Katalog

CUMHURİYET 11 Jubaf 1976 TEDİ 35 işçi SSK Beyoğln Hastanesinden atılmışt •GENÇLiĞiMi BU KURUMA VEROiM. BEH 19 YILLIK i j ÇiYiM... JiMDi YAJIM 4 5 . . . EMEKUliĞ'ME ÛIACAK ÇOK i j Mi? AZ KALMIJTI... MEMUR OL DEDıLER... TARTIŞMA Memur olmak istemeyen işçilerin direnişi 48 gündür sürüyor Ümit ALEMDAROĞLU Onlar işçiydıler, İşçi kalmak lstediler, «kendilenne uymayan giysilere bürünmeyi» kabul etmedıler, «memur olmayız» dediler. Ve şimdl onlar yağmurda, tlpide, karda incecik bir çadır bezinin altında direnişlerinin 49. günündeler. Onlar, SSK'nun Beyoğlu hastanesinden atılan işçiler. •MC gider bu direniş biter», diye konuşmaya başladı Lütfü Ergenç: «Gençliğimi bu kuruma verdim. Ben 19 yıllık işçiyim. Beyoğlu Hastanesi dahiliye servisinde dile kolay tam 19 yıl emele sarfettim, çalıştım hasta temizliği yaptıgun, en pıs işlere gorevdir diye koşturup durdum. Kimseye muhtaç olmadım. Şimdi yasım 45, yolun yansı geçti gitti.. Emekliliğime çok az kalmıştı. Işsiz bırakıldım. Kim bana ış verecek bu yaştan sonra? Ben işçiyim okumam var ama tahsil arama bende, yok. Bunca yıllık iççîyi gel şimdi memur yap olacak iş mi bu?> Olmayacağını kimsenin onaylamasını beklemedi. Zaten o eevabını bilıyordu: « . Bizi uykuda bellesinler, ama gün o gün değil. Biz memur olamayız çünkü isçiyiz. Bu kadar basit bu iş. Ne diye ugraşırlar ki bizimle?» Yanıtını kendisi verdi: «Uğraşırlar, uğraşırlar tabi. Uğraşsınlar... Evimize et ayda b:r ı ?or giriyordu, varsın hiç girme ' sin şimdi. Biz işçiviz, özgürlügümüzü kısıtlayamazlar. İşçi ka!acağız bızi memur yapamazlar.> •Sizi işten atmakla işsizlere ış kapısı açtık» demiş bir yetkili! «Bu nasü iştir» dedi işçi Lütfü: • Sendikal faaliyetlere geçtigimiz günden beri üzerimizdeki baskı arttı ve hâlâ artmakta. Ovsa en tabii hakkımızm sendikal faaliyet olduğunu yasalar söylüyorlar. Bizi bu haktan yoksun kılmak için memur yapmak istediler., Bize uvmayan giysileri sriydirmek istediler. dedi ve sustu. Kırksekiz gündür ücret alamayan ve kimbilir daha kaç gün Ucret alamayaeak olan 4 çocuJc babası Lütfü Ergenç'ın evindo yaşam sürüyor, sürmek zonında. Karısı çamaşır yıkamaya devam ediyor ve 8 yaşındaki oğlu doktora gösterilmeden ateşinin duşmesini bekliyor. Direnişdeki 35 işçiden biri Lütfü Ergenç. 35 arkadaşınm düşüncelerini dıle getirdi 19 yıllık işçi. Yanlanndan aynlırken ugraşlanru surdürmeye kararlı ama unutulduklanndan kırgın işçiler son sözlerini söylediler, «MC gider Karşı Koymazsak Eğer Yıl 1923, Cumhuriyet ilan edılmış, çağdaş uygarlık düzeyıni hedef almışız. Yıl 1976, yırmıbırinci yüzyıla girdik pıriyoruz. Tam tamına 53 yıl geçmiş. Cumhuriyetin ilânmdan bu yana. Emperyalizme vurdugumuı darbe ve ilk milli kurtuluş savaşmı başanya götürmekle gelmişiz 1923'e. Dünyanm mazlum halkları bizi ömek almışlar bagımsızlık kavgalarında re biz onların aleyhinde oy kullanmı?ız Birleşmiş Mılletler'de. Bu da yetmezmış gibi sıçrama tahtası olmuşuz, bizim topraklanmızdan kalkan yabancı uçaklar kan ve ölüm kusmuşlar yoksul, mazlum halklara. Tüm bunlar mı bizi bizden, milli kurtuluş ruhundan uzaklaştıran? Hiç mi düşünmemiş'.z bu iğrenç olaylarm tarih önündeki sommlulugunu? Düşünmemişiz ya!. Üstelik sıçrama tahtalıgı da az gelmiş, üs olmuşuz emperyalizme. Eller gider Mersin'e biz gideriı tersine özdeyişi sanki bizim için söylenmış Bagımsızlıktan bagımlılığa adım adım ama aralıksız gerılemişiz. Ekonomimiz, polıtikamız başka ülkelerin dümen suyuna takılmıs gitmiş, karşı devrım kök salmış, Devrimci güçlere dar agaçlanyla gözdagı verilmeye çaîısılmış bu dönemde. Biz böylesine bir açmaza ıtilirken dünyanın ezilen ve sömürülen halk ları bagımsızlık kavgalanvla emperyalizmi yerden yere vuruyordu. Devrimler çagı dedigimiz bu yüzyılda eskiyi ve çürüyeni mezanna gömüyor, verine yeniyi, gelişmekte olanı petiriyordu kıtlelerin mücadelesi. Memleketi idare ettiğini sananlar ne düşünür bilemem ama şurası bir gerçek ki toplumu artık bulunduju noktadan daha geri götürm«k mümkün degüdir. Halkımızın ofcuma yazma oranı düjük de olsa, yan feodal ilişkiler de bulunsa, ısçıyı avutma köylüvü uyutma amacına yönelik çabalar da sürse, çağdışı binbir tür lü oyun da tertıplense, KCDURGAN FAŞOLAR jründelık saldınlarını saat başı tekrarıasa da devrimci kavga sürecek. halkımız her tur çagdışı ırkçı şenatçı akımı durduracak ve ilen \Tiriivecektir. Oyun açık ovnanmaktadır artık. Empervalizmin beslemesi faşolara oynatılan büyük oyun her gün biraz daha kanlanır oldu. Çöküşe gıdenın hırçınlaştıgı, hırçınlaştıkça daha çok kan döktügü ve sonunüa döktü*ü kanlarda boftuldugu kanıtlanmıs bir eerçektır. Faşizmı kader olarak sörenler ve gösterenler de yardımcı oluyor tosuncuklara. Derken kıtleler ses vermeve başlıyor. Faşızm kader değıltir denıyor, can eüvenlıgı denıvor. devrimci evlern bırlıSi denıvor ve sorun faşizmin ezılmesi olarak güncelleşıvor. Susup oturmanın neler geti recegi ve neleri gotürecegı bır ozanın mısralannda canlanıvor sankı: Karsı hormazsah eter tehlikededir fünlük ekmeüıııi7 bacamızın tütmest tehlikededir evimiı. «şkımıı. çoouKumm oencerede taksı tehlikededir. Tüm bu tenlıkelere karşı, de mokrasiden vana eüçlen. Ana yasavi benımsemeven. huknît devletme ınanmavan. faşist çe telerle ışbırliSı eden MC've kar şı bırlp«meve v aktif mücacieleye çagırıyorum. Ceren BORA kitap seveisl. insan seveisl Lötfü Ergenç ailesfnde yaşam sürüyor. Sflrmek zorunda.. FAŞİZMİN SLOGANLARl Son günlerde yurdumuzdaki faşistlerde hir degişme, bir biçimsel değişiklik göze çarpıyor Duvarlara yazılan yazılarla atılan sloganlarda bır rıeğışım var. Bu degişim kimimize gülünç gelebılir. Aslında gülünç gelen degişim düşündürücüdür. Faşistlerın sloganlannda ortaya koyduklan konu ve tenmler, onların özüne ters düşmekte ve amaçlan ile çelışmektedır. Yazılan ve ortaya atılan sloganlara bır göz atalım: «İş, ekmek, hürriyet Milliyetçi Hareket». «İşçi ler, patronlara karşı Ülkücülük altında mrleşin»,, «Sömürüye son», «İşçi fabrikaya ortak» tşte. tüm bu sloganlar ö'zünde faşizme ters düşen, özunde, faşizmin karşı oldugu sloganlardır. Pekı, taşıstleriy bu sloganları atmaya zorlayan etkenler nelerdır? Bunlara açıklık getirelim önce. Billndiği gibı faşızm, sermayenin emekçi sınıfının üzerinde baskı Irtırarak, kendi egemenliginl sürdürmek için zora, şiddete başvurdugu rejimdir. Yeryüzünde faşlzm, 1917 Devriminden sonra başlayan isçi haykınşlanna karşı Avrupalı sermayedarların bir çözüm aramalan ile başlamış ve aşın ırkçılık, milliyetçilik kavramlan ile ortaya çıkmıştır. Eski Roma împaratorlugunu yeni baştan kvırup, Akdenızi bir Roma gölü haline getirmeyi arzulayan Mussolinı ile başlamıştır. Mussolini, ekonomik bunalımdaki İtalyan halkına, bu durumun ancak koyu bır devletcılikle, güçlü. otoriter, totaliter bir devletle çözümleneceğini. komünist tehlikenin geldiğini belırterek eylemlere girişmiştir. «Kara Gömlekliler» diye adlandırdıgı fasıst bır bırlik kurarak «faşizm önce eylemdir» savıyla emekçiler üzerine baskı kurar. Ancak orta tabaka vardır. Bu tabakayı elde edebilmek için «antikapltalıst», «antikomürust^ sloganlar atarak sermayedarlara ve komUnistlere çatar. Ancak emekçilere uyguladıklan baskı sermavenin hoşuna gider ve «Ulusal Faşist Parti»ye yardımda bulunur. FaşısMer artık sadece antikomünist sloganlar atarlar, antikapitalist «îoganlar tamamen ortadan kalkar. Cermen ırkının iistünlügiınü ve tüm dünya üzerin de baskı kurması savı ile ortaya çıkan Hitler, özünde işçi sınıfına karşı olmasına karşm Nasyonel Sosyalıst I«çi Partismı kıırrcuş ve «milletlerarası kapitaIi7m. sağlıklı ekonomıyi mahveder» sözierinden anlaşılacağı çibi kapitalizme ve emperyalizme karşı olduklarmı belirtmiştir. Ancak en büyük dlestegi sermayedarlar ve sanayicilerden aîmıştfr. «Willi hSreket ve ihtılâl» sloganlan ile ortaya çıkan Hitler'in partisı kapıtalizmin bir uşagı olarak kalmıstır. Fasıst Salazar'm Portekiz'i tle faşist Franko'nun İspanva'sında işçi kesimine kolaylık sağlanır gibt gözukmüş, ancak sonuç, işçi sınıfının ezilmesl, baskı altında kalması olmuştur. Faşist Portekiz ve lspanva' da sendikalist devlet anlayışı ortaya konmuştur. Buna göre, işçiler devietin kurdug\ı sendikalara girmek zorundadırlar. tşçilerin grev haklan kesinükle voktur. Puna karşm, işverenlerin de sendıka kurması saglanmış, lokavt yajaklanmış, ancak hiçbtr zaman işçi smıfı yararına karar verilmemiştir. tşte görüldüğii gibi faşizmin özellıklertnden biri de özüne ters düşen sloganlan, sadece emekçt halkı pesinden sürüklemek için paravan olarak kullanmasıdır. Alçakça, emekçilere valan söylemekte ve onların desteğini alarak yıne emekçi halk üzerinde baskı, terör. zulüm trurmak istemektedir. Bugün de yurdumuzda faşistlerin oynadıklan oyun dünyadaki faşist oyunlann aynısıdır. Bıldirilerl nin altında. kapitalizme. emperyalizme, komünizme, ohffars'vp k»rsi slo^nnlar ktıllanan fa<:1«tier. fizlprinde kapitalizmin, emperyalizmin uşağı olmalarma karşın sadece emekçi yığınlan bir kez daha aldatmak için valan sloganlar kullanmalrtadırlar. Bazı okullarda uygulanan boykotlar, bazı işyerlerinde ortaya kovdukîan grevler sadece kitleleri kandınp peşlennden sürüklemek Istemelerinden v« faşist lsteklerine bir an önce kavuşmak özleminl duy duklarındandır. Duvarlan daha yeni yeni kirletmeye başlajran bu sloganlar bir gerçefi daha görmemizi sağlıyor. Yurdumuzdaki faşistler, bılinçli faşizml yeni yeni Ogrendiklerinl ve yeni uygulamaya geçtiklerini göstermek tedir. Fasizm yalnız baskısıyla, saldınsıvla değil aynı zamanda emekçi Idtleler Üzerinde kurduğu b«ğ ile de tehlikelidir. özünde, emeğe fcarşı olan; lşçlve, köylüye karşı olan; hürriyete, demokTatik düzene, esitliğe karsı olan faşizmin, emekçi halkı pesinden «ürüklemek için kullandığı bize ait sloganlan kullanmasına engel olalım ve emekçi haltamın bu konuda da uy»rs> lım. Bunlann hesabıru da faşizmden soralım. Irfan DEMİRKOL Hakkınız Yok! KaradenlzTn güzel blr *entl olan Trabzon'da 28 Ocak plnü bır olava tanık oldum. îzın sız yürüyu» vapan gençler Diı polis yetkılisinin uyansı üzerine dagılmak ısterken bir «AJan»ın kışkırtısı sonunda polısin ögrencileri toplamak istemesi üzenne çıkan olay vürekler parçalayıcı. Otuz iki öğrend gözaltına alındı. Aralannda kızlann da bulundugu olavda bazı polislerce düşmana vururcasına yapılan saldırı çok korkunçtu. İstanbul... Ankara derk«n yurdun her vanında bızım gençlerimız öldürülüror. Düşmanı öldüremevenler «Milliyetçilik» adına Türkü öldürüyorlar. Göz altına a!ınan(dayak ve lşkence altma alınan demekör)1 gençler! Gelece^imizi Atatürk ün emanet ettiğl ve geleceklerini eüvence altma almak tsteyen eençlere zulüm nedenî MC hükümeti bu olaylar» v*ı nızca seyirci. Biz burada flır an ne, blr baba olarak ne denll çırpınırsak çırpınalım hepsı bos' Malatra'da öldürülen bu bekçi bır DOIİS Içın devlet butün gücünü gösteriyor da, her gtin Hldiirtllen vannm mühendısleri. doktorlan vb. içm bu güç neden ortalıkta RÖrünmüyor? Trabeon'dakl olaylann sanıklan çençler vargılama sırasmaa suçsuzluklannı kamtlamava kalkınca onlara bu olanagı sagladı diye bazı polisler başka)dırmışlar adlıveve: «Bizi tutukların. onlan serbest bırakın Böyle mahkeme mi olur?» Açıkça söylevemlyorum. adlivenin tüzel klşiligine saldm oldu tkl polis de sonradan turuklandı. Mahkeraeye ve yargıcına ha karet edecek gücü nerden buluyorlar? Yargıçlann da polislenn karşısında susacağı blT döneme mi ?eldik? Kaoıda kızlan için RÖZ vaşı döken anneler, hevecanla gezen babalar devietin eücünü etkilemfvor mu? Trabzon'da lcızlann eöjils lerine vtıran eller, vnşasın MC dıve bagıran Jrlsilerln ellertdlr İçişleri Bakanhgınca hazırlanan degiştirilmiş polis yönetmeligine gftre \Hiz1inde iz olan esmer va da kel olan v.b. dummlardaki ttıMİPr polis ols, mıvacakmıs? Polis, flzigl İle degil. davranışı ile sevimli olur güven verid olur. Canımıa korumakla sörevll Irtşller basa kişilerin canlannı koruduklan gibi saldtnlannı da koravoT larr ama bezılannın da canlanna Rastedlvorlar. Polisi blçimivie degil. eftltlmle insarm hos »rOsterebilins. CHPYıin 19in 8n(v»«1 landarmasını aratıyor, MC'nin polisi.. Basansız. »sceriksiz. olaylara sevirei olan MC huktlmetı TB^TM•nce dusünulerek YUce Dlvan*» gönderilmelidir. Zamanı geldl artık. Klmse Mmsevl (de» letin pücünden de olsa) öldöremez. Blr Msiyl ancak mahkeme karan r > TBMM onayı tle » yok edebfliriz. KÜMAŞ •• Sayın * ekuyucularımızdan «TARTIŞMA» »ütununa gönderecekltri yazılan, 200 kellmeyi geçmemek flzere kiğıdın bir yüzüne mümkünse daktllo ile V»?malarını rlca ederlz. bu direniş biter.» Şimdi beş parasiü olan bu işçiler direnişlerıni memur olmayı zorunlu olarak kabul eden arkadaşlarının çeşitli yardımlan ile sürdürüyorlar, destek ve ilgi bek liyorlar. "Haın Kim,, Meslektaşımız Cemıl Gezmiş, HAÎN KİM başlıklı yazısında: «Genellikle deger yargılan toplumdan topluma. zamana ve yere göre değişiklik göstenr. Aynı topluraun çeşitli kesimlerıne, inançların ayrılıtına; çıkarların çesıtlılıâıne gore dp de ğişik değerler taşır deyimler, kavramlar .. Kainlik de bövledir.» dıyor. Ku<kusuz kimie vadsıvamaz bu gorüşü bir başka de>aşle bu vargıvı. Yonıma büe gp'ek yokfur. Yoktur ama yazı .Tartışma Köşesi>nde yayınladığı ıçın: çırkın oolıtıkacıların ^ğzından sıksik »Hata»ve benzerı sözcukler dokuldügu ıcın: ıcınde yaşanılan ortamdn bır kavram kansıklıŞı sürdürjldügü için yine de tartısma konusu yapılmahdır böylesi deyimler, kavramlar... Bır Adalet Bakanı bile ortaya çıkıyor, olavlara hem da nartizanca varatılan kişisel acıdan bakıyor ve hainlik demeçleri veriyor. vonımlar yapıyor; TRT'den ilân ediyor. Olur mu bövle şev9 Oluvor işte! Doğnı bir vargı degeri ta^ıvan şıı görünüşü benimsıyorum: Kim, kim ya da kimler icin mahkeme 1(«ran olmadan hain divebilir. Ülkemiz. bir asiret vöresl dp$il, bir hukıık devletidir. Yasalar vardır, Ana yssa vardır Yazar tarihten yakm bir Brnek verivor: «İstanbul Hüküme ti ve Dadisah tarafmdan vatan haint ilân edilio hakkında ölüm fermanı çıkartılan Mustafa Ke mal Anadolu halkınca kurtancı ve kahraman olarak kucak lanmıs ve «onunda kimin hain olduftunu tarih önünde sergilemiştir.» Ve yazar, ögretmenleri hainlikle suclavanlan kmararak onlara seslenivor: «Sana Basö£retmen Mustafa Kemal'den selâm ve sevgiler iletirim benim çilekeş. gerçek yurtsever devrimci ögretmenim.» Bugünler de geçmişler gıbi tarih olacak. Tarih: şasmaz, ölümsüz bir tanıktır. Büyük yargıç odur. Sayfalannda nice yurtseverler, kahramanlar, önderler ve nice halnler vazılıdır. Kimileri ışıklı sayfalarda, kimilert de kara sayfalarda . KEMAL ÜSTÜN S.S.K. Beyoğlu Hastanesi ivçileri çadırda. Direnişlerinin 48. günündeler.. Disk Başkanı Türkler: 6MC iktidarı emekçi halka psikolojik savaş açtı, KEMAL TÖRKIER. CEPHE iKTıDARININ EMEKÇİ HALKA VE DEMOKRASiYE KARJI «PSiKOlOM SAVAJ» AÇTIĞINI ÖNE SURDÜ DİSK Genel Başkanı Kemal Turkler, DISK uzmanlar toplantısında yaptığı konuşmada, MC iktıdannın emekçi halkımıza ve demokrasiye karşı psikolojik savaş açtığmı önermış ve «Bu ıktıdarı demokratık yoldan düşurmek bır yurtseverhk görevi» demıştir. Turkler, ozetle şoyle konuşmuştur: «MC ıktidan psikolojik savaş derken. SS birliklerinin cinayet ve sılâhlı saldınlarını temize çıkarmak ve yoğunlaştırmak, yeni antıdemokratık zulüm yasalarına ortam hazırlamak, emekçi halkımızın sömürü ve zulme karşı verdıği mucadeleyi dağıtmak, bölmek ve ezmek, tekelci sermayenin aşırı karını daha da artırması ıçın daha açık ve dolaysız bır baskı rejımı getirmek amacmdadır. En insancıl değerleri, sevgi, guven ve dayanışmayı ayaklar altma alan, insanlarımızı (asi), (şımank), (seyirci) ve fcasus) olarak goren bu iktidarı demokratik yoldan düşürmek bır yurtseverlik görevidir. Bu doğrultuda. parlamento içi ve parlamento dışı tüm demokrasi yanlısı güçler, güç ve eylem birliğine gıtmelidırler. Her seyden önce işçi sınıfını hedef alan bu tehlikeye karşı, işçi sınıfımızın devrimci sendikal örgütü DISK üzerine dü şen görevi yapmaya hazırdır.» Tiim ilkokul Öğrefmenlerine KAYIP ARANIYOR 1 yaşındaki oğlum Haydar Ardıç ile 8 yasmdaki kızım Sultan Ardıç annesi Elif ile birlikte evimizden aynlarak blr daha dönmemişlerdir. OkulunU7da ögrenoilprsp msaniyet namına aşağıdaki adresime bıldırmenızı rica ederim. Hagtaı ARDIÇ P. K. 53 Bakanlıklar/Ankara Cumhuriyet 1086 BAŞSAĞLlCl Oğlum, eşim, babamız, ağabeyimiz, ömrünü halkımızın mutluiuğuna adamış devrimci arkadaşımız, Erdoğan BERKTAY 10 şubat 1976 günü Ankara'da öldü. Cenazesl 11 şubat çarşamba günü (BUGÜN) ögle namazından sonra Hacı Bayram Camıınden kaldınlacaktır. Halkımıza başsagîığı düeriz. ANNESt, EŞt. ÇOCUKLARI. KARDEŞLERt ve ARKADAŞLARI (Cumhuriyet: 1085) DİSK'in 9. rıldönümü Öte yandan DİSK'in 9. kuruluş yıldönümü olan 13 mart şubat günü İstanbul Spor ve Sergi Sarayında bir şölen düzenlenmiştir. DİSK'in kutlama şoleni saat 19'da başlayacaktır. Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlügünden Çelik Malzeme ve Çelik Çekme Boru Arayişi Satılacaktır Kurumumuzun Kırıkkale Çelik ve Çelik Çekme Boru Fabrikalarımız sahasırida mevcut olan aşağıda detayı kayıtlı beş grup malzeme kapalı zarfla teklif almak suretiyle satılacaktır. Şartnameler, Kurumumuzun Ankara ve Gazıantep Satış Mağazaları ile Genel Müdürlük Malzeme Satış Şubesi, istanbul Şubesi Müdürlükleri ve Kırıkkale Çelik Fabrikası, Çelik Çekme Boru Fabrikası Müdürlüklerinden temin edilebilir. Teklifler, ihale günü en geç saat 14.00'de verilir. Kurumumuz 2490 sayılı Kanuna tabı değildır. Cinsl I Grup g Çelik Malzeme 1 1 Bazı derneklerin birbiri ardına kapatılması protesto edildi Alibeyköy, Mecidiyeköy, Kartal Halk Birlikleri ile Devrimci Gençlık Birliği, CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'e, BP Genel Başkanı Mustafa Timisi ve Sosyalıst Parti Genel Başkanı Mehmet Ali Aybar'a birer telgraf göndererek, demokratik derneklenn ard'arda kapatılmasını pro testo etmişler, faşist basküara karşı sıyasî parti liderlerinin seslerını yukseltmeleri çağrısında bulunmuşlardır. 12 Martın karanlık güçlerinin hâlâ iktidartla oldugu öne sürülen ve sıyasal partılerden örgütlenme hakkının savunulması istenen telgraf özetle şöyle devam etmektedir: «Halkın nefretini kazanan MO hükümeti, halka saldırıyor. Genç lığı kursunlayan, işçilere zulmeden, yoksul köylüleri sorgusuz sualsiz katleden faşistler, şimdi de halkın demokratik örjrütlerine saldınyorlar. Valiler MC hükümetine varp.rlanabilmek için pespeşe demeklerı kapatıyor. Son olarak Ankara Devrimci Gençlik Birliği, Karşıyaka Halk Birliği, Aktepe Halk Birliği, ODTÜ DER, Ankara DDKD, Kasımpaşa Halk Dayanışma Birliği. istanbul DDKD ve DGD, Or du'da Fatsa TÖBDER'in de bulunduğu dernekler kapatıldı. K a ç a t ı l a n derneklerin yöneticilennın coğımluğu işkence görüyor. Bu baskılann da açıkça gösterdigi glbi, 12 Martın karanlık güçleri hâlâ ıktıdardadır.» OKUYÜCU MEKTUPLARI Mahrumiyet ödenekleri yürürlüğe konulmalı Yakm günlerde Erzurum Rad yosunda bır program dınlemıştim. Erzurum'de yettalının binsi, Erzurum'da linyit kömürünün tonunun 8000 lıradan satü Eb'adı 130 m m . 0 170 180 200 225 . 250 255 260 300 Evsafı Takribl Miktarı Muvakkat Temlnat İhale TariM 20. 2.1976 2U. 2.1976 20. 2.1976 20. 2.1976 20. 2.1976 20. 2.1976 20. 2.1976 20. 2 1976 20. 2.1976 1 1 Ç. 1390 Ç. 1390 Ç. 1390 Ç. 1390 Ç. 1390 Ç. 1390 Ç. 1390 Ç. 1390 Ç. 1390 2830 8009 6580 15240 2260 2500 2600 2330 9380 Kg. > » > » . > • » 30.000, TL. Millî Eğitim Bakanına Bulanık Lisesl Biyolojl ögretmenıyım. Bu güne (cadar tntıbak ışlemim vapılmamıştır. 14/ 11/1975 • 26/12/1975 tanhlertnde de zatiallnize durumu dilekçe ile arzetmlştim. İlRilller blr vana sizden de bir cevap alamadım. SO.d yılı daha dün uguriamamıza rağmen blr ögretmenin tntibakının bu güne defc geciktlrilmesinı olagan Karsılıyorum. llgililerl uyaracağımzı timit ediyorum. Zaten alaragımız Uc bes kuruş o da bu gün yann duyuna kalacak bir iki sene de o sürünecek böylellkle de Türkiye nurlu ufuklara kavuşacak. Gökhan GCNEY BULANIK Çelik Malzeme » n Grup 51720 » 12f)mm.0 150 > 150 Mİ veya M2 Mİ veya M2 Ç. 71875 7307 Kj. 824 > 3300 • 11431 10.000, TL. 20. 2.1976 20. 2.1976 20. 2.1976 » I Grup Çelik Çekme, Boru Arayişi 25,40 ile 60 mm.0 arası 130 Ton iftO.OOO TL. 20.2.1976 U Grup Çelik Çekme Boru Arayışi 88,90 ilâ 108 mm.0 arası 100 Ton 75.000 TL. 205.1976 III Grup Çelik Çekme Boru Arayısi 1440 ilâ 244,5 mm.0 arası 100 Ton 75.000 TL. 20.2.1976 (Basm: 11187) 1075 Eger savın vöneticiîerimiz bu cezalandırmanın nisbeten olsun, kaldınlmasını istivorlarsa: vıllardır sözü edileselmekte olan ve hatta 1975 vılı bütçesine sö« olarak alındıgı halde. bir türlü vürürlüge konulmavan «mahr.1mlyet veri «deneklertnl» daha fazla vakit geçirilmeden vürurlüge kovmalıdırlar. Zira bu acı gerçeŞl görmezlikten eelen vftneticiler, madd! olmasa da, manevî bîr sorumlulukla karsı Demek ki Ereunun ve v8re karşıva buhmduklannı unutmaslnde görev vapan bir memur malı ve kabullenmelidirler. Vehbl Ttmurofcln maaşı ne olursa olsun, sonbaTapu Slctl Muhafın harda bir 5000 liracıgmı yakacak Genc / BineSl İçin ayırmak zorundadır. makta oldufunu, fakat pels vakında Beledıve, Cızre'den bılmem kao vüz ton feömür «tırtecegini ve tonunun 700 liradan halka dagıtılacafeını söylüyordu. Kendi kendime dUşündüm. Erzurum ve yöresinin kışı asgarı 5 av sürmektedır. Bir aıleve 3 ton kömür ve en az 2 ton da odun ancak yetebilmektedir. 3 ton kömür 800 liradan 2400 lira, odun da en az 500 liradan 1000 lıra ve btınların tasıma, kır ma vb. masraflan da vine asrari 500 lira tutmaktadır. Yuvarlak hesap 2400+1000+500 « • 3900 lira Erzurum 1 merke2ln1 de vasayan orta selirll b!r allenin kışlık yakacak masrafı. bu rakamm Erzurum ve vöreslnin Erzurum'a göre daha mahnımlvet içerisinde bulunan llçelerin de 5000 liravı rahathkla bulaca6ı lcuskusuzdur. Buna karsılık, yurdun bir ton odunla kışın geçirilmesı mümkün olan bölgelerınde çalışan memur arkadaşlar. bu ihüyaolan içm daha az para ayırmalan veterli olmaktadır. Su halde; Dogu Anadolu'da çalışan memurlar. bölgenin özelliklert bakımından CPktikleri mahrumi vetin vanı sıra, parasal bir cezalandınlma ile de karsı kar» şıvadırlar. 14.1.1976 tenhli gazetenizln 7. sayfa, 8. sütununda Remzı Çaglayan tmzası tla yayımlanan «AMAC NEDÎR?» başlıklı yaa incelenmişür. Remzl Çağlayan, Erzurum Rehberlık ve Araştırma Merkezı Egıtim Dzmanı Yardımcısı olarak tel emrt İle 1.8.1975 tarthinde göreve başlatılmış ve bu göreve alt 26.8.1975 tarib ve 39439 sayılı kararname. 3.9.1975 tarih ve 109743 sayılı vazımız ekınde Erzurum Valiligine gönderilmiştir. Adı eeçenin lntibakınm vapılabılmes! içtn. Ilkoku! «eretmenÜSinde eeçen hizmetlerine ait slcil dosyası 28.9.1975 tarihlnde BakanhJımıza inHkal etml$tlr. Bunun üzerine dftfivası tesefl edilerek. tntibakı yapılmış ve 7 8.1B75 tarihınden eecerli olmak Uzere 6. derecenin 2. kadpmesine terfi ettirilmesrJ tçta gertıtll lslemler vapilmıştır. Btlsrtlerinizl ve gerekll açıklamanın buna gHre rapümasyn saygı ile rlca •rterim All Nam ERDRM Tilli Efitlm Balram Bakan Erdem'in açıklaması