Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÎTIAÎIMtTTÇ osyalizmln amacı mülldyeti ortadan kaldırraas değıl, somuruyu, emekçlnln emeğının urunune yabancüaşmasmı ortadan kaldırmaktır. Sermayenin egemenlığınin, sermayenın kendı kurallannı topluma zorla kabul ettırmesının sona ermesıdir sosyalızm.. Başka bır deyışle, küçuk bır kesımın bıreysel ve sınıfsal çıkarlarının toplumsal çıkarlann ustune çıkama masıdrr. S OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Üretım araçlannın devletleştınlmesı tse bir amaç değıl, bu amacı gerçekleştırmek ıçın ono sürulen bır araçtır. Üstelık tum uretım araçlannın devletlestinlmesınin, beklenen amacı gerçekleştırmedığim orteya koyan orneklere de gozlenmızı kapayamayız. Devrun, en bas:t tanımı ile, toplumsal duza nin değışmesıdır Bır toplumsal duzenı belırleyen, ona damgasını vuran temel oge ıse egemen sınıftır. Öylejse, bır toplumsal hareketın devnm cı OIUD olmadıgmı saptamak ıçın, onun egemen smıf karşısmdakı tutumunu değerlendirmek ge rekır Daha ilen bır toplumsal duzene ulaşmak, sa dece daha yuksek bır üretım duzeyıne varmak anlamına gelmez. Aynı zamanda, ılen uretıci guçlerın yarattığı olanaklardan yararlananların toplum Içındeki oranının büyuk olçüde artmasını da içerır. Daha ıleri bır toplumsal duzene ulaşmak devnmdır. Egemen smıf, bu geçışı zor laştırdığı ölçüde, devnmcılerin yenmesı gereken bır engeldir. Bu engelın ortadan kalkması ege men suufın egemenhğınin ortadan kalkmasını gerektınr, yoksa sınıf olarak ortadan kalkmasını değıl. Feodaliteden kapıtallzme geçlş bır devnmdi. En büyük feodal bey olan kral, tanhsel gıdışı önlemeye kalktığı ulkelerde tahtını kaybettı. Pakat Isveç'te, Danımarka'da, tngıltere'de, Hollanda ve benzerlerınde, egemenlığının elınden gıtmesme karşm yerını korudu Arıstokratlar da egemenlıklerım yıtırdıler, ama bır sınıf olarak jaşamlarını surdurduler. Nasıl kı krallar ancak halk ıradesıne boyun eğerek yaşamlannı sürdurebilıyorlarsa, sermayedarlar da ancak halkm yaranna, toplumun genel çıkarlanna uygun ola rak mulkıyetlennı koruyabılırler. «Ben heykeltraşım» demenın heykeltraş olmak ıçın yeterlı olmadığı ne kadar gerçekse, bır sıyasal partının de kendısmi de\rımcı ılan etmekle devrımcı olamıyacagı o kadar açıktır. CHP'nın devrımci olup olmadıgmı anlamak ıçın bır yandan ıdeolojısıne, ote yandan da toplumsal tabaruna bakmak gerekir. Toplumsal tabanının çıkarlarınm, saptadığı ideolojik amaçlarla uyuşup uyuşmadıgını araştırmak gerekır. CHP'nin Yeni Programı Doç. Dr. Ahmet Taner KIŞLAL1 smda büyuk önem taşımaktadır: • Emeğin üstunlugu» ve •Halkın kendını yonetmesı* Bırıncı kural ıle ılgılı bölumde şu satırlara rastlıyoruz «Emegın yarattığı değer emeğı verenlerde bınkmelıdır, bu bırıkımın toplum yaranna nasıl kullanılacağını emeğı verenler saptamah ve yaşamlannı emeklerıyle kazananlar çalışma koşullannı duzenlemekte de yetkilı olmalıdırlar » Buradaki anlam açıktır Somunınıin sona ermesı, kafa ve kol emeğmı verenlenn, o emeğin ürünıme olan yabancılaşmasmm sona ermesı amacı belgelenmektedır Bu, emekçılenn toplumsal düzende egemen güç halıne donüşmesi demektır. Başka bır deyışle, toplumsal düzenin temelden bır değişıklık gsçırmesl demektır. «Halkm kendmı yonetmesı» ılkesinl de, aynı çerçeve içınde değerlendırmek • zorundayız«Halkm kendı kendmı yonetımı, çalışma koşullannın duzenlenmesınden yerel yonetime ve devlet yönetımıne kadar toplumsal yaşamın her duzeyınde ve kesımmde gerçekleşmelıdir » Bu, «demokratik soUun en etkilı yontemlerınden birisi olan «ozyonetım»ın, toplumun her kesımmde ve her duzeyınde gıderek egemen olması anlamını taşır Halk ne kadar büyük ölçüde yonetime katılırsa sermayenin kendl çıkarını topluma kabul ettırme olanaklan o oranda azalacaktır. Somurü dıye nıtelendlrdığımiz olgu, Uretım araçlanmn devletleştınlmesi ile sona ermez. Önemlı olan uretım araçlarınm mulkıyetme klmin sahıp olduğu değıl, yaratılan artı değerın nasü kullanılacağına kimın karar verdlğidır Işte ekonomık guç budur ve bu gücü ellerınde bulunduranlar da egemen sınıfı veya sınıflan oluştururlar. Bir toplumda ekonomık güç küçük bır sermayedar kesimln elınde bırıktığınde de, devletın elınde tekelleştığınde de gerçek bır demokrasıyı kurmak zorlaşmaktadır Tuketım araçlan devletleştığınde, bu kez belırlı bır teknoburokrat ke kesîmlnde başanlı olacafc bir uygul&manm va bu yoldan işçılere sağlanacak bazı haklann zamanla bbür kesimlerdekı ışçilerl de etkılememesı düsünulemez Ozyonetım ılkelenrun giderek toplu sozleşmelere girmesı ve hatta yasalaşması beklemr bir gelışme olacaktır. îşçının Uretım ve dağıtımla ılgıli kararlarda bu derecede etkın olduğu bır düzende grevlenn çok alt bır düzeye lnmes' ve çalışma yaşamında barışın süreklılığı de doğallık kazanacaktır Kamu gorevlılerme sendıka ve toplu sbzleşme hakkının tanmması, toprağı kendılen ışlemeyenlenn ellerınde tarım toprağı bulundurmamaları, lokavt hakkının kaldırılması, ıç ve dış ticarette etken kamu pazarlama orgutlennın kurulması gıbı erekler. CHP'nın yeni programırun temel çerçevesını tamamlar gıbı gorunmektedır. Fakat en az bunlar kadar onemlı olan bır başka nokta emekçi kesımlerln partinın tabanında ve tavanmda etkln olabılmesi içın yeni tüzukle getırılmeye çalışılan onlemlerdır. Çünkü bır hareketın ıdeolojısını, o hareketın toplumsal tabanı, daha doğrusu o toplumsal tabanın gereksınmelen belırler. Eğer gerçekleşırse, boyle bır toplumsal taban, CHP'nın yeni programında net olarak çızılen devrımcı amaçların en sağlam guvencesı olacaktır. 4 CHP Programının Sağı ve Solu eni CHP Programı konusunda: bundan önce fiç razı yazdık. Birlncisinde Programın riun\a goruşunu, ıkincisinde siyasasını, üçüncüsünde ekonomisini saptadık. Buna gore: 1) CHP Programı, sınıfsallık dışında «halk ile tutucu güçler çelişkisi uzerine bir yaklaşımla sorunlara eğılmektedir. 2) Toplumun her kesıminde geçerli dzgürlüklere yönellk bir demokratik devrim önermektedir 3) Kspitallst olmayan yoldan bir gellşmeyi 6ng#*Biektedir. CHP'nin yeni programı temelde toplumsal bartşı ve cuuflararası uzlaşmayı gundeme getiriyor. Ancak uzlaşmanın dışında kalan sosral güçler de vardır. Dışa bağımlı tutucu çevrelerin karşısmda bir program srizkonusudur. Bunun gibi spekülâtif kazanç sahiplerine. aracıtefecUere ve buyük topraklüara, CHP'nin amaçladığı toplum duzeninde yer yoktur. Bazı çevreler yeni Programı yumuşak bulmuşlar ve CHP'de geriye dönuş biçimlnde nitelemişierdir. Toplum gundengüne ilerive gıtmektedır. Ecevit'ln Uk ortaj» atıldığında buyuk gurultuler koparan bir sozu vardı: « Toprak işliyenın, su kullananın.» Bu ilke programda kesinlikle \er almıştır. Bankacılık ile dışalım ve satım konulannda da CHP yeni bir düzenin gereklerini ongormektedir. Bununla bırlikte yonelişlerin anlatım biçimi yumuşak ve ustacadır. tleriye yuruyüşun yolla rını açık bıraktığı gibı; yururlükteki düzenin Işkilll çevreleri de gözetilerck yazılmıştır program; avrıntılara girişi eleştirilebilir. Çoğu kişinın Profframın temel nıteliklerini bir vana bırakarak, ayınblara el attığını eleştirilerde izlemekteyiz. Bdyle bir girişünle fil'l yoklayan körler fibi yargılara ulaşmak olasıdır. Y vit'in «demokratik sol» •nlayışının somutlaşma sim artı değerin nasıl kullanılacağına karar veı me yetkismı elme geçirmektedır Her ıkı durumda da, nıtelığı değışen azınlıklann, kendi çıkar ve dunya gorüşlerını toplumun gerı kalan kesimlerıne açık veya kapalı bır baskı surecı ıle kabul ettırmesıdır soz konusu olan. Işçı, emeğmin ürünü üzennde doğrudan karar sahıbı olamadıktan, başka bır deyimle sömuru sürdukten sonra, somürenın değışmesının ne önemı vardır ömeğın bır ülke somürtıldukten sonra. sdmüren ülkenın krallık veya cumhunyetle yonetılmesı, somurülen açısından neyı 0 değıştırır Ojsa emeğin yarattığı değenn nasıl kullanılacağına gene o değen yaratanlar karar verırse, uretim aracmm mulkıyetının kıme aıt olduğunun fazla bır onemı kalmıyacağı açıktır. Boylece, sermayenın egemen olduğu bır duzenden emeğin egemen olduğu bır duzene geçılmış olacaktır. îşte «halk sektoru» anlayışmı da bu çerçeve ıçınde değerlendırmek ve sermajemn ekonomlk gUcunu dengeleyerek «egemen»lığını onlemenın bır başka sürecı olarak kabul etmek gerekmektedır. Değeıiendirmede Usçuluk Bütün bu bılimsel gerçeklere karşın, daha solda bazı sıyasal bareketlerden gelen ve CHP' nın yeni programınm yetennce solda olmadıgmı one suren gorüşlerl anlamak kolaydır. Eu eleştırıler sadece ideolojik farklılıklardan değıl, aynı toplumsal sınıfları kendi yanma çekme zorunluğundan da doğmaktadır Fakat bazılannın yaptığı gibı yeni programı bılım adına «lıberal doktruı» içme sokmaya çalışmanın anlaşılacak yanı ve olanağı yoktur. Yeni CHP'nm ıdeolojısı ne klâsık anlamı ile lıberal, ne de ortodoks anlamı ile marksısttır. Maddecı dıyalektığın yasalarına dayanarak bır takım eleştirıler yapmak isteyenlere bir gerçeğl hatırlatmakta yarar goruyoruz: Eğer kapıtalızm «tez» ve sosyalızm «antı tez» ı^e, demokratik sol da «sentez»dir Bu tanhsel sentezin Içinde elbette kı tezden ve karşıtezden bazı parçalar bulunacaktır. Ama kapitalızm ve sosyalizml bazı katı kalıpların dışında düşünemeyenler lçm, günümuz dünyasındaki evrimleri ve bunun bir yansıması olan CHP programını gereğı gibi degerlendlrmek zordur. «CHP piyasa mekanızmasuu korumayı öngörüyor, öyleyse bu düzenin sadece akülı bır savunucusudur» temasını ışleyenlenn, en azından Yugoslavya'dakı «Pazar sosyalızmmrun aslında bır tür kapitalızm olduğunu savunmalan gerekmez ml? Tutarlılığa Ulaşış Ne var kı, amaç olarak bu derecede ileri bir noktayı gösteren CHP programının, bulduğu çözıimlerde henttz aynı derecede cesur olduğu söylenemez. ömeğın ozyonetım, sadece devlet kesimmdekı ışletmelerin kamu ışlevi öncelik taşımalarmda ongorulmektedır. Kamu hızmetı ışlevi öncelık taşıyan işletmeler Içın bulunan çözüm, çalışanların yonetime katılmasıdır. Özel keslmde ışçinin etkinlığıni sağlayacak bır öneri ise programda yer almamaktadır. Bu nokta ılk bakışta bır eksiklık gıbi gorünuyorsa da, aslında Ecevıt'in çızdığı «demokratık sol» çerçeve içınde değerlendınldığınde, oldukça tutarlı olduğu sonucuna vanlabüir. Kamu Emeğin Egemenliği CHP'nın yeni proğramında altı kemalıst 11 keye üaveten getırdığı altı «kuraUdan ıkısı, Ece Gözler CHP Kurultayında OKTAY AKBAL Evet Hayır îşçi Dövizi ve Düşündürdükleri on yıllarm ekonomık gostergelenne bakıldığında açıkça gozlemlenmektedır kı, Turkıye 1970lerden sonra son derece yuksek b.r enflasyonıst sureç içıne gırmıştır. Bir taraf tan buyüme hızı açısmdan prog ramlanan hedefe hemen hemen yaklaşırken, bır taraftan da do vız ve dovıze bağh sorunlann sancılanm en onemlı ve daımı bır guncel sorun olarak uıun suıe hıssetmıştır Goruntü, şını dı de dış odemeler dengesı prob lemınin hayatı bır onemde bu lmduğu doğrultusundadır. Makro ekonomık verilere bakıldığında, kaydedilen mtelıksel buyümenm ük planda son dere ce umut vencı olduğu kanısına varılmaktadır. Gerçekten de 1974 ve 75'lerde fıyat artış hızı (kı çok yonlü etkısı olan bır faktördür) % 30 ve 10 olarak belırlenırken, bu faktorUn etkllerl nin antılmasından sonra kaydedılen buyüme hızının 1975'te T, 7,9 olduğu görülüı kl. bu ol gu ılerlemekte olan Ulkelerle ya pılan bır karşılaştırmada hıç te küçümsenemiyecek bır gerçeğı yansıtmaktadır " a donemde (1970 75) gayri safi mülî hasılanın, 1968 fıyatlanyle 125 mılyar TL'den 182 müyar TL. ye, cari fıyatlarla ıse 146 milyar TL den 528 mılyar TL. ye ulaşmış olduğu gorulmektedır Yeni CHP Programının bir demokrasi atüımını lçerdlği kuşku götürmet. Türkıye için bir aşamadır bu... Ama Program'da öngörülen ekonomlk yolun kapitallst olup ulmadığı tartışılabılir. Her Program enlnde sonunda bir sazdır. Çalacak olamn yeteneklerine ve istemine gore ses verır. Geniş bir zaman bovutunda geçerll kalacak CHP'nin Programını yuriırluğe koymada temel aygıt, ya da araç, partidlr. «Slyasal amaçlı toprak reformu»nu yapacak, özgürluk yolundaki butun sınırlamalan kaldıracak, bankacılıkta devletçılığı ııvgulayacak olan parti örgütüdür. Halk Partililer herşeyden önce örgütfln yapısuu ve niteliklerini bu açıdan gözden geçirmelldirler. Acaba parti bugünkü örgütlenmeslyle Programı gerçekleştirebilir mi? Çünkü partinin orgutuvle. partiyi destekliyen halk yığınlaruu, birbirine karıştırmamak gerekir. Bir dönemde Demokrat Partiyi, bır donemde Adalet Partlsini de, işçi ve kövlü seçmen desteklemlştl. Ama DP İle AP katıksız sermaye partileridir. Bu örgütlerin tepesindekiler, işçi ve köylfl yığmlanna her zaman oy deposu gibi bakmışlardır. Halkın gerçek partisi, örgutün hem ideolojik hem yapısal nlteUkleriyle belirlenir. Bu bakımdan CHP örgütünün de halklasması, işçi köylü etklnllğinin canlanması gerekir. ve S Mehmet POSTACI tecek bir başka itici gucü de yoğun şekılde kendı bunyesmden çıkarabılmiştır uzun süre. Hele 197073 arası bu açıdan ^ellşım, gerçekten umulandan da 1yi olmuştur. Ama ozellıkle 1974 ve 1975'lerde ıtıci güç dıye iıtelendırdığlmız işçi dovizlennin kazanmış olduğu boyutlar aış ödemeler dengesı problemıni bütün açıklığı ıle ortada bırakmıştır. îşçi dovlzlerinln 1970 sonrası görüntüsü şu şeküdedır. dış ticaret dengesindekı erışılemez hızdaki açığı, ışçı dovızlerl nın büyük ölçüde kaybedılmeğe başlanmış bulunan benliğı dolavısiyle olanaksızdır bu. Gdrülduğü gibi 1975 yılında 1974 düzeyıne bıle ulaşılamamış, dığer isaı kalemlerden ihracattaki '•iS'lışe paralel şekılde bu dovızlerde azalma kaydedılmıştır. Nedır bugün İşçi dbvizlerının ana sorunu? BılmcUği gibl çok kısa bir <ilre once ışçı dovizlennin yonlen1972 îşçi Dış Îşçi Dış dövtzlerl Tic. Açığı dövizlen artış («'.) si Tic. açığı artış (%) si 740 657 Möyon Dolar. 19& İVM 1975 1 138 1426 1.312 749 2516 2.977 53 2 6 9 14 29 34 imdl bütun gözler CHP Kurultayı'nda Bugün Ankara'da topianacak Kurultay buvuk onem taşıvor. Yalnız CHP uyelen içın değil, tüm Turk ulusa ıçln Bilmem CHP yoneticıleri, CHP Kurultay uvleri, bn gerceğin bilincinde midirler? lani, bu Kurultay'da alınacak kararlann, vapüacak seçimlerle işbaşına getirilecek Genel Yonetım Kurulunun nasıl bir açır sorunılulnk taşıyacağını biliyorlar mı? Sıradan bir toplantı degil bu Her zamanki kısır çekişmeler, kişisel kavgalar, hesaplaşmalar Kurultaj'ı olmamah, CHP Kurulta\ delegeleri bu onemli Korevin bilincinde olup olmadıklannı vapacaklan konaşmalarla, verecekleri oylarla gösterecekler. Tüm ulus önfinde çetin bir sınav verecekler S Niye? Bilmem bu «nlye»yl açıklamak gerekir ml? Bugün ülkemiz bir uçurumun eşiğine getirilmiştlr. Dış dünya önunde bir kenara sıkıştırılmış durumdajıı. Herkes bize karşı, herkes bize düşman çibi . Yalnııız, yalni7 bırakılraı«nx, ton bir buçuk yıldır yönetimi ellerinde tnlan politikacılar, kısacası MC Iktidarı, bizi yalnız bıraktırmış; haksız, beceriksiz, başansız bir duruma getirmiş. Birleşmiş Milletlerde, bütün ulnslararası kuruluşlarda saygınbğımızı yltirmişiz. tç poütikamız, dnrmaksızın artan zorbauk eviemleri, demokrasiye avkırı gorunen davranışlar, berşey herşey ulkemizi, ulusunmzn başarısız politikacılar hem de ulusdan oy almamış, guven almamış politikacılar clivle çıkmazlardan çıknıazlara suruklemiş ve suruklemekte. Tek umud, CHP'nın ıktıdara gelmcsi, Bulent Ecetit'e guvenen, inanan, bağlanan halk yığmlannın ozlemi bu Kimi dlyecek ki. «Ne denll gerçekleşecek bir ozlem bu?». CHP'nin tek başına iktidarı «herşeyi» duzeltecek mi? Hayır. Ama bugunku kanlı çıkmazlan, haksızlıklan. devleti ele geçirme oyunlarını, Kemalist Devrım tlkelerine ters duşen bir gldişi önler, durdunır, olumlo yönde bir atılımı başlatır. Bu katları da az değüdir. CHP, bu Kunıltayında yeni tüzuğünü onaylayacak. Yeni vöneticileri seçecek. Bır «butün» oluşturacak. Parti Meclisi, Parlamento gruplan ikiliğim ortadan kaldıracak . Bunu yararlı bulujorum. Öteden beri iki başlı bir orgüttu CHP. Birbirine ters duşen Grup ve Parti Meclisi durmaksızın sürtüşürdu. Şımdi boyle şey olmajacak. Kurultay on altı kişiyı seçecek Genel \onetim Kuruluna. Buna Parlamento Başkanvekilleri ile Genel Başkan eklendı mı. 21 kjşilik bir kurul oluşacak. Bu kurul kendı arasından bir genel sekreter, dort jardımcı, bir saynıan seçecek Şimdi butün ış, butün sorun bu on altı kişiyi seçınekte. Genel Başkanlığa Ecevit'in seçilmesi doğal. Dört Başkanvekili de ortada. Belli olmayan on altı kışi . Bunları da yeni tuzujje gore «çarşaf liste» de jer alan adlardan seçecek Kurultay Ayrı a\rı lısteler, ayn ayrı gruplar, hizipler yok, herkesın aday olarak adını vazdırabileceği kocaman bir çarşaf lısle var On altı kişı Bu on altı kişi içlerınden birini genel sekreter seçecekler. Yeni genel sekreterin yukd ağır. sorumluluğu buvuk. Genel seçınıler var önümuzdeki aylarda, Turklye'nin jazgısını etklleyecek bu seçımlertle CHP'nın olanca gücüjle çalışması ve kazanması gerek «Son Turk Devleti» ya da «lllt Turk Devtetı»ııın yazgısı soz konusudur... Kim olacak genel sekreter? !>ırr.dılik açıklanmış uç aday var: Eyüboğlu kl yıllardır bu gorevdedır, Guneş eski genel sekreter yardımcüarından, Baykal o da Eyuboğlu'nun eskı yardımctsıydı . Başka? Adı açıkianmaııukla beraber genel sekreterlik gorevinl omıulayacak guçte Kınkoğlu var, Koç var, Genç var, daha başkaları var. Ama Eyüboğlu, Guneş ve Baykal'ın ağır bastıkları muhakkak Dijeceksınlz ki, genel sekreterlik İndnü zamanındaki gibl etkilı, guçlu bır yer değıl artık . Doğrudur, Ecevit'in guçlu kişıiıgi, çalışkiinlıgı Genel Başkanlığı partide «tek» egemen yapmıştır. üysa Genel Sekreter partinın ikinci adamıdır. Yarın iktıdar sorumluluğu vuklenecek bır buvuk partinın genel sekreterligine getirılecek kişide, ustun erdemler, yetenekler aranmalıdır. Bu >enı çenel sekreter. Genel Başkanla birükte onümüzdeki genel seçimın tum sorumlulugunu taşıyacak, seçlm kazanılırsa kl kazanılmazsa Turkıye'nın nereje gideceğını, ne olacağını kimse bilemez! CHP ıfetıdannın başarüı olup olmamasında etkenliğini duyuracaktır. Evet, Kurultaym, genel sekreteri seçecek yeni yonetım kurulunu oluştururken butün bunları hesaplaması. düşünmesi beklenir. Kısacası CHP'ye geniş kültürlü, halk yığınlannca sevUen, çahşmaktan yorulmavan, Genel Başkan EcevMe «ahenk ıçinde» çahşabilecek, «ortanın solu» ılkelerine gerçekten bağh, dınamik bir genel sekreter gerekiyor. Eyüboğlu, Guneş, Baykal arasında bır seçım yapmak guçtur elbet. Gcçmişi değil, bugünu. hatta yarını duşunerek karar vermeU. CHP Kurultajımn bu çuç smavı başarijle atlatacağını umuyorum. AÇ1KLAMA: «Aydın Olmanın Sorumluluğu» başlıklı yazım okurlar V9 umversıte çevrelerınde ılgıyle karşılandı. Bazı ünıversıte oğretım uyelerınden açıklamalar aldım. Pek çoğu, bu 658 kışüık bıldıriden haberlen bıle olmadıgmı, tumüyle katıldıklan bu bıldıriyi, onceden kendilenne gosterüseydı ımzalamaktan çeklnmeyeceklennl soyledıler. Bu arada. Istanbul Unıversltesı G«nel Zoolojı KürsusU Prof. Dr. Saıme Özarslan adı geçen bıldırıyı imzaladığı halde, gazetelerde yayınlanan listede admı goremedığıni, bundan uzılntu duyduğunu bıldırdı. Bütun bunlar bize. bdyle önemli bıldırılerm hazırlanması, ve tmzalatılmasında daha dlkkatlı davramlması gerektiğmi duyurmaktadır. öyle anlaşılıyor ki, işçi dövızlorı artışı geçmişte Ustlenmiş olduğu ağır gorevı en azından bugunkü görünümu ıle taşıyabılecek durumda değıldır. Bırakaüm dırılebılmesi lçm farklı bır kur uygulaması öngörülmüştür. 1 DM, 7 TL olarak saptanmış olduğu bu onlemden sonra Alman markının yenıden revalue edılme si olgusu karşısmda fiyatl&r yenıden yükselmış ve 1 DM 726 TL. glbı bir nuktar daha artmış rakamlarla boy gostermeğe baslamıştır. Ana amaç yurt dışında son derece çekıcı ve farklı seçenekler karşısmda bulunan bu kurtancı rezervlerı ulusal sınır İçıne yönlendlrebılmektir. Ne var kl bugun asıl Uzennde durulması gerekıp gozden kaçınlan gerçekler de bu noktada toplanmaktadır. Acaba nedır bu seçenek farklılıkları 7 Bugün Alznanya'da işçi marklannı elde edebümek ıçın yanşmakta olan klşllerın bulunduğu ve bu paralara Türkiye'de uygulanan kurlarm çok üstünde bir Jcurla alım • satım ışlemi uyguTündığ^ı anlatılmaktadır. Hem de işlemler TL. üzennden ve istendiği boyutlarda seyretmek kaydıyla. Böyle bır olgu karşısmda döviz transferlerinin ne derece gerçekçi bir gdrünüm kazanacağı Uzennde durulmağa değer sa nıyoruz. Bırakalım İşçi dövizlerl lçin farklı kuru, iç karaborsa fıyatla rı resmi kurun çok üzerinde bu lunduğu gibi, işçi kurlannı bile çok çok aşmıştır. Bu durum akla hemen şu soruyu getiriyor. Ulusal ve uluslararası paralar açısından ülke sınırlan nasıl bır gö runtu ıçmdedır? Bu paralar yurt ıçı ve yurtdışına kolayca sızma olanağı mı bulabüıyorlar da bu denlı yuksek oranlarda karabor sa işlemlerine konu edlnilebiliyorlar 7 Asıl bu noktalar üzenn de durulmalıdır bugün. Aksi tak tırde mevcut koşullar karşısında ne kısmi kur ayarlamalannın ne de genış boyutlu parasal ayar lamalann sonuçta esklyı bu kez daha da yuksek rakkamlarla yinelemekten başka hıç bır yaran olmıyacaktır. CHP'nin yeni progranu antlemperyalist mldir? Programın başmdan sonuna dek bir kez •EmperyaUzm» sözü kullanümamış; buna karşüık «Bağımsızlık» şian başmdan sonuna defin temel ilkelerden biri olarak işlenmiştir. Projrram dışa bağnnlılıga; toplumsal, siyasal, ekonomık, kültürel açıdan kesinlikle karşı çıkmakta; dışa bağımlı kapitalizmin sömürüsünü yok etmek lçin önlemler Uerl silnnektedir. Bu nitellkleriyle CHP nin yeni Programı, antiemperyalist bir nitelik taşıyor. Buna demokratik niteliklerini de eklersek olmnlu bir yargıya olaşmış sayıünz. CHP*nln solundaki solun «Proırram» karşısmdakl tutunra ne olacaktır? Bugün Türkiye'de solun her kesimi «Faşizm ile demokrasi. çelişkisinin güncelliği üzerinde birleşmiş gibidir. Yaşa dığımız donemde faşlst guçler ile demokratik güçler arasında ağır bir savaşun sürmektedlr. CHP'nin Programı demokrasiye dönük, faşizme karşıdır; ve kendi solundaki sola hem fiklr hem örgüUenme alanında özgürluk getirmektedir. Bu durumda CHP'nin dışındaki sol için konu xaydamlaşmış olmalı. ^ııııııııııııııııııııııımıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııihiıııııııım^ | = TEŞEKKÜR Aramızdan ebedıyen aynlan sevgıli annemiz | E Bu hızlı gelişme sonucu münferıt kalemlerde kaydedilen gellş melere bakıldığında oransal ve mutlak rakkamlar olarak ulaşı lan duzeyın yaklaşık olarak aynı paralelde olduğu gorulmektedır. Ömeğın özellikle Uzennde durmBi ıstedığimız dış ticaret dengesı açısmdan da durum buyuk bır aynılık gostermektsdır. Ithalat gıdprlen 1970 yılında 764 mılyon dolar ıken 1975 yılmda 4,5 mılyar dolara ulaşmıştır. Kaydednen artış iız 1974 te yüzde 81, 1975'te ıse yuzde 25 ın uzerındedır. Buna karşm ıhracat sektorunde, ıthalat sektörundekl hızlı gelışmenln aksıne buyük bır daLgalanma ve duraklama gorulmuştür. 1970 yüında toplam ıhracat hacmı 496 mılyon dolar ıken 1975 sonunda ancak 1401 mılyon dolara ulaşabılmıştır. Oransal olarak ıse, yıne bu sektorde 1974 yılında yuzde 16 bır artış kaydedüırken, 1975 yümda yüzde 9 bır eksüışle karsüaşümıştır. Ozetle tablo şudun Hemen her alanda kuçumsenemez artışlar gorulmüştur 19701er sonrası Turkıye'smde. Ama bır farkla kı; bır çoğu sevınçle karşılamrken dış ticaret açığı yon>onden gıderek artan farkın gerçekten kara kara duşundurucu olması koşuluyla. Gerçekten dış ucaret açığının son yülardakı s«yrıne bakarsak açıkça gorulür Ki, dovız ve dovıze bağlı sorunlar hıç de bır kenara ıtılecek nıtelıkte değıldır. Ne var kl, Türklye bu büyük problemı onemlı olçude nafıfle GDKSEN ÜNİVERSİTEYE 6İRİŞ FEN SINIFLARI LISE SON 2027 kMim 1 1 1 1 » aralık i E E = S E E E E NEZİHE ÖZGEN'in hastalığından vefatma kadar çok yakın ılgl ve her türlü Şifa verıcı çalışmalarını esırgemeyen Ankara Numune Hastanesı hekımlen Dr. Sahha Yalçın, Dr. %>emsettm Bayram ve Dr. Sabahattin Tolluoğlu'na ve dığer hastane personeline, Ankara Hastanesi Opr. Dr. Nezlhe Yener'e aynca cenaze torenıne katüan, çelenk gonderen, bızzat zıyaretımıze gelen, telefon ve telgrafla acımızı paylaşan akraba ve dostlanmıza sonsuz teşekkürlerimızi sunarız. I E E = E E E ~ E DERSANESI I IM MI BEKLEMEULER 23 kMim 1 7 1 4 2 0 aratık 3 oe*k E KnUrı. Damatlan, Oğlu ve Gellni (Yeni Ajans: 2196) 13111 E rtmıııuııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııi? (Cumhurıyet: 13109) Eleman Alınacaktır KARAYOLLARI 17. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 Elektrik Y. Mühendisi (Kuvvetli Akım) 1 kişi maaşlı, En az 3 yıl tecrübelı olmak, 657/1887 sayılı Kanuna tabı olarak çalışmış olanlann taym kolaylığı bulunmaktadır. Kanunla kazanılan haklar yanmda lojman da "enlebılır Şahsen veya Kisa özgeçmlşıennl belir ten dılekçeyle muracaatlan, 2 Elektrik supemzoru 1 kısı yevmıyelı 1. smıf ehliyetlı, 3 Elektrik usta yardımcısı 1 loşı Yevmıyelı, 3. smıf ehliyetlı. 2 ve 3 maddedakl talepler lçin imtıhan 7.12 1976 günu saat 14 00'tedır. Ilgılenenlerln ımtıhana gınş belgesı almak ıçın muracaatlan gerekmektedır. Muallim Naci Cad. No. 105, Ortaköy/İSTANBUL (Basın: 28556) 13107 DENIZLILI YURTTAŞLARIMIZA İLK PÂRTİDE • • SUNUYORUZ Depremcien zarargorenDenizlide yurttaşların yardımma ilk koşan TÜRKİYE EMLAK KREDÎ BANKASI güzel kentinizdeiOOdaire inşa ettirmeği kararlaştırdı. Halkm beğenisine uygun olarak yaptınian ve inşasına başlanmış bulunan daireierîn satışınati2.i976günü başianaçaktır. Depremden zarar gören yurtîaşiara satışlarda öncelik tanınacaktrc Bflgi icinDenizfı Şubemiz emrinizdedır. bosfor turizm Yılbaşı Gezileri BuaapeşteViyana Lüks otetler, yılbasi eğlencesı, şehır turlan fucakla) Yarım^pansiyon »A»!*;soeak 8 G ü n 6 Gün Tsmamı 3 7 O O Tamamı 6 4 5 0 TL* Tam pansiyon B ü k r e ş S ı n a i a 29Arai.k.3Oc«k Lük» oteller, yılbaşı ofilencesı, şehır turlan * İSTANBUL : Mete Caddesi No. 18 Taksim ANKARA : Adem Yavuz Sck. 3/1 Kızılay KAYIP Karayollan 1 Bolge Müdurlüğünden almış olduğum 7 3 1872 tarıh \ e 3766365 savüı temınat mektubu makbuzumu zayı ettım Hükümsüzdur SELIM ÇEBI V \RlSt RUKIYt ÇEBI (Gazetecıler 13123) KAYIP Istanbul Emniyet Müdurlüğünden 1970 senesinde T R B 542726 numarayla aldığım P'.saoortumu ve Zeytinburnu Nüfus Idaresnden aldığım nüfusu mu kaybettım Hükümsüzdür. MEHMET ÇAGLAMAZ (Gazetecıler. 13124) TL» Tel : 43 25 25 Tel : 18 13 98 'Cumhunyet: 13118) . TURKIYE EMLAK KREDİ BANKASI .