05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
PÖfiT f.'MHL'Rim 8 ARAUK t 9 7 | 6ÖZLuKLu U l i i . 1 t>£ T£M£L ATtfA tel& Stalingrad i( Son Kursuna Kadar)? Ç e v 1 r e n •' N. DtZDAROĞLU ABD'de Siyah Insanın Öyküsü Irk konusundan «onrm Hlnth hocaefendi kapitalizm, koloniyalizm. sosyalizm ve komünizm konulanru ele aldı. Öıellikie Amerikan kapitaüzminin rencüeri nasıl sömürdügünü, önemli Amerikan kapitalistlerinin adlarını vererek, anlattı. Beyaz insan koloniyalizminin dünyanın bütün renklı insanlannı yönetimîeri altmda esir ettiklerini belirtti. Ondan sonra sosyalizm ile ko münizme geçti. Eunlarda da is yoktu. Ne özgürliik vardı. ne d« eşiüik. Irkçüık yoktu ama dinsizlik vardı. AJlah'a inanmadıkları için bunlar da ötekiler Kar dar kötüydü. Geriye Islâınlık kalıyordu. Siyah insaru ancak ve ancak tslâmhk kurtarabUirdi. Yirmınci yüzjilın en doğru ideolojisi «tslamic tdeology» idi. Hintli imamın «îslâm dlni» demeyip boyuna «Islamic Ideology» demekte direnmesi dikkatimi çekti. İslâmlıktan din olarak degil, bir j ideoloji olarak sözediyordu. Ben o zamana değin îslâmlığa ideoloji dendiğini hiç duymamış olduğum için kafam bu noktaya takıldı. Dünyada kıyamet kadar din vardı. îdeolojiler ise ancak modern zaman dünyasının ekonomik ve siyasal sonınlan Uzerine dogmus görüş ve düşün sistemleri idi. Hıristiyan, Budist ya da Müslüman olmanın bununla ne ilişkisi var, diyordum içimden. (mm l Niyazi BERKES 7 a z a n : HEINZ SCHRÖTER Bir ktfprtl Uzerinden seklz jrtinden berl surekll olarefc blr araba ve ınsan selı alcıp gidiyordu. Bu »rads sekiz tonluk bir araç köprünün kalaslannı kırarak difransiyeli üzerine oturmuş. umutsuz bir şekilde kalnustı. Aracı elli «dam omuzlayarak itıjor. bağınp çagırarak kurtarmaya çahsıyordu. Arkadan sürekli olarak araçlar. panje arabalan, hayvanlar geliyor, gürültü patırtı içinde aracm ikı yanından geçmeye çalısjyordu. Koprii kapanmıs sayılırdı Arkadan tanklar gelir de yolu kapatan araç yandaki araziye devrilmezse buradan geçmelerine olanak yoktu. Bunu küçilk. fakat etkisi çok büyük olan bir olaya ömek olarak göst*rebiliru. Yoksa k«ç«nların dar köy yolundan geriye dönüp kilometrelsrce süren yeni blr yol üzerinden dolaşarak buradan gjçmeleri gerekec«kU. Bir yerdelri mevzlde yüzkırk rsralı yatıyordu. Hepsl de agır yaralı olup bir daha savasamayacak dummdaydılar. Avcı çukurlarınm yiız metre kadar gerisindeki bir bunkerde de sekiz yaralı yatıyordu. Her biri karnından ya da basından yaralıydı. Bunlar hiJâ yasıyoriarsa da kurtulmalanna artık olanak yoktu. Tam bu sıralarda mevzileri bosaltmalan için emir geldi. Tegmen bu emri gerekenlere ulastırmıs, ancak bütun yaraiüarın savas arabalanna kadar geri götürülmeleri gerektigini de eklemişti. Bundan »onra ber sey yolunda gitmiş, yalnız yaşama umutları bulunmayan sekiz yaralı bunkerde bırakılmıstı. Çünkü artık onlann geri götürtllmelerine gerek yoktu. Bölüğün saglık erleri kalmamıstt. Yalnızca avcı çukurlannda ateşi sürdüren yedi kişi bulunuyordu. Yaralılann ta*ınrruılarına başlandığı sırada bunlann yapacakları daha başka isler de vardı. Çünkü her duvar çıkıntısı arkesından. oyuklarla pencere boşluklanndan kendilsrine dogru tüfeSler çevrümis bulunuyordu. İçlerinde bir de doktor vardı. Bölük komutanı teğmen, ona; gidip «Doktor, ne yapacağız? Ben bunlann hiçbirisini bunkerin Aşagı SaksonyaMan tasra denerl traltman doktor, (e6«aw» bakarak: «O halde ben burada kalır, onlan Sovyetlere teslim ederım» karçılığını verdi. Teğmen kar?ı çıktı: «Siz herhalde delisiniz, sonra biz doktorsuz kalırız. Doktor, onlara morfln verin, T»nn bağışlar bunu.» Bölilk komutanırun esmer yürtlne dehşetle bakan doktor: «Ol rnaz, bbyle bir şey yapılamaz» dedi. Doktoru bunun zorunluluguna ir.andırmak isteyen teğmeri; «Na»U olsa ölecekler. biz yalnızca onlarm ölmelerini kolayla?tıracağız, aslında burada başka yasalar da geçerlidır.» dedi. Gözlerini karlara diken doktor. olamaz anlamında baaıru »alladı. Vakit gitikçe daralıyordu. taşıma işlerlnin baslamasına otu* d?üka kalmıştı. Dışardan açılan ateş yaraş yavaş durmuş. neyse kı, Ruslar buntuı farkma varmadıklan için hemen vuruşa geçmemışJeTdi. Bir kıyıda durarak kendi kendisiyle çekişen teğmen hereket yirmi d«kıka kaia kendisini yeniden toparladı: «Doktor sı^e morfin vererek bunlann işini bitirmeniz için emir veriyorum» dedi. Gözlerinden yajlar boşanan doktor, ark«sını dönerek oradan uzaklaştı. Bu sırada yakmdaki ilk grup taşmmiîtı. avcı çukurlarındaki yedi kiçi geri geliyordu. Son er de mevzie döndükten sonra. tegmen sıhhiye bunkerine girdi. Burada doktorun bir fedye Uzerinde oturdugunu, önünde de ölmü* sekiz Alman erinin yattıklarını gördü. Bu konuda sonralan. tefemen $unlan söylemişti: «Onlan böyie hurur içinde yatarken gördügüm zsman birkaç kişiji daha kurtardıgını için çok mutlu olmu?tum.» SİYAH İNSANIN KENDİNE OZGU OLARAK YARATTIĞI DİNLER SÜREKLÎ BİÇÎMDE SÖMÜRÜCÜ ŞARLATANLARIN ELÎNE GEÇTÎ CHiCAGO'DAKi HiNTLi iMAM ÂMERiKA'YA GÖÇMEN OLARAK GÇL"MEMiŞTî; AHMEDî DiNiNi YAYMAYA GELMiŞ BiR MiSYONERDi. CHiCAGO ZENCiLERiNDEN iYi AYLIKLI BiR iŞ ALMIŞTI. CAMi DEDiGiM KOCA EViN ÜST KATINDA DA ONA BiR DAiRE TAHSiS EDiLMiŞTi. KAPiTALiSTLERDEN VE SiYAH İNSANIN KEWDi iÇiNDEN ÇIKAN SÖMÜRÜCÜLERDEN SONRA. O DA KENDiNE DÜŞEN BiR PAY ALACAKTI BU ZAVALLI SiYAH İNSANIN ENSESiNDEN. AMIRİKAU SİYAH İNSANIN DİN SÖMÜRÜSONE, DİN JARIATANURININ ELİNE DÜJMEStNE YOIURI A(AN KOJULIARA EĞİLMEK GEREK. ri halde önderlerinin hera İnsan, hem veli, hem peygamber, hatt* Tannnın ruhunu içinde tasıyan «Mesih» olduguna inandıklan bile olur. # Din olarak bllinen »evin, kitaplı dinlere özgü rasyonalist ya da iskolasrfk btr inanç'yiMemi, bir teo'.oji filâhiyat) dinl olmaktan çok bir cezbe, heyecan, hatta hurafe inancı dini olması. Bunlarda din adamı ruban ya da ulemadan çok kâhin, aihirbaz ya da şaman tipine benzer. • Bu dinlerin. Amerikalı Hcaret (business) ya da müzik, oyun, sinema karması «şovbiz» reklâmcılığın çok etkisi altında olması, çok kez dinsel tören adı altmda bunlara taş çıkart*cak hareketleri sahnelemeleri. 9 Fakat belki en önemli özellik, bu akımların Amerika'da .beyaz egemenliği altında «negro problem» dedikleri siyah insanın beyaz insan toplumu içindeki yeri sorununun ekonomik. s:yasal, yasal, toplumsal ve kültürel yanlannın akla, lnsanlıga yakısır yollarla çözümlenmemesi karşısında, siyah insanın kendi alınyazısını. kendi dogrultusunu bulamamış olmasının bir görünüşü olması. Bilindiği gibi, bu alanlarda siyah insanın durumun da 40 yıl öncesine kıyasla çok büyük düzelemler olmasına kar şm, sorun bu sözünü ettigim akılcı ve insancı yollarla halâ çözümlenmemiştir. Belki sadecs küllenmistir; her an patlak v«rebilir. Bu özetlemede kuîlandıgım te rimleri ve anlatmak istediğim olaylan kısaca belirtecek örnekler vereeeğim. Aym zamanda siyahlar arasında görülen mtlslümanlıktan baska olan din akım ları ile din dı$ı olan 7?rri ulusçulugu ra^dft dşyrimcüiSlne d* bu arada bîraz dr;'""51m. îmarala tanıştıktan sonra öğT e ı u l f f l n r r biz ytrnlryoru*; ~is/ IJtnUık bir din degil, bir ideoloji. Ve Hindistan'da gelişen bir din görüşünün modernleştinlmis bir biçimi. Daha sonra anlatacağım. Va'az bittikten sonra cemaat dağıldı. Hıdır Efendi ile yerimizden kalkıp imama yaklaştık. Sıyah top sakallı, oldukça genç clduğu siyah sakalının ardından belli oluyordu. Hıdır Efendi imamın genç karısını çok merak ediyordu. Daha yolda iken anlatmıştı. Duyduğuna göre. ufacık tefecik, minnacık, esmer güzeli çocuk denecek yaşta bir kızmış, ama şimdiden bilmem kaç ı.\> cuk anası olmuşmuş. İmam nskançhğından k'.zı kimseye göstermiyormuş. Memleketinde de başka karısı olduğundan şüphs ediyordu. Ahmedi derler» diyordu. (Bu Ahmediliği daha sonra size tanıtacagım > AHMEDİIİK! Tahmin edersinız ki o akjamdan sonra ne imam bizi bir daha davet etti, ne de Hıdır Elendl bir daha gidelım teklifinde bulundu. Yalnız o akşam bilmedigim iki şey ögrendim. Amerika'daki siyah insan sorununa karşı içimde bir insan olarak v« bir sosyolog olarak derin bir ilgi doğdu. Ikincisi. şu nAhmedi» lâfı da ne oluyordu? Onu da ogrenmeye çalışacaktım. Hıdır Efendinin, bütün dijer müslümanlar gibi, bu konuda bilgisi yoktu. Ahmediligin bir tarikat olduğunu sanıyordu. Zamanla ögrendim ki bu, tarikat görünümünde ayrı bir dindir. Chicago'daki İmam Amerik»'ya göçmen olarak gelmemi?ti. Ahrnedi dinini yaymaya gelmiş bir misyonerdi. Chicago zencılerinden kolaylıkla iyi aylıklı bir iş almıştı. Cami dedlgim koca evin üst katında da ona bir daire tahsis edilmişti. Kapitalistlerden ve siyah insanın kendi 1çinden çıkan söraürücülerinden sonra, o da kendine düsen bir pay alacaktı bu zavalh siyah Insanm ensesinden. Neden Ahmedi misyonerliğinin siyah insan arasında çekici ve etkili olduğunu anlatmam ( çm, bir ara «Siyah Müsiümanlar» çevresinin dışına çıkarak siyah insanın din sömürüsüne, din şarlatanlarının eline düşmesine yollan açan koşulları kısaca anlatmam gerekir. IMAMIN İDEOLOJİK SAIDIRISI îmamın genç karısına takdira edilmek umudu yerine, imamın ideolojik bir saldmsuıa uğradık. Hıdır Efendi benim bır Türk Universitesinden gelmiş tır kişi olduğumu söyleyince Amerikalı siyah müslümanlar.n ücTetll imamı açtı ağzım yumdu şözünü. Mustafa Kemal'den başladı, ne layiklik bıraktı. ne de «taaddütü zevcat»m (.birden çok eş alraak) kaldırılmasını. Hele bu sonuncusu içine çok işlemiş göriinüyordu. Adam konuştusça Hıdır Efendi'nin şüphesine hak vermeye başladım. Birden rok karı almak İslâmhk İdeolojisın:n erkeklere tanıdıgı bir doğâl haktı. Hıdır Efendi kendine özgü alaycı yüzü. ağır bajlıhğı ve sâkinliği ile dinliyor, benim f«na halde sinirlendiğimi görd'i*çe, Türkçe olarak bana: «Kızma Niyazi efendi. bunlarla münakaşa edilmez. Bunlara SİYAH İNSAN VE H1CİSTIYANIIK En başta hıristiyanlığın ker.disi gelir. Amerika'ya köle olarnk getirilen siyah insan, Afrika'daki koloniyalist devletlerin yönetimi altına giren siyahlardan farklı olarak Katolik ya da Protestan kiliselerinin misyonerlerl tarafmdan hıristiyan edilmemişler. Onlann hıristiyanlığı şimdiki ABD'nln Güney bölgesindskl «Pentakostal ya da «Holiness» hıristiyanlığı denen tarikat hıristiyanlıgınm etkisi altında ve beyazlann kilisesinin dışında bırakılan hıristiyanlık olmuştur. Pentakost sözcüfii eski Grekçeden gelme. Beşinci gün demeic. Yahudilerde bu hasat bayramı imis. Onlardan hıristiyanlara geçen bu beşinci gün inancına göre RuhülKudüs (Kutsal Ruhl o gün hıristiyan kilisesinin Ustüne inmls ve lnis o lnis hal& da o gün inmekte. «Holiness» de kutsallık demek. Bu penta kost hıristiyanlığında «cez 1 »», yani bazı müslüman tarikatlann da oldugu gibi coşarak kendini kay'oetme en mübarek ibadet şeklidir. Amerikah romansı Ers kine Caldwell bir romanında (Joumegman) bu Güney hıristiyanlannın bir köyüne gelen strlatan bir din adamımn küisede topladığı cemaati coşturduktan sonra onlan nasıl soyup ortadan kaybold'.ığunu an'.atır. KENDİNE ÖZGÜ DİNLER îşte siyah insanlarm arasında ki hıristiyanlık da bu gelenek üzere başlamıştır. Siyah insan da baştan ne bu tür hırist'vanlıgın etkisinden kurtulabilmiştir, ne de tam anlamı ile hıristiyan olabilmiştir. Eunun gibi. ne de tarihsel, geleneksel müslümanhğın anladıgı anlamda müs'.üman olabilmiştir. O, din konusunda köielik döneml geleneğinin temellerini attığı çatınm çerçeves! içinde hıristiyanlıktan, müslümanlıktan, yahudilikten, hatta bir Afrika kUltünden çekip Bldıfı ögelerîe ker^ir?» özgü dtnler yarafmıştır. Büyük talihsi^li8i bu çesit dinlerin 50'.; gcjımeden sömürücü sarlatanlar eüne düşmesi olmuştur. Bu din seleneği, siyah İnsanın ister hıris Astsubay M grubu iîe birlikte ilk hatlarda ve karlar içinde m?vzUer,mişti. Ruslar uzıın süreden beri her gün yalnız tanklarla saldjrmaya baylarmîtı. Be? ile sekit tanktan olujan süriiler ansıîin ortaya cıltarak asıl savaj hatttnın ortalarına kadar geliyorlardı. Onlann elinde ise bir tanksai'ar topu bile yoktu. Bundan yararlanan dü?man tankl»rı üzerlerme yürüyerek paletleriyl* karİar içindeki inssnlan eaip geçiyordu. 5. bölük astsubayı. dört •rün süre ile buradaki olaylan gözlemiş ve yine bu dört gün içinde komşu grubun dokuz kez başına gelenlere tanık olmustu. Bu saMınlann bir gün kendi adamlarımn başına da gelecegini düşünen astsııbay onlan yalnız bırakarak kaçıp ortadan kayboldu. Tanklar akstm karanlıjhnda çekiüp gittikten »onra, tabur kormıtsnı bu grubu ttimü ile bldürülmüs buldu. Ertesi sabah, U. tabur komutanı bu astsubajT bir kar çukuru içinde kendi yanında bularak: «Hey Tannm. buraya nereden geldiniz, ben siîi oimüs sanrordum» dedi. Binbaşıya karmakanşık b:r yüz ve korkulu gözlerle b<«kan astsubay da: «Bu hayyanca öldürulüşe artık d«yanamadırn. Korkak olduğımu biüyorum. önce adamlarımın yanındaydım fakat îimdi hepsi ölmü$ bulunuyor» dedi. Binbaşı, insan karlar iç;nd« bulunur da, üzerine tanklar gelirse isin ne olacaSmı çok iyi biliynrdu: «Peki sizi cezalandırmay>K?ğuTi. sa'as divanına da çîkarroayacagım. Siz âdamlannızı fflum saatind» yalnız bıraktınız. ancak onlar bunu hak etmemişlerdi. Grup kurnutaniarının sıviîtıgım anlı>5«n bu insanlar kımb.hr ölüme ne kadar nefretle gitmişlerdir. Hava kararınc* ıleri pderek ölen onbaşı Ziehr*r'in grubunu teslim almu. Böiüfiln bu oiaydan har>»M l k t ydn Bunu ızleyen gece »orkunç son astsubay Matties'in grubunu da 'ouldu. tlyanlık, lster müslümanlık blçiminde olsun, kurtultışunu din de aradığı sürcce b'«lattıgı akımlara kimi özellikler vermis tir. Amerıka siyahlen arasındaki akımlar sadece din akımlan değıldir. ^Tak konumuz bur'nr olmadığı için din dısı olan akıma çok kısa degineceğira. Bu özellikleri söyle özetliyebiliriz: • Siyahların mUslUmanlıgı ya da hıristiyanlığı, şeriat müslümaniıgı ya da kilise hıristiyanlığı olmaktan çok «Messianizm» inançlılıgı olması. «Messianizm» kurtarıcı bir «Mesih» bekleme inancı demektir. 0 Gelişen her din akımının ömrünün, onu baslatan ya da yürüten etken bir önderin etken lik sücü ölçüsünde ve onun sürmesi boyunca kalması. Onun ölümünden ya da kaybolmasmdan sonra akım ya dejenere olur ya da dağılır. • Müslümanlık olsun, hırisMyanhk olsun siyahlann Tanrı, Mesih, Nebi. Peygamber. Veli v.b. Urthsel dinlere özgü .vramları ya da kişilikleri bambaşka biçimde anlamalan ya da bunları birbirine kanştırınalan. Örnegin, müsiümanlar hıristlyan olmadıklannı iddia ettikle YARIN: KENTLESMEYLE BİRLİKTE GELEN BULMAC A TIIKARIDAN AŞAÖIYA: TiFFANY 1 Partiler arasınd» ortaklık yapılar olusturulan hükümet biçimi. 2 Taşıtlan yönetme Tersi Türk müziğınde durak işareti. 3 Bir emir Bir soru takısı. 4 Sumatra ve Borneo' da yaşayan, insana benzeyen yemisle beslenen bir tür hayvan. 5 Nikel'in simgesi Tersi kısa zaman. 6 Tersi Bizmut' un simgesi Tersi ilâve Beyaz. 7 Tersi yahn Caddeleri birbirine baglayan ikincil yoliar, 8 Bir isim Tersi bir general rütbesi. 9 Mecüslerimizden biri Yemek yeme gereksinimi duyan. DÜNKt BtXMACANIN ÇÖZÜMÜ: SOLDAN 8AGA: 1 Bağımsız. 3 Elam Ikflz. 3 leT Aana. 4 Obartı. 5 Im tA. 6 Kalamar. 7 akaS Baoa. 8 1E Anamal. 9 Itır SİM. VXK.\RIDAN AŞAĞIYA: 1 Belçikalı. 2 alE Maket. 3 gatO La. 4 ıM Asar. 5 Naim. 6 Si abaS. 7 ıkaT Rami. R zanıT Can. 9 Az AkAla. 1 23 TVJOCRSON BfZU BUB6CA. Ana cadd* üzerinden çok kez y*n yana re sıkış sıkı$ iki ya da üç kol nalinde yilrüyüs yapılıyordu. Köylerm giriş yerlerinde ıse her çeşıt trafik tekniğı ile yönteml bogulrnu» durumd«ydı. Köylsr dflima çekicih*ı en bUyilk yajam noktalanydı. Bunlar adeta csnkurtaran Hmtnlanydı. Bu sözü daha da açıklayacak olursak köyler birer kurtuluî adası olduklarma çöre. artık yaşamak ve güvsne kavuşmak ısteyen herkes; kendisir.e dogru çekmekte, lakat şıddetli saldırılarl» ateş baskınlannı da yarnsıra getirmekteydi. Karargâhlnrla ikmal birliklsri 4s köy'.ere yerleçmışlerdl. Bo? olan ner yer. alaoa(hnın on kan cioldurulmusttı. Cepheden geri çekilen birlikler buralarını daha ör.c* boş bularak işgal etmişlerdi. Yorgv.n biriikler de buralarda dmlenmeyi çok istedikleri iıalde olanaksızHgı nedeniyte ısmmak öziemini yol yürümekî» gideriyor lardı. Çünkü öu alanlar alacagmın kırk katı bir işgale yeterll dejfildüer. Hiç olmazsa birkaç satırük öelem mektubu >aı«cak ytr d« bııiamıyorlardı Biraz dinlenerek uyuyacak. biraz da ekmek yiyecck kadar bir yer bulsalar ona bile razı idiler. Onlann istedikiirı öyle bir verdı kr. kapıyı arkalarından kapâ«ıtıl»r, bellerindeki kiİHiklfri çıkartatnlar. blitün bir somunu yavaş yavaş sipdirerek yssmlet. =onra da bır hafta. belki de dahâ üıun blr 9ür« uzsnıp >«t»ın)ar. Oyoa yagıs. soguk. açlık yersizlik ve Rus t*nkları birliklen daha gerilere sürüyordu. Köy yollan motorlu araçlann vıjnimasından adeta oır barikat. duruınuna g*!miî«Evlerın çev?sını «aran araçlardan men insanlar gereksindiklerı «evlerı arıyordu. D*h*et verici bir se>di bu. Ekmek az bulunur re'»nelord»ndı. V> ?j«r bir parça eitrnek için ellanni gtinaha bulaatıımıs oıan »a m*anl»nn hepsi kurıun» dinlrru» olsalardı, bu haiu ıçmde ordu toplamuun beşt* bin yok •d.lmif olurdu. (DEVAM1 VAR) SOLDAN SAGA: 1 Bir Hıristiyan mezhebi. 2 Fazla yemek yiyenlere verilen isim Bir tür başlık. 3 Geriye kalan İnsan vücudunun dts yüzu. 4 Bir not« Tersi öç alma duyguıu Tersi pişirilmiş yemsk. 5 Tersi deniz taşıtı Bir isim. 6 Bir kürk hayvanı Bir kara taşıtının kısaltılmışı. 7 Köpek Beyaz. 8 Osmiyum'un simgesi 'Başkent. 9 Tersi boşluktaki elektromanyetik dalgalan alan \eya yayımlayan iletken tei Zodyak uzerinde Balık ile Boga burçları arasındaki burç. DiŞi BOND D Lni JLr* ^ ^ CUZ£L OLDU " OUMJZ. KAO&B JOM£S MASJtANIZ, FUSULAM12 NE DE Sı^ı NÛBETpLEELE NEÛEN SÖZAUINni ^ ^ ^ TurAyiM ^ »TirORUM .. S12E VBMİOCN ANLATMAK.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle