Katalog

.'UMHUaiYET 29 AGÜSTOÎ 1976 YIDİ PTT'de şehirlerarasi bölümde çahşanların, kotu çalışma koşullanna değinmıştım. Ikı yıl kaANKARA NOTLARI dar boyle bır gorevde çalışmış bır okur şu açıklamalan yaptı: ' «Onceükle »unu belirteyim: Orada çalışırken asabi migTen denılen bir hastalığa yakalandım. 1 Bu yuzden bir haylı asabi mizaçlıyım. Ve bir türlü geçmeyen baş ağnlarım var. Evet, şehırlerarasuıda yuzlerce genç kız ve kadın çalışır. llkel koşullar altındadır bu çalışma. Bir taraftan şeflerın baskısı, diger taraftan sayın aboMustafa EKMEKÇÎ nelerın kızdıklan zaman söyledikleri nazik lâflar.. Bemm zamanımda sözümona beç buçuk saat çalışılırdı. Amj ne çahşma? Bu beş bucuk saat Ama, analan, babalan da 'ytey içensınde yarım saat dınlenme diyelim. Sekiz saat çahşırsıniZ dı. çalışıyorlardı. verırler, tabiî bazen sızm yennı mıllet mışU mışıl uyurken ı A»na Elçilıkte arüattılar. Yüzbm W' zi alacak arkadaş bulunmazsa mesaı yazılmaz. Sadece cumaryahut aynı saate yazılmış bırkaç tesı ve pazar geceleri için 13 sa şi olmuş son depremde. yarala» kişi varsa djnlenmeye çıkamaciı at ve 8 saat olmak üzere 21 sa nru da bır başlanna sarmışiar. Bu haftanm geoslerı ne kacıar ğınız olur. Tiryakiysenız, sigara at mesai alırsınız. Bir de bu gedoluydu oyle? Çin elçıUJınds jçemezsiniz. Şöyle başınızı kal calerde ızln almaya kalktınız mı dınp bir dinlenemezsınız. Hele, yandınız. Hiç bakmazlar gbzunu füım, arkasından yemek, Çm ye trafığin sıkışık olduğu günlerde zün yaşına, kesiverirler 13 saa*> meklerı de değışık. Deniz anası salatası, bambu fılizı. mantar, goz'.eniîiz, çenenız ve kulağınız tuzi. Ortaokul merunları çaresizdir. yani beş orgamnızla çalıştıfPirinç pılavını kaşıkladun. Hemen hemen hiçbır işyeri açık ruz için sabah işe gelırken b! Irak elçısinın kokteylı, arkaraz dü^gün olan sinlrlerıniz yıp degildir onlara. Okuyamamann sından CENTO Oenel Sekretçn ranır, ondan sonra da geri kalam» çaresizliği, çalışma zorunluğu. Haluk Bayülken'm, CENTO'dan Sanki ekuyamamanın suçu m sız düşüniin artık. aynlan Kaya Toperı onuruna ver Sonra, sağ dıği kokteyl.. Kaja Toperı, CeGece nöbetleriyse ayn bir â sizdeymiş pbı. lemdir. Yatak bulursunuz vat lıklı olarak gırdiğjniz yerden has nevre'je Birleçmiş Mületler delege yardımcılığına gidıyormuş. mak için, ama nöbet değiştiren tahklı olarak çıkarsıruz. Ankara'da kokteylle? erken Samimi söylUyerum, Ilk eirdilerin gürültüsünden aptallaşırsınız. Ve uykudan kaîkar kajk ğim zamanlar işten çıkmca Alo» ba^ladı demek. Kokteyller ayrıoa maz, tabiî uyuyabildiyseniz, tek sesleri çmlardı kulağımda. Çofu bir kulis havasını da estirir. Dıj bana seslendlklertade işlennde yonl atamalar mı varrar koşarsınız bir yahut iki saat zaman mıs, Irfan Ozaydınlı Yüksek Aallğine abonelere karşılık verme «Alo» dediğim de olurdu. ye.. Şimdi dt sekiz saate çıkarmıs kerl Şura toplantjsında ne koKibar olmanızı lsterler, sürek lar mesal autlerinl. Ne diyeyim, nuşmuş'' Bır araya gelenler al11 «efendım»li konuşmanızı ıs*"er Allah sabır versin llkel koşullar çak ifale konujurlar hanı.. Kokteyller bir çe?it defile olur, ler. çok 15 yapmanızı lst«r!ar, ıçinde bir köle örneği çalışan eski »rkadajlarıma.» bazıları ıçın. Takıp takıştınp doama sız bır şey istedınis mi?. . ••• laşırlar ortada. Pozisyonlann yarısı bomıktur. Çin elçiügir.de .Bugünkü Çin» • • • Bir de rastlantıyla çok bozuk po. Sovyet Rusya'ya gıden 25 Türk zisyonlara düştünüz mü, bu ola adrnda bir filımde seyrettim. Fığandır. numara tutmaz, bu kez lım bir değil, birkaç parçadan o parlamenteri ıle eşleri, çocuklan, bazı arkadasları donduler «Çalışmıyorsun az konuşma ve lu^uyordu. niımde Çinliler uzun Türkiye'ye. rlvorsun» derler. Sıcaklarda ha boyluydulsr. Sa»!ıklı, çalışkan. Ti Tabu Ssnatör Suphi Karavalandırma çalışmaz, soğutueular bet'liler daha bir, bize benriyorman'm başkanlığmdakı Türk tuverdır çalışmaz, özür dılerim, ttı lardı. Kara çekik gdzlüydüler. niımdekl Çin köytınde ok'Jl nst parlamenterler kafılesınde valete gitmek blle sınırlıdır. şMt«n izin aîacaksınır. Anneniz bf derenin bir yüsündeydi. Köy d° şunlar vardı: CHP'lüen Abdulgani Demir1« arasa, onemlı bir şev de olsa, renin karçısında.. Okulun bayan telefonla görüsemezsiniz. Yasak öğretmeni, pacaiinı sıvayıp kar kol, Fe\zi Hakkı Esatoğlu, Falar dıyarı olan yertle çahjmsnın jıya geçlvor. kuçük çocukları kıh özlen. Hamdi Ozer, Hasan karşılıjfcı aldığınız ücret, gülunç omuzlarma alarak. bazılarını el îldan, Fevzı Ozer, Şevket Kokdenecek dsrecede azdır. M«»ai lerınden tutarak beriye geçıriycr sal, Hasan Güven, Ergun Ertem, du. Kâmıl Kırıkoğlu, Mehmet Can, derler, yan ödeme derler, kuja Şııkrü Yuzbaşıcğiu, Ismet Buçeiırirler oy'.e verirler. Usumdan geçti hanl: Analan, babalan yok mu ço yükyaylacı, Ali Kokbudak, Zekâi Örneğm, gece nbbetıne kalırsır.ız. Toplarn 13 saat 19.00 • 08 00 eukların? Okula çocuiclarını on Altınay, Sait Saylam, Suleyınan Yüdınm, Turgut Altunkaya, Rahlar getirsoler ya arası. Hadi, beı saat uyudunuz KADINLÂRIMIZ... ml Erdem., APIıler: Barlas Küntay, ömer Ueuzal.. CGP'h Sami Turan, Kontenjan Senatörü Hüsamettin Çelebi.. Gidlp dönenlerin bazüan Ile konuştum. Gerçekten ilflnç bır geziydi. Moskova'ya vanr varmaz, burun kıvırarak, dur bakalım neler yakalayacağım diyenler de.. Kocaman kocaman yapılar gördüğünde bırı sesleniyordu: Dur bakalım canım, içindekiler mesut mu? Kafiledekıler gülüşmeye başlıyorlardı. Birkaç gta sonra o da konuşmaz oldu. Düşündükleriru de içine attı. Bır yerde, kaeUnlar asfalt döküyorlardı. Isyan ettı turist, seslendı Utanıyorum insanlıjımdan.. Anadolu'da tarlada çalışan kadını unutuyor musun? Anadolu'da kadm çalışır, erkekler kahvede tavla, ıskambı! oynar hem de.. Yavaş yavaş açılmışlardı turist lenmız. Geceler oldu zeybek oynadılar vemekle.. Moskova metrosunu gezerken: Yahu çok şrüzel.. dıye ağzından kaçırdı birisi. Bu bir turistik çeziydi ve hemen hıcbır yönüyle «resmı» bır yanı yoktu. Fakat, gıttıkleri yerde resmı bır Turk heyetı ^ıbi karşılandılar. Socı'de bır gazeîe hepsınin bır arada resımler.ni yayınladı ve «Turk Büyukleri Socı'de» diye ba?lık attı. Turıstlerimız, Socl Beledıye Başkaıu ıle goruştüler. Guvenlik içinde dolastılar de>grusu. Ker.dılerlne mıhmandar olarak Armen adında Türkolojıyi b.tirmiş bir Ermer.ı verilmıştı. Moskova televizyonundan Mıkaıl adında bır muhabır ondört gün boyunca yanlarından aynlmadı fılimlerıni çektı.. Turist parlamenterler, Mikail'i «Bana» dAye çağ'.nyorlardı. Gez:, turistik bir sezıydı ami, gezenlenn Turkiye'de hemen çok partiden kışıleri ıçermesı, nitelığmi hemen değışürmekteydı. Smı dıye degin, Amenka'ya Almanya'ya ya da Paris'e gitmsye alışmış olar.Iar demek. bundsn boyıe sosyalıst ulkelere de sUmeye baş lıyacaklardı. Boyle bır gezi. yarım yıizyıldır ılk kez görçek'.eştırılmıştı. Ilgınç şeyler anlatıyorlardı gıdip dönenler.. TARTIŞMA Doğa düşmanı bir toplum mu? Bir zamanlar (Dünyanın încisı) olarak tanınan Istanbulun o eşsız doğal guzeüığınüen, Pıerre Lotı'nın romanlarında tânf ve tasvir ettığı şıınyet ve îhenk ten kala kala elumzde ne kaldı? Ust üste beton yığınlan ile kaplı, ağaç vs yeşıilıkten yoksun, çoplüklü sokakları ıle dağdağalı ve keşmekeşlı, navası karbon dıyoksıtlı, denızı yağlı ve mazotlu, plânsız ve düzensıa bır (Metropolj ucubesı.. Eğer bır beldeyı bayındır kılmak yalnızca apartman dikmekle mümkün olsaydı ne kolay olurdu. Yol yok, park bahçe yok, kanalızasyon yok, elektnk su yetersız. (Yeşıl alan) dıye îmarda sık «k adı geçen bır zumrtıdu Anka kuşu var ıse de şimdıye kadar yuzunu goren varta lUtfen parmagını kaldırsın... Çocuklugumuada veremlilerin, zaafıyet geçırenlenn, havası ıle şıfa bulduklan Ersnkoy, Suadıye ve Bostancı çevrelerme bakınız: Hâm baltalar asırlık çamlan ve palmıyelerı, mis kokulu manolyalan kokunden traş edıp yerlerine beton yığ'.nlan dıkıldı kı, şundı bu 15 katlı sefertaslannın lâğîm sulan caddelerde ırmaklar oluşturuyor ve bunun adı: (Imar). Ç ırın dedığı gıbı: «Bır harabenın her rahnesı bır ağızdır ki mamureı cıhâna giüer». Dogayı katletmekte birbiri mızls yanşıyoruz sankı. Bundan 20 yıl kadar or.celeri, guzel Kınalıadamızın guney burnu her halde fazla gorulmüş olacak kı, dinamitlsrle patlatılarak taşlan, kayaları sökülerek ıkmci dalgakıramn yapımında kullanıldı. Meydana gelen o kor kunç uçurumun eteğmde şimdı de bır gecekondu mahallesmm fılızlenmesme goz yumuluyor. Adanın doğal şeklı kayboıdu Şımdı aynı son (Sıvrıada)nın basında. Bu da msndırek yapımında kulianılıyor. Bır gaflet esen olarak Rum'a terkettığımız, ve şu gunlerde pmncın ta şını ayıklamakia meşgul oiduğamuz Ege adalarınm acısını ıınutmuş oîduğumuz yetmıyor gıbı, elımızdekılen de berhava (Blow Oii) edıyoruz. Oysakı, bunlar Marmara'nın sü"ü, zıynetıdır. Bınnci sınıf turistik mahaller olabılır, Capri gıbı. Bu pıs şelıırde, zaman zaman kuduz olayları patlak venr. Allah cemı cumleyı korusun, bunun affı yok. Derhal başıboş hayvanlara karşı savaş ilân edıyoruz. Suçsuz hayvanlara «arşı topyekün bır katlıâma gınşmek, (cumleyı tenzih ederiz> bir (insanıyets2Zıi'<)dır. Buna Jüpeduz (Cruelness) denır. Sugun pek çok uygar ulkeier, (RabıesRage) tâbir ettikleri bu menhus ılletın. yıllar öncesi kokunu kazımayı basarmı.şlarsa da acaba bunu suçsuz hayvancıkları topyekün yok ederek mı elde etrmşlerdır? Bu konuda ızledıklerı yolu oğrenelım. Ne Islâm dını ne de Turk'ün gelaneksel ırıerhameti suçsuz h»yvaııları oLduımeye elvermez. Şehır pıs, her taı^f çoplük ve mıkrop yuvası. Eh, bu şart lar altında veba, tifo ve kolera gıbı salgın hastalıklar çıkmıyorsa Cenabı Hakkın lutuf ve mayetiyledır. Ve nitekim, bu yıl kuduz açisına başvuranlanr» sayısmm gBçen yülara oranla îazla oluşu, şehnn giderek artan pıslığinın bır kamtı degıldir de nedır? Köpek, insanUğın tarih öncesi devtrlerinden günümüze dek ınsarun en sadık dostu olmuş, doğanın bir çocuğudur. tngilizler, mutla bir aıle yuvasmı lanımlamak için: «A palr of chtldren and a dog / bır çift evlfit ve bır kdpek'> tablosunu çızerler. Buyük Bntanya camiası ve Commonwealth'ın nüvesinde ko pek vardır. Or»da, kopegind doven, onu aç bırakan bır kimse para cezasına çarptınlır, bu halı yınelerse hayvan elınden alınarak bır bakımevine y«rleştırılır. îstikbailermı garantı eden sosyal kurumları vardır. Ya bızde?.. O hayvandır, gebert gitsın. Olmaz boyle şey efendım. Gunumuzde ozellıkie Almanlar ve Sovyetler, kfcpek soyunun gelıştiTilmesi konusunda cıddl çalışmiüarda bulunuyorlar. Dogada buJunmayan ve yeni yenı türler elde ediyorlar. Kurt kopegi denUen tur, yapay olarak elde edümiş bir cinstir. Bız ne yapıyoruz? At hayvanın onüne fosforlu Belediore lokumunu ciğerlerl parçalanarak can versin defü mi? Bu kafa ıle gidersek üerideki kuşaklar sadist, haın ve bencil ruhlu olarak yetışırler. Bır nokta daha: Gezetede okuduk. Büyük ştfıirleruaizden bırinin bır yetkfli sağukçısı halkft şu taealde bir tavsıyede bulunmus: EVlerirtlzde kedi köpek gibi evcıl hayvanlan zinhar beslemeyinız. Bunlar mikrop yu v&sıdırlar, sokaga atınız ve bizim zehırledıklerımize sannısaklı yoğurt yedırip kurtarmaya çalışmayraız. H«y ceddin» rahmet sağlıkçı bey... însanlığa hizmetı görev büen bir a»tın ağzına yakıştıramadık bu sözleri dogrusu. Gönül arzu ederdi ki, daftar11 zat şöyle bir ögütta bulunmus olsun: HayvanlanmBa sahip olunua, onlann aşılannı vaktinde yaptırınız, onlara temiz bakınız, çöp lüklere salmayınız, vetennerlerimız size yardıraa olacaklardır... gıbi. Insanlar, doğanın bir parçaaı olarak onu koruyup tüm yaratıklanna karşı şefkatlo devran dıklan sürece insanlıklannı ve uygarlıklannı ispatlarms olurlar. Haldıın ÇALIKOGLU BOSTANCI BlLlNÇLENMEKTE OLAN ÜLKELER! Sağlık sorunumuz önemli. Gahnız once oradan mcelemeğe başlayaiım. Dıyehm, devlet me muruyuz.. Doktora çıkmamız Koşebaşları kışılık=erekıyor. lız kımseler tarafmdan tutulaugunöan; çalıştığunız devlet örgütunun muduru sıkıntısından derhal «kurdeşen» çıkarmağa başlar. Hastaneye sevk kâgıdını bıle buyuk ugraslardan sonra alırız.. Hasta olmadığımız veya bir ıki ay rapor alacafimUi anlamlı anlamlı yüzumüze vurularak sağlıgımız alay konusu edilır. Bazı okullarda müdür ıle bazı okul doktorunun arası çok iyidir. öğretnıen mudur odasmdan çıkar çıkmaz doktora gizlı telefonlar, haberler, «aman doktor izin mirin verme» şeklinde ıletilır. Bu tür olaylar devlet dairelerinde oluyorsa o ulke kaıkmmakta olan bir ülke olamaz. Bir ulkede ınsan sağlıgı bu şekiide çığnenıyorsa o ulke kalkınmakta olan ülke degüdır. Diyelim ki sevk kiğıdını güç belâ alan vatandaş, devlet hastanesıne yollanacak. Devletlesmeye ftnem verilmedijfı için aayılı olan üç beş belediye ve ya halk otobüsünü bekllyeoektir. Devletleşmenin adım *tdtuye çıkarmak için kasdi olarak otobüslerin sayiları azaltüır., Halk ancak tıklım tıklım, saglığa aararlı bir biçimde otobüM binebıhr . Kucağında çocujfuyla yoılarda aileler kalakalıyormu», kimın umurunda.. Yaşlılar asfaltlarda sürünsUn.. Saatlerce vasıta beklensin dunüııın, istenen zaten odur.. Kalabaiık otobüslerde cepçiler türesin. îçerisinde itlşip kaiısılsın.. Küçukler büyüklere yer vermesinler.. Evet, durum böyleyse bir ülkede, o ülke kalkın makt* olan bir Ulke olamaz. Çogalt halk arabalannı! Halk isine gücüne itlşip kakışarak degıl; gazetesini kitabını der gismi okuyarak huzur içinde gitsin gelsin. Heı gün gördüğU yollara binalara boş gözlerla mılyonuncu kez bakmasın. Hastaneye sabahın altısında giderek numara kuyruguna gırebildık d'.yelim.. Otuz hastava bakıldıfı soylendiği ıçın geç kal mışızdır.. Bız de ertesı gun beş te gelırız, ne yapalım. O gün beşinci sırayı alırız.. Bır de ne gorelım . Bızden once on onbeş kişi torpilli olarak açıktan sıramızı almaz mı?. Haikı birbirine düşürme isteminin lyı bir kanıtıdır bu.. Vann artık kaç kısinin yagcılık yaparak, nüfuzunu (!) kullananüc insanlıgı çığnediğini slz sayınız.. însaf derız!. Her neyse, zorlama ıle doktor karşısına çıkabildik diyelim: Günlerce «üren emeklenmiz yirmi sanıyade bo»a gitmiatir. Evet, yüzde 90 bızden ikı ay sonrası ıçm fılm ıstemr. Aynı zorluklara hasta hasta bu kez de fılm çekürebümek için katlanırız.. Doktorların basılannın özel rauayenehanelerlne bir an önca gide bılme arzusu gündemde olduğundan halk doktor yüzünü zor görür.. Mal! durumuınuz biraz iyiyse gelin özel doktora gjtmeğe çalışalım: Bır bakarız orada da onbeş gun sonrası için randevu v«nlmektedir. Eeee, orada da. belirü bır tıkanıklık var. Yollarda mı ölecegiz nedır.. Am&n düsman basına.. Randevu günü gelir çatar. Yine; sanki et yeme&e haaret kaimış da vızıteaini 400 lira yapmış bazı dok torlann karsısmdayız diyelim.. Yüzüklerimizi sabp, borç para arayarak aynca istediği fılmleri de getirmişizdir. Vay bizim h&limize.. Halk olup da »zel doktora gidenler parmak kaldıramayacak kadar azdır. Kime? Nıye? Nasıl hizmet? Sag lık sorunu değil mi bu? însanm sinırleri altüst olmaz mı canım Durup dururken yeni hastalıklara itiliyoruz: 300 doktorumuzu yurt dışmdan getirtebilme oyunu İle değü; dotttorlBrımızı bu durumlara düşüren bozuklugun koku ele almmalıdır. Bu bozuklugun kokü kazmmalıdır. Uzay yarışına katılan ülkeler çoğaldıiça bız hâla yat uyu yat dıyorsak kalkınmakta olan ulke olamayız. Durust olamayıp vurgun peşınde koşmağa çalışıyorsak düzen bozuk demektır. Bir ülkede ahlâk kurallan buram buram çığnenıyorsa, hukuk kurallanna saygı kalmamıçsa o ülke «gen bıraktınlmaga» devam edümek ıstenıyor demektir.. Teknolojik gelismeler çagında biz hâlâ ABD' nın kültür emperj'alizmıne yakalanıp tommiks teksas fotoroman okuyorsak; biUmle açıklanacak olayları metafizık kurallara bağlamaya zorlanıyor sak geri bıraktınlmaga hâlâ ug raşılıyor demektir .. Yalnız; çoğunlugun bılınç dayatması sorumlu kişüere halk için çalışmak gerektiğini göstermege baş lamıştır. Türkiye'de halk ikl yıl k»dar önce yedi aylık Ecevit ıktıdannı yaşamış bır halktır. Sıcak Ecevit iktidannda, «demok ratilc hak ve ozgurlüklerın» verilmesi alınması gerektiğine kendi kiüe gücüyle ulaşmıştır. Halkımız Ecevit dönemınde, ulkesınde ÇIT çıksa bılebıleoeği bir dünyayt görmeğe baslamışü. Bu bilinç düzeyi düzmece cyunlarla asla geriye götürülemi yecektır. Kördüğüm olmuş tüm sonmlanmızın çözümü kesin olarak ancak işçilerimızin uyanışından geçer. Yoksul köylülerimızin, emekçilerin uyanışından geçer. 5u anda TUrkiye'nin kalkmmak ta olan bir ülke olduğu söyleniyorsa bile bu olgu demokratik kıpırtılann dayatmasıd'.r. Gerici düzmece oyunlarla, artık; «komünistler Moskova'ya.» diye bastınlamayacak kitle bilincinin dayatması yannımızın aydınlıklandır. Iszet HAZNEDAR Maçka Oteli'nde direniş sona erc//, Turizm İş Sendikası Genel Başkonı Gökdere istifa etti (tsfmbul Haber Senitt) Maçka Oteli'nde sendıkal baskı ve sendıkalaşmada öncülük eden arkadaşlan işten çıkanlıyor gerekçesi ile 12 gun önce direnışe ceçen isçüer dün işbasj yapmıslardır. Işverenln Hnceki gün yayin'adığı tek taraflı bir deklarasyonda ışçilerin üyesi olduklan DÎSK'e bağH Turizm tş Sendikasrnı tsnıması, dlrenlçle Uglli olarak hiç bir işlem yapılmıyacajını ve h!ç bir işçinin çıkarılmayacajııu, Turizm l?'in 4 temsilct atamasının sözlü olarak tanınacağmı bildırmesJ üzenne, direniştekl tüm lşçıler Işbaşı yapmayı kabul etmıslerdlr. Ancak Ijverenln sendlkal nederüe çıkardıeı öne surulen 23 isçiyl ışe almayı kabul etmemiş olması nsdeni ıle, Işveren ile Turizm • îş arasında herhangl bir protokol lmzalanmamıçtır. Maçka Oteli'nln Emekli SandıJh"nın bir yan kurulusu olan Emek Jşvereni, Işçilere yayınladığı deklarasyoada aynca, halen isyerinde sozleşmesl devam eden Türk • Iş'e bafilı Oleyis'i feshetmess dahi, sözlegme süresl so nunda söz!e*men;n ker.di'.eri tarafından fcshedıleceğini ve yetki11 sendika ile sözleşme yapılacagını açıklamıştır. Isçi direnisi ve içversnin direniş süresi içinde işçıleri bir hafta Ucretslz izinli sayması sonucu kapalı kalan otel, önceki geceden itıbaren temiılenmeye ve yenl muşteriler içın hazırlanmaya başlanmıştır. Turizm îş Sendikası Genel Baskanı Turgut Gokdere, görevinden ıstıfa etmiştır. Sendika ıçı anlasmaslıklar nedeni ıle görevinden aynldıgı bildırılen Turgut Gokdere, Sendika Merkez Yürütme Kurulu'na gön derdıği istifa metnınde, istifa nedenıni özetle şöyle acıklamıştır: «Bu sendika çatışı altında gilç koşullarda verdığimız on yıla yakın mücadele, on yılda Tunzm Is'ın kattetifi gelistm, isçi sınıfına hizmetln bir kanıtı sayılabilir. Yakın bır zamana kadar TurızmIş, işçi sınıfımızın devrimci sendikal mücadelesinin an seçkin bir örneği idl. Bu seçkin örneğın sorumluluğunu taaıdığım bir dönemde, daha fazla zedelenmesl, üstehk aynı sorumlulugun hem de baskı altında daha fazla tasınmasınm olanaksız hale gelmesi nedenıyle Genel Baakanlıktan istifa ettijiml bildlririm.» TRT işçileri, toplu sözleşmeye uyulmadığı gerekçesiyle grev yapmaya hazırlanıyor ANKARA, (Cumhurijet Büroan) DÎSK'e baglj Yeni Haber Is Sendıkası «TRT'nin isgalci Gene! Müdurü Karataş'm toplu ış sözleşmesı hukumlenni uygulamadığı» gerekçesiyle TRT'de greve gıdileceğım açıkîamıstır. Yeni Haber Iş'ın bu konuda yaptığı yazılı açıklamada şoyle denilmektedir: «Haberleşme is kolunda teit ve yetkUi ısçi örgütü sendıkamız TRT Genel MUdürlüğune baglı dort işyermde 5/11/1975 tarıhinde toplu iş sozleşmesi ımzalamıştı. Ancak MC HUkümetince Anayasa ve yasalara ay kın olarak atanması yapılan bır tar.m uzmanı, TRT Genel Müd'arü olarak göreve başlar başlamaz TRT işçilerine yönehk saldırıya geçmiş. toplu iş sözleşmesi hüklimlerinl uygulamamıştır. TRT'yl «Şaban babanın tavuk çıltlığine» donüşturen Karataş, lıalk çıkarlarına aykın bir yayuı polıtıkası güderek, tek yanlıa yonlenlendırme hareketi içerısın d<» Anayasa ve yasalan çiğneme rekoru kırmakta adeU uzmanlaşmıstır. Butun bu yasa dışı faşist uygulamalara karşı nıücadele versn serdıkanıız ışçüeruîin ve TRT emekçılennın guçbirliğı ılerı boyutlar kazanmaktadır. Ankarada «TRT'de fasıst işgale son \erılmelı» ve amza kampaniasına katıl» afışlennı duvar lara yapıştıran sendıkamız uyesı ışçıler,' 23 '8/1976 gunü hiçbır gsıe'îçe gösterilmeksızın «kolluk k'îvvetlennce,) gözaltına aUnmışlardır. Işgalcı K^ratiş ve onu iş başına se'.rer. MC ıktidarı bu hareketı ile TRT emekçılennın de mckratık hak ve özgürlüklerıni kıs'.tiamaya giderek ışçileri yıldırnayı ajnaçlamaktadır, Aynı afirier TRT temsücımız tara ' fmdan TRT işyerlerine asılmıstır. Karataş ise yasal izni olan bu sendikamızm faalıyetlerinı ıçeren bu afişleri savcılığa lhbar etmıştir. Bununla yetınmeyen Karataş, sendikamıza yazı yazarak afişlenn yerlerinden sö kü'.mesıni istemistir. Karataşın bu isteğı sendikamızca KSrerlı sayılainaz. Aynca Karataş \c yanoaşları bilmelidirler ki, TRT'de faşist işgale son verilın ceye kadar aîişler yarlerinde asılı ka'.acak ve emekçi halkımıza açtığımız kaaıpanyayı ioeren afişleri yerlerınden indirmeye kimsenin gucü yetmiyecektlr. Artık bu yasa dışı, işgalci yönetime «dur» demsnin zamanı peldiğine inanan TRT emekçileri Anayasal ve demokratik hak lan olan «grev» silahını kullanacaklar ve toplu is sözlesmesi ni iiual eden yasa diBi ybnetlme karşı grev uygulanusına geçeceklerdir. Bu greve yalnızca Ankara lşyerlerinde çalışan TRT Işçileri değıl, aynı zamanda lstanbul ve îzmir işyerlerinde çalışan lsçiler de katılacaklardır. Yaklaşık bir yıldır îstanbul ve îzmir işyerlerimizde yetki alındıgı halde toplu sözleşme imzalamayan TRT'nin yasa dışı yönetieislna karşı verilecek bu mucadelede tüm demokratik kuruluşlan, TRT emekçilerlnl desteklemeye çağınyoruz.» BAKANLAR KURULU'NUN GREVÎ ERTELEDÎĞİ İŞ YERİNDE İŞVEREN LOKAVT UYGULADI Hür Cam • îş Sendikası'ndan yapılan bir açıklamaya gbre Sakanlar Kurulu karan ile «Ulke MEMDER: "DPT için memur temsilciliği seçiminde faşist yöntemler uygulanıyor/f ANKARA Memurlar Demeği Ankara Şubesi Başkanı Soner Yeşüova, dün verdıği demeçte, Dev let Personel Dairesi için memur temsilciliği seçimlerinde faşist baskılar yapıldığını öne sürmüş, Başbakanlık ve bağlı dairelerden seçılecek temsılcilenn önce «ızu ce Basbakan yardımcısı Alpa«lan Türkeş tarafmdan atandıgını, bunun ortaya çıkarılmasından sonra seçim yapüdıgını soylemıştır. Yeşilora, Milll Egitim Bakanlığı'nda memur tenısılcıliğı ıçın Bakan'ın, bır adayı desteklemele ri için memurlara haber yolladığı nı da one surerek şöyle demiştır: «Mılli Eğıtım Bakanlığı'nda Yusuf Ekincı ve Tcoman Çıranoğiu ismini, Bakan emretmış ve seçıl mesını sağlamıştır. Başbakanlıkta Türkeş'ın ataması ortaya ÇIKtıktan sonra yapılan seçımde ds, sadece kendilerme yakın olan me murlara haber verilmiştir. Memur temsilcıligi önemlîdir. Çünku, Bakanlıklara venlecek kadrolann tesbitinde etkili olacaktır.» OKUYUCU MEKTUPLARI ATATÜRK EĞİTİM ESTİTÜSÜNDE SON DURUM Atatttrk Eğitim Ensütüsünde faşist baskılara karşı sürdürülen boykot 12 nisan'da sona ermi» ve derslere girilmiştir. Daha sonra disiplin kurulu 3 öğrendye 3 gün, 7 öğrenciye 15 gün, 15 öğrenciye 30 gun, 32 öğ renciye 1 yıl okuldan uzaklaştınna ve 9 öğrenciye sürekll uzaklaştırma vermlştir. Bir kısım öğrenci hiç bir gerekçe gösterilmeden degişik egltim enstitülerine sürülmüş daha sonra bu karar Danıştayca dur durulmuştur. îdare değışik bır yöntem uygulayarak 500 kadar Ögrenciyl devamsızlıktan sınıfta kaldı gerekçesiyle sınavlara almamıştır. Fakat bazı ogrencı ler idare ve bölüm şefleri vasıtasıyla devamsızlıklannı yönetmeüğin belirlediği 69.5 güne indirtmişler ve sınavlara girebilmişlerdir. Yani resmi evraklarda tahrifat yapılnuştır. Bır bölüm öğrencının süreleri 69ü gü ne indinlirken bir kısmımn ise ilâveler yapılarak bu süreyi aş malan sağlanmıştır. Böyle bir durum bır defasında anmria far kedılmiş, öğrenci ders öğretmeniyle idareye giderek yanlışlığı düzeltmlştir. Devletm resmi evraklannda tahrifat yapmak suçtur ve bu bir ihbar sayılmalıdır. Bu yıl nakil olan bir gnıp ko mando geldikleri okulda öğrenl me devam etmemışler ve ikincı dönemdekl (yani okulumuza gel dlkleri günden başîayarak ki haftada en az Uç günü izinli ola rak geçirmekteydiler) devamlanyla sınava gırmışlerdır. Bızler tüm bügiierimiz ve aldığımıa notlar bır kenara itilerek sadece 69.5'u bir kaç gün geçmiş gösterilıp sınıfta bırakılıyonız. Sınavlarda komandoîara asın kolaylık gösterümiştir. 20 kişlnin Italdıgı bir sınavda neticeler asümış yanm saat sonra bu liste indirilerek yenisi asılmıs ve söz konusu 20 kişinin notları düzeltilmiştir. Bu yıl okulumuzda normal bir eğitim ortamı sağlanamamış, Cumhunyet ve Vatan gazetesi okuyan öğrencıler döğülmüş ve çeşitli baskılar yapılmıştır. Eği tlmci yetiştiren btr yüksek okul da eğitım huzurunu ve can gu venliğini sağlayamayanlar nasıl olur da öğrencüerden okula de vam etmelerini ıstıyebillr. Edebiyat derslerinde turancılık pro pagandası yapılan, kısır bir kü tüphanesı. bozuk lâboratuarlan, hergün nohut plav yediren bır yemekhaneaı dururken ATA TÜRK*ün ismini taşıyan ATATÜRK EĞÎTÎM ENSTİTÜSÜ'nde 20 bın lira sariederek cami açan düşunceler daha ilerde kim büır neler yapacaklardır. Bizler dar gelirli ailfdertn çocuklan olarak, bu konuya gareken önemın göstertmesini vs s navlara gıremeyen öğrencilere eylül hakjannıo verflmesini istiyoruz. BESNI, (Cumhuriyet) Besni tisesı matematik öğretmeni ve TÖBDER Şube Başkanı ıken bır sure önce MC hüküme tince Rize'nin Çayeli ılçesine bağlı Beyaasu Ortaokuluna iürü len Huseyin Doğan hakkında Danıştay 5. Dairesi tarafmdan yürütmeyl durdurma karan verilmiştir. Hüseyin Doğan, yine bir süre önce Besni Cumhuriyet Savcılığınc» «Komünizm propagandası» yaptığı gerekçesiyle mahkemeye verilmiş, sevksdüdigi Ada na Devlet Güvenlık Mahkemesı tarafından suçsuz görulerek sahverilmiştı. Besni TÖBDER şube başkanının atamâsı durduruldu saglığı acTsmdan> grevin ertelen digi ışyerınde, işveren aynı tarih te lokavt uygulamıştır. Hasan Gökyığitogullan işyennde DÎSK'e baglı Hür Cam îş Sendikası isçilerinm başlattığı grevin Bakarüar Kurulu karan ile «Memleket sağlığı açısmdan» 30 gün süre ile ertelenmesinden sonra, lsçiler çalışmak ıstemişler dir. Ancak sendikadan yapılan açıklamaya gore, işyerine çalışmak üzere gelen işçiler, lşverenin, lokavt karannı uyguladıgıoı ve isyerini kapatmış olduğunu görmüslerdir. Bakanlar Kunılu'nun erteleme kararına ragmen işverenin lokavt uygulamasmın yasa dışı oldugunu belirten Hur Cam • îş Send!kası yöneticıleri, Cumhurbaşkanı'na bir telgrai çekerek. Bakanlar Kunılu'nun «Ülke sağlıgı açısından» aldıgı grev ve lokavtı erteleme karan ıle İşverenin lokavtı uygulama karan arasındaki çelişkiyi ve yuzlerce işçmin işsız bırakılması olayını duyurmuşlardır. FAŞÎZME DUR DEMENİN ZAMANI GELDİ Ortanın solu mu, demokratik sol mu, sosyalizm mi yoksa başka bilimsel düşürüler mi daha iyi ve geçerli tartışmalannı bir yana buakarak, AUtürk ilkalerine bağlı her yurt severin tek vücut gıbı bırbırlerine kenetlenerek, faşizmin tırmanışına engel olmalan gereklldir. Ancak faşizmin kara golgesi Türk siyasetinden sdkülüp atılınca bu bilimsel düşunülerin tartışması ve mücadelesi yapılabilir. Demokrasinin yok olması üe karşı karşıya bulunduğumuz şu gunlerde tek bir hedefi miz vardır: Faşizme ve faşizme kılıf hazırlayanlara karşı mücadele vermektir. MC'nın başkanları istedikleri kadar faşizme de, komünizme de karşıyız diye nutuk atsmlar, bunlann dördü de is'teyerek veya istemiyerek faşizmin tezgâhlanmasına yardımcı olmaktadır lar. Bir buçuk yüdır ıktıdarlan döneminde, her türlü söz, beyanat ve davramşları ile bunu ispatladılar. Bu geçen süre içinde bütün demokratik güçler büyük bir sabırlılıkla (çıkmayan candan umut kesilmez hesabıyle) MC'nın dört kanadınm herhangl birinden, bir çırpınış, bir uyanış beklediler. Fakat maalesef tam tersine hepsi de çırpındıkça daha çok batsklığa gömüldüler, gdmüldükçe de tuç ortaklan artarak b'rbirlerine daha fazla sanlarak derin hülyalara daldılar. öyle ki kiml büyük türküye masaüan Ue plan ve projeleri ıfaH« yapılmamış fabrikalann temellenni atıyor, 150 milyar bütçe Ue 150 milyar'ılc yatanm vaadlerinde bulunuyor. Fukaralığı ve yoksuUugu kaldıracağını söyleyerek, fukara ve yoksulların sırtından milyonlann vunılmasına göz yumuyor. Kımi de daha kurulmanıış harp sanayiinden imal edilmiş uçaklar ihraç edıyor. Bir diğeri halka nutuk çekerken «Bir koldan butun parmaklann çıktığmı, hiç blrinin kesilip atılamayacagını> söyleyerek, bir parrnağm, bir diğer parmaklan kırmasına seyırci kalıyor. Hatta alkış tutuyor. En onemli olan diğer akttSr ise henüz daha halkımızın yansı oktuna yazmaya kavuşamamış, 200 birün üzerindeki gencimizin yükselc okulda okuma imkânlarını sağlayamamısken, işsızlık gittlkçe çoğalırken bunlann hepsi de çozüme kavuşmuş ve milli gelir dağüımı bizden kat kat fazla olan ülkelerdeki Türklerin kurtanlması hayalleri ile Türkiye'deki Türk halkıru birbirine kırdırmaya devam ediyor. Faşizme dur demenln zamanı çoktan geldi ve geçiyor. Tek çıkar yol, faşizme karşı olan bütun yurtsever ve kuruluslann bırleşerek demokratak imkânlarını zorlayıp, eylem birliğı yapmaîandır. Aksi takdirde iş işten geçmiş olur. Nesti ALPKAN Kayseri öğrenci yurtları arasındaki ayrıcalıklar Radyolarda, arada, falan jrurtta yapılan araraada öğrencüerin üzennde raermı, tabanca, bıçak, sopa bulunduğu soyleniyor, fakat ve nedense diğer taraftakilerden arandı, aranmadı veya bulunanlardan hiç bahsedilmiyor ve de Erzunım Atatürk Üniversitesinde bir kaç komandonun sebepsız, yersız, yakışıksız, ınsanlıkla müslumanlıkla oağdaşmıyan ve direniş adı da verilen en adi ve indi gorüş ve düşunceli hareketleriyle öğrencıleri haziran smavlanna sokmadıklarını henüz ne bir gazate yazdı ve nede bir radyo haberinde söylendı? Sayısı çok kabarık asıl Türk kanı taşıyan öğrencüeri bir kaç anlamaz yoba zan hareketiyle mağdur etmenin sebebi ne soruldu ve nede sorulacak. mağduru daha mağdur eden bu karaktersiz, insan denemıyen kişılenn eylül sınavlannda da aynı hareketi yapma malan için hükümetm ne gıbi tedbir al. jağını sayın ilgiU yetkiUlerin şimdiden açıklamalannı istiyor. Merakla ceraplarını beklediğimi saygıyla arz ederim. Osman Kt'ÇÜK ÇSmlekci Çıkmaz Sok. So: 23 TRABZON Sümerbank Genei Müdürü Varol, 10 yeni ayakkabı fabrikası daha kurulacağını açıkladı VAN Sümerbank Genel Mü nel Müdür Varol. fabrikanın 65 rınde kurmakta olduğu satıs dürü Kemal Varol, bankanm milyon liraya malolacagını ve mağazalanmın en büyiıgü dün önümüzdeki S yılda ayakkabı yılda 900 bın çift kundura lmal düzenlenen bir törenle Van'da ımalâtını 4 mılyon çiftten, 15 edeceğım bdırîrnış, millı ekono hizmete açılmıştır. 3 kat üzerine milyon çUte çıkarmak için muh miye yılda 70 müyon lra katkı kurulan mağazada, Sümerbank'm bütün mamulleri özellikle telif bölgelerde 10 yeni fabrtfca sağlayacagını söylemiştir. daha kruracağını açıklamıştır. Varol'un verdigi bilgıye çöre, konfeksıyon ve porselen çeşitleSümerbank Genel Müdürü Va fabrıka, 1978'de işletmeye açıla ri pazarlanmaktadır. rol, bu amaçla Erzurum ve Kars cak ve 565 kişi istihdam edileBanka Genel Müdürü Varol, ayakkabı fabnkalannın temelle cektır. rınln atıldıgını bıldlrmiştir. Sumerbank'ın son yıllarda gl tSrende yaptığı konuşmada, ban Van'da kurulacak olan Sümer riştigı (btiyük mağazacılık) atılı kamn mağazacılık çalışmalsnnın bank ayakkabı fabrıkasınm te mı devam etmektedır. Bankanın buyuyerelc yaygmlaşacağmı söy(u.) mel atma törenlnde konusan Ge bu amaçla yurdun çeşitli yerle lemiştir.