27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
fngiliz Başbakanı Lord Salisbury: «Osmanlı Devleti yaşamak için çok çürük, paylaşahm!» »•• (Hakh Kıbns davamızı, R zellikle müttefiklerimize anIatmanm ve benhnsetmenin ne kadar çüçlükler çıkarttıği daha şimdiden belli olmuştur. Şaşmak ve kızmak yerine, tarihsel bir perspektif Içinde, bu davranışlann neden lerine eğilmek, ittifaklan ve dostluklan gerçek anlamlarıyla dejrerlendirmek, daha akılcı ve vararlı bir tutum olsa fferektir. Dogan Avcıoglu' n.ın «Milli Kurtuluş Tarihi» adlı kitahı. hu açidan son olayian aydınlatan bir kavnak eserdir. Bu Laynak kitaptan yararlanarak, Türklngiliz IUşUlerini en çarpıcı yönleriyle açıkhyoruz.) Türkiyeyle, îngiltere arasında sıkı ilişkiler, tngiliz împaratorluğunun dünyaya egemen olduğu bir dönemde, XIX yüzyılın ortalarma doğru baslar. îngiltere, Rusya'ya karşı Osmanlı împaratorluğunun koruyucusu rolünü benimser. Bu koruyuculuğa fcarşılık, 1R38 Ticaret Anlaşmasıjia, Türkiye'nın serbest ticarete açılmasını ve açık pazar koşullarmı kabullenmesıni sağlar. Açık pazar koşullannda îngiltereyle ticaret hızla gelişir ve yerli sanayi ağır bir çöküntüye uğrar. împaratorluk, römürgelesme süreci içine girer. İNGİLTERE, RUSYA'YA KARŞI OSMANLI DEVLETİNİN KORUYUCUSU ROLÜNÜ BENİMSER, BÖYLECE DE 1838 TİCARET ANLAŞMASIYLA ÜLKEYİ SERBEST TİCARETE VE AÇIK PAZAR KOŞULLARINA AÇAR nırlar. Bu nedenle Rum ve Ermenilerın koruyuculugu görevinl yüklenirler. İngiltere'nin teşvikiyle gırişilen Tanzimat reformlan geniş olçüde İmparatorluk içmde yükselen Rum ve Ermeni burjuvazisi yararına reformlar olur. Reformlar, îngiltere'ye ve öteki büyük devletlere. Türkiye'nin içişlerine müdahale olanağı sağlar. Müdahale hakkı. 1856 Paris Antlaşmasıyla tarunır. Türkiys, 1R54 yılmda Çarhk Husyasına karşı İngiltere ve Fransa'mn safında savaşmış ve galip devlet inanciyle 1856'da Paris Banş Konferansı masastna oturmuştur. Osmanlı yöneticilerine, müttefik Türkiye'nin Avrupa ailesine almacagı ve Avrupa devler hukukundan yararlanacağı söylenmiştir. Böylece, Türkiye'nin Batı devletleriyle ilişkileri, devletler hukuku ilkelerine göre AÇIK PAZAR KOŞULLARINDA İNGİLTERE'YLE TİCARET HIZLA GELİŞİRKEN, YERLİ SANAYİ DE AGIR BİR ÇÖKÜNTÜYE UĞRAR VE İMPARATORLUK SÖMÜRGELEŞME SÜRECİ İÇİNE GİRER *Sit düzeyde olacak, eşitsizlige dayalı kapittilasyonlar son bulacaktır. Başta Ali Paşa olmak Uzere îstanbul'da nazırlar. «Avnıpa ile artık esitiz, kapitülasyonlar kalkta» diye bayram yaparlar. Oysa kapittilasyonlar kalkmadigı gibi, Rusya savaşından zaferle çıkan Türkiye, Paris Antlaşmasının dokuzuncu maddesiyle, Avrupa'ya içişlerimize müdahale hakkı tanır! Bu maddede, Padişahm Hıristiyan uyruklannın durumunu iyileştirecegini belirten bir ferman yayımlsdıgı, fanzacı devletlere ilettiği ve onların da fermanın yüksek değerinl saptadıklan belirtilir. Avrupa dev letleri. «Fermanın yüksek değerini saptama» deyişine dayanarak, Hıristiyanlar yararma müdahalelerde bulunmaya koyulurlar. Suriye'de kırım (1860), Girit olayları (1866), Bulgaristan olaylan (1877) gıbi iddıalarla müdahalelerini sürdürürler. 1878 yılmda Rusya, Yeşflkoy önlerine kadar ilerler. Ruslarla Yeşilköy Antlaşması tmzalanır. îngiltere, Türkiye'nin koruyucusuymuş gibi sahneye çıkar. îngiliz Büyükelçisi Bâbıâliye başvurarak Yeşilköy Antlaşmasını degiştirteceğini, Rusya'ya karşı Osmanlı toprak bütünlüfcünü koruyacağını ve bunu yapabilmefc için askeri üs olarak Kıbns'a yer leşeceğini bildirir. îngiltere aynca, Osmanlı devletindeki Hırisrivan unsurlann korunması ve iyi yönettlmest için iki devletin birlikte kararlaştıracaklan reformlan gerçekleştirme vükümlülüğünü Ingiltere'ye karşı Sultan'ın aîmasmı ister. Rum ve Ermeni reformlanria Îngiltere karar verecek ve bunlann uygulanmasında Suitan, îngiltere'ye karşı sorumlu olacaktır. BabiAlı panik içinde bu koşullan kabul eder ve îngiltere ile 4 haziran 1878'de Kıb n s Konvansiyonu imzalamr. Su!tan Abdülhamit, Rum ve Ermeni reformlan konusunda îngiltere'ye içişlerimize tam müdahale na» kı getiriyor diye bu anlaşmayı onaylamaz. Abdülhamit. «Egemenlik haklarına asla zarar zelmiyecegtnin belirtilmesi Koşuluyla» anlaşmayı imzalayj.'agını iîeri sürer. îngiltere. bunu reddeder. Türk Tarih Kurumunua VII Kongresinde açıklanan belgelere göre, Îngiltere. Abdülhamit'e ağır baskı yapar. Kıbns'ı sil&ı gücüyle işgal edecegtni söyler. Abdülhamit, îngiltere Kral'çe«=inden tmdat istemeye kalkısıı. Sonunda Ingiliz Elçisi Laynrd. «Ar.Iaşmanın Osmanlı devlet intn egemenlik hakkını bozmayacağn yolunda bir taahhütname verir ve anlasma onaylanır. Kısns böylece gider. Egemenllk naklannın korunması da sözde kaUr. Zıra 1878 Berlin antlaşmasıyİA Rum ve Ermeni sorunlannda büyük devletlere İçişlerimize resmen va açıkça müdahaJe haktn tamnır. Abdülhamifle riost olması ve em pervalisi Eerrjleme politikasını Uzakdoğu'ja kaydınnası. Ingilte re'nin Uzakdoğu'daki genişlem» polıtikasıyla çatışır. tngiltere, Rusya'yı yeniden Balkanlara v« Ortadoğu'ya çekmeye yönelir. Of manlı împaratorluğunun koruyu cusu rolünü bırakıp, Türkiye'yi paylaşma politikasmın şampiyonluğunu yapar. Ermeni ayaklanmaiannı ve Balkan komitecUijini kışkırtır. îngiltere Basbakam Lord Salisbury. 1895 ağustosund* «Yaşamak için çok çürük' saydığı Osmanlı Devletinin paylasılm» sını önerir. 1896'da Bâbıâli üzerir.de Avrupa büyükelçilerini» denetimini kurmayı ister. 1884 1896 Ermeni olaylan, îngiitere'nia acık destek ve kışkırtıcüığıyU patlak verir. Abdülhamit, «Kızıl Suitan» ilân edilir. Rusya'nın so yirci kalışı sayesinde, Ermeni olay lan yatıştırüabilir. îngiltere, bu kez, Makedonya olaylannm kışkırtıcılığına yönelir. 1897'de Girit'te sürüp gıden hıri» tiygn müslüman çatışmalan jid detlenir. 18 Şubat 1897de Girit'« Kral adına Adayı almak üzere üç Yunan taburu çıkar. Türk Yunan »avaşını önlemek gerekçesiyle Büyük Devletler Gi rit'i abluka edip, birçok limanlan işgal ederler. Adayı «vedia» (Tann emaneti) olarak aldıklarını, dağ lardaki Rum asilere bildirirler. Girit, böylece Osmanlı Hükümetince yitirilmiş olur. fakat Yunanıstan da adayı kazanamaz. Bu öfkeyle Yunanistan 12 nisan 1897' de Tesalya sır.ırında saldınya geçer. Üç hafta içinde Yunanistan tamamen ezilir. Tesalya ijgal edi lir, Girit'teki askerlerini Yunanis tan geri çağınr ve adanıo özerk liğini tanır. Başta tngiltere olmak üzere büyük devletler Yunanista nın yardımına koşarlar. Türkiye'nin zaferden yararlanmasını bir • Haçlı Savaşı» formülüyle Ingiliz Dışişleri Bakanı Sir Edward Grey önler: •Müslüman boynndamğtından Ctkmıs hiç bir yer, yeniden o bojTinduruk attına giremezj» Tesalya, Yunanistan'a geri verilir. Girit'e büyük devletlerin ona yıyla hristiyan vali atanması, adada yasaların ancak valinio onm yıyla yürürlüğe girmesi ve belli noktalarda toplanan Türk kuvvet lerinin müslümanların güvenliği sağlandığı oranda Giritten çekil mesi kabul edilir. Türk askeri, devletlerin baskıyla 1898 eylülünde Adadan ayrılmak zorunda kalır. Yunan Kralmın oğla Prens Jorj, Gint'in yöneticUiğın* getiri lir. Osnumb Devletinin Girit üze rind* boşlukta nllanas bir Türk bayrağmdan başka vmrhjı kmlYunanistan'a karşı kazanılan za fer, masa başında yitiriimekle birlikte, bütün islâm dünyasında cot kunluk yaratır. Hindistanın kute yinde Yağistan'da îngiltere'yo karşı fiddetli müslüman ayaklan malan olur. 60 bin kişilüc îngiliz ordusu ayaklanmalan güçlükl* bastınr. tngiltere, ayaklanmalan olur. 60 bin kisilik îngiliz ordu su ayaklanmalan güçlükle b»»Orır. Îngiltere, ayaklanmalann nedenini hilâfet propagandasına bağ lar ve müslümanlar üzerinde Hali fenin gücünü azalhct tedbirler alır. Halifeyi tanımayan ve Cihad*ı reddeden Ahmediye mezhebinj ga liştirir, Osmanlı Padisahmm Kureyş kabüesinden (relmediği için uydurma halife olduğu propagan dasını yayar. Propagandaya g5re ehli kitap olan îngilizler, müslu manlan ehli kitap olmayan Hindularm elinden kurtarmışlardır. îngiltere gitse, Hindular, müslümanlan ezeceklerdir. Bu nedenl* müslümanlar, Halifeyle savaş» dahi. îngiliz Kralına sadakatle yü kümlüdürler. Hindu'ya karsı islimı Inşkırtma politikasmın yanı sıra, bir islâm cihâdından gerçekten ürken. Îngilizler, müslümanlara yeni bir halife aramava koyulurlar. Mek kedeki şeriflerde yeni halifeyi bu lurlar. îslâm birliği şampiyonluŞu nu yapan Cemalettin AfganTyi yanına alan Abdülhamit de, îslâm Halifeliğini bir dış politika konı olarak kullanır. Alman îroparatoru. îngiliz Imparatorlnğuoa karsı islâm silâhma büyük önem verir. Bu durum lngiltere"nin Abdülhamit'i yok etme ve hilifeti Osmanhdan alma kararmı pekiştirir. îneiltere, Kuveyt, Necit, Hi caz, Asir, Yemen'deki aynlıkçı aşiretleri Osmanhya karşı ayaklandınr. Abdülhamit dönemmİB en şiddetli Yemen ayaklanması 1897 1898 yıhnda Ingiliz oyunll rıyla patlak verir. Anadolu ins» nının kanı çöllerde uzun süre » • kar gider. îngiltere aync» Osmanlıy» karşı Arabistan'ın gelişmis böleelerinde millici hareketlerl deı tekler. Osmanlı devletlni zayıfl=<mava ve çökertmeye koyulur. Abdülhamit. îngiliz poliHkasının tamamen farkırdadır. Nitekim Paris Biivük Elçirf Saüh Miinir Pasa Abdölhamit'e 1903 vılında verdıji rapords Ineiltere'nin devleti cökertme politi. kasını açıklar: «îneiltere, Arabistan ile Nedt taraflannın ve Hieas'ın giderek Osmanlı Hükümetinin elinrfen çıkması ve kutsal îslâra Halifelifiinin îngiltere'nin uzaktan nüfuzuns baglı olscak Şerifler eHne eecmesi ve sonra Arabistan, Nedt ve Irak taraflannın înjrili^ himav«>«i altmda Aden ve 5teki verier eiM «ömüree duruma girmesi için ustaca entrikaiar çevırmektertir.» SULTAN ABDVLHAMtT VE KIBRIS lngiltere ile 4 haziran 1S78 de Kıbrıs konvansiyonu ünzalanır. Suitan Abdülhamıt, Rum ve Ertneni reformlan konusunda îngiltere'ye içişlerimize tam müdahale hakkı getiriyor diye bu anlaşmayı onaylamaz. Ingiltee. Abdülhatnit'e agır baskı yapar, Kıbns'ı silâh gücüyle işgal edecegini söyler. Abdülhamit, îngiltere Kraliçesinden imdat istemeye kalkışır! Sonunda İngiliz Elçisi Layard, «Anlaşmanm Osmanlı Devletınin egemenlik hakkmı bozmayacagı» yolunda bir taahhütname verlr ve arüaşma onaylanır. Kıbrıs böylece gider. Tanzimat reformlannın anlamı Türkiyeyle ticarette îngilizler, Rum ve Ermeni aracılaıa daya Türk Ingiliz ılışkılerinin tarihsel gelişimi Inan: Kıbrıs ta smırlar müzakere konusudur! BRCKSEL Bitlis Senatörü Kâmran înan. önceki gün Brüksel'deki L'luslararası Basın Merkezinde çok sayıda Belçıkalı ve yabancı gazetecilerin katılmasıyle düzenlenen basın konfpransında Kıbn s sorunu ile ilgili asıklamalarda bulunmuştur. Geçmişten başlamanın hiç bir yaran olmadığını oelirterek sözlerjıe başlayan Inan, Kıbns'ta bugün yeni bir durarn olduğuna işaret etmış ve bölgesel bir sorun olan Kıbns sorununun Dir Akdeniz prı.blemi oldugunu ve bunun uluslararası tepkilere vol açacak bir soran haline getirilmesinin zaten birçok problemleri olan bugünkli dünyanın başma yeni bir problem daha ilâve edeceiını ve bunun da dünya içinde temenni edilecek bir dunraı olmaöıSını kavdetmiştir. înan sözlerine şu şekilde devam etmiştir: «Bize göre, bugünkü durum müzakerelere derhaj başlanmasını gerektirmektedar. Türkiye açısından biz o kadar acelecüik içinde değiliz. Şayet müzakerelere tekrar ve bir an bnce başlamak üzere bir sabırsızlık gösteriyorsak, bunun nedenlen şunıarrtırBirinoisi, tamaınen insanî bir meseledir. Ada'da haıen ikı y^z bine yakın mülteci vardır. Her iki taraftan bırilerce harp e&ıri mevcuttur. Ve nihayet, Rum yönetimi altmdaki kesimde Türk reiıinelerinin nazik durumu mevcuttur. Rum kesimtnde bulunan yerlerdeki binıerce Tiiak ailesı oeriçajı bir halde ve esir durumundadır. Bu saydığım ınsancıl sebepler. meseleye acil bir çözüm yolu bulunmasır.ı gerektirmektpdir Müzakerelere bir an önce başlanmasını ısteyis'nv.?de ıluncı un8ur şudur: Bugünkü geçici hattın süıekli hale gelmesı. Adanın bir nevi fiilen taksimini ortaya çıkaracakür. Bu Türkiye'nin nihai hedefi değildir. Türk Hukünıeti Kîbrıs deıletine son vermeyi istememektedir. Türk Hükümeti 15 Temmuz'daki askeri darbe sonucu Kıbrıs devletinin intihara gitmesini önlemek ıçin her türlü çabayı göstermiştir. Görüşmelere yeniden baslanraası için önemli oir üçüncü unsur da bu çeşit problemJerin kolaylıkla uluslararası fconıplikasyonlara yol açabilmesidir. Mesele, birinci derecede, Ada'daki ıki cemaati ve üç teminatçı devleti, yani îngiltere, Yunanistan ve Türkiye'yi ilgilendirmektedar..» Bitlis Senatörü Kâmran Inan, Kıbns'ın statüsüıîü Avusturya'nınkine benzetmiş ve Kıbrıs Cumhuriyetinin uluslararas' sözlesmelere göre yaratılmış oldugunu söylemiş ve konuşmasına söyle devam etmiştir: «Kıbns'ın geleceğı hakkındaki görüşmelerin çeıçevesı genişletilmeye kalkılışıUrsa, görüşmeler aylarca sürebilır. bunan dünya çapmda tepküeri olabilir ve size perişan durumlanm anlatmaya çalıştığım binlerce insan. Kıbns'ta kaderleriyle buşbasa bırakılmış olur.» Bitlis Senatörü Inan, bugün Kıbrıs'ta çizilen nartır. Türk Hükümetinin nazarmda kesin bir hat olmadığını Dir kere daha belirtmis ve şu hususları kaydetmiştir: etmeyecektir. Aynı şekilde Türkleri de Rumlann bölgesinden Türk bölgesine gidip yerleşmeye kimse mecbur etmeyecektir. Aynca, bugün Türk kontrolüne geçen bölgeden ayrılmış Rumlann da müzakereler sonunda tekrar köylerine, evlerine, mal ve mülklerine, arazllerine, hayvan sürülerine dönüp kavuşmalan en tabiı insani haklandır. «Biz, Kıbrıs'ta bağımsız iki devlet degil, fakat iki cofrafi bölgede yer alan iki federe muhtar yönetime sahip, dış ve Birleşmis Milletlerdeki temsilcileri bir olan tek devlet düşünmekteyiz. Bu da ber zaman Kıbns Cumhuriyeti olacattır.» Senatör înan, söz konusu basın toplanüsındakl konusmasım şöyle tamamlamıştır: «Beni buraya bir meseleyi veya bir tezi savunmak veya size bir tez sunmak üzere gelmiş bir kimse olarak görmeyin, çünkü bize ve bana göre davamız o kadar haklı ve o kadar açıktır ki bir savunmaya ihtiyacı yoktur. Ben, bunlara karşüıklı görüşmeye. dost ülkelerin görüşlerini öğrenmeye ve bizim düşündüklerimizi anlatmaya geldim. Amacımız, devlet »damlanna görüşlerimizi açıklamak, oal»nn tepkilerini görmek ve müttefiklerimiz olarak kendilerlnden, müzakerelere dönülmesini ırrOmktin kılmak Uzere eUerinden gelenleri yapmalaruıı rica etmektir.» Inan, söz konusu basın konferansından sonra Belçika radyo ve televizyonuna ve aynca Amerika'nın Sesi Radyosuna özel blrer mtllâkat vermiştir. Inan daha sonra. Belçika Dışişleri Bakanı R. Van Elslande ve Siyasi îşler Genel Müdürii Viconte Davignom ile bir buçuk saat kadar Kıbns sorunumı müzakere etmistir. 7 Abdülhamifin politikası Kıbns'ı elden çıkarma pahasv na toprak bütünlügü .le sağianamaz, Osmanlı împaratorıuğj B«l tccuilarda ve Doguda ^nanıîi »rari yitirir. Toprakça büyüyen Eomanya, Sırbistan ve K&radaf tam bağımsız olur. özerk Bulgaristan kurulur. Doğu Rumeli Ul Üzerinde yönetimsel bagımsızlık yoluyla Osmanlı kontrolü gevşetilir. BosnaHersek ve Yeni Pazar Avusturya vönetimine geoer. Kars, Ardahan ve Batum Rusya' ya bırakılır. Yunanistan'a dahl bir miktar arazi verilir. 1882d« Îngiltere. Mısır'a yerleşir. Kuveyt'i hünayesine alır. Aden'den Basra Körfezine kadar uzanaa bölgede yerleşmeye koyulur. Doğu Rumeli Uini Bulgaristan'a peşkeş çeker. Trablusgarpta ttalyan emellerini kolaylaşünr. Böylece îngiltere'nln Rusya'ya karşı Türfciye'yi koruma tddiası, kurdun, kuzuyu korumasından farksız olur. Bunun üzerine Abdülhamit, Rusya'ya karsı îngilte re'nin koruyuculuğuna sığınmak politikasından vazgeçer. Koruyucu aramak yerine Rusya'yla dost luğa yönelir. Rusya"nın o sırada Balkanlar ve Doğu Anadolu yerine, üzakdogu'da genişlemeye yönelmesi, Abdülhamifin Rusyayla dostluk politikasını kolaylaştınr ve bu politüca bir «üre için Türkiye'yi rahatlatır. Ülkenin toprak bütünlügü koru nur ve göreceli bir banş dönemi yaşamr. Abdülhamit, Rusyaya karşı koruyucu aramak yerine, Rusyayla iyi geçinmek sayesinde dış poliükada ün kazanır. Ne var ki îngiltere, koruytıculuktan kolay kolay vazgecmez. Daha 25 Ma yıs 1839'da Lord Palmerston, Ingiltere'nin Türkiye'ji yalnız düş manlarına karşı değil, dostlanna karşı da korumak zorunda oldu ğunu ilân etmiştir. Türkiye Rusyayla dost olsa da, Îngiltere Rusyaya karşı Türkiye'yi konıyacaktır! Bunun ilginç bir Brnegi 1887 yıhnda görülür: Bulgaristan, îngiltere'nin teşvikiyle Doğu Rume li ilini işgal ve ilhak eyler. îngiltere. Avusturya ve ltalya'nın des teğiyle. Bâbıâlinin onayını almadan. yeni bir Bulgar prensi sectirir. Bunlar anlaşmalara aykırı bu kuk dışı müd?halelerdir. Bulçaris tan Szerktir. fakat Osmanlı împa ratorluğunun bir parçasıdır. Bu hukuk dısı Ingiliz oldu bitti leri Türk Rus işbirliği olasılığı yaratır. Bu olasıhğa karşı tngilte re. A\iısturya ve İtalya'yla birlikte «Doğu Üelü Ittifakı» adı verilen bir antlaşma imzalar. Antlaşmaya göre. durumu düzeltmek üzere Türkiye'nin Rusys'ya işbirliei yapma?ı yasaklanmakta, onun Îngiltere. Avusturya ve îtal ya'yla işbirliği yapmasa istenmektedir. Efer Türkiye bu isbirlifcine yanaşmaz vs oldu birtileri düzeltmek isterse. îngiltere ve miit tefikleri. Osmanlı topraklanndan uygun gördükleri yerleri geçici olarak işgal edec=k!erdir! lneiliz beleelerinde •tnsril'zden çok. îngi lizci» diye adı geçen Sadnâzam Kâmil Pasa. bu zorla içbirliBini sevinçle karşılar. Abdülhamit Ruslarla arayı açacafından işbirli |ini reddeder. Zorunlu göç yok! «ICıbns'a federe muhtar yönetimlerin çizglsi. müzakere masasmda çizilecektir. Biz Ada'da bir kısımdan diğerine mecburi göçler düşünmüyoruz. Türkler tarafından yönetilen bölgede şayet Rumlar varsa ki vardır. Hiç kımse onlan bir başka tarafa srnmeye mecbur Rauf Denktaş: "Kıbrıs Rum yönetimi bana danışmadan Güvenlik Konseyine çağrıda bulunamaz,, ı DENKTAŞ, GÜVENLtK KONSEYİNE TOLLADIĞI MEKTUPTA, «BÜTÜN OLAYLARI ÎNCELEMEDEN VE TÜRK TOPLÜMtTNA KONUŞMA OLANAĞI TANIMADAN, YALNIZ BÎR TARAFIN ÇAÖRILARİNA CEVAP VERMEK HAKLI BÎR DAVRANIŞ OLM.%YACAKT1R» DEDt VE ALINACAK BİR KARARIN «HAKSIZ. OLACAĞINI BELÎRTTt. BtRLEŞMİS MÎLLETLER, (New York; Kıbrıs Türk toplumu üderi Rauf Denktaş, Birlesmiş Milletler nezdindeki Türkiye temsilciügi aracıhğıyla Güvenlik Konseyine önceki aksam bir mektup göndermiştir. Denktaş, mektubunda Kıbrıs Rum temsilcisi Zenon Rossides'in Kıbns Cumhuriyetini Birleşmiş Milletlerde temsile hakkı bulunmadığmı belirtmiştir. Denktaş mektubunda, Güvenlik Konseyinin Kıbns Türk toplumunun görüşünü dinlemeden mülteciler konusunda karar alamıyacagını ve Kıbns Türk toplumunun göriişü sorulmadan alınacak kararlann, banş çabalannı tehlikeye düsürmekten başka sonuç venniyecegini ifade etmiştir. mamakta ve Kıbns'ın iki uluslu bir devlet olduğu gerçegini yansıtmamaktadır Sorunlarımizın kaynağı da bu ternel unsurların hiçe sayılması ve iki uluslu Kıbns devletinı bir Rum devleti durjmuna getirme teşebbüsleridir.» Kıbrıs'daki diplomatik çevreler federasyon tezine yatkınlar tzzet Rıza YALIN LEFKOŞE Buradaki dipioma tik çevreler, • Kıbns'ın başkentinde temsil edilen hemen hemen bü tün devletlerin federal bir Kıbrıs Devleti tezini desteklediklerini» ifade etrnektedirler. Yugoslavya Başbakan Yaıdııncı sı Dışişleri Bakanı Miloş Mini;'in Kıbns ziyaretinden sonra, «Lefkoşe'deki Yugoslav Büyükelçiliğin den, federasyon konusunda Yugos lavya'nın Türk toplumunun yanında olduğunun« daha belirgin olarak ortaya çıktığı öğrenilmiştir. •Yugoslavya'nın toplumlararası eşitlik istediği, federal bir sistemde barışı ve eşitliği bulmuş olan Yugoslavyanm Türk tezini anlayışla karşıladığir da kaydedil miştir. Türk yönetimi başkanını ziyaret eden Amerikan Büyükelçüiği Masiahatgüzarı da, <İki bölgeli federal bir sisteme yatkın görünmüş», ancak Kıbrıs'ın taksim edi leceği veya tümünün alınacagı ola sılıkları üzerinde hükümetinin kuşkulu olduğu izlemini vermijtir. Bu yöndeki kuşkunun, Rum yö netimi başkanı Glafkos Klerides ve Rum propagandacılannca yara tılmasına karşı, Romanya Ue Almanya'nm da «Kıbnstaki yönetim şeklinin federal devlet olmasını uygun buldukları> ortaya çıkmış tır. Mülteci sorunu Denktaş, mektubunda mülteciler sorununun iki toplurrm da ilgilendirdiğini belirterek de şöyle demektedir: «Kıbns Rum yetkililen, onbir yıidır Kıbnslı Türklerin haklannı tanımayı reddetmiştir ve can korkusu içinde yaşayan, Türk bölgesine sığınmağa çallşan 50 bin Türk'ü Rum kesimine kapatmışlardır. Bunlann 20 binı bütün mallan ve sürüleri Rum haydutlar tarafmdan yağma edilmiş yeni mültecilerdir. Kıbns Rum yönetiminin üderi Klerides'in «ıkı Doı^elı tederai öir duzent :&z: olmakla birlifcte, güçleninceye kadar bunu ifade etmekten kaçındığı bildiriliyor. Ancak Kierides'in, kendi tıukukçulanna federal bir sistem üzerinde çalışma direktifi verdıgı belirtilmektedir. Rum hukukçulann, özellikle Sov> yetlerle, Yugoslav\ a'run desteğini sağlayacak anayasalar üzerinde durdukları ifade ediliyor. Resımde, Denktaş ile Klerides görülüyor. Tek taraflı hareket Denktaş, mektubtma şöyle devam etmiştir: «Rossides'in Güvenlik Konseyinin acele olarak toplantıya çağnlması yolundaki girişımi, Kıbns Rum yönetiminin bana hiç bir şekilde danışmadan tek taraflı olarak giriştigi bir harekettir. «Kıbnslı Rum yöneticiler, bir taraftan adada barışm yeniden kurulması için, Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak benimle işbirliginde bulunma isteginde olduk lannı ilân ederlerken. bir yandan da Güvenlik Konseyinin olağanüstü toplanmasını isteyerek tek taraflı bir harekete eirişmişlerdir. Rum yöneticilenn bu tutumu, bTis çabalarıyla bağdaş Haksız davTanış «Bütün olaylan Incelemeden ve Türk toplıununa konuşma ola nağı tanimadan, s'alniz bir tarafın çağrılarma cevap vennek haklı bir davranış olmıyacaktır. «Bu şartlarda, Kıbns Türk toplumunun görüşü dinlenmeden ve Kıbrıs Türk toplumunun hazır bulunmadığı bir toplantıda almacak her karar, ancak barış çabalarını tehlikeye sokabilir. Aynca, taraflardan birini dinlemeden, öbürüntin ist«ği Uzerine alınacak b; r karar. haksız ve manen ve meşru şekilde savunulamıyacak bir karat olacaktır.» (a a) Turgut Ortaokulunu kendı erzak ve gereçlen pahasına kas• Klerides'in durumunun sanıl ten yakmışlardır. Tiirk kadınladığı kadar iyi ve rahat olmadı rı ise. panik içinde Banş Gücü ğını> ifade eden siyasal çevreler, kampına sığınmışlardır. eski Eoka'cuardan milletvekili Ni Banş Gücü ise duruma sekos Kocsis'i îçişleri Bakanlığına Klerides ve fedarasyon yirci kalmayı sürdürmektedir. gelirmesini, buna örnrk göstermiş Rumlann Lefke çevresindeki Bu durumu değerlendiren lerdir. Klerides. eski Dısişjpri Ba Türk birlikleri önünden çekilRum Yönetimi Başkanı Klerides, k?nı Hristofidis'i de aynı Bakan mesi üzerine, Lefke bölgesiyle • Rum hukukcularma federal bir lığa getirmiştir. birleşen Yeşilırmak ve Erensistem üzerinde çahşma» direktifi köy (Koççına) Türk bölgeleGöçmenler dairesi vermiştir Bir süreden beri bu ko rindeki yiyecek, vakacak, ilâç nu üzerinde çahşan Rumlar, ken ve saglık gereci ihtiyaçlan giOte 5fandan. Girne'de. Çalışma dilerine uygun bir federal sistem Sosyal Hizmetler ve Göçmenler deril miştir. bulmaya çahsmakta. özellikle Rus Dairesi servisleri faaliyete geçiya ve Yugoslavya'nın desteğini Larnaka'da durum sağlayacak Anayasalar üzerinde rilmiştir. durmaktadırlar. Günlerden beri yiyeceksiz buAncak Larnaka Bekirpaşa Olunan Baf ılçesinin Bağrıkara «Kıbrısın bağımsızhğmdan yakulunda Rumlarca tutsak tutu (Fasula) köyünün büyük sıkıntı na oldugunu» söylemekle yetinen çektiği öğrenilmiştir. Aynı U lan yedi yüz elli Türk, saghk Klerides, tki bölgeli federal bir dışı koşullar içinde yasamakta iüzene razı» olmakla birlikte. çenin Susuz köyünde ise, Türk lerin ekin demetleri çalınmış, Sa dır. Ara'annHa yaralan kangren 'oplum içinde güçleninceye kadar karya (Kukla)lı Türklerin sulta olmuş, «zmalı saralı. kalb hashunu ifade etmekten kaçınmakta • Rum toplumunun yaranna ola ni üzümleri, ırgat getirilerek Rumlarca toplanmava başlanmış tası ve veremli sovdaslanmızın cak ve Türk Silâhlı Kuvvetlerini ria bulundujftı bu tutsaklardan rır. Kıbrıs'tan çıkaracak bir çözüm battaniye üzerinde çalıjtıklarını» söylemekPoli köyündeki Ulusal Mu her yedi kişiye bir tedir. halu Gücü askerleri de, Şehit verilmiştir. Klerides'in durıunu Larnaka Uçesine bağlı Vuda köyünden Alaniçi (Klavya) ve Larnaka'ya kaçan Türklerin evlerine Ruro göçmenlerle çok sa yıda Rum askeri yerleştirilme ye başlanmıştır. Yiyecek yok! Limasol bölgesındekı Türk köy leri de yiyecek bakımtndan çok perişan dunımda bulunmaktadırlar. Üslerdeki yedi bin beş yüz Türkün de bayat koşullannın düzeltilmeye veya Türk bölgelerine ahnmaya çalışıldığı bildirilmiştir. Ancak Rumlar, bu insancıl rutuma engel olmaktadir. Esenköy'de durum 24 agustos'ta Rumlarca bası lan ve silâhlan tnnİBnnn EsenKöy (Annenehor) delti TürkJer den veniden silâh restimi ister ••"«tir. Köy erkekleri katl'âm ola sılıgı karşısında kaçmak zonın da kalmışlardır. Koruyuculuktan düşmanhğa Rusja'nın Balkanlarda ve Orstatükoya rıza gösterip, Y A R I N : ABDÜLHAMtT'İN S O N ü t*:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle