24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
JLe Monüe,, gazetesı MnanıiK 1a goruşıu tkl hatta önce prens Sihanuk ve prenses Monique Fransa'yı ziyaret etmiş ve devlet başkanı ti'Estaing tarafmdan kabul edilmiştir. Le Monde gazetesi muhabiri, prens Sihanuk'la bir görüşme yapmıştır. İsveç, İsviçre ve Avusturya gibi tarafsız bir iılke olmak istediklerini söyleyen prens Sihanuk'un, bu görüşmede kendi fikirlerinden ziyade ülke içinde lider durumunda olan kızıl kmerlerin kendisıne öğütledigi fikirleri açıklamıştır. Bu görüşmedeki ilgi çekici bölümleri aşağıda sunuyoruz. SORU Fransa ile yoğun diplomatik iüşki içindesiniz. Bunun nerieni nedir? • CEVAP Bunun iki nedeni var. Birincisi, biz Fran.sa'ya dairna sempati duyanz. Öte yandan yabancı ülkelerdeki en kalabalık kolonimiz Fransa'dadır. Onlarla temas edip, isteyenlerin ülkelerine dönmesinl de sağlamak istiyoruz. Fransa gibi biz de devletler arası diplomatik ilişkilerin gelişmesine taraftarız. Giscard d'Estaing'i ziyaretim aramızdaki dostluk ve ilişkilerin geliştirılmesi amac.nı da gutmektedir. Fransa, bizimle Lon Nol arasmda kesin bir tercih yapmamışîı. Ne var ki bu tutumun yol açtıgı yara derin de değildir. Ama yine de yaranın iyi'eşmesi için belli bir sürenin geçmesi gerekecektir. [ Ankara Ankara . . . Ajıkara Ankara Ankara Anka J • «Pnom Penh'te henüz normal yaşama dönemedik. Kentte su ve elektrik yok. Ben bile hâlâ halk ordusu tarafmdan besleniyorum» • «BLz, Avusturya, ya da îsviçre gibi tarafsızlıktan yanayız. Çin, bizim en iyi dostumuzdur; ama, patronumuz değildir.» MSP'nin elindekj anahtar ve seçimler Siyasal jnatemarikçilere göre, Senato Başkanlık seçimlerinde anahtar MSP'nin elinde... Beş senatörün oylanyla bazı kapılar açabilir: Bağımsızlara katılabilır. Anahtan sağa da çevirebilir, sola da, bu anahtarla baskanlık divanında bir üyelik bile alabılır... MSP'lilere sorarsamz, anahtan iyi kullanmak niyetindeler. Parlamento içi seçimlerden çok, genel seçimlere yönelik görünüyorlar. AP'yi yıpratmak için ham madde aradıklannı söylüyorlar... Düşonan kardeşler bakanlığı gibi.. Maliye Bakanîığım Düşman Kardesler Ba^arlığı, diye tanımlıyorlar. Solculuk, safcılık hikâyesi dega bu. Bakan ile müsteşan arasında soğuk rüzgârlar esiyor. Müsteşarla yardımcısı geçinemiyor. Bakan Yılmaz Ergenekon Adalet Partili, Demirel ailesinin yakm dostu, ama banş içinde çalışmıyorlar. Müsteşar belli konularda 'Jirer.ıyor. tmzasını esirgiyor. Müsteşar yardımcısı sözleşmeli sekreterler aldı, diye yakın çevresinde eleştiriliyor. Ama asıl tuhafı, Adalet Partisinden seçimlere katılmış iki Genel Müdür de Adalet Partili Bakana yaranamıyor. Yetkileri kısıtlandığı için tepki gösteriyorlar. Çelişik göriinttide dp o!sa dogal bir durum bu. Yorumunu AP'lilerden dinleyelim: Maliye Bakanı Yılmaz Ergenekon. Demirelleıın Bakaru, Müsteşar Alpat ise Adalet Partisirun. Kalabalığı görenler Olcay'ın esprisini anımsadı Birleşmiş Milletler Günü Atatürk Bulvannda trafik durdu, Mr. Salom'un düzenledıgi toplantıj'a gelenlerın sayısına bakılırsa başkentliler Bırîeşmiş Milletlerden umudunu kesmemiş hâlâ. Büyükelçi Osman Olcay. üstelik Dışişleri bakanıyken Kew York'a gitmiş, «Düşkuranlar evı» demişti bu uluslararas» kuruluf için... O zaman çok sivri bulmuştuk bu espriyi, Olcay'a yakışır nitelikte. Oysa zaman ve oiaylar bu sivriliği törpüledi. Toplantıdakiler, Birleşmiş Milletlerde insanlığın hiçbir sorununun çözümlenmediğini konuşuyordu.. Eksîklîkler Diğer ülkelerle diplomatik ilişkilerimizi düzene sokamayışımızın önemli bir nedeni de vardır. Fiz henüz Pnom Penh'de normal hayata dönemedik. Kentte su ve elektrik yok. En basit ihtiyaçları karşılıyacak bir çarşı bile kıırulmadı. Ber bile hâlâ, halk ordusu taraiırdan besleniyorum. Elçilik dip;omat ve personelinin yiyeceklerini dah; karşıiıyabilecek dururr.da değiliz. Ama bir program yaptık, aralıktan sonra :lk olarak Güney Vietnam ve Kuzey Kcrel. diplomatlan yerleştireceğiz. 1976 yılında da Küba. Romanya, Yugoslavya, Cezayir, Arnavutluk ve Fransa'ya yer bulabileceği.Tiizi sanıyorum. "Buda tarihte ilk sosyalist lideri,, ilişkiler kurmak istiyoruz. Biz huzur istiyoruz. Tayland ise askeri gücümüzden ürkmektedir. Tayland herşeye uyabilmektedir. Bir koyun gibidir Tayland. Kamboçya ise bir kaplan: andırmaktadır. Ama bu kaplan koyunu yemiyecektir. SORU Ç?n lle olan sıkı Hlskilerinizle. tarafsızbk ilkenizi hlrbiri ile bağdaştırmak mümkün olacak mıdır? # CEVAP Çin bizim en iyi dostumuzdur. Arna Çin bizim patronumuz değildir. Biz Rusya'ya olduğu kadar, Çin'e karşı da tarafsızlık ilkemize sadık kalıyoruz. Bu bakımdan Birleşmiş Milletlerde yaptığım konuşmada ABD'den başka kimseye çatma Kültürel ilişkiler önemli değil mi? Büyükelçi Vahap Aşıroglu Kültürel tîişkiler Genel Müdürlüğüne atandı. Daha ko'tuğuna oturmadan New York'a gitti. Birleşmiş Milletler'de uzun vüİHr çalışmış bir diplomatımız. Bu dönem orda bulunması ıslen:yor. Çok haklı bir istek. Ama kültürel ilişkiler ne oîaeak, uluslararası ilişkilerimiz için önem taşımıyor mu? Vahap Asıroğlu'nun bir süre sonra da dış göreve çıkacağın; duyan sanatçılar kara kara düşünmeğe başladı. Ama ür.ülmesinler, merkezde önemli bir görev alanlar hemen dışan gitmiyor.. HAZIRLAYAN: MÜŞERREF HEKiMOĞLÜ StHAKUK Çin patronumuı değüdir. Tarafsızlık SORC Hindiçinideki komşulanmızla ilişkileriniz nasıl olacaktır? # CEVAP Biz İsviçre ya da Avusturya gibi bir tarafsızlıktan yanayız. Vietnam ve Laosla iyi mış olduğuma iikkati çekmek is terim. Konuşmamda detant politikasına da saîaşmadım. Biz sadece Kamboçya'dan yanayız. Rusya 'mn, Asya'nın güvenliği konusunda bir anlaşma teklifi de vardır. Biz Asya'daki en büyük güvenliği batılıhlann işlerimize burnunu sokmamalannda görüyoruz. Güvenlik ise halkın gücüne dayanmaktadır. SORU Savas olayların »kışını hızlandırmasa idi Kamboçya da durum ne ohırdu? • CEVAP Lon Nol ve Sirik Matak gibi adamlar ülkenin başında uzun süre tutunamazlardı. Devrim onbeş ya da yirmi yıl içinde yapılırdı. Eski hatalanmdan ben de sorumluvum. Ama unutmamak gerekir W, direni? hareketinin başına geçerek Birleşik Ulusal Cephey: ben kurdum ve yanlış yoldan döndüm savaş olayları hızlandırdı. Biz Pnom Penh'e tekrar döndüğümüzde durum hiç de Saygon'da kine benzemiyordu. Çalkantılar SORU Siz öteden beri Kamboçva'nın kızıla ya da mavfye boyanmaması çerektiğıni savundunuz. Oysa marksizmin uygulanması bu hudist toplumda bir takim çalkantılara yol açmıvacak mıdır? • CEVAP Evet insanların kızıla ya da maviye boyanmaması gerektigini söyledim. Bununla solculann büyük üstadlann uzantısı ya da uydusu olmaması gerektiğini söylemek istiyordum. Mavi renk ise emperyalizm Ejanlığım simgeliyordu. Ma^ler konusunda haklı idim sma kızıl kmerlerde yanılgıya düşmüşrüm. Onlan iyi tanıyordum. Onlann da kendilerini tanıtmak diye bir kaygıları yokt\ı. Şimdi ise dost olduk. Güçlükler insanlan birbirine yaklastınyor. Ben sonradan olma bir kızıl kmerim. Onlar milliyetçidir, hatta benden bile fazla. Kızıl kmerler KamboçjTi için en büyük şans olmuştur. Bu durumun bezı sakıncalan da yok degildir. Zira Kamboçva gelenekçi. kralcı ve budisttir. Köylülerimiz yagmur yagsın diye tanrıya dua ederdi. Kmerler en iyi duanın kazma ile kürek oldujŞunu söyliyerek bu anlayışı degiştirdiler. Budist papazların bir kısmı Tayland'a geçti bir kısmı da halkla bareber ülkeyi 5'eniden kurma savaşına katıldılar. Artık krallıga geri dönüş yapüamıyacağını herkes anladı. Tayland'a sığınan bazı kral taraftarları şimdi beni oportünizmle ve kendilerini terketmekle suçluyor. Hatta bir kısmı Waldheim'a baş vurarak benim kızıl kmerlerden ayrılmamı istediklerini bildirmişler. Benim kızıl kmerlerin bir kuklası haline gelecegime inanıyorlar. Bu adamlar yurtlannı bu kadar seviyor idi iseler savaşmak için neden dağa çıkmadılar? Beş yıl boyunca ne yaptılar? Aksine onlar direniş hareketine karşı direndiler. Hedef toplumun dışa bağlı ülke statüsünden sıyrılması IRAN VAY CANINA!.. BARBAR DEDİKLERt DÜNKÜ tNSANLAR, ŞİMDİKİLERDEN DAHA OTGARMIŞ • Medıne Başkent maskeli baloda yaşar gibi Belkide tüm başkentlerin yazgısı bu, olaylaT ve insanlar kimi zaman çok çelişik göruntüde. Gürıdüz kıyametler kopar, Meclislerde, bulvarlarda; akşam bir kokteylde, bir konserde ya da bir galada o kavga edenleri çevrelerine gülücükler saçarken görürsünüz.. Bir operet yaşantısı gibi... Kaç gündür matem içindeydfk. tdil Birefın kor.seri vardı, Devlet Başkanı Korutürk ve eşi değerli piyanistin özel dostu, konserlerinde reutlaka bulunurlar ama, bu kez kara haberlerin dehşetine gömüldüler. CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit de olayların gerginliğini müzikle unutmaya karar vermişti bu mevsim, ama üzüntüyle müzikseverliğini unuttu. Oysa bugün îran Hükümdannı ve Şah Banu'yu karşılıyoruz başkentimizde. Güler yuzlü olmak gerekiyor, protokolda, saygıda kusursuz olmak gerekiyor. Üzüntüyle İdil Biret'i dinleyemeyenler Ayşegül Sanca'yı gtilümseyerek dinlemege çaiışacaklar, bale seyredecekler. Özellikle diplomatlann durumu çok güç. Dün en yakın arkaâaşlarının cenaze törenine katıldılar. Ferzane Tunalıgil'in Neclâ Erez'in acısını paylaştılar. Bugün yüzlerindeki huznü göstermemek zorundalar. Mutluluk ya da mutsuzluk maske gibi takılmaz ama, başkentimizin yaşantısı bu... Kaş yapayım derken göz çıkartanlar Paris Büyük Elçimiz îsmail Erez öldürülmeseydi, hafta sonunda Ankara'da olacak, Fransız Dışişlen Bakanı Sauvagnargues'in gelişiyle ilgili ön çalışmalar yapacaktı. Cumartesi gunü uçağa binmeye hazırlanırken cuma günü öldürüldil. Dışişleri Bakanı Sauvagnargues'in de durumu güç şimdi, Türkiye'ye gelsin mi, gelmesin mi? Aslında Fransız Cumhurbaşkanı Giscard d'Estaing'in Atina'daki konuşmalannın yarattığı izlenimi silmek amacını taşıyordu bu ziyaret. Diplomatik yorumcular, Pransa Dışişleri Bakanlıgının Giscard d'Estaing'in politikasım onavlamadığmı söylüyor, Pransa, Yunanistan ile iyi ilişkiler kursa da başka bir dosttan vazgeçmez, diyorlar. Başkent çevreleri de böyle bir umutla karşılamağa hanrlanıyordu Fransız Dışişleri Bakamnı. Oysa Fransız dostlarmuz kaş yapayım derken yeniden göz çıkarmış duruma düştüler. Büyükelçi İsmail Erez'in ölüm haberi verilirken Ermeni hikâyesi tazelendi, uzun uzun soyiınm edebiyaü yapıldı basm ve televizyonda. • Mekke •Cidde SUUDİ ARABİSTAN Kuzey YEMEN Sana >/Güney /YEMEN DOFAR * V£ *~> Salalah! Umman Denızi Süveyş Kanalının trafiğe yeniden açılması Başkent Aden'in tekrar eski canlılığını kazanmasına neden oldu petrol rezervleri bulunmuştur. Bütün bunlar kalkınma hamîesi peşinde olan hükümete büyük mali imkânlar sağlamıştır. Aneak ülkenin en büyük zenginliğini yine de insan faktörü teşkil etmekte. en etkili silâhı ise kitlelerin devrimci bilincinden meydana gelmektedir. (D19 Haberler Scrvisi) y Aden. «Afrique Asie> dergisindo Güney Yemen konusunda çıkan bir inceleme yorum yazısında, ü'.kede devrımin sağlam temeliçre oturmaya başladığı ifade edilmektedir. Yazı şöyle devam etmektedir: Güney Yemen'de devrim sağlam temellere oturmaya başlamıştır. Sömürgecilikten arta çok kötü bir miras devralan Demokratık Yemen Cumhuriyeti komşularının düşmanlık ve tehditlerine rağmen ıleriye gitmektedir. Güney Yemen Demokratik Cumhuriyeti çoğunluğunu köylü ve balıkçılann oluşturdıışu. bir buçuk milyon nüfuslu küçücük bir ülkedir. Ama ülke sadece arap alemini değil bütün dünyayı hayretler içine düşürmektedır. Zira Güney Yemen dünyanın en fakir yirmi dört ülkesinden biridir. İhracat gelirinin ^o 75'ini, henüz devletleştirilmemiş olan British Petroleum adlı çirkete ait rafineri sağlamaktadır. Üstelik Suudi Arabistan ve Kuzey Yemen bu ülkeyi devamlı olarak istiİ3 etmekle tehdit etmektedir. Bütün bu olumsuz koşullara rağmen Güney Yemen'deki rlevrim yaşamakta, hatta sağlam temeller üzerine dayanmayı bile başarmaktadır. Güney Yemen'de devrim, sağlam temellere oturmaya başlıyor Bundan sonraki be$ yıllık kalkınma planı ise toplumun dışa bağımlı bir devlet hüviyetinden, sıyrılıp kendi kendine yeterli bir üretim ülkesi haline gelmesini öngörmektedir. Süveyş kanalının açılması Aden Linıamnın tekrar eski canlılığım kazanmasına neden olmuştur. Bu arada ülkede yeni îlk sosyalist Budizme gelince: Buda tarihteki ilk sosyalistti. Herşeyini sarayını. hazinesini terketti. Buda insanların farklı doğmaması gerektigini söyledi. Buda bir kızıldı. Kızıl olmasa bile kızıla çaldığı muhakkaktı. SORU îenl siyasî rejimde sizin yfriniz ne olacakttr? • CEVAP Kızü kmerlerle olan ilişkilerimde gizli hiçbir taraf yoktur. Zalerden önce kendüerine görevimin bittiğini söyledim. Ama onlar birleşîk cephenin başının devlet başkanı olması gerektiğinde israr ettiler. Benim yerim Kamboçyadır. Benim dış ülkelerde servetim yoktur. Ben ülkeme hiçbir zaman ihanet etmedim. Bu bakımdan kendi ülkemde yaşamak ve ölmek isterim. Yöneticiler benim istifamı kabul etmediler. Yarın bana verilen görev bittigi takdirde Kamboçi'a devletine ait olan Cote de, Azur'deki malikanede yaşıyabilirim. Ama bunun için Pnom Penh'in bana tahsisat vermesi gerekecektir. Ya da devlet başkanlığı görevinl kabul edebilinm. (Dış Haberler Servisi) PERU'NUN YENİ YÖNETICİLERİ, ÜLKEDE DEVRİMCİ ATELİMI SÜRDÜRMEYE KARARLI Ağustosta Alvarado'yu devirerek iktidara gelen General Morales Bermudez, «Devrimci çizgiden bir milimetre bile sapılmıyacağını» açıkladı «Afrique Asie» dergisinde Peru konusunda çıkan bir yazıda ülkede iktidar değişikliğinin devrimci yoldan uzaklaşıldığı anlamına gelmediğl ve Peru'nun yeni lideri general Bermudez'in, devrimi yürütmeye kararlı olduğu belirtilmektedir. Yazı şöyle devam ediyor: 1968 yıünda, bir darbe sonucu iktidara gelen general Velasco Alvarado, Peru'da devrimci bir süreci başlatmıştır. Bu yüzden Alvarado'nun geçtiğimiî ağustos ayında bir darbe sonunda gorevinden uzaklaşarüması, Peru devriminin gerçek dostlanm üzmüs ve bu darbeden kaygı duymalanna yol açmıştır. Ancak bazı gerçekler yeni yeni ortaya çıkmış ve Velasco Alvhrado nun görevinden uzaklaştınlmasmın ardmda yatan nedenler anlaşılmaya baslamıştır. Her şeyden önce, general Velasco Alvarado'nun yerıne, general Morales Bermudez'in geçmesinin, Peru da 1968 yılında başlamış olan devrim sürecinde bir aksaklık yaratmış olduğunu ifade etmek yerinde olur. Bu bakımdan ilerici çevreleri saran endişeler yersiz, kalmış karşı devrimcilerde beliren umutlar ise boşa çıkmıştır. Morales, sanıldığı gibi, ordudakl teknokratik kansdın bir sözcüsü değildir. Üstelik yeni başkan. Velasco Alvarado'dan daha ıhmlı da sa>ılamaz. Gözlemcılere söre yeni yönetimin, ağustos ayı sonunda iktidardan uzaklaştırdığı Devlet Başkanına yönelttiğı yegane eleştiri. Alvarado'nun kişiliğini ön plana çıkarma hırsı olmuştur. Ah'arado'nun başkanlığı döneminde, Balıkçılık Bakanı olan Javier Tantalean Vanini, bir gru bun öncülüğünü vapmava başlamıştır. Vanini. Amerikan yanlısı ldeolog Haya de la Torre'nin baslartığı sağcı popülist aInmdan da destek alrmstır. Pu akım. eerek kentsel gerek kırsal boleelerdeki orta tabalu Uordu içinde sessiz blr savası süre geldiğini meydana çıkarmı tır. Hastalığın nedeniyle ço güçsüz düşmüş olan başkan A varado ise bu karışıklığın d şında ve üstünde bir yer alma ıstemıştir. Ama grup arasınd hakem rolü oynamak isteyen bi kan kimseyi memnun edememi tir. Bu arada sağcılar, venl bir sa dırıya başlamış reıime fearşı n rekete geçmeyi yararlı görtn a zı aşırı sol akırrüar da bu sald rıya katılmıştır. Asken reji: ise, kıtleleri sıyas) bakımdan ö gutliyememiş oldugundan bu < laylardan çok vıpranmıştır. Sagcıların çevirdigi dolaplaı bir son vermek ve silâhlı ku vetler tçindek! birlıği sağlams isteyen askeri retim, aeneral V lasco Alvarado'nun çörevinde uzaklaştırılmasını tek çözüm larak görmüs ve ağustos darb sini yapmıştır. Yeni yöneticüer Velasco fi varado'ya nıçbır zaman saı yöneldigı volunda bir e!eşüri< bulunmamış, sadece taratsız k larak hakem rolü oynamak gi bir yanılgıya düştüSüne deği mekle vetınmişlerdir. Velası Alvarado'nun eörevınden uza laşmadan önce almıs olduğu 1 karar onun devrimci bir lid olduğunoan kuçku duymava v bırakmamakradır. Demir m denlerimn uevletleştirumesl s nayı ve tanm Kooperatıflerin kollektil mülkıvet hallne aetir mesı volundaıcı ou kararlar devrimci ıçerıgı oulundu&uı sövlemeye eerek voktur. Venı baskan Morales Berm dez'in kurduğu hükümette Vaı ni gru bundan kimseye ver i rilmemiştir. Bu bakımdan Pe: dakı İktidar degisikliğlnden fca gı duvmalt versizdır. Alvarad( nun vennı alan Morales Berm dez'in «devrımci çizgiden Wr n lımetre dahl sapılmıyacağını» çıklamış oldvöu 1* gör önüı alınırsa fcenriısıne rUvenmemt için bir neden kalmamaktadır, (E J Haberler Serris Zînde güçler Bugün Güney Yemen'de zinde güçler haline gelen; işçi kitleleri, köylüler, öğrenciler, aydınlar, öğretmenler ve kadınlar, topluma sağlıklı bir yapı da sağlamışiardır. Oysa bu ülke uzun süren bir savaştan sonra yıkıntı haline gelen bir ekonomiyi devralnıış, ve sömürgeci Ingilizîerin sabotajlarına maruz kalmıştır. Süveyş kanalının kapatılması üike ekonomisi üzerinde çok olumsuz etkiler yarattığı gibi komşu arap ülkelerinin boykotu de re.jimı güç durumda bırakmıştır. Geri kalmışlıgın en büyük nedeni olan leodal toplumdan kurtulmak ve bütün bu badireleri atlatmak için A'dan Z'ye herşeye başlamak gerekmiştir. Doğum kontrol haplarının kansere ve kan dolaşımı hastalıklarına yolaçtığı öne sürülüyor 40 yaşmdan sonra doğum kontrol haplarının çok dikkatli bir biçimde alınması öğütlenmektedir. Geçtiğimiz haftalar içinde yapılmış olan bir tıp kongresinde, doğum kontrol haplarının sakıncalan yeniden tartışma konusu yapıimıştır. Bichat'da vapılan bu kongrede, doğum kontrol ha pı kullananlarda bazı dolaşım rahatsızlıklannın artma gösterdiği açıklanmıştır. Paris'teki Henry • Mondor hastanesinde çalışan iki doktor: 'Artık gebeliğe karşı hapla korunmanın doğurduğu sakıncalan saptamak için istatıstiklere ihtiyaç yoktur» derruştır. tlim adamlannın bu kongrede açıkladıkları kaygıları üç nok tada toplamak mümkundür. Kongre'de, doğum kontrol haplarının, kansere. neslın bozulmasına ve dolaşım rahatsızlıklarına neden olabileceği üzerinde durulmuştur. Prof. Dr. Mathe. kanser konusunda çok kesin şeyler söylemiştir: «Doğum kontrol hapı alanlarda rahim kanserinin arttığı görülmemistir. Göğüs kanseri içinde kaygı verici bulgular yoktur.» Prof. Dr. Robert İse kontrol hapı ile sakat dogan çocuklar arasınds bir Ilişki kurulamayaca gını söylemiîtir. Geriye kan dolaşımı ile İlgili hastahklar kalmış ve kongrede de bu olasılık üzerinde ciddi olarak durulmuştur. Cünkü doğum kontrol haplarının bu tür hastalıklara neden olduğu bir gerçektir ve bazı incelemeler de bu olasılığın varlığını ortaya koy muştur. Amerika ve Fransa'da İ CO O O.C kadın üzerinde bir yıl süren bir kontrol yapıimıştır. Bunlardan doğum kontrol hapı fcullanmayanlarda riebit hastalığının yiizde altı olduğu, kullananlarda İse '"o 50 oldujfu saptanmıstır. Gebe kılınmuı halinde tse bu tür has talıklann da arttıgı yine bilinen gerçekler aıasındadır. Bu kongrede ayrıca doğum kontrol haplarının 40 yasından sonra kullanılmasınm daha da sakıncalı olduğu belirtilmiştir. 3U40 yaslan arasında olup doğum kontrol hapı kullananlarda kalp ve damar hastalıklannın kullanmayanlara oranla üç katı olduğu da saptanmıstır. Bu oran kırk yasından sonra ise altı katına cıkmaktadır. Baska deyişle bu haplan almanın belli sakıncalan vardır ama sağladıklan vararla karşılastmldığı zaman bu sakmcaları abartmamak jferekir. (D19 Haberler Serrlsl) ALVARADO Zamanını doldurdu. zerinde büyük bir etkiye sahip oldugundan devnm için büyülî bir tehlıke belirmıştir. Sendikal hareketlerin bir kısmına da egemen olan bu sağcı popülist akım. ou vıl Oaşlannda Lıma da bir takım karışıklıklarda yaratmayı başarmışür. Bövle bir kesitin meyd?na çıkması ise rejimin devamından vana olan asKen şeflerin tekrar bir birlik 1çıne eırmelerlnı sağlamıştır. Ancak devrimci kışkırrmaları önlemek için silâhlı kuvvetlerden vararlanan askerler olaylan bastınrken halktan oek çok kimsenin ölmesi ve varalanmasma da sebebiyet vermişUr. Bu olaylar, de\>'«t aygıtı v« Kalkınma plâm 1974 yîlında sona eren üc vıllık kaikınma plamndan çok fazla sey beklendığı ıçın bugün
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle