26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
fKl ı lr yila yakın blr zamandır Türkıye'nin Rad[ yo ve Televızyonu, tarafsız yayınlar yapabılen bır kuruluş olma nıtelik ve olanagını •naelden yıttrmlşUr. Gerçi sıyasal bır ırtica on 1971 Anayasa değ^sıklığı ıle ozerklığı kaldırıjı TKTnın, tarafsızhğı da saglam bır hukuksal ırantiden yoksun bırakılmıştı. Arra Anayasal ıvenceyı yitırmenın yarattığı boşluk durust ve smokrasıje yaraşır bır uygulama ılo belki bır çüde kapatüabüırdi Oysa güvenceden yoksun ııruluşlann başına kotu ıktıdarlar zamanında îlmesi normal olan felâket, TRT'mn de başına îlmekte gecıkmedı Bu kuruluş, uzunca bır su •dır yasalara ve Anayasaya gore TRT Genel uduru olraayan (yanı yetkısız ve sorumsuz) ır kışıce, daha doğrusu onun aracılığı üe dogıdan dogruva nukumet tarafından yonetılmek•d.r BoTİe bır duruma, hiç bır Hukuk Devlende ve hıç b r demokrasıde rastlanamaz Daha Dtusü, Anayasaya ve yasalara nt düşen bu duıma, alışümış oımasıdır Bovlece Ttırk ropluııında Hukukun ustünlüğu ılkesının (Anavasamı n 2 maddesınde ongorülen Turkıye Cumhurıye nm bır Hukuk Devleti oldutu volundaki ilke\n> ve Anavasanın 132 maddesınde yeraıan ya ıma ve vürutme organlanvle ıdare, mahteme îrarlanna uymak zorundadır: bu organlar ve lare mahjseme kararlannı hıç bır sureüe deştıremez ve bunların yenne getinlmesını gecüc remez« yolundakı üstün kuralm geçerlı olmaığı, Turkıyenın bır «Polıs Devletı» oldugu, perısızca üân ed.liyor demektır rüşlerdlr. 10 Mayıs 1976 Darustay'ın yüdBnOmtlnde Danıştay Blrind Baskaru Ismaıl Hakkı Ülgen tarafından ve Türkiye Barolar Btrlıgince de resmen benımsenmiş olan bu gorüslen, yalnız Cephe KUkümetınln kdru körüne yardakçılıgını japan bazı klşüer reddedebılmektedırler. rurk denaokrasısının ve Turk toplumunun gelecegi bakımından bu denli onem taşıyan bır anayasa dışılık karşısmda Ana>asanın kendısıne err anet edildıği «yasa' baskı grupları»run, sadece arada bır duyulan zajıf protestolarla yetınniPlen, e.kıl almayacak bır urrursamazlık nomelazımcılık ve vurdumduymazhktır Arayasanın başlangıcmda yer alan <Turk rrılletı bu \na^asavı asıl temınatm vatandaşların gonullennde ve ıraae lenndever aıdığı ınancı ıle hurrıvete ad?lete ve fazılete âşık evlâtlarının ujanııs bekçılıgıne emanet eder» sozlerı bır edebıvet sarüamaz Turk de mokrasısıne bLjuk bır aane vuracak o'an boy le^ıne onem taşıyan «bir hukUKu çıgnevıs» kar şısında, tum vatandaşlann, araa ozellıkle «tum gorevlılerln», yasal her araca somma kadar baş vurmalan zorunludur (•) Yakında daha vahtm bır durumla karşı karsna kalacağız Seçmenlerin butun partılerın goruş ve programlarına es t koşullar altmda ser bestçe ulaşmasını sağlamakla gorevlı oıan < °i etkılı dusunos oluşturma aracı» teleızyon ve rad yonun yonetımının fulen dogrudan doğruya hukumetın eune geçtıgı bır aonemde yapılacak seçımlenn, geçarlı bır seçım savnTması pek duşu nulemez Karataş'ın genel mudur «andalvesınde oturdugvt her s^ın, yem baştan Enavasajı çıen»>erek agır bur suç ıslemekte oıan iktıdar, «karşuık sız» olarak elbette kı buna kstlanamaz îşgalcı durumunda olan kışıden, bunun karşılıgını ıste yecek, seçımler vakla^tıkna onun «dana da artan ölçude tarif tutmasm rad o ;e televırvonu • ıktıdann pervasız bır boraranı» duze>nr« QU«;jr mesı ıçın, her tür baskıya bas\oıa"akfi'r ölçüsü gıttıkçe artan bu oartızannk, secımı seçun oTnak tan çıkaracak DP donenrrde radvonurı ovnadığı korkunç role benzer bır ujsrulama sonacu, seçım geçerlığınl vntırecektır. Türkiye"nın böyle bır çıkmazla karşı karşıya kalması halınae TRT Saçım Kurulundakı sayuı R«ktorlerın marevl sorumluluğu çok buyuk olacaktır Danıştay kararlarını u^gulamajan bır kamu gorevlisinın, «ağır bır hızme' kusunı» ış lemis. olacagı, Danıştay kararlannda ve bilmsel yazılarda tartışmasız kabul edildığıne, ve ağır hızmet kusuru ise, TRT Oenel MUdürunün gorev den URÜEİaştırılmasına vettığıne gore, (madde 9) TRT Seçım Kurulu ıh»sı. S3yın Rektorler, Karataş 'ı 7orla ıseal e*'ı»ı verden uzaklaştırmak için daha ne bp^'p'•«Hıier' (*) Ankara 8. AMivc Ccza Hatdml, bu konuda Hukuk ve Demokrasi Tarihimlte Reçecek bir örnek vermlş bulunuyor. CUMHURlYn 5 OOK 1977 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Meydan Savaşımı.. TRT'NİN ZORLA İŞGALÎ Prof. Dr. Muammer AKSOY çağdaş Batılı demokrasi, duşunce özgtfrlüğü temelıne dajanır Turıtıje gıbı azgelışmış bır ulkede, halkm tum sıvasal duşuncelere ulaşabılmesı ve boylece duşünce ozgılrluğunun bır amam ve etkiye sahip olabılmesı bakımından TRT'nın oynadığı rol, hıç bir kıtle haberleşme aracınınxı ıie kıyaslanamayacak kadar büyuktur Gazetelenraız koylere kadar gıdemedığı halkımızın btıyuk kısnn çeşitli külturel ve parasal engellerle gazete oku yamadığı içındır kı, TRT'nın tek taraflı vayın jap ma olanağmı ellne geçırenler, genış halk kıtlelerı nın beyınlenni lstedıklerl gıbı jnkama olanaSını da büyük olçüde ellerine geçırmış oluyorlar <V Şu halde Radyo ve Televlzyonda Anayasal çerçeve ıçinde kalan butun partılere ve bUtün program ve goruşlere, eşit ölçüde kendını duvurabılme ola nağı tanınmazsa, demokrasımız «topal (gostermclik) bir demokrası» durumuna duşmeğe mahkum dur Sıyasal duşünce ozgürluğunun somut KOŞUIlan saglanmadıkça, Turk Demokrasısı «yumurtasız omlet» gibı, ozden yoksun bır kavram halıne duşmekten kurtulamayacaktır îşte TRT Genel Mu dürlüğü koltuğuna «hukumetın avucu ıçinde olan bir kisınin oturması>nı sağlama amacıyle, Danıştay ın hem de arka arkaya bırçok karan h^çe sayılırsa, tkatmerli olarak Anayasayı çiğneme> fiilı ve kasdı karsısında bulunuruz Ve bugün Tur kiyede durum bbyledır Demokratiıc duzenın somut yasamda islemesı bakımından mahkemelerden sonra en önemli bır yer ışgil eden Radyo ve Televizyon'un, yayınlanna yön verecek makam da oturan kişınin, bu makamla hiç bır ıhskisi bu lunmadığını saptayan mahkeme kararları, israrla ııygulanmamaktadır Bu makama oturma kararlar alma ve emırler verme yetkısıne sahıp bulunmayan bir kisi, sanki TRT Genel Müdünlrrnuş gıbı, bu koltugu fiılen (cebren) ısgâl ederek, TRT yayınlannı bir olup bittı ile yonetme cüretını gostermekte, ıktidar da bunu desteklemektedir. Oysa yürütmerun durduruünası karanndan sonra, bu kışirun artık TRT Genel MUdürü gıbi hareket edebılmesine, hukuk bakımından olanak voktur Bu gerçegı, jalnız Prof Ragıp Sarıca, Proi Lutfu Duran gıbı Idare Hukuku alanında Ulkemızın en tanınmış ıkı otontesi degıl, bugun ıktıdarı dssteklevegelen Idare Hukuku Profesortl T Feyzıoğlu, Idare Huku'tu Profesörü I Gırıth ve Idare Ilu kuku Doçentı ^1 Ozyoruk (Ahmet Muhtarı da, 1956 yılında Turk Hukuk Kurumunun duıenledığı seminerde açıkca savunmuşiardı Bu sozıer, «Daruştay Kararlan ve Yurutmenın Durdurulması» adlı kıtapta da yayınlanmıştır T Rastgele Bir Vatandaştır tşte aylardan beri, Danıştayın verdıfci yUnltmenın durdurulması kararını çıfnererek gavri meşru bıÇitnde TRT Genel Mudurlağu kol*ugunu ışgâl eden kişı şımdı de Damştay ın kesln iptil kararıaa karsın aynl koltukta oturmavı 'dırenme yı) surdurmektedır Oysa bu makam ıle o kışı arasında en kuçuk bır hukuksal bağ ve ılıskı kal mamıstır Soz gelışı yoldan geçernen, kapıcının bulunmamasından ve ^apısının da açık olmasj~ıdan yararlanarak, TRT Genel Müduru koltJğijna oturuveren herhangı bir Aktaş ya da Karataş ın TRT Genel Muduru koltuguna oturma, kararlan ama ve emırler verme yetkısı ne kadarsa, Erzurum Üniversıtesı Tarım Profesonl (tavukculuk uz manı> Şaban Karataş'ın TRT Genel Müdürtl koltuguna oturma, kararlar alma ve emirler verme bakımından yetkısı de ancak o kadardır Şaban Bejnn TRT Genel Mudürlük koltuguna zorla otur masını saglayan iktıdar sorumlulan da, yalnız resml bır makam ı zorla işgâl etme suçuna ortak olmakla kalmıyorlar 146 maddedekı «Anayasajı çıgneme s>uçunu»da ışlıyorlar Şaban Karataş'ın atanmasmdan onceki nuku<sal durum ne idiyse, bugün o durum aynen gen gelmiştir Yanl Karatas sadece Erzurum Untversi tesi Profesorüdür ve TRT Genel MUdürlügu ıle bır ilişkisi yoktur Bu görüsler, Hukuk Devletme ınanan bır hukukçu tarafından dıle getınlmıs gö taayasayı Çiğneme Sadece bir ıkl Danıştay karannın değıl, hükü letın hoşuna gltmeyen yüzlerce mahkeme kararıın uygulanmadığı (çiğnendiğı) bır toplumda, Aayasa duzenı de genel olarak çığnenmiŞ (tagyir e tebdıl edılmiş) sayılır Boylece «Ceza Kanunu un 146 maddesindeki suçun, ydnetıcüerce lşlenıeanın tlpık bir örneği venlmiş oluyor Anayasal uzcnın çığnenmesı bakıınından, hiçe sayılan soıut mahkeme kararının ıçeriğı de önem taşır RT"nın tarafsızlığını sağlayacak olan genel muur koltuğunda kımln oturmaya yetkili oldujrunu jotayan Danıştay kararlannın çignenmesi, bır og stmemn ja da Nüfus Memuru'nun gorevme don ıesıne ılışkin kararın uygulanmaması ıle kıyasınamayacak kadar agır biçimde Anayasa düzeniı zedeler Çonkü TRT, bızım Anayasa dUzenlmiz e, bır Anavasa organı olarak kabul edilmiş, ve \navasal dengerun kurulmasında», onun <ta.nlız yayında bulunacağı varsayımı»ndan hareket eılmiştır Kamuoyunun tarafsız blçımde olusturuıbilmesi, düsünce özgürlüğünün somut havatta erçekleştinlebilmesı bakımından, TRT yayınlanın tarafsızlıgı. Anayasamızda (26 ve 121 maddesrde) vazgeçümez (rorunlu) bır öğe olarak benim enmişür Gereekten AnaTasamızın benımsedığl £orbalıklan Kim Onleyecek? DKTAY AKBAL Evet Hayır EMEGIN ÜSTÜNLÜCÜ T Urkt>e Barolar Bırhgi, 1969 yılında cHukukun üstünlügu» tenmını ortava atmıştır ha^lı olarak. Bu terımın, gıderek «Kavram» halıne gelmesını ve ülkemızde hukukun egemen olmasmı ıstıyordu Ama bu ozlem, gerçekleşmedı bugune dek. «Hu kukun üstünlüğıi» hep terım ola rak kaldı, sozden ve istekten o teye geçemedı Ulkemızın tum polıtıkacıları ve devlet adamla rı, bu terımı bol bol kullandılar sı>asal konuşmalarında ve demeçlerınde Ne yazık ki uygula ma alanına getıremedıler Getiremezlerdı de Çunku, «Bal demekle ağızlar nasü tatlanmazsa» hu kukun ustunluğunden soz etmek le de bu listunluk yaratılamazdı kolay kolay M. îskender ÖZTURANLI bıle benımsemed' «Hukuk ılstün 180 yıl once «Eller, dışanya uzalügu»nu Ne programında yer ver nan beyındır» dıyordu Ama ne dı ona, ne de uygulamalarında. var kı ellerın beyın oldugu goruNe huKuk tanıdı bu iktıdar, ne şune 19 yüzyılda onem venlmedıgı gıbı, daha sonraki yıllarda adalet, ne kardeşlık, ne barış «Cephe» kurarak işe başlayanlar, da gereğı gıbi duran olmadı bu hukuktan ve banştan soz ede gerçek uzennde Nasırlı ellerin mezlerdı kuşkusuz «Devlet be sahıplerı hor gorüldu hep Emek, nım» anlayışı ıçme sunıklenırler, sermayenın karsısında venık diışsermayerun egemenhğı ugruna, tü her çagda. Egemenlık, emeğın ezıler. ınsanlan daha da ezmeye ve emekçıleruı sırtından geçınençalışırlar ve ülkeyı baskı onlem lerın ellerınden alınmadı bir çok lenyle yonetme jolunu tutarlar ulkede Bu ülkelerden bıri de dı Nıtekim de oyle yaptılar E Türkıye ıdı EUenn beyin olduğu göruşunu bır yana bırakınız, megın ve emekçılerto"haktanı ta emekçılerın iktidarda soz sahıbı nımadılar, Yüksek Mahkeme ka olabılecegı duşuncesı uzerinde rarlannı uvgulamadılar, Anayasa duran bne olmadı yurdumuzda. Mahkemesırun vetkilenni ve ka Bu duşunceyı savunanlar suçlanrarlarını bılımsel otaıayan bır dı ıteklendı, lekelendı ve cezab'Çimde eleştırdıler landınldı Emegı somürerek ya«Gerçeğı konuşmaktan korkma şamlarına yaşam katan kışıler, yalım» Hukuka savgısı olmavan, ızın vennedîler emeğm egemenh hukukun ustunlügune ınanmayan, gıne. Ve hukukun UstünlUgu gerysrgı kararlarını tanımavan kisi çekleşemedi bu yuzden Emek s o lerin ve partilerin yönetimuıde mürüsünün bulunduğu yerde, hudır bugün ülkemlz. Bu ybnetime kukun varlıgından söı edılemıyeson vererek, aklın ve hukukun cegi gıbi, hukukun UstunlUğU de yöneuminı kurmak, öylesine ko yaratılamazdı kuşkusuz Hukulay bir is de degüdir kun UstünlugUne, ancak emegın Alman filızofu Kant, bundan «\asalara köru korune bağlı deflllm Yasalaruı ne kotü ıkmazlara duştugunu gorduk Yine de Işçilere yasa yolunan ayrılmamalarını öğutlcrim. Çfinkü zorbalık euçsuzlügun «llrtisıdır, uzun da surmez.» Büybk Fransız toplumcusn Jean Jaores'in bu »oıünü haırUdım gazetedekl haberi okur okumaz. Zorbalık guçsuzluun belirtisidir, uzun da gdnnez. Ama sfirduğn kadanyie }ei}or nıce acılar jaratma\a Irisi mı zorbalık en kısa ramanla onlenmelı. Zorbalık kendi kendlne ortadan kalkmaz ne var EI! Onunla ugraşmak, ilgilenmek, fcrektifl zaman uraşnıakan kaçınmamak gerekir. Hiç bir yasa, corbahği boy gonnez. :orbalıga arka çtkmaz. Bu yuzden zorbalıkla savasmak denek, yasalann urgnlanmasını, yasalann egemen olmasmı Uemektir. Msrdin'den bir genç Ankara*ra gelir, Sdrt Ofrencl Yurlu'nda kalan arkadaşlarını gornıek ister. l'uksek Ofretmen Dkulu önunde bır kaç kişınin saldınsına agrar. Cebındekl Cumhunret» gazetesini, çantasındaid Ecevit'in kıtabını ve tsmıni yırtarlar, cuzdanındakı bır kaç bın lirayı ahrlar, Site tTurduna goturur bir odava kapatırlar. Burda saat 2»'den geejarısından sonra bır buçuga kadar işkence altında tutarlar, Jınden zorla imzab bir kağıt almak ısterler. Bu kafıtta Haettepe, Ziraat Fakulteleri olaylanmn sorunüusu olduğu yanıdır. Mardın'lı penç once direnir, ama dayak işkence yuziınietı sonunda imzalar. Serbest kalır kalmaz da gıder karakoa, durumu anlatır, ama keodısine kimse Imnmıı. Sononda Savcılığa başvurur. Kuçuk blr haber. Gundelik bir olay, diyeceksialz. Nasü t»ir olay bu? Koskoca Ankara kentinin orto yerinde bir yurtaşuı >olu kesüıyor, parası, eşvalan elinden alınıyor, dövulhtor, işkence edılıvor. •ben şu şu cinavetlerden suçluyum» die unzası alınıyor Sonra da derdini kimselere anlatamıyor! i'crler belli, kışıler belll, sekız ganluk rapor aldıfına gbre darak yedigi, işkence gördüğü belb... Oyleyse kovuşturma başlamalı, suçlular saptanmalı, adalete \erflmeli, ««ılanriınliMlı.. Izleyelim bu olayı, bakaUm suçlular oriaya çıkacak mı, 9 eialandınlacak mı Yoksa zavallı Mardinli genç, uğradığı işkence ıle, yedlği dayakla mı kalacak? Daha beterl, elinden ımzası aundıgına göre bir de blr takun olaylann sorumlusa olarak suçlandınlacak mı'' Bu, hepinizin başına gelebilir. Mademki <Comlııtriy«t> okuj orsunuz, mademki Ecevit'l tutujorsunuz, CBF'ye oy venyorsunuz, mademki gericilığe, zorbalığa, çağ dı$> düsünceye ve tutuma karşısınız, sizın de yolunuzu kesip ıssız bir yere goturup dovcbiürler, öldurebilirler. Mademki zorbalık «suçsajnlmaz hale gehnıştır, mademki ıktidardaki polıtikacılar bızden olma^anJara karşı işlenen suçlar «suç» sayılmaz dıye duşOnmektedlr. Daha daha beter olaylan beklemelİTİz. Saldınya ugraran yurttas gıder yasalara başvurur, yasa uygulayıcılanna sığınır. Onlar ilpisiz kalırsa ne yapacak? Elinden geldiğl kadar kendlni koruvacak, koruma\a çalışacak. N'Iye herkes ailalıh gezıyor. Bundan lşte. Yasalann uygulanmadıtı bir toplumda ancak orman yasası geçerUdir. BUeğin giıçlu olacak, cebüı tabancah... Kendinı kendın koruyacaksın. Yasalar var, nukumet var, demokrasi var, ozgürlfik var, Anayasa var, demeyecekain.. Jean Jaures yasa yolundan aynlmamsyı ögtitlemiş. «Zorbabk güçsuzlugün belirtisi, uzun da sürmez» demiş. Am» ya « zorbalık bir takım polltıkacüann işine geUyorsa, ya Mr tatam kısıler zorbalık guçlerince tutulduklan surece ayakta kalacaklanna ınanıyoriarsa, ya yasalar zorbalara, zorbaüklara karşı etkisiz kalıyorsa, daha doğrusu uygulanmak istenmiyorsa, uygulama\a kalkışan yasa adamlan islerinden ediliyorsa?.. 1 v O zaman ne japmab ' Bir yana çekilip beklemeli mi Evet 70rbauk uzun surmez, ama zorbalıkla savaşılırsa... Basında, kamaovnnda, Meclls'te, heryerde Sokakta yurüyemeı olmak, istediğl gazeteyi kıtabı okuyamaz hale gelmek, çağ dışı kafalılara karşı çıkamaz duruma duşmek utanılacak blr durumdur. Boyle bir zorhalığın egemenligı altmda >aşamaktansa, karşı çıkarak, savaşarak, hakIarmı savnnarak ounek daha iyıdır. Zorbalık ve zorbalıktan gilç alanlar bilinçli bir halkı sindıremezler korkutamaziar. Gerçek guç, halktadır, oyuyla, yumruğuvla, inancryla, gücüyle balktır her turlü zorbalığı ezecek olan.. BUındığı gıbı, 1974 yılında kurulan CHP • MSP Kolısyonu, Hu kumet Programına bıle almıştı «Hukukun ustıinluğu» deyımını «Yasalan herkese eşıt olarak uy gulamak, hukukun ustunlugüne ınanmak Sosval adalet, kardeşlık ve ozgurlük» soıcükleri yer alıyordu programda Bılinen nedenlerle yaşatılamadı bu koalisyon Kısa bır sure içinde göçıip gıttı 1975 yılında kunılan «Mıllıye^ çı Cephe» ıktıdan, tenm olarak .TÜRKİYE 1971 konferansları Dr. Temuçin ATGEN Prof. Dr. Jile LNAN Prof. Dr. Kudret AYÎTER Prof. Cemal Arif ALAGÖZ Prof. Farnk l'MAR Prof. Dr. Doğan KCBA.V Erdem YÜCEL Y. Mim. Leyl* A. TURGÜT ve Yeraltı Burdur Müzesi, Paul Oetty Müzesi Birgl Şehri Coğrafya. Turizm ve Türkiye Tabiatının Korunması Büyüt Kentlerde Trafik Sorunu Anadolu Ttttk Mlmarlslnde Anıtsallık Istanbul Mevlevihanelerl Karadenlz Kıyısından Doğu Beyazite Anadolu'da ŞehlrclHk Tflrklye'deki Enerji Sorunu ve Hidroelektrtk Tesisler Silifke Kıyılarında ve Adalarında Incelemeler Safranbolu Bvlerl Bazı Motiflerln Hltıt Sanatma Geçisl Üzerindeki Düşüneeler 20 Oeak 1917 Pen«mb« Zi Oeak 1171 Cuma 4 Şubat 1977 Cnma 11 Şnbat 1177 Cuma İS Şubat 1«77 Cnma 25 Şubat 1977 Cuma 4 Mart 1977 Cuma 19 Mart 1977 Perşembe İS Mart 1977 Cum» 24 Mart 1977 Per|«ınbe 1 Nisan 1977 C«m» 7 Nisan 1977 Pvrfembe Ustünlügü bemmsenerek gidüebi hrdı. Eraegin üsturüufü tanınma dan hukukun ustunlügune ulaş mak olanaksızdı lşte Cnmhunyet Halk Partısı nın son Kurultayı bu konuya açıklık kazandırması ve somut onerıler getırmesı bakımından büyük bır bnem taşımaktadır. «Ortanın solu», «DUzen değışık n*ı» ve «Demokratık sol» aşamalanndan sonra «Emegın Ustunlu ğu» tenmını geürmiştır bu Kurultay Ve «Düzen aeğışıklıgı» sözcügune sıyasal ve sosyal btr içenk kazandırmıştır Yurdumu zun «Kapıtalıst yoldan gelişmesmın olanak dışı» olduğu belır lenen yeni programda, «însanın mutlulugu ve doyumu toplunun gonencı ve dlrlıgı, ulkenin gelış mışlığı ve devletın RUCU» yem bo yutlara ulaştırümıştır Yeni düzenın nasü olacağını açıklajan program, beş temel kural getırmektadır Bu kurallar, «Ozgürluk, eşıtlık, dayanışrra, emegin ustünlügü ve gelışmenın bütünlügüdür» Emegın üstünlüğü ükesının benımsenmesi, «Halkın üretimde daha büyük rol alraasını» ve «Servetın geniş halk yığınlarına daha yaygm bir bıçımde» ulaşmasını sağlayacaktır. Bu program uygulama alanı bulabüine, «Sermayemn egemenliği», yerini «Emeğın egemenliğı» ne bırskacak ve Türkiye yoksulluktan kurtulmuş, yannından kuş ku duymayan insanlann yaşadıbir Ulke olacaktır Bugüne kadar gerçekleşemeyen hukukun Ustünlügü, encak o zaman gerçekleşeoektir. Cumhunyet Halk Parüsinin yeni programı, yeni sesler ve yeni deyimler getirmiştır politika dunyamıza. Yeni sozcukler, yeni tenmler kazandırrruştır siyasal yaşamusıza. Büttın dileğiroız bu sözcük ve tenmlenn kavram halıne üönüşmesıdir Bunun îçın de Cumhunyet Halk Partısınin iktıdara geçmesinden baska cıkar yol yoktur. Türk ulusunun çoğunluğu, önümüzdekı seçımlerde bu dogrultuda oy kuUanacak olursa, ancak o zaman Türk toplumu. içinde bulunduğu çıkmazdan kurtulacak, Türk insanı mut luluga kavuçacaktır. Ancak o zaman «Emeğın ustünlügü» gerçek lesecek ve hukukun ustunlügune glden yollar açüarak «Hukuk ve banş» egemen olacaktır ulkemızde. arıh üerıcı ve gericı guçler çatışmasının bıtmez hıkenmez maratonudur. tlericı guçier emekten vana olanlara denir; çenci guçler karşıt olanlara.. Ne var M tanh bovjnca bu ıkl kuvvet arasındalvi savasım, her zaman açıkseçık gorunmez, çeşıth renklere burunur. Dın, dıl, renk, ulus halk satasunı gıbı vansnan çoçu catısmanın ılencıgerıci dengesınde degerlendırılmesı gerekir Ikıncı Dunja s>avaşı emperjaüst devletienn jarısmasından dogmuştu, ama, demokratlarla faşıstleruı cepnelesmesı KIsa sur»de gervekleşt1. Bugun Guney Urika'da ilerıcilik, kara renkle sımeeleşmıstır lurk Llusal Kurtaluş Savaşında ılericıik Inadolu halkımn baçım,sızlıçı ıçın duvuamektı. Irlanda da UerıcıLk, egemrn mezhebın sı\asal yargılarına katolıkierın baş kaldırması gıbı gorunuyor. Lubnan'da Uerıcılik, Musluman solculann savasımındadır Uericilık ve gerıcilık, her zaman sa\aş bıçımınde çıkmaz tarih sahncsine, çeşıth siyasal vontemlerle çalısır durur TurkiTe de şımdı ılerıcı jencı (atışması bır jandan şıddet, zorbalık, cuıayet evlemlenvle surerken, bir vandan !>eçun sandıgına dogru yol almaktadır Bu ıkısını bırbiruv den ayırma olanagı da joktur Unıversıtede devrünciyi olduren kurşun, 1977'ma ekımınde kurulacak seçım sandığında oy oiacaktu. Llkemııdekı fasıst guçler arasında bir kesımin, seçımlerı ^aptırmamak tasarıları \ardır. Ama ister seçımli, ıster seçımsiz, bu savaşım surecektır. 27 Mana \p 12 Mart gıbı takvım japraklan da sorejelen çatışmanın kilometre taşlanndan ba«ka şc^îer degüdir. • 12 Mart, ulkemızde ılcrıcılenn geçıcı bır »enügisinl vur;;ulamaktachr. 1%0'larda çehşkılerı keskuüeşen üerıcı \ e gericı guçler, 1971 ın Mart ında kaçmümaz bir hesaplaşnıava girişmek zorunda kaldılar. C14 nın uslalıgnla do ııanan ve desteklcnen gericı guçler başarı kazandüar. Bu baş4rı, bir askerı dıktayU surebılırdı burernedı Emek duşmanları, japukları hesapUrla Turkıvede çok partüi faşızml rahatça devam ettireceklerim sandılar; ve kapalı bir rejım ıçın orduya guvenemedıler Planları şujdu: Bır secimle nasıl olsa AP jine ıktıdara geçecekti. 12 Mart'm faşıst guclerı, bu iktıdar bıçımının dış çevrcler içın daha yatkın oidugunu bilıyorlardı ABD bır yana, Turkı\enın ujesl bulunduğu Avrupa çok partili snai>al rejımlerı tutuvordu. Kger gericı guçler seçim sandıgından ikUdara geçebıliyorlarsa, ekmegin ustüne tereyagı sürulmuş demektı Ne varkı 1973 scçimlerı çogu kişınin beklemedigı bir sonuç verdı. Ilerici guçlenn butunleşmesıyle desteklenen C.HC bır atüım yaptı Partııun sagcüan 12 Mart bunalımlarında tasfne edümışlerdı. Faşist basküardan bunalmış haik yıgınları ve ayduı çevreieri partiye el vennce, CHP'nin 1974 te bır bukumet kurması büe gerçeklestı. Ne var ki iik şaşkınlıktan kurtulan gericı cephe MSP'yi de yanına vekerek toparlandı. Bilinmelıdır ki 1 Mart'm karanlıklarında guçlenen faşist odaklar «Cepheleşme» politikasmm basmıraandırlar. Suleyman Demırei bu cephenin miman degU. sahıbı değü, muteahhitidır. Cephe, onun da iradesini çoktan aşmıs biçimde surmektedır. 12 Mart m işkencecllennden kontrgerillasına degin ne kadar kuvveti varsa, Cephe nin kurmaylan olarak şımdi bır olum kalun lavaşına girmışlerdır. * Boylece tarihsel «ilericigenci» savaşı 1977 yüıada Turkiye'de «faşıznüedemokrasl» arasuıdakı çatısma biçimine donuşmuştur. Bu çelişkının ikı kanadında çatlaklar olabilır, ama, yan gorunHşler kişıvi aJdatmamalı. Meydan u Naşının adı konmnştur. Bu mevdan savaşında fasistlerin tek bir stratejiK amacı \ardir. Seçımb, ya da seçimsiz, iktidarda kalmak ıçın vapmıyacakları sey jolrtur Bu durumda ulkemızdeki Uericı guçlerin tek amacı MC iktidarmı yıkmak olraalıdır. Demotra.si ancak bu vıkmtınm ustüne kurulabılır, bu ycnginın ardında oluşabüir. DUYURU HARiTA VE KADASTRO MÜHENDiSltRi ODASI İSÎAMBUl JUBESI 1 Olagan Genel Kurulu 8 11977 saat 10 00'da Beledıjesı Meclıs Salonunda toplanacaktır İstanbul J Tüm Uyelermıızın katümaları önemle duvurulur. YÖNETtM KURTJLÜ 1 Cumhuriyet 149 DUYURU İ.E.TJ, İŞLETMEL^RİND^N : Leylând Otobüsieri için Yedek Aksam SATIN ALINÂCÂKTIR 1) tşletmemızde mevcut Leyland otobuslerı ıçın 10 adet Motor Bloku yurt içi ve yurt dışındakı fırmalardan mektupla fiyat ve teklif ıstemek suretıyle satın alınacaktır Bu işe ait şartnameler Metrohan, Tıcaret ve Levazım Mudürlüğu Dış Ticaret Servısmden bedelsiz olarak temın edüebilir. Teklifler en geç 15 şubat 1977 gunu saat 17 30'a kadar Beyoğlu, Metrohan Evrak ve Arşıv Müdürlüğune venlecektır. (Basın. 10072 142) 2) 3) İLAN Dışişleri Bakanlığından Bakanlığımız Dış Teşkılatında Mahalli Kâtıp Unvanı ve statusu ıle Genel Idare Hızmetleri sınıfında çahştınlmak üzere yeterlik ve yan^ma sınavı ile taknben 15 memur alınacaktır Aaayların yeterlüı ve yanşma sınavı yazüı olarak, A) Türkçe Kompozısyon, B) Ingüazce, Fransızca veya Almanca dıllermden bırisınden Turkçe'je, Turkçe'den anılan dıllerden bırısme çevırı, C) Daktılo yazma tekniğı, Sozlu olarak da, A) Sosyal Bılgüer B) Türk Devrım Tanhı, C) Genel Kültur konularında yapüacaktır. Sınava katümak ıçrn, a) Devlet Memurları Kanununun 48'ınci maddeslndeki genel şartlan haız olmak, b) Smav tarihinde Jl yaşından gün almamış olmak, c) En az Lise ya da buna denklığı Millı Eğıtım Bakanlığınca onanmıa bır okulu bıtırmış olmak gereklıdlr Isteklılerır en geç 24 Ocak 1977 gunü saat 17 00'ye kadar aşağıda.u belgeîerle Bakanlığımız Merkez bınasındakı Personel Genel Aludurlugu veya bulunduklan yabancı ulkedekı en yakın Buyukelçüüc veya Başkonsolosluğa müracaat etmelerı gerekmektedır Sınav 7 Şubat 1977 gunü saat 10 oo da Bakanlığımız Merkez bınasında ve yurt dışında müracaat olması halınde ügılı Dış temsücılıklenmızde yapılacaktır Smavda başarı kazananlar basan sırasına gore ve kadro unkânları olçusunde peyderpey Dış gbreve atanacaklardır. !lân olunuı. îstenen belgeler Nüfus hüvıyet cüzdaru Askerlik terhıs veya tecil belgesı, Dıploraa ya da onaylı brneğı, 5 adet fotoğrat. (Basın: 10012) 144 TEŞEKKÜR Uzun zamandu, benı rahatsız eden TRDID Adenomundan kurtaran yetenek ve bilgısi yanında ınsansü bır kişılığe de sahıp Cerrahpasa Tıp Pak öğ üyelerinden sayın Prof. Opt. Doktor EROL DÜREN'e Bas Opt. Dr. Mehmet Sakaoğlu ve Asıstan Dr. Oğuz Onur'a Hemşıre Nermın Eskıturk ve Muazzez Acarerler'e, kat işçılenne sonsuz teşekkürlerımı sunanm 2ILMAZ KARACALI Toprak Mahsulleri Otisi Genel Mudurlugunden îhraç edilmek üzere 100 000 ton bugday satışa çıkarümıştır Ihalesı 18 Ocak 1977 Saıı günü saat 14 UU'de Genel M U dürluğumuzde yapüacaktır Bu saüşa ait üân ve satış hususı şartlaruruz Genel Mudürlüğümüz (Satış Müdürlügünden) Istanbul, Izmır, Iskenderun, Konya, bamsun, Afyon, Erzurum, Diyarbakıı Bolge Müdürlukleri Mersın, Haydarpaşa Hububat Şube Müdurluklenmizden bedelsiz olarak alınabılir. llgılüere duyurulur. (Basın 30260 135 Ord. Prof. Dr. Ekrem AKURGAL Prof. Dr. Kftum ÇEÇEN Prof. Dr. Semavi EYICE T MUn. Beha GÜNAY Prof. Dr. Bahadır ALKIM ofretmen Nuray AYD1NOGLU ile Gazetecı Rut TAŞOL Nışanlandılar 4/1/197J Ankara KENTER TİYATROSU HARBİYE GİRİŞ SERBESTTİR. Dikkot: Konferanstar Saat tom 18.00'd* baştor. Aans 70 7 155 Cumhurıvet 143
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle