07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
PÖRT CUMHU8İYH 2? ACUSTOS 1976 U2EWN£ Çı>4UAlkCtfMHtffcNET/, *WZEYW>« VANINOA M TURHAN SELÇUK iK O&DuiAfcı VlLSONUMPA.ffAJUD/KLAA/ NÛKTA^.YANİ j g . j>A*M£lf KdMUT/WLlGıNA rfMttUZ. Kara Yazgı Yazan : EVELYN VVAUGH Çeviren : NiHAL YEĞiNOBALI 42* TagmurlaTdan önceki kuraklık mevsimiydi. Bu mevsimde davarlar bır sap yeşil ot uğruna Ser zarnankı otlaklarından kılometrelerce dtelere .giderler; supdculer su çukurlarındakı yosunlu tortulann başında yumruij yumruğa bırbırlerıne girerler Kuş stirırleri gibi kaçı^an çoculOa."in ardından aslanların çıka geldiğj, su arayarak kertfte sokak sokak gezdıklerı gorulurdü Leydi Courtney çıçek yataklamun içler açısı bır duruma düştuklerinden yanar yakıi.u\ Prudence, «Insan ruhu Doğa'dan nasıl da kopmuş» diye yazıyordu, o düzgün. orta okul yazısıyla. «Toprak Ana, çağıldayan ırmaklar, fılızlenen tohurolar çıIUeşen kuşlar, kuzulayan koyunıar yoluyta doğurganhğıru evrene ilân ettığı zaman.. o mevsımde insanlar spor ve bahçıvar.lıkla, hayır işlerı ve sanatla ılgılenırler. Oysa şundi. toprağm suyunon çekıldjgı, Doganın olum halınde cansız yatüğı bu kuraklık me\sirmnda seksten baska duşunulecek hiç bır şey yok'. Genç kız kaleminin ucunu geveleyerek yazdıklarını yeni baştan okudu. «Suyu çekılrmş.ın ustümı çızerek «Canı çekılmıs,» yazdı. Bu kez de «cansız» sözcügunun yerine başka bır şey duşunmek gerekecekti ama Prudecce onu şimdılik sayta kıyısına çızdıfı bır soru ışaretıyle geçiştırdi. «Başlangıçta bir yanlışlık yaptım sanıyorum» diye düşündü, annesine dogru seslendi. Elinde bır sulamayla kurumuş bir gul agacını dertli dertli süzme.Vte olan Leydi Courtney donnfc kızmdan yana baktı. «Anne, kuşlar çıftleştîkten kaç zaman sonra kuzular doğar?» Leydi Courtney, «Yumurta kızun, knzu değıl» dıyerek ortanca yataklanna dogru ilerledı. «Nasıl yani, anne?» •Yaşam Panaroma'sınm canı cehermeme,» diyerek Prudence sayfaya bir erkek profili çizmege başladı. Her zsman çızdıgi bu profıller son haftalarda Wıllıam'a benzemez olmuş, çenede belırtılen bir çıkıklık ve saçlara verilen bij karmakanşıklık sayesuıde Basil.Seali andırmaga baslamıstı. Prudence, «Ne çocukmuşum» dıye dUşündü. «Sevdalanmaya öylesine teşiîerm:şim ki \VilhaiiTa bıle «denemişim bu işi!» O sırada gene pencerenin. önünden geçmekta olan Leydi Courtney, «Oğle yemeğı» diye ses!cndı. «Ben ellerimi ytizümü yıkayana dek gene geç kalacafım. Prudence, hadi sen bir an önce gıt de babanın canı sıklmasın, canım.» Ne var kl Leydi Courtney biraz sonra yemeğe indiği zaman kocasıyla kızını ve genç VVUliam'ı sıkııöıh bir sessizlik İçinde oturur buldu. Sır Samson, «Konserve kuşkonmaz» dedi. «Piskopostan da bir mektup.» «Yoksa gene yemeğe mi geliyor?» «Yok. korkma. O kadar degil ya, biırfm Seth nedense adamcağızın katedralini yıkmak istiyormus da. Aına bu konuda banım ehmden ne gelir? Anlayamadıgım bu. Zaten ytiz karası bir yapt bana sorarasn. Bana bak, Prudence, bugun yemekten sonra •VV'ılliamia birlikte kısraklan bir yürüyüşe çıkarsaruz çok iyi olur. Günlerdir hiç hareket etmiyorlar.» Prudence, «Hava cehennem gibi sıcak,» dedi. William, •îşim başımdan aşfcm.» diye ekledl. Sir Samson, «Neyse.» diye içini çekti. Daha sonra, karısıyla başbasa kaldıklan zaman, «Bana bak, ruhum, bunlann arasından kara kedi mi geçti yoksa?» diye sordu. «Ne iyiydiler.» «Ben de sana çoktandır bu konuyu açmak istiyordum Sam, ama çiçeklerin durumuna öyle üzüluyordum ki. Bana sorarsan Prudence'nin üzerinde bir tuhaflık var. Eski canlılığı kalmadı. O yaşta bir kızm yıl boyunca böyle yüksek bir yerde oturması doğru mu dersin? Böyle bir çevrede? Bır kaç aylıgına lngiltere"ye göndersek pek yerinde olur bence. Harriet'in yanında kalır, Belgravia Meydanmda Londra sosyetesinde bir sezon geçirip kendi yaşında, kendine uygun gençlerle tanışması ona iyi gelir. Sen ne dersin?» «Haklısm, derim .. Bütün gün oturup o yaşam bilmemesi ne Hiç değilse ondan vazgeçer ya, önce Harriet'e bir yazsaniyi olur. Şu sırada benim işler öylesine birikti kl başımı kasıyacak vaktim yok.» «Hangı iş, hayatım?» «Piskoposla ne konuşacağımı tasarlamam gerekiyor.» TARÎH BOYUNCA KADIN Füsun TAYANÇ Tunç TAYANÇ Türkiye'den kadın görüntülcri: 5 «DÜKKANLARIN Feodal toplum, kendini çökertecek öğelerı de kendi içinde ba rındırmaktaydı giderek. Her geçen gun yeni buluşlarda bulunuluyor, bu buluşlar zaman yitirmeksizin üretime uyguianıyordu. Yeni denizyollarırun açüması, de ğışimin ulke dlçeğinden çıkmasına, uluslararası boyutlara ulaşma sına yol açmıştı. Kırkent, tarunzanaat ayrunlan belirginleşmişti. Tarunın egemen olduğu toplumlarda nihai ilişkiler toprak sahıpliğine bağlı bulunuyordu ve işbölümü ıle değişim de daha az gelişmiş olduğundan, artıemek ya doğrudan bır kişisel yükümlulük olarak yerine getirıliyor ya da üretıcinın, ürününün belli b'r mıktarını, vergi karşüığı olarak, beye verdîği bır bıçuni alıyordu. Üretirn araçlarırun gelışmesı, üretımde kullanılmaya başlaması >'le bırlikte uretım ilişkileri ue yon degistırmeye başladı. Peodal toplumda ureticiler, ken dı Ilkel üretım araçlanna sahip oldukları halde, toprağa bağlı olduklanndan, artıdeğeri, iradeleri dışında beye, toprak sahibine aktarmak zorundaydılar. Yeni buluşlann üretime uygulanmasiyle emeğin verımlüığınm artmasının yanı sıra, ışbolumu yaygınlaşıyor, değışım gelişiyordu. TARIHSEl ÖNKOŞUL Kapitalızmın tarihsel ön koşulu, toplumun azınlığını oluşturan bır smıfın elinde uretım araçları sahıplığınm toplaşması, bunun sonucu olarak da, yasamak ıçın yalnızca işgüçlerıni satabılen mulksüz bır sınıfın dogmasıdır (1) Ve bu ön koşul gerçekleşır. topraktan kopan, üretim araçlancdan yoksun kıtleler hızla proleterleşirlerken, uretim araçları da, çok az sayıdaki toprak sahıo leri, kapıtalıstler tarafından oluşturulan smu'ın elinde toplaşır. Feodal toplumda serf ile bey arasındaki ilişkiler belırler uretım ilişkılerıni; kapıtalıst toplumda İse, ışçı ile kapitalist ara smdakı ilişkiler. Işçi, serfın ter sine, özgür iradesıni kullanır; ka pıtaliste ozgürce yaptığı sözleşme ile bağlıdır. Ama üretim araç larından • oksun olması, iradesının gerçekten özgur olmasını önler. Işgücü de, öteki metalar gibi, bir metadır; alırur, satılır. PiyaM ise ücretdır. «îşçinin ürettiği ma hn satış fıyatı, kapitalıste gore, uç kısma ayrılır: Birincisi, aletlerin, makmaların, ve ış araçlan nın yıpranmasını ve hammaddeleri karşılayan kısımdır; tkincisi, ödediğı ucretlerı karşılayan kısımdır; üçüncüsü, artan kısım yanl kapitalıstın kândır... Emeğin payı (ücretler) düştüğü ölçüde Bermayenin payı (kâr) yükseOLMAKSIZIN UYUMAK (Fotoğraf: ARA GÜI^ER) ÇOGIJNDA HERHAHGi BiR ZAMAN KISITLAMASI ÖYLE Ki KIZLARIN, DiNLENMEK VE ÇOK, GENELLiKLE DE ÜÇ ^ ^ ^ ÇAUJILIR; iÇiN ASLA ALTI SAATTEN YA DA DÖRI SAATTEN ÇOK ZAMANLARI YOKTUR. Asgari ücret ailenin geçimîne yetmediği için çocuklar ve kadınlar da çalışmak zorundaydılar lir. Ya da bunun tersl olur. Ücretler düştüğü ölçüde kâr yükselir; ücretler yükseldiği ölçüde kâr düser.» (2) ÜCRETi BELİRLEYEN Ucreti belirleyen, piyasadalcl başka malların tiyatlarmı dtizenleyen genel yasalardan farklı bır şey değıldır. «Emeğin ücretı, arzla talep arasındaki oranlara; isgücünu satın alan kapitaliatlerle iş gücünü satan işçiler arasında ki rekabetin buruneceği şekle gore, bazan yukselecek bazan azalacaktır. (3) Işte, kapitalist "bır toplumda, kadının da üretim sürecinde yer almasınm nedeni bu genel yasalardır. Kapıtalıstlerın l:ânnm artması ücretlerin düşmesine bag lı olduğundan, emeğını satmaya hazır çok sayıda ışçi karsısında az sayıda kapitalistin bulunması, kapitalıste ucretleri dıledığınce saptama olanağını vermekte, böy lece kânnı artırabılmektedır. Kapitalist, işgücüne, işçinin geçimini sağlayabileceğı ve yeniden üretim gıderlenni karşjlayabıleceğı bir ücret, asgari ücret venr. Bu asgari ücret ışçi aılesmin geçiminl saglamaya yetmediğaıden, çocuklar ve kadınlar da çalışmak zorundadırlar; bu bir. Ka pitalistler, çocuklara ve kadınlara erkek işçilerden daha düşük ücret ödemektedirler; bu iki. Böy lece, hem erkek ışçılerın yenne kullanabilecekleri çocuk ve kadın işçiler elde ederek, işçi sayısını artırmakta, aralanndaki rekabetten ötürü ucretleri düşük bir dü zeyde tutabilmektedirler, hem de kendi kârlannı ârhraWlıt»lrtedir. ler. ÖRNEK BULMAK MÜMKÜN Kapitalist toplumda, emekçi kadmın sömürülmesine ilişkm birçok örnek bulmak mUmkündür. öncelikle, emekçi kadının uretım sürecinde uğradığı somuruyu gormeye çalışalım. «Gerçekte burjuva hanımlann süslenmelerine yarayan esyaların yapınurun, ışçılerın sağlıklan bakınundan en kötü sonuçları yaratması şaşırtıcı bır olgudur. Bunu daha once dantelcılerde gördüktü; şimdi de Londra'nın elbıse mağazalanna, bu savımızı daha da tarutlamak için bakalım. Bu kuruluşlar, sayıian 15.000'e vardıgı söylenen, genellikle kırsal kesimden gelmiş bulunan, bundan ötüru de isverenlerırun mutlak kölesi olan, buralarda yatan ve karnmı doyuran bir genç kızlar kitlesi çalıştırmaktadırlar. Yaklaşık dört ay süren ış mevsımınde, en iyi işyerlerinde bile, çalışma saatlen onbeş saattir; çok acele ışler çıktığında bu süre günde onsekiz saate çıkmaktadır. Ama, dükkânlann çoğunda, herhangi bir zaman kısıtlaması olmaksızın çalışılır; byle ki, kızların, dinlenmek ve uyumak için, asla altı saatten çok, çoğunlukla da uç ya da dört saatten çok, bazan da ıki saatten çok zamanlan yoktur; »ık sık olduğu Uzere geceleri de çalışmak zorunda kalmazlarsa, her gün ondokuz ilâ yimriiki saat arası çalışırlar. Çausmalaruuıı sımn, artık bir Türkiye'den kadın görüntülerî: 6 dakika daha bile iğne kullanamayacak mutlak fiziksel yetersızlıklerıdir. Bu zavallı yaratıkların, dokuz gün boyunca soyunmadan durdukları, mümkün olduğunca çabuk yutabılemeleri ıçın lokma lokma kesilmiş yiyeceklerin getinldiği şılteler üzerinde sadece bırkaç dakıka dınlenebildıkleri gözlenmiatır. Kisacası, bu bahtsız kızlar, lsten Btılma korkusunun kırbacı andıran tehdidi altmda, bırakın ondört ilâ yirmi yaşmdaki narin kızlann, sağlam yapılı bir erkeğin bile dayanamıyacağı uzun ve kesıntısız bır işte tutulmaktadır. 4 1840'LI YILLAR Bu satırların yazıldığı tarih 184011 yıllar, yer ise Londra'dır. 1841 sayımına göre, Irlanda hariç, Büyük Britanya'daki madenlerde çalışanlar arasmda kadınErkekler + 20 Taş (Fotoğraf: ARAGÜLER) Bazı ülkelerde, Brneğin ssdec* tanm sektörunde kadın erjteıe ucretleri arasmda bir ayrım görülmektedir. Onbır gelişmiş icapi talist ülke içinde sadece Avusturya'da, tarım kesımınde, kadın ışçıler erkek işçilerden çoK Ucret almaktadırlar. Çalışan kadınlar ıle erkekler arasuıdakı ücret fark lılığı az gelişmiş ya da daha öbarcası yeterince gehîmemıs ülkeler için daha da çok geçerU olmaktadır. Y A RI N: GEliJMiJ VE GERi KALMIJIAR ARASINDA (1) Maurice Dobb, Studies tn the Development of Capitalism, Routledge end Kcgan Paul Ltd., Londra, 1963, s. 7. (2) Karl Mara. Ucretli Emek ve Sermaye, (Çev.: Orhan Suda), Sol YajTiüarı, Ankara, şubat 1966, ss, 48 50. (3) Karl Marx, age., s. 34. (4) Frederick Engels, The Condition of the Working Class İn England. Panther. 1974. M. 235 236. (5) Karl Marx, Kapital, Birinci CUt. üçüncü Kitap, (Çev.: Mehmet Selik), Sol Yayınla. n, Ankara, Temmuz lStiS, M . 293 294. Kapitalizmin gelişme döneminde kadın ışçüe rin çalışma koşullarına ve üc ret düzeylerine ilişkin daha ayrıntüı bilgl için Engels'in ve Manc'uı anılan vapıtlannda veterince örnek bulmak mümkündür. ••• Ne var ki ertesi gün Prudence ile William kendillklerinden atları alıp gezmeğe çıktılar. Prudence gizlice Basilie bulusacaktı. «Dınle Wılliam. Hani Baptist Okuluyla Yahudi mezarlıklannın arkasmdan geçen yol var ya, ordan gideceksin. Sonra da ParsHerin Ölüm Eviyle Ateşlı Hastalıklar Hastanesinin önünden geçerek » Wülıam, «Hiç de iç açıcı bir gezinti sayılmaz,» diye somurttu. «Canımm içı, mızmızlanma, nolur! Arap mezarlığını da geçtikten sonra canının istediği yere gidebılirsin. Sonra saat beşte Yokumyan'ın evıne gelip bem alacaksın. Hepsi bu. Baska yoldan gıtsen bir goren olur dıye bu yolu seçtim.» «Aman ne iyi ettin! Bır elimde de senin atın dizginleri oldufuna gbre ikindi sıcağında ne sefa, ne sefa.. • «Aman, Wılliam, benim Afacan'ı senden başkasına emanet <edemem, blliyorsun. Senin yamnda Afacan kuzu gibi uslu duruyor, bunu da biliyorsun bal gibi. Koskoca atı tutup Yokumyan'ın evınin önünde bırakamam ya. Bu işi gizlı japıyoruz.» «Bu arada benı hiç duşundüğun yok, görüyorum. Sen o herifle, lıem ce benim yerımı alan herifle kumrular gibi sevişirken. ben elimde ıkı tane atla tozlarm içmde dört dönüp seni bekleveceç;ım Bu arada boynuz çıkartırsam hiç şasmam.» \Vı!lıam, bayağılaşma, kuzum. Klmmış senin yerini alan? Altı aydır benımle burun buranaydın. Can sıkmMsmdan patlayacak durumlara geldığmı bılmez degilun. îkimız de bıkmıs, usanmıştık • «Eh, öyleyse o da yakında bıkıp usanır.» «Alçak!» lar da bulunmaktadır. Büyük Britanya'da Madenlerde Çalışanlar, 1841 1866 yılında tngUtere'de dtlcenlenen bir Rapor'da şu satırlar yer almaktadır: «Kömür madeni sahibi, gözcü diye bazı klmseler tayin eder; bunlar, takdir toplamak içm, her şeyı mümkün olabılecek en ekonomik şekilde yapmak gayretindedirler; ve, erkek işçi çalıstınlması halinde erkek ışçiye 2 şilın 6 penilık bir günlük ücret verilmesı gerekecek işlerde kızlar 1 şılm ile 1 şilin 6 peni arasmda bir ücretle çalıştırılırlar.» (5) 1970'Li YILLARDA Aynı durum 19701i yıllarda da birçok gelişmiş kapitalist ülkede sürmektedir. Kadın ile erkek arasındaki ücret farklılığı, çalışılan sektöre göre de farklılık gdstermektedir. Kadınlar + 20 Taş 1.185 913 40 424 68 472 roplam Yas 20 20 Ta« 32.475 3.428 1.932 2.679 1.349 6.591 ••• Kömür madenleri 83.408 Bakır madenleri 9.866 Kurşun 9.427 Demir 7.773 Kalay 4.602 Değişik madenler 24.162 1.165 1.200 20 73 82 491 118.233 15.407 11.159 10.949 6.101 31.716 Basil hâlâ Yokumyan'm dükkanının üstündekl büyük odada oturuyordu. Odanm dısardan bir merdıvenle erişilen bir sundurm^sı vardı kı hurda demir parçaları, daha baskaca hırda vatla dolu olan bir avluya balayordu. (DEVAM1 VAR) Toplam 139.238 48.454 3.102 3.031 193.825 KAYNAK; Frederick Engels, The Condition of the Worklng Class in England, Panther, 1974, s . 267. TiFFANY GZBLUKIBVÜB6U NUUK. UCAk: AAOTDtUAttt GARTH ISR&NVOL KADIN VE. BIGAKAUM «İT5İNLEBCONCEP5İON'U
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle