28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 , • Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecüik T.A.Ş. adına NADİR NADI •>• Geneı Yayın Müdürü „ OKTAY KURTBÖKE • Sorumlu Yazı Işleri Müdürü: BÜLENT DÎKIMENEK • Basan ve Yayan: CtMHl"RIYET Matbaaeılık ve Gazetecüik T.A.Ş. Cağaloğiu, Halkevı Sok. No.: 39 41 TELGRAF ve MEKTUP adresl: CUMHlTtİYET tSTANBUL Posta Kutusu îstanbul No: 24« Telefonlar: 22 42 90 23 42 9« 22 42 97 22 4» 98 32 42 99 ^ * + * W W . T > « . w . t . . « TJYMAYİ TAAÜIJUT KUEB • BÜROLAR: Ankara Atatürk Bulran Yener Apt. Yenısehir Tel.: 17 74 77 25 57 01 • ÎZMÎR Halît Ziy* Bulvan No. 65, Kat. 3. Tel.: 13 12 30 12 47 09 • ADANA Atatürk Cad. Uğurlu Pasaj. TeU 14550 19731 AYLAR: 12 8 6 1 Yurtiçi : 540 270 125 45 Yurtdışı: 990 495 247.50 82.50 Ülke gruplanna v« ağırlığına göre uçak farkı okuyucu tarafmdan aynea ödenir... A B O N E T » İLAM Baslık (MAKTU) ~~~ 75ü Ura 170 140 300 250 2 3 ve 7. Sayfa (Santlnıl) « 4, 5, 8. Sayfa (Santimi) » Olüm, MevJd, Teşekkür (5 Santimi) Nıçan. Nikâh, Evlenme, Doğum „ . . TAKViM Aksam 20.45 29 HAZİRAV 1978 Güneş Oğle Ikindi 5.29 13.17 17.18 Yatsı 22.48 Imsak: 3.12 Yajin Hayat: fKELtMESİ) KayiD (KELİMESÎ) 4. 3. Anayasa Mahkemesi (Baştarafı 1. Savfada) panıması için Anayasa Mahkemesi ne tekrar dava açabilecektir. Cumhuriyet Başsavcısı'nın, MHP hakkında uygulanmasını istediği; Anayasa Mahkemesi'nin de isteği yerinde bularak uyguladıgı Siyasi Partiler Kanunu'nun 113. maddesi şöyledir: «Bir siyasal partinin siyasi partilerle ilgili kanunların, bu kanunun dördüncü kısmında yer alan maddeler hükümleri dışında kalan emredici hükümlerine aykınlık halinde oiması sebebiyle, o parti aleyhine Anayasa Mahkemesi'ne Cumhuriyet Başsavcılığı'nca re'sen yazı ile başvurulur. Anayasa Mahkemesi. söz konusu hükümlere aykırıhk görürse, bu aykırıhğın giderilmesini İlgili siyasi partiye ihtar eder. Bu konudaki Anayasa Mahkemesi kararımn yazılı olarak ilgili siyasi partinin Genel Başkanlıgı'na bildirilmesinden başlayarak 6 ay içinde bu aykınlık giderilmediği takdirde. Cumhuriyet Başsavcılığrnın resen dava açması üzerinde, Anayasa Mahkemesi nce. bu siyasi partinin kapatılma Eina karar verilir.» KÖSEOĞLUNUN İFADE VE yetinin bulunmadığı konusunda aydınlatıcı açıklamalarda bulun dum.» Köseoğlu, bir soru üzerine 643 sayılı siyasi partiler yasasmın 113. maddesinin Anayasaya ay!:ınlığı konusundaki gerekçeyi yazılı olarak bildirdigini söylemiştir. Delillerin ne olduğu biçim.ıaeKi soruya da Köseoğiu «Deliüer konusunda hiç bir bılgim yok Vün ku dosyayı ıncelememiz iç r. bize açık bulundurulması talpoımiz hakkında bugüne kadar Anayısa Mahkemesince bır karar alır.madı» demiştir Köseoğlu, gerekçeyi daha ?onra yazıiı olarak kamuoyuna a3iKlayacaklarını MHP tarafından da konu ile ilgili bir bildiri yay.nlamalarının söz konusu oldjjun ı bildirmiştir. (Baştarafı 1. Savfada» Yanm saat kadar süren karşılıklı tabanca atışları sırasında önce siyasi polis Aydoğan Şimşek karın boşluğuna aldığı bır tabanca kurşunu ile yaralanmıştır. Ardından ateş hızım arttıran polis kuwetleri işçiyi almndan yaralı olarak ele geçirmislerdır. Şişli Etfal Hastanesine kaldırılan yaralılardan Cafer veya İrfan adlı işçi derhal ölmüş, ağır yaralı olduğu bildirilen polis memuru Aydoğan Şimşek ise tedavi altma almmıştır. Karnından yaralanan polis memuru Şimşek'in bugün ameliyat edileceği bildirilmiştir. Emniyet I. Şube'nin verdiği bilgiye göre ölen kişinin künliği, üstünde bulunan bir belgeden kesin olarak saptanmıştır. Buna göre işçinin adı İrfan Ala olup, 23 yaşında ve Maraş doğumludur. Oysa okul öğrencileri işçiyi uzun süredir tanıdıklarını, isminin «Cafer» olduğunu, Kent Akü Fabrikasında çalıştığını ve Çelıktepe Dayaruşma Derneğinin üyesi olduğunu bildirmişlerdır. Aynı öğrenciler çatışma sırasıncia iki polis memurunun yaralandığını, karnından yaralı olan Aydoğan Şimşek dışında bacağından yaralanan bir polis memuru daha gördüklerini söylemişlerdir. Oysa Emniyetten yapılan açıklama yaralı polisin sadece Aydoğan Şimşek oldugu seklindedir. Silahlı çatışmanın Yeni Levent Lisesı cıvarında çıkısı, olayın önce ögrencilerle polis arasında çıkan bir çatışma sarulmasına yol açmış, ancak daha sonra öldürülen şahsın okulla bir ılişkisi olmadığı kesin olarak saptanmıştır. DAHA ÖNCEKI OLAYLAR Yeni Levent Lisesi bir hafta kadar önce bir komando saldırısına ugramış ve bu olayda iki öğrenci yaralanmıştı. Bu olaydan sonra okul civannda alınan güvenlik önlemlerini arttıran polis kuvvetleri, okulu sürekli olarak gözaltmda bulundurmaya başlamışlardı. Öğrenciierin bıldırdığıne göre çatışmanın geçtiği yerde, öldürülen işçinin bıraktığı şarjörler polis tarafından bulunmuştur. GeçUğımîz cumartesi günü de okulda bir arama yapan polis kuvvetleri bazı patlayıcı maddeler el« geçirm^slerdi IİR KİŞİ GÖULTINDA Polis çatışmadan sonra olayla ilgili olarak Halil Karadağ adlı Ysni Levent Lisesi öfrencisini gözaltına almıştır. Öldürülen şahsın da aranan kişilerden olup olmadığı henüz kesınhkle saptanamamıştır. İrfan Ala'nın bir örgüte baglı bulunup bulunmadığmı araştıran emniyet kuvvetleri olaydan sonra durumun sakinleştiği Yeni Levent Lisesi civanndaki *b> nan önlemlerinl sürdürmekte ve okrtti. önünde hazır kuvvetler fcekleHbnektedir. ANKARA'DA Ankara Devlet Mimarlık Mühendislik Akademisinde dün sınava girmek isteyen öğrencilere Ülkü Ocaklı komandoların saldı rması Üzerine olaylar çıkmıs, polis 3 kişiyi gözaltına almıştır. ANKA'nın haberine göre, oku la sınav için gitmekte olan öğrencilere komandolar «Vurun komünistlere» diye bağırarak tas ve sopalarla saldırmışlardır. Gözaltına alınan 3 kişinin kimlikieri açıklanmamıştır. TRABZON KTÜ'OE Trabzon muhabirimizin bildirdiğine göre, KTÜ Temel Bilimler Fakültesi Matematik Bölümü ile Orman Fakültesi binalarının iist katlanndan caddeye dinamit atılmıştır. Olayda can kaybı ya da yaralanan olmamış, jandarma Mustafa Çiçek adlı öğrencinin gözaltına alındığını açıklamıştır. Patlamaların, Matematik bölümü imtihanlarını engellemek isteyen komandolar tarafından yapıldığı bildirilmektedir^ Yeni Levent ÎSVERENLERİN (Baştarafı 1. Sayfada) malullük ve ış kazası aylıklarıntn zamanmda bağlanamadığını, işçi emekli ve ailelerinin «muhtaç duruma getirüdigini» belirtmiş, «Emekliliğini isteyen bir işçinin aylığı, sebep ne olur sa olsun, aylarca bağlanamaz ise, vefat eden işçinin dul eşi ve yetimleri aylarca sftriinmeye mahkum edilirse elbette ki Ku rumun hizmetini layıkıyla yap tığını söylemek mümkün değildir. Yasa, 6 aylık müddet tanımasma rağmen esefle ifade ede yım ki aylık artışianm hâlâ ala maroış olan vatandaşlarımız var dır. Emeklilik aylıgı için 1,52 yıldan beri bekleyen ve hele ifade edildiğuuB göre bu bekleyiş sırasında aylığmı alamadan vefat eden vatandaşlarımızın bulundugunu ifade etmenin acısmı belirtmek isterim» demiştir. Sosyal Güvenlik Bakanı Ablum, SSK'nın ilâç fabrikası pro jesinin gerçekleşmemesi konusunda yaptığı açıklamsda ise, «İlâç yapımcılannın çeşitli engellemeler yaptıklarmı» belirtmiş, bu konuda Müdürler Kurulunu da, «bu mevzuda kaybedilen zamanın telâfisi hususunda arzulu ve gayretli olmamakıtla suçlamıştır. Türkiye Işveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekrete ri Rafet İbrahımoğlu da Genel Kurulda yaptığı konuşmada, Tür kiye'nin »osyal güvenlik progra ramları açısından gelişmiş ülke lerin de önünde olduğunu iddia etmiş, «Bugün Türkıye'de pek çok ülkeye oranla lüks sayılacak derecede Sosyal Sigorta programlarınm uygulandıgı görülmektedir» demiştir. Ibrahimoğlu, sosyal değişikliklerin ekonomik gelişmenin önünde gitme sinden yakınmış. böyle bir politikanm tutarlı olmadığını iddia etmiştir. Ankara AP Milletvekili Turgut Toker'in bsşkanlık ettiği Genel Kurula çok sayıda işçi, işve ren ve hükümet temsilcisi lle ilgüi kuruluşlardan çafnlılar katılmıs. bazı Bakanlar ve par lamenterler de açılışta hazır bulunmuşlardır. Eorntürk (Baştarafı 1. Savfada) Atatürk devrim ve ilkelerinin en titiz ve dikkatli koruyucusu, hür demokratik parlamenter rejimin inagçlı sa\unucusu olarak görmekten milletçe büyük bir mutluluk duymaktayız. Modern çağm haıp koşullanna uygun araç ve gereçlere sahip ve her geçen gün kavuştufu yeni imkânlarla daha da güçlenen Kara Kuvvetlerimizin, kendisıne verilecek her görevi en iyi şekilde yerine getirecegine olp.n inancımır tamdır. Bu mutlu günde Kara Kuvvetlerimizin kahraman mensupl?nna kutsal görevlerindeki üstün basaıılarının devarru diltklerünle sevgiler sunarım.» ORG.SANCAR BRiFiNGE KAIILDi Öte yandan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar, dün öğleden sonra Selimiyedeki 1. Ordu Karargâhında düzenlenen bir brifinge karılmıştır. Org. Sancar. brifingden sonra gazetecilere, «Türkiye'nin en hassas böl gesini savunmakla görevli olan 1. Ordunun görev ve mesuliyetlerinin arttığı şüphesizdir. Bununla orantılı olarak muharebe gücünün artması konusunda yapılan çalışmaların, özeilikle milli kaynaklara istinat ettirilme gayretleri geleceğe olan güvenimizi arttırmaktadır. Bölgemızde cereyan etmekte olan askeri ve siyasi olaylar muvacehesinde, özeilikle barışm korunmasmda Türk Silâhh Kuvvetlerine duyulan ihtij'acm arttığı bir gerçektir. Sa\Tinmamizin gerekleri her n« pahasına olursa olsun. yerine getirilmekte ve getirilecektir» demiştir Genelkurmay Başkanı bugün ve yarın da denetlemelerini sürdü recek, çarşamba günü öğleden sonra Ankara'ya dönecektir. Bu arada Deniz Kuvvetleri Komııtanı Oramiral Hilml Fırat da dün Istanbul Boğaz Komutanlığı. na bağlı birlikleri denetlemiştir. Oramiral Fırat. denetlemelerini bugün de sürdürecektir. GÖZLEM (Bsstarafı 1. Sarfada) yardımcılan, eörevierini yaparlarken ya da gürevleriyle ilgi İi bir suç işlerlerse, olay tniversite Rektörüniin şörerlendirriiği bir «soruşturmacı» tarafmdsn araştırılır. Soruşturmacı yaptığı araştırm» sonunda bir rapor haarlıyarak, bu raporu, Rektöre gönderir. Rektör, soruşturmacı Urafın dan hazırlanan bu raporu, Danıştay'a gönderir. Suç işledip ileri suriilen öçretim üye ve yardımcısının, bu suçu işleyip işlemedigine, Uanıştay karar verir. Dosja bundan sonra nıahkemeye gonderilir. lani, hukuk diliyle «ilk sonısturmayı», Rektör tarafından görevlendirilen soruşturmacı yapar, «son soruşturma» nın açılıp açılnıayacaeuıa Uanıştay karar verir. Son soruşturma, Agır Geıa, »ıkıyöneUm ya da Devlet Güvenlik Mahkemesinde yürütülür. 12 Mart aöneminde dcğiştirilen tniversiteler Vasasının 85inci maddcsinde, bir üniversite öğretim üyesi veya yardımcısı tarafından işlenen suçlar. «Devletin ülke ve millet bütünlüğii, hür demokratik rejirn, nitelikJeri Aoayasada yazılı Cumburivet aleybine işlenen ve dogrudaıı doğruya devlet güvrııliği île ileili» görülürse, bu durumda, tniversiteler yasasında öngörülen vöntcın kullanılmaz. bunun yerine, savcı doğrudan doğruya dava acar. Ozetlersek, Türk Ceza Vasasının 152'nci maddesinl çiğnediği gerekçesivle hakkında dava acılacak bir öjretiın üyesi ve yardımcısı için iki yol vardır: Ya, tniversite Bektörıi, bir soru^tuımacı srçer, bu soruşturmacı hazırladıgı raporu, Rektöre verir. Rektör de, dosyayı, Danıştay'a gönderir... Va da, savcı doğrudan doğruya dava açar. Araya soruşturmacı veya Rektör girmcz. Prof. Mümtaz Sovsal'ın yargılandığı günlerde, henüz tniversiteler Vasasınıu anılan hükmü değistirilmemişti. Bir öğretiın ü\esinin Sıkıyönetim Mahkemesinde yargılanabilmesi için. «İlk sorusturmanın», Üniversite Rektörüniin seçeceği bir öcretim üyeni tarafından yapüması çcreklivdl. Gerçi, Sıkıyönetim Vasası, Sıkıyönetim altına alınan yerlerde, sıt>t, meslek ve memuriyet ayırımı yapılmaksızın bütün sanıkların Sıkıyönetim Mahkemesinde yarırılanacaklarını öngörmektcvdi ama. bu hüküm, «ilk sorusturmanın», tniverslteler Yasasına (före yürütülmesine ençel değildi. Sıkırönetim Yasam, son sorusturmanın, Sıkıyünetim Mahkemeierintle yapılacacını belirtmfkteydl. Doç. Dr. Server TaniUI. Sıddık Akaryaldız ve Mustafa Demir adlı öğrenciler tarafından, Sisli Siyasal Bilimler Yüksek Okulunda okuttuğu kitabında, «komünizm propagandası yapıynr» denilerek ilıbar eclilmiş, tniversite Rektörii dc, Istanbul Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nurullah Kunter'i, «soruşturmacı» olarak (törevlendirmiştir. Prof. Kunter, dosyayı Incelemlş, tanıklan ve sanığı dinlemiş ve hazırladıgı raporu. «Karar» başlıçı altında. dnğrudan doğruya. Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcıliftına söndermiştlr. tnivrrsiteler yasasınm 65'incl maddesi açıktır. Prof. Kunter, Rektör tarafından törcvlendlrilfn bir soruşturmarı olduğundaıı, hazırladıeı raporu, kendisini görevlendiren makama. yani. Rektörlüğe vollaması ırerekmektedir. Yok eğer, Prof. Kunter, üniversite öğretim üyelerinin Işlpdlkleri ileri sürfilen suçlarda, Savcılığın doğrudan doğruya dava açması »ereğine Inanırorsa, bu durumda, dosya kendisine gönderildjğinde: Ben bir Ceza Hukuku re l'sulü hocasiyım. Bu konuları en iyi bilecek insanlardan birivim. Bu konuda benim yetkim yoktur... diyerek, dosyayı, Rektörlüğe geri göndermesi Kerekirdi. Prof. Kuntrr hrm Rektör tarafından görevlpndirilen bir «ortısturmarı olarak eörev yapmı«ı. hem de, vetkl ve görev sınırlarını asarak, Doç, Server Tanilli'nin suç islrdlçini ilrri sürerek. dosyayı, Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesioe yollamıştır. Prof. Nurullah Kunter, « O n Mahkemesi Hukuku» adlı degerli bir hukuk yapıtının sahibidir. Böylesine yüksek düze.'rde ve dorurııcu bir kitabın sahibi, şu yukanda yazdığımız hukuksal yanlışı vapamaz. Yoksa, Prof. Kunter'tn, aiyasal efilim ve endişeleri, üstün hukuk bilgisini yendl mi acaba?... ABLUM SSK 31. Genel Kurulunun açış konuşmasım Sosyal Cüvenlik Ba kanı Mahir Ablum yapmıştır. Hükümetin yaptığı çalışmalar nedeniyie geçtigimiz 1975 yılının ülke için bir .Sosyal Güvence Yılı» olduğunu iddia eden Ablum, .vı çalısmalardan örnekler vermis, SSK'r.ın prim alacaklan konusu üzerinde dururken, bu borcın yüzde 70'inin özel, lıalanının ise kamu sektörüne ait olduğunu açıklamıştır. Ablum, kamu kesimi borçlulan arasında çok sayıda belediyenin bulundugunu sövlemiştir. Bakan, özel sektörün prim borçlarını ödememe neden lerini de şöyle açıklamıştır: •Özel sektör borçlarının birikmesinm başlıca nedeni, ödenmeyen borçlar için yürütülen ka nuni faizin bugünku şartlar müvacehesinde gayet düşük oiması dır. Bu hal, borcunu ödemeyen işveren bir nevi ucuz kredi sag lama imkânı bahşetmektedir.)' Bakan bunu önlemek için de, gecikme faiz ve tazminatlarını arttıran bir tasan hazırlandığını açıklamıştır. Sosyal Güvenlik Bakanı, Kurum Sağlık Tesislerinde uygulaıv maktî. olan zorunlu ilâç listesi uj gulamasının da değiştirileceğini, bu konuda takdir yetkisinin doktorlara bırakılacağını açıkia mıştır. Ablum, K bünyesindeki işc*. memur ayrımı konusunda çıkan anlasmazlıklar ve olaylar nedeniyle de Müdürler Kuıulunu suç lamış. bu konuda hükümetin ve baKanl'ğının politikasıyla ters düstüğünü sövİpmi<:Hr. FEYZIOĞLU Başbakan yardımcısı ve Devlet Bakanı Tu'han Feyzioğlu da yaptığı konu»! ..da. hükümetin sosyal güvenlik konusunda yaptı ğı çalışmaları anlat uş, daha son ra özetle şöyle konuşmuştur. «Sanayileşme, iktisadî büyüme ve sosyal güvenlik tedbirleri bır arpd? viirü.rplirl!r Oelecektek' büyuk, ileri, mutlu Türkiye'nin da yanacağı üç sütıın bızce. demok ratik reiim, hızlı iktisadi kalkınma ve yaygın sosvnl şrüvenliktir. Hiç kimse Türk ışçisıne döni'to (zincirlerinden baska kayb^d»ce< birşeyin yok) dirememeüdir. Yıkırı e maceracı reçeteler ile.; sürenlerin karşısın», yapıcı ve milliyetçi sosyal adalet ve sosyal güvenlik anlayısı üe dikilmeliyiz.» V ÖRGÜTÜ YOKMUJ İDDİASI Anayasa Mahkemesinin talebi tlzerıne dün MHP Genel SeKreter Yardımcısı Nevzat Köseoğlu, MHP ile ilgili iddialar konusunda bir saat süreyle ifade vermiştir! Köseoğlu, bir saat süren açık lamalan sırasında MKP haKkında Cumhuriyet Başsavcılığımn talebine dayanak olan 648 sayılı yasatun 113. maddesinin Anayasaya aykırı olduğunu iddia etmistir. Anayasa Mahkemesinden çıktıktan sonra gazetecilere bir açıklama yapan MHP Genel Sek reter Yardımcısı Nevzat Köseoğlu şunları söylemiştir: •Partimiz hakkında Cumhurlyet Başsavcılıgının talebine dayanak olan 648. sayılı Kanunun 113. maddesinin Anayasaya aykırı oldugu iddiasında bulundum. Ancak bu konudaki iddia va dava olarak açılır, ya da defi suretiyle bildirilir. Biz siyasi parti olarak bu davayı açma yetkisine sahip değiliz. Çünkü Parlamentoda grutrumuz yok. Savcılık partimiz hakkında bir uyanda bulunulması talebinde bulundu. Biz de defi olarak beyan ettik. Partimiz hakkında isnadın yurt dışmda şube açmak ve siyasi faaliyete yönelik teşkilat kurmak olduğunu öğrendik. Bu konuda aydınlatıcı bilgiler vermem istendi. Ben de partimi zin Türkiye dışında herhangi bir teşkilât ve şubesinin olmadı*ı, teşkilatlanmaja matuf bir faali Öte yandan MHP Müfettişı Enver Altaylı dün yaptığı açiKlan^jda partisinin yurt dışında Psrtı ler Yasasında belirtildiğı bıçimde bir örgütü bulunmadığmı i'.eri sürmüştür. Altaylı, yurt dışında oir mVyn. nu aşkın Türk işçisi bulur. 'ıığ".nu, MHP Genel Merkezinin bu işçilerin sorunlarıyla yakTndsn ilgilendiğini ve ilgilenme*? devam ettigini söylemiş, ilfrterin yanında binlerce ıvIHP •ifcnpiuizanı bulundugunu ifade etvruştir. Nazmiye Demirel'in Çavuşesku ile kadeh tokuşturan resmini MSP toplatıyor ANKARA, (ANKA) Romanya Devlet Başkanı Çavuşesku ile AP Genel Başkanı ve Başbakftnın eşi Nazmiye Demirel'in şampanya kadehi tokuşti'rurken çekilmiş bir resmini yayınlayan gazete, MSPIiler tarafından toplatılmaktadır. Milliyetçi Cepbe hükümetinin komünist ülkelerle iş birligine karşı çıkan MSPTilerin bu resimlerl genel seçimlerde AP aleyhine propaganda malzemesi olarak kullanacağı bildirilmektedir. MSP'liler, komünist konuklar onuruna verilen yemeklere MSP'li bakanların yalnız gittiğini, içki içmediklerini öne sürerek Bayan Demirel'in Çavuşesku ile kadeh tokuşturmasını Süleyman Demirel'in masonlugu ile izah etmek istemektedirler. Bir süreden beri MSP organı g«zetede Milliyetçi cephe döneminde iiişki kurulan komünist Ulkeler aleyhinde sert yazılar da yayınlanmaktadır. AP ÖRGÜTÜKÜN TEPKISİ öte yandan, Bayan Nazmiye Demirel'in Çavuşesku ile kadeh tokuşturan resminin yayınlanmasına AP örgütü de tepki göstennistir. Parti Genel Merke'afflllfömüntet bir politi' resmin AP'ye oy veren tutucu çevrelerde çok olumsuz etki yaptığı ve «Bu ne perhiz ne lahana turşusu» diye sorulduğu bildirilmektedir. Vaktiyle Inönü'nün Bayan Gromiko'nun elini öperken çekilmiş bir resmini AP'nin çoğaltarak CHP aleyhine kullandığı hatırlatılmakta, şimdi aynı kozun muhaliTıere verildigi belirtilmektedir. Sızan haberlere göre. AP Genel Başkanı Demirel de bu duruma çok üzülmüş, pazar akşamı parti yöneticilerinden bir grupla evinde toplanarak örgütten gelen tepkileri dejerlendirmiştir. ISTÂNBUL MiLLÎ EGiTiM MÜDÜRLÜGÜNE BAKANLIK MÜŞAViRi DEVELiOGLU ATANDI ANKARA Isranbul Milli Egitim Müdürlüğüne. Milli Eğitim Bakanlığı Bakanlık MUşaviri A. Servet Develioğlu atanmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı'nda çeçitli görevlerde bulunan Develioğlu aynı zamanda TUrkıye Bilimsel Araştırma Birligi ve Türkiye Libya Derneği'nin kuruculanndandır. yîhfida .Pe.veîi'âe dflgan 5Pn?Jt.Cazi Eği tim Enstitüsü Pedagoji Bölümü, Türkiye ve Ortadoğu Amme Idaresi Enstitüsü ve Milli Güvenlik Akademisini bitirmiştir. Yurdun çeşitli bolgelerinde öğretmen. müfettiş ve yönetici olarak görev yapan Develioğlu, 1965 yıhndan beri Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Teşkilâtında uzman, yönetici ve bakanlık müşaviri olarak görev yapmıştır. Develioğlu, çeşitli eğitim komisyonlarında, kalkınma planı özel ihtisas komisyonlarında ve eğitim reformu çalışmalarında görev almış, eğitim ve yönetimle ilgili çeşitli inceleme ve araştırmalar yapmıştır. (a.a.) CBP (Baştarafı 1. Savfada) zin olayları kovuşturması için gönderdiği üç mületvekilinin İl Başkanlığına verdikleri tutanakla on kişinin kesin ihraç isteğiyle Onur Kuruluna verilmesîni önerdiklerini açıklamışür. Onur Kuruluna verilenler şunlardır: Hayrettin Öngünşen fKarşıyaka tlçe BaşkanO, Aydın Erten (Gültepe Belediye Başkanı >, Ali Rıza Bodur (TARÎŞ eski Denetçisi). Kemal Keskin (İl Genel Meclisi Üyesi işçi), Tufan Bü yükönder ' XI Gençlik Kolu Baş kanı), Zühal Taşezen (Eczacı), Saim Akbulut (Belediye Meclisi Üyesi Sendikacı). Ayten Köse (Ev Kadınn. Sunda Salruk vs Hasan Haldızoğlu. Öte yandan önceki gün meyda na gelen olaylarla ilgili olarak altı llçe Başkanı dün Genel Ba$kan Bülent Ecevit'le görüşmek için Ankara'yagitmijlerdir. JİDE İşçi keslmi adına konusan TÜRKİŞ Genel Sekreterı Sadık Şide. devletin uzun vadeli bır sosyal güvenlik politikası bulun mamasından yakmmış, bu durumun giderek sosyal güvenliğe karşı vbir güvensizlik yarattığını beUrtmiş, SSK. Teşkilât JCanunu^ nun her genel kunılda şikayet kQ nusu olmasma rağmen yenilenmemesini kınamıştır. Şide Sosyal Güvenlik Kurumlarının tek çatı altında birleştlrilmesint. bu arada Emekli Sandığının da Sos yal Güvenlik Bakanlıgına bağlan masını tstemiş, Banka. Sigorta, Ticaret Odaları ve Borsalar bün yesinde kurulu Sosyal Yardım Sandıklarının SSK bünyesine alınmasına karçı çıkanları eleştirerek böjle bır uygulamanın Anayasa'ya aykın olmayacağmı öne sürmüştür. Şide. borçlanma isteginin, yurt dışındaki işçilerimizin durumu da dikicate ahnarak devam ettirilmesini, ye ni asgari ücretlerin Bakanlar Ku rulu kararı beklenmeden isçi emeklilerine uygulanmasını istemiştir. TYS, Demokratik (Baştarafı 1. Savfada) ri o 1 m a y a n karuluşlardır. 1961 Anayafcasi ysrgı yetkieinin kulîarıılmBsını' ba*ırnsız rnahkemelere vermistir. Anayasa mızın bu ılkesı, Birleşmiş MUletler İnsan Hakîarı Bildiris'.r.ın 10. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. rn.ıdr1;s;nde yer alan «Yasal, ba£ır/'sız ve tarafsız mahkemelerde y^rşnlanrmtk» 'emei hakkınm iç hukukn vansıtııması değerini ;le taşın:al::3dır. DGM'ler ise 12 Mart faşizminin 1961 Anayasasınm demokratik niteliklerini ortadan kaldtrmayı amaçlayan ve (meşmiyet) dayanağı bulunmayan bir Anayasa degisikliği ile adalet yaşamımıza sokulmuştur. DGM'ler ile sıkjyönetimsiz bir sıkıyönetim sürekli ol?.rak yerleştirilmek ıstenmiş, egemen smıfların kp.rşısında ezilcn smıfların çıkarlannı koruyan tüm iikir adamları ile yazarlar ve sanatçıîar yargıçları siyasal iküdarca seçüen bu mah kemelere gdnderilmek yolu ile susturulmak istenmiştir. Gerçekten bu mahkemelerin 3 yıllık uygulamalannda öğrend dernekleri TCK'nın ünlü 141. maddesine dayanılarak gizli örgüt sayılmış, akademik kariyerde görev yapan bilim adamlarının yapıtları 142. maddeye göre yargılanmıştır. Bugün ise DGM'ler yeni Sir yasayla kuruldugu takdirde, yar gıçlan tüm olarak MC hükümetince seçilecekîerdir. Siyasal iktidar kararlarını beğenmediğ: yargıçlan da tasfiye edecek, ken di yanlısı yargıçlardan oiuşan özel siyasi mahkemeler kurmak yoluna g'.decektir. Anayasaya 12 Mart faşist yönetimınin eklediği madde, DGM lerin kurulmasını emredici nite likte değildir. DGM'ler ortadan kalktığı takdirde adalet mekanigmasında bir boşluk ortaya çıkmayacak, bu mahkemelerin görevıne giren davalar sanıkların doğal mahkemeleri olan bağımsız adliye mahkemelerine gidecektir. Sendikanıız, DGM'lerin Anayasanın 7. maddesindeki tanıma göre, (Mahkemei niteliğinde bı1» olmadığı düşüncesındedir. Üikemizdeki rejimi tamamen par l«menter faşizme dönüştürecek olan bu kuruluşların temsü ettiğimiz halktan yana Türk yazar lannın ve sanatçılannın düşünce özgürlüklerine karşı oluşturduğu tehlike karşısında demokracik ve yasal direnme hakkını kullanmak kararmdadır. Bu yoida başkanı bulundugunuz örgütünüzle or*ak bir dayanışmayı ger çekleştirnıek amacıyla başvuruyoruz. BAŞKENT NOTLARI (Basiaraft 1. Sayfada) geç ulaşır kuşkusuyla bir kopyasınm derhal gönderileceğini bildirdi. On dakika sonra da su yazı geldi: «T.C. M.S.B. Ankara, Gensek: 3425 2 9 7 6 Başhalk (368) 25 haziran 1976. Konu: Yahya Demirel'in askerlik durumu Gazetenizin 25 haziran 1976 tarih ve 18645 sayılı nüshasmda askerlik durumundan bahsedilen, Isparta Atabey İslâm Hıdır mahallesirtden Ali oğlu 1950 doğumlu Yahya Kemal Demirel'in Ankara Devlet Mühendislik ve Mimarlık Yüksek Okulu însaat Bölümünden terkli olup askerliğine karar alramış ve işlemleri tamamlanarak M.S.B. lığı Askeralma Dafresi Baskan lığına 4 haziran 1974 gün ve asal: 0913 (29) 1 6 7 6 Er. lşl. Ş. Celp ve Terhs. Ks. sayılı fakülte ve yüksek okullardan aynlan yükümlülerin temmuz 1976 celbi ile birlikte sevk edilmek üzere Isparta Askerlik Daire Başkanlığına emir verilmiştir. Bilgi edinilmesini rica ederim. Bülent Ulusu Oramiral Bakanlik Müatefan Narif Tnrnan Ulş. Alb. M.S.B. Başhalk. S. Md. V.» Eğer yeniden bir Arıza» çıkmaz ise «Milli yeğenimiz, Kacı Ali Demir«l Oğlu 1950 t«*ellütlü Isparta Atabey İslâm Hıdır Mahallesinden Yahya Kemal Demirel» bu «Böyuk» 1$ adamımız ki kendisiyle ber zaman iftihar ediyoruz, vatanl görevine başlamak üzere şu sıralar îskenderun Er Eğitim Merkezine gidecektir. İki ay er eğitim kursu gördükten sonra askerüğinin diğer bölümünü tamamiamak üzere bir baş ka yere sevkedilecektir. Ola ki Ankara Orduevi ya da İstanbul'da Boğaziçinde Kalender Orduevini çeker, ya da sevkedüir, buna biz kanşmayız. «Milli Yeğeni miz» Yahya Kemal Demirel'i kut lar, vatan görevmde de üstün ba şarılar dilerım. İzinli çıktığı zaman îskenderun'daki İNTO Şirke tinin makine parkını neyim denetlesin, amcasının ve babasının tskenderun ve yöresinden aldıklan ve al.n&k üzere oldukları arsalara, tarlalara neyim iyi bir baksm. Bir de bizim Turhan Ugaz'a baksm. O da kısa dönem yedek subaylık için Iskenderun'u çekti. İkisine de selam ederım. Kardeş kardeş geçinsinler, gazetecilik ve büyük iş adamlığı askerlik süresince ertelenmelidir. Yine de «Duhulü»nti izleyeceğim ve terhisini. Yahya dedim de çağrışım yaptı. Demirel'lerin işi zor ki zor. Neyse ki bir yandan da «Talih» leri açık. Bakınız, Türkiye Elektrik Kurumu elelrtrik fiyatlarını yeniden ayarladı. Malumunuz, ayarlama «zam» demektir. Yine malumunuz Şevket Demirel Bey biraderinizin «böyük» hissesi olan Göltaş Çimento Fabrikası da aksi gibi elektrikle çalışmaz mı? Geçen yıl aşagı jukarı 19 milyon lira elektrik ücretı ödedi, herhalde muhakkak ödemiştir. Elektriğe zam gelince kl zam geçen ay teşrif etti yüzde 20 yöresinde. Şevket kardeşimize yıkım olur, zamlı tarife, olur ama oldurulmadı ki. Bakanlar Kurulu hemen bir karar aldı, TEK'in dog rudan müşterisi olan ve boksitten alumsnyum üreten tesisler ile gübre sanayii, çimento sanayi: ve metalurjık ark ocaklarmda kullanılan elektrik ücretinin zaır. lı değil, eski tarifeye göre alınması öngörüldü ve karar yürürlüğe girdi. Aradaki fark ne olacak diyenıniz çıkar, elbette çıkmalıdır ve de haklısınız. Efendim aradaki farkı «TEK» ödeyecek. TEK nereden mi ödeyecek? Elbette Hazineden. Yanı başta Şevket Demirel'in Göltaş Çim'en to Fabrikası olmak üzere aşağı yııkan 20 milyon, diyelim kı şım diki Enerji Bakanının eski Genel Müdürlerinden Arif Onat'm halen Genel Müdürlüğünü yaptığı ve böyük AP'lilerin böyük hisseleri olan İzmir Metalurji Fat rikası 50 milyon, Nuh Çimento 20 milyon. Baştaş 10 milyon ve diğer büyük holdingler asağı yu karı 300 milyona yakın dolaylı Hazine yardımı almış oluyorlar. Yani enerji tüketiyor ucuz" tarife den. normal fiyat farkını da Hazine ödüyor efendim. Biz mi. biz elbette zamlı tarifeden odüyoruz, ödememiz gerekir, biz televizyona cereyan sarfediyoruz, onlar çimento. otomobil, düdüklü tencere neyim üretiyor, satıyor ve de vergi iadesi de alıyorlar. Yaşasın zamlı elektrik Urifesi. kahrolsun Rom ağızlı muhalif basın, dogrucu hasm ve de basın erleri, yar ni bizler. Jale Candan (Bastarafı 1. Savfada) çük hikâyelerle başlayan Candan, ABD, SSCB, Polonya, tskandinav ülkeleri ve İngiltere'de kadın konusu üzerinde arastırmalar yaptı. 7 yıl CHP Kadın Kolları Gene! Başkanlığı ve 1963 dönemi Ankara Belediye Meclisi üyeliği yaptıktan sonra 1975 Kurultaymda CHP Parti Meclisine, Kadın Kolları temsilcisi olarak seçildi. îzmit'in 55. kurtuluş yıldönümü kutlandı, Kocaeli Sanayi Fuarı açıldı İZMİT Kocaeli Sanayi Fuarı dün düzenlenen bir törenle Ticaret Bakanı Halil Başol tarafından açılmıştır. 500 bin metrekarelik bir alana kurulan Kocaeli Sanayi Fuarına bu yıl 526 sanayi kuruluşu katılmıştır. Ticaret Bakanı Başol yaptığı açış konuşmasmda 1976 programında öngörülen 2 milyar 1 milyon dolarlık ihracat hedefine mutlaka ulaşacaklarını ve hatta aşacaklarını söylemiştir. Başol bu arada özel sektöre uygulanan teşvik tedbirlerinin ekonomimizi büyütmeye devam ettiğini ancak bu konuda zaman zaman dar boğazla karşılaştıklarını da belirtmiştir. Garanti Bankası Yönetim Kurulu usulsüz kredi konusunu görüştü Garanti Bankası Yönetim Kurulu dün yaptığı olağanüstü toplantıda Yahya Demirel'e veriien usulsüz kredi konusunu görüsmüştür. ögrenildiğine göre, toplantı sırasmda Genel Müdür Rahmi önen'in bu konuda hazırladıgı ra por görtlşülmüştür. Bu arada, Ankara Bölge Müdürü Dir.çer Turgay'ın İcra Kurulu'na verdigi bilginin de görüşmeler sırasında ele alındığı öğrerjilmiştir. Toplantı sonunda herhangi bir resmi açıklama vapılmamıştır. Savunma Bakanlığı (Baştarafı 1. Sayfadü) Gazetemizin 25 haziran 1976 tarihli sayısında, «Başkent Notlarınnda Yahya Kemal Demirel' in askerliğine ilişkin bazı soru lar üzerine. Milli Sanınma Bakanlıgınca 25 haziran 1976 tarihinde bir açıklama yapılmıştır. Milli Savunma Bakanlığı, Bakanlık Müsteşarı Oramiral Bü lent Ulusu ve «Milli Savunma Bakanı namına» gazetemize ya pılan yazılı açıklama aynen şöyledir: • Gazetenizin 25 haziran 1976 tarih ve 18645 sayılı nüshasmda askerlik dıırumundan bahsedilen, Isparta Atabey İslâm Hıdır MahalleJinden Ali oğlu 1950 doğumlu Yahya Kemal Demirel'in Ankara Devlet Mühendislik ve Mimarlık Yüksek Okulu Inşaat bölümünden terkli olup askerliğine karar almmış ve işlemleri tamam'.anarak M.S£. lığı Askeralma Dairesi Başkanlığına 4 haziran 1976 gün ve asal: 0913<20>167« Er. îşl. Ş. Celp ve Trhs. Ks. sa\nlı Fakülte ve Yüksek Okullardan aynlan yükümrUlerin temmuz 1976 celbi ile birlikte sevk edilmek Uzere Isparta Askerlik Dsire Başkanlığına emir verilmlştir Bilgi edinilmesinl rica ederim.» Orgeneral (Baştarafı 1. Savfada) kamuoyunu en çok ilgilendiren nokta, Sayın Hava Orgeneral İrfan Oraydınlı'mn Askeri Yüksek Idare Mahkemesindeki davası nedeniyie davalılar dunımunda bulunan Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığının savunmalarını sunabilmeleri için Askeri Yüksek tdare Mahkemesinden istedikleri 60 günlük sürenin aynen verilmeyip, 20 günlük bir uzatma suretiyle yetinilmiş olmasıdır. Evvelce de muhterem basına ve kamuoyuna açıkladığımız gibl, aynı çatı altmda Milli Savunma Fakanhgının Genelkurmay Başkanlığından savunma 1çin gerekli bilgileri isteyebilmesi, her halde 30 günlük bir yasal cevap süresi içinde mümkün olabilirdi. Aynı düşüncelerle Başbakanlık da bu sürenin uzatılmasını istemiştir. Bundan amacın davayı uzatmak olduğunu söylemeye gerek yoktur inancmdayız. B ' inancımızın Askeri Yüksek Idare Mahkemesi Daireler Kurulunca da paylaşılmış oiması, istenen sürenin aynen verilmemiş olmasıyla izlenmektedir. Esasen verilen süre ne olursa olsun Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığı Yüksek Mahkemesi kendilerine tanınan yirmi günlük uzatma cevap süresini bütünüyle kullanmak zorunda da değildir. Verilen süre azami sınırdır. Daha kısa bir sürede cevap verilebileceği düşünülebilir. Bu durum karşısmda yüksek mahkemenin kendisinden beklenen Mtizligi göstererek en kısa zamanria uygıın olan karan verecegine lnaruyoruz.» KURTULUŞ GÜNÜ Öte yandan İzmit'in düsman işgalinden kurtuluşunun 55. yıldönümü dün törenlerle kutlanmıştır. Binlerce kişinin izledigi tören, milis kuvvetlerinin şehre girişiyle başlamış, daha sonra günün önemini ve anlammı belirten konuşmalar yapılmıştır. Bu arada mehter takımımn da katıldığı bir geçit resmi düzenlenmiş, bir deniz Jilosu ile hava kuvvetlerine bağlı uçaklar çeşitli gösteriler yapmışlardır. VEFATLAR İÇİN Kıymetlı hocalar ve duahanlardan müteşekkil cenaze merasım ekibimiz, bir tel»fonla emrıni7dedir. Gazete ilânı ve umum muamelât için ayn bir ücret alımnaz. Cenaze îşlerinl lsletmemiz denıhte eder, acı günlerinizi paylaşırız. Türkiye Yazarlar Sendikası olarak DGM'lerin yeniden kuruluşuna karşı yasal direnmede orBütünüzle .şbirliğine hazır olduğumuzu bildirır, saygılarımızı eunanz.» Füsnn Tayanç (Baştaraii 1. Sayfada) Genel Müdürlüğü, Devlet Yatırım Pankası'nda çalıştı. Halen Turizm ve Tanıtma Bakanlığında çahşan Füsun Tayanç. geçen yıl eşi Tunç Tayançia birlikte Mjlliyet Gazetesi'nin Karacan Armaganı'nda jkinciliği kazandı. Ynnus Nadi (Baştarafı 1. Sarfada) la, dün Edırneka^ı Şehitlif indekı mezan başında anılmış*ır. Tc>rende. kurucumuzun Cumhıl riyet'i yaytna soknığu gün açıkladığı ilkelere Cun huriyet'te v* lısanların geçmiştt olduğu E*"i. bugün ve gelecek'e de bağlı kalacagı bir kez dalia belirtilmiş. mezarma çelenk sonularpk sa;^ı duruşunda bulunulmuştur. 40 68 84 47 20 06 I5LİM CENAZE IJlEl! NÜT: Bütün muameleler 1» letmeye an oimak uzere yurt tçl, yurt dısı, yurt dışındsn yurtla cenaze nakll yapüır. Günün ber saattode emıi niwleı11r. Tunç Tayanç (Baştarafı 1. Sayfada) Planlama Dairesinde uzman. Tunç Tayanç, TRT İktisadi Araçtırma Başan Ödülünü. Milliyet Gazetesi'nin 1972 Karacan Armağamnı ve yine Miliiyet'in 1974 Karacan Armaganı'nda eşiyle birliktA ikinciUgi kazandı. Cumhuriyet 6499 (BaşUrafı Sporda) Kendi memleketi olan PranIBRAHIMOGIU sa'da. kenciinden belki de «RüSSK Genel Kuruiunda işveren yada yaşavan adam» diye bahkesimi adma da, İşveren Sendika sedilmesine yol açan ve fikirları Konfederasyonu Genel Sekleri kabııl edilmeyen Coubertin, reteri Rafet îbrahimoflu konuşbu sefer milletlerarası kurumuştur. İbrahımoğlu, bugün Tür luşlara baş\Tirur. kiye'de uygulanmakta olan SosCoubertin, nihayet 1894 yılınyal güvenlik programlarının da Paris'te sırf bu gaye ile «Lüfcs sayılabilecek derecede ile tertiplediği bir spor kongresinri olduğunu, hiçbir gelişmiş tilde bazı ülkelerin temsilcilerini kede ışçilere 5055 yaşında emek zor da olsa, ikna eder. Alınan li olma hakkı ve yüzde 70 orakarar çok Önemlidir ilk Monında emekli maaşı ödenmediğidern Olimpiyad Oyıınlan 1896 ni iddia etmiş, bu durumun diyılında Atina'da yapılacaktır. ğer nalk kesimlerinin imrenmesi Durumu öğrenen Yunan hüne yol açtığını söylemiştir. îbrakümeti ve Atina basmı bu likhimoğlu devamla şunlan söylere adeta düşmandırlar. Hazme miştir: tamtakırdır, halk perişandır. •Bu noktada sosyal güvenlik Bir Atina gazetesi. «Yabancıve sosyal gelişme ile ekonomik ların gelip de ülkemiön çıplakgüç arasındaki dengeye de ışalığıru görmelerine müsaade ret etmek isterim. İşverenler edemeyiz» diye bir b&smakale olarak görüşümüz. bu iki hedef ile kamuoyunun düşüncesini arasında bir öncelik tercihinin dile getirmektedir. yapılmasıdır. Ekonomik gelişme Fakat, Coubertin. bu kadar sağlanmadıkça sosyal değişiklikkuru sıkı patırtıya kulak vereler tutarlı olmayacaktır. Sosyal cek cins bir adam de*ildir. gelişmelerin ekonomik gücü zaYunan Prenslerinden biri ile yıflatmadan, teşebbüs azmini kır görüşüp şunlan söyler ^Bizim madan sağlanması dengeli büyü Fransız diünde «tmkânsız» kemenin gereğidir. Sosyal güvenlik limesl yoktur. Anladıjıma göuygulamasmın bu denge İçinde re, bu kelimenin aslı Yunancadüşünülmesi ve sürdürülmesi ka dır» diyerek Prens'i utandırır çınılmaz bir zorunluluktur.» ve istediği karan aldırır. 1896 İzlenmekte olan ekonomik ve Olimpiyadlan Atina'da yapılasosyal politikanın ışyerlerini bü caktır. yük güçlüklerle karşı karşıya ge Fakat, nakikaten ortada bu tirdiğini, artan ücretlerin pek organizasyonu yapacak para çok işyerinin kapanmasma yolyoktıır. Hükümet, bunun üzeaçtığını iddia eden îbrahimoğlu, rine hemen bir halktan para devamla şöyle konuşmuştur: toplama kampanyasma girişir, «Bu ölçüdeki işçilik giderleri Olimpiyad pulu basılır. Elde eise maliyet enflasyonuna yol açdilen para, gene de, bu oyunmaktadır. Diğer bir ifade ile salann organife edilmesi için yeyıları 20 milyon civarında olan t«rli değildir. sanayi kesimi işçilerimizin aşırı Bunun üzerine, Yunanlı bir ücret talepleri 40 milyon Türk ışadamı imdada yetişir. İskentüketicisinin kullandığı mallann deriye'de dogmuş fakat Rus maliyetlerini büyük ölçüde artırtabiyetüM geçmiş Yunan asıllı maktadır. Özelikle 1976 yılında bir zengin, Geonıe Averoff, istoplu sözleşmelerdeki ücret tatenen parayı koyacagını açıklepleri her türlü insaf hududular. nun üzerindedir. Bu yükü taşıya Atina civannda, M.ö. 300 yılbilen işyerleri ayakta kalmakta, larında'yapılmış olduğu sanılan bunu yapamayan işyerleri de kave o gtinlerde kalıntılan meypanmaktadır. îşte Türkiyenin dana çıkartılan bir stadyum bu sosyal politikası bu gerçek gözi? için restore ediiir. önünde bulundurularak yeniden Atina şehri, ilk Modern Olimgözden geçirilmelidir.» pijadlara hazırdır SSK Genel Kurulu'nda daha YARIN: 1 8 9 6 ATİNA sonra Müdürler Kurulu'nda görev süreleri dolan işçi ve işveren kesiminden birer Uyelik için seçim yapılmıştır. Sonuçta; işçi kesiminden Hasan Özgüneş, iş(Ba«tararı 1. Sayfada) veren kesiminde de Mehmet AkRadvo«vinde. spikerlik. basspigemci yeniden seçilmislerdir. Ge kerlik, program yapımcılıgi, nel Kunıl, çalışmalanm bugün Kültür Yayınları Müdürlüğü göde süzdurecektir. revlerinde bulundu. Olimpiyat flntalya'da (Baştarafı L Savfada) Atıi Yılmaz, Aktör Cüneyt Arkm, Görüntü Yönetmeni Gam Turanlı, Senaryo Yazarı Umur Bugay, Aktör İnsan Yüce ve Fılm Öyküsü Yazan Ali Habib özgentürk, bu konuda kamuoyuna yaptıkları ortak açıklamada, şun'arı demişlerdir: «1 Sinemamızın onurlu ve ilerici bütün ürünleri, yıllardan bu yana adına sansür denilen bir baskı kurumunun hışmma uğramaktadır. Son zamanlarda bu çağ dışı kunım halkımızın ve sinema seyircisinin çıkarlanna aykın tutumunu, her türlü demokratik ilkeyi çiğneyecek bir noktaya getirmiştir. Son olarak ilerici değerler taşıyan bir film: «Kara Çarşaflı Gelin» üç kez sansürce yasaklanmı? ve Antalya halkınm görmesi, son dakikada, Danıştay'm olumlu karanna rağmen engellenmiştir. Bu olayı ulusal sanatımıza yapılmış afır bir saldın sayıyomz. 2 Öbür yandan Ulkemizde ilk kez, halkımi2in sesini duvarlara yansıtan, halkımızın ilgi ve katkısı ile gerçekleştirilen «Dtıvar Resimleri ve Heykelleri» amaçlan belirli kişilerce kirletilmiş ve tahrip edilmiştir. Bu olayı, yüzyıllardır, eski uygarlıklardan devr aldığı sanat eserlerini gözü gibi korumasını bilen, Antalya halkınm tarihine ve hoşgörüsüne bir saldm olarak niteliyoruz. Bütün bu nedenlerden ötüril biz yukanda adlan biîdirilen sanatçılar Antalya halkına ve Belediye yöneticilerine saygımızı koruyarak. verilen ödülleri, yuk&ndaki saldırılan protesto amacıyla almaj'acagımızı. ödüllerimizi «Kara Çarşaflı Gelin» filmine bırakacağımızı açıkhyoruz.» Ozgül Eıten
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle