27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
I ı ' tUMHlM Atatürk'ü karalamak, tarıhten silmek girışıminde bulunmuyor. Hatta onlardan bir kısmı kcnuşmalarında \e yazılarında Ataturk'ten «Buyjk Mustafa Kemal, yüce Onder, Buvük Kumandan» gıbı ovucu nıtelemelerle soz ederek, Ataturi'u gtıya bemmsemış gorunüyorlar. Hele resmî ^unlerde Atatürk edebiyatından geçılmıyor Ne vtr kı bu edebıyatı yapanlardan veya Ataturk bustu dıktıren ve Ataturk heykellerı karşısında sajgı duruşunda bulunanlardan bırçoğu O'nun yukarıda ozet olarak sıraladıgım ılke ve dırektıfıerınden hıçbırını benımsemıyor Bu gıbıler, Ataturk u tarıhten sılmeyı ba şaramıyacaklanm bıhyorlar Bu kadarcığına akü ları erıyor Şu halde Ataturk u değıl, Turkıyî'de Ataturkçulugu unutturmalı kı onun adı havada kalsrn \e kendı gızlı emellerı bır gun bu yontenıle gerçekleşsın. Bence Ataturk'e karşı olanların en tehlıkohlerı bunlardır. Çunku sınsıdırler, ızledıklerı y mtem, «Ataturk'u gu>a benımseyerek Ataturkçuluğu yozlaştırmak ve unutturmak yontemı.dır. Onlar Ulusal Kurtuluş Savaşmm Başkomu^nı Mustafa Kemal'e «evet; Buyuk Zaferden sonra Turk sıyasal ve sosyal devrımını gerçekleş^ııen Ataturk'e «hayır» derler. Bır de Ataturk'un gerçekleştırdıği devrımı ypterlı bulmadıklan içın onu Türkıye bakımmdpn yok sayan, ona «Burjuva Kemal» diyen Ataturk dusmanları vardır. Bu bedbahtlar unutuyorlar kı Ataturk'un mıllıyetçı \e lavık deT. rımı olmasaydı, bugün şurada burada duşuncelerını yazmak fırsatını bıle bulamıyacaklardı Bu gıbıler, Ataturk ü karalama doğrultusunda, Mutareke Donemı haııılenyle ayrı ayn yollardan gıdıp sonunda bırleşmektedırler. Bunlar ozledıklerı sosyarst devrımın mıllıyetçıhk aşamasından geçtığını bılmeyenlerdır. Bunlarm «Turkıye mıllî selâmet yolundanır dın duşmanlığı tarıhe karışmıştır» dıyerek Ataturkçuluğe dolayısıyle ıftıra eden ve Ataturk'ü yeren ummetçılerle ışbırlığı doğrultusuııda olması, ulke çıkarları bakımından, gerçekten ço< uzucudür. Ülkemızin tam bağımsız olarak varlığını sürdurebılmesı ve şımdı bağımsızlığını golgeleven kayıtlardan kurtulabılmesi, yükselmesi, hak ve .ızgürlüklerımizın korunması, Atatürk ılkelerinın tıtizlikle savunulmasına. ılencı Atatürkçulerm bırleşmesıne ve her zaman uyarık olmasma baglıd'r 29 AGUSÎOJ 1976 ok sevdığim bır arkadaşımla insandan doğaya, doğadan sanata, kısacası, konudan ko nuya atlayarak tatlı bır soyleşıye dalmıştık. Kendisı hukukçu olmayıp, teknık alanda derın bılgısı ve japıtları bulunan bır bılım adamı idı Uluslararası bırçok bıllmsel toplantıya katılmış ve buyuk Batı dillennden bırkaçım Dıien bu arkadaşım genelhkle çok neşeli ve nuktelı fconuşur. O gun soz polıtıkaya gelınce yuz çızgilerı Dirden genldı riunya>ı tarujan, «umur gormüş» bır tnsanın olanca uzuntu ve cıddılıği ile: «Bngün politika dije bir şey var mı? Her şey karman çorman. Ben sadece bir tek çaba gorü.yorum ortalıkta. O da Atatürk'üıı unutturulmak istennıesidir. dedı Konusmamız bır sure bu konu uzermde dondu dolaştı ve bır burukluk ' a p ladı ıçjmızı. .lyı olur ınşallah. dıyerek, bu burukJuğtın havası içınde ayrıldık. Samyorum kı, Ataturkçuluğe vurekten Dag'ı birçok ınsan arasında SIK sık geçıjordur 9 boy.a soyleşıler ve «Bunun sonu nereje varacak » bıçımmde sorular . Ç OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Tanaka, Bernhard, Ali, Veli Ataturk'u Unutturmak Hıfzı Veldet VELiDEDEOĞLU Fakat Atatürk dönemınde doğmuş, buyümuş kımısı unıversıte ve yuksek okulların turlu lx>lumlerını bıtırmış, musbet bılımlerı oğrenerek ye tışmış genç polıtıkacı, ıdarecı ve teknokrat taUmına, yazar çızerlere, bilım adamı geçınenlere ne duelım'' Bunlardan bır bolumu Ataturk'u mç:n unutturmak ıster 0 Işte buna akıl erdırmek guç oluyor. Bu noktayı az çok anlayabılmek ıçın Atatürk'ün bugune değm turlu zamanlarda Ou sutunlarda belırtmış olduğum duşünce ve ılkelerıne bır daha topluca goz atalım • Çağdaş bilım, müsbet bılımdır ve ger;pk aydınlatıcı odur Bılimm jolundan şaşmamalıdr • TUrk ulusu millıyetçılık ilkesıyle yetıştın:melı, uluslararası ummetçilık akımından kurtarıımalıdır. Ulkenın bağsız, koşulsuz bağımsızlıgmın tıtızlıkle korunması ancak Turk mıllıyetçılığı bılıncının her Turkun kafasında yer etmesıne bağhdır • Türk tarihi Osmanlılıkla başlamış değıldir, bu nedenle Turk ulusunun tarıhı üzerinde çok daha gerılere, temele, kokene dogru araştırmalar yapılmalıdır. • Türk kadını kolelıkten kurtarılmalıdır. Çocuğun ılk oğretmenı olan ana, Turklugunden, hat ta eşıt haklı ınsanlığından habersız bır yaratı* durumunda kaldıkça, Turk çocuğunun ulusal bılınçle jetışmesıne olanak yoktur. • Ülkede uygulanan hukuk kuralları dın kurallanndan ayrılmalı, hukuk eskı durucu ısfatık) durumundan kurtarılıp atılımcı (dınamık) ve çaga donuk bir duruma şetirılfflehdır Hukukun sureklı olarak değişen sosyal ve ekonomık gereksınmelerı karşılayabılmösı ancak bu yoldan olanak ıçine gırer. • Guzel sanatlann her dalına onem venlmelı, eskı Turk yapıtları ıncelendığınde, Turkun ulusal ruhunda her zaman var olduğu açıl"ça gorulen sanat ıncelığı yenıden buyuk vapıtlar koyacak guçte canlandırılmalıdır • Ulusal varlığı ayakta tutan temel dıreklerden bırısı \e en başta gelenı «dıl.dır Bu nedenle Turk dılı anlatım gucu bakımından, dunjanın en ılerı dıllerınden bın durumuna getırılmelıdır Dılımız, gelışmesını engellejen yabarcı sozcukler salgınından kurtarılmalı, butun bilım terımlen de, Turkçeleştırılmelıdır. Ayrıca ezan ve ıbadet Turkçeleştırılmeh ve Turk halkı Batı'nın en ılerı uluslarında olduğu gıbı, tapınımını (ıbadetım) kendı dılıyle yapmalıdır • Turk ulusu, ıktısadt bakımdan bir daha emperyalizmın boyunduruğuna gırmemek ıçin ken dı doğal kaynaklarını kendisı ışletmelı, buyuk uretuıı araçlan devletleştırilmelıdır. Iktısadi bağımsızlık olmadıkça sıyasal ve ulusal bağımsızUgın korunmasına olanak yoktur. H Niçin Unutturmak? Ataturk'u neden unutturmak istıyorlar' Hafn Sultan Vahdettın'e «vatanseier. dıyen; Turkkre guvenı olmadıgından Kassa ımuhafız) Alaylanr.ı Arnavut ve Çerkezlerden oluşturan, 33 yıllık ^ıltanatı dönemınde Osmanlı Imparatorlugunu DU=bütun çüruten Abdulhamıfı, «Ulu Hakan S •!tan Abdulhamıt Han» dıye anan Mutareke Donemı hainlermın maddı ve manevî mırasçaarı ve Atatürk ıle aılesı hakkında en namussuzca iftıralarla dolu anılarını îngıhzlerın bır müzes.ne bagışlayan Dr Rıza Nur'un eskı harflerle ka>me ahnmış yazılarını oradan kopye edıp Turkıye'ye getırerek kıtap halınde basan ve bunları el altından satmakta devam eden emperjahzm uşağı alçaklar, mıllî kahraman Ataturk'u elbette unutturmak ısieyeceklerdır. Bunların gazetelerıni3 veya politlkacılannm konuşmalarında «Ataturk» adı hiç geçmez. Kurt mllliyetçısı Saıdı Kurdı obur adıyla Saıdı Nursı onlar ıçın «mergup ve muhterem.dır de, Turk mıllıyetçısı Mustafa Kemal «Menfur ve munafık.tır "Turkluk govdemız, islâmhk ruhumuzdur» sozunu camı duvarlanna yazarak buyuk Turk ulusunu sadece maddeje ındırgeyıp aşağılayanlardan ve boyleleriyle ortakhk Ruranlardan ne beklenır başka Bu gıbılerı kendı çırkeflerınin batağı içinde bir yana bırakıyorum ollanda Kraliçesi haşmetli Juliana'nın sayın kocası Prens Bernhard'ın, Lockheed Lçak Şirketinden 1 miiyon dolar ruşvet istediği ortaya çıktı. Prens Bernhard'ı ben de sizin gibi gazetelerdekl resimlerinden, televizjonlardaki goruntulerinden tanrvorum. Avrupa'nm fosilleşmış arıstokratları, burjuva devrimlerinden bu jana kapitaliznıin hizmetıne girmişlerdir. Muhterem Prens de bunlardan biri Burnundan kıl aldırmayan konumu. gozluklerinin camiarı ardına sığınmış kisiliğiyle «Hollanda Silâhh Kuvvetler Genel Mıifettişliçı» yüksek görevini sürdüren Prens, meğer ruşvetçinin birivmiş. Karısıyla bırlıkte saltanat arabasına kurulup sokaklardan geçerken, halk bu adamı alkış yağmuruna tutardı. Simdt riışvetçi Prens. bütun resmi çöre\lerinden istifa ettiğini bir mektupla açıkladı. Ve Hollanda'da gunun sorusu şu: Acaba Kraliçe tahtından çekilecek mi? Kimbilir belki çekibnez: çece ruşvetçi Bernhard ile yatağa ffirip sabahlejin tacını takınır; tahtına oturur.. Eski Japon Basbakanı Tanaka'ııın tutuklanmasından sonra Prens Bernhard'ın isüfası, selişmiş ulkelerde devlet dişlilerinin çalıştığını gösterhor. Amerikan Lockheed t'çak Sırketinin dumanın bir dizi ülkesinde ruşvet dağıttığı ABD Konçresinde açıklanriıştı. Bu ulkelerin arasında Turkıje de var. Resmen bildirıldiğine gore biıim memlekette Lockheed Firması 30 miljon dolar rus\et vermiş çesitli kişilere.. Bu >olda parlamentoda bir kovusturma kurulu oluşturuldu. Amerıka'dan ruşvet ola\ının belgeleri istendi. Belgeler çeldi sovlendiğine gore; ama işin iç>üzu bir türltt açıga vurulmuvor. Gazetecılerin her sorusuna Süleynıan Be\in \erdıği karşılık belli: Ruşvet mi almış? Ruşvet mi vermiş? Kim almış? Kim *ermiş? Herşevimiz açıktadır. Herkes bUdiğinl ortaya kojsun? Fazilet cellatlığı yapmıyaiım. Japon\a dünvanın en zengin uikelerinden biri; adı Lockheed olavına karıştı di>e esKi haşbakanı tutukladılar; jenisi bu vüzden salianıvor; ha duştu, ha duşecek. Hollanda para babalarının de\leti. Silahlı Kuvvetler Genel Müfettişi, 1 mihon dolar ruşvet istedi diye defterden silindi; Kraliçe'nın tahtı zançırdnor. Bizde ıse Sülejman Bey tekerleme zenaatını surdunijor: Kim vapmış, neden yapmıs? Dünvada en zengin ülke Türki\e rni? 30 mllyon dolar rusvet bu Hani «Saçı bitmedik jetımln hakkı» edebiyatıni elden bırakmıvan sağcı gazeteler neden susuyorlar? MüslümanJıfı politika borsasmda falzle kırdınp kevfini suren MSP, dilini yutmuş. Fazilet edebivatına meraklı CGP voksa rüşvetten avanta mı sağladı da oyalanıyor? Turkeş Bey tllrevip de neden bu işın üstiine gitmlvor? Hüşveti \eren belii: Amerikan Lockheed firması. Rüştetin neden \erlldigi belli Devlete uçak satmak için. Ruşvet olayı ispatlanmış: ABD'dekı resmi belçelerle. tşln bir karanlık vonu kalmış, Türkive'>e donuk BöUesine bir dosyavı Cihali Karakolu Komiserine ^ersenlz. bir haftada failleri bulur. Koskoca Devletin olanaklarım ellerinde tutanlar, isteseler olayı çoktan aydınlatırlardı. İld kural işler bu gibi işlerde: 1) Ya 3 mihon dolarlık riiş\et olavına busünkfi fktlU dann ileri gelenleri karışmıştır; isin içyuzü açıklanınca Hukumet çekılmek zorunda kalacaktır; bunun için kovusturma suruncemede bırakılıvor. 2) Ya da olaya adı karışan yüksek burokratlan baskı altında bırakarak bugunkü iktidarın hizmetinde kullanmak jontemi sOrdurülıij or. Çünkü boıle bir olaja adı kanşmıs olanlar, dosvavı elinde tutanın emrıne girener Ister istemez Bernhardiar, Tanakaiar ortaya çıkarken; Ali'nia Veli'nin kulâhıyla ovalaıımamız bundan. îzlenen Yöntem Yukarıki Atatürk ılkelerini yenıden anımsayınca şu gerçeğe vanyoruz: Bır boluk polıtıkacı, idareci, teknokrat, yazar çızer ve oğretım uyesı, başta sozunu ettığım haınler takımı sîibı Yüksek Dağın Tepesi Vedat GÜNYOL Taşmmaz Eski Eserler ve Bir Yanılgı Imar ve Iskân Bakanlığı Planlama ve Imar Genel MUdürlugu Hukuk Danışmanı Sayuı Aylâ Salman bır kitap yayınladı «Taşınmaz Eskieserlerde ve etrafmda yapılacak infaata uygulanması gereken hukumler » Kıtabın 2 sayfasındakı son tümcede, «Kıtabın uygulayıcı ıdareler, ılgilı kuruluşlar ve vatandaşlarca, konuya ılışkın tereddutlerın hallınde yardımcı olarak kullanılacak bır nıtelıkte bulunacağı ümıt ve kanısındayız» dıyor sayın yazar. Ama, bu konuda kendısıyle aynı goruşte olmadığunızı belırtmek ve yorumlarıyle eskı eser konusunda ılgılılerı yanıltacağını \e eski eser korunması çahşmaları mızı zorlaştıracagını sandığımız eleştirisım yapmak zorunda kaldık Kurumlar ve kışıler yanıltılmamış olsun Bu yazım kıtabın yalnız 3 9, sayfalarmdakı gorüşlerle ılgılıclır öbür bollimlennı de bırer bırer ele almak gereklıdır. Sayın Aylâ Salman kıtabında ' «Eskıeserler yasasının 1. maddesınde yazılı ozellıklen olan taşmmazlar, 8. maddeye gore tesbıt, tasmf ve tasdık ışlemı yapılmadıkça eskıeser sayılmazlar» dıyoı. Bızce bu yorum doğru değıldır Yasa eskıeserı tarıf etmıştır. (Madde 1) Bu tarıîe uyan her taşmmaz, bu ozellıkleri gören herkes tarafından eskı eser olarak tanımak ve dolayısıyle de korunmak zorundadır. 8 madde eskı eser olan taşınmazların envanter çalışmalannm nasıl yapılacağını belırten bır maddedır, taşınmazlardan herkesın anlaya mayacağı ozellıkleri olanların bulunup tesbıt ve tasnlf edılmesı ıçındır örneğın Sultan Ahmet Camısı ıçın 8 maddeye gore bır uygulama yapılmadı dıye, eskı eser değıldır mı dıjeceğız' Öyle olsaydı, kanun yapıcı yur dumuzdakı butün taşmmaz eserlen once bu heyetler elden geçırecek ve eskı eser olanlarla olmayanları ayıracak derdı. Bu duşuncenın yanlış olduğu şundan da anlaşılabılır Şahıs mulkıvetındekı bır yerde şımdı>e kadar bılinmeyen, yeraltında kal mış bır taşmmaz meydana çıksa ama bu taşınmaz en az kültürllı olanlar tarafırdan bıle tanına^ak kadar bellı bır eskı eser olsa, orneğın bır antık tıjatro parçd«ı tasnıf ve tesbıt heyetlerı kurulup o yere gelınceje kadar bu eser arsa sahıbı tarafından tahrıp edı lebılecek mıdır 0 Bunu bır bılen, orneğin bır koy öğretmeni k^y bekçısı koruyamayaeak mıdır' Tahrıp 9edılırse, eden cezasız mı kalacak Kanunun 4 maddesi nasıl ışleyecektır' Kanun eskı e serlerın devletın malı olduşunu ı madde 3) ve herkes tarafından korunması gerektıgını yazdığı a gore, ayrıca, boyle tasnıf ve .escıl edılmemış eserler eski eser sa yılmaz ve korunmajabılır, dıve bır hukum de olmadığına goıe, 8 maddeye gore ışlem gormemı=: eskı eserlerın eskı eser sayılnıa jacağı şekhndeki yorum yanlış tır Bu anlayış yasa yapıcıda voktur ve eskı eserlerımızı korumak konusunda da çok zararlıdır. Bu nedenle 8 maddedekı ışlem tamamlanmamış olsa bıle Gayrımenkul Eskı Eserler ve <\nıtlar Yuksek Kurulu (bundan boyle yazımızda sadece kurul dı ye anılacaktır) \eyd Bakanl s (Kultur Bak ) gordugu, dujduga \e bıldiğı taşınmazları eskı e=pr olarak ılân etmekte ve şımdı ve kadar kımse de buna ıtıraz e'memektedır. Ayrıca Kurulda bu konuda uz man kışıler ve Turızm Bakanhgı temsılcısı de bulunduğu ıçın bu hareketı ıle Kurul kendını bır ne vı 8. maddedekı (Uzman Tesbıt Kurulu) yerıne koymaktadır. 'kı ışı, tesbıt ve tescıl ışını beıajer jurutmektedır. 8 maddenın kanunda 5 er aımasmın asıl nedenı, şımdıje ^adar tapularda feski eserdır) Ka> dının bulunmaması ve kanunı b>: dayanak olmadıkça da tapuva boyle bir şerh vermenin murakun olmayışı, ayrıca eski esenn ılân edılmesinın ve bovlece 3 sahısların da hem tapu kaydı v3 hem de ılân dolayısıyle sorumlvı olabılmelerının sağlanmasımn ıstenmesıdır. Tesbıt işini kim yaparsa vapsın, kı bunu konuyu bilen vatandaşlar bıle yapabilir, eserin es kı eser oldugunu Kurul onarsa. Doç. Orhan ALSAÇ Taşmmaz, Eski Eserler ve Anıtlar Yuksek Kurulu öaşkam hanesine «eski eserdir» diye açıklama koyar. Yasa yapıcının ıste diğı eskı eseri korumaktır ve bu ışlem olunca da eskı eser korun muş olur. Yasanın ıstedığı >erıne gelmış olur. Şımdıye kadar kı uygulama da bu yolda yapılagelmektedir Aksını düşunnvk pek acemıce bır «formali7Jn» dır Ve eskı eserlenmızın yok olusunu ıstıyenlenn arayıp da bulamadıklan bır düsunuş bıçımıdır. Muelhfın Eskı Eserler Yasasının 8 maddesıne gcre yapılacak ışlemı o kadar abarttığı gorulür kı, ılk orneğımıze donersek, Sultan Ahmet Camısı. 8 maddeye gore kunılacak tesbıt kurulları kurulmadan, bu kurulların yapacağı ıjlem ve raporlar tam ve kusursuz olmadan, bu raporlar gerekçelprıyle Anıtlar Yuksek Kurulu tarafından tasdık ve Bakanlıkça usulune uygun şekılde ılân edılmeden tapuya tescıl edılern^yecektır Halbu Camısınm eskı okul oğrencılerı bıle Dilmektedır Bu formaJıte yerıno getırılmedı dıye onu tahrıbe kalkan herke'i yargıçlarımız cezasız bırakn.a7 Yasa yapıcınm da bunu boyle dıı şundiıgü açıktır Çtınkü, eskı essr lerın, korunması eskıden sadece Kultur Bakanlığının şehır harıtaları üzerınde ışaret etmesi ve bır l'ste hazırlaması ıle oluyordu Bu na da kımse, bu ıs bo\le yapılır dıyen bir kanun yok dıye, itıraz etmiyordu Eskı Eserler Kanunu eskı eserlerın, tapu>a kaydedıl mesının yolunu açmıştır Eskıden bu yapılamıyordu 3 sahısiar bıl gısızlıkle ıddıa edebılıjorlardı Ama ;. ukarıda açıkladığımız gıbı en ust onama mercıl olan Yüksek Kurulun ka'arı ve Bakanhğın va zısı, ılânı, taşmmasız tapu kay dma «eskı eserdır» açıklamasmın konması ıçın yeterlıdır Tes^ır kurullarının çalışmalan, gozden kaçmışları, o zamani kadar bılin meyenlerı bulup çıka^mak, j'a d eskı eserde korunması gereklı ozellıklerın yok olduğunun tesbıtı ıle bu eserı pskı eserlıkten sılmek. tereddutlu kısımları vermds mcelemek, boylece herhaneı bır yanlışlıkla eskı eser ılân edılmıs ve tapuya kaydedılmış vapılarda bu hatayı ouzeltmek ıçın Anıtlar Yuksek Kuruluna belşs vermek ıçın gereklıdır ve yıllaıca sürecektir Zaten bu işler bütun dunyada böyle yapılmaktadıı Eserleri kaybetmemek, yok olmalarını or.lemek ıçın once bır «on tesbıt ve ılân» yapılmakta, sonra ayrmtrtı eser artık tescıllı bir eski eserdır Alt kademelerde yapılan tes bitlerı onamak veya onamamak yetkisı Kurulda olduğuna gore, janlış veya noksan tesbıtlen duzeltmek de, ona ekler yapmak da Kurulun yetkısınde demektır. Kurul bıldiğı bır eski eseri, tesbıt kurullarımn lıstesmde yok dıye bu eserı tescıl edemıycek mıdır' Unutulmuş bir eserı hsteye sokamayacak mıdır' Tabu buna olumsuz cevap vermek ol^naksızdır. Bu bır daırede mudurun yazılan yazıları ımzaya yet kısı olan, fakat kendısı bır ya»ı yazamayan ınsan dıye tarıfme benzer ki, bunu kımse kabul ede mez. Bu düşuncenın yanlışhğını mey dana koyan bır başka husus da tesbıt ve tasnıf ışının başka memleketlerde uzun 3 ıllar surduğunun bılınmesidır. Bıze bakarak ÇOK daha az eskı eseri olan, fakat çok daha genış bır uzman kadrosuna sahıp ve zengın memleketlerde bıle bu kadar uzun su ren bır ışı yapacağız dıye be/vlemek eskı eserlerın bu süıe ,çınde yok olmasını goze almak demektır Yasa yapıcının boyle bır nıyetı olmadığını hem bılıyoruz, hem de bunu boyle kabıîl etmek gerektığme manıyoruz. Kanaatımızce kanun, belkı yjzıhşındakı dıkkatsızlık yuzunden yanlış anlaşılebılmektedır. Ama bılımsel mantık açısından ele alımrsa şojle duşunlemek ımutalaa etmek) gerekır Memleketimizde pek çok olan eski eserler butun dzellıklerı Ue herkes tarafından bıllnmeyebılır Bu yuzden ae tahrıp edılebılır. Buna manı olmak ıçın bu eserlerı tesbit edıp ılân etmek lâzımdır. Tapularına da (eskı eserdır) dıye yazılmalıdır kı, 3 şahıslar, bu taşmmaza bunu bılerek tasarruf etsınler Bu işler uzun zaman alır Tesbıt kurulları bunu vapa dursunlar; bu ışler bırbırlerıj !e ılgıli, fakat bırbırlerme bır sıra üzerınde bağlı işler değıldır Tes bit kurullarmca yapılmalıdır Ama onlar herhangı bır nedenle yapamazsa, unuturlarsa, bır esere yeterınce değer vermezler, 'istelerıne almazlarsa bu tesb t ısını herhangı bın başka bır 33kılde japabılır Onemlı olan tesbıtın doğru olup olmadığıdır ve bu ışı de kanuna gore Kurul yapacaktır Bu ış Kurul tarafından yapıldı mı, tamam demektır Bu'i dan sonra Kultur Bakanlığı ılan eder, tapuyj jazar, tapu aa F atih Sultan Mehmet. yüksek bir dafın tepesinden bakijordu sanki dünyaya, insanlara \e u>ruklarına, jelnılş geçmış butun fetihçi hukumdarlar gibi. Hitler blle, o diinya>ı kana bulayan yakın geçmışin cellâdı bile, oturup kalktıgı, >i>ip içtiği, e\i barkı bıldiğı koşkunü bir tepenin doruğuna diktirmişti, dun>a\a daha bir jukseklerden bakabilmek için. Doruklar daha bır uzaklaştırır insanı Insanlardın, daha bir buju katar \arlığına. gorünmez bir güç he>betl korkusu salar aşağıdaki insanların içine, bir efsane lıavasında insanustu bir nıtelfge bürur, aslında scııin lıeniın flbi, bilemedin, senden benden bir»z daha atak, biraz (blraz değil, pek çok) kurna7, biraz daha tuttuçunu koparan, kopardığını sonunadek bırakmak isteme>en kişileri. Fskiden, savaş tince^lnin çıjlık çığlıra dört Wr yanı sarmaja basladıçı anlarda. halka görunür olmalıydı fetihçi hukumdarlar. Daha çok ordularına coşku aşılamak için, görkemli gijsi içimle. altm gürniiş kuşamlı atl«r ü^tunde, sa$ı s«lu, ardı arkası Rdrkemli korın ucularla donatilmış olarak çıkıverirlerdi her halde insanların karşısına, ırizemli bir dünyanın perdesini yırtarcasma. Dokunulmaz, el surülmez, föxfoıe gelinmez, yanaşılmaz, sıc«kü|ı duyulmaz, bir yüceler Tfrnnsı izleniminde olmaliTdılar. Tarihln yazdığma bakılırsa, coşkusuz, sessiz, renksiz gunlerden birinde, Yeniçerl ocaiının aceml erlerinden biri, Fatihi yakından çorünce, kendini tutamayıp «A, O da bizim gibi bir insanmış» der. Bir hükümdar, nasıl bizim gibi bir ln*an olabliir? Fatih o jründen sonra, hiç kimseye görünmex olur. KubbFaltı toplantfjarım bir kafes arkMindan izlemeye başlar artık, büvusünO curdürebilmek için. Yükaek dağın tepesine çrkilmiştir artık Fatih'lmlz. Görıinmez bir guç olmuştur. Sadrazanu Halıl Paşayı, asılsız bir kuş'Inı ytlründtn kırk gün Tedikuleje kapattıktan sonra öldürtür. Kardes katlıni yasalaştırır. Oflıınun olumünde. jas elbisesl çiymedl dlye Sadrazam Mahmut Paşa'nın kafasını uçurtur, rahatç». Çfinkii, senin benlm gibl bir insan dc|ildlr artık. Halk, gorünmez (rüçlpre olan korkulıı inancınm ilkPİIIglnde kılını blle kıpırdatamaz. Hitler'e ve de Mussolini'ye gelince, onlar da, dağlann tepelerinde jaşadılar hep. Aşağılara, ancak bu>uk mitlnglerde, onbinlerce halk, soylev kürsulerinin doruğundan, tepelerden, yücelerden, mikrofonlarla azmanlaşan, insafsızlaşan sloçan çıjilıkları aimak için indiler. Ne bir insanca dokunuş, ne bır insan sıcaklığı. Ikisi de halklarından uzakta, halklannın \e de kendilerinln kuyusunu kazdılar. Runca vıllık demokrasi yaşantılarımıza baknorum, hele fU gon bir yılın, halk arasında gortinmekle hirllkte, halktan kopuk, halkın gerçek yararına zararlı \onetimine bakı\orum da, işlerin tersine döndüğüne inanır olu\orum. Artık gülünç bir hal alan, uvdurma temel atma törenlerinde olsun, televlzvonda olsun, halkın elle tutulurcasına yakınında, RÖzle görtinürcesine burnunun dibinde bitheren pişkin politikacılara, halk «1, bizim gihi insan hunlar!» dıjemez artık. Dese dese: «Bizim gibl görünen ama, başka bir takım yaratıklar» di\ebilir ancak. Çunku. hepsi, gorünuste aramızda, ama, baska dağlann tepesinde. Kimısi Altajlar'da, klmisi Sina tepelerinde, klmisi dolar sırtlarında, kimisi tersine dönmüş tepelerin diplerinde, kendi çıkar doğrultularındalar. Halk nerede? Afağılarda, çok cok aşağılarda. Bir Batılı \azar şö\le di\or: «tnsan yuksek bir dağın tepesindeyse. aşağıda boğuşan ıki ınsan, ona şakalaşan Iki İnsan gibi gorıinur.» Gunümuz Türkhe'si için sö\lenml; bir söz sanki. öyle olmasa, birbirine \urdurulup kırdırılan, kanı dokülen bunca genç insanın boğusraasına şakalaşma cn7üvle balap, rahat vicdanla halkın karşısına çıkmak. çıkabilmek kimin haddine! Henuz daijda bizim politikacılarımız. Bir inseler o\aja, hele bir inseler de, su dağ vasasından. orman yasasından kurtulsa Turkiye! Nerdesin bilinçli seçim? çalışmalar surdurülmektedır Kanunlarımızda sık sık gbru len, eskıden (zaafı telıf) dedığı mız, redaktion tıatalarını ve anlam karısıklıklarını kuru bır sfa mantığı ıle ele almak. yasa yapanın maksadını ve o ısın yapılmasuıı gerektıren teknık çalışmaların gereklerını bır yana atmak doğru değıldır Aslında saym Aylâ Salman da kıtabını eskı eserlerı koruma IIK rını benunseyereic yazsaydı, bu sonuca vanrdı. Nıtekım kanunda yanlış yazılan bır sozcuğu kıtabma duzelterek almış. Esermın 3 sayfdsırda kullıye\ı tarıf eden kısmın ıkıncı satırında bır «edebı» kelimesı var Kanur.da bu kehme «ebadi» olarak çıkmıştır. Şımdı kanun boyle dıyor dıye anlamı olmayan bır ebedilık, sonsuzluk ozellığı mı arayacaeız kullıyelerde' Elbette değıl. Bu husus boylece anlaşılıp, ka bul edıldıkten sonra, yazarın işaret ettıgı bazı aksaklıklan gıder mek ıçın çalışılmalıdır Bu hususta yazarla ayni düşüncedeyız. KultuF Bakanlığının da bu W >ararlanarak eknıAmamlajıp duzelteceğinı umujoruz Yanı eskı eserlenn tesbıtını raslantılara bırakmamak, butun yurdu tarayarak eksıksız bır tesbıt yaptırmak ıçın tesbıt kurullarını bır an once kar mak gerekır. Eserlerın tesbıtı ve tasnıfı ıçın her turlu olanaktan jararlanarak, bu ış bılımsel olarak ele alınmalı, eserlenn fotoğ rafları çekılmelı, roloveleri yapıl malı, haklarında bılgıler toplanmalı, tesbıt fışlerı duzenlenmelıdır. Taşınmazlar ıçın tapuya ka yıt ve ılânda çıkması mümkün zorluklar gıderılmelıdır Ve bütun bu ışler mumkun olduğu kadar kısa bır sure ıçmde japılma lı ve şu ozellık unutulmamahdır: Eskı eserler kanunu, eskı eserlerı korumak ıçm çıkarılmıştır. Bu amaç herşeyın onünde tutulmalıdır Aksı halde kanunun amacı ve bununla beraber eski eserler ortadan kalkar, yok olur. Bu nedenle kanunun 1 maddesmde ya züı ozellıkleri bılınen her eser eskı eserdır1. Ankara îktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi Kooperatifçilik Enstitüsü Müdürlüğünden : Enstitumüz Lısans Üstü Büım Uzmanhğı (Master) progrsmı 5 Devresine yuksek oğretım mezunlanndan Öğrenci Alınacaktır Gereklı bılgıler Enstıtü Sekreterhğınden bgrenılebıUr. On kayıtlar : 6 17 Kylül 1976 Kesın kayıtlar : 20 30 Eylul 1976 tarıhlen arasında yapılacakür. Adres Ankara Iktısadi ve Tıcari Ilımler Akademisi Kooperatifçilik Enstıtusü Beşevler / ANKARA Tel.: 23 26 40 13 20 55 / 203 (Basuı: 23364) 9397 BasTur Turizm Acentesi İSTANBUL. B*bıâll Cadöesl No 52'54 Kal 1 Telefon 22 45 37 26 7291 YüıenSaray M/S KAZAKİSTAN GiMİSİYLt M.K.E, Kurumu Genel Müdürlüğünden: Eleman Alınacaktır Genel Mudurluğumuz Merkez Teşkılâtında 2 4'uncu dereceh kadrolarda ıstıhdam edılmek uzere aşağıdaki şartlara haız Teknık ve Idarî eleman alınacaktır ARANILAN ŞARTLAR 1 TEKNIK ELEMANLAR İÇIN a) Makına Y Muhendısı \eja Muhendısi olmak, b) 1897 Sayılı Devlet Memurlan Kanununun 48'ıncl maddesındekı şartlara baiz bulunmak, c) Genel ve katma butçelı daıreler II Özel Idarelerı ve beledıyelpr, bunlara baplı muesseselerde d) Sermajesının tamamı Devlet tarafından venlmek suretıjle kurulan ıktısadi kurumlar ıle sermayesının yarısmdan fazlası Devlete aıt kurulııslarda. En az 7 veja 10 >ıl çahşmış olmak, e) Askerhk gorevını yapmıs olmak veya askerlıkle üı şiğı olmamak, f) Fızıbılıte projesı hazırlamakta tecrubelı bulunmak, g) Ingılızce veya Almanca bılmek tercih sebebidır 2 tDARt ELEMANLAR IÇİN a) Iktısat Fakultesı, ODTU Iktısat Bolumü, Hacettepe Unıversıtesı Iktısat Bolumu, îktısadı Tıcarî Ilımıer Akademısı mezunu olmak b) 1897 Sayılı Devlet Memurlan Kanununun 48 ıncı maddesındekı şartlara haız bulunmak, c) Genel ve Katma Butçelı daıreler, ll Özel İdarelerı ve beledıyeler. bunlara ba»lı muesseselerde d) Sermavesımn tamamı Devlet tarafından venlmek suretıyle kurulan ıktısadi kurumlar ıle sermavesmın yarısından fazlası devlete aıt kuruluşlarda, En az 7 yıl çalışmış olmak. e) Askerlık gorevını yapmış olmak ve>a askerlıkle ılı şığı olmamak, f) In°ılızce veya Almanva bılmek tercih sebebidır 3 Tayın edılecek elemanlara kadro aylığındpn başka Bakanlar Kurulu kararına gore van odeme ve^ılecektır İsteklılerın Genel Mudurluk Idarı îşler Daıresı Başkan lığına muracaatlan rıca olunur. (Basm 23348) İ>3S6 SONBAHAR GEZİSİ İSTANBUL NAPOLİ (Caprt Adası Gezlsı) CİVİTAVECCIA (Romanyaya gıdış) NİS (Montekarlo Kumarhanesı) BARSELONA (Boga Güreşı. Flemengo. Andora Krallığına gezl • Açık Pazar) PALMA ADASI (Mavı mağara Incı fabrıkası, Oerı ışler» mağazası) • PALERMO (Italyan malları) CATANYA (Sıcılya Adası) Istanbul M dostlar '•"', tiyatrosu ' cağdaş sahne de îel 267701 1.10.1976 • 14.10.1976 MISIRDA YILBAŞI 26.12.1976 5.1.1977 (On gün) ORTflK SABOTAJ OYUNU Istanbul. Pıre (Atına) Iskenderıye (Otobusle Kahıre ye gıdış ve otele ıniş Nıl gezısı Ehramiar turu, yılbaşı eglencesı) Lüks ARMENİA gemısıyie yapılan gezının 4 gecesı Kahire de 5 gecesı gemıyle Akdentz sulannda goçecekiır FİYATLAR (Tam pansıyon, yılbaşı eglencesı Nıl, Ehramiar gezisı dahıl) Lüks ıki kışilık kamarada bır yatak 8000 lüks 4 kışılık Kamarada ıse 6000 T lırası (Oöviz istenmaz) 100 yertmtz vardır UCUZ KIBRIS GEZİSİ BAYRAM'DA KIBRIS Saat 13'de Istanbul'dan otoDüsie hareKet ve ertesi gun 07'de Sıllfke ye varış a GOndüz terıbotuyla 15 30 aa Kıbns a çıkış. otele yerieşme P 9 « 9 » 7 6 y n ı yddan dönüş Yemeksız 1500 yarım pansıyon 1800 tam pansıyon 2000 Türk lırası KEREM CİBİ EZENLER EZILENLER BASKALDIRANLAR 2 EYLOLDEN İTİBAREN gişe açılmıştır (AJans Guvenç: 51) 9399 24.9.197630.9.1976 AVRUPA GEZİSİ BAYRAM'OA İTALYA(Otobüsle) On gun 2600 T L ve 100 oolar Istanbul Nış Lubıyano Tıryeste Venedık Mılano • Lubıyano Nış Istanbul Not Kazakıstan gemısı yolcularından ıştıraK eden oiursa. oniar Mllâno Can Napolı ye geçıp vapura bıneceKlerdır 25.9.19765.10.1976 (Cumhuriyet 9332)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle