlet millet varlığmı ön planda tutan bir kadronun iktidar olması gerektiğini» sözlerine eklemiştir. DP yolsuzluklar Ege (Baştarafı 1. Savfada) yesi 20 sayfa tutan basvurulannda şöyle demişlerdir: «TRT Seçim Kurulunda çekimser oy vererek, bu kurumun başında yasa dışı olarak bulunan Şaban Karataş'ın görevde kalma sıra sağlayan rektörümüz, üniversitemizin kamuoyundaki saygmlığına gölge düşürmüştür. Bu davranışıyla bizleri de temsil etme niteligini yitirmiş olan rektörü istifaya çagırıyoruz.» KIBRIS Kıbns konusunda ise Finlandiya Cumhurbaşkam, Ada'da bir an önce banşçı bir çözümün bulunmasını istediklerini, iki toplumdan herhangi birinin kendi aleyhinde olan bir çözümü kabule zorlanmasınm yeni bir bunalıma yol açabileceğine, bu bakımdan, anlaşmazhğm dışmda Ankara adlı belgesel dizinın (Baştarafı IU. Sayfadaı de göz önüne alarak, Genel Müdürlük Denetçisinin belirttığı gibi, 9.12.1976 tarihli denetım sonucuna göre programı haiarlayıp görüntü de.net imı istedik. Eklemeleri de görüntü denetimi suasında açıklayarak, bu duruma yeniden denetçıleruı dikkatini çekecektik. Sonunda 11.3.1977 günü aitıncı program görüntü denetimine girdi. Önüenetim ve Başkanlık Denetimi, prograırun faşizmi yeren kısımlarının çıkartüarak yeniden denetlendikten »onra yayuılanabileceğini. Cienel Müdiirl.ık Denetimi ise, programm tümü ile, tek harli bile çıkartılmadan yayınlanması gerektigini belirteıı raporlarmı verdiler. Şimdi bu noktada televizyondakı denetim kademeleri hakkında kısa bır açıklama yapmakta yarar var. Televizyon denetimt üç kademeden oluşıır. Televizyon Müdürlüğürıe bağlı Öndenetim ve Hedaksiyon Şube Müdürlügü, TV Daire Başkanhğına bağlı Başkanlık Denearni, ve en üstte, yalnızca televızyor.u değil, tüm TRT yayınlannı denetleyen ve Koordineyi sağlayan Ger.el Müdür Program Yardımcüıgı adına görev yapan Genel Müdüriük Denetimi. Her halde ydnetmeligi hazırlayanlar iş olsun diye bu kademeleri koyınamışlar. Amaç yalnızca birden fazla kişiye denetim yaptırmak olsaydı, hepsini bir tek kcıiemeden de seçebilirlerdi. Oysa kademeler arasında, bilinçli olarak. bir hiyerarşik j'etkı faridıiığı yaratılmıştır. Bu durumda son söz elbetteki en yetkili kademenin, Genel Müdüriük kademesüıin olacaktır. SORU : Son söz Genel Müdüriük Denetçisinin diyorsunuz. O da programın yayınlanması y'ikında karar vermiş. Peki bu durumda nasıl oluyor da program yavından kalkıyor? YAN'ÎT: 13.3.1977 pazar günü, 7. Gün programmı izleyenler asağı yukan şöyle bır anonsla karsılaştüar: «Atatürk'ün Harp Okulu'na Girişinin 76. yıl dönümü olan bugün için lıazırıa^ıjınrz program, akış planunızdaki sıkışıklıktan dolayı, 14.3.1977 Pazartesi günkü yayıniarımız arasıcda yer alacaktır.» Aynı gün Program Planlama Müdürlüğü. Basın Bürosu'ndan Ankara programı ile ılgili 'oasın notunu dâ toplatmışîır. Ertesi gün, yani 14 Mart 1977 Pazartesi, 6. prograrmn yayma girmsı gereken gunün sab?^v Ankara TV Mudürü. T\ Daire Başkanı ile bı, .^e denetim kauemeleri aıasmda anlaşmazhk çıkartan progra'.nı üç kez başa dönmek kaydıyla tekrar tekrar scvretti>r. Sonunda bize şu açıklama yapıldı: «Prjjramın yayınlanmasında bizce bir sakınca yoktur. Ancak Program Planlama Müdürlüğünce. pro»ramın yapnlanacaği saate. Afp.türkie ilgili bir 3apım konmuş ve duyunılmuştur. Bu durumda Ankara proerarnmı ]5 eün sonrava bırakmak terekmektedır.» Buna karşı progranun prodüktörü Münip şenyücel, Ankara'nın da seyirciye duyurulduğunu hatırlatarak, Atatürk programından sonra yayınlanmasında ısrar etti. Ama karşıdakilerm yanıtı ;ıazırdı; «Biz Ankara'yı 15 gün sonraya ertelemeyi uygun bulduk. Bunu yayın sırasmâa yapacagunız anonsla seyirciye duyuracağız.» Dogrusu ıninarenin kıhfı iyi hazırlanmıştı. Içinde Atatürk'ün orijinal sesi ve görüntüsü ile bır kurul:ay konuşmasının da yer aidığı Ankara programı, gene Atatürk'ün adının dayandırüüıgı bir başka programın araya sokulması üe erteleniyordu. Gerçekten de o akşam yayın içinde tam üç kez Ankara programının 28 Mart 1S77 gününe ertelendiği duyuruidu. Bu bizim için bir umut ışığı ıdi. En azından geci<tmeyle de olsa, programı yayınlayabilecektik. Ama başka bir gerçeği de görmüyor degüdik. Biz« programın erlelendigini auyuran Ankara TV Müdürü, iki gün sonra yeni atandığı görevine, Izmir'e gidecektı. Öte yandan TV Daire Başkanının da değişeceği söylentileri yaygmdı. Durum açıktı, program hakkında «yavınlanmasmda sakınca yoktur» kararı vcrenler, yayın gününden önce görevlerinden aynlmış olacaklardı. Ya seyirciye yapıian duyuru? Programın 28 Mart 1977 günü yaymlanacagım bildiren duyuru...? Çok iyi niyetli idik galiba? Bu yörıetimden umutluyduk neydik? Ama unuttuğıımuz bir şey vardı. 16 Mart günü Seçim Kurulu toplanacaktı. Bu denli sözü edilen bir programın yayından kaldınlmış olması, Kurulu erkileyebilırdı. Sanıns progvamm 28 Martta yayınlanacağı duyurusu, Kurulun beş üyesi iyice duysunlar diye, aynı gece ıçinde tam üç kez uzun uzadıya tekrarlanmıştı... Ama tekrarlanmıştı işte. Amacı ne olursa clsun seyirciye, halka iletilmişti... Çok ıyl niyetliydik galiba? Bu yönetimden umutluyduk neydik? Bir yönetim düşünün ki; yabancılardan satın aldığı programı, hiç utanmadan kendi yapunı imış gibi, adını koyup yayınlar. Bir yönetim düşünün ki; bırakm tüm yayın sezonu için planlama yapmayı, akşama ne yaymlayacağını bilmez. Bir yönetim düşünün ki; yıllar boyu nice emek ve çabalarla yetiştirilen program yapımcılarıru, çöp sepetine atılan müsvette kâğıtları gibi sommsuzca harcar. Bir yönetim düşünün ki; bunda yıl lüm emegini, kurum için harcamış işçilerini. sırf sendika kurup örgütlendiler diye. aç açık sokak ortasına bırakır. Bir yönetim düşünün ki; en yükssk yareı üıganlarmın kararlarına karşın, Karataş gibi bir vasa tanur.azın elindedir. Bir yönetim düşünün :<i; tek suçu faşizmi lanetlemek oian bır programın ekrana çıkreasını yasaklar. Ne bekliyoruz bunlardan? Tüm TRT çaiışanlan olarak çok iyi niyetliyiz gahba? Bu yönetimden umutlu ifluyuz neviz? Bu ayıp da bize yeter. ERKÎH SEÇiM Ayrıca milletimizin ülkeyi iutf re edenleri j'eniden bel:riemeı»n de ve onlara güç ve kuvvet T?rmesinde büyük faynalar vardır. Bu gerekçelerie seçimin erkea yapılması miileTimızin genel arzusu haline gelmiştir. Adunlar aTtık, şayet Halk Partisi bir t»kım hile ve entrıkaiara basrurmazsa seçimin erken yapılr,«ısı gerçekleşecek hale gelmiritir. S4 çim. vatandaşuı ;radesıni Oi'^.jra koymasının tek çıkar voludur. Seçimler sükunet, vekâr içinde yapUmalıdır. Kimse simseyi incitmemeiidir. Siyasi î)artüer hiı met yarışmasına dayanan OİT medeni raücadeie içinde olmalıdırlar. Seçimlerin sükunet ıç«risinde ce yanı Tn""''.:ctimlıın itibarım arttıracaktır.» Demirel. Urfa'da 250 milyar liraya malolacak Güneydoğu Anadolu projesi içinde yer alan, çap ve uzunluğu bakımından dünyanın en büyük su tüneli olan Bedirsu tîjnelinin, hah ve yün ipliği fabrikası. Emlâk Kıedi Bankası. İmar İskftn Bakanlığı ko nutları. SSK hastanesinin temellerini atmış, Harran Üni\'ersitesinin çekirdef'ni teşkil eden Urf« Ziraat F?.kültesini ögretiıne açmıştır. Demirel. Siverek'te de Hacıhıdır barajı iie Kara Keçdli içme suyu grubunun atmıstır. K0N6RE IIÂNI Türklye llerici Deriİş Sendikaaı Genel Başkanlığından Sendikamızm 1. Olağan Genel Merkez Genel Kurjlu 3 nisan 1977 Urüünde saat 10.00'da, Mer ter Sitesi, Ahmet Kutsi Tecer Cad. No: 10 kat: 7 de yaptıgı toplantıda, çoğunluk sağlanamadıgından Genel Kurul 10 nisan 1977 tarihinde saat ll'de aynı yerde japılacaktır. Durum ilgili yasalar uyannca duyurulur. İlericl Deriİ? Sendikası Genel Baskanı Kenan BUDAK GÜNDEM: 1. Açılış ve Yoklama 2. Divan Seçimi 3. KorukJann Konuşmasj 4 Kotnisyonlann Seçimi 5. Raporlann okunması, görüşülmesi ve eleştirilmesi 6. Kurullann İbrası 7. DtSK'e katılma s. Ar.atüzük tadili 9. Seçimler 1!). Düekler ve kar>anıs (Cumhuriyet: 311i) Kıbns ve Türkiye (Başt&rafı 4. Sayfada) dolaşım konusunda Türk taralı bazı hazırhklar yapmayı kabui etti. Bununla birlikte peşin Dir görüş belirtmedi. Resmi bildirifle coğrafî federasyon terimi yerine iki toplumlu bir Kıbns devletinden söz edildi. Ancak açıkça belir tilmemekle birlikte topluınların iki ayrı bölgede oturacakları dolaylı olarak bildiriye dahil edildi. Böylece Makarios cogralî federasyon sözünü kullanmadan fi;len bunu kabul ediyordu. Tutanaklarda ise Başpiskoposun coğ rafi federasyonu kabul enıgi sap tanmıştı. l'çlü görüşmede taraîlann 31 aralıkta Viyana'da yeniden masaya oturrnalan da 'sar^rlaştırıldı. BiTTi