Katalog

CUMHURİYET 15 Temmuz 1975 YEDÎ SORUNLAR Teşvik için getirildiği açıklanan tedbirlerin ihracatı artıracak nitelik taşımadığı belirtiliyor ANKARA (ANKA) Bakan lar Kurulunca kararlaştırılıp Başbakan Süleyman Demirel tarafından açıklanan lhracat kredılerine yenilikler getıren tedbırlerin Turkiye'nin ihracatını arttıncı önemli bir etkısi olmayacağı belirtümektedir. Uzmanlann açıklamalarına çdre, ıhracatında tıkanıklık görülen pamuk. fındık, kuru üzüm, pamuk ipligi gibi Urunlerin ıhracatı, ihracat satıs kredilerinm Merkez Bankası reeskontlannın arrtmlması. ihracat hazırlık kredılerinln reeskont vadelerinin uzatılması ile artması olanağı bulunmamaktadır. üzmanlar bunun sebepîerini şöyle açıklamaktadırlar: «(T) İhracat satış ve hazırlık kredilerl Ihracatçüara venlmektedir. Halbuki pamuk, kuru üzum, fındıfc gibi ihraç ürünlerımiz kamuya aıt birlik ve üretıcı kooperatiflerinin «linde bulunmaktadır ve ihracatçılara tanınan kredl Imkânlanyla bu ürünlerin ihracatınm illşkisi bulunmamaktadır. (5) frıracatında tıkanıklık görülen oamuk ipligi ise sanayicılerin depolarında bulunmaktadır. îhracatçılara üreticiden mal alıp bunun dış bağlantısını yapana kadar depolama Te ambalâj gibi Işler için kullanmak üzere venlen kredilerle iplik üıracatınm da bır Ilişkisi bulunmamaktadır. Sanayiciler talep bulunduğu tak dırde zaten depolanndakl rr.alları kolaylıkla ihraç edebilmektedir. Bu mallarm üreticiden alınışı İçın ihracatçılara verilen hazırlık kredisı iplik ihracatı 1 çın önemli degildir. (S) Türkiye'nin ihracatında tıkanıklık bulunan ürünleri genellikle OECD ülkelerine ihraç ettığı ürünlerdiT. OECD ülkelerinın son yıllarda gelişme hızlan hemen hemen durduğu ve bu nedenle gellrlerinde artı? olmadıgı içın lthalatlan da çok düsrnüstür. Bu nedenle lhraç ürünlerimlze karşı bir talep noksanhğı görülmektedlr. (3) Türkiye'nin ihraç ürünleri, talep esnekliği olan mallardır. Yani gelirl aıalan rUkead rahatlıkla fındık, kuru üzüm almaktan vazgeçebılmekte ve gelirini daha önemli harcamalar için, vazgeçemeyeceğı harcamalan 1 çın sarfetmektedir. Bu nedenle de ihraç ürünlerimizın talebl azalmaktadır. (?) Pamuklu dokuma ve pamuk da talep esneliği olan mallardır. Aynca pamuklu dokumadan daha ucuz olan sentetik dokumalar daha çok kullanjlmaya başlanmıstır fonu ıki mlsline çikarması yaş meyve ve sebze ile su ürünleri ihracatını arttırıcı kolaylık sağlayabilir. Ancak yas sebze ve meyve ihracatımn mevsiml geçtiği için bu fonu Iki mlsline çv karması da fazla bir önem taşımamaktadır. Bu fon şu sıralar sadece turunç?ıllerin ihracatını arttıncı bır etfci vapabilir. Ancak turunçgıl ihracatmda saten Türkiye'nin bir sorunu bulunmamaktadır. f7^ Hükümetçe alınan yeni tedblrler sadece İhracatçılara daha fazla fcredi verme olanağı sağlamaktadır. thracatçılar da bu kredileri peneUikle başka lslertode kullanmakta ve bu yolda piyasaya çıkanlan fazla para enflâsyon hızını arttıncı etkl yapmaktadırjı Devlet Giivenlik Mahkemeleri Hayrettin UĞRASIZ Hakim Albay, Adana D. G. Mahkemesı Yd. Uyesi « v lfcemlzde Ceza Mahkemeleri, Sulh Ceza, AsI I lıye Ceza ve bunlann da üstunde Yargıtay ** olmak uzere 1340 tarıhlı ve 469 sayılı kanunla ve bu kanunun bazı maddelenni değiştiren kanunlarla kurulmuştur. Belırtmek gerekir kı CMUK. nun 4211nci Md.'sinde gösterüen agır eesa işlerine (ölüm, ağır hapıs, beş seneden fazla hapis cezasmı gerektıren cüriımler) bekan bir başkan ve ikı üye hâkımden kurulu asliye ceza mahkemelen Ağır Ceza Mahkemeleri adıyle anıl maktadır. 12 Mart 1971 olayından sonra ilân olunan Sıkıyönetimle kurulan Sıkıyonenm Mahkemelen, normal zamanda Agır Ceza Mahkemelerinde gorulmesi gereken bır kısım davalara bakmışlardır. Bu davalann konusu Sıkıybnetimm ilânına neden olan, özellikle Devlet Güvenliğuıe karşı ış lenen suçlar olmuştur. Sıkıyoneömın kaldmlma sıyle bırlikte Anayasanın «Mahkemelerin kurulu şu, görev ve yetkilen, işleyişi ve yargılama usullerı kanunla gostenlır» hükmünü içeren 13«. mad desine 1699 sayılı kanunla DGM'nın kurulmasvna dair ek hüküm getirilmiş ve buna dayanılarak çıkanlan 26.6.1973 gün ve 1773 sayılı Devlet Güvenhk Mahkemelerinın Kuruluş ve Yargılama Usülleri Kanunu ile beş büyiık ilde DGMIerl ku rulmuştur. Bu mahkemeler «Devletin ülkesi v» mılletiyle bütünlüğu. hur demokratik düzen ve nıtelikleri Anayasada belırtılen Cumhurıyet aley hıne işlenen ve doğrudan dogruya devlet güven hğini llgilendiren suçlara. bakmakla. görevlendinlmıştır. Gorev aianının adı geçen Sıkıyonetnn Mahkemelerinın bajrtıği suçlan kapndıgı »öylenebilir. Yargıtajda kurulan 9. Cez= Dalresi de »rt D. G. M.'lerınce verılen hükumlerın temyız Ince lemesinı yapmakla gorevlendırilmiştır. Yoneltılen Eleştınler: Kuruluş kanunu daha tasan halinde ıken başta Turkıye Barolar Birliğının raporu olmak üzere bukukçular tarafından bu mahkemelere karşı çeşıtli eleştiriler yöneltilmiştir. Eleştiriler özet olarak, mahkemelerin tetnel hukuk ilkelerine aykın olarak kuruldugu, özellikle: a> Hâkimlerin Bakanlar Kurulunun gbsterdığı adaylar arasından seçümesinın Anayasanın mahkemelerin bağımsızlığını gösteren 7. maddesıne aykın olduğu ve bu suretle yürütmenin yar gıya karıştığı, b) Mankemeler doğrudan doğruya bakmak la görevli olduğu suçlar yanında, başka bir kısım suçlara da devlet guvenlıği aleyhıne işlendığı takdirde bakabılmektedirler. «Devlet Güvenliğı> kavTamının açık olmaması nedeniyle böyle bır görev hükmünün Anayasanın «hiç kımss kanunen tâbi olduğu mahkemeden başka bır merci önune çıkarılamaz» şeklinde 32. maddesıne (Tabii Hâkim tlkesı) aykın olduğu, c) Yargüamamn esenlikle Yürütülmesiyle il güi olarak sanıklara uygulanabılecek ceza yaptı nmlarının avukatlan da kapsamasının savunma hakkını zedeledıği ve red edilen hâkimin red ka rannı incelıyen kurula katümasının sanık güven cesine aykın olduğu, noktalannda toplanmıştır. Anarasa Mahkemesinin Karan: Bu nedenlerle D G M'lennın kurulmasmı sağlayan 1699 sayıh Anayasaya ek getiren kanunla, 1J73 sayılı Kurulus Kanununun iptali içın Anayasa Mahkeme sme başvurulmuştur. 8 nısan tanhli gazeteler Anayasa Mahkemesınin Kuruluş Kanununu biçim yonünden iptal ettiğıni ve karann alU a; sonra yurilrlüğe gırmesıne karar verdigtal haber vermışlerdir. Halen Resml Gazetede boyle bir karar yayımlanmamıştır. Fakat madem kl bu konuda açılmış bır dava vardır, bunun sonuçlandınlması ve resmen yajimlanması beklenihr Altı aylık süre, Yasama Organlannca yeni bir yasa çıkanlmasına olanak vermek içindir. Ne var ki Anayasa Mahkemesirıce, iptal konusunda yasal boşluk meydana gelmemesi için benzeri kararlarda da doğal olarak verilen süre karannm olayımızda uygulanma yeteneğınin olmaması gerekır. Zıra mahkemeye varlık veren kanunun iptali bahis konusudur. Sakatlığı şu veya bu nedenle saptanmış bır mahkemenin yeni yasası çıkıncaya kadar hüküm vermıye devam et mesi şeklen olanakh olsa da, ışın özelliğı nede nıyle, ozü bakımmdan sakıncası bulunduğu apa çıktır. Adalet. hükmüyle herkesı doyurmak zorunluluğundadır. Bu durumda Onda varlığı şart olan itimad verme öğeslnın bulunduğu soz göturur. Uygulamada ise bu davalann Anayasa Mab kemesine goturülmesiyle karşuaşılacak bu da iş lerin uzaması sonucunu doğuracaktır, Bu neden le D G M'lerinin, eleştinler de gözönünde tutu larak, yeni bır yasa ile bır an önce düzenlenmesı gerektıği kanısındayız. 'Eğer amacından saptmlmadan salt demokratik duzen korunacaksaO Yukanda belirtmiye çahştığımız üzere bu mah kemelerın kurulması toplumsal yaşantımızdaki belli bır gelişimın sonucu olmuştur. Bunlann yeniden duzenlenmesının guncel olduğu ortamda, bu mahkemelere nıçin gereksınme duyuluyor? sorusu akla gelebılir. Bunu cevaplamaya ça Usalım: a^ Devlet güvenlığini dogrudan doğruya ıl güendiren suçların başında «Çağdaş demokratik düşüncenin hoşgormediği doğmatık sınıf müca delesine bağlı suçlar» gelmektedır. Bu çeşıt suç lar belli ve sabit kalıplaşmış ınançlara tartışmasız bağlı olarak lşlenen cürümlerdir. Suçlulan, kendi ülkülerine uygun sınıf ıçınde egitilırler, suçlan işlemeyi görev büirler. Bu suçlan kapsa yan TCK"nun ılgili maddelerinın içenk ve kap samı yonünden geçmişte ihtısas sahıplerınce verilen bilirkişi raporlanndaki çelışkiler bu konular 1a îhtısas Mahkemelerine duyulan gereksınmenin kanıtıdır. b) Yerine göre çift sıfırlarla ıfade edilebilecek çok sanıkh bir davada esasen işi yüklü olan yerel Ceza Mahkemelennin karşüaşacaklan güçlük açıktır. c) Adll kuruluşlardakl görevlilerta maddl huzuru ile ilgili araç, lojman tahsisi gibi tedbır leri kapsayan Adalet Bakanlığınca baslatılan gl nşimlerin yurt çapında istenilen düzeye erişmesi dogal olarak zamana bağlıdır. Bu nitelikteki suçluların genellıkle doğal olarak planlı ve daya mşmalı hareket etmeleri karşısında, gerektlğinde yargı görevlileri için alınacak emnryet tedbırleri dar bir yargı çevresinde daha kolay sağlanabüır ç) Asü önemli bir neden de »udur: özgürlükçü demokrası yönetimünizde Anayasal düzen doğal olarak çoğulctıdur (plüralist). Yani toplumsal sınıfların kendi çıkarlan yönunde yanya na banş ıçınde mücadelesi ilkest, toplumun ılerlemesi ve mutlulugunu sağlamada Batı demokra•üerinin başta gelen aracıdır. Toplumumuzda çesitli çıkar guruplannın bu çabçmayı kendi yönlerinde haksız saptırmalanna meydan vermemek, hak dengesini yerinde tutabilmek K)runluluğu vardır. Suuflar arasındaki hak dengesinin sağlanmasmda öbur Anaya sal kuruluşlarla bırlikte örellikle Mahkemelere düsen görevin önemi açıktır. D. G. Mlerinin, devlet güvenlığini etkin şekılde koruması, adalatın çabuk gerçekleştirilmesi görevi yanında, uyguladıklan ceza maddeleri nedeniyle toplumun doğal aşamasına bağlı olarak demokratik hak ve özgürlüklerin, düsibıce özgürlügünun kapsam ve smınıun belirlenmestadeki rolü keza açıktır. Kişisel özgürlüğün, lnsan onurunun, sosyal adaletin ve demokratik düzenin güvencesi olmak niteliginin, daha dar bir yargı çevTesinde gerçek leştirümesinin gbreceli olarak daha kolay olaca «ı ümit edilir. Yapılacak yeni düzenleme İçin Anayasanın 136. maddesinin hâkimlerin atanmasiyle ilgili 4. (ıkrasının değıştirilmesi zorunludur. Bu konuda yogun eleştiriler yapıldı. Gerçekte yargıcın güvencesi vicdanındadır. Fakat kamuoyunu duraksamaya düşürecek kurallara yer verilmesi tümüy le gereksizdir. Kaldı ki tilkemızdeki bugünkü ık tidar yanşmasının görüntüsü karşısmda D. G. Mieri hâkim ve savcılannın atanmasında hiç bir kuşkuya yer vermeyecek tarafsız, objektıf atama mekanizmasının bulunması demokrasimizin geleceği yonünden temel koşuldur. a) Bu nedenle D. G. Mieri hâkim ve savcı larının Cumhurbaşkanı taratından atanması ongörülmelidlr. Cumhurbaşkanı bu atamayı, Anayasanın 97. maddesinin 2. fıkrası gereğince yani yürütme organındaki görevı nıteliğiyle defil ve fakat aynı maddenın 1. fıkrasına göre, «Devletin başı, Türkiye Cumhuriyetinı ve Milleti Birhğini temsil» niteliğiyle yapacaktır. Bu atamanın, sivıl hâkünler için Yüksek Hâkimler Kurulımun boş yerler için göstereceği ikı veya üç kat, savcılar için Yüksek Savcılar Kurulunun aynı şeküde gös terecefi adaylar arasından ve asker hâkimler ve savcılar için Genel Kurmay Baskanlığı Adli Müşaviri, M. S. Biığı Askerî Adalet Başkanı ve Askerl Adalet Teftiş Kurulu Başkanının (askerî nitelikler nedeniyle) katüacağı Askerî Yargıtay Genel Kurulunca aynı şekılde gösterilen adaylar arasından, yapılması gıbi bir sistem getirildığinde, mahkemenuı bağımsızlığına golge duşmesinin bahiskonusu olmayacafı kanısındayız. Nitekim Cumhurbaşkanı halen Anayasaya göre Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek îdare Mahkemesi tiyelerinl aynı dızge ile seçtiğl gıbi, Anayasa Mahkemeslnin iki üyesinin de seçimini yapmaktadır. b) 1773 sayılı kanunda yerleşmış usule aykın olarak bulunan, reddedilen hâkimin bu isteği m celeyen kurula katılmasınm ve red karannın ke sın olmasının önlenmesl, aynca avukatlarla ilgıli savunma hakkının zedelenmesi görüntüsünvi veren hükmün kaldırılması yerinde olacaktır. c) Halen D. G. Mlerinin görevle ilgili kararlan da Yargıtayın denetiml altmdadır. Bunun la beraber vatandaşın önceden hangı mahkeme önüne çıkacağını bılmesi temel özgürlüğünün ze delenmesı olanağına meydan vermeyecek ve gö revli mahkemenin kısa yoldan belirlenmestni sağlayacak hükümlere gereksinme vardır. Daha lşln başında, hazırlık soruşturması sıra smda, «Devlet güvenliği. öğesinin varlığını gösteren delillerin takdirinde türn D. G. Mleri savcılıklannca bir görüş birliği altında hareket edilmesinin sağlanması, bir tedbir olarak düşünülebilir. Sonuç olarak kamuoyunu duraksamadan kur taracak yeni düzenlemenin bır an önce yapılmasımn, Kuruluşun önemi ve saygınlığı yonünden yerinde olacağı kanısındayız. îtbalat terrinatı (S) Merkez Bankasına lthalât teminatı karşılıklan olarak yatmlan paralann yüzde 50'si özel ihracat fonu olarak su Urünleri ve yaş sebze meyve İhracatı İçin kullanılmaktadır. Hükümetin bu Anbarlı'da direniş yoktur. Direnişi kırmak için işçi sevkedilmiş de degildir. Sungurlar'ın Anbarh Santrah onanra işyerinde bir direniş yok tur. Direniş olarak nitelendirilen olay yasa dışı hareketleri dola^sıyla daha önce işlerine son ve rilen bazı işçilerin işyeri dışında tehdit ve tecavüz biçiminde beliren eylemlerdir. Dolayısıyla varolmayan bir direnişi kırmak için işçi sevketmek soz konusu degildir. 8.7.1975 tarihinde işyerine sevkedilen isçilerimiz bu mütecavizlerin yasa dışı eylemleri dolayısıyla işyerinden geri dönmüşler, aynı gün yetkili mercılerin aldığı güvenlik tedbirı sonunda işyenne gırerek çalışmaya baş lamışlardır. halen de çalışmaya devam etmektedirler Sungurlar Isı Sanayii A.Ş. Risalei nur azimetül huzur Dr. thsan ÜNLÜER Seninle bir bahçede gibiyiz gibi (Seliyor bana Orada hem var hem yok gibiyim Daha dognısu bir babçe oluyorum lnsanlığımdan çıkarak Kama pet kama ta.. Eski Mısır'a ilişkin dizelerinde böyle söylüyor A. Halet Çelebi. însanoğlunun, yenir yutulur bır şeyler verebilmek uğruna bahçe olmayı istemesıni yansıtıyor. Yer yuzu ve bereket Tannsı DEMETER gıbı Burdan 2.500 sene önce Unlü bıl ge Platon da bu amaçla gıder, ça ğının emlak komısyoncusu bav AKADEMOS'a.. Kalimera kn!i«pera. selam sabah . on onbeş donümlük kadar bir çamlık bahçe satınahr ondan. Platon. bu arazıvi ne 90 dairelı apartıman lnşaatı için parselleyecek. ne de hryar va da balkabaği vetistirmek için kul lanacaktı. Orada oğrencılerine ayakta dolaşarak bılun. felsete ve sanat öğrenimı yaptıracaktı. O çağın Hınt'i, Çin'i saran büyuk düşünce ışığı, Platonla. kıvılcımlar halinde Akademos'un bahcesine saçılıvordu... Platon, iyi düsünce kotü düşünce diyalektiğıni, bılim ve gerçeğin ışığında yan sıtıyordu öğrencilerine. Emlâk ko misyoncusu Bay Akademos'un bah'îlerı daha sonra taa Antık Çağ'dan bizim çağımıza AKADEMİ adıyle bilimin ısıgnu aktara caktı. llk çağın (llk öğretmenı muaJ limi evven ARÎSTO lae LlKEON adlı bahçede vertyordu ög retüerini. Dolaşarak uygulandığı için, gezimciler (peripatetikler) deniyordu bu filozoflara. EpikUros"un Atinada açtığı bahçe okul ise kapılannı ardına dek açıyordu halka, smıf ırk. tür ayırmafcsı zuı.. Onun okulunun adı da BAHCE ıdi. Beden egitımı. kafa eğıttmi ve ruh ejitımi ile kendisini vü celtmeve eahsan insanoSlu Içm EĞÎTİM biıvük bir Droblem olmuşrur tanh boyunca. Akademiden Dr. Moro Adasma.. Akademiye, Likeon ve Epıküros bahçesinden, Fenerbahçe, Gü zelbahçe. Paşabahçe. Çukurbostan dan gelerek Afrika sahillerindekı ı^sız adada kurulmuş oir nayvanat bahçesine gelelim... K. G. VVELLS'ın unlü romanının kahra manı Dr. MOROMfN .. «Gaip ruh lar adasnndaki bahçeye... Dok»or MORO'nun eğıtimi ne Platon unkı gibi konuşmakla eğıtım, ne mektapla eğitim, ne tel«fonla eğıtun. ne dingofonla gramo fonla, megafonla olan eğitimietden bambaşkaydı... Canlının beynine bılgiyi sokmak ıçın KANLJ Jinekoloğ Op. Dr. Oktay Cumhur AK K ENT Ştşlt HıüH MAYMUNCUK BIR EGİTÎM uyguluyordu MORO.. Ormanlıkta gizli olarak kur duğu ameliyathanesınde, insanın akrabasmdan olan goril, panter, domuz, köpek gıbı hayvanlann be vınlerını tebdil ve tamir edip: dalak. işkembe, sirden, bonflle kontrftie gıbı organlannı transfcr ederefc onlan ınsanlasormaya çahşıyordu. Böylece laboratuvarda ımaı edilen ınsan, bir de egi tım ve öğrenimden geçırilerek ko nuşmayı, ıtaat etmeyi öğrenecek ve Moro'nun kölesi olma yeteneğınl kazanacakör. Ayinlerto lan öğretiyordu insanlaşan vanlara Doktor Moro: « tlk yasa nediiiiir?^ Dört ayak üzertnde meyeceksin... ötekJ insanlan kovalaımr*» caksın... «Anayasa nedlür?» « KAN DÖKMEMEEEEKK.* Yan hayvan yan lnsan yara» tıklan hayvansal ulumalarla MO RO"yu cevaplandınyorlardı: «Istırap evi Moronundur, 5fc düren el onundur, iyi eden el onundur» diyerek Moroya tapıyorlardı. Kırbaç, tabanca ve cop ile uygulanıyordu bu lnsanlaşma eğitimi «Kanuna karşı gelen ıstırap evine döner» diye uluyorlardı. Yasalara karşı çıkan yaratıklar ise zincirlere vuruluyor du Dr. Moronım eğitim adasında. Ne çare ki bu «yan lnsan yan hayvan yaratıklann» gitökçe Jnsanlaşmalan Moro ve avanesini tedirgin etmeye baslamıştı.. Yaratıklar DÜŞÜNMEYt öğrendiği an HAYVANLIKLARrNIN BtLİNCtNE vnrmıslar, Eaptedilmea olmuslar, MORO'nun kırbacına, bileklerindeki zincirlerle karsı çıkmı«>ardı. Moro bu yaratıklan birbirine öldUrrmevi sınadı. Yaratıklar topluca karşı çıktalar buna: « Kanun nedir? Kan dökmemek. Ya sen bize «kan dök» dedin. Biz lnsan değil miyiz» diye. Kendi koyduğu yasalara uymamanın cezasını ölümle Bdedi MORO. Onun Tannlıgına ve ölümsüzlUğUne lnanan yaratıklar arük: «O öldü, artık ıstırap evl yok oldu» diye uluyorlardı. tlkin AKADEMtK, sonra da TRAJİK EĞÎTÎM Bmeğinden sonra ştmdl de bir üçüncü eğitim yöntemine gelellm.. Dr. Moro, hayvanlan insan haline getirmek için fcanh bir yöntem uy ETularken bu üçüncflsünde lsa İNSANLARI HAYVANLASTTRMAK için deterjanlı çamaşır suvu Hıllanılmaktaydı beyinlerinl yıkayaralc. Bu ne AKADEMYA bahçelerinde, ne Dr. MORO adasında degil KAZDAGl ormanlannda, Yiğitler ve ören tepelerinde uygulanıyordu. Mücahitlik ve ha. fızlık akademilerl. bilim'den defil Saidi Nursi'den NUR aüyor lardı. Taptaze Türk cocuklanoı Taş Devri ükelligine çeviren yer li Doktor MOROTar nerede? Memleket, komando kampı, mücahit kampı. ve sonunda sefalete süruklenerek ÇIPLAKLAR KAMPI gibi kanrolara bölünmek teyken .. Havvanlaştmlmaya çalısılan klşileri tutuklamak boş. Doktor MORO*yu neden Kazdağında anyoruz?. O, millet meclisindedir.. Uyguladıfı kanh eğitim ise yurt yüzeyinde Gerçek nedenlerp vanlmadıkça yani GERİCİLtGt değil, GERİCİLÎGt YARATAN KOŞTTLLARI yıkmadıkça bu sflmürü yörıtemlnin kokü kannmayacak.. Neyzen'in tlediği gibi: Başırmzda layik cumhuriyet Ortada kürsü1 llâhiyyat Pelce uğrar içinde ezdadın (zıthklann) Akl0 hikmet, teceddüdaü hayat. KAYIP Şebekeml kaybettim. Hükümstlzdür. Abdfilkadir ÇINAR Cumhuriyet 5643 KA*IP Nüfus Cüzdanımı kaybeturn Geçersızdir. rfiksel UYGÜR (Cumhunyet: G635) KAYIP İETT kartırm ve şebekemi yitirdim. Hükümsüzdür. Ugnr YARDIM Cumhunyet 5638 PanAmlaucmak, dünyanın en tecrübeli havayoluyla ucmak denıektir.Ve ilâveten... ... Uçakta oturacağınız yeri, bileti ahrken kendıniz scçersiniz., .. Valizinİ7, yalnız PanAm 747'lerde bulunan, bölmeli, özel bir yüklüktc, ... Boş bir hâfta sonunuz olduğu her türlü sarsıntıdan korunmuş zaman, onu değerlendirmede olarak, sıkışmadan gidcr... sıze vardım edilir... OKUYUCU MEKTUPLAR1 TELGRAF MEMURLARI DAĞITICILARDAN AYRI TUTULAMAZ Gerek TRT araoıyla gerekse, günlük gazetelerden PTT telgrat dağıtıcı arkadaşlanmızın bulunduğu çalışma güçlüğünden dolayı kendilerine fiıli hızmet zammınm tanınması ongönileceği haberini büyiık bir memnunlukla oğrenmiş bulunmaktayız. Ne var kı, teklıfı sunan ve bu teklifi olumlu karşüayıp kabul eden pek saym Komısyon yetkılılerıne şu açıklamaji yapmadan geçemiyeceğız Birbirlenyle adsta kenetlenmış, aynı mevzu ve koşullar ıçınde müşterek çalışma zorunluluğun da olan telgraf memurlanyle dağıtıcılann yek dığennden kopanlıp ayn bır muessese haline getirilmiş olması bır haksızlık ömeği verdiği kanısındayız. şöyle ki: Gerek hava şartlanndan, gerekse teknık duzenden doğan bırtakım çeşitli arazların yanısıra Amerika ve Japonya gıbı uzak ülkeler ile aramızda olan saat farklarından dolayı sabahlara kadar makıne gurültusu içersinde büyuk bır meşakkatie uykusuz bır halde sıhhatli telgraf alabılmenın gayreti ile ve de aynı anda muhatap merkeze de telgrai yazmak için tüm bir gayretle çalışmaktayız. 1950 senesinden evvel dağıtıcılara teşmıl edılmiyen sadece muhabere memuruna hak tanınan 1950 senesinden sonra yürurlükten kaldınlan bu kanun bugün ise ters bır şekılde sadece dağıtıcılara verileceği önerısiyle karşımıza çıkmıstır. Muhabere mesleginın her geçen gun daha guç koşullar esasına gırdıği malumunuzken yukanda ızah ettigimiz şekillerin yani sıra daha birçok ömeklerle bu mesleğm güçlüklerinin tanımlanması mümkündür. Ilgililerin bızı her nasılsa öne rıde kâle almamış olmalannı tamamen gozden kaçmış bır husus olarak nıtelendırıyoruz. Soz konusu tuh hızmet zammının Mecliste ele aiınması anında bizlen de bu kapsama haklı olarak dahil etmelenni ümit eder ve bu güvenceye sığınarak büyuk bır ıştıyakla durumu yüksek takdirlennize arz ederiz. Yurt dışı ve yurt içi tüm PTT Telgrafçılan ... Gittiğiniz yer dünyanın hangi bölgesi, hangi ülkesi olursa olsun, bir otomobil istiyorsanız, • dileğiniz yerine getirilır... ... Programınızı yolculuk sırasında değiştirsenız bile, gideceğiniz yeni yerde size gene otelde yer bulunur... ... Her gittiğiniz yere mektuplarınız da peşinizden ulaştınlır... ... Ve PanArrün 747'lerinin I. mevkiinde, gerçek bir yemek salonu bulunduğunu keşfedi\erirsiniz birden. New York'ta, yeni terminalimizden 15 dakika içinde çıkarsınız. Kennedy havaalanı kâbusu çabucak sona erer. Bir dahaki yolculuğunuzdan önce, tüm bunları ölçüp biçin. Ve seyahat acentenize ya da doğrudan doğruya bize baş vurun. ELEKTRiK FATURALARI GEÇ GELİYOR Istanbul'da Elektrik Idaresi her nedense elektrik faturalannı 46 ay geç göndermektedır. Hattâ çok kez bu faturalano bırlikte ödenraesi ıstenmektedır. Oysa böyle bir tşlem özellikle dar gelırlıler ıçın zorluklar yaratmaktadır. Bu arada orneğın havagazı içın önce okundu kâğıdı gelmekte ve kontrol lmkânı bulunmaktadır. Ama ne yazık ki elektrik için sadece ödeyecegımız fatura gön derilmekte okundu kâğıdı veril memektedir. Bu da çok zaman Îdare ile müşteri arasında anlaşmazlıklara yol açmaktadır. tETT"nın bu konuyu yeniden lncelemesırü dilerim. Arlf KEMAHU İSTANBUL Dünyanın en tecrübdi ha\a\olu PanAm İsfanhul, Td. 47 45 30/Teleks: 22 694 PanAm Ankara, Jcl.: 18:i 7074 PanAın t/mır. Tel. 33 47: Tclcks: 52 339 PanAm Adana, Tel.: 17 071 Manajans: 1869/S643