25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
• Sahıbi: Cumhuriyet Matbaacılı* »e Gazetecılik 1 ./\ ., adına ... NAUİR NADİ • Genel Yayuj Müdürü OKTAY KURTBOKE • Sorumiu Yazı tşlerl Mudürü: HlıLKNT DIRMtMK • Basan ve Yayan: Ct'MHL'RlVET Matbaacılık ve Gazetecilik TA.Ş. CajaJoğlu. Halkeva Sok. No: 39 41 rELGRAF »s MEKTUP adrest: CUMHLRÎYKT 1STA.NBLL Posta Kutusu: Istantıu] No: 246 Telefonlar: fi K İH) St 42 »6 4 CUMHURİYET rAAHHLn K VASAmtA fcUEK 4BOM£ ve İLAN AYLARJ 12 • I t + 22 42 »7 tt 4Z US 2t İX 09 * • BÜROLAR: Ankara AtatürB Bulvan Yener Apt Yeruşehır. Tel: 177477 255701 • tZMÎB Hıuıt Zıya Bulvarı No: 65, Kat 3, Tel: 13123u 124709 • ADANA * Atatürk Cad. Ugurlu Pasaj, Tel: 1455U 19731 Vurüçı: &40 270 135 45 Vurıdışı: UM 4».n 14150 82.50 t Ülke enıplanna ve afiırlıfına «jöre uçafc tarkı OKUVUCU taralınclan »ynca ödenır... <MAKTU> .„.». 2 g ve I. Sayfa (SanUml) . 4, ». 8. Sayfa tSantlrni) . . . ölUm. Mevuo l'e«ekkUr (S Santlml) Nışan MKân t'vıerııne Doğuro „ Yavın HajBü < K.ELİMKSİ) Kayıp (KJSUMüSl) ... . ... ~. Lin 140 3OU wu • • • T A K V İ M Guneş 7.2U İH OCAK 1976 üâü 4. S. • • > AKşam 17.09 Oğle 12.24 Yatsl 18.45 Ikindl 14.54 Imsaic 5J38 Yurt basan komandolar (Baştarafı 1. sayfada) masa ve sandalyelerin kırıldığı, TV'nin kurşunlandığı görülmüştür. Tüıkeş (Baştarafı 1. sarfada) seklinde konuşmuştur. «Nerede kanlı bir olay meydana ?elmişse, orada komünistlerle birlikte bay Ecevit ve arkadaşları vardır» diyen Türkeş, suçlamalaruu şöyle sürdürülmüştür: «Bay Ecevit. bugünkü komünist milıtanlarla âdeta organik bir işbirligi ıçindedır. Yurt dışına giderken «bir süre yasal eylemleri durdurunuz» diye tavsiyede bulundu. Gerçekten de bu mesaj üzerine demokratik dediği kızıl anarşist çeteler piyasadan çekildi. Ne zamana kadar? Talimat sahibi yurda dönünceye kadar. Şefleri yurda dönünce kan lı şidciet olayları birden başlayıverdi.» Ecevit'in hasta nıhlu bir kişi olduğunu, «Robert Kolej züppesi» oldufunu iddia eden Türkeş, «Böyle bir adamın insan haklarının koruyucusu, demokrasi yanlısı devletin güvenliğine saygılı oldugu söylenebilir mi?« demiştir. Ece%it'in «Bizim zamanımızda olay çıkmadı» demesinin, «Huzur vardı» demesinin, aslında bir gerçeği gösterdifini öne süren Türkeş, «Demek ki. kızıl terörün şarteli bay Ecevit'in elindedir» seklinde konuşmuştur. Fikir aynlıklan ne olursa olsun, memleket evlâtlannın öldürülmesinden üzüntti duyduğunu savunan Türkeş, «Hangi fikirde olursa olsun, asgari müşterek anayasamızın dibacesidir» demiştir. Türkeş, sözlerini şöyle bitirmiştir: «Açıkça söylüyorum. CHP yöneticileri ve diğer meşrutiyetten uzaklaşmış bulunan kuruluşlar, er veya geç, hukukun önünde millete hesap vereceklerdir.» Daha sonra basın mensuplannın sorularını cevaplayan Türkeş. Bomova olaylan hakkındaki bir soruya şu cevabı vermistir: «tzmir'de o olayın sorumlusu o görevlidir. Kendisi tarafsı» olması icabeden, partizan olmaması icabeden bir kişi oldugu halde, asırı solcudur, Ecevit'in bir adamıdır. Bornova'da sol olaylan düzenleyen o kisidir. Arkasmda CHP vardır. Ecevit vardır. Ancak, yavuz hırsız ev sahibini bastınr misaîi, Ecevit de bu görevlinin sözlerini kendisine mesnet ediyor. Halbuki yüzbaşıya bu sözleri söyleten, o işleri yaptıran kendisidir.» Türkeş, yüzbaşı hakkında bir takibat açılıp açılmadığı şeklindeki bir soruya da, «llgililer, görevlerini yapmayan, görevli hakkında gerekli şeyleri yapacaklardır^ demiştir. Planlı kanlı baskın Önceden planlanan bir şekilde yurdun iki cephesinden yapılan saldmdan sonra komandolar olay yerinden uzaklaşmışlardır. Bütün bu olaylar sürerken, hiçbir polisin çevrede görülmedigi bildirilmiştir. Bu sırada gazetemize semt saklnlerinden bir çok telefon gelmiş ve «15 dakika dan beri bomba, tabanca sesleri duyuyoruz. Telefon ettiğimiz halde hâlâ bir polis gelmedi. Saldınya uğrayan cğrenciler yurdun üst katlanna çekllerek «Bağımsız Türkiye. ve «Katil iktidar» diye baskını protesto ederken, bir saat sonra polisin olay yerine gelmesiyle komandoların yeniden ortaya çıktığı görülmüştür. Pollslerin arasında komandoların «Komünistler Mos kova'ya» diye bağ:rdıklan ve kendilerine hiçbir müdahalede bulunulmadığı özellikle dikkati çekmiştir. Bu sırada olaydan sonra yurda giren muhabirimiz, ikinci kattaki pencerelerden iki kişinin asağıya atlayarak kaçtığını görmüştür. Ancak polis. kaçanlara hiçbir mii tiahalede bulunmamıştır. Bu kisilerin komando olduklan ve saldın sırasında olay yerinden uzak lasamadıkları anlaşılmıştır. Kocaeli Öğrenci Yurdunda 250 kadar öğrenci kalmaktadır. Bunlarm biiyük bir çoğunluğunun «devrimci», az bir bölümünün de «komando» olarak bilindiği belirtllmişür. Olaydan sonra devrimo ci öŞrencilerin iddiasma göre, baskın sırasında yurda giren öğrenciler devrimcileri tehdit ederek ellerini havaya kaldınmışlar, üzerlerindeki şebeke ve paralarmı almıslardır. Yine ögrencilerin verdiği bilgiye göre, saldırı, idare tarafından yurttan dört ögrencinin çıkanlması üzerine düzenlemiştir. Bu komandolar, devrimci öğrencileri döverek okul da huzursuzluk çıkarttıklarından yurt idaresi de kendilerinin ilişkilerini kesmiştir. Nitekim, bu dört komandonun bir iki güne ka dar bu yurtta «Kan gövdeyi götürecek» diye tehditlerde bulunduklan belirtilmiştir. Saldırının Sakarya, Trabzon ve Edirnekapı Öğrenci Yurtlannda kalan komandolarca düzenlendigi kaydedilmektedir. Ziraat Bankasına (Baştarafı 1. sayfada) (S) PRİNTAŞ'ın devlet ve kamu tüzel Kişılenne olan Dorçıannı Ugill Kanunlann «ngördüğü sartlara baglı tcalarak tasfiye edecektir. (4) FRtNTAŞ'ın devir tarihln« kadar personelıne karşı olan borçlannı tasfiye edeceKtlr. (5) FRÎNTAŞ'm diğer Dorçlannı da mer'ı mevzuat hUkümlerine göre tasfiye edecektir. (S) FRÎNTAŞ'ın alacaklannı m e r i mevcut hükümlerıne uyarak tahsıl edecektir. Yukanda belirtilen ödemeler İçin gerekli finansman, yıllık yatınm re finansman programlan uyannca genel bütçeden TCDD ye ödenmek Uzere aynlacak öde neklerle karşılanır.» Karar Cmeğinde aynca, hizmetlerin memuı eliyle yürütülecegi bu iş] yapacak personel kad rolannın TCDD'nin yönetim kurulunca saptanıp atanacağı belirtilmektedir rim.» Gereğine müsaadelerini arz ede Meclis arajfırması açılmıştı FRİNTAŞ'm partizan tutum ve davranışlar nedeniyle iflâs eşiğıne getirilmesı üzerine, 1973 yılında parlamentoda Meclis araş tırması önergesı verilmış ve yolsuzlukların ortaya çıkanlması istenmiştir. Bu araştırma sonucu henüz ortaya çıkmamıştır. Ticaret Bakanlıgının, FRÎNTAŞ'ın TCDD'ye devredilmesine ilişkın önerisı ile Hazınenin yeni bir zarara sokulacağı ilert sürulmektedir. Karar taslağında aynca, şirketin zararına sebep olmuş olanlann hisselerinin geri verilmesi konusuna dikkati çekenler. partizanca davranıp FRtNTAŞ'ta yolsuzluk yapmış olanlann bir kez daha korunmuş olacağını söylemişlerdir. Devlet Demir Yollannın zaten zararda olduğunu, zarar etmekte olan bir kamu kuruluşuna yeni zararlar yüklemenin doğru olmayacağım belirten, konu ile ilgili çevreler, yeni kararnamelerin de yeni bir partizanlık ve yolsuzluk örneği olduğunu ifade etmektedirler. Ayrıca, Ticaret Bakanlıgının Cnerisi de bir başka yönden yasalara aykın görülmektedir. Bağımsız bir kuruluş olan FRİNTAŞ'ın bir başk» kuruluşa devri söz konusu olsa bile. buna yine FRİNTAŞ Yönetim Kurulu karar verebilmektedir. Burada da böyle bır yol tutulmamış. Maüye Bakanı Yılmaz Ergenekon ile Ulaştırma Bakanlıgının «olur»u yeterli saviimıştır. o (Baştarafı 1. sarfada) nık ve Doğubeyazıt ılçeırıyİB te leton bağlantısı kesilmıştır. Bu arada bir kaç gundür Pülümür geçidinde kapanan Erzurum Tunceli karayolu nenüz 'ilaşıma açılamamıştır. Burada aa jıddetü fırtmg ve kar yagışının FÇma çalışmalarını güçleştirdifi bil dirilmektedir. Burdur^n Yeşilova llcesine bağlı Düden, Hayriye. Ulupmar, Eldem ve Ilıcak köyleri arasında da ulaşım yapılamamaktadır. Burdur'un Yeşilova ve Tefenni ilçelerine enerji nakil hatlannda meydana gelen anza vüzünden cereyan verilememektedir. Ear yağışı Erdem Realizm adı Konya ve yöresi Konya vc yöresinde de kötü hava koşullan etkisini sürdürmektedir. Şehir merkezinde kar kalmlığı 35 santimetreyı bulmuş ve bir çok köyle karayolu bağlantısı kesilmiştir. Yogun kar yağışı vüzünden ulaşıma kapanan Karaman Kızılkaya. Karaman Bıçakkışla. Doğanhisar Bevşehir yollannın açılmasına çabsılmaktadır. Konya ile Adana. Ankara, Mersin. lstanbul. Aksaray arasında, karavollarının kar ve buzla kapalı olması ulaşımı güçleştirmektedir Gerekli tedbirleri almayan araçlann bu volda ilerlemelprine izin verilmemektedir. Araçlar kentin çıkış noktasmdaki trafik ekiDİerince denetime tabi tutulmaktadır. Konya'nın tstanbul Ankara ve diğer illerle teloks baglantısı aksamaktadır. Bir hafta önce btızları eriyen Akşehir ve Cavııscu gölleri de yeniden donmııştur. Yaralılar Kocaeli Öğrenci Yurdundaki saldırıda 9 kişi yaralanmıştır. Cerrahpaşa Hastanesine kaldırılan AbduUah Ala (İTÜ Kimya) tabancayla ayaklarmdan, Zeki Güven (DMMA), Coşkun Ertam (GS İşletme), M. Ali Karakaya (GS Mühendislik), Sadun Çetin ve Pethi Güven (Izmit Ticaret Lisesi) bıçakla yaralanmışlardır. Çapa Hastanesine kaldınlan dört yaralının da Rıfat Ceran. A. îhsan Tok, Ahmet Div ve Feridun Adıyaman olduklan bıçak ve zin cirlerle yaralandıklan bildirilmisür. Şehremini karakolu, olaydan sonra yurtta bulunan Cuma Uçar, Mustafa Kara ve Hasan Şirin'in gözaltına alındıklarını bildirmiştir. (Bastarafı I. savfartal öğretmen naKillerınöen rakam lar veren Ali Naılı Erdem, «Afyon'da »4 öğretmen eksık Denızli'de 140 ögretmen tazla. Agrı'da 17, Bıngöl'de 21. Kars'ta 8, Maiatya'da 27, Muş'ta 8, Van'da itt öğretmene ihtıyaç var» demış. çe şıtlı nedenıerle okulıardan mraç edilen ögrencı sayısmın 280 yakınlarında olrtııöıınu soylemıştır. Bu sırada CHP'li Niyazi Ünsal, «Sadece ti68 öğrenci Akçadag'da okuldan çıkarıldı» diye bağırmıştır. Erdem, Bakanlıktaki kitap top latma konusuna da değinerek, kenclısınden once Dir 1954, oir 1966 ve bır de 1974 yıilarında benzeri genelgelerle okul kitaplıkUrmdakı kitaplaıa elatıldıgmı açıklamış, «Realizm adı altır.da çe şitli konuların islendiği kitaplan n okullardan çıkarılmasından yanayız» demıştir. Ele|)iriler Atanacakların aylıklan Karar tasla.Çına söre, sözlesmelı olarak çalıstınlacak personele yüksek ücretler ödenecektir. Müessese Müdürünün aylığı brüt 20.000 TL. vardımcısmm 16.(100 TL. muhasebe müdUrtinün, vardımcısımn, n c a r e t Müdürünün, hareket ısletme mUdüril İle teknik «tölye müdürlerınin aylıklan 14'er Din lira, makine mühendismın aylıfı 12.00U. avukat ile öoür personehn aylıklan ise 10.00 lira olacaktır. Çeşitli milletvekili ve senatörler Erdem'i önceki gece de eleştirmişler. CHP Kars Milletvekili Davut Aksu. «Milli Eğitim Bakanı, eğitim denilince komando eğitiminı anlamaktadır. Vaktiv le okullarında komando kurslan açan bir kimseyı Bakanlık Müs teşar MuavinHSıne getirmesi. Bakanın yürüttügü politıkayı kanıtlamaktadır» demiştir. Aksu, komandolar adma para toplandığını kamtlayan makbuzlan ve komandolann Gazı Eğitim Enstitüsünde yaptıklarını gösterir fotograflan belge olarak Uvelere göstermiştir. Mara; yurduna ale{ MC YANLIS1 ERKEK ÖGRETMENLER, KIZ ÖGRENCiLERi, İÇ ÇAMAŞIRLARIN KADAR ARADI KATSERt, (Cumhurlyet) Kayseri Egıtim Enstitüsü ve Kız öğretmen Lisesı Kız Öğrencilcrt iç çamaşırlarına kadar aranmışör. öğrenci velilerinin raptıgı şlkâyetlere göre, yanlanna hiç bir bayan öğretmen almaksıann MC yanlısı erkek öğretmenler ve müdür yardımcılan, kız öğrencıleri aramaya tabi tutmuslar, aramalar ise iç çamssırlara kadar yapılmıştır. Kız öğrencilerin daha sonra lolaplannı arayan öğretmen ve müdür yardımcılan Cemal Cindoruk, AbdUlkadir Har^ek, Mustafa îlhan. Metin Güner ve oknl müdürii Mustafa Oguzkan dolap. larda ele ftedrdiklert Pakir Bav. loırt, Aziz Nesin ve BeUr Yüdız gibi yazarların yapıtlanna el koy muşlar. ayrıca bulduklan Ecerit ve Ytimaz Güney'in resimlerini ve Cumhuriyet ile Politika gazetelerini yırtmışlardır. Sağ yayınlar ve Bozkurt resimlerine âokunulmayan aramada adı açık lanmayan devrimci bir ÖğTetmen, Bozkurt resimlerinl yırtmak istemişse de agır hakaretlere uğra Bu arada, Kocaeli baskınından sonra Maraş ÖğTenci Yurduna da yaylım ateş açıldığı, fakat ölen ve yaralanan bulunmadıgı bildirilmiştir. o Tkaret Bakanının Ba(bakanlığa razısı Ticaret Bakam Halil Başol, «acele» olerak Basbakanlıga vazdıgl bir yazıda kararname taslagını yolladıktan sonra, şöyle demiştir: «11*67 yıiından Deri çeıişmekte olan yas meyve ve sebze thracatımızla ilgili olarak. ihraç mallannın en çabuk ve kendi vasıraiarımızla naklı meseipsini 1«mek üzere Devipt Teşkilatınm teşebbüsleriyle, 1968 yılında soğuk hava tertibatlı trayler ve çekicilerinin ithali suretiyle memleketimizde bir filo kurulması uygun görülmüştür. Bu amaçla. GimaGıda ve ihtiyaç maddeleri Türk Anonim Şir keti eracılığıyla, finansmanı özel ihracat fonu ve ulaştırma ve depolama teşvik fonundan TC. Ziraat Bankasınca sağlanmak üzere 140 adet trayler ile çekicisi ithal edilmiştır. DışUleri Bütçesi TBMM Bütçe Plân Karma Komisyonunda dün Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken konuşan Dışişleri Bakanı İhsan Sab ri Ça£layariKil, ambargo konıısun da «Bu karar, ABD'nin dostu ve müttefiki Türkiye ile ilişkilerini gölgelemekle kalmamış. aym zamanda bütün dünyadaki imajını Sartre'a Mektup (Baştarafı 1. savfada) llginç bir rastlantı, sizin protestonuz burada yankılanırken, biz Ankara'da Eğitim Bakanlığı bütçesini izliyorduk. Bütçe görüşülürken, sizin yanılgınız açık seçik ortaya çıktı. Kitaplann toplatılmasını eleştiren sıze cevap verdi sanki AP'li komisyon Uyesi Müfit Bayraktar. Egitımin geliştinlmesine ilişkin bizim anayasamızda bazı bölümler vardır. Milletvekilleri de bu ılkelerı yerine getirmekle yükümlüdürler. lşte Bayraktar hem bu yükümlülüğün sorumluluğu içinde, hem de size cevap olarak şunlan söyledi: • Kıtapsız da olur. Kitap okumadan da olur. Kitap çok mu önemli? Barbaros Hayrettin Denizcilik Okulundan mı mezun olmuş da, o kadar ünlü bir denizci olmuş? Mimar Sinan hangi Güzel Sanatlar Ako.demisinden mezun olmuş da, ünlü bir mimar olmuş?..> Bu ayni zamanda size bir hatırlatmadır da, sayın Sartre. Siz önce kendi ülkenize bakın. Örneğin 14. Lui kitap okumuş da mı kral olmuş? Paul Cezanne resim yaparken kitap mı okumuş? George Bizet, Karmen Operasını okuyarak mı bestelemiş? Görüyorsunuz ki, örnekler sizi doğ rulamıyor, bizim AP'li üyeyi haklı kılıyor. Sayın Sartre, bir noktada daha vamlgınız var: Sizin ve bizim Milli Eğitim Bakanlanmız araEindaki farktan doğuyor bu yanilginiz. Sizin eski bak'Uıinız ünü çağımızı aşmış ve ınaale sef okumuş bir kişi, Andre Malraux. Bizimki, ise «Komando Nail». Önceki gün Mecliste bizim bakanın bir arkadaşı anlatıyordu: «Eskiden biz ona İzmir'de «Süslü Nail» derdik. Saçları biryantinli dolaşırdı hep. Ayakkabıları topuklu, kaytan bıyıklı biriydi.» Bakanın eski arkadaşını komisyonda CHP'li üyeler tamamla dılar: «Bakan kendisine «Komando Nail» denilmesinden hoşlanmaktadır. MHP'nin bir militanı olmuştur, kitapları toplattırmakta, öğretmenleri sürmektedir. Öğrenci olaylarında kılı bile kıpırdamamaktadır..» Aradaki fark açık, sanırız ?a yın Sartre. Ama sakın umutsuz luğa düşmeyin. Bakanın tutumunu, Bakanlığm davranışlarını protesto etmek yürekliliğini gösteren biîlcaç bilim adamımız, ünı versite rektörümüz komisyon sa lonunu terketti. Bilim adamlannın bu davranışı, Bakanın arkasında ve yanında oturan Bakanlık üyelerince gülümsemeyle karşılandı. Bakışlarında bir garip memnunluk. Hatta bir tanesi «İşte böyle çeker gidersiniz» dedi. Hocalanna dövecek gibi bakıyordu. Sakarj'a'da Millî Eğitim Müdürü komando kampı açmış. Istanbul'da doğan bir vatandaşın Hakkâri'de doğan bir vatandasa göre üniversiteye girebilme ola sılığı 70 kat daha fazlaymış. Tür kiye'de 5 yıldır Ilköğretmen Lısesi açılmıyormuş. Aynı dönemde açılan İmamHatip Okulu sayısı 20 imiş. İlkokul eğitiminden sonra, bitirenlerin yüzde 52'si ça lışma hayatına atılıyormuş. 62 bin kişiye yatılı okul olanağı ver mek zorunluluğu olduğu halde, ancak 32 bin kişinin gereklevi karşılanacakmış. Basında çıkan kıyım haberleri yalanmış. Kıyılan sadece 82 öğretmen varmış. Yayınlanan belgeler hep sahtey miş. «Türkiye'de sömürgecilik, filancılık, falancılık» yokmuş. Sayın Satre, bunlar sözü edilen komisyonda değişik parti üyelerinin açıklamalan. Bir de MSP'li Milletvekili Hüseyin Abbas'ın açıklaması var: «Okul girmeyen yerler kanunlara daha saygılı. Okul giren yerlerde ise, içki de var, kumar da var, herşey var...» Yanılgmızı siz de anladınız her halde sayın Sartre. İşte bizi bu gün bu kişiler yönetiyor. Yazarlarımızdan Bekir Yıldız'ın adını bilmeyip Bekir Yıldırım diyenler den tutun da, Ulkenin kalkınma sını engelleyen etken olarak şs rap fabrikalarınm kurulmasını gösterenlere değin, her tip Uye yer almış Bütçe Komisyonunrta. Ne yapalım, mtlletvekili olmak için kitap okumak gerekmiyor binim yasalanmıza göre. Kitap toplatılmasını ve yakiı masını protesto ettiğiniz için «Bu adam da nereden çıktı?» diyenİpr olaeaktır. isminlzi bilmeyenler. •Ra£ıslavın hi?i çauın Rartr» Samsun ve yöresi Samsun'un Havza ilçesindp kar kalınlıgı 60 santimetrevi bulrmıştur. îki gündür aralıksız yağan kar ilcenin tüm kövleriyle olan bağlantısını kesmiştir. Kar va&ışınm elektrik şebekesinde arızaya yolacması sonucu Mardin'in Mazıdagı ilcesine de elektrik verilememektedir. Elâzığ. Bitlis ve Binsöl'de kar kalınhklan yer yer 2 metreyi aşmıştır. Çırpıcıda nusür. o İtalya EdiraeAgn (Baştarafı 1. sayfada) YetklUler, Profesör Rinaldi'nin inerisinin incelendiğini ve bu projenin gerçekleşmesi durumunda, sürat yolunun 68 yıl içinde kendisini finanse etmesilin mümkün olabileceğini söyletnişlerdir. Türkiye'nin Dogu Ba'i arasındaki en kısa ulaşım yeri olması ve yeni yolun bunu daiıa da kısaltması, Türkiye'den şeçecek yolun «Alternatifsiz tek 'ransit yolu» niteligi kazanacağı belirtiimiştir. Yeni sürat yolu parah yol olacaktır. Buradan geçecek araçiar Avrupadaki standartlara jaklaşık oranlarda ödeme yapaaklardır. Bir yetMU bu konuda ?unlan söyiemistir: «ttalyan Profesör Rinaldi tanu tadan yapılan öneride, kurulnası tasarlanan konsorsiyoma rürkiye ortak olmayacaktır. Yaü Türkiye'ye sürat yoluyla ilgili olarak tek kuruş bile verme^ecektir. Yeni yol kendini kısa îürede finanse edecefi için Ba:ılı birçok firma tarafından bürük bir yatınm alanı olarak düpünübnektedir. İlerdeki kara tafimacılığmm önemini kestiren Batüı firmalar, yolun en çok 68 pıl içinde kendini finanse ede;eğini hesaplamaktadırlar. Boğaz köprüsünün durumu bu firmalara cesaret vermektedir. Aynca Dünya Bankası ve Avrupa Yatırım Bankasının konuyla ilgilendiği de büinmektedir. Yolun yapımından sonra yolun Işletmesi kesinlikle Türkiye tarafından yapılacak ve bu işletmeden elde edilecek para belli bir dönem içinde konsorsiyoma ödenecektir. Bu ödemenin hepsi nakden yapılmayacak, çimento, demir gibi bazı sanayi ürünleriyle de karşılanacaktır. Bu konudaki ön projenin incelenmesine başlanılmıştır. Şu an Planlama Teşkilâtı uzmanlan öneri üzerinde çalışmaktadırlar.» Paralı olacak Öte yandan. İran Ulusal Kara Ulaşım §irketı|nin. kamyonlannı Suriye Ürdün üzerinden geçirmesi yolundaki karan, Ankara'daki diplomatik çevrelerde, «Yeni bir cilve» olarak nitelendirilmektedir. îranlı yetkililerin, kara tasımacılığındaki süratin önemini görmezlikten gelemeyeceklerini belirten gözlemciler, hem deniz hem de kara yolu üzerinden yapılacak ulaşımın, hem daha pahalıya malolacağını hem de zaman alacafmı belirterek, İran Türkiye'ye baskı yapmak niyetindeyse, bunu daha ciddi bir şekilde yapmalıdır. Bu gibi davranışlann Türkiye'yi etküemeyeceği ortadadır> demislerdir. önce, vasıtalann Türk özel nak liyecilerine dağıtılarak, satış bedellerinin TC Ziraat Bankasınca Ecevifin cevabı tahsili düşünülmüş ve bu noktaCHP Genel Başkanı Ecevit dan hareketle, 10 adedi Urallar Türkeş'in basın toplantısında ken Nakliyat Anonim Şirketine satıdisine yöneltildiği suçlama ırı ay larak bedelleri de anılan banka nı sertlikte cevaplamış, «Kendisi tarafından tahsil edilmiştir. her fırsatta devleti ele geçirmeye Sonradan. geri kalan 130 adet kalkışan, parayla veya tehditle vasıtanın Gima TAŞ, T a n m SaPolisin baskını sırasında ölen gçnçleri kanlı evlemlere sjjrükle: U*. Kooperatiüeri Birlikleri ve gencin Atillâ Özkan 6TS^B™^P^ ve sayısız gencin kanına gi Umumi Mağazalar Türk Anonim renilmiştir. ren bir maceracıdır» demiştir. Şirketinin iştirakiyle 20 milyon Çatışmadan sonra iki odalı evEcevit, Türkeş'in Bomova ola lira nominal sermaye ile kurulan de yapılan aramada çeşitli kim yında Yüzbaşı Hanefi Erkan'ı ve 5 milyon lirası ödenmis bululik kartları, iki adet peruk, bir sorumiu rutan iddialannı cevapnan FRÎNTAŞFrigo Nnkıiyat ve adet borudan yapılmış bomba, larken ise, «Devletin bütün ola Ticaret Anonim Şirketine devreiki sustalı bıçak, dört tabanca ve naklan elindedir. Eğer bu iddiası dilmesi kararlaştınlmış ve bu 100'e yakın mermi ve bazı sol nı kanıtlayamazsa. adî bir yalancı şirket 1969 yılında kurularak fayajınlar olduğu öne sürülen bro olduğunu bir kez daha göstermiş aliyete geçirilmiştir. şür ve kitaplar ele geçirilmiştir. olacaktır ve bir hükümet üyesiYoljuzluklar nin böyle yalanlar söylemesinin Ölen Atillâ Özkan'ın Sanyer Ancak, yukarıda maruz iyî nlLisesinde beklemeli, yakalandığı hesabı da yine tiyesi bulunduğu sanılan kardeşi Ali Naci Özkan' hükümetten sorulacaktır. «demiş yetle tesis edilen FRİNTAŞ. Kurul dugundan itibaren kuvvetli ve m da lise mezunu olduğu öğre tir. Ecevit. MC hükümetinin diger kanatlannı da sonımluluğa davet rasyonel çalışan bir idareye kanilmiştir. etmiş, «Asıl suçlular, hükümet vusturulmamış, idarecilerinin bir Polis açıklama yapmıyor olabilmek uğruna böyle bir kim kısmı hakkında zimmetlerine paPolisin, olayı kısa bir açıkla seye ve onun silâhlı gangesterra jteçirmelerinden mütevellit ka ma ile geçiştirerek .tahkikatın lerin sığınanlardır. Biz de zaten nuni kovuşturmaya pidilmiş, TC selâmeti bakımından yakalanan öldürülen gençlerin, çocukların, Ziraat Bankası aracılı£ıyla sagkişilerin hüviyetlerinin açıklan işçilerin hesabını bu maceracıya lanan krediler sebebiyle de mezmasmın sakıncalı görüldügünü» sıgınanlardan soracağız» diye ek kur bankaya 75 milyon lira, pibildirmesinin, bu kişilerin bir ör lemistir. yasaya 10 milyon lira ve Sosyal güt üyesi olabilecekleri izlenimiSigortalar Kurumuna 1,2 milyon ni verdiği öne sürülmektedir. lira borçlu duruma girmiştir. Şirketin nominal sermayesinin 20 milyon lira olmasına ragmen, (Bastararı 1. navfada) yalnız 1972 yılı zarannırrSe.2 milyon liraya baüğ olması nı ıvaeıv (Baştarafı 1. sarfada) gensoru önergesinde CHP O«cel hesinde, Türk Ticaret KanunuBaşkanı Bülent Ecevit ile f.HP biyle gümrüğe terkedilmiş sanun 324. maddesi gere*ince feshi Millet Meclisi Grup Başsanvelül yılacağı kendilerine bildirildiği gerekir bir durum hasıl olmuşleri. Ali Nejat ölçen ve H*vret tur. halde söz konusu eşyanın ittin Uysal imza atacakltrdır. 10 halleri yapılmamıştır. Diğer taraftan, TC Ziraat Bankişilik imza ile de gensoru verii kası 75 milyon lira tutanndaki Kanunun geçici maddesi, ilmesi mümkün olduğu i c n ou du alacağını tahsil edebilmek için. gililere tebligat yapılmasını önrum da Rözönüne aiınmaKTadır, şirkete karsı kanuni takibata geç görmekte ise de, bu tebligatın Ancak Grup adma, va da 10 mü miş ve mahkemed°n aldı*ı ilâmTRT ve basın yoluyla yapılması sebebiyle mükelleflerin bundan letvekilinin imzası ile .•eriten gen la 118 çekiei ile 1»1 treyler üzehaberdar olmadıkları anlasüsorunurı psikolojik etkismm de rine haciz koydıırmuştur. mış bulunmaktadır.» ğişik olduğu. grupta .Tin<ısmın Şirketin bu durumuna getirilBakanlık genelgesinde hera daha etkili olabileceğinin «ırtıSJİ mis olmosının. uzun zsrrrnıdnn «... gümruğe terkedilmiş sayıladığı belirtilmektedir. beri vasıtalarm muattal durumda cağı kendilerine bildirildiği halMobilya yolsuzlugu «onuîunda kalmalannın. TC. ticaret Kanunu de söz konusu eşyamn ithalleri verilecek olan eensoru önerge»i na göre yapılacak bir tasfive soyapılmamıştır» demekte, hene MSP'den çok sayıda miıletvenucu kamyonlarm yok pahasma men arkasından da, «.. mükellef ve gelişi güzel satışlarla heder ekilin karşı koymayacağı «anulerin bundan haberdar olmamaktadır. MSP'liler yolsutf.uk KO dilmesinin, ülkemiz ekonomisine dıklan anlaşılmış bulunmaktazararlı etkileri olacağı muhakkak nusunda böyle bir gensonı öner dır;> hükmünü getirmektedir. tır. Bu görüş ile hareket eden ba gesinin hükümet proto'solu sınır Bir başka deyişle, Gümrük kanhğımız. TC. Ticaret Kar.unularını aştığmı ve doğrudan dojru ve Tekel Bakanlıçı eşyalannı yanun 459. maddesinin sa^ladığı im ya Başbakanı ilgilendırebı!«eg> sanın önçörciüğü iki ay içinde ni savunmaktadırlar. siohılys KO kândan yararlanarak. FTÎNTASithal ya da yurt dışı etmeyen m bütün muamelesinin, haklan, nusunda verilecek gensoru onerfirma ve şahısların, söz koalacakları ve vecibeleriyle birlik gesi, Millet Mecüsi'nde ÇOK sayınusu mallarının gümrüğe terte. bir kamtı iktisadi kurulus ods, milletvekilinin oırara.va topkedilmiş sayılacağının kendilan TC. Devlet Demiryollan tşlanmasını sağlayabilecektir. Gea lerine bildirildiğini, fakat «Mületmesine devredilmesi :çin cahş soru önergesı bugün yerılırse sn kelleflerin bundan haberdar olmalarü girişilmiş ve bakanlığıgeç 3 gün içinde gündeme <t.înıp tnadıklannı» açıklamaktsdır. mızca uyeun görülen formül üze alınmaması görüşüleceiinaen per Müsteşar Muavini Yahya Berinde ilsili bakanlık kuruluşların şembe ya da cuma <ünü ?*neı nekay, imzalı genelgede, bu iştemsilcilerinin katılmasıyla sürKurul'da ele almacakîn. Myasi leme gerekçe olarak, «Muhtelif dürülen çalışmalar sonuçlaiıdınçevreler bu nafta ıçına* MUiıeı firma ve şahıslardan alman dilarak. bu hususta çıkanlması geMeclisi'nin en nareketü ?üıuenlekçe ve şifahi müracaatlar» bereken ve metni üzerinde Ulaştırni yaşayacağını bildirmektedır ma Bakanlığı ile murabık kalılirtilmektedir. ler. llgililer her ne nedenle olurnan «kararname tasarısı» ıncesa olsun, bir yasaya aykırı gelenmek üzere 24.12.1975 tarihli nelge yayınlamıyacağını, ayrıca ve 24156 sayılı yazımızla Maliye görevlilerin bu genelgede beBakanlığına intikal "ttın'.mi. s olirtilen işlemleri uygulayarak lup, sözü edilen tasarının uygun giimriiğe terkedilmiş ve hazine bulunduğu hususu mezkur 'jakan (Baştarafı 1. sayfada) malı sayılan mallann ithal edıllığın 5.5.1976 tarihli ve 403 savılı nan, silâhlı mücadele alanı olamesini sağiadıklan takdirde kenyazısıyla bakanhğımıza bildirilrak seçmişlerdir. Fakültelerin ve dilerinin de yasa dışı işlem yap miştir. yurtların büyük bir kısmı belli mış olacaklannı belirtmektedirve farklı örgütlerin fiili egemenler. Bu itibarla F3İNTAŞriri?u na< liği altmdadır. Egemen örgütler liyat ve ticaret anonim şirketi'karşıt gruptan saydıklan öğrennin, bütün aktif ve pasiflcriyle. cileri derslere, smavlara, ve yurt TC. Devlet Demiryollan îşletme lara sokmamaktadır. 'Si tarafından devir alınmasma (Baştarafı 1. sayfada) Üniversitelerde meydana geti dair «karar» metni ile Maliye Ba Cuma günü yapılan son görüşrilen kaba kuvvet olavları, geniş kanlığının bu husustaki mütalaamede de Başbakan Süleyman Deöğrenci kitlesinin, öğretim üyelesını havi joıkanda tarihi ve sayımirel'in kararname imzalanmadırinir. ve yardımcılanmn can güsı belirtilen yazısının bir sureti ğı takdirde hükümetin istifa edevenliğini ve öğretim özgürlüğünü ilişikte sunulmuştur. cegi konusunda Cumhurbaskamortadan kaldırmıştır. Bu nedenle, na açık vaziyet aldığı bildirilmeküniversitelerimizin çoğunda öğretedir. time ara verilmiştir. Bu kararname. 18 Aralıktan itibaren Başbakanlık ile CumhurMevcut ve iîerde meydana eelebaşkanlığı arasını yedi kez sidip bilecek şartlar altmda, üniversigelmiştir. Cumhurbaskanı Fahri telerde öğretime devam edilio Korutürk'ün hükümeti istifa et edılemeyeceği hususu her üniversitenin vetkili organınca değsrtiren bir karar vermevi sakıncak lendirilecektir.» lı buldueu ö£ renilmiştir. (Baştaratı 1. «ayfada) laşılan bu kişinin üzerinde bir adet ateşlemeye hazır dinamit lokumu ile Fransız yapısı bir tabanca ve 32 mermi ele geçirilmiştir. Daha sonra bu kişinin Çırpıcı mahallesi, 103, sokakta arkadaşlarıyla kaldıgı eve dün ögle saatlerinde baskın yapılmış tır. Emniyet Müdürlüğü Gece Nöbetçi Müdürlüğünden dün akşam bir bülten halinde yapılan açıklamada, olayın bundan sonra ki gelişmesi şöyle anlatılmaktadır: «Sürdürülen soruşturma üzerine yakalanan şahsın Zej'tinbur nu'nda kaldığı eve giden polis ekibine ateşle karşı konulması üzerine mukabıl ateşle eve giren ekip boğuşarak, biri hafif diğeri agır yaralı olarak (bilâha re ölmüştür) üç kişi yakalanmış, o sırada aym eve gelmekte olan dördüncü kişi de tabancası ile ele geçirilmiştir.^ Kend'sini (Baştarafı Spor sayfasında) raz etmiş bunun üzerine de kırmızı kart görmüştür. İlk yarının bitiminde soyunma odasına giden hakem Kayalı Haluk'un hücumuna uğramış ve yumruklanmıştır. Bu durumda ikinci yanyı da tamamlayan Kayah'yı mac bittikten sonra arabasına binerken yakalayan Haluk bu kez sille tokat dövmüştür. Daha sonra yakalanan Altınordulu basketbolcu sav cılıga verilmiştir. İslanbul'da lstanbul yoresinde kötü hava koşullan etkisini yitirmiştir. 24 saat içinde lstanbul yöresinde havanın ver ver kar yağışlı seçeceğı bildirilm'ştir. Devlet Demir Yollan yetkilileri, kötü kıs koşullan yüzünden kapalı demirvolu bulunmadığmı belirtmişlerdir. da etkiieyen bir şumul kazanmıştır» demiştir. Çağlayanşnl, AET ile olan ilişkilere deginirken, 1976 başlarında toplulukla olan ortaklık ilişkilerinin yürütulmesinde belirli noktalarda güçlüklerle karşılasüdıgını kaydettikten sonra «AET ile ilişkilerimizde ortaya çıkan yeni bir mesele de toplulukla ticaret açığımızın endişe verici ölçülere ulaşmış olmasıdır» seklinde konuşmuştur. Bakan. Kıbrıs ve Yunanistan konularında Türkiye'nin tüm sorunların görüşmeler yoluyla çözümlenrnesini istedijiııi belirttikten sonra toplumlararası görüşmelerin 17 Şubatta başlayacağını tekrarlamıştır. Dışişleri bütçesi üzerinde üje lerin eleştirileri genellikle Kıbrıs, Amerikan ambargosu, Türk Yunan ilişkileri ile dış ekonomik ilişkileri üzerinde yoğunlaşmıştır. 1950 60 arasında Türkiye'nin ABD'ne bağ'ımlı hale getirildiğini söyleyen Engin Ünsal'a (CHP) cevap veren Sebati Ataman (AP) şöyle demiştir: «195060 arasında ülkede ekonomik olarak hemen hiçbir varlıgımız yoktu. Dış vnrdım almak zonındaydık. ABDf'pn yardım al mayıp da ne yar»c ( 'k ki? Bu gerekli bir yardımuıCahit Kayra (CHP). konuşmasında Çağlayangil'i eleştirmiş Bakanın, Yunan yetkilileri ile yaptıgı görüşmelerde ele alınarı konularm açıklanmasını önermiştir. Kayra. önümüzdeki aylaı da yapılacak Deniz Hukuku Kon feransına Ege Kıta sahanlığı konusu için hükümetin hangi tezle gideceğini sormuştur. Kâmran İnan (AP). Kıbns konusunda değişik hatalann yapılmış olduğunu, bu hatalan değişik hükümetlerin tutumunda ara mak gerektiğini belirterek <Ame rikan ambargosu mali açıdan Türkiye'ye çok pahalıya ma! olmuştur» demiştir. İnan, CHP'yi hükümetin dış politikasını yıpratmakla suçlamış ve dış politikada hükümetin yalnız bırakılmaması gerektiğini belirtmiştir. Hasan Işık (CHP) ise. genellih le uluslararası anlaşmalara deJanmiş ve Ülkeler kendilerin' korumak için ittifaklara girerler. baskalannı korumak içir değil. Ama esas tehlike işte bu noktada dogmaktadır. Türkiye de aynı tehlikenin içindedir. Tüt kiye'yi tehdit eden en büyük tehlike. dahil oldu£u ittifaktan gelmektedir> demiştir. BlRLEŞEN YOLLAR (Baştarafı 10. savfada) vardır. Milli realizm ve milli ıdealizm. Milli ızdırabı olanca acıhfı ve yaygınlığı ile belirtmek, milli realizmîii "ilk hamlesidîV.'Milli realizm, neşeli müreffeh ve mesut görünüşün altmdaki cehermem hayatını, unutkanlığı, vurdumduymazlık. vicdansızlık ve iğrenç baskılan ortaya çıkaracaktır. Mesela, Müslüman Türk kadının ızdırabını gerçek büyüklügü ve açıklıgı ile ortaya koyarken, kadınin gönlünde yaşattığı ideallerin, sınırlı ve geçici realitenin baskılan ile nasıl çarpıştığını anlatacaktır. Aşk karşısında cinsel içgüdünün kabanşım, analık duygusu ve sadakat karşısında sevgi içgüdüsünü, açlığı, sefaleti. alayı. baskıyı, feragat ve fedakarlık karşısında egoizmi, fazilet karşısında zevki, iffet ve hayâ karşısında hırsı ve iştihayı, iman karşısında şüpheyi ve inkarı, sembolleştirdiği kahramanlan ile ortaya koyacaktır. özetle, milli realizm. gayri milli kuvvetlerin sosyal, siyasal ve ekonomik baskısımn buhranı nasıl derinleştirdiğini ortaya koyacaktır. SORD Ya milli Idealizm? ÇAKMAKLI Toplumun sanat eserlerinde, çağlara paralel bir gelişme içinde değişiklikler olmalıdır. Kopukluklar değil. O zaman, geçmişten geleceğe ulaşan bir öz var demektir. Türk sanatında da durum böyledir. Çağlar içinde uygarhğımızı inceleyenler. düzenli bir gelişme görürler. Bir öz değiştirme yoktur. özü değişen toplumdan kooar. NPdir bu ö z ' Sanatm özü, tODhımun kültürüdür. Milli kültürdür. Toplum kültürü beş on yılda ortaya çıkmaz. Elli yılda, yüz yılda da olmaz. Elli Yüz yıl. binlerce yıllık bir gelişimi bulunan toplumun kültürünü etkileyecek bir dönemdir, o kadar. Beşbin yıllık bir kültürü, toplumu boğazlamadan kazımak mümkün degildir. Toplumun kültürü. yaşadığı coğrafı şartlar, bağlandıgı inanç ve ahlâk prensipleri. ırsen getirdiği kavmi özellikler, üişkide bulunduğu diğer toplumlar, ilim, örf ve adetler içinde oluşur. Sanatçı İşte bu kültürü işler. Elbette ona yeni boyutlar getirir. Ama tohumdan, özden sapmaz. Bir sanatçı, fcültür ve medeniyet taklitçiliğine başladı mı, ne güçlii eserlpr v r e b i ü r , ne de verdiği eserler, belirli bir kişiliği yansıtır. Milli sinema, «Milli düşüncenin, yahut kültürün gerçefi, sinema diliyle anlatması» diye tarif edilebilir. Ya da «Milli bakış açısımn tespit ettiği, yorumladığı ve çözümlediği gerçeğin sinema diliyle anlatümasıdır» denebilir. Hazineye CHP'nin SORD Peki milli bakış nedir, ne oimaiıdır? ÇAKMAKLI Pir mületin bakış açısı, ancak ona has diyebileceğimiz kültür formlarından. kılavuz ıcleallennden. aksiyomattk temellerinden ve aksivıın usliihımdan meydana eellr. tdeolo.Hdir, Türkiye'de milli bakış açısı çahşmalan ekslktir. Türkıye'de tarklı sosval eruplann farklı bakış açılan, ideolojüeri vardır. Oysa kendi toplumumuzdan farkh. kendine mahsus tarihi ve kültürel değerleri bulunan sosyal birliklerin görüş açılanni benimseyerek, ne Türkiye'nin problemlerinl dogru tespit edebiliriz, ne de çözüme elverişli bir m » tod getirebiliriz. ömegin, Barı Kültüriinün ne ortaçağ hıristiyan, ne rönesans. ve ne de şlmdl ç * zülme halinde bulunan hümanist, yahut prome» teuscu kültürü, ne de ortodoksRus külrüril kalıplan ile TürMye'de sonuca ulaşmak kabil dPgil' dir. Bunu ister sınıflı toplumun ideoloiisl diye tanımlayalım, isterse batı kültürü diye soyutlanmış olarak ele alahm. farkermez. Batı kültUrüntin TUrkiye'de savunulması, külrür açısmdan, TUrk Kültürünün sakatlanması, politiTt açıdan, Türkiye'nin Avrupa Polltikasma bağlanması. ekonom) bakımından Ttlrkiye'nin bir sömürge halinde tutulması, sosyal bakımdan Türk Milletinin bir azmlık aracıhgı ile sömürülmesi, milli açıdan Tür* Milletinin Macarlar, Bulgarlar ve Rumlar gibl Avrupa toplumu İçinde eriyip kaybolmasım savunmak anlamma gelir. Ayni şekilde. uyumlu Rus Kültürü ve prometeuscu batı kültürünün en radikal mahsulü olan marksizml savunmak ve bu görüş açısjndan Türkiye gerçeklerine bakmak, en a7indan batı kültfirünü savunmak kadar hatali olur. Üstelik politllc ve askerl bakımdan en açıh sınıf tezadının bulunduğu Sovyet Rus imparatorluğu camiasma dahil olmak anlamma eelir Marksizmde bütün külrür gerçpklpri. üretim biçimlerinin bir yansıması olarak görülür. Yani kültür, ürerime göre şekillenir. Bu demektir fcj, t » rifi ve kültürel birer birim olarak kabul ettigimiJ millet olayı, üretlm biçlmlerine göre deglşen, geçicl bir fenomendlr. Bu ise millet olayımn ve ona baglı milli bakış açısınm, büttin mllH kültür hazinesi İle birlikte m k a n demektir. Marksizmde, millet yoktur, ayni siyasa) sınırlar İçinde yaşayan insanlar kitlesi, halk vardır. Milleti inkar eden bir yöntemde de milli bakış zaten olamaz. O3?sa benim için her kültür ve sanat esen gibi, sinemanın da millî bakış açısınm bir eseri olması ve milli bakış açısını kıskançlıkla koruması gereklidir. TV'DE SİNEMA (Bastarafı 10. sayfada) sosyalist ülkelerin modem çizgl filmlerini begenen, bağrına basan bir seyircl, günümüz Türk toplumunun bir sanatçısının, tistelik Türk öykücülüğünün tanınmış isimlerinden yaptığı filmlere bu denlı tepki gösteriree, bu işte «deneysel»! de aşan bir bit yeniğl var demektir. O zaman, elbette TV'de deneysel ve sanatsal çabalan «tu kaka» etmek degil, ama önümüzdeki örnekteki deneyin niye bu denli başansızhğa uğradığını araştırmak ve gelecekteki deneysel çabalan ayni yanlışlardan anndırmaya çalışmak gerekir. Fu konunun getirdiğt, sinema ve TVnin lşlev farklılaşmasma başka bir yazıda değineceğiz. Salı'ya «Günün Adamı» Metin Erksan*ın Wr filmi var: Daha önce birkaç kea programlanmıs olan, dolayısıyla bizimde sözünü ettiğimia «Reyhan» isimli $arkılı melodram» Erksan"ın TV'deki çalışmasına yüzde yüz ters nltellkler taşıyan bu film, yalnız bu açıdan bile seyre değer.. Hafta sonunun yabancı filml ise, bu fces bir Fransız yapımı. Ama önemli bir ölm degil. 1910 dogumlu Maurice Labro"nun ( ö 1930nardan beri film yapan bu yönetmenin hlç blr önemli filml yok), 1962'de çektigl «Susuzluk Geçene Dek Jusqu'a Plus SoU» tsimlı blr rUminfle, Pierre Michael, Juliette Mayniel, Bernadett« Lafont gibi genç kuşak oyunculannı göreceğiz. Üniveısiteler Özdemir İnce'nin açıklaması (Baştarafı 10. sayfada) cak bir filmin yayınlampyaymlanmaması Film Komısyonu'nun karanna bağlıdır. Ne var kı, bu komisyon, aldığı karar, karan uygulayan makamlar bir yana bırakılıp, filmin gösterilmesini sağlayan tek sorumiu ben gösteriliyorum. Komisyon üyesl olmadığun gibi, bir filmin yayinlanıpyayınlanmamasına karar verebilecek görevde de değilim. Haberde yayını ne yolla sağladığım belirtiimiyor ama «Televizyonu Zeki Sözer'in yönettiğinı sananlar aldamyorlar. Bütün önemli kararlan özdemir tnce veriyor» denilerek, TV Dairesi Başkanı*nm karar değiştlrmesini sağladıgım sezdirilmek tsteniyor. Benl bir tarafa bırakm, Sn. Zeki Sözerin btraz tanıyanlar böyle bır iddiaya sadece gülerler. Yazının sonuna doğru «Blrleşen Yollar» olayı a$ırlı5ını rıiitünüyle yitirip. yerini «öfkeli Müdür»ün kisiliğim ve gizli amaçlarım hakkındakl yorumu alıyor. «öfkeli MUdür» de insandır, benım hakkımdaki düşüneeleri beni değil kendini bağlar. Ancak her iş verinde var olan çekişmelerin, çekememezlik ve kıskançlıkların sebep ol Eoramtk KENDI UÇAGINI ©KENDİN YAP alması üzücüdür. Doksandftrt satırlık haber yazınin 24 s a t m benim kisiliğim hakkında yapılan yo ruma ait. Bu da habenn kasıtlı amacının ne oldağunun somut blr örneğidir. TRT Yasası İle yönetmeliklerlnde, yaym y» luyla işlenecek haksız fiil ve suçlann kimlere ai1 olduğu açıkça yer almıştır. Filmin yayınlanması suretiyle bir suç lşlenmiş İse suçlular arasında benim bulunmadığım nasıl olsa görülecektir. Ama, iddia sahipleri, buna rağmen, «Btrleşen Yolları m yaymlanmasmı ne yolla sağladığımı açıklayabi' lirİPr. açıklamak rnnmdadirlar. Haber kaynaklanna göre, Ismail Cero dönemı hakkında rapor nazırladığım için bugünkü görevime Retirilmişim. Daha «nce de gazetenizde aynı çevrelerin çıkardıSı amt umduklan etkiyi sajlavamayan bir uvdurma bu. Blr zamanlar Sn îsmail Cpm'in V'>sflişi VP rl«nem* hakkmda herkes gibi düşünmediğim dofrudur. Bunu hiç gizlemedim, o dönemin vetkılüennp de acık açık söyledim. Ancak kimse bendsn bövle bir rapor hazırlamamı iitemediği gibi ben de kendiliğimden hazırlamadım
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle