25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CI7îr URÎYET T T5 Haziran 1975 YEDÎ Dışişleri Bakanlığımn önerisi üzerine TÜBİTAK islâmEğitim Vakfı, kuruyor ANKARA, (Cumhuriyet Börosu) Dışişleri Bakanlığımn onensı üzerine, Türkıye Büımsel ve Tek nık Araştarma kurumu (TÜBİTAK) «îslam Eğitım Vakfı» kurulmasına karar vermış ve bu karannı 31 mayıs 1975 tanhlnde 198 sayüı Bıllm Kurulu karan olarak Dışislen Bakanlığına bü dırmiştır. «tslam Eğitım Vakfı» kurulması üe ilgıü olarak TÜBtTAK tarafından aünan karann, TÜBtTAK'ın kuruluş amacını ve görevlerini açıklayan kuruluş ya sasına aykın olduğu belırtitoıek tedır llğıli yasanın binnci mad destnde, TÜBITAK'ın «Müsbet bılımler alanında araştırma yap mak ve gelistirmek amacıyla» kurulduğu açıklanmakta ve yıne çalışma alanının «Müsbet bılımler olduğu» yasanın ikind maddesinde belırtılmektedır. Konuyla llgilenen hukukçular «TÜBtTAK müsbet illmlerle uğraşır. Eğıtim Vakfı sosyal bır konudur. Onun lçın de, TÜBÎTAK'ın gdrev alanına böyle bır vakıf ka rarmm girmemesi gereldr» demislerdir. mayıs 1975 tarlbinde 198 sayı lle gonderdığı yaa »ynen şoyledır «tslâm Eğiüm Vakfı hakkında Dışişleri Bakanuğının yazısı ve buna ilişkın uluslararası ilıskılerin goruşü üzerındeki teıcelemelenne dayanan Prof Nacı Bor'un mutalâalannı dinledıkten sonra yapılan görtlşme sonucunda; 1) Boyle bir vakfın kurulmasının yararlı olacağı, 2) Vakfın llkelerınln gaptanmaa, organlzasyonu ve isletümesi konusunda TÜBtTAK'ta ka zanılmış tecrübelerden yararlanılabüeceği ve bınaenaleyh TÜBITAK'ın danışmanlüc % s şek llnde yardımcı olabileceği göruşune vanlarak, 3) Bu göruşun Dışişleri Bakanhgına duyurulmasuıa karar venlnuştir » Edınılen bılgıje gore, TÜBİTAK'ta bır yüdır genel sekreterlık boş bulunmaktadır Genel sekreter dahıl olmak uzere 12 kışıden oluşan bılım kurulunun 6 sının gorev süresı onümüzdekı yılın sonunda sona ermektedır Konu hakkında açıklamalar yapan yetküller TÜBtTAK lle once Dışişleri Bakanlığımn, sonra da TÜBİTAK'ın ne gıbı bır ilgisi olabileceği sorusunu cevap layamadıklarını soylemışlerdır. TARTIŞMA ATATÜRK ILKELERİ ÜZERİNE Sayın Nadır Nadi 11 hazi ran 1975 tarıhü «Ceza» başlık lı başyazısında bır kez daha gerçeğı dıle getırmış bulunu yor Son vıllarda rejim konu sundaki tartışmalar, bocala malar, kalkınmanm yavaşlatıl ması «Atatıirk'ten kopmanm» sonucudur Savın Nadır Nadı nın «Atatürk'ten sovutlanrrış bır Turkıve Cumhunyetın.n çağımız dunyasımn ne sağuı da. ne solunda yeri olamaya cağmı akıl edemedık» kanısına bız de katılıvoruz Atatürk ülusal Kurtuluş Savaşmdan sonra devlet duzeninl temelde değişıkliğe uğ ratan genis tabarüı bır devrim hareketıne giriştl. Bırtncl Dün ya Savasının çeşitli çöküntü leri, yakm komsumuzda beşlayan devrim hareketi karsısın da Türldye'nin kosullanna ve geleceğine en uygun duzenı kurmayı başarmıştır Turkıye' de hukuk alanında onemli bır reform hareketı yapılmıstır Batı'ja donuk olan bu hukuk değişıklığı yanm yüzyıldır ken dı yapımıza uydurulmaya ça hşılmaktadır Bunda kanun koyucunun. hukuk uygulayıcı lannın ve bilım adamlannın rolunU ve uğrasılanm unutma mak gerelîir Yalnız vürurlılk tekı vasaların BksaVoT vonle rını iler surerek rürkıye de bır hukuK ve auzen değışlkh ğını düşunmek bile geleceğı mır bakımından çok karanhk gorunıjvor Turkive'r'n eğitım yoluvla kalkınacağıra inanıyorum Ata turl' se\g!«'nı okul cağındin başlıvarak her vaştakı vurtta şa verme\e aşılam<ı\a calısa ıım \'aturl< lUelen tüm von lenvle anlftılmalı. Ancak Ata türk'e bağlılıSımi7 büınçli ol dugu raman geleceğe umurla bakabüır<z Okiılmz kfty tMra kılmamalı vurttaşlann eğıfim ıe kult irdpn vararlanmaları sağlanmalıdır Radyo ve televızvonun egıtım ve oğretım acısından onemı nepımızce bılırdıâın? sore ozellıkle TKT vonetıtılen bu tıususu soz bntine alarak Drogramlarmı ha?ırlarken s;ereklı tıtizltği gos termelidirler Toplumumuzda üzülerek sov luvoruz hosgoruve ver vermıVOHIZ Enteiektuel eeclnenlerımi7 bile fıkir ve aüşuncesinı üorla fcebul ettirmeye ça hşıvnr Düsunce özgürlüğüne r Anava"=Tnız cerçevcsınde ta aftanz fma pyleme bas vurarak zorlamava kar=nır Ba'ı'daki toleransın bizde de verlestne^tni vürekten diliyoruz. fta'örk ilkelennden saimanm soz konusu olamayacağma, ancak, o tlkelere sıkı sıkı>a baelı olduğumuz zaman Tttr'dvp'de her alanda gerekli kalkınmanın vapılacafına lnanmak zorundavız. Polltik çekı<;niele içmde AtatürVten uzaklasmanın çok acısmı çekt k ve çekivonız Sayın Nadir Nadi'nin vazısında belirtti»i gıbi, «Asıl acı olan. ne sağda, ne solda volumuzu bulamamanın sonucu olarak çağımız dün yasında gıttikçe artan bir yalnızlığa doğru itlldiğımizdir» Savın Nadır Nadi'nin bu ? rısı tüm ulusa bi uyan niteliğı taşunaktadır Aklımızı başımıza tot>l?vahm hiq değilse bıraz olsun duşunelım All ERTEM Karann metnl Dışişleri Bakanlığımn TÜBÎTAK'a yazdığı bır yazı sonucunda «tslâm Eğitim Vakfı» kurulmasına karar veren TÜBİTAK Bilim Kurulumm, Dışişlerine 31 APIKOĞLU KARDEŞLER 9'AR YIL HAPIS VE 360'AR BİN LİRA CEZAYA MAHKÛM OLDU Reha ÖZ Turt dısına yanm mllyar hraya yakın dövız kaçırdıklan sanvla 4 Aralık 1974 tanhınden bu yan» tutuklu bulunan ve 8 Aslıye Ceza Mahkemesinde yargılanmakta bulunan Apıkoğlu Kardeşlerin duruşması dün sona ermis ve bu davada yargılanan Agop ve Hayk Apıkoğlu Evripides Ksenıadi Albert Moız Behar, Lıgor Atanasıadıs, Teohan tlkün ıle Zıy& Çarmıklı, toplam 52 yıl hapıs, 32 yıl tıcarî ve mesleki faalıyetten men ve 2 080 000 lıra para cezasına çarptırümışlardır Dünkü duruçmada sanık avukat lan savunmalannı yapmışlar ve muvekkıllennın suçsuz olduğunu ilen surerek beraatlerinl istemışlerdır Bu arada Apıkoğullarının avukatı soz isteyerek «suç delıllen hakkındakı bılirkışı ısteklerını mahkemenın kabul etmediğıni, ancak bunun vargıtayda kabul edlleceğinden şüphelen bulunmadığını» belırtmıştır Bu arada samk avukatı müvekkülennıa tebdıt altında bulunduklanru belirterek «herkesın Apikoğlu kardeşlerin servetlerine üşüştüklennı, her Allahın günü icra daırelennde uğraşıp durduklarını» ilen surmuş ve «bu arada Apıkogullarının avukatı olarak ben de tehdıt altmdayım Bızleri daha fazla mağdur durumda bı rakmayın Muvekkıllenmın tahliyesını talep edıyonım» şekhnde konuşmuştur Bılmdıği gıbı bu davayı açan savcı yardımcısı Uğur Tonuk, Agop, Hayk Apıkoğlu ıle Evnpides Kseniadı'nin 60, Albert Moız Behar'm 32, Teohari llkün'ün 4, Iigor Atanasıadis'in 3 ayn olmak üzere, Agop, Hayk Apikoğlu, Evripıdes Ksenıadi. Albert Moız Behar'm 5 yıl üç aydan az ol mamak üzere 45'er yü hapis, 900 er bin lira para cezası ıle, Teohari llkün'ün 3 yı! 5 aydan az olmamak üzere 30 yıla kadar ha pıs ve 600 bın lıra para cezası ıle Lıgor Atanasıadıs in ıse 1 yıl 7 aydan az olmamak uzere 15 yıla kadar hapıs ve 300 bm hra para cezası ile Ziya Çarmıklı'nm da 5 aydan 5 yıla kadar hapis, ve 100 bm lira ıle cezalandırılmasını istemıştı. Daha sonra duruş mada yargıç değışıklığı de olmus ve ılk duruşma yargıcı Semih Korkmazm emeklıliğmı isteme sınden sonra, duruşmaya yargıç Hayn Tekın bakmağa başlamış Avukatlann savu^ırnasıntlan sonTB sanıklardan bır dıyeceklerı olup olmadığını soran yargıç Hayn Tekm duruşmaya yanm sa at ara vermış ve sanıkların 7 2 1974 tarihınden once ışledıklen suçlann af yasasının ıptal edı len 3 2 ve 1 A maddelen kapsamına gırdığı ıçın haklanndakı kamu davasının duştuğunu, "î 2 1974 tarihinden sonraki suçlan nedeniyle de TUrk Parasını Koruma Kanununun 17 4 \e Io67 sayıh kanunun 3/A maddesi gereğınce cezalandırüdıklannı büdırmiştır Buna gore Agop ve Hayk Apıkoğlu üe Evnpıdes 9 ayrı suçtan, 9'ar yıl hapıs, 6'şar yıl tıcari ve meslekî faaliyetten men, 36O'ar bm lıra para cezasına çarp tınlraıslardır Transfercl Albert Moız Behar 17 ayn suçtan, toplam 17 yıl hapıs, 6 yıl tıcari ve meslekî faaliyetten men, 680 bm hra, Teohan tlkün, 5 ayn suçtan toplam 5 yıl hapıs, 5 yü tıcari ve meslekî faaliyetten men, 280 bın hra para, Lıgor Atanası adıs 2 ayn suçtan toplam 2 yü hapıs, 2 yıl tıcari ve meslekî fa alıyetten men, 80 bın lıra para, Ziya Çarmıklı ıse 1 yü hapıs, 1 yıl tıcan ve meslekî faalıyetten men 40 bın lıra para cezası ıle cezalandınlmışlardır Bu arada mahkeme Lıgor Atanasıadıs m tutuklu bulundukları gunlen de hesaba katarak tahhyesıne, Albert Moız Behar ın tutuklandığı sırada evmde bulunarak el konu lan 5000 Isvıçre Frankının da kendısıne ıadesıne karar verrruştır EM^KLİLKK SENDIKA KL1RMAL[ PA^^LA^IE^rTERLEHIN ayhklannda ayda (60001 H ra bırden artış yapan jasa dunva reKonı olarak 2 3 da kıkada yıldınm hızı ıle kabul edüerek çıkanldı aurup dururken yamlan bu artışın nedenı ise jetkıli tek kişi tarafından bıle açıklamava gerek gorulmedı Ben bır vatandaş olarak bu açıklamavı beklemekteyim. Televızyonda gdrmüs olduğum yan aç, yan tok ya şayan kbylülerimizin yasantısı yanında bu milletin par lamenterleri 20 bin hra aylık alamazlar Eğer aldüarsa nasıl vicdan huzuru ictnde harcayabileceklerdir'. Alınacak bu farklann toplamıyle belk) »an su içerek dislerı ve ceneleri dokülen koylü vatandaşlar normal içme suyuna kavuşabılırlerdu Bu durumda emekli. dul ve yettmlere yapılacak ws b;r mıktar artışın aylardır Meclıslerde görusülmesi bltırılememiştır ve emekJıler ıçın gostenlen bu hassasıvetm manası da anlaşılamamaktadır Bu meyanda emeklılere vapılacak cüzı mıkUr artıs tçın dahi «170 jüınaan sonra emel lı olanlar tstifade eder» kavdının konması haksızlığım vaparak ikılık varatılmıştu. Ve yi ne emeklılerin intıbakında olacak 40200 lıraya kadar ftrtıs içın de baremın 1^3 dereceleri hariç denecek kadar devlet butçesını düşjnecek parlamenterlere dlyecek yokrur. Neden intibaklarda 12 3 derece harlç tutuhır? Bu bir nevı cezalandırma olmuyor mu? Meselâ 695 olan emekli gostergesı 715 olamaz mı' Mezkur dereceler devlete 10 40 yıl şerefle çalışarak hirmet görmUşler ve ııstun başarılardan sonra bu üst derecelere vukselmis devlet memurlandır. Sos\al ja'tantılan ıse hlç bır zaman savın parlamenterleıın yasantısuıdan duşuk seviyede de^ıldir. Halen gore^de bulunan sajın parlamenterler, sayın askeri ve sivıl klşıler, errr ;lı olduğunuzda si7İere halen maaslannıza ilaveten odenen muhteM ödenekler kesilecek ve bugün bızim aldığımız emekli aylığına ıtalacak<nniE, haberınız ola. Her yüksek dereceh kiştve muhteuf müessese ve bankalar yönetun kurullannda bol ddenekli üyelüderde bulunmaz va1. Yeni emekli olanlanmzın tş Bankasından uç aylmlannı alarak çıktıktan sonraki nallerinı gnrüjonız da Savın tum emekhler, dul ve yetmüer Halen mevcut emekli derneklerı haklanmızı alabilmeic için ener Jık M cesaretle mucadele etm* ietenefclenr4 yıürmış g^muyorlar ,. »u durumda yuzbmleri aşkın moğtfur efctt» siz!*rin de, haklarını kopararak kazauan muhfehf sendıkalann aktıf dırenışlerıne mukabıl pasü" dırenişler vaparak haklanmızı kazanma mficadelesı ıçın bir sendika kurmamız gereğıne inanıyorum Muzaffer ERMAN Kıbrıs ta barış ve emperyalizm ile uzla«ma Cumnurıyeı gdzeıesırüe sayın Naaır Nadı nın Rum kadmlarınuı yuruyuşune üışkm sı Kıbrıs takı ılencı Runı ru tarafından ılgi ıle karşılanmış ve «Türk kamuoyunUa *aghklı duşunce belırtılen» olarak nıtelendırılmıştı Vazıda, Kıt> rıs ta yaşayan ıkı toplam kaaın larının kucaklaşarak aüf.rış, oa rış » dıye tempo tutmaları istenıyor \e bu davranışın, ydijıl lar bo>u kardeş gıbı DU araaa jaşamış mazlura uluslan 1 kcndı çüiarlan uğruna bıroıniı» auşman eden kımı emperyaltst polıtıkacılara ıbret verıcı oır aers olacafı belırtüıyordu. Turk basınında yJıardır Kıbns olay lannın genellıkie >ovcu mülıyetçı bır açıdan yansıtılması, kamuoyunda bellı bır şartlandınlmayı getirmıştır. Fakat zaman içmde giderek duygusalhktan uzaklaştıkça daha akılcı ve Kıbrıs gerçeklenne daha uygun goruşlerın de >er bulabılmesı, Kıbrıs'ta banstan yana olanlan sevındirmektedır Doğu Akdeniz'deki bu stratejik ada tızermde uj gulanmaK ıstenen NATO planlannı değerleııdinrken, Kıbrıs haiipnin cınpery&lu me ve faşizme karşı vennekte olduğu mucadelede başı ço».en ılencı güçlerin sesine de kular, vermek, bızi bazı yanlış yar^ıla ra varmaktan kurtaracaktır Kıbns'ta Rumıann TUrklere karşı gerüla savaşı venn*k u:ere hazırlandıklanna degğtn tıaberler, çeşitli dönemlerde basında yer almıştır. Geçenlerde Cumhuriyet gazetesınde yayuvlanan bır yazıda jıne aym konu ele alınarak, goçnıeu üuru muna getınlmış ada haUuıun evlenne gen donmesı halınde. Turklerle Rumlann bır arada vaşayamayacakları ve Bumların şehır veja lur gerıllacılığını ba>latacaklan one surulmeKteaır. Oysa Turiuere karşı gerüla sa vaşına gınşme gerekuğı yolun dakı anarşıst gorüş, Dizzat Rum halkı tarafmdan reddedıunck^c dır. öte yandan ılencı Ruro bi suu da şunlan yazmaktadır«Gerüla savaşına gınşeceğınuz yolundakı gorüşler ve u/ıalar, en hafıf deyıraı ıle duşüncesızlığm mahsulüdur Bojle goruşler ancak şüphelı ınsaniarrian gelebılır Geldığı zaman da tak bıh edılmelıdır. Halk, maccracı lığa karşı korunmalıdır » Kıbrıs'ın bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünluğü içın yıllardır mucadele veren Kıbnslı Emekçılenn tlencı Partısı, geçtığimiz mart avı başında aldığı bır fcararda Rurn ların bundan sonraki mücadelesınm sılâhh değıl siyasal bır mucadele olması gerektıgi gorıişunu savunmuştur Ada halkınm buyük bir çoğunluğunun desteğme sahip olan partının bu karanrda daha sonra şoyle denılmektedir «Bugünkfl koşullar içinde Kıbrıs sorununun çozumüne yol açabılecek tak tık gerek ıçte. gerekse dışta siyasal bır mucadele taktiğıdır Uluslararası faktbrun ve ozel Ukle SSCB'nm desteğı değerlendırılmeli, yapılacak goruşmeler Bırleşraış Mılletler çer çevesınde olmalıdır Gerılla savasını ve süâhlı çatısmayı destekleyen sloganlar, bugünun gerçeklenne uymamakta ve Kıb rıs sorununun çözümüne yar dım etmemektedir » Kıbrıs sorununun NATO stra teıt çemben ıçınde bır çozürre bağlanmak istendıği çu gunler de ilerıci Turk kamuoyu, Kıb rıs'ta banş ve demokrasıden yana olan guçlerı muhatap ola rak almalı, faşizm yanlısı çev relerin savas kışkırtmaıarına \e emperyalızmle uzlaşma eifc lımlerine karşı çıkmalıdır. Dr. Ali VtKSEL Cumhurıvet o^retmenının çilesi Ankarada Gençlık ve Spor Bayramı gosterıleri hava koşullannın elverışsızliğı Ueri sürulerek önce ertelendı; sonra tumüyle kaldırıldı. Kemalist yurtseverlenn, aynı çiTgiaekl Cumhuriyet kurumlannın uyanlan üzerine 31 Mayıs günü gosterilerin yapüacağı halka du yuruldu. Cumhuriyet öğretmeni olarak, 19 Mayıs gosterilerinın bngününde başkentte dıledığlmıa huzurdan çok uzaklardaydık. Bu tedırsinliğımiz gün geçtıkça hızını artırmakta, gelecege olan guvenimizi yok etmektedir. Ker sokakta ve sokak başlarmda «Cumhunyet oğretmenıne» tusaklar haztrlanmaktadır. Çağdışılığı tüm yurtsever halkımıa ca bılınen, lçenSi ve görüşü çir kin bu davranışlarda daha çok gençlerimız kullanılmaktadır. Bızim anladığırmz denli; onla nn tumü perde arkasındaki oyunlann, sokaktaki çırkın yürüdür. Bu oyunlar her gün btras daha belırginleşirken, okullanmızın vönetımini elinde rutan ve belll çevrelerin sdylevciliğıni yapan, çirkin sokak oyunlanna göz lnrpan yonetıcıler, öğretme nı daha da tedırgmleştirmekteler Cumhuriyet Öftretmenl olarak geleceğünizi güvenli sayamıyoruz Her gelecek günde hangl sokak basında hangi oyunla yua leşeceğimızi bılemiyoruz. öğretmen yetiştiren kurumlann sağlıklı eğıtiminden geçmeyen, ama öfretmen olarak okullarda gorev lendirilen Inşılerin tutumlan büRün Atatürk Cumrnınyeti"nin temellne yönelmiştir. Or taçağ yaşamını düşleyen bu kişılenn yıkıcı eylemleri genç, korpe çocuklaruruz üzerinde bl çımlenmektedir Sözümüzün ozüne dönersek; kuşkulanmız sonsuzdur. Çağdışı davranışlar Cumhuriyehmizm temel nıteliklenne yönelmiş tır. öğretmeni saf dışı bırakmak, turlü baskılarla pasıfıza etmek, Ortaçağ dusçulennln sık sık uykusuna yattıklan düşlerinden birisıdir. tçmde bulundugumuz kötü gidişin bizdekl tedirginliklerini Anıttepe'deki Ata"ya mı sövlevelim? Yokîa guçlü Cumhunyetmın ölmez ko ruyuculannı yetişüren öğretme nmın 20 yuzvıldaki çüesıne bak dıye bağıralım mı' .. Selen GÜLLÜTAYL4H Oğretmen ANKARA ÎYÖKD davasında tahliye istemi reddedildi ÎYÖKD eskl voneticılen hakkında, 141 ve 1"2 maddelere mu halefet ettıklerı gerekçesiyle açılan davaya dun de Devlet Güvenlık Mahkemesmde devam eaılmıştir Bu arada oğrencıler, Devlet Guvenlık Mahkemesı o nünde gosterı yapmışlar ancak bır olay çıkmadan dağılmiEİardır Dunku duruşmada sanık avu katları, sanıklar hakkında isnat edılen suçlarda 141 maddedekı unsurlann bulunmadığını bıldırmışler ve sanıkların tahlıyelenni ıstemışlerdır Bu arada sanık avukatlarından Orhan Apaydın, mahkememn gorevsızlık karaıı vermesını de ıstemış ve • Marksist • Lenınıst gorüş Ana bır öğrenci grubu, sanıklar çıyasamızda açıklanması serbest karken çeşitli sloganlar bağırabır düşünce sıstemldlr. Türkıye'rak gdsteri yapmışlar ve Üsküde Marksıst gorüşlü olanlar el dar'a doğru marşlar soyleyerek bette vardır. Olmamasımn da topluca yürUmeğe başlamışlarmümkün ve normal olduğu soy dır. Ancak öfcrencılerin dnü top lenemez Çünkü Turkıye çağın lum polisi arabasıyla kesılerek ve düayanın dışmda Mc ülket d« da&lmalan istenmiştir Bu arağıldır Burada Marksıst'düşünce da rnr kısım oğrencıler vapur5 ayılanamaz Suç .oluşfujan e . la Sırked'ye geçmişler, burad» >> lemler dışında Marksıst duşünda toplum polısı tertıbat almıs cenm benımsenmesı ve açıklantır öğrencıler olay çıkarmadan ması Anayasanın koruyuculuğu dağılmışlardır altmdadır» demistir Ancak mah Fotoğrafta, ÎYÖKD sanıklan keme heyeti, avukatlann istemDevlet Guvenlık Mahkemesmde lerıni reddetmiş ve duruşmayı kı duruşmalan sırasında gorulü ertelemiştir. jor Duruşmadan sonra kalabalık (Fotoğraf: Erdoğan Koseoğlu) Polis, tehlıkeli bir cinsı sapığı yakalamak ıçin seferber oldu Polis telsızleri önceki gece ve dün sureklı olarak şu anonsu ya pıyorlardı .Dikkat, dıkkat 25 yaşlannda, orta boylu, sanşın, seyrek saçlı, alnı açık, grı pan tolonlu, gök mavisi montgomen giyen kişılere dıkkat Verılen eş kale uyan tum kışılenn yakalan ması Çok tehlıkehdir » Polis, bır cınsi sapığm yaka lanrnası ıçın bu anonsu sureklı olarak tekrarlıyordu Cinsı sa pık oncekı akşam Zeytınbumu Telsız mahallesınden kaçırdığı beş >aşında B A 'ya tecavuz etmiş, daha sonra da çocuğu Zeytınbumu tren ıstasj'onu yakınlaruıda raylann üzerine terkede rek kaçmıştır. Ancak, ray üzerinde çırpman BA yolun sağ tarafına düşmuş ıM dakıka sonra geçen tremn te kerlekleri altuıda parçalanmaktan kurtulmuştur B A 'nın feryatlannı duyan çevredekı tren yolu onanm işçıleri, tecavılze uğ rayan, daha sonra da raylar uze rinde parçalanmaya terkedılen ço cugu kurtarmışlardır B A Ha sekı hastanesınde tedavı eaıl mektedır KEMAL HAS'IN ÖLDÜRÜLMESİ KONUSUNDA TANIKLAR DEĞİŞİK İFADE VERDİLER Tanınmış işadamlanndan Kemal Has'ı tabancajla vurarak bl dürmekten sanık, ış ortağı Ah met Celepçı'nın yargılanmasına dun de 6 Ağır Ceza Mahkemesınde devam edılmış ve fabrıkanın gece bekçısı Selahattın Andıç, Iş Bankası Levend Şubesı Müdürü Kemal Onar ve Gultepe Emmyet Başkomıserı Saıt Okutan tamk olarak dınlenmışlerdır. Dunkü duruşmaya sanıklardan, Ahmet Celepçı nın kardeşı Mehmet Celepçı ıle sofor Osman Tan katılmamışıardır Tamklardan Metal Kapak Fab nkası gece bekçısı Selahattın An dıç, olay gunu saat 20 00 sularında Kemal Hasia konuşurken, fabnkanın bahçe kapısında bır arabanın geldığıni gorduğunu, yanında bulunan Kemal Has'ın 20 metre uzakukta duran araba ya doğru ısaret ettığını bıldırmış ve şoyle demiştır «Ahmet Celepçi yanımıza geldı, Kemal Has kendısıne «Ahmet Bey senınle konuşacaklanmız var» dedı. Ancak Ahmet Celepçı, «Şımdı mısafmm var sonra konuşuruz» dıye ce\ap ver di Bu arada Kemal Has bana ıçeri gıtmemı soyledı ve bıraz duraklayınca da kızarak ko\du. Içen gırdikten 3 5 dakıka sonra once bır el daha sonra da ust uste ıkı el sılah sesı ışıttım Dışarı çıktığımda Kemal Has kanlar ıçınde yerde yatıyordu, Celepçı'nın arabası ise uzakla şıjordu Kırrun ateş ettığını ne olduğunu gormedım » Tanığın ıfadesınden sonra mu dahıl avukatlarından Sahır Er man, tanığın beyanının yalan ol duğunu ıddia etmış \ e kendısının Mehmet Celepçı tarafından fabrıkaja alındıgını hemşehrılık duygularıyla hareket ettığını ilen sürerek tanığın ıfadesinı ka tml etmedıklerını sojlemışUr Samk Ahmet Celepçı de tamğın en onemlı gorgu tanığı du rumunda bulunduğunu, buna rağ men bır çok şeyı sakladığur, doğ ru soylemedığını, aralaruıdakı kavgaja olduğunca duymuş olması gerektığıni belırtmıvtır Daha sonra dınlenen tanıklardan Iş Bankası Levend Şube si Mudüru Kemal Onar da Kemal Has ı tanımadığını, Ahmet Celepçi kardeşleri çok lyi tanıdığını belırtmış ve ola> gunü saat 20 sulannda Hılton'un kua forunde bulunduğu sırada Mehmet Celepçı nın sınırlı bır halde ıçen gırerek «Kemal Has ıle ıda re meclısı toplantısında ka%ga ettıklerım, şu anda karşıma çık sa onu alnından vururum» dedığını belırtmıştır Kemal Onar'm bu ıfadesınden sonra soz ısteyen Ahmet Celepçı, tanıkla tanışmadıklannı ılen surmuş ve «Tanığın yalan soy ledığmı» ıddıa ederek «Kendı sıjle hıçbır ılışkım olmamıştır Isnatlaması gerekır» demıştır Daha sonra soz alan sanık avu katlarından Faruk Erem, tanığın Kemal Has'ı tanımadığı şeklın dekı beyanları karşısında «Tanı gın yalan soyledığını Kemal Has'la tamştıklarım, bazı fotoğ raflarla ıspatlayacaklannı» ıddıa etmıştır Prof Erem daha sonra tanıgm oldurulen tarafla bazı malı ılışkıler ıçınd*" bulunduğunu da ılen surmus ve «Bunu da çok jakmda ıspatlajacağız» şek lınde konuşmuştur AMAÇ CUMHURİYET ILKELERt Cumhuriyet'in ilanından yirmiüç yü sonra çok par tıli hayatla bırlikte egemenlığı elme geçırmeyı başaran ışbırlıkçı burjuvazi, açık dejbnıyle işnırlikçi somürgenler, çıkarcılar sınıfı kısa surede siyasi örgütlenni kurup Cumhunyetin halkımıza sağladığı özgurlükleri kısıtlamaya başlamışlar, Cumhunyet ilkelenne saldırlannı bihnçlı olarak sürdürmüşlerdır. Bu saldın sürecı bugün son aşamasma varmıştır Bu aşama saldın lan kamuya kabul ettırme, olağanlastırma sürecidir. Yıllardır kemirdıklen ve yozlaştırdıklan Cumhunret kurumlanru bugun yıkma evlemı icindedırler Saldırılar kademe kademe düaenlenmektediT tşbırlikçi bur juvazının sıyası orgutlen \e yasa dıs» sılahlı örgütleri bır yandan sermavemn çıkarlanna genis olanaklar hazırlarkan, bbur yandan sdmurunün diyalektıgınden bilınçlenmeye başlayan Cumhunyetin ilkelennden yararlanmaya çalışan halk üzennde korku ve dehşet saÇICJ teronst ve faşıst vöntemler uygulamaktadır Saldınlar gunumuzde giderek yoğunlaşmış, sermayenin dort başlı Cephe Hukumetı halkın d»vlrtinı ele geçfrmeye başlamıştır. Devlet kaderrelerınde görevli yurtseverler, çıkarlanyla ters düştukleri gerekçesiyle gorevlerinden alınarak, yerlerine sermayenin tescüli çıkarcılan atanmaktadır. Devleti ele geçirdikten sonra kı aşamada uygulanacak yontem, dışannın desteoyle CIA yonetıminde cunta denemelerıne guişmektir. yakın tanhtmizde bu deneme başansızlıkla sonuçlanmış tır. Ancak, bugün Cumhuriyet ilkelenne açıkça saldırüar karşısında onu koruraakla gorevli güçlerin ve kurumlann suskunlukları duşündürücüdtır. Bu suskun luk o denlı duşundurücudur ki, bız Ataturkçuleri haklı bır korkunun ıçme ıtmıştır. Bu korkunun yeıını cesa ret \e azmin alacağı gunler ise pek uzaklarda değıldır. MeMn YAVUZER Verg^i kaçırdıklan saptandı Ote jandan Agop ve Hayk Ap.koğlu kardeşlerin vergi kaçırdıklan da saptanmış ve sanıklann yurt dışına çıkmamalan ıçın Emnı\et Mudurluğune bır yazı gonderümıştır Bılındığı gıbı Içışlerı Bakanlığmca, Istanbul Malı Polısme ve nlen emır gereğmce yapılan ope rasyon sonunda Apıkoğlu kardes lenn tüm ışlemlerıne el konul muş ve 4 çu\al dolusu defter ve belgelen muhurlenerek Malıve Bakanlığı Hesap Uzmanları Ku ruluna gonderılmıştı ÖZLEŞME GEREKLİDİR Dılı yalmzca anlaşma aracı sayan toplum sal bır kurum olarak gormek, bır bakıma, onun eytışımsel gucünü yadsımaktır Toplum sal evnmın oluşumunda bır ıücı güç olarak kabul edeceğimiz dü, bıreylenn bılmçli dav ranıs ve e>lemlennı de etkıler Daha açık anlatmak gerekırse, toplumdakı her turlü gelışım, dildeki gelışıme koşut bır gorunumdedır Eğer dıl, yerinde sayıyor, va da yabancı oğelenn doluşmasıyle gelişıyor gıbı gorünuvorsa, toplumsal gelışmenın ozden. kok ten olduğu ilen sürülemez; örneğın tanm ala nında bıçerdoğer, ılâçlama, sulama fconulann dakı geüşmeler bu konuda çalışanların anadılı ne bılınçlı kavramlar olarak yansımamışsa, her zaman ıstenüen urunü elde etmek olanağı yok tur. Her şeyden önce bıçerdöğenn çalışması parçalan, yararı: ilâçlamanın nedeni, kullanı mı, sulamanın mceliği ve zamanı gıbi ayrıntı larla ılgılı bilgi ve kavramlann da anadüde soz \e sozcüklerle yerıni alması gerekır Bu da ancak dılın, çağdaş uygarUğm büttin verflerint kavTayacak, her türlü düşünceyl karşüayacaî! duze\e setırtlmesiyle gerçekleşebıllr Geçen yüzyıl sonunda Batı'ya ydnelmış olan Serveti Funun edebıyatı'nın getirdıği ye nı duygu, duşünce ve kavramlaria Arapça Parsça kanşımı sftz ve tamlamalar, ancak ede bıjat tarihtnde ver almıstır. Servetl Ftlnun edebiyatı. bugün valnız halkın değıl, çağdas avdın kU5aklann da gözünden ve dilinden uzaktır. Oysa aynı duygu, duşünce ve fcavramlann anlatımı Turkçe olsaydı, toplum düzeyl çok şey kazanmış olacaktı «Duşunce» ile «dil» arasındaki sıkı ilişSd yadsınamavacağma gore «Düşüncede Uerleyelım, dıl olduğu gibi fcalsın, venı sözcüklerin ne gereğı var1» demek, ne &enli gülünçse, «anlaşüabılir dü» ya da «halkın anlayacagı dılsle vetmmek de o denli yetersızdir Bu, aynı zamanda toplumun gelişmesi ve tlerlemesl konusunda dılin itıci gucünden vararlanmamak; dahası. gehşme ve ılerlemevı engellemek anlamına gelir. Dıl'de tutucu olmak her konuda tutucu olmak demektır. Bır yanda toplumsal kalkınmadan, sanayıleşmeden, ekonomık gelişmeden soz edeceksiniz, öbur yanda büim ve kültürde çağdaşlaşmamn anlatımı demek olan dil evrimıni önlemeye çalışacaksmız Bu, çelişkıye göstenlecek en güzel örnektir üygarlığın bütun hıziyle yol aldığı çağıtnızda. Türkçeyl ya kendı özüne dönük, geleceği kav rayan boyutlarla kullanacağız, evrenselleştireoeğız; ya da eskıden olduğu gibı. bundan boyle de DoğuBatı dıllennın kanşunı bır dıl ıle sömürgeler çıkmazında emefcleyeceğız. tkinciyi yegleyenler olanak bulurlarsa, yabana bir dıli resmî dil olarak önersinler. Anayasanın bir maddesi yapsınlar, ola ki daha hızj kalkınır, Uerleriz (!). Mahlr DENiZCiLiK BANKASI T.A.O. Genel Miidürlü^ünden 1 Golcük ve Camıaltı Tersanelennde mşa edılmekte olan 5 adet 18 000 DWT luk cevber gemisı ıie Camıaltı Ter sanesınde inşa edılmekte olan 5 500 DWT'luk 6 adet j'uk gemısı ıçın ıç \e dış pıyasadan teklıf almak sure tıyle MGCG tıpı gemı elektnk kablolan satm alma caktır. 2 Bu işe ait teknık şartname ve ıdarî şartname Turkçe ve Ingılı^ıe olarak hazırlanmış olup 2o0 TL mukabı lınde Karakoy'de Genel Müdurlük bınasımn 5. katın dakı lersaneler Madurluğunden satm alınabıhr (Sartnameler, aynı mahalde bedelsız olarak incelenebı lır Ancak teklıf verecekler şartname almak zorunda dırlar. 3 Şartnameler en geç 10 7 1975 tarıhine kadar satm aü nabılır. 4 Teklıflerin idari şartnamede belırtıldıği şekilde Ter«aneler Müdürlüğüne gelmış veya tevdi edilmiş olması şarttır. Pankamız 2490 sayıh lhale Kanununa tâbl olmayıp. ıhaleyi yapıp yapmamakta \eja tercıh hakkmı kullanmakta serbesttır. (Basın 17967 5040) Linç edıiecekti Daha once de Şehremmı nde tecavuz edılmek ıstenen, ancak daha sonra boğazı sıkılarak ol dürulen beş yasındakı A X. 'nın da katıli olduğu sanılan cinsı sapık, B A 'yı tren rayları üzenne bırakıp kaçarken ışçüer tarafından gdrulmuş ve kovalanmıştır Çok hızlı koşan cinsı sapık, bır ara çevredekı mensu cat fabrikalanndan bırının bek çısı tarafından gorulmüştur. Bek çi, «Koşan bır adam gordum Ya kaladım Sılahlı kışılerce izlendı ğını ve olduruleceğinı soyledl Kı sa bir süre sonra da yanımdan kaçtı> demıştır. tşçiler ıse, «Cinsı sapığı elimi ze geçırseydık onu bız parçalardık» dıye konuşmuşlardır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle