Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CÜMHÜRIYET 27 KAS1M 1976 S ANAT EDEBIYAT. ÜRK ÖYKOCOLÜCOVÖN VE ROMANCILIGININ USTASı 4 0 YA5ıNDA BÜYÜK YAPıTLARıNı VERE CEK BıR DÖNEMDE ARAMıZDAN AYRıLDı. SOY SAL YASADıKıARı VE YAZDıKLARıYLA GERÇEKTEN ORNEK SAYıUCAK BıR SANATÇıYDı. ARDıNDAN YAZıLANLAR 0NUM EDEBIYAT ORTAMIMIZDAKi DEGERıNi BELıRLERKEN, İNSAN OIARAK DA YÜREKUUGiNl VE SANATÇI ONURUKU NASİL SAVUNDUGUNU BaGEliDiÜR. T Vedat GÜNYOL O Türk Edebiyatı genç bir ustasıtıı yitirdi 7/ SEVGi SOYSAL 1936 YILINDA İSTANBUL'DA OOGDU. ANKARA KiZ LSESıNi, ANKARA ÜMERSıTESı DıL VE TARiHCOGRAFYA FAKÜLTESi KlASıK fıLOlOJı BOIÜMUNÜ BiTiRDi, ALMANYA'DA GÖTTiNGEN L'NıVERSıTESıNDE ARKEOLOJi VE TiYATRO OGRENıMı GÖRDt). BıR SURE TRT'DE PROGRAM ÜZMANUGINDA BULUNDU. 196O'DA BAJLAOIGI YAZARLIGIN İLK ORÜNLERiNi İKİ HıKAYE KıTABINDA TOPU D I : TUÎKUIU PERÇEM VE TANTE ROSA. BU KıTAPIARI YÜRÜMEK AOLI ROMANI jZLEDı. HAKKINDA MÜSTEHCENUKÎEN KOVUJTURMA AÇIIAN YÜRÜMEK. Î R I 1970 SANAT ÖOÜLLERİ YARIJMASINDA BAŞARI ODlLÖ ALDI. İKiNG ROMANI YEMıŞEHtR'DE BıR OGE VAKTı, 1974 ORHAN KEMAl ROMAN ARMAGANINI KAZANDI ŞAFAK'TA SÜRGÜNDEKi iZlENMlERiNı. BARIJ ADLI ÇOCUK'U VILDIRIM BÖLGE KADINLAR KOGUŞU'NDA 12 MART DÖNEMıNDEKİ HAPiSHANE GÜNLERıNı YANSITT1. • 2 2 KASIM 1976'DA İSTANBUL'DA TOPRAGA VERıLDı. Edebiyata yepyeni bir kadın .• • tıpı armağan etmişti nbeş yıllık bir yazar, blr sanatçı yaşamının en verimlı döneminde, bJrbirinden güzel eserler bırakarak, gencecık bır yaşta goçtü gıttı Sevgi Soysal, yaş baş tanımayan. sıra mıra bılmıyen blr saçma, bır ka leme deftere gelmez, önü arkası bilinmez bir yaşam seruvezunde . Sevgı Soysal, Turk edebıyatına, bikâyeleri ve romanlanyla, alışılmamış, yepyeni bir fcartin tıpı armagan eden, ük değılse bıle. en başanlı sanatçıdır. Onun eserlerınde, Halıde Edlbie başhyan kadın duygusallıgının, etının teninın tutsaklığında eriyen, ama ruhunu, kisılığini koruma yolunda savaş veren romantık kadın tipını gerilerde bırakıyoruz Sevgı Soysal'da, artık yalnız duyan, duygulanan, sevıp sevüen bir yaratık değıl, düşünen, kafasını ışleten, toplum hayatındakı yennın sorumluluğunun bılincinde gbzü açılmış, nakkmı hukukunu koruyabüen, bır ana, bır bacı, bır eş, bır dost olarak çıkıyor karşımıza. Kendl deyimiyle «Şaşkın brdek» olmaktan mırtul ma çabası ıçındekl aydın kadının, aydınlanmış Turk kadınının, erkek egemenliği üzerine kurulmuş, bu egemenlık doğrulrusunda sürup giden bır dünya gorusüne kafa tutusuna tanıklık edıyoruz Sevgi Soysal'ın yapıtlannda, lncenın lncesi bir alay, yapıcı bir eleştın sıcaklığı ıçlnde Insan sıcaklığı ıle dolup taşan toplumsal eleştirisi yanında, olaylara, en dokunulmaz konulara, seks sorunlanna gorülmedık bır açıksozlüiukle, her şeye adını vere vere, mertçe yaklaşımı, sosyal adalet kaygısının odün vermezlıligı, Sevgı Soysal'm Turk edebıyatına vaptığı bellı başlı katküardır. Sanat alanında, kadın erkek ayrunı adına süre gelen her çeşit sınırlamaları bir kaiemde sılıp ataüılmenin, insan onuruna yarasır bir özgür anlatım rahatlığını saygınhgını her şeyden dnce Sevgı Soysal'a borçluyuz, o güzel, o ıyl, o mert insana. Onun glbl, olağanüstü yetenekte bir sanatçımn erken blümüne, insan hayıflanmaz da ne yapar? SEVGİ'NİN TOPLUMCU YAZARL1ĞI ÇAĞDAŞ BİR YAZARLIKTI Attila İLHAN T SEVGİ SOYSAL'IN HER YAZDIĞINDA ZEKA KIPIRTILARI VARDIR, Murat BELGE Tezer Özlü KIRAL Kendl hastahgına kar?ı bile gosterdi bu bilinçli, nesnel araştırıcüıgmı. Bulduğu gerçeklere gore hayatmı bastan sona yıkıp yenıden kuracak kadar dUrüsttü. Taçıyabıleceği her sorumlulugu aldı ve değerlerini buna gore düzenledi Bütıta bunlardA her zaman sonuna kadar zekıydı Ahlâkçılıguu ve ahlâklılıgını, kuru pedantızmden kurtaran bu zekisı oldu. Yazdığı her satırda bu zekanın kıpırtısı vardır. Sevgi içln söylenecekler şüphesiz bunlardan da ıbaret degil Şu anda karsımızda olum olgusu var, asamayacagımız, birlikte yasamayı öğreneceğımiz bir olgu olarak. Sevgi'nın zihnimizdeki varlığı da. bu olüm karşısında duygusallaşmanıızı, hele hiç sevmedıği büyük sözlere sığınmamızı onluyor Ama yaptıklarının nesnel değerlend'rmes:, bundan sonra yenne getırmemiz gereken borcumuz ona. ürk edebiyahndakl yerînl Sevgi'yle uzun uzun konuşmuşuzdur Aydınlık gulümsemesıyle kapıdan girer. kafası neye takılmışsa uzatmadan açardı Edebıyatın sıyasallığından tutun da, estetığın iç sorunlarma kadar, ne çok şeyle ilgili oldugunu, her defasmda şasarak gormuşümdur ben. Ilk amelıyatının bır gun öncesmden, ben, o ve llhami Soysal, Sosyalıst partılenn durumunu tartışmıştık tki amelı>at arasında bır gun geldı, Thomas Mann ın metm ustalığı üzenndts sonustuk, hem de saatlerce Sevgı, Turk edebıyatında toplumculuğun boğulduğu, ıkinci yenının şurde, varoluşçu esıntılerın düzyazıda egemen oldugu bır donemde gorünmUştür, bu dönemın oyküculerı, kışmın kendı kendısiyle sorunlarını abartarak ışlemeje çahşır, metinde estetik uğrasa aşırı onem verırlerdı. Sevgı' nln ilk yazılarında bunun bazı ızlennı görmek olasıdır, Uk kitabının adı bıle «Tutkulu Perçem». o ddnemi çağrıştınr Kendı hesabıma, «Tante Rosa»yı okuduktan sonra Sevgı'nin ozgun bır kışıliğı gelıstirdığını. otekılerınden bazı ozellıklerıvle aynldıgını farkkettım Toplumsal gerçekle, ıçınde gelısen bıreysel gerçeğı sımsıkı gozısmesını bılen, bunu şaşırtıcı bır soz tasarrufu üe metne aktaran bır yazardı karşımdakı Yayınlanmadan okumak mutluluğuna erdığım, Sevgi'yıe tartısmasınj yaptığım son kıtaplarında da bu ftzgul nıteüklerıne bağlı kaldı, onları gözü gıbı Korudu Utlln gece yağmur yağdı. Butün gece Sevgi'yi düşundum. Gunlerdır. aylardır duşundüğumder daha çok Guzel sevimlı yuzunu be yaz tenini, konuşurken kızaran va naklarını, ince içten seslni, rcüçük kahverengi cın gıbı gözlerüıi, hafıf dalgalı saçlarını, beyaz ellerini kısa tırnaklarını, kışlan gıydığı Alman roalı kahn botlannı metal düğmelı, beyaz Bavyera paltosunu bıle düşündum Elınden eksılmeyen slgarasını, lçkl kadehıni tutuşunu, neşell guluşünu alaylı anlatışını, zekı şakalarını, ba zan duyarlılıkla yaşaran gozlennı defalarca düşundum Onuç yıl önce «Ye nı gelın» gıttığım Ankara'da aynı a partmanda oturuyorduk. Gecelerimız çoğunlukla bırlıkte geçıyordu. Bana çok şeyler öğrettı. «Bak şımdı yenı evlısın ama, daha ne aşklar yasav* caksın... Aşık oldukça guzellesecek, gençleşeceksm» dedı. Ne guzel duşun ce! Içımde yenı mutluluklar oelırmıştı1 Sevgı her gun aşkla yasayan bır msandı, butün çevresıni aydınlatü butun çevresıni egıttı, bütun çev resıne daha akıllı olmanın olaylara sakacı bır gerçekçılıkle bakmanın yollarım gosterdi. Çok çeşıtlı olaylsr yaşadı. Insanüstü zekâsı, algısı ve yorumuyla buyuk ınsan olmayı ba şardı. Annesi Almandır Çok iyı Almanca bılir. Ingılızce bılır. Para kazanmak ıçın yıllarca Alman fırmata nnda sonra TRT'de çalışmış; Brecht, Frısch gıbl ünlü Alman yazarlannı Turkçeye çevırmış, ardından .:endı çalışmalanna daha da yoğunlukla egılmışti. Şürler, byküler romanlar yazdı Gazete sayfalannda unluk makaleler; 12 Mart donemınde yattığı hapıshane koğpşlarını yazdı. Bo •SoyMl, anlatı eb«divatımızda onemll bir çizgtdir.» ozfun B evgi Soysal'm arkadaşlığı. doldunılamayacak bir boşluk olacas hayatımızda Çok sık goruşmesek de konuştugumuz şejler ya da konuşarak vardıgımız anlaşma noktaları, içımde sureklılıgıni korurdu Butun sağlam arkadaşlık gıbı, ılışkının kendısı, ılışkının kuruldugu kısiden de bir anlamda bağımsız olaraK, kendi canlılığıyla yasıyordu. Olumunden sonra da böyle jlacal:. Uzun suredır gormedı*ım bır dost olarak özleyeceğım Sevgi'yi Bellı bir konuyu onunla konuşmak ısteyeceğım Dolayısıyla ölümü her seferinde aynı taze acıyla hatırlatacak kendmı Sonuna kadar yenı. alışılmadlk bir acı olarak. Bu, onu tanıyan herkesm özel sorunu Hepımiz bunu yasayacak, buna katlanmasını ögreneceğiz S ölüm bir o!ay, önemli oian Sevgrnin güzellikîeriydi Edebiyatımızda bu boşiufun baçka bir anJa mı var bevgı Soysal, ozgun, onemlı bır çızgi yaratmıştı anlatı edebiyatımızda Bu çizgınin sürmesı, gerçekten çok yararh olacaktı hepımiz ıçin Çunkü siırekh yükselen bır eğriydi bu çızgı Her yazdığı, bir öncekınden çozulmemış kalanı çozüyor, ama aynı zamanda kendıne ve edeblyatımıza, yenı, henüz çozulmemış sorular soruyordu Mukem melı amaçlamayacak Kadar cesurdu çünkü Sevgı îmgeiemının, bugıin ıçın bılınmeyene doğru uzanan uçlannı, yapay «edebu çözumlere bağlamı yordu. Bu nedenle, kendı ıçınde dehşetlı tutarlı oldugu ve süreklı gelıştıği halde, açık bir çızgıydi Sevgı Soysal'm çugısı. Bu çızgı dosdogru hayatın ıçıne açıuyordu. «Bundan sonra bana neler gosterecek, neler öğretecek9» dıye ıçten bır llgıyle bekledığım yazarlardandı Sevgı Soysal. Yaşadıgımıa hayatm henüz gozümüze çarpmamış bır ajrmtısmı vakalayabılır, bunun bütünle ılişkisinı kurabilırdı Daha ytıkseıî bır duzeyde, hayatı dı>aleKtık bıçımde yansıtmanın sanatsal yöntermnde yenı bır sey jakalayabılir, Sosyalıst sanatın bır sorununu eserınde çozebılırdi Bunlar veya başkalan, her za man yenı bır şey bulması, basarması beklenece.% bır yazardı Sevgi Soysal Bu nedenle oncü bır sanatçıydı Ozellıgı, keşfedılmış bır alanda tamamlayıcı bır çalışma yapmaktan çok, herkesın şırme cesaretmı gosteremeyeceğı keşfedılmemış alanlara zekâ, duyarlık ve bıhnçle gırmesıydı Işte bu nedenlerle, birey olarak sevdığımiz arkadaşımız Sevgı. sanat ve sanat teorısı alanında da üretımıne saygı duydugumuz. nesnel olarak beğen dığımız bir yazar bır sanat üretıcısıydı. Şımdı bu da edebıyatımızın doldurulmaz bır Ooşlugu olarak kalacak Sevgı'den elımızde kaianla yetınmek gyç Bunlar ıyı olmadığı içm degil, kırk yaşınd kadar bunları veren bır ınsanm, bundan sonra vereceklennı taşarlayabıldıgımiz için, bu kayba katlanmak guç Ama bunların da ötesinde, Sevgi Soysal'm kışılığı ıle edebıyatını bırleştıren daha genel hayat çızgısı üstünde durmak istıyorum. Kesmtıli bır gelışmesı vardı. Ben, 12 Mart donemının sonunda tanıştım Sevgı'yle. Ama daha once yazdıklarını büiyonım. Daha öncekı davranıslannı, mançlannı da anlatırdı her şeyde oldugu gıbı, Kendını de arastırarak, bılmçle çozmeye ve aşmaya çalışarak Benzersız kışılığının bazı temel ogelennı muhafaza etıruştı, ama hayat çızgısı, buna paralel olarak duşuncelerı, sanat çızgısi, radıkal değışunler geçınnıştı. Işte bu benzersız kışılık, bır anlamda da tjpık bır seyrı yansıtır. Gerçeîr bır aydındı Sevgı Soysal «Aydın» tenmıne vukledığunız en değerlı yuklemlere sahıpti. Bıreysel bır aydın olarak başlamıştı Dogruyu, bıreysel planda araştınyordu. Ama doğru, onun ıçın, entelektuel bır merakın nesnesı değıldı. Bır hayat ılkesıydı Boyle bır başlangıç, daha dogrusu bu başlangıcın ıçtenlıgı, onu zamanla bır toplamsal aydın halıne getırdı Tante Rosadan Safak'a kadar boylece gelmdı. Bu ıkı uç arasında çok onemlı farklar vardır Bu fark, yalnızca bır mesafe sorunu degıldır. Bır başka deyışle, ıkı uç arasındaKl deg'şıkiık kesıntısız bır evrımle açıklanmaz; Şafak, toplumsal olajlara bakan Tante Rosa'dan ıbaret degıldır. Fark, bır bakıma 1960'larm başlarıvla 19^0'lerın orfpları arasmaa, Turkıye'de yasanan radıkal tarihî değişıklığın Sevgı Soysal'da yansımasıdır. Ote yandan Tante Rosa, Safak'da buruşturulup bır yana atümış da degıldır Sevgı Soysal, yaşadığı yoğun tanh ıcınde, Tante Rosa'nın sorunlarının Tante Rosa çerçevesı ıçınde çozulemeyeceğını gormustur Bu sorunlar, daha sonra yazdıklarmda da vardır, ama daha sonra yazdıklannın değışen bağlamı, çerçevesı, Sevgı Soysal'm bu sorunlara bakışını da değıstırmıştır Bır başka soy leyişle, toplumsal aydm Sevgı Soysal, bıreysel aydın Sevgı Soysal'm sorunlarını ınkâr etmemiştir Bunları ele alışmı. değerlermın hıyerarşısmı değıştırmıştir. Boylece, toplumsallaşmanın, bazı başkalannda kaçınılmaz olarak bırlıkte getırdığı kurulasma Sevgı Soysal'da goruimez. Gerçek t 'plumsallasma, yanı tam bır zenginleşme vardır onda Sevgi Soysal'm başarısı, cesaretinden, du rüstlugunden ve zekâsından ilen gelıyordu. Ger çeklığı her zaman cesaretle araştırdı. Gerçeklığın kendısmm, bızım zıhmlerımızde kuracağımız bu tun zorunlu olarak geçıcı şematık sıstemlerden daha devruncı olacağını kabullenmek cesare tıne sahıpti. Onun ıçın, durmadan araştınyordu. «Yenısehir de Bır öğle Vaktı», •Şalak», «Yıl dırım Bölge Kadınlar Koğuşu» toplumcu sayılan kıtaplandır. Evet toplumcudurlar, ama Sevgı nın toplumsallık ıçmde bıreysellığı de belırlejen ozellığı bu kıtaplarında da surmuştur. Acaba şovle desem daha mı ıyı olur, sonradan, tomlumsallık, Sevgı"nın sanatmda iivasal bır bıluıç aydınlıgı Lazanmıştır, o kadar Eu bakımdan, Sevgı nın eserını ıkıve bolmek, ılk donemını hafıfsemek. ı<ıncısını or.emsemek ne kadar yaniıssa bunun tersı de o kadar yanlıştır. «Barış Adlı Çocuk» içm yazı lan eleştırılerı Londraja gondermıştım, airtıgım ılk mektupta Sevgı buna takılıyor. eleştıncılerın ayrımını eleştırdıkten sonra dıyor kı «Bana sorarsan ben ılk gununden ben vazdıklarımda, h'ç de oylesı uçurumlar bulamıyorum bır türîü» Pekı degişme yok muydu, vardı elbet, varaı ama bu «mahıyet» değısmesı sayılmazdı pek, bunca >aşan tıdan sonra «Kızüay anıu gıbı duşundukJermı nep aynı tasa yontacak değıldı ya» Doğrudur ınsanı hem bıreysel hem toplumsal çelışıklıklerı ıçınde yakalamaja vermeye çalışmı» çağdaş bır jazarlıktır Sevgı nın jazarlığı Değışık lık. toplumsal sureçle eşzamanlıdır Hıkâyenın ve romanın bujuk bır kultur ışı, bır estetik ugraşı olduğunu hıç unutmadı Rastgele bır cumlesjım sırasında bır sayfalık vorum taşıması bundandır Insanları ıse, tez ve antıtezlcrıvle her dakıra dp ğısen gerçeğm tedırgınlıgını yaşar dururlar, Jcendisi gıbi. SEVGİ'YE SONNET SEVGİ'YE insan hiç ölmez gibi görünürken en çok ölüyormuş öğrendik Güner SÜMER taa uzaklarda mavi belki de açık mor sabatun pancurundan bakıyor jıldızlar yurek teüenne sıralannuş korkusuzlar pencere>ı açıp acıları dışarı atıyor sen iızulme körler bile gördu guneşii gunlen bulvarda kimi akasjalar tepeden tırnağa umut kitaplar jazacak nasıl olsa sen olanlan unut blr tırtına goturecek bütun erken ölumleri mahpusluğu bir sişeye kovdum attım denlze havada janık hokusu bu nedır anıan bu nasıl kırmızı sonbahar duştu ellerimize bu şişeyi dentzde kimseclkler bulamaz bir balık onu denizin dibinde vitirdi sevgi bir cırara yak gfilumse biraı Ömer Fanık TOPRAK ğucu, karanlık, beton yığını Ankara' da durmadan, bıkmadan çalıştı Onun ıçın kent onemlı değıldı Onemlı olan ınsandı. Insanın somurulmeden ınsanca yasaması, herkesm akü ve ye teneklermın yermı bulmasıydı. O, halkın kurtuluş savaşına aklı ve şu cuyle katüan gerçek bır tıkır ışçısıdır Yaşamı avcunun ıçıne almış, ona yon verıyordu. Sevgı guzel kadınd). Evl, gıvsılerı, ayakkabüarı çantası bıle her zaman guzeldı. Uzun yurıi yuşlen sever, kuçua kır çıçeklerını sever, pazar gunlen çocnklarına ?u zel meyvalı pastalar pışırırdı Kendı sorunlarudan hıç bır zaman ya" kınmaz, yalnızca alaylar, esprıler, ardı kesümeyen akıl oyunlan yapardı. Bıtmeyen kadınlıgıyla sankı yuz çocuk doğurabıhı, bm erkeğı bastan çıkarabüırdı. öence bu da çok onemlı bır nıtelık Zaten o guzeüık, akıl becerıkJüık, venmlüık gıbı kadınsı nıtelıklenn janısıra, yorulmazlığı ve tuttııgunu Koparıcılığı üe bır erkeğin ozellıklerıni de bünyesınde toplamıştı Yalm dıüyle Turkıye'nm durumunu, çağdas ınsanın sorunlarını oy lesme zekı ve başkaldırıcı bır edebiyatla anlaüyor kı, yazdıklannın ılen kuşaklaraa daha buyuk kıtleler taralmdan okunacagı kesmdır Özgürlügün, bagımsızlıgın, aydınlıı? duşuncenın, mutlulugun yollannı açıp göstermışur Olüm bır olay. Onemlı olan Sevgi'nin güzellıklerı, Sevgı'run vasamı, Sevgı'nın yapıtlan Onemlı olan Sevgı'nln küçilk yavrulanna butun kuçük yavrulara bıraktıgı devrımcı dJşünce, ileri yaşama ornegı Onemlı olan ınsanlarımızın jnllar yılı onun sesınl duyacağı.. Bu nur yuzlu, gutzel, büyuk kadının sesmi! Erdal ÖZ Şaşırtıcı bir genç ustaydı.. i Ik yazdığı kuçücuk yazılardan olusan Tutkulu I Perçem (1962) ıncelıklerle, uçucu duyarlılUarla, ılgınç saptamalarla, değışık, arayan dıl oyunlarıyla dolu bır kitapçıktı Tek başına bu kıtapçık, Sevgi'yi yazar saydıracak bır kıtap olmaktan uzak tı Sonra Tante Rosa yayımlandı. Okurken, adını ılk kez duyduğum usta bir Batılı yazardan Türkçeye ustaca darrutümış doyumsuz bır uzun hıkâye a kuyor gıbı olmuştum. Bunu kendısme açıkça soyîe mıştım Htç gucenmemıştı. Değışık, yabancı bır aıle çevresmden gelmış olmasının sonucuydu bu kıtap Ama adı gıbı kendı de bıze yabancı kalan bu kıtap usta ışı bır yapıttı. Incecık saptamaUnyla kanavıçe gıbı ışlenmış olay ve duygu orgusuyle, ışlek, yalm dıliyle ve alaycı, şakacı anlatımıyla ede bıyatımızda yepyeni bır sesti Tante Rosa. Sonra Yurumek adlı romanı çıkageldı. Sevgı, artık, Tante Rosa'dakı bıze yabancı kalmış Sevgı aeğıldı. Başkent Ankara'nın sokaklarına inmıştı Kışılığındekı tepkıd özellıktendır belkı, bırtakım konularm ustune ustune hıç çekınmeaen gıdışmde, ustalığa yonehşının ılk onemlı belirtılerı vardı. Ama Sevgi'yi, Sevgı Soysal yapan. ne yazık ki 12 Mart donemı oldu. 12 Mart donemlni her bakımdan en yoğun biçımde yaşayan Sevgi Soysal, 12 Mart sonrasında yayımladığı Yenışehır'de Bir öğle Vaktı adlı romanıyla edebiyatımızın vazgeçilmez, başanlı imzalanndan bırı oluverdi. Yalnızca gordüklerıyle, tamk Oıdukla rıyla, anımsadıklanyla değıl de, etıyle kanıyla sımsıcak yaşadıklanyla yazdığma ınandığım Şafak adlı romanı son yıllann en başanlı romanlarından bırıydı bence. Hele bır gazetede daha bolüm bolüm yayımlanırken, ertesı günkü bolümıi okumak içm sabahı iple çektığim, sabah gazetelerıni alır almaz, ük onun sayfasmı açıp bır solukta okuduğum Yıldırım Bolge Kadmlar Koguşu, o gunlerde jaşamama yon veren, anlam katan bır buyuk edebıyat olavıydı benım içm Sonra da hıkayelennı toplad.gı Barış Adlı Çocuk bir yazarm hızla yükselen başarı çızgısınde benı saşkına çevırmıştı Bu kadar 'asa surede boylesıne ustalaşan, bıreysel olmaktan toplumsal olmaya bu kadar duzenlı bır çizgıde hız»a yukselen, boylesıne okunur, aranır, sevılır bır yazar olmayı başaran Sev gı Soysal ın bundan sonra \azacak olduklarından ne vazık kı yo'tsunuz ^rtık. Onun o alaycı, ama içtenhklı, yüreklı kışılığuıın bırer usta ışı çıkartması gıbıydı bu kıtapları Bellı bır kalıba sokulmayan, bellı bır kalıpta tutulamavan uçan ama çok tutarlı kışUığı Kıtaplarında anlattığı olaylarda, bu oiaylann kurgtısunda ve ozellıkle de anlatunmda, onu bır aşkmlığa doğru »oturuyordu. Ilk bakışta savrukmuş gıbı gelen Sevgı Soysa1' m Tıirkçesi uadar guzel Turkçeyle yazan yazarımız azdır dıyorum. Yazarken, bır olçuye bağlı olmamaya başlamıştı Kurallara aldırmamaya öaşlamıştı. Kendı yazış ustahguıı bulmuştu da ondan Dilın alışümış kuruluşunu yırtıp aşıveren, alışılagemış hıkâye, roman vapısını, sanki sıkılıvermış gıbı bır anda yıkıveren ama onun yenne yepyeni bır kurgu, yepyeni bır yapı getırıveren bu usta genç yazanmıza, çok genç olduğü, ustalığının en verırrlı gunlerının tam ortasında susuverdığı içm yanıyorum. Çok eski, çok sevdıgım bir dostumu, tnandığım bır yazar arkadaşımı yıtırmenın yıkmtısı ıçlndeyım. Orhan Kemal Roman Armağamnı da alan Sevgı Soysal arakadaşımla aynı armağanı almış olmaktan sonsuz gurur duyuyorum.