17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
tKÎ irlesik Amerika Cumhurbaşkam Ford, geçen hafta verdiği bir demecte, «Özgürlüğü korumak için dünyanın her yanında savası sürdüreceğiz> liyordu. Düşündüm de, bir sözün aldatmaca bila ılamadan, yalnızca kendi basına kaldığını göste« ı başka bir ömek bulmanın güçlüğü karşısında aşırdım, Birleşik Araerika Devletinin, yeryüzüıün birçok kesiminde kendi çıkarlan için uyguadığı zorbalık politikası Ue, ju yukandaki «Özgürük» sözcüğünün birbirini tutmazlığı üzerinde durraJc istediğim samlmasın; bir devlet adamının ille le içten konusması gerektiğini de söylemek istiyor legilim, giderek bu alanda yalanlar söylenmesin» nsanlık alıçmıstır ve belki de siyaset adamlarınLan doğru sözlülük yerine, yalancılık beklemek Laha yerinde bulunmalıdır Ama şu «sanat için anat» »özünü ammsatan bir cdemeç için demeç» ekerlemesinin doğmasına yol açmak neden? Bunu nlayamıyorum. Yoksa devlet, siyaset adamlanmn rada bir böyle güzel, ülkücü, insancıl sözler söyaneleri, görevleri gereği olarak mı görülüyor? «öıgürlüğün konrnması», «ülküsunü dile dolalanın, geçen yüzyüm, benzeri bir takım sözbayrak ınndan (sloganlanndan) kalma bir alışkanlık oluğunu düsünüyorum. O zamanlar «ilerlerae, yükeln^ (terakki) ijte bunun gibi •evilen, baştacı dilmiş bir sözdü; «insardığın yükselmesi, flerlemeL deniyordu da, baska bir şey denmiyordu. Bu» ar makinesinin üretime uygulanmas, artık insanğı bütün geriliklerden, yoksulluklardan kurtaraıkü; dünya zengin, mutlu olacaktı™ Derken n« Idu, bir de baktık ki ilerleyen yalnızca burjuvaır, zengin olan yalnızca onlar. Meğer «dünya» deikleri yalnızca kendi «dünyalan» imiş. Mutlu lanlar bu mutluluğun sevincine herkesin katıl lasını isterler ya, onlann konusmaları da iş.te bu irden bir konuşma imis. CUMHTJRÎYET 11 Nisan 1978 B OLAYLAR VE GÖRÜŞLER lan oldugu ortaya eıktıktan aonra, hâli o yalanlann benzerlerin* nğınmaya kalkmak artık hiç bir sözeükle nitelenemeı bir görünüm yaraüyordu. Başkan Ford'un söderi, iyte bu yüzden durdurdu beni, (ulemedhn bile o sözlere, niçin hâlâ löylenir durumda bulunduklartna tagtım. Bir bakıma, toplumumuzun siyasal alanda geri kalmışlığımn ölçüsünü de bu ömekten çıkarabile ceğimizi sanıyorum. Başkan Pord'un tümden boîlukta sayılması gereken o sözleri, bizim bir takım siyasetçilere de esin kaynağı olmaktadır. Milliyetçi Cephe*nin komünizm ile savas sözü ömeğin, bunlardan biri değil midir? Hangi Milliyetçi Cephe? Hangi komünizm? Kiminle, nasıl savaş? Bu sorulann karşılığını bulmak kolay değildir ve gerçekte Milliyetçi Cephe'nin istediği de budur, bizi yanıtsız bırakmaktır. Çünkü bir söz ne denli havada kalır, ne denli karanlık olursa, onun aldatma gücü o denli »rtar sanılmaktadır. Başbakanın, yeni hükümet programını okurken söyledikleri arasında bulunan «TRT'nin tarafsizlısı> konusu da bu türden bir ömek olarak gösterilebilir. Televizyonu seyreden, radyoyu dinleyen halkımız çok iyi bilijor ki, TRT siyasal haber ve yorumlarda tarafsızhktan aynlmamaktadır. Partiler TRT yayımlarmdan eçitçe yararlanıyorlar. ö y l e ise saym Etemırel'in bu gerçeğe aykın olduju bef belli tutumunu nasıl açıklamah? Kolay. Gerçekler başkadır, sözler Caşka. Herk» sin sözü kendi gerçeğıni, daha doğrusu, grçeğin kendisi için olmasmı i=tediği biçimi gösterir. Yeni hükümet de TRT'yi kendi biçimine benzelmek ıstemektedir. Birleşik Amerika Cumhurbaskam Fjrd. öleye beriye ordusunu yollayıp zobahîa kalktığı zaman, bunu «özgürlük» uğrun9 yapt'.ğıru söylemeyi c daha işine yarar •ıninvr. B i T i n gibi B2 bık3n Demirel de, TRT'yi keııı<i p^ine uydunnayı tasarla ymca. bunu «TRT'nin !j ı^'n:zhğı isrpfsızlığı» gerekçesine bağlıvoAma biz bu aeroKct'.eri.ı ikisinin df doğru olmadığını düşünüyor musnı... On'ar da içlerinden, «Düşünürsen düsün» diyorlar. Türkeş'in Konnınu «BlLİRSEN BİL» Melih Cevdet ANDAY çağımız için yeni bir ülkü olarak gösteriyordu insanlara. Toplumun yönetimine herkes katılacak, herkes eşit haklara kavuşacak, düşünceler özgürlük içinde söylenecek ve öylece dünyamız bir ülküsünü daha gerçeklestirmiş olacak... Inanılmadı değil, cosulmadı değil, fakat sonunda bakıldı ki, «demokrasi» yalnızca burjuvalar içindir, onlann arasında kurulan bir hak esitliği, bir düşünce özgürlüğüdür bu. Ama burjuvalar bu amacı, «ilerleme» savsözünde (sloganda^ oldugu gibi, nedense hal ki araya kanştırarak gerçekleştirmeyi daha doğru bulmuşlardı. Başka bir deyişle kendi düğün bayramlarına halkı da kattılar bir süre, ama yalnızca bayrama, düğüne; demokrasiye değil. Eski Atina demokrasisinin kölelere dayandığını umıtmuşlardı sanki. Burjuva «ilerliyor». burjuva «demokrasiye, zengin liğe» kavuşuyor, fakat bu durum nedense bütün insanlığın malı olarak gösterüiyordu. Ortada temelsiz bir genelleme vardı. İşte bu temelsiz genellemenin içyüzünü ortaya koyan Marx olmuştur. Insan toplumu sınıflı olduğundan bu yana, artık ondan bu tür genellemelerle söz etmek büyük bir yankslık olurdu. tnsanlık sözde kurtuluyordu eski yabanıl toplumun geriliğinden, Uk kez ileri bir dünyanın eşiğine ayak banyordu: oysa yalandı bunlann tümü, çağımızın büyük yalanları idi bunlar. Gerçekte uygar toplum yabanıl toplum bölümlemesi idi ilk düzeltilmesi gereken yanlıslık. Çünkü yabanıl diye adlandınlan o toplumun, sa nıldığmca yabanıl olmadığı anlasüıyordu. Üstelik bu yeni uygar, özgür, demokratii toplumun yarat tığı çelişkiler, eski yabanıl toplumda görülemezdi, onda doğa ile insan arasında şimdikinden çok daha tutarlı bir uyum kurulmustu. H ökümet Programının Mfclis'te £Örüşü!me«t sırasında soz alan MHP Genel Paşkanı Alpas an Turkeş, gazetelenn yazdıema gore kursuden şunları söylemis'ir: « Bozknrtcn Milliyetçi sençler. üevlet (iüvenlik Knvvetleriyle elbirlı»i etmisler; onlara yardımcı olmuslardır.» 5 Böylece Alpas'an Türke ;. par»is:nln komandolarls lşbirlığini parlamento tutanakianna eeçırTls bulunuyor; aynca komandolarla Devlet Güvenlik Kiivvctlen arasınrfa bir ilişki bulunduSunu i'iraf edıyor Uemırel Hükümetinin Devler Bakanı ve Basbakan Yardımc"=7 bulunan Türkes'ın açıklama«ı iizerınrle ditkaTle du'ulmsk qerekir Çünkii hiçbir ülkpde ovıın hunra acık ovnsnmami'tır 1975 Türk:ve'=ınde. parlamentoda öc üvesı bulunan bir küçücük Dartinın üvelerine su eorev'er verilmısiır: 1) Devlet Bakanlıjı ve B?$bakan Yardımcılığı... 2) Devlet Bakanlığı .. Niçin? Soruya mantık çerçevesınde hir karşılık v<=rmek k l n çsba harcamak boşunadır. Parlamento gorenegmde koalısyonlar ölçu üzerine kurulur; Mecli'tekı güçlerine göre kabınede yerlerını alırlar siyasal partiler... Eğer bir siyasal partinin parlamen'oria bulunan üc üveslnden tkhl d e v M bakanı olabilıyorsa, o partırın parlamento dı«ı gıiçlere riavanarak pazarlıkta aŞır b?«n5ı ve devlet makamlannı e]e j^çırriiginı «oslpmek gerekır Türke», pariamento cfısı euçlore davanarak parlamentoeuluk içinde hükümete tırmanmıştır. O zaman Türkes'ın parlamerto di'inda hanji güçlere davandığını, dsha doğrusu bu aüçlenn nl'ellklerinin n« olduğunu ara5tırmak gerekir. Eğer bir sivasa) parti. toplumda yasal güçlere davanarak kuvvetıni saglıyorsa, divecek bır sey voktur İ=çi kp^'.mıprie ve sendikalarda yoğunlasan, v» da avdın'ar çevrerfnde tutulan btr küçük partirin. toplum vasamında nnemli etkıler varaftıSı eöriilmüstür. Ama şimdıve a>k hükümet pazarlıklarında bu tür ağırîıklann rnl oynad:g' saptanmamıştır. MHP lideri Alpa«1an Türkeşin dayandığı komando eüçIPH hancı kı.vv<tten kavrpk'armaktadır. Gene de Benzemiyor BirJeşik Amerika Cumhurbaşkam Tord'un, geçen hafta verdiği o demeçteki sözleri işte bana bunlan düşündürdü. Ama geçen yüzyıhn o büyük «ilerleme», «zenginlik», «demokrasi» sözleri ile, Baskan Ford'un «özgürlük için her yerde savaşaca ğına ilişkin sözleri arasında büyük bir benzemezIik vardı. Geçen yüzyılın burjuvalan yükselme dö nemlerini yaşıyorlardı, yaratmak istedikleri yeni toplumun ruhlanna aşıladığı coşku, belki de onlarda gerçekten insanların kurtuluşu duygusunu yaratıyordu. Başka bir deyişle, yükselme başlannı döndürmüştü onlann. Ama bütün o «a\sözde y t )emokrasi'ye Ne Buyurulur! Soora o «demokrasi» filküsüne ne buyuruluri 'unanca iki sözcükten kurulu bu bilesik «özcük, ski Atina uygarkğının gerçekleştirdiği bir düzeni, FIRTINA EKENLER! )KTAY AKBAL Evet Hayır GÜNÜN KlTAPLAHI IW)KONUKYAYINL7\RI KAPTAN REFtK AKDOGANIN Dünya ve Tüıkive tarihinde, bu »landaki deneyler bir kuralı su yüzüne çıkarmıştır. Halka dayanmıyan Ulegal örgutler. kaba kuvvet gruplan. siyasal çeteier; ancak bazı devlet kuvvetlerinden himaye gördüklpri zaman yaşayabilirler. Devlet kesiminden bazı örgütlerin desteklemediği. ya da tutmadıgı çeteler: adma ister komando densin, ister ba;ka bir şty, kısa sürede boslukta kalırlar. 12 Mart sıkıyönetim rejimlerinde sol kesimdeki siyasal partiler, yasal meslek örgutleri, ögrenci demekleri kapatıldığı halde. sağcı örgütler üzerine parlamenter faşizmin koruyucu şemsıyesi açılmıştı. MHP'si de 12 Mart'tan önce yurdun çeşitl' yerlerinde açıkça komando kamplan kurarak, bugüakü örgütlerin temelini atmıştı. 12 Mart ara rejiminde >bu temel üzerine örgütlenrae geliştirildi. Cevdtt Sunay Çankaya'dan sesleniyordu: Bunlar Milliyetçi gençlerdir... Ama komandolar, yurdun her yanmda öğrenci yurdu, fakulte, demek. okul. yüksek okul basıyor. adam öldürüyor, yaralıyor, bıçaklı tabancah eylemlerini sürdürüyorlardı. Örgüt genişliyordu. Istanbul'daki komando eylemleri konusunda Savcıhğm, polisin, ve CHP'nin ayrı ayrı yapöklan kovuşturma ve soruşturmalar bu çetelerin devlet içindeki bazı önemli makamlara yuvalanrnş kişilerce tutulduklarını ve desteklendiklerini ortaya çıkannıştı. İşte MHP Genel Başkanı Türkeş, Parlamento dısında olnşan bu güçlere dayanarak Demirel kabinesinde iki Devlet Bakanlığı elde etmiştir. Demirel Hükümetine verilecek güvenoyu, bu gelişmeyi tescil edecektir. Demirel Erbakan Feyzioglu Türkes ortaklı. ğı. kdkeninde gayrımeşru niteliğe sahip bir hareketin etkisi altındadır. E?er bu gerçeğe karşı çıkmak isteyen kişi. varsa önce şu soruya cevap vermelidir. Parlamentoda üç üyesi bulunan bir parti, hükümett* Başbakan Yardımcılığını ve Devlet Bakanhğını nasıl alır?. . « #• «Biz devlet fcuvvetlerini en sağlam sayıyoruz. Dalma onlann anmds bulunduk. Bozkurtlar devlet Kuvvetlerine yardamcı olıuşlardır.» Bu sözleri Bozkurtlana l'deri kendi kendine «Başuğ» adını veren bir poUtlkata Böylüyor! Hem de «resml» bir ıfatla, Türkiye Curnhurlyeti'nin Başbakan Yardımcısı olarak! çıkça söylüyor işte; devlet kuvvetleri en sağlaradır, ama bia lozkurtlar örgütüyle onu destekUyoruz, kim bizim anlayısıU2dakl «devlet»e karş> çıkarsa kafasmı kıranz, demek değil lidir bu sözler?.. CHP sözcüsü Necdet Ugur pereken yanıtı vermiştir: «Sen im oluyorsun da devlet kuvvetlerinin yanı sıra birtakım sithlı gruplar kuruvorsun?» Evet, bu konu perçekte önemlidir, evletin güçleri yetmiyor mu? Birtakım polis olaylan devlet liçleriyle basünlamıyor mu? Cir ktçücük sagcı parti ytte;rce kişüik vurucu birlikler kuracak, kendi kalasına ıçöra junlar devlet» karşt kişilerdir» diye yarplara vanp saldınya pçecek!... Kim oluyor bu örgütü kuranlar, bu örgUtte jörer lacaklar? Bir gazetede okudum, yüksek okullara saldıran bu partlınlardan blrini polis yakalamış. Delikanlı hemen başlamıs Ben sizdenim» demeye, neyse ki bu «gayriresmi» polısm sözırine kimse kanmamış... Bu, bir tek olaydır, daha niceleri var. endilerini devletin salıibi sanıyorlar bunlar! Ama hangi devıtin? 1lerde kuracaklannı hayal ettikleri faşist davletin!.., tlrkiye Cumhuriyetl Atatürktin devTimine dayanır. Bu devımi ayakta tutmak, yaşaönak için yeterli sağlam güçler varır, o da ilerici Türk halkı, Türk gençliğidir. Bir gün kurulma. hayal edilen faşist devletin partızanJannın AtatUrk Cumuriyetinl yıkmalc çabalan sonuçsuz kalmaya mahkumdur. «Böyle bir zatın Başbakan Yardımcılıgında bulunması Urkiye için de, AP için de buyük bir talihsizhktir» diyor CHP teclis Başkanrekili... MHP lideri ise şu karşılıgı veriyor «ZiDidi zaptiye!...» Hükümet sorumluluğu taşıyan bir kiflinin Mecs kürsüsünde yaptıgı ilk konuşmada kullandıgı şu söz bile nun her türlü sağduyu kontrolundan, devlet sdamhğı çizginden, ne denli uzak olduğunu gösterir. Hem vurucu güçler ur, daha doğrusu yasa dışı «zaptiye» birliklerini örgütle, sonı da bütün bu yasalara aykın işleri ortahga döken olr eski evlet memuruna «zibidi zaptiye» diye hakaret etmeye kalkış! klı başında AP'liler, CGPTıler, MSPliler üç kişilik grupcuğuyı iki bakanhk elde etmiş böyle bir partiyle işbirliği etmelenın gerçek bir talihsir.lik olduğunu düşünmüşlerdir. Talihzlik yetmez bunu anlatmaya, böyle t i r ortak başlannı dert^ •e sokacaktır. Savunulmaz bir çizgiye itecektir ergeç onlan. r «Elinızl vicdanınıza koyun bu zat nasıl Türkiye Cumhuıi;ti Başbakan Yardımcısı olur? Kurduğu teşkilâtlar liselere adar, öğretmenlere kadar girdi ve terör havası yarattl. Sen ım oluyorsun? İnsan öldürmek yetkisini, ınsanlara saldırlak yetkisini sana kim verdı? Nerden alıyorsun bu yetkiyi?» Bu tartışma sonunda MHP lideri kürsüye çıkıp «Hayır enim böyle örgütlerle üiskım yoktur» ya da «yanlış yollara ıpan bu örgutleri dağıtacagım» demenıjştır. Tam tersine ıünmüştür sahıbi bulundugu vurucu güçle... Sonunda da şu Dzdağı cümlesiyle inmiştir kürsüden. «Fırtına eken oora biîr». Bu fırtına ekenlerin düşüneceği bir sözdür. Yani Türeş'in, Türkeş'in yolunda yiırüyenlerin, onurüa ortaklık kuinların!... SEÇİMLE M.Duverger P K 749 ISTANBUL Çağımızda I Cumhuriyetler nasıl | Monarşi ye dönüşür " İNGİLİZCE . TÜRKÇE ANSiKLOPEDiK DENiZCiLiK SÖZLÜGÜ Sivıl . Asker tüm denlzcilerin, Denlz îşletmelerının, S g c r tacıların, yük sahiplerinin, Acentelerin, Nakliyecılerın, lhracat v e İthalâtçılann, gemi inşaatçılanmn, çevlrmenlerın yararlanabileceği 15.000'den fazla sözcük, deyim ve klozlar. Fıyatı: Î50, lira Satıs yeri: Deniz Malzeme Limıted Şırtceti, Iskele Caddesi N o : 18, Tophane Tel: 49 57 29 • Ödemeli gondenUr. S SOZLEMtYAYIIVJLARI *BENÎM SINEMALARIM 3.BASIM *47'LILER PARASIZ 5. •KUŞATMA 3.BAS,M FÜRUZAN birseftali, E O Z L E ¥ YAYİIMLARI Emperyalizm veFaşizm Halkın Sesini Sustnramaz! LMiııııııııııııııııııııııııııımMiıııiHiııııııııııııııııııııııııııııııııııımın: HALKIN SESt Salı günü CIKIYOR ! YAZIŞMA ADRESİ: P.K.1112 Sirkeci YÖNETİM YERİ: Çatalçeşme Sok.46:11 Cağaloğkı.İstanbul KONUKYAYINLARI SOSYALİZM KITAPLIĞI I = i E E 1 .. .. ORTAK HUKUMETPROGRAMI GEORGES MARCRMS NtN ONSOZUYLE FRANSIZ SOLLTOJN bilgi yayınevi YAKINÇAĞLARTARİHİ MARKSİ5TLENİNtSrBİR"iaKLAŞIMLA MON1QI.EROLANDWEYL I E = = = HUKÜK'UN PAYI ÇAĞIMIZDA N V. YELISEYEVA GERÇEKTE VE EYLEMDE = = a. daskalof KOMAL Ibasım yayım dağıtım IRAK vebaas ı r k l ,;*20. halk hareketi Dersim 1937 belgesel romanının ikîrtci böiümü büyük Imücadele ULUSAL KURTULUŞ ŞAVAŞLARI VE ÜÇÜNCÜ DÜNYA E.rUKOV»A.ISKENDEFW MARKSÇTLENİNCtAÇIDAN = = = E § MAO'NTJN TEORİK GÖRÜŞLERİNİN ELEŞTİRİSİ KAPİTALİZMİN EN YÜKSEK. AŞAMASI | \ E DEVPJMCÎDOĞUKÜLTOROCAKLARr; B YÖNTEM \ÖZERKLİĞİ TlK DDKO İLKELERÎ AÇTSINDAN EMPERYMİZM ÜZERİNE TEMEL KURSLAR1974 GERCEKÇİ R O M A N L J Û V R YAZAN ^ | I = 1 TESLÎMOLMAYANLARÖLMEZ N1KOLAICHTTKOVSKY barboro/ boykofcı I ismail beşikçif ş cEavasıV ^ Yurt dışmdan 45.000 Ton Kristal Şeker îthal Edilecektir • MiLLi EGiTiM MEVZUATI VE REHBERİ Sadrettin Sürbahan 400 sayfa 40 TL. P.K. 221 Bakanhklar SIKIYÖNETİM FRANGO SOLINAS İ E çev u!kü tamer = = ÇEKÇEK LAOŞF 1 İ = = EDEBİYAT VE SANAT İNCELEMELERİ | >•»••••••••••••••••••••••••••••••••••••••, SANATINGEREKLİLİĞİ ERNESTFISCHER Diztaş Köyü, Kırmıl, Vartenik, Laş Oeresi ve Ali Boğazı olaylarını yansıtan eser... • Ankara çev:cevat çapan 5İİR DİZISI | BİRSİYASİNİNŞİİRLERİ Stereo BAN1 doldnrnlar | 1 İ GANYÜCEL İSTEME ADRESt: KONUK YAYINLARI P.K. 749 İSTANBUL Asgari 5.000 azami 10.000 tonluk partiler halinde + H 5 toleransı alıcı / uUcı opsıyonunda 43.000 ton kristal seker ıthal edilecektir. Ügüilerin Mithatpasa Caddesi No: 14 »dresindeki Genel Müdürlüğümüz veznesinden veya Asirefendi Caddesi Şeker Han'da mukim Istanbul Büromuzdan TL. 100. bedelle alacaklan şartnameye göre hazırlıyacakları teklifleri 21 nisan 1975 günü Türkiye saati ile 12.00'ye kadar Genel Müdürlüğümüzde bulundurmaları ılân olunur. Postada olacak gecikmeler kabul edilmiyecektir. 2490 sayılı kanuna tâbi olmayan şirketimiz malı kısmen veya tamamen alıp almamakta veya dilediğinden almakta serbtsttir. Tt'BKİYE ŞEKER FABRtKALAKl A.Ş. Dört renk ofset kapak 20 TL. Ödemeli ve Pul karşılığ» gönderilir. Kitapçılara ind'rimüdı'r. 60 lık. 8 lira • KİTAP'ta % 25 Indınm. HütuD vayınlaı mevcuttur J ' J kltaplı* UK ücretslı D.jrşürumu/u Istevlul/ P')Sta mdSıafsıı ötfemell malrlmU Kitap gondenür. I.SIANBL'L KİTAP Akyar Yayınlan Cağaloğlu vilâyet karşısı Güncer Han kat 1 P.K.765 Sirket* İstantaî^t^l/* : 28 UM V Ali SipahiMehmet Ûzdenir Rüzgarlı Sokak, 6/A Tel, 1170 01 ANKARA DATİC Kıtap dağıtım TeL 3878 6 İZMİR rıllllMIIIUIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIİIIHIIIIIIIIIIIIIIfT Gül Siuema^ı ?anı 9KHZAUKBAŞ1 olsıı. L'ııîveıiTe nııirfiüiı lıı«Hatı ıhmtvt vpı ıl>*< ekfır Bu nuuia ollgı ıçin Buyukeiçlıige ırıurdtaal edîlmeSİ riı.a olutıur LÎBVA ARAP CLMHURtYKTİ Bİ'vrKKl.ÇİLİGI (Basın: 13437 2775) Lıbva Arap Cumhuriyetl l'ipolt şphıtnrie vapılacak
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle