15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKÎ on yazıianmdan bırinde, «fedakarhk^ karşüıgı «ozgeçı» sozcügünü kuUanmıstım; dıkkatli ve dil sevgisı olan bır okur, bana yazdığı mektupta, «ozgeçı» yerıne «ozven. sozcügunü kullanmamın daha doğru olacagını ansıttıktan sonra, bır de önende bulunuyordu «Ozgeçı» yı «feragat» karşılığı kullanmak Kükumet programına uyup Arapçalannı salık verecek degıldl ya' CUMHTJRÎYET 23 Mayis 1975 S OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Demokrasi ve özgürltikler rejıminın gürtıltu len ıçınde, dil konusuna zaman ve yer ayırmak nerdeyse olanaksız gorünürken böyle bır mektup kıvandırdı beni Gerçı bu arada hukümet de resmı yazışmalarda Arapça sozcuklen yegledığını çolc geçmeden belırttı ama, bana kalırsa, modalan en çok olan toplumlardan bırıdır bızım toplumumuz. Ataturkun gününde dılcı olmayan mületvekılî joktu nerdeyse Sonra onlardan bir bolüğu, De mokrat Partı ıle bırlıkte Osmanlıcaya donuvermışlerdı Bugun resmi yazışmalan yenıden Arapçalaştırmak isteyenler ışte o dizıden kimselerdir. Turkıye'de dü akımı ıle gerçekleşen başanlardan bın de, kamuda bır «dıl talıncı»nin uyanması ıdı Bır mektup daha aldım, orada bana sorujor okur Dofrusu «kupurı md, «kupur» mu? Bır ışın • mali portresı» ne demektır"' Bunlan ben de sık sık duyuyorum, duydukça da şaşıyonım, bu ne bıçım hevestır dıye. Eskıden Arapça sozcükler sık kullanıhrdı ama, o sdzcuıtleri kullananlar okulaa Arapça oğrenmışleraı, bılsrleraı ağızlarından çıkanı. Oysa «küpür» ıçm. «malî portre. ıçın aynı şeyı soylıyemeyız Benden a^dının tanımını ısteseler «ağzından çıkan sozcugun ne olduğunu bılene aydm derler» denm Bır avdm, «küpur»ü merak etmelldır, bu necedır, ne anlama gelır dıye sözluklere bakmalıdır. Boylesıne azıcık çabalasa, o sozcügun dogrusunun «kupür» olduğunu ogrenıvenr. Guç değıldır. «Öyleyse o yanlışı yapan ajdınlardan bır değıl bılısızlerden bırıdır» dıjerek işin ıçınden çıkamazsınız kolay kolay. Neden dersenız, bıUrız bırının sade, halktan bırmuı «kuDür»le ışi guoj joktur Gazetelerde çıkan fıkralann, tnakale'.erın kesüerek saklanan parçalan anlamına kullarılan o sozcuk ancak mürekkep yalamışların işıne yarayabıhr bu bakımdan yanlışı halkuı sırtına VUKleyemeyız Şımdı Batı ülkeîennden vığınla gelen yabarcı DÜMBALE Melih Cevdet ANDAY sozcukler lçin dıl bılmcıne he r zamankınden çok gerek \ar AraoçaFarsça ojkusunu tazelemek istemıjonım, o dıllenn sozcuklen olmadan yapama jız dıje duşunenlen TurKçecılıgın bur.ca başarısı anlasılan, hıç etküemedı Batılılar, yeni bulduklan gereçıerl, aygıtlan kendi bildıklerı gıbı adlandırarak dunjaja salıyorlar yenı kavramlar ıçm de bovle yapıyorlar Çunku onlar terım uydurma\a, jenı sozciüler yapmaya yüzyıllar once başlamışlardı Bır dılın SOZCUKlen savılıdır vetersızdır bu bakımdan, dıldekı kokler ve eklerle yenı sozcukle1", >enı tenmler turetmek buvuk bır buluş savılmaiıdır Uygarlran bır başarısıdır bu Batılılar da ışte bojle, vem buluşlarını o yontemlerle hemen adlandımerıvorlar. Bızım de onlar gıbı japmamız gerekır Karsüaştıgımız her yenı gereç ; a da kavram ıçm kendı koklerimızle yapını ekle'ımızı bırleştirere^ vontemınce yenı sozcukler yaratmalıyız. Yoksa, hükumettekılenn sandıgı gıbı Arapça bu alanda ışımıze yaramaz «Bır ışm malî portresı » Bu da mı b'l sızm yanlışı'' Bır bakıma doğru, bılısız olma>an bojle bır yanlış yapmaz dıyebılınz, ama bu ujdurma sozde ben, büisızlığı değıl daha çok bılgıçlıgi goru yorum. Tıpta Arapça sozcüklere düşkunluKte olduğu gıbı Bakın ne güç ışlere gımor aaam «Ma11 porte> dıye bır lâf duyuyor, onu aklında tııtamıyor, gel zaman gıt zaman, neydı o dıye düşunünee «portre»yı buluyor patlatıyor «mali portre» yı hıç duşunmeden, karşısındakılerde ıyı bır etkı bırakacagına guvenerek. Bır gün bır yerde bır iş konuşmasma tanık olmuştum, konuşanlardan biri «Bu ışin nıah portesi, nedır'» dıye sordu Ötekinın yuzune baktım, ne anladı? Ne dıyecek*1 Derken efendım o da, aynı bilgıçlık içlnde «Bu işın malî portre sı » dıye surdurmez mı sozü1 Saştım kaldım Neden dıyeceksınız, soyllyeyun, bır vanlışın, doğrı yerıne bunca yayılması şasırtıyor benı Hıç bm de merak edıp bır başkasma sormuyor mu' «Bu mali işın msan yuzunun resmı ıle ne ilgısı •ar"'» dıye dusunmuyor mu' Övle ya, «portre» ınsan yuzunun resmi anlamınadır, şımdı buna b>r de «mali» sozcuğu katüınca kafa kanşmaz mı7 Kanş mıjor demek. Türkçesıni merak etseler düşmezler bu vanlışlığa dıyecegım... Ama nedır o tumecenın Turk çesı° «Bu ısın akçalı yükumu ja da gucu » Ama daha açığı var dılımızde «Bu ış kaça çıkar"*» derız Sen bunlan soyleme kalk Fransızcasını beğen, onun da yanlışı ile otede berıde caka sat' Kupur ıçın ıse çok güzel Turkçe bır sozcük onerüznış dururada Kesık. Arapçalı, Farsçalı Osmanhca nın dıırumj bugıın bıze ne denli aykın, gulünç gelıyorsa, yukandakl ömeklere bakarak dlyebılırız kı, Batı dıl'e rlnden gelen sözcüklerle yapüan yarilışlar da yann öylesl bır etkı uyandıracaktır. Muallım Nacı. •Dümbale Ise hemlşa cümban» dlye şıır yazsrken, gerçl bugun bızl gUldüreceğınl bılmıyordu, ama söyledıklerinın anlamını bıll yordu. «Kuzunun kuyrugu boyuna sallanır». Adam, Turkçe"yı sevmıyor, ne yapacaksmız' Bız Arapça'nın, Farsça'nın etklsmden yenl yenl kurtulmuşken Cburada yeni hükümetin yapacaklannı gonnezlıkten gelerek konuşuyorum) şımdı batı dıllennın saldınsına uğrarsak, o yüz • den bır dıl devnmi daha yapmak zorunda lralınz. Oysa, boyuna dil devnmi olmaz, dil kendi kok'erınden, kendı eklennden yeni sozcukler, yenı terımler yaratarak yasar gıder. «Kupur», «malî portre» gibl gulünecek umekleri bır yana bıraksak da şu son yıllarda gazetelerımızı, kitaplanmızı dolduran Batı kaynaklı so?cukleri gozden geçırsek, gerçekten de bojle bır tehlıke ıle karşı karsıja bulunduğumuzu anlarız: Konjonktür, ambargo, anarşı, amblem anket, atraksıyon, aspırator avantaj, banlıvo, bagaı bıbll yografya bıgudı, bılânço. blokaj, blof, bnfıng, bürokrasi, nosyon Bu yazımın sının içınde gerçekten saymakla bıtıremem Bu sozcuklen Türk Dıl Kurumu'nun bastırdıgı ikı kıtaptan, «Batı Kav naklı Sozcüklere Karsılıklar Bulma Denemesı I» ıle «BatıDıllen Sozcuklerıne Karsılıklar Kılavuzu» adlı kıtaplardan alaım Orada dılımıze batı dıllermden geçen sozcuklenn bır çogu tçın karsılıklar onerılıjor Bj karşılıklann kımini begenmevebılınz belkı bız daha ıvısını buljruz Ams sımdılık o kıtapçıklara bakmamızda büyük yarar vardır denm. «Ne yapayım, Türkçe'sı yob» dı ve duşunerek, kalemımıze yabancı sozcuklen dolamaktan kurtarabılır bızı, uyanık tutar, araştırmaya zorlar, belkı de >eni sozcükler yaratmamıza aracı olur Sanayı ve Teknolou Bakanı, «Saptanmış .. Nedenlenyle. Smırlı» sozcuklennin üstünü çizmış, yerlerme «Tesbıt edılmış Sebeplenjle MahdJt» sozcüklennı geçırmış Amaç nedır7 Hukumet programmda yazıU «Dılımizm ıki ayn dıl halıre gelmesını onlemek • Bunu okur okumaz .Ber de o kanıdajım, ^Tapçalarmı bırakıp Turkçe lerını kullanalım» demek gelı>or ıcımden ama onlar Arapçayı veçhyorlar Yann öbur gun okullara Arapça dersı konursa hiç sasmayın «Dümbale ıse hemıse cumban » Endülüs'ün Hazineleri B Acısını Ulus Çekecek.. OKTAY AKBAL Evet Hayır GÜNÜN KİTAPLARI atcj Mahmut Goloğlu «Memlekette kanunun ?ozü onünde, duyarlı ve dikkatli davranılmazsa trajediye dönüşebilecek si}asal bir dram ovnanmaktadır Bu dramda degerler, behrlı amaçlar yönünde manıpule edılebıleeek «kadrolar» oluşturabılmek ıçm ınsafsızca \e sorumsuzca dogranmaktadır Eğitlm sektorundekı bu gelışmeler, tum sı^temı \e gtnolvi etkılemesı bakımmdan bılyük bır dujarlık dıkkat \e tıtızhkle ızlenıp denetlenmek zorundadır Cok şümullu bır reform hareketınin bılımsel ve vontemsel sorumıulugunu taşımış bır kımse olarak ınançla soyleyebllinm kı, bu gelışmeler gelecekte mılU egıtime, Ana\asa ve Ataturkçuluk çerçevesınde, kesinlıkle bılımsel ve teknokrat bır yapı kazandırması ve bu yapının dokunulmazlığmın sağlanması zorunluluğunu daha da belırgin ve kaçınılmaz hale getirmektedır Bızler birey olarak kendımızı hukuk devletınde yaşadığımız ınancıvle adaletm eline teslım etmişızdır Ancak İnzden de ote korunması ve savuııulması gereken ulusal bır sistem ve fıkır, ırfan ve vıcdan ozgürlügU yonünae eğıtılmesı gereken bır gençlık vardır » MC ıktıdannca görevden uzaklastınlanlardan bın de Mtlli Eğıtım Bakanlığı Meslekî ve Teknık ögretım Musteşan Dr II han özdıl'dır. özdıl, saglam bır ogrenımden geçmış bır egıtım adamı OgretmenlUc, müfett^lik, mtışavirhk, dıs Ulkelerde başanlı gorevler. İlk kes 1972'de, ikmci kez 1974"de Bakanlık Musteşarlığına atanma Daha dnce Kurucu Meclista üyelık . 1971'de Bakan Şınasi Orel şöyle demis onun için « Tamamen tarafsız kaldmız, ancak ilmin ışıgını rehber tutrunuz Bakanlığın idaresinde en yüksek memur olarak sorumluluğunuzu mudnk, partı ve kanaat ayrımı yapmaksızın, hızmetlerln kamu gorevinın en iyl sekılde ıfası içın gece gıindüz bllyük mesai sarfettınız » Ecevit kabınesınin Egıtim Bakan1 Üstundag da şo>Ie dı>or. «Gosterdigmiz olumlu girisimlennizls sağladığınız başandan dclayı Devlet Memurlan Kanununun 122 maddesı uyannca sizı takdırname ile değerlendırmiş olmaktan kıvanç duymaktaydım » Eskı M Egitım Musteşarlanndan Reşat Tardu'dan AP"nın M. E. Bakanı Orhan Dengir'e dek gelmış geçmış pek çok bakan, müsteşar sayın Ozdıl'is eğıtimcilığını baycrılı buluyor, takdırle anıyor . Sonra ne oluyor peki? Blr MC kuruluyor bırbınne aykın gorunen dort parta bır araya gelıp, yüz«n, kosan, kaçan uç dort oyu da kendılennden yana çekınce bir iktidan oluşturuvenyorlar Adına da Cepbe iktidan dıyorlar Cephe nive kuru7 lur Bırtakım çıkarları. goruslen, inançlan sevunmak içın . Bır dusman vardır cephe kurup savasılacaktır onunla . Cephe ıktıdarı ışbaşına gelır gelmez kıvıma ginşmıştır. Kaçınılmaz bır şeydır bu. Önemlı yerlere, kılit noktalara cephe adamlan getırılecek kı, «Cephe» zafere ulasabılsm' . Bır çok bakanlıkta yüksek düzeydekl görevlıler değıştınldi Yerlerme cephemn güvendıgı kişıler getırildı Hepsinden çok göze batıcı degışıklıkler MılU Eğıtım Bakanlı£mda yapılanlardır. Kemalısc de\rim ilkelerine, yontemıne, Atatürk ülkusune bağlı eğıtım adamlan bır bır yerlerinden uzaklaştırılmaktadır. Denebılır kı, her bakan kendı «kafassına uygun kışılerle çalışmak ıster, bu onun dogal hakkıdır. öjledır elbet. Ama defıstınlen kişılerın bırbirlenne değerce az çok denk olmalan gerekır. Alı'yı uzaklaştunrsın, Veh yi getırirsın. Ama Veli, hıç degılse Alı kadar o işın ehlı olmalı' Ojsa Eğıtım Bakanlığındakı jenı atamalarda boyle bir nıtelık yok. Gıdenler değerlı eğıtımcıler, gelenlerse Cephe'nin yakın kişüert . Bakanlık Genel Müdürleri, Tefüş Kurulu 3aşkanı Buzcugıl, Teknık Ogretım Musteşan Özdıl, daha otekıler hep bu partızanca tutum ve eylemın kurbanlandır. Bugüne dek saygı gormuşler yan tutmayan davranışları yüzünden. Ataturkçtl düşünceye bağlı kalmışlar, Cumhunyet egıtımını Ueri asamalara goturmek ıçın uğraşmışlar Tek suçlan, Cephe'ci olmamalan Eğıtım ve oğretımde, bılmıde, kulturde «Cephecılık» dıye bır şeyın var olamayacağma inanmalan . Gıdsrler oğretmenlık yaparlar. Eğıtım Bakanlıgında ana gorevdır ogretmenlık. Ama Bakanlığın kılıt noktalannı ellenne geçıren cephecılenn egıtun dunyamıza verecekleri zarann hesabını kım verecek' Hangı partı yuklenıvor bu sorumluluğu' Yann seçmen onunde kım savunacak cephecı ginşımlen''. Kıjımlann faturasmı kım odeyecek9 Bugun kıvılan değerli eğıtımcıler yann jenıden donerler görevlenne. Değerlı ıle değersız, yararlı ıle yararsız hıç bır zaman eş olamaz. TÜrk ulusu kım kendısınden jana, kım degıl, bunu ayırt edecek yetenektedır. E«kı mtıstesarlar, genel mudürler, mudurler, yüksek görevhler, hepsı Danıştay a başvuruyor Danıştay yan tutmadan, tam bır adalet duygusuy's her bınnm dummunu ınceleveces bır sonuca varacaktır Bu aıada olar Turk egıtımıne olacaıc, yanlışlıklar, çarpıklıklar, bozukluklar, partizanca tutumlar kıyımlar bırbırını ızlejecek butun bunlan duzaltıp eskı haline getırmek zaman alacak Hep böyledır zaten, her ilerı eylemın karşısına gencı tu*ucu, engeller dıkıllr Zarannı da tum ulus çeker Dr Özdıl meKtubuna Fransız duşlmüru Montesquıeu'nun bır sozuyle bıtırmiş Herşeyı anlatan bır soz bu. «Eir kımseye yapılan haksızlık butun topluma yoneltılımîj bır gözdagıdır » 8 HENRIBARBUSSE Goncourt Edebiyat: Ödülü DÜNYANIN EN BUYUK SAVAŞ ROMANLARI KLASIKLERINDEN \ Üevrımler |ve Tepkileri Turhan Kitabevi Kocabeyoğlu pasajı Kızılay Ankara ir zamanlar «salrl azam» dlye anılan Abdullıak Hamltin Wr oyununda, Tank bin Ziyad tspany» Kralını tepeleylp Endülüa hazlııeteriDe e! koyar, ve başansıyla sarhoşlayıp, kendi kendisine konuşmaya baslar. Enchılüs hükümdarlarmm hazineleri içındesın Tankl Sen nereden gelıp nerede durmuşsun' Azımetın ne tarafa? Bizün Cephe knmandanlan da bir buyük zaferle sıvasal iktidan ele reçirince, kendilerini De\let Hazinesmın içınde buldular; ve rafer sarhoslujjuyla bemen ı«e basla» dılar. Sız su buvük Allahm takdırine bakın ki, CHP iktidara gectifinde. va vüksek bürokratlann ovununa (telerek, va tsmet Paşa karasırla «Aman Hazine açık venvom di^e Uk «ründcn bır dızı zamla perdeyi açtnıştı. Cephecıler ıse ustalıkla ovnuvorlar ovunlannı Ve hiç zaman yitırmivorlar. Demir • çelik Hyatlanm h*dirivorlar; gubreyi ucuzlatıvorlar; esnaf kredi«iini vukselUyorlar: kooperatıflerın elindeki pamuklan sermayecive ucnzıından aktanvorlar; ozel sektdre nc milyarlık venl kredi olanaçı tanıvorlar \aptıklan mtrvdanda Birl'«ı sorsa. Demlrrl veniden ıktidara geçö; ne vapiTOr" Karşıhği açık: Ne vapacak"» Simdıve kadar vaptıklannı vlne vapıvor. Bır vanda doletin derairçelik tesıslennde stoklar tepeleme dumrken. Cepheciler, demirçelik fıvatUnnı indiriTorlar. Bir küçuk azmlı<ra uruznndan demtr • çelik ithalâtı fırsatı varatıvorlar. Hem devletın demlr çelik te«rtsleri zarar cdı^or hem sermaveci kazanıvor. \raba pıvasasında» flratlar ceçenlerde yükseltılmişti. Şımdi en bıivJk flvat mdırimı celik saç'ta oldufuna çrtrp, vvr Allah vur Tekstil krsimınde işveren sıkıntıdaydı. Bırkaç ay önce bn krsimde toplu sözleşme yapıldı. Türk K zarzor rnızaladı sozleimeU ts\erenler lokavt ilân edeceklerıni sovluyorlardı. Simdı Cepheciler karar aldılar «Pamak kooperatineri ellerindeki pamuklan dokums fabrilaıtörlerine satacaklar. ve pamuk Ipliğl ihracatını devlet tesvik edecek » Bu kararların Turkç«?«si şudur Pamuk kooperatiflerinın clındeki stoklan ucazundan alıp ıplık vapacak olan sermavecınin ihracattak) kânnı da Hazine eö^enceve baçla\acak . Hanjri Harine bu Endulüs Hukumdannın hazinesi mı? Havır. halkın Hazinesi SermaTe iktidarlannın pöreTİ Devletin Hazînesıni sermave sınıfı hesabma kullanmak; ulusal pelınn arttınlan bölumunfi kapitalistlere kaydırmaktır. Halk bu İşin farkına varmaz; vanrsa bıllnçlenmiş demektir. tsci Türktş'te şimdıve dek uvjruladığı gibi: Ben ücretıme bakanm, polıtıkayla ilgilenmem derse. Iste sonn bövte olur D»ha birkac ar önce Törklsie pazarlık masasmda iflâstan, bunalımdan, lokavttan söz açıp ücret pazarlığinı daraltan dokırma sermavesi. sıvasal iktidar elinde olduğundan bir karar çıkanp mılvarlan kasatanna aktanr. Pamuk üreticisinin pamuklannı kooperatiflerden ucuıa alıp ıplik vaparak devletin destefıMe disan sattı mı, «Partıler tisrü polıtika» dive çıgıran Turktş'çiler. başta Halil Tunç olmak fizere seyrederler şaşkınlıkla ınanzarayı Başta emekçi halk olmak üzere, Işc. kesimmin Harineslne sahip çikamama<<ı az «rHşmlşlltrtir. Cephe Hükümeti demlrcelik tüccanna, dokuma srrmavecisine ivedlllkle olmak fizere tüm sermave sınıflarına Hazinenin kapılannı acmıstır. Bn arada esnafa ve memtıra da Ivikötö blrşevler damlatmaktadır. Kredileri arttınlan Anadolu einafı \akında isUnbul, tzmlr pı\asa«.ına dusup alışverişi pompalıvacaktır. Böylece ortalik kıpırdavınca, biraı >avaşlamıs olan enflâsyon kanatlanacaktır. Çağımızda sömurfl bSyle yürutülüvor. Ama her enflâsyonun aonu: sosval \e ekonomik çokfıntüler, halkın sırtına vurulan venl vukler. sıvasal çalkantı. lar, darbeler, muhtıralar, çatışmalar taşır topluma Ax gelismiş kapitalizmın yazgısı budur, ve Sulevman Beyın tutacafi bir baska yol; elinde bir başka araç yoktur. Cephe kumandanı, üç kurmayıyla blrukte Devlet Hazmesinin ıçındedlr artık: Endülfis Hukümdarlannın hazineleri lçindesin Süleyman! Sen nereden {elip gelip nerede dnrmnssnn? Azimetin ne tarmla? SDZLEIVI YAYIIMLARI SAN4T DİZISİMN ILK KtTABl CBettetetm TDosSantos A Emmanuel PFknanAGFrankELadau RLuxembuy. HMagdoff GFMmg. TSzentes DERLEYEN JACOUES DUCLOS YENİ BİR GÜN ŞARKISI MELİSA GlHPIN«l ŞltRLER Butün kıtapçılarda 15 Lıra Sıpanş Adresı Posta Kutusu 1264 ÎSTANBUL Uillaaksoy BİRİNGİ ENTERNAS. YONAL «1975 Mayıs KARL MARX ÖduJÜ kitabevi DENİZCtLİK BANKASI T. A. O.'DAN l adet para ve jetonlan otomatık olarak AYIBMA MAKtNESİ ıle 7 adet SAYMA MAKİNELERİ StSTEMİ yaptınlacaktır Teklıfler en geç 28J 1975 gtınü aksamma kadar Ka. rakoy Yolcu Salonu bırinci kattaki Satmalma Komisyonu Başkanlıgma verilecekttr. Şartnamesi Bahçekapı 27 Mayıa Han 3. Kattakl MAL2EME MÜDÜRLÜĞÜ veznesinden temin edilebilir. Dosja No: 1975/1111 GERCEK O YAYINEVİ ® p.k.S55stanbul I AZGELİŞMİŞLİK eEMPERYALİZM 16096/4059) dizisinclesun«v prof. dr. cavit orhan tütengil g" Jack London seven $ okuian coşturacak j güçte... Kltap satılan her yerde!%836 LEVAZIM OKULU VE EĞİTİM MERKEZi KOMUTANLIGINDAN Halıcıoğlu • ÎSTANBUL l Lv. Ok. ve Eğt. Mrk. KJ^ı Öıtlyaa lçln, «57 sayıü devlet memurlan kanununa göre açağıda gösterüea yardifficı hizmetleı mnıfittnn» smavla KRSAl TURKİYEHİH YAPISI VE SORUNLARI İBRAHİM OLGUN'un Sivıl Personel Almacaktır 2 Sınav 6 hazlran 1975 günü saat 09 OO'da Lv. Okulunda yapılacaktır. lsteklilerin en geç 5 haziran 197â gunu saat 17.0O"yB kadar müracaat etmeleri gerekmektedır. 3 Aranan şartlar: a) T.C. vatandasj olmak, b) Ena» tlkokul mezunu olmak, c) Sabıkası olmamak, d) Askerllk hizmettni vapmıs olmak, e) 35 yaşından büyük olmamak Sağlık durumu elvertşH olmak. g) Yapüacak nnavı i Alınacak personel Suufı Yrd. Hiz. Branşı Hademe Bulasıkçı Asçı Bafıçıvan Miktan 2 2 1 1 Gezi Notları Moskova, Azerbaycan, Pakıstan, Afganistan ve tran Çıktx Dağıtım: Ankara: Aydın Kitabevi Istanbnl ve Anadolu: GEDA ve TEKÎN YAYINEVİ KURTULUŞ SAVAŞIMIZA VE CUMHURiYET TARiHiMiZE IŞIK TUTAN KiTAP »A 15/1 15/1 ıs/ı Krtap satılan her yerde PK836 Dag.Bateş KOZA ^ ^ ATATÜRK ve DEVRIMLERİ TARİHİ BIBLİYOGRAFYASI Cılt: 1 3 Hazırlavan : irluzaffer Gokman Bevazıt Uevlet KBtüphanest Mâdfirâ Turkçe 4996, Mmanca »» Arapça 13, Çekça 8, Çin ce 5, Parsça: 6, lransızca &(» Hlndçe 27, lngılizce 93J, Is^eç a. ftalvanca M Japonoa 8. Macarca* 36 Romence 5 Rumca 110 Rusça 842 Sırpça 58 IM£er dlllerde127, toplam 1445 eser ve doirtiman Ttirkce tnsillzce olarak tanıtılmaktadır Kurtıılu? ve Cumhurtvet tarthl tle 1101ı se ntş bir feronolop ve Sü vu dolavısıvle vayınlanan eserler ıçn araştıncıva çeşıtlı Kola\hKlar saâlanmışnr I dlt 719 s«ıyta 40 lıra 11 cılı b7i sayta Jl 5U Ura Mıllı Egitlm 8aKanlığı Atatürk dızısı (Sayı 336 Basm: 15886) 4062 HAVA HARP OKULU ASKERİ SAVCILIĞINDAN iLÂNEN TEŞEKKUR Nacı Ipekçi'nın degeru e>l Ceii tpekçı'nin ve Semlh Türkizın sev»ı!ı annelen NEYİRE İPEKÇİ Hanımetendının ölümll doiajısıyle cenazesine gelenlere telefon, telgrat ve mektupla veya bızzat gelerek tazıvette buluranlara, aynca merhumenın oz evlatlanymıs gıbı onun nasrahğında vakın tlgılerını esırgemeven Prof Dr Bülenr Tarcan'a ve Zahır üzbek e mınnet ve şükranlanmızı arzedenz AILLSİ (Cumhurivet: 4W6) yılmaz güney SALPA SANIK Dağıtım ve ödemeli isteme adresi : . GÜNEY FİLM YAYINLARI sakızağacı cad.2 BeyoğluİSTANBUL • GE.DA İstanbul.İzmir TEBLİĞ Zımmet sucundan «anık Ahmet oğlu 1945 doğ Kütahya ili, Hamıdıje Mah nüfusunda kayıtlı terhısü Er Mustafa TAŞBAYIR'ın Hava Harp Okulu Askeri Mahkemesınce yapılan <*uruşması sonunda: Sanığm evl^mi 1803 Savılı Af Kanunu kapsamına girdığmden. tazmınat hütrümleri saklı kalmak şartıyla hakkındak) kamu davasının, 27 81974 sun ve 1974/294 Esas ve Karar sayılı serekçeli hükum ıle DÜSÜRÜLMESİNE Rarar venlmıştlr Is bu karar 7201 sayıli Teblıgat Kanuu huKumlert sereğınce ılânen teblig olunur ve ılan tarıhınden 15 gun sonra tebllğat yapılmış sayılır. 2. Baskı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle