12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÎKÎ CUMHtTRÎYET 7 Mayu 1978 aşizm, anamalcı (kapttalist) güç temsllcllerinin devleti ele geçirerek, halk yığınlan Uzerinde salt egemenlik kurmalanyle ortaya çıkar. Bu kuruluşta bir yanda «Boyun eğdiren»ler, öte yanda «Boyun egen»ler vardır. îtalya'da 1922'den 1945'e dek faşizm ayaktaydı. Faşizmin orada doğmus olması bir raslantı değildir. Onun dayandığı belli başlı fikirlerin, yine bir îtalyan olan N. Macchiavelli'nin (1469 1527) cll Principe»sinde!d (Hükümdar) sözüm ona ögütlerde bölük pörçük bulundugu açıkça görülmektedir. Faşizmin ortaçağı anımsatan insanlık fçin çok acı olmuş serüveniRe girmeyeceğiz. Bu konuda çok şey yazılmıştır. Ne var ki «Dictatoriat»ın baştan aşağı güçlil, görkemli, tantanalı görünmesine karşın, ona inanmıs, bağlanmış kişilerin ruhlannda, bir «Korku»nun yarattıgı bir tiir duygusallığa (Conüexe d'lnf eriorite > bağlılıgın dertn izleri vardır. Bunlara kısaca da olsa değinmek yararlıdır. Çağdas bireysel ruhbilimin kuruculanndan A. Adler (18701937) «tnsan Doğasını Anlama» başlıklı kitabmda: «tnsan kendi bilincine erıştiği anda aşağılık duygusunun uçurumuna yuvarlanır. Bu çogu kez toplumdaki bir smıflaşmadan ya da bedensel bir kusurdan olduğj gibi, kalıtımla ilgili biçimde soydarı da gelebilir. Oysa insanın davranışlannı belirleyen S. Freud'un sandığı gibi haz istegi degil, üstün olnıa isteğidir. Onun savunmasını yaptığı cinsellık güdüsü, insanın üstün olma eğiliminin çeşıtlı belirtilerinden sadece birisidir. Aslında üstünlük duygusunu da yaratan aşağılık duygusudur. İnsanlık tarihi bireylerin aşağılık duygusunu yenmek için bazan toplumsal yapıyı da etkiieyen davranışlannın bir panoramasıdır» demekte daha sonra insanlan «Boyun egdiren», «Boyun eğen»ler olmak üzere lkiye ayırmaktadır. Bilgin sonunda ınsan ruhundaki «Boyun eğdirme» dürtüsünün biricik yaratıcısı olarak sadece «Korku» öğesinin bulunduğunu açık, seçik kanıtlarla ortaya koymaktadır. Yüzyılımızın Voltert sayılan B. Russel (1B7C1970) de yayımlannda konumuzla ilgili açıklamalarda bulumnuştur. O da bireysel ya da toplumsal «Saldırganlık»m (kl faşlzmin severek benimsediği, sürgit uyguladığı yöntemdir) teme r OLAYLAR VE GÖRÜŞLER gözüne uyki] girmenıiş daha giln dottnadan olay yeı ;::•" l'opkapı öarayı'ndan ügar etmıs ama yetışememişti Yahudilerın işleri çoktan bitiriltmşti. Buh hastası padişahtan bîze kalan yazılarda onun bu olayı da »eyredememekten ötürü «KUduret» (Kederler) duydugunu ögrenmekteyi». «Korku» Insanı bazan sadizmle k a n ş * böyl« insaniiK dışı tiksindiricı davranışlara da itebi«Korku!», «Korku!» bununla ilgili tarihsel gözlemler çok. ömegin Padişah IV. Murat'ın «Zorbalar»dan. III. Ahmet'in «Patrona HaliHe tayfa?'»ndan, II. Mahmut'un «Yeniçeri Ocağınndan, Mustafa Restt Paşa'nın «MUslüman geçinen yobazlarndan, II. Abdülhamit'in «Mithat Paşa'yla Jön TUrklenıden, Vahdettin'in «Mustafa Kemal Paşa'yla Kurayı Millîye» den. A. Men deres'in iktidardayken «İsmet Paşa'yla siyasal muhalefet»ten. Yassıada"da yargıianırken «idanı dan» korktugu bugün kesinlikle anlaşı!mı?tır. Bu adamlann yaptıklannda yapamadıklannda. bazılarımn acıkli sonlannda hep «Korku» nı;n erkinliğini sörmekteyiz. 1918 ate..kesinin karanlık çünlerinde Mustafa Kemal Pasa'nın Isfanbnl'riaki Osmanlı mebttslanna bir tek öjüdü vardı: >Celâdet Ylâ:rlik Gösterinız!» Büyük önderın yaşammda «Korku»nun hiç yeri olmamıştır. Ama onu.ı ne oldugunu, neler dogurabileceğini herkesten cok lyi bilmekteydl. Sonuç: Bugün de ülkemlzde parasal, malsal bakımdan çok guçlü olanlar'.a onlann her türlü savunmalann: yapan sağcı düşilnceye (Bu na düsünce denirse) bağîı kişilerin büyük bir «Korku» içerisinde bulundukları eün gibi belirHdir. Bu «Korku» halkın her bakımdan uyanmasından doğmaktadtr Ha!k düşüncede olsun, daiTanışta olsun artık eskı halk degıldir. O eko nomik toplumsal etkenlerin oluşturduğu. gerçek aydınlann yön verdiğı. yepyeni bir sürece girmiştir. Bu sürecin gelecefiyle ılsılı düşünceler varsayım olur. Ama bu siirecten ^orkmanın onu yok edemiyecegini, bu «Korku»dan doğabilecek sapıkça bazı davranışiannsa. gelecel.te tarihçilerin lânetleyici yapıtlarma materyel olacagını söyîemek isteriz. Garip çelişkiler? rçenlerde Bilderberg Konferansı nedeniyle fllkemi» s«len NATO Genel Sekretert Joseph Luns, Ankara'd» Hökümet TetMliierl Ue konuîtuktan sonr» basın» »« d»> med verdi: « NATO müttefiklerinden çok sayıda ülke, ABD «mbargo karanndan sonra (Türkiye'de) ortaya çıkan silih eksikhğini gidermek için calışmalar yapmaktadır. Bu karann daha fazla süriincemede kalmayacağını Umit ederim. Çünkü Türkiye'nin zayıılaraası. NATO'nun zayıflamasj d«v mektir. NATO lçlndeki Ulkelerin (Türkiye'ye) yardım için kendi aralannda calışmalar yapması lâzımdır. NATO ülkelerinin iki taraflı yardım yapabilmeleri İçin görüşmelerı gerekir ki ne şekilde yardıtn yapabileceklerlni tespit etsinler. Almanya bu konuda nayli yol katetmistir. Italya bir şeyler yapma çabası içinde bulunuyor. Fakat ihtiyaçlannızın listesı daha geçen hafta bu ülkelere iletilmiştir. Bu ülkeler, bu hafta sizin listenizi tetkik edeceklerdir.» • Luns'tn açıklamasından ?u sonuçlar çıtayor: 1) Türk ordusunda ABD ambargosundan dofan blr «Ilâh cksikliği »orunu vardır. 2) Bu eksiklik listelerle saptanmı» ve NATO araeılığıyla .NATO ülkelerine iletilmiştir. 31 NATO üvesi devletler şimdl ellerindekJ Ustelerl Inceliyerefe bir sonuca varacaklardır. Olayı somutlaştırırsak, İtalya. Fransa, Ingiltere fibl devletlerin, ordumuıun ekslk silâh listelerinf ellerinde buInndurmalan S erçeğiyle karsılaşınr. Çünkii Türkiye, kuvvetlerinin yüzde 99'unu NATO enırine vermi? bit ülkedır. Eğer NATO'ya bu oranda katılmasaydık, verilen llsteler tüm ordumuıun eksikliklerlni kapsayac«k kadar çapb ol«mıyacaktı. Ve şimdl sorabillrlc: Ordumuzun silâh eksikliğinl »aptaTan llstelerln, büedcn çok Yunanistana yakınlığı bilinen baa yabancı devletlerin elinde bulunması sakıncalı de|il midir? Bir »üre önce >askeri sır. konusıuıda açıklama yapan estd Hava Kuvvetleri Kumandanı Muhsin Batur'un dediği gibi çağıtnızda ordulann s»yı ve silâh açısmdan gizUUkleri kalmamıştır. Yeryüzünde her devletin ordusu bu açıdan tanınmakta, büinmekte; bu yolda her yıl çeşltli yayınlar yapümaktadır. Artık ordulann konumları. savunma planJan, »trateji ve taktik düzenlemeleri askeri *ır «ayümakudır. Ve varki savas kesimine yakla?ik blr zam*n dönemtede blr ordunun hançi eksiklikler Içlnde bulundufunun dost »ayılamıyacak devletlerce buinmesi de azımsanamaz. Çünkü eldetd İıangl silâhlann. ekslk araç ve gereç yüzünden IşUyemeı duruma düstükleri, verüen Ustelfr incelendiü w»m»n ortaya çıkabilir. Blz lnanıyonız kl, yetkilllertaılz bu konuda gereken tedbirleri düşünmüşlerdlr, ve NATO Genel Sekreteri Luns'ın açıklaması abartmalıdır. Türk Ordusu d ı çok duyarll oldugumuz şu günlerde görevfnl kesinkes yapacak çüçtedir. Bu fücün her geçen gün moral açıdan yoğunlaştığı, elle tutulur biçimde görülmektedir. Ama bu inancımız, Türkiye'niıı bugün Içine düsürüldüffl dunımu BÖrmezllkten gelmek İçin Mr neden değüdir Sayın Cumhurbaşkanı Korutürk, 23 Nlsan mesajında Türk ulusuna şu uyanda bulunmuştu: . Türkiye'ye karça peşin hükümle r» sinsl çıkar hesaplarıyla kia duygulannı bir araya getirmeye çalısmakta olan düşinanlarımızdan başka, içlerinde dostlanmızın da bulunduğu yeni bir âlem yaratılmaktadir. Son yıllarda, bu âlemln içinde uzak veya yakın müttefiklerimızi de görmek, biffl hayal kınkllgma ugratmıştır.» tşte bııgfla Kıbnats ve Ege'de uyanık fdrev beklevisini sflrdüren ordumuzun Luns'ın deyimiyle silâh eksikli|i bu düşman «yeni âlem«ln öyelerine sunulmnştur. Ve ortada garip bir çelişki süregelmektedlr. «Büyük müttefikimiı ABD» nln silâh ambargosu altındayız: NATO'nnn en tehllkell bölCesinde görevUyiz; Anadolu da stratejik ABO fislerlni birliklerünizle korumaktayız; ve Blrlesmis Milletlerden Cenevrs Konferansma kadar Yunanlstan'nt yanmd» yer alan, bastt Ingiltere olmak üzere sözde müttcflklerlmlze ekslk silâh Ustelerimizi sunarak medet ummaktayıc Bu görünümün anlamı, şaşkmlık degilse, hanji manttkla açıklamr?. KORKU Doç. Dr. Sırrı AKINCI llnde derin, gizli bir «Korku»nun neklerle göstermektedir varhğını ördir. Ne var ki. «Korku» onu kaçmaya değil, bir şdvalye gibi hep akıncılıga itmektedir. Hemen tıtını mahmuzlayarak veldegırmenierine karşı saUınya geçecek. geçmesıyle de degimıenin kanatlanndan birine takıiıp navada asıb kalacaktır. Böylece dogulu şairin: «Bilmem evliyecefc şirye midir. hande midir?» dizesindeki vadsınarak duruma düşecektiı «KorKu»nun söyleöıklerimiz dışında. Korkaklan bazan insan öldürmeye yönelttiğine de değinmek gerekir, H;ç unutmam hocam Maztıar Osman. o halkm da dinleyıci olarak katıldıgi ünlü derslerinde, katillerin tıemen hemen tıepsinın aslında çok Korkak kişiler olduğıınıı yineleve yineleye söylerdı Osmanlı tarihinde bu vargıyı doğrulayan örnekler vardır. örnegın; ıtDeli» diye anılan ne var ki giinümüz ruh hastalıklan uzmanlarınca «Prepsikotik» tanısı konulan Padişarı 1 İbrahim'in (16151643) durumu. Hep ölüm «Korku»su ieersinde kıvranmaktaydı. Yaşamı ruhsal sıkmtılarla doluydu. Bıraktığı yazılarda «Has Oda'da vatnıaktayım Ama mizâcı şerifime sene bir mi'ttar küduret vâki oldu» diyerek durumunu anlatmaktaydı. Clıjrrden ödü kopan bu padisah, işkenceyle öldürülen ınsanlan seyretmekten de çok hoşlanmaktaydı. Zamanında karaborsacıhk yapmış bes Yanudi'yi kazıga vurmalarmı ferman etmişti. tslem Edirnekapı'da sabahlevin vamlarakn Hazretin o sece G Bu «Magıster Dixit» (Üstatlann Belirttiğı) aktarmalar dışır.da, «Korku» denilen ruhsal davranışsal olayın ffenomenin), karanlıkta kalmış bazı kiiçük çocuklara da avaz avaz şarkılar söylettiğini bilmeyenıraiz yoktur. Ama bu arada onun tarihteki bazı kişilerde, yine kendisine karçıt sayabıleceğimiz tutumlan yarattığını söylememiz gerekîr. Örneğin B. Spınoza'yı (16321677) ele alalım. Bu «materyalist, camcı filozof» sıska, ufak tefek, veremli, üstelik korkak mı korkak bir Vahudiydi. Ne var kı 1672'de Hollanda'daki nedeni siyasal bir öldürme olavında, kendi yazdığı bir protestoyu Amsterdam'ın en büyük alanındaki bir duvara, bir gece yne ken( disi yapıştırmıştı. Oysa yakalanması v: ı ufak bir soruşturmada bu işi onun yaptıSımı, anlaşılması işten bile değildi. Ünlü yasam öykusü yazarları, B. Spinoza'nın bu yiğitçe davramşına hâlâ saşmaktadırlar Bu tür davranışın öteki bir örnegini Batr nın klâsiK yazınındakı (edebıyatındaki) bir tipte görmekteyız. M. de Cervantes'in (15471616) ünlü kahramaru «Donkişot» insanlara iyilik etmek tutkusuyle çırpman ama «Kcrku» belâsın dan sendisir.i hiç kurtaramıyan tatlı bir kaçıktir. Bundan ötürü bir gün karşısına çıkan yel değirmenleri kendisine bırer dev gibı görünecekler ECVET GÜRESİN OKTAY AKBAL Evet Hayır Z. NECL ORER GÜNÜN KİTAPLAHI YARINA BAŞLAMAK afşar timuçin Kendi yayınlarınm ikinci kitabı / Roman, 12.5 lira Afşar Timuçin, PJCj 1381, Sirkeci, îst. / Dafıtım: GEDA * Birincl kitap: BÖYLE SÖÎXEXMELİ BtZİM TÜRKÜMÜZ / 5ÜRLER, 10 LtRA (Tek lsteklerde pul gönderiniz) yaşlarda, ikiüç yıl önemlidir. Kendinizden birkaç yas küçük olana dünkü çocuk gozüyle bakarsuuz, büyük olana da saygı duyarsınız. Ben jrirmisindeydim o yırmi üçünde... Oysa «ağabey» gibiydl. Ögrenimini bitirmiş, öfretmen olmuş, Halkevi başkanı, «eskimiş. bir gazeteci. Bense edebiyat tutkunu bir gençtim. Yıl 1943... O Ecvet Güresin'l tanıyah otuz yılı geçmiş!... Ahmet Ihsan Basuuevinin arkadakl küçük los odasında karşılaştık ilk kez. «Servetifunun» için «yüksek öğrenimli. bir sorumlu müdür gerekiyordu. Polis vo adlıye muhabiri Ecvet, kabul etmişti sorumlu müdürlügü. Derginin baş yazılannı da jazmaya başlamıştı. Sık sık gelip gidiyordu. O günlerde Yeni Sabah'ta çalışmaktaydı Ecvet. Canlı, bol kahkahalı bir genç adam. Hikâye, roman yazmakla bir insanın Türk toplumunda geçünini sağlayamıyacağını söylemişti. Sonra bir gün beni çekti blr yana, Yeni Sabah'tan aynldıgrnı Tanin'e geçtiginl. yerine birini bulması ge~ rektigini anlattı. Beni düsünmüstü «Yeni Sabah»taM açılan muhabirlik için... O elli lira aylık alıyordu, altmıs liraya Tanin'e ffeçmisti. Yeni Sabah bana kırk lira verecekti, ama bir süre Bonra aynı parayı alacaktım, başan gösterlrsem... Gittik Yeni Sabah'a birlikte, föneticllerle tanıştık, patrona çıktık. Ertesi gün İlk kez tecrübeli bir muhabirle Emnlyet'e, Adliye'ye gittim. Mahmut Erhan'dı bu tecrübeli arkadaş... Benlm gibi ürkek, çekingen bir delikanü için Emniyet, Adllye korkulacak yerlerdi. İlk kea karşüaşıyordum yasamın bu yönleriyle. tki gün sürdü muhabtrlik yasantım! Garip duygularla kaçtım o işten. Bir daha gitmedim gazeteye. Anlamıştım, gazete muhablrligl bana göre bir iş değildi. Baska, bambaşka yeteneklere sahlp olmak gerekliydl. Ecvet çok kızdi bunu duyunca. Zor durumda bırakmıstım onu. «Sen edebiyatçısm, çok çekersın bu yüzden» demişti kızguı kızgm... Sonra yıllar geçtl «Vatan.da buluştuk. îstihbarat Şeflydl, haftada bir gece çaiışıyordu gece sekreteri olarak.. Ben de Dış Haberler'e bakıyordum, her çarşamba gecesi beraberdik böylece. Ecvet'in nöbetçi oldugu geceler, daha canlı, neşeli, hızlı geçerdi. Takılırdı lklde bir «Edebiyatçı, ne oldu hikâyeler falan, bak yine düştün aramıza. der kahkahayı basanü. Derken «Cumhuriyet.e geçti, Ankara Bürosu jefl, temsilcisi oldu. 1960 kışuıdakl Amerika gezisinde bir ay beraberdik. Unutulmaz anılar kaldı o geziden Daha sonra «Cumhurlyet» Genel Yayın MUdürlügüne geldi. Bu kez yazar olarak sık sık karşüaştık, konuştuk. Bir gün bana şöyle denüşti: «Artık edlp fıkra yazarlan çağı geçtL Son temsilcisi sensin bu türün. Şimdi sosyal sorunlar, lktisadl sorunlar agır basıyor. Okur bıktı edebiyatçı gevezeliğinden.» Ben de her gün y a a yazmanın ancak «edip> fıkra yazarlannın bir becerisi olabileceğini, sosyologlann, iktisatçıların, hukukçulann, yanl belirll dallann uzmanlannın her gün yazdıklan saman okurun ilgisini çekemeyeceklerini söylemiştim. Her gün yazı yazmak dünyanın uygar ulkelerinde pek göriilmeyen bir şeydi zatenl Ama Türk okuru fıkra yazarını bir çeşit dost, arkadas sayıyor, onun söyleşilerinden hoşlanıyordu, bunu da «yazar» olan kişiler basarabilirlerdl. Sonra «Cumhurtyet»e her gün yazmaya başladıgıtnda bu kanısının defiştiğinl gördüm. Edebiyatçı fıkra yazannın da uzman yazarîar kadar bir gazete için gerekli oldugunu arüamıştı... Sonra baska gazetelere geçtl, kontenjan senatörü oldu. Amansız bir hastalıga yakalandıgını duyduk daha sonra da... Umutsuz bir bekleyişti bu. Bir gün sona erecek bir yaşam! 3 mayıs pazartesi sabahı dünyamızdan ayrüdı Ecvet. Otu« bes yıllık bir gazeteci yaşamını ardında bırakarak . Ecvet Güresin yazdıgı yazılarda demokrasinin erdemine, Kemalist düşüncelere. basm özgUrlugüne inanmıs bir gazetecilik anlayışuıın ürünlerini verdi. E1U bes yaşında bitirdi gazeteye, gazetecilige adanmış yaşamını... Her açıdan. gerçek bir gazetecinin yaşamıdır bu. Kadınm Sesi 1975 İSTANBUL REVİZYONİZM ÜZERİNE 10 Lira Isteme Adresi PK.907 (stanbul v.ı.lenın KADININ SESİ 1975 KADIN YILI Münasebetiyle, kadını her yönünla tanıtan şiir kitabı çıktı. Bayllerde mevcuttur. îsteme Adresi: Şampiyon Basın Yaym Organizasyon Beyoglu • tstanbul Tel: 45 96 07 A. Kadir A. Timuçin • • Vietnam Şiiri Filistin Şiiri • Portekiz Sömürgeleri Şiiri Her kitap 10 Ura PJC. 58 Beyazıt. tstanbul marksizmleninizmin ideolojik ve politik düsmanis maoizm • bulgar bilimler akademisinin çagdas toplumsal kuramlar enstrtüsü • macaristan uhjslararaa iliskiler enstitüsü • alman sosyafist birlik partisi mefkez komitesine baglı toplumsal bilimler enstitüsü sınırdaki (HtKAYELER) Flyatt 20 U r a Fakir Baykurt HKONUKYAYINLARI J İHMHLARVE • pofon\a btrleşik i$çi partisi merkez komitesine bagfc marksizmleninizmin temel sorunları enstitüsü • sovyetler birligi komünist partisi merkez komitesine baglı marksizmleninizm enstitüsü ULUSAL KURTULÜŞ SAVAŞLARIVE ÜÇÜNCÜDÜNYA E Jukoff A,îakenderov DZ5Z525ZSZSZS25İREMZİ KITABEVİr ra , Ruh ça<»mıa,Hjjnotiıı.w Parap«kolo#,Te»epati ve | Falohğn karanhk dunya1 d sma gjrmek için gerekli TEK KİTAP! 2 • sov\et sos\aiist cumhuriyetler birligi bilimler akademisine baglı uzak dogu enstitüsü • çekoslavakva komünist partisi merkez komitesine baglı leninizm enstitüsü b i l i m işçileri eibirlığiyle hazırlanmıştr. Dort sanat ve edebiyat ödülü kazanan Mehmet SALtHOĞLU'nun £ KOZA YAYINLARI'NDA! öncü kitabevi HÜKUMET Ankara Caddesl GOncer Han No: 45A2 Cağaloğlo İstanbul yücel yaymlart GÜN IŞIĞINA Ç1KTIKÇA Yeni ÇIKTI. Düsün, sanat, toplum ve birey konulannda 45 ayn yazısı (deneme • eleştirme) bir arada. Kitapçılarda satılıyor 250 S. 15 TL. Genel Dagıtım: BATEŞ BAYÎLİK tmzalı Isteme Adtn BiUur Sok. 21/8 KaTSkbdera ANKARA "ENKELE YAZARININ YENİ ROMANI MORRSVVEST Tutuklama, lşkence, ölüm ve siddet olaylannın unutulmaz romanı. Lâtin Amerika'dan çağdag bir ies: MİGÜEL OTERO SİLVA VE GÖZYAŞLARINIZI TUTUN ÖNSÖZ: PABLO NERUDA Yeni Çıktı. 15 Ura. Uğur Mumcu'nun Kitabı PAYEL YAnNEVİ P.K. 889 İSTANBUL SUÇLULAR VE GÜÇLÜLER • KIŞKIRT1C1 AJANLAB. MUH BÎR PBOFESÖRLEK KİMLERDtR? CUN1A ÖYKÜLEBÎ, MDHT1RACILAR, POIİTÎKACILAR, YARGICLAR SAVCILAR. BELÜELERLE BÎR DEVRİ YARGILAYAN YAZILAR. KOZ YAYIIMLARI KEStF «•«* „ SKOUİ E YAYIN17\RI ankara cad.13 pk.12 istanbul DOLUDIZGIN DİZİSİ /BİRİNCİ HAK^IUR KAGlDA LÜKS BASKl/CİLTLl/381 SAYFA/40 LİRA/ KERTENKELE ile okuyucunun büyük ilgisini uyandıran Morris VVest'in son romanı. Para dünyasının korkunç bataklığı içinde iş adamları arasında bir boğuşma; Japon teröristlerin Israil ajanlarının, Filistir. cerillalartnın karıştığı korkunç bir boğuşma. Canlı, tapîdze ve çarpıcı bir roman. KUGELMANN'A MEKTUPLAR önsöz:Leninv :; 15 TL Karl Marx • • S\MK Dagıtım ve 'ddsmeli ist«m« adrasi s . GÜNEY FİLM YAYINLAR» sakııağacı cad.2 Bcyoglu İSTANBUL . GE.DA yılmaz güney Doğan Avcıoğlu'nun önsözüyle BÜTÜN KİTAPÇILARDA LOUIS BONAPARTE'IN OIMSEKIZINCI BRUMAIRE'İ 12.5 TL . PK.40 Beyazıt.İstanbul KarlMarx
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle