25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Kıbrıs sorunu ve uluslararası siyasal bale Kıbns'ta 15 temrrraz günü, Atina'ya baflı Clusal Mubafız Kuvvetlerinin Makarios rejimlni devhrmeleri ve Kıbns Elen Cumhuriyetini ilân etme çauşmalarına başlayarak kendilerine muhalif olan RumIsrla Türklere karşı baskı hareketlerine girtşmelerin den bu yana bir aydan fazla bir süre geçti. Bu arada SOâhlı Kuyvetlerimiz Ada'da iki askeri harekât Ile rürkiye ve Kıbns'taki Türk toplumnnun haklannı ve çıkarlanru koruyacak çözümü sağlayacak ortamı hazırladı. Sizler bu satırları okurken, belki de Türk mskeri harekâtı son hedeflerine varmış olacaktır. Bir ay süresince yalmz silâhlar konuşmadı. W ıshington'dan, Moskova'ys, Ankars'ya, Atlna'ya telefonlar çalıştı. Diplomatlar gidip geldiler. Garip diplomafik bir bale, kâh Londra'da, kâb Attaa'da, kah New York'taki Birleşmiş Milletler binası koridorlarında sürdüruldü. Kıbns'm toprak bütünlüğü ve hağımsızhğını garanti eden üç devlet temsilcilerl Cenerre'de Bd fces toplandüar. Heır parantör hem saldırgan sıfatlannı bir aada taşıyan Yunanistan ilk Cenevre toplanfasındaki şaşkınlığından kurtulunca venlden işlerl çıttnaza sokıtıa çabalarına girişti. Bir ayı aşkın süredir bütün dünya Kıbnsia ilgilendi. Bütün baskentler Kıbns'ı konaştu. sornn karfismda durumlannı saptadılar. tlgili ülkelerin, büyük devletlerin Kıbns, Tonanistan ve Türldje karsısındald tutumlan da defişibl&ler inisler çıkışlar gösterdi. Şlmdl bunlara kısaca e&z atmanın zamaıu gelmlçtiı sanınz... Başbakan Bülent Ecevit Kıbns olaylan strasında sakin, duru ve alçak görünümfi ardında ne denli güçJü bir politikacı ve diplomat kimliçi taşıdığıııı da nrtaya koydu ve başarıdan başarıya koştıı Türkiye Cumhuriyeti ECEVİT İKTÎDARI. KIBRIS SORUNUNU ÇÖZÜP BAŞARIYA ULAŞIRKEN TÜRKİYE'NİN YILLAR SÜREN YALNIZLIĞINI VE EZİKLİĞÎNÎ DE GERİDE BIRAKIYORDU... Türkiye'nin tutumu ba$tan beri duru Dir su (fiDı açıMi Ankara Ada'da Türkleıın güvence altında vaşayacakJarı bu aüzeo istijordu. Kıyılarına çok yalun bir Ada'da ENOSÎS'üı ilân ile eüvenliğinın tehlikeye düşürülmemesini ıstiyordu. Bu istekJerim serçekleştirmek içın bütün barış yollarını bir bir aenedı Bırle>n«s Milletlerde, NATO'da, garantör devlet îngiltere'nın baskentj Londra'da çalmadık kapı bıraîtmadı. Barışçı yollar ararna çabasmı ariz 7annedenıeı TürK Silâhl" Kuvvetleri Kıbrısa çıktıgında yanıldıklaruıı anlpdnaı Türk askerî harekâtı. birinci aşamada oarışçı çözüme zortayacak askeri gücü Ada'da toplayacak bir bölge elde etmeyı amaçlıyordu. Bu amaca ulaşıhr ulaşılmaz silâhlar susturuldu. Yeniden banşçi gahalar başladl. Başbakan Bülent Ecevit, Kıbrıs sorununu çözerken bölgedeld dengeyı bozmak isteınediğini de belirtmıştir. Bu Kı&rıs'ın bıı oans adası olmasmın ön koşuiudur Bülent Ecevit iktidan. son Kıbrıs buhranı sırasında Yunanıitan'ın karşısında yalnız adam değildı. Batı'dan. Dogu'tiarı, Üçüncü Dünya'dan diplomatik destek saglamştı. Böylelikle Bülent Ecevit Kıbrıs konusunda vıUar süren yalnızlığımızı ve ezıkligımizi de geride bırakrrustır. Dr. HENRT KtSStNGER «Ecevit'in dümen suyunda gitmek zorunda kaldı» HAROLD WİtSON Uoyd George"un mirasçısı Âmerika • KIBRISTAKÎ KANLI DARBENİN SORUMLULARINDAN OLAN VE İLK GÜNLERDE TÜRKİYE'Yİ DURDURMAYA ÇALIŞAN WASHÎNGTON, POLİTİKASINI, TÜRK AS. KERÎ BAŞARI SAĞLADIKTAN SONRA TAM 180 DERECE DEĞİŞTİRDİ... Başkanı. Watergate batağmda son günlerini ya'amakta nlan ünlü teîefon diplomatı <Harika Adam» KisMnger'in ülkesi A.B.P. Kîbrıs olayiarında daha ilk günden karışmıştı. 15 temmuı dsrbestnde. Atina'nm ve ardmdaki A B D.'nin parmaŞı olduğundan kimsenin zerre kuşkusu yoktu. ENOSÎS'i, Akdeniz'in bu en büyük ve en mükemrr.el uçak gemisirvfe üslere «ahip nlmak için en uygun yol olarak goren Washintrton, Spmson'un :«başına :;plme»iv'.e sonuçlanan giri«imi destekiedi. Desteklemekle lcalmayıp C.ÎA. aracıhgıvla tezgâhladı. Washington'un 15 temmuzu izley»n eünlprdeki tutumu snn derfce ileinçti. Kıbns'ta anayasal düzenin bo^ulmasına ycl acan darbeyi Ada'nm bir iç sonınu olarak gören A.B D 195960 sntlaşmaîarını hiçe sayarak taraflan duruma müdahale etmemeye C»ğırdı. Darbenin ikinci gününden ftibaren W»5hineton, Samsorı'u destekledieini hissettirmeye başlamıstı. Kıbrıs'taki kanlı girisimi ve Atina'nm tutumunu yeren NATO'nun kararına katılmadıgını açıkîayan A.B D. Ada'da işbaşına gelen gavrı meşru vönetimi *anıvıp tanımayacaih konusundaki sorulan ö*a, Samson iktiriarının yer'p«mesinp kadar eevapsiz bırakıyor, ancak faşist darbeyi tanıyabileceğini de ima edivordu. îngiltere Krallığı BAŞTA ANLAŞMALARDA BELİRTİLEN GÖREVLERİNİ UNUTAN İNGILTERE GEÇMÎŞTEN DERS ALMAMIŞÇASINA TÜRKÎ. YE'YE TEHDİTLER YAĞDIRDI VE KAYPAK POLİTÎKASÎYLE ATÎNA'YA DA BOŞ HAYALLER VERDİ. Ada'da iki önemli üssü bulunan ve 1959 60 antlaşmalanna imıa atan Ingtltere, kriz sırasmda kendi geleneksel politlkasına uygun zigzaglar çizdi. Londra Ada'daki darbeyi kınamakta gecikmedi Ama hiç bir zaman imzaladığı antlaşmaların kendıne yüklediği görevi yerine getirmeye yanaşraadı. Başbakan Bülent Ecevit, Ingiliz Başkentinde Wu&on İW vaptıeı go rüsmede majestelerinin hükümetine garanti antlaşmasıyla üstlendik leri yükümlülükleri hatırlattığında, Wilson. Türklerle birlikte anayasal düzeni geri getirmek üzere harekete geçme>i reddetti. Ankara'ya da Ada'ya müdahale etmemesini bildirdi. Ecvit'in: Öyleyse biz de sorunu kendi olanaklanmızla çözeriz, dediginde. Wilson. Callaghan'a dönarek iordy: .. , M > , ,„ ^ Türkler Ada'ya çıkartma yapabilirler mi? Anlaşılan Downing Street 10 numarada oturan ıdam da, Beyaı Saray'ın eiendisi gibi Türklerin Ada'ya çıkacağına inanmıyordu. Beliren ve sönen umutlar Birind Cenevre Konieransında beliren omutlar. .Kineı Cer.evre Konferansmda söndü Askeri harekât kaldıgı yerden oa'.ıadı. BelKı de sizler bu satırlan okurken, ikincj hareiet ae gasestne al&şmu olacak. Türkiye'nin istekleri ve tezi açıktır Türkiye Ada'yı istilâ etmek istemiyor. Türkiye. askeri gücünden yararlanarak taksim istenıiyor Türkiye bağımsız biı Kıbrıs istiyor. Ama bu bagımsız Kıbns'ta yasayan TUrkler güvence altında olacaklardır. Ama bu bagımsız Kıbrıs Türkiye için bir tehlike olan ENOStS'e giden bir dofrultuya bir daha giremeyecektır. Bir banş adası ön koşuldur îste cografi federasyon tezi bu istekJeri karşılayan çözümdür. Ve diğerleri... • KIBRIS BUNALIMI SIRASINDA EN KÖTÜ NOTU ALAN TARAFLARDAN BİRİ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER OLDU, NATO VE AET DE CUNTANIN GİDİŞİNDEN SONRA TUTUM DEĞİŞTİRMEKTEN KAÇINMADI... Kıbns bunalımının tarafları sadece bunlar değüdi. •* LKÜMD BREJ.NEV Ecevit'e göre, blzi fazla üzmedl... Hakem rolünde Türk çıkarmasınm başarıyla sonuçlanması üzerine, Îngiltere görevlerini hatırladı. Birleşmiş Milletler'in ateşkes karan üzerine toplanan Cenevre Konferansına «Garantör» taraflardan biri olarak katıldl. Ingiliz Dışişleri Bakanı Bay Callaghan, Cenevre'de Mavros ile Güneş arasmda bir hakem. zaman zaman da hakim rolündeydi. Arabulmaya çalısıyor. istediği çözüm kabul edilroez ise, hakm kısvesine bürünerek, tehditler savunıyordu. Daha görüşmelerin ilk gününde Turan Güneş. tn«?iltere'nin ikili oyununu kınadı. tngiliz helikopterlerinin Ada'daki Türk mevzileri üzerinde uçtuktan sonra Yunanhlara kopye verdiğini belirtti. Ecevit'in Dışir'eri Bakanı Callaghan'ın sözde ültimatomu üzerine kendisine gereken cevabı da verdi. Ikinci Cenevre görüşmelerinde ise Callaghan hem bir çözüm arıyor. hem de Yunanistan'da Karamanlis işbaşına geldiğine göre, Türkiye'nin daha fazla ileri giunemesini istediğini belirten bir tutunı izliyordu. Sovyetler Birliği • FAŞİST YUNAN DARBESİNİN KIBRIS'A ' YERLEŞMESİNİ ÖNLEMEK AMACIYLA TÜRKÎYE'Yİ ENERJİK BÎR TARZDA DESTEKLEYEN KREMLİN, DAHA SONRA TAKSİM ENDİŞESİYLE TUTUMUNU DEĞÎŞTÎRDİ. Sovyetler Birliği Kıbns darbesi karşısında Türkiye'den sonra Oçüncü Dünya ülkeleriyle birlikte, en sert tepkiyl gösteren devlet oldu. NATO'yu, A.BJT.'ni ve Yunanistan'ı kınayan Sovyetler, Ada'daki Türklerin meşn hıklarını da kabul ediyorlardı. Olayın hemen ertesinde Sovyet savaş gemilerinin Kıbrıs dolaylanna vönelmesi, Sovyet hava nakliye tümenlerinin Ada'ya uçmaya hazırlanmalan A3.D.' nin manevra eürttaü vralıtı. 17 temmuz'da Sovyetierin Ankara Büyükelçisi Gnıbvakov. Cırrnhurbaşkanı Fahri Korutürk ile 70 dakikalık bir gSrüşme vaptı Diplomasi kulislerinde doıasan söylentilere göre. Moskova Ankara'ya haklı davasında destek viâdetmişti. Türkiye'nin çıkarma hareketini So^Tetler Birliği olumsuz karsılamadı. Sorumluluğun faşist darbeciler ile Atina cuntasına alt olduğunu bizzat Breinev sövledi. AET A.E.T. de olaya karışmıştı. Baştan itibaren darbeyi kınayan A.E.T:, Adada askerî hareketten kaçınılmasmı istemişü. Dokuzlar barısçı çözüm için çaba harcadüar. Ancak Yunan Cuntası yıkılıp yerine Karamanlis iktidarı gelinct Dokuzlar artık Türkiye'nin fazla ileri gitmemesinı ister bir havaya bürünmüşlerdi. Avrupa'yı Türkiye'nin haklı çıkarlan ve Kıbrıs Türklerinin kaderinden çok, Karamanlis'in güdümlü demokratik hükümetinin akibeti ilgilendiriyordu. Türkiye'ye baskı A.B.I) Samson darbeMni, sürekli olarak Ada'nın ic !si olarak yorumlarken, taraflann Kıbns'a müdahaleden kaçınmaiarını istiyordu. Kıbns'ta darbeyi planlayanlar Yunanhlar olduSuna göre. müdahalenin Türkii'p'den eeleeeSi acıktı. Bu vüzden t^raflan olaya kanşmamaya çağıran Amerikan bildirid aslında Türkiye'vi hedef alıyordu. A BD. Dısişleri Bakan TaHımrtst Josef Si<:rf> bu eörüülerl ilpîmek için Türkive'ye geldi. Sonradan arıklanriîına eöre, Ba$bakan Kcevit'i Kibns'a çjksrmaya tesebbüs ptti?i takdirHe. Altmcı Filn'nun Türk kıjvvetlerinin yolumı ke«ebilec<»Şini sövleyerek tehdit etti. Ancak Türk Hükümct Baskanı bu tphrlitlere kulalt asmayınca. Siscn cıkarma sabahı. karara ürüHüff.nü. fakat ülkfEİnin duruma müdahale etmeyeoeSini bildirerek Ankara'dan ayrıldı. NATO NATO için önemli olan örgütün güneydoğu kanadının yaşamasıydı. Ancak bu gaye kollarurken izlenen ödün politikası, fazla bir sonuç sağlayamadı. Hem Yunanistan'm geçici de olsa askerl örgütten aynldı, hem de Türkiye Yunanistan ile aynı askerl ittifak içinde işbirliği yapamıyacağını açıkladı. Kıbrıs bunalımında en fazla yara alanlardan biri de NATO oldu. Londra, Atina doğrultusunda Görüşmelerin çıkmaz gireceği belirince. Majsstelerinin Hükümeti üzerinde güneş batmayan imparatorluk günlerini hatırladı. Ada'ya Birleşmiş Milletler Barış Gücündeki Ingiliz askerlerini koruma gerekTürkiye'nfn başanlı c'kaTma ve indirme harpkâtı. Washingçesiyle Gurkalarını gönderdi. ton'ıı gafil avladı. Ki^einger, biityn hpsapiannın Türkive'nin çıtkinei Cenevre görüşmeîerinin sonuna doğru Londra, Atina'nm karma yapamayacagı varsa^Mmına davanrfıgmı acıklam?k zorun istediği doğrultuya girmiş görünüyor. Ankara'ya karşı tehditkâr çıda kald?. îlk saskırthk B»ç*iktpn wnrs çün'iV ata ovnadı^ını an kışlar yapıyordu. Ankara'nm sert tepkisi. Ada'da Türk askeri harekâ tmın yeniden başlaması üzerine, Ingiliz diplomasisi bir zigzag daha layan A B.D tu'iımunu deŞİ'tirdi. Kiseinşer 22 temmıız eünü ülçizdi. Adadaki tngiliz üslerine saldırılmadıkça olaylara karışmayacakeRnjn Tıjrkivp've karjı i?İPdi»i yanîış tutumu dpgiştireeegini ğını bildirdi. Ece%ire bildirdi. Aslında bu açıklamanın ardında bütün tngiliz poliükasınm gerçeği yatıyordu. Wa«h'netnn bir "înı'ün T''i^kivp ka'<:ı='nr1^V tavnnı HeSistiLondra'yı Kıbns'ta ilgilendiren üileri ve ekonomik çıkarlarıdır. rirkpn nt« vsnrian <Ja Y'ir»n'«*an'Ha ilr*M = n rl"*'"<:ti'fvnr. cunta Bunlan korumak için tehdit blöf, paralı asker her şeye başvurmak yı vsvas v>fi< içbaşından uzaklastırarak. sivil yönetimi Işbaşına mubahtır. Ama, iş sıkıya gelince, ipleri biraz gevşetmek gerekiyordu. tngiltere Kıbns olayları sırasmda Türkiye'nin onurlu tutumu kargetiriınrdtı çısında eski imparatorluk günlerinin çok gerilerde kaldığını bir kcz A.B.D. Kirind ve tkinei Cenevre görüşmeleri sırasınd'a da daha acıyla görmüştür sanınz. aynı tutumu ^ürdürdü. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER Birleşmiş Milletler Örgütü barıs gücüyle, Güvenlik Konseyi üe lafta kalan bir örgüt olduğunu, zaman zaman haksız tarafın kirli çıkarlannın propaganda aleti olduğunu, Kongo, 1967 Ortadoğu olaylarından sonra bir kez daha kanıtladı Kıbns bunalımında. Sovyetler, ortaya kayıyor Ancak Sovyet tutunrj zamanla değişmeye yuz tuttu. Ada'da an* yasal düzenin getirilmesi, bir anlsmda eski statünün yeniden kunılması ve Makarios'un geri getirilmesini isteyen Kremlin coftrafî federasyon tezinin füli bir taksime dönüşmesinden, bu yolla NATO'nun ya da A.BJD.'nin Ada'da Us sahibi olmasmdan kuşkulandı. Sovyetler Birliği Cenevr» gorüşmeleri sırasmda bir bildiri taksime karşı oldugunu belirtiyordu. üe ÜÇÜNCÜ DÜNTA Kıbrıs bunalımmda Türkiye ile birlikte parlak sınav verenler ise üçüncü Dünya ülkeleri oldu. Türkiye'nin komşusu olan bloksuz ülkeler, Ankara'ya her türlü maddi ve manevi desteği sağladılar. Libya, Pakistan, Irak ve bütün diğerleri Türkiye'ye bir kez daha gerçek dostlannın kimler olduğunu, gelişme yolunda bir ülkenin desteklerinin nerelerden geleceğini gösterdiler. Ikinci C'nevre eörCşmeieririn basarısizlıSa uBraması üzerine, ksldığı yerdpn haslavan Türk askerî harekâtı karşısmda A.B D. çekirrser kalmayı tercih etti. Türkive'ye baskı yapmaktan kaçındı. 1415 3*ıı=tosta f«e Washington Trirkive'nln cografi federasyon tezini kahul p»ti?iii bf'Merek. kendi baslatiiŞı nlavlar karîisır.fla ba«!arır;çtak:nden değişik bir tavır takınıyor, tam anlamıyla geri çekiliyordu. Yunanistan • TÜRKİYE'NİN KONFERANS MASASINDA ORTAYA KOYDUĞU HAKLI ÖNERİLERİ KABUL ETMEYEN KARAMANLİS, ÇOK GEÇMEDEN HAVLU ATMAKTAN BAŞKA BİR ÇARE OLMADIĞÎNI ANLADI. Kıbrıs bunalımının baş aktörü, Yunan cımtası giristigi rnaceradan her yönüyle yenik çıktı. Ada'da ENOStS'i isterken elinde tuttugu füli üstünlüğü de kaybettı. Dimyata pirince giderken evdçki bulgurdan olan Gizikis cuctası işler ters dönünce, altındaki iktidar koltuğunun da çekilip alın dığını hüzürüe gördü. Yunanistan oyuna, Amerikan destegine güvenerek girmişti. Senaryo Türk çıkarmasına kadar eksiksiz uygulandı. İşler ondan sonra ters döndü. Askeri alandaki ysnilgisınin sonucu olarok gittiği Cenevre Konferansında Yunanistan'ı cuntanın değil, Karamanlis iktioarının Dıs işleri Bakanı Mavros temsil edivordu. Moskova Ada'daki yabancı askerlerin cekilmesini eski nalin iadesini de ajTU bildiride istivordu. Ancak Sovyetlerin Ankara Büyükelçisi "^rubyakov «Yabancı askerler» deyiminden herseyden önce Ada'daki Yunan askerlerinin anlaşılması gerektiğini ileri sürüyordu. Moskova Atina'da normale dönüşü de ihtiyatla karsıladı. Yunanistan'ın NATO'dan avıılma kaanndan duyduğu sevinci fazla açığa vurmadı. Türkiye'yi buhranr son dönemlerinde başlangıçtaki kadar desteklemediyse de. karşısına almaktan çekindi. Böyle bir sonuç, dogurabilecek davranışlardar. dikkatle kaçındı. Yeni bir sertleşme gereksizdi Bunun dışında Sovyetler Birliğinin Kıbns olaylan konusundaki tepkilerini yahından izleyen siyasi gözlemciler. Moskova'nın Türkiye ile Yunanistan arasmda gerginleşerj iüşkilerin daha fazla üzef rine gitmek is emediği konusunda fücir birliğine varmıslardır. Ayni gözlemcilet, böylesınt bir tutuma neden olarak Sovyetlerin son yıllarda Amerika Biıleşik Devletleri ile olan yakınlaşma ve yumuşama politikalannda herhangi bir değişiklik yapmak ıstemediklerini gösterdiler Moskova ikisi de NATO ülkesi olan Türkiye ve Yunanistan arasmdaki olumsuz selıs^ıelen istismar edsree. NATO'nun büyük gücü ABrCyi zcr u rumda bırakacağını. bunun da iki süper ülke arasmda bir soğuklusa vo açacagını biliyordu. Bu nedenle, Bjtı dünyasmdaki er küçük bir siyasal gerginllği bile büyutme alı^ka ıl:ğmdan olan Sovyet politika yapımcılarının bu tutumu, batılı diplomatian da oldukça sasırttı. Neden böyle davrandı A.B.D. Kınnstakl darbeyi planlarken Türkiye'nin Ada'ya çıkarma yaparak bir askeri başarı ile haklannı koruyacağını düşünememişti. Olaylar bu yönde geliştikten sonra, Washington'un çabası Ankara'nın NATO'dan kopmasına yol açacak davranışlardan kaçınmak. iki NATO lilkesi Türkiye ile Yunanistan arasmda bir catışma ile örgütün güneyd'oğu kanadının çökmesinl önlemekti. Coğrafî federasyon, belki de Bay Kissinger'in planlarını ertelpyecekfi Ama süper diplomat Ada'da üs hayalinden vazgeçmiş deŞüdi. Bilinmez, ilerde belki bu düşü de gerçekleştirmek olanagını kuruvordur Sam Amca. Ama aril sorun. bir darbede hem Ada'daki anayasal düzeni, hem de Ecevit'i yıkmak için atılmmış olan girişimin istenmeyen kötü spnuclarmı önlemek NATO'yu ve A.B.D.'nin Ankara ve Atina ile ilişkilerini kurtarmaktı. Bunun için yapılacak şey, zayıf olan tarafa baskı yapmaktı. Kissinger'in başlangıçtakl hesabma göre, Ecevit zayıftı, çıkarma ile Türk ffücü ispatlanana kadar baskı Ankara'va yönelikti. TCrk çıkarması ve Atina'nm acıi görülünce. baskı Yunanistan'a yöneldi. A.B.D.'nin baştaki planı yürümedl Ama diplomaside her çeyi kaybetmektense elde kalanı korumak ilkedir. Kissinger bunu iyi biliyordu. A.B.D.'nin Kıbns ve Ortadoğu'daki planlan sürecektir. Ancak Wa«hin?ton'un Ankara'nm durumunu bu olay dolayısıyla daha iyi degerlendirdiei bundsn böyle Türk • Amerikan ilişkilerini dah» rvormal ve sağlıkb bir yörüngeye sokmayı deneyeceği de açıktır. Yunan taktiği sökmüyor MaiTos başlangıçta. Türkiye'nin Ada'da kazandığı durumu farketmemiş göriindü. Tekrar bir silâhh müdahaleye ge.rek bırakmayacak, adil ve süreSlı barışı getirecek çözüme karşı çıktı. Ada'da anayasal düzerun loırulması için gerekli koşullan kabul etmek istemedi. Bay Mavros lçin Cenevre BM Güvenlik Konseyinin ates kes kararınm onaylanacağı bir konferansın toplantı yeriydi. Gene de yıllar yılı uygulanmış olan Yunan oyalama taktiği sökmeyince Cenevre anlasmasına imza koymak zorunda kaldı. İki Cenevre görüsmesi arasmda geçen zaman Karamanlis iktidannır! gerekli sorumlulugu yüklenecek cesareti gösteremeyecegi ni ortaya koydu. Mavros İkinci Cenevre Konferansmda, daha önce (mzalanan anlasmayı tanımadı. Yalnızca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 353 sayılı karanndan sözetmekle yetindi. Daha da ileri giderek, Türk askerlerini istilâci olarak niteledi ve bu kuvvetjerin geri çekilmesinin barışın ilk koşulu olduğunu söyledi. Bay Mavros ve temsil ettiği Karamaniıs iktidan, üdnci Tlirk harekâtından sonra gerçeği anladılar. Zorunlu bir tok gözlülük KONSTANTİN KARAMANLtS Barısçı umutlan boşa çıkanta nadmdan çekildüderini açıkladılar. Bu kararın bir blöf olduğunu sanınz herkes anlamıştı. Nihayet 15 ağustos gecesı Kaıamanlis, Yunanıstan'ın Kıbns'a müdahale edemeyeceğini. Ada'nın çok uzak olduğunu söyleyerek naviu atıyordu. Karamanlis kendine umut bağlayanlan düs kıriKİıgına ugratmıs, banş masasında kabul etmesı gereken makuı ve na&lı 1ürk önerilerini reddederek, bunlan silâh zonıyla kabul etmek durumu na düşmUştU. Karamanlis iktidarı bu tutumuyla, Ecevit'in sendisıne uzattığı dost elini geri itmiş. Cuntanın yol açtığı birinci Türk askert harekâtını tamamlayan ikinci Türk operasyonunun sorumlusu olarak tarine geçmiştir. Sovyetler Birliğinin bu çekimser tutumunu başlangıçta, Moskova'nın Ankara'yı destefclediği şeklinde degerlendiren batüı dip» lomatlar. olaylann gelişmfisi üzerine bu görüslertni degiştirerek, Sovyetler BİJifri'nin Yunanistan"ın NATO'dan çekilmesi gibi bir kazancı yeterli görerek, tşi daha fazla kanştırmaktan sakındığı konusunda görüş birligine vardüar. Bütün bu förüsler ve tahminler tîzerlnde çeşitH spekülasyonlar yapıhrken, tüm dünya kamuoyunun gözlerini diktigi Moskova sessizliğini uzun süre sürdt'rdti. Ve bu sessizlik scnunda gerek taraflar ve eerekse de diinya politikas:nd& söz sahibi ülke vöneticileri arasmda Sovyetler Birliğinin bölgede çıkacak bir savasın bir anda bütün dünyayı sarmasından çekindigi, ba x» denle konuyla ilgili çeşitli olumsuz girişiınlerden kaçındı.ğı kanısı yaygtnlaştı. Ve bütün bunlarır sonucunda Başbakan Ecevit'in deyimiyle: «Sovyetler bizi fazla üzmedi.» Karamanlis, havluyn atıyor askeri ka îlk tepkileri NATO'ya şantaj yapmak oldu. örgiitün
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle