19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 7 Ağustos 1974 ASDUBAZ TURHAN SELÇUK f T»u,,;ut,; öONAMMA TAKıMlMA HAW| 0YNAYAN TALCÖf lîlfyfftf* SÛN Akî> &ifctjl£K DiP. fruLf VilLSÖM Sfll .. (!0Ali . (>02Ü ATAÖı'Lf *f ıcĞı'Nİ ATUTTi, SOlA<l|L 7 A L L 5 £ ALiy/ 47'LİLER FÜRUZAN 43 Bayan Emine şurası benziyor kî. çok u btfin alabılen hatta almayan, eksı otuzlardaki kııında sapsaglam bır goğe bakan ınsanlarız bız. Güime gulme bjyan. O gok sapsağlamdı. Karlarla kaplı dağların ustunde gerili, buzullu duruluktan bir kara bulut sozulmeğe baş'.ayınca, kapamr sineriz. Tipı gelı>or demektir. Istanbul tıpısı değüdir ha, bılesın. Kar doruklarına yer deği;tırt:p çığîar ind'.np yollan kesen. boranın başlayacağmı beiırtçıi buluüur bu. Her şey olup bitıp yuksek gokyuzu yeniden belirınce bahardır derız. Kesımlığe çıkan hayvan başları iyice yüzülur, kapı bnlerıne çakılan sopalara dıkılir. Eh kentiıler ıçın, artık tam bir ilkellık öraeğidır yafadığımız yer. Sızın deyimınizle yırtıcıdır, ürkünçtur. Haydar yine baflama Brin deyımınizle diye konuşmaya Evet Emıne can, gücenme ama öyle. Hayvan kafaiarı yaz boyu kurur, kıkırdar. Yüzlerınde ne et varsa yapışır. Bozarır. Öteki kemikleri dc kuruturuz. Etcek pahalıdır. Yenmesi düşünulmez. Kemıkıe dejil. Kurutulan kemikleri kıtın ezerek toz edip a; ypparız. Öylesine Udıra doyum olmaz ki, dunyamızda başka seçkin tadlar da var ya. Açhğın getirdıği kolay beğeniyi yajamadan, kemik tozunp s=ı ozlemek güç. tjte o bızım, ükelliği zorunluluktan sürdüren yerimizın yoremizin insanı değil kemiklerden, otlan dj kenden bile yaraılanKacağmı hayatın sert kurallanyU öğrenirler. Yenebı'.ecek hiç bir şey gozden kaçmlmaz. Yeter ki oldürücü olmasın. Yakılabilecekler de gozden kaçırılmaz. Dayantlmaz kokular da saçsalar. ate?e dönuşebilırlerse yeter. Açlık vardır soğuk kıydı mı lam kıyar. Dayanamavan yaşayamaz zaten. Kad.nlarımızın, erkeklerımırin boyu guzeldır. Ellcri, ayak!?'ı. goz'.erı ırHır. Kayalara ncyle basacaklar, nevle tııtunacpklar. Yakışanı oylesi Salgın kıran geldı mı ?nalar babalar pusar bcklerler. Hayvanlanmız hasta düştüğundc koşuşturup dururuz. En çok buna yakmılır. Btiyuk ç<ire$izlık duygular;nı hayvanlann hastalanması salar. Bix hajvanlan b^ska turlü severız. Okşarız, yckındirinz Bosaya ilk çektirilıp buzağıls>an anaya gösterılen 07ene manamazsın. Bo? ahııın ya da barınaşın ıçne toplaçılır yavrunun tuten son parç?5inı gubrenın kanla çalıkla'an kokusunu İçlerme çekerler. Dol yatağındaki ıslaklığı hereist kururtirmış vavru;. a uzanan anasının gozItrindckı .\umuşacık bakısm aynısını bizim ora kadlnlsnmızda gfirursun Kadmlarımız doğuran hay^anın aılenın diiLğmdeki yerıni bilir. Yine de boîpjmı^a zsr zor yeter urettiğirr.iz. İsts senin l > bovkot çornan var ya... Kişinin çocukn lufunu anış: garip oluyor. Yoksulluğunu bıla yajamanın veni sevıncıyle görmezl?şıyor. Yine de h?p kahretmeyız bız. Bir çığırıp eğlenecek durum olnıava gnrsun. Inanılmaz ince!ıkler. guz«llıkler ddkulüverır oıtal'ğa. Çok ısterim oraları gormenı Yokoulluk halkımızın yafama eücünu emip tüketir kesip atar belîemıyecek.nn. Ben işiç buralara gp!'p de ilkın bekâr odalanna, sonra Saraçhünrbaşi dğrencı yurtlarına du^tuğıimd* onlardan bir parçaydım. Yine de öyleyım ya. D«ği;en şeyler var elbet. lktisat okuyarak y\iTdumu. koşuilarını, tarihimızı arastırmaya kalktıra. Halk ıçındir diye sunulan »eylerin uygulama açısından. ekonomik birikim açısından neyini najılmı öğrenmeğe niyetlendiğimde, anladım ki bıze sunulanlarla i|i (özememekteyım. Yifanmıçla yaşananın çelişkisini getirmiyordu bana öğretidir diye tekrarlananlar B«n Anadolu insanınm çocuklarından daha çok hajvanlarına acımasıfı.n ekonomik sosyal açıdan yerıni sap tamak Utiyordum. Bize okurulan kitaplardaki değiçik coğrsfya bölgelerine dağümış insanları cnlarda bulamadım. Benim insanlarıma gereken leyler cğTetılmedi bizlere. Yetmişindeki bir öğretirn üyesınin, kapitalist ülkelerde bile gülüp geçilecek kiUplarındaki acemilığe şa?tım. Bu fa kültede psra k?zanacak bir delik bulup, ceketini ilikleyen yerinde aldırmaz, yerinde alttan alacaklara yararlı bir yüksek egitim yüıürlükteydi. Siz arkadajlanma geünce iyı niyetiniz, canhlığmır, bir yerde işi tortancülja götürüyordu. Sloganlan h»mcn uygulama. Kime v« nasıl c«vaplarını başkaları arasındı değil mi? Bir çorbadan nerelere vardık Haydar. Kardan kı;tan kurtulan ha>"\ran baslarından nerelere vardık. Sımdı kenÜJerı ya da kentlejme 8îamas:na gırmış oianlann da toplumsal değıjım çözıun getırecek. pratiğin bırıkımıni Mglayacak dufünceden yoksun olduğunu aöyleyeceksin. Yalan mı? Yaşınız kaç Ha;dar? Dur bakalim gülme, şakayı bırak. Ben yazarlardan, okuma yazma oranı düşuk yurdumun insajılarına yol gostenctdir diye belletilenlerden söz ediyorum. Ltün harflerine geçildığinden bu yana Cumhurıyetin ük kusağmdan örnekler alahm, bızde düfünce adamı yetişmedıği kanısındayım. Subajılarını tutanların üret tığî düşunceler eksık puslu olarak orUda. Bıza kalabüenler ya da kalması uygun göruJenJer» bak, Turkıye"nin ozgün yapısına, halkının t«|idığı kat kat etkilerin türelerin. değışık deney. lerin arastırmasın» yeterince eğildiler diyemeyız. Böyle düsunmek kolaya sapmakür. Karşılastıklarınuı, yaptıkları haksızlüdann ömür boyu hesabım vermeleri gerekirdi. 2^»rluğu üstlentmedıler. Zülkadir'ın yakasından tutup «Bu oerden çıktı> dedıği çocugu yeniden düşün. tlk müsamere yülarının öğrencileri değü mi bunlar? Bir zamanlar kâğıt paralarımızı bezeyen kurüara yeniden önnili? değil mi? Altaylardan kopup gelenler edebiyatının kaynaklan, ağabey leri. amcalan unutabilir miyiz? O kurt resımleri ki insanoğluna nasıl onur olabilirler? Zülksdır soruyordu: «Yahu baba bunlar hangi yanın yetijtrmesi? Bizim köyde dağda yoktur ağam bö>lesi, hayvanın yırtıcısmı örnek bellemek neyın nesidir. Tam tersidır bizim yörelerde bilmez değilsin Haydar. Kıyıcının doymazına, üstelık hayvanına özenmek mi olurmuş. Zülkadir yiği'.'ir. Kaslanyle de yüreğiyle de döğuşür. Hak lıdır da. Kendi başmalığın koşullandırması buGuvenmek tnıc? errr.rkie ba«lar bizim çocuklufumuzda. O da kırkyedilı. eski haykırışlan duy mamıjlardan. vakılan mesaleleri. Türkocakl«nnda atan darnarları, yeninın eskinm dfneyinden koparılarak nrtaya çıkarılacağını savunan löbek bağsızları gormemıstir. tanımamıştır. Oysa biz geçmışj ılerkı hesapla?mamn atlama t»htan olarak araştınyoruz. Zülkadir «Baba vaktim yok» der bana «Hele 5u öğrendiğimiz hukukun kimın yararına ıjledığini bir iyıce çözelim, «mra ak'lı allı bezenmis kurt Tesimlerinı bağrına germis e?ki yaşlıların şimdiki şaşılasi yetıştirmelerıne bakarız. Sonra sen çok okursun Haydar, Işın ne; hize de aktar . Simdi Emine sözıin ?urasında durııp bakınalım Ekonomisi t.tizlikle belirlenmemıjj bir toplumun aşaması nerelerden hanp sınıf yararına geç.rilmek ıstenır. Öıellıkle dunyanın arasız değiştığinı ylrminci yüzyıhn ıon larına doğru özgurlükçü alrmış bir Anayasası uygıJamaya geçtiğinde dur bakalim.. BizJer on dort yaşındaydık. Evet ben de. Mayı» ihtiHlini llizbaşı Romanı Bir dizi saray adamı Bekir Sami Bey'i bazan tehdit, bazan ikna yoluyla kendi yanlarına çekmeye çalışıyorlardı Ayvalık'taki Alayuı Kırmasti ve Karacabeye gelmesı yolunda cmır verıldı. Demek kı bugune kadar 173 ve 174'uncü Alaylardan oluşan Tumen'ın Ali Bey (Çetınkaya) kumandasmdaka 172'ıncl Alayı da geliyordu. Mu f areke'de feshedılmış Kiecllsi Mebusan'ın açîlma hazırukları başlamıştı; mebuslar seçıuyordu. Mustafa Kemaî Paşa, Mabusan Meclısinin nerede toplanması gerektığıni butün kumandanlardan sordu. Bız Anadolu aa ve Bursa'da toplanmasını önermıştık. Ama lstanbu] Hükümetıyle aramızda bırçok tartışma oldu. En sonunda Meclısın Jstan^bul'da uıplanmasına kijraı^venl"Vliğini Mi Fuat Pa^a Temsil He, yetı nAoptna .b'.lriıK':. £u»ua.U7erıne Bckır Samı. Mustafa KemaJ Paşa'ya \azdigi bır yazıda: «Istanbul da bizxanır toplanması lazungvlcn Meclisi MebuMn'ın bır suikaste uğraması halinde tshaddüs edecrk (orta>a çıkacak) variyrti cedide (yeni durum) sımdirien nazarı dikkate alınarak istihzaratı lazimede (jrerrtüi hazırlıklarda) bulunulmasım elzem telâkki ederim» diyordu. Gene busünlerde Franse Desperey ve Padışah adırıa bır dızı saray adamı Bekir Sami Beya başvurarak bazan tehdit, bazan ikna yoluylt Kumar.dan'ı kendi yanlanna çekrneye çalışıyorlardı. Bu konuda Istanbul'un kuilAnmaelıgi silih yoktu. gma Eetirecektt. Bekir Sami Beyin şahsına yirmı bin Ingılız 11ra»ı veıecek ve butun mılii hareket masraflarını odeyecektı. Reşıt Bey, zamanın dürust ve akıllı bır adarru tanınırdı, dıyurdu kı: Size kuvvrt lazımsa elbette Padisahla Mustafa Kemali olçemczMnız. t'adışahı kazanmak «lavanız için daha dcğerli bir ıstı». O sırada Mustala Kemal Haşa ta.n giıçlü değildı, ve kışiliğıne desgın kötü söylentıler yaygınlastınlıyordu. Kumandan, Reşıt Paja'riin önerısme şu cevabı verdr. Dedıklennızın hepsı doğrudur. Yalrui Mustafa Kemal askerlîtten *yn!madan ve bu ışıh ' haşuja .geânetier^ önce bize sordu. Bız"davariîn soriîırıa'TftıTTâr rtna tabi o.acağırrma soz veıd.n. Adam, burun uzerıne ışm başına geçti. Vatan ne onundur, ne benımdır. vatan hepımızındir. Dâvâ haklıdır, kutsaldır. Padışah dedıklerını yapsın. Bır kez Yunanlılan denize dökelım. O zaman Mustafa Kemal'ı kenrlı eünnzle Padişaha teslım edenz. İKİNCİ BÖLÜM Anadolu Ihtilaline Doğru Derleyen: llhan SELÇUK zel bir Çerke» ktzıydı. Tam ayrılacağımız ıırada Kumandan Tvaşça: Selâhatün. sana ımanıın kadar guvenırun. Fakat çok gençsın. Dıkkatlı davran! Vatan davasındasm. Ağzını sıkı tut; ve amacımıza değgın bır şey sezdırme! Ayrıldık. Bır saat suıesınde kız bana bırçok peri masalı 5oyled: Sarayı ve saraylıyı anlatu. Parlak ve guzel yaşamlan sergıleyerek beni sarhoj etmeye çalıştı. Bellıydi kı emir almıştı. Beni ne karjılığı olursa olsun kazanacaktı. Ben de yurdun, ulusun acılan nı dıle getirdim. tkı kutupta kalmuj iki tnıan gıbı dondük. Biraz daha birlikte oturuldu, ve kalktık. Bahçeden ayrılırken Prenses: Size bu gecenın hattrası içın birşey vermek isterdim, kabul eder misiniz? Dedım kı: Bu gece beni etkıleyen olaylar o kadar derin ve unumimaı kı, heıhangı bir hatıraya ihtiyaç, bu hatıralara saygısızlık olscak kanaatindeyim. Prenses söylemek ıstedığimi ter sinden yorumladı. Avucuna geçir diği bir av gibi beni öptü Kapıya kadar geldi Ertesi gün g'rçekten 10 bin lira gönderdi. ve üç gün sonra • l»!cr*t <«lm*k üzere Nısanlanmadan önce olsa bu hrsat canıma mınettı. Şımdı Nımet vardı. Behçet aracılığıyla annesıne du rumu bıldırd.m Duğunu dönüşe bırakmayı, gelmezsem, ya da gelemezsem, n:şanı bozmakta ser r best olduklarını duji) dum. Nimet beni eormek ıstemış. Ben de gıderim. diye direttl. Hiç kuşkusuz beraber gıtmemı ze olanak yoktu. Mustafa Kemal Pa$a'ya olumsuz cevap verdik. Bu olay uzerıne Nimet'e |U mektubu yazdım: (1) Sonradan Bursa Mebura Istanbul Şehir Emini « YARIN: tzmir'den başka heryerde etkilijız BIR AÇİKLAMA Sayın Şemsi Oful'dan şu mektubu aldım: «Gazetenizin 35 Temmuz 1974 Perşembe gunkü sayısının 4. sahife 4. sütununda llhan Selçuk' un «\iizba51 Kelahattin'in Komanı» ismiyle yayınlanan yazısında babam Halit Paşa için aslıııa hiç uymayan olaylan üzüntüvle okudum. Grrrk o havalinin o günlerini yaşamı$ları, ve grrckse memleketimizin ;a>anı ıtimat yazarı Sayın Yakup Kadri Karaosmanoçlıı, hakikatleri daha çeniş (yazılanların Um tersi) olarak anlatabilirler. Bahıs konusu kırıcı ve hakikatle hiçbir surette ilrisi bulunmıyan \azıların. aynı &a\fa \e süluııda tashihi için gereğini yapacaKinıza inanaıak şimdilik bu konuda C. Sa\cılığına müracaattan «arfınazar ediyorum. . . . . Manisa'nın büyük caddplerinden birine ve bir bucağına Halit Paşa isminin \eriliş nedeni; Akhisar'da 13 Mayıs ıhtitâllnın Halit Pasanın mezan başında vapılmasımn sfbepleri yazılanın aksini gösteren en canll delillerdir. Savgılarımla.» Sayın Şemsı Og'ilun meKtubunıı yayınladıktan s,onra bır noktava ışaret edehm. Yüzbaşı Selâhattinin Halit Paşa Ue birlikta ya^adıgı olaylar cugrudur. Bu o layların dogrulugunu çeşıtlı belgeler gostermekte .. Doğru oımai'an, bu olaylar arasmaa bır Itoylunun Yuzbaşı Selahattm e Halit Pa^a aleyhınde soyledıklerıdır. Halit Paşanın torunlan arasmda yakın aı sadaşımız da oulunduğunu sonradan öğrendıgimızden bu hususu düzeltmekten ayrıca rr.emnuniuk duyuyoruz. Halit Paşa. BeKir Samı ıle bırlıicte mılli mucadeleyı orgutlemek ıçın gırı^:ıne geçmış, ancak ılK adım başansıziıkla sonuçlanmıstır. Bundan sonra Halit Paşa mıilî kurtuiuş mucadeıesını cesaretle yUrutmuş, ama Yunanlılar taralından şehıt edılmıştır. Ceıâl Bayar, «Beıı de vazdım» eserının lHya'üncu saytasınaa Halit Paşa hakkında şunları vazıyor: «Ilalıt Paşa'yı yakından tanırdınv Ittihatçı idi. Tahsilj vok denecek kadar a^riı l'akat frtrgülü \e serefli bir zattı. Vatani borcunu kanıvla ödemiştır Krndnini rab> mptle anmayı bnrç bilirim.» Bız de bu gerçegı beJırtmeyı gerçek sajgısı adına borç büı>o Yeııi<Mı *Tmaınnı7 ^ '*• Aıtık nijanlı bir adamdım. Bu durumdayken Mustafa Kemal Pa sadan bır şifre geldi. Hak] Paşa ağustos ayında Bekırağa Böluçıinden kaçtıktan sonra An«dolu"ya oradan da Rusya'ya ve Kafkasya'ya geçmışti Benım Halil Paşa'nın yamna gitmem (öz konusuydu. Ama olumlu cevap verip vermiyeceğim soruluyordu. ruz. Kadın denen silâh Gene bır ak$am Bekir Sami Bey dedı kı: Bızım Çerkesler Kesımınde ÇOK degerli sayılan Mısır prenseslennden bır kadır. vardır Şimdiye kadar bırçok köyde okul hastane yaptırnıış, çoğu kişiy» lyilik etmıştır. Ben kendısıyle gö riiştum. Kocası da Saray'd» Prndışahın yanında Kunnay Ytrbaydır. Kadın senin methini duymuş, Eorüşmek istiyor. Yalnız bu işin tehlikeıi var: Bu insanlar beni Padişah adına kazanmak istiyorlar. Ben onları kırmadan atlatrrıak isüyorum. Çünkü bu fcadinın Bleyhımi» dönmesini zararlı buluyorum. Bu akşam b i a çağırdılar, sen de durumu idare et. Bu uyarmadan sonra Çekırge' y* gittik, gürel bir evd«, guzel bir sofra hazırlanmıştı. Otuz beş vaalarında çok güzel bir hanım ğcrkemü bir edayla geldi, ve baskoşeye oturdu. Beni de yanına al<u. Yemekte bir dizl soru yönelterek beni yokluyor, ve «çok zeki, bılgili, asil ruiılu» gibi ıltifatj«n bol bol harcıyordu. Bekir Sami: Kahraman bir subaydır.. de« yince Prenıes bu kez geçmiı •«vasların anüarını karıjürmay» başladı, ve heptinı büyük kahramanlıklar olarak değerlendirdi. Bu arada sordu: Avrupa'yı gördünüz mü? Hayır. Frenset Kumandan'a döndü: Bu kadar degerli bir gence bir Avrupa gezisi yaptırmak, hatta orada ögrenimim BÜrdürmesıni gağlayarak onu daha yetenekli, hizmete daha yetkıii kümak i*t».rim. Kumandan: Şeref sayarız. Kadın devam etti: Bekir Sami Bey, ben bur<ya durumu bilmeden ?eimi5.t.ın. Onun ıçm size pek yardım edemiyeceğim. Yalmz büyük arv.acınıza hiç olmazss azıcık katkıda ou'una mazsam, benım için acı olur. Ödevimi ilerde daha elverişli bıçlrrıd» yapmaya çalışmak kaydıyla size yarın biraz para yollıyacağ^ın. HPsap yaptırdım, buradakı masrafları ödedikten ve yol paramı ?yır dıktan sonra kalan nv.ktar siz« ancak 10 bin lira verebilmemi mümkün kılıyor. Benı elbet hsğıslarsmız. Bu rakam, Kumandanı ve b r ai ;aşırtacak kadar buyüktü Milyoner Mısır Prensesi, ya bunu az görüyor, ya d» öyle konuşuyorau. Yemek bitti. Prenses ayaga kslkmca hepimiz kalktık. O. Kuma.nrn na dedi ki: Bekir Sami Bey sızınJe yalnız görüşmek istiyonun, Yaver Be> bize müsaade buyurmazlar mı? Oîumlu cevap ajınca bana döndu: Sir akılmayınız! Bir kız çagırdı birlikte bahçede gezmerrizi emretti. Kız göz kama^tıracsk kadar gu Bılmiyorum annenler t! nasıl karf'.ladılar? MALKOCOĞLU yazanveçızen.Ayhan BAŞOĞLU BANYA IJUKA'NIN m Sevinçlc, co<kuyla ell*rini çırparak. Hatta o gece Kubilay'la bize bıra bile içırdUtr. Hazıranda IıUnbul'a ugranasaktı. Liteyt bMİıyordum. Bizim yörede kimse bilmiyerdu. Köy* varıp da, o zaman ben de orta okuldaydım. sır tımdaki mintanla hırka arası »eyi atıp, çall»arak on bey lira birıktirmistim. ceket aUcaktım. Onun sevinciyle doluydum. Kardeşlerimle ağabeyim, anam aynı ekmek, ot besin kaygıları içindeydıler. Anam «ceketin kara olsun» diyordu. «az giyilmışini ama.« Akjamüstu Kurban ağabeyim kab veden döndu. «Yeni bir bayram daha oluyor Hay dar ne dersin?». «Neymif ki ne bayramıyroıı ağam?> dedirr.. «Asker paşaları gelmiı yeniden Ankara'ya. Radyo öyle konujtu.» Ijte beu 27 mayın böyle öğrendim. Unutmtmamız gereken |u: tnsanlar smırları zorlamayı bilirler. 27 M«yw Anayajasınm önemi eytijimıel açıdan yadunamaz. (UfcVAM! VAR) îlginç bir girişim Bir aişaın Kumandan yemelcten sonra bnemli bir yere gidecegimııı vı huırlanaıamı tenbıb etti. Gitti|imız yer çevrede saygıa bır adı olan Ernin Beyin (1) evıydi. Orada Padişah namına Istanbul'dan gelen Rejit Beyla gorüsüldü. Resit Bey, Padişsiun birimle beraücr nlduğuriu bızım içın herşeyi yapacajını, her istedığımuı vereceğini söylüyordu. Ancak Padiçah bunun içın bir tek jart koşuyordu: «Kendisini n«muasuzc» aldatmı? olan IMustat* Kemal'i tanun&mamız» isteniyordu. Bu ştrtı lcabuı edersek bir haft» iç:nde Bekir Samı'yi Pasa yapacak 'e bir hafta sonra FerıkUg« yüJcvl'^cek v» bütıin Anadolu Kuvvetlennın Baçkumar^anlı TOPLARI d H iıll İIHagi n *=~ / . TİFFANY JONES GARTH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle