Katalog

CÜMHURÎYET I I Nisan 1875 YEDİ Sorunlara Bakış Haberleşme Özgürlüğü Cevat AKGÖNÜL TYS Bukuk Darnsmam Bilinrîiği glbi, demokratik anayasalann ş lere tamdığı haber alma öz?ürlUğU, belirU nedenlerle kısıSlLnabümelıteâir. Amlan nedenlerden birl ve en önemiist «uiusal güvenlitortir. Konuyu ÖBoe uluslararası sözteşmeler, ardından Anayasamız ve Türk Ceza Yasasırun ilgili maddelerl ile bugünkU yargısal uygulama açılanndan incelemekte yarar görüyonıı. Tüm demokratik uhıslar gfM TUröye'd», b»•m ve haberleşme özgürltigüniin kutsallığına iranarak, «Insan Haklan ve Ana özçürlüklerini Koruma Sözleşmesi» ile buna ek protokola imza&ını koymustur. 10.3.1954 tarfh ve 6366 sayılı Yasa il» cnanan sözteşmenin 10'uncu maddesi, ulusal etirenliğin korunması ve gizli belgelerin açıklanrı*larını önleme amacına yönelik kısıtlamaların, ancak sorunlu ölçemler niteliğinde olablleceklerinl açıkça beliıtnıektedir. Başka deytmle, kosıtlamv lar» basvurulabllmesi Içtn salt ulusal güvonllk y» da gizll belgelerin açücl&nmalanm önleme gerekçesl yeterli olmayacak, aynca hukuksal bir •orunluluk da aranacaktır. Kısıtlamaya basvumlmadığında, yukardakı amaçlan sağlama olanağı bulunmuyora, bu hukuksal zonmluluk T&T uyıimn.ktarlır öset o k n k , nliMBİ fdv«nli{a fflskin olsa bü« •ger trtr »orunluluk yoksa, herhangi bir haber ya da bilginin basın yolu il« kamuoyuna duyurulması önlenemez. 1961 Anayasasının basın flsgürlüSune ülşMn 51. maddefli de aynl panlelds dttoenlenmisti. Ne » w kl, 1JT1 yıhnda yapılan degisiklikten flnce madde: «Basin ve haber alma hünriyeti ancak milll güvenliğl T.b. v.b. sağlamak için kanunla •ınırlanabillr» biçiminde iken, 1971 "de maddeya ayncm, «v» mllll güvenliğin gerektirdigi gizlilik» cümlesi eklendi. Hemen değinelim kı bu degişiklik ulusal güvenliğe iliskin tüm bilgüerin Kizli kalması gerekeceği, dolayısıyle zorurüuluk koşulu aranmadan baber alma özgürlüğünün salt ulusal güvenlik gerekçesi ile kısıtlanabileceği biçiminde bir yoruma elverisU görünmektedir. Böyle bir yorumun sozleşmenin 10 maddesine aykın duşecegt açıktrr. Maddenin hlç deeilse, ulusal güvenliğin «gerektirdifi gislilik» deffl, cgerektireceğl gizlilik» biçiminde değişroesi uygun olur kanısındayız. Türk Ceza Yasasınm 132/2'nd maddesl, «gizM kalması devletin «mntyetl ve dahili veya uluslararası siyasi menfaatleri icabından olan malumatı lstihsaJ eden kimselere» 3 yıldan 10 yıla dek; 136. maddesl ise, «bu malumatı ifşa edenlerl» de en az 5 yü süre İle eezalandırmaktadır. Görülüyor kl cezalar oldukça ağırdır. Gerçi Ceza Yasası, Anayasanm tersine, gizll kalması gerekll bilgilerl sınırlamıs görünmekt» İse de, kavramlar, öngörülen cezalara göre yeterince ıçık değlldir. Nedir devleön iç y« da dıj güvenliğine ilişkln gizll kalması gerekli malumat? Ve en önemlisl, hangl hukuksal krtterlere göre saptanacaktır? Sorun, moda deylmi ile «sokaktakl adam» açlsından pek önem tasımayabilir am», haber alm» gibl sürekll olarak bir kamu görerl üstlenmis kisiler, yani basın açısından ele alındığında özel bir önem kazanır. Kammızca, elde edîlen ya da açıklanan bllfilerin gizlenmeleri gerekli olup olmadığınm »aptanmasında en sağhklı kriter, onlann kişilere göre değişebilen sübjektif niteliklerl değil, gizli kalmalan konusunda ilgilllerce gösterilmesi gerekli özendir. Gizleme amacınm herkesln anlayabilecegi bellrgin bicimler «ltmda dı?a yansıtılmı» olması lorunludur. Dışa yansıtma ya devlet güvenliğine ilişkin belirli bilgilerin jayımlannı önleme gibi açık seçik yasaklamalar (ki, bu gibi eylemleri Türk Ceza Yasası ayn madde ile cezalandınmştır), ya da onlara; gizli kalmalan gerektiği konusunda kamuoyunu uyancı bir görünüm vermekle sağlanır. örneğin, resmi belgelere (gizli), (hizmete özel), çiît ay gibı yazı ve simgeler koymak, devlet güvenliği ile ilglli dairelerin belirli bölümlerine görevlilerden ba$ltalannın va rfa sivillerin girmelerini yasaklatnak, yasak bölgeleri çevreleyip belirlemek vb. gibi ölçemler, anılan dı» ysnsıtmalara birer örnektir. Gösterilen bu özene kırsın, Srneğia bir gazetecl tüm engelleri özel çabası il« afip bu gibi yerlerden bilgl edinir ve açıklarsa, o taman kuskusuz bir nıç islemis olacaktır. GizliUği kamuya yansıtma yülrttmlulügünün gerekçesi şudur: Güvenlik nedeni İle hangi bilgilerin glzll kalmalan gerektiginl saptamak teknik bir islemdir. Bir yazarm basına aktanlmannda sakmca görmedigi haberin yaymılanmasını; bir asker kisi askert gerekçelerle sakıncah görebilir. Bu gfbi bilgilerin ayırrmı, sokaktakl adam bir yana. haberleşmeyi ufras edinmiş klm«elerin sağduyulannı da aşan ve teknik kriterlere dayanması gerekli bir işlemdir. O zaman, bilgilere gizlüft niteligi Termek, de ilgililerin görevi olmak gerekir. Yansıtma konusunda özen gösterümemiş ise gizleme zorunluluğu yok sayılır. Zorunluluk yok sayılmca, smırlama da söz konusu olamaz. Ne rarkl, ulusal güvenlik geregi gizll kalma• yaTarlı olmakla birlikte. riesnelerln yapılan geregi gizlenme olanağı bulunmayan, örneğin herkesin görebilecegi biçimde bir tepenin üstüne kurulan bir radar tesisüıin gizlenmesi için ilgililerden bir 8zen beklenemez. Ancak, gizlenme olanagı bulunmayan blr nesnenin gizll kalması gerekecefti ileri sürülemeyeceğinden. bu gibi nesnelere ilişkin biîeilerin basın yolu ile açıklanması da suç sayılmamak gerekir. Uygulamada mahkemeler. açıklanan ya da elde edilen bilgilerin ulusal gflvenlik vb. geregi gteli kalmalannm jterekli olup olmadıfclannı, ilglli makamlara sormakta ve aldıklan yanıtlara göre sanıgı mahkum ya da beraat ettirmekte idiler. îlgill makamlar da böyle bir soru karşısında, bilginin nitelitine göre kişisel bir yargıya varmakta ya da konu vurt savunması ile ilgill ise, Genel Kurmay Başkanlığmca, yavunlanan ve bilgilerin gteliiik derecelerini gösteren 178/1 sayılı özel yönetmeliğe göre bir sonuca varmakta idiler. Ne varki, bugiin basmla ilgili hiç bir kişinin, anılan Yönetmelikten bilgisi olmadıgı da gerçektir. Kanımızca bu gibi bilgilerin saptanması salt hukuksaldır ve ancak mahkemelerin görevlendirecegi uzman bilirkişilerin yetki alanına girer. Son demlerde eskl uygulamanın değişmesi yolunda önemli adımlar atıldıgını kıvançla gözlemekteyiz Gerçekten, Genelkurmay Askeri Mahkemesi. bir karannda, elde edilen bilgilerin niteliklerini bilirkişi'.ere inceletmi? ve kararının gerekçesini aldığı rapora dayandırarak sanığı beraat ettirmiştir (1). Aynı dava Yargıtayca görevsizlik yönünden bozulup Güvenlik Mahkemesine aktarılınca, bu mahkeme de saru^ın beraatine karar vermistir (2). BSylece, Güvenlik Mahkemesi de bilirkişilerin raporunu dolaylı biçimde ve yerinde clarak hukuksal daranak yapmı» olmaktadır. Uygulamanın lürmesini dileriı Demokrasi blr aeıklık rejimidir. Her »eyden önce, ulusal güvenliğe ilişkin bilgilerden hangilerinin gizll kalması gerekeceğini yasal düzenlemelerle saptarken zorunluluk sınınnın aşılmaması, sınır saptandıktan sonra da bu gibi MlgileHn eizli kalmaları gerektiSini. yukarda açıklamağa çabaladığımız objektif ölçemlerle dışa yansıtmak için özen gösterümesi gerekir. Sımnn asılması, rejimin en belirgin nitelifi olan basın ve haberleşme ö?.görlü*ünün nedensiz olarak kısıtlanmasına, dolayısiyle otoritenln kamu denetiminden uzaklaşmasma yol açar. ö t e yand'an basınla ilgili kişilerin sürekli olarak, «Devlet slrnnı ifşa» ve suç lşleme foblsl altmda görev yapmak zorunda kalmalan da, gerçekten amaçlanmamış olsa bile siyasal baskı niteligindedir. Bu baskının giderümesi, özellikle Anayasa ve Türk Ceza Yasasınm ilgili maddelerine gerekl) açıklığın getirilmesi; hiç değilse ön planda gizlilik ölcülerine objektif ve hukuksal bir nitelik verilmesi ile olanak kaza Izmir Körfezi, gerekli tedbirler alınmazsa hayatiyetini kaybedecek Bülent ÖN tZMtR Kordonboyunda, ya da Konakta yürürken, eski günler hatırlanır çoğu kez... Korku suzca dalınan, yüzülen sahil çizgisi gelir gözler önüne .. Şimdı yaşlan en aşagı 30 olarüar sans lı saymahdır kendilerinı.. Bugiin öyle mi? tzmir Körfezinde d^ nize girmek bir yana, sahıl kıyı sından geçenler bile, bataşUnnı dalgalı sulara degil de, baska bn yöne çevırirler... Ama serinlrmek gerekzinim: duyan, Küçüğünden büyügüae yaşlısına değin herkes, körletn pis Kokusuna inat, yine de Kur donbojTirıda dolasmaktan p*n kalmıyor çaresizlikten... GpreJui tedbirlerin ahnmams sı hclınde Izmir körfezinin navi. tiyetini tamamen yitireceği bel'rtiliyor.. Uzmanlara göre. endüstriyel ve evsel artık sulannm ıktığı ÎTrEir körfezi lâğun çuiuru haiino gelraıştir. ÎTmir kcrfezinin aonunun geJ diğinir etüdlerle anlasıldığıtu belirten Ege Ünlversit«si M'Jhtînrtislik Eüımleri Fakültesi öfretim üjvsi IK^Ç Dr. Ahmet Samsunlu. bu konuda şunlan sbylüyor: «Izmir körfezinin suları asırlardır kirletilmiştir ve kritik bir çevre sorunu halinde kirlenme olayı devam etmektedir. Şehirlcşmenin artması, endüstriyel ekonominin gelişmesı ve hızlı n'ifus artışı körfeze bıraküan p:s sula nıı konsantrasyon ve miktarında dehşet verici seviyelerc ulaşma sına sebeb olmuştur.» Pis sulann meydana getirdigi organik yükün giderek çürUmesinin eninde sonunda körfez BUlannda bir oksijen eksikligl yaratacağmı iddia eden Dr. Samsunlu, «bu durum kitle halinde balıklann ölümüne yol açacaktır» demiştir Doç. Dr. Ahmet Samsunlu daha sonra şöyle devam etmiştir: «Körfezin iç kısmı derin olmayan sığ bir gölü andırmaktadır. Maksimum derinligi ise 20 metre yi geçmemektedir. Pis su artıklannın körfez tabanma dolduklan ve organik çürüme sonucu oluşaıı gazlar, Konak ve Alsancak cıvarmda artık rahatlıkla görülebilmektedir. İzmir körfezinin sonunun geldiğini belirten etüdlere defalarca rastlanmıştır. Bu belirtüerin en ilginci mayıs ve haziran aylannda körfezde kırmızı medcezir olaylanrun vukubulmasıdır. Aşın bir kirlenmenin sonucu besin maddelerinin arttığı bir ortamla planktonlann çiçeklenmesi diğer bir anlamla çoğalmasmdan ileri gelmektedir. Körfez sulannda yapılan analizler, portakal rengi ile kahverengi arasında değişen «dinoflagelates» türii planktonlann çiçeklenerek bu olaya sebeb olduklannı göstermiştir. Bütün bu belirtüerin ışıgmda yapılan tahminler, gerekli tedbirlerin alınmaması halinde körfezin hayatiyetini 20 yü içersinde yitirecegini göstermiştlr.» Verilen bilgiye göre, 98 adet kanalizasyon ağzından İzmir körfezine pis sular bırakllmaktadır. Diğer iç bölgelerin kanalizasyon artıklan da 10'a yakın çay kanahyla körfeze döküldüğü bildirilmektedir. 82 endüstri kuruluşunun körfeze akıttıkları artıklann 610 bin eşdeğer nüfusa tekabül ettiği, böylece körfezin şehir nüfusu da dikkate ahndığında yak laşık olarak 15 milyon nüfus tarafından devamlı olarak kirletildiğl ifade edilmektedir. îzmir Körfezine 98 »det kanaUzasyon ağzından pis sular bırakılıyor. 82 endüstri kuruluşunun körfeze akıttığı artıkların da 610 bin eşdeger nüfusa tekabül ettiği gözönüne alınırsa körfezin ne denli hızla kirîendiği ortaya çıkar. Plansızlık yüzünden Mannara sulannın da kullanılmaz hale geldiğini bildiren Doç. Dr. Ahmet Samsunlu, buna örnek olarak Izmit körfezinin bugünkü durumunun gösterileceğini belirterek, cKanalizasyon ve fab rika artıklan ile kirlene, klrlen.e çöplük haline dönüşen tzmit Körfezinin durumu «cınacak haHedir» d'emis'ir. Denizlerimize sahip olamadığımız İçin yabancı gemi ve tankerierin artlklarını kolayca denizlerimize döktüklerini de sözlerine ekleyen Mühendislik Bilımlert Fakültesi ögretim üyesı Samsunlu, daha sonr» sunlan söylemistir: «Türkiye'de deniz kirlerımp?l son yıllarda hızlı bir biçimde artmıstır. Bunun baçlıca nedeni, petrol ve yan ürünlerinin daha çok kullanılmakta olması ve denizlerdeki petrol tasıma trafiginin büyük ölçüde artmasıdır. Bu kirlenme tankerlerin denize petrol ve petrol ile kirlenmiş sular boşaltmasınıîan meydana gelmektedir. Tankerler kirli petro! taşıdıktan sonra. yeniden temiz petro) taşımak için tanklarını yıkamak zo rundadırlar. Işte bu tanklardaki suyla karışmıs petrol artıklan, Türkiye gibi sahipsiz bir ülkenin denizine boşaltılmaktadır. Çevremizdeki ülkelerin cezai tedbirler alması nedeniyle bütür» komşu ülkelerden gelen bos tankerler, kirli artıklar'nı Türk karasularında boşaltmaktadırlar.» öte yandan klml uzmanlar, denizlerimızdeki kirlenmeyl ön. lemek için geç kalınmadığını bildirmişlerdir. Uzmanlara göde, endüstri kuruluşlan kendi artık sulannı kendi bünyelerinde, evsel artıklarm da belediyelerce antılması halinde kirlenmenin önüne geçilebüieektir. İkinci Şube Müdürü Gülmen'in bir kahvedeki Ecevit resmini indirttiği iddia edildi CHP tstanbul îl GençUk Koll«n Başkanı Süha Akıncı Ankara ve îstanbuVda yakalanan 27 CHP Gençlik Kolu üyesi ile ilgili olarak dün yaptığı açıklamada t t Şube Müdürü Cemil Gülmen' 1 in Aksaray'daki bir kıraathanede •sılı bulunan Bülent Ecevifin res ( minl baskı yapmak suretiyle indirttiğini» söylemistir. Bu arada hiç kimsenin CHP*nin demokratik sol doğrultusundaki demokrasi ve özgürlük mücadele•inl durduramayacağuıı ifad« eden Süha Akıncı «Demokratik »ol» adlı derginin afişlerini asarken 9 CHPli gencin yakalanma•ını. Sultanahmette 34 AA 734 plakalı İkinci Şube arabasmın sivil polislerinin Sülevman Korkmaz admdaki arkadaşlannı dövmelerini ve aynı anda Şişli Gençlik Kollarında görevli 7 arkadaılannm gözaltına alınmalarını Ada na'da öldürülen CHPIi işçiyi bunlara örnek olarak göstermiştir. Emniyet tkinci Şube Müdürü Cemil Gülmen ise iddialan yalanlamıştır. KerimYaman'ıöldürmektensanık Abdurrahim Erusta tutuklandı Vatan MLmarlık ve Mühendislik Yüksek Okuluna 23 ocak 1975 günü kendilerine «Komando» diyen bir grup öğrencinin yaptığı kanlı baskm sonunda öldürülen öğrenci Kerim Yaman'ın katili olarak aranan son sanık Abdurrahim Erusta da dün Emniyet Birinci Şube Müdürlüğüne teslLm olmuftur. Kelepçesiz olarak tstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesine getirilen sanık Abdurrahim Erusta'yı avukatı hiç yalnız bırakmamıştır. Soruşturmayı yöneten savcı Binbaşı Taylan Erimer sanık Abdurrahim Erusta'yı önce odasında sor guya çekmiş daha sonra da mahkemeye sevk etmiştir. Hakkmda T.CIC'nun 448. maddesinden (Kas ten adam öldürmek)ten ve T.C.K. nun 464. maddesinden (ölümle bîten kavgaya dahil olmak )tan gıyabi tutuklama karan bulunan Abdurrahim Erusta karar vicahiye çevrildikten sonra cezaevine gönderümiştir. Devlet Güvenlik Mahkemesine kelepçesi» gelen lanık Abdurrahim Erusta gen» kelepçesiı olarak cezaevine götürülmüştür. 'Güçlü baskı grupları ekonomiye hakim oluyor, Tüccar ve Sanayiciler Derneği raporunda enflâsyonun orta sınıfı yok edecek biçimde geliştiği öne sürüldü Tiiccar ve Sanayiciler Dernegl tarafından Genel Kurul'a eunulmak üzere hazıılanan bi. raporda artan enflâsyonun orta sınıfı yok edecek bir biçimde geliştiği öne sürülmüştür. Eaporda aynca bazı grupların eko nomide hakimiyet Kurduklan, azınıık bir grubun da alabiHiğine kazanç olanaklan sağladıkian ifade edilerek «Tüm özel serıörun ferden veya mevcut örgütleriyle biraraya gelerek alaoagı müşterek kararlannı kamuoyuna duyurmasmı ve tahakkuku için, tek güç halinde, meşru b&s kısmı yspacak hale gelmesini zorunlu görmekteyız. denilmiştir. Tüccar ve Sana/nüer Demegince düzenlenen ra' orda Czetle şu konulara yer verilmistir: «Ülkemizde sınıflann meclislere katılamamalan yüzünden so* yal ve ekonomik sorunlar asla bir dtlzene sokulamamış ve sonuçlandınlamamıştır. Meşru hak ve menfaatler hükümetlerden yakanlarak elde edilen bir )üt.ıf oimu$tur. Bu arada gilçlü baskı gruplan lstediklerini, istediloeri ölçüde, elde ederek îıızü bir fekilde gelişmiş, ekonominıizde hakimiyet kurabilmi?lir. Di£er taraltan dolaylı yolisra basvuran mahdut bir rüıare ise alabildigine kazanmak imkanıaıim sağlayabilmişlerdir. Ötedenberi yeteneksiz ellerde, politik mülâhazalarla, idare edilen ekonomimiz, dengesizlii ve bunaümiardan kurtulamamıştır. Giderec ar tan enflâsyon, özellikle orta sınıfı yok edecek biı istikametta gelişme göstennekteuir. Bütün bu tutumlann sorumlulugunu hükumet edenlere vüklemek bir yerde doğru olamaz. Bütün kesimlerin bilhassa blıpı tecrılba ve termayeye dayanan özel sek törün kuvvetle grupUıa ait oas kıyı yapaır.amasıru, yasama mec lislerinde yerlerini alamamaöinda aramak lâzımdır.» (1) Genelkurmay Askerî Mahkemesinin, E: 914/ 331, 154.1974 tarihli Karan. (2) Istanbnl Devlet Gnvenlik Mahkemesinin, E: 974 18. 21.10.1974 tarihli Karan. haffaiık H/OSI haber ve yoran dergisi ^ ^ >* Bağımsızlık Demokrasi Sosyalizm için • BEHİCE BORAN • • • • • • AZtZ NESİN TURHAN SELÇUK TAN ORAL HÜSEYİN BAŞ YALÇIN KÜÇÜK İLHAI* AKALIN > Süclendırır dökülmeyi s â ^ . . (llâncllık 1088) 2787 15 NÎSAN 1975 SALI GÜNÜ ÇIKIYOR Haberleşme: Konur Sok 15/8 Ankara Hürriyet Gazete Dağıtım A Ş. İstanbul Otelcilik ve Turizm Meslek Lısesı Müdünününrien Uteicılık ükullan meiunlannın naıen Dulundukları adreslerini (varsa telefon numaralan i!e birlikte) Müdürlüğüraüze acüen bildirmeleri önemle rica olunur. BİLDtRLM ADRESt : Otelcilik ve Turizm Meslek Usesi Müdürlüğâ SELİMlYE ISTANBUL Tel: 37 07 19 (Basın 13679) 2765 Sendika ve toplu sözleşme düzenine ilişkin bir seminer Yalova'da Menmet Odabas Prodüktivite Kurumunca düzenlenen «Sendika M Toplu Sözleşme Düzeıiınde Son Gelismeler» konulu seminer 29 nisan 4 mayıs arasında Yalova'da Termal Ötel'de yapılacaktır. Meı^ıet Odabaş Produktlvl» Kurıım Yöneticisi ve Sahibesi Nermin Odabaş, seminerin ışçi ve i;veren ilişkilerinden dofsn birçok sorunun aydınlatılmasına ve çözüm yollan bulunmasına yardımcı olacağı düşüncesiyıe düz«i!endi&ini söylemiçür. Genış bir konferanscı grjbnnun seminerde, doktrtn ve uygulama açısından konferanslar, yorumlar, genel görüşmelerden oluşan bir program sunacaklan da belirtilmektedir. Seminerin açış konuşması Ner min Odabaş tarafından 29 aiscnda yapılacaktır. Serainere konuamacı olarak Çalışma eski bakanı Prof. Turhan Esener, Prof. Dr. Muammer Aksoy, DÎSK Genel Sekreteri Kemal Stllker. Türkiye Gazeteciler Sendikası istanbul Şubesi Genel Sekreteri Vayıan Sorgun. DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler. TUrkiye Petrol tsçileri Sendikası Genel B&şkanı tsmail Topkar, Ttfrlriye Isverenler Sendikası Konfederasyonundan Ilhan Lök de bulunmaKtadır. Hostes sınavına 133 genç kız girdi Türk Hava Yollannda hostes olmak isteyen 133 genç kız, dün yapılan sınavlarda bir hayli ter döktüler. THY'nin bu defaki sraav şekli de değişikti. Önce hostes adaylarını tanımak için ön sınav yapüıyor. bunu yabancı dil, genel kültür ve Türkçe gmavı izliyordu. Dün yapılan smavlarda kapılarda bekleyen annelerin, hostes adaylarmdan daha çok heyecanlı oldukları göze çarptı. Yetkililer, bu dönem yapılan hosteslik smavı için 133 müracaat yapıldığmı, ancak alınacak hostes sayısının henüz belli olmadığını ve ihtiyaca göre alınacak hostesdn belirleneceğini beürttiler. Fotoğrafta; sınav kapısmda sıra bekleyen hostes adayları görülüyor. (Fotograf: Ali ALAKLŞ) vlııııııııııınıııınıııııımmıııuuıııınniMMiMiııııınııııııııııııınıııııııııııııııııiHiıııııııııınııııııııııııiHiıııııı^ (Cutnhuriyet 2777) S ISTANBUL TIP FAKÜLTESi 1950 MEZUNLARİNA DUYURU: Hekimliğimizin 25. yılını kutlamak üzere İstanbul Kumb'jrgaz Marin Motelde Tura Turian kanalı üe 25 27 mayıs arası yapılaeak toplantılara: kendilerine yazışmalar ulaşamamiş arkadas.larımızın 20 nisan 1975'den önce telefonla müracaütlan ile Tura Turizme kayıtlarmı yaptırmalan önemle duvurulur. TEKTİP HEYCTİ Telefon: 22 41 55 21 31 33 48 79 67 65 15 15 58 67 60 36 34 94 Cumhuriyet 2184 Fotokopi Makinesi Satın Alınacak Mühendislik Bölümü için alanı 254x381 mm. olan bir adet Elektrostatık Fotokopl Makinesi kapalı lart usulü ile ,atın alınacaktır. Muhammen bedeli 17 000. TL. teminati 1.275. TL.dır. Şartname Satınalma Amirlijınden bedelsiz temın edilı En son teklif verme günü 28 Nisan 1975, saat 10.30'dur. Öniversitemiz ihaleyi yapıp yapmamBkta »erbesttir. Tel: «3 56 50 223 Bogaziçl Oniversitesi P.K. 2 Bebek İstanbul j| = 5 | = = E 3^*MiıiMiifitMifitMiıifiııiıııııııiıııififiıııiiHiıtfitııifiiıııififiniHfiııiııttıitııif*nrntııimııiıınııtıır ııııııııtııııııııııııııııııııııııııııııııiMiııııııifiııiıııııiiiııııııııiiiııınrij^ S Muhasebe Elemanları Aranıyor ( S = Ş = = B = = H Bir Insaat Şirketi: 1 istanbul, Taksim Sıraselviler Caddesinde bulunan Şirket Merkezi için bayan muhasebe elemanı 2 Bandırmada ve Istanbulda b'iiunan Insaat Santiyeleri için bay muhasebe elemanları aranmaktadır tsteklilerin en az Ticaret Lisesi veya Lise mezunu olmalan şarttır. Bayan eleman için el yazısuıın güzel olması Bay elemanlar için Şantiye tecrübesi, Askerliğini yapmış bulunmak ve Sosyal Sıgorta ve ücret tahakkuku konularındaki bilgileri tercih sebebidir. Isteklilerin 49 97 62 ve 44 06 81 numaralı telefonlara başvurmalan gereklidir. = H = = = = ^ Ş = E I £ Ş İ H = B B İ ş = | İııımıımııııınıııııııııııııuıııııııııııııııııuımıtıınıııııııııııımııııımııııiHiMiıınıııııııııiii ııııııııımıı^ (Ba«m • Mül) 7İ6İ Cumhuriyet 2783