Katalog

• Sahıbı: Cumhunyet Matbaacıhk ve Gazetecılik T A Ş adına „ N4DİR NADI • Genel Yayın Müdurü OKTAY KURTBÖKE • Sorumlu Yazı tşlen MüdUnl ÇETİN ÖZBAYRAK • Basan ve YayanCVVIHURÎYET Matbaacıhk ve Gazetecillk T A Ş Cağaloğlu, Halkevl Sok. No 39 41 TELGRAF ve MEKTTJP adresı: CUMHURİYET ISTANBÜL Posta Kutasu Istanbul No: 246 Telefon 28 97 03 ( 5 Hat ) BASIN AHLÂK YASASINA ÜYMAYI TAAHHÜT EDER • BÜRÜLAR : Ankara Atatürk Bulvan Yener Apt. i'eruşehır Tsl : 17 74 77 25 57 01 • IZMIR Halıt Zıya Bulvarı No. 65, Kat 3 Tel: 13 12 30 12 47 09 • AD \NA T Ataturk Caddesı Uğurîu Pasaı Tel • 14550 19 31 Basüdığı yer: CUMHURİYET MATBAASI ANKARA CUMHURiYET ABONE ve ÎLÂN Aylar ; 12 6 3 1 Yurtıçi : 540 270 135 45 Yurtdışı 990 495 247,50 82,50 Ülke gruplanna ve ağırlığına gore uçak farkı okuyucu tarafından aynca ödenır 7^0 Lıra Başlıfc (Maktu) 2 3 ve 9. sayfa (santinu) .... . 170 » 4, 5, 6, 7. sayfa (santımi) 140 > 30U i) Ölıim, Mevlıd, Teşekkur (5 santımı) 250 » Nışan, Nıkâh, Evlenme, Doğum 4, » Yayın Hayatı (kelımesı) 3, > Kayıp (kelımesı) 29 AĞUSTOS 1976 Gureş Oğle lkındı 6 22 13 14 16 57 Aksam Yatsı Imsak 19 46 2124 4 32 T A K Vi M 20 kadar MSP'Iİ (BajUrafı 1. Sayfsda) ile Favram Korkmaz'ı dovmuşlerdır. Saldın esnasında 30 kadar yerınden bıçak ve şış darbesı alan Naım Korkmaz derhal dlmuş, Bayram Korkmaz da bırçok yerınden yaralanmıştır Saldırdıkları ıkı ışçının de çok yara alarak yere duştuklerım goren akıncılar kaçmışlardır Daha sonra olay yenne gelen polısler ağır yaralı Bayram Korkmaz'ı hastaneye kaldırmışlardır. Yaralı Bavram Korkmaz, guçlukle verdıgı ıfadesınde akıncıların anıden saldırdıklarını, kendılerının hıçbır şeyden haberlerı olmadığını ve ruçın saldırıya uğradıklanm bılmedıklennı soylemış, saldırganlarm çoğunu tarudıklanm bıldırmıştır. Olayla ılgıli olarak Savcılıkça yapılan soruşturma sonunda 15 akmcı yakalanmış. saldırıya ugrajanlann duvarlara yazılan yarıların sıhnmesıyle bir Ugilerı bulunmadığını saptamıştır Saldırıya uğrayan vatandaşlann Alevı olmalan nedenıyle eskı Malatya bucağmda olay buyuk tepkt uyandırmış ve gergınlığı arttırmıştır Polısçe yakalanan ve olayla 11gılı oldukları ılerı sürulen akıncılardan Haşım Işler, Selahattm Gürkan, Asım Yener, Asım Yılmaz, Cumalı Yılmaz, Şazı Tomo, Mehmet tşler, Vahap îşler, Huseym llhan, Zekı Yener, Şahın Yılmaz tbrahım Kuzucu ve \bdullah Kuzucu sorguları sonunda tutuklama ıstegıvle mahkemeye sevkedılmışlerdır Konya (Baştarafı 1. Sayfada) dınldığını ıfade etmışlerdır ı3 yaralıdan sekmnın yarası ağırdır. Yunanistan, Federal Almanya'dan yeni bir denizaltısavar refakat gemisi âldı ATİNA Yunan donanmasına denızaltı savar yenı bır refakat gemısı katılmıştır Federal Almanya'nm «Savunma yar<îlmı» çerçevesınde Yunanıstan'a verdiğı gemı nAegeon') (E»e) adı nı taşımaktadır ve Pıre jakınlarındakı Salamıs Lımanına dun gelmıştır. 2 800 tonluk teknenın mürette batı 180 subay ve erden oluşmak tadır. Federal Almanya, aynı yardım çerçevesmde Yunanıstan'a bundan once de 1 700 tonluk bır ık mal gemısı, ikı hücumbot ve bir sarnıç gemısı \ermıştır. Bu son baharda da «Jaguar» tıpı yedi hücumbot daha verecektır. öte yandan Batı Alman tersanelerınde halen Yunanistan hesabma uç denızaltı ınşa edılmektedir ve bunlar Yunan donanma sma geçerüerde katılan dort de nızaltıya eklenecektır. Yunan donanması aynca Ame rıkan yapısı yedı torpıdobot'a sa hıp olacaktır Bunlardan altısı birksç yıl önce zaten ABD tara fmdan Yunanıstan'a ödünç verıl miştı Atina basınma göre bu tekneler de «çok ehven fıvatla» ABD'den satın aluımışlardır. ( îngiltere'de ve Gröndland'da düşen iki Amerikan uçağında toplam 47 kişinin öldüğü bildiriliyor LONDRA Ingıltere Savunma Bakanlıgı'nm dun açıkladığına ço re, C 141 tıpı bır Amerikan aske rı taşıma uçağmın Ingıltere nı.n dogu kesımındekı Peterborougn yakmlarında duşmesı sonucu uçakta bulunan 13 kışılık murettebat ıle dor* volcu olmuştur. Uçagın New Jersej'den Norfolk a geİTiekte oldugu belır^ılmektedır HÜKÜMETİN (Baştarafı 1. Sayfada) mi? ve 1976 mayıs ayı sonunda da elektrık fıyatiarına yuzde 20 oranmda zam yapmıştır Elektrık fıyatlanna zam kararı bır yandan ıç ekonomık koşullarm bır sonucu olarak geçerlık kazanırken, bır jandan da Dunya Bankasının «Turkıye'ye kredı \er mesının bır koşulu» olarak or taya çıkmıştır Dunya Binkası ıle ortaklaşa g°rçekleştırılen Afşın Elbıstan Santralı ıçın, Dun ya Bankası Türkiye Elektrik Ku rumunun (TEK) yuzde 8 oranın da kâr etmesı koşulunu one sür müş ve bu kâr sağlanmadıkça «kredı vermeyeceğın»» bırkaç kez Cephe Hukümetır.e bıldırmıştır. Dunya Bankasının bu ısteğıne bır sure dırenen Cephe Hukume tı, daha sonra Afşın Elbıstan projesı içm gereklı kredıyı alabılmek amacıyla anılan bankanın kararına boyun egmek zorunda kalmış ve TEK'ı yuzde 8 kâra geçırebılmek ıçın, e'eKtrık fıjat larma yuzde 20 oranında zam yapmıştır. Uıfada (Baştarafı l. Savfada) Eeformu Müsteşarlığı yettahlermden alman bılgıye gore, Urfa' da kamulaştırma yasal süresı içmde bıtırılemıyecektır. Uç yıllık sure 1 kasımda sona ererken topraklann ancak bır bolumu kamulaştırılabılmıştır. Süre bıtımınde kamulaştırmayı surdurmek yasal açıdan mumkun olma dığmdan, Cephe jonetıcılerı bu r kez yme bır başka «j asa dışı» onleme başvurmak eğılımındedırler. Bu onlem de, 1 kasımda yenıden başlayacak olan arazıleruı alım • satım ve devir ışlemlerının bır sure daha durdurulmasına üışkındır. Konuyla ılgılı hukukçulardan edınılen bılgıye gore, 1 kKSimoan sonra alım, satım ve devlr ışlemlennın durdurulma süresını uzatmak mumkun değıldır 1757 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Yasasının 18 maddesı gereğınce, uç yıl sona erdıkten sonra, devletın toprak sahıplerıne ait arazı üzerınde herhangı bir tasarruf hakkı bulunmamaktadır. Bu yasal gereğı değıştırmek ancak bır başka yasayla olasıdır. Başka bır yasa çıkarmayı Meclıslen n tatıfı engellemektedır. Bunun dışmda hukukçular, arazılerıtt alım, »atım ve devır işlemlerını durdurmajı uzatan yasa çıkanlsa bile, bunun da «Anayasaya aykın olacağım» one surmekte ve Anayasanın 36, 37 ve 52 maddelerıne aykın düşuleceğıni savunmaktadırlar. Kamulaştırmayı zamanmda bîtıremeyen ve dolayısıyle yasaları zaten uygulamayan Cephe Hükumetınm, sorunu yasalar çerçe\esınde nasıl çozeceğı ılgıyle beklenmektedır. LISTE (Bajtarafı t. Savfada) Kaldı ki bövle adımlar atılması, şimdıve kadar bu gibi satınalma islerinde gorevi ve rolu olan namuslu ldşılenn kamuovu onunde haksız yere şaibe altmda kalmasını da onle\ ece ji için, onlan da rahatlatır. Demirei, «Lockheed belgelerinde isim joktur» diyor. Olabiür. Ama isim yok tur dije, bu isimleri araştırmak içın. Amerika'nın ağzına bakmaktan başka jol d3 yok mudur? Kaldı kı, galıba Amerika'da bu konuvla ilgıli ne kadar belge \arsa, 21 ejlulde basma da açıklanacak. Türkiye Me Ugili isimler çerçekten yoksa, Turkive bu konuyu araştırma lşinl hemen rafa mı kaldıracaktır? Yılmaz Alpaslan'ın başkanlığmdaki araştırma komisjonu da «Benim işım bitti» dııe dosyavı kapatıp, bizzat kendi baskanının ortaya attığı iddialan havada mı bırakacaktır? Lockheed in \e rakibi fırmaların butun satış işlemlerini llgUl yerlerden getirtip incelemek bu komlsvonun yetkisindedir. Bu flrmaların propaganda faallyetlerini ele almak, olanaklan içlndedir. 'Vleclıs kulislerınden basına kadar bu iş lerle kim uğraşmış. bu ftrmaların satmak istediklerl esyayı kim övmuş, kim vermls.. Komlsyon. bunları saptarabilmek durumundadır. Bir yandan hukümeti, sav cılan arastırmaya zorlarken, bir yandan da kendisi arastırsın bunları.. İlgiliieri davei edip dinlesin.. Belgeleri bilirkişilere inceletsin.. Yoksa Amerika'dan llste geldi mi, gelmedi mi? Geîse zaten uzun süre gızlenemez.. Yümaz Alpaslan kendisi gidıp almasa bile, Amenka'da zaten açıklanacak.. Peki ama >a «liste» >oksa? Ya da Lockheed Turki>e'de rdşvet dağıtmış ama, bunun belgelerini gızleyebilmişse.. Lıstenin olmadığını gdrur gormez. «Japonya'da, Hollanda da, italja'da Du uçak işleri hep ruşvetle yurumuştur. Bizde yurumemiştir.» dejıp dosyayı kapatacak mıyız? O da tabii olmayacak «ey değildir. Bu ışler, Japonja" da, Hollanda'da, Italya'dı ruşvetle yurür de, Turkıyc de istisnaî oiarak yürumemış de olabilır. Ama bu kanıya Türk makamlan, TurK sav cılan, Turk hâkimlcrl, Turk araştırma komisvonlan, kendi araştırmalarıt la ^armalıdır. Amerika'da liste varsa ruşvet de vardır. Listedeki isımler ruşvet almışlardır.. Llste yoksa ruşvet yoktur.. Ruşvet alınmamıştır.. Buyle mantık, insana Turk adaletlnin bafimsız oldugu gerçe|inl de unutturur. Turk adaletinJn yeteneğınin Amerikan soruşturma makamlarınm jeteneğiyle sınırlı oldugu inancına ve tembelliğine goturur. Turklve'de hfikumet, s a v cılar ve Parlamento Ara>tırma Komısyonu, şoyle bir silkinmeli, Amerikan belçelerinin tamamını bir an once elde edip incelemenln yanında, biraz da kendi >eteneklerini harekete geçirmelidir. Earataş (Baştarafı 1. Savfada) kanhğında 2 L 3 ropıarıacak \e CHPnın Karataş hakkındakı başvurusunu ınceleyecektır. Top lantımn uçdort gun süreceğı sa nılmaktadır Nurettın Ersın baş kanhğındakı TRT Seçım Kurulunda dort unıversıte rektoru uye olarak bulunmaktadır Bu üyeler şunlardır Prof Doğan Karan (Hacettepe), Prof Tahsın Ozguç (Ankara), Prof Kemal Ka falı (tstanoul Teknık Unners'te sı), Prof Necatı Akgun (Ege Unıversıtesı). TRT Seçım Kurulu, şımdıye kadar bır kez 1964 jılında bır kez de 1971 yıiında toplantı yap mıştır 1964 yılındakı toplantıda TRT Genel Müdürluğune Adnan Oztrak getırılmış, 1971'dekı toplantıda da bır açık uyelık konu su gorüşulmuştür. TRT Seçım Kurulunun TRT yasasının 9'unCu mıddesıne gore, Genel Mudu re ışten el çektırme ve TRT Genel Mudurunü ışe başlatma yetkısı bulunmaktadır. BELEDİYEIER KARŞI ÇiKIYOft Elektrık «temel bır urun» oldu ğu ıçın yapılan zam mayıs ayı sonunda Bakanlar Kurulu kararı olarak Resmı Gazetede yaymlanarak yururluğe gırmıştır TEK' ın beledıyelere sattığı elektrık zamlı tanfeye gore uygulanmış, beledıyeler de aynı fıyata koşut olarak kendı bolgelerındekı halka uygulanmak üzere yenı fıjat lıs telen hazırlamışlardır. Beledıyelenn hazıriadıklan Usteler Enerjı ve Tabıı Kaynaklar Bakanlığının onavına sunulmuş, ancak Bakanlık yenı zamlı tirıfelen onaylamamıştır B J arada Ankara Beledı\ecı Elektrık, Gaz, Otobus tdaresı de TEK'ten zamlı tarıfe üzerınden aldığı elektnğe, belırli oranda zam yaparak bır lıste hazırlanuş ve ^•asalar gereğı Enerjı ve Tabu Ka/naklar Bakanlığı'nın onayma sumuştur TEK'den hükumct karan ue zamlı elektrık alan EGO. bunu kendı tuketıcısıne ; ansıtmak gınşımmi Bakanlık dığer Beledıyelerdp oldugu gıbi, gerı çevırmıştır. Bunun uzerme EGO, TEK i'.yallarma yuzde 20 zam yapan hukumet karannın durduruîması ıçın Danı?ta\da «Yurutmeyı dur durma ısteğıyle» dava açmıştır. EGO başvurusunda «Yuzde yırmı zam karannın kendı tuketıcı sıne yansıtmak ıstedıgmı, buna Enerjı ve Tabu Kaynaklar Bakanlığının ızm vermedığını, bu durumda TEK'e yapılan zammın durdurulmasını ıstsdığinı» bıldırmıştır EGO'nun bu isteğını yennde bulan Danıştay yürutme yı durdurma kararı vermış '.e durumu Enerıı ve Tabu Kaynaklar BakanUğı, TEK ve EGO'ya ıletmıştir GRÖNDLAND'DA öte yandan, Ingıltere'den sonra Danımarka'da Gröndland'da d* oncekı gun bır Amerikan naklne uçağı duşmuştur Yetkılıler uçak ta bulunan 30 kışiden sağ^Jcalan o'.madığının sanıldığmı açıklamış lardır. (a ı.) YÛR'ÜYUŞ YAPILACAR Ankara'da Yol • Iş Federasyonu yetküılerınin verdlkleri bılgıye gore, Konya'da grevın kınlması çabalanm protesto etmek amacıyle, Konya'da bulunan ve grevı destekleyen çeşıtlı sendıka temsücılerı, Konya'dan Ankara'ya bır yuruyuş yapmak ıstemişlerdır. Yol • îş yonetıcılen, yuruyü$ün yapılıp yapılmaması konusunda bır karar vereceklerdır. Konya'da grevi yönetmek uzere teşkılâtlandırma sekreterı Doğan Onur gondenlmıştır Yol tş Federasyonu yönetıcılerı, Yol Iş'm Erzurum Şubesınde, cuma gunü greve gıtmesinın soz konusu oldugunu bıldırmışlerdır. MSPlılerın Erzurum'da da Özyol îş'ı kurmaları ve Yol Iş'çi ışçılen çıkarıp, MSP eğîUmlıleri ışe almalan, buradakı grevın gerekçesı olarak gosterılmektedır îngiltere, 18 ay içinde Rodezya'da çoğunluk yönetiminin kurulması için mümkun olan tüm baskıları yapâcak LUSAKA, (ANKA DPA) In gıltere, 18 ay ıçınde Roaezja'da zenci çoğunluk jonetımının kurulması ıçın «Mumkun olan her baskıyı yapacağınm açıklamıştır Ingıltere'nın Dışışlerı ıle ılçılı Devlet Bakam Ted Eowland, uy gulanacak bu baskmın Hodezyadakı ırkçı beyaz yonetunm lıderı lan Smıth'ın aklım başına geîirecegını soylemıştır. îngüız Bakan bu açıklamayı goruşmelerde bulunmak uzere geldığı Zambısa başkentı Lusaka'da yapmıştır. Inçilız Bakan da, aynca Rodezya'ya şıddet uygulanmasma karşı oldugunu soylemış, ayııca Rodezya sorununun sadece ıktıdann zencılere devredılmesının çok ötesinde karmaşık bır sorun oldugunu belırtmıştır. Röwlarfds, Zambîva'dan »otrra Güney Afnka sonınunu gOj rüşrriek Üzere TanzanyVı, Mozafri bik ve Nıjerya'ya gıdecektır. , IŞIKÇI'NIN YANITIARI KORUTÜRK'E BAJYURUIDU Yol 1? Federasyonu Baskanı Halıt Mısırlıoğlu, Konya'da çıkan olaylar nedeniyle, Cumhurbaşkanı Fahrl Koruturkie, Başbakan Suleyman Demırel e bırer telgraf gondermı» ve daha vahım olaylann çıkmasuun onlenmesınl ıstemıştır. Mısırlıoğlu telgrafında çdyle demıştır: «Yol • Iş'ın Konya'da devam etmekte olan Karayollanndakı grevinı kırmak içın polıs, MSP teşkılâtı lle bırlik olmuş durumdadır Alınan son haberlere göre, polıs ve MSP yandaşları tarafmdan grev yerine yapılan saldın sonucu 18 ışçı yaralanmış tır Daha vahım olayların vuku bulmaması ıçin Ilgılılere dlrektıf vermenızı rıca ederiz » CHP Genel Sekreterl Eyüboğ3u, dün verdlği demeçte Yol Iş Federasyonunun Konya'da yürutmekte oldugu greve karsı gıriçılen baskılan kınamış, «1976 Türkıye'sınde yasalara uymak zorunluğu vardır, zorla, şıddetle sılah ve sopayla yasalardan aldıklan hakları kullananlan susturmak ve sındırmek mumkun değıldır» demıştır. Eyuboğlu şoyle demiştir «Yol Iş Federasyonunun yasaların verdıği yetkılere dayanarak Konya'da yürütmekte oldugu grev, kendısını yasalardan da ustun sanan bır bolge mudürunun, polıslere verdığı emırle engellenmek ıstenmıştır. Işçılerın bu durum karşısında haklı olarak dırenmesı uzerıne bolge muduründen talimat alan polısler, sermayesl alınterl olan ve yasaların verdiğı haklarım kullanan işçılerımize msafsızca saldırmışlardır Ikısı ağır olmak uzere on sekız ışçıyı yaralamışlardır. Durumu haber alan dığer işçıler arkadaşlarının yardımına gıderek, dırenmelerıni devam ettırmışlerdır. TJlkemızde yasalar vardır Yasalara ıster bakan, ıster valı, ıster bolge muduru olsun uymaya mecburdurlar Yasalar bır kenara ıtılerek bolge mudurlennın arzuladıkları orman kanunlan tatbık edılecekse bu çok vahım netıceler doğurabılır. Konya'dakı sorumsuz bir klşının verdiğı emrın meydana getırdığı kıvılcımm Turkıye'ye sıravet edebıleceğıni ve çok vahim netıceler doğurabıleceğını ılgılılerın ciddıyetle dUşünmesl gereklıdır 1976 Turkıye'sinde yasalara uymak zorunluğu vardır. Zorla, çıddetle, sılâh \e sopayla yasalar dan aldıkları hakları kullananiarı susturmak ve sındırmek mum kun değıldır CHP asıl sorumlularm konuva derhal eğılmesmi beklemektedır» Türkiye'den Avustralya'ya gönderilen posta, . denizde çıkan bir yangında v yandı »JELBOITINE Türkiye, Hin dıstan, Pakıstan ve Srı Lanka'dan Avj#traiya'ya gonderüen pos ta'nın büyuk kısmı Karaçi ile Bombay arasında denız yolculu ğu sırasında çıkan yangında tamamen yanmıştır. (a.a.) Ote jandan, TV Daıre Başka^ı Fahrettın Işıkçı, basın mensuplarının sorulannı yamtlarken, Ataturk le ılgıli yajınlarm programdan kaldırılmadıgını one sur muş ve «Su anda ışbaşında bulunan jonetım. TRT ılkelerıne en az bundan oncekıler kadar, hatta daha fazla sajgılıdır» demıştır. Ramazan programlanna ılışkin bır soruya da TV Daıre Başkanı Işıkçı şu jamtı vermıştır «TRT programlan, TRT kanunu ıle yayın ılkelerıne gore hazır lamr Bunlar ıfadesını Anayasamızda buan Cumhurıyetm temel ılkelerı ıle Ataturk ıkelerının bırer parçasıdır Ozelıkle, şu anda ış başında bulunan yone tım, TRT ılkelerıne en az bundan oncekıler kadar, hatta daha fazla saygıhdır Bız Ramazan programları vesıle edılerek kurum ve yonetıcılen aleyhinde surdürülen kampanyayı, halen programlar daha gorıilmedığıne gore, tamamen kasıtlı buluyor, peşın hukumler olarak kabul edı yoruz Ramazan programlan, bü tun diğerlerı gıbı televızyon daıresınde gorev yapan ve sorumlu luk a*w»tini¥ft«rtelerin ı«B?t%feSr çalışrtMİan İle hazırlanmaktadır nun bu programlan \esile ederek ıstıfa etmesı soz konusu değıldır Arkadaşımız, başkanlığımıza danışmadan gınştığı bazı program teşebbuslerının TRT ya yın ıkelennı zedeleyıcı olabılece ğı ve programcılık acısından sakıncalar taşıdığı ıçın kabul edilmemesı uzerıne gorevmden ayrılmıştır Bu konuda basına yap tığı açıklamalan samımı ve ger çekçı bulmadığımı aynca belırtmek isterım » TRT Genel Muduru Şaban Karataş'ın Yuksek Seçım Kurulu' nun hakkında vereceğı karara gö re hareket edeceğmı açıkladığını hatırlatarak, Karataş'ın gorcv den ayrılması halınde «gorevden ayrılıp aynlmıyacağı» yolundaki soruyu da TV Daıre Başkanı Fahrettın Işıkçı, «Bu konuda hıçbır kımseye beyanat vermedım, yorumda bulmmadım ve tavır da almadım. Bu gorev 1 J3rıne getırmek içm butun gayretımızle çalışıjoruz Eger bır ta\ır almak gerekırse, herhalde gö revımız Genel Mudure yardımcı olmaktır» şeklınde yanıtlamıştır. «Atatürkie ılgıh 22 programın» gereksız bulundugu «gerekçesıyle yayından kaldırıldığı ıddıa edıldı ve bır sıyası partı bu 5 onden basma bejanat verdı Dogru mu 9 » şeklmdekı bır soruya da Fahrettın Işıkçı şu yanıtı verm'ş tır. «Kendılerı yanüş enforme edıl mıstır Soz konusu olayda yapıl mış tek proaram bıle voktu Zaten gorev, ıddıan ılerı suren kım selerın bejanlarmda belırtıle.n ş ıbeye degıl kuUur subesıne \e nlmıştı Su anda kurum yonetı cıleıı ıçınde Ataturk'le ılgılı bır programı yayından kaldırm?\ 1 deşıl boylp Drosramlan teşvık efmevı ve seve se\e yaymlamayı amac ednenler ış ba«;ındadır Bu konudaki bevanatı tamamıyle asılsi7 gerçek dışı ve sahıplen bakımından talıhsız bır teşebbus kabul edıyorum » (Baştarafı 1. Sayfada) ve butunluğü mutlaka korunacaktır.» Demirei 163. MADDE DGM yasa değışıklığının parlamentoda onümuzdekı günlerdâ goruşüleceğını de kajdeden Başbakan Suleyman Demırel, «Bız DGM kanununun meclıslerden ge çırılmesı ıçın elımızden gelenı ya pacağız Ama, 163. maddeyle değıl Çünku 163 madde tesbıh çekenlerle, tetık çekeni bır tutmak demektır» şeklınde konuşmuştur. Lahey notları (Baştarafı 1. Sayfada) seyı'nin Lahey Dıvuıını etküedığını ve Basnan ıle Yargıçlann Yunan Delegasyonuna sordugu sorularda bunu belırledıklenni yazacaktı. Yunan gazetecıleri «Turkıye üe Lahey'deki Türk yanlısı unsurlann Dıvan'ın yetkısiBlığını ortaya koymaya çaüs tıklarını» eklej eceklerdı Yunanlı gozlemcıler, Turklyenın oncekı gun Lahey'e getirdıgı «Koruyucu tedbırler haklnndakı goruşlerını ıçeren» 1S sayfalık Ingılızce belgeyi «Turkıye boylelıkle Dıvan'dakı davalı jermı fulen almış oluyor» şeklınde değer lendırmekten de gerı kalmayacaklardır. Yunan çevrelerine göre ozellık le Dıvan Baskanının sordugu so Bularler AtınaJnm tKhey'dekı baş vurusu «eyın bir doneme» gırıyor jdu, A#n> değeriendırmelerde, onumuzdekı gunler yene gelışme ler olabıleceği öne surulujordu. Bu yorumlarda «Bırleşmış Mıllet lerdeki goruşmelerın Dıvanı etkılemesınin doğal oldugu da» eklenıyordu. Türk çevrelerl ise son günlerdekı gelışmelerı buyuk Dır sürprız olarak karşılamadığı gıbi önü müzdekı bır ıki gun ıçınde yenl unsurlar ortaja çıkabıleceğını de gızlememekte. Tarafsız çevrelere gore Uluslar arası Adalet Dıvanı onundeki dos yada gerek Türkıye'run, gerekse Yunanıstan'm hem kuvvetlı cem de zayıf kozları var. Taraflar ?tm di hukuksal bır çerçeve ıçındeki soz duellosu ortamında «Topu bırbınne atıyor » Kuşkusuz Türk tarafı son ıkı gunde ılk ŞUT aleyhinde gorulen havayı sayı he sabıyla değıştirmış bulunuyor. Ancak hıç olmazsa Dhran'd* beklenen gelışmelerle ilgüi olarak Yargıçlann durumlan üze" rınde de duruluyor. Divanı oluşturan yargıçlar tarafsız bir «MaS keme» kurmak içın degışık kıta ve devletlerden seçılıyor. Kuşkusuz bır uyuşmazlık onunde taraîsızhktakı tıtızlıkleri öneınlj bır unsur ama bu yargıçlann mensup oldugu ulkelenn kamuoyunun etkısı altında bulunduga ve de kendı devletlerinın, omegi ğm baktıklan davayla ılgüı çıkarlannı dolaylı da olsa gözönüa de turmamalan beklenemez. Buna rağmen bazı eskı davalarda bir yargıcın mensup oldugu de7 letın çıkarlanyla çatışan kararlara oy verdiğı de haürlatüıvor. (Ingıltere tran uyuşmazlığında Ingılız yargıcmm îngıltere çıkar» larıyla çatışan karan gıbı) Uyuş* mazlık halındekı birçok dev« letın soruniarmı Dıvan'a getırmekten kaçmdıkları gıbi Dıvan'ın bır sorunu yargılamafc veva yargılamamak ybnünde'tl tutumu da bağlayıcı olabilır. Bxr« leşmış Mılletlerde oldugu gibi çatışan çıkarların ağırlığı buradald terazıyi de oynatıyor. Hele bir dıplomatın dediği gi" bi, «Türkiye ıle Yunanistan inoa bır ıp ustünde, bu nedenle büyük bır dıkkat gereklyor..» göz* lemlnl de dikkate almak zorunda olan ve de gbbeğinden Birleşmiş Mılletlere bağlı bulunan Diva» yargıçlannın ışl gerçekten zor« BUYUK TURKiYE NE OIACAK; Danıstay'm yürütmeyi durdurma karan başkentteki ılgıli ekonomık çevrelerde genış yankı uyandırmıştır. Uzmanlar karara ılışkın görüşlermı şöyle açıklamışlardır «Elektnlc flyatlanna zamdan sonra, bunu Beledıyelerin kendi tükeücüerme janı halka yansıtma ısteklen doğaldır. Çunku zam kararını alan Beledıyeler «fcil, hükümetın kendısıdır." Ya salara göre, Beledıjelenn herhaagl bır v bıçımfle hazırladıklan zamlı tanfeler Enerjı ve Tabıı Kaynaklar Bakanlığının onayından geçtıkten sonra yururluğe gırmektedır. Bakanlık onemlı bır zam karan almış, ancak bu nun yukünu Beledıyelere yuklemeye kalkmıştır. Salt sıyasal amaçtan hareket eden Bakanlık, zamlı tanfeleri omylamayarak Belediyelerle hal kı karşı karşıya getırmek ıstemıştır. Ancak, bu o>unu Damştay'ın fcararıyla bozulmuş bulunmaktadır Şımdı ıkı yol vardır. Bakanlık ya yurutmeyı durdurma kararına uyacak ve elektnğe yapılan zamdan vazgeçecektır kı, Dunya Bankası kredısı soz konusu oldugu suıece, bu yolu jenıden denemesi çok guçtur. Ya da Beledıyelenn VP bu arada EGO'nun duzenledığı tarıfelen onavla%acak ve kendı aldıgı zam kararmı doğrudan halka jansıtmış olacaktır» Konunun nasıl bır çozume varacağı onümuzdekı gunlerde açıklık kazanacaktır. EYÜBOGIU'HUH DEMfCl Manisa'da komandolar, gençlik derneğini bastı MANİSA, (Cumhurivet) öncekı gece saat 2100 sıralannda süahlı altı komando, Gençlik ve Kultur Derneğini basmıslar, ıçe rıde bulunanlan olumle tehdıt etmışlerdır. Dernek ıçınde bır el havaya ateş eden komandolar, daha sonra kımı uyelerı tokatlamışlardır. Uyelere, «Bu sıze son ıhtanmız, ıkmcısınde kan akar» dıye gozdağı veren komandolar sılah ata ata dernek bmasmdan uzaklaşmışlardır. Dernek yoneticıleri daha sonra polıse başvurmuşlardır. Savcılık olayla ılgıli kovuşturmayı surdurmektedır. Selendı bucagında ise duvarlara ıleııcı yaziar yazan Muzaffer Ak adlı bır genç Ulku Ocaklı ıkı kardeşinın saldmsına uğrayarak bıçakla varalanm'ştır 20 jaşındakı Irfan Selçuk ve ağa bejı Adnan Selçuk olaydan sonra k'>"mı«tır Yaralı genç hastaneye kaldtnlmıştır. Varşova Paktmın gelecek manevralarını NATO'dan gözlemci olarak Danimarka izleyecek KOPENH1G Danimarka Savunma Bakanlığının açıkladıfına gore Varşova paktı ulkelerın'n 9 ıle İB ejlulde japacaklan «Kalkan76» askerı manevralannı Da nımarka gozlemcı olarak ızlemeyı kabul etmıştır. Sovyetler Bırlığı, Polonya, Doğu Almanya ve Çekoslovakya'dan 30 000 asker Wroclaw'dan Baltık kıyılanna kadar uzanan boljede manevra yapacaktır Danımarkalı gozlemcıler, Kara Kuv\Te*lennden Aîbay A A Iversen ıle Hava Yarbayı K. L. Chnstensen'dır. Varşova paktı ülkelerı, Hel^inkl anlaşması ujannca uç'incu kezdır kı batılı ulkelen kendı ma nevralarını izlemeje çağırmaktadırlar Bundan onceki ıkı marevranm gözlemcüen Turkıye v<* Norveçdı Buna karşüık Virşova paktı ulkelen NATO manevralanm izleme çağrılarını kabul etmektedırler. (a a ) Demırel, Turkıyeyı daha güçlU yapmanın tartışılmaz gorev oldugunu, ulkenm daha çok büyu me hareketımn onunde kımserun duramayacağını soylemış, «buyük ve guçlü Türkıye'yı hür nyetçı demokrası ıçınde meydana getırebılmelıyiz» demıştır. Başbakan Turk mılletinın zaferIenni beraberlık sayesinde kazandığını, hümyetçı demokrasının sagladığı hak ve hürrıyetlen cumhuriyetı yıkma yolunda kullanmak ısteyenlenn başına daıma buyuk belalar açüdığını soylernlştir. Demirel, «kuruldugu günden ben komünızmın tasallutuna uğ rayan cumhunyetımız yakın mazıden yaşadığı orneğı unutmadı» demıştır. Demırel, bugunkü hükümetin ülkeyı hukumetsızhkten kurtardı ğını, 18 ay içinde pefc çok dertle uğraştığını soylemış, TRT'nın ta rafsızlığını yıtırip CHP'mn ve solun emnne gırdığını, bu yüzden mıllileştirilmesı gerektığıni belırtmıştır. Demırel, «îstikrar sayesinde hep guzel şeyler kaza nan ulkemızın, kendı kendıni besleyen, kendı fabrıkalannı ya pabılen, savaş sanayune sahıp olan bır Turkıye olmasını istıyor» demıştır. Demırel, huzur ve ıstıkran sınıf kavgasında de gıl, uzlaşmada aradıklannı da belırterek, okul, ışyerı ve sokak ta huzunın korunacağını soylemıştır. Dünya Barış Günii Rnm yönetimi (Baştarafı 1. Savfada) Rum yonetımı temsılcısı, Asılturk'un açıklamalan ve bunların taşıdığı «ıyı olmayan anlamlannı» şıddetle protesto ettıklerını belırterek, «Asılturk'un açıklamalarında gorduğumuz tutum, Kıbrıs sorununa adıl ve banşçı bır çozum bulunması olasılıklan yonunden ıyı bır belırtı değıldır ve uluslararası topluluğun butunü ıçm cıddı bır kaygı konusu olmalıdır» demıştır. Yakovides Kıbns Türk basınının Asılturk'un, bağımsız bır Kıbrıs Turk devietı ılan edılmesını candan destekleyeceklerı, Magosa'nın Rumlara gerı venlemıyeceğı ve derhal yenıden ıskan edümesı gerektığı, kimsenın Kıorıs'ta tek kanş toprak odunu vermesıne ızm vermeyeceklen şeklındekı sozlerini yazdığını belırtmış, Asılturk'un Kıbns'ın Turk kontrolundaki bolgesınden de «Anayurdun bır parçası olarak» soz ettığini kaydetmıştir. Tol İş'e (Baştarafı 1. Sayfada) ğı duyuruda, Yol Iş'ın Konya şubesımn 18 gundur sürdürdüğu greve de değmmış ve bu grevın AP ıle MSP tarafmdan aralanndakı çekışmede kullanılmak ıstedığını savunmuştur. îstanbul Yoltş Başkanı Konya'dakı grevle ılgıli olarak şu goruşlerı savunmuştur «Başka bır hesap da 1 Karayolları Genel Mudurluğünü elinde bulunduran MSP'nın çağ dı?ı teokratık düzen ozlemlen ıle çelışen; Yol Iş Federasyonu ve savunduğu sosyal demokrat duzenı ve bu duzenm gerçekleştırılmesı içın sendıkalann siyaset yapma gereğı göruşunün zayıflatılması hesabıdır. Bu hesap, Turk Iş'ın sağ kana dındakı sendıkalarca da benımsenmektedır. Halıl Tunç'un Başbakan Suleyman Demırel ıle yap tığı toplantılardan sonra açıklama yapmaması, hâlâ Konya grevı ıçm Hukumet baskanının harekete geçıp dur dememesı çob manıdar olup goruşumuzü kanıtlamaktadır. Butün bu olup bıtenleri Karayolcu ışçıler çok ıyı bılmekte ve deserlendırmektedırler. Yasalar \e Anayasa çiğnenerek oynanan bu sı>asi oyunlar yalnız Karayollarında değıl butun kamu kuruluşlarında sessızce oynanmakta fakat oralarda kurulmuş bulunan sendıkalar maalesef seslerını çıkarmamaktadırlar Yol Iş Konya'da greve gıderek yasalarm ve Anayasal duzenın savonuculuğunun onder lığını yapmaktadır » îstanbul'da uygulayacaklan ya n m saatlık uyarı grevnnın tarıhı ve saatını avrıca açıklavacaklannı bıldıren Bılgmer, erev sırasında Boğazıçı koprusunun de çalışmayacağmı behrtmıs ve bu sırafa ılgılılerın, herhangi bır soruna vol acmaması ıçm Kopruye araç jığılmasma karsı tedbır almalarını ıstemıştır îstanbul Yol Iş Başkarı, Karavollarında grevlere neden olan Haluk Umar'ın gorevmden alınmaması, polıtık ovunlara son verılmeme sı ve top'u ış soz'ecnesınm Iıutun maddelerının vurürluğe kon mama'îi dunımunda butun ıs verlerınde toctan gıevs gıdecek'erını de büdırmıştır. Lockheed (Baştarafı 1. Savfada) kezsol kabınesını oluşturan boş partı >onetıcılennın de kralıçenın tahttan çekılmesmı ıstemedıklermı bıldırmıştır. Lockheed'ın eskı Avrupa bolge jonetıcısmın oncekı gun bır o(,ık İama yaparak, Prens Bemhard'ın kesm olarak ruşvet aldığını so>lemesı, Hollanda'dakı soruşturma kormsyonunun raporuna e'»sık olduğuna, bazı bılgılerın srzlendığuıe daır soylentılenn yoğunlaşmasma yol açnııştır. hoılanda Başbakanı tarafmdan v;ı* lanan raporda, Prens Bernharda yonelen suçlama Lockheed'e >azdığı bır mektuba dayandmlıvorda ve prensın ruşvet alıp aır.ıadıgına daır kesm bır açıklanıa yer almıyordu Prens Bernhard da yaptığı açıklamada, ruşvet aldıaını ınkâr etmış, ancak bızı vanlışlar yaptığmı kabul etmıştı. (Baştarafı 1. Savfada) neyler sonucu aunya üzerınde surekli vo kalıcı bir banşın sağlanması tüm dunya halklannın ortak özlemi olmuştur. ÜçüncU Dunya Savaşı, insanlığın sonu demek olur. Savaş kışkırtmalannı haklı gdstermek içın halklar arasında duşmanlığın korüklenmesmi sağlayanlar faşızan güçlerdır. 1 eylül nedenıyle tlericl Kadırüar Demeğı; tum üenci güg lerı savaşa karşı etkin bır konum almaya çagırır » Ilerıci Kadınlar Demeğı: Itutİama programı çerçevesmde d> ğer demokratık kuruluşlann katkısı ıle Çağdaş Sahne'de «Banşi savunmanın anlamı ve kadınlann banş mücadelesindekı yeri» konulu bır toplantınm düzenlenmosını de kararlaştırmıştır. Polis (Baştarafı 1. Sarfada) evmde bulunan kitapları da alıp goturmüşlerdir. Tuzluçayır Halkevınde oturan lıse ve uruversite oğrencılerınden bazılan da pohsler tarafmdan dovulmuştur. Tuzluçayır Halke\inden Emniyete goturulen 11 kışı, ıfadeleri alındıktan sonra seroest bırakılmışlardır. Emnıjet jetkılılerı, Halkevlerı Genel Sekreterı Atıf Ugurluja, «Aslında Halkevıne gırmedıklermı Halkevının bıtışığmde Halkla Dayanışma Derneçi olduğundan oraja gırdıklerını, goturulenlerın de oradan oldugu nun sanıldığını» ılen surmuşler, başkaca gerekçe gostermemışler dır. Adapazarı Bilecik yolundaki kazada bir kişi öldü, üç yaralı var AD \PAZAR1 Adapazarı Bı lecık yolunda mejdana gelen trafık kazasında bır kışı olmuş, uç kışı de yaralanmıştır Bağlarbaşı koyu yakımnda mejdana gelen kazada Hasan Selamı Ertuğ yonetımındekı BW 1840 plakalı otomobıl volun kaygan olması yuzunden şarampola yuvarlanmıştır Kazada şoforun annesı Medıha Ertuğ olmuş, şofor ıle bırlık'e esı Sevtap ve kızı Arzu jaralinmışlardır Yaralılar Saka»\a Dev let Hastanesıne kaldırılmışlardu. (a a.) Öztrak, «1976 ürünü anasonun tamamı almacak» dedi ANKARA, (Cumhnriyet Bürosn) Gumruk ve Tekel Bakanı Orhan Oztrak 1976 ürünu anason alımı ıle ılgıli olarak bır demeç vermış, «1976 urunu anason fıyat larınm uretıcı aleyhine teşekkülunü onlemek ve hükümet programımızda yazılı oldugu uzera Sosval Adalet prensıplenne dayalı olarak uretıcırun korunması ve aJın terırun karşüığını tam olarak almasını sağlamak amacıyla, gereken butün tedbırler alınmıstır» demıştır. öztrak şöyle devam etmiştir: «Gumruk ve Tekel Bakanlığl ile Tıcaret Bakanlığı tarafmdan yapılan ortak çalışmalar sonunda 1976 urunu anasonun Tekel ve satış kooperatıflerı kanalı ıle tamamımn alınması programlanmış bulunmaktadır. Bu çorevı ıfa etmek amacıyla Tekel'ın alımları yanında Denızlı bolgesınde Tanş Izmır Pamuk Tarım Satış Kooperatıflerl Bırlığı Muğla ve Antalya bolgelerınde ıse Antbırlık Antalya Pamuk Tarım Satış Kooperatıflerl Bırlığı gorevlendınlmişlerdır. Eırlıkler, ahmları Tekel tarafından uygulanan esaslar dahilmde yürüteceklerdir Bu suretle 1976 1('77 mahsulu anasonun tamarm doğrudan doğruya üretıciden ve beîge aranmak kaydıyle, gorevlendinlen kuruluşlar tarafından herhangi bır gecıkmeye mevdan verılmeden aünmış olacaktır.» Ecevit (Baştarafı 1. Savfad») gıthği yabancı ulkelerde de pek çok devlet adamıyle goruşmeler yapmıştır. CHP Genel Başkanı yabancüarla iaptığı goruşmeler hakkında, kendısı ulke acısından varar gorduğu veya hukumet sordugu zaman. daima >etkılı makamlara bılgı \ermıştır. Adalet Partisl vanlısı bir gaze'enın ıkı gundur suren >avını, eger bugunku hukumetın çımdı bu Konudaki demokratık de\l°t pelenegımızden ayrılmavı duşunduğu anlamına geliyorsa, hukumet bu duşuncesını ve karrrını bu sekılde duyuracak verde doÇrudan dogruya CHP Genel Raşkdnlığına bıldırmeü ıdı. CHP Genel Başkanı, bu tur yavmlardan vılSinliRa kapılıp, kendısı ıle »oruşmek ısteyen vaoancı dıplomat ve devlet adamların'n zıvaıetlerinı reddeıme nez?ketsızl'gım gos'eremeyecektır Ve o \oldan Türk demokrasısıne golge düşurmek sorumluluğunu yüklenmeyecekUr. Bakanlar Enrola (Baştarafı 1 Sa^ada) Akdoğan, bu \ılkı fıvatın 13 lıra olarak tesbıtını ısterken, A"t Bırlik fıy=ıtlaıın H) ılâ 11 lıra arasında saptanmasını ıstemekte dır. Zıraat Odaları Ese Bolgesi Yü rutme Kuulu Başkanı Raşıt Kurşun ıse taban fıjatının 11 lıra 83 kuruş olmasım onermektedır. Yamlan tahmınlere <;ire 1976 yılı pamuk u"etım rekoltesi 500 bın ton cuarmdadır Bu mıkfar geçen yılın 480 bın ton olan rekoltesırıe gore bır mı't?r artıs gostermvkle bırlıkte, 1974 yümın 598 bın ton n'~ 1 ıakoltpsine sore azalrra göstermektedır. Pamuk taban fıyatlarının son 5 yıl ıc ı^dekı ge ı«ımı ıse şoyle olmuş tur 1971 vılınd^ küo ba T ia 312 ku ruş, 1972 jılırda yüzde 10 artış ]T 3^4 kuıtıs, 197? yıhrda viızde fil artışla î54 kurjş, 1974 ^lında vuzde 41 artışla 783 kuruş ve I97î yıiında yuzde 2,2 araşla 800 kuruş. TÖBDER (Baştarafı 1. Savfada) mak ve rejım, doktnn veya ıdeoloiılen ıtıbarıvle kanunların yasak ettığ! amaç ve faalıyetlerı benımsejen devlet. kuruluş ve kışıleri ovmek» gerekçesıyle faalıyetten alıkonmuştur. Eskıpazar Kavmakamı Tamer Asal ise denetleme sırasında TÖB DFR tıyesi olmayan ıkı kışının orada bulunması nedenıyle şubeyl İU sun faalıvetten alıkovmuştur. TÖB DER'ın açıklamasında, avnı gun Kaymakamın Ülku Ocaklarını da denetledıSı, ıçerde 1115 vaşlannda çocuklar bulundugu halde buraya dokunulmadığıru belırtmıştır. Su sarnıcma düşen çocuk boğuldu Taksım Bıllur '"okaHa bes vaşındakı bır çocuk e\ın su sarnıcına duşerek boğulmustar Koşarken su sarnıcma duşen Aluhammet Kozgul, bu^un çabalara rağmen kurtarılamamıştır. U öte yandan, Kıbrıs Turk Federe Devietı Başkanı Rauf Denktaş, Bırleşmış Mılletlenn Kıbrıs' takı gerçekleri gorduğu an çozuLockheed ruşvet olayını araş me yardımcı olabıleceğıni söyletıran komısjonun raporu da kı mıştır tap olarak pıjasava çıkarılmış ve Denktaş, Amenkalı bir muhabırKaç saat ıçınde 13 bın adet bırle ysptığı goruşmede, uluslarsatılmıştır Kamuojimda olava arası topluluğun (BM), Kıbrıs ılgınm gıtgıde arttığı ve kralıjeve sorununu vanlış bıçımde ele albağlılıklarıyla tanınan Hollandalı dığını, sorunun çozumunde Kıbların da tepkı gostermeje basla rıs Turkune yardımcı olmadığını dıklan bıldırılmektedır bıldırmıştır. Anayasada, kralıjet aılesınm KTFD Başkanı Denktaş, Bıryetkılerının kısıtlanrrasına ılışk.n leşmış Mılletler'ın Kıbrıs'taki ıstekler de çeşıtlı yajın organla gerçekleri gormeden 4 mart 1967' rında yer almaya başlamıştır Hol de verdığı kararla Rumların Kıblanda'nın en çok satan gazetele rıs Anayasasmı çığnemeye devam rınden «De Telegraaf», Kralıçe ettığım ve bağımsızhğı ortadan nm, eşmın butun resmı ve *ıcarı kaldırmak ıçm uğraş verdıklerıgorevlermden ayrılması onerısmı nı hatırlatmış ve bu kararla Bırısteksızce ve tahtın gelecegıne ı'ış leşmış Mılletlenn Rumlara «Kıbkın pazarhklardan sonra "tabul n s Hukumetı» rolunu oynama ettığım yaznıaktadır. Rotterdam' fırsatı verdığml soylemiştır. ui javınlanan sosyalıst egüırrJı Kıbrıs sorununun ıkı ulusal • Het Vrıje Volk. raporda, ısan toplum ve anayurtları arasında da, çoc daha fazla bıl?ı olduSu bır sorun oldugunu hatırlatan nu one surmuştur Sağ eğıUmlı Denktaş, daha sonra srivle de yavm orginları ıse, krallığın ku mıştır «Uluslarsrası topluluğun, rum olarak tartışma konusu yi Kıbrıs''akı gerçekleri gorerek ve pılmamasını ıstemekte ve şımdı tum Kıbrıs'ı temsıl eden bır huve kad^' gosterdığı saglıkh tunım kumetın varolduğu havali içinde dan dolayı hukumetı ovme<îte hareket etmekten vazeeçerek dırler. Kıbns sorununa çözüm bulmamıza yardım edebıleceğıne ınanı(Dıs Haberler Serrisi) yorum.» (a.a.)