Katalog

iKt urada. 12.9 1975 tarlhinde çıkan yanmds, gaıet«mizin bir haberine dayanarak, Antalya müzesini gezen Külıür Bakaıu sayın Rıtla Danışman'ın, Roma ve Bızans yapıtianmn çoklugunu görünce, • Romanınkileri Roma'ya, Bızansınklleıi Yunanıstan'a gönderin> biçimindeki sözleri üzerinde durmuşturn. Sayın Bakan, bu yazıma ilişkin olarak bana yolladığı mektupta şöyle dlyor: • Bir kere yazınızda şahsıma atfedilen beyanlan bir gazete haberine istinat ettirmenizi yadırga dım. Çok kere yanlış ve asıîsız olarak verilen bu tip uydurma ve çok kere maksatlı habeıiere itibar edılerek fikir beyanında bulunmak hatalann en büyüğüdür. Uydurma haber bir kısım gazeteci geçinen zavallı muhabirlerin sermayesıdir. Bunları her gün ızleyip tekzip için zaman ayîrma imkânımız yoktur. Ama bir fikir adamınm iyi niyetli bir değerlendirme yapması. bu haberdeki espri ve doğruluk derecesıni keşfe yeteriidır. Antalya seyahatimde müzeyı gezdim. Yammda görevli kişıler varaı. TRT muhabiri olduğunu beyan eden biri ile de içeri girerken tanışmıştım. Kimseye beyanat vermedim, bir talepte bulunmadım ve herhar.gi bir gaeztecinın sualıne de muhatap olmadım. Müzedeki eserleri gördüm. Yammdakilere, çevredeki müzelerı hemer. aynı tip eserlerin doldurduğunu, aynca Türk İslâm eserleri ile ilgilt müzelere de önem verrnemiz gerektiğıni söyledım ve yazı sananmızın örneklerini teşkil eden Arapça levhalardan bazılarını okuyarak ılgılilerden izahat alchm. CUMHURİYET 10 EMm 1975 B OLAYLAR VE GÖRÜŞLER iestntn Wr bBlOmünd», m e n ı ta?j, yaat gfW Iriml Selçuklu ve Osmarüı buluntulan İle etnografya eçyasına da yer verilmiştl. Nltekün sayın Bakan da Arapç» bir levhayı okudugunu söylemektedlr. Bakın, bizim maksatlı haber uydunn yalana muhabirimlz, bu ola>ı atlamajnıştı. Samyorum, sayın Kültür Bakanının Antalya Arkeoloji Müzesi'nde Türk tslâm yapıtlan araması, o bölgeye ve o müzeye ılk kez gitmesi İle açıklanabilır ancak. «Müzedeki eserleri gördüm» diye anlatması da bunu gösteriyor. Ilk kez gitmiş olmaya bir şey denemez, ama giderken hazırlıklı oiunsbilirdi. Ben, 12.9.1975 tarlhll yazımı, sayın Kültür Bakar.ınm yalanlamağa deger bulmadıgı o haber üzerine kaleme aldım; elbette 6'yle yapacaktım Cünkii ben muhabirleri. onun gibi. «zavailı», «uydurmacı» yenne koymam. Yanlış haber düzeltilir. Arkeoloji, örenleşmiş fharabe halindet ya da toprağın altına göçmüş eskı vanıtlan inceleyen bilimdir. Bızde bu tür etkinlikler, hep yabancı arkeologlarca yürütülmüştü uzun yıllar. Onlardan bir kaçı ile çalışan degprli bilginimız ve müzecimiz Osman Hamdi bey ile. yardımcısı Makridi bey bir yana bırakılırsa. bizde bilimsel arkeolojik araştırmalar. Tarih Kurumu'nun kurulması ile başlar. Topraklarımızm sakladığı eski uvgariıklar kahntılannı ortaya çıkarmak Atatürk'ün başlıca tutkularından biriydi; çünkü o, topraklarımi7.!n tarihini benimseyen bir ulusçuluk anlayışmdan yana ıdi. Oysa bizde bu anlayışa karşı bir tutum da sürüp gitmektedir. Yurdumuz da doğup tarihe kanşmış eski uygarlıklara duyulan anlaşılmaz bir tedirginlik, onların nerdeyse yoksanmasma yol açmaktadır. Oysa eski uygariıklar bütün insanhgın mahdır ve bugün kendi topraklanndaki eski yapıtlan ortaya çıkaran, koruyan. inceleyen, bilim alanına açan uluslar, bu yoldan insanlıSa ve uyşrarlı*a büjaik yararlar saglamakla saygmlaşırlar. Ülkemizde bu eski vapıtlann deferlendirilmesi, Selçuklulann, Osnanlılann yapıp biraktıklarım küçümsemek anlamına gelmez: tersine olarak. bir uygarhklar be?igi olan Anadolu'da Turklerin bu uygarlıklara katkılannı ortaya koyar. Ama. yııkarda da sövlediglm gibi, eski Anadolu uygarlıklarına boş veren anlayış, yazık ki, yakm tarihimizin yapıtlarını da örenleşmeye bırakmaktadır. TÜR... on fflnlerde sorsop flstfine çeşitll l»f doiaşıyor OTtahkta... Ben de bu konuds «SoySop Akraba Taalluk»»» ba»ükb bir yan yaznuştıra. Bir okurum mektupla son»yor: SOT, akraba, taallukat... BunJan anladık, ama sop ne demek oluyor? Gunlüfc vaşayışımızda çogu zaman kullandıçımıı »ozlerln perçek anlamlarını bilmeyiz. Elektrik, nıh, kişilik, siyasal parti gibi çok kullandiîmıız ve çok Wldi?Imizi sandı»imıı söıcükleti blr tammlamaya kalkışm bakalım; kolay olacak mı? Sopu da konuşmalanmızda çok raîıat krıllanıriî; tanımlamaya felince dııraklama haşlar. Bilim^el dÜ7eyde «op, klan demektir. A>nı toteme baçlı, aralannda evlpnilmeyen, mal birliei bıılıınan bir ilkel toplumdur klan; aşiretten daha dar, aileden daha eenistir. Soy, sop. akraba, taallukat. sülale, silstle, alle pfM toplumsal birlikler; bir dayanısmayı vurcıılar. Aynı aşlretten, soydan, soptan. olanlar. birbirlerini tutarlar. Bn tııtuş, temelde ekonomibtir. Hepimlz bilinçll. bllincsİT. sezeriz hn perçpği... Sezdicimiz içindir Id, hirine öfkelendlctmiz zaman küirrderken. hedpfi eenişletir Tavlım ateslne başlanı: Ulan senin sülâleni. silsileni. soyunn, sopunu, akrsbanı. taalhıkatını. ve de lzzetli ceddinl... Ban yörelerde kiifür edenler, l?f daha Rtnlş tntarlar, »özgelisi Oünpydoffu Anadolu'da: Allahının horoznna kıravat takayım.. flbl çok nazlk küfürler de vardır. Dtmek ki soy. sop. akraba. taallukat, »ülale. silsile, ba\dan tatlı öfkeye de vanvor. Bıınlann yanmda bir de tiir vardır. Tiir. dnjra bilffisinde cinslerin ayrıldıjı hnlümlerdir. Türlerin çpşitleri de aynca irdelenir. Ama (rünlük havatımı/da riaha eenls arılarda kiıllanıriT «tür» snzcüeiinü... Son yıllarda siyasal !<Ö7İiifümÜ7fİP •tiirlii çeşitü dive blr ri»>liın dallandı badaklandı. Bizim blr hocamız vardı; kızdiği öğrencilerJ: Eski Yapıtlar Karşısında Melih Cevdet ANOAY ni Yunanlstan'a yollajin» sözünü yalanlamak İçin sp.yın Bakanın vakti olmamış, ıyı ki olmarnış, •Türk İslâm eserleri b:ze yeter diye düşünenleri sevındırmiştir böylece. Ama o habere cayan<ırak yazdığım yazı için vakit tmîup özel bir açıkîama göndermesinden ötüıü kend:sine teşekkür ederim. Sar.!:ım bu mektup dolayısivle konuyu yenıden ele almamı yadırgamayacaktır. Çihıkü konu bu mekiupla kapanacak gibi görünmüyor; neürn derseniz. gazetAmızin haberinde çıkan yukardaki sörii yck saysak da, ssyın Bakanın mektubıında yazo'ıkları. »ene de ünerin de durulması gereken bir dtırum cıkarıyor ortaya. Hele bu sözler bir Kü'ltür Bakanınca söylenince iş büsbütün sarpa sarıyor. «Müzedeki eserleri görrtüm. Yanımdakilere, çevredeki müzeleri h°men ayr.ı tip eserlerin cloldurduğunu. ayrıca Türk İsîf.m eserleri ile ilgili müzelere de önem verrnemiz gerekiğini söyledim» sozlen ssyın Kuitür Bakan.nır. arkeoloji ile ve rizelhkie Anadolu tarihi ve arkeoloiisi ile şimdiye değm hıç ilgılenmemiş oldııjunu gösterır. Antalya. Bergama K:ralı Attalos'un kurdııgu bir kentîir ve cnce İskonder'in, sonra Roma'nın bir eyaleti arkasından da Bizans İmparatorlıı^unun eşemenliği altmda bulunmuş olduşu için, Roma, Bizans kalınnları bakırr.ındr>.n zengin'i*i ile üniüdür. Tarih merakhlan craya bunlan ırnrmek için giderler. Aynca o kıyıların turistik bölge olarak degerlendınlmesi. yalnızca şrüneşınden degil. arkeolojık bakımdan taşıdığı zenginlık yüzündendir. Antalya'da daha önce Panaya kilisesinde toplanan bu arkeolojik kalıntılar, 1935 de, Yivli Minare Camıinde kurulan müzeye getiriiınişti. O müze ve «çevredekı müzeleı» elbette ''ayr.ı tip eserlen» sergileyecektı, çünkü Aspendos, Side, Perge, Xanfos İlkçağ Anado'usunun ünlü kentleriydi ve Antalya yakınındakı bu yerlerden getirilen Yunan, Roma, Bizans dönemi yapıtlan bu arkeoloji müzesinde derlenmişti. Antalya müzesini gezerken Türk îslâm yapıtlarının savsandıguıı düşünmek yanlış ve yersiz olur. Istanbul Arkeoloji Müzesi, Ankara'daki Hitit müzesi, diyelim Efes müzesi, Antakya'daki Roma mozaik müzesi ele almdığmda da durum budur. Anadolu'daki arkeolojik kalıntılar dokuz bin yıh kapsar. Buluntular yanı kazılarla gün geçtikçe artmaktadır. Bunlan gördükçe, «Nerede Türk İslânı müzesi?» dıye sormak hataların en büyügüdiır ve Kültür Bakanlığına getinlmiş kişiye yakışmaz. On birinci ytlzyılda Anadolu'ya gelen Müslüman Turklerin yapıtlan toprak altma göçmemiştir daha, ama bunlardan birtakımı. ne yazık ki. çökmek üzeredır, şimdiden birer ören görünümü almıştır. Roma yapıtlan müzesinde Turk tslâm müzesini düşünmek yerine, Anadolu topraklannı görkemli güzellikleriyle canlı bir tarih alanı yapan bu Selçuklu ve Osmanlı yapıtlarını vakit geçirmeden onarmaya, kurtarmaya baksak daha iyl olur. Yoksa yarm onlar müzelik dunıma gelir. Bununla birlikte yamlmıyorsam, Antalya mü S Hariise bur.dan ibaret olmasına ragmen, gaeeteye haberi veren kişiye adeta beyanat verilmiş gibi, ifadelerimi tırnak içine alarak. .... Romar.uı kileri Roma'ya, Bizansınküeri Yunanıstan'a gonderin .. z ı m haberi vermesini nasıl vasulandırrmm gerek:r. Bu zavallılıgın da ötesinde bir şeydir. Sizin makaleniz dç. işte böyle hiç kimsenin beyan eîmeyeceğin: sandıgım asılsız bir temp's dayandığı için üzücüdür ve sizi haksız bir davranışa sevketmiştır. Umuyorum ki gerçefi bildirmemden fayda hası! olacaktır. Aksi halde gerçek dışı ımalât mabsulü haberlere dayanarak bir yere varmanız ve hizmette bu!unrr.ani7 mümkün olmayacaktır.. Mektııbundan anlasıldığına göre, gazrtemizde çıkan «Roma eserlerini Roma'ya, Bizans eserleri Öküz türünden herlf.. Eşek türünden herif.. dlyr tammlardı. Zavallı hoca bilemezdl M, şu kosknca fîlkede, tldts, eşek, köpek. manda türünden herlfler. blrffün erlpcek, en jrnzdc koltnklara oturnp. halkin yazfisıyla ornayacaklar; «muteber zevat» olup çıkacaklar; «namus phli»nl sindireçekler: hırsızlıcın en daniska hlçimjerinl toplum vasammda rioRnlnıış gibi eeçerll kılacaklar... Zavallı hoca hilemezrii ki insan'arın Içinde le? »Iyen sırtian türü. zehirll öriimcek türiı. karanlıktan hoştanan bayktış türfl. »vak altında kiTnm kivrım solucan türü. kocaba? öküz türü topluma rgemrn olacak... Dofa billmln dlblnt knrcalarıp eerilere (rldeTse rfiz ki: t*k hücrpli canlılardan vavas vavas srplisin. türeverek, bueünkü durnma (telmîştir yaratılîlar.. Tanl onbinlerce nlın ccriüinden lzlemeye başladıgimızda. Insanın kokeninde ve oluşıımunda çeçltli har»anların kalıtimmı v* etkilrrlni çSrrbfliriz. Böyle olnnca da insan tüninün htllnv FPI sorjrusu yapıldıeında ileinç sonuclar çıkabilir ortaya... Sözeelişl hujrfin toplumda kan içiciliktpn hoı=lanrlıklan; siya» sal lutıımlarından bplli olanlar var. Bunlara sorsak: Senln türün ne7 Sırtlan.. • Senln türün? Akrep.. Senln türflnT Yılan.. Klmt Inun vardır: hofgSrfi, nanş, Irillk, Insanlık, hardp?lik, efltlfk, adalct kavramlarından oluşur kinılİRİ .. Klml İnsan vardır: korku, Ijkence, düşmanlık. entrika. ka. ranlık. ölüm. kötüliik. IPŞ. kan. Irin üstüne kMMtrinl vurjTllamıştır. Kimlsl banş grüvercinidir; ldmlsi leş yiyicl... Slz hanpi İnsan rürüml seçersinlz? Biılm dlyeceğimlz ?u: Insanoelunnn bozok ve hastalıklı türünden »akının; kökeninde örümcek vardır bu türün; ycrl olmamalı toplum yaşamında bu tnrfin; yerl tımarhane«llr bu türün .. •*#*?*. '* ' VLR EMHİ OKTAY AKBAL Eyet Hayır GÜNÜN KİTAPLARI «Örgütten aynlanlan ölümle eezalandırmak Mafla'nm yöntemidir.» Bir partıyi begenir girersir.iz, bir süre o parti saflannda görev yaparsınız, hatta iieri bir partizanı kesilirsinız, lideri başmızın üstunde taşırsmız, o partinin belirh ilkeleri için canla başla çarpışırsır.ız.. Sonra bir gün aklınız başmıza gelir, bir kitap okursunuz, bir dost yol gösterir, ya da kendi kendinize doğru yolu bulursunuz. Bakarsınız ki tuttuğunuz parti de, lideri de, çağın çok çok gerilerinde kalmışlardır. Nerdeyse gülünçtürler! Yurt ve dünya gerçeklerinden kopmuşlardır da ondan... O zaman tutulacak bir yol var. partiden aynlmak, giclip kafanıza. beğeninize uygıın başka bir örgüte katılmak ya da hiç birine katılmadan içlerinden birini dıştan desteklemek... Yıllardır görürüz bu tür lş'.eri.. Adam CHP'den milletvakili seçilir gider AP'ye girer^ DPden seçiiır CHP'ye dönpr, AP'den seçilir CHP'ye katıhr, MSP'den seçilir, bağunsız olur. Parti demek beîirlı bir düşünce, fikir, inanç bütünlügüdür, bu bütünlüğe bağh insanlarm birliğidir. Dıyelim AP'ye ya da CHP'ye üye oldunuzsa yaşam süresmce bu çızgıde ka'.acakBinız demek degildir bu... Daha ilerı, daha başanlı bir örgüt kurulur, ona geçersuıiz; ya da bağ'.andıçınız parti başarısızlıktan başarısızlığa düşer, çağının gerisinde kalır, kötü yöneticilenn ehne geçer, o zaman o partıden ayrılınak kaçırulmaz bir gbrev olur. Böylesı de gorülür ara sıra. ama çojunlukla partiden partiye geçişlerde ağırlığını duyuran etken, ör.el çıkar hesaplandır. Bunu daha çok «politikacı» adını verdiğimiz kişilerrie görürıjrz, daha dogrusu kotü politikacı'.arda. yararsiü polıtıkacılarda... Madem ki CHP beni aday gnstermedi ben da gider AP'ye. o da olrr.asa DP'ye, hatta MHP'ye gırerim, diyebılen kişıler de pek çok ne yazık ki... Bir partiye girmiş bir genç bir iki yıl sonra o partiden ayrılırsa «doneklık» mı etmiş olur? O örgüte girerken, bir çıkar hesabı ardmda mıydı? Büyük çogTinluğuyla hayır... Bir örgüta uye olan, orada can?m dişine takarak savaşan bir delikanlının çıkar hesaplan güdecegini sannıam. Ufak tefek söz verırıelerdir bunlar, kandırmalar, göz boyamalardır, hatta büyük büyük sözlerie o gencin içindeki uluscu, yurtsever duygıılan kamç:lamalardır... Ama delikanlı bakar ki yanılmış, yamltılmış, kötü bir yolun yolcusu halıne getirilmiş. O zaman «Böyls bir örgütte yer almak ıstemenı» diyebihr, Çağına yakışan, gerçek yurtseverliği, ulusculuğu temsıl eden başka bir örgüte de katılabilir. Kimse de ona «ne yapıyorsun, bu davranışının h<v sa'oıp.ı vereceksin» diyemez. Böyle bir güç, böyie bir yasa yoktur. Oysa ırkçı. turancı, asın sağcı bir partinin lideri bayTam tebrikı dağıtıyor. O tebrikte şunlar yazılıdır: «Hızlanıp koşmak gayreti ıçindeyiz, koşacagız arkadaşlar, bu davada geri kalrr.ayıp beni takip edin. Herhangi bir sebeble ben düşersem bayragı kapın daha ileri gidin, dönersem vurun, davaya katılıp donen herkesı \urun.» Evet, tanıdımz, Bay Alpaslan Türkeş'in sözleridir bunlar. Beni takip edın diyebilir, isteyen izier onu, istemeyen iziemez. Bir süre izler, sonra vazgeçerse ne olacak? Açık açık söyiuyor ne olacagmı: Vurulacak, öldürülecek, ortadan kaldırılacak! MC Hukümetinin sorumiu bir bakanıdır bu kişi. Bir partı lideri, hem de Başbakan Yardımcısı, «Davaya katılıp dbnen herkesi %iırun» buyruğunu veriyor hiç çekinmeden, bayram tebrıklerınde yazdırıp açıkca... Gençler öldürülüyor öte yanda.. Sağcı gençîer blrbirinl vuruyor. Soylentiler doiaşıyor, o genç örgütten ayrılmıştı diye. Buy ruk var: «Davaya katılıp dönen herkesi vurun» Ecevit haklı değıl mi «Örgütten ayrıianları ölümle eezalandırmak Mafia'nın ycntemidir» derken... Mafia'ya bir kez giren bir daha aynlamazmış, yaşamı suresince bağiı kalmak zorundaymış bu uluslararası cmayet örgütüne.. Ama dünyanın uygar ülkelerinde, demokrasılerde bir partiye girıp de yaşamı suresince orada kalmak, zorla tutulmak diye bir şey yoktur, olamaz... Davaya inanmış katılmış... Hangi dava, orası da karanlık ya! Sonra yanücügmı anlamış... Ne yapacak o genç şimd;? «Beni öium bekliyor, iyısi mı örgîjte bağlı kalayım» mı dıyecek bir ömür boyu? Böyle kişilerden kuralu bir partiden ne ysrar geiecek? Bu ulııs, bu yurt böyle «partisierden ne umabılecek. ne bekleyebilecek? Yaîr.ızca acı, umutsuzluk, ölüm, kan, feiâket... 12 Ekim seçımierinde oy kullanırken dikkat edeceğiz, gerçek bir «parti »ye mi oy veriyoruz, yoksa çağ dışı bir örgüte mi? Karşımızda uygar bir lider mi var, yoksa bir aşiret reisl mi? Türkıye'nin yarınını kimlere bırakacağız, .gerçek yurtseverlere mı, yoksa kanla, dayakla tokatla, şiddetle ulusu sind.rmeye, korkutmaya çalışanlara mı? GOCIKİHHİVEIBİII türkiye işçi partisi günümüz türk hikâyeleri ve masaiları türkiyeişçip J" program've a demökrasi bildirgesi ° İOU. übasl 55 yezar, karikatürcü ve fotoğrafcının hiç bir ye.rde yayımlanmamış ürunleriyle büyük boy 208 sayfa 4 renk kapak / 20 t!. toplu isteklerde " t 2 5 lndirim/p.k.118 sirkeci türkiye'de çocuk edebiyatı, sovyetler birliğinde çocuk/kapitaüst toplumda çocuk sömürülen ülkelerde çocuk. 3ti2basi rev lU2baskj yohımuz açık olsun adresrfİP nuıu ziya sokak 17 5 tuneListanbuJ chev^nement /motehane SOSYALİZM ANÂHTAR İÇİN ÇIKTI!... ÇIKTI!... ÇIKTI!... sander yayınları BÜTÜN TÜRKtYE'Yt ALANINDA KAPSAYAN İLK KİTAP!.. Badece ögTencller için mlT Hayu Ttlra Tarihseverler İçin... Vaageçilm« el kltabı maria monfessori 1 YJIJII Kılavuzu 7475 YAMAN AKBAYAR HERKESE, HER KİTAP SEVERE... 512 Sayla, 35 Lira KİTAPÇILARDA! Tarih Ansiklopedisi M.ÇACATAYULUÇAY BUyilk boy 562 sayfa 2. Basta 30 Ltrm Dagıtun: BATE8 COCUK EGİTİMİ MONTESSORI METOOU Türkçesi: Güler Yucel 25 lira SANDER YAYINLAR! tıirtoye Isci partbd adres TIP 12 ekim « ^ seçhnlerinde tsvnnnz x o o« Dr. RHennlnger Dr. S.Ader Romatizma ve KARL MARX VE DOKTRİNÎ 15.00 TSANKOV'UM KAKLI FAŞtZMt '. 15.00 VİETNAM HALK SAVAŞINIM ZAFERÎ ." 1000 ÇAGDAŞIMIZ KARL MARX 1500 KOMÜMST MANİFESTO DAVASI 1000 DF"LET VE ÎHTILÂL DAVASI 1000 GÖLGELER ORDUSU 1750 PROLETARYA DEVRÎ.MÎ VE DÖNEK KAUTSKY 15.00 YAŞASIM HALK SAVAŞINIM ZAFERt :. 10.00 DtYALEKTİK VE TARİHt MATERYALÎZM 5 00 PEKl.V MOSKOVA ÇATIŞMASI 10 00 DÜ.V KÖLEYDtK Bî'GÜN HALKIZ .. 12.50 MARX VE BÎLÎM 7.50 » îstanbul.îzmir dagıhmı: GEDA" Ankara dai:tımt : Ankara Dağıtıra Türkiye dafh'ımı: BİLÎM.VE SOSYALtZM YAYINLARl Ataç Sckak, Xo : 36. 2, Yenişehır Ankara YAYINLVI GERGEK • > dtasindesunar Cağda$ sol'u tanımak gercekleri görmek için bu kitabı okumalı MONDE ŞiiRDE ve HALK DiLiNDE pJt 655 ıstanbul . © Kireçlenmeden f 45 inci kitap: KURTULUN DOKTORUNUZUN S0YLEYEC85İHER$Eı' BU KİTAPTA! Pt836...DaQ:Botes..daKTI! prof. dr. cavitorhan tütengil KRSALIİİRKİYFNİN YAPISI VE SORUKIAR! 20 lira ATASÖZLERİ DEYİMLER E. KENAL EYtBOOLU'NUN UZUN ÇAL1ŞMALARININ ÜRÜNÜ 2 Büyük Cilt 200 Lira BATEŞ Dafıtıyor YUSUF TAVUS'un be!ge!ere doyorran SON KİTABI. VE marmelatian (Rektaş Reklâm: 1575) 7942 BASIN TO'I KİMLERE VE»W» GAZETECİDE AR»N»N NI7C\.lltLEB MUH4CAAT $EKUISTENEN BELGELEB BASIN K>KII I3TISMARCIURI BU KITAPTA f\ »ASIK KJPnARI yONETMELİÛ! ,c CAIETF 'ıi krcp.an «opîavon brcsürfa b H.«•.« 10 Ti Ûd«(TiMI ? TL. PPÎTT Pjiu korstl ^ da ric oD^^erilıf. • • • •