18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
hükümetle işbirliğinin her türlüsüne karşı çıktı Başbakan Navarro, Juan Carlos'un en az bir yıl işbaşında kalmasını gerekli görüyor MADRtD îspanya'da muhalefetteki iki büyük cephe olan Demokratik Cunta ve Demokratik Platform'dan yetkililer, faşist düctatörün sağlık durumunun ümitsiz olduğunun açıklanmasından bu yana sürekü olarak ortak toplantılar yapmaktadırlar. Eu toplantılara yakın olan kay naklar, aralarında cierin göri:j aynlıklan bulunan iki cephenin Îspanya'da monarşinin her türlüsüne karşı oltnak ve Prens Carlos'un kuracağı hükümetle işbirliğinin her türlüsüne karşı çıkmak konulannda anlaştıklarmı bildirmektedir. Ortak görüşmelerde Juan Carlos'un kişiliğinin İspanya muhalefetinin boy hedefi olmadıgına dikkat çekilmekte ve genç Prens" in demokratik bir îspanya nın ıspanya aaKi soı munaıeıer, ^.arıos un Kuracagı Franco'yu eleştirdiği için yurt dışına atanan Büyükelçi Areilza, Carlos'un başbakan adayı propagandasım yapması halinde, Demokratik Platform ve Demokratik Cunta'mn da kendısinı destekleyecegi belirtilmektedir. komünist kanadım olusruran Demokratik Cunta, kunılmasını istediğı geçici hükümeti, İspanya' da kurulacak olan monarşi kabinesine karşı bir alternatif olarak gö'sterirken, sol muhalefetin komünist olmayan kanadını oluştu ran Demokratik Platform böyle bir geçici hükümetin gereksiz o! duğu görüşünü savunmaktadır. Bu arada Başbakan Arias Navarro'ya yakın kaynaklardan gelen haberlerde. İspanya Başbakanı'nın en az bir yıl Juan Carlos' un iş başında bulunmasını istedigi bildirilmektedir. Bu arada demokratik liberal bir monarşist olan ve yıllar önce Franco'nun politikasına şiddet le karşı çıktığı için Büyükelçi olarak dış ülkelere gönderilen Areilza'nm son günlerde İspanya' ya döndüğü ve Juan Carlos ile yogun görüşmeler yaptığı bildirilmektedir. Prens Carlos'a yakın olan çevreler. müstakbel Devlet Başkanı' nın Areilza'yı Başbakanhk koltu gunda görmekten çok hoşnut olacagını. ancak asırı sağ eğilimli 17 üyeli Kraliyet Konseyi'nin bu gelişmeyi kesinlikle engelleye cegini ifade etmektedir. Îspanya'da yüriirlüktekl yasalar uyarınca Juan Carlos. Kraliyet Konseyi tarafından kendisine önerilecek üç Başbakan adayından bırini seçmek zorundadır. (Dış Haberler Servlsi) Ankara Ankara . •. Ajıkara Ankara . . Ankara Anka j Âlpkaya ve Feyzioğlu'nun dışişlerı bakanlığı.. Danimarka sefiresi bayan Jeppesen veda kokteylinde Bedri Rahmi'nin motiflerini taşıyan yazma bir elbiseyle karşıladı feonuklannı. Bedri Reis'in havasım estiren elbiseyi CHP Genel Başkanı Ecevit ve eşi de hayranhkla seyrettiler. Kokteylin ağırlık noktası Ecevıtlerdi. Büyükelçiler bir geçit yapıyordu önlerinde. Balerin Meriç Sümen ise yorgunluklarını dinlendirmek için önerilerde bulunuyordu, Rahşan Ecevit glilümsüyerek dinledi bu önerıleri. Daha sonra eski ve yeni Dışişleri Bakanlan, Çaglayangil ve Güneş de geldiler. ama Ecevitler elçüikten ayrılmıştı o zaman. Aynı akşam Iran elçiljgınde de Şah'ın doğum yıldönümükutlaruyordu. Kimi başkentliler köşe kapmaca ojmar gibiydiler. Fransız Büvükelçisi üzgün ve hasta görünüyor, biraz topallıyordu. Alman Büyükelçisi de hayli tedirgin. Feyzioğlu ile hararetli konuşmalar yaptılar. Turan Feyzioğlu bir ara da nava kuvvetleri komutanı orgeneral Emin Âlpkaya ile konuşuyordu: Dışişleri Bakanı olacağınız doğru mu? Yok komutanım, kesinlikle hayır... Olursanız bu konuşmayı hatırlatırım. Bu konuşmaya tanık olanlar da Feyzioğlu'na hatırlatılacak konuşmalann listesiri sırahyorlardı. 196(l'dan bu yana neler söyjemiş, neler söylemiş, neler olmuştu sonra... Diyarbakır uçağı neden 10 dakika önce kalkmış? Gazetecl Ergun Çağatay, Şah'ın Ankara'ya geldiği gün uçakla Diyaröakır'a gidecekti. Bütün engelleri aşıp havaalanına gitti. Ama yetkililer, uçağın Diyarbakır'a gitmeyeceğini söylediler. Çağatay, nedenini öğrenmek istediginde, aldığı cevap hayli ilginçti: THY, Diyarbakır Havaalanının altyapı tesislerinin dunımu gerefi, Diyarbakır uçagım ilân edilen saatten on dakika önce kaldırmıştı. Ergun Çağatay, bu saatte alana gelmedigı için bileti bir başkasına satılmıştı.. Anlaşmazlık Öte yanclan. Franco'dan sonra ülkede kurulabilecek bir geçici hüktimet konusunda iki cephe' nin aralarında anlaşamadıkları bıldirilmektedir. Sol muhalefetin Biz, Yahya Demirel'in avukatı olamayızl «Mobilya Davası» başladı bu dara İle, tsoiun her kesimtai yasaklamak» isteyen avukat Toklucu, dilekçesinde ılginç siyasal yorumlar yapiyor. Cumhuriyet gazetesinin avukatlan Emin Değer ile Beyhan Güısan, ük duruşmada Demirelci bir gazete, Değer ve Gürson'un resimlerinı çekip, «Resimde Yahya Demirel'in avukatlannı görüyorsunuz» diye bir de resimaltı yazmış. Değer ve Gürson, makeme yoluyla tek zip yollayıp, «Bizler Yahya Demirel'in avukatı olamayız» diyeceklermiş. Davacı ile vekill birbirine denk düşmeli değil mi?.. Meclis albümü ve Polat'ın CHPIiliği.. Türkiye Büyük Millet Meclisi her yasama jalının başında milletvekilleri ve senatörlerle ilgili albüm çıkarır. Albümde milletvekili ya da senatörlerin hangi partiye kayıtlı olduklarım, hangi üi temsil etüklerini ve kısa biyografileri yazılıdır. 1 nisan 1974 tarihli albümü hazırlayanlann ileri görüşlülügüne parmak ısırmak gerekıyor. Neden mi? bu albümü önceden hazırlayanlar 28 ekim 1975 salı günü ÇHP'ye geçen eski CGP milletvekili Rıza Polat'ın isminin altuıa avnen şunlan yazmışlar: Rıza Polat. Afrı (CHP> Karaköse 1927 Eğitim Enstitüsü ve Hukuk Fakültesi Fransızca • Evli, 2 çocuk avukat ve öğretmen 1. dönem milletvekili ve Imar Iskân Bak. Musa.» Prof. Güneş'in Parti Meclisi üyeliğL CHP Merkez Yönetim Kurulu ve Parti Meclisi üyesl Mehmet Aslantürk'ten bosalan yerler için bugünlerde seçim yapüacak. îyi haber alan kaynaklara göre, uzun süredir sessiz ve derinden giden Prof. Turan Güneş Parti Meclisi için kollanm sıvamış. Bakalım seçilecek mi? Parti Meclisine seçilir de, Merkez Yönetim Kuralu jçin kuşkulu diyenler var. Güneş, son seçim kampanyasında seçilen konuların hatalı olduğunu söyleyen lerin başında geliyor. Güneş'e göre, vatandaş'ın günlük sorunlanyla ilgili olmayan ömeğin «faşizm» gibi konulan çok fazla işlenmesi pek yararlı olmamış.. «Başka konular bulmak gerekir» diyormuş hoca. Bunu duyan bir partill, «Faşizm konusu sadece siyasal bilgiler fakültesinde mi okutulmalı» demiş, anladığımıza göre... îşte sizlere CHP dedikodu lan... HA AlA VELI, HA VELÎ ALİ» PARİS İspanya Komünist Partisl Genel Sekreteri Santiago Carillo, Paris'te yaptığı basın toplantısında ülkesinde, Avrupa'nın başka ülkelerinde görüldüğü gibi «diktatörlükten demokratik özgürlükler düzenine banşçı geçişi sağlayacak bir anlaşmarun koşullarının bulunduğunu» soyle miştir. «Juan Carlos'un îspanya'nın siyasal sorunlanna hiçbir çözüm getirmeyeceğini» bildiren Carillo, Juan Carlos'ta, Franco'nun sürdürdüğü terorist siyasetin yürümesini sağlayacak klşiliğin ve gücün bulunmadığını öne sürmüştür. İç savaştan kaçınmak ve çoğulcu bir düzen kurmak isteyen harkesi temsil eden geçici bir hükümetin kurulmasını İsteyen Carillo, partisinin içinde bulunduğu Demokratik Cunta ile Demokratik Yönetim Platformu arasında demokratik bir alternatif h&zırlamayı amaçlayan görüşmelerin sürdüğünil, «bazı sürtüşme noktalan bulunmasına rağman, e n s t * »nlaşnnya vanldığını» bildinniştir. Carillo, Hıristiyan Demokrat Hareket İle İspanya Sosyalist Işçi Partisinin «sınırlı bir demokrasi» uğruna Juan Carlos ile ittifak kurmak gibi bir «Intihar oyunu>na gireceklerini sanmadı ğını söylemiş ve sözünü ettiği geçici hükümetin ne ölçüde «sağa açılacağı» sorusuna ise şu kar şılığı vermiştir: cGenel oya saygılı bir düzeni kunnaya hazır herhangl bir insan, ya da siyasal gruba kadar.» îspanya Komünist Partisl Genel Sekreterl Santiago Carillo basın toplantısında, Ispanyol kilisesi içindeki «demokratik çözüme yatkın bir çoğunluk akımı» ve hatta «çok ilerici bir akım»dan îspanya ordusu içinde de «çok derin değişmeler» in gerçekleştiğinden söz etmiştir. (Alman karikatürü) PRENS JUAN CARLOS İLE BİR İTTJFAKA YANAŞMAK SOL İÇİN İNTİHARDIR,, îspanya Komünist Partisi Lideri Carillo, Paris'te son olarak yaptığı basın toplantısında, iç savaştan kaçmmak için banşçı yoldan çoğulcu demokrasiye geçilmesini istedi. Petrol şirketleri Venezuela'nın önerdiği tazminatı kabul etti KARAKAS Venezüela Madenler ve Karbonhidratlan Bakanlığı, ülkede çalışmakta olan bütün petrol şirketlennin Venezüela hükümetince ör.erilen tazminatı kabul ettiklerüv açıklamıştır. Petrol şirketlerine kabul edip etmeme konusunda önceki gece yarısına dek süre tanınan bu tezminatın rutarı bir milyar dolara ulaşmaktadır. Bu paranın yansı Amerik»n «Exxon» şirketinin bir kolu oian «Creole Petroleum» şirketine ödenecek, varısı da başta îngilizHollanda ortaklığı 'Shell» olmak üzere ülkede çalışan öteki 17 şirket arasında paylaştırılacaktır. Bir de Cevdet Sunay'm durumu var S«nato'da Başkanlık seçimleriyle ilgili oylar. puanlar hesaplanırken kontenjan gru bunun iki üyesine kesinlikle AP dofrultusunda yer veriliyor. Eski başbakanlardan Naim Talu ile Sabahattin özbek her zaman AP'den yana oy kullanırlar. Oysa bir de eski Cumhurbaşkanı Sunayın durumu var. O da Tabü Senatörler Statüsünde ama, onlarm doğrultusunda değil hiç bir zaman. CHP' nin doğrultusunda oy kullan dıgı da görülmedi. Bu gerçekler karşısmda onun da grupsuzlarda yer almasınm doğru olmadıgını söylüyor siyasal gözlemciler. «CTJMHCR 52 YAŞINDA» Şah'a 500 liralık tamir faturası Iran Şahı ve eşinin TUrlciye'ye geldigi jün, AnkarftUl otomobil sahrpleri ve şoförler oehennem az»bı yaşadıiar. Saatler öncesinden kapatılan yollarda küometrelerce uzanan otomobil Jruy nıklan olmuştu. Bir gazeteci dostumuz da otomobill yüzünden Şah'ın gelişinde azap çekenlerden biri. Hacettepe yokuşunda tam birbuçuk saat santim santim otomobili ile yol almaya çalıştı. Yokus yukan her santimi için, «debriyaj ve vites, arkasmdan fren> derken yokuşun başında otomobili bozuldu. Eşin, dostun yardımıyla tamirhaneye götürülen otomobilin debriyap diski, debriyaj balatalan ve marş kömürü aşınmış.. yarım depo da süper benzin... Gazeteci arkadaşımız ay sonunda 500 liralık bir masraf kapısı açılmca bayağı dertlendi. «O gün tam birbuçuk saat yokuş yukan. Hacettepe yokuşunu tırmanmasaydım bu başıma gelmezdi. Şah'ın gezisi benim mütevazi bütçeme 500 liralık fazladan masraf açtı şimdi ne yapayım?» deyince bir başka gazeteci, cevabı yapıştırdı.. «Tamir faturasını Şah'a gönder..» Hazırlayanlar: Tğur MTJMCU Süleyman COŞKUN Müşerref HIKLMOĞLU • Geçen ağııstos ayında petrolunu millileştiımiş olan Venezüela üretim açısmdan dünya beşincisi, ihracat açısmdan ise dün ya üçüncüsüdür ve Amerikan ham petrol ithalâtının en büyük bölümü bu ülkeden yapılmaktadır. (a.a.) Fransa'da Komünist Partisi, Sosyalistleri Başkan d'Estaing'in ekmeğine yağ sürmekle suçluyor PARtS Fransa'da kısa süre önce yapılan bazı yerel seçimlerde sosyalistlerin ortak komünist adayların desteklenmesinde «gevşek» davrandıklannı öne süren Fransız Komünist Partisi Genel Sekreteri Georges Marchais, Sosyalisl Parti yöneticilerine sert eleştiriler yöneltmiştir. Bir süreden beri «Bireysel özgürlükler ve demokrasi» konulannda Sosyalist Parti taraftarlannın ve liberal aydm çevrelerin saldınlarına hedef olan Komünist Parti, sol cephe içinde yürütülen tartışmalarda ortaklarına karşı öneaüi bir mevzi elde etmiş olmaktadır. Yakmda yapılacak olan belediye seçimleri için cephe olarak şimdiden hazırlık yapma konusunda Sosyalist Parti yöneticilerine tüm başvurmalannın karşılıksız kaldığını bildiren Fransız Komünist Partisi sözcüleri, Mitterand'ı, belirsiz ve açık olmayan tutumlar takınarak Giscard d'Estaing'in ekmeğine yağ sürmekle suçlamaktadır. Sosyalistlerin «Olumsuz tavırlarını sürdürmeleri durumunda komünist oyların sosya:ist adaylara akmayabilecegi» uyansı, büdirildifine ı?öre Mitterand ve çevresinde amaçladığı etkiyi yaratrmştır. Komünist oylarm sosyalist oyıara kıyasla son derece disiplinli olduğu bütün Fransız sol çevrelerinde kabul edilmektedir. Öte yandan, önümüzdeld şubat aymda yapılacak olan parti kongresi hazırlıklarını yürütmekte olan Georges Marchais'nin partisini kesin olarak denetimı altında tuttuğu ve geçen yıl Roland Leroy önderliginde beliren muhalefet ha.eketimn hiç bir etkinlik sağlayamayacagı öne siirülmektedir. (Dif Haberler Servtsl) Ortakpazar işleri giderek karışıyor ORTAKPAZAR LİDERLERt Çadın kurmak mümkün mn? (Fransız karikatürü) konudaki isranna karşılık öteki ülkeler tek bir heyetin tüm AET ülkelerini temsil etmesinden yanadırlar. • Fransa ile Italya arasındaki <şarap savaşı. da Brüksel'deki topluluk ileri gelenlerini rahatsız eden bir diğer konudur. Fransa, İtalya'dan ithal ettiği şaraplann kendi imalâtçısını güç duruma düşürdüğü gerekçesiyle tek taraf lı olarak ithal sınırlaması koymuştur. • Topluluk bütçesine yapılacak kat kılar konusunda anlaşmazlık çıkmış ve Batı Almanya kendi payımn çok büyük olduğu gerekçesiyle sert tavır almıştır. • Ingiltere egemenliğinin bir bölümünün Brüksel'deki topluluk organla rına devredilm?sine ilişkin konularüa duyarlılığını sürdürmektedir. Bu konular arasında Topluluk için tek bir pasaport, Avrupa Parlamentosunun üye üîkelerden toptan yapılacak bir seçimle seçilmesi bulunmaktadır. • Avrupa siyasal birliğinin alacağı biçim ile ilgili bir rapor hazırlamakla görevli olan Belçika Başbakanı Tindemans bu konuda üye ülkelerin çıkardıkları güçlüklerden yakınmaktadır. • Topluluk bünyesinde bir ithalât ihracat bankası kurulması (European Eximbank) göriişünden özellikle Batı Almanya hoşlanmamaktadır. • BRÜKSEL'DE «ULUSLARÜSTÜ» BİR OTORiTENiN KURULMASI VE SİYASAL BiRLiĞiN KURULMASI ÇOK UZAK GÖRÜLÜYOR. Üye ülkeler arasındaki çelişkiler öngörülen hedeflerin gerçekleşmesini engelliyor BRtİKSEL Avrupa Ekonomik Toplulugunu oluşturan dokuz ülke arasında çeşitli konularda görüş ayrılıklannın geçtiğimiz günlerde giderek derinleştiği dikkati çekmektedir. Ulusal hükümetler arasındaki çeşitli konulardaki anlaşmazhkların, AET çalışmaları na yansıdığı ve bu nedenle de toplulugun. değil 1980 için öngörülmüş olan siyasal birliğin. ekonomik ve paras.Tİ birliğin kısa dönemde gerçekleşebilmesinin çok güç olduğu belirtilmektedir. Ünlü İngiliz gazetesi Financial Times'ın Brüksel muhabiri, «Topluluk bir gece içinde parçalanıp yok olacak değildir» demekle birlikte, yine de üye ülkeler arasında ekonomik alandakl çelişkilere işaret ederek, Brüksel'de ulusal hükümetlerin yerine «uluslar üstü» bir otoritenin kurulmasının bugün için hayli uzak bir olasılık olarak değerlendirmektedir. «The Financial Times»ın Brüksel mu habiri, Avrupa Ekonomik Topluluğu ara sındakl görüş ayrılıklarını şu noktalarda özetlemektedir: • tngiltere, önümüzdeki aralık ayı içinde Paris'te toplanması kararlaştırılan hammadde üreticisi ülkeler ile tüketici batı ülkeleri arasındaki konferar.sa kendi temsilcisinin katılmasım istemektedir. Wilson Hükümetinin bu LÎZBON Portekiz'de Devrim Konseyinin, sivillerin ellerin deki silâhlan teslim etmeleri için verdiği süre sona ererken •Devrimci Tugaylar» da yeraltma geçme karan aldıklannı ilân ettiler. Kurduklan devrimci işçi kon seyleri ve Copcon'un radikal su baylarına destek sağlamalarıyla Portekiz'deki siyasal gelişmelerde önemli rol oynayan Devrimci Tu gaylar Devrimci Proletarya Par tisi Birliği için duyduğu sempa tiyi General Otelo de Carvalho da bir süre önce açığa vurmuştu. «Burjuva iktidanna karşı tek altematifin ayaklanma olduğunu» 25 nisan 1974'ten bu yana tek rarlayan militanlardan oluşan Devrimci Proletarya Partisi ile Devrimci Tugaylar arasındaki bir lik biçimsel olarak kopmuş görünmekte, ancak her iki kuruluş da aynı hedefler, aynı program ve getirdikleri çözümlerle birbirlerine bağlı durumdalar. Halen Devrimci Birlik Cephe sinin temelini oluşturan Devrim ci Proletarya Partisinin kadın lideri Isabelle de Carmo'nun Le Monde gazetesinin muhabiriyle yaptığı görüşmeyi öz«t olarak sunuyoruz: c Bugün iktidar organlannda üç eğilim bir arada yasıyor: Dokuz larla ıttifak halindeki Sosyalist Parti eğilimi, reformist eğilim ve Devrim Konseyinde görece olarak bağımsızlıklarını konıyan bazı subaylar tarafından temsil edilen eğilim. Sosyalist Parti Dokuzlar itti fakı hükümet içinde chegemonya» kurmuş ve belki de Devrim Konsejinde çoğunluğu elde etmış tir. Bu durumda, eskiden Komünist Partinin otoriter tavrı sayesinde Sosyalist Partinin takındığı «sempatik ve liberal» görünüm de kalmamıştır. Bugün Sosyalist Parti sağ ile ve hatta faşist sağ ile iç içedir. Her ikisi de Portekiz'in Pinochet'leri olabilecek, komandolar alayı komutanı Albay Jaime Neves ve Porto askeri bölgesi komutanı General Pires Veloso gibi askerlerin müttefiki ve suç or tağıdır. Basına, solcu askerlere, devrimcüere karşı bütün baskı girişimleri bu partiden kaynaklanmaktadır. Reformist olan ikinci akım. < ki Conçalves grubuna bağlı subaylar aracılığıyla Devrim Konseyiyle özdeşleşmektedir. Ancak bu subaylann pek çoğu son aylarda, Copcon'un devrimci askerlerinin izledikleri çizgiye yak laşan tavırlar almışlardır. Komünist Parti bu grubu ve «Birleşmiş Askerler Yenecek» örgütünü yönetme çabalarını sürdürmüş, ancak 23 ekimde yaptığı gö5 "Portekiz Sosyalist Partisi iaşist sağ ile iç içedir,, teri çağnsma uyan askerlerin az lığıyla maskesi düşmüştür. Devrim Konseyinde temsil edi len üçüncü akım ise Amiral Rosa Coutinho ile General Fabiao ve Otelo de Carvalho tarafından oluşturulmaktadır. General Carvalho her zaman Dokuzlann siyasal tasarılarına karşı çıkmış ve Copcon'un devrimci subaylannı desteklemiştir. Devrimci Birlik Cephesi (FUR )nin oluşmasmı sağlayanlar da General Carvalho'nun delegeleridir.» Le Monde, daha sonra Isabelle de Carmo'ya şu soruları vöneltmiştir: SORl: Sizce, Komünist Partinin önerdiği gibi. Halkçı Demok rat Partinin hükümetten aynlma sıvla kurulacak yrdinci bir hükümet daha başanlı olabilir mi? • CEVAP: Bu tür çözümlere » PORTEKİZ DEVRiMCi PROLETARYA PARTİSİ BAŞKANI ÎSABEL DE CARMO, LE MONDE'A «ANTiDEMOKRATiK BASKILARIN KAYNAĞININ SOSYALİST PARTİ OLDUĞUNU» ÖNE SÜRDÜ inanmıyoruz. Bizce, sağcı olduğu tartışılamayacak altıncı hüküme tin tek alternatifi ayaklanma yoluyla gelecek bir halk iktidandır. SORl: Pazarlıklar voluvla bufünkn bunalıtndan çıkma olanak sızlıği içinde. altıncı hükümet baskı voluna çiderek kendini ka bul ettirebilir mi? • CEVAP: Bugün yöneticilerin Lizbon askeri bölgesmde ka rarlarını uygulatan olanaklan ke sinlikle yoktur. Başka askerî bölgelere yaslanmayı hesaplıyorlardı, a n c a k cBirleşmiş Askerler Yenecek» örgütünün oluşması bu hesaplarıru bozmuştur. Lizbon'da devrim yapmaya çalışan azınlıklardan söz edenler yanıhyorlar. Bugün muhalefet her yerde kendini göstermektedir. (Dis Haberler Servisi) İSABEL DE CARMO Devrim ajna nasü?«
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle