19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMFURÎYET 25 Ağustos 1974 ABDULCANBAZ TURHAN SELÇUK 47'LİLER FÜRUZAN 62 Sen btt AtakanVım e mlT Suı ınlatsın yahu, içını kabartıvor adtmın. Sen niye »iir yazmaktan caydın? Hele hele iyisini yszan var der. Fniyisini yazanlarsa Nazım deyip üç kere riurur oğlumuz. Ardındsn Lorca'yg vurur kendini. Sonra Aragon, Neruda. Gevezelikte e=in yok Atakan. Hep • • • vif mı konuşacağız? Barış için Savaş. Bizim insanlarımız bsşka îürlü, yoksulluklannı örtüp bclirsizleştirmeye bir ah? mıjlar ki, kahveye gıdiyorsun hemen çevre ni alıyorlar. Ahmet Bey kardeşimiz Istanbul'dan gelmiş. bizdendir bugiln deyip. Oysa paraları yok: ü=telık Ege varlık bölgesi ya, varlığm toplandıgı eller sayılı. Ne der Hsydar varlıkiarın verdigi parlak vergilerrien çok sermayenin kimin elinde toplandığına. bakaeacız. Gümüslerım. beni Aydınh yızacaklar bir gün; Menrirres'in çıktığı yerden bizım gibıler d» çıkıyor. Çıkmaz diycn mi olmuş! Tarihi maddedlığe aykırıdır böyle lâflar. Gumüşlerim JÖZ çelimı yani dedık. «Gümüslerim» sözcügünü sık kullanırdı Ahmet. Onun belki herkç^lerrien çok sevrliği çOk etkilendifi b;r insana öykünmesinin amsıydı bu tözciık. Bahariye'rieki bir eski konak yavrusu ahşap evı görup çılgınca beğenerek satın aldıran annesi Nerımar» Hanım, sonraları bir df hahçıvan arsnmış. Karaormanlı bir göçmen olan Ramazan Efenrilyi bulmuşlardı. Adam eve kapılandığında, Ahmet dokuz on yaşlarındaymış. O ıri yarı şayak yeleğini bel kı gece uyurken bile çıksrmayan, karası agarmış yele£:nin cebinde sanki ucunda saat afilıymış gibi. bir uçtatı iki uca gümü.' bir kfi.=tek takıh bu artamı anlata anlata bitiremezcfi. fcâilmemişhjın öyleıinl tanımak J«rek. dfrdi. Bir sure u?onra bahçıvanlıktsn nte ijlerl rie yüklenip kapıcılık, odun kırma, et sısbz* alışverişi. gerektiğinds güzel havalarda Ahmet'i alıp kadıköy iskelesinde hava aldırma. vapurları göstermeye göturme, gıbl değı$:k gcirevlerde çalışkanlığıyle evin vazgeçilme»; kiyüerindrn biri olma doğrultusıına Ramadsn Efendi hızlı girmiîti. Tatil sabahları uvanır uyanmaz Ramadan Ef?ndin:n bahceve çıkıp çıkmadlğını görmek için camdan bakardı Ahmet. Ev sessiz oîurrfu. Vandan çıkma mermcr merdivenleri apsk uzanırdı Bassmakların bitimindeki dik dortgen kesımli, camı çok ahşabı az küçük cirişten geçirilip şunıp renkli a] camlı iç kspııyle burun bururva gelinirdi. Girene uykulsrın sınırsız inandıncılığıyle dolu düşler kurma isteği veren gölgeledn, güneşle uyumlu dağılriığı o ev, snnesi kestane kumra! saçlı !âcive:t gö?lu ııfacık yapılı, yuvarlak omu?lu Keriman Hanım gibi etkileyip sarıvermışti çocuk Ahmet'i de. O ev herkesı sair yapardı, derdl Ahmet. Beikt babannn anama duyduğu vazgecsmevii o evle peki$ıyordu. Çünkü son yıllarria b»nim rie «er.ebildiğim karfar annera bibamdan vuran koyu bir hüzün içindeydi. Annemin »vrie hıınu açıklama yo!u öyle kav sa gıırül'ü a>ı:lms isteğiyle beliriyordu san mayın. Tek ogulun doğumunu bunun tek sorumlusunun kenclı olduğunu kafasına iyiden yerİPFtırmısti «Çocuk kadınındır» derdi sık sık. Babama tutkunluğu da yersiz düşün cesjz bir seçme ^onucundaydı. Bir gun annesinin yaşıtı bir arkadaşına on'.ara şclen ?iden de olmazdı ya pek an lütma^ını kalakslıp dinlemişti Ahmet. GÜÎ*1 adam sevmenin, uzun boydan hoşlanmanın cezasıdır bu bana, diyordu annçsi, utançil bir kendini tutma vardı sesınde ar>nesinin. Adamın ne suçu var. tlk sözlendiğimizde, kadına. bara düşkünlüğiinü haber vermişlerdı. Ben işte Istanbul kızı. kendimde çok mavifetler ummuştum. Sevdİm de •Cikça, her gfirüşümde yüreSimi verinde koı krcaman bulup, bastığım yer kayardı. Yafim da küçük deeildi ki Akile. Yirmi beşimi sürüyordum. Evet çimdı yapacak şey yok. Bir de kı?kançlık tutturdu. Bu sanınm beni yıımuşak başlı saydığı iç;en tutumuma ınan mayıp. ardında hileier aramasında. üysa ınan Akile, hiç bir isteeim yok. Ahmet'im» huzurlu, güven içinde bir gelecek sağlamaktan başka. Bir ara beni boşamaya da kalktı. Gece yatak odasına kapanıp konuştuk. Pekl detfim. Gün ışıyıncaya değin bana anlattı durdu. Anlatmam gerekmez uyu arf.k dedim, yarın tzmir'e gidecek'in. Tüıün pivasası açılıyor, işlerin var, yorulma. O zaman şöyle boynumdan tuttu. «Ah Neriman ah, n.çin boylesin» dedı. «Nasılim» dedim. «Ber. nerden bileyim, böylcsin işte. Benim ko'vı.rr.u kanadımı kıran bir şeysin. Ayrılmayacafrız, bu evi senin üstüne yapacağim. Yine de ben deli hertfin biriyim. Ahmet'i de istediğin okullara yolla. Ben evin babasıyım sen de benim karımsın.» «Üzlileceksen, aynlman isteniyorsa. aynlabiliriz» deriim. «Hem ev mev istemem. ben yir.e ögrptmenliğe rjaşlarım. ya da terziligp.» «Cok yordum senı kumral Neriman. îsteklerindpn vazgeçivermiş. senç bir dulun solgunluguvle başba?a bıraknrn seni.» O gece ah nasıl söylıyeyim Akıle'cığim. :lk günlerunizdeki Ribi olduk. Birlikte agiadık derspm, belki kocam için (azla konuşmuş olurum. İşte o jtün bu gtindür bu ev. benim ömür tüketme yerimdir. Her yanına bakar özenirim. Sığmır, zor duyulur şarkılar mınldanınm. Babasız çocuk yapmış bir genç kızın suçlııluk duygıısuyle kapanmışımdır sanki bu eve. Neye kapanıyorsun diye çıkışma, dünyayı burda baçlatıp bitirmeliyim. Yoksa kolay değil. Hayır. Ahmet'im, ben. ara sıra eelen kocam. bir de alttaki konuşmaz yaşlı bahçivan. O ayrılma işinden kesin cayıldıgının ertesi aylan kocam hep sarhos, öfkeli (teldi îzmır'den tstanbul'a. Ora barlannı düsündüm. Sokaklarda bazen gördüjfüm o kadınlan. Saçlan sarıya boyanmış, dudaklan ıslak. aralık: çok genç, yine de yıpranmaıun ilk izlerini seslerinde taşıyan kadınları düyündüm. Kimbilir hanjrisiydi kocamı böyle zora sokan. Iste .. Ajın bir istegim yok. Burda sessizlikler içindeyim, oflum var. Yepyeni bir insan o. Ahmet tetikte yüreğt çılgınca çarparak öylece beklemişti. Oğlun büyüyecek ama Neriman, diyordu sesi kahnca olan konuk. Bir giin gidecek. O zaman ne vapacaksın? Annesi arkadasına açtıfcı iç yarasmı unutturuvermek isteğiyle konuşmasına beklemedigi yerde konan bu noktaya. bu amansızlığa nasıl karşı koyacaeını bilmeyen bir arapşla savunmaya geçmişti. Gidecek elbette. Ben de onu bekleyerek doğacak torunlanma hazırlanacagım. Bu ev dünyaya kapamış seni lyi niyetll Neriman'cığım benim. Oğlunu hayatmın tek amacı yapamazsın. Sonradan öylesine borçlandınrsın ki onu. seni sevemez hale düşer. Yok Akile. meseleyi böyle görme. Memnurıum ben, Yakınmam seni görünce aklıma dtistü. tşte ne bileyim... Ne de olsa bizim ilk gençliğimizde birlikte çıktıgımız ada gezmeleri, söylenmiş tangolar. bir bardak bira içilerek düşülmüs sarhoşluklar vardı. Düsünsene o yıllar galvaniz kaplı tahtaboşlarda bacaklanmızı aç'.p güneşe verirdik bakırlaşalım diye. Sen sonralan yün mayo da aldm. Ben çekindim. Arzulanmı örtmeyi, yenmeyi, beklemeyi bana bend»n önceki kadınlar ögretti. tlktir böylesi konuşmam. Senden konuşalım, simdiki kim, kimlesin? Kimseler yok şu sıra. Yaşlandım, otuzumu geçtim. Sabahlan uyandığımda boynumda, göz altlanmda derin izler oluyor. Bunlann daJılması Uç saati alıyor. Hazırlanıyorum, çıkıyorum, akşamlistü is dönüşleri ya da okuldak) ögrenci velileriyle görüşmelerimi biteceğine yakm yüzümdett makyaila saSladığım renk düzeninin uçup gittiğini, solduğunu biliyorum. (UtVAMl VAR) Yüzbaşı SelaHaltinln Romanı İSTANBUL'UN ÎLK TEPKİSİ ADAPAZARI ÎSYANI İLEPATLAKVERDİ öyleyse sen bana da darıldın, kırılıdın, öyle mi? Güldüm: Hayır, sana danlmaeLm, kınlmadım, seni gomdüm. Rahmi: Dur, dedi. Rü7gâr gibi karargâha dnndü, jifreyı aldı, geldi: Al, dedi, bu şifre yazılmıyacak; yarın istedığin gibi cevap ver! Ertesi gün Bekir Sami imzasıy la Saffet Beye olumlu cevap verildi. Altına da Yaver Selihattin Bursa'da olmadığı için kumandanm cevap verdigini bıldıren bir not düşüldu. Fakat ben kumandana hiçbir •öz söylemıyor, emir kumanda dışında konuşmuyordum. karşı bır baçkaldırma sayıyorlardı. İsyan dalgaları her yana yayılırken Bursa saglamdı. Bunda Bekir Samı Beyin demır karakterı ve sonsuz cesaretı rol oynuyordu Yoksa o günlerde Bursa'nm Rum niifusu Türlc niıfusundan çoktu. istanbul'un nıaha:ies; gibiydı. ve hergün vapurla gidıp gelıniyordu. İtilâfçılar ve İngiliz muhıplerince sarılnıış, işiennjiştı. Bekir Sami Beyden başkası bu bölgenin hak. kmdan gelemezdı. Istanbul bizi ele geçirmek için her araca basvuruyordu. Bu sraçlann içinde kadın da vardı. Yukarda kadmlara değğin birkaç olay anlattım. Bunlara binni daha ekleyecegim. Bekir Samı bi r gün beni çağırdj. Bir mektup vererek: Oku! diye emretti. Okudum, bir kadın Bekir Sami ye çok önemli bilgiler verebileceğinı yazijrordu. Kendisiyle ya da Yaveriyle görüşebılecegini de ekliyordu. Bu ilişkinin gizli kalmasım is. teyen hanım adres, olarak Servinaz Otelini bıldirmişti. Bekir Sami Bey: Gıt, görüş! diye emir verdi. Otele gittim, haber yolladım. Kadın beni yukarıda taraçada kabul etti. Çok sık, genç, güzeldi. Önce konustuklarımızı kımseye anlatmıyacağıma dair söz aldı. İstediği sözü verdim. Bunun üzerıne: Sizin karargâhınizda sırlarınızı çaian ve dısarıya aktaran biri vardır. Kadın anlattı ve bilıyordu: B.z Karargâhta, su emirleri vermiştik. şu raporları almıştık, bunlar Istanbul'da tngiliz Karargâhma gelmişti. Ben o Karargânta çalışan bir Türk kızıyım, dij'Ordu güzel hanım; olan bıtenleri bıze haber vermek için gelmişti Ben tesekkür ederek aynlırken, bize vardım edebileceğıni de ekledı. Kumandana durumu anlattım. Bekir Sami Bey: Bu bir casustur, bize bilgi verir gibi gözüküp bizden ögrenecek, diye konuştu. Beni, ikincı ve üçüncü kez kadına yolladı. tlişkiler ilerledikçe kuşkularımız arttı. Bir ?rün ben hanıma b:r gezinti teklif ettim. Bız birlikte dolaşırken Kumandan hanıınin odasına girmiş. eşyasını incelemiş. bu inceleme sonunda kuşkulan kestnleşmiî ve bir kartın üstüne: « îngiliz entelijans »ervisl daha zeki memurlar seçmelidir» diye bir kart ilişttnniş. İKİNCİ BÖLÜM Anadolu İhtilallne Doğru Derleyen: llhan SELÇUK Kadın ondan sonra görünmedi, ama bız de kuşu kaçırmıs olduk. Bu olay da Bekır Samı ile benim aramda bir sır olarak kaldı. Esirlikten dönen kardaşlar Istanbul'a esaretten gclen askerlerı Halıfe Ordusu adına b;r. liklere almaya çalışîıklarıru haber sldık. Bunun üzerıne bır bildıri bastırarak Istanbul'a gönderdik ve askerlere öağ;;tık. «Esirlikten dönen karrlaslar! Altırö* seneden beri mn ber kosesinde Halifrnızin emrini. Devlctiıımn şrrefini yerine jetirmek için vuruştunuz. Bir çok kırmetli arkada$ımz muharebe yerlerinden şehit diiştüler, bir kısmı düşman ellerinde Allahına karuştu. $imdi köyleriniz, anaiannız. vavuklulannız sizi dört gözle beklerken, Devleti, Padi?ahı, tngiliz sâvuruna satan düşmanlar sizi silâhiandırarak köylerinizi vakmak. karda?larınıu öldürtmek istiyor. Ve size bunun için birçok givur parası veriyor. Birçok zamao flrur elinde kaldığinız için fâvur fmrint girmenin ne dcmek olduğunu bilirsiniz. Bu slçaklara kanmarıtı. rurdunuza sevfrlli Anadolunuza gelin. Istanbul'ds jrnrdüğiinüz İngiliz fâvurundan burada escr voktur. Burada Allahımıza ihadet için kimse bize mani olamsz. Asayiş yerinde. herşev ıvidir. YARI X K O Y U N Ö Y K Ü SÜ MALKOÇOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOĞLU BANYA LUKA'NIN TÜPLARJ Bak, ,arka|laşını iyi tanı Bir sabah daıreye geldiğım zaman kumandanı benim odamda ve benim masamın başında oturur gördüm. Bir selâm verip yarundakı yatak odasına geçtim. Çagırdı sordu: Bu suratının sebebi ne? Hiç, dedim. Kumandan güldü: Ben o ştfreyi gör.derir miydim dedi. sen budala mısın? B«n sana arkadaşım diye bana getirdiğin adamın kimliğini bir defa daha anlatmak için işi ona bırak tım. istediğini yapmasma imkân verdim. Rahmi'yi iyice tam! İstanbul'un tepkileri Ankara'da Büyük Mıllet Meclisınin açılmasıyla birlikte bir Anadolu örgütünü düzeltmeye ve ulusal davamızı tam anlamında çözümleyecek bir düzeye çıkarmaya çabalıyorduk. Hiç kuşkusuz bütün Anadolu buna çalışıyordu. Ancak buna karşıliK îstaniıul yeni kurulan ulusal riüzeaı vıkmak için elinden geleni yapıyordu. Bu çatışma karşılıkh ve birbirı ardma olayları yaratıyordu. istanbul'un ilk tepkısi Adapazarı ısyanıyla patlak verdı. Adapazan, Bolu, Düzce, Beypazan bölgesine egemen olan ısyancilar Safranboluyu ele geçirerelc Daday'a doğru yürümeye başlamışlardı. Eğer isyancılar Daday ve Kastamonu'ya varmış olsalardı, bütün o bölge de isyancilara katılacaktı. Hocalar milli mücadeleyi: Hurucu alessultan.. diye Padişah ve Halıfeye, yani dıne TİFFANY JONES nratmınnmıımmHBinımıuııınıııımnıımnnnnıııntiiiiJiiHfiBniiiiiiifiutrnnniütıiimınıminı SUNAR YENİ KRALLAR YENİ SOYTARILAR İLHAN SELÇUK SAĞS1Z SOLSVZ DEMOKRASİ HIFZl VELDET VELÎDEDEOĞLU (3. Baskı Tükendi) GARTH • DEVLET İNSAN Ml? VEDAT GÜNYOL KAHRAMANLAR D0ĞMAL1YDI ŞEVKET SÜREYYA AYDEMİR ÖLÜMSÜZ OYUN OKTAY AKBAL Bütün Kitapçılarda Bulunur YENİ TANR1LAR MELİH CEVDET aııııiîiınnnn 1 ÇAGDAS YAYINLARI ANDAY İSTEÎVIE ADRESt CAĞALOĞLU HALKEVİ SOKAK 3941 ınMUuıniMiuıifflnıımmiHHiiHitifntMSiiifttıııııuıuiiiuiiiiiuiiH.aııuııuıınıiKiiiııuıujjiJiruıııunııımnmııtıııiiiııiiı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle