Katalog

CUMHURİYET 22 UÎİUH 1976 YIDİ MSPIi Bakanl'gs 1«! dü^erı. Sir 1? adamıydı. tşini görecek olanlar, oradan buradan soruşturmaya başlamışlardı: Hanımınız basını örter mi, örtmez mi? İçki içer mfsiniz? Hanımınız içki içer mi? Adam, hoşa gidecegini sanarak »öyle diyecek oldu? Ben, vergüerimi düzenli ola rak öderim.. Bırak onu, layik devlete vergi mi verilir allasen? Sen, fiian yerin cami yaptırma dernegine para yatır hele bir.. Akşam eve dönünce, tansı fceyifli karşıladı: Sofrayı hazırlıyayım mı, sana rakı da aldırdım... Adam, yanıt vermedl, öffceliydi belli. Kansı konuşuyordu: Ben de içerdim biraz.. Sustu adam, içini dökecek anlatacak birini arıyordu. Bir Ankara'da mı bunalanlar, Cephe'nin tutumundan yakınanlar? Anadolu'yu görmeU hele bir.. Sürülen, kıyılan öğretmenler kendi sorunlanndan söz açmıvor lar bile artık, Atatürk düşmanlığı onun yerine bozkurtçuluk aiıp yürümüş. Manisa'nm Turgutlu'sundan bir öğretmen. şöyle diyor: «... can güvenliğimiz yok, cidden yok. İnanın, rica ederim adamlar öldürecekler. Komünıst gözcüğü soyadımız. Bizim beyler post kavgasında. Cumhuriyet gazetesini gizli okuyacak kadar dardayız..» Eskişehir'in Yunus Emre öfcret men lisesinde. Cephe'nin okula «tadığı müdür, öğTetmenlerl toplar çöyle der: ANKARA NOTLARI SAĞLI, SOLLU... Mustafa EKMEKÇt da Sğrencfier direnise geçtiler. Ne oldu mescit açüciı mı, bilmiyorjm.. Süleyman bey, nasü da kuüanıyor hepsini. Önümüzdekl seçimlerde, 150de kalmaz, 190'a 200'e çıkarabilirse parlamenter sayısınj kendisini de, Demirel ailesini de kurtarabilecegini umu yor. Gidiş, o gidiştir. Bundan do 1 l«yı göz yumuyor, MSP'ye, MHP yi çok beğeniyor sanıyorum. Onun eski gençlik kollan değü miydi onlar? Bazı gazeteler, Yargıtay Başsavcısuun MSP hakkında da soruşturma açtıgını yazdüclannda Süleyman bey'in ağzı kulaklarına varacaktı keyiften. Açmasa da haberleri yazılsın kl, MSP, AP'nin kucagından kalkamasuı... îçinden MHPlilerl de okşamak geçmiştir: Dava açsınlar, hiç korkmayın. MHP kapanırsa, FHP'yi kuranz, hem, daha açıkça yazabilirsiniz simgenizl... Uğur Mumcu, kaç kez yazdı. Başbug'un en yakın akrabalanndan biri MİT'te müşavir, diye. Yakın akraba olması da gerekmi yor, Ulkiidaşlanndansa yetmea mi? MİT*in Avrupadaki örgütünün başındaki kişi kimdir? Bu kişiyi, ordudan ayrıldıktan sonra, Türkeş mi işe koymuştu? MHP'nin Almanya örgütünün bası ys, o Türkeş'le çalışmazdan önce neredeydi, MÎT'te mi? Harp Okulundan çıkanlmıştı bu da. Orta Asyaları, oralann dağlanm anımsatan bir soyadı da var.. Anadoludan haberler alıyorum, dedim, CHP'nin, CHP Genel Başkanmm yeni şeyler söyle mesi gerek anladıgım. Süleymtn bey, toparlandı aldı gıdiyor haaa.. Ecevit, 1973'lerde, insanlan düşündürecek şeyler söylemişti. Yeni şeylerdi bunlar. Solcu gençler, daglara taşlara yazdılar bunlan. Şimdilerdeyse, düşündürmenin yerini alkışlar alıyor. Bir alkış tutturulup gidiyor. Sülevman bey değil ki Bülent bey. Halta, yıgmlan düşündürecek yeni şeyler söylemek, insanlarda sandık başlarına gitmek İçin canlılık ya ratmak gerek... Bir mektupta da »öyle deniyor: «CHP kendi derdine düşmuş. Ve kanımca, işin kötüsü, kendine yararlı bir polihka sürdürdüfü vehmi içinde. Bu poütikayı kendlnden başka kımsenin duydugu yok. İnanmazsa gelsın Anadoluya, bir yol halkı dinlesin. Görsün ki halk kendi aleminde, işinde gücünde. Bir de Radyo ve TV'den duyacagı, aslında duymak istemedigi ölü haberleriyle il™ili. Bugiin. k»ç kişi nerede. kimler tarafından öldürülmüş? Bu haberlerle il(rileniyor. baska birşeyi ne soruyor, ne de izliyor? Şimdilik durum bu. YUksek okuldaki oğlunu, kuını. yegenini düşünüyor. Ölen ölsün, kalan sag lar bizimdir, parolası yetain artık.» TARTIŞMA Demokratikleşmeye Çağrı Köylerimizde sık sık su olaya tanık olabiliriz: Ona buna sözü kiç bırakmayan elleri nasırlı vatandaşımız. eskilerden olmanın güvencesiyle etrafına toplanmış arkadaşlanna anlatınağa başlar: «... Peygamber efendimiz herşeyl önceden görmüş. Yazıyor kitapta.. Çocuklanmızın yedi yaşında ilkokula ba^layacagım bile kitap yazıyor.. Radyoyu, sinemayı, televizyonu bile şu cümleleri ile buyurmuş.. Bu cümleden de insanlann aya bile gideceğini açıklamıştır.. Allahın kelâmları bunlar...» der. Hatta babamız yerindeki bu vatandaşlardan dayanamayıp sekizinci veya onuncu baskı yaptığı şu efsaneyi dinleriz: «... Vakti zamanında r 3 akınİ3nnın mtislüman oldugunu du^u^. küplere binen hazreti ömer, onlan hışımla öldürmeiîe koşar.. Kılıcım bileyerek eve yaklaştıgında bir âyetin sesi onu durdurur. Başlangıçta etkin bir müsîüman düşmam olan hazreti ömer, ailesinin ve kandaşlanmn kötü bir yola karümadıklanna kanaat getirerek o korkunç öfkesini yitirir.. Hemen oraeıkta kelimei şahadet getirerek müsîüman oluverir...» Çeşitli yorumlar bir yana, bu tür vatandaşlanmız, tertemiz beyinleri ile kokuşmuş düzenlerin arasında inançlanyla tutunacak dal aramaktadırlar. Içlerine iyice yaklaştığımızda, rüşvetten nefret edebilenlerini, tefeciliğe pabuç bırakmsyanlannı ayıklayabiliriz. Çogu siyasetten anlayan, ıyıyi kotüyü ayırabilen düzgtln ahl&klı kimseİerdir. Tek tutuculuklan, çarpık düzenın, onları; A3IRI dinine düşkün insanlar durumuna getirdiğidir. Onlar başka dilden anlamaz payri.. SömürücU sistemler, kitlelere «Bu dünyada göremediği mutluluğu öteki dünyada görebilecegi» ovununu rahat rahat oynar, geçici olarak ezilenleri tuzafa düşürürler. Umııt evlâtlanndadır onlann. Gençlerdedir. Onlar layikligin ne oldugunu ögrenirler. Olaylan bilimsel yollarla açıklarlar. Dini inanışları dejişik Ulkelerin de dev adımlarla ilerleyip sanaylies'iSini anlarlar. Yani lnsanhgm, ülkelerin KüRTULUŞUNUN dini inançlarda dej:ıl; ekonomik sistemlerde olduğunu babalarına anlatmaga çalışırlar. İnançlar sevabıyla da günahıyla da insanın kendisini ilfilendirir; kcndimizi aşıp kıU«lorİB buırruf)P< Hjçı sınıfinın bilımine yaklaşmalıyız. Gelelim hazreti Ömer meselesıne: Belki hazreti Ömer asırlarca önce dogruyu gördüğünü sanıp ablas'.nı, «u«unu busunu öldürmedi... Pekiyi..., p^kiyi, İki kltap okudu «üye «KomUnist» damgası yiyen nice yigit devrimcilerimiz niçin öldürüldü? «Marksist» diye hücum edilerek işinüı başındaki işçilerimiz neden kurşunlandı? Noktası virgülü ayarlanarak «Leninist» suçlaması ile az emekçi öldürülmemiştir. Halbuki ölümlerden önce bu yiğit devrimcilprimize niçin yaklaşılmıyor? Neler söyledigi neden dinlenmek istenmiyor? Ne diyoı bunlar bir bakalım, diyen yok mu? Acaba işçi smıfı sos'alistleri nasü ses veriyor? Bilimsel sosvalizm neler ?Ptireceğini söylüyor? Hazreti Ömer gibi bir dinlense ne kaybedi lir? Niçin ... niçin bir insan hiç konusturulmBk istenmeden öldürülür? însanhğa sığmaz bu nokra... Ceraplar takır takır verilecektir. Denilecektir ki; Türkiye halkı ile beraber Mustafa Kemal Atatürk; »altanatın kökünü kazıyarak yerine cumhuriyet i kurmuştur. Yani eskımiş bir düzeni degiştirip yeni bir düzen kurmuştur. Yani devrimdir bu... Milli devrimtmiz başarılmıştı.. Şimdi de çağımızm kapitalist sistemden sosyalist sisteme geçiş çağı oldugu belgelenmiştir artık. Ne var bunda! Ekonomik sistem geri ise kitlelere mutluluk veremiyor artık. Sesler, «Demokratik yollarla ikidara yaklaşıyoruz. Öncümüz işçi sınıfı ve sonra tarım Işçileri, tüm emekçilerdir. Işte türüÇümüz, işte işçi smıfı bilimi» şeklinde duyulmaktadır. İyi dinlenirse: «Banşçıl recisin sözkonusu edildijH, tek kurtulufun sosyalizmde oldugu ve sosyalizme demokratik yollarla vanlacağı» öğrenüir. Afır ağır emekçilerin iktidan oluşacaktır. Güçlü ve hakü olma sorunudur bu. Demokratikleşme terazide emekçilerl haklı çıkarır. Emekçılerin en büjiak özelliği insancıl ve barışçıl olduguna göre; şiddete kendileri karşıdır, kanlı olaylara da kendileri karşıdır. Evet, neden devrimciler dinlenmeden öldürülür, kitleler bileceklerdir artık. Demokratikleşmeden kimler, niçin korkarlar öğrenilecektir. Han?i boruk safların, kimlerin şiddete başvurduklan belgelerle anlaşılmaga başlanmıştır. Sömürücü güçlerin ovtınlandır bunlar. Türkiye'de yanhş yollara sapıp da devrimci olmayı; 7.65 lık tabancayla gezmekle tanımlayan düşünceler kalmamıştır. Stenin, silâhın, 7.,5'lik tabancanın ucunda devrim arama çöp sepetine atılmıştır. Artık vatandaşlarımız silâh değil, btlinç almaktadırlar. Eğriyi dogruyu, gizliyi açığı anlamaya başlamışlardır. İşçi suııfınm bi limini kendi bilimlerini ortaya koymaya başlamışlardır. Kaçınılmaz olarak emekten yana ağır basacak olan kitle gücüne karşı, tutucu güçler de demokratik olmp.üdır. Eger, tutucu güçler bizzat kendileri ilericflerin demokratik, banşçıl üstünlüklerıne karşı antidemokratik olmağa kalkarlarsa..., işte o zaman halkuı sabrı taşabilir. tzzet HAZVEDAR GEKÇEK DÜŞMANI BİLELİM Benl buraya bir aiyasal göltsestnde felsefe öfcretmeni iken... rüş getirmistir. Bunu okulds uy 54428/C ile... lisesine sürüldüm. gulayacağım. Bunu uygularken TÖBDER kanalıyle açtığım dayardımcılanmın bana karışma va sonuçlanmadı. Yümadım, yılsını istemem. Bu koşulları «anuyacağım da..» diyor. Kendi sobul ederseniz, birlikte çalışmz... runundan bu kadarcık söz et Fakat müdür bey, burada miş, bakanlıktan öğrencilere geherkes kendi siyasal görüşünü len mektup zarflannın içine, zar uyguiamaya kalkarsa, okul okulfın iç kapağına neler yazıldığını, luktan çıkar. zarfı da göndererek anlatmak :stemiş. Şöyle sürdürüyor, bayan Ben milliyetçl insanım. gööğretmen mektubunu: rüşlerimi uygulamazsam kendl kendimle çelişkiye düşerim. «Şu, dedikleri Türkiye'yt lnsan Kısa sürede, okul arapsaçına lan öldürerek mi kuracaklar döndü. Okulda tam bir faşist uydersiniz. Şu anda belki de bunu gulama basladı. Şeyh Şamilier, yollamamm bir yararı yok billBozkurt tabloları duvsrlan kapyorum. Ama. arşivinizde bululadı. Bozkurt, çu. bu derken açuc nur, belki de güzel taşlamalaneçık MHP'nin üç aylı rozetleri yakalar» takılmaya başlandı. Mü rozda söz edersımz diye göndariyorum...» dür, Atatürk köşesine konan «özgürlük ve bağımsızlık benim Ankara'da Mağriboğlu Orhan karakterimdir» sözüne bile daya Batı, Karayollan Genel Müdünamadı. Kaldırıldı oradan. rü o, oğlunun okuduğu okulda bir mescit açtırmak istedi. OkulBir bayan öğretmen, «... ben... Tırmanışı Durduralım TUrkiyemiz bugün kötü emellere dofnı sürüklenmentn etkisi altında bulunmaktadır. Bu gidişe dur diyememenin derin ıstırabını, biz halk olarak, aydm olarak yüregimizde duyuyor; bir şeyler yapamamanm ezikliğini taşıyoruz. Devleti ele geçirme fırsatı bulabilen ve bir daha da ne pahasma olursa olsun bırakmaya niyetli görünmeyen MC hükümeti; istediğl kadar ülkeyi komünizm tehlikesinin sardıgını iddia ededursun, biz ler bunun tam aksi olduguna; yani faşist bir tırmanışın olduguna inanıyorıız. Bunca gen cecik insanın ölümleri, halka uygulanmak istenen terör, edebiyatımıza saldırılar... Başka türlü acıklanamaz. Şimdi Sayın Demirel'e bir sorum var. 'Mndpm ki AP, DP'niri drvamı olduğunu iddia ediyor; öyleyse o partinin yıkılmasınrîa en büyük rolü oynayan Peyın Türkeş'i neden ktnadı attına alrmştır? Cevap bekliyomz. Kamuoyura açıkianmasını ıstiyoniü. Fakat «vaplayamarlar. Onlann tek bir amacı var dır. Koltulft» kalmak v« dev Evrar kaçakçılığindsn «amk olarak rakslananUr Emııiyet Müclürlü|ünde.. 5 MiLYON LiRALIK ESRAR ELE GEÇiRiLDi,9 KiŞi GÖZALTINDA (Ista^bnl Riiİber SerHtl) Istanbul Emniyet MudiirlügU Narkotik Büro görevlileri, vurt dıjına gönderilmek ürere ha* rırlanan 55 kilo esrara elkoymuş, biri tüccar olan 9 kişiyi de gözaltına almışlardır. Yurt dışındaki degeri bes mll yon Hrayı bulan uyuşturucu mad denin yansının Lübnan damga lı oluşu dikkati çekmiştir. Bir ucu Almanya'da olan kaçakçılık »ebekesinin yakalanması için başta Narkotık Şube Müdürü Mahmut Dikler olmak üzere, tüm görevli polisler tahkikatı dört koldan sürdürmüşlerdir. Uyuşturucu madde kaçakçılan nın Almar.ya'daki iş ortakları olan ve kimligi açıklanmayan kişinin yakalanması için, Interpol de harekete geçırilmLjnr. Bu arada, tahkikat sırasında bir kolayını bulsrak Eskişehir'e kaçan sanıklardan Hasan Gürgenler ise, şebekenin yakalandığım öîrenınce çok sayıda. uyku hapı alarak hayatına son vermek is TÜRK iŞ temsiicileri tarım kesiminds asgari ücretleri saptayacak komisyonun toplantısını terkettiler ANKARA Tanm ve orman kesimincîe çalışan işçilerın asgari ücretlerinı saptamak amacıyla dün saat U.30'da toplanan Asgari Ücrct Komisyonunun çalışmaları, Türk • İş temsilcilerinin toplantıyı terKetmeleri sonucu yarım kalmıştır. Türk • İş Keyetine Başkanlık eden Türk îş Genel Sekreteri Sadık Şide, tanm ve orman kesıminde çalışanlann. büyüfc bir kısmımn Konfedera^yona bağlı Tanm • îş Sendikası çatısı altında toplandıgmı, bu iş kolunda toplu iş sözleşmesi yctkisinin de bu sendikada olduşunu. bur.a rağ men, Komisyona bu sendikanın yerine bakenlıkça Tanm İşçüerı Sendikası fTİS) admdaki bir s.n dikamn davet edildiğini bildırmis. bu nedcnle top'.antıyı tprksttiklerini söylemiştir. (a a) A L T 1N Cumhuriyet Heşaf Hamit Napolyon İngiiiz 24 Avar 22 Ayar 520 '22 1050 B."ıO 655 690 700 700 710 73.2573.33 ıooo 67.1567.25 KAİ'IP Giimüşnane Çeltik kazası Uzunjîol köyünden aldığım nülusumu kavbettim, hükümsüzdür. OSMAN YALÇIM (Rek Da*.: 6274) KAY1P ADMMYU şebekeml kaybettim. Geçersiîdır. Müsüm SÖNMEZOGLl (Cumhurîvpt: 6273) Ya, gençler ne yapıyorlar? 12 Mart raşizminin getirdiği sinir bozuklugundan çıkamamış gibiler daha. Bazı bazı sinirlilikten olacak. sertliklere başvunıyorlar. Goşo'lar Faşoiarın oyunlanna »eHyorter. ^ertliee karjı sertlik •ytm yv^~ sortmiar <lojrtınıyor. tarnlştlr. Korrva hallnde hastane •nuda. CSRçttfc MderJerinin. yönetfrtteriye yatırildıgi öğrenilen Hasan «Gerç?k scrıtiKyedar ve bu ısle nin şapkalantıı ön'.erine koyup Gürgenler'in ele geçirilen iki ri organlze eden adam Ahmet düşünmeleri jterek Gecinlen mektubu, kaçakçılıgın gerçeK Erdem dir. Bana önce 50 ' b:n. denemelerde yanlışllklan ortaya yönlarlni ortaya koymuştur. daha sorrra 200 bin ve sonunda acık aç'k konmuşkpr, bunlarda «Maiia'nuı eline düştüm. Kurbu işi iizci'iıııe aîiTiarn iç ; n t&m direnis, krndindpn oimıyan'., ken tuluşum yok. Onlar öldürscekiki milyon lira reklif etM. Karii<ıi (ribi düşünmeyen solcuyu «re lerine ben kendimi öldüreyim» bul etmedim. Herkes derecesine vizyonist», «pasifist» diye suçladiyen sanık. Esklşehir Devlet göre suçunun cezasmı cekmeli ma yanlıslanndan kurtulamamak başta kendiîerinin başma yeni Hastanesinde üç polis tarafm dir» demistir. dertler jıçmekta. Bir okulda, devdan korunmakta ve lyıleşmesi HEtGA KIMDİR* rimci ögrencilerin toplanması, beklenmektedır. Tahkikatta geçen Hel?a adın Türkiye'de devrimlerin yerlestifi Poüsin yaptıgı açıklamaya gö ni. el uzatsan tutulacak yere gelre, esrar kaçakçılannın başın da bir Alman kadın aranmakta dır. Bu kadının bu tür kâçakçı diftini göstermez. da ve sermayedar durumunda gö lıklarda «Batı Ekspr?si» Alrünen Ahmet Erdem, daha önce Devrimin okullarda başlatılıp. man topraklannn girdikten son hazırladığı esran yurt dışına oradan çıkmadığmı kim görmüş? ra kendisine önceden şifreli o'.p. göndermek için Sirkeci garında Sol'a, küçügüne. büyjftüne, rak bildirilen kompartıman ve görevli manevra şefi Osman Eranasına, babasına düşen. ülkede koltuk numaralarına göre, uvus türk'e vermiştir. Osman Ertürk, anayasal düzenin yerieştirilmesi. Eskişehir'de hayatuıa son ver turııcu madde p?.'<etlenni alıp kökleştirilmesi, onun savaşmın merkeze götüren kişi olduğu ıdmek isteyen j'ardımcısı Hasin verilmesidir. Demokrasi kavgası dia olunmaktp.dır. Hel^a'nın riu ver'lmeden. rol dünyada kendini Gürgenler'le birlikte, Almanya'ya rumunun saptanınası için Nar toparlıyamaz. Ülkede özgürlüklegidecek birinci ve ikinci mevki kotilt Şube, İnternol ile Baft re kavuşulamaz... kompartımanların koltuk a'tîarı son na uyuşturucu madde paketleri lantı kurmuştur. îljililer, Solun goşist kesimlnden de iki kaçakçıJık olapnm Lübnan nt yerleştirmek için hazırlık mektuplar gelmiyor mu? Böyle iç savpşmdan sonra büyük şeyapmağa başlarmştır. Ar.cak birinden gelen imzasız mektupbeke'.erin Istanbul'u us olarak malın degerini sonradan ögrenen ta şöyle deniyor: kuHand'.klann!, uyıı>ıtun!cu mad iki makascı, bu işten çekümek «Burjuvaziden aldıgınız okeyle de kaçnkçılığının Istanbul'dan istpmişîerdir. Kendilerine tesve elinizdeki tüm olanaklara rag yönetildiğini söylemişlerdir. lim edjlen 30 kilo saf esran ssk men işbirlikçi siyaş.etinizi kitlelayan Hasan Gürgenler bir ara lere kabul ettiremiyeceksiniz...» ortadan kaybolrrmîtur. «Burjuva yasalanna sığmmış, TEHDİT sözde devrimci» olarak niteliyor mektubu yazan. Yurt dışına gidecek uyuştuYanhşlan gösterenin dostu oU rucu madde valizlerinin kaybol maz zaten. Ne yapalım? ması karşısında harekete geçen Anadolu'da Süleyman Bey, git şebekenin ileri gelen kişileri, gıde yitiriyor halk gözünde gübaşta tüccar Ahmet Erdem, ma venceyi. Fakat, o, solu tüm solu kascı Osman Tuna'yı bir gece karsısına alarak yenıden toparkaçırmış, silâh tehdidi ile esra lanmıya çalışıyor, yazgılannı Sün geri almak istemiştir. Bu leyman Bey'e bağlamış olanlar kaçırmadan sonra, esrar dolu da arkasında. Keskin devrimci Yeşilköy Gümrük Muayene iki bavul, Sirkeci ile Cankurtaolduklannı sananiarsa nelerla Memurları Münih'ten gelen THY ran arasında trenden atılmıştır. uğraşıyorlar? Yanlış üstüne yanuçağında yaptıklan arama soTrenden atılacağı, yine şebeke hş yapıyorlar. örneğin, bir örnunda 1,5 milyon lira değerinde nin ön adamlanndan D.D.Y. gö gütte. bir dernekte seçim mi var? kaçak saat aksamı ele geçirmişrevlisi iken üç yıl önce emekli seçimleri almak istiyen, yanındalerdir. olan Ali Ertürk'e bildlrilmiştır. kine, karşısındakine olmadık suçDün gece saat 21.55 Münih Ali Ertürk, bavııllan Cankurlamalan yapıyor. Solcu basına, Istanbul seferini yapan Türk taran yakmlanndatı alıp HRIbir kesimine baskılar uygulamıHava Yolları yolcu uçağı, alana kalı'daki dükkânına götürmüşya kalkıyor. Bunlar geçecek, indikten sonra, daha önce yapıtür. düzelecek. Sağduyulu, daha doğlan bir ihbarı degerlendiren Narkotik Büro görevlilen, rusu gerçekten solduyulu olanlar, gümrük memurları yaptıklan ara tüm olaylan yakmdan izlemeğe kurtaracak gençleri de... ma sonucunda 2677 çeşitli marhasîamış, önce Halkalı'da halı Geçenlerde Çankas'a'da bir ana ka yapımından kullanılmak üzeticareti yapan eski D.D.Y. maokulunda öğretmen bebelere mü re 1,5 milyon değerinde saat aknevra şefi Ali Ertürk'ün evi zık dersı veriyordu. Önce ögretsamı ele geçirmişlerdir. ile isyprint basmıştır Batı Eksmen söylüyor, çocuklar yineliyorOlayla ilgili soruşturma sürpresınin boş olarak hareket et lardı: dürülmektedir. tiğini söyleyen polislere, Ali Biz yedi cüceyiz, ondört kol Ertürk cevap verememiştir. Diik lu bir deviz... kânında 30 kilo esrar bulunan Sınıf 14 kişiydi. Öğretmen, yesanık, gözaltına alinmıştır. di bebeyi, ayırdı. Bunlar yedi cüHALKALAR öeler oldular... Haydi bakalım... Biz yedi Tahkikat sürdürülürl«en, kacüceyiz, ondört kollu bir deviz... Çakçı şebekesinin halkaları da Çocuklar, «ondört kollu bir debir bir tamamlanmıştır. İkinci viz» dizesinde, iki kollarım iieribaskm Kâmil Akçınar'ın evine ye doğru uzaüyorlardı.. yapılmış, polisler 25 kiloyu da Karadeniz'den Akdeniz'e geçO*retmen sonra, tüm sınüa sanı*ın evine yakın bir kâgıt mekte olan Sovyetler BirUğir.e ait yanı ondört kişiye söyletti şardeposunrta bulmuşlardır. Şebebir şilep önceki gece Kanlıca'da kıyı: kenin Almanya • Istanbul bağnhtıma çarpmıştır. Biz yedi cüceyiz, ondört kol lantısını sağladıiı iddia olunan Bogaza girdikten sonra saat lu bir deviz... otomobil komisyoncusu Bekir 24.00 sıralarında. Kanlıca'da SafGüleç ise. haskının yapıldığı Bebelprden biri atıldı: fet Paşa yalısı önünde rıhtıma sece Almanya dönüşii Yeşilköy Ö5retmenirn yanlış oldu. bindiren «Vistalisy Primakov» adhava limanmda uçaktan inerOndört degil jinnisekiz kollu lı şilep, daha sonra kendi kendikpn yakalanmıştır. Be<ir Güdememiz gerek... ni kurtararak yoluna devam etl'i vakalanmasından sonra. Ögrptmen düzelttı: mek istemiştir. Olryda can ve Serimli. Osman Tuna. O zaınan herkes. sa» kolunu mal kaybı olmamıştır. Yabanca. Mehmet Benileri doğru yumruk yapıp uzatKazHyı vRtjan şilep. yakalandıkzer, Yusuf Kocatürk şebPkenın sın... tan sonra Ahırkspı önlerir.e çekilhalkalannı f°ı"'" Küçük Mustafa, ögretmene kar miş. olayla ügili somşturmaya 5ilık verdi: İKİ MİLYON başlanmıştır.. (a a) Öfretmenim, ben solcu\um. Şebekenın sefi oldugu. öteki sag kolumu değil, so] Koıumu kacakçılarca da açıklanan AhKAYIP Şebekemi kaybettim. ııratmm. Ögretmen anlatırken. met Erdem'in, Kâmil Akçmar'a, Geçersizdir. gülmekten kırılıyordu: suçu tizerıne alması için ıkı Ahmet DÖVARCI Bu iş, ana okuluna da gelmilvon lira teklif ettiei satıdikten sonra 'Cumhurivet: 6270) Bu dünyada yaşayan bütün İnsanlar günden güne gelişen bir huzur, güvenlik ve refah içinde mutlu yaşamak isterler... Ama bu istek binlerce yıldanberi bir türlü gerçekleşememiş tir. Acaba niçin? Çünkü, dünün ve bugünün insanlan, milletleri, devletleri bütün sosyal, siyasal alanlarda devamlı hatala rın kurbanı olduklarından habersiz yaşamışlardır ve yaşamaktadırlar!.. Ömegin, biz Ikl kere lkinin üç, ya da beş etmesini nasıl ola naklı (mümkün) kılamazsak; yeryüzünde gerek ülkeler içinde, gerek uluslar, devletler ara sında «fiili ve devamlı bir iyilik» (Insaflı, âdil olan bir anlaşma, uzlaşma, dostluk, huzur, güvenlik) sağlamıyan herhangl bir düşünce, duygu, bilgi, lnanç, eylem, sistem, rejim, yasa, örgüt ve herhangi bir şeyin gerçekten ve fiilen doğru, iyi, güzel, gerekll, yararlı olmasını bu dünyada yaşayan İnsanlann, milletlerin, devletlerin tümünün ortaklaşa inancı, iradesi ile de olanaklı kılamıyacagımızı bilmedigimizl henüz bilml yoruz!™ Bu bilmezligimiz nedeniyle de. yirminci yüzyılm ikinci yarisında dünyamızı muazzam düşman karargâhlan ve bir ba rut fıçısı haline sokmuş olup ülkelerimizl, uluslanmızı, sonu gelmez bir savaş korkusu ve akla, havsalaya sığmaz felâketlere süürüklenmek tehlikesl içinde yaşarmanın tamamen akıl. mantık. ahlâk. kültür, uyleti güçleriyle ele geçirerek garlık dışı bir düsünüş ve davkeyif çatmak. MC'nin diger ranış, ülkelerimize, uluslanmıjTirdımcılanndan biri olan Sa ra ihanet. ve düşmanlık olduğu yın Erbakan'ın nereye gitti din nu görmemek, bilmemek felâpolitikası? Eğer onun din an keti içinde yaşadığımızı görmü layışında gencecik bedenlerin öldürülmesi ve fakir halkın eyor, bilmiyonız!.. zilmesi varsa bir şey diyetşte bütün insanlıgın gözle meyiz. Bir de günden güne sijförülüp elle turulamıyan ortalc likleşen CGP başkanı Sayın laşa ve ebedi düşmanı «bilinmi Feyzioglu var. Eski bir CHP yen bilmezlik». ya da cruhsal 11 olarak bir çok şeyleri bilkörlük» âfetinin kısa açıklama mesi lâzım degil midir? Fası budur. kat hepsi de bir bütün halinTürkiye başta, bütün dünya de göriilüyorlar. Sayın Cumtoplumlarını aklen. fikren, ahhurbaşkanımız ise bayramdan lâken ejjitmek, aydınlatmak ve bayrama yaptıçı yararlı kofiilen yönetmek görevlerini Ü nuşmalan nedense her jrün zerlerine almış bulunan bütün tekrarlamaktan kaçınıyor. Tek sayın ilgili ve sorumlulan bu • • oinn CHP ise bis evrensel facia ve felâketle topleri hayal kınklıgma ugratmak suz. tüfeksiz, fakat sulhsüz v« tadır. îrten içe bölünme'.eri mütarekesiz bir savaşa çagınMC hUkiimefrinin ekmejine yoruz... ya)f"irtirtT!el«w!îr.Artık CHP Bu gerçekten kutsal savaşta siikinmelMir. Parti içindeki ki başarı safilamak Ay'a eitmekşiler şahıs mücadelesinl bırak ten bin kere daha kolay oldumah. bir an önce bu kötü or* tu (tibi milyar kere daha jrerek tamdan kurtulmanın çarelerini 11. daha yararlı. daha serefll nl aramnlıdırlar. Yoksa her geçen dakika kendileri aleyhine dugunu hatırlatmak da gerekmez sanıyoruz... işlemektedir. F. Flkrl tNCECİKOGLÜ Emine BASA Evrenonade »k. S Ferik9y T EHler tSTANBUL tSTA>fBUL OKUYUCU MEKTUPLARI KARPUZ SERGiCiLERiNiN ÇiLESi BiTMEYECEK Mi? Yıllardan beri, önc* Vatan eaddesi bitimındeki, sonra da Topkapı dışındaki yerinde, yolsuz, susuz ve elektriksiz, sefalete mahkum edilen karpuz sergicileri, belediyeden ümit kesince, büyük masrsflar ederek ken di imkanlan ile bu eksikliklerini gidermiş, su elektrik ve telefon getirerek yollarını yapmıslardır. Tam «anık sefalet bitti» dediğimiz bu yıl, belediye yeni sergi açma istekleri olduğu gerekçesiyle, bizi bu defa da Zeytinburnu'na sürmek ıstemektedır. Adam başına ortalama 25 bin lira masraf ettiğimiz bu yerden bizi atmaktansa, yeni açı'.ar^k sergiler için Zeytinburnu'ndaki yeri göstermek daha insailı, daha mantıkiı, daha adilane olmaı mı? Sayın Belediye Başkanımız Ah met İsvan'dan, durumumuzla bizzat ilgilenmesini, mütemadiyen tedirgin edilerek itilip kakılmamıza son vermesini ve artık bu yerimızde rahat bırakılmamızı sağlamasıru saygüanmızla diliyoruz. Karpuz Sergicileri Adın» Mehmet KİBAROĞLü Emekliler arasında eşitsizlik yaratıldı Millet Meclisı Genel Kurulun da ^ mayısta kabul edilen T.C. Emekü S»ndığı Kanunu Tadil Tasanr'nda yer alan Ek l'inci madde ile. mart 1970'den önce emekli olan Devlet Personelının emeklüik intibaklannda, (ögrenim durumları itibanyle yükselebılecekleri derece ve ka demeleri geçmemek Uzere) şek lind» bir tavan tahdidi konuluş bulunmaktadır. Buna göre, yüksek tahsili olmayanlar ve meselâ lise merunları, 4ü yü devlet hizmetmde çalışmış, umum müdürlük dahi yapmış, büyük başarılar göstermiş ve 3'üncü dereceden emekli olmuş bulunsalar, o zaman umum müdürlük kadrosu 3'üncü derecede idi, bugün l'in •i derecenin 4'üncü kademesine glecek durumda olsalar. yine de. tahsi! dereceleri tavanmı ve ya ktzanılmış hak aylüUannı 3 samıvacaklardır. bır tavan olmadan emekli aylıgı bagışiaıımıştır, çalıştıklan aevrede hiç bir tavan sınırlaması mevcut olmayan mart 1970 öncesı emeklılerınin emek lı aylıKiarı intibaklannda ise tavan suurlaması yapılmaktadır. Bundaki eşitsizlik, hafrsırlık adaletsızlık aşikârdır. Diğer taraftan, Millet Metlisi Genei Kurulunda yine 2U mayıs 1976'da kabul edilen diğer bir kanunla, sayın mületvekıllerine, ilkokul tahsüleri dahi olmasa 1000 4 600 1600 liralık astronomik gösterge üzerinden emekli aylığı baglanması kararlaştırılmıştır. Bütün bunlann, hak ve nukuka, Anayasamızm Hukuk Devleti ilkesi tle eşitlik Ukesina son derece ters düştügü aşikâr dır ve Anayasa Mahkemesince iptale mahkum bulundugu şüphesizdir. Zavallı mart 1970 öncesi emek lilerine, bunlann biçâre dul vo yetimlertne bu tayım neden? Hak ettiklen derecenin son kademesi bile verilmemektedir. Bu eşitsizlik, haksızlık ve adaletsızlık mutlaka gıderılmelidir. Va nihayet, hiç değilse, Sizin; hak, hukuk, eşitllk, sos emeklüik intibaklannda ögreyal adalet anlayışınız bu m * nim durumu tavanına dayanan dur? ve daha yüksek derece ve kaBir yıllık iktidannız süreslnce demelere hak kazanan durumMillet Meclisinde kaç gün çalış da bulunan mart 1970 öncesi tığınızı, kaç oturum yapUtınızı emeklilerine, (öğrenim durukulislerde kaç saat sohbet erti mu tavanmdan ve şayet kazağinizı millet her gün hesapla nılmış hak aylıklan bu tavanı maktadır. geçmiş bulunmakta ise almakART1K YETER: Köy ve ma ta oldukları kazanılmış hak ay haile kahvelerinde otobüs ve dol lıklanndan en az 2 derece damuşlarda, çarşı ve pazarlarda ha yukan derecelere intibak etiktidannız hakkında konuşulan tirilme hakkıj tanınmalıdır. ları sıralamaya bu sütunlar yetŞuna bakın ki, 657 sayılı Kamiyor. Lütfen tebdili kıyafet e nundaki tavanlarda kademeler derek halkın arasına kanşıp hiç naıra almmamakta ve gisöylenenlere kulak veriniz. rilen derecenin son kademesine Bu millet sıze seçildiğiniz ta kadar hak tanınmakta oldugu rihte yürürlükte bulunan perso halde, 1970 öncesi emeklilerine, ncl yasası ile saptanmış maaş ve kazanılmış hak aylıklan derece yollukla vekâlet etme görevi ver lerinin son kademelerine kamiştır. dar dahi hak tanınmamaktaBu millet sizi zorla seçip ge dır. Bahıs mevzuu Kanun Tasantirmedi. Maaş ve yollukiannız Anadolu Kulübündekl yaşantmı smın Cumhuriyet Senatosunda za, gazinolardaki eglencenize, dış tetkik ve müzakeresi sırasında geziler ve hülâsa gönlünüzce ya bu büyük haksızlık ve adaietşamanıza yetmiyorsa lütfen çe sızlik giderilmezse, bunun makiliniz. Hem mılleti, hem kendi nevi vebalı muhakkak çok bünızi ve hem de demokratik reji yük olur. adalet mutlaka tecelmimizı kurtarmak bahtiyarlıgı ü eder, buna sebep ve vasıta olanlar ve yüzbinlerce mazium na erişmış olursunuz. eski emeklilerle dul ve yetimleEnver TUNCER rin haklı ve yürekten ahlannı Boncuk Sokak 13/8 alanlar bunun sey'iyeslnı pek Boncuk Apt. çok çekerler. Kurtuluş/ANKTüm Emekliler Birlifi Halbuki, mart 1970'den sonra emekliye aynlanlar içın böyle bir tavan yoktur. Mart 1970'den sonra emekliye aynlan Devlet Personelinin çalıştıgı ve emekli olduğu zaman 657 sayılı Devlet Memurları Ka nunu mucibince tahsil derecesi tavaru mevcut olduğu halde, .nart 1970'den sonra emekli olan bu kimselerin emeklüik intibaklannda hiç bir tavan konulmamıştır ve ilkokul tahsili bulunanlara dahi l'inci derecenin 4'üncü kademesine kadar emekli aylığı bağlanmıstır. Buna mukabil, mart 1970'den önce Devlet Personell Barem Kanunlarmda tahsil dereceleri ne göre hiç bir tavan mevcut olmadıgı halde, mart 1970'den evvelki bu emeklilere tavan konulmaktadır. Yaııı, çalıştıklan devrede tavan sınırı mevcut olan mart 1970 sonrası emeklilerine hiç THY'nın Münih uçağında 1,5 milyon liraSık kaçak saat aksamı bulundu PARLAMENTERLER KENDİ AYL1KLARINI KENDİLERİ ARTT1RAMAMALI Programlarınızla, demeçlerinizle Türk Ulusuna ne parlak vaadlerde bulunduğunuz, hangı koşullarla iktıdar oluşturup han gı güçlerin desteği ile iktidarsız tktidarınızı sürdürmek gayreti içinde çırpındığınız, parlak vaadlerinizin aksine millet ve memleketi ne hale getirdiğiıüz en sade vatandaşın bile malumu iken; Artmakta devam eden hayat pahalılıgını inkâr ederek devlet personeli ve emeklilenn maaşla rıru fiyat artışları ile orantılı olarak ayarlamak amacıyla personel yasası ile ihdas edilen kat sayıyı bütçe olanaksızlığı bahanesiyle dondurmuş olmanıza ve 230 bin eski emekliyi müteaddid vaatlerle aylardır avutmanıza, yasalaşmış gösterge artış farklannı biz emeklilere bir yılı aşkın bir zamandanberi hâlâ ödememiş buJundugunuza, Yasalar imkân vermediği gıbi bir Anayasa kuruluşu olan en yüksek mali denatleme ors?.nı sayıştayın olumsuz mütalâasına ragmen Millet Meclisindekı çogunluğunuza güvenerek maaşlannızı (520(J) lira dalıa arttırma girışimlerinde bulunduğunuzu fakir halk topluluğu ve özellık İ8 emeklilerle memurlann hayret ve ibretle izlemekte olduğunun bilmemki farkında mısmız? Bir Sovyet şilebi, SUSU2LUKTAN KIRILIYORUZ Üsküdar Ferah mahallesi sa kınleri olarak bızlerin bir damla suya muhtaç olduğumuz acaba ilgililer tarafıncian biliniyor mu? Mahallemizde hiç bir su kaynağı olmadıgı gibı, yakınlarda da su buimak olanağı yok. Çoluk çocuk bütün uğraşımız günde bir bidon su bulabilmek için küometrelerce yol gitmek ve bu suyu taşımak içm masraf etmek. Yakınımızdaki Ümraniyeye bir kanalla su bağlanmaktadır. Başka ytr lere de Belediye tarafuıdan tan kerlerle su verildiğini göniyoruz. Niçin ilgililer bizi de bu imkânlardan faydalandırnv.yorlar? Ferah mahallesi sakın'ıeri olarak bıze de bıraz su verılmesi çarelerinin araştırılmasını rica ediyoruz. tsküdar Ferah Mahallesi Sakinltrl Kanhca'da rıhtıma çarptı