27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
(UMHURİYH 10 Ocak 1976 Pier Paolo Pasolini'nin yaşam öyküsü Fasolını 1922'de Bologna'da doğdu Avnı kentın ünıversıtesınde Okudu Ilk gençlığınde Frıuh'de yaşadı, bu bolgenın dıyeleğıjle şurler >Kdı Baska bolgelenn dıveleklenyle de ılgılenen sanatçının Italyan halk şurı, folkloru uzerıne araştırmalan Frıuli'de Academiuta de lenga furlana (Frıulı Dılı \kademısı)'vı kurdu, alcademinın yayınlanna katıldı Frıulı donemınde Ikıncı Büyuk Savaş sırasında Almanıara karşı çeteci olarak earpışan kardeşınin oldürülmesi sanatçınm yaşamını ve vapıtlannı etkıleyen önemlı olaylardan bırı olmuştur. 1950 de Frıulı den avnlarak Roma'ya gıttı Başlangıçta çok yoksulluk çektı, eeçımıni oğretmenlık \aparak, ozel aersler vererek sağlıyordu Roma'daki yaşantılan romanlarının temelıni oluşturmalan bakımından onem taşır 1956 da Bolognıni'nin bır fılmıne senaryo yazdı Bunu başka senaryolar ızledı. 1961'de Accattore (Dılencı) fılmıvle vonetmenlıge başladı Bu ılk fılmını Mamma Roma (Roma Ana) Vangelo Secondo Matteo (Matteo^a Gore Incıl» ve öteki filmleri izledı Bundan sonra da sınemadan kopamadı bır daha daha once şurlen ve romanlanyla şaşırttığı, sarstığı ınsanlan artık filmlerivle etkiliyor, çarpıyordu adeta Gazetelerde, sanat dergilerinde sınemacı vanıyla filmlfrıyle ilg'U epev yazı yajınlandığı ıçın burada önemli sıır kltaplanna, romanlarına değinmekle vetinıyorum Başlıcaları şunlar Casarsa Şıirleri (1942) Yurdum Nerede (1949) En tvi Gençlık (1954), Havat Çocukları (1955) Gramscı'nin KUllen (1957) Katolik Kılısesının Bulbulu (1958) Zorlu Bır Hayat (1959) îlkvaz Soneleri (1960), Roma 19Î0 (1960), Gül Bıçimlı Şıirler (1964), Aşkınlasmak \e örgutlemek (1971) Alberto Moravia'nın kaleminden Pasolini üzerine bir yorum «... Yarattığı kişilerden biri değildi o... Bir çağa damgasını basmış bir şair, dâhi bir yönetmen, bir denemeciydi...Pasolini kimdi, ne anyordu' Başlangıçta bir eşcinsellik olduğunu, ama başkacınsellık bıçiminde bir eşcinsellik olduğunu kabul etmemız gerekıjor Pasolım ıçın gerçekle ılışkı anlammı taşıyordu eşcinsellik Aşkın, Batı kultüründe hep sahıp oldugu temel onemı, buyuk ruh japılarının, büyük bılgı edınme sistemlerının aşktan nasü doğduğunu jalnız bir an duşünelım O zaman, eşcınselliğın Pasolını'nın vaşamında, başkacınsellığın onunkınden daha az voğun \e jaratıcı olmajan nıce yasamdakı kadar onemlı olduğunu goreceğız Sonra yoksulluk da vardı başlangıçta, aşkın yanında Roma'ya Kuzey'den goçmuştü Pasolini, yaşamını kentm kenar mahalle okullarında oğretmenlık yaparak kazanıyordu Buyuk buluşunu da o sırada yapmış, oğretmenlık yıllannda keşfetmıştır «alt proletarya»yı Pasolıru ıçın, Hırıstıjanlık oncesı toplumlarındakılere benzer bir devrımcı sınıftı alt proletarya, zevk safa alemlerıne gömulmüş, gururlu kentsoylu sınıfa seçenek olabılecek dervışsı alçak gonüllülukte, bılınçsız bir mesaj getınyordu Bu buluş Pasoiını'nin o zamana kadar buyuk olasılıkla katı kuralcı olan komünist duşüncesınde duzeltmeler >apar, kesin karakterinı kazandınr Sonuç olarak, Pasolini'nin komünızmı başkaldırıcı bir komunızm de aydınlıkçı bir komunızm de, gerçek marksıst bir komunızm de olmayacaktır artık Eskı çağ lara ozgu, acımanın canlandırdığı, popu'ıst «romantık» bır komunızm koklerı gelenekte olan, utopyada yansıyan bir komunızm değıl Bo>le bır komuruzmın temelde duygusal olacağını söjlemekse gexeksızdır Nıçin duygusal' Pasoiını'nin duygusal komunızmı, duygusal durumlar aklın kabul etmediği karşıtlıklara ızın verSe de kulturel~Ve ele?tirel nıtelıklerden joksun olmadıgından denebılır Şımdı, aklın hızmet etmedıgını, akla hızmet edıldığıru oğrenmıştı Pasolıru ve yalnız karşıtlıkların kışılığin ortaya çıkmasına jaradığını Akıi kullanmak anonımdı, karşıt olmaksa kışısel «Gramscı'nm Küllen»nı, «Çağımızın Dini»ni, «Hayat Çocuklan»m, «Zorlu Bır Hayat»ı yazdığı, «Dilenci» ıle sınemaya gırdığı sırada işler bu noktadaydı Işte, 1950 1960 arasındakı yılları kapsayan o donem de Pasolini, Italya edebıyatının tarıhınde ılk defa, kesınlıkle jenı olan bır şey yapmayı, solcu bir sıvıl şıır yaratmayı başardı Sıvıl şur, îtalya'da 19 yuzvılın başından bu yana yanı Foscolo dan Carducci'ye, D'Annunzıo'ya kadar, hep sağda olmuştu Geçen yüzyılın Italyan şaırlerı, g e r ç e k t e n , muzaffer edalı, soylevsı bır bıçımde düşünmuşlerdır sıvıl şıın Pasolım ıse, çok güç bır ışı, çağdaş çöküntü şıırını toplumcu utopyayla bırleştırmeyi başardı Aynı seyı daha once yapabılmış olan, belkı de yal nız, devrunın ve aynı olçude de çokuntuculıiğün şaırı Rımbaud'ydu Ama Rımbaud'nun arkasında koca bır aydınlıkçı, Jacoben gelenek vardı Pasoiını'nin sıvıl şıırı ise, mucıze gıbı, uzun zamandan berı tutucu bıçimlerde demır atmış bır şurin içınde, gerıcı bır taşra ortamında doğmuştur Bu ınce, estetığe yonelik aşırı • üslupçu, Rımbaud'yu anımsatan, Machado'dan \e sımgecı Rus şaırlerınden esınlenen sıvıl şıır, bır yandan da, aşagıdan, alt proletaryadan gelecek olan bır toplumsal ve ruhsal devrun utopyasına bağlıydı Ikıbın yıl kadar once, kurtuluşu Hıristıyanlığa sarılmakta bulan kole ve kovulmuş kıtlelerının gerçekleştırdığı devrımın bır yınelenmesınden başka bır şey olmayacaktı bu devnm Umutsuz ve alçakgonullu kenar mahal lelsrın, zengın hayat yaşanan semtlerle bırükte eldegmemış olarak, bu zengın semtlenn yokolocagı \e genel dırılışm gerçekleşeceğı ana kadar, uzun sure yaşajacagını varsayıyordu Pasolini Bu duşunce temelde MarVın, sonunda ınsanların bır avuç somurenle somurulen yığınlar olarak böluneceğı ve somurulenlerın somurenleri devırecegı kehanetmden çok uzak degıldı Pasolım nın, edebıyatı için, toplum duzenının boyle değışmeden uzun sure kalmasına gereksındığını soylemekse haksızlık olur Pasolım nın dunya goruşunun, derın ve bilınçsiz alçakgonülluluğuyle eskı koylu kul turune bağlı kalmış kent alt proletaryasının varlıgına dayandıgı durumu daha doğru açıklar sanırım Ama tam bu noktada, Italyanların alavcı bır şekılde «boom» dıye adlandırdıklan şey oldu, yanı tuketımcılık patlaması gerçek leştı Pekı, nerde\ se bır anda oluşan bu degışımle Pasolım nın 9 duşüncesınde ne oldu Şu oldu «Dılencı»nın, «Zorlu Bır Ha\at»ın o alçakgonullu ınsanlan, alt proleterlerı Pasoiını'nin .Matteo ya Gore Tutku»da genel dırılışi gerçekleştırecek bır devrımın yaratı cıl»rı olarak gostermektense başlangıç dönemı Hırıstıyanlarına jak laştırdığı o alçak gonüllü msanlar, sozcüğun her ıkı anlamıvla da, ruhbılımsel olarak alçakgonullu olmaktan da toplumsal olarak asağı olmaktan da uzaklaşıyor, başka bır şeye donuşuj orlardı Evet, hâlâ >oksullardı, ama koylu toplumu değerlenmn yerım tüketım toplumu değerlerı almaya başlamıştı Duşunce duzeyınde kentsoylulaşıyorlardı yam Işte bunun, alt proleterlenn kentsojlulaştıklarının farkına varması, Pasolım içın polıtık, kulturel ve ıdeolojık bakımlardan, gerçek bır yara olmuştur Kenar mahallelenn alt proleterlerı, bu Jlgısız aşklarıjla ona çağdaş dunyayı anlamanın anahtarlarım veren çocuklar, şradı, maddı düzeyden once duşunce duzeyınde kentsojlulaşırlarsa, onıın populıst ve Hınstıyan komunızmınden başla\arak, her şey yıkılırdı Quartıccıolo'nun alt proleterlerı kentsoylu oluyorlar j a da olnaa jı ozluyorlardıki bu da farketmezdı öjlejse 1917 devrımım jap mış olan Sovyelter de, bır yuzyıldan uzun sureyle somürgecılığe karşı savaşmış olan Çınlıler de bır zamanlar dunjanın buyuk dev rımcı >edek gucü olarak gorülen Lçuncu Dunya ulusları da kentsoylu olmuslardı ya da olmayı ozluyorlardı Pasolım'nın akıldışı komünızmının bu buluştan sonra \enıden canlanmadıgını sojlemek abartma olmaz Ama Pasolini utopja>a bağlı kalmıştır bu da doğrudur, ancak artık gerçekle ılgısı olmayan bır şev sayıvordu onu Yanı jalnızca hayran kahnacak, dalmacak bır duştu artık, EY GENÇLİK HALİM! EY GENÇL.K HALıM, ANI KOKUDAN DOGAR, YAGMURLA TOPRAKTAN FISJdRAN. ÇUKURLARIN, TA7C 01UN ANISI. KUYUNUN DıBıNDE CASARSA ÇrĞLE NASIL T'TRERSE ÇAYIRLAR ESKı GÜNLERLE IıTRıYOR. ORDA, ACIMAYLA YAjlYORUM BEN; GÜNAHKÂR ÇOCUK. UZAK AVUNÎUSUZ B>R GULÜJTE. EY GENÇLıK HALıM, AK5AM DıNGıN, KOCAMIŞ DUVARLARA UZAÎIYOR GOlGEYi: GOKIE kOREDıCı EıR ISJK. SINIRDA YAĞMUR YAĞIYOR COCUCAĞZIM, YAĞIYOR GOK KÖYÜNÜN OCAKLARI ÜSTUNE, SENIN GÜLDEN BALDAN YÜZÜNDE YEMYEJıL DOĞUYOR MEVSıM UNIYOR, TÜTÜYOR SON GUN HUZÜNLÜ GÖLGESı DUÎLUKLARIN CSTÖNDE GUNEJıN; SINIRDA YAPYALNIZ OLULERıN TÜRKÜSÜNÜ SOYLÜYORSUN SEN. 1975 YILINDA TOPLUMSAL OLAYLARLA EDEBIYAT ARASINDAKt DİYALEKTİK BAĞ, GEÇMİŞ YILLARA ORANLA DAHA İYİİŞLEDİ Tekin SÖNMEZ çıkacak UrUnlerde daha çok sıyacak, kuşkusuz Türkıye'dekı sınJzal çattsla gerçekıiğınden ;esıtler yansıtma gorevmı; şıır. hıkaye, roman turlerının hemen hepsı de bılınçle omuzlamış durumda. Ne bırısı ılerde, ne de dtekısı geride. Bunların ıçmde, türun özellıği geregı, 1975'm toplumsal o laylarına, sıyasal güçlerin terörune, anında şıırsel tepkıler geldı Şiır, gorevmı guncel açıdan yuklendi Bu yukleaış, her şaırln tarıhe ve topluma bakış açısıyia, sozcuklerı seçışi ve evrensel özu, ulusal bır bıreşıma emistirme becerısiyle sergılendı. Her şaır, şıınn genel sorunlanna yakınlığı olçusunde, becerısını geUştırdı, yaydı Kesm olarak, şur 1975'de gorevden kaçmadı. Öte yanda, son ellı yılın tarlhsel toplumsal gerçekliğını ara?tırmada, halk tarıhını üretım ilışkılen çerçevesi içinde sergılemede, turunun özel >apısı gereğı, roman. uzerıne düşen gorevı yaptı Onceki yıllara oranla, daha ıyı yaptı Roman sanatının, önceki yıllara oranla 1975'deki açılımı, yani, nıtelık ve nicelık gelışmesine etkın olan başka nedenler var. Yu karda, yeni yenl aydın tıplerin or taya çıktıfım söyledık Yayıncıhk alanındakı alıcılar, izleyıcıler değışiklığe uğradılar son onon beş yıl içinde Nıtelıksel ve nıce lıksel bir değışıklik bu Bu yenl alıcılar, Türkıye'de etkın bir en düstiri durumuna dönüşen, gunumua yayımcılığını etkiledı. Dunya edebıyatı, bzellıkle sosyalıst kesımdeki toplumcu jerçelc çı romanları jayınlamak, artık alıcıya yetmıyordu Yerlı yazarlann, yurt ve toplum sorunlarım ışlejen gerçekçı romanlarını daha çok ıster oldular Zorunlu olarak. sermayenın (artıdeğer yasalan geregı) yerlı jararlara kapıları açtığı görüldü. Endüsti rı durumuna yükselen yayımcılar, yerli roman istemlerini karşı lamak içm, roman yanşmalan dUzenledı. tşte. kahn çizgilerle degineUgimız nedenlere bağlı olarak, roman turil nicelitc ve nitelik açıdan. onceki yıllara baskın çıktı. Yeni romancılar gorüldü Biçimde ustalaşmış romancılar. bu dal da açılımlara gırıştıler Bu neden le, roman 1975'de şure baskın çıktı, «şıır bıraz golgede kaldı» dıyemeyız. Roman, 1975'de, onceki yıllann roman nlteüğıne ve nıcelığıne baskın çıktı derulebılır. 1975 yılınm edebiyat olayı tanımına açıklık getırılmedi. Bır yıl içinde, bır kıtabm bır kag basım yapması, bır edebiyat olayı tanımına gırmesı ıçın yeterli mı' Ya da bir urunun, o ülkede kı en gorkemli edebiyat ödülünü alışı bu tanımın kapsamına girer ? mı Gördük kı, bu tur sorular çogalabılır Bu tur sorularm yanı tı bır noktada bıreysel başarılan belırler Bır noktada, görecedır bu başanlar da Ödül veriralerıni odul ahcılarını ve yaytmcılan daha çok ılgılendinr Vericinin ve alıcının duşunce yapısıyla, topluma ve dunyaya bakış açısıy la, buradan kaynaklanan begenisıyle sınırlıdır odül sorunu. Türkıye orneği somürülen ülke lerde, sıyasal cmayetlerin ve terorün yoğunlaştığı bir dönemde Faşızmm liberal bürokrasiyi tasfıye ettiği ve devletı ele geçirma çalışmalarını açıkça yurüttuğü bır donemde yılın edebiyat olayı nasıl yaratılabilır? Sıyasal iktıdarlarm her alanda yuruttuklerı terore karşı genel dogrular jçınde bır araya gelen toplumcu gerçekçı yazarlann, ay nı konu çevresınde topluca sanat sal gosten duzenlemelen, o yılın edebiyat olayı mtelığıne daha yakm düşecektlr Bu açıdan bakıldığında: Mılltan Dergısı'nın «Tevfik Fıkret> ozel sayı ile, Yansıma Dergısı'nın «Çocuk Eğitımi ve Edebıyatı» ozel sayısı, toplumcu gerçekçı ya zarların topluca sanatsal gosterı duzenlemelen nedeniyle, yılın edebıjat olayı tanımına uygun duştüklerı görülur 1975'de, Ttırk Dılı Dergisı'nın sunduğu «Ttırk Ovkucülüğü. özel savısı \e bu sayınm sunulnşuna bağlı olarak tepkıler geldı Ttırkıve Yazarlar Sendıkasımn getırdigi gerekçelı eleştırıler nedenıvle bu konu, 1975'in tarhşmalar bölümüne gıren onemlı bır olav nıteligıne burur.du Çocuklar için edebivat könusunda 1975'de vazarların gosterdijı çalışkanıık da yıne yılın önemlı bir olavı savümalı Bu konuda. buırüne dek yazılanların en avrıntılı vazısmı, Necatı Mert hazırladı (Bkz Yansıma Cocuk Eâitımi ve Edebivatı özel savısı 1975) Sabahattın Ali Saıt Faik urünlennın, geçtıftımız dönemler ıçın do okura sunulusu. vazarlar 'aralından kıtle\e sroturüluşu de 1975 ın vıne tartışmalar bolilmüne pıren, yılın onemü bır olayı sajilcu. (l)pıımı 9 Savfada) («Casarss ÇHrlerl»ntfen) Pler Paolo Pısolini Türkçesi: Ejenıen BerkSı gerçekleştırılecek, savunulacak bır seçenek, kaçmılmaz bir tasan olarak ortaja konacak bır şey değildi O andan sonra da, kentsoylulara karşı alt • proleterlenn adına degıl, genel kentsoyluluşmaya karşı kendı adına konuşacaktı Pasolım Herkese karşı o, tek başına. Alçakgonullülük yasantısına baflı ıç jaşama karşı ozellıkle kentsoylu toplum yaşamına ayrıcaliK tanıma eğılımı de buradan başlar Ustelık, artık tore düze yınde degıl, akıl duzeyınde olan belırlı bır skandal arayışıyla bırlıkte Ancak, artık aşırı tuketimcı hale gelen kentsojlu sınıfını skandallarla sarsmava gırışmek de ıstemıjordu Skandalm da bır tuketım malma donuşmemesı ıçın Hala akla manmaktan kendılennı aiamajan aydınları sarsmayı amaçlıyordu o skandallarla. Yıne de, tartışmalara karışmadan karşıtlıklannı ortaja koyup savunmadan duramıyordu Bır defa daha, kendı varohışçuluguna, kendı yaratıksallıgına dönujordu Pasolım Yalnız bunu, bır zamanlar dunjanın kurtarıcısı alt proletarjayı savunmak için yapmışken. Yerll edebiyat Urünleri, sağ lılclı bır gelişım evresı içinde Hem nitelik, hem nicelık olarak, bunu, 1975 tarıhsel kesıtine bak tıgımızda goruyoruz Toplumsal olaylarla, edebıyat yaratımları aÇOCUCAGZIM. GL'LÜYOR GOK rasındaki alış verış, dıyalektık KÖYÜNÜN BALKONLARI ÜSTÜNDE, bağ geçmış yıüara oranla daha iyı işlıyor Günumuzde yazar SENıN KANDAN SAMANDAN YUZÜNDE toplumdan beslenıyor, yıne topluma ıletıyor Geçmış vıllara oBEMBEYAZ, ÖLÜYOR MEVSıM. ranla, yazarlarınuz bu olanağı daha çok bulabüiyorlar Daha oncelen benzer sınıfsal olay larla değışmeler, sıçramalar yap mış toplumlardakı bılınen yuk(«Casarsa Şiirleri»nden) seliş içinde edebıyatımız Pler Paolo Pasolini Tttrkçesi: Egemen Berköı öte yandan, büyük bir arayış ıçmde Evrensel özu, ulusal bir doku ıle yansıtma becerısını, daha yetltın bır estetık düzlemde sergıleme yollarını araştırıyor edebıyatçılanmız. 1975'de, bu açıdan, çabaların, okur öşirndi, tüketim toplumunu, yıfınlann zevk • safa düşkünlufünü nune çıkarılma olanağı daha eleştirmek ıçın yapıyordu Tüketimcılığın, o sevdığı koylu uygarçok sağlandı Geçırdığımız son lıgının artık ıliklerıne kadar ışledıgımn farkındaydı Ancak bu, onu, on onbeş yıl, üretıcı sosyal sınılbır zamanlar olaganüstu bır şursel patlamayla kendı dünja gorülaruı emekış ozgürluk bajnmsız şünü yaratmasına büyuk yardınu dokunan bu yerlerden, bu msanlık ve demokrası merceğınden lardan uzaklaştırmamıştı Kamuoyu onunde gençlığın bır kıtle olaylara bakışı hızlandı Kendısi suçluluğu ortamma gömulmü? olduğunu soyluyor, yazıyordu, ama, ıçın sınıf olma bılıncınde veni kendını, bu kuralın dışında kalanların da olabıleceğı duşuncesıyle tıp ayduılar, yenı tıp yazarlar; aldattıgı da , görundügu kadarıyla bır gerçektı Sonu, yapıtfanna onkoşulunu bularak 1975'e gelbenzer, fakat kendısınden farklı oldu Yapıtlarm& benzer Çünkü, dı Değışmeler olaylara emegin romanlarında olsun, fılmlerınde olsun, bu hılzunlü vahsi durumtarıhsel eleğınden bakış doğruları defalarca betımlemlştı. Kendisınden farklr Çünku, yarattığı luğu yayguılaştı Bunun önemli kişilerden bıri degıldi o külturumuzun en onemlı kıjilerınden bıri, sonucu olarak, özellikle bütün bır çağa damgasını basmış bır şaır, dahı bır yönetmen, soluk bır yazın sanatlan, türleri etkilendı. Bu etkilenme etkileme alıs vedenemeciydı. ».^»«.«ıv» Alberto MORAVıA rışı, onümuzdeki yıllarda ortaya Sanat Edebiyat Doç. Dr. • Türkkaya ATAÖV Ankara'da Devlet Guzel Sanatlar galerısınde bır «Çağdaş Romen Resım Sergısı» açıldı. Romanya'ya her gıdışımde meslektaşiarımla oldugu kadar sanat çevresıyle de ılgılenmemı, orneğın ünlu Nıcolae Grigorescu'nun (d 1838) yağlıboyalarını gormek ıçın Agapıa köyundekı kuçuk manastırın yolunu tutuşumu, >a da Romen arkeolog Prof G Tocılescu'nun Avusturyalı George Noyman ıle bırlıkte bulup çıkardıkları Roma zafer anıtınm kırk \edı kabartmasını Adam Klısı de gordukten son ra kırk • sekızıncısraı de tstanbul Arkeolojı Müzesınde aramamı bır yana bırakayım Onlan bırakalım da yıllar once tanınmış sanat eleştırmenı Henry Focillon un şu sozünu hatırlayalım «Romanya bır ressamlar ulkesıdır'» Bu yargı Türkıye okuyucusuna, ilk bakışta, fazla ıddıalı gelecektır Ama Veronets fresklennı yaratan ulus ıçın hıç de abartna defıl Ro menler \vrupa sanatmın en karakterıstık anlarında bu kıtadakı ana eğılımler içinde \er almasını bıldıler ve kendılerıne ozgu sentezlere gıttıler Fu sen tezler Romen geçmışıyle ıçıçedır Romen resmı Romen tarıhı bılmeden pek anlaşılmaz (Ve tabıı sanat bılmeden hıç anlaşılmaz ) Omegın, ressam Constantın Nıcolae \ı 1848 Devnmının fıkır babası Nfcolae Balçescu tamamlar Ya da faşıst kurşunuvla çun ortasmda jere serılen tarıhçı Lorga nın sıjasal ejlemını de tanımalı kı, Catul Bogdan'ın portresı daha anlam kazansın Kolecı Roma ve «merkezcı feo dal» Osmanlı ımparatorlukları Romanya tarıhım bıçımlendıren ıkı onemlı dış etken Bunlar kadar onemh olan Romen toplu munun kendı ıç gelışmesı bur ju\a ıe prole*er devrımlprınden geçmesı \e bu arada koju bır Çeşitlilik, gelenekle yenilik arasındaki diyalog, birtoplumun dinamizmini de kanıtlıyor Romen tarihi içinden Romen resmi faşızm donemı de yaşamı? oîması Romen topraklarının Osman lı ekonomık sıstemınden yavaş javaş kopup, burju\alaşmakta olan A\rupa ekonomısıjle bırleş mesı, gıderek Droletarjasını oluş turması bu toplumun yalnız tanhını degıl, sanatım da etkılemış tıı Batı Avrupa'nın her yanında burm\a olurken, Romen burju la ıdeolojısı de Osmanhlardan bagırnsızlık ve ulusal bırhk ek «enınde bıc mlendı Bu vıllar Romen tarıhı ıçın de Romen sanatı ıçın de olaylarla hevecan larla doludur Sanat dınsel san ÎON SALİŞTEANU «Zaman ve Sorumluluk» 1975 bu akım C Rosenthal î Negulıcı \e B tscovescu ıle surmuştur bon sozu edılen uç sanatçıdan ılkı cezaevınde oldurulmuş, son ıkısı yurt dışında olmuşlerdır Uçuncü resımlerı de Balcescu'nun duşuncelerıne dayalıdır Aynı kuşaKta bır Tattarescu doksan kılısenın duvarlannı dınsel vapıtlarla bezıyorsa da Yenı gelenegı yüzyılın ıkınd varısmda sürdüren sanatçı T"i \mandır (d 1831) Bukreş Cu ?eı Sanatlar Okulunu Kuran da oduı Sonrakı unltılerden Luchıan Georgescu Mırea ve Vermont oğrencılen arasındadır. lSîT'de Romen topraklannm b;rltşlırılmesı ıçın açılan savaşi kanlnnış, sonunda uç tablo yaratmıştır 1864'de oğrencılerme «gorennızın yurdunuzu yuceltmek olduğunu unutmayınız» demıştı. •Romanya Ağaları Zıyafette» ad lı tablosunda toplum ıle buyuk toprak sahıplerı arasındakı çe lışkılere de dıkkatı çekıyordu Yoksul bır kojlu aılesınm çocuğu olan N Grıgorescu koy ın sanlarının gunluk hayatmdan esınlenen. yurdunun doğasında, doganın doğrudan doğruya ortasında resım yapan Romen sanat çısıdır Romanya'da adını herkes bılır (Bır tablosu da bizim Bağ dat'takı BUyukelçılıgimızde asılı dır ) Ion Andreescu Romenlerın belki de en büyük peysaj ressa mı Radu Bogdan'ın yirmı yılını alan üç cıltlık çalışması olmasay dı Andreescu'yu Romenler gıbı ı gereginee tanıyamayacaklardı ! Otua ıkisınde goçtügünde Mıl let, Manet, Plssaro ve Sisley'yı anımsatan restmler bıraktı Romanya 1878'de bağımsi2hğı , nı kazandığı zaman ulusal bur Juvazl yanında bır de proletar ya belırrnışti •Komünist Manı festosu» Romence olarak 1892'de vayınlandı ve toplatılmadı Ilk Sosyal Demokrat Parti bir vıl sonra kurulmustu Sonra, şu 107 büyük köylü ayaklanması ve 11 D00 köylünün öldüruluşü ünlu Ş Lıı<*hıan bıırlma ton , (Devamı 9. Sa\fada) nelerı \e ruhânı ıçenğı bır yana kojup somut \aşama \e ınsancıl konulara yaklaşmıştır 1821 Vladı mırescu hareketı \e 1848 olayları sanatı gerçekçılığe ıtmış, sanat çı halkın emeüerını, toplumsal sorunları duymağa başlamıştır Ilk aşamada hızla gelışen re sım tıpı tarıhsel konulardır Ta rıh resamlıgı once yurtseverlık duygularının ujanmasına \e hal kın egemenlık yolunda egıtılme ^me yardımcı olmak ıçın başlamıs sonra bujuk belgesel tab lolar halını almıştır Ilk başta Buğdan da Gh Asakı ve Eflak ta C Lecca'iın onciıluk ettığı SANA NE YAPTILAR? 0 SABAH Ml ÇfKMIŞTIH B P GÜN ONCE Mı? BıR BICAGIN AGZINDA YIİRUR GıBıYDıN DEMıRLERıN SOĞUKLUGU SOLUK DU1AKLARINDA GOZLERıNDE KARANLIGI DAR HUCRELERıN SFN GÖRUR GORMEZ OZGURLUGUMDEN UTANDIM SOYLE NE ıCERSıN IAY Ml KAHVE Mı ÇOK DEGiŞMtŞSıN BıRDEH TANIYAMADIM SAÇLARIN UZUNDU OMUZ'ARINA AKARDI GONLUMUZ JENLENıRDı 5ARISJNUGINDAN ONLAR Ml KESTıLER SEN M' KISALÎTIN GÜLERDıN 1Ç1M1ZE 4 n « DOGARDI GORUNMEZ DAGLARıN ARKASINDAN ESKI GÜLÜMSEMENı BEYHUDE ARADIM 0 SABAH Ml ÇIKMIJTIN BıR GUN ONCE Mı ÇOK DEGıSMıŞSıN BıRDEN TANIYAMADIM AttiJa IÎKAN B'R ÇAY ıCER M,SıM YOKSA XAHVE Mı KBRıTıM YOK DEMEK CIGARAYA BAŞUDIN ELLERIN Dfc TıTRıYOR BıR ŞEYrN Mı VAR BOYLE BıR K!Z DEGLDıH SEN ESKıDEN SANA NE YAPTILAR SANA NE YAPTILAR KıRPıKLERıN ISLANIVOR DURUP DURURKEN 0 SABAH Ml ClKMIJTIN BıR GUN ONCE Mı ÇOK DEGı5Mı5SıN BıRDEN TANIYAMADIM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle