25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
• Sahibt: Cumhunyet Matbaacüı* r« Gazetecilik T.A.Ş. adına „ NADIR NAtıt • Genel Yayın Müdürü OKTAY KIVTBÖKE • Sorumlu Yazı Islert Müdürü: ÇETtN ÖZBAYR4.K • Basan ve Yayan: CUMHCRİYFT Matbaacılık re Gazetecilik T.A.Ş. Cağaloğlu. Halkevi Sok. No: 3 9 4 1 TELGRAF ve MEKTÜP adresl: CUMHURİYET ISTANBUL Posta Kutusu: Istanbul No: 246 Telefonlar: 22 42 90 22 42 «6 22 42 97 22 42 98 22 42 99 ITMAYI TAAHHÜI EDER •¥ • BüROLAR: Ankara, Atatürk Bulvan Yeneı Apt. * Yenîşehir, Tel: 177477 255701 • ÎZMÎK Haüt Ziya Bulvan No. 65, Kat S, Tel: J1230 J4709 • GÜNEY M * îlleri: Atatürk Cad. DJurlu PasaJ, Tel: 14550 19731 + ABONE w tUÜS ATLAR; 12 8 3 1 •yurtiçi 640 270 135 45 Yurtdlsi 810 405 202 67.50 ülke gruplanna ve agiriı&na göre, uçftk fartı okuyu.ru tarafından aynca ödemr. i 3 «a 1. Sayta (Santlml) M . . . . 4. 5, 8. Sayfa (Sarıtırru) . „ „ . Ö!um. Mevlıd, Tesefckür (» Santıml) Nışan, Nıkân, Evlenme, Do&um Yayın Ha.vatı (KELİMESI) . Kayıp ( K K L ! M t . s ! ) tMAKTÜ) .... 140 12U suu 224 4.S. 650 U r t T A * V I M 22 EKIM Güneş Ogle 7.17 12.S8 Akşaro Yatsı 1819 1950 1975 îkındi 1557 Imsatc 5.35 Ortadoğa (Baftantı 1. Sayfada) uışmasında istanbul îktisat Fa;ültesi Öfretim Üyesi Profeör Yüksel Ülken, «Ortadoğu ülLelerıyle yaionlasma ısteğı ve abastnın yanısıra Türkiye'nin Jluslararası Enerji Ajansına üye ılması tutarsız blr politikadır» lenuştır. Bu arada petrol fiyatlannda ouşan artışın, sanayüeşmis ülkeerde oiumsuz etkı yapması befcenirken, aksine gelir artıına yol ıçtığını ilerı süren konuşmacılar, rürkiye'nin ıthal ikamesine da,alı ekonomık sisteminin, ihra;ata yönelık bir şekle getirilraaîini istemişlerdir. Oturumda ılk tconuşmayı va3an Dışışlen Bakanlığı Ekono mık ve Sosyal Işler Genel Müdürü Büyükelçı Oğuz Gökmen, ekolomide 1970'ten bu yana kaydeiılen gelişmeleri bzetlemiş ve bu iarıhten bu yana dünya ekonomısınde yapısaı degişiklikler or:aya çıktıgmı söylemiştir. 1970'ten önce kaikınma hızııın geneUikle sınai üretimin artrnasıyla ilişkılı olduğunu ve böyle değerlendirildiğini fcaydeden dökmen. «Ancak günümüzde sınai üretimin artması yerine, dünra ülkelerinin geniş çapta işbirliği yapması görüşü öne alındı» şeklinde konuşmuştur. Öte yandan. Mısır Maliye Bakanlığı Müstesarı Puat ElSarraf. Mısır'âakı dış fınansman ve ekonomik pelişme konuları hakkında bilgi vermiştir. Konuşması sırasında Ikili anlaşmalar konusuna da dikkati çeken Mısır Maliye Bakanlıjtı Müstesarı, Mısır'ın çok sayı^a Ulkeylp özellıkle Dogu Bloku ulkeleriyle yaptıgı ödeme aniaşmalannın karşılıklı borçlanmalar çerçe%esl içinde kredi saglanmasına yol actıgını da sözlerine eklemiştir. ElSarraf, «Ancak Uluslararası Para Fonunun yaptıâı tavsiyeler üzerüıe Mısır artık ikili anlajmalan azaltmaktadır» demiştir. Mısır'ın Dünya Bankasının yatırım finansmanı ve altyapı projeleri için Uye ülkelere verdifci uzun vadeli ticarl kredüeri kullandığını anlatan Müstejar ElSarraf. «Mısır'ın dıs finansman ihtiyacının bir kısmını uluslararası finansman örgütlerinden sağlayabilmesi, Mısır ekonomlsinin geleceğe güvenla baktıgını gösterir» demiştir. Daha sonra söz alan Profesör Memduh Yasa. Türldye'nin ithal ikamesine dayah sanayilesme politikasmdan vazgeçmesini istemiîtir. Bu arada Türkiye'ntn kay nak gerekstnmesinl Batıdan karşılamakta trüçlük çektigini de tlerl süren Yasa, TUrklye'nin dıs borçlanmaaında geçerll llnansmanlan Ortadogu ve özellikle müslüman ülkelerden karşılamak aorund» olduğunu belirtmistir. Profesör Tasa'dan sonra konusan Prof. Feridun Ergin ise, petrol gelirlerinin Bahlı bankalara. kaydıgını ve tıundan da. bu bankalar üzerinde etkinligi olan Yahudilerin yarariandıftım uerl sürmüstUr. öte yandan, oturumd» blr konusma yapan Prof. Yüksel Ülken de pek çok Batılı ülkenin, verdiklerinden fazlaaını alır hale geldiklerini belirtmis ve, «Bu olay Türkiye'nin de petrol olıçusu karşısmda İthal ikamesinaen vazeeçmesine yol açarsa, bu petrol olayının Türlcive üzerindeki olum lu etkisi sayılmalıdır» çeklinde konusmustur. [Konferons* lllsWn. »rkadasTmız Nuri özdeniz'in Kovcrt Malive Bakanı Abdulrehman Saiim Al Attiqv iie yaptıcı eörüşmeye ilişkin haber • röporta] bofün 10. sayfamızdadır.] Istanbul Nazım Planı için Dünya Bankası proje ve uygulama kredisi veriyor ANKARA, (CnmhurİTet Bürosu) Bakanlı'slararası İmar Koordinasyon Kurulu. İmar ve İskân Bakanı Nurettin Ok'un başkanhğında dün toplanmıştır. Ok, İstanbul'un Nazım Planı için çeşitli alternatifler hazırlandıgını ve birinci kademe çalışmalannın tamamlandığım söylemiştir. 1972 yılmda Dünya Bankası ile im«alanan anlaşma gereğinee, alt yapı kredi talebine esas olacak proje ve uygulamalann hazırlanması için Dünya Bankası yardım edecektir. îmar Koordinasyon Kurulu, ikinci kademe çahşmalanna geçebilmek için alınması gereken idarî hukukî ve mall tedbirlerle, öncelikle ele alınacak yatınm projelenni ve etüd konulanru gö rüşmüştür. Buna göre, idarî, hukuki ve malî tedbirler olarak, imar planı dışında kalan araziler de hisseli arazi ve arsa satışlanna mani olunması, Karayollan Trafik Kanununun günün ihtiyaç larına cevap verecek şekilde tadil edilmesi, mali kaynak sağlamak üzere Istanbul ve çevresi için bir imar kurumu reya bankasının kurulmaaı jtPrUşülen korular arasında bulunmaktadır. Yasal tedbirlerin yürürlüğe girebllmesi için görüşülen yatınm projelerl arasında ise. gelecekteki lst«nbul'a yeterli su temini ve sanayi alanlarımn kamula$tınlmtsı bulunmaktadır. Gazeteci Aziz Korkmaz'ın bir siyasal suikaste kurban gittiği one suruldu ANKARA (ANKA) CHP Mardin Milletveküi ve MİUet Meclisi Içişleri Komisyonu Başkanı Yardımcısı Nurettin Yılmaz, görev şehidi gazeteci Aziz Korkmaz'ın Beytüşşebab'a hareketinden önce «Bazı çevrelerce» tehdit edildiğini. bunu kendisine anlattıSını söylemiştir. Yakın dostu olan gazeteci Korkmaz'ın bir «Siyasal cinayete kurban gittiğine» inandıgını beürten Yılmaz, bir hafta önce, Korkmaz'ı Diyarbakır'da ziyaret ettiğini söylemiş ve şu bilgiyi vermiştir: « Aziz bana, Kolordu Komutanının bir gün önce kendisine bizzat telefon ettiğini, Beytüşşebab'a giderek Jirki aşireti olaymda aracılık etmesini istediğini anlattı. Aziz, Kolordu Komutanınm bu isteğini kabul etmiş, ancak aynı gün başka telefonlar da almış. Bana. fağabey, bassı çevreler beni tehdit ediyorlar. Ama gene de Beytüşşebab'a gidecegim) dedi. Son görüşmemiz böyle oldu.» Çelişkiler Yılmaz, olaydaki çelişkilerl de şöyle sıraîamıştır: « Tanık şoför ZülfU Çetinkaya, Aziz'i arabamn arka minderinde cansız yatarken gördüğünil söylüyor. Demek ki. otoyu kullanaa Aziz değildi. Arabada başkaları da vardı. Zaten. benim bildiğim kadariyle Aziz, araba kullanmasını bilmezdi. Aziz'in Beytüşsebab'tan aynlırken ıCizre üzerınden dönüyorumi dediği öne sürülüyor. Oysa olay Silvan'da meydana geldi. Yani araba Cizre değil. tam aksi. Van Bitlis Tatvan yolunu Izlemiş. Silvan Kaymakamı ilçe ile kaza yeri arasır.da mesafe son derece az oldugu halde gayet ağır davranmış. 78 saat gecikmiştir. Bu da. Kaymakam ve Savcınm, Aziz'in çektigi resimlerin, notlann bazı şahıslar tarfmdan alınması İçin vakit btraktıklan görünümünü vermektedir. Otonun devrildigi iddia edilen yer gayet düılüktür. O arabamn, öyle bir yerde hurdaha? olması olanak dısıdır. ArsCbanın insan eliyle, kasden parçalandığı anlaşılmaktadır. Olayı takiben arabamn yanına sivil bir albayın ve diğer iki sivilin ğeldiği, bunlann yerdeki eşyalan, filmleri, notlan alrp Istanbul plakalı mavi bir Chevrolet ile gittikleri şahit Uadelerinde belirtiliyor. Bu «lbay kimdir? Aziz'in eşyalannı olaya ftdliye elkovmadan hangi sıfatla alabilmiştir? Bunlan kamuoyu bilmelidir. Otopsi o kadar zor bir iş midir ki. olay Uzerinden günler geçtijH halde halen otopsi sonucu hakkında en ufak bilgi verilmemektedir?» Korutürk, Başbakan 'dan deprem bölgesindeki konut yapımının hızlandırılmasını istedi hurbajltanı Pahrı Korutürk ün Lice ve çevresi deprem bolgesine yaptıgı gezinın ızlenimlerini ve alınmasını Istedigı acil tedbirlen kapsayan bır yazı, Cumhurbaşkanhğınca Başbakan Süleyman Demirel'e gönderilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğince Başbakanlığa gönderilen genis bir rapor niteligindeki vazıda. 'Culfthtîrb'askanınm gwisl sırasında bölge naikının, konut yapımının çok afır gitmesinden, çadır dajıtımının ihtiyaca yetecek mtktarda olmadığından yakındıgı hatırlatumıs, Cumhurbaskanının alınmasını lstediğl sosyal ve ekonomik tedbirler »ıralanmıstır. ANKARA (ANKA) Cum (Bastarafı 1. Aayfada) Ocaklan olmak Uzere, sağm her türlü saldırgan örgütleriyle de, bazı askerî savcılar aracılığı ile açık işbirliğıne gtrişmişlerdir. Milli Nizam Partisinl kapattıran, 12 Mart yönetlcilerlnin baş destekçileri kimlerdi, kimler olacak? Bugün, «Sagcılık». «Milliyetçllik» gibi bayraklarla seçim alanlannda doîaşanlardır. Milli Nızam Partisi kapatılırken, bu sağcı ve milliyetçi partilerinden hiçbiri, Erbakan ve arkadaşlarma destek olmamış üstelik Erim v« Erimgillere arka çtkmı«tır. MSP. Millî Nizam Partisi yerine kurulmuştur... 1973 seçimlerinden, önce Demirel, 29 eylül 1973 gtintl Trabzon'da., binleree yurttaşın önünde, MSP'yi »öyle eleştiriyordu* Evrelâ, Anayasa dışı partilerin temelli kapatılmasına dair Anayasa hükmünün uyşrulanmasında. kapatılan partilerin muvaza yoluyla kurvılmasını önleyici hükümlerin tak yiyesi gerekmektedir. Aynea kapatılma davalarının açılması ve vürütülmelerinde çabukluğu sağlayıcı hükümlerin takviyesi gerekmektedir... Demirel. bu konuşmasıvla. açıkca, MSP'nin kapatılmasuıı istemekte ve bunun için Cumhuriyet Başsavcısına göz kırptığı gibi, bazı Anayasa değişiklikleri yapılmasını önermiştir Milliyetçi Cephe Hükümetinin kuruldugu günlerde. Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir basın toplantısı düzenleyen Başbakan Demirel'e bu konuşması hatırlatılmış ve: Böyle bir beyanım yoktur . Karşılıgı alınmıştır. Bu yanıt üzerine aramızda. bazı gazeteci arkadaşların yadırgadığı sert bir tartışma da geçmiştir. Sanınz ki. MSP'nin kapatılması planlan akıllardan büsbütün çıkanlmış defcildir. Ancak. bunun için elverişli siyasal ortam aranmaktadır. Yeniden. aşırı sağa ve sola karşıyız bic'minde gerekçelerle yönetime egemen olmayı düşünen bazı yetkil: ve etkililer, hiç kuşkusuz, MSP'yi kapatmayı tasarlamaktadırlar. Böylece. bir yandan MSP oylannın büyOl bir kesimi AP'de toplamr hem de. bazı etkili ve yetkililer de. ülkenin bağımsi7İıgında hiç »kıllanna getinnedikleri Atatürkçülügü de, NtSP'yi kapatmakla kanıtlama olanağı bulabilirler. Yeter ki, böylesine bir olaganüstü ortam yaratılsm... Bakalım Demirel, MSP'yi nasıl yenecek? NOT: 1 îspartalı Sadrazamlardan Kemankeş Ali Paşa, 1624 yıhnda riişTetçiligi ve yalancılı^ı nedeniyle boynu vurularak öldürülmüştiir Seyhülislâm Zekeriyaz?de Yahya Efendirin «Kemankeş Ali Paşaya» «TerM rüşvet babında tacızde» bulundugu için görevinden almdığı «Naima Tarihinin ikinci cildinin 262 ve 2«3'ür.rii <»ı\'îalannda yf.zılıdjr Bu îspartalı Sadrazamm rüşvet aldıgı îsmail Hakkı Danişmend'in, «Izahlı Osman!' Kronoloüsi»nin 3'inci cildinin 32 ve 33'üncü sayfalannda yer almıştır. 2 Halil Hamid Paşanın. görevi sırasında rüşvet aldıgı «Hakikat ul vuzara»da yazılmıştır. Türk Meşhurlan Ansiklopedisinde tbrahim Alaettin Gövsa. bu bilgiyi aktarmaktadır. (S. 164). 3 Hiiseyin Avni Paçanm, muhteris ve müstebit olduğu, yine îbrahim Alâe:tin Gövsa tarafından yazılmaktadır, Mehmet Kemsl tnal'm. «Osmanlı Devnnde Son Sadrazamlar» adîi kıtsbının. ikinci basımının 500. sayfasında Küseyin Avni Paşanın, «Maliyenin izranna ve büsbütün izmihlâline yol «çtığın için padişahca azledildigi belirtilmektedir. Hüseyin Avn; Paşanın Üsküdar'da yaptırdıgı yalıy» da padişahca el konulmuştur. Aynı tarihçinin bildirdiğine gbre. Hüseyin Avni Paşa. kızının düğününde sınırsız para harcadığı için de halkm diline düşmüştür. 4 Demirel'in tspartah Sadrazamlar yazımızı neden yalanlamak istediğini bir türlü anlayamadık. Acaba. Hüseyin Avni Paşanın, devlet maliyesine zarar verdigini yazdığım « için. şimdi de tekzıpçi Yılmaz Ergenekon da bizi yalanlayacak mıdır! Demirel'in tarihe tuttuğu ışıktan yararlandık. Ara sıra yine bekleriz... GÖZLEM OLAYLARIN ARDINDAKİ ANKARA NOTLARI (BaşUrafı 1. Sayfada) Belkı bır tanesi öyle olur. km&. tüm cezaevi filmleri değil. Dışardakilerın iyerdeküerden daha çok ezıyet çektıklennı gormek için, cezaevi gırişmde yarım saat beklemek veter. Kövlerd^n, kasabalardan ge!enler. dış kauının önünde kocaman kuyruk olmuşlar. Gelenîerin tümü voksul. maraba... Kimlıklen denetleyip «Geç» dıyen gardivan. nasıl da. oralı de*il. Yani sanki kendisi köyden çıkmamış. sanki hiç çobanhk ne yapmamış. Toplayıp kaçırmamış tarlalardan. Yoksul görmemış sanki hiç. Yılmaz Güneyle on dakıkacık görüşebildim: Oyunu kullanamamışsın, öbür hükümlüler kullanabildı mi? Binden tazla kisiden virmiotuz kışi ov kullandı. Seçmen kütüîüne vazmadılar. o kadar hükümlüyu.. Oyunu kullansan nereve oy verirdin? Eceyit'e vermek gerekti. ovları. Dışarda Ecevit'e degil de TBP've ov verenler vanlış vaDmıslardır. CHP dı»ardaki sol içinde. Ece\it'in iktidar olması. «Umut» olup olmadıSmın görülmesi aerek. Çok canlı idi Yılmaz Günev, Işıl ışıldı gözleri sağlıklı. Siz içeri girmeyin. dedi Yılmaz Güney. Gırmemeniz gerek.. Eşi Patoş dışarda bekliyordu, görüşmek ioin. Dışarda. yoksullar kuyruftu uzamış da uzamıştı. Görüşmeciler kuyrugu.. Dışan çıkınca kendimi Piknlfee attım. bir soğuk bira içmeK için. Bir suç işliyormuş srtbi yudumladım. Uzaktan selâmlastıgımız bir yüı vanımdan ceçerken puldü: Bira tçlyorsun ha, lç bakalım. Bize bundan sonra bira ıçmek düşer.. Anladım. dilinin altmdakinl. O saklamadı ekledi: Benı bilmelisiniı. APIiyim ben.. Serim sonuçlanndan blra içebileoek kadar sevinebilirdim ona göre demek.. • *•*• GERÇEK (Bastarafı 1. Sarfada) hınızlıkları, siyasal nüfuz ticaretiai Izleyip ortaya çıkaran. kovuşturup cezalandıran rejimler, satlıkl» IşledikİPrinl Ispatlamıs olurlar. Eter bir rpjimric dışı işlemler hasıraltı sa. o rejim hastadır: ergeç çnrümeye ve çökmeye rüz tutar. • Son ırünlerde Türkiye'de en çok konuşulan konulardan blri havali mohilva ihracati İse ikincisi de Karadeniz Bakır tşletmelerlndekl volsuzluktur. Bu iki konu karşısmda vrtkili cevrelerin vurdumduvmazhsı şaşırtıci bir düzeye vfikselmişti. Bu hakıtndan Sayın Adalet Bakanının olavın üstöne eülmest sevindirlcidir. Her İki olayda dikkati çeken nokta. volsuzluk Iddiasını ortaya çıkaran veva volsuzluk işlemlne kaTşi çıkan vüksek memurlann çörevlerinden nzaklaştırılmasıdır. Vaktivle bu ülkede bir volsuzIngu ortaya çıkaran pörevli eörevden uzakJaştınlmazdı. Tersine Tolsuzlura adı bulasmıs vüksek mrmurlar veya »ivasî yetkililrr. «Tahkikatın selâmeti» İçin koltııklannrian cekilirlerdi. Kiiprülerin altından çok sular (jeçmiş ve anlaşılan o eünler Iteride kalmıştır. Ama vine de Savın Adalrt Bakanının İse el kovmasını vaşadırimiz toplıım adına ve demokratik rrjim hesahına bir olumlu Işaret tibl karşılıyoruz. ••• ODTÜ öğrencileri muafiyet sınavını boykot etti ANKARA, (ANKA) Ortadogu Teknik Üniversitesi Hazırlık Okulu ve Üniversıteye yeni kaydolan öğrenciler üniversitede egitimin tamamlanmartı^ını öne sürerek dün yapılması gereken muafiyet sınavlarını boykot etmişlerdir. öğrenciler «15 Mayıstan bu yana devam eden direnişin her türlü engellemelere ragmen devam ettigini, sorunlar çözülmeden, talepleri kabul edilmeden ve geçrniş dönem tamamlanmadan, üniversitedeki boykotu kaldırmayacaklannı» bildirmislerdir. Makina Mühendisligi 1. sınıf oğrenrileri de. dönem sonu stailanm boykot ederek önce dönemin tamamlanmasını istemektedirler. tşçiler (Ba«Uran 1. Sarfada) ömer Delen, Cuma Taşkıran, Memduh Bos. Ali Uınç, Kimll Demir, Haydar Polat, ömer Kurt, Yaşar Serin, îhsan Yıldırım, Adem Savas. Ahmet Delen, Osman Coşkun, Mehmet Ancı. Yarahlar Çonım Devlet Hastanesine kaldınlmıstır. öte yandan, Ankara, Kınkkale yolu 65'incl kilometrede dün gece meydana gelen üçlü kazada Ankar» Hukuk tşleri MüdürU Sabahattin $entürk de hafif olarak varalanmıştır. Emnıyet Basın Bürosundan «İHwn bdgiy» göre, Ankara'dan Kınkkale lsttkametine giden Muzaffer Bozkurt vönetimindeki OMBP 30 plaka sayılı özel otomobi) ile aksi tstikametten gelen, şoför Haci Altınısık'ın kullandıgı 40 AK 107 plSkalı kamyon ve Cevat Özbagda idaresindekl otomobil çarpışmışlardır. Bu üçlü çarpışma sonunda An kara Hukuk îşleri Müdüril Sabahattin Sentürk hafif olarak varalanmıştır. OMBP 30 plâkalı otonun şoförtl Muzaffer Bozkurt ile Orhan Bozkurt da yaralananlar arasında bulunmaktadır. Akşam TV'de Süîeyman Bey'i seyrettim. Çevresindekileri ger.çler dünyada tanımamışlardır. Bir yanda eski DP'li bakanlardan Sebatl Ataman • şundıkı Zongul dak Milletveküi • bir yanda Mitat Dülge vardı. Bır ara Mutlu Menderes'ın yüzü tüm TV aynasını kapladı. Süîeyman Bey kasıhyor, çagınyordu: Bu fcadar gövde gösterlsi gereğini neden duydu Süîeyman Bey? Bana öyle geliyor kı, seçim sonuçlan yandaşlannın ileri sürdükleri kadar iç açıcı degildi Süîeyman bey lçin, böyle çağınlar, gövde gösterileri Ue bazı gerçekleri gözlerden uzaK tut mak, unutturmak istemekte Süîeyman bey... Meclis Başkanlığı lçin hazırlık yaptıgı düşünülebilir. Meclis Baş kanlığı konusunda ondört yıldır süren «tcentilmenlik anlaşması» nı bir yana da bırakabüır. Kemal Ziya Oztürk'ü getlrmek istiyebilir başkanlıga. Ama asıl çıngar çok kimseye göre, Senato'da çıkacak bu dönemde. Gözler Senato'da olacak. Senato'da güçler, eşit duruma geldi artık. şimdıye degin meclislerde gördtiğümüz kavgalan, bundan böyle Senatoda mı göreceğiz? Meclislerde yalar.la gerçeğin kavgasını mı seyredecegiz? üluslararası toplantılara gidenlere, dikkat etmelidir onlan gönderenler. ömegin prostatlılan göndermemelidir. Böyle tıastalar sık sık dışan çıkmak torunluluğundadırlar. Yetlşemezlerse, üluslararası skandallara yol açabilecek durumlara düşerler. Aaaa, bu suyu ttim döktü buraya?» Şimdl, Senato Başkanlığı seçimi de var. Senato Başkan! ıSına gelecek kişlnin uzun süre fragı, özel giysileri içinde saatler boyu oturması gerek. Aman oraya gelecek olanlar prostatlı ne olmasın da... OnümUzdeld dönem, yalanla gerçegin savaşı olacak bir bakıma, dedim. Türkiye'de bundan böyle gerçekler geçerlt olacaktır, savaşın sonunda. Kimse kan dırmacalarla kimseyi uyutarmya cak. Bilesiniz. Dünya ırkçılığa ve masonluga karşi savaş açtı. Bunlan faşizmin bir simgesl diye gördüfünden kuşkusuz. Faşizmin başhca silâhı da «Komünistler Moskova' ya» sloganı... Kltleler uyanık kaldıkça, tutmıyacak bu sloganlar. Tutmadığını seçimlerde, seçim sonunda, görmedik mi? TUrldye, cephe fttidan dönemindekl kadar hiç bir dönemde böyleain* tolan edilmedi. Yerine göre, bu talanın çoğu «Allah», «Muhammed», «Milliyetçüüc» diye diye yapıldı. Su kadannı söyİemek gerek: Bütün bunlann ortaya açık açık çıkabilmesi için, cephenin iktidardan uzaltlaştırılması. herşeyin belgelerinin blr bir ortay* dökülmes! gerek. Bir gün Gima"nın TJius subeslne blr mUfetös gelmişti. MüdUrtin Odasına giren müfettis, odada yerlerin halıyla döşenmi? olduğunu gördü: Burası nedir? Mescit efendim Bu halılar ne? Efendim, namaa talnayor da Halılar nerden geldi? Halılar Gima"nın efendim, sarılacak.. Satılacak halılar üzerinde yatıp. kalkıyorlardı demek... MUfettiş. buyurdu oradakilere: Bu halılar derhal kalkacak. Kim namazını nerde kılarsa kılsın .. Kömflr parası yatırmak lçin personele yanm saat izin verilmezken, «Efendim namaza gidecegim» diyenlere ses çıkanlmıyordu... «Namaı kılmaya gideceğim« diyenlerse, caminin köşesinden kayboluyor, başka dalgalanna gidiyorlardı. Cephe iktidara geleli bert Gima'dan uzaklaştırılanlann, kendiliklerinden uzaklaşanlann sayısını sasınmstı çok kimse... Vaktiyle. memurlann dar gelirlilerin ahş veriş ettfkleri Gima, kavınlanlann mallarmı sa^ tıklan yerler durumuna getirilmişti. Bir müştert bir gün satm aldıgı rjeynîri eert eetirdi. Peynir kokmuştu. Denizli'den alınan mallar. sofiuk hava deoolannda vı&ılıp kalmıs. Ritap bölümü sıkma baş SUle Yüksel'in yayınlan Ue doldunılmuşm. Fölllmcîen Aziz Nesin'in. Yasar K^mal'in, Pakir Bavkiırt'un. Yı! maz Güney'in kitaplan kaldınl mıstı. Gima'nın bu dunıma getirilmest yeni degildi eslında. Sakalli Rakan Fehım Adak Ticaret Bakamvken. snkaüi Bakanın odasi döşeniD donatılmıs. karara ise, €v«netim kurulu odan dösenmesi» diye vazılmıstt. Ayıo nlmssın diye ronetim kunjlu odasına da üç seccade ahndı Bazı ma£aza mUdtlrlerl. personeli çalmağa mı kışkırtıyordu neT Paralar eel bana eel bana der. sakın kasalardakt paraları almavm e mt çocuklar? Bir ma*Şn7!i müdürii. Bvarts para savan bir memureye şövle demistı: İcinden para mı alriın ki, savıyorsun parayı Ha? Sskın a!ma, oaralar ırel bana, gel bana, der ama. sen alma .. Mpmurpnin öfkeden kam tepesine çıkar.. Yılmaz Güney haklı. Blz riışarda büyük bir mapusanede va Siyonız. Bazı eardiyanlanmızsa nelerle ufcrasıvorî Pasaport lstersin. vermezler. «Yok vasak. çıkamazsın» derler. Ancak onlann istedikleri vere ka^ar çıkabilir. vazarsınız. onlann istedikleri kadannı vazabilirsinlz, Yazdıklannı* yalanlarlaT. istediklert ri vavmlan oktıvabilecek. tsteme diklerinl okursanız ışinlzrtpn, gücünüzden olacaksmız. tçerrie hic olma2sa canınız bir ölçiirie güvence altında, dışarda o da yok.. AradaJcJ farlt kokmuş peynlrlerı yemek mı? ABD ÜSLERININ FAALIYETI (Baştararı 1. Sarfada) lunun karar aldığım açıklamıştır. Milli Güvenlik Kurulu'nun önceki günkü toplantısmda gerek üsler gerekse Kıbns'ta bir çözüme ulaşılması için belirli ilkelerin saptandığı ifade edilmektedir. Amerikan Uslerinin yeniden faaliyete geçirilmesi için saptanmış olan ilkelerin öeetle söyle olduğu ötrenilmi<!tir: anlaşmaların bizim bakımımudan baglayıcılıgını kaybettiğini açıklamış ve ikili ortak savunma işbirliğinin esaslarım yeni bir kavrama dayandırmak Uzere ABD hükümetini müzakereye çaSırmıstı. İki tarafca heyetler teşkil edildi. Müzakereye başlandı. Ancak meselenin esasma geçilmesine imkân verecek şartlar gerçekleşemedi. Yani ambargo karan Jevam etti. «Bu itibarla ambargo durumu değişmedikçe müzakerelerin sürdürülemiyeceği başbakanımız tarafmdan acıklandı. Ancak mukaveleye baglanmıs 1R4 milyon dolarlık mslzeme ve teçhizatın serbest bırakılıp teslimata başlanması ve Amerika'dan ticari esaslara göre her türlü savunma techizatının serbest mübayası imkânının saftlanması, münasebetlerimizin iyileştirilmesi konusur.da olumlu bir adım sayıldığı cihetle, ertelenmiş bulunan müzakerelere başlanması uygun görülmüş ve bu karanmızdan Amerikan hükümetine bilji yerilmiştir. «Müzakerelere onümüîdelcl hafta başlanacakhr. Esasen Baş kan Ford 15 ekim tarihinde Başbakanımıza bir mesaj göndererek, Temsilciler Meclisinde önem li bir farkla yapılan son oylamanın. Amerikan Kongresi ve milletinin Türkiye'nin ve Türk milletinin dostluguna verdiği defceri pösterdiSini belirtmistir. Başkan Ford ayrıca, güvenlik ilişkilerimizin yeni bir işbirllgi anlayışı içinde ve her iki tarafın çıkarlanna uygun düşecek tertiplerl almak suretiyle canlandmlması ümidini de izhar etmiş ve Türkiye ile Yunanistan arasındaki ihtilâfiarın Kıbns da dahil olmak üzere, barışçı yol'.a ve uzlaşma zihniycti ile halledilmesi temennisinde buluırnustur. Maliye BakaDi (Basiarafı 1. Ssyfada) gıni ve bunun da bilgisi altında yapıldığını söylemiştir. Maliye Bakanı Yılmaz Ergenekon oldukça sinirli bir tarzda sorulanmızı yanıtlamış ve Paris muhabirimizin iki kez döviz isteminin neye dayanılarak reddedildiği şeklindeki sorumuza şu yanıtı vermiştir: «Cumhuriyet muhabirinln döviı tahsisi isternlerinden yalnızca biri reddedilmistir. Bu da benim bilgim altında ve benim isteğimle olmuştur. Kendilerinin bir tetkikat için başka bir yere gitmeleri nedeniyle döviı; tahsisi rnüracaatı yapıldı gazete urafından. Bu benim bilgim altında reddedildi. Bundan baska da döviz tahsisi istemi reddedilmemiştir.» Bir değil, lstenilen iki döviz tahsisinin reddedildiği ve bu reddin nedenine ilişkin sorumuz Uzerine de Maliye Bakanı Ergenekon şunlan söylemiştir: «Hayır efendim bir kere reddedümiştir. O da muhabirin bir tetkikat için istedigi döviz tahsisidir. Biz bunu reddederken şunu düşündük: Bu muhabir bir tetkikat yapmak için, özel bir haber hakkında tetkikat yapmak için yakm yerlerden birine gitmek istemiştir. Bunun için döviz tahsisi vermedik. Zaten aldığı para, kendisine bu nevi haber takipleri için verilmektpdir. Bunun için ikinci bir tahsis yapamazdık. Maliye Bakanhgı o mahal muhabirinin ücretinin bu nevi takip maksadıyle verildiği inancındadır ve ikinci bir dövia tahsisi verilemeyecegi kanısmdadır. Muhabirin vapacağı takip bizi ilgilendirmez.» Yılmaz Ergenekon'un bu arada sorulara yanıt verirken oldukça sinirlendifi de gözden kaçmamıştır. Ergenekon somlarımıza bu yanıtlan verdikten sonra başka bir soru sorma fırsatını vermeden »rabasma binmiş ve Istanbul Defterdarlıgından aynlmıştır. Gazetemiz 28 ağustos 1975 tarihinde Maliye Bakanlıfcına baş vurarak, Kosta Daponte'nin geçen eylül ayı içinde Brüksel'de toplanan Ortakpazar ve NATO toplanülan ile. vine geçenlerde toplantılan biten Strasburg'taid Avrupa Konseyl görüşmelerinl izleyebümesi için 600 dolarlık döviz tahsisi istemiş ancak bu istem. daha önceleri aynı yöndeki istemler kabul edildifti halde, Maliye Fakanhgı Mtistesan Sabahattin Alpat ımzasıyle gönderilen bir yazıyle reddedilmişti.. Gazetemiz vine 4.8.1975 tarihinde Malive Bakanlıgma başvurarak. Kosta Daponte'nin her aylık licrefinin karsıhgı olan 1S00 Fransız frankı ioin transfer iTni istemiş. ancak bu istem de gene Müstesar Sabahattin Alpat imzssıyie gonderilen bir yazıyla reddedilmistir. Siyasal suikast Yılmaz, olayın her yonüyle bir • sivasal suikast görünümü> taşıdıgını savunarak şöyle demiştir: «Aziz'in Beytüşsebab olaylann da gerçekleri ve faşizan uygulamalan kamuoyuna tüm açıklıgıyla yansıtmasından rahatsız olan bazı çevreler bu cinayeti düzenlemiş olabilirler. Bu açık seçik anlaşümaktadır. Cinayeti işleyenler bilmelidir kl, suçları cezasız kalmaj'acaktır. Peşlerini bırakmayacağiK.» Koşullar Hayali mobilya (Bastarmfı 1. Sayfada) da bilgisi bulundugu tesbit edilen şahitlerin dinlenmesi lçln a.dlanna davetiye çıkanldıgı; (Tı 19.10.1975 günlü Cumhuriyet gazetesinde ele alınan bakır işletmeleriyle ilgiU ihale yolsuzluğu için ilgılı Cumhuriyet Savcılığır.ca neşriyat, ihbaT kabul edilerek kanunî gereğine tevessül edildiği ilgili dosyalann tetkikinden anlaşılmıştır. Keyfiyet arzolunur.» MSP çevrelerinden alınan bllgiye göre. koalisyon ortaklıgına rağmen .yolsuzluk^ lîe ilgili naberler konusunda. her türlü tedbirierin alınmasına devam edilecektir. Bir MSP yetkilisi. dün ANKA muhabirine bu konuda görüşlerini açıklarken. «HerşPdT en iyi ve en ciddi şekilde tesbit ediyoruz. Bundan kimsenin süphesi olmasın, basmın devamlı ikazını gönnezden gelmek imkânsızdır. demiştir. Bir MSP yetkilisi olaya adı kanşanın Başbakan Demireî'in yepeni olması nedeniyle konunun hükümet içi bir uyuşmazlıga yol pçıp açamayaca|ını cevaplarksn ise. .Kanunun lıimaye etmedigi hiç bir fiili biz himaye eöemeyiz. Bizim genel politikamız budur» şeklinde konuşmuştur. Büindiği gibi, Başbakan Demirel'ın yeğeni Yahya Demirel' in. yurt dışına önce iki kez Kıbrıs, daha sonra îtalya ve Libyaya mobilya ihraç ettigini belirterek. beş par'i için 2° rnilynn lira civannda vergi iadesi aldı*ı ve bunun ortaya çıkmasından sonra alıcı firmaların verilen adresierinde bulunmadığı anlaşılmıştır. Bıılıınan firmalardan birinin ise arkasında Mıgırdiç Şellefyan ve oğlu Kirkor Arden Şellefyan'ın bulunduklan ortaya ihracı talebinin soruşturması derin'e5tiri!diğinde ortaya çıkan bu durumiar ile ilgili basında sürekli yayın yanılmış bu arada Yahva Demirel ile ilgili haberler Maüye Bakanı tarafından tekzip edilmek istenmişti. Ancak. daha sonra tartışma daha da gelişerek yeni boyutlara ulaşmış ve gazete sayfalannda devam etmiştir. Ankara Cumhuriyet Savcılığır.dan alınan bilgilere göre. Ticaret Bakanlıgından gerekli b«l geler istenmiştir. Bu belgeler in celendikten sonra. ilgül kisilerin ifadesine basvurulacaktır. Bu arada Yahya Demirel'in de ifadesinin aluıacağı belırtilmiştir. TiP: «SOL GÜÇLER İÇİN iLK HEDEF: MC'NiN İKTİDARDAN DÜŞÜRÜLMESi» Türkiye tşçi Partisi CTİP) Merkez Yönetim Kurulu dün 5ayınladığı bildiride, 12 ekim seçimleri sonuçlanmn MC ve onun içinde de AP için kayıpla sonuçlandıgı bildirilmiş ve «önceki seçimlerle birlikte ele alındıftında açıkca görülmektedir ki. sagdaki oylar azalma»a, soldaki oylar art maya yöneliktir; Türkiye'nin sola yönelisi. geriye dönüsü olmayan bir gelişmedir. Sola yönelik oylar. işçi sınıfı partisi örjrütlenip güçlendikçe gerçek yerinl bu Iscaktır.» denilmiştir Bildiride özetle şu gröreşlere yer verilmiştir: «Görünen odur ki, işçl sınıfı üzerindeki baskılaı yoğunlasmaya devam edecek, işçi sınıfının erkinlifei önlenmege çalışılacaktır. Nitekim simdiden, sermaye sınıfının yönetebileceği. işçilerin özgürce sendikalaşmasmı ortadan kaldıran tek ve zorunlu sendika formülü ile. ancak açıkca faşizmin ı:y«rJİ8ndıftı ülkelerde görülebilen bir sendika uygulamasını getirmek çabasına jjirişîlmiştir. Diger yandan iş adamları. ücretlerin dondurulması isteklerini ısrarla yinelemektedir. \Tüm demokratik, ilericl. sol güç ler için faşizm hazırlayıcılarının provakasyon ve tuzaklan karşısında gereken titizliğ: bir an elden bırakmadan yılmadan mücadele ederek demokratik hak ve özgurlüklerine sahip çıkmak, bun ları geüştirmefe çahşmak, önlerindeki ivedi gündem maddesidir. Bunun için ilk hedef MC'nin iktidardan uzaklaştınlmasıdır. Bu günkü parlamento yapısı elvermiyorsa erken secim zorlanmalı. MC'yi iktidardan düsürme yolları açılmalıdır.» • Üsler bundan böyle TttTk ve Amerikan personeli tarafından ortaklaşa işletilecektir. • Halen Türk Silâhlı Ku\vet lerinin denetimde bulıınan üslerin açılması ve Amerikalı personelle birlikte kullanılabilmesi için ABD Hükümetinin Türkiye'ye belirli bir «tazminat» ödemesi «önsart» olacaktır. Dışişleri Bakanı Çağlayangil ise dün yaptığı açıklamasında, Amerikan Uslerinin yeniden faaliyete geçirilmesinin ABD Türkive arasındaki ikili üişkilerin sajttam esaslara baSlanmasıyla miimkün olabilecegini söylemiştir. Çağlayangll. Uslerin yeniden faaliyete geçirilmesi koşullannı ise şöyle özetlemistir • ABD ile Türkiye'nin ikili savunma ilişldlerinin. karşılıklı sorumluluk ve yükümlülükleri istikrarh bir dengeye oturtacak saglam esaslara bağlanması. • Türk Silâhlı Kuvvetlerinln savunma ihtiyaçlarına yeterli bir destek sa^anması. Işık (Baştarafı 1. Sayfada) genel sorunlan seklindedir. örnefin Uslerdir. Bir kısmı genel olarak Ittifakı, özellikle Türkiye'yi ilgilendirir. Örnegin ambargodur. Bir kısım sorunlar da ittifakm tümunü defil, Türkiye'nin ve Yunanistan"ın ikili iliskilerini ilgilendirir. Bunlar an cak Türkiye ve Yunanistan bir ittifak içinde bir arada olamayacak dunıma geldikleri zaman tttifakm tümünü ilgilendirir. Bu sorular dizisinde bizim tçin önemli olanlar şöyle sıralanabilir: Önce Ege ve Kıbns sorunlan sonra ambargo ve nıhavet tisler. Ambargo çözümlenmeden üsler üzerinde seçerii bir anlaşmaya vanlabilecegi düsilnülemez. Ambargo sorununun bu dunıma gelmesinde Amerikan Konerenin yanlış degerlendirmesi kadar, bueünki) hiikümetin sorunlan çöKmek yerine voz lastırmıs olmasinın da bthük rolü vardır. TUrk ulusu ozüne savgı duvan bir ulust>ır. Ambarf?o uyguİHyan bir ulusa topraklan Uzerinde üs verilmesine ve özellikle bunun kira ya da tazminat aibt para karşıhgında olmasına izin veremez. Ambargo konıısu. acıga çıkmadan üsler ttonu şunda göriismek bile ver?izdrr. Üslertn rizikosu olabilir. Bu rtzikoya para ile katlamlamaz. Riziko »ncak ulusal güvenligin ?orunlufu ölçüsünde göze alınabilir.. Isık. stoîerine şöyle devam etmistir: «Kıbrıs sorunu bfzım pücumüzü asar. diyebilen fktidar bu sftzil ile birsev vapmak eücünde olmadıjını açtklamıs nluvor. Bu hSTrtndir. Bu Tilrkive'de kararlannın sonımlnluçunu Uzerine s)a bilecek bir hiikümetin bir an Hnce isbasına gpimesinde zorunluluk oHuŞumı ortav» koymskiadır. Sorunlara çörüm bulmalc yerine «nrunlan halkfsn saklaysn hükümetler bunu yapamazlar.» Üsler «Başkan Ford'un mesaiına cevaben, az önce lzah ettiğim hususlar, kendilertne bildirilmiş, ancak savunma tesislerinin tekrar faaliyete başlaması. ABD ile ikili savunma ilişMlerimizin, kar sılıklı sonımhıluk ve yukilmlillükleri müstakâr bir dengeye oturtacak sağlam esaslara bağlanması ve silâhlı kuvvetlerimizin sa^oınma ihtiyaçlarına yeterli bir destek sağlanmas' konusunda mutabakata varılması ile mümkün olabilecegi açıklanmıştır. Besni'de (Baştaralı 1. Sayfada) ri boykot ettiklerini bildirmislerdir. Ancak bir bölüm ögrenci boykota katılmamıştır. Boykot a katılan öğrencilerle katılmayanlar arasında başlayan tartışrca kısa zamanda büyüyerek kavgaya dönüşmüştür. Ökul bahçesinde meydana gelen bu olayda 3 ögrenci yaralanmış ve güvenlik kuvvetleri 7 öğrenciyi gözaltına almışlardır. Sabah okul bahçesinde meydana gelen olayın yatışmasından sonra Besni Lisesi öğrencileri öğleden sonra yeniden okul bahçesinde bir araya gelerek, okul yönetimini protesto etmişler ve Kaymakamlık binasına dogru yürüyüşe geçmişlerdir. Lise öğrencilerine bu arada ytirüyüş güzergâhlannda bulunan Öğretmen Okulu ögrencilerinin de katıldığı görülmüştür. Çeşitli slofanlarla kaymakamlık binası önüne gelen ve sayüarı bin civannda olan öğrenciler, gözaltma alınan arkadaşlanmn serbest bırakılmasını istemişlerdir. Bu sırada güvenlik kuvvetleri sıkı tedbirler almıştır. Geç saatlere kadar kaymakamkk önünden ayrılmayan öğrenciler. gözaltına aluıan 7 arkadaşlannm velilerine teslim edileceği yönünde vaadde bulunulması üzerine, uağılmışlardır. Kıbns «Kıbns konusuna gelinee, am'jargonun kısmer de olsa kalk mış bulunması bu meselenin ken dl gerçek çerçevesinde ele alınmasına mani olan şartlara, beklpnen ölçüde olmasa bile, belirli bir deîişiklik getirmiş ve yeni Dir ortam yaratrcıstır. Böylece toplumlararası görüşmelerin bundan böyle daha geniş bir kapsam içinde yür;iti31mesi imkâm doğmuştur. Bu durumda Türk Hükümeti, toplumlararası görüşmelerde K'.brıs meselesinin siyasi bir çözüme ulaştırılması için her veçhesi ile ele almıp mü zakere edilmesinin desteklenmesi karannı almıştır.» Kıbns için öte yandan. ögrenildiğine göre, Milli Güvenlik Kurulu. Kıbrıs'ta toprak sorununun ancak federal ve federe devîetlerinin yetki ve sorumluluklannm saptanmasından sonra ele alınabileceği tavsiyesini Bakanlar Kuruluna yapmıştır. Müli Güvenlik Kurulunun Kıbrıs'a ilişkin olarak Bakani.ar Kuruluna yaptığı tavsiyelerin özetle şöyle olduğu belirtilmektedir: • Kıbrıs'ta toplumlararası gö rüşmelerin bir an önce başîaması yerinde olacaktır. • Bu görüşmelerde yalnızca iki toplumun insancıl haklarının yanı sıra kurulacak federal devlette, merkezi hükümet ile federe devletleriı» yetki ve sorumluluklan ele alınmalıdır. • Kıbrıs'ta sınır düzenlemesi sorunu ancak bunlann saptanmasmdan sonra görüşülebilir. Bakanlar Kurulu toplanamıyor Milli Güvenlik Kurulunca hükümete özellikle Kıhr.s ve ortak sa\unma tesisleri konusunda bazı tavsiye kararları bildirilmesine rağmen, MC içindeki anlaşma/lık nedeniyle Bakanlar Kurulu toplanmamaktadır. Öte yandan Başbakan SUleyman Demirel, bu sabah memleketi olan Isparta'yi gidecektir. Demirel'in gezisinin iki gün sürmesi nedeniyle cuma gününden önce Bakanlar Kurulu toplantısı yapılamayacaktır. ÖZEL Geniş kapsam Dışişleri Bakanı Çağlayangil ise, ambargonun kısmen kaldırılmış olmasından ötürü Kıbns'a ilişkin toplumlararası görüşmeler için yeni bir ortamm doğduğunu açıklamış ve özetle şu noktalara işaret etmiştir: • Toplumlararası görüşmelerin bundan böyle «Daha geniş kapsam içinde yürütülmesi» olanağı doğmuştur. • Türk Hükümeti Kıbns sorununun «siyasî bir çözüme» ulaştınlması için her yönü ile ele almıp müzakere edilmesinin desteklenTuesine karar vermiştir. Istanbulda saldırı Öte yandan Fındıkzade'de dün iki ögrenci komandolar tarafından saldınya uğrayarak bıçak ve sopa darbeleri ile yaralanmıştır. Olay, dün saat 23 sıralannda Kocaeli Ögrenci Yurdu yakınlarmda meydana gelmiştir. Siyasal BiHmler Yiiksek Okulu ögrencilerinden olan ve Kocaeli Ögrenci Yurdu'nda kalan Feridun Köse ile aynı okul öğrencileri Serdar Erzeren ve Haluk Abonoz, yurtlanna dönerlerken. bir grup komando arkadan bıçak ve sopalar'a saldırıya geçmiştir. Olay sırasında Feridun Köse kafasmdan. Serdar Erzeren ise bacaklarmdan bıçakla yaralanmıştır. Olaydan sonra saldırganlar kaç mıslardır. • YILDIZ DERSI14XESİ Son sistem test tekniği ile P.NİyERSİTE^AKApEMİLERE giriş kursları. • ModemKlösilı nnıPlor ••6ojO f ' goronlisi Vumurcak sıneması ymı BE$İKT*Ş/İST Çağlayangil'in açıklaması Çağlayangil'in bu konudaki açıklaması şöyledir: «Bilindiği gıbi ambargo kararından sonra, HUkümetimiz ortaîc savunma tesisleri ile ilgili TEL48 46 23 (Tel AJans: 218) 8303
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle