23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
D ıı yaımz sözcukieraen olusmaî Anlamiardan, anlamları bellı olan sozcuklerden oluşur. Anlamlar da belırlı kavramlara karşılıktır Sozcukler ancak boyle kavramlann karşılığı oldukları zaman dılde onem kazanır. Boyle olmadı mı dıl, «kuş dtfı» olur. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER rinin, ne oteıanm »ozcuk kullanma gıUünçlUlük işte. anıamuıı Diııyor. duskünlüğunün smttığı b u Ulus dıli olarak Turkçedekı sbzcüklerin ı o runa Tılrkçe kokenlı olmasının kaçınılmaz bır koşul olması da gerekmez Onemlı olan sozcuklerın anlam taşıyan sözcukler olmasıdır. Bu da yalnız kışısel anlaşmalarda değıl, yasa, tüze, edebiyat gıbı dılın toplum ılışkılenndekı uygulanmalarmda kendını gostenr. Ancak bu, gelışen sozcükler deposunun çok genış olçude Turkçe kokenlere dayanması ya da o kokenlerden uretılmesi gerekmez anlamına da gelmez. Çünkü her ulus dılı, bağlı olduğu dıl gruplanna ozgu olan anlam yapısına (semantık orgütune) dayanmak zorundadır, ulusal bır dıl olaoılmesı ıçın Eğer boyle olmazsa o dıl İngıl'zce ıle yerlı dıl kannası dıller ıçın kullanılan •guvercın Ingılızcesı» gıbi bır dıl olur. Modern Turkçenm gehştınlmesıne karşı gelenlenn gozden kaçınlığı budur Bugun bovle dıller somürge ya da ujdu olmuş ulkelerde gorulur. Ulus olma bılıncıne aykın bır şey. Meşruhyetten sonra halka yabancı Osmanlı sözcuklennden, ozellıkle yabancı dıl kurallarından temızlenme akımmın ansızın salt sozcuk sorunj çatışması bıçımıne bürunuşu, sorunun gerçek mtehgınm anlaştfmamıs oldugunu gosterlr. Bu yuzden jakın geçmışte Uç yanlış dıl ıdeolojısi turemıştı Bunlar ıçın «gorüş» yerıne •Ideolojı» devışımın nedenı uçunun de dıl sorununu dın ve sıjasa, değer olçulennde yan tutmaya gore ele almış olmasıdır Uçunun de paylaşık bır yanı daha vardı Uçu de dılı, okumu$ların tuttuğu ideolojık yone gore, o okumuşlann ısteğıne gore konan zoruna sozcuklerden yapma bır ses makınesı sanır makmeyı kendı zorlamalarına gore seslendırmek ısterlerdı. Dıncl olanlar aşın Arapçaa, başka bır deyimle «Galatâtçı» den«nlerdı Ikıncı ıdeolojı, ulusçuluklan Osmanlılık ıdeolojisınden kurtulamamış olanlarm modern Türkçeyı bır çeşit «çağdas Osmanlıca» yapmak yanhsı olanlann ldeolojısıydi. Lçuncu ıdeolojı, bır çeşıt dıl şovenizmının, yabancı sozcuklerden korkmanm etkısı altında, Turkçe kokenlı saydıklan sozcuklerden başka tum sozcuklerı atma yanlısı olanlann tutumu ıdı Bugun bunlann Uçü de Ölmliş gıbıdir. Ca*daş Turkçemn gehşmesine üçu de aykın duşmüştür. Benim kuşagımın tamdıgı en aşın «galatâtçı> Darülfünün'da bıze felsefe okutan Babanzade Naım beydi. Aşırı bır Islâmcı Arapçı olan Babanzade, senll benll konustuğu zaman, herkes gıbı konusurdu Istanbul ağzına gore Anca^, Arapça anlamında «mıllıyetçı» olduğu ıçın, yuksek düzey kavramlan ile konuşan felsefe, bılım, edebiyat dülennin a n Arapça olmasının uzlaşmaz bır yanlısı idi Okuyucular onu «mıllıyetçı» olarak tanımlamama belkl saşacak Onun dilınd» «mıllıyetçüik» dıncılüc Oemektı. Onun anlayışın Üç Dil îdeolojisi Niyazi BERKES da, «millet» ulus demek degîl, din toplumu demektır Arapça aslınaa da, eskı Osmanlıcadakl kullanılışmda da doğrusu budur Meşrutıyetten dnce «millet» sozcüğu, onceleri, Osmanlı halklannın Müslumar.lıktan a j n dın bınmlerınden olanlan ıçın kullanılırdı Tanzımatta bu sozcugU ulus anlamına bılmeden, kullananlara karsı (onu ulus kavramına karşılık olarak kullandıklan da kuskuludur ya"> Galatâtçılar ODU hep .tslâm mıllefa» gıbı deyımlerle kullanırlardı. Ornegın, Meşrutıyet donemınde bunların ılen gelen dergılerî olan Sebıl urReşat Sıratı Mustakım gıbı gazetelerde yazanlar hep «tslâm mılleti»nden soz ederler Onlann zamanında Osmanlı Turkçusü oıan Zıya Gokalp'ın .mıllet» dedıği seye onlar «kavm», •mıllıyet» dedıği şeye «kavmıyyet» derlerdı Arapça aslında da doğrusu budur. Bugunku Arapçada da ulusçuluk karşılıgı olan sozcuk «mıllıyet» degıl «kavmıyyet» sozcüğudur. Bu vüzden Babanzade, Gokalpı hep eleştlrdl. Onun Osmanhcava bıle gırmemıs olan bır alay Arapça kokenlı sozcuğu yanlış bıçım ve anlamlarda Türkçeve sokmasına çok kızardı Ders verdığı yenn adı «Zıja Gokalp Dershanesi» oldufu ıçm zavallı adam duşmanının buytık bır fotofrafmın asılı oldugu duvarın onbnde oturmaya hukumlu bır kışı gıbı gdrünür onun uydurduğu bozuk Arapça sozcuklere gelınınce başını arkaya cevırmeden ışte şuradakınm bır marıfeti daha» derdı Bız de, karsımızdakı çelışkılı gorunuşün f e kısı altında, kendımızı tutamaz gulerdik. Ne var kı, tutarlı olan Babanzade Idı. Eğer gerçekten dın dolayısıyle Arapçava bağlıhğınız olacaksa, onun mandığı gıbı o dının kutsal dıU olan âdı dıllerın ustunde soylu bır dıl olan Arapçayı bılmek zorunlu ıse en tutarlı olan yol sozcüklen onun gıbı kullanmak olacaktır. ö t e yanda, Turkçü olan Gokalp'ın sözcük sorunundakı tutumu tutarsızdı Onun sozcuk ıdeolojısınde benımsedığı yerınde bır gorüşle dığer benimsedığı bır gorüs bırbınyle tutarsızlık ıçındedır Ona gore, Arapça va da başka vabann blr kaynaktan çelen bir sozcuk Osmanlı Turkçesının halk sozlugune ayn bır anlamda olsun gırmışse o sozcuk Turkçeleşmış olur. Sozcılklenn halklaşması açısmdan dogru bır sorüş. Dedıği durum juzyıllar bovu kendılığınden oluyordu. Ancak, slmdi kalkıp yenlden Arapç* kökenlı sozcükler uydurmak bundan çok a y n bir ıştır. Bunun içln soztinü ettiğım ikinci ilkesi binnci İle uygunJuk ıçtnde degıl Ona gore, çağdaş Batı uluslan uygarlık dıllennde Grekçe, lAtınce temel sozcuklerl kullandıklanndan, Turk ulusu ıse bu uluslann pavlaşık hars (ktlltur) ve medenıyet (uygarlık) geçmişlenne bağlı olmadığından bu klâsik dillenn onlarda oynadığı rolü dın ve kıtap dolayısıyle, Arapça ovnayacaktır. Demek ki dıl sorununda Turkçüluk yıne de Islâm Arap uygarlığı bolgesi lçınde kalacaktı öyleyse, Babanzade'nin ne kusuru vardı' Bu yorumun, Gokalp'ın kendısının dın (onun deyımi ile «ümmet») uygarlıgı içınde bir «ulus» kavramı olamayacağını gostermıs olması ıle tüm tutarsızlık içınde oldugu apaçık. Bu tutarsızlık yüzünden Gökalp, Osmanlı TUrkçesıne Arapçadan yenıden bırçok sozcuk daha kattı Hemen hepsı Araplarca bıle kullanılmayan sozcukler hem de Bu sözcukler ancak «afsunlu sözcük»ler olarak, anlamlan belirmemış karanlık sozcükler olarak bır sure tutundu. Ikl önemli sozcUğünü örnek olarak alahm: «hars» ile «mefkure» sozcıikleri îkısi de Arapçadan alınma Bırincisini Araplar, onun kullandıgı anlamda kullanrnazlar. Onun yerine Türk dıline uymayacak «thaqafa» gibi bır sozcuk kullanırlar kl o d ı sonradan yakıstınlmıştır. Arapça »engın bir dil olmakla beraber, kavram çağdaşlaşmasmda Türkceden daha ivı bır durumda olmaktan uzaktır Bovle caftdas kavram yoksulu Arapça nasıl Turk dil cagdaşlasmasma kaynak olabılir' Gokalp'ın ıkınci unltl sozcugune gelınce. Araplar onu hicbır anlamda kullanmazlar, çünkü salt urdurmadır. Bu iki zıpçıktı sözcüğün okumujlar arasmda bıle anlamlan bılınmedıgi Içın Gokalp göbegıni çatlattı da «hars»ın ne oldufıınu yıne anıatamadı Gecenlerde bır AP bıldlrısinde kullanılan şoyle bır soz gordüm eazetelerde: «Mılli hırs ve kulturumuzün » Dıvelım kı bu «rıırs» sozcuğu aslında «hars» ıdı de gazetede vanlış çıktı Bellı kı bu belgenın vazarı .hars» (kım bılır belki de «hırs»! ıle •kultür'ün avn anlamlı sozcukler olduğunu sannor. Demek kı ne bı Üçüncü ideolojl olan «tasflye»ciliğe gelince. Bunlar Galâtatçılann katıksız karşıtı olan, onlar gıbi aşırı bır dı] idpplni";ı eııde''PT'd! On lar da dil sorununu salt sözcük sorumı olarak aldıklarmdan ancak onlar kadar tutarlı idıler. Bunlan eski basımevlennde tek harflerle dızi3en satırlan duzelten eski bas mUrettiplere benzetırım. Onlar gıbi, ellennde cımbız teker teker harfler venne tekeT teker sozcüklert fırlatıp atmak ısterlerdi Sozü bütunleştırecek, anlamlı yapacak bır ölçüve eetiremediler ml Turkçe, yeterll harflerl olmadıfından eksık harfli satır dızen basımevlerinin yanlanna dönecektl. Onların zamanında Tılrkçe kökenll veterl Itadar bılınen hazır sözcük var mıydıT Sonra, yuîde yüz Turkçe sandıgimız rdce sözcük vardır kl Turkçe kdkenli degiller. Ben, Cd tranlı konusurken «sırke» sözcCgimü kullandıklanm ışıtmce «bızden aldılar» dıyerek koltuk kabarttımdı. Meğer onlar bizden degıl, biz onlardan almı$ıs. Pekl, «sırke»nın ne oldugıtnu bilmeyen, ? anlaraayan var m ı Benim sandıgım gibl olsa bıle, FaTsca gibi tinlü bır dil yabancı köken» bir sozcuk benimsemekle bır seyınl mi vıtarivor An Türkçe nice sözcük var ki kaynaklan Hınfçeden îspanyolcava kadar gider. Bu, valnız Türkçeye özgü t i r «kusur» da değü. Kur'an Arapçasında bile hayll vabancı sözcük var. örne^ın, Islâm dın sozlüğürde çok kullanılan en orpmli ıkı sozcuSun ıkısl de hem Arapçava, hem Islâmhga yabancı kaynaklardan gelmedır. Bunlardan biri olan «Din» sozcuğü, dil bllglrılerırin sojledığıne gore, eski îran dıllertaden birınden gelme. tTdncisi olan «Sırat» sözcüfü atıaçık Lltinee «strada» (yol> srtzcagünden gelme. Romalılann düz \ol vapmadakl ünü Kur* and?n onceki nllarda Araplar arasmda da vavpndı: sozcuk daha o zamandan Arapçalasmıstı Bır dıl vuzde yuz verli olma savını tutturursa o dil. a n dıl olmaz «ank dil» olarak kalır. Onu konujanlar kekemelesir. ötekller pıbi, Tasfıvecilik ideoloiisl de rutunamadı. ÇünkU o da dıl sorununu sözcük sorumı olarak alıvor o da dıli bır ses makmesinde doldurulacak bir plâfc sanıyordu Bu ideoloil de a«ın sonııclara pitme vüzunden gözden dıistü Tutarlılığını. yuıilrlügunü gostermek için butün dıllenn Türkceden üredıgıni ilen sürmek gıbı hem gerceğı olmavan. hem kendi ideoloüsine aykın düşen aşınlıklara kadar gitnıek 10runda kaldı. Dıl sorunn ulu"lasma avdınlanma, toplumsal gelişme süreçleri İle sıkı baflı blr sorun oldugu ıçın cımbızcıların sandıgı gıbi bir makine isı degıl, bir ulusal ve toplumsal gelişme bır çağdas'aşma sorunu oldujhırmn «lenlmesi iledır ki son Mllarda dıl ar.laşması akımı veni ve daha \enmii bır aşamava gırmıştır Bu aşamanın da kendıne ozgu sorunlan olduSunu avnca tartısabılınz. Bir Yazar... P azartes! gfinü sabatu Mellb Cevdetle blrllkte blr Is lcm Gureba Hastanesine (rittik. Guzel bir run baçlıvordu tstanbui'un sonbahan. ianınm en alımlı me»simidir Her Udmtzın de kevfi verinde cibiydl Hastaneye vardifimırrta bahçenin bir köşesinde kırmın bir hapishane arabası cördük. Cevresınde jandarmalar, içinde yazar Tektaş Afcaoğlu . Ne rastlantı! Czaktan el salladun: Nasılsın? Kollarını kaldınp bileklerindeid kelepçevl ıtBsterfli. Birdeo çeşitli dnveulara kapıldım: hem hendim, hem ülkem adına utandım. tkind Dünva Savaşuıdan «onra »S«de «Hür dfinva»va katılmistık 30 vıl ıreçmiştl aradan: ve vazarlann bflepine fikir sucundan ötürü kelepçe vuruvnrduk Tpktas Ağaoeln vp henzerleri demir parmaklıklar arduıdan lzlivorlardı cözgıir seçimlert » Bizler de dısanda yonımlar vapıvordnk: « Türk halkı Ikl buvük partl sfstemlne ySnelmlstir. Aşın nçlara fltıfat etmemiştir. Avnıpa ve çofu ülkede olduğu gıbi Turk demokrasisi bir isükrar aranışı Içındedır.» Bütfin bo vornmlar vapılırken Hmsenln aklına; Yahn, dıye sorrnak eelmivor, Avrupa'da bileklerme fikir sucundan ötüru kelepce nınılmuş vazar var mı? Bırakın Avrupa'yı, Sovvetler'de vok Fn son örnek Solvenitsin Rusva sleyhine atıp tutan. Hitler'e dvnle» duıen, Amerfka Vietnam'dan neden çekildl dive havıflanan bu farip vazann cürbltüsS artınca, Sovret vönpticileri: Havdl asltnım, dediler, w o rit çok beSenriiein Batı dflnrasınds istedigin gibi yasa, y u , çlz; Szgürlüklerinl kullan! Ve blz Fakir Baykurt'a, Talçın KOçük'e pasaport vermecken, Solyenltsin pasaportunu alarak ynrt dışuıa çıktı; çıkar çıkmaz d s balonn söndii. Slmdi krndlstae denfMİ» bir sanatçı dlye balayor dünya; söyiedlklerlnl «askinlıkls Izliyor. Ama Solvenitaln lstedisl ribı konuşup vazarken, Turkive'de vazarlar büekleri kelepçeH setlrilivor hapishaneden hastanoe. Tomsonlu landarmalann c57etıminde Ve snzde çok partili refimin seçirnlerl vapılıvor dısarda: Tfirk vazarlan bu seçimlerin sonuçlannı ciddivetle Incellror: ortanın sola, sajb, önö, ardına lllşktn vorumlar rapıvorlar. Gerçekle l î Eldm seclmlerinin blr tek anlamı rardır. «Ben size özgtırlbk getirecefcim» diven paröyle; «Ben özırörlük Istiyenleri tepeleyeceçim» diven partiler arasmda ceçtl secim . 12 Mart rejirninden beri TürkiTe'de Iç politika bu çizeive otnrmnştur. ÇSnkil iç ve dıs egemen çpvreler 12 Mart rejimlnl 1973 seçhnlne götürürlerken, solun «ıeçlm sandığinda ufalanacağım sanrvorlardı. Beklenmedik bir iş oldn: sag parcalandı. Bu oinşinn CHPVe Iktidar Toîunu »ctı. tşin körüye gittisini rörenler, bn kez parçalanan sacı bütünle«tirip parlamenter faşizmin vfirâmesin! vpniden « ı i lamak içln millivetçi cephe planlamasın» Rirdller. Başan da «ağiadılar. 12 Ekitn seçimlerl bn başannın o t §andıjhnds derlenmesi olacaktı. Tam anlamında olamadı Halk* özgtirluk vadeden detnokTattk solnn vfizde 10 trlişme<i, parlamenter faşirmi benimseyen tç ve dı«) çevrelerin gbzlinü korkutmus olsa gerektir. Ne var M, şimdl Ankara'nm Joıllslerlnde yeniden «mebus pazan» knrulmuştnr. Secimlerde başan sajlavamavanlar. eksiklerinl mebus pazannda tamamlamak nivetindcdiı* ler. Gerçek demokraslve çiden yolu tıkamak ve «Sözde demottrasi.yi sflrdfirmek içln ABD dolan Türk Hra«tı, banka kredisl, vergt iadesi, teşjvlk tedbiri, yönetim knrultı BveliH üstune pazarlığın çeşltlemeleri pek vakında basınımııd» serrilenecekrfr. Tazarlannın hilelHne lcplepce rurtılan ac eelismiş demokrasilerde mebu* pazannın tezgahlan d* pek kaba ve açık bicimde kuruluyor. Suç, Gerçek Eğitimci OJmak OKTAY AKBAL Evet Hayır TESVÎK OYUNU asbftkan SUleymaıı Cemlrelin >eğenı, genç ve uyanüt ıs adamı Yahya Demırel'ın hayali mobılya ıhracatı ıle devletten 30 mılyon lıra dolaylannda parayı «Vergı tadesı» adı altında alıvermesı ıle, teşvık tedbırlerı yurdumuzda yenıden guncel bır konu olmuştur. Sermaje ışbırhkçısı sışasal iktıdarlann, kendi jandaşlanm devlet kese»tnden zengır. etmek amacıjle 1*66 yılından bu yana geliştırdıkl e n teşvık tedbırlen, amacına gerçekten ulaşmış, başta Başbakan Süleyman Demırel'ın kardeşleri ve yeğeni olmak üzere bu tedbırler sayesınde daha nıce uyanık bzel girışımcı zengm oluvermıştı. Teşvık tedbirlerinin uygulanmasına ılk kez 1966 yılında başlanmıştır Bu donemde zamanın AP ıktıdan gozune Devlet Plan lama Teşkılâtını kestırmış, ve ozel sektoru teşvnk amacıyle bu orgutu sonsuz yetkılerle donatmıştır Bunun için ılk once Dev let Planlama Teşkılâtında, Teşvık ve Uygulama Daıresı adı altmda bır daıre kurulmuş ve başma da Yılmaz Ergenekon adında bır kışı getırılmıştır. Teşvık tedbirlerinin oyküsüne geçmeden once, 1966 yılında DPT'nın kuruluş düzenine ve bu duzenın başmdakılere kısaca bakmakta yarar vardır Musteşar, Turgut özal'dır Kendısı 12 Martt»n sonra bu gorevinden ayrılmak zorunda kalmış ve Sabancı Holdıng ın Genel Koordınatorü olarak ozel sektorde gorev almıştır Sosyal Planlama Daıresı Başkanı Nevzat Yalçıntaş MC Hukumetının TRT Genel Muduru, Koordınasyon Daıresı Başkanı Ekrem Cevhun MC Hukumetınin Başbakanlık Müsteşa n ve Teşvık ve uygulama Daıresi Başkanı Yılmaz Ergenekon ıse MC Hükümetuıın Malıje Bakanıdır. O günleruı planlama örgütü gerçekten ılgınç bır gorünümdedır örgut, tumunün özelhğı sermave işbırlıkçısı olan çember sakallı hacılarla, hocalarla komandolarla ve torpillılerle hızla doldorulaıoş \a devleun kay B uçlan nedlr? Tam ders yılı bBsında görevden «lman EJıtlm Enstltusü ve lise müdurlennın ışlediklerl suç nedır? Bır çoğu için bu belli, Ecevıt iktıdarı yıllannda bu gorevlere atanmıs olmak . Ecevıt ve Irmak Hukürnetleri bır yıl «üreyle bu ülkeyi yönetmlş, elbette bır takım »tamalar yapacaktı Herkes bılıyor, Ecevit Iktidarı yonerfm yerierinde dnemll bır degtşjklık de yapmadı, kaçmdı bundan, partızanca bir davranışta bulunmak istemedı. Sağcı bır Ukım kışıler, müdürler. mustesarlar yerleruıae kaldılar. AP ıktıdannca, 12 Mart'ın a ş m sağcı hükümetlerlnce Işbasına getırılmiş, etılımleri, düşüncelerı, tutumlan bilinen kimseler, Ecevıt zamanında da gorevlerınde tutuldular. Bir tek örnek vereyım: Bir ajansın koyu AP11 genel müdurü bile değlştırılmedı. Daha daha rüc«len' . S YATIRIM İNDİRİMİNİN GERÇEK AMACI, ÖZEL SEKTÖR YATIRIMLARINI YURDUN AZ GELiŞMıŞ BÖLGELERıNE KAYDIRMAKTI. AMA. TERSİNE İŞLEDİ VE O BÖLGELERE HıZMET GfTMEDı. otl Emin ÇÖLAŞAN tatbikatmın ana espirisl bır cumle ıle, Turk muteşebbısm n gucüne inanmak şeklmde ifade edılebılır. Butun yadırgama lara ve engellere rağmen uygula ma büvuk bır cesaretle yapılmış ve guzel netıceler alınmsştır Yatırımlarda genış gumrjk muafıyetîpn, verçı mdınmlerı btıtçe fonları, subvansıvon sıstemlen gı bı memleketımızde hemen hempn hıç ta'bıkat bulmamış teşvıkler ve bunun tatbıkatında postenlen cesaret ve manç muteşebbıslenmı zı başlanffiçta bır havlı şaşırtmış, • acaba doğru mu 0 . sualını pek ço ğuna sordurmuştur Genelhkle 3 vıllık tatbıkattan elde edılen sonuçlara gore muteşebbıslenmız devletle olan münasebetlerını buroKrasınm kendılenne ıtımatsızlık duvgusj içınde olduğunu bıldiğınden aslında hajran olduğumuz taleplennı «Acaba ben fazla mı ıstu orum veva bu ıstegım ba na ozel bır muamele sonucu mu venlecektır» psıkolonsı içınde fev kalâde aşağıdan alarak yapmaktadırlar. Teşvık sıstem:rın tatbiıcatına hakım olan goruşte muteşebbıs, bu memlekete önde hızmet goreT bır vatandaştır Bu bakımdan rrute<;ebbıs teşvik edılmelıdır ve asgari dığer zümreler kadar devletten ve bU'Okrasiden ıtıbar gormelıdır. Muteşebbıslerımizin devletle olan münasebet lerınde kalkınmada ovnadığı rolun onemmi bılerek basını eğık değıl dık tutması onun tabıi hak kıdır • Eskı Musteşar Turgut Özal'm bu gor.ıslenne hak vermemplt « l * Ama Mıll! Cepha adı altmda dort partinin kurdugu ortak hükumet i ş başma gelır gelmez her yerde hızh bir «kıyımıta gınsti. Valüer, emnıyet mudür ve amırleri kaymakamlar, elçıler, okul mudürleri, oğretmenler, Bakanlık kademelenndeki musteşarlar, genel müdürler, şube müdurleri, hatta odacılar bıle değıştinldı. Bu işlemın en ağın, en acımasızı, en kabası Mıllî Eğıtım Bakanlığında yapüanıdır O kadar çok yazdım ki, ben de bıktım bu konudan. Ama değışen bır şey yok, kıyım sürup Ridıyor en sert, en partızanca blçımıyle Gecenlerde bir Eğıtım Enstıtusü Müdurluğüne getırilen blr penç oğretmenın durumundan soz etmıştım Gorev gorduğü llın II îdare Kurulu karanyle cezalandınlan, davası Danıştay'a kadar glden, sonunda dosyası Savcüığa yollanan, fakat genel afla birlıkte suçlanndan annan bu Uç dort yıllık aşın sağcı kışının MC tarafından o ilın Eğıtım Enstitüsü Müdurlugune atandığını yazmıştun. Elımde l l îdare Kurulu'nun 8 12 1972 iarihü kararınm ve Danıştay'ın 1973 tanhlı karannın fotokopılerı de \ar. Neresı olduğunu yazmamıştım. Kışılerle uğraşmayı sevmedığım ıçın . Benim ıçın onemlı olan Airnin Veh'nm durumu değıldır, partızanca davranışlardır, Cumhunyet ılkelenne bağlı oğretmenlerın, yönetıcılerin aşın sağcı kimselerın etkısıyle ışlennden atümalandır. «MC iktıdannda oğretmen olmakv jazımın jaymlanmasından sonra Saym Erdem Ankara'dan benı telefonla aradı, sorunla ılgılendi, olayın hangi ilde geçtığınl sordu Soz konusu okulun Sıvas Eğıtım Enstıtusü ve Öğretmen Lısesı olduğunu söyledım «Benden boyle b»r tayın geçmez» dedı Ben de ılgısıne teşekkur ettım. Şundı sonucu merakla beklıyorum Sayın Bakan sonunda gerçelî soruaılunun kendısı olduğunu anlamış mıdır dersınız. MC'nın aşırı sağcı kışılerıne kapünlan onemlı gorev yerlerindeki bir takım yönetıcıler Sayın Erdem adına bır takım yanlış, çırkın, partizanca ışler japmaktadırlar. Bu Idşılerın başında herıcesın bıldığı gıbı, Oğretmen OiuUarı Genel Muduru gelmekted.r. O yazımı okuyan Sıvas Eğıtım Enstltusü \e Öğretmen Lisesı eskı mudurü sayın Rıdvan Terzıoglu dan da bır mektup aldım Şovle >azıyor eskı müdur. «Sıvas Eğıtım Enstıtusü \e Oğretmen Lısesı Muduru ıken MC hukumetmın M E Bakanlığı oğretmen okullan genel muduru «komando» Ay\az Gokdemır ^e bakanlıktakı sajın ağabevlerının onayı ıle Kutahya Rehberlık merkezı uzman yardımcüığına naklen ındınldım Suçumuz MC hukumetınm kuruluşundan daha once bu goreve atanmak ve komando olmamak » Sayın Erdem'ın ilgısı benı çok sevındırdı. Umutlandım m ı ' Bu Konuda kesın bır şey soylemeyeceğım. Çunku haberler ıji değıl. Eğıtım Bakanlığındakı «komando» yonetıcıler, Ulkü Bır. orgutunun ısteklen, buyruklarıyle Türkıye'nin dort bır janındakı devnmcı, ılencı, Ataturkçu, gerçek eğitimci bğretmenlerın kıyımını surduruyor. Ortakoy Eğıtım Enstltusü Mudurü Halıl öztaş bunlardan bın omeğın . Ecevıt zamanında bu gore^e atanan bu genç egıtımcı bır yıl surejle bu Enstıtu yu başarıyle yonetmış, her yerde oğrencı olayları gorulurken bu okulda tek "bır olay çıkmamıştır. Ne komandolar, ne de başkaları bu Enstıtu'yu kanştıramamışlar. Der^en MC gelıyor, bır çok yonetıcı gıbı Oztaş aa gorev ındn uzaklaştırılıyor. Gerekçesız, açı^lamas'z, 12 savılı Kanun hukmundekı KaraTiamerun 76. vnadaesme dayanılarak1. Ya tam ders yılı basmda gorevlerınden aluıan Istanbul un on ıkı lısesının muduru^ Neydı bunların suçlan' Ecevıt zamanında bu goreve atanmak, başarılı otmak, Ataturk Cumhurıyetmın ükeierını benımsemek Savın Erdem bu konuya da egılmelı, bu mudurlenn durup dururken nıye değıştinldıklerml sormalı Bakanlıgının bu ışlcîe ılgılı sorumlularına ozellıkle Istanbul Eğıtım Mudurluğune getırilen kışıye.. Önce de \azdım, M E Bakanlığındakı bu layımlar, bu acılar bu surgunler bırtakım soıumsuz partızanlann ışı Ama Bakanlığa bunlar egemen. astıklan astık, kestıklen kestık .. Sa>ın Erdem onlar gıbi düşünu\orsa, onlann yaptıklannı onaylı>orsa, sorun yok Yasalar. ulus ve tarıh bnünde tek sorumıu odur yuklenır butun bu sorurrluluğu sırtına, olur bıter Ama bovle olduğunu sanmıvorum, daha doğrusu sanmak istemljorum Baktmhgın yuksek yerlenne yerlesmış butun bu kıyımcıların <ok saldıkları verden sokulüp atılmalanndan başka çıkar vol voktur S a ^ n Erdem bunu vaparsa. yapabılırse geç olmakla birlıkte kamuoyu önünde aklanabılır Yoksa çok geç kalmış olacaktır Şıırle, sanatla. edebiyatla yakmdan ilgılenmıç, polıtıka yaşamında ozellıkle AP ıçinde sağduyu sshıbi bır aydın sajnlan 41ı Vaılı Erdem''n <lendını kı.rta" v ıası»nı ısterım . naklan özel sektore bu ilgmç kadro tarafından teşvık tedbın adı altında dağıtılmaya başlan mıştır Gunumuz MC Hukumetinde Toprak ve Tanm Reformu Müsteşarı, Tıcaret Bakanhğı MUsteşan ve bazı Genel Mudur len, Çalışma Bakanhğı Mustesar Yardımcılan ve daha nıce yüksek mevkılerdekı burokrat, o gunlenn sermaje işbırlıkçısı DPT ekıbınde yer almış'ır Boylesme bır kadro ıle ve o lanca hızıyle goreve koyulan DPT kadrosu Turgut özal, Yılmaz Erçenekon, Nevzat Yalçıntaş ve Ekrem Ceyhun gıbı dırayetlı yonetıcıler sayesınde devlet kesesınden ozel sektorü zen gın etme yanşına ginşmışler ve hıç bır esasa dayanmadan ışbırl'kçılere, torpıllılere ve mukadde satçılara devletin kaynaklannı H nırsız bir biçımde dağıtmışlardır îşın en ılpınç vonu, bu dağıtımın büyuk bır gızlılık içınde ya pılması ve alanla verenden başka kimsenın haberı olmamasıdır Bovlesme cıddnetten voksun ve gızlıce vapılan ulufe dağıtımı 12 mart donemınde sadece bır olçude onlenmiş ve teşvık tedbiri verılen fırmalann hiç degilse Resmi Gazetede yayımlanması öngorülmuştur. O ırlınlenn Devlet Planlama Teşkılâtı. Müsteşan Turgut ÖzaJ ise ulufe dağıtımını kendı imzası altında şu sozlerle savunma çabası ıçme gırmış^lr (Bakınız* Ikmcı Beş Yıllık Kalkmma Planında Turk Özel Sektorü DPT 848 savılı vavını) «Son 3 yılda yapılan bette kl mum'kün değıldir ö m e ğın devlet parasınm ulufe bıçınunde dağıtılması müteşebbısleri bıle gerçekten şaşırtmış ve Ozalın dedıgı gıbı \caba doğru mu "sorusunu ppk çoguna sordurmuç tur • Teşvık tedbırlen başlangıçta ge npl olarak 7 ana bolümde dağıtıl mıştır Bunlar Gvımrük muafıve»ı fStıhm'ındınmı yerpr etel*mesı ıhracatta vergi ıadesi, tesvık fonları ıhracatı gelı^tırme fo nu ve ozel ıhracat fonudur Bunlardan en onemlılerı bugun de o'duğu çıbı Gumruk muafıvetı, vatırım ındmmi ve ihraratta ver gı ıadesi olmuşrur Sadece bu uç fondan 1967 197(1 yıllannrla vaklasık o'arak 13 mılyar Turk lırası Demirel Hükümeti ile ÖVai ve Ergenekon Planlaması tarafından devlet kesesınden dağıtıma tâbi turulmuştur 1968 1%9 ve 1970 yıllannda Dev let Planlama Teşkilatı 5 milvar 195 mılvon lıra tutannda gumruk muafıveti sağlamıştır Başka bır devışle vatınm vapmak Içın mal ••thal eden mu'psebbısler bu mal lar ı ç n gumruk vergisi olarak odemeleri gereken 5 milvar 115 rrılvon lıravı odememışler ve devlet bu kadar gehr kajbma u* ramısHr Bu ddnemde milvonlara vp mılvarlara varan gıimmk muaf'vetı uypıılamasından yararlanan lar arasmda navlon çorap fırma lan esarpcılar ve luks konfeksi yoncular mevva suvu ve konserve fabnkalan bıra fabrikalan ilp tavukçu fırmalan vardır. Yatmm indırımmm dığer bütun teşvık tedbırlen gıbi gerçek amacı bzel sektor yatınmlanru vurdumuzun azgelısmış bolgelerıne kavdırmak bellı sanayı kesımlerınde yatınmı teşvık ederek ozel sektore versrl fcolavlıkla n sağlamaktır ^ncak gızlıce VP cıddıyetten yoksun bir biçımde ujgıılanan yatınm tndirlmlerı de bu amaca hizmet etmemıştir Turfcire'de bueüne dek hesap somlmamıştır Ancak Parlamentoda «226» ergeç bulunacak, ışfa o zaman teşvık tedbirleri oyununda rol alanların tumu pişman olacaktır ö y l e blr düzende vaşıvoruc kl, lnsan mahpunhanede dpjil dıjarıda yaşadıjhns nerede lne tttülecek. Haplstıane arabasında eördiıjum bilpcl kelepçell Tektag'tan uUndım. Bır ulkede blr tek vazar domlr parmaklık «rkasınrta lnılutum .jaıariar ozgurlüklerıni yitlrmtşlcr demektir. r|Uii)niı VEFAT Bursalı merhum Cevdet Canıtez ve Nazlre Carutezin oğlu, Saıme Canıt«z'ın eşı Tunç Canıtez, Nur Canıtez ve ÖndeT Canıtez ın azız babalan Neriman Berkerin damadı. Şehıme Berker Av Nurı Berker ve Muallâ Berker"ın eruşteleri Istanbul Beledıyesl Riayet Müsavlri FARUK CANITEZ Hakkuı rahmetme kavuşmustur. Cenazesi 22101975 çarşamba günü ogle namazmı müteakıp gışıı Camiinden kaldırılarak ^şıyan mezarlığındaki ebedi istlrahataShına tevdl olunacaktır. AİLESİ (Cumhuriyet: 8317) haf*alık sıycsı haber ve yorum dergısı • • • • • • • • ÇIKTI Yalçın Kuçuk üsosyalıst gorev Sermayeran Tabanına Saldırmak Behice Boran Seçımler ve Sonrası • • • • • • • • • •• » • • • • • • •• • « • • • • • • • • • » » • • • • • • • » • •> îlhan Akalın Hıkmet Altınkaynak îsmail Cosar Nabi Dınçer Alparslan Iştklı Artun Ünsal ÎSTANBUL DEVLET MÜHENDiSLiK ve MiMARLIK AKADEMiSi BAŞKANL1ĞINDAN TÜRKiYE MUHASEBE ADRES Konur Sokak 15 8 Yenisehu ANKARA grenci Alınacaktır 1975 '1976 öğretim yılı için Üniversitlerarası Seçme Sınavın» gınp herhangı bır oğretirn kurumunda yer gösterılmeven oğlencılerle b) 1314 ekım 1975 tanhlerınde Bn kavıtlannı yaptıran ofrencı erden kesln kayıda hak Kazanan öğrencıler dışın'ia kalanlar arasmda vaptıklan tercıhlere göre yenlden yaDilacak sıralama ile oğrenci alınacaktır. Kor.tenjan açığı bulunan kurumlar ıle taban puanlar aşa^ıda gösterilmıştır «a» paragrafında belırtılen öğrencılerin Ön kayıtlan 2223 ekım 1975 gunleri vaDilacaktır Kesın Kavntlar ise 247 ekire 1975 cuma gnnu saat 13 0O'de başlayıp, 28 ekım jrunü saat 13 OO'de bıtecektır. YÜKSEK OKUL AÇIK KONTENMN LtSE ASGARt P€. S 1 1 2 4 1 3 458.940 452 418 453.370 4MJ550 444 903 470 459 451489 a) İ i • • • • • UZMANLARI DERNEÛi SINAV DUYURUSU Memleketlmlzde boşluğu hlssedllen muhasebe uzmanı thtiracını karsılamavı »e mesleği gelıştirtneyı umaç edinen Türklve Muhasebe Uzmanlan Demeğı"nln uznıanlı» serttlikası sırmvı 17 aralık 1975 carşamba eünü başlavacaktır Katılma sartlan ve adaylard» aranan niteUkler şuntardır a) tktlsadl tlcarl. mall aianlarda yüksek ögrenlm gOrmüî olmak; b) Yönetmelık şartlanna uygun olarak en az Ifcl n) muhasebe meslegmde stai vapmış bulunmak ve vonetmelıkte belirtllen dıfter ş a n a n trnit bulunmak Sınavlara glrtş için en son başvurma tartrü 31 eklm. 1975 günüdür tsteklılerin yazılı olarak müracaatlan rtca olunur Tünel. îlkbPledive Cad No: 5 KUçük TUnel Ap Dalre: 3 Beyoglu lstanbu) Telj 45 06 45 P. K. 508 Karaköy istanbuJ Cumhuriyet 8310 • (Cumhuriyet: 8318) Kültürünüz, Işlerıniz, seyahatlertaiz İçin • • İtal/ancayı Öğrenin (Italya'ya burslar) Kajıtlar: ÎTALÎAN KÜLTÜR MERKEZÎ Meşrutivet Cad No 1B1 Tepeöaşı Tel: 44 98 48 Isıfc Mfib. Yük. Okulu Makına Elektrık Vataı. Möh. Yük. Okulu Elektnk Makına tnşaat GalausaraT Müh. Yük. Ok Makına Kadıftüv Müh. Yük. Okulu • • Refclâmcılık 1216/8304 ••••••••»••••»»••••••••»••• » • • • • • • « • • • » • • • •> KÎRALIK DEPO Panp8)B Ergenekon Caddesl 98 Idil sineması altında 400 m2 lık veı f23X16 m2> sanıbı elıyle 6000 lirava kıralıktır. Avnı Ter dugün salonu Kont°ksıvon mobüya ateivesi, lmalâîhane dershane fılm platosu ve çeşitlı ış yerlerı olmaya müsaıttir. Telefon $3 59 30 BULENT Cumhunvet 8311 tnşaat tnşaat Mımarlık 1 442 869 7 454 (BI (Basır t: 2 W 3 8307) • • • Doktor T A R I K Z. KIRBAKAN Dert Saç n ZOhreri Hastalıklar Mutphaasm IstıklâJ Cad P^rmakkapı Telj U 10 13 • • « Diş Tabibi ORHANTÜZÜN SAMATYA CAD NO: C8 Saat 13J0 18.30 Telefon: 21 75 82 | • •••••••»••••»•••••>•• •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle