Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
cumrafm Bİnestee rertyor. Bütttn rimizi bu kısa ifade içinde toplamak kabil degildir. Türk olsun veya olmasın bir Türk camiaaı içınde sz çok gezen, dolasan, tet> klk eden her akülı insanm kendlnl bütün dünyaya büyüklük saçan kuvvetli ve asil bir varlığm içinde bulunduğunu duymamak imkânı yoktur. Böyle duymayan şuursuzlar bir tarafa bırakılınca hakıkl insanlık tereddütsüz kabul eder ki Türkiye Cumhuriyetl ve onun bugünkü sahipleri olan Türkler bütün dünyaya medeniyet ve insaıüığı için bir imtisal ömeğidır. Yalnız bu kadar değıl, Türkler tarihin çok eski devirlerinde beşeriyet« karşı yaptıklan Küitürel vazifeleri veniden ve fakat bu sefer daha âlâ suretle yap maya hazırlanan bir varlıktır. Işte doğu gezisinden dönerken Ankara'ya ulaşmak için geçen şu kısa zaman içinde seyabat ar kaciaslanm Ifade edebtldiğim inti ba budur.» 23 usm \m 40 YIL ÖNCE CUMHURiYET 23.11.1937 ATAFJRK'ÜN D00U 6EZIS1KK 50YLEDİİLERI Atatürkün doğu gezisinde söyledıkleri: Büyük şef Atatürk doğu gerislnde intibalanm Ulus gazetesıne şu demeçte bulunmuştur: «Memleketin onbır vilayet merkez ve dolaylarıru gezdim. Bütün bu merkez ve dolaylanndaki Türkleri, babalan, analan ve çocukları ile gördUm, çok sevindim. Yüksek medeniyet varlığına tanık oldum. Açılmış maden ocaklannda profesörleri ile teknis yenleri ile, lşçisl İle bastan aşagı Türk olan yüksek anlayışü bir insan sosyetesi. öyle memleket bölgclerinı geçtik kı orada kadınlar erkeklerden daha çok sabana yapışmıs, elinde çapası ile Türkün azık topraklannı zenginlestirmeye çalışıyor. Toprağını sürüyor, seviyor. Ona gönülden bağlıdır. Zengtn. kuvvetli ve muh teşem olması için kendi nzkınm fazlasını seve seve tereddütsüz. büyuk fedakârlıklarla devlet ha Bariton Mete Uğur, Romanya'da "Rigoletto,, operasında oynayacak Dıslsleri BdKr^ğı Kültür Işleri Genel Müdürlüğünce düzenlenen kültürel ilişkıler çerçevesi içüıde 29 kasımda Bükreş'e gıdecek olan Devlet Opera sanatçüarından Mete Uğur Bükreş Operası'nda G. .Verdi'nin «Rıgolettossunda oynayacak. Bükreş'tekı ılk temsılini 2 Arahk'ta verecek olan Mete Uğur geçen yıl Sovyetler Birliği'nde Bakü, Riga ve Kiev'de «Rigoletto» ve «Travıata»nın ıcralanna katılmış Sovyet basınında hakkında yazılar çıkmıstı. Mete Uğur, Romanya'da yapacağı çahşmalar üzerine şunları soylemiştir. «Romanya'y» 9 yıl önce gene gitmiştim. O ddnemde Bükreş Operası'nda «Sevil Berberi» ve «Traviata»da ynadım. Gerek seyirci, gerekse sanatçılardan gördüğüm ilgiden çok duygulandım. Bu kez daha basanlı bır icra sunacağıma inanıyorum.» TELEViZYON 1SJÎ5 MÜZtK ŞÖLENİ: Televızyon Çocuk Yayınlan Şubesince küçük seyirci ler için hazırlanan MUZÎK ŞÖLENÎ adlı son program da yine okul şarkılanndan derlenmiş şarkı ve türküler izlenecek. 18.50 ÎKI ARKADAŞ: Dızinın JOEY ÎLE ÇİNGE NELER adlı bolümü yayınlanacak. Kırık Tekerİek Çıftliği çevresındeki çif*liklerden bınnde çalışan ıki adam, çeşitli ahırlardan at çalarak suçu yakınlann da konaklıyan çingenelerm üîerine atarlar. 19.15 BtLÎM VE TEKNİK: Frogramda Bılımsel ve Teknoloıik alandaki son ge hşmeleri konu alan dış kaynaklı bir fılm yayınlanacak. 19.40 TURK HALK MtZİGt BÎR SOLtST: Istanbul Televizyonunca ha. ztrlanan bu Türk Halk Müzıği programında Yaşar Topçam izlenecek. Sanatçı nın sunacagı türküler şunlar: Tek Kapıdan Çıktım Yüzüm Peçell, Bulguru Kaynatırlar. Aşağıdan Gelir Omuz Omuza, Araz (Ge lir Gıygaci ve Gulaksızda Kuyu Var. 20.00 HABERLER VE HAVA DURUMT: 20.35 POLtS DOSYASI: Dizinin ŞEP adlı bölürm. yayınlanacak. Polis sefi olan Sam, suikast tehdidiyle karşı karsıya kal&n Belediye îcra Meclisl üyelerinden bırine yardım etmek ister. Bu arada kendi arkadaşı Charles'in de başı derttedir. Sam, bütün tehUkeleri goze alarak sorunlan çorumlemeye çalışır. 11.30 12.00 12.10 13.00 13.15 14.32 15.01 16.00 16.'5 16 35 16.45 17.02 18.00 19 00 19.30 20.15 20.30 Yabancı dil dersl Bölge haberlen Ögle üzeri Haberler Oyun hav&lan Beraber ve s o l o ?arVlar Sizlerle birlikt* B ö l g e '.ıaberlerl Vabancı dil derai ( I ) Hatif müzik Çocuk bahçesi Aksama doğru B ö l g e s e l yayın ve reklamlpHaberler B ö l g e s e l yayın Şarkılar Türküler ve o y u n h a v a l a n 21.25 21.45 23.15 20.55 21.00 21.02 21.?"> 22.00 22.02 22.02 23.35 23.00 TÜRK SANAT BİR SOLtST: Programda Ankara Radyosu Türk Sanat Müziği solisti AYTEN ZENGER izlenecek. Sanatçuun okuyacagı eserler şunlar: Ettiğin Cevri Bıle Kendime Nimet Bilinm. Inan Çok Uğraştım, Unutamadım Senı, Içımde Klm Vardır Bir Bile bılsen. Her Gece Yollarda Gözledim Seni ve Düğün Alayı. TELEVİZYONDA YERLt StNEMA: ! Yönetmenliğini TUrker î nanoğlu'nun yaptığı ve bas TOİlerini Filiz Alan ile AyDostlar Tiyatrosu dün saat han Isık'ın paylaştıklan | 18.30'da istanbul ve çevresindeKADIN BERBERI adlı yeri kl tüm grevci işçüere «Sabotaj li film yayınlanacak. Genç Oyunuonu ücretsız olarak sunbir kadın berberi tesadümuslardır. fen tanıdığı ve çok zengin Bu gece de DGM Direnişi sıolan genç bir kıza gönlünü rasmda işten atılan işçilerin yakaptînr. rarına gene Sabotaj Oyunu'nu GÜNE BAKIŞ. sergileyeceklerdir. Dostlar Tiyatrosu işçiler için oyunlar düzenliyor ivayet ola kl insanlar, ilkel klanlar, kabileler ve baba erkil, ana erkil, kay nana erkil aileler halinde yasarlarken onları etkileyen baskı örgütlerl yoktu. O toplumlarda kuşkusuz bir şef otoritesine ve bu şefın kisılifine duyulan savgı gıbı gelenekler \ardı amma. «Başkalannı yonetme» işini özellikle üzerine aimıs guruplar yoktu.. Bu yüzden o çağda disıplın ve orpanizasyonun olmadığı sanıhr. Ama öyle değil. Çünkü toplumun otoritesine karşı duyulan ictsn sayşı. yeterli oluyordu toplum düzenınin yürümesı ıçin. O çağda toplumun düaeninin dıçma çıkmaya kalkısanlar sılahlı olan tum 1dan insanlannın tepkisıyle düzene uymak zorunda mrıkılıyordu. Yoksa boyle bır sorev için özel aynlrnış spesialize olmuş toplu coplu. bıçaklı, tabancalı örgütlerca d3gil. Yani uzun lafm kısası o çağda DEVLET yoktu. Daha sonra şe'fl karşı duyulan saygı gelenegi disıplinra sağlanmasiTida yeteneksiz kalrnaya başlayınca, sevgi. saygı, a'ıişkanl'k ve gelenpklenn insanlan birleştirici şücü yerıne başka bır guç gerektı toplumlarda disiplını sağlamak ıçm: Kortutucu. basin altına alıeı, coplavıcı, tımak sökiicü, kursunlayıcı bir güç.. Zıra toplumlarda diCer kişilerden daha guçlü olan stnıflann belirdiği görülmekteydi. Böylece o toplumda, başkalarından üstun ve zengin duruma gelmiş bir gurup insanm. çıkarlannı korumak içm sılah kullanma vetkısıne sahıp olması gereği ortara çıktı. Bizim sosvologlanmızın Rormezhkten eelip de yan çizdıklen asıl nokta buydtı işte.. Çünkü, tabii otoriteye duyulan sayeı sılinip eittiyse, silahları ellçrinde bulunduran ayn bir baskı gücü meydana geldiyse; bunun nedeni, o toplum yasamındaki IŞBIRLÎGI ve YARDrMLASRTA'n.". son bulması ve ORTAKLAŞA mülkiyet yerine ÖZEL !\TÜLKtYET''e insanın insanı sömürmesi temeline dayanan üretim ilışkilennin geçmesiydi. Toplumlar, HABABAM SINIFI ile ezilen VAYANAM smuTanna ayntaca, silâhlar, coplar, kelepçeler ve falaka değnekleri de o toplumda üretim araçlannı ellerlnde bulunduran kişilerde yani efendilerde, toplamyordu. Köleler ezılirken efendiler sılâhlandınlıyorlardı: B Efendldaı geçflmezdl alanlar Kaplanlsr mı istersin, sırâanlar mı? Kartallar. ys da domuzlar Nemize cerek besledik hepslnl.. BRECHT Hababam sırufının, Vayanam sınıfı ürenndekı tıziksel baskı ve zora baş vurma gibl etkinliğinın daha sonra hukuksal yolla da sağlanmaya çalışıldığını görüyoruz. Bundan böyle köleieri bu re.ıimın meşru olduğuna ve efendılerınin bu düzeni temsü e'tiğine inandırmak gerekiyordu. Böylece; yenenlerin, yenilenler üzerinde elde ettikleri HAK' lan perçinleyen KANUNLAR çıkanldı.. Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden Dr. thsan ÜNLÜER önlüyor du ama giztiden gizllye yapılan DIRENME'yi önleyemiyordu. İşte o «aman uyanılc kafalı bir bılge insanları, «her seye kadir olan» Tannlarla korkutmayı akıl etti v* «Gizlice tasarlanmıs kötülüJderin bile «Tannların gözünden kaçamayacağjna inandırdı. Böylece TOP LUMSÂL SINIFLAR'uı ortaya çıkmasıyla Tannlar yeni bir fonksiyon kazanmış oldular. Tannlar bu sosyal düzenin gu\enceleri. sınıflararası esitsizliğın temınat ve ezılenlerin ÖTEKt DÜNYADA'ki yargılayıcılan oldular. Böyleee, sıkı yönetim mahkemeleri. Devıet Güvenlık Mahkemeleri'nden sonra, ezilenlerin hafclan MAHKEME1 KÜBRA*ya, yani öbür dünya mahkemelertne kalıyordu. Böylece hukuk bilimi, zorbaıığın gücünü onaylarken, DİN de HUKUKU tamamlayıp kutsallaştınyordu. Devlet yönetimini ellerine geçiıen üçkâğıtçılar egemenliklenni, özgürlü): ıs teyen eailmişlere karşı CÎNAYETLEBLE, KAN DÖKMELERLE sürdürjrlerken, gençler. KORE GALÎÇYA grbi vjrt dışı ülkeierde ŞEHÎD ertmlıp Üniversi te rceydanlarında KURBAN 6dilır'<«^i TANRILARDAN DA «OKEY» alıyorlardı; Pln sehid tster Gökyfiıö knrban Her Uraf kan kan kan.!. T. FncretAmma lrl «FAŞtZM MERDÎ\'EVt. NtN SON BASAMAĞINA kadar çıkacv ğiz.» dıye bağırgen egemen smıfm bası ezilen Şili halkı ozanlannın şiirlerinden KORKUYOR onlan yasaklamaya kalkıyordu. Şili ozanı Neruda nasıl sesleniyor bakm: Bir de otnrmus «orarstnız bana. Benlm siirlerim neden söz ctmpı ÇtC«kIerden. yapraklardaa. Hele siz gelin, bir görün sokaklarda akan kanı, Hele bir gelin de Kfirfin Sokaklarda kanı sJz. Hele bir ppllnde (örün kanı Siz sokaklarda: Yani ezilenlere yükümlülük yüklenirken ezenlere HAKLAR bağışlamak bır gereklilık kazanmış oldu. Ezenlerin çıkarlan kanunsal yönden saflam kazığa bağlanıyordu daima ezenlerden yana olan DEVLETTE. Haksızlığın enraını gördiik, ba mu KANUN? En gmmb sefaletlere diiştük bu mu DEVLET7 Devlet esde, kannnsa da artık yeter olsun!. T. FtKRET Ortaya komılan kanunlar ezilenlerin hakkını aramak için başkaldırmasını TRT 1 05.00 Açılış, p r o g r a m Te kısa haberler ? 05.05 Türküler, şarküar • oyun havalan K ı s a haberler Günaydın B ö l g e s e l günaydın Köye haberler Haberler Sabahtan sabaha Radyo a n ı l a n Eır solıst söylüyor Çevre s o r u n l a n Arkası yarın Çocuk bahçesl Türk halk o y u n l a n Çocuklar için K ı s a haberler Şarkılar Müzik magazin K ı s a haberler B ö l g e s e l vayın ( I I ) TBMM saati Çeşitli m ü z i k Haberler TİYATRO: YAZAN: BRÎAN FRÎEL, ÇE\İREN VE YÖNETEN: NÜVlT ÖZ DOĞRU, DEKOR: AYDOĞMUŞ, GtYSt: TÜRKAN KAFADAR, OYNAYANLAR: ERSAN BARKIN, ENGtN GÜRMEN. GUL ONAT, TORON KARACAOGLU, KEMAL BEKÎR SAMIYE HÜN. tSMET AY, TÜNCER SEV1, YALÇIN AKÇAY, SERPÎL SÜYEV, ÜÇER ÇAĞATAY, KASIM MATARACI YER: ŞEHtR TtYAT ROLARI HARBtYE BÖLÜMÜ KALKINMA PLANI için, ovnamsın daha güçlü olma sı gibi bir Borunluluk doğar. Bilinen, giderek her gün yasanan bır konuyu rejı ve ovunculuıda seyredilir kılrnak ancak bu yolla gerçekleşebilir. Nuvit Özdoğru da bu anlayış la yola çıkmıs sanıyorum. Gens büdığım bır çabası da oyunda abartmalara altını çiznıeler gıbi olasılıklardan kaçınmak, böy le kolay çözumlerle seyırci avlamaktan özellikle sakınmak. In ce bir taşlamanın tadını tattırmak seyircisme. Her aynntıyı tıtizükle işleyip bılüıçli bir çabanın sonucu elde edilen ustalığa. ozenlı ve dikkatli bir dengeye varmak. Oyunun taşıdığı bdSıia bir tehlikeyi, günümüzle benzerlıklerı toplumsal boşalıma yol açacak olçülere çıkanp seyirciyi coşturmak tehlikesinı de gene bır kuyumea' ööjöiği gerektiren işçilikle savuşturmak. Kutlanacak ve ger£6fcWn çu'ViTada tiyatro dünyamızda üzerinde önemle du rulması gereken bir çaba. Ancak... Evet ancak bu çabanın Slçüsîi nü de çok ıyi hesaplamak ger^ki yor. Sejnrcinin kendi yasamı.wirjı toplumsal yasama gıtmek, top'.u muyla bütünleşmek için sanat yapıtmda çıkıslar aradığını h:ç umıtmamak gerekiyor. Bu oakım dan oyunda daha renklı, daha et kili ve seyirciyi değıştirmeye yö nelik kimi çağrışımlara yer ve olanacak vardı, diyorum. Kaira çiıgüi benzetmelerden caçmmak, evet; ama seyirciyi arada bir dürtecek sivrilikte, daha dog rusu etkinükte iğnemelere neden karşı olalım?... Eütün sorun arn geyı sağlam ve kararîı kılabilmek; bu vapıhrsa inisçıtasîar, somutlayıp genellemeler daha da doruğa ulastınr sonucu. Öte yandan varlığını sestaledlğımız titizliği bütün oyuncularda izledik gerçekten. Her biri önceden kararlastırdığı oyun kisısimn grafiğlni, bu grafiğrn dısma tasmayan inis çüuşlarla bir kes daha çiadi. Tow>n Karacaoglu, îsmet Ay bu ölçülü oyunlaıiyla aralanndakı dostça (!) hesaplas mayı kesinlikle belirlediler. Kemal Bekir, Engüı Gürmen »e öta ki oyuncuları da aynı tutarlılık içinde gördük. Böyle bt çalıçmft nın bir de daha sıcai bir vâkl» şımla, daha vurucu küındıktan sonra seyirci önüne çıkanldığinj düşunün.. 06.00 05.02 06.30 07.02 07.30 07.40 09.02 09 22 09.40 10.01 11.fl 11.18 23.10dı.uu ü o ı g e s e ı yayır 23.10 TUrk sanat müzıği 23 40 24.00 ıupıu prugramı Fransa'dan müzilc Kısa ha'oprlpr 00.02 Alkışlanan eserler 00.55 Kısa haberler ^^1 jot UO Lt\jKCİ 01.0005.00 G e c e yarısı RADYO TRTII 08 00 09.00 09.30 10J)0 10.C0 11.30 12.00 12.20 12.40 13.00 13.15 Gün başlıyor Olaylarm içınden Bale müzigi Müzık müzik müzli Okul radvosu Türküler geçıdl öğle müzıgı Sağhgımız Dünya folklöründen Haberler Çeşitli mUzık 13.30 14.00 14.15 14.45 Olaylarm lçlndea Eir solıstten şarkılfc Tur^mın getirdiklen Bir solıstten türküler • • S. Günay AKARSU 19.00 19.30 19.45 20.15 "30.30 22.02 23.00 23.15 23.30 23 35 23.55 Haberler Hafıf müzik Bir solist konserl Barok müzik Olsyların jçindea tıyatrotn...: YAYKUK saati Hafif müzık Bir romamnuz var Haberler Solistlerden seçmeler Program ve kapanı» ir durum sergilemesi lzlıyoruz oyun boyunca. Bir Irlanda kabınesüıın ıçyüzünü butuM açıklığıyla gozlemek olavormftsi isısJuizunâaa ve j konunun somut olarak Irlanda'da geçmesine karşılık, seyircının imgeleme gücüne yaslanıp, başka ülkclere de pekalâ uzanabilecek bir yapı taşıması bakımından oldukça ügınç tir yapıt. Çeşitli dolaplar çeviren, kirli Işleri kafasında yoğurup hemen uygularoaya kovan, bu amaçla en yakınlannı bile kurban etmekte bir an bile duraksamayan «başanü» ve «becerıli» bir başbakan. Ve elbette gerek «başan» gerekse «beceri» alanında onunla boy olçüsemessler bıle gene de yabana atılmaz ustalar olan bakanlan... B 16 20 16.40 17.00 18.00 1830 Arkası yarın Bir solıstten tttrkület Konser saati Kültür değerlerimiı Yurttan sesler erkekler topluluğu 07.00 07.02 03.00 09.00 10.00 11.00 11.30 III AçılışTRT program ve Gune başlarken Sabah konsen PUklar arasmda Günün konseri Yurttan sesler erkekler topluluğu Mınyatür müzik 12.00 13.00 13.30 15.00 16.00 17.00 17.30 18.00 18.30 öğle konsert Küçdk koro Konser saati Çağdaş Türk San»t Müzlğl Konserlerden dermece ÇeşitU sololar KUçük konser Caz müziği Akşam konserl 19.00 Fransa'dan müziV 20.00 İlginç eserler ve yorumcular 21.00 Ünlü yorumcular 21.30 Barok müzik 22.00 Lied saati 22.30 Miles Davis BeşUsı 23.00 100. doğum yıldönümünde 24.00 Gece ve müzik 01.00 Program ve kapanii SiNEMALAR 8EY0GLU ANKARA (64 16 86) Aile Şerefi F. Özkul A. Naşıt R. AS (47 G 15) Ateşle Dynayan 3 Adam Ö. Şerif R.î. ATLAS (44 0» 35) Deprem Rî D t N T A (49 01 66) Yastık Kav gası G. Segral G. JacksonRÎ ESIEK (44 84 39) Bay oorı'laR.î FtTAŞ (49 01 66) Sınıfta Sen\V.ı L. Garaa R.î GAZt (40 36 25) Ilık DuclaklarM. Hem:gway • R.t ' tNCt (40 45 95) Bülbül AileîiH. Aüçatepe 1. Daner • R. KENT (47 77 62) Yastıs Kavgası G. Segal G. JacisonR.î KONAK (48 26 06) Pemne Telefcn M. Darc P. MoudyR t MELODt (64 13 14) Sokaktaki Adam R. Moore R.î MISTTK (46 15 14) 1 B3bam:n Hasta Bakıcısı 2 cüyuk Dösüş R.T ÖZLEM (6h 60 83) 1 Bı.'.bul Aüesı î . Daner 2 Bas Peîa EI G. Bubikoglu R. SES (45 24 16) Karabeıanın în tikamı R.T StTE (47 69 47) Sınıfta Şenlik L. Garatı R î SİNEPOP (44 24 32) "ıldırtan Kadın E. Fenech R. T YENİMELEK (44 12 S9)Dısi Soyguncular R.î YtTWURCAK (Sl 01 91) iEaş Belası G. Bubıkoğlu 2 Cıra lardaki Heyecan B. Er»oy • R ve 18.00 HsUan Göcfl 21J0 Toprak. BULVAR (21 35 78) Bas DelaDOSTLAR TÎTATROSÜ sı G. Bubikoglu R. (47 84 08) «SabotaJ Oynnn» HAKAN (23 43 33) Bas Eelası Pazartesı, Cumartesl 18.30, Salı, G. Bubikoglu R. Çarşamba 21.30 Cuma, Pazar İPEK (22 23 13) 1 Sınrfta 15.30 «Ezenler Ezllenler B«9Şenlifc 2 Maceralar Kralı R.T kaldıranlar» Çarşamba 18.30 «KeMÜRAT (24 05 56) 1 Bas rem Glbi» Cuma 18.30. Belası G. Bubıkoğlu 3 FerG. CLKO ti. ÖZCAN yat E. Sayın R. (46 80 91) «Kinıe Niyet» Salı hariç. her gün 21.00 CumarRENK (21 15 25) BUlbül Ailetesı, oazar 16.00. si H. Akçatepe î . DaneT R. t. Ü. HALK TİYATROSU (BaySUR (23 «7 12) 1 Çdi Şeyrampasa Belediye T. 76 15 «2) tanlan 2 Sınıfta Şenlüc R.T •Günesin Katli» Pazartesi, Salı ŞAFAK (22 25 13) Disı Soyjun hanç her gece 21.00 cular R.T. İ M t T TİYATROSU (Nla» KADIKOT Tolf» AŞKINER 47 18 86) «Basbakan Olnyonım» Çarsam OCAK (36 37 71) Bülbül Aileslma 15.30, Persembe, Cuma 21JÎ0 H. Akçatepe I. Daner R. Cumartesi 15.30 21.30 PaREKS (36 01 12) Bas Beias zar 18.30 21.30. G. Bubikoglu • R. SUREYYA (36 06 82) Çöl Şey TEVTİK GELENBE TtYATROSU (Kadıköf tl) Genç Baktanları T. Savalas • R.î kallar. Salı hariç her gün 21.30. TiYATROUR Çarşamba 15^0. cumartesl, paANYA MANYA KUMFAVTA zar 18.00 (matine). (44 25 28) «tdl Amin AvantaKENT OYUNCUtARl (45 35 89) dan Laranta» Pazartesı nanç ner Katır Tımağı» Çarşamba gun 21J0. Çarşsmba, cumartesl, 15 0ü 21J5, Perşembe, Cuma pazar 18.30. 21.15 Cumartesl 18.15 21.15 Pa BtRLlK S A H M S t (48 53 46} xar 15M18.15. Senıan'ıa tri tnsanj Ç&ışamHARBtYE ŞEHİR TtYATROba 21.15, cuma, pazar 18.15, cuSU (40 7 20) «Gardiyan» 21 ı.O martesı, pazar 15.15. KADDCÖY ŞEHİR TtYATROSV (36 31 21) Oyun yok ÇEVRE TtTATROSD (A. ErboÜSKÜDAR ŞEHtR TÎYATROlak M. SererU 25 «1 T8) «NaSU (33 03 97) «Ferhad S!e hnlar> Pazartesı hartç ber gün Şirin» 21.00 21.15 Cumartesı 18.15 Pazar 18.1521.15, persembe (Haîk) FATtH ŞEHtR TtYATROSÜ (26 53 80) «Sırtımızdakller» DEVRİMCİ ANKARA SANAT TİYATROSU (49 56 52) 15.30 18.00 AK5ARAY Böyle bir ortamda baslayas oyun, dnceden de kestirileoegi gıbi, hemen çekip alıyor seyirciyı. Az kisili olması, daha çok konuşmaya dayalı, durağan bir yapı taşıması konunun Uginçliğiyle bir oranda saklanabiliyor. Konu gerçekten, özellikle bi«im seyircimiz için ilgi çekici. Ne var kı bir de şoyle düşünmek olasüığı var: Burada sergilenen somut olaylar dizisinden kalkılarak nereye vanlabilir? Daha dotrusu, eğer seyircimn bir yargıya varması gerekirse bu oyun seyircinin ya^gı vermesine ne gibi katkıda bulunur? Çünkü yerel öz«lliklerinin dışında, seyircimizin bir bolümu bu oyunda elesririlen yanlışlıklan çoktan görmüş, yargılamış ve dahası genellemiştır. Öyleyse bu oyun deyım yerindeyse, aydın diyebileceğimız seyirciye yanı bır bakıs, yenı dü şünce genisliği kazandırmıyor.' Buna karşılık, benüz bu nokt» ya ulasmamış seyircinin de bu oyunu seyredecegini varsayarsak, o zaman oyun seyircinin algılaması sonunda tıkellikten kurtula bilecek midir acaba? O tür seyırcı. gözünün önüne serilen olaylan, çevrilen dolaplan görüp de Toron Karacao*lu ve Kemal Beklr, Briao FTİCI' den Niivtt Ozdoera'nnn çevirip «KaDcmma Plammm bir sahnerinde~ ğerlendirec4ktir kuşkusuz. Ama îrlanda sınırlannı aşabüse bıle gerekli bütünleşmeye varabilecek mıdir? Bır oyundan bunca güç görevler yüklenmesıni beklemenin asın olduğu söylenebilir hemen. Öte yandan bır oyunun seyircisine her zaman bılmedıği, düşün»i( medıği gerçeklert göstermesirdn, onu yepyeni yargılara götürmesinin zonınlu olmadığı da ileri sürülebilir rahatça. Geriye, seyirclnın genelde bildiği, yasayıp yargıladığı gerçekleri yeni bır tiyatro olayında bir kez daha hem de topluca yaşamasından doğan tadla yetinip oyunu bu tat alma İçin seyredecegi gerçeği kalır. Bu da olabilir. Ba da bir tiyatro olayını doğrulayıp aklamak, o tiyatro olayının varhğını kabullenmek için yeteriı bır nedendir. Ne var ki gösteri böylece olay lar disisimn merak uyancuran özellıgmden yoksun kalncagj Deniz Gurbetçileri,, yapıtı "Yazgı,, adıyla tilme alındı Ö2gfür DİCLELJ kü Erakalm eliyle sinemaya uygulandı. Senaryosunu Erakalın'ın hazırladıgı «Yazgı»mn yapımcısı ve görüntü yönetmeni Mengü Yeğin. Öykünün geçtiği Bodrum yöresinde çekilen filmin baş hca rollerınde Aytaç Arman, Meral Orhonsay, Aliye Rona, Macit Flordun, İhsan Gedık ile çevre halkı oynadı. «Yazgı», gerçek adıyla «Deniz Gurbetçileri», Anadolu kadınının yalnızhğını, ezümışliğıni, bır yana itilmişliğıni, günlük yasam ıçindeki tutkulannı dile getiren bır aşk öykusünü işliyor. Çüeli Anadolu kadını (Meral Orhansoy), haksızlıklara dayanamryarak ağa zulmüne başkaldınp dağa çıkan köy delıkanlısıntn (Aytaç Arman) aşkı uğruna peşme takılır. Törelerı yıkmış olan kızının bu da\Tanışma önce annesi karşı çıkar. Fakat sonunda kadere boyun eğmek zorunda kalır. Dokuz aylık hamile olan genç kadın aforoz edilır. Yıkümıs genç kadın deniz tayısında dogum yapar. Çevre halkı genç ka dına karşı çıkacak ve onu yasatmıyacaktır. Ülkü Erakalın, köyle ker.t arasında bocalayan ıkı erkekle bir lcızın öyküsunü yansıtan «Ben Sana Mecburum» adlı bir oaşka füm daha yönettı. Köyden buyük kente gelen kişilerin yozlaşmasını ve aralarındaki ılışkıyi konu edinen «Baba» filmini anımsatan bu filmde de yine Aytaç Arman, Meral Orhonsay, Sadn Alışık. Macit Flordun, Ayla Oranlı oyosdıiar. Hahkarnas Balıkçısı 'Cevat Sakır^nm «Denız Gurbetçileri» yapıtı «Yazgı» adıyla yonetmen Ül ALTAN, KADIKÖY, KURDAKUL, FATiH ŞEHİR TiYATROLARINDA KONUŞACAKLAR Şehir Tiyatrolan'nın konuşma lar dızisı bu hafta da Çetin Altan ve Şükran Kurdakul ile devam edecektir. Bugun saat 18.00' de Kadıköy Şehır Tiyatrosu'nda Çetın Altan konuşacak ve aynı bölümde oynanan «Islıkçı> pıyesi üzerine sorulan sorulan cevap landıracaktır. 25 kasım perşembe günü 18.00' de ıse Fatih Ş«hır Tiyatrosu'nda Şukran Kurdakul, «Çağdaş Türk Edebiyatına Bakışlar. konulu bır söyleşı yapacaktır. Kurdakul' bu konuşmasında, Turkıyenm çağdaşlaşma sürecı içinde, edebı yatımızın ana türlerde kazandığı gelismelerle birlikte, toplumsal dönüşümler, sıyasal iktidar, sanat ve sanatçı ilişkıleri ele alacaktır. 28 kasım cuma saat IS 00'de de gene Çetın Altan Tepebaşı De neme Sahnesi'nde tiyatro urerıne düsüncelerini dinlsyenlere üe teceiür. (ASA) İstanbul Radyosu, konser mevsimini yabancı bir toplulukla açıyor tstanbul Radyosunun kültür hızmetı olarak sürdürdügu geleneksel konserlerinden üki 2î kasım perşembe günü saat 21.0C . de. Robert Schumann dörtlüsünun vereceği dlnleti Mozart MüllerAdolphi ve Ravel'ia ym. Pitlan yer alıyor. Topluluğun üyelerl Mlchaei Gaıser (Keman) Chihanu Yukı ıKeman) Jıirgen Weber (Viyola) "VVolfgang Merlhom (Vıyolonsel) 1970 yılmda Düsseldorf'da bıraraya geldüer ve bırçok başarılı konserler verdiler. Klâsık devir yapıtlan yanmda çağdaş bestecılerin yapıtlanna da yer veren topluluk, 1973 yıhnda Almanya Radyo ve Televızyonu 22. Uluslararası yansrna«ında büyuk odülü kazandı. ECZANELEF BAKIRKÖY: Güvenç (İstanbul Cad.\ Yeşilyurt Atalay ^ a n a r yai. Yıldız ıK. Çekmece), Güıte pe fSefaköy>, Merkez (Esenleri, Merter rMerter SitesO, Oamîık (Bahçelievler), Ünverdi (Bahçelievler) BEŞtKTAŞ: Gunseli (Barbaros Bulvarı). Sürmen ahlamur Cad). Yenı Şıfa (Ortakoy). İnsel (Dereboyu), Derman ıA^va^ lar) BEYKOZ: Ortaceşme Şifa, BEYOGLU: Tepebaşı (Meşrutryet Cad.), Nemlı (îsnklâl Cad.), Candan (Sıraselviler Ca'l.) Hayri Çelikoğlu (LaleU) EYUP : Petek (Muhlispasa Cad.), Sağlık (Bayrampaşa), Kar taltepe (Kartaltepe Mah.1, Yeni (Ramıi, Silâhtar (Silâhtar) FATtH: Şifa (Hırkai Şerif), tnan (Mıhçılar Cad.). Çagın (Fın dıkzade), Ferit (Horhor Cad.), Gökhan (Cerrahpaşa), Unkapanı (Salıhpaşa Cad.) G. O. PAŞA: Değer (Yıldız+epe>, Yeni Hürriyet (Cengis Vopel Cad.) KADIKÖY: Halk fMuvakkı'iıa ne Cad.), Moda Cevizlık (Moda\ Füsun CCaddebostan). Umut fSe lamiçeşme>, Sahrai Cedid (Bostancı\ Nükhet (Bostancı) EMİNÖNt: Zafcr (Emir.önü), Feykhane Ozgür (Çemberlitas)., , KARAKOY: Bankalar KART.\L: Sahil (Pendik), FerTanta (Küçükyalı) KASIMPAŞA: Işık (ZinC':kuyu Cad.). Yonca (Haskoy) SARIYER: Güçlü (Yeni M.), Bizım Ayral (Tarabya) ŞtŞLİ: Kent (Halaskargazi Cad.), Ersoy (Feriköy), özyar j (Nısantaşı), Bahar (Mecıdiye | köy). Cem (Çağlayan). Eilea j fÇeliktepe), Ozalp 'Sanayi Alali.). Okmeydanı (Taşkızak Evlen), ı Yahya Kemal (Gultepe) | ÜSKÜDAR: Güral fSelmanipak Cad.), Imrahor (tmrahor Cad ). Ümranıye (Alemdağ Cad.) ZEYTÎNBURNü: Taflan (TelElzler Mah.) > hat Halikamas Balıkçısı"nm «Deniz Gurbetçileri» rapıtı n k ü Erakalın yrmetiminde «Yazgı» adırla Türk Sinemasına oygnlandı. Fotoğrafta Bodrmn'da çekilen filmin bir sahnesinde Aytaç Arman ve Meral Orhansoy görülüyor.