Katalog

Isı sıfırın altında üç dereceydi... 19 işçi tam doksanaltı saattir ölüm orucu tutuyordu... Anayasa ve 274 sayılı yasa a ç 1 k ç a çiğnenmişti. İşçiler DiSK'e bağlı Keramiklş Sendikasını seçmişlerdi bir kez. Işveren karşı çıkmıştı. İZMİR I?ı sıfırın altında 3 dereceydi. 19 işçi soğuktan korun mak ıçın daha da yaklaşmışlardı birbirlerine. Konak alanı lâcivert bir sessiz liğin içinde yeni bir günü kucak larnak Uzereydi. Deniz sakindi. Donuk san ışıklar sabahın ilk saatlerinde o kocaman alana salkım salkım serpiliyordu. Bir gün önce üç Izmir gazetesinin iç sayfalarına, soguktan ko runmak için birbirlerine daha da yaklaşan 19 can için, «Önemli duyuru» başlığı altında yağlı bir ilân kurulmuştu. tlânı veren kimyevi kireç fabrikası eyleme girişerek direnişe geçen işçilerden dokuzunun işlerine son verildiğini açıklıyordu bu ilânında. Sonra, dokuzunun da işten çıkanlmasmdan engin üzüntti duyul dugu belirtiliyor ve şöyle deniliyordu: «İşçi olalım, işveren olalım hepüniz yasalara saygılı olmak zonındayız. Yasalann suç saydıHI eylemler. yasa dışı direnişler. sor kullanmalar, düzen bozucu oyunlar bir uygar toplumda hak aramanın makul araçlan olamaz.» Işte bu gerekçeyle 9 kişi açlığa tutsak ediliyordu. îşveren salt bununla kalraıyor ve aynı gün 56 ışciden 37'sinin noter kanalıyla işine son veriyordu. Gün ışıması yakındı. Biz 19 işçinin yanında, işverenin deyişiyle yasa dışı eyleme girenlerle birlik'.eydik. Gazeteci Hasan Tansin anıtı önünde 96 saatten beri ölüm orucu tutuyorlardı. A!i Topçu, Mustafa Yalçın, Ahmet Büıiş ve îsmail Gökalp suskundular. Göz leri yan aralıktı. Dudaklan soguktan çatlamıştı. Bekir San, Ah met Yüksel, Halil Canbaz, Yakup Uçaroglu ve diğerleri uyumaya çalışıyorlardı. Işveren gazetelere verdiği ilânda «İşçi ve işveren saygılı olnıalıdır yasalara» demiş ve 9 işçinin ardından 28 kişiyi daha kapının kenanna bırakmıştı bir sabah. Yani işveren yasalara baglı kalarak vapmış;ı bu eylemi. Basbayağı Anayasa ve 274 sayılı yasa çiğnenmişti. İşçiler DİSK'e bağlı Keramikİş Sendikasını seç mişlerdi bir kez. Buna diğer sendika işverenle birlikte karşı koymuştu. Grev mahkeme karanna dek uzaymca işçiler direnişe geçmişlerdi. İşverenin «yasa dı$ı ey Yasalara saygılı olmak ama... Batı Alman askeri yardımmın yeniden • başlaması ABD'nin tutumuna bağlı • 66 milyon markhk Batı Alman askeri yardımının içinde F104 uçaklannın parça ve silâhları da yer alıyor. Alman yardımı Kıbrıs Barış Harekâtiyle birlikte kesilmişti. ANKARA. lANKA) Türkiyenin Federal Almanya'dan almakta olduğu ve Kıbrıs harekâtımız sırasmda kesilen yardımın yeniden başlaması beklenmcktedir. 13 aralık'ta Brüksel'de toplanan NATO Bakanlar Konseyinde Alman Savunma Bakanı. Türkiye'ye yapılmakta oian askeri yardımın yeniden başlayacağmı bildirmiş. ancak yardım henüz başlamamış tır. Siyasal ve askeri gözlemciler. Federal Almanya'nın Türkiye'ye yaptığı askeri yardımın ABD askerî yardımı ile ilişkili bulundu ğunu ve Amerıkan yardımmın devam etmesi üzerine Federal Al manya askeri yardımmın da baş. layacağını söylemektedirler. Millî Savunma Bakaaı İllıami Sancarın önceki gun verdifi demeç dc bu konuda umutlu bir hava estığıni desîekler nitelikte yorumlanmaktadır. Öte yandan Kıbns olaylsn sırasında kesiien Federal Alman askeri yardımınm ABD'nın politıkası etkisinde bulunduğu söylenmekte ve bu davranışm NATO anlaşması içinde dostluk ve işbirliğıyle bağ daştırüamıyacağı ileri sürülmektedir. RÖPORTAJ: Hikmet ÇETİNKAYA lem» dediği «düzen bozucu olsy» olarak nitelendirdiği direniş buydu işie. Gün aydınlanmak uzereydi. Konak iskelesinin üzerinden üç par ça bulut turuncuya dönüştü.. Mustafa hafifçe doğruldu yerin den. Anıün sol tarafına doğru yü rüdü. Sakalları uzamıştı. belli yor gundu... • Hakkımızı alacağız demi ağabey...» Ellerini uzamıs sakallannda gez dirdi. Sonra gülümsedi. Mustafa seslendi ötelerden. Boğuk boğuk geldi sesi. Evde bebeler aç diye.. Anam dedi, «anam hastaydı ne oldu acep?...« İbrahim yanına yaklastı. Bir şeyler söylemek istiyordu. yutkun du. Gözlerini ovuşturdu. «Destekleyin bizi ağabey. destek leyin. Biz yasa dışı eylem yapma dık. Yasa dışı eylem yapan işveren. Ama anlatamıyoruz derdimi zi. Bizim paramız yok ki gazete lere ilân verelim işveren gibi. Ka muoyu yanlıs tammasın bizi. Mustafa seslendi ötelerden. boğuk boğuk geldi sesi «Bebeler de aç bizim gibi. Bak 96 saatten berı buradayız bu soğukta...» Halü kanştı söze... «Bizimle ilgilenmeyen sendikadan ayrümak mı düzen bozmak, ya da yasa dışı eyleme girmek?» Karanlıktan seçemediğim bir di ğeri ekledi ardından: •Tüm İşçi sınıfını, emekçi halkı mızı, yurtseverleri bizi destekleme ye çağınyoruz. Bu mücadelerte ya nımızda olmalaruıı istiyoruz.» Sokak lambaları scnmüştü. Karşıyaka'ya giden iik gemi kalknuş tı Konak'tan. Saat U.OO'de basın toplantılarında bulunraak üzere ayrılırken ardımdan seslendiler • Yazacak mısın söylediklerimi ağabey?. Simdi büroda hu yazıyı düğüm lediğim an lstanbul'la teleks hağ lantısı kurulmuştu. Kafamda îbrahimin «Bizim parami7 yok ki gazetelere ilan verelim« sözcüğü ok gibi saplanmi5lı. Mısır'm derdı, Sina'dakı geçıtler... (DIŞ HABERLER SERVtSt) Israil'in işgal altında tuttugu Sina yarımadasmda iklncl kez geri çekilmeslni sağlamak amacıyla halen Mısır ile Israil arasında ABD Dışişleri Bakanı Henry Kıssınger'in aracılıjıyla sürdürülmekte olan görüşmelerin odak noktasını Sina'daki iki geçitin oluşturduğu öne sürülmektedir. Askeri açıdan buyük önemi olan bu iki geçitin adlan Mitla ve Gidi'dir. Askeri uzmanlara göre, bu iki geçiti kontrol altında tutan silâhlı gücün, tüm Sina yanmarfasına hâkim olabilmesi çok kolaylaşmaktadır Nitekim bu geçitler 19fi7'deki Arap Israil savaşından beri tsrail Silâhlı Kııvvetlerinin elinde bulunmaktadır. Mısır. uzunca btr »üreden beri bu iki geçitin iade edilmesi ni istemektedir. Mısır'm bir diger talebl de Süveyş Körfezi kıyısmdaki Abu Rudelsie ilgilidir. Burada halen tsrail'in. tsletnıekt* oldugu petroİ kuyulan bulunmaktadır. Ecevit Türkiye'nin Federal Almanya'dan aldığı askeri yardmun Kıbrıs olayları sırasında kesilmesi üzerine Ecevit Hükümetj Ankara'daki Alman Büyükelçisine bu yardımın büyük devletlerin politikasından ayrı. TUrk Alman işbirliğinin geregi olarak düşünülmesinı hatırlatmıştı. Almanya'nın Türkiye'ye yaptığı 100 milyon mark tutarındaki askeri yarrtım 18 ayı kapsadığından 12 aylık sürelere bfiiünerek 66,6 milyon mark olarak hesaplanmaktadır. «Halkeı Seçmen GirişimlerU adındaki komitelerin başlattığı imza kampanyası, erken seçimden seçmen yaşının 18'e indirilmeslnl de amaçlıyorbaşka Enver Sedat, stratejik Mitla ve Gidi geçitlerini geri istiyor Îsrail ile Mısır arasında ABD aracılığı ile sürdürülen görüşmelerin odak noktası bu geçitrer... 1967'denberi elinde tuttuğu bu geçitleri îsrail iade etmek için Mısırdan büyük ödünler istiyor. rol kuyularının bulunduğu Abu Rudeis'e Süveyş Körfezi boyunca giden yolun savunulması çok güçleşecektir. Bu takdirde, Mısır kuvvetleri kolaylıkla yolu kesebilecek ve körtezden hayli basit bir çıkarma hareketiyle petrol kuyularının bulunduğu bSlgeyi ele geçirebilecektir. Bu nedenlerden ötürü. Abu Rudeis petroi kuyularının savunabilmesi için iki geçitin yaşamsal değeri vardır. «Öte yandan, bu geçitlerin Mı sır'a bırakılması tsrail'in savun ma cephesini de genişleteeektir. Halen 95 mlllik blr alanı kapsayan savunma cephesi, geçitlerin bırakılmasıyla^ 220 mile çıkabile cektir. «Mitla ve Gidi geçıtlerinin tsrail'ın gözü ve kulağı olduğunu da unu'mamak gerekir. Geçitlerden Mısır cephesi tüm açıklığı ile izlenebilmektedir.» Yardım miktarı Bu y a r d ı m ı n yıllara bölünüçü şöyledir: • 196S 50 milyon m a r k • 1989 66,6 milyon m a r k • 1970 66,6 milyon m a r k • 1971 66,6 milyon m a r k • 1P72 K6.6 milyon m a r k • 1973 66.6 milyon m a r k Türkiye, Almanya'dan Transal nakliye uçakları ve bu uçakJarın p a r ç a l a n n ı almaktadır. Aynca Almanlann da kullandıgı P104 u ç a k l a n n ı n yedek p a r ç a l a n ve silâhlan da Almanya'dan sağlan maktadır. Son yıllarda Pederal Almanya askeri yardımı eenellikle yurt içinde savunma sanayii olanaklarının arttırılmasında kullanüm a k t a d ı r . Deniz Kuvvetlerinin Gölcük ve Taşkızak tersanelerinin o n a n m ı ve geliştirilmesi Federal Almanya ile işbirliği çereevesinde yapılan hücumbotlar ve denizaltılar bu yardımla gerçekleşmektedir. Almanya'daki Türkler arasında erken seçim için imza kampanyası başladı Yüksel PAZARKAYA STUTTGART Almanya'daki Turkler arasında, Türkiye'de erken seçü».e gidilmesi için on binden lazla imza toplanmıstır. Yalnız Batı Berlin'de toplanan inızalann sayısı beş bini geçiyor. Beriin dışında Federal Almanya'nın Stuttgart, Fraakfurt, Kiel gibi şehirlerinde oluşturulan «Halkçı Seçmen GirişimlerUnin erken seçim dışında güttüğü amaçlar, seçmen yaşınjn 18'e indirilmesi ile yurt dışındaki Türk lere de seçim hakkının bir yasay la tanınmasıdır. Bu amaçlarda birleşen Türkler çeşitli şehirlerde geçici birer eylem kümesi olan «Halkcı Seçmen Girişimleri>ni kurarak, adı geçen amaçların gerçekleştırilmesi doğrultusunda çeşitli çalışmalar yapıyorlar. Almanya'd'aki Türk kamuoyunun sesini Türkiye'deki siyasal partilere, sorumlu kişi ve örgütlere du yurmak yanında, Almanya'daki Türkler arasında bu konularda çalışmak da «Halkçı Seçmen Girişimleri»nin görevlerinden. tığı çağrı, Almanya'daki Türkler arasında bu bakımdan geniş yankı yapmış ve hoşnutluk uyandırmlştır. Veririz ama... Ne var ki, Mısır'ın bueüne dek yaptığl talepler tsrail tarafından reddedilmiştir. Karşılıgında büyük siyasal Sdünler koparmaksızm Szellikle bu geçitleri geri vermeveceğini tsrail'deki yönetim birçok kez açılc lamıştır. tsrail Başhakanı tzalc Rabin geçenlerde yaptığı bir konuşmada. hemen hemen tüm Sina'yı geri verebileceklerini, ancak bunun Mısır ile yapılacak «gerçek» bir bans anlasmasl sonuncia gerçekleşeblleceğini söylemiştir. Ne var ki. herşeyden önce Mı«ır, îsrail ile tek taraflı bir banş anlasmasına 5'anaşmamaktadır. Mısır Devlet Başkanı Sedat, daha geçenlerde tsrail'in 1967'rie isgal ettiği tüm topraklardan, yani Sina yarımadası ile birlik te 3eria Nehrinin Batı yakası ve Golan Tepelerinden tamamiyle çekilme<iint söylemlş, bunun için de tsraü'e üç aylık bir süre tanımıştır. Batılı askeri uzmanlar, karsıllglnda büvük bir taviz koparmaksızm tsrail'in bu iki geçitten vazgeçmesinin olanaksız ol^uğuna tşaret etmektedlrler. Punun nedenlerinl ise çöyle 5'p"pmektedirler. M I S I Şarm el Şeh ^KIZIL DENİZ Mısır'ın tsrail'den talep ettifi üç hnsns var: Stratejik Mitla ve Gidi g(Hİtlpri ile Abu Rudeis petrol kuyulan Mitla ve Gidi geçitlerine eçemen olan gücün, tüm Sina yanmadasını kontrol etroesi çok kolayiasıyor. 1%7'den beri bunlar tsrail'in işgali altında. Bnnlann ırerisinde İsrail, bir de «Bir Gifjafa» adlı stratejik üs knrmaş dururnda... Batılı kaynaklarca ileri sürülmektedlr. Mısır'dan çok önemli tavizler alınmaksızın, bu geçitlerden va» geçilemeyeceği de Batılı diplotna tik gözlemcilerin üzerinde birleş tikleri bir nokta. Bir başka nokta da Enver Sedat'ın gücünün böylesine ödünleri vermeye yetip yetmeyeceğidir. Nasıl olacak? Askeri uzmanların Mitls ve Gidi geçitlen ile ilgili olarak yaptıkları bu deçerlendirmelerin bugünlerde İsrail savunma çevrelerinde hararetle tartışıldıgı Batı Aimanya'da Turizmden Türkiye, 172 milyon dolar, Yunanistan 515 milyon dolar kazanıyor • TÜRKİYE'NİN TTJRt2M GtDERİ 93 MİLYON DOLAR ÎKEN, YUNANİSTAN'INKÎ SADECE 73 MtLYON DOLAB TUTUYOR PARtS Türkiye'nin (OECD) ülkeleri arasında, turizmden en az gelir sağlayan üç ülkeden biri olduğu açıklanmıştır. tktisadî îşbirliffi ve Kalkınma Teşkilâtı (OECD) tarafından yayınlanan ve (OECD) ülkelerin de 1973 yılı ve 1974'ün ilk yarısındaki turizm faaliyetlerini inceleyen rapora göre, Türkiye turizmden, 1973 yılı içinde sadece 172 milyon dolar (2 milyar 408 milyon TL.) elde etmiştir. (OECD) ülkeleri arasında turizmd'en Türkiye'den daha az gelir sağlayan sadece iki ülke İzlanda (13 milyon dolar) ve Yeni Zellanda (78 milyon dolar) buJunmaktadır. Yunanistan'm 1973 turizm gelirt tse 515 milyon dolardır (7 miHar 210 milyon TL.). Buna karşılık Türkiye yine 1973de 93 milyon dolarlık (1 mil yar 300 milyon TL.) turizm harcaması yapmıştır. Turizmden Türkiye'nin üç katı geiir sağlayan Yunanistan'm 1973'deki turizm harcamaları ise sadece 73 milyon dolar (1 milyar TL.) olmustur. çocuklar arasında alkol alışkanlığı yaygınlaşıyor (DIS> HABERLER SERVtSt) BONN Alman Sosyal Sağlık yetkililerinin açıklamalarına göre, ülkede özellikle 1012 yaşlanndaki çocuklar arasında alkol alışkanlığı yaygınlaştnaktadır. Son yapılan araştırmalara göre çoğunluğu çocuk olan 100 bin Batı Alman alkol müptelâsı durumundadır. Yetkililer, büyük şehirlerde olcfuğu kadar kırsal alanlarda da sokaklarda ve okullarda bol miktarda içki şişesinin dolaştığını kayguyla belirtmektedirler. Bu konuda bir görevli şöyle demektedir: «Ulus için çok önemli sorunlar yaratacak olan bir alkollkler kuşağı yetişmektedir!» Son günlerde rastlanan bir olay, sorunun ciddiyetinl belirleyici niteliktedir: Batı Berlin'de bir parkta kendilerinden geçrr.ış halde bulunan 12 yaşındaki iki çocuk, doktorların yoğun ça balan sonunda güçlükle ölümden kurtanlmışlardır; sonradan ayıian çocuklar lse doktorlarla alay ederek pısmanlık duymadıklarınj belirtmlslerdir. Bir narkotik uzmanmın açıkla masına göre 11 yaşındakı çocuklar arasında içkinın etkisl ile tecavüz olayK . da artmakta ve içki alışkanlığı 8 ya«ındakı çocuklar arasında dahi görülmektedir. Bir Bavyera Hükümet yetktlisl ise, bu eyalette 1214 yaşların dakı çocukların yarıdan fazlasinın en azından içki tadtıklannı ve dörtte birınin de düzenll bir şekilde alkoi aldıklannı belirtmektedir. Kantara'dan El Ariş'e ! Mektuplarla Buaun ıçın şımdl Frankfurt Alman Sendikalar Birliği Binası salonlannda büyük bir toplantı düzenlenmiştir. Böylece, Almanya'dan Türkiye'deki akraba ve tamdıklara yazılacak mektuplarda, Türkiye kamuoyuadaki erken seçim isteğine daha da ağırlık kazandlrılacaktır. Türkiye'deki seçmenlerin, yurt cfışındaki Türklere seçim hakkı için girişimlerde bulunması da sağ'.anmak isteniyor. Halkçı Seçmen Giristmleri, tartışması süren ve er geç gerçekleşecek genel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisıni ve onun programını açıkça destekliyor. Ecevit'in çok kısa silren, aslın da engeller ve güçlüklerle dolu Başbakanlığı sırasında Almanya'da ve Avrupanın ötekı ülkelerinde Türkiye'ye karşı ılgı ve saygınlığın gözle görülüı bıçım de arttığını yurt dışında çalısan Türkler apaçık gördüler Kıbrıs olayları sırasında. Batı basınında ortaya çıkan belırgin Yunan taraftarlığına karşın, Ecevit'in kişiliği kendinl gittikçe daha genış cevrelere duyuruyordu. Bunun rlışarda çalışan Türkler açısından da, hıç değil*e onursal, olumlu etkilerı oluyordu. «Halkçı Seçmen Girışım leri» bir bakıma bu gelişimin kesilmesıne karşı btr tepkldir. Willy Brandt'ın, Ecevit'e yap • Sina yanmadasının kuzeyi genellikle çöllük mıntıkadır. Bu nedenle, denizden gelebilecek bir saldınya rağrnen Kantaradan El Ariş'e dek kıyı boyunca uzanan yolu savurvmak kolay ] dır. «Güney'e doğru uzanan dümdüz ve geniş a!an ise «Bir Gifgafa. diye bilinmektedir. Tank saldınsı için ideal bir alan olarak nitelenmekterfir. Sina'yı geri alabümesi için Mısır'm tüm kuvvetlerini bu alan üzerinde toplaması mantıkî olabilir. Buna karşıhk, burayı savunma du rumunda kalabilecek tsrail'in tüm kuvvetlerini yine bu bölgede yoğunlaştırması gerekmek tedir. • öte yandan, bu bölgenln önemini bilen îsrail, Bir Gifgafa da muazzam bir hava üssü İle ikmal merkezi kurmuştur Boelng 707'lerin inebilmesine olanak verecek biçimde pistler insa edilmiştir... Aynı zamanda Mısır'ın lçlerine hava akınları yapabilecek îsrail Savaş uçaklan ds burada üslenmis durum dadır. «Böylesine önemli bir üssfl î». rail'in savunabilmesi için Mitla ve Gidi geçitlerine ihtivaç duyduğu açıktır. Bu geçitlerin Mlsır kuvvetleriniri elinrfe olması haünde ise, birbirlne paralel Ikl kuvvetle Bir Gifıîafa'ya saldırması daha kolaylasacaktır. «Geçitlerin güneyi tse büyOk askeri harekatı olanaksız kılacak niteliktek) daglık arazidir. Bir iki köçük geçitin dısmda Si na'da genis çapta bir saldtnyı mümkün kılabilecek nitelikte değild'r bu srazi TÜRK İŞÇILERI ÇALIŞMA ATAŞELİGİNIN MANEVİ BASKISINDAN YAKINIYORLAR PARtS Paris yakınlanndaki Poissy'da Simca otomobil fabrikasında çalışan işçilerimız «şımdilık hallennden boşnut olduklarrnı» söylüyorlar. tnşaat kesiminde çalışan ve Jorık dökük barakaiarda kalan arkadaşlarına oranla daha iyi koşullarla, fabrikanın özel lojtnanında kalan işçi lerimiz memnun. Üç kişi bir odada kalıyorlar. Aynca mutfak, yemekhane ve sağlık tesislerinden yararlanıyorlar. Ancak, burada kalan ber işçiden 200 frank oda kirası alındığından, orta büyüklükteki ve Paris dışında olan bu odaya ödenen miktar Türk parası ile 1880 lirayı aşmaktadır. Bir ışçımız «bir yandan ver diklerini, bir yandan geri alıyorlar» diye gülümsüyordu. Simca (abrikası daha çok tnracata dönük üretim yaptıgından, şimdilik satışlann fazla düşmediği. ancak şubat başlanndan itibaren bu iş yerinde de «zoraki tatilertn» yapılmasının rauhtemel olduğunu belirten işçilerimiz, fazla mesai olanaklarının son aylarda iyice azaldığını da söylemısierdir. FRANSA'DA UNUTULANLAR... Artun ÜNSAL hakkınd» bir muhtıra «unan Türk İşçi Birliği temsilcilerine, «örgütlenmelerinl, blrleşmelerinı ve sendikalara üye olmalarını» salık vermişti çünkü... «GaribOc yâd ellerinde» Pransızlarla gerek dil, dın ve kültürel yönden iliskl kuramamaktan eziklik duydufclannı ttlraf eden işçilerimiz hep bir ara da yaşamakla «güvence İçinde olduklannı» belirtiyorlar. «Garibik biz buralarda. Fransız, tspanyol'u kendinden sayıyor. Yugoslavı da Yunanı da bir rferece kabulleniyor. Türkler ise Cezayir ve Tunuslulardan çok sonra geliyor, üstelik onlar dil de biliyor» dlyorlar. Oda duvarlarında Atatürk res mı, bayrağımız, Kıbrıs posterleri ve memleket manzaraları asılı bulunan, ceketlerinde Ayyıldızlı rozetımizl taşıyan bu Türk lşçilerinin... örneğin Yozgaflı Hasan Malçok, Kayseriii Halil Yavuz, lstanbuliu Tuna Gürkan, Çankıniı Bekir Karabacak, Ankaraiı lstnail An. Siverekii Ha san Tütüncüoğlu'nun dertlerl ortak: «Havalelerimlz zamanında allelerimızın eline geçstn, mektuplarımu yerine ulaşsın. THY yaz tarifesinde daha çok İşçi uçağına yer versin, resml makamlar dert İertmİ7İe rtaha vakindan ileilensin» derken, «Aimanya'da çalışan Kardeşlertmıze oranla sa yıca azız, ı m ı blzl de unutmayın, Gvey evlât mıyız?» diye soı maktalar. tşlennl yollanna koyunca hemen yurda döneceklerînl açıklayan vatandaşlanmtz parolalarının «çok çalış. çok kazan, çok blriktlr ve erken Türfciye'ye dön» olduğunu da sBvledileT. B İ T l l Sosya! güvenlik işçilerimız ocaK ia72'de Pransa ile Türkiye'nin ımzaladığı Sos yal Güverüik Anlaşmasinın neden agustos 1974'ta yürürlüge girdigini merak ediyorlar Kendilerine saat basına ödenen ücretler) «tatmlnkânt DuJduKIannı. ancak Fransız uyrukiu tşçilere daha yuksek Ucret fidendiğini söylüyorlar. Kaliflye bir rürk işçist Simca' da saatte 10.90 frank yaklaş:k olarak 34 T L J I alıyor; vasıfsız lşçiye ise saat baştna 8.5 frank ödeniyor. Ne var KI lşçilerımız, «vasıllı ışçı statüsüne yükselmek Fransız uyrukiular Içın çok kolayken Dızıra çuğu zarnan beş aJü yıl Dekiememiz icabedıyor» demekteler. «Biz Fransız rnakamları taralından Istanbul'da yapılan seçme sınavında «vasılü işçi olarak aynlmıştık oysaa dıyorlar. tşçılerinuz mayıs 1974'ten beri ailelerini yaniarına alraalannın yasaklanmasını eleştirmekte ler. Aralarında ancak yüzde 10'u nun aileleri ile birlikte oturduklarına değinen vatandaslanmız. «çocuklarımız yanımızda olsa, burada ilk çocuk için her ay ödenen 96 franklık yardımdan yararlanabilecektik.. Memleketteki çocuklanm:z için ödenen mik tar çok az. iki çocuk İçin 43 frank, dört çocuga kadar 160 frank ödüyorlar sadece» diyorlar. le eden» ataşelık mensuplarına •«pekıyı, siz buraya hangı görevıe geldıniz?» diye sorduklarını söyiemişlerdir. «Inşaat kazasmda ölen arkadaşımızın, gölde bo ğulan kardeşimizin cenaze masraflannı bile bizler aramızda topladığımız paralarla karşıladık. Helâl olsun, ama Pransız işveren sorumlulugundan kaçmış sa. resmî temsilcilerimizin harekete geçmesi gerekmez mi?» diye soruyorlar. Işçilerimiz bir de, naklanm korurnalannda kendilerine yardımcı olan Türk öğrencileri ile temas fcurmamalan yolunda ken dilerine baskı yapüdığını ekliyor lar. Paris'teki Çalışma Ataseliğimlzin lşçilerimıze «Sakın sendikalara üye olmavın. örgütlenme den ve Türk öğrencilert İle tliskl kurmaktan kaçımn» diye manevt baükıda bulunduklan «Svlenlyor. Bir öSrencimlı «Nisan 1974'de zamanın Başbakam Bülent Ecevıt Fransıı Devlet Başkanı Pompldou'nun eena^e törenine fcatılmak İçin Paris'e eeldiftlncfe, Ataşellgin tutumunu alelacele degiştirdiSini. arlattl. Ecevit, kendisine Fransa'da karsılaştıkları cesitli sorunlar Kim başta, kim sonda? (OECD) tarafından. yayınlanan turizm raporunda 1973 yılı içinde turizmden en fazla gelir sağlayan (OECD) ülkesinin ABD olduğu betirtilmekte ve Amerika'nın söz konusu yü içinde turizmtten 3 milyar Î6H) milyon dolar gelir sağladıSı ifade edilmektedir. Amerika'yı 3 milyar 216 milyon dolarlık turizm geliri ile tspanya, 2 milyar 390 mil yon dolarlık gelirle Fransa, 2 milyar 373 milyon dolarhk gelirle Italya ve 2 milyar 190 milyon dolarl.k gelirle Avusturya izlemektedir. (OECD) ülkeleri arasında turizm eiderleri en fazla olan ülke ise Bat: Almanya'dır ve bu ülke 1973 yılı içinde turistik faaüyetler için 6 milyar 504 milyon dolar harcamıştır. Almanyayı 5 milyar 371 milyon dolar ile ABD ve 2 milyar 155 milyon dolar ile Fransa izlemektedir. ( a s ) Çalışma ataşeleri Ote yandan, Türktye'deki Sosyal Sigorta llgililerinin ve Fransa'da da Çalışma Ataşeliginin sorunlanyle gerektiSU kadar flgilenmediginden yakınıyorlar. tşçilerimiz başvurduklannda kendilerini «oradan oraya hava «Bu geçitlerln strateiik onemj nl belirleven bir diğer unsur da sudu tsrail kuvvetleri eğer Mitla ?e .idl'den çeküirse, pet Abu Rudeis petrol kuyulan