05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 3 TEHMUZ 1976 buna paralel olarak değisik Wr tiyatro eyleıui de ortaya çıktı... Kaba çizgiliydi, beğenisi düsüktü, biçimi dağuyktı; ancak çoğunlugu cahil ama uzta oyuncuuluat, Tulu sözcügunden ların bilünsel bir senteze gitmegelir. Tulu. doğmak demek lerı zaten beklenemezdi. Bu sentir; güneşin. yüdızların ya tez, Dofa ve Batı özelliklerinl da düsüncenin doğuşu. «TulJat» biçimsel de olsa sahne üzerinde ise, herhangi bir metne dayan uzlaştırma çabasıydı.» degil, yürüren seridi koyar (ön düzeyde sorunu madan, ama iskeleti • önceden Avrupa ve Amerikadaki birçok yaratan olay). Bu yurüyen şent yoluyla, isçilerin saptanmıs olan ve bu iskelet çev ilerici tiyatro «Tuluat» ümproen önemll psikolojik noktalarını ortaya çıkanr resinde ojiıncularm içten jeldiği visatıonı denen türü, uygulama(Chaplin'in Asri Zamanlar adlı filmi). , pbi oynadıkları b:r ojiın biçimi, larımn birer vazgeçilmez öğesi Piscator'a göre, tiyatro bir yargı yeridir. Ama j bir tiyatro türiidür. Fransızca ve durumuna getırmişlerdir. Bu tibu deyimi dar anlamdaki ahlâkçılıkla karıstırma • Irgilizcesi «împrovisation» olan yatrolardaki «tuluat» yani bugü: mak gereklidir. Tiyatronun ahlâksal bir kurum «Tuluat»a «dogaçlama» denmek nün düiyle doğaçlama uygula11 oldugu, Diderot'nun belirtmiş oldufu şnbi Fransız tedir günümüzde. maları geneliikle iki biçimde yaburju\'a ihtilâlinin getirmış oldufıa bir kavram : Tiyatro sanatuıın çeşitli türle pılmaktadır. dır. Romantık akımın başında gelen Goethe de Birincisi, elde bulunan metnin, ri arasmda yeralan «Tuluat». Ultiyatroya bu tutumla yönelir. İşte Epik Tiyatro kerr.izde, Osmanh împaratorlugu genellikle dramaturg, yönetmen arüayışı bu düşünceji köhnemiş ve vararsız buldöneminde. 1875 yıllannda ortaya ve oyuncularm işbirliği ile gerek maktadır. Eptk Tiyatro, Alman sag duyusunu çıkmıştır. GUnümuzde. Amerika oyunun kurgusu, gerekse çeîitll uyandırmak için dar anlamdaki ahlâkm degil. dof ve Avrupa ülkeierinin biçok ile söz, cümle değişiklıkleriyle uyrunun önemli olduğunu ileri sürer. Üç Kuruşluk rici tij'atro.snndB ııygulanan bu gulanmasıdır. Burada «tuluat», Opera'da Mackie Messer'in «önce ekmsk g?lir, «TUIUAT» OYNANMAKTA OLAN OYUNÜN tür birde yıliar önce. 1875 yılla yazıya dökülmüş, yani bir metin sonra ahlâk» söıü de bu doğrucu tiyatronun bir nnda uygulanmaya baslanmıstır. çerçevesi içinde saptanmıstır. Buözetidir. HER 6ÜN YENİ BİR SOLUK KAZANMASI VE Ama. bizde o tarihlerde uygulan radaki «tuluat» uygulamasında, cak «taktik» (tam getiren hareket) ile dogru olaBrecht, «bugünün dünyası, ki çok hızla dejrtsen masıyla. Batıda bugün uygulan oyuncuların kişisel yeteneğmden rak anlasılabilir; çünkü duygular, düsiinceler ve GÜNCELLİĞİNİ YİTİRMEMESİ AMACINI ÎAblr dünyadır. ancak bugünün insanlan ile anlaması arasında belirli aynlıklar çok, tiyatro sanatınm çeşitli dalruh durumlan ancak bilinç altında kalrms insan larmdaki yorumcularının birletılabilir.» dedikten sonra. «bugünün insanlan vavardır kuşkusuz. psikolojisini verir; oysa «taktik» k»fanın ve göv5IR. BATlDAKf İLERİCİ YA DA DENEYSEL şen yateneklerinın kollekttf bir şayıs düzenlerinde bir değişim aramaktadırlar» den'n erege uygun oiarak aktit çalışmasmı sağîar. Bizde uygulanmasım, tiyatro biçimde ortaya çıktığı görülür. diye ekler. İnsanların aradıft. insanlıça yakısır TİYATROURDA BU TÜR OYUNLAR GEÖmeğin, bir yürüyen şerit üzerinde galışan fabrika fldamlanmızdan Prof. özdemir toplumsal bır degişimdir; bunda ise tiyatronun işçUermi ele alan dramat'k tiyatro, bu isçilcrin İkınci yol ise, oyun oynanırNutku şöyle anlatmaktadır: «Ba ken, güncel konuların, bu konuNELLİKLE İZIEYİCİLERİN DE OYUNA KAbir rolii vardır. Ancak eski anlayışta bir tiyatro birbirlerine olan psikolojik. kisisel ilıskiterin ve rtyı örnek alan TUrk dilindeki lar genellikie sosyal ;a da poüile degil, yeni bir tiyatro anlayışı ile bu olanak bunaiımlarını verir (ön düıeyde kisiler). öbür yanTILMALARIYU OYNANIR. tiyatro emeklemeye baslarken, tik konulardır, oyuncuların gelisaa|lanabilir. da, Epik Tıratro ön düzeye isçilerin paikolojilehni miş espri ve düşünce kıvraklıgı ve bu kıvraklığın anlatım gücüy!e işlenip yorumlanmasından ortaya çıkan «tuluat» biçimidir. Bu tiyatro türiinde «tuluat», oynanmakta olan oyunun hergün yeni bir soluk kazanması ve güncelliğini yitirmemesi amacını tâşır. Batıdaki ilerici ya da deneysel tiyatrolarda bu tür oyunlar genellikle izleyirilerin de oyuna katılmalanyla ovnanır. Oyun oynanırken izleylciler konuyla llglli sorular sorar, olayların daha değişik blçımlerde yorumlanmasını ister, çeşitli öneriler getirirler. Bu öneriler ve değişikliklerin ısığı altında, oyun oyuncular Madalyonun »teki yüzUne bakmak ise pek ak tarafından hiçbir hazırhk ya>.ılUrk edebiyatı ilerliyor mu, geriliyor mu? M. Alâeddin ASNA SAIT NİCEIİK DEGİL, la gelmemektedir: Okuyucu sayısında artış var mı, yok mu? madan o an oynanmaya baslanır. Salt nicelik degil, nitelik bakımından Türk NİTELIK BAKİMINDAN Yani, bu tür tiyatroda amaç, top Kim okuyor? okuyucusunun durumu nedir? Yerli yazarlar mı, Bir baska deyişle. bunca umut bağladığımıs lumsal sorunlan yasayarak, yaTÜRK OKUYUCUSUNUN çeririler mi daha çok okunuyor? gençler, yazarlanmızla ilgileniyor mu? Haydi so satarak çeşitli açılarcian ele alBu sorular yülardanberi kalem sahiplerince id çogalma, btıniann artsmda yerli adların glttik mak ve bunları somut bir biçimDURUMU NEDİR? ruyu biraz daha özelleştırelim: cevaplandırılmaktadır. Genellikle üzerinde birle çe daha büyük oranlar kazanması da bu gerçeklere Yükaek öğrenim gençliği nelert, kimleri oku de ortaya koymaktır. Ama, bu YÜK5EK ÖĞRENİM silen, edebij'atımızın hızlı bir gelişme gösterdigı, kanıt olarak gösterümektedir. Sorunlara yüzey yor? tür tiyatronun uygulamasında ookur sayısırun çogaldıgı ve okunan yapıtlar içinden baktıgımızda. bu kadar sağlam kânıtlarla desyuncunun geniş bir imgelem güGENÇÜĞİ, NELERİ Yığırüarın kitap okuru haline gelmesi, bilinç cü, sağlam bir eğitlmi, çarpıcı ve de TUrk yazarlannın öncelik aldıgı gerçekleridir. teklenen bu görüsü yadsımak olanak dısı olmakKİMLERİ OKUYOR? lenmesı elbette sevindirici bir olay. Ama yığınla inandırıcı btr anlatım yeteneği, Yavınevlerinin artısı, yayınlanan kitap sayısında tadır ra öncülük edecek genç aydınlann ya da aydın güçlü bir tekniği ve üstün bir adaylarınm yazarlanmızla ne denli ilgilendıkle bilgi düzeyi olması gerekir. rl de merak edilecek kadar önemli degil mi? İşte sıze bir araşUrma örneği.. Çok dar kapBu iki açıklama, daha doğnısu samlı diye bu ömeği eleşürmek kolay. Ama >ükaek öğrenim gençliğinin bir kesitini gösterdiği için kıyaslamadan sonra, yurdumuzanlamlı yine de. Nedeninde eğitim düzenimizdeki da Batı anlamındaki tiyatronun aksaklıkların yattığı da bir gerçek. O da tartışı emeklediğl yıllardakl «tuluat» ile lacak bir başka konu. Ama bugünün gerçeğinden yüzyüımuEin ikinci yansında, tibir bölüm gösteren şu aşağıdaki tabloda bu tar yatro sanatının sürekli olarak ilerlediği Batı Myatrolannda uytışma ne kadar yıpratıcı olabilir? gulanan «tuluat» arasındaki r.yörnegimiz basınyayın eğltimi veren bir Yük nlık kabataslak da olsa anlaşılsek Okulumuzun üçüncu sımlını bitirecek 240 öğ mıştır sanırım. renciyi içermektedir. Yani bir yıl sonra dört yıllık Universite diploması alacak ve gazeteci, radyo Geleneksel gösterl sanatlanmı? cu, televizyoncu oiacak 240 genç lnsanı. Bir sınav dan «orta oyunu»nun bir çeşit da kendilerüıden Nobel edebiyat ödülünü almağa devamı sayılabilecek olan ve 1875' değer gördükleri Türk yazan sorulmuştur. lerde uygulanan «tuluat» türUnUn Soru bır bakıma öğrencilerin en çok okuduk ilkel olduğunu kabul eUek bile, lan. sevdiklerı, ilgılendıkleri Türk yazaruu da or yine de bu ilkeüik içinde. o yıltaya çıkarmaktadır. larda bu türü uygulayan sanatçıNazım Hikmet, Sabahattin Ali. Mahmut Ma lann üstün yeteneklerinl belirtkal demiştiniz, değil mi? İşte yamtlardaki adlar: mek gerekir. Türk tuluat oyunYasar Kemal (77), Aziz Nesln (27), Kemal Tahir cularının bu yeteneklerinl yine (15), Orhan Kemal (15), Fakir Baykurt (9), Be tiyatro adamlarımızdan hocamız kir Yıldız (7), Sait Faik <6>, Furuzan ve Erol rahmetli Refik Ahmet Sevengil Toy (5); Nazım Hikmet, Çetm Altan, Hallde Edip şöyle anlatır, «... Konusu kaba ve Dağlarca (4), Tarık Buğra, Necati Cumalı va taslak çizilmiş oyunlar sanatkârlarır. zekâ, nükte. zsrafet ve güHaiikamas Balıkçısı <3), Ömer Seyfettin, Oktay Akbal, Reşat Nuri, Ziya Gökalp, Yahya Kemal, zel söz bulma kabiliyetlerl ile süslenerek yürütülür, seylrcller Arif Nihat Asya ve Kemal Bilbaşar ı2). bu suretle eğlendirilir.» Birer yanıt alan öteki adları da sıralayalım: Günümüzde, «tuluat»ı uygulaNamık Kemal, Abbas Sayar, Behçet Kemal. Ümit Yaşar, Burhan Felek, Rauf Tamer, Tektaş yan tiyatrolarımız, modernleşmeAğaogğlu, Rauf Mutluay, Ataç, Altan Öjmen Dı ye çalışan Türk tiyatrosunun enamo, Vedat Türkali. llhan Selçuk, Cahit Sıtkı ınekleme yıllannda kullanılan biı Tarancı, Ahmet Kabaklı, Sezai Karakoç, Tevfik türle, bugün ilerici Batı tlvatro Fikret. Mehmet Seyda, Orhan Veli, Ergun Göze, larında uygulanan «tuluat»ın bir Tahir Kutsi Makal, Can Pulak, Peyaml Safa, Mus kanşımından yola çıkmaktaoırtafa Ekmekçi, Mahmut Makal ve soruyu janıtla lar. Amaçlan, seslendiklerl toplumak için yazılan bir sürü uydurma ad. Birkaç öğ luğu eğlendirirken, sosyal ve ktilrenci de hiç (evet HÎÇ) Türk yazan anımsıya» türel ybnden eğitmektir. Ama, uymamıştır. Tıpkı bir edebiyatçı adı anımsıyama guladıkian tür gereği, sundukladığı için günlük gazetelerde fıkralarını okudukla rı oyunun gtlncelliğini ve tazeli n yukarıdaki birkaç gazeteciyi yazan öğrenciler ğini koruması amacıyla sözlerde sürekli olarak beUrli yenilikler gibi... ve değişiklikler yapmaktadırlâr. Lolte Relneger'in «Prena Ahmet'ln SerÜTenleri» filminden. Soruyu Yasar Kemal ve Aziz Nesin'in adlan Böylece de, güncel sorunlan taile yanıtlıyanlardan bir bölümünün bu yazarlan ze olarak sahneye, seyirci karîigerçekten okudukları için değil Nobel ödülüne sma getirmektedirler. adaylıklan konusundaki gazete haberlerinin etkiMehmet GÜLER sı altında kaldıkları için verdikleri ve anılan lisTiyatro sanatında değin.diğirniz fede bu iki yazarın yüzde 50'ye yakın yer kapladık «tuluat» türü yalnızca bu »ana ları düşünülürse, yiiksek öğrenim gençliğimizin tın uygulamasının bir parçası t?ebu kesitinin edebiyatımızla ne denli ilgilendikleri gıl. aynı zamanda bu sanatın teortaya çıkacaktır. izah. bazı yazarlara göre ?ı tepkisl. kendini eeen padışah ardına sıgınarak, baskılarm iç mizah unsurlarım kolaylıkla gönifel: olan oyunculuk eğitiminin ayrs bir yazın kolu sayılmı tan bu yolla intikam alışıdır. se\ birikimini bu yollarla de$arj rebiliriz. Seçilen yazarlardan 18'inin artık yasamadıkla vDzgeçilmez bir yöntetnidir. BuKorlcutulan ve inançlarından do etmiştir. yor. Öj'künün, şiirin içenn, bunlardan 6'sının ölüm tarihlerinın çok geri gün, çağdaş oyunculuk eğituninHer seyde olduğu gibi mizahsinde güldürü ve igneieme nite layı horlanan Bektaşi kesiminin Bunu Bernard Shaw'ın milerde oldugu düşünülünce de bu kesitin bugünün de. oyuncu adayının anlatınunı, ta da yozlaştınlmış, sulandırıldincamihocabağnazlık üzerine zah için dediği gibi, «Çok ciddi üğinin bulunmasını ayrı bir tür yazarlan ile iliskisi anlasılacaktır. Güncel gazete konuşma kıvraklığını, imeelem 1 kurdugu alaycıl lıkralan aynı bir iş» olarak yapmıştır. Mizahı mış örnekler vardır. Halkımız olarak dallandırılmasına neden fıkracıukları dışında edebiyatla ilgisi bulunma gucünü, yaratıcılık sın:r!annı gı.olamayacağını söylüyorlar. Üze anlayısın yansısıdır. Yönetimde bir hafiflik olarak değil. bir mizahı «ciddi iş» olarak benimyan yazarlanmız da çıkanlınca listede kaç ad kal listirmek açısından ç^kça kullabaskılar arttıkça, gizli fasızmler ciddiyet olarak benimsemiştır. sediğinden, bu tür örneklere hiç rek düsündüren bir öyküyle, gül maktadır? Dydurma adların bile bulunduğu yanıt nılan bir yöntemdir, «tuluat». dürerek düsündüren bir öykü açık faşizme dönüstükçe, mizah Bir güçlünün, üst smıfın eleşti bir zaman ilgi göstermemiştır. «Tuluat». çağdaş tiyatro sanalar arasında ömegin Atilla tlhan'ın, Behçet Nearasında ayncalık görmüyorlar. sanatı daha da gelişip serpili risini yaptığı gibi, kendi kendicatigil'in, Melih Cevdet'in, Oktay Rıfat'ın, Cahit tınm yadsınmaz bir türüdür. SüOkul kitaplıklaruıdan devrimyor. Roma İmparatorluğunun sinin özeleştirisini de yapmasını Bu sava katıhrsak; bir resim Külebi'nin adlarına rastlamak olanağı neden yok rekli bir îlerleme içinde bulur.an tablosunun güldürgeçten (kari çöküntü döneminde, köleci Mı bilmiştir. Bektaşi fıkralarındaki ci yapıtları ayıklayan Milli Egitur? Kadın yazarlarımız içinde Furuzan (bir öğ tiyatro ve diğer sanatlar hiçbir katürden) farklı şeyler olmadı sır'da, Çarlık Rusyası'nın kara suııfsal eleştiri, Hoca Nasred tim Bakanlığının sansürünü örenci, yazar Püruzan'uı soyadıru bir erkek foto zaman durağan olmamıs tersine baskasını çogaltsığı dönemlerde ğını söylemek gerekecek ve bizi din'de kendi kendisiyle eleştiri muhabiri ile karıştırmıştır) ve Halide Edip'den her çağda devingenliğini sürdürmizah sanat olarak daha da kes biçimindedir. Atasözlerinde, te zellikle mizah ürünlerine j'öneltyanılgılara götürecektir. müştür. Ama, bıiı.u anlayabıImeK bsşkasına yer verilmemesi nasıl yorumlanabilir? mesinin, mizah sanatımız için kınlik kazanmıştır. Kara baskıya Bu sorulan çoğaltmayı ve konu hakkmda baş için ki$.ilerin her konuda çaŞdiıKargış, alkış, meddahlık, kıs karşı açıkça direnemeyen sanat kerlemelerde, manilerde. sofra altı çizilip Ustünde düşünüîecek ka blrşey eklemeyi gelişigüzel ahkâm kesenlerimi lasmanın ne olduğunu tilneleri, sahanlık şeklinde sözlü doğan çı, bazı simgelerin, görüntülerin dualarında, ağıüarda, cazgırların pehlivanlara söylediklerinde bile bir konu olduğunu sanırım. içine sindirmeleri gerekir. z' bırakmalı.. mizahcılığımız sonradan yazılı ürünlerle gelişimini sürdürmüştür. Geçmişin önemli yazılı mızah ürünlerinden Şeyhi'nin Harname'sini, Sururi'nin Hezliyyat' ını, Türk Galip'in Mutâyebatı Atilla ÖZKIRIMLI Türkiye'sini. Nedim'in İzzet Ali Paşaya yazdığı mektubu, îzzet Moüa'nın MihnetKeşânı, der• İNSAN POSASI, BEKİR YILDIZ, CEM Y A Y I N E V İ gi ve gazetelerden Diyojeni, gerçeklerl »«rgileniyor. üçü de yaşamlarînı yazdıklarına koymuşlar, yazdıklarını yasaM $., 10 LIRA.. Hâvâl'i, Karagöz'ü. ÇmgıraSlı mıslar. Uçü da acılı, tedirgin, üçü de umarsızca yaratıcıs diye Gümüştaş, kişilerin! sergilerken, betimlemelerden, iç konuv Bekir Yıldız, iki bölümden olu«an bu son yapıtındaki urünnitelediği Schopenhıuer, Tolstoy ve Nietzsche'yi konu alıyor bu Tatar'ı, Çaylak'ı, Cem'i anabilimalardan çok, üçüncü kjşinin anlatımım yeğliyor Karjılıklı lerini ıHikâye'Röportaj» olarak nıtelemij. «İnjan Poı»sı»nda kitabında. konuşmalarla ve yaptıkları işlerle yaşarlık kazanan öykü riz. Nasıl şiir halkın dilinde sözAlmanya'da çalışıp dönen işçileri konu alıyor, tBeyaz Kan» kişileri, Gümüştaş'ın Orhan Kemal'den etkilendiğini gösteriyor. lü olarak doğmuşsa, sanat olaHer bolümde, önce konu alınan düşünürün yaşamı anlatıda ise bir Elâzığ yolculuğunun gozlem ve izleniınlerini. lcerik Ama henüz aynı ustalıga ulaftıgı soylenemez. Yalınlık, yüzeyiıyor, »onra da feljefesi ve yapıtları üzerine bilgi verlliyor. rak mizah da öyle doğmuştur. açısından bütünleşiyor her iki bölüm'. Çünkü Yıldız, I U ya da selliğe götürüyor öykücüyü çünkü. Gümüştai, göriinen gcrçeğt, Tolstoy'a, aynı zamanda büyük bir romancı olmasından otiirü, Okumuşlarm yaptığı yazılı mibu biçimd», kapitalist düzenin inssnı insanlıklan çıkarıp posaya toplumsal gerçekliğinin bağlamında verebildiği an daha başarılı daha çok yer aynlmıs. Bu hcli'nc'e Tolstoy'un, romanlarına zah böyle bir yapının üstünde dönuştürdüğünü vurgulamayı amaçlıyor. Bir de yazar olarak öyküler yazabilir. yansıyan kişilıği üznrine bilgi edinmekle kalmıyor, sanatınm yükselmistir. Nasreddin Hoca, öykü kişilerinın, üçüncü jahsın ardına gizlenmiyor, doğrudan ve yapıtlarının kısa ama özlü olarak tanıtımı da buluyorsunuz. • NAZIM H İ K M E T VE SEÇME ŞİİRLER, ASIM BEZİRCİ, Keloflan, Karagöz Hacivat, doğruya konujuyor. tHikâye/Röportaj» demesinin nedeni de bu Ayrıca her bölümün sonuna bir kronoloji ile bir de kaynakça A YAYINLARI, 644 S., 40 LİRA.. încili Çavuş, Bekri Mustafa, ianıyorum. eklenmiş. Asım Bezirci'nin yapıtı iki ana bölümden oluşuyor: İnceBektaşi Fıkralan geleneksel halk • BOĞAZİÇİ UNİVERSİTESİ HALKBILİMI YILL'GI, Sanatçının, Almanya'da çalıjtığı süre içinde sakatlanmış, leme ve Antoloji. Inceleme bölünıünde Bezirci, önce Nazım Hikmizahcılığımızm büyük halkalaçalışamat duruma ge!mi$ ve bu yüzden yurda dönmek zorımda met'in yaçanımı özetllyor, ardından sanat anlayışını açıkladığı BÜYÜK BOY, 200 S., 25 LİRA.. ndır. Hoca Nasreddin'in çok kalmış ijçllerle yaptığı görüşmelerder, oluşuyor ilk bölüm. Bir bir kanusmasını alıyor (Ekber Babayrv'den) ve şiirine geçiBoğaziçi Üniversltesi Folklor Kulübü, süreli yayınlarda yördülüğü ve evrenselliğı, Karatomuru çarkının czdiği insaniar bunlar. Kinıi yakınmıyor bile yor. Nâlım'ın şlirini 1913 1925, 1925 1930, 1Î20 1943, yer aJması olanaksız «hacimii çalışmaları» değerlendirmek ama göz Hacivat'm hazır cevaplıiıdurumundan. Türkiye'de kalıp madende çalışan arkadaşlan gi1940 1950, 1950 1970 dönemlerlne ayırarak incelediğl bu cıyla geçen yıl ilkini çıkardığı «Halkbilimi Yıllığı»nın iklncigı, Bektaşilerin gönül genişliği bi ölmediğlne, ttk bacağını yitirdiğine şükreden Mehmel Atabölumü ise cGrnelleme» ve «Kaynakça» izliyor. Kaynakça da sini yayımladı bu yıl. Yalnız ikinci cYılltğı» ilkinden ayıran ve bağnaz olmayan düşüncelelay örnek buna. iki belume ayrılnıış: Nazım Hıkmet'in Eterleri va Nâzım Hikönemli bir ozelliğe değinmek gerek. rini yansıtan fıkralan, mizah gemet İçin yazılanlar. Özellikle ikinci kaynakça ilk olması açıBilindiği gibi 23 haziran 1975te Istanbul'da düzenlenen Bekir Yıldız, yazdıklarına tHikâye/Röportaj» demskle iyi lenegimizin sağlam bir tabanıtındtn önemli ve bu konuda çalışacaklara ısık tutacak niteliktc. «Uluslararası Türk Folklor Kongresi>ne çağrılı bulundukları etml}. Elestlriye fırsat vermiyor bir bakıma. Öykü değil bunnın olduğunu gösteriyor. Epik tiyatro üzerine [2] Özdemir NTJTKU pik kavramının târurnlamasına, AristotelesMn Epik açıklâması ile girmek doğru olur. Ona göre, «Epik siirin özelliklerınden biri istendiji kadar uzatümasıdır: öbür yanda, tragedya aynı anda gecen birçok olayı yansılıyamaz, yalnızca sahnede oyuncular taraiından canlandırılan tek olayı verebilir. Epik, bir anlatım oldufu için, aynı anda ortaya çıkan birçok ol»y hep birden gösterilebilir. ama bu olaylaruı tümü konuyle ilintllidir. Bu olayların ve durumların blr araya gelisi şiiri uzatır. Börıece, epik. konuyu zcnınnleşfirir. dinleyiciyı çeçitii ysrlere götürür ve şiiri birbirinden âyrı episod'lerla süsler?:> Epik. Goethe'ye göre. «herşeyden önce hareketi (faaliyeti) kapsar; tragedya ise acı çekmeyi (duyguyu). Epik şiir inganlan kenci dısmda ve btesinde verir (yabancılastırma»; söz gelimi. savaşUr, yolcuiuklar, fizik«sel voldan yapılan herhangi bir faaliyet gösterilir. Tragedya ise insanm kendı içine birakılmışlıgını verir; bunun için de tragedyanın aksiyonu daha dar blr çerçeve içi:ıe Bigdınlabilir.» Türk folkJorunda epik, ymıi destan biçimindekı şiirlerde de insarüarı daha çok kendı dıslarındaki hareketleri ve davranışlan ile degerlendirirız; yigitiik. dürüstlük, yolculuk, v.b. ön düleydedir. Burada da belli blçüde bir yabancıUstırma islemi v?rdır. Öyleyse, epik türü. kişisel komedyanın ve tragedyanın dısmda gelişir. Il;$kiler kişinm tistündedir. Epik'de, komik ve trajik olayların nedsni toplumsal hatta bazan tetoük temeller üzerine kunıludur. Ancak bu dıs (genel) bakısta. toplumsal ilişküer yoluyle kişisel duyfular da orUya çu kar. Epik ile dramatik özelliklerf resim sanatınd* da iki değişik ressamı karşılastırmrak da ortay* koyabilıriz. Epik anlayışa örnek olarak Bruegel'i dramatik anlayışa da RMbrandfı alalım. Breugel, genel görünuşte dramatik değildir. hep bır seyler anlatır; seyredenin dikkati daha çok geni» bir alan üzerindeki hikâyeye çekilmistır. Hareketler ve davramslar ön düzeydedir. Ancak »yrıntılara lnildıkçe ve bu hıkâye episod epısod incelendi mi dramatjk olan ortaya çıkar. Oysa Rembrandt daha ilk göruriüste dramatiktir; bir durumu saptar. canlandınr ve seyredenin dikkatini kendi ıstedigi en dramatik noktaya çeker. Bunu da ıııjh en dramatık noktaya vererek yapar. Genel görünüs bir bütün olarak sıkı sıkıya birbirine bağlıdır; aynntılar bütünün içinde ayn birer •pisod degüdlr. Epik ile dramatik tiyatro arasındaki temel aynllklar da bunlardır. Episodlardan kurulu olan Epik Tiyatro. genel olarak anlatılan bir hikâyevi ele alır; ama aynntılarda dramatiktir. Her episod kendi içinde surekli bir akım yaratır. Hareketler ve davranışlar ön düzeydedir; kisinin iç yasarruna ancak bu dıstaki davranışlar yoluyle gidilır. Oysa dramatik tiyatroda bastan sona bütlinienen sürekli bir psikolojik gelisim görülür. İlk bakışta dramatik olan bu tUrde, içten dısa dogru bir geli?im vardır. Kijilerin psıkoiojilennden dıstaki davranışlarına gidilebilir. Brecht'in. Aristoteles'in düşüncelerinin karsırna çıkısı katarsis kavramından dolayıdır. Katarsis, seyircinin duygulannı arıtan ve damıtan bir estetik etkendir. Brecht, Arietoteles"in katarsis düsüncesini sağlıksız bulur; çünkli katarsis tek başıns, seyircinin durumuna en ulak bir şey ekliyemcz: katarsis ancak, pratik bilgi aracıhjh, nesnel ve yargıya dayanan bir açıklama ile anlam kazanabılir. Aristoteles ile Brecht'in dram sanatı anlayışmı ayıran temel dilfUncenin ışıgında. Brecht'in, eejircinin salt duygu yöneüçini yeterli "bulmayı*ı, hatta bunun seyirciye 'laîSr vSrtöglne olan inaricıdır. Brecht'in usu ön dâsseye alan tutumu bazı ön yargilı eleştırmenler t^Mfmdanbav larda yanüş yorumlanmıştır. Bunlar, Aristoteles ın temel yönelişini duygusal çeklme bağlarken, Brecht in usu ön düzcye alışını «sogutulmus, kunı mantık» olarak nitelendirmislerdir. Ancak bu temelden yanlış bir düşüncedir; çünkü Epik oyun böyle «kuru mantık» ile ortaya çıkanlmaya elverisli detüdir. Başka deyisle, Epik Tiyatro yarannın «kuru mantık» kuHanması hem dünya görü?üne. hem de ereğine zykırıdır. Brecht'in, Aristoteles'e karşı çıkmasınm bir nedeni, tiyatroda olaylara karşı ön yarıtılarla ve bnceden saptarimıs değerlerle çıkan dramatik teknigi kullanmak yerme, seyirciyi olaydan uzakla«tırarak ve degerleri mceisme konusu vapanık, ona, usunu kullanacak yeteaeSi, nesnclliti vermeyi yeğ tutmasıdır. Ayrıca, epik tiyatro kuralları, öyle duygusal ve mantıksal düşiince diye bir kategorileştirmeye gitmez (böyıe bir düsünce sirtemi ancak metafirik burjuva anlayışında vardır). Kpik Tiyatro, ancak geniş düşiince ile kapalı düşünce (duygulann ardında gizienen düşünce) arastnda bir bag bulmaya çalışır. Tiyatro Sanatı Can GÜRZAP T E EPİK KAVRAMININ TANIMLANMASI VE BRECHT'İN TİYATRO ANLAYİŞI ve Tuluat,, SANATEDEBIYAT GENCLERIMIZ NE OKUYORLAR? T Öyleyse, Epik Tiyatro, dram sanatında psikoloJlnin temeLini değistirmektedir. Bbylece, .dramatik tiyatronun karakter görü*ü de değişir. Söi gelimi, Stanislavski, kişilerin. kendi iç ve d^ durumlarına bağh olduğunu belirtir ve bir oyuncuya rol verirken, «bu karaktere geçmişini de ekles, der. Bu yöntem, Brechfe «öre, dural (statik) olma tehlikesiyle karşıkarşıyadır; çünkü oyuncularm kendilerini hazırlayışlan, davraru?Urla ve hareketlerle değil. düşüncelerledir. Bu yöntemde nesnel olandan değü, öznel olRndân h&reket edilir. O>sa Epik Tiyatro kurallarma göre, insan psikolojisi an Sanat olarak mizah M Dersimiz Devrim Ben ozan milletl Kanlı ei öpmedim hlç Yemedim bır lokma feirlt ekmek Bir damla egri su içmedim Ekinli yeşerdün üsüdüm Toprakla yandım ogul Ben ozan milletl Güldüm bütün yüzlerde Bütün gözlerde agladırtı Yaramdjr bütün yaralar Töplasam derim hep Yığsam dünya meydanına Yaksam toplan tüfekleri Sonra ilk dersimi versem tahtida Desem ki: Dersimiz devrim En urun dersimiz devrim En kazık dersimiz Ben öğretmen milletl Dede uyurum her aksam Her sabah çocuk uyanırım Ben teknoloji rmlleti Makina ile yatıp kalkarım Hem karımuır o benım hem kocaro Makina yapar öpüşlerımi Gönlümü makina ayarlar Ben cetvel pergel milleti ölçünün tartının oğlu Demir uyurum her akşam Her sabah çelik uyanırım Benimle oynamayın emi çocuklar Sonra bir yerinize bataniB Ben insan milleti Öcalmak için korkudan Durmadan açar beynimde blr gttl Hem kuklayamam hem koklanm Kapımın önünden gçerrni» Sonsuzluğun sınırlan Koşanm kp$anra da ulasamam îyi ki ulaşamam Sa\aşır evrenin dölevinde Tohumla toprak su üe ates îyi ki durduramam KİTAP... KİTAP... KİTAP... KİTAP... Ali YtCE Her sosyal olgu gibi mizahın da sınıfsallığı vardır. Bir bakıma mizah, sınıflann ortaya çıkmasıyla başlamıstır. Çünkü yergisiz mizah düşünüleroez. Yoksul insan teki ya da sınıfı. kendini ezen güçlülere özdekssl gücüyle karşı çıkamadığı zaman, sozu alay, yergi, hiciv. taslama. latife, nükte gibi mizah silihianyla donatmıştır. Padisahın kıaını Keloğlaııa verdiren halk bılinci; yoksıılluğun \arsılıiğa kar lar denilecekti çünkü. Bir de o kol bacak kopmalerını, dellrmeleri, bedeni tankın altında ezilenleri anlaltıgına... Gerçek, bu çünkü. Yeşll markların, delarların egemen olduğu düzenin gerçeji... / • KAPAN, HAKK.I GÜMÜŞTAŞ, MAY YAYINLARI, 120 S., 10 LİRA.. Hakkı GUfnÜ}ta^'ın, «Suları Salıverm^kslen sonra İkinci Sykü kltabı bu. Kitap an oyküden oluşuvor. Öykülorde genel likle, kurtulufu kentte «rayan, insaat işçiliği, ırgatlık gibi i} lerde çalışnrak üç bef kuru» biriktirip, sınırlı ama daha az dkıntılı blr ya^ama kavuynayı düjleyen in»anlarl«, toplumnn • It ketlmind«n olan bu insanların duyarlıkları, dünyaları, acı Antoloji bölumü, talt Nazım'ın kltaplarından yapılan seçme leri değil, ilk sürlerini de kapsıyor. Ayrıca seçilen sjirlerin dtğısik yayımUrı kar$ıli>ıtınlarak kimi düıeltmeler ya da eklemeler yapılmıt. Bezirci'nin yapıtı, kendi alanında tek derii toplu çalıjma. • BUYÜK TEDİRGİNLER, SUUT KEMAL YETKİN, GUL YAYINEVİ, 160 S., 20 LİRA.. Uımanlık alanı sanat tarlhi olan, cTürk Mimarisi», «Estetik Ooklrinler», «İılam Ulkelerinde Sanat» giW değerII yapıtların yazan Suut Kemal Yetkln, edebiyata illşkln deneme ve slesllrlleriyle de tanınır. ElİTİıdeki yapılı da titiı bir araştırmanın ürilnü. Yttkin, <Üç buyuk düşünür, ileü de sanatçı, halde Pertev Nslli Boratav'la İlha.ı Başgöz'ün kimi liyasal hesaplarla son anda kongre dıjı bırakılmaları tepkilere yal açnııs, bu durumu proteıto etmek amacıyla birçok bilim adamı kongreden çekilmisti. işte elimizdeki «Yıllık», Boratav'la Başgöz'ün yanısıra Kongreden çekilen Sedat Veyis Örnek, Metin And, Ali Rıza Balaman, Michele Nicolas, Tü.ker Acareğlu, Cengiz Bektaş, M. Sabri Koz ve Mahir Şaul'un kongreye sunulmayan bildirilerini kapsıyor. Bu yönüyle yapıt, hem bilim ve sanata saygısı olmayan, özgür düşünceyi boğmak isteyenlerin tutumunu kınayan bir belge nitellğini lasıyor, hem de halkbilimi alanında önemı ve deîeri yadsınamayacak arastırmaları bir araya getiriyor..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle