26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHTTRÎYET 17 Ağustos 1974 ABOÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK İIMII U F E * ' gu 63zıüıa£ «EPitf ETîi 8 t e . İtifKi P C V « P £ PE BU ÖÎnfÛK VfittWi,KAF/uwı JAMİ i l t TAKıMiNA ÛÎNDCLER . TAHMDA ÖiJUNl^MA OLMAOli» {.EKLİNDt HE0UVuü?L. 47'LİLER FÜRUZAN 54 Telgrafı jettren postacıya para vennesi gc rektığmı duşunup, dolanıp durmugtu odada. Bozuk yoktu, sonunda on lira vermişti. Kalan eilıyle ıdare ederdi. Ert«sı sabah ilk uçağa darı darına yetişmi$. hava ?lamndaki enışlesini tanıyan görevlilerden birmın uzattığı bileti »lıp, ötekinın gos terdiğı kolayhkla da yer bulabilmi}ti. ] ; adanılarının çoğunluk gunübırlik Istanbul, İzmir arası gıdiî dönüşlerınin erken uçaklarıydı bunUr. Apartmanda kesin bir sessızlık vardı içeri JirdiğındeIsviçreli mürebbiye, ablasının küçük oğlunu elinden tutmu? salona gelmişti. Kmn gumüşsü sarı saçları sağ yanağmı tümüyle örtüyordu. Kalın bilekli uzun bacaklan tüylü; bu tüyler bacaklan süslercesıne çiseliyor. Saçlarını gerıye doğru silkip açan Isviçrelinin yüzü ketniksiz. Yuzde daha çok rcnklerin alırm bsskın. Sarı kırpikli koyu mavi gözlerınin da nuk bakışını üstünde yakalıyor Emine. Yeğeninı kucaklamakla geri durmak arasındaki seçımi yaptı. Küçük oğlancık çok seyrek gördüğü, teyzesi olduğunu söyledikleri. sık adımlanndan, çocuksu gülüşünden. boyasız ellerindcn ve yüzünden çevresindeki bildiklerindpn kolayca ayırıverdıği bu insana iki iiç sarsak adımla yaklaşıyor. Sen uyumadın mı daha canikom. diyar Emine. O uyumak var biraz daha sonra. Çok if anneanne. Yapıyor Cenk'i kucakta. Çünkii sizin annc. tutmak öpmek hem de hopUtmak Cenk't ne zaman uykular sabah nasıl denir şaa mak. Çocuğun çikolatayla kanşık sabun kokusu, boynuna ensesine sürülrr.üs bebek pudrasının ince tozlanması, beklemediği bir yakmlık duvgusunu öniyor Emine've tsvtçre'lirıin konuşmasındaki şımankça buldugu kınk dötcüklügü kesmek isterce: Eh, nme olmak hosuna gitmiş demelc bizım valdenın, dıyor. Kapm açan yeni bir hızmetçi, mürebbıyenm dıyında ahçı ve hizmetçi sık sık dejfrsirdi. Bu somıncuysa genış kalçalarından iki yana valoalavan ytirüyüsünden Emine'ye İlk bakısta eski bir tanıdık etkîsı vapiyor. Küçük hanım, siz Seçi! hanımefendın'ln kardeşi mısiniz diye soramadim. Övlesine çabuk gpçiverdinis ki salona. Günsydın diyebıldım mi bilmiyonım. Evet. kardesıyim. Günsydın dediniz, telaslanmavın, selâmla$tjk. Cenk'in yumuşacık yanafttnı yanajhna dayamı$tı. Çocuk kıkır kıkır gülüvor. Seçil'in omunından çıkarmayı düşünmediğl çantasınırı askl tokasıru çekeliyor: Annemle, babam neredeler? Geç*n pelisinde olma>an tsnımadığı bir aBactan yapılma kara marokenle kaplı enrio bir hevkel etkisi veren koltufun arduıa çekılıyor hizmetçi. İsviçteli mürebbiye yeSenini almaya yanasmıs. Kızdat burnnna koknn kolonva ter giderici k^nsımı kokudan tedirginleşip geriye alıvor basını Emine. Milrebbive egiiince açık giylmınin vakasından avnk göğiislerini taşıyan tel1. saydam sütyeni bezeven kilçiik tnine çicekl^rini Rbrüverivor. Göitüslerinin uçlan sarışmUğına karşm. koyu koyu. Neredeler onlar, betü telgrafla çafiTdılar va' Mürebbiye soru kendine vöneltilmisçe atılıyor: Sizi bravacak bevefendi. Cünkü söylemek bana sabah, Birgitta beni arasın genç kız geldığinde. Türkcevi isteyerek bozul: konusuyormus pbı gördügü. genç kadına dik kesmtisiz bakma&a başlıyor Emine. Mürebbiyenin kayicı düz saçlannın bir bölümü yeniden vanaŞını örtmüş. Dudaklanmn kıyılan uçucu san tüvlerle heze]i. Hem bu denli sarısın, hem bövlesine tüylü Olusu gario kizın. Cenk'i kavradıği kollannın dtrsek böliimlerinde frerpn parlaklıklar var. Kıza bakarken kanm devinimini biraz daha yaklassa görebilecekmış kanısına kapılıyor. Bu incecik tenden ısıklar geçtverecekmiscs tfiltt bir yıfılmayla oluşuyor kızın gorünüsu. Emine kalkıp telefonun ahcı vericı olan tekli almacına el attnca eniştesınin numarasmı ne denlı gayretlense aklında tutamadığını dü»ünüyor. Telefon defterinin mor kadife kapagını açıyor. Sıralamalarda Seçil sblasının ince özenli yazısını görüyor. Birkaç vaprak sonra, eniştesınin numaralarmı buldu. Üç telefon, rakamlardan bırinın sıfırlannın çevresi çıçek, taç yapraklarıyle donatılmış Bu Seçıl'deki bir sevginın dalgınliğı mıydı, yoksa uzayıp duran geçmiş llgisiz bir konuşmanın rastgele çiziktirmeleri mi? Sayıları çevirirken hızmetçı vnnıbas:na bir fincan sütlü nescoffe eetirip koymuş. Sekreterın isteyerek uzattıgı puslandınlmıs «allloo» sesıni duyunca geldiğinden ben onu hırçınlastırmaya başlayan kararsızlıklannı t o parlayıverdi Ben Sonar Beyin baJdızıyım. Görüsebilir miyim? Hoş geldmız efendım, ses toparlanmıstı. Sekreter gündelik sesıyle konuşuyor olmalı. Içerde tstanbul'dan bu sabah gelmış olan Hablp ve Korel Beyler var. îşleri önemliydi. Bir dakıkanızı alsam. Benımkisi de onemli. söyleyın lütfen. Bir dakka. derhal. Sabah uçağının adamlanndan kuşkusuz bu adlar. Domuz densı çantah, kml kahve makosenli, katlsn jnımuşacık baglannus has ıpek kravatlı iki uçak yolcusu, Habip ve Koller. «tthalât ve îhracat» ışlerini ızleyen sirket avukatlannın bu iki tüccare ytmeyıs nedenleri eniştesınin özelhkle Isviçre Türkiye arasında sık sık vaptığı gezılerle açıklanabılir. Yüksek satışlı gazetelerde arasıra rastlanan i ılânlannın d.bındeki küçucük adlar olan bu adamlan kısacık uçak yolculugunda iyice izlemişti. Peltek bir Fransızcayla konusup İngilizce okuyorlar. Bırinın parmaRindaki seçkin begenisinin tanıklıgmı bellı eden yü^üfü düşündü. Bir erkegın takmasında vadırganmeyacak ölçulerde kalmış pırlantanm kuçük'jgüne karşın, kesiksız oanltısı kıratının yüksekliğinı edstenyordıı üçuş süresinoe host'sin sunduklannı istemeyıp. bunu da boş takım gulüçlü o kızlara en alçak gönüllii bakışlarıyle, kırmaktan kacman, okşavıcı denebilecek, parmak ojTiatışlarıyle belirtmij lerdl. Bugun dğle yeroecmı doğumu Albert Sami Korel, doğumu Hayırn Erol Habıble bırhkte Efe5 Otelinde viyecektı enıştesı. Göbeklenraeve yuz tutmuş Samı Korel konuşurken terliyor. Yaz kış terlerdi adam İnce olan ctekisi ise. çoğunlukla dınleyece*ti. Oysa eniştesı konu^maları bir sey soylpm:s olmadan da sürduretaıiir. Acık vermesi için işbırlığı yapı'.acak ortam önemliydi. Tantklıklara kapalıydı eniştesmın ticar*t ortaklığı Eniştenız gorüşecek efendim. dendlğini ri'ivdugunda iki büyük tuccarı enıstesiyle konuşturmaya gınşiyordu Emine. Hos geldin Emine Ses bildıktl. Kulağının tanıdıkhğını bozan, sesteki anca sezilebüır golgejdı. Merhaba, telgrafı aldım da. Sustu, ekledi: Sız nasılsınu, hoş bulduk. Ivı sayılmana Emine. Nıçın, ha^ta mısınız? Enistesinın bu sözlerı nasıl söyleyebildlğıne şaşmıştı. Yuzündeki teklemeyen aniamı, bir oluden aktarılmıs gülüsu, sağlığındakı duzen. daha da önemli'i adamın yaşamasındaki her bölumü İJfedığınce ekleyip ayırıvermesl. Ve bu kararlıhgın suslerı olan kultür gösterilerl. tlişkilermdekı ezbere özveriler, temelsiz erdeınler N'e demekti o «iyi <aMİmam.' Nasıl bir alçak gönülluluktü bu. Ü^tun adam, büytık tefecı sokağa çık;p yüruyecek miydı ne? Keşke ben hasta olsaydım Yok iç umduâundan da karısık Enışt* savunudayriı. Paçalarını sıyırıyor, >ava? yavas karsıva geçmeye bakıyordu. Üstelık o :kı onemli muşterınin yanında bu ınsanlığmı belırtici sozleri nasıl söylerdi. (UtVAMl VAR) Hizbaşı Romanı İKİNCİ BÖLÜM Anadolu Ihtilaline Doğru Derleyen: llhan SELÇUK Yarbay Osman Bey Bekır Sami'nın sınıf arkacaşndı. 172'tncl Alay Kumandanı Yarbay Ali'nm meb'is olması uzenne açılan ye» re gelmıştı. Galata'lı Şevket Bey bu tayin ıçın çok ugraşmıs va bana Istanbul'da: Sıze bır alay luımandanı gön denyorum, Bekır Beyin sınıl arkadasıdır, kan kırmızıdır, demısti. Yarbay Osman, bütün omrünü Yemen'de geçırmıştı. Yaşamı hep kan dökerek. Ar^p isyanlarını bastırmakia geçmişti. Bize geleli ıkı ayı bulmamıstl. Rahmi Beyin şehit düştüğünü öğrenen Bekir Sami sapsarı oldu Bursa Valisl, kumandan v« ben Kolordu Kumandanını karşılamak üzere Bandırma yoluna çıktık. Akşama doğru Yusuf îzzet Paşa çıkageidi; Bekır Sami Beye Alay Kumaridanını da getirdiğini söyledi. Biz o gün daha 174'uncü Alay Kumandanı Rahmi Beyin şehıt o'.dugunu bilmiyorduk. Kolordu Kumandamnın yamndakı Alay Kumandanınm Rahmi Bey oldugunu sandık, çok sevındak. Bekir Sami: Rahmi Bey mı? dıye sordu. Yusuf Izzet Paşa: Hayır. Osman Bey .. Bekır Samı sapsarı kesildi. Kolordu Kumandanı Tumenin işine fıiltn el atmıştı. Yusul Izzet Paşa Osman Bey arabada mahpusttır. Kendısını Kolordu Karargâhmda hapsedecekler. Yarın Harp Dıvanına çıkacaktır. Yola çıktık. Ben Bekır Sami Beyin arabasında ve yamndaydım. Kumandan çok sinirlıydi, ne yapacagm'. bılemeyen bir adam hahndeyaı Pasa'nın hakaretini hazmedemiyordu; fakat askerlığın karaktennde oluşturduğu ıtaat fıkrini de ezemıyordu. Bır sure boylece gıttık, sordum' Kararımz nedir' Kolordu Kumandamnın dedigmı duydun; buün için arttfc veniden karar almaya imkan var mı? Dedım ki: Kolordu Kumandanı Mütareke sartların* aykın bır iş yapılmadıgi konusunda bugüne kadar ısrarlıdır Istanbul'un ısgalini onaylarrtaktadır. Davamıza aykın bir adarndır. Ne yapmak istedığını bılmiyoruz. Bölgemızin bir yanı ,öküyor Bu çöküşu Yarbay Osman Bey durdurabihr. Askerlik ve itaatin ıhtüftlde yerı var mıdır? Zatı âliniz karar almazsanız acı olacak, belki de karan baskalan alacak. Bekir Sami Bey bır vicdan mlicadelesl ve muhasebesi ıçindeydi. Benıırı hızlı kararlanma alısmıstı Sert bır davranışla: Sen ne dıyorsun? Cevap verdım: Kolordu Kumandanı Yarbay Osman Beyı bıze taslim eder. Eğer bu olav Bursa'ya varışımızdan en çok bir saat sonra gerçekleşmezse ve Kolordu Kumandanını tutuklar; emru kumandadan uzaklaştınnm. Ve bu hareketımde tümenın bana müdahale etmemesinı rica ederım. Kumandania Bursa'ya vardık. Yustıl Izzet Pasa'nın mısafır kalacagı Osmaaiıye Oteli'nın kapısmda Bekir Sami Beyden aynlırken saatime baktun: Bir saat içinde emirlennızi almazsam, kararın yürütülmesinde kendımi serbest sayarım. Karargâha geldım. Karargâha gelince derhal hazırlığa başladım ve gereken emirlen verdim. Buna göre: <J) Bursa Merkezinde tek kuvvet olan 173'üncü Alay 2'inci Tabur Kumandanı Yüzbaşı Halis sılâhbaşı yaptı. (5) Inzibat Bdliik Kumandanı Yuzbaşı Husamettin, inzibat subay ve erlenni toplayarak haar oldu. (5) Müdafaaı Hukuk Reisı Salıh Hoca yiiz kadar milliyeciyi karargâha çağırarak hazırlandı.. (î) Jardarma ve polıs, Kolordu Karargâh binasmı sıkı bir zincire alarak gereginde bütün subay ve neferlen tutuklayacak ve denetliyecek düzene girdi. Inzibat subayı Anf'le Hamdı' ye. Koloröu Karargâhının buJupdugır harsa giderek Yarbay Osman B?yın hayatını güvence altına almalaruıı söyledim. Dort subay. on er. beş polıs ve yeterli jandarma Ue Kolordu Kumandamnın mısafır oldugu otelı sardım. Bu bırliğin başındakı subaya, emır verılınce derhal Tümen ve Kolordu Kumandanlannı tutuklamara hazır olması ıçın talimat verdim. Bütün bunlan büyük bır hızla yaptım. Elimdeki saate bakıyordum.. Ve telefon çaldı: Bekır Samı Bey Kolordu Kumandanmın yanında sızı bekUyor. Kolordu Kumandanı, karşısındaiunin Yarbay Osman Bey olduğunu ve tekrar gbrevi başına gıt> tıginı anlayınca, hemen şu emri verm'.ş: Gozlerıru bağlayın kurşuna dizin! Osman Beym gözlenm bağlamışlar, bır ağacm vanına gotürmüsler, asker ateş için tertip aJrruş. Ne var kı bunlar olurken Kolordu Karargâhına bağll bazı buyuk rütbeli subaylar bu ışın Harp Divanı olmadan yapılmaması yolunda Kolordu Kumandaruna ncada buiunmuşlar. Kumandan bu ncayı kabul etmiş. Os (1) Şükrö Kanatb man Beym silâhlannı almış, eliY A R I N : ne kelepçe vurup yanına iki er koyarak çesıtli hareketierle BurAnzavur azıtıyor. sa'ya getırmış. MALKOCOĞLU ya2an veçizen.Ayhan BAŞOĞLU BANYA LUKA'NIN TOPLARI Otelde... Otele gıttım Once otel çevrfsınde alınmıs tertibatı gözden ge çırdim. Durumu sezmlş olan Yusuf tzzet Pasa'nın Yaveri Yüzbaîi Şükrii (1): Selâhattın ne o? bizı tutııklayacak mısın? Yürudüm. Salona gırdiğim zaman gördüm kı Bekir Samı sapsan, Yusuf Izzet Paşa heyecanlı ve sinirlıydi. Kolordu kumandanı bana: Osman Beyin üstlenne kar şı aldığı tutumu bilıyorsunuz. Ya rm kendisini Harp Divanına ver?ceğım. Bu ak*amhk size teslım edıyorum. Herhangi bır şekılde kaçmasına ımkân vermek cüretinde bulunursanız, sizı harp dı vanına verırım. Bekır Sami Beyin yüzüne baktım. Sus. demek ıstiyordu. Ce\ap vermedim. Kolordu Kumandanı devam et ti: Sımdı j'averle gıdmız, Os man Be'.n teslim alınız. yann s:z den istcrım. 6'tOu.nfeKjpe Osman Beyin öyküsü Bır saat sonra Osman Beym yanuıa gittıgim zaman eUermde kelepçe vardı. Yüzbaşı Halis'le Levazım Reısı Sezaı yanmdaydı Osman Bey çok kederlı ve üzuntülüydü. Anlatrıgına göre yolda araba ıle giderken Bandırma'dan Bursa'y» doğru gelen Kolordu Kumandanına rnslamıs. Araba dan inip kendisini tanıtmış. Askerlik ruhu... Hıç ses çıkarmasa Yusuf Izzet Paşa farkına bile varmıyacakmış. nnsnmntrmf Hitrrı smtmiiniu: URIRHKI w k nıu Hin mı tnTünımıiBimiiu uıtti tııs ıınııuıuntEüiaıaıiüiı ı ırı uıiEiH^miHuıııtu tnııı tı unıuııi! TİFFANY JONES SUNAR ımr Yeni Krallar Yeni Soytarılar Kahramanlar Doğmalıydı Şevket Süreyya AYDEMİR tLHAN • SELÇUK Devlet Insan mı? VEDAI GÜNYOL Olümsüz Oyun OKTAY AKBAL Bütün KitapçılarHa bulunur ÇAGDAŞ YAYINLARI ISTKME AUKESÎ CAGALOCILU HALKEVt Yeni Tanrılar MELÎH CEVDET ANÜAY i UlIUlUAf Ultl Uli J. Ul 1 ItlIH IIUII1 tiinailllltlltinit UltUlimiUUIl lll! [İII IIltlltlRlUUlRIllUlIlI SÜKAK 394] tUUlUUliâtlUil t Et 11111 l^ı ı Uı 4 ku ut üilittiHUiUtiI ttutllt i« t Uti ItillllliniiUlHit ItUilLiı^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle