23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
MSP "Müstehcen,, yayın avına başlıyor MSP sanki Cumhuriyetin temel kurumlarıyla eğleniyordu. Hukuk Fakultesini yeni bitirmiş bir gezginci vaızı, Kocaelı milletvekili Şevket Kazan'ı Adalet Bakanlığına getırmışti. Senatoda çoğunluğu elınde tutan Karma Komisyonda, Birleşık Toplantıda çoğunluğu elinde tutan bir muhalefete karşı çekışe çekişe gerçekleştirilmeğe çalışılacak bir Genel Af vaadi ortadayken, Adalet Bakanlığını hukukla çeriat kanunlarmı karıştıran bir gezginci vaız yürütecekti... Gaf üstüne gaf yaptı Şevket Kazan. Muhalefet yeni hükümetı önce Adalet Bakanhğmdan başlayarak hırpalamağa koyuldu... Dahs Genel Af onerısi CHP MSP ozel komisyonunda gorüşulmekteyken Adalet Bakanı cezaevierini dolaşıyor mahkumlara umut dağıüyordu Şubat aymra başlarıydı daha, oysa Şevket Kazan. ay sonuna varmadan cezaevlerinin boşalacağını, suçların adli sicilden silineceğini söylüyordu. Ay sonuna kadar gerçekleşemeyecekti tabıi Genel A£, mahkumlar hayal kırıklığı içınde cezaevlerınde başkaldıracaklardı, muhalefet de hakh olarak ağzına geleni söyleyecekti... MSP Grubunda, son oylamada patlayacak olan büyük ihanet için için hazırlanurken, Şevket Kazan Izmıt'te, fikir suçlarının da Genel Af kapsamına ahnacağını bildiriyordu. Erbakan Hoca da konuşmağa, bol keseden vaatlerde bulunmağa başlamıştı. Hem r'.e Başbakan Yardımcısı sıfatıyla bu kez.. 12 Şubat'ta Gaziantep'de yapuğı konuşmada, «kazancı ancak kendi kendinl geçindirebilen esnaf vc memurdan vergi alınmayacağını» müjdeliyordu. Hoca, Türk Silâhlı Kuvvetlerinın de «moraUe gereksindiğıne karar vermiş olacak ki, ordunun •moral subayı. ihtiyacını karşılamak üze:e çalışmslara başlanacağını açıklıyordu. Bu arada Dıyanet tşlerı Başkan ve üyelerınin Protokoldeki yerlerinın de «bn kuruluşun büyük maneri değeri» gözönüne alınarak yeniden saptanacağını bildıriyordu Erbakan. MSP meşrebini azar azar belli etmeğe başlıyordu... Adalet Bakanı, af üe salıverilecek mahkumlara din adamlannca öğiıt verileceğini açıkladı. Derken Hilafetin kaldınlışının 50. yıldönümü nedeniyle PTT tarafından hazırlığına başlanmıs olan pul serisinin basılmasından vazgeçildiği duyuldu. Bu vazgeçişte, Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan'ın bazı girişimlerinin rol oynadığı sızan haberler arasındaydı. Ne var ki ortakhğın bu ilk gtinlerinde üzerinde durulmuyordu bu davramşlarm. Talu Hükümetinin miras bıraktığı zam kararınm açıklanması sırasıcda bile Erbakan'ın kaypak ifadelerle yarattığı tereddüt ler göze batmadı. Başbakan, ekonomik yönden Hükümet için aluıması güç bazı kararlara yöneleceklerini bildirirken, gazeteler zamlarm eh kulağında olduğunu yazarlarken. yeni fiyat ayarlamalannı göriişen Ekonomik Kurul Başkanı Necmettin Erbakan. nelere zam yapacağımızı tesbit etmedik. Düşünülen her maddeye zam yapmayabiliriz. hattâ hiç zam vapmayabiliriz» diyordu. 20 şubat'ta söylüyordu bunu Erbakan, beş gün sonra şeker, Sümerbank üriinleri, akaryakıt, Bir Koalısyonun 235 günlük öyküsü TURHAN ILGAZ Müstehcen kovalamacasının bayraktarhğını Adalet Bakanı Şevket Kazan yapıyor du. Toplatılan sayılar daha çok ilgi çek tiği için gazeteler uygulamadan memnundular. «Toplat beni Şevket!» diye manşetler atıyorlardı... Artık MSP, meşrebini azar azar belli etmeye başlıyordu... meme|e, bazı ciddi yapıtlara da yönelmeğe başladı. Çetin Altan'ın •Bir Avuç Gökyüzü>sü de •müstehcnı. gerekçesiyle toplatıldı. O güne kadar, alabildiğine rahatsır olmasma rağmen Koalisyonun yürümesi için sabır gösteren, hattâ uygulamayı bazı kamu görevlilerının «a?ın gayretkeşligine. bağlamaya çalısıp MSP'li Bakanı «kızıın sana söylüyonım, gelinhn sen anla» kabilinden incitmeksizin uyaran Başbakan Bülent Ecevit bile bu işin nasıl yürüyeceğini sorar olmuştu kendi kendine. Nitekim. Hlikümetin istifa kararı için yetkıli organ larından onay isterken. bu konunun üzerinde onemle durrlu, MSP'den sıtkının sıyrılmasına yolaçan başlıca etkenlerden biri olarak anlattı bu olayı. Erbakan Hocanın fazla titiz olmadı*ı eöriilüyordu HülriİTne} !wna;ımı sırasmda «Cumhurıyet« e verd'ğı iemnct ^ HKve ıktıüaı olması ıçın «yeşil ışık» yaJtabıleceklennı sövlftnıı^^fcrı saf Koaiısvo'i yand&şı olunca, «Gazete bizıra ıçın geçerlı DT vosika detildir» diye ou sözünü ınkâr eden Hoca Başbakan ı aı aımoıs! oldustan sonra gerçek dışı vaatlerle halkı aldatmaKta sa.îınca buhnadı. Dotıa sonro Ecevit açıklacb bi. Necmeuın ErbıKari 3e\, t u ool keseden attığı vaatlerde bir aldatma görmuyormuş sünkü bunlar «temenni» ım:ş . Gelgelelim halka söyledıklen vavtın bils ötesınde, sark Hükümetçe alınırış kararlardı nerede katdj ka oırer • temenıa> olsunlar. r.ynı II Kongresinde Hoca, «önümüıdeki fünlerrte tamamı reıli motör fabrikası, traktör fabrika«ı. tank ve makine fabnkalannın teraelıeıi atılacaktır.» diyordu BaşbaKan Yardımcıs' ap.na sonra., kafas'naa temehni attığı fabrikanın 100 bin tanK vapacsjfmı da açıklayEcsktı. «Mılli ahlâk» tan dem vuran MSP'nın Dropaganda iönternı halkı aldatmaktı. çimento ve demire yüzde 100 ile yiızde 40 arasında değişen oranlarda yapılan zamlan kendısi açıklıyordu. Yabancı patenüüeri pıyasaya çıktıktan sonra, Demirel Hükümetleri döneminde Devlet tekeli ile rahatça rekabet edebilsinler diye alkolsüı içki kabul edildiği hatırlanacak olursa, MSP'li îçişleri Bakanı Oğuzhan Asiltürk'ün, biranın ruhsatsız yerlerde satılmasını yasaklaması eleştirilemez. Gelgelelim belli bir «anlayısın. ürünüydü bu yasaklama. Cumhuriyet'in 50. yüdSnümü dolayısiyle Istanbul'un çeşitli verlerine heykeller dikiliyordu. 10 mart günü de, Heykeltraş Gurdal Duyar'ın yapıtı olan heykel Karaköy alanındaki yerine kondu. «Giizel Istanbul» admı taşıyan heykel, bir çıplak kadını gösteriyordu. lnsan olmağa özgü bir kavram olan «guzel»ın. pithek antropus erektus'tan beri esinlen diği kadın çıplaklığırun tunçtan hir heykelde şekillenip bir büyük ken tin göbeğine dikilmesi. nedense tçişleri Bakanını pek huylandırdı. Yalnıı onu mu?. Basta Erbakan Hoca> olmak üzere tüm MSFlileri. MSP'nin Istanbul İl Kongresinde konusan Asilrürk, «Türk anasmı hayasızca teş hir ettifi» gerekçesiyle heykelin ortadan kaldırılacağını açıkladı. MSP'lilere gore binlerce kişinin kaynaştığı bir alana böyle •müstehcen» bir heykel diküemezdi. Yani Hoca'nın takımı «tahrik edici buluyordu heykeli. uzun sözün kısası.. Cümle Istanbullu erkekleri, heykellerle sevismekten hoşlanan sapıkların yerine koyuyorlardı anlaşılan. Güzel Istanbul heykeli 18 mart gecesi Karaköy alanından sökülüp kaldırüdı.. Ondan sonra bir •müstehcen» kovalamacasıdır basladı. Bayraktarlığı Adalet Bakanı Şevket Kazan yapıyordu. Gazeteler, dergiler, kitaplar toplatılıyor, yabancı dergüer, içlerindeki fotoğrafların belli bölümleri karalanmış olarak piyasaya çıkıyordu. Gezginci vaizlikten Adalet Bakanlığma atlayan Şevket Kazan'ın toplattığı gazete, ertesi gün mahkemeden toplatma kararmın kaldırılmasına ilişkin karşı karar alıyordu. Toplatılan sayı daha çok ilgi çektiği için, gazeteler uygulama dan memnundular, «Toplat beni Şevket» diye manşetler atıyorlardı Ne var ki bu toplatma işlemı. yalnız bazı «şenliklu gazetelerle yetin «Ayinesi iştir kişinin» Erbakan Hoca «Koalisyon ortağı kardeşler» ındeiı söz edlyordv £ma, bu «ortak kardeşler., örümceKü Kaprısler uğruna arkads.ıı vumluyordu. Bunun ilk örneğı Kamu İitisadî Teîebbüsieri Karma Komisyonuna seçilecek bir Dağımsız ü/enıa saptantiıarında ortaya çıktı. Komısyon çok önemliydı C'^nkü ortak Hükümer son fıyat Byarlamalarmı Kamu Iktisadi TeseDbüslennin zarar etnıelerıni önlemek gerekçesıne dayandırmşiı. Bu kurulusJan denet.fjen bir komisyonda ıktıdardan vana oır çoCunluic, iktidara ba*h üyeleraen bir Başkan amaçlıyordu CHP. Komısyonun karma olusu. Senato kar.adını da işin ıçıne sokuyor. ıktıdar "e muhaleet arasmdafc dengeyı çok duyarlı bir noktaya getıriyordu O, bir ba5ıni3:z üyemn seçimi bunun için önemlivdi. Bagı.n"ı/ üye iktidara yand. ş bir kişı olursa çoğunluğu da, Baskarlıği d.i elde etmelc olasıytı Bu nedenle Millet Meclısındekı bağımsızlan temsilen CHF. TBP Genel Başkanı ve Sıvas Milletvekili Mustafa Timısl'yi aday gösterdi. MSP'liler buna karşı çıktılar ve r.mısi've oy verraedıler Çunkü Timısı Alen ıdi. Timısi'ye karşı kime mi oy verdiler. MHPm Mustala Kemaı Srkovar'a... MSP'lilerın bu acayıp tutumu »erçekte Hükümetlr çahşmalannı güçleştirıyordu. Ama Hükümetin çalışmalannı Millet Mecüsir.deki MSP grubundan once. o hükümetin ıçindekı MSP'li Bakor.'ar güçlestirmekteydı... Adalet Bakanıran «müstenopn» kova. lamatasına Erbakanın aslı astan olmayan vaatlennfc licaet Bakanmn dsvranısları *uz bıber ektı. Bakanlar KuruJunun sakallı üves:, «memleketin ahlâki değerlerinden milyonJarca doiarla satın alınamıyacak kadarmı götürecek» gerekçesiyle ü« turisik projeyi engpllıvordu MSP usulü «Ahlâk», MSP usulü Propaganda Erbakan Hoca, Başbakan YardımcılıJı so:uğuni» alıştıkça «milli göriiş» cüye piyasaya sürdügü MSP <ıinni»eti» nın ne menem b:ı şey olduğunu da ortaya koyuyordu. Asiltürk'ün «(iü«'i tstanbu.» heykelini kaldıracagını açıkladığı MSP fstarr.u' tl Kongres, nd?, Hoca, CHP'den ödün olarak aldıgı «Ah'ik drrsleri» de neıtrî amaçladığını açıkladı. .Ksselâmünaleykürn. alyereu başladığı Kcnuşmasında, «Biz bu alılik derslerindf Avnına taklitçiliğı olarak çatal sol elde, bıçak sa« elde tutulur diye ögiıt vermeyeceğiz. ^ofraya otorulurken AJIaba dua, kaikılırkpn sBkretmek eercktigini öğreteceğiz» diyordu Benzetrae ıyı seçilmışt' gercı Ba.tı takıitçiiiğıne karşı, yoksul halkın geleneklere /"'eneklere ı>lan baglıl f:iıin terael ahnması öneriliyordu. Ama ou bcaızetmcnın ard;nda yatan duşüncelsr çok karanlıkti.. Hoca «ıderek ınsanljğa diişünrnesıni dğretmiş filozoflann yapıtlarını «Yunan safsatalan. dive nıtelendirecek, Islâm ahlâkı gerekcesıvle «tesetttir» e vdnelecektı. tyi ahlâklı olrnanm herhalde tslâmda da rtırutıvanlıkta d<» başta f.elen koşullanndan olan yalan sdjMememeK konusunda ıse Î A R I N : Genel af ihaneti Ulusal Kaynaklar Kongresi toplandı Tstanbnl Mfihendis ve Mlmar Odaları'nca toplanan «Ciiısal Kaynaklar Kongresi», 2 gün süren çalısmalsnnı dün tamamlamıstır. Kongre sononda bn Odalar adına yayımlanan bildiride özetle föyle denilmektedir: «Emperyalizm, giderek denizlerdeki hamtnaddeler üzerinde egemenlik kurmak istemekte, Ege kıta sahanlıfında olduğn gibi nlusları birbirine düsürecek entrikalar düzenlemektedir. 30 milyon dolara kapatılmak istenen haşhaş yasağı. hasıraltı edilen bir nlusal raporda SO0 milyon dolara malolacağı saptanan emperyalist bir baskıdır. Demirimiz. bakınmız, kromnmnz, boraksımız tüm madenlerimiz «tratejik önem tasımaktadır. Madenlerimiz yüzde 49 hisseli yabancı veya Ismi Türk olan paravan şirketlercr ucnz emeklerle çıkarılıp emperyalist ülkelerin sanayilerini beslemckte ve sonra çok yüksek fiyatlarla tekrar bize satılmaktadır. Ülkemizde çıkartılan ve rafine edilen petrol bile bize ithal fivatına y»b»ncı sirketler tarafından satılmaktadır. Maden Kannnn. Petrol Kanonu, yabancı sermayeyi teşvik. yerii sfrmayeyi tesvik bn »8mürünün hnkukî kılıfıdır. Maden ve petrol çok madenimizin sömfirösünün maliyeti milyarlarca liravı bnlmaktadır Giderek gıda sanavimiz yabancı tekellerin fâdiimüne «irmekte, snni krizler yaratılarak asın kârlar sajlanmaktadır. Balikçılı^ımız, hayvancılıfcımız, ormancılığımız, tarımimız icten ve dıştan yok edllmeye calıçılmaktsdır. Madenlerimizin islrtilmesi ve satılması, yabancı sirketlerin ve onların paravsnan olan verli şirketlerin elinöen alınmalıdır. Bonnn için Maden ve Petrol Kanunu mutlaka detfstirilmelidir. l lusal teknoloji. kendi eeiişim potansivelini içindc tasıyacak sekilde planlanmah ve hedenendirilmeli. teknoloji transferinde, nlnsal çıkarlanmız titizlikle kornnmalıdır. tnancımız ve çüvencimiz odnr ki. halkımızın örjiitlü mücadelesi, dogal kaynaklanmıza, sanayiimize ve çelrctiimiıe sahip çıkacaktır ve ancak halkımızın örçütlü mücadelesinin ve iradesinin ürfinü olan iktidsrlar sornnlarımızı çözebilecektir.j Konsreye çe<Htli mesleklerden nzmanlar katılmış ve tebliğler »unmuşlardır. Bunlardan bazılannı özetle sunuyoruz: Tebliğ, şu temel yargıyla sona ermektedir: «Dünya konjonktürü tncelendiğinde madensel hammaddeleri en çok tüketenler o madenlerden yoksun olanlardır. Sanayileşme surecine bağlı olarak tuketim alanlan genişletmektedir. Çoğu tüketim, gereksız ve lükse yatkın olarak yaratılmakta ve gereksız tüketim meşru bir hale sokulmaya çalışılmaktadır Bu durumda yapılması gerek<;n en önemli noktalardan biri, tüketim hızını düşürmek, gereksız tüketimi onlemek ve malların dayanaklılıgınl kapitalin dolaşım hızından çok ilerde tutmaktadır.» naklan az gelişmiş ülkelerden dısan transfer etmekte ve o ülkelerin kalkınma çabalarını baltalamaktadırlar. «Petrol fiyatlarının artması ile petrolden elde ettikleri gelirleri önemli ölçüde artan petrol ihr=ıç eden ülkelerde bile, bu kaynakların dışanya aktarılmayan kısmuıdan bu pay ne kadar büyük olursa ols\ın, bu ülkelerin halkları değil, çok uluslu »ırketler ve onlarla butünleşmiş küçük bir azıniık yararlanmaktadır.» Margarin karaborsasını önlemek amacıyla fabrikaların üretim ve satışı denetleniyor (CUMHURtYET HABER MERKEZt) Lfirit bitkisel ve margarin yaglarına yapılan son zamma rağmen pıyasada yemeklık yağların karaborsadan satılmaya devam edilmesi üzerıne Fiyat Kontrol Komitesi yeni bir tedbir olarak fabrikaların üretim ve satışlannı denetlemeye başlamıştır Bu arada margarin ve bitkisel yağ lhtiyacının karşılanması ıçın ıthaiatls görevlendiriien Tanşe Zıraat Bankasuıca 700 milyon lira kredi sağlanmıstır Yapılan açıklamaya göre, ham yağ, likıt bitkisel yağ ve margarin fabnkaları. her ay satın aldıklan çiğıt ve ayçıçeğinın miktar ve fiyatlarmı ve o ay ıçensinde ürettikler. yağ miktannı, aynı sürede bunları, ne miktar ve ne fiyatla hangı gerçek ve tüzel kışılere sattıklannı. bir • * *• te halinde, müteakıp ayın ılls haftası içuıde Merkez Bankası Fiyat Kontrol Komitesi Sekreterliğine bildıreceklerdir. Komitenin, Türk Parası Kıymetinı Koruma hakkmdakı 19 sayılı karara ilişkin olarak aldığı bu tedbir dünden itibaren yürürlüğe girmiştir. Bu tedbir sonucunda, yemeklik yağ üretimindekı fiyat artışlannın duracağı ve istifçilığe gidilmeyeceğl sanılmaktadır. Bu arada Köyişlerl ve Kooperatifler Bakanlığınin geçen hafta açıkladığı yağ fi>atlan yeniden yükselış göstermıştir. ö m e ğin; perakende sstış fiyatı 244 lira olarak ılân edilen 17 kıloluk rafine • vinterıze yağ 280 liradan karaborsa satılmaktadır. Tüketıci çevreler. komitenin fabrikalar için aldığı yeni tedbirlerden memnun kaldıklannı, böylece fabrikaların karaborsadan mal satışının önlenmiş olacağını bıldirmışlerdır. çiçe*i) küspe fiyatlarını açıMamıştır. Cıns ve vasıflanna göre küspeler 175 190 kuruş arasmda yükseltihrken. bu artışın oranı ger i yıiki fiyatlara göre yuzde 26,6 ile yüzde 29.6 olmuştur. Yeni fiyatlara göre, a;.ç:çeÇi ekstraksivon küspesı 150 kuruştan 190 kurusa, ayçıçeği e\peller küspesi 140 kurustan 180 kurusa, çiğit ekstraksiyon küspesi 140 kurustan 180 kurus», pğit expeller küspesi 135 kurustan 175 kurusa çıkanlmıştır. Ekstraksiyon küspelerinde en az yüzde 38 oranında proteın olması şart koşulurken. bundari her noksan oranda satış fıvatından 5 kuruş tenzil edılecektir. Kalıteyi düşürücil farklann oiması halinde tiretıcıler hakkında yem kanunu ve yem yftnetmelıği uyarınca takibat yapılacaktır. DR. İSMET ÖZKUT (EGE ÜNİVEESİTESİ ÖGRETÎM GÖREVLtSÎ) "Maden üretiminin sağlıklı bir yapıya kavuşturulması için devletleştirme şarttır,r Ege Ürifversitesi Mühendislik Bilimleri Fakültesi Öğretim g8revlisi Dr. Ismet özkut, sunduğu teblığde Türkiye'nin maden potansiyeli ve bunun dünyadaki yeri üzerinde durmuştur. özkut, Türkiye'nin maden bakımmdan zengin bir ülke olduğu varsayımının bugüne değin hiçbir bilimsel temele dayanmadığını belirtmistır. özkut'a göre, madenlerin potansiyeli Türkiye'de olumlu bir durum göstermekte, ancak maden rezervlerinin belirlenmesi açısmdan Türkiye oltfukça geri bir durumda bulunmaktad.r. Tebliğde savunulan yargı şudur: «Türkiye'de üretilen maden çeşitleri arasında üretimi en sağlıklı olan bakırdır. Ancak ülkemizın bakır rezervi azdır ve üretim ihtiyaca yetmemektedir Bor tuzu, asbest, manyezit, kurşun, taşkömürü, çinkoda üretim çok düşük, petrol, kükürt. demir ve linyitte çok yüksektir. Buna göre, üretimin çok düşük olduğu madenlerin daha fazla üretilebileceği, buna karşılık üretimleri yüksek olan. ancak rezerv durumlan duşuk madenlerin ise, rezerv arama çalışmalarına ağırlık verilmesi gerekmektedir.» Dr. Özkut tebliğinin sonunda maden üretiminin yapıya kavuşması için şu sonuca varmaktadır: sağlıklı bir TANJU AKAD (TÜM İKTİSATÇILAB BİRLÎĞt ÜYESt) AYHAN AÇIKALIN (PETROL OFtSl ESKİ GENEL MÜDÜBÜ) "Petrol fiyatlarının yükselmesınden, çok uluslu şırketlerle küçük bir azmlık yararlanmaktadır,? Tüm tktisatçılar Birlıği üyesi Tanju Akad «Emperyalizmin Petrol Politikası ve Türkiye» başlıklı sunduğu tebliğde konuyu iki bölümde ele almıştır. İlk bölümde kapitalist dünyada petrol üretimini elinde tutan çok uluslu şirketler ile emperyalist devletlerın politikalarını tarihsel bir perspektif içinde inceleyen Akad, ikinci bölümde Turkiye'deki petrol konusundaki gelişmeleri eldeki veriler ölçüsünde değerlendirmeye çahşmıştır. Çağımızda enerji ihtiyacınm yüzde 95'inin petrol, kömür ve tabii gaz olmak üzere fosillere dayanan eneni kaynaklarından karsılandığını belirten Akad, yaşadığımız yüzyılı «fosil enerjisine dayanan bir uygarlık» olarak nıtelemiştir. Fakat bunların içinde en çok tüketilenİD petrol olduğunu vurgulamıştır. Akad, daha sonra petrol üretimi ile tekellerin durumunu ele almış ve şöyle demiştir: Dünya petrol üretimi, dağıtımı ve rafinajı çok bü yük ölçüde tekeller tarafından yapılmaktadır. Tekeller elde ettikleri imtiyaz ve sömürü sğını korumak ve sürekli kılmak için üretim bölgelerindeki tüm gerici akımları desteklemektedirler. Tekeller, kay "Petrol yasası gerçek reform yasası halınde değıştırılmelıdır,, Kongrede en ilgi çekici tebliğlerden biri Petrol Ofisi eski Genel Müdürii ve Mülkiyeliler Birlıği Genel Başkanı Ayhan Açıkalın Urafından sunulmuştur. Açıkalın, petrolü kritik bir madde ve sanayileşmiş dünya ile bu dünyaya ayak uydurmaya çalışan kalkınmakta olan ülkeler açısından önemli bir enerji kaynağı> olarak lanıınlamıştır. Açıkalın. kısa bir tarihçeden sonra günümüzde Türkiyenin petrol sorununa değinmiş, petrol üretimi açısından bazj sayısal bilgiler verdikten sonra şöyle devam etmiştir: «Rafineri kapasitelerinin incelenmesinden Türkiye'nin elindeki rafineriler tüm kapasitenin yüzde 68'inl, yabancı şirketlerinin rafinerilerüıin ise yüzde 31'ni ellerinde tuttuklan halde nasıl oluyor da, yabancı sirketlerin pazarlama örgütlerinin eline piyasanuı yüzde 5560'ını kontrol edebilme gücü geçmiştir?» Açıkalın, sorduğu bu soruya ilişkin düsüncelerini açıklarken çeşitli arabaşlıklarla şu somut önerileri getirmiştir. «Kendimize yetecek petrolü kendimiz bulmaya mecburuz», «Önce petrol yasası gerçek reform yasası halinde değiştirilmelidir», «TPAO'nun yeterince arama ve sondaj yapabilmesi sağlanmalıdır» ve «Petrol Devlet Holdingi kurulmalıdır.» Açıkalın, konuşmasınm sonunda enerii kaynaklarımızın kömüre dayanması gerektiğini öne sürmüştür. suya ve Margann ve peynir stoku yapanların ihbar edilmesi istendi Sıvı yağ, margarin ve peynir stoku yapan 7 müesseseye, bele diye ekiplerinın yaptıkları denetim sonunda kapatma cezası verılmıştir. Bu arada birçok esnaf hakkında da fatura düzenlemedikleri ve satıstan kaçtıkları için vergi kaçakçılığı yaptıkları iddiasıyle soruşturma açılmıştır. Istanbul Belediye Başkanvekidaşları da yard'ıma li Aytekil Kotil. bu konuda vatandaşlan vardıma çağırmış, «Denetim kampanyamıza yardım ptmek herkesin görevi sayıhr» demiştir Sıvı yag. margarin ve peynir stoku yapanlar hakkında vatandaşlar belediyede kurulan büro va şikâyetlerini telefon vasıtası ile de yapabileceklerdir. Şikâyet ler, 26 21 00 360 numaraya yapılabilerck'ir. 700 milyon lira ayrıldı Yurt dışindan ithal edıleces 50 bin ton ham bitkisel yağın ithalıyle görevlendiriien tzmır Tan m Satıs Kooperatıflerı Birlğine (Tariş) Ziraat Bankası 700 milyon lira kredı sağlamıstır. Birlıkçe ithal edilecek yağlar, gümrük vergilerıyle her türlü vergi ve resim harçlan dışmda bırakılacaktır. Bu yağlar, margarin ve likit yağ imalâtçılarına maliyetlenne bakılmaksızın Köy. işleri ve Kooperatifier Bakanlığıncr. saptanacak hesaplara göre satılacaktir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı, 1974 75 sezonunda üretilecek yağlı tohum (çiğit ve ay «Bu görevleri Türkiye koşulları içinde devletten baska çözümleyecek bir kuruluş olmadığma göre, yoeun bir devletleştirme ilk koşul olmaktadır. Ancak bu yöntemle Turkiye madencıliği çağm gereklerine uygun ve Türkiye ekonoraisine en iyi katkıda bulunabüen bir kesım haline gelebilir.» HÜSEYIN ÖZLÜTAŞ (MADEN MÜHENDİSt) "Geri kalmış ülkelerin madensel hammaddeleri sömürülmektedir,. Maden Mühendisi Hüseyin Özlütaş ise, «Dünya Konjonktüründe Madensel Hammaddeler ve Politık Yontemler» konulu tebliğinde, «madensel hammaddeleri geri kalmış ülkeler uretmekte, kapitalist • emperyalist ülkeler tüketıci durumunda bulunmaktadır.» demiştir. özlütaş, dünyadaki sanayileşme sürecini ele almış, Türklye 1 nin bu sureçtekı yeri üzerinde durmuş ve Turkiye'deki mevcut gelişmenın sanayileşme olmadığını, tuketıme dönük ve emperyalizmin gelişim doğrultusunda yürüdüğünu söyliyerek şu görüşu vurgulamıştır: «Gerçek anlamda sanayileşme ekonomik ve politik bağımsızlığın odak noktasmdan geçer.» özlütaş, madensel hammadde sıkıntısının ABD, Ortak Pazar ülkeleri ve Japonya tarafından çekildiğinı belirtmiş ve «stratejik maden» konusuna değinerek «Ister sanayide kullanılsın, ister a»keri alanlarda bütün madenler stratejiktir» deroiştir. Tebliğinde gerek rezerv, gerekse üretim yönünden en. önemli madenlerin geri katmış ülkelerde bulutıduğunu bildiren Özlütaş, «Emperyalist ülkeler bir yandan madensel hammaddeleri sömururken, bir yandan da bu alanda olcfukça kaıışık bir kontrol mekacizmasını geliştixmislerdir> demiştir. Güvenlik Konseyi zorlayıcı tedbirler uygulama yetkisine sahiptir BM Güvenlik Konseyi ve Kıbrıs 3 Birleşmlş Millfifler örgütü Uye devletlerin «esıt eeen.enlı&î» ilkesıne dayannakla birlikte, andlaşma hükmü Ie üyeler. Uü venlik Konseyi «ararlaıın, kabul etmeyi ve uveulatnavı taahhüt etmişlerdi. Bu baiımdan Gıl'îniik Konse yı kararlan oiçı.usel olarak «tavsiye». öz olarak ıse icraî nitelıktedır. üsasen müzakere organı olarak oluşturulan Genei Kurul yanında. GüvenÜK K.ocs«ji yürütme organı oıara* çt>iîmRkta dıı. Zoriayıta teabiri'îri uygııİamak yetkisl ae bunun için Güvenlik Konsevîae verllmiş tır. 1963 yılı soniarında, Kıbn» Devleti Anayasasının Türk toD lumuna tanıdığı natıaria Ugilj nükümlerıni ortaain kaldırmak ve Türk etnık uns'itunu vok etmek amacıyle Rurr yonetimmden destek bulao ıeT>sit eylem leri Türkiyevı 19W' Carantl And laşmasındafn ioear müdahale bakkını lculianmak aurumuna getlrmlş ve bu oed«ıterl9 sorun Güvenlik Konseyıne İ'K kez 2621964 tarıhınde ^eımfs'ir Güvenlik Koawvınde K:brw Rum Yönetımı ceTnstic.eri. G»rant] AndlasmasT.'n ortadan kalktığı ve Türsıvn'ntn müdsha le hakkının bu]ur,madıÇı görüşü nü savunmuşlardu. O tarihlerdeta G9n«ı Selcre ter U Thant'ın arabuluculuk ginşiminden sonra >;ş geçıci ü yenin hazırladıkları kirar U?an s ı 4 Mart 1964 taniınde kabul edilmiştir. Bugün Ada'da oui'inrrıakta olan Barış GücH'nun kurulması ile ilgili Daragral aynen şövledir: «Kıbrıs Hükümettnln muvafakati ile Kıbrıs ıçın bir Barış Kuvvetinin mıruimasırd tavsne eder. Bu kuvvetio ki'vnusu ve öneml, Genel Sekreter larafından Kıbrıs, Yunanistan, TürJuye. Birleşık Krauıs Hükümet leri ile istişare ru0ın3<> kararlaş tırılacaktıı. Kuvvetin başkuman danı genel sekreter tarafından atanacak ve ona r»cwr verecetctır. Bu kuvvete sMutp ülkelerin hüktimetlerine oıl^! rerecek o lan genel sekreter K'jvvetin harekâb konusundt Güveal k Kon seyıne muntazamao rıosrlar su nacaktır.» «Genel Sekreter^n. Kıbri"! ntlkümetı ve Yunrnistan Türkıve ve Bırleşik Krallıs bük'imet.en ile mutabık olareıt Bırleşmıs Milletler yasası uyâiınra ve Kıbns halkının cUTiilrmn ret<ihı ve uluslararası oarıî V3 eüvenLgin muhafazası end'sej' ı'e ha reket ederek, lGb;s me«:eiesıne banşçı ve mÜTdSare ycluvle sağlanan bir cöz<tı> seklinı benimsemek amacı İle bir srabulucu tâyin etriHHtni ve nu arabulucunun ou ınıara ulas mak için sözü edılro dört nüitümet temsilcüen nezoınde mümktin olan çaosvı eöstennesini tavslye eder.» 4 Mart 1964 Karan hâlen vtlrürlüktedir Ancak arabuiucu Isinn sağladıkları [ooııımlararası Röriişmeler :P f(.mtmız darbesi ve Türkıve nnı mitdahalesmden sonra or^ı.e çıkan durazn nedeni üe «*.* nsf\r. Uzerıne GüvenllK K'însayl sorunu yeniden eie afnı? ve vürürlükte olan 353 savılı karan vermıştır. 353 sayılı Karar özet olarak şunlan tavsıve ^m^ktedır: 1 Ateçin Kesnrrıes!; 2 Anavasai düzenın venden kurulcnası ve bar.sıu ^ıf'anrr.Mı Içıo ilgılı devletlerır lenal aör'iş melere oaşlamdsı* 3 Aüdlnsma dısı Ada'da r«ıiunio yabana tuvvetjerin cek'i T1 'eıerı. Türkıye tn^ıltere ve Yunanlstan bu Karara uvaraK Cenfivre görüsmelerinı vaomıslar. birınci eörüsme ania«»n« Ue llcJn cısı ıse H Ağustos han? haıeivâtına vol acan aniaşmazlıKla sor.uçlanrmstır 14 Agustos ta /ırsveo ilönel narekât üzerme (J'ivon':s Kon?e vi. sorunu venıden a!e aimıs. 8teşin kesılmesı ve iıüırecilpnn durumu ile ılgıiı <arııriar verrniştir. 4 Mart 1964 kararı Güvenlik Konaeynto Kıbns sorunu ile tlgilı ük karaıı sekız paragraftan ibarettir. Konsey, karannda TUrklye'nin müdahale hakkının b'aıurmad'.jı volunda ilerı sürülen gPrü? hakkında olumlu vera oıumsu» bir fikir açıklanmamıştır. İlk üç paragrafta, ilglb devlet ve topluluklarm oyusmazlığı ağırl»5tıracak eylem torden l u ç ı s m&lan lstenmektadlr. Orhan APAYDEV Toplumlararası . görüşmeler 15 Temmuz diLf^s1"* Kadar süren toplumlararas. gbörüşmelere esaa olan oaraerai ise su biçündedin 353 sayıb karar 20 Temmuzda nas npr B a r ş Harekâtı biçunınıpeı n.'.ıdahale B İ T I Î
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle