22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
itfl'i Yargıcm Yeri eş büyük kısım içinde 131 temel ve altı ceçici maddeden oluşan 1961 Anayasasınm • Cumhuriyetın Temel Kuruluşu> başlığını taşıyan Üçün cü Kısrnı tam 92 maddelik en geniş kısrnt olup, (Mad. 63 1 4 buncs. üç ayr; bölüm içinde,yn«sÖ> ma, yürütme ve yargı orsanlarının kurulus, yetki ve gorevlerine ilişkin anayasal temeller düzenlenmiştir. B Anayasa\ ı \argıçlar Korur HIFZI VELDET VEÜDEDEOCLU maddelerin esld AnBystsamızdakine orarva niçın bu sadar çok oldufunu göstermeğe yeter. «Bir davava hakmakta olan mahkeme. ny Etılanacak bir vasanın kurallsnnı Anavassva aykırı göriirsi" veva taraflardan hirinın ileri siir dü£ü aykırılık iddiasının riddi oldnîu kanısın» varırsa. Anavasa Vahkemesinin ho hnsusta vereceği karara kadar davavı seri bırakır. Anavasa Mahkemesi isin kendisine eelisinden haslamak üzere altı av içinde karar vertne/se. mahkrme Anavmava avkırılık iddiasını kendi k«nısına çörc çözömleyerek davayı yürfitür.» Bövlece her varsncın, yarrı görevinin Irrasında yasalarm Anayasaya uygunluğunu dolayısıyle ıncelerre vetkisı vardır ki. ülkerle hukuk rievletinin bütün koşullarıyle kurulması bakımınriarv bu yetki gerçekten büyük öncm »aşır. Ynrsrıçlanmı/ın bu vetkivi bilinçli ve büciü blr vönde kullanmava cok riikkat etmeleri eerekır. Cvjulanacak va=anın Anayasaya aykırı olduSu h'.ısusunri;ı taraflardan birinln ileri sürrfüâü iddianın riririi olup olmadıSı kanısına varmak, çnk riikkatii ve etraflı bir ince'emevi gerelctirir. Çiinkü hurada varcıc kendi baı=ma sanki h:r Anavaa NT?hkeme«i vetkisini kııllanır d'in:mda bııhınmaktadır. Şu halrie Anavaşa Mâhk^mesinre vavınlanmış olan bütün kararlar, «i vil vp a^ker bütün vargıçlarımız tarafıncian dikkntle izlonmr'İHir. Yargıya Ayrılan Geniş Yer • Yarjrı erki 132. maddeden 152. maddeye ka<3ar rUn 21 madde içinde düzcnlenmiş bulunnv.ktadır. Oysa 20 ır.san 1024 tarihü ilk Cumhuriyct Anayssasır.da yargı gücüne sadece 8 madde özaiilenmişti. Gerçi ayrıca yedi madde içinde •Divanı Âli. yani •Yiice Divan.la ügili kurallar konulmuş Ise de, bu yüksek mahkeme sürckli bir yargı mer cii o'mayıp, gerekliği zamp.n Tıir!:iye Büyük Millet Mechsi kararıyle kurulan bir yüksek ceza mihlcemesî niteliğini taşırdı ve görevi sınırlı idi: «B^şbakanı ve BakRnlari, Dan^tay ve Yargıtay hptkan ve ü.velerini ve Ctımhuriyet Başsavcısını görevlenv le ilgili konuiarria yarj2i!amak.> Bu görev bugünkü Anayasarr.i7.in 147. maddesinin 2. ve 3. f'kralanyle, sürekli bir yargı mercii olan Anayasa Mahkemesine vcriJmiş'ir. 1924 Annynsasında kısa kısa 8 madde iç^rsinrîe : düzer>!enm ş bulunsr. yargı ktırv.muna 1961 Anayasasında tam 21 madde hem de uzun uzun 21 madde özgülenrr.iş bulunma?ının nedeni, bu Anaynsa ile devletin bütün faaüyetlerinin yargı denetimine bağ!?nmış olmasıdır. Şöyle ki: 0 Yasama oreanı olan Psrlâmcntonun t^s^rrufları Anayasa Mahkemesinin denetimi altındadır. Bu denetimin etkinliği, yasama organımn Anayaşaya aykırı tasarruflsnnm ip'ali (geçersiz ki lırmas!' ve ayrıca bu aykmlığın öbür mahkrmeleH'î, d?fi olarak, ileri süriilmesi yolu ile saijlanmıştır. fdarenin bütün eylem ve islemleri de 114. madHryle yargı denetimine bağlanmıştır. • Sistem ve amaç Du denetiaı olduŞu ıçın. Anayasamız. başta Anayasa Mahkemesi olmaK üzere. Yaraıtay. Danış'.p.y ve Askeri Yargıtav a. yarşrı örsü'ünün en yüksek m e r . ü f n olmak üzere. birer Anayasa organı olarak. ksndı içinde yer vermiştir. 0 Aynca bu üst yargı merrıleri ara?ınrln doğabilecek görev Bnla^mazhklarını çözüme nnilamak üzeıe bir uyuşmazlık mahkemesi kurulması nr.cörülmüîfür. # Bunlardan başka, yargıçl^rın "ıtar.niası veva şrörevden çıkanlması. derecelerirür yıiks°itilmesi, der.et'enmesi gibi islere Dakmnk ürere bir Yüksek HHkimler Kurulu kurulmuŞ'UT. Bu kı>a bılîi lflfil AnsyasasınriH yargı giieilne lîe büyük bir önem verildijini ve buna ilişkin Temel Ükeler Anayasada yerini bu'.an vüksek \Hrşi mprciler:ne bövlece işaret etîikten sonra şimu: ilk^lere peieîiiTi; Buniar Anavasanın üçür.cü nismınır: yar^'.va ilişkin üçüncü bölümünün hemeri b^şında, ypdı madde içinde. düzenlenmis bulunmaktadır (Mad. 132 138). • İlkelerin en başmda, 132. madclevıe konuîsn Mahkemelern Bağımsızlığı. nkeçı yer alır. Ba ilke şöyle deyimlendirıhniştir: «Hakimlcr. gorevlerinde baçımsızdırlar. 4nayasaya. yasalara. hukukun tpmel ilkplerine ve kpndilerinin vicdani kanaatlerine çöre hükünı ve rirler..» Bu tmıel kural, adli o!un. idarl olsun veya Anayasa Mah:eme.sındekı guoı az çok siVRSİ mtpükls olsun. büfün sı»il yargıaa aöyle oldugu gıbi, asseri yargıda a a oöyıedir. Mahkeme' ler ve yarpıçlsr bağımsız oldu:*ıar' iç:n. nıc bir devlet organı h:ç bır maıcr'm. mc b:ı nıercı ve h'C bir kimse mahkcme!ere ve varg'rlara tiTKi ve talimat vîremcz geneİR» s^nd'rerıez h°rhi«ne] bır Tavsiyede veya telkinde b'iıuriHnı:z '.12 rradrie bu nu kesinlikle vasaklamıştır. Anc::k bu v^sak vargıcın yarg: ve'kısini kullanırken )iÖ7Önünde bulun duracağı noktalara ıli^kır 4ır vasaknr Ynksn mahkemelerin idarî ışlerinin düzenienmpsinde Adal?t Bakanhgmın onlara j;enelge gönderme yetkisi vardır. • Yaraıcm görev ve yerkisine ilişkin en önrnılı ılkt'leî rl?n bırıı. Araya«an:n 8. maddesındekl: «Anaya<u> hiikiimlrri. varçı organlarını da b a i l a ı a n temel hukuk kurallarıdır» prenslbin'is>n çıkan ve 151. nıariderle ifatiesirıı bulan iikeiır. Buna £cre: le bır davayı «oru veva gorüçme Itonusu yapamayacasını ıapt«mışlır. 0 Yine 132. m»ddenin 3 [ıkrasında yer almif bulunan çok önemii bir ılke de, mahkeme karsrlarının kutsallıçını ve dokunulmazlığım gözrinüne koymaktadır. Buna göre: • YasMna ve vürütme organlarıyle idare. mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare mahkeme karaılarını hiç bir sıırette d e ü v tiremrı ve yerine gettrilmesini geciktiremeı.» Anaynsamızın ülkede hukuk devletinı kurma ve yeıleş.irme doğrultusundaki bu kuralı ne yazık ki. 12 Mart 1971'den önceki ve «onraki iktidarlarca çnk defa ihlâl edilmiştir. O derecede ki. Danıştav'ın 105 kurulus yıldonümü dolayısiyle 10 mayıs 19?4'de yaptıyı açış konuşmasında bu yijk.«ek idare mahkememizin baskanı sayın Prof. tsmail Hakkı Ülgen: «ldare ile «jorüş ayrtlığında bulunduğumuı bir husus da. Danıstay kararlarınm infazı konusudur» demi?. Anavasanın az önre «öy!ed;âimiz buy ruğunu ve Danıstay Yasasının 9S. maddesinin de bu buyruk doğrultusıında düzenlendiğini gözönüne kovarak. bu maddcyi vanlıs ve hukuka aykın bicimde vorıımlayan ve bövlece yarg! kararlarınm intaz'nı zaafa usratacak sekilde davranış takınan bir kı?ım idarecilerîmizin dikkatini bu noktaya çekm?k r.orunda ka!mi5tır. Simdiki CHPMSPkoalisyonu iktidarının, Danıştay kararlarının rnııtlska uyeulanması yolunda idare mercilerine gönderdiğini gazc'elerde okuduğumuz eenelee bu bakımdan çok olumlu ve ilerisi için umut vericidir Dünyayı ilk Olçen Kişi? rtaokul, liçe, üniversitede okumuş kişi, Makyavel, Leonardo. Kampanella, Uekart, Kyplor gibi isimleri ezbere biiir. Herhangi bir Türk okulunda bu ünlüleri tanımayan çocuk sınıfını geçemez. Ama ıster çoouk olsun, ister büyük olsun, çevrenizdekı herhangı bır k;m•eye sorunuz: El • Biruni kimcir? öyle sanıyorum ki sorunuz karşılıksız kalacaktır. Oysa bin yıl önce ürtaasya'da yaşayan El • Birurn b'.r evrensel deha olarak niteleniyor UNESCü'nun 15 dilde yayın yapan Görüş dergisı son sayısını El Biruni'ye avırrr.ıs. Bugün öibekistan topraklarinda kalan eski Kath kenfmde dofimuş, Hazer'in doâusunda yaşamış hümanist bilim ariamı El • Biruni, dünyanın çevresıni ilk ölçen kişiriır; yeryüzü yuvarlağır.ın güneşin çevreslnde dönme olasılıgını belirtmistir; ieolojik dönemlerm birbirini izlediğini «aptamıştır: 150'den çok yapıtı vardır. Sovyet bilim adamları El • Biruni'nin evrensel degeri üstüne mcelemelenni yogunlaştırmaktadlrlar. Gene bugün ortaokul, lise. üniversitede okurnuş herhangi bir kişiye: Nefertiti, Afrodit, Kleopatra gibi ünlü kadınların adlar^nı sorduğunuz zaman kım olduklannı bilirler. Çünkü bu güzel kadınlara d"eS£;in bilgiler biz.e Batı kültür ve edebivatıyla aktarılmıştır. Ama çevrenize sorunuz: Prenses Yung Tai kımdir? Ses çıkmıvacaktır. Çünkü bu soylu kadımn kabri, Şensı eyaletinde Çin arkeoloelannca yeni bulundu. Bilim adamları, bu olayı yaşariığımız yüzy.iın en önemli bulgusu olarak tanımlıyorlar. Aynı kazılarria ortaya çıkan freskler, Rönesans İtalya'sınm bu konuda ne denll eerilerde kald;ğ:nı ispatrıvormuş. Gene Çin'rieki kpzılarda Tatung kenti yakınlarırriaki maSaralarda bulunan eski çağlardan kalma hevkeller o dönemin krallar:na ve soylulanna ait 51 bın yapıt sersilivor. Tarıhe ver.lrten egilen Çinliler. tsa'rfan binlerce vıl iir.c» tpecin. harutıın. matbaanın, sismocrafır, pusulanm Asya'nın doğusunda bulunduğunu açıklıyorlar. Çagımızda «o=vilist devrimlerle veni vönetimlere kavuşmuş ülkelerde geçmiş çaglara yaklaşım ver.i cerçekler ortava çıkarıyor. Bir süre sonra ilkokul, ortaokul. lise ve üniversitelerde okutulan kitaplarm veniden yazılma«ına gerek dofiarsa hiç saşmamah Ç ü r k ü eski Yunan ve Rönesansı İnsanh2ın odak noktaları yapan snrüşün abartılmıs oldu5u ortaya çıkmaktariır Hiç kuskusuz tnjanlık tarihinde bu iki uvgarlıcın da önomi varriır ama. geçmiş çaSlarla alışverişi olmavan ve celecese kalrım yoluyla a k t a n l m ı v s n hiçbtr uvearlık 'anranmamıs'ır. Bu konuda Metin And'ın «Oynn ve Büyü» adlı son kıtabında ilginç bir gözlem yer alıyor. Tanınmış Bl/ans tarihçisi Runciman, Suriye'de kazı yanarken, o sırada aynı bolgeye bır demiryolu döşeniyo^muş. Yol üstünde bulunan bir yatırın. ylkılması gcrekirken Müslüman köylüler karsı ç:km:şlar. Bunun {izerine yaMrın 'RSİarı numaralanarak daha ö*ede bir yere taşınmasına karar verilmiş. Ne v a r ki yatır açılıp kaz:ldıîıncia içinden Mü=lüman ermişiyle ügili birşey çıkmamış: tersine bir Hıristıvan ermisiyle ilgili eşya bulunmu?. Ka?.ıyı dennle«tirenler bu kez çok tanrılı dinlerden birinin •anrı h^vkelini bulmuşlar. Bırkaç metre'ik blr toprak Darçasında çeşltlı uygarlıkların nasıl kat kat isrif eriildiklerini Rösteren bir kanıttır bu... AtatürK devrimmrien sonra Türktve'de okul kı'npları yeniden yazılmıştır. Eski ve yeni haritalar yemden çızilmiştir. Bir de tarihe ve kültüre d e v r l m d açıctan yaklaşım sağlamak için, Gazi Mııstafa Kemal. Dıl. Tarıh, Cofrafya Fakültesi kurdu. Ama amaçlanan vaklaşım *;ıâlanamadı. Okul kitaplarımız Batı burjuva.«ının defier yarşılarını taşıyan çevirilerle doludur. Devrımcl bilim görüşüyle tarihe ve eski kiütürlere eSürriPk. bıze kafaca bağımsızlılc kazandıracaktır. Avnı zamanda Batı ile Dogu arasında sıkışıp kalan büincirnizi çıkmazdan kurtaracaktır. Çünkü Türkiye'de Batı • Dogıı ikilemi. daha kaba rieyişîe alatorka • alafranea ikılemı, Dogu'nun teodnl kultür yargılarıvla Batı'nın burjı;v« kultürü varmları tnasındaki ikilem demektir. Her ıkio.ni ds aşan çaenaj yoıv temle geçmişe ve gelecege bakamadıkça, bu ıkılem sürecek, ve toplum yaçamında bizi birbirimize düşürecefctır. O Bütünleyici Bir İlke: Güvence • Anayasamızın yargıçlarla ilgili ilkelerînden biri de «Hâkimlik teminatiı kenar baslığını ta |ıyan 133. maddede yeralmıştır. Bu ilke. yukarıda belir'tieimiz >Mahkemelerin BaÇımsızlıgı» ilkesini bütünlemekte ve güçlendirmektedir. Buna göre: • Hakimlcr azlolunaınaz. Kendileri istemedikçe, Ana^rsada gosterilen yastan vanı 65 yaşından önce rmekli.ve ayrılamaı. Bu teme! ilke. mBhkemelcrın bağımsızlığı ilke5inı bütünlemektedir. çünkü bu olmazsa, bağımsız lık ilkesi dayanaksız olarak havada kaiır, varlığıyle yokluğu eşi! olur. Nitokim 133. macidenin gerekçı» sinde aynen îöyle denilmektedir: .Yaıgı görevinin baeımsıziıeını saî'avacak unsurbrın başmda «Hâ kiınlik Teminati gclmektedir lyi bir sdalet, bae:m sız hâkımlere ihtiyaç göşterir. Hâkmlerin bagımsız olmsları ise bir teminat? kavıışma!arıyle mümkiindür." Bu eerekçede rie eöriiliivor ki. bir yanda mahkemelerin baâ:m?ızîi2i. öte yanda hâkimJe rin güvencp«i birbırirtden ayrı d'jşünülemeven iki lemrl ilkedir. Gclecck vazımızda «Yargı denetimi dış:nda bırakılsn bir kurul ve Güvenük Mahkeme leri» konusunu ifleyeceğiz Yargıya Saygı ve Saygısızlık • Yarsı yptkiinin Anava'al Snemini belirten haşks hir ilke 132 marirtenin 3. fıkrasında yrr almi'ttır. Runa eöre: «Görülmekte olan bir rinva hakkınrTa vaşnma mecliı=lerinde yargı vet ki^inin kullanılması ile ilsili soru soru!ama7. cö rü^n^e vapılams? vnva herhangi bir beyanHa bul:nıjlarraz.> bu üke, rievletin en yüksek siya<al organı ulsn l'Mrlarrıer.torun. g'irülnıckte olan bir davava n r ı i a h ı esl çöyle dursun. böv NİYE ULUSLARARASI? Oktay AKBAL Evet Hayır DİL VE ÇAK1L TAŞI OLAN İNCİLER ş » sınav giınlen yenidcn geldi çattı, butünlenie Mnaviarı başladı Yaz tatıli biterken sırıav tedırg.nligı de öğrenc.lerin yüreğınde yenıden kımıldanmaga başladı. Şu «kurt kuzu dünyasmda» kurt olmanın yollarındaii b ı n de okullardan alınacak dıplomadır. Böyle olun. ca. okurJP öğrenmekteki asıl amacı varın sız düşüniin; ve sınavlardaki ögTencı psikolojisinı, çocuğu sınifta kalan büyiiklerin tavrını s;z düşünün! Kırık not alınca, kurt değil kuzu olacaktır çocuklan, ezilip yutulacaktır toplumda. Bu durum karşisında öğretmen de ne yapacağını şaşırir çok zaman. Öğrenci düşmaft olur kendisine, veli düşmaj^ olur. Her gün kızgm ı n s a n a r dıkilir karşısına. Kızgınlıkla bılgi. sizlik de birleşınce öyle kötü oîur. öyle çekilmez olur ki!.. Yine de egitimcısinız; anlayışlı olmak., soğukkanlı olmak size düşer. Sanıyorum bu kızgm kişilerle kompozısyon (yazma, tahrir) dersı okutanlar da oldukça sık karşılaşıyorlar. Öğrenciye anlatım ustalığı kazandınlmağa, dujoış ve düşünüşte bir olgunluk veriimeğe; bir de dilimizm yazım (imlâ) kurallan öğretilmeğe çahşılır bu derslerle. Çok zaman yazmsnın bir yetenek işi olduğu, dolayısıyle sonradan kazandınlamayacağı sanılır. Oysa yanlıştır bu. Güzel j f azmak, ıyı yazmak her şeyden önce kendini yetiştirmekle olur. Bu yolda yapılan denemelerle, d;limızı iyi kullanan ustaları okuyup tanımakla oiur. İnsanoğlu'nun çaîışarak. kendisini yetiştırerek par mağıyle duvarı bı'.e deldiginı, demiri bile kırdığmı gördügümüz şu günde. hiç bir şeyin ilk koşulu olarak yereneğı düşünemiyoaım ben. Hem hangi alsnda olıırsa olsun. öğrencinin başansızlıgını yetenejme bağlavıp bır köşeye atmak. günümüz eğıtim anlayışına da ters düşer. Bu bakımdan doğru yazmanın, giizel yazmanın ilk koşj'u yerenek değîldir, kendini vetiştiiTnek tir, öğrenmektir. Önce kırık not alip da sonra Türkçeyi iyi kullanan razarlan okuyarak, yazı denemelerı vapp.rak iyi kompozisyon vazan öğrencileri çok gör. müşÜ2düx. Duydugunu, diJşündüğünü, anladığmı etkıli bir biçimde aniatmak, kalemp almak: bir aydın için. sıkıcı, bunaltıcı bir yolcu ivvetler Birlıâi Kllırı= «orun.ınu sörusmpk üzere uluslararası bir konferansın toplanmasını önermiş. Büyuklü küçüklü bir çok devletin temsilcileri bir araya gelecek, Kıbrıs dururaunıı tartışacak, Türkler mi haklı Rumlar mı, Yunanıstan mı, Türkiye mi, bir yargıya varacak, bır karara bağlayacak! S ÎÇİMİZDEKÎ BÎLGİ İNCİSİNÎ SÖZCÜK KALIPLARI İÇİNE YERLEŞTÎRMEDE USTAYSAK ÇEVREMİZE İLETEBÎLÎRİZ. TÜRK ÇENİN BUGÜN ULAŞTIĞI İNCELÎKTEN. BÎ LİM ADAMLARIMIZ HABERLİ OL\LALIDIR Böylesine yersiz bir önrrinin dış politika konularında gerçpkçi davranıslarıyle belirmis bir devlet tarafından ileri eürıilmesi şaşırtıcıriır. Bugune d?k hiç bir sorjjn için böyle ulıısiaraıajı nitelikte hir konferansın toplanma.'i önerilmemışti. Nive Kıbrı» bütün ulusların ortak <orunu oiuyor da, örneâin bir tsrail Arap çekiîmefi, bir Vietnam, bir ŞİH, bir Küba, bir Çin. Sovyet anlaşmazlığı böyle bir konferansa knnu olmuyor? •'J*. .%• a ,, *«»,*<. • • « Kıbrıs i o r u n ı ı adada y â ş a w ı iki topltıîigu 4 B u m l a r »• Türkler ile Zürih ve Londra anlasmalarmda garanti vermiş liç devleti, yani Türkiye, Yunanistan ve Ingütere'yi ilpilenriirmektedir. Başka devMler de bu sorunla yakından iİHilidir elbet. Basta ABD ve Sovyetler, sonra da Fran?a'sından Mısır'ma. lsrail'ine kr.dar Akdeniz ülkeleri. Hatta BulEarisian'î. Yucoslavya'sı ile Balkanlar... Evet. yeryCzü küçiılriü artık. Dünyanın şurasmrla burasmda patlak veren bir kanlı nlay. bir savaş herkesin derdi. îşl, sorunu olmaktadır. özellikle Kıbrıs, basta iki komşu ülkenin. sonra ria Amcrika ve Sovyetlerin Akdeniz'deki egemenliklerini kurma, ya da yasatma yolunda bir politika aracıdır. Böyleyken Türkive. elbrtte ki Kıbrıs için bîr uluslar»rası kor.feransm toplanmasını ycrinrie bir öneri sayamaz. Konunun riışında, konuya yabancı bir takım temsilcilerin kaba çizjilere, bfürgin göninü«;lere davanarak Kıbrıs sorurıu üzerinde düşünce yürütmeleri, oy kullanmaları yeni yeni porunlara. yanlıçlıkiara vol açacak. yararrian çok zarar yıratacaktlr. Şu anda Türkiye hükümetinin bu konuda gristercceği tepkinin ne olaragım bilmiyorum. öyle sanıyoııım ki bizim ke?in gnrüşümüz, Cenevre konferansını sürdurmek, işi beşli bir toplantıda hnüetmektir. Yeni hir beşli toplantıya Amerika ve Sovypflerin birer temsilçisi de sözlemci olarak katılabilir Brtvle bir katılmanın yararı açıktır. Dünyanın her vanındaki olaylarrfa bu iki büyük devletin etkisi, acırhgı kf<nriini riuyurmaktadır. Kıbrıs çevresinde kr.pan fırtma biraz da bu büyüklerin etki^iyle olu.şmus, ya da biİFrek olu?turulmı:stur. Böyle bir konferansa Birleşmiş Milietler Gencl Sekreteri de katılabilir. Bunun di5;nda kalan ülkelerin Kıbns sorunun'jn çözümünrie fikir, karar, oy =ahibi sayılmalan cereksiz bir iş olacaktır. Boyle bir konfçransı kabul etmckle Türkive öiceden yenilgiyi, hem de açık bir yenilgiyi kabul etmis olacsktır. Sovyet önerisini öteki ülkelerin b i r bnlüSü olumlu kar?ıl?yabil:r. Arr.a Türkiye'nin yerinde ve doüru görmesi olanak?ızdır. H.ntta boyle bir knnunun tartışılması bile vanlış olacaktır. Kıbrıs sorunu b^şli aörÜ5meWle çözümlenebilır ancak. Konuya yabancı, ilgisiz birtakım ülkelerin, türlü hesaplarla davranan birtakım ülkelerin işe karışmasıvie dfgü... Hem Türkiye'yi ilgilendiren bir kor.u birderıbire rfünya uluslannın sorunu oluveriyor, bu işe herkes kanşrrak. hem dp bizim aleyhimize. olumsuz bir biçimde kendi etkifini. ciirünü eö'termek isteğir.i duyuyor da başka ülkelpri JİEİlenHiren birtakım sorunlarda niye avnı yönteme başvurulmuyor? Bı:giine dek bövle ulu?lararası bir konferans tnplayarak şu ya da bu politika şorunumı çöziimlemek gerpksinimi duvulmadıîı halrie. Titrkiye'nin adada e?Pmenli5ini kurnıaından sonra bir sürü devleti işe karıştırmak geregi ceden ortaya p.tıîmaktadır? Sovyetler Birliği Kıbrı= sorununun çözümünrTe krndi görü=lerini. isteklerinl ke«in bir biçimde ortaya atmalıdır. Büyük kornsusunun c.karlarına hiç bir zaman ters düşmek istcmeyen Türkiye elli yıldan beri yaptıgı gibi bu kez de aynı hanşçı, do«t, siiven veriri tutumunu sürıiürmektertır ve siirriıirpcektir. Ama Sovyetlerin bu <on önerisi gibi isteklcr Türkiye'yi, Türk halkınl kırmaktan başka bir sorı:ç vermppcek. K ı b n s sorununu çözümlen.ek büsbütün güçleşecek'ir bövlece... Kemal K. ATEŞ DTCF Türkçe • Kompozısj'on Okutmanı lerîTceıime kahpları içine koyup dışan verememekle çok şey yitı. rebiliriz. Kendimizi ıspaf.amada, bilgımizi başkalanna aktarıp çevremız jçın yararlı duruma getirmede dilin aracılığiyle karşılaşınz çok zaman. Dılimizi iyi kullanabildığimİ7 ölçüde çevremizle iletişim sağlayıp bağ kurabiliriz, başkaları üzerinde etkili olabiliriz: Dolayısıyle başanmız da o oranda artar, topluma yararlılığımız da o oranda artar. Dili çok iyi kullanabiliyorsanız, sesiniz her yere gidecek, her yerde duyulacaktır. y j ^ ^ Jç dSnyarnızdaki tîBkaJun sonuç oluyor? ne Gün geçmıyor kı Universltelerin topluma sırt çevirdigi, buralarda ortaya konan bilgilerin. araştırmaların halka iletilmedıgi üzerıne yazılar okumayalım, bu yolda yapılan eleştirilerle karşilaşmayalım. Bu konuda yeni oku dugum bir yazidan bırknç cürale de buraya almak jstiyorum: kanlır'' Bunun iç:r. aklımıza gelen ilk arag dıldır tçimızdekl bılgi ıncisıni sö/cük kalıplan ıç.ne yerleşiirmede ustaysak çev. renıue ilerebiliriz. Büım adamlarımız çslışmalarını topluma verenııyorlar, bılgilerıyle topluma yararlı duruma gelemiyorlarsa, Türkçen:n yazarlar çızerler aracılığıyle ulaştıgı bugünkiı güciinden. incelıklennden habersız olmalarmdandır, düimizin ustalarını yeterınce okuyııp bılmemelerındendir. Özellıkle sosyal bılimlerde Türkçeyi iyi kullanamayan Dılgınlerin topluma taz la yararlı olacağı. çevresinı veterince aydınlatacagı ınancında deSilim ben. Ya.'dıkJ»n demır leblebı gibidir. Onlann yazdıklannr okumak. sıkıntilarla, engellerle dolu bir yolculuğa çıkmaktır sankı. Hele halk. o yola girmeğe korkar Kisaca, yalnız üniversitelerde degil, hangı alanda olursa olsun, dilimizı ustalıkla kullanabil'.yorssk. d;l aracı, başka araçlarla da güçlenecek. sesımız çok uzaklarda duyulacaktır. Bilgımiz her vere en etkili biçimde ulaşacaktır. E»er bunu vapamıyorsak. içımizdekı ttınciler» birer çakıl tası olup kalır Bır öneriyle baglamak istiyorum vazımı: Ümversitelerimize ö/eilik!e sosyal b.lîmlerdeasıstan alınırken. yabancı dilden önce. lcendi diiimizle ilgili bir sınav uygulanmasına oilmem ne denir? «Anadolu'dan gelıp geçmiş uygarlıklann tarihine ilişkin birtakım buluşlar ortaya çıkar, ama gelin görün ki. buniar bir türlü Türk halkma, bunları bilmekte birinci derecede hak sahibi olaNe yazık kı «Kompozısyon bir na ulaştınlmaz. Ya eskı Mısır yetenek iştdir. fiîân öğrenciyi g e . rahiplerinin titizliğı ile üniversı çırin...» diyen Türk dili profete kitaplıklarınm loşlugunda ve sörü bile görmüşüzdür. Dil ve pek tabiî yalnız bilim adamlariedebiyat alanında çalışan bir nın anlayabJecefi bir Türkçe ile profesör böyle derse, öğrenci veyazılmış olarak saklanır...» (Ahlilerınden neler neler duyulmaz! met Cemal, Halk Kültürümüzde Belgeleme, Yeni Ufuklar, HaziDaha önce Edebiyat öğret ran 1974). menligi yaptığım lisede karnesine kırık not verdipimiz b : r öfHaika iletilmeyip saklanan bilrencinin babası karşımıza diginin hiç bir degeri olmadıgınkıimışti: dan, bakın ta on bırınci yüzyıl Hocam. ufak tefek işaret.erden not kırıyonnuşsunuz! ^IİYAYlMLARlnden Foyvolant şeklınde tertıp edılmıs bulunan: 1 Gumrük Giriş Tarife Cetvelı ve Gumruk Mevruatı basılmış ve satışa çıkanlmıştır (19 cı't) 2Avrupa EkonomikTopluluğu Mevzuatı hazırldnmıs ve baskıya verilmıştır. ( 2 cılt) Tafsılatlı broşur ısteyinız Salıpazan Dursun Han Kat.3 İstanbul Te!44 6785 llht LebibYalkın Öğrencinin zayıf not almasınin nedeni yalnız ufak tefek ışaretler degildir elbettp. kompozisyonun öteki kurallanyle de ilgilid:r. Çocufu ancak böyle anlatnr.ştır ışin aslını. Dedik ya, bilgisizlik ve kızginlık birleşınce çok güliinç oluyor, çekilmez oiuyor. Yine de .süiümsedirn adama, bir kâğıt kalem uzattım; Buyıırun, yazın şuraya, dedim, «Kârımı arkadaşıma vereceğim» ve «kârım» sözcüğünün üzerındeki o ufak tefek işareti Çok ıyı bilıyorum ki, burada da aklımıza ilk önce şu gelecektir: Batı'da böyle birşey var mı? iyi a m a Batı toplumlarıvle bizim toplumumuz her yönüyle da bile vakınmaiar olduğunu göa>nı mıdır? Yüzyıllar bovunca rüyoruz. Kutadgu Bılıgde unutamadığım iki beyit vardır: kendi diline bunca uzak düşmüş Ri?i konli tüpsfiz teniz tek h ı başka bir ulus daha var mıdır rur omda? BİIİK vinçS sant tüpinde yatur ••••+•••••••»»»•»»»»• Tenizdin çikarmasa yitıçü feişi Kerek vinçü bolsun. kerek sa\ • Ur. A Z 1 Z (, ö L t 30 Ağustos Çekilişine 1f | t*»ı Şöyle diyor Yusut Has Hacıp: «İnsan gönlü dip«iz bır deniz srlbidir. B:lg. bu demzde ınc: gıb! durur / İnsan inciyi denizden çıkannazsa; ha inci olmuj, ha çakıl taşı'» Peki sönlümüzdeM bu inci neyle çıkar? Hanr araçla çı • »e rRAVM A lttUI.lt (Kır.I ternıi! ve cnals&j nast&ıiKlan) Osmanbe? Halasklrgaa Cad /7«/l Sedeî ADt Tek tek bütün vatandaşlar, § grup grup bütün teşekkülier, topluluklar, birlıkler komşular iştirak ediyor ar ••••••••»•••••••••••• Hacettepe tjniversitesi Sağhk Hizmetleri Teknık Koleji Müdiirlü^ünden Hacettepe Ür,iversitest Saglık Hızmetleri Teknik Koleji'nin birinci sınıfma 19741975 ders yıh ıçın «Tıp Lâboratuvar Teknisyenı» yatiştirmek üzere, Hacettepe Üniversitesi Kadyoteknoloji Koleji Müdürlüğünden Hacettepe Unlversitesi Radyoteknolojl Koleji'nin blrirıcı sınıfına 19741975 ders yıh için tRöntgen Teknisy»ni» yetıçtirmek üzere, Bu Büyük Yarışa Bu heyecana mutlaka katılınız SARIKAYA BELEDİYE BASKANLlClNDAN Belerllvemızın hizmetinöe kullanılmak üzere teknik ve ıddii şartnamelernırie oldüŞu üzere 2490 sayılı Kanunun M maddesl gereğlnce Dlı adet 1974 model Kort oto üzerıne kurulu ıtfaıye ara/rizü almaeaktır. Muhammen bedelt 370.000 lira olup geçicl teminatl 24 75U llradır Ihalesl 12.» 19"?4 perşembe srüuü saat 10da t i f j m e n huzurunda vapllaraktır Sartnamesl mesal saat' lerı îoensınrte Beıediye Biskâtıplıütnde görüleb'.lir. Talıplenn S2 madrieye hazırlayacaklan tekli* mektuplarını ıhale saatlnden Olr saat evvellne kadar Komlsyona vermpleri veya posta ile eönöermeıerl gerekıı Postadaki gecikmelenn Kabul edilmlyeceğl llân oluntır. (Basın: 21281 6749) YATJLI VEBURSLU KIZ ÖĞRENCİ ALINACAKTIR Giriş sınavı 23 Eylül 1974 Pazartesi gunü saat 9.01'da Krlejde yapılacaktır. Sınavı kazananlar 24 Eylül 1974 Sah güniı saat 9.00'da mülâkata a:ınacaktır. SINAVA KATILARİLME SARTLARI: YATILI VEBURSLU KIZ ÖORENCİ ALINACAKTIR Girtş sınavı 23 Eylül 1974 Pazarte»! günü saat 9 00'da Kolejde yapılacaktır. Sınavı kazananltr 24 Kylül 1974 Salı günü saat 9.00'da mülâkata siınacalctır. SINAVA KATILARİI.ME SARTLAR1: 1 Ortaokulu veya K ı ı Sanat Enstttülerlnin orta kısmjnı bitırmış olmak, '1 Belgeli durumda olmamak ve ögrenimine iki yıl ı r a vermemiş olmak. 3 Saglık durumu ve fizik vapısı hizmete elverijli e t mak, 4 Boyu bir metre ellibeş santimden kısa olmamak v» ağırlığı elli kündan aşağı olmamak. 5 Koleıln ögrenime başlayacâjı tarihte 20 yasmcfan büvük olmsmak, 6 Evlenmemi? olmak ve nişanlı durumda bulunmamatc. Not: Bu özelliklere sahip bulunınların »rlay kavdı yaptırabilmelerl için en çeç 17 Eylül Sah günü akşamına kadar Knlej MüHürlüçüne müracaat dilekçesı v» bır adet fotoğraf jöndermeleri yeterlıriir. (Basın: 2iK>H2 6744) Millî Piyango 30 AGUSTOS ÇEKİLİŞINDE 11 mil/on 644 bin lira dağıtıyor Yaz ortasında servet denizinde yüzmenizı dileriz (Kasın: 21141 674U; 1 Ortackulu veya Kız Sanat Enstitülerinin orta kısmını Ditirmış olmak, 2 Belgeli durumda olmamak ve öğrenimıne İki yıl a r a vermemiş olmak, 3 Saglık durumu ve fızik yapısı hizmete elverişll olmak, 4 Koleıtn ögrenime başlayaoağı tarihte 20 yaşından büvük oimamak, 5 Evlennıemış olmak ve nişanlı durumda bulunmamak, Not: Bu özelliklere sahip bulunanların arlay Kaydı yaptırabilrr.eleri İçin en geç Kolej Müdürlügiine 17 Kylül Sah günü aksamına kartar müıacaat öilekçesi ve bır adet totoğral gonrternıeien yeterlıdır. (Basın: 20580 6745) IURK DONANMA VAKFINA YAOILACAK HER TÜRLÜ BAĞIŞ ŞANLİ DOıVANMAMIZI GÜÇLENDİRECEKTİR.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle