Katalog

DĞST C?'HyRÎ7Ef 4 NÎSAH 1977 HE^HALpF DAHA/ BtM uMLÜ V S.AMSLt PAMlN TURHAM SELÇUK IĞRIP UZUN HiKAYE KIBRIS ve TÜRKÎYE ToplumUra:'M ilk grtrüsm* 7% nisan 1975'rie Viyana'da başladı. tlk gorüşmcnin önemı jründemın saptanmasıyla ilgiliydi. Rum tarafı derhal toprak konusu ile göçmenler sorununun CIP ahnmafinı ıs'iycr. bura karşıiık Türk tarafı da yeni Kıbrıs d°vletinin esaslarını konuşmak gereğını dıie ge'inyordu. Bu nedenle çeşitlı usül tanı.şmalan ve kesirtiler için ilk Viyana görüîmelen 3 mayıs'a kadar sürdü. ilk toplumlar«rası görüşmenm özelliği. müzakrrelenn kesiimesinin önlenmiş ve cevam kararının almmış olmasıydı İkınci görüşme 57 haziran'da gene Viyana'da yapıldı. Türk tarafı adına Rauf Denkta?. Rum taralını temsılen de K'.erides katıhyorlardı müzakerelere. Anca.< bu görüşmelerdeki önemh yon, Denktaş'ın kendisine. Dışişleri Bakanı Vedat Çelik'i yardımcı olarak almasma karşılık, artık Klerides'e güvenmeyen Makarios' un adeta Rıım temsilcır.in yanına kendi adamlarını katmış olmasıydı. İkincı Viyana görüşmesinde yavaş yavaş konuların ö^üne frtrilmeye başlanmıştı. Ar.cak Rum talaiı gene toprak konusu üzerinde ijrar edıyor, Türk tarafı da Rumlann cografi federasyonu ka bul ettiklerini rcsmen açıkiamalannı istıyordu. Görüşmeler pek başanlı defildi ama 2 ağustosta yeniden toplanılması kararlaştırılmışn. 2 agııstos 1975'de başlayan Vıyana görüşmelerj gene aynı konuların tartışılmasıyla geçti. Hesmi toplantılarda önemli ilerleme)er kaydedilmiyordu. Bunun bfrnb?r V.'aldheim'm verdigi yemek lerde Denktaş ile Klerides özel görüşlerini belirtme ve bir yaklaş:m saflama olanaklannı araştırı yorlardı. Bu yemekler BM Genel Sekreterinin Kıbns sorununu daha iyi anlaşmasma ve tarafların müzakere marjlarmı öfrenmesine yarıyordu. NEW YORK GÖKÜjMESi Toplumlararası dördüncü görüşme New York'ta yapıldı. Makarios görüşmelerin Viyana'da ya pılmasından pek hoslanmıvordu. Çünkü Viyana. BM Genel Sekreterinin ülkesiydi.Onungözetimin de ve kendi ülkesinde yapılan görüşmeler üzermde Makarios yeterince kamuoyu yaratamıyordu. Bu nedenle görüşmelerin Viyana dışında yapılmasını öneriyordu. Özellikle Birleşmiş Milletlerin bu lunduğu ve kendisinin etkisi oldugıı Rumlann yaşadjğı New York'u tercih ediyordu Başpiskopos. Makarios'un israrı üzerine dördüncü tur görtişmelerin New York'ta yapüması kararlaştırıldı. O dönemde görüşmelerde somut bir sonuç almamayacağını kestiren Makarios, görüşmelerin yapılacağı eylül ayından kısa bir süre sonra New Yorkta başlayacak clan BM Genel Kurul toplantıls rında puan toplamayı amaçiıyor du. New York görüşmeleri büyük bir başarısızlıkla sonuçlandî. Rum taraü kesin ve israrlı bir şekilde New York'a toprak soru r.ur.uri çözüme bağlanmasını istiyordu. Rumlar toprak sorunu Cözümlendikten sonra ancak Kıbrıs devietinin yeni statüsünün görüşülebileceğini büdiriyorlardı. Denktaş, toprak sorunu ele almmadan önce geçici bir ortak hükünıet formülü üzerinde müzake re açmak istiyor, Klerides bun'J reddediyordu. New York görüşmelerinde Rumlann daha ınatçı ve saidırgan bir tutuma girdikler: dikkati çekiyordu. Oniar için konuşulması gereken iki konu vardı: Hangi oranda toprak veri lecekse bunun açıklanması ve töçmen Rumlann derhal Kuzeye giîmeierine izin verilmesi. New York görüşmelerı Rumların sertleşmesi buna karşılık Denktaşın da masayı terketmesi üzerine yeni görüşme taıihi dahi saptanmadan da|ıîmasıyla sonuç landı. Görüşmeler kesilmişti. Sonuçsuzluk Waldheim'ı çok üzmüş tü. BM Genel Sekreteri, tarafla Ümit GÜRTUNA EROL TOY 2 0 Yamçısma iyice sanndı. Sınını livarıye dayadı. Eilerini en?esmd# kenetledi. «Bu kez kararım kesin. O açmazsa ben açsoagım. Yüklenip geleceğım anasıru satayım.. Söyleyeeeklerını riüsündü bir an. Gözlerinı lcapatıp, aklından geçen sözcükler: dizeledi. Yılların alışkar.lıgıyla, kendi düşüncesinde. kendi kendisiyle tartışmaya alıştıgmdan, sözcükleri dizip dizip bozuyordu. «Ayıp, diyeceğim. Bu senin yaptığın ayıp. Kardeşliğın. can yoldaşın öldü de, bir baş sağlığına gelmedin. Rasim ta Istanbul'da yetişti. Nerden duymuşsa. benim bildirmemi bile beklenıeSi. Sen şuncscık yerden gelemedin. Ne gereği var bu laflarm? Yeri mı? Değil... Seninki de gevezelik işte. Istese gelmez miydi? Gelebüse... Adamsan bir öaşkasının üstünden alma bunu. Bir başkajınîn vstüne yıktığm gibi... Açık açık söyle. De ki, Ruhsar!.. Arrık hiç bir engel kalmadı karuşmamız. için. Yüiann alazını söndürmenin zamanıdır. Ver bakalım kimlik belgeni. Şu gün de seni almaya geleceğim. Güniin bile gereği yok. Iladt topian. Adaya dönüyoru^. Senin yerin. benim yanımdır. O bir kez yumuşak baksın. Bir kez olıırlansın da, sıkıysa ondan Ste tüm Vori karşıma çıksın. Gerekirse tüm sandaüannı akınuya veririm yeniden. Gerekirse önüme çıkanın canını yakarım. Hrm de kendi şaruma .. Bir iyıce ün olur. Der!er kj, Gâvur Osman bir dalu kaçırmak ıçın. bir koca köyü ardına rakrrus. Takır.ış ya yine de muradma ulaşmıs. Vız gelir oaşkaları bana. Kırnn korum tıimüne. Sırtlar götürürünı bekçisı Şahmeran olsa. Ya kendisi istemiyorsa? İstese, engelliyor bile olsalar, ölüye boyun bükerlerdi.> Birden başını dikti. Kendi sözlerinin yankısını dinlıyormuşcasına uzun uzun kulak kabamı. «Geiemedı... Cnlarla gelemedi. Rasirn, bir bakışta ciğerıni okur insanın. Neüen diretti benim çağrılamam ıçin? Anladı demek. Sıkkınlıgınm nedeninı kavradı ki, git, çağır, ded:. Evet . Bu böyle... Kesin ... Kaykıldı yeniden. Gevşedı. .Yine düşlere dalmıyor musun usman? Yine kendini kalafat* almıyor musun? Biliyoriun... 01mazianırsa, parrnağını biie kıpııdatamıyacağını it gıbi seziyorsun. Ve kendini onsuzluğa zorluyorsun. Ödün patlıyor onsuzluktan. Öyle korkuyorsun kı. olmayacak ışler düşünüyor, gerçeîîeşraeyecek sx>zler veriyoreun. îyi... Biz sevdalıyız. Dumanımız iepemirden tütüjor, dıyelim. Ya Rasim'm diretmesi? O ne oluyor peki? Durduk yerde, laf olsun diye mi söyledi bunları^ Yoksa kesin ınandığı bir düşünce olduğundan mı? Benim oftlum. inanmadığı lafı agzının kıyısından bile çıkarmaz. Nerde kaldı böyle diret»cek... Demek ki, bildıgi. ar.ladığı bir şey var. Demek ki, demediyse bile, Ruhsarın içindekileri gördü bir :yice » Ellerinı ensesinden çektı. Oğuşturdu. Sonra, yüzündekı serpınü ıslaklığında, bir dolaştırdı. Yanaklarının. avuçlarınm alaz alaz yandığını duydu. Yeniden kaykılarak, düşüncelerini sürdürdii. «Bir de sezdıgin gibiyse oglum. Gelmek istiyor da, izm vermiyorlarsa. inan Vori'yı çiğner geçerira. Hem de dediğin pbi olabiür. Kardeşini hiç sevmern îaten. İşi gücü adam tırtıklamak. Ablasını soyup soğar.a çeviriyor anladıgım. O yüzden Vori'den gitmesıne izin vemıemiştir. Bir de öyleyse, elimden çekeceklen \ar. Ruhsanrrnn bir telini üzenin kemiklerini kırmaz mıyım'?. Tipı azaldı. Poyraz hızını kesti. Bedeni kızdı yamçının altında. Bakmdı. Görüş alanı perde perde açılmaya başladı. Dikkatle bakmca. Von koyımu hemen iskele keşişlemede göraü. Doğruldu. Yamçısını çıkardı. Küreklere sarıldı. Akmtuıın hızına. Osman'm çabası ekJenincc. tekne yegneldi. Bedeni kızgırlığmı tere dönüştürünceye devinimini sürdürüdü. Koy iyice ya>:laştı. Akıntının dör.düğü yere degin dinlenme kararına vardı. Kollan hafifledı. Dönemeçte. sağ kiireğe basarak, teknenin bajını koya döndürdü. Birden sandalm tüm ağırhğını küreklerde duydu Akmtı zorladı. İskarmozlar ınledi. Dişlerini sıktı. Paruları kabardı. Akıntının direncini kırdı. Belli belirsiz bir yslpsyla. koyun durgunluğur.a süzulüverdi. Küreklerin ağırlıgı, birden diış:'j. Sandalm hızı birden arttı. Düzenli devinimler, daJgalarm şapıriısıyla uyumlandı. Bulutlar, yeün önür.de parçalanraaya başladllar. İncelıp. yiiks,eldiler. Güneş, ağaran bulutların arasmdan demet demet suya düştü. Demetlerden biri sandalı kavradı. Bir süre ışığa boguldj Os.nan. Bulutlar yükseldi... Güneş tüm parlakiıgtyla yayıldı denize. Grilik yitti. Mavinin en uçansı gülücük giılücük çiçeklendi. Dalgalar küçüldü. Duruldu... Kürek izi yeniden yakamozlandı. Bürün bakışlar. t:pinin ardmdan tek başına çıtap gelen sandala çevrildi. Birbirıyle tartışanlar sustular. Evlerinde oturanlar. camlann buğusunu silerek gördüklerinin gerçege uypuniuğtınu denetlediler. Görmeyenleri uyarıp. deniz yönüne çevirdiler. Tamyanlar. tanımayanlara kimliğini bildirdiler. Ve tüm Von insam, Osman'm yiğit deliliği üstünde bir kez daha karar kıldıiar. Böyle bir havada. hiç çekinmeden ta Marmara'dan buraya davranmak, jiirek isterdi doğnısu. Yürek ölçüsiinde de bilgi ısterdi kuşkusuz. Eh. adam boşuna bir koca dFnizin en usîa bahkçısı oluvermezdi ki . İşte böyle yapabüdiğınde tanıtlanırdı tüm belleklerde... Dofrusu gidip, alkışlamak gerekliydi. Havar.ın bir zaman bozacağını o tümünden iyi büirdi. Yine de yola çıkmak gerekîiydı. çıkabildiğine göre, gerektiği pibı karşılamah. Akıllarır.a geienle hemen doğruldular. Tahir, daha ilk sözler edilirken kalkmjş. evinin yolunu tutmuştu. Konuk ona peiiyordu. Öteki otııranlar ardmdan izlediler. Yaz biteli yabancı görmemış köyde, bir devinim başladı. Ruhsar gözlerine inanamayara'ıC. kapıdan fırladı. Çamura basınca terlikfe olduğur.u, saçlan uçuşur.ca yazmasını unuttuğunu inladı. Dönüp düzeltmeye gerek duymadı. Atladı çamurlann üstünden. Iskelede sekti. Sıcaktan soguğa çıkmamn alhğıyla berendi yüzü. Soluk soluğa yanaşan sandalm halatını karradı. Goğsü. elbiselerini patlatacakmışcasma kabardı. kabardı. kollarını koyacak yer bulamadı. Gözlerinde sevincin mutlulugu şakıdı. Halata bir göz attı. Teknenin yumuşacjk yanaşmasına baktı. Eğildi. Bağladı. Iskelenin oaşında onurla dikildı. Osman, kürekleri ıskarmozdan çıkardı. Sintineye yatırdı. Sandal hgfif \Tilpalayp.rBk açıldı. Halatı gerdi. Yeniden sokuldu. İskeleye. u??.ndı Osman. Eğilip elini kaptı Ruhsar. Var gücüyle sıktı. Parmaklanndan gövdeşinp bir sarsıntı ağdı, Osman'ın. Ta içinden bir titremek kavradı Ruhsar'ı. Boştaki elini \üreğinin üstüne bastırdı. Dudaklanndsn güçiükle kopan zamklı bir sesle; Hoşgeldin, dedi. Hoş bulduk. (DEA'AMI VAR) îkinci Viyana görüşmesinde yavaş yavaş konuların özüne girilmeye başlandı; ancak coğrafi federasyon karsısında Rum tarafı gene toprak konusu üzerinde ısrar etti. DENKTAŞMAKARiOS GORUŞMESİNİN TUTANAKLAK1N0A, RUM LİDERİN "COGRAFi v . . * s l FEDERASYONU., FiiLEN KABUL ETTiĞi BELİRTİLİYOR 99 DenkU? Waldheim, Maksrios Tl ocak 1977'de rın yeniden bir araya gelmcyi kendi aralarında gerçekçi bir şekilde kararlaştırmalanna dpk yeni bir çagrıda buiunmayacagtnı bildirdı. YENİDEN BAJUYOR Toplumlararası görüşmelerin N*ew York"ta kesilmesinnen iiç aj sonra NATO Bakaniar Konseyi ı;aiışraa;arı dolayısiyla Brüksel de buluşan Ça|toyangil ve Bitiios. ABD Dışişleri Bnkanı Kossin srer'ın büyük etkisi sonunda ikinci «Mutabakatı yazıiı olarak hazırladılar. Bu «Mutabakata;> gö re toplumlararası görüşmeler en kısa zamanda yeniden başiatılarak ve gündem «Paket gündem» olacakîır. Yani toprak, göçmen, yenı devlet kuruluşu konuları her bırlik'e milıakere edilecekti. Ayrıca Yunanistan coğrafi federasyor.a dayalı bir yeni Kıbns devletı kurulmasmı da kabul edı yordu. Görüşmelerin yeniden baş layabilmesi için de Brüksel mu'a bakatmda vanlan sonuçlar çerçe \'esinde Türkiye ve Yunanistan'ın Birleşmiş Milletlerdeki daimi deiegeleri yazıiı olarak Genel Sek reter Kurt \Valdheima baş\iıracaklar ve görüşmeler için çağrı yapılmasını isteyeceklerdi. G«rçekten de ?elişmeler bu şekilde oldu. Taraflar daimi delegeleri aracılıgıyla Waldheima başvurdular. BM Genel Sekreteri bir süre Brüksel mutabakatı konusunda tereddüt geçirdi. Çünkü coğrafî federasyon konusunda Makarios'tan hâla resmi bir onay alınmarruştı. Coğraü federasyonun 'ıtaçuıılmpz oldugunu belirten Klerides ile Makarios'un arası son derece açılmıştı. Bu aradâ Arina. Brüksel mutabakatında coğrafi Tederasyondan sözedil mediğim iieri sürüyordu. Çağlayangil, Bitsios'un bu şekilde beyanlanna karşı, yazıiı olarak düzenlenmiş olan mutabatotm açıklanmasını istedi. Bunur. üzerine bazı poleraîklerin dışında Yunanıs tan. görüşmelerin yeniden başlamasma hazır oldugunu belirtti. U'aldheim da 17 şubatta tarafları yeniden Viyanada görüşmey? çağırdı. BEŞJNCi GORÜŞME Toplıımlararası beşmci me oldukça olumlu bir hava ıçınde başlamıstı. Klendes de toplantılann «Ön şartsı:» yapılacagını açıklamıştı. Bununla birlilcte görüşmeler Rum tar&fmuı toprak sorununun gündemm bırinci maddesi olmasında israrı üzerine yeniden kesilme noktasına geldi. Görüşme'.er bir gün dato uzada ve toprak konusunda »öj'le bir kırar alındı: Rum tarafı sltı haft8 içinde tcprak sorunu hakkmdaki görüş:erini yazıiı olarak Türkîera verecek ve Tür;: tarafı 10 gün .çir.de aunu ineelf yerek. sonra da görüşmelere gc çilecek. Toplantıdsn sızan h'Jberîere e^ re Klerides. göçmenler ıçın ayrı Klerides 4 nisan'da Waldheim' in Ada'daki temsilcisi Perez deCu ellar'ı ziyaret ederek resmen Rum önerisini sundu. Ancak burp.da yeni bir usül tartişması d^ı açıldı. Klerides. Cueilar"a verdigi önerinin TUrk önerisi gelene kadar Türk tarafma verilmemesi ni istedi. Oysa Viyana gönismelerinde Rıımiarın altı hafta sonunda önerilerıni venneleri, Türk tarafımn 10 gün sürecek inceiemesinden sonra kcndı karşı önerilerini gotürmesi karara bağlanmışu. Rum tarafımn ıvıtumu TUrklerce protesro echldi ve Viyana'da varılan görüşbirliğm0 aykın hsreket rdildiğı bıldirilrii. bu davramşı yüründen istiia ederek görevinden ayTilmak zonında kalmıştı. YfNi GÖRÜ5MECİIER Klerides'in istifası üzerine Denktaş, Rum yönetiminm temsilci olarak atBdıgı Tassos Papa dopulos ile görüşmeyı reddetn. Yapılan temaslar sonunda Türk tarafını Kurııcu Meclis tkincı Başkaru Ümit Süleyman Onan'ın temsil etmesi kararlaştırıldı ve durum Perez de Cuellara ilctildi. Türk tarafı 29 nisan'da Rumlar la görüşmeye hazır oldugunu bıldırdi. Rum tarafı görüşmeyı reddetti. Waldheim 4 mayısta yaptığı açıklamada görüsmelerin .ık maza girdiğini açıkladı. 22 mayısta NATO Bakaniar Konseyi toplantısı dolayısiyle Oslo'da bu lunan Çağlayangii ile Bitsios sorunları ele aldılar. Ancak Ege Kıt'a Sahanlıgı ön plâna çıktığı için iki bakan arasında bir ortak yol bulunamadı ve Türk Yunan ilişkılerinın «durdurulması» karar laştırıldı. 25 mayısta Kıbns Türk Federe Devleti, görüşmeci Ümit Süiey m&n Orıan aracılıgıyla Rum tara fına toprakla ügili Türk önerile rini gönderdı. AJTII günlerde Makarios ve Denktaş ayrı ayn "erdikleri demeçlerde karşılıklı bir görüşme yapabileceklerini açıkla tiılar. Ama bunun na?:! gerçeklpşebilecefi konusunda görüş belirt medıler. 1 haziranda Rurn tarafı roprak konusundaki Türk görüşünü reri detti. Asimda daha önce de belirttiğimiz gibı «cansız, yapmacık» girişimierdi bunlar. Sonuç alınması söz konusu olamazdı. Ancak dünya kamuoyu önünde oyalama gör^vini yeıine getirebilir ciı. Zaten Türkiye'r.in Ege'de sisınik araştırma yapmasını bahanr eden Yur.anıstan tüm dikkatlen Ege'ye çekmişti. Kıbrıs bir sürc unutuldu. MAKARİOS SAHNEDE Türk hükümeti içinde MSP'nir. Kıbrısın taksimini amaçlayan davranış: ve özellikle Amerika' daki seçimlerden önce Carter'in açık bir şekilde Rumlan desteklemesi Demirel hükürnetini olduk ça zor dııruma sokmuştu. Özellik Toplumlararası görüşmelerin New York'ta kesilmesinden üç ay sonra Brüksel de buiuşan Çağlayangil ve Bitsios, ikinci «mutabakat»ı hazırladıiar. le ambargonun devam etmesi Demirel hükümetinin bazı girisimlerde bulunmasmı gerektiriyordu. Dışışlerinden bir genel müdür geçen aralık içinde Kıbns'a aıderek Denk'taş ılc görüştü. Ça&layanşilin mesajını getiren genel müdür Denktaş'ın Makariosu gti rüşmeye davtt ctrnesinı önsıiyordu. Eğer Makarios dav'eti reddoderse bu Türkler tarafından kullanılacak bir öge olacaktı. Kabul e:se de Türkiye'de seçim oltcağından esasa ilişkin görüşmeler bir süre uyutulabilinirdi. Denktss ilke olarak bu girişimi kafoul etti. Aııcak özellikle Maras ve göçmenler konusunda tereddutlerı vardı. Genel Müfiür Ankaray» döndukten ionra ycpılan temaslarda Denktaş a tereddütleri f:derıci bazı fornıüller iletildi Çaj[layangil'in pmacı Carter yonetime gelmeden önce harekete geçerek \menkaiım ve Oıtakp»' zann gırişimlerine a'akaddüm» etmekti. Bu nedenle aralıkta Orrakpazar'a büyük bir ödün rermişti. Şimdi Amerika ve Ort&icpazardan önce bir şeyler yapmak gerekiyordu. Denktaş Makftriosu görüşmeye davet eden mektupu aralik sonunda Perez de Cuellar • verdi. Cuellar mektubu Makanos'a ilettikten sonra durumu Waldheim'a bildirdi. Çünkü Denk taş mektubuna verilec«k olurnlu veya oiumsuz cevabı dünya kamu 05una açıklaj'acağmı bildirmiştı. Böyiece Makarios u bağlamış oluyordu. LEFK05E GOBÜŞMElERı Buyük bü gizlilik içinde rilrütulen temaslar sonucu Makarıo» ile Deııktas 27 ocak'ta Leflcoşe'de buluştular. Buluşma dünya kamuoyunda ılgınç bir gelişme olaraJc değerlendirildı. Waldheün'ın ger>? de kuskulan vardı. Ancak Pîrez de Cuellar'm da hazır bulundugu •.opiantıcla taıaîlann bır çiv züm bulmak için çaba göstermeleri. Lefkoşeden rapor al«n Wald heim'i cesaretlendirdi ve 12 »ubatra Waldheim'ın da katılmasıyla üçlü bir görüşme yapıiması kabul edildi. Üçlü görüşmede Ada'daki top rak düzenlenmesinirı tapu l'.ayıtlanna göre yapıiması ilke bakı mından karara bağlandı. Serbest (Devamı 9. bir kantonal harita da önennış ve göçmen sorunun çok bölgel: bir şekilde çözümlenmesını ıste misti. Bu öneriyi Türk tarafı be nimsememiş, coğrafi lederasyon üzerindeki ısrarmı sürdürmüş tü. Daha önceleri coğrafi federa^ yonun kaçınılmaz oldugunu be lirten Klerides'in bu şekıldek: önerısi. Makarios Klerides uyuş mazlıgının bir kanıtı olarak gös teriliyordu. Makarios • Klerides arasındaki gerginlik artık orta daydı. Aradan altı hafta geçince. Kle rides önce Denktaş ile Ledra Paias'ta özel bir görüşme yaptı. Herkes Rum teklifinin Türk taraiına verildiğini sandıysa da Klerides 31 marttakı görüşmede resmen herhangi bir öneri getir mediği açıklandı. 7 nisanda Rum tarafı Cuellar'dakı önerinin Türklere verilmesini kabul etti. Aynı gün uzun zamandan beri istifa edeceği söylenen Klerides de bu kez resmen görevinden ayrıldı. Klerides daha önceki temaslarda cografi federasjonu kabul etmışti. Bu konuda Makarios ile büyük bir görüş ayrılığı vardı. Makarios coğrafi federasyon çözü •nüne hâlâ yanasmıyor, daha doğrusu müzakerelerde kullanmak üzere elinde koz olarak tutmayı ve ilerde bir ödün olarak vermej'i uygun görüyordu. Bu nedsnle Klerides'e Viyana görüşmele nnde çok bölgeli kantonal sıs :em önerisini yaptırmış, ayrıca 7 nisanda Türk taraîına verilen görüşmede bunu yeniden tekrariatmıştı. Klerides de Makarios'un TiFFANY GARTH EĞEB. TuzaKTik MA7.UABSA,S&İ VOLVEZ. RAU <AOINIABIN ~