25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHUTIÎYET 17 Ağustos 1974 AYIN" Ecevit «srtık ypri bir Kıbrıs vardır» dediğı zaman, bu yeniiiğm demok rasi, özsurlük ve eşitük üzerıne kurulu olacagını da beilrtmiştir. «Eski» Kıbrıs bu r.edenle yoktur sruk Çünkü Makarios yonetimmin, bir devlet olup olmadığı soruşturuluyordu. Biz bu dıırumu, dsha 1964te «Kıbrıs bir devlet midir?» başlıkh bir yazımtzda belirtirken şöyle diyortfuk: • Kıbns. eğer bir devletse, herşeyden önce k'ndiçine bir ahlâk seçmelidir. Yoksa ortak b:r m»der.iyetin değerlerini yakıp yıkan çetecileritı topluluŞuna devlet denemez.» '• S Olaylar ve görüşler «Yeni Bir Kıbrıs» ve Otesi Prof. Tarık Zafer TUNAYA r"ket etm»yi ilke sa3 an Yunanistan yöneticilerinın ki5:l:klerini tum çıplaklığı ile ortaya çıkarmı^tır. î'manz ki, B?.tı kamuoyu Atina soksklarmda hâlâ Eflatun'la Aristo'nun kolkola ge/diklen cüçünden uyanmıştır. Tarr.amen yanh* ve emperyalist pıopaaandalara dayandınlmış bu görüntu artık tarihe karışıyor. Bu onemli bir sonuçtur ve yalnızca Türkiye'nın ener.iik karanna bağhrfır. Yeni bir dış politika, Turkiye ve Türkler hakkındaki Batı «imajı»nı parçalamıştır. Asıl ve önemli sonuç. Yunanistan'ın d*mokratik bir rriıme kavuşturulraasmda aranmalı. Tutsrsız. m?n"ık>ız birkaç kişiden kurulu bir cuntanın yedi yulık baskısından kuıtulmak üzere bulunan Yunan halkı. ozşüriüğün zevkine yeniden varınca, gcıçeği çnk daha iyi göreccktir. Türk Yunan dostluğu, bu anlayışın ürünü olacaktır. Bir kurtarıcı kshr?.man gibi. halkının scv:nç gözyaslarıyla karşılanan Karamanlisin de bu durumu iyice değer!end:rrr.esi Eerckiyor. Sayuı Karamanlis. bu konuda birkaç gündür konuçuyor. De meçlerinden birinue. Türkiyenın hâlâ eski cuntanın politikasını sömürdüğiınü ileri sürüyor. Bu gö rüşü yanlıstır. Önce. kendisi cunta baskısmdan kurtulamam.ş'.ır. Sonra da aynı dümcn suyunda. Cunta politikssına kesinlikle karşı olan Türkiye. bu politikayı kim güderse ona da karşıdır. Sayın Karamanlis'in ası! görevi. bi?.ce Yunsn haikmı kış kırtmak değil. Türk Yunan do5tluğuna inandır maktır Ve unutmamahdır ki. sayın Kararranlıs, eSer bir sıvil hükümet kurabil nişse ve Başbakan lık koltuğunda oturuyorsa. bunu Türkiymin karanna borçludur. M. Giscard d'Es'.ains'in uçağına değil. Say:n Karamanlis. son bir demecinde. hükünıe tinin olaylann tutsağı» olduğunu. böyle bir du rumun kendi «tarihine ve karskterine» baâdaşık dü?mediğini söylüyor. Bu kendi bileceği bir iç. Ama. eğer. kendi kişilieinde. Yunanistan yönetici lrrine ö?,çü Türk düşmanlıâı varsa. eleştirdi5i cuntacılardan ne farkı ka!ır?. Bunu düşünmesi gcıek. Bir de Mavros teri var. Türk harpkâtını .Iaponlann. 2. Dünya Savaşındaki Pearl Harbor baskınıyla kıyaslamaya dayanıyor. Bu yanlış id dianın, ancak basit bir politikacıhğa sığabileceği Yeni Sonuçlar Kıbrıs sorunu, her zaman 1çin bri!ee.=el hir snrun olmamı.çtır. Doğu Akdeniz, Ortado*u sınırlarını a?arak, bir dünva sdrunu olmuştur. Oşmanlı tarihlnde böyleydi Daha 1607'de, zamamn pâriişahı «Kıbns Beylerbeyi Mu?tafa Paşa'ya hüküm ki» diye başlayan fermanında durumu belirtir: «Cezirei mezburenin hıfzu haraseti mühimmattan olmaftm imdi Asetânei saatfetimde senin üzerinderfir kemakân mutasarrıf olup hıfzu haraset ey!emek bâbında fermanım olmuştur.» '••. Yüzyılla'r Ada'nın önemini arttırmışt;r. Asya'yı sömürü deposu sayan emperyalist poütika. Kıbrıs'ı da bir süvpnlik dtıra&ı olarak bellediği için. 1878'de tngiltere <daimi kiracı» olarak buraya yerlesmistir. 1. Dünya Savası sonra=ır.da, Dortler Konseyi'nirı 13 mayıs 1919 toplantısında. Lloyd George, «niyetinin Kıbrı*'ı Yunanlılara vermek olduğunu» söylemiş. Cleınpnceau'nun karşı cıkışma pek aldırmamıştır. Amerika Başkanı Wilson, bu fikri olumlu karJıUyarak «Yunjnistan'a bu hediveyi verirseniz, doğrusu büyük iş olur» demistir. "• Ama, bugün ne 1878'de ne de 1919'dayız. Türkiye'nin garantör olarak, mesru ve hukuki bir atılımla soruna el koymasınrfan sonra artık «yeni bir Kıbrıs vardlr». Cünkii. Türkiye'rin. îfl temmuzdan beri izledigi güçlü politika, yeni kosullara daha da yenilerini eklemiştir. Genellikle az gelişmis ülkeler diyarı olan OrtadoSu, son petrol bunalımı dolayısıvle, kenriı.îine parya muamelesi yapan, Batı'nin bir lüks ve tükctim ekonomisi içindeki gelişmiş ülkelerini dize eetirmiçti. Ve, yirmlnci yüzyılm en önerr.H sorunu oları gelismiş az gc'işmiş ülkeler ilijkisini bir hayli değiştirmişti. Türkiye'nin bansçı eylem kararı. Ortadoiu" daki bu ihtilâlci yeni hava içinde. en uygun hir zsmanda alınmıştır. Böylece, zaten değişmekte olan dünya koşuüarına cfaha da yenileşme ve de|ı?me gücü saglamıstır. Bunlara kısaca ve Türk kararlılığının riifurduğu sonuçlar bakımmdan değinmek istiyoruz. Barıs «harekâtı» kararının, dünya ve ÖZPIlikle Batı kamuoyunda desteklenmesi ve yerinde karşılanması, bir şımarık çocuk g:bi ha açık. Japonlar, o baskını habersiı: yaprnışlardı. Dünya diplomas:sine dürüstlük dersi vereıek. askeıi harekâla geçileceğint açık açık ilân eden Türkiye Ba>bakanı ve Dijişleri Bakanınm uyarîlanndan sonıa başlatılsn eylqmin niteliŞini böy İP5İne yoıumlamak. Yunanistan politikasının ne denli ilkel hesaplara dayandığını göstermekten öteye gitmiyoı. Yunanistan'ın yapraası gerekli tek işlem. dürÜFt ve serbest seçimlere gitmektir. Türk kararı. ister istemez, Yunan halkına bu hediyeyi de verdhccrktir. İnşilteroye sclince. hüvük bir lmparatorluk boyuTİavım kayberien bu ülke. hâlâ eski yanli'la rırr. tekrarlama volunda. Ve bıtnu. Muhafazakâr Parti'yi eleştiren Sosyal Demokrat tsçi Parri.=i Hükümeti yapıyor. Bırakalım da tarih konu==un. Yur.pnist.nn'la olan ilişkileri belli. Yunan ordusu nu, İstiklâl Ssvaşımız yıllarında. bütün uyar'.la r* kulak asmayarak. Anadoiu içlerine k*dar sal riırtan. sonra da onları yalnız bırakan bir poli tika izlemişti. Yunan ordusu da gereksiz bir maceradan yenik çıkmıştı. Cenevrp Konferansında, Yunanlıları yanına alıp. pörüsmeleri çıkmaza «okmakta ustalık gösteren İngiite'e, bugün de onları yalnız bırakmı?tır. Oysa. klâsik îr.giliz diplomasisi asıl yanılgıya, Türk Başbakanıyla Londra'daki göröşmeler sonunda düşmüs'ür. Bu yanlış da ilk değil. Ingiitere, 1920lerde. tarihin akışını anhyamamıştt. Bugün de, aynı hatalı yolda ısrar eders», Ortadoğu'nun ve de riunyanın değişen koşuilarını sormezlikten gelir&e. Kıbrıs dâvasında en büyük kaybı verebihr Çünkü. uyanan ve bilinçlenen Ortadosu kendisine Kıbns'ta ne ararlığını, ne sıfatla üs bulundurduğunu sorabilir. Vaktiyle Tuna Komisyonunda olduğu gibi.. Nrpal'den getirttiğî paralı Gurkha biriiklerınin bıt,ak!anyla tarihte hangi «orun çözülmustür? Hatırlayamıyoruz. Ama lngi;tere hâlâ 1878 yılınrfa olmadığımızl, Türk İstiklâl Savası'nın kenrii«ine kaça nıal olduğunu her halde hatırlarr.slıdır. Hcm hakem olmayı istemek. hem de taraf tu'mak ve insanlann ölösünü seyretmek, Msrna Cartanın ülkesine şeref kazandırma?. Belirtti§imiz gibi. tngiltere, yeni ve değişik Mr OrtarloJ'i lcinie, yerinin ve gücünîin »artışnıa konupu olacağı bir drirıemde, hivb'.ı su retle puan tophyamarrnştır. B'Jtıu da özellikle trlanda'daki olavlan unutan Irlandalı bir Dışış IPVI Rakanına borçlu olacaktır. üahast ria var Çanakkale nasıl bir İngiliz Basbakanını Hüşürmiisse. K'.hns ta aynı rolü luvııyabiür. Biivük bir olssıl'kla Tiirkivf'nin. b'.iif =ayılan kararı, bu S'inuçları da doŞurac.'ik gücierftr. Türkive'nin alri'ğı karardsn ve uycsulamasınran cıkan bir şonuç clsha var ki, rioârurian doenıva Kıhns'ı ÜEİler.riirivor Kıbn<! lfifill anaya5a«ıyle ha5ırp«ız hir devlet sta'üsüne kavusturulmus'u 198 madrielik ve 44 nnfl keiimelik. riünysnın en uzıın anavasaısrnrtan bîrisivdi bu anavasa Yalnız «Ana hak ve hiirrivptlrr» bölümü 31 madrieyi kansıynrdu Ünlii hukukcu1 lar Hıı mftni 'am 99 'nntantı v»r>!> "3k hajnrlamışlarıiı. Bir olriııbitti sonucu rfesildi. Ne var ki, basfa, Kıhrıs Me'liş Bs=Uanı Klpridp5':n. Yupanlı Prnf. Caço='un övciiyle karşıladıkları bir anavpsa, Makario» vönetimivIe bir vana itildi Arialc'siz, insaf=ız, İjkenceli bir reiim k'irıılriu. V» dünva tarihine hoyrat ve ilkel hir vönetim h'rnpSi verildi Ytllar vılı da sürdımildü. Makarios hükiimPti. btı vönerimi. Kıhri': anayasssına avkırı olprsk. ada d^ınrtan getımiği b:rlı'rlere daysnarak s'irfinrmiiştiir. Bu d'irumu, acık sözlü hir tr.giliz generalt «Mainrfîpnpral Sir Alec Bi«hop« ço'< k:sa bir siire önop bplirrmistir. Kıbns'»a. eski tnailiz Yiik sek Kirıiispri olan Gfnçral Bisbon. 11 trmmuzda, f «The Times» sazetfînp qndPrdi*i hir m»k 'iota su^ları sövliior: «T.T.ısal Mııhafi7 Gürünün. Kıbns'ta niçin kslmamastnı serektiren önpmli bir npden var. O da. bu birlîVerin nrad'» bul'tıvnalarının arayasa\a aykırı olusudur». Grneral Bishoo'a »öre. Kıbrıs anayasasîniıi 159 maddPSİ. c Kıbns ordu5iınun 2.0^0 k'^'iipn n!u arsğını r»nanrmüştür. B'i savinın yü/rie fin'ı Rıim tot>!um'indar. yüzde 4(l'ı da Türk toplurmmdan sağlanacaktır 1964>e. Kıbrıs hükümeti Ulusal M'.ıhafız G0cünü ktırmıi'tıır. Fakat İn^iliz ve Türk tpm^ilri lerinin bütün ttirazlarına ra^m^n h'i kuvret tarasmre Rumlardan olusfjnılarak 20rw hisivR cıkanlmıştır. Bunlaıdan 5.(X"'0':.. suhaylar dahil ada disından her halde Yunanisran'dan eetirilmiştir. 20 temmuz tarihli «The Timpsnin. oktt>iıc'J mektuülan bölümünde bu çok kısa. ama çok özlü meknıbu okursunuz. îste Kıbns. artık bu sahte ve vahsi vonetimdpn kurtıılmustıır. Türkive. canh. hevpcanh ve itibarlı dış politikasıyla bu sonucu da sağlarr.ıştır. Bu olıışlnrın kavnafı Türk halkının 14 pkim 1973 seçimleriylp somutlaçan pınl pırıl sagdu>i.ısudur. Türk Orausu insanlığı korumaktadır. Dünya kamuoyu. bu bakımdan da Tiirkiyenin ka rar.nı sevinçle ve teşekkürle karsılanı»1idır KanşiK Eir İş eiimetçik'le Müeahit. Kıhrıs'ta Atılla nattını Ne var kı bu nat kftgıî üzerıne tükenmez salemle çe'•ı'medısınften sürjsünün ı;cu bazan işağıya Kaydı. Böyle bır jamanda ve verde Menmetçıkie. Mücahıt tl»rlerkpn karsılarına oir rüisman askeri cıkıverince oemen f üs'iine çuüanıo hTitı a!as;t*i p tiler Mehme' "T'.fın oo5^7 1 1 sanldı. Müca'nit elincien silâhını aldı. Adamdan sesler 111 çıkıyordu: G'irk.. eurk.. K\ırk... Mücahit: Melımet sırak. dedi herifi boğacaksm. Adam hâlâ spslenivordu: Gurk.. gurk.. gurk... Mehmpt boiî: 7.mı bıratanca tamamlartı: Gurk.. sıırk.. şnırk... Gtırkhayım ben vahu, durun!. Bizimkiler sasm kaldilar. Mehmet: t'lan sen nerripn oğrendin Türkçeylî Gurkha basmı sallsdı. hovn'.ınu ss£a sola çevirtii. Mehmefin oarmakianp<n eeçtiği verleri uğuşturdu, sonra oldugu vprdp fnnflrlandr B»n de Tiirküm be .. Miırnhitle MehTiet de nturdılar verc: Gurkha'yi bir iyice ıinelpr'ilpr. Mphmet Miicahit'e dedi ki: BM h°rif <=ahider. hizim Tatarlara benziyor söylediği do*r>" 'i'ühilir »Tia. sakın bir ovıın olmasın. Gurkha anlartı: "t'iın mnvnn dpŞil. «iz okiıla cittiniz mı? Mphmpf onaokul son sınıfa kadar oktımuştu, Müfahit liseyı Mtirmisti. ikisi birden: nutjk. dpHiier Gurkha rievam Ptti Okullarrta Ortaasva haritalannı efirmpdinİ7 tnt hiç? M BÜYÜKLER RÜÇÜLDtJ! Oktay AKBAL Evet Hayır KIBRIS'TA ÜÇ AŞAMA K «Büvük» ?ozü artık anlamnı yitirmiîtir. Ne Amerika, ne tngiiterc. hıç biri gerçek snlamıyla büyük bir devlet olmsdığır.ı gö^terdi son olaylarda. Bir devletı büyük. önemli yapan o devletı yöneten kisüerdir biraz da tşte ABD Başk?.nı Xixon! TV'de nıiiyonlarca insanın go/lerı önünde ağlaya ağlaya görevinden ayrılan bir politikacı! Işte İngiltere Başbkkanı Wilson! Ne yaptıklarını bilraeyen kijiler. Küçük adamlar. Yaşamda hiç bir başarılı işleri yok Dar hesaplar, smırlı gorüşler, sinsi çıkarl?r... Muhalif partınin »eçim merkezintiej'.i konuşmslari dtrkleten bîr bfashaa. Yıllarca suçunu=,^ t«7.1crden kactrmaya çalışan biri. Böyle bir kişinin liderliğinrieki Amerika mı dünyanın öncüsü olacak? Yoksa «.sizin çıkarma yapacsk geminiz var mı?» diye alaylı alaylı soran bay Wilson mu? Bunlar iki büyük devlrtin baş yönetici'i kişılerdi Kıbns bunalımı sırasında. Yunan cuntasını giziice ya da açıkça destekiçyenler... Bir lamanlar en küçük sözleriyie «küçük» saydlkları ülkeleri dize getirenler, gesini kestirenier Bugün bakıyoruz hallerine: ABD'de seçimsiz isbaşırı» gelmış bir bajkan var Ford. Bay Nixon çekilmiş köşesine, acı acı düşünüyor geçmışi. Nixon'ın bu bozgununda Kıbns ?svaş.nını rfa etkhi var e'.bet. Kolay oyunlarla başarı kazanrnaya ahsmı$ bir ki$i, Türklüğün onuruna çarpmı* başını, en ağır bozguna uğramıs... Nixon yönetiminln yıkılmasında baş.ıca etken elbette ki VVatergate olayıdır, ama Yunan Cuntasının Kıbrıs drrbesini hazırlayan, Amerikan politikas:nın çıkma?a ijirrne^i de syrı bir etken olmuştur. Büyük rievlet Amerika kuçük ovunlara kendini kaptırarak bir anda küçülmüç. önemini yitirmiştir. İngiltere ise kendini Birinci Dünya Savaşı sonrasının gururlu îngiltcre'si sanma gafletine düşmüş, Türkleri, Türkiye'yi küçük grirmek gibi bir yanhşlığa kendini kaptırmıştır! Sonuç';.. Sonuç ortada... Bir Fransız gaz'tesi «Büyük dpvletler kendi yarattıkları duruma hakim olamaz hale gelmişlerdir. Kıbns'ta büyük devletlerin başına gelen budur» dive yazmıs Köçük politikacıların iş başında oldueu «büvük» devletler «küçuk» savdlklan bir Türkiye'nin birdenbire büyüyüp, devlestiginı görerek şaşınp kalmışlardır. Hiç bir zaman böyle bir sonuç beklemiyorlard:. Türk askeri Ada'y» çıkamaz diyorlardı. Ummuyorlardı bövle bir çıkarma vapabileceğimizi. Araçlarırnız var mıydı. yeteri kadar silâbımız var mıvriı, ordumuz bövlesine yetenekii tni"di? Bir de baktılar ki Türk a<keri Ada'dadir. bir iki günde Girne'vi. büttin kuzev knı böljesini ele geçirmiştir. Derken Cenevre Konfprsnsı. Türkive've tsn.nan birtakım ödünler Ama kendini »büvük» <ayanlar ko'.ay kolay karştlanndaki devletin gerck kisili5mı. çüciiri anlayamazlar, anlamnk i^temezler. Bir de pp gördük, Karamanlis'in yönetimindeki Yunanlstan'la tnçiltere Cenevre'ce açıkça isbirligine eirişivorlar! Silâhlanmı?la eldp ettiklerimizi barış ma'asında yitirmemizi saglamakîır amaç. Türkiye bir kez daha savasa kalkı«maz Korkutııruz. yıldınr:z, sindiririz, Ada'ya asker gönriererek. Fan f om uçurtarak. Aîtıncı Filo'yu harekete geçirerek, büvük büyük sozler söyleyerek, gözdağı vererek... «Ya bitPr. ya da biter». Ecftvit'in özcfPyiM bu... Ke?ın, acık, kararlı bir devlet adamının sozleri. Hiç bir zaman aldatmayan, yalana sapmayan bir kisi. Büyük bir devlet olan Türkiye'nin gerçekten büvük devlet adamıdır Ecevit. Bunu dunva bir kez daha aniayacaktır. Cografi ferieranyon önerisi gârüşülmez'e konferans bitecektir. Konferan? bitinçe de Ada'da barı; harekâtı baslavacakf.r. Barı? masaFinda dostlukla ksbul pdilmeyen önpriler bu kez kanla, atesle, s;lâhla gprçekleştirilecektir. Türkiye kendîni büvük şayan küçCk devletlere eıjcünii gösterecektir. Yırmi dört îaat içinde Magosa'yı alarak, Ada'nın üçte birini ele geçirerek... Türkiye büyük bir devlettır Kırk müyonluk. en onurlu bir geçmiîe «ahip bir ulus. Tek bir yumruk eibi birleîmiş... Çağımızm en inanılır, en güvenıiir bir devlet adamı olan Ecevit'in yönetiminde o büyük sayılan devletlere ıınutamayacaklan bir ders vermintir. Tek bir yasa vardır. çüçlü olmak... Türkive de gttlüdür. O zaman büvük devlftler birdenbire küçülüverecekler. o tepfderı bakan. küçümspven tavrı bırakıp «hizaya» geleceklerdir. tkinci Kıbrıs harekâtının elle tutulur sonucu budur tşte... Dünya politikasır.da yeni bir ağlrlık, bir eüç kenıiini göstermiştir. Türkiye, Atatürk yıllannın İtibarlı. saygı uyanrfıran devleti oİmuştur. Kırk milyonluk, yürekli, güçlü bir ulus... ıbns, Kıbnsiı Türkün güvenlıgı, yıllardan ber: Türk ulusunun sürekli, büyük kr.ygı konusu olanustur. Dünkü Dıırum îkinci Cıhan Savasından sonra, bilınen uzun sürtüştnelpr sonunda, onbeş yıl önce, belki iyt niyetlerle. fakat uzak görujten yoksun, yanlış hesaplarla bir Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmuştu. Bu cumhuriyetin içinde, adalı Türkterle Bumlar, eşit haklarla, insanca, uygarca ilişkiler ıçuıde bir arada yaşayacaklardı. Kıorıs Cumhuriyetin;n bağımsızlığını, toprak bütünlüjninü, güvenliğıni ve anayasasını üç devlet (Türkiye, Yunanistan ve Ingiltere) garanti ediyorlardı. Bu üç devlet de NATO içinde kader birligi yapmış, biribirlerinın müttefiki idiler. Kııruluşundan ben hiç bir yabancı toprakta gözii olmayan Türkiye için Kıbrıs sorunu sadece ada Türklerinin jjüven içinde, insanca, özgürce yaşamalarını sağlamak sorunu olaselmiştır. Yunanistan ıse. bu tilkede zaman zaman is baçına gelen bazı devlet adamlarının pek de etkıli olmayan Türkiye ile iîbirligi ve doştlui: yolundakı çabalannın d;şında. hemen sürekli olarak çaj dışı eğilim ve tutkulara dayanan bir tutum içinde kalmıştır. Meealo tdea bir giin Konstantir.opolıs'ı 'Istanbult de elde etmek düşü ile beslenerek Kıhns'ı, vaktiyle Girit'te oldugu gibi her fırsattan yarsrlamp adım adım ilerleyerek. sonıır.da Yttnanistan'a katmak ül'ÂÜsünü gııdtiyordıı. Kıbrıs Rumları da. örellikle kilisenin etkisiyle, bu akımm içinde sürüklenip gidiyorlardı îngiltere'nin Kıbrıs'la ilgısi ıse büsbütün başka nedenlere dayanıyordu. Ada îngilrere için önemli, fakat ulusal degil. sadece strateiik bir çikar konusu idi. İkinci Dünya Savaşından sonra İngiliz İmparatorlufîi tasfiyeye ugrayınca. hele 1956 îsrail • Mısır savaşı sırasmda ortak İngiliz • Fransız girişimine karşm Süveyş Kanalının kontrolünü elden kaçırınca. İngiltere için Kıbrıs'ın 6nemi kat kat artmıştı İngiltere için adada d.al£alanaeak bayrağın çokça önemi yoktur. YetPr ki adayı s'ratejise! çıkarlanna göre kullanma olanağını elde tutsun. Nitektm Kıbns Cumhuriyeti'nin kuruluşu sırasmda. îngiltere adadaki egemenliginden vaz geçerken, buradaki îngiliz üsleri yerinde kalmış, sonra da Kıbrıs Cumhuriyeti İngiliz Uluslar Topluluğuna (Commonweaith) katılmıştır. Kıbns Cumhuriyetinin kurulusunda türel olarak söz sahibi olmamakla beraber oyunıında bir de süper devlet rol almıştır: Amerika Birlpsik Devletleri. O da. hele Sovyet denız kuvvetlerinin gelismesi ve varhgını Akdeniz'de gittikçe artan bir agırlıkla duyurması sonncu, adayt. kendi kii resel strate.ii anlayışı açısından önemle hesaba katmaya başlamıştı. Akdeniz'de hareket özgiirlüğünü korumafc. Ortadoğu petrol kaynaklannın kontrolünü el den kı»ç!rmamak ve gerektiginde tsrail'i yakından desteklemek için adanın strateiik olanaklan na büviik gereksınme duyuyordu Ada bagımsız bir devlet olara:: kalabılir. yavaş yavas Enosis P kayabilir. Türkive ile Yunanistan arasmcîa Tilrkiye'ye küçük. 6 nemsiz bir parça r bırskılarak taksim edilebîlir. s a da en iyısi Yunanis'an'm bir parçası olaraS NATO içinde yer alabilîr... Yeter ki Amerika siiâhlı kuvvetleri gerektiğinde adayı rahatça, guvenle kullanabilsin. Amerika iş»e bu bakımdandır kı. Kıbns soru TÜRK HÜKÜMETt. ZAMAN KAYBINI DA GÖZE ALARAK DİPLOMATİK YOLLARI DENEDİ, KARARLILIĞINI BELİRTTİ. ANCAK. MÜTTEFİKLERÎMIZ BİZE ÖNEM VERMEME ALIŞKANLIĞINDA A L D A NDI Şef;k ERENSÜ Emekü Korgeneral hak ıhjtına kır*ın v*»#rli Hestefti buUmıvorrlu Ada kor.usunda hpr çırljim ya ıi.ı ridvidnışmda. Turklveye Ada ria bazı blçımsel ödünler verılnııs gıbı yapılıvor, ancak kı<a n:r *ıire iorıra dıırum eskisuırtm oeter olu\ordu. Ada Turk.enne baskı jıttikçe artıyorrfu. Bir vandan da toplunılar arası göruşmelerle zaman ceçiştırilır. Turkiy» ovalanırken. Ada'ya ar'ik pek de sizlenmeden Yunan subavları geliyor. l<fe»vet, silâh, cephane yıgınağı kuv vetlpniyordu. sizır stPİ?nni7 Ortaasva'da karrlpşmislpr. Snnra kurak | i ohınrı» hi7irr k îpr riaşiık r»nl?7p]prp çpkilmislpr. «İ7:nk1Anprlolu'vı sŞpptmfcier Ana^ıırdumuz birdir Bize Gurk^°rlpr !>mn as'l ariımi7 G'irkan'dır. Bizimkiipr inanrtılar. Ourkha'Han öriir dilediler. Birer sigpra "aVıbr Pnhhpt etmeve başladılar. Mphrppr dedi ki: » isjn var senin burada? Gurkha: Bpn lncnl:7]prin lissiirKİPv^. Maieste Kraliçpnin orı):ı.şıi'"1"ı"vı enrpvim burasını ssvtınmak. Müoshit: Tuh ıılan şans, dedi, gâvurun emrine asker mi eirdin? Gurlha ho7iı|r1u: N> vanavın karrtpsim, bizim orası corak, kurak, daft" lık b ; r vpr. Pıkaralktpn anamır afeladı; kalkıp tngiltere'ye geldıV: h"^da ivi para alıvoruz. Mpbmpt: Bizim knvdpn dc AlmanvaVa işçi eidrrler, dedi. İyi para ^iıı. a r n a seninki çok avıp. Mürahif De"iPk nsraiı askprsin. ha! Bu tnsiliz çok vaman. A«vanın d»*'nr'nn naravla adam tooîavm Kı'nns'ın dagına eetirivor: Sen burda eiindp silâh hpklerken Însili7 Hıristl Hpn;7o «ririvnr Ru ne hicim istir? dii'iinrlii Gurkha Himalavsl*rdan kslktrns Kıbns'a »plmis'ı. tneiltpre r.onrira. Himalava. Neoal Kıhns. tnsriliz lisleri. Cenevre. Cenevrp'de Callaghan: ve Callaghan' ın TürV.lere küstalı ültimatomu: Tiirk B'rlikleri Ada'rfan derhal ce!:i!mplidir Asva'nın Gıırkha'sını Kıhrıs'a taşıvsn emoervnlirmin. konferans mssalanndaki snzrip uvaar cpiırpsınrip uvaarlıfiin sadere mpskesi vardı Paoa7dan Cnmh'irhaskanını Katil Samson devirivnrdu" Paris'ten AtinaVa Karaman'lı Bıshakan trsnsf^r efiilivordu1. Ada'riakı Türklen kurtarmal» ıstpyen ^?phmpfcik 'anlı«l'.kla tneiüz üssiine aırıvor orada Asya'dan gelmis Gurkha ile karsılaşıyordu. Bu ne biçım dünva idi be! Mehmetçik'le Mürahit fcslkfılar. Gurkha'ya ey\allah dediler. Magnsa'ya dogru yürüdüler. Bu kördügümü süngü açacaktı artık... la. !ık lpr ha nunıın gelismelerinde sürekli olarak etki yapmıştır. Öte yandan bir baska süper devlet. Sovyetler Birliği, Adanm Yunanıstan'a katılmasını da, Türkiye ile Yunanistan arasında bö lünmesini de, Aınerılıa'nın tersi nedenlerle. kendi çıkarlanna aykın gormüş, hiç olmazsa yakın bir Enosis'e engel saydığı Makariosu destekleye gelmiştir. Yürümeyen Düzen Kıbrıs Cumrıunyetının Başkanı R'jm, Yardımcısı bazı temel konularda veto ye'kisme sahip olmak üzere Tiırk olacaktı. İki toplumun oranlarına s'ire îtanla caklan vasama ıneclislen, devletin temel organları arasındaki anlasmEzlıklan çözümlemekle görevli bir YUksek Mahkeme <tarafsız bir başkan. iki toplumdan bırer üye) bulunacaktı Ba'sanlıklarııı cosu Ruınlarda azı Türklerde bulunacak. önemli gör«v. lerdeki yüksek Rum memurlannın vardımcıları Türk olacaktı. Eğer karşılıklı iyı niyet oisaydı. bu stafü belki cağımıza ııyjrun bir sıyasa! düzen olarak işleyebilirdi. Ne var ki, adanın Rum sorumluları Er.osis ülkiisünü hiç bir zaman bırahmamışlar, hep buna vönelik cabalar içinde bu lunmuslardır Adanın limanları. hava alanları, gümrükleri bütünüy.s Rumların elindeydi. Rum kontıolünden geçmeden adaya bir ku« bile giremezdi. Bu ortak '!) yönetimde Türklerin payma bir tek şey kahyordu: İyi niyet. Türkiye ve Yunanistan Kıbrıs Cumhuıiyetine verdikleri garantinin somut vaılığı olarak :k: devletm birer alayı, sürekli olarak adada bulunuyordu. Bunbra alay deniyordu ama kuvvetleri biribirin wn çok farklıydı: Yunan alayı 950, Tüık alaya 630 mevcutlu idi. Gerçi bunlann antlaşmaya göre görcvleri Kıbrıs Cumhuriyetinin bağımsızhk ve bütünlüğünü korumaktı. Ama bir de söylenmeyen doğai şörevleri. ya da fonksiyonları, vardı: Soydaş topluınlarını korumak, gerektifinde onlara destek o!mak. Oysa sayıca zayıf olan Türkleri koruyaı^k Türk alayı. Yunan alayı karşısında zavıf kahyordu. Kör bir iyi niyete dayanan yanlış hesap. ( Bu zavıt alav bile. iyi niyetten uzak Rum yoneticilerini sürekli oUıak tedirgin etmiştir.) Ada Türklerinin ssyıca zayıflıklannı arttıran bir etken de Ada'da ki dağınık yerleşme durumlan idi. Demek oluyor ki, Ada Türklerinm guven ıcınde yaşamaları, ba?hca, Rumiarın ivi nivetine kalıvordu Oysa iyi nıve' söyle dursun, Ada Rumları. Yunanistan'ın da eizli ıa da açık desteeivlp Türkleri her çesit. özeilikle Pkonomısp) ba«kılarla ezip boâmak va da vıldır^ralc Ada'dan kaçırmak yolumia si>t.emli çab?:ar:nı «ürdiirrtiiler Türk sorumlularını. zaten jınırlı olan anavasa! vetkflerinı kullanmaktan aliknvdular. Türk Cıımhurbaskanı Yarriımcısınm. yetkil»rını kullanmasırıa engel olrtulsr. Türk memurlan gorevlerinriPn uzaklaştırdılar... Anayasayı ve Ada'nın b»ğıms;zlı|;ını kfrııvacağına anriıçmıs olan Rum Cumhurbaskanı son ve kulsal amac.nın ENOSİS (Aaa'vı Yunanıstan'a katmak) olduğunu sizlemiyordu bile. Rum ~Diumlular arasında zaman zaman belıren ayrıhklar nmaçtan değil. buna ulaşmak Ki» uygulanacak yontemden gelivurdu. EOKA'cılar Ada'yı zor kullanarak ve hula Yunanistan n katmak ıçın çalış.rken Makarıos bunu zamanla, Ada Türklerinı ezip zayıflataraK dıs siyasal oriamı hazırlayıp olgunlaştıraraK geıçckleîtirmek yöntemine bağlı kalıyuruu Böy. lete Maknrios dsşa karşı mcşru bir gorünüm sürdürerek çoğu devletlenn destegini de sağlıyordu. ünun sistemh anayasa ihlalleri dışta hiç bir yankı yapmıyor, uçüncu sarıntör devlet olan İnjıUere'nin İse kıh bile kıpırdamıyordu Sürekli basKılür karşı^ında Ada Türklerl varlıkiarını korumak ıçin. yokluk içinde, savanma terlbırlerj almaya çabalıyorlardl. Turk:erın oluşturduklari mucahitler örgütünün silâh. cep hane sağlamak olanakları \ >k deııecek kadar azdı Ada'ya eiriş çıkıs kcırıtrolünü ellerinde bulunduran Rumlar dış ülkEİerden silâh sağlar özellıkle YÜnanistan'ın her çeşit yardımından favclalanırken, Ada Türklerinin Arfa üz?ıindekı tek somut güvencesl olan Türk Alayının personelı değlştirilirken Ada'ya teker teker sayılarak girebilıyorlardı. Ada'aa bu haller sürüp g'.rierken seçmiş Turk Hükümetlerinın Kıbns konusunda açıkçd bellı, karariı ve yürekiı bir politika uledıklerını, yazık kı, söyleyemeyiz. Yıi:ar boyu Ada'daıcı çeşitli olaylar karşısında bazı dıplomatık girısimler, pıotesto lar vapılıyor. ancak bunisr durumu düzeltıcı hiç bir sonuç vermıyordu. Cüretlen gittikçe artan Rumiar da. Türklere baskılarını zaman zaman katlıâm (jenosit) nıteliğire vardırmaSctan çekinmıyoîlardı Bu vüzden Türkiye birkaç kez. anrilaşmaların garantör cîevlet olarak ken disine tanıdığı «müdahale» hakkını kullanmak üzere evleme geçmek ıçın öavrandı. Ama hsr defasında da büyük miittrriki tarafınrian, ya doğruüan rtogruya ya da NATO araeılığıyle. djr dvırulriu. Bir defasında da Amerika Birleşik Devletlert Başkanı, Türkiye Başbakanına. en ilkel diplomasi terbıyesınden uzak azarlayıcı dille bir de mektup yazdı. O zaman durumu görebı. Ifnlerimız «ke«ki hiç riavranmasayaık!» diye yerındiler. Türkiye, dostlannn karşı ölçü dışı fazla uysailıâıvie artık «görüşüne önem verümeyen devlet. durumuns riusmuştu NATU ıttifakının liderlijı rolüntle .1 Amerıka ittıfakın Günev kanadındakı ık] miıttefıkının değerlerinı tanm»kta kuilanrlıSı vanlış rtlçı'ilpr vu7ünrfpn büvük yanılgı içinde. ınanılma? siyasal ha'alar vapıvorriu Geçmıs hükümetİPrin vanlıs dıs t'olitikası yüründen Kıbrıs sorununun ?»• man zaman eöturiı'riiiâlj Rırlesmij Mılletlerde, Türk tezi bütün Birinci Aşamanm Sonucu Son yıllarcia askeri Cunta idaresindeki Yunanistan, gittikçe riaha uzlaşmış bir tutum takınıyordu. iki • sözde müttelık arasındaki purüzlü sorunları dost ç* çözümieme isteğı şöyle dursun, kı f a sahanlığı sorunu rbi yenileriyle beslenerek, iki üîks iltşkilsn dahs da karmaşık duruma sokuluyordu. B:r yandan cia Yuna ı:standa ve Kıbnsta Türk uüşmanhğı korükleniyordu. Nıhayct Adada yeteri kadar kuvvetlendıklerını hesap eden, Amerika • Tiirkıye ılışkilerinin haşhaş konusu dolayısıyle gergınleşmesım de fırsat bılen Yunan Cuntası. önce, ivedı b'.r Enosise engel saydıgı Makarıos u ışbaşından uzakiastırmak ıçın bir darbe düzenledi. Makarıos devrildı. Yerıre Enosis yanlısı bir Eokacı, Türk kıyımı ile ün yapmış bir câni getırildi. Adaya Yunan oayraklan çekıldi. Artık Actrf Türklerine son darbeyı vurmak ve bir olup bittı üe Enosisi iian Ptmek kısa bir zaman ışi olmuştu. Bu durumfl» Türkıye. ya eski yolda yürüverek yine. delalarca denenmiş dıplomatik ginşimlerle çözüm arayacaktı ki bu yolu tutmajt aslında, kollarını kavuşturup Adayı Enosıse Ada Ttırklerıni de kıyıma bırakmak demek U; va da onurlu bir devlet olarak amüdahale» hakkını kuliana cak, Adaciakı soydaşlannın yardımına koşacaktı. Fazia beklemeye vakıt de yoktu. Her geçecek gün, saat Adada Cunta idaresinm pekişmesi. Yunan • Rum hazırhğımn daha da güçlenmesi demektı. Türk fıükümetı yine de önce değçr bıcıime? bır zaman kaybını da göze alarak. dıp'omatık yollaıı denedı Otekı garantör dcviet Inaıltere ile anlaşarak birlıkte tedbir almak ıçın. Türkiye Başnakanı Londraya kadar gıtti. Türkiyenın gerekirse yalr.ız başına hareketle müdahale hakkını kullanmaya kararlı olduğunu da belirterek, İngiliz Başba. kanı ile görüştü. Ama ne yapmaiı kı. müttefikleri Türkiyeye önem vermemeye bır defa alıçmışlardı. Öyle ki konuşmalar sırasında îngılı? Başbakanı ker.dı Ba kanına «Türkler Adaya çıkabilırler mi?» diye soruyordu. Ingiltere ortak miidahaleve yanaşmadı Türkiyeye «ne yaparsan yap!» demeye getirdi Türk çıkarma konvo>Ti Kıbrısa doğru yol alırken bile. önce'si örneklerde olduğj s;bı. serı döner snm.dı. Amerikan Durışiert Baksn Yardımoısı Ankara. Atina arasında gidip geidi. Ankaraya Sflirken yanında. rjır sürpdır kesilmiş olan Amerikan yardımının sürdürülpcpîı gibi bır bahjişle, Adfya askeri mlidahalenın hos karşılanmsvaeağj gibi bir tehdit de getirmiştı IjOndra. Vashınçton. Ankara arasında teipfonlsr ışledi Bütün gece sabaha kadar. büvükelçHer mesaflar pidip aeldi Türk konvovuntın geri dönrrıesi beklendı Ve Tiirk Silâhlı Kuvvetleri Kıbru'a çıkn. TÜRKİYE KIZILAY DERNEĞİ Genel Merkeıinden a) 200.001) düzint briç, oyun kââıdı satln «hr.acaktır. Bu ışe ait jartname. Ankara'da Genel Mer'sez veznfr sinden, İstanbul'da Kızı'.ay tstanbul Mudürlüğünden 50, TL. bedel.e temin edilebüir. Teklifler en seç 3 ekım 1974 perşembe çiiııü saat 16 00' ya kadar Genel Merke/.ımız Muhaberat öefligme teslım ecılmış olacaktır. Postada vakı gecıkmeler nazarı itibare alınmaz. Üernegtmiz 24Wi «ayılı kanuna tabi degildir. Teklifler aynı gün, aynı saatte açılacaktır. (Cumhuriyet • 6554) Cumhuriyet 19241974 50 YILIM SİYASAL, SOSYAL VE EKONOMİK DEĞİŞİMİNİ BELGELEYEN YAPIT ÇIKTI 'TOPlü , İSTEKLERDE««. 25 İN9İRİM YAPItlR î KİTAPTAN n İSHKUROE PTT GİDERİ İSTtYEffi AİTIII ttteme ıdrcşl: Cumhuriyet Matbaacthk vc Gazeteciük T.A.S Posta Kutuau 146 Utanbu' /.  N CEYLANPINAR DEVLET ÜRETME ÇİFTLİCİ MÜDÜRLÜGÜNDEN (."ıftngimız ıstihsali '£fı,»>b Kg m a j pan.ıi* Ü.O.IM74 Perjemhe günü saat 10 da Adana Tıcarsr B^rsssııüü mtısa çıkanlacaktır Sartnameler Adana. Mersın. Tarsus. tstt«nflerun Tlcaret Borsaları üe Genel Müdürlügümılzde töıüle^ıır (Basın: 21042 6543) Aşçı ve Aşçı Yardımcısı Alınazakttr Basnıüdürlütnimüzde 005 fi adet an"! lü adet asçı yardltncısı kadrolarında çalı$tırıın*ıaK üzere 23H.l>r,4 eunu »aat U.nC'de vapımcak sırı^vin eng? ılkokuı :nev.unu ı>ı vabinı 'amamlamıs 35 vasından tün aimamıs askeriık görevını vap mıs eleınanlaı altnacaktır tsteklüerın 'JVK1H74 cünü saaî 17H')'a Kadar tatiiil oel Eesı, nufus cüzrtanı ve Bır aae îottı5ratia nııüKte Gavrette pe Yıldır Posta Cartripsındelci Personel Servısımıze sahsen müracaatlan ıl*n olunur. tSTAMJUL ltl.KH)N BA!?MtüLRLCCÜ (Basın: 13B55 B54S) Y A R I N: Kıbns'ta İkinci Aşama
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle