Katalog

ABD'nin Doğu Akdeniz'deki amaçlan uzun yıllardan beıi degışmcuı îkinci Dünya Sav&şınâan sonra, degişen uluslaraTRSi tabloda, tistün ekonomik ve askerî giicü ile ABD ön plana çıkmıştır. Ne var kı, bu lıderlik. Sovyetto Birligı onderligirıdekı Sosyalist bloğun giderek dünya sivasetinrie ağırlık kazanmasıyla rakipsız kalmamıştır. Iki süper güeün <ABD ve SSCBl farklı ekonomik sivasal sistemleri arasındaki çatışma, bu iki ülke arasında so&uk. dünyanm birçok yerinde de sıcak olanık günümüze kadsr süregelmıştir. Yervi siyasal ve diplomatik odaklarsn olüsınası örnefin kıta Çin'i ve Bloksuz Üçüncü Dürıya Ülkeleri ABD ve Sovyetler Bırüğı'nin dünya sivaseti ve askerî güç dengesi ıçindeki üstünlüklerınt ve rekabetini önemli ölçüde değiştirmemiştir. Her ikı ülkenin de ittilakları ve savunma sistemleri, aralarındaki rekabet ve düşmanhk ilkelerine göre şekiüenmiştir. İkincı Dünya Savaşı sonrası «nüfuz alanları» bölüşümünde Türkiye ve Yunanistan, ABD ve Batı Bloğu içerısinde kalrnıs ve dış işlerinde her iki ülke de bu bîoğun merkezi otorîtesini oluşturan ABD'nin güdümünde hareket etmişlerdir. Ama bugun köpriilerin altından çok sular akmış, dünva olayları kadar. bu ülkelerin iç koşulları da önemli ölçüde değişmiştir. Yeni etken lerin aitmda hem Türkiye, hem Yunanistan, ABD'ye olan bağımlılıklannı degiştirecek eylemlere »irmislerdir. Ya ABD tıu mer kezkaç eğüimini nasıl degerlendirmektedır? Bu yazı dizisinin kavnağır.ı ABD Kongresinin (94. Kongre. I Toplantı döneminde) 28 şubat 1975 tarihinde yaymladı&ı (No 47498> Dışişleri Komitesi, Araştırmalar Özel Alt Komisyonu'nun hazırladığı «Yunanistan ve Türkiye: NATO ve Ortadoğu ile ilşilı Ban Askeri Değerlendirmeler» adlı Tapor olusturmaktadır. (U.S. Government Printıng Offiee, \Vashington; 1975). Yorumlar dışında ana önenler, harita ve isıatistıki bilgiler rapordan almraıs tır. Bunlarm da Türk kamuoyu için gizli bir yönü olmaması gerekir. Amenkan savunma literatürü Türkiye ve Yunanistan'ın ABD rin Dogu Akdeniz'de, askerî stratejisinin anahtan olduğu savı ile doludur. Bu savın doğal bir uzantısı da, bu ülkelerin ABD ile işbnliği yapmaktan vazgeçmeleri halinde bölgedeki kuvvet dengesinın cıddi olarak Sovyetler Birlığı lehine değişeceği görüşüdür. Strateu uzmanlarınm iddiasına göre. bu değişiklik NATO'nun güney kanadının çökmesine yol açacaktır. Bu durum, haratî öneml olan merkez bölgesinin (KuzeyBaü Avrupa ve Kuzey Amenka) savunmasını tehhkeye sokacak ve ABD'nin Sovyet askeri saldırganlığını Ortado|u'da caydırma ve durdurma olanaklarım büyük ölçüde azaltacaktır. Bu görüşlerin etkisiyle milyonlarca dolarm bu bölgeye ve özellikle bu iki ülkeye akmasına neden olunmuştur. Ne var ki, bölgede stratejık durum değişmektedir. ABD'nin diplomatik statüsü, Türkiye ve Yunanistan nezdinde son yıilarda, fakat özelUkle haziran 1974'de sıcak çatışmaya dönüşen Kıbns bunalımından beri sarsılmıştır. Karamanlis başkanlığında Yunan idarecileri, kendi ordularına NATO ittilakından resmen çekilme emrini vermişlerdir. Aynca Yunan hükümeti, Amerikan Altıncı Filo hizmetine verilmiş olan üsler üzerindeki ABD haklanru yeniden gözden geçirmeye başlamıştır. ABD'nin 5 şubat 1975 tarıhli yardımı durdurma ve ambargo karanna rağmen Türkiye, NATO ile bağlarını kesmek niyetinde değildir. Fakat askeri Uslerın kapanması dahil, karşıtedbirler hazırlamaktadır. Bu yönde ambargodan sonra ilk adım, Irmak hükümeti zamanında atümıstır. Başbakan Sadi Irmak, «Türkiye ile ABD arasında ikili savunma andlaşmalanntn devarm içın hiç bir gerek olmadığtnı, yeni gelişmelerin ışıgında ortak savunma konusunda yeni düzenlemelerin zorunlu oldugunu» söylemiştir. Bunun için de sorumlulugun ABD Kongresi'ne düştüğünü belirtmiştir. Aynı tavır gerek koalisyon ortaklan, gerek askeri liderler, gerekse kamuoyunun baskm altında olan Demirel hükümelı tarafından da sürdürülmektedir. Aynca askerî yardım konusunu daha sağlam esaslara bağlamak ve bu arada «Amerika'ya bağımlı» olmak töhmetinden kurtulmak isteyen ?ünün hükümeti, Türkiyedeki üslerin statüsünü ciddi olarak değiştirmek istemektedir. Bu strateji once, şimdiye kadar tam anlamıvla ABD personeli yonetiminde olan üslere gorünüşte de olsa bir miktar Türk personeli sokmak, sonra, şimdiye dek ülkeye hiç bir maddî çıkar sağlamayan bu stratejik tesislerden yüklüce bir kira almak şeklinde şeliştirümek istenmektedir. Bu sayede hem arzuladıkları Batı ittifakından aynlrnak zorunda kalınmayacak, hem de artan malî kaynak yetersizliği ve ambargo ile durdurulan askeri malzemenin, kira gelirleri karşıhğında temin edilebilmesi saglanacaktır. Şımdi gelelim ABD Kongresi'nin llişküerini nasıl degerlendirdiğine. Türkiye ve Yunanistan ile Koşulların değişmesi nedeniyle Türkiye ve Yunanistan ABD'ye olan bağımlıhklarını • azaltacak eylemlere girdiler Amerika Ortadoğu petrolü üzerindeki etkisini sürdürmek ve İsrail'i sürekli desteklemek istiyor Amerikan Kongresi'nin gözüyte ABD Türk ve Yunanistan itişkileri ABD'nin savunma ve caydırma stratejisi, Türkiye ve Yunanistan'ın NATO'ya alınmalanyla son şeklini buldu doğu ülkelerinin bağımsızîığmı ve toprak bütünlüğünü konımak içm gerekirse silâhlı kuvvet kullanılacagı» dile getırilmıştir. Ertesi yıl bu doktrinin ışıgında ABD, Lübnan'a silâhlı bir müdahale yapmış ve bağımsızlıgım koruraak iddıasıyla bu ülkeye asker çıkarmıştır. Bu statükocu tutum, 28 temmuz 1958 de Türkiye, İran. Irak, Pakistan ve sonradan katılan îngiltere arasında imzalanan Bağdat Paktı ile hukuki şeklini alraıştır. ABD. taktik ıcabı dışarıda kalmışsa da, bu paktın ıtici gücü olmuştur. 1959'da Irak'm çekilmesiyle CENTO'ya dönüşen bu ittifakın amacı, .Komümst saldırganlığının yıkıcı sızmasını önlemekstir. Boylece Ortadogu'da pakta üye ülkelerde gelişme eğilımi görülebılecek her türlü sosyalizan akımın, dışarıdan yardım görsün veya görmesın, ortak bır çaba üe Dastınlması ıçin zerrun hazırlarımıştır. Karşılıklı çıkarlar ABD, Türkiye ve Yunanislan'a 1946'dan beri yüklüce bir miktar askeri yardım yapnuştır. Fakat raporun da belırttıgi gibi, bu yardım tek yönlü olmamış ve bu iki mütteîik ülke ABD/NATO amaçlan için uygun destek, süâhlı kuvvet ve olanaklar saglamışlardır.» (Sh. 5ı «Sovyet saldırganlığım çaydırmak, ABD ve NATO stratejisinin yıllardır temel unsurlarından bıri olmuştur. Varşova Paku*ıun güney ucunda yerteşmiş olan Yunanistan ve Türkiye'nin konumu bu amaca :am olarak hızmet edecek biçimdedır.. Harita l'e göre. bekienen Sovyet saldırısı. Türkiye ve Yunanistan ABD'nin yamnda kaldıgı sürece Ege, Akdetuz ve Arap petrolüne açılmais açısından önemli ölçüde engellenebüecektir. Bu durum Kjemlin'm böyle uzun mesafeli, masratlı ve yıpratıcı bır gınşime kolayhitla atılımını önleyecektir. Ayrıca aşağıda özel olarak dökümü verilen Türkiye ve Yunanistan'ın NATO ölçülenne göre oldukça geniş silâhlı kuvvetleri de çaydmcı etkilerini yapacaklardır. 1975 YILINDA YUNAN VE TÜRK ASKERİ GÜÇLERİ: İSTATtSTİKSEL ÖZET (Sk. 80 Gl. Ek. D.) YUNAN TURK TOPLAM V N*TO Hovo Sovunmo»i (Göıt«ril«n yerl»r ktsin d«gildir.) Dr. Doğu ERGİL (SBF öğretim üyesi) TÜRKİYETJEKİ ANA ABD/NATO ÜSI>ERt kiye'nin Yunanistan'a saldınsmda işlemeyecektir. «Çünkü andlaşma, bir NATO üyesinin diğerine saldırısmı kapsamamaktadır.» Aynca, NATO andlaşması metninde hiçbir hüküm otomatik olarak harb ilânı tezini ıçermemektedir. ABD Dışişleri Bakanhğının yorumuna göre bu tür bir tepki (harb ilanO, saldınmn şekli, büyüklüğü, saldınya uğrayan ülke veya ülkelerin savunma kapasitelerine ve diğer koşullara bağhdır.' Bu yorum 91. KongTe, 2. Birleşim dönemı toplantılarmda Senato Dıs İlişküer Komitesi'ne bağlı ABD'nin Yurtdışı Taahhütleri ve Savunma Anlaşmalan AltKomitesi görüşmeleri sırasında yapılmış ve hükümet yayını olaBu göıwv Türkiye ve Yunanistan'a bırakılmışttr. Ama, dlyor Amerikan Kongresi raporu; «Ege Denizi ve ona komşu bölgeleri, stratejik nükleer şemsiye altında tutuyoruz.» Her ne kadar rapor bunun Türkiye ve Yunanistan'ın emruyeti için gerekli oldugunu iddia edıyorsa da, bir ülkenin istuâsmvn nükleer sılâhlarla durdurulması belki onları kullanan ülkenin emniyetini sağlar ama, istil&ya ugrayan ülkenin de topyekun unh&sına yol açar. Görüldügü gibi NATO andlaşması ve onun ABD taralından yorumu Türkiye'nin savunma sı açısından hiç de saglam esas ABD'HİK ORT&DOÖU VE DOGU AKDENİZ'DEKİ AMAÇUR! . ABD'nin OnadoSu ve Akdeniz'deki unaçlan utun yıllardan beri âeğişmemiştir. Bunlaı raporda şöyl« toplaruruştıı: .. • ABD. NATO. Avrupa ve Ortadogu'ya yönelik Sovyet silâhlı saldırganlığını caydırmak. • Bu caydırma başarık olmazsa yeterlı bir askeri güç oluşturmak. (Sh. 2) OZEl A M A Ç I A R : • NATO'nun güney kanadınm güvenligini saglamak, • Ortadoğu'da mevcut durumu sürdürmek, • İsrail'i desteklemek. • Akdeniz'de Batı Dünyasırun ikmal yollarmı güvenlik altında tutrnak • Ortadoğu petrolü üzeıinde ABD nüfuzunu sürekli tutmak, (Sh. 2). Bu amaçlar çerçevesrnde ABD ile Türk ve Yunan askeri ilişkileri nasıl gelişmiştir, onu görelim. AMERİKA'NIN ORTADOĞU VE DOĞU AKDENÎZDEKİ DİPLOMATİK STATÜSÜ K1BRIS BUNALIMINDAN SONRA SARSILDI ABD'nin stlih »mbargosu uyculaması karanndan sonra İlk k»r?ı tedbirler Irmak httküraetl zamanında alındı. rak 1970'de yayınlanmıştır. (Sh. 177217731 (Sh. 2). Rapora gbre 1960 yılında kara ordusu birlikleTinin kullandıklan Jüpiter füzeleri Türkiye'den geri çekildikten sonra NATO'nun güneybatı kanadını hiçbir ABD kara birligi korumamaktadır. Kasım 1974'de ABD ordu kavnaklarınca açıklanan sayüara göre ABD'nin Yunanistan ve Türkiye'deki askeri personel sayısı ve smıîlan şöyledir: Yunanistan: Kara 800; demz 799; hava 2.453; tümü 4.052. Türkiye: Kara 1.200; demz 49; hava 5.31; tümü 6.370. (Sh. 3, Not 9) 1ar getirmemektedir. Bunu rapor çok daha açık rjir dille ortaya koymaktadır: «Kuzey Atlantik Andlaşması, bazen yanhş olarak çok amaçlı bir ittifak olarak görülmesine karşın, esas olarak ABD'nin Avrupa'dakı savunma çıkarlarına yöneliktir.» (Sh. 3) 8.970.000 38.940.000 47.910.000 Nüfus GSMH (1973 sayılanyla) 16.400.000.000 21300.000.000 37.900.000.000 dolar Savunma Bütçesi: 1975 mali y ü ı bütçesi 995.000.000 1.600.000.000 602.000.000 dolar 4.6 3.7 GSMH'nın yuzdesi olarak 25 Kişi başına düşen savunma gideri 67 ü Tüm silahlı kuv\'etler personel 614.200 453.000 sayısı 161.200 551.600 418.U00 Y u r t içinde görevU 159.600 36.600 35.000 K ı b n s t a görevli 1.600 Kara Kuvvetltri: Personel gücü; 468.000 365.000 Silâh altında 121.000 980.000 150.000 Yedek 230.000 Muharip Güç: 4 3 Kara ordusu 1 10 Kolordu * 27 15 Tümen 12 D«niz Kuvrrtlert» Pfr»on*l Gücü: 57.000 40.000 Silân altında 11300 43.000 25.000 Yedek 20.000 Hava Kuvtetleri 1 . Personel Göcü: 48.000 70.700 Silâh altmda 22.100 ö r g ü t l ü degü 25.000 Yedek 25.000 290 S10 Savaş uçagı 220 Ynrtlçi SamniHa Gücu: 105.000 75.000 Jandarma , 30.000 B Milli m u h a î a " ' " * "'" NOT: Bu tablo ABD KongTe raporunda çok daha aynntıh bir jekilde verilmiştir. Raporda her iki ülkenin sahip olduğu bütün silâh cinsleri ve bunları kullanan askeri personel sayılan da belirtilmiştir. Kongre ktitüphanesinden 2 Dolar karşüıgında herkese satılan bu belgede açıklansa bile ülkemizde herkesin bildigi şey lerin yayuüanması suç addedüdiğinden biz bu bllgilert yayınla' mıyoruz. önemli askeri güçlerine karsm rapora göre her İki ülke oı dusu da modası geçmiş silâhlarla donatılmıştır. En azından Tür kara gücünün silâh açığının bir bölümünü modemleştirmek lçi 885 adet M48 ve M48A tanklarımn 105 nan. lik topla donaı mt? M48A5 tipleriyle değiştirilmes! gerekir. 2299 milyon dol: gerefctiren bu proje Ocak 1975ten beri ABD Kongresi'nce ona İanmarruştır. Bu koşullarda her iki ülkenin de Sovyetler Birligi' durdurmalanna olanak yoktur. Stratejik bölgeleri elde tutm için geniş çaplı ve çok hızlı takviyeye ihtiyaçlart vardır. Bu t liyle Kongre Rapora, Türk ve Yunan askeri gücünün uzmarüı nuş bir fonksiyonu oldugunu ileri sürmektedîr. «Güne? R' ya'da önemli Sovyet yedek güçlerini yennde mıhlamak ve bi İece NATO'nun ıızak 'merkez bölgestnin güvencesine aktil olaı hizrnet etmek.» (Sh. 9) Truman Doktrini 12 Mart 194Tde ABD Kongresı'ne sunulan ve 22 mayısta kabul edilen tasarıya gbre, «... Dünya barışı ve ABD'nin güvenliği özgür halklar üserine doğrudan veya dolaylı yollarla empoze edilen totaliter rejimler tarafından temelden tehdit edilmektedir.» İşte kendisıne yönelilc bu tehdîdi karşüayabilmek için ABD KongTesı. Cumhurbaşkanına, gerekli gördüğü durumlarda Türkiye ve Yunanistan'a malî yardım ve askeri uzmanlar gönderme yetkisi verdi. Hemen o ay içinde Ankara ve Atina'da Amerikan askeri misyonlan kuruldu. Uapora göre, «Türkiye ve Yunanistan'ın ABD ile işbirligi iyi yürüdü. 195O'ye gelindiğinde ikı ülkenin de iç durumu. Birleşmiş Milleüer bayragı altında. Kore Savaşı'na katılacak kadar düzeltilmişti.» (Sh. 3) Görüldütü gibi her iki Ülkenin de idaresi, üç yü içinde. önem11 ölçüde ABD güdümünde bir dış siyaset izleyecek duruma sokulmuş ve kendileriyle uzaktan yakından hiçbir ilintisi bulunmayan, yalnızca ABD'nin giineydoğu Asya'daki siyasal ve askerî üstünlüğünü sürdürmeye yönelik emperyalist bir savaşa sürüklenmiştir. Eisenhovver Doktrini ve CENTO Eisenhower Doktrini olarak adlandınlan ve 9 mart 1957'de ABD Kongresi'nce onaylanan 857 No. lu kanunda «ABD'nin uiusal çıkarları ve dünya banşı için hayatî önemi olan Orta T & R 1 M: Savunma adııu lürkije te Yunanhlan'ın verdiği idönlrt İNGİLİZ PARALİ ASKERLERİ YA LONORA «lngiliı Ordusu'nda geçirdiği yıllar, oğlumu tamnmayacak ölçüde değiştirmişli. Sanki bir faşiı», eğitimli bır kat'ıl olmuştu. EWim başında ordudan ayrıldığından beri \% bulamıyor, bütün gününü «vde, yitirmiş olduğumuz Imparalorluk günlerinin havaüvle geçiriyordu. Sokağa çıkacak ya da her hangi bir şey yapacak parası yoktu; bu n«sd*nle bir k ı ı arkada> da edinememişli. Eski arkadaşlarıyla da görUşmiiyor, toplum içine çıkmaktan kaçınıyordu. İşte bu sırada gazetedeki iş ilânını gördü. Gideceği yer hakkında hiç bir bilgisi oldugunu sanmıyorum. Yalnızca ücretin fyl oldugunu ve komünistlere bir ders vermenin fena olmayacağını söyluyordu. Paıaport cıkartmak için gerekli olan 3 ingiliz Urasını bile benden borç alarak giHİ. Gitmesine engel olmak istedim; fakat aylardır işsiz kalmış, bunalım içindtki oğlumu gitmekten »lakoyacak kelimeleri bulamadım.» (1). Bunlar, Angola'daki uiusal kurtuiuş kuvvetlerine kar;ı, CIA i l t bağlantılı FNLA orgütü saflarmda savaşmak üzere derlenen İngiliz tkiralık askerleninden 21 yaşındaki John Fletcher'in annesinin sözlerc. Gazete ve TV muhabirlerine görüşlerini açıklayan diğer kiralık askerlerin yakınları da kocalarını, oğullarını, kardeşlerini Angola'da sayaşmaya yönelten baştıca nedenin işsizlik ve parasızlık oldugunu vurgutuyorlar. Kapitalizmin beşiği tngiltere'de sayılart 1 3 milyona yaklaşan ci^sizler ordusumun askeri eğitimden geçmiş bazı serd^geçtileri, haftada 150 İngiliz Urası İçin (Ingilterede ortalama i\çi haftalığı 50 İngiliz Urası dolaymdadır) hayatlarını tehlikeye »tmaktan çekinmivorlar. Yaygın kanıya göre CIA dan kaynaklanan bavullar dolusu dolarla kiralık asker avına <>• kan geçmişi karanlık kişiler, bu bunalımlı ortamda dilediklerl jayıda <savaş köpeği» (kiralık askerlere İngiliz basınınca yakıştırılan bir deyitn) bulabiliyorlar. Örneğin, «ski oHağı Mr. Banks tarafından CIA ajanı olduğu ilerl sürülen, Ingiltere'deki kiralık asker toplama operaîyonunun elebasısı Mr. Les Aspin'in bugune dek en az 500 kişivi ağına duşürdüğü sanılıyor. «Savas kope<<leri» operasvonunun başını çeken Visiierin kişilikleri ve geçmişleri gerçekten ilginç. Mr. Le* Aspin'în öteden beri narkoiik madde ttcaretiyle ilgilendiğini ye Londra'daki ABD Büyükelçiliği narkoiik bürosundan Mr. Larry Katz ile sıkı fıkı oldugunu, operasyondan sağlanan kârların bölüsumünde ihtilâfa düstüğü ortağı Mr. Banki açıklıyor. İlk giden gruba onderlik eden Londralı Kıbns Rumlarmdan Costa Giorgiu ve arkadaşı Charles Christodolou'nun posta soygunculuğu ve gangsterlikten, Nîcholas Hall'un ise ordu malı »üfeklerl satmaktan hükümlii kişiler oldukları da yetkililerce açıklandı. Bu sabıkalıların, Aspin ve ortaklarınta bÜYük paralar ve hatta pırlanta haıineleri vadedilerek Angolalı bağımsızlık savaşlarına karşı çarpışmava ikna edildikleri ve diledikleri gibi adam oldürmeyi de içeren genîs vetkilerle cepheye gönderildlkleri anlaşılıyor. Ele geçirdikleri Angolalı tutsaklart işkenceyle oldürmeyi adet haline getiren bu «kana »usamış manyak» (bir İngiliı ruh doktorunun Giorgiu hakkında verdiği rapor••> ı~» »um vöntemleri kumandaları altındaki İngiliz kiralık as......iawınca olay *çığ> çık DA "SAVAŞ KÖPEKLERi, rını sıvunmakla görevli CIA ve uydularının ne denll cöretkar etabileceklerini Bostermesi açısından kayoı vericl. tngiltere glbi bir ülkede bile, hükümetin bilgisi dışmda, bir takım sabıkalı kisllera bavul dolusu para aktarılarak özel bir ordu toplamalarnta olanak sağlanabilmesl başka ytr\tr6« neler yapılmai «Hye düşündürüyor insanı. OUyın diğer düsündürücü yanı, ekonomik bunalım v« tdeolojlk sartlandırmalarm, paralı özel ordulaıın topUnmssma n»*ıl ortam haısrladığmı belgelemeıi. Kapitalizm, yapısından doğan bunalımın kurbanı işsiz • parasız yığınUrın dikkst ve öfkeslnt, ideolojik sartlandırmalarla toyut duşmanlar» yönelterek kendi gunahını örtmeye çalışıyor. Aylardır issiz kalan, parasızlık nedeniyle evindefl çıkamayan İngiliı genci bunalımının sorumlularmı Vietnam'd», Y e men'de, Angola'da aramaya, geri gelmeyecek Imparatorluk günteri nin özlemiyl* soyut bir tkomünist düşman»» satdırmaya itiliyor Bu ideoloiik şartlandırma, kapitalist toplumun en yüce değeri tpa ra» ile tamamlamnca, çoğu kez «işçiHk bilinc'one erismemis işsiı lerin birer «savaş koç>eği»ne dönüstünilmesi pek de zor olmuypı Haftada 150 İngiliz Urası ücrete ek o<arak ele gecirecekleri h< düşman tankı için 500 ve her Rus askeri için 2.500 İngiliz Lira prim vadedilen bu kiralık askerler, savaşacaktarı düsmanın gerçt nıteliğini bile bilmeden savaşa suruklenebiiiyorlar. Isslzliğin kı: sürede giderilemeyeceğini bilen sosyaldemokrat 8asbakan Mr. W son, bu ortamdan yararlanılarak tcplanan bilinçsiz paralı asker! rin, giderek, anlikomünizm maskesi altınd» tngiliz demokrasisiı yönelecek bir tehdide de âtet ediıebileceklerine dikkatl çekiyor. Bu tehdit, tarthsel kosullar nedenivle, henüz sosyal demokrasi geçememis toplumlarda çok daha belirgin ve acil bir sorun olar ortaya çıkıyor. Dışa bağımlı kapitalist kalkınmanın darbo§azlarır bocalayan ülkelerde, düzenin kaymağım viyen küçük bir ann sıkıntısını çeken büyük çoğuniuğun dikkatinl bu gerçekten uz laşlırmak ve hak arama savaşımlarını engeltemek amacıyla so bir komünist düşmanlığından, Imparatorluk ya da hilâfet dü rinden, din ve mezhep ayrılıklanndan yararlanmayı deniyor. yol da dış örgütlerle iiişki kurmaktan, büyük paralar harcamak basmyayın ve eğitim kuruluşlarına e) atmaktan ve gereği özel vurucu güçler oluşturarak bunları silahlandırmaktan geri muyor. îngiltere örneğinde olduğu gibi. ekonomik bunalım ve \ liğin özellikle yoğunlaştığı dönemlerde bu türden naramiliter gütlere eleman toplamak daha da kolaylaşıyor. Olanaksızlığın ceıindeki gençler, kapı dolasmaktan bıkan işsizler ve kaba ku' geçim kaynağı yapmış olan sokak kabadayıları, para ve şohret •kiralık asker», «faUnjist panter», tkomando» v.$. olabiliyc Ne var ki, toplumda yerini bulamamıs bu tür kisiler bir kez ' eilerine alıp tetiğe alıştılar mı artık nerede durscaktarı kestiri yor. Çoqu kez kendllerinl örgütteyenlerln bile denetiminden bu güçlerin demokratinln Kuralların» hiç mi hle aldırmadıkla meydanda. Burjuva demokrasisine gerçekten saygılı herkes bı den örgütlenmelere, vurucu güçlere, paramillter kuruluslara kes karşı çıkmak zorunda. Bu görevden kaçanların demokı bir aldatmaca olmaktan öteye oeçemeı. Atlantik Tttif akı Amerika'nın Ege bölgesini kapsayan caydrrma ve savunma stratejisi 18 şubat 1952 tarihinde Yunanistan ve Türkiye'nin NATO' ya alınmalanyla son şeklini buldu. NATO andlaşmasınm 5. maddesine göre, bir veya daha fazla ülkeye yöneltılen silâhlı bir saldırı, bütün üyelere yapılmış sayılacaktır. Bu durum. andlaşmayı imzalamış olan her tiyeyi «Silâhlı kuvvet kullanma da dahil gerekii gördüğü şeyi yapmaya» zorlamaktadır. Raporun 3. sayîasının 6 No. lu dipnotuna göre, «Amerikan Dışişleri otoritelerince madde 5, Yunanistan'ın Türkiyeye veya Tür eskl ordu menıuplarmm adre* U«»elerinl ele geçirerek, kiralık »sker topl»m»l»rını nefretle kınıyoruz. Geçmişi karanlık bu kişilerin parayla özel bir ordu toplayabilmeleri gerçekten endişe vericidir. Bu gibi kişilenn eline bu miktarda para geçebilmesi demokrasimi) için ciddi bir tehdit unsuru olabilir», demiş, bu noktada Başbakan'ın sbzünü kesen bazı milletvekilleri, ıCIA'dan ne haber?», diye bağırmışlardır. Mr. Milson daha sonra, olayı meelemek ve Szel kîsilerin kiralık asker toplamasını engelleyecek yasal önlemleri görüşmek üzere bir komisyon kuruiduğunu belirtmis, Angola'daki katli 'Kadmlar mahkemesi,, kadmlann seks özgürlüğünü destekleyen karar tasarısını kabul etti BRÜKSEL Kadınlara karşı işlenen suçlan incelemekle göTevh gayriresmi uluslararası «mahkeme», tartışmalar, görüş ayrıîıkları, gösterı, alkış ve uzun konuşmalarla geçen beş günlük oturumunu önceki gün tamamlamıştır. Ço^u aşırı Feminist örgütlerin temsilcileri olan 27 ülkeden 1000'i aşkm kadm delegenın katüdığı mahkemede üzerınde oy birliği ile anlaşmaya varılan tek husus, bu toplantmın yetmediği ve bur.u başka toplantıların izlemesi gerektiğidir. «Delegeler» bundan sonraki toplantının 1978 yılında yapılmasını oybirliği ile kararlaştırmışlardır. Görüşmeler, 28 karar tasansının oya sunulmadan kabul edllmesi ile sonuçlanmıştır. Tertip Komitesi, bu karar tasanlarından bazılarmın büyük tezahüraüa benımsendiğini açıklamışlar ve bunlar arasında şu hususları saymışlardır: # Evlilik dışı çocugu olan anneler. yaşlı kadmlar, stj'asi ka• • • ... hiikümlüler ve kocaları tarafından dövülen ka İNGtLTERE MEKTUBU Osman ULAGA? âmın IngilİT uyruklu »uçiuiarı ele aeçirildiği takdirde bunlarin cezalandınlacaçjını söylemiştir. (2). Öncelikle işsizlik ve parasıtlık nedeniyle Afrika'd» »«vaşmayı göze alan en az 14 Ingiliz'in, kana susamış bir gangster eskisinin keyfi emriyle kurşuna dizilmeleri kuskusuı baslı basma bir dram. Ancak, Mr. Wilson'un da değindiği gtbl, bu otayın ardmda yatan • • »«»eak ölçüde kaygı vericl ve 6ü The Guardian, 5 subat Wi.