25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
TRT'DE ANLAŞILABİLİR DİL TRT'nin «anlaşılabilir dil»i nedir? Nasıl olmalıdır? Uzun yıU lardan beri TRT'ye çatanlar r^dyo ve TV programlannda kuiianılan dili de dillerine dolamışlar ve bir «anlaşılabilir dil» özlemi üzerinde durmuşlardır. Onlara göre TRT'nin dili «Uydurma ve halkın anlamadığı kanşık, acayip kelimelerle» doludur. «Çoğtı zaman TRT spiker lerinden duyulan ve henüz tartışmalı olan kelimeler dinleyenleri «Nedir bu?» diye şaşırtıyor. «Buniar TRT'nin diliyle ilgili olarak geçmiş yıllarda yapılan suçlarnalann en hafifleridir. Dil devrimine saldırmayı iş edınmiş kimseler TRT'nin kuruluşundan sonraki radyo ve TV programiarının dilinden ötürü şu savlarla da ortaya çıkmışlardır: «Bır milleti çökertmek isteyenler önce o mületin diline musallat olurlar.» «Bir özleştinnedir tutturmuşuz. Öte yanda öz benliğimizi tehlikeye koyuyoruz da farkında değüiz.» «Unutmamak lâzımdır ki. dil devletin temel taşlarındandır. Bunu sarsmak dev RADYOTV Mahmut T. ÖN'GOREN leri sarsnıak demektir.» «Solıın gayesi her şeyde kargaşalık yara:maktır.;> Dilimizin özleştirilmesine bu gibi bir anlayışla karşı çıkanlar ve TRT'de yeni sözcüklerin k;ülanılmasına dayanamayanlar. aca ba nasıl bir dil istemektedhler? Sözgeiişi radyo ve TV programlannda rüya, tabiat, hayat, şart, millet, nümune, misâl, eser, şaheser, hususi, teşebbüs, his, münevver, hürriyet, medeniyet, sulh. mânâ, sebep, zihniyet, nesil ve şuur gibi sözcüklere yer verilmesinı uygun görüyorîar. Onlaıa göre, «anlaşılabilir riil» işte bu sözcüklerin kullanıldığı dild:r Yeni TRT Genel Müdürii Yalçın taşın göreve başlar başlamaz verdiği demecin de bu gibi eski sözcüklerle dolu oluşu gözden kaçmadı. Bu nedenle Milliyetçı Cephe TRTsinin «anlaşılabilir dilin kullanılmasi gerekir» düşüncesiyîe ve yukardakı suçlama !arı anımsayarak radyo ve TV programlannda eski sözcüklere döniilmesini isteneceğini bekleye biliriz. Radyolarımızda an Türkçe'nin kjllamlmasına 1%2 yıhnda önem reri'.rr.işti. Hatta diümizle ilgili ılk radyo programlan da aynı yıl başladı. 1968de yayuna ge çen TRT Televizyonunun İlk programlan arasında da aym konu haftalarca işlenmiştir. Ayrıca radyo ve TV programcıları da yayımlarda öz Türkçe'nin kullanılmasma büjiik bir özen gösrermişlerdir. Bunun nedenîeri arasında «"Ibette yalnır 1961 Anavasasının da an bir dille yazılmıs oluşu ve TRT'nin Atatürk devrimini benimsetici bir anlavışla yayım vapnasımn gereSi ver almıyor. Konuyu anlayabilmek için dil olayını iyi izleyebilmek ve yeni kullanılmaya başlavan sözcüklerin unutmrulamavacağmı kavramak gerekir. KADIN DUNYASI TRTI'in haftada 100'e yakın mektup alan bir programı var. Kadın Dünyası. Program, Sabah Kuşağı'nda pazartesi, çarşamba ve cuma günleri yayınlanıyor. Günseli Akol ve Filiz Ercan programı ortak olarak yü rütüyorlar. Her iki başanlı yapımcı sorulanmızı birlikte ce vaplandırdılar. 1) Program ne zaman, nasıl başladı? «Kadın Dünyası programı H'K yayınmı 5 agustos 1974 giınu yaptı. Daha önce de radyo'arımızda kadına yönelik ve aynı saatlerde yayınlanan programlar vardı. Ancak TRT'nin veni dönem prograrnlarında. scslen diği uinleyici kesimiyle daıa sıkı bağlar kurabilecek, dinleyi cinın sorunlarını kendi sesınden yayına getirebilecek, boylece dinleyici ıle işbiıiiği y:ıparak sorunları gün ışığına çıkarabilecek daha kolay diuienır biçimler öneriliyordu. Bu tür. içinde çeşıtli konularm bir ara ya gelebilecegi. söz ögesinin pc>püler müzikle desîeklenererc CANLI YAYIN' biçıminde sanulacağı bir kuşak program ola caktı. Bu nedenle sunucular soyutlanmış sesler değil. ayakları yerde. yaşayan ve a>nı sonırılar içinde bulıman serçek kişiler olacaktı. Prügramın amscı özellikJe ev kadınma ügi duyacağı her konuyu ilgisirıi yı ı madan açmak. bir ba.iima dünyayı onun kapalı kaldığı ou varların arasına getirmekti. dış dünya ile Krasında bir iöpru kurmaktı .Bu ör.erilerin ışıgı altında yapılan deneme prograı.ı ları eleştinlerek. düzeltüerek geliştirıldi ve bugüne dek ı 16 mayıs 1975 ı 118 program yayın landı. î ) Niçin her gün değil de iı^ftada üç gün? "»Kadın Dünyas; haftada ü>; gün, pazartesı çarşamba ıu ma günlerı 9.00 10.00 arısuv da yayınlanmaktadır. Gönul ısterdi ki iik tasarı da öylevdi hergün scslenebiieüm d ; n levicilenmize. Ancak TRT I. TRTII ve TRTIII yayıniannm ba$lamasıyla, mevcut personel de ve araç gereçte cinemli b:r artma olnıadan programları »er çekleştırme çabaları bu iste^i olınaksız bıraku. Kadın dünya sının yapımcı ve sunucu olarak kadrosu sadece iki kişidir. 3) KadiD oldukça geni$ bir j Kavram, jerek yaş, gerek ya^»vış bakımından.. Böyle olunca programı nastl dengeliyebiüjorsunuı? «Kadın, hele yurdumuzda, ger çekten yaşı ve yaşayışı açisıiıdan çok geniş bir kavram. Ancak bizim amacımız özellikie ev kadınlaıına ve büyük kent olanaklarından yararlananıayan kadınlaıa seslenmekrı. Kıısal alanda yaşayan ve çalışan kadınlar için daha degisik programlar yapılması gerekiyo:au. Aır.a zamanla bize ge'.en nıei:tuplardan bu kesımlerden ve epeyce dinleyicimiz OICİURUIIU anladık. Bunım sonucu olar.'ı<: onların sorunlarını da prograra larımıza aldığımız çok oldu. Böylece çeşitli yaş ve yaşayıştaki kadınların bııbirlenni tanımalajı, sorunlarını onlarm se sınden veya yazdıkiarından öğrenmeleri açısından yararlı ol dııgumuz inancına vardık. Ayrıca. belli bir yasın sorunları ssdece o yaş sırnrları içindr>si ki^ıileri ilgılendirmedigıne. o;eki yaştaki kişilerle de ılişkili ol duguna göre, böyle bir hor.u ele aiındığında çoğu zaman reşitli yaş grupiarını iigilendiıdigini söyleyebüiriz. Bir örnet ı'e relim: Ergenlik çagı konvısnnu işlerken hem gençiere hem aile lerme seslendik. Bunun dışmda. bir yayın saati içinde çeşitli konulan yanyana geîirebıl me olanağımızın oluşu her prog ramı her yaştan ve kesimuen dinleyici için dinlenir kılıyor. Zaten biçim olarak bu türün se çilmesinde amaç buydu. 4) Yaptığımız prosraralarda başlangıçta diisiindüğüniız ho deflere ne ölçüde ula^abildinit? FiLiZ ERCAN Edremit'te dofdu. tlk \e orta öğrenimini Edremilt« yaptıktan sonra Çamlıca Kız Lisesinden nıezun oldu. lstanbul l niversi • tesi Ptdagoji böliimünde okurken 1960 yılınrta radvonıın açtığı sınavı kaza narak spiker ve prosruın yapımcısı olarak çahsuıaya başladı. 1966 yılına kadar tstanbul Radyosunda sürdiirülen bu çalifina, 1966 yılı nisamndan bu yatu da Ankara Radyosımda devam ediyor. Erll. Bir oğlu var. 12 Mart döneminde TRT bir sözlük hazır'avarak radyo ve TV programcılartnın kullanmasını i^ediji sözcükleri belirtmişti. Bu sözl';*ün d:1 devrimini smırladığı pek ileriye süriilemezdi. Fakar bu sözüikten «onra cıkarılan S8(1 saytli ve 12 ocak 1P7^ fa«Bır radyo programının ılk laraaki ilgmç ııadeier bu yön olay, dınleyicilerimizin bizim arih'.i bir ?pr.?!ge ile ^nydurma aınacı ilk hedefi dınlenir ciade oldukça başarıb oldugumuz racıhğunızia birbirleri ile mekke'ime ktıllarsn spikerlerin. subilmektir. Her hangi bir Y kanısını verdi bize. A tuplaşmalandır. Bir şorun şerınııculann. ve konu^marılann kiıZIS türü gibi kahcı olmaya, ge S) Srslmdiğiniz kitlr ile ilîşren bır dinleyici mektubu varum'a ili^küprinin kesileceŞ:» belecekte anlaşılmaya umut ueiki kurabiliyo rmusunuz? Sizc vınladığımızda yurdun bir oış lirti'rii Bu uvrılamanın da aleyerr.ez. Mektup. teiefon ve soz uU5an tepkiler.'.. ka köşesir.den bizim is'eınemacı veni snzrükleri kııüananlale bize ula.şaa tepkıler bu am«miz gerekmeden ya bir ce«Evet, seslendiğı kitle ıle hem va zorla ensel olmakt!. Söz kocın ba.>ta umdugumuzun çok us vap. ya tamamlayıcı bilgi uide yakın ilişki kurabılmış bir nu«:.ı senelepyp karşın. TRT ründe gerçekJeştiğmi bize sosçıminde cevaplar bize uiasıı. programdır Kadın Dünyası. G.in programlannda an bir düe ba«'ermektedir. Programcı olarak Meslek seçımı beslenme, kız de ortalama 3040 mektup «lı vıınıiması nnter.pbildi mi? Bugün zaten Tüm kadın sorunlannı <;o çocuklarının okutulması. gelm yoruz ve bütiın mektuplar îvr k'j TRT vönetiminin zor kullazümlemek gibi bir iddiamız o• kajTiana anlaşmazlığı gibi ko sırdaşa, bir ablaya. bir >n yn ? narak uyftı'avacatı önlemlerl» lamaz .Bız ancak sorunlara f't nularda bu tür bir çok ysıüı kıra yazılmış gibidır Geılpriradyo ve TV oroeramlannm diriler getirmek. bu sorunları çau haberleşme bağı kurulmunu. mizde, röporta.jlarımızda kim Hni eeriye ^»virmek mümkiin odas bilim ve görüşlerin ışıgır.Programımız olanaklan orar.ın se bizi yadırgamamakta, kırk labilir mi'' FJlbette hayır. Cünkü da ınceüyerek kadınların bida kitle haberlesmesmi başarvıllık dostuyla karşılaşnu.s çu'i yeni ve an sözoüklerin olusumu îinç'enmesine ve bümek iste dı sanıyoruz. Bazan ufacık oir davranmaktadır. Bize ulaşan izile duniD dururken karşılasmıdikleri şeyleri ögrer.melermde sözümüz bir çok mektıijKia a lenimler bizi şımartacak, vanıl yoruz. Önre ozantar ve yazariar onlara yardımcı olmak eörevi nılmış. yanıtlanmıştır. Bununla tabileoek ölçüde övgü dolubelli gerek?inmp|er «onurunda yen: aldık. Bize ulaşan mektup mııtluvuz.» dur. Bizi cok sevindiren bır ni söjcükler iiretirler. Bunlar arasında tuîanlar olursa. önce vazı dilinde ver ederler. tste bu sırada da radvo ve TV program lan söz konusu veni sözcükleri halka iletirler ve onların gerçek «anlasılabiİTT dibıi oluşturmasını sağlarlar. Bu arada da sözseü'ii bir Başbakan çıkar ve radyoya ve televizyona verdiği demeclerinde «olasıhk», «olar.ak» şibi cok yeni sözcükleri kullanır Ender de olsa halka vakın bir Başbakanla karsılaştığımız anlaşılınİsmail Cem yönetiminin hazırladığı yayın prog deniyle daha çok eskıden yapılmış olan programla ca. bu sözcüklerin tuttuğunu ve kuracağı ranu 12 haziran da bitıyor. Bu tarihten sonra da te rın tekran olacak. Nevzat Yalçıntaş'ın halk tarafmdan da benimsendiekıbin radyo ve televizyon programlarına etkısini levizyonlarda >Yaz programı» başlayacak. Yaz prog ancak eylül ayında başlayacak yeni dönemde grire ğini söylemek zor olmasa gerektir. ranı bütün bölümlerin teker teker tatile girm?si bileceğiz. Genel Miidür geldiğinden beri hiçbir prog ve gelecek yayın yılı için hazııhklara başlaması ne rama müdahale etmedi. Ne var ki. TRT'nin yıllardan beri uygıılamaya çalıştığı ve destpk oldıığtı dil devrimi radyo ve TV programcıiannm ya da halka yakın Başbakanların kişise! istek ve zorlamalanndan doğmaz ve sadece onların çabaları ile 1? haziran tarihleri arasında Polonya'nm Kato nacak 7 hazıranda Galatasaray ile Trabzonspor pekiştirüemez. 1 mayıs 1972 tawıçe kentınde Avrupa Boks Şampiyonası, 715 ha Başbakanlık Kupası, ayın U'inde de Türkiye Kupa rihli «Türk Dili» adlı dergide ziran taniıleri arasında da Yugoslavyada Avrupa sı Şampiyonu Beşiktaş ile Türkiye Liği Şampiyonvı Ernin Özdemir'in dedigi gibi, «Bu Başketbol Şampiyonası maçları yapılacak Türkiye Fenerbahçe. Cıımhurbaşkanlığı Kupası için karşı devrim, kültür ve toplumsal yatelevızyonları paket yayın yapan televizyonlar dışm karşıya gelecekler. Televirjon her iki maçın uakpı değişikligine dayanan çok da ou müsabakalardan çeşitli bölümleri yayınlsya len yaymı için gereklı hazırlıklarını tamarnladı. yönlü bir olgudur. TTlusal varlıcak. Ayrıoa Türkiye futbol sezonu da 7 ve 11 hazi Son anda bir terslik çıkmazsa her iki büyük finalJımızı kendi öz dilimizde bulma ran tarihlerinde o>Tianacaic iici kupa maçıyla kapa de televızyondan naklen yayınlanar;"": bilincinin ürünüdür. Topluma mal olmuştur bu ilginç. Onu körletmeyö kişilerin de, kunıraların da gücii yetmez. Yetseydi bunca engeüemeye. direntiye kar şın. dilimizin özleşmesi ve gelişmesi bııgiinkü aşamaya ulaşabilir miydi?» KİMBLE'IN KARISINI KİM ÖLDÜRDÜ? 13 haziranda kesiniikle bitecaği açıklanan «Kaçak» dizlsmin şimdi en çok konuşulan yanı filmin sonunu belli eden H ) dakıkalık iki bölüm Dr. Kimble'nin karısım kimin ölK dürdüğü. geıces kaatilin kim olduğu bu iki bölümde açıklanacak. Gerek televizyoncian ve çfrekse dışardan şimdi en çok rahî^sız edilen kisi filmin seslendırme vönetmeni Ahmet Körükçü Soranlara < Dırdınndan bıkan kaynsuası öldürmüş» divor Bu arada kulislerde kulaklara bazı a*kse> f rajlı gazereierin sonunda pek çok sıfır olan rakamUn teklif enikleri fısıldanıyor Körükcü o kadar bunalmış durumda ki. artık TV'deki odasında rtfğıl. evincie 13 haziranı bekliyor. Gene de bir Cumhuriyet dostu muhabirimizin kulağına hıç kimseye soylenmemesi kaydıyla filmin sonucumı fısıldadı. Biz de kimseve soylenmemesi kaydıyla sizıeıt söyleyelım: Gerçek kaatil «Tek kolhı adam .» Avrupa Yayın Birliği (EBU) 'nin Genel Kurulu bu yıl İsviçre'de yapılıyor Avrupa Yayın Bırliği'nın ou yılki Genel Kurul toplantısı 2730 haziran tarihleri arasında İsvıçre'nin St. Moritz kentınde toplanacak. Toplantıva TRT adına üç vönetim kurulu üyesıyle iki teknik e'.eman katılacak. TRT'ye temsilen katılacak Yönetım Kurulu Üyeleri: Prot Dr Adnan Ataman. Prof. Dr. Özcan Özalp ve İsmail Cem'i suçlayan aç;k mektuplarıyla tanınan eskı gazpfeci Fikret Ekmcı Teknik eleman olarak da Gene) Müdür Müşaviri Erhan İmset'le Dıs Ilişkiler Müdürij Ed\in Rızi bulunuyor. EBTT'nun genel politikasınm. diğer yayın birlikleriyle ılişkilerinin görüşüleceği toplantının önenıii gündem maddelennden biri de sporla ilgili. 1976 İnsburg Kı? Olimpıyatları. 1976 Montreal Olimpiyatları ve 1978 Dünya F1FA Kupas» maçlan, üzerinde özelükle durulacak konular arasında. Toplantıda görüşülecek konular arasında yeni üyelerin kabuîü de var. Haftadan secmeler YAZ PROGRAMI,, BAŞLIYOR NAKLEN YAYIN HAFTASI 'Hafta Sonu,, da bu hafta tatile giriyor HIFZI TOPUZ Yavıncılık. dergisini 2 »ayı çıkarabildi GÜNSELİ AKOL Denizli'ye bağlı Acıpayanı ilçesinde doğdu. Ilk re orta öğrenimini Ankara' • da yaptı. Ankara Hukuk Fakültesinl bitirdi. Radyo nun açmış olduğtı sınavı kazanarak 1961 vıfında spi ker ve programcı olarak çalışmaya başladı. L'zun yıllar çocuklara raasallar nkudu. Kadın dünyası ile i)k kez yapımcıfıjnnı yaptıçı bir projjramın sunu cııluk görevini de birlikte vapıvor. Bir oğlu, bir kızı var. Bu hafta Telesporsuz bir pazar geçıreceğiz. Daha önc« 15 haziranda biteceği açıklanan le lesporun şon programını geçen hafta izledik. Uzun süredir cumartesi günleri yayınlanan Haîta Sonıı da bu cumartesi seyırcılerıne veda edecek. ProgTam cılar veda için zengin bir Show hazırladı. Programın yıldızı Ajda Pekkan. Aynca Modern Folk üçlüsü de yeni eserleriyle prog rama katılıyorlar. Hafta Sonu için hazırladıkları amatör sesier programına sıra gelmediği ıçın katılamayan soiist adayiarı aa bu programlannda üçlüye eşlık edecekıir. Anadolu'nun çeşıtii yö relerinin tamtılacağı fılmde ise halk türküleri ve oyuniarı ıle süsiü. «Hafta Sonu» cular veaa programları için bir de sürprız peşindeler. Kadıköy'lü kız futbolcular Fenerbahçe'ye maç tek lif ettiler. FB'lıler evet derse ve da progıamında ilginç bir de maç izleyeceğız. Büriin çalışmalar bu hafta nor mal yayının yapılması üzerine ku ruldu. Galatasaray • Trabzon • spor maçı yayına alınacak olursa bir saatlik veda programı yapılamayacası için \eda bir dahakî haftaya kalacak. Öte yanda, kurulduğundan ber: dil konusıında gerçekten de»rimci ve etkili bir politika uyguladığmı gösteren TRT'nin bu konuda hiç mi yetersiz yanı yofctur? An dili daha çok ve etkin bir anlayışla kullanmak için programcılara yol göşterecek ve radyo ve TV programlarmı izleyerek dil bakımından onların yapımcılarına uyaıılarda bulunacak bilim«el nitelikte bir komite kurulabilirdi. Yayımlardakl an dil uygıtlaması böyle bir komite ile oluşturulacak gereksinmelere uygun bir çizgide çok daha yeterli bir anlayışla geliştirilebilirdi. Yine böyle bir çalışma ile radyo ve TV programlannda, özelİkinci Dünya Savaşının konu edlldığı dizinin bu haftaki bölümülikie söyleşilerde ve açık oturum nün adı Kasırga». Özellikie hava bombardımanlarının konu edüdiği larda yer alan yabancı sözeükfilmde sivil halkın naşıl savaşkan hale getiriidigi anlatüıyor. ler temizlenebilir, yanlış söylenen sözcükler ve deyimler düİŞTE HAYAT BiTiYOR zeltiür ve hatta spikerlerin yabancı isimleri acayip bir telâTUğur Dündar. Huseyin Karakaş ve Oğuz Gündoğdu'nun ha.Ti*ladığı •tşte Hayat.ın son programını bu hafta salı günü izleyeceğız. fuzla okumalan önlenir ve sözgelişi program sunucularınm Program yapımcılan veda için bugüne kadar yayınlanan •İşte Hayat> «Değer'.i konuklar. kıymetli milardan bir demet hazırladilar. Bu programdan sonra bölüm dağılasafirlerimizn diyerek gülünç bir cak. Uğur Dündar'ın televızyondan aynlacağı diğer programcıların duruma düşmelerine yo] açılmaz. da başka bölümlere geçeceği bıldirıliyor. Fakat öyle görülüyor ki, önümüzdeki günlerde Milliyetçi CepYeni bir dizi: GENÇ KAYAKÇILAR he'nin eski şözcüklerden oluşan Amerikan yapımı dizı daha çok 1415 yaşlarındakı gençlere yöne ı sözde «anlasılabilir dibin yasaİik. Korkusuz Kahraman isimli serınin yenne yayına giriyor. Çarşam I tılmasma TRT'de de zorla çaba göşterilecek ve buna karşı koba günleri şaat 18.00 de yayınlanacak. Bütün bir yaz sezonu izleyebile yacakların başmda da toplumsal cağimiz seride pansiyoncu bir ailenin yanında kalan genç kayıkçı yegerekler yer alacaktır. Ne yaz!k ğenin serüvenlerini izleyeceğiz. Bu hafta yayınlanacak ilk bölümün adı Yalancınm Munıu. Televizyor.umuzda ilk örneğini gördüğümüz ki. bu mücadele dolayısıyla da bir sosyalist ülke yapımı seri film de bu hafta yayınlanacak son boradyo ve TV progTamlanndaki lümü ile bitiyor. Polonya jspımı Vahşi Çöl'ün son bölümünde filrnın dilin bihmsel anlayış ve yöntemkahramanlarımn kendılerını kaçıranların elinden kurtulnıak için yap I lerle ele ahnmasma da daha bir tıkları girişimleri izleyeceğız. i süre sıra gelmeyecektir. TRT meslek içi eğitim çalışmaları Türkiye Radyo • Televizyon Kurumu'nun baştarı beri eksikli^ini çektiği konulardan biri de meslek içi eğitıra sorunu. TET'de program yapımcısı olarak görev alanlardan Basın • Yayın Yüksek Okulunu bitirenler dışında radyoculuk ya da televizyonculukla ilgileri kazandıklan bir sınav sonucu geçiröikleri Iiç aylık ya da daha kısa bir kurs dönemi. Prograracılar bu kurstan sonra genellikle hiç bir yeni yayın izlemeuen yapıma girişiyor ve kendilerini yenilemeyi bir va^ na itiyorlar. Hıfzı Topuz'un yönettigi bir aylık dergi ile sorunun bir yamnın hiç olmazsa küçük bir kısmının kapatılması amaçlanıyordu... Aylık olarak yayınlanan «Yayıncılık» dergisi iki sayı çıktı. Cem ekibi şimdi de giderek bir kitap dizisi ytyınlamaya baslıyorlar. Bu dizide çağdaş radyoçuluk ve televizyonculukla ilgili küçük kitaplar bulunacak. İlk kitap Fanık Kalkan tarafindan çevrildi. Adı: «Radyo ve Televizyonda konuşma tekniğı.» Diziyi Haluk Şahin yonetiyor. Yeni yöneticilerin bir itirazı olmazsa çok önemli bir boşluğu dolduracak olan diziden her ay bir kitap çıkacak. SAVAŞAN DÜNYA Anket sonuçları almmağa başlandı Radyo ve TelevizyoncuEun en büyük destegi yaptıgrı program konusunda izleyicinin tepkisini öğrenmektir. TRT'de ?aman zaman izleyici anketlert yapmakta. Son snket Yurt Dışı Yayınlan izleyenlere uygulandı Yurt Dışı Yavmlar daha çok; Aımany8'daki işçilerimize yönelik. Esin Çelikkan'ın Daire Başkanlıfını yaptığı bölüm TRT'nin en çok mektup aıan dairelerinden biri. Şubesre ayda 34 bin mektup geliyor. Dış Yayınlarcılar da şelen mektuplardan çıkarttıkları adreslere programlaı gönderiyorlar. Bu kez gönderilen programlann içine de anket formu kondu. Genellikle ilgı jrörmemeye alışan anket yapımcılan için sonuç çok büyük bir sürpnz oldu. Hemen her anket formu doldurularak iade edildi. Şimdi şelen formlar değerlendiriliyor. Sonuç Dış Yaymlar için Kendilerini yenıleme açısından çok yararlı olacak. • UNUTÜLANLAR Televizyonun en şanssız günü kuşkusuz çarşamba. Çarşamba gününe gelen çok önemîi iki ya | pıttan biri olan Unutulanlar da j maç yayınlan nedeniyle bır tür j lü zamanmda ve sürekîi olarak ekranlara gelemedi. Topal aksas yajin'.anan programın son fılna bu hafta gene çarşamba günii yayınlanacak. Celâl Sahir'in sanatı ve hayan konu ediliyor. TV'de Müzik Selmi AXDAK Haftanın filmleri Atillâ DORSAY "Bitmemiş Senfoni,, TVr'nin haziran ayı ilk hafta (28 haziran ı programı içinde, çok sesli evrensel müzik türü ve çağdaş Türk bestecilerinin yapıtları alanında hemen hemen yok denecek kadar yetersiz bir durumla karşılaşmış bulımuyoruz. Gerçek müzikseverier, gerek klâsik çağdaş çoksesli mazik dinlemek açısından, gerekse çağdaş Türk bestecüerinin çok sesli müzik tiiründe her geçerı gün gelişmekte ve çoğalmakta olan bestelerinin tanıtılmaşı ve sevilmesi açısından herhalde bu hale üzüleceklerdir! Bu duruma rağmen, bu haftayı ciddi müzik açısından tek dinletebilecek olan program. romantik çağın ünlü bestecisi Franz Sehubert'in ölümsüz yapıtlarından biri olan • Bitmemiş Senfoni»sini içine alan '.Bir Konser» yayınıdır. SCHITBERT'İN BtTMEMjŞLİGİ 8 haziran pazar gecesi saat 22' de TV'de Bir Konser» programında izieyeceğimiz Franz Sehubert'in «Si minör No. 8 Bitmemiş Senfoni»şi, genç yaşta öien bes'eci'nin en güçlü j'aratma çağında ölümsüzlüğünün. tükenmezliğınin ve bitmemişliğınin de bir simgesi olarak dainıa anılarda kalan ve en sevilen yapıtlarından biridir. Viyana'da 1797 yılında doğan ve 31 yaştnda iken tifüs'ten ölen (1828) Franz Peier Schubert. daima brnek besteci ve ustası olarak tanıdığı Beethoven'in yolunda beştelediği senfonilerinin içinde özellikie isteyerek tamam lamadığı ve ölümünden 15 yıl sonra bir arkadaşınm evinde bulunan > Bitmemiş Senfoni» için: «Bu senlonimi hiçbir zaman iyileşemiyecek olan haşta bir in sana benzetirim» denıiş. Sehubert'in «Bitmemiş Senfoni >si TV'de izleyeceğimiz programda Walter Hügler yönetimin de Televizyon Senfoni Orkestrası taraîından yorumlanacak. • KÖYDE BİR AY Ünlü yazar Turganiev'in »JTU adı taşıyan eserini BBC televizyona uygulamış. Ojun perşembe akşamı 21.10'da yayınlanacak. ' PROGRAMLARDA ŞAŞKINLIK VE GRİFFÎTH... dirilen «Fırtına Yetimleri» birdenbire yeniden programa konuyor. Sinemanın kurucularından koca Griffith hakkmda hiç bir biigı. açıklama vp.rilmeksızin.. Cumartesi secesi ise «Mark Twain» oynayacakken, karşmıza «Damgalı Kaduu geli'eriyoı. # 1375 doğumlu Griffith, si nema dili dediğimiz şeyin kurucularmdan, öncülerinden biri sayıhyor. Kurgu (montaj) tekniğınin bu ilk ve büyük uygulayıcısı. yakın plan, koşut kurgu (2 ayn olayı paralel bıçımde anlatma». filmlerde gerilim ısuspense) kurma gibi un^urla n ilk kez kullanmış ve geüş• Önümüzdekı haftanın gö tirmışti. lS13'de, o zamana dek yalnızca kısa filmler yapan A rünümü de, bu karışıklıga uymerikan sinemasında ilk uzun gun.. Ne gösterı!ec3ği belli defilmi gerçekleştimıişti: «Bir Mil ğil. Giderek. gelen programl^rda. cuma geceleri seyredegcldı letin Doğuşiı».. 1916'da çevirdiği «Hoşgörüsüzlük • tntoleran.e», ğimiz «Yedinci Sanat»ın pazar «zaman ve mekân içindeki kurakşamına geçtığine bile tanık oluyor. ama manıp inana'ni'a Runun. bir dünya ^örüşü •ıaline geldigi». teknik düzeyi, göıkecağımızı kestiremiyoruz. Dijer mi. zenginlıgı. dekor ve figüyandan. haziran içinde Davıd ran anlayışı açısından bugün bi W. Griltith'in i başeseunin, le aşılamamış bir film olarak tcHoşgörüsüzlük'> ve «Kırık kalır. Koşut kurgu yoluyla anZambakııın da göstenleceği £öy lenıyor. Onun ıçın, bız bu ya latılan. 4 yüzyıl bojoınca ve 10 ayn yerde geçen 4 ayn oykü zıda bu fümler ve Griffith üze süren bu film, Griffith'in deyımiyle «sevginin yüzyıllar üo vunca verdiği savaşımı anlatıı». Özellikie Babil bölümünde Griî fith'in gerçeklestirdiği «devas^» dekorlar şaşırtıcıdır. O dönem için yeniliklerle dolu olan £ilm, bu yüzden seyirciden beklenen ilgiyi görmemiş, Griflith'i yaşa mının sonuna (1948) dek süren borçlara. tüm yapımcılannı iflâsa sürüklemiş, ancak arşivlere eşi bulunmaz bir başeser ka zandırmıştır. • En başanlı filmlerinden bi ri sayılmayan. buna karşın gerek kurgu aniayış', gerek «IÜkâye etme» ve gerılım sa?larr;a ustalığı ve kalabalık sahnelerde k' sinema egemenliğı ile dikkati çeken «Fırtına Yetimleri» ni geçen hafts seyrettiğimız Griffith in. bu ay gösterilecegı bildirüen bir diğer filmi ise, soms»... Film. «Hoşgörüsüzlük»ün tersine. küçük bir oüt çeyle ve yalnızca 18 günde çtvrilmiş. gerçekçı. ıçe dönük, tivatronun 3 kuralvna ve daha sonra gelecek olan «Kammerspiel» sinema ekolünün özellik lerine uygun nitelikler tasıyor. Londra'nın sefil çevrelerinde, başansız bir boksör, kıa ve kızı seven bir Çtob arasında geçen bu öykü, «basit, ama ezeli çelişkiyi, giizel ile çirkinin, iyi i!e kötünün savaşını veriyor.» Bu mütevazi film, blrçoklanna göre, Griffith'in en kusursuz, en etkileyici eseri.. Başrolde, gözde ojtıncusu ve «Fırtına Yetim !eri»nde de se.vretti*imis Lilian Gish'in carpifi bir ovunu var. Griffith'in özellıkleri, kuş'^ısuz bu kadar değil. Filmleri gös terildikçe, bu özellikleri, olumlu ve olumsuz yanlanyla vere 9 TV'de sinenıa prograırJarı, kurumun içinde sürdüğü biidirilen şaşkınlığa koşut olarak tam bir kargaşa görünümü ta• ÖMER SEYFETTİN sıyor. Dünyanın her vanıncia da zenli olarak ayiık ve hauaiık Tüık klâsikleri serisi içinde TV programlan yay.mlanıı. ?eoluşturulan Lütfi Akad'ın televiz yircı, hangi akşam ekranın karyon için hazırladığı dizinin ılun şısına geçtiğîncıe ne seyredececi filmi cumartesi akşamı yayın ğini bilir. Haftada 7 8 iilm yalanacak. Bu bölümde Ömer Sey yımlayan TV'lerde bu film'.erfettin'in Ferman isimli hikâyesi den birinin bile aksadığı vava yayınlanıyor. j yer değiştirdigı görülmez. Seyirciye saygının ilk ve en önem • YEDİNCİ SANAT | li aşamasıdır bu... Bizde ise, kurulmauııs Yedinci sanat her hafta cuma j zaten tam oîarak günleri geç saatlerde yayınlan j olan bu gelenek, son günlerde buıunayı r. maktaydı. Pazar akşamları ya j büsbütün sarsılmış yınlanan programların teker te • j Yalnız şu son hafta olanlaru ba film ker tatile girmesi, ya da yayın | kalun: Salı gecesi yerli İçın»ı beklerken, dan kalkması sonucu bo^alan oa | «Namusum zar akşamları bundan böj'le O ; kar.şınızda Amerikan melodTr.rrıi «Ekinler Yeşennce>;yi buluvu:'nat Kutlar'sız Yedinci Sarıat dol duracak. Bu bölümde de se • sunuz. i erşembe gecesi de, elsmema klâsiklerinden bir örneic , bett« t«rsi oluyor. Cuma gecesi Vvlsunulacalc. i TtmaTU üinrian taMirılrîıiH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle