Katalog

Atina yönetimi, İngiltere'yi Türkiye'ye karşı kışkırtıyor. Yunanistan Dışişleri Bakam Mavros: «İngiltere, Kıbrıs'ta bir garantör devlettir. Ayrıca, Ada'd a bir varlıklan vardır. Kararları uygulamaya sokacak a r a ç I a r a da sahiptir» The Times: «Mavros'un sözlerinden de açığa çıktığı gibi, yeni hükümet, Kıbrıs'taki askeri üslerindeki güçlerini kullanarak İngiltere'nin kararları uygulatmasmı bekliyor» Yunanistan, The Times'a göre, İngiltere ile beraber, Türkiye'nin Kıbrıs'taki askeri üstünlüğünden yararlanmasını «zor» kullanarak önlemek hakkını kendinde görmektedir. «İngiltere'nin Kıbrıs'taki askeri üsleri kendisine NATO içinde ek bir nüiuz olanağı sağlıyor. Bu üsleri muhafaza edebilmesi ise Adadaki Rumlar. la iyi ilişkiler kurmasına bağlı» Mavros: "İngiltere kararları uygulatmalı,, YUNANULARIN DIŞ BASrNDAKt ETKtVLtĞİNt GÖSTEREN KAN1TLARDAN BÎRİ DE, CENEVRE KONFERANSININ İKİNCİ BÖLÜMÜNÜN BAŞLADIĞI GEÇEN PERŞEMBE GÜNÜ ETKİLİ VE MUHAFAZAKÂR INGILİZ GAZETESİ «THE TİMES.DA YAYINLANAN BİR YAZIYDI. THE TİMES'IN MUHABIRİ NİCHOLAS BETHELL, YUNANÎSTAN DIŞİŞLERt BAKANI MAVROSX,A BİB TELEFON MÜLÂKATI YAPMIŞ VE BÖYLECE KIBRISA ÎLİŞKİN YUN'AN GÖRÜSÜNÜ USTALIKL1 BİÇİMDE ÖZETLEYEN BtR YAZ1 ORTAYA ÇKARAK KON FERANSIN AÇH.IŞ GÜNÜ YAYINLAMIŞTIR. TUNAN TARAFININ KIBKISA İLİŞKİN OLARAK İZLEYECEĞİ TAKTİKLER KONUSUNDA IPUÇ. LARI VEREN BU YAZEVIN BELKİ DE EN İLGİNÇ YANI, MAVROS'UN İNGİLTERENİN ALMASIM ARZULADIĞI TAVKDIR. MAVROS, BİR BAKIMA tNGILTERE İLE YTNANİSTAN'IN ORTAK BİR HAREKETE. GEREKİRSE ASKERİ HAREKETE GECEREK TÜRKİYE'NİN ENGELLENMESİ OLANAGlNI DtPLOMATİK BİÇİMDE DİLE GETİRMEKTEDİR. AYRICA MAVROS, ŞÖYLE DEMEKTEDİR: «İNGİLİZLER KIBRISTA BİR GARANTÖR DEVLETTİR. ADADA BtR VARLIKLARI VARDIR VE KARARLARI UYGULAMAYA SOKABtLECEK ARAÇLARA SAHIPTİRLER. YALNIZCA GÜVENLÎK KONSEYİNİN KARARINI DEĞİL, AYN1 ZAMANDA BENIM, TİRK MESLEKTAŞIMIN VE CALLAGHANTN İMZALARI BULUNAN CENEVRE ANI.AŞMASINI DA YÜRÜRLÜĞE SOKABÎLECEK OLANAKLARI VARDIR KIBBISTA.. YAZHHN GENİŞ BİR ÖZETtNİ AŞAĞIDA SUNUYORUZ: tNGİLTERE DIŞİŞLERİ BAKANI CALLAGHAN YUNANİSTAN DIŞtŞLERt BAKANI MAVROS îngülzler, Kıbrıs'taki üslerini Türkiye'ye karşı niçin kullanmasın? Kıbrıstaki üslcrin muhafazası Rumlarla ıyı geçinmeye bağlı değil mit «Cenevre'de bsşlayan tfcincl dönem görüşmelerde îngiltere Dış19leri Bakanı James Call&ghan'm, kendisıni daha kararlı bir davranış içinde bulması her an için söz konusudur. Kıbns bunalımının başlangıcından bu yana eylemde tarafsız kalarak, sil&hlara sanlmamağa büyük titizlik gösteren sayın Callaghan, çarpısmalar devam ettiği sürece Cenevre'deki ikı meslektası tarefından her an baştan çıkanlmağa zorlanacaklardır. İngiltere, Kıbns'ta kuvvetü kara ve hava kuvvetlerine sahiptlr. Ancak Ingilizler bugüne kadar kesinlikle çarpışmaların dışında kal mayı seçmişler ve kendi ronerinl malzeme durumu içine smırlamıslardır. sağlayan ve denetleyen İngilizler ve savaş Ancak gerçek bir ateşkes ve yazılı anlaşma sağlanamadığı sürece bugün içia beUren en büyük tehlike, tngilizlerin Türklenn veya Yunanlılarm «ısrarh» davetlerini kıramıyarak kendilerini savaşın İçinde bulmalan olastfığıdır. Birkaç hafta öncesine kadar Yunanlı Albaylann Unlü sürgün adası Yaros'ta tutuklu bulunan George Mavros, bugün ülkesinto Dış yorum. Kendileri bir taahhütte bulundular. bir iyi niyet gösterlsinlşleri Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı görevlerini üsUenmistir. de değil, îngüizler, Kıbns't* bir garantör devlettir. Ada'da bir var30 temmuz Cenevre Deklarasyonunun alünda imzası bulunan Mav lıklan vardır ve kararlan uygulamaya sokacak araçlara sahıptirler. ros'la, ikinci dönem Cenevre görüşmelertnin bir gün öncesinde Ati Yalmzca, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi karannı değil, fakat aynı zaman da, benim, Türk meslektaşım ve Mr. Callaghan tarafınna'dan telefonla görüştüm: dan Cenevre'de imzalanmış bulunan anlaşmayı da yurürlüğe sokaİngiltere'nin askeri varlığı cak olanaklan vardır Ada'da.» Türk: işgalinden sonra Kıbrıs'taki Rum kuvvetleri sayıca hayli azınlık durumunda kaldüar. Ozellikle Mavros söze şöyle başladı: Ben Ingilizlerin iyiniyetine değil, görev duygusuna hitap edi TUrklerin hava hâkimiyetinden ötürU. bir çaüşma halınde Yunanlv lann bundan çok zararlı çıkacaklan açıktar. Washington Post: "Türklere taviz verilmesin!,, Yunanlıların yoğan bir mektedırler. Birleşmiş Mıüetpropaganda ile etki altına allerin ateşkes çagnsına ve 30 dığı dıs basında, Turkiye a temmuz'dakı ateşkes anlaşmaleyhindefci kampany» ve asılsına rağmen Türkler kontroliarı B I suçlımalar siinnektedir. altındakı bolgeyı süreklı gemşletraektedırler. Bu kampanyaya Amerika'da çıksn «The Wa»hing1on Post» Tampon bölge fazetesi de ksUlnu^tır. «The Washington Post» %%• Ayrıca BM bırlıklerınin bir zetesinde Türkiye hakkmda tampon bolge kurma çabalarını çtkan yazıyı okurlanmıza su da baltaîamişlardır. Türkler 20 nnyornı: temmuz'da Nicos Samson rejimıne karşı adadaki Türk toplumunun güvenliğini saglamak «Türkler Kıbnsta çok kötü davranraaktadırlar. , Adaya ÇJ amacı üe adaya çıkmı$lardı. Fakat adadaki Türk tıarek4tı kâmıklan on binlerce askerle, şımdı yeni bir tehlike nıteliğme binlerce Kıbnslı Rum'u yerlerinden zorla atmaktadırlar. Arnaç bürünmeye baslamıştır. Bu arada Türkler buhranın başlannda lan KıbrısU Türkler için özel tüm dünyada yarattıklan sembir bölge yaratmaktır. patiyi de kaybetmeye baslamısKıbnslı Rumlar adada zulUm ve tatliam olduğunu iddia et lardır. Atina ne bekler DIŞ HABERLER SERVİSt Polıtık açıdan Türkler, tek taraflı hareket ederek, Kıbns sonınuna yeni bir çozüm yolur.da onemlı aşama kaydetmişlerdır. Kıbrıslı Tıirklerın durumunu güçlendırmek ıçın halkı nakletmeye başlamışlardır. Türk azınlığınm güvenliğını Türk bırliklen ile korumaktadırlar. Ajmca Türkıye ile yakın bagîanüsı olan ayn bir yönetun kurmaktadırlar. Ama şurası flginçtir ki, Türk bırliklerinın adaya çıkrnasuıı şükranla karşılayan Kıbns Türkleri görüntüye göre Kıbnslı olarak kalmak ıstemektedirler. Ankara'daki politikacılar Ankara'da pohtıkacUar zaler havası içinde belkı bu noktayı farketmemışlerdır, fakat bu bır sıyasal gerçektir. Cenevre Konferansında havanın daha sâkinleşeceğıni ve sadece garantör devletlerın (Yunanistan, îngiltere. Türkiye) de&l, Kıbns toplurntanmn da dıteklerlnın naxaxa alınacagım umut ederiz. A B D ' n i n politikası öte yandan, Amerıkan politikasını da anlamak güçtür. Washington'un Kıbrıs'ta Türklerin ılerlemesini yavaslatmak için bir çaba harcadığı göze çarpmıyor. Bu talihsiz bir politikadır. Çünkü Türkler Kıbnsta gergınlıği arttırmaktadırlar. Üstelik bu şekilde davranmakla Karamanlıs'ın yeni hükümetını de zayıfiatmaktadırlar. Aznenka, nüfuzunu kullanarak Türkleri frenlemeye çabalamalıdır. Aksı takdırde Yunanıstan'da askerler tekrar ıktidara dönebılırler. rafa kaldırılacak, hem de Amenka'nın bölgedeki durumu tehlıkeye girecektir. Bakanlannm yansı albaylar yönetimi altmda çeşitli hapis cezalanna çarptınlmış olan yeni hükümet, ayağuıuı tozuyla kendinı bır bunalımın içinde ve görüşmelerde bulmuştur. Hem de öyle \a, müzakerelere asiceıi açıdan güçsüz bır pozısyonda gırmıştir. Bu nedenle, dengeyi yeniden sağlayabılmenin yollannı aramaktadır yeni hükümet. Mavros'un sözlerinden de açığa çıktığı gıbı, yeni hükümet, Kıbns'taki egemen askeri üslerindekı kuvvetlerinı kullanarak tngiltere*nin çeşitli anlaşmalan uygulanmalannı sağlamasını beklemektedir. Söylentiler ve haşhaş öte yandan, loş köşelerde dolaşan söylentilere göre ABD'nın Türklerin Kıbrıs'taki ilerlemesme göz yummasinın nedeni Ankara'nın naşhas ekimini tekrar yasaklamaya söz vermiş olmasıdır. Bu söylentilenn gerçek olmadığını umut ederız. TUrklye bizım kanınuza göre afyoa ekimini yasaklamalıdır. Ams buna karsılık Türkiye'ye KıbrM't» Uviz verilmemelidir. Kıbns'ta ateşkes anlaşmasına derhal uyulmaya başlanırsa, yukandaki söylentilenn asılsız dedikodu olduklan ortaya çıkar. Garantör devletin anlamı Yunan hükümet kaynaklanyla yapılan göriişmelerden, Yunanistan'm 1959 ZUrih Anlaşmasında yeralan «garantör devlet» sözünU kelime anlamıyla yorumladığı anlaşılmaktadır. Görüldügü kadanyla, Yunanistan, üç garantör devlet yatnızca askeri müdahale hakfcma sahip değillerdir, aynı zaman da. Kıbns'ın egemenlığı tehdıt edildıgınde bu bir yükümlülük halını almaktadır. Herşeyden önce «garanti» ne anlama gelmektedır? Yunan görüşune göre, bu keiırae bır gorev ıfade etmektedir, yoksa bir ayncalık değil. Bir sUro önce Türkiye. Kıbns'ın Yunanistan a ılhakmı öogören bir girişim olarak değerlendirdiği harekete karşı anlaşmacian doğan tektenaı kulUnmıstı. Örnek, ortadadır. Bunun gibi Yunanistan da şimdi, kendisi ile İngiltere'nin, özellikle ateşkesten sonra Türkiye'nin Yunan köylerinı alarak bugünkü askeri Üstünlüğünden yararlanmasmı zor kullanarak önlemek hak ve yükümlülüğüne sahip olduğunu düşünebilir. Atina da ne olur? Sorumlu Yunanüiar. Karaman. Us'in ister istemez cuntamn hatalarının karsJİıgmı ödemek » runda kalacağını gerçi kabul etmektedirler. Fakat bu ödeme çok ağır olursa hem Karamanlıs için felâkete yol açacak, hem Yunanıstan'da demokrasl tekrar Kıbns ve demokrasi Besml Yunan görüşune göre, Yunanistan dış tehlike karşısında bir birlik içindedir ve Kıbns sorunu yeni demokratık sistem için bir tehlike arzetmemektedir. Bununla birlikte Mavros, «Her halükarda uzunca bir süre iktıdarda kalmak gibi bir ruyetimiz yok» demektedir. Yakın zamanda ülkede seçime gidilecekür. Bu arada yeni hükümet geniş bir temele dayanmaktadır. Komünistler djşında sosyaüstlerle sağ kanat politikacılannı da kapsamaktadır. öte yandan, bazı hükümet kaynaklan. Kıbns sorununun bir iç sorun olduğu K T B Bir Yunanlı yazardan Ecevit'e: "Halklarımız barışı arzuluyor, ATtNA Atina'daki gözlemcıler Cenevre görüşmelerinı yakından izlerken, cuntacı EOKA'cüann Kıbns'ta önceki gün başarısız yeni bır darbe girişıminde bulunduklannı belirtmektedirler. Gazetelenn bir bölümü, Cenevre görüşmelerini kötümserlik içinde yansıtırken, bir bölümü de çetin müzakerelerin bek lendiğini eklemektedirler. Akşam gazetelerinden yalnız Vradini, «Cenevre'de ilk parlak gün> diye başlık atmışür. Atina basınınm bu arada manşetlerinde verdikleri Nixonla U gili haberlerinde, cNucon'ın sonu, N;xon'm düşüşü dünyada ferahhk uyandırdı, Nixon yıkıldı, bugün siyasal bir ölüdür> çeklindeki başlıkları ile «Nixon'ın başına gelenler birçok devlet sorumlusu için ibret olmalıdır» yolundaki yorumlar dikkati çekmektedir. lç politikada etkisi Kosta DAPONTE kiye ile Yunanistan arasındakl bunalımrn öalenmesi için «Atatürk • Venızelos» ruhunun yeni baştan ve samırai olarak canlandinlması gerektığiı belirtilmektedır. Yunanıstan'uı böyle bır çözü mü her zaman tercıh edeceğinı yazan yorumcu, özetle şöyle demektedir: «Bugünkü Yunanıstan'da yakla şık olarak 10 mılyon Yunanlı yaşamaktadır. Nüfusumuzun pohpohlanan çocuklan olan Batı Trakya'daki Türkleri de unutmayalım. Ege'nin ötesinde ise bugünkü Türkiye'nın 40 milyona ya kın nüfusu vardır. Ancak, iki ulke arasındaki nüfus oranı bire karsı dörttür. Kıbns adasında ise yüz bin Tiirke karşılık 500 bin Rum yaşamaktadır. Yanl bire karşı beş. Yunanistan ile Türkiye arasındaki nüfus oramnın tersi. Kıbns'taki beşe karş: binn kaden için her şey sineye çekilirken 10 milyonun 40 milyon karşısında ne olabileceğini hiç kimse merak etmemektedir. Bugünkü Yunanistan kurulurken, Kıbrıs'ta Elenızm Kuzey Epir'deki Yunanlılar ve dış ülkelerdeki bazı Yunan topluiuklan dışarda kalnuşlardır. Ödünler Büyük dostlarımızın da lstedlği gıbı şımdi Kıbns'ta ödünler vermeye çağrılıyoruz. Bu arada 40'a karşı 10 oranındakı nüfus farkı tekrarlanıyor. Bugün çeşitli baskılar ve ödünler sonunda bunalım yatışsa bile yeni taleplerın öne sürülemiyeceğini kim garantileyecektir? Yine 10 milyona karşı 40 milyon oranı öne sürülecek. Büyük devletler artık buna alışmıslardır. Buna bir son vermek için çeşitli yollar vardır. BAŞPİSKOPOS MAKARİOS Cenevre Konferansında bir sonuç alınamaz!» Makarios: "Ecevit ile Türk Ordusu arasında görüş ayrılığı yoktur,, tngOtere de yayımlanan Ubera! eğflimll «The Guardian» gazetesinde önceki gün Makariosia yapılan bir röportaj çıktı. Makarios, Cenevre Ronferansının sonucundaa bayli karamsar. Röportajuı genis bir özetlni sannyonız: tBugün hâlâ Kıbns'ın meşru Cumhurbaskanı durumunda olan Baspıskopos Makarios, Londra'nın Park Lane bölgesindeki bir yerde, çalan telefonlardan. gazetelerden ve Başkanlığın diğer tüm gürültülerinden uzak, Kıbns halkıyla olan ilişkilerinin sadeliğini gözden geçiriyor. Makarios bu Konu ile ügfll olarak şunlan söylüyor: «Ben Cunv hurbaşkanlıgına devam etmek lstediğim ve Kıbns haUonın oylanmn çogunluğunu alabildifim sürece, görevime devam etmem tartısma konusu bile olamaz.» Cumhurbaşkanı Makarios, Cenevre göriişmeleri başladığından bu yana yaptığı her konuşmada, kendisinin katılmadığı hiç bir görüşmenin başanyla sonuçlanmasının söz konusu olmadığını belirtiyor. Makarios'un Kıbns konusundaki kişısel politikası ise, Kıbns sorununun yatışması için, 1960 Anayasasının orijinal metni üzerinde bazı degişikliklerin yapılması yolundadır. Yunan Hükümeti gibi, Makarios da, Cenevre görüsmelerinin çıkmaza girmesinin her an söz konusu olduğu fikrindedir ve Birlesmiş Mületler Güvenlik Konseyinin Yunan diplomasisinin odak noktası olması olasüığına değinmektedir. «Cenevre'deki manzaramn açık olmamasına rağmen, ben görüşmelerin sonucundan ümitsizim. Türklerin Kıbns'a yaptığı çıkartma ve genis bölgeleri işgal etmelerinden sonra anladım ki, Türkiye bu kuvvetll pozisyonunu, pazarlık masasında koz olarak kullanmağa karerlıdır. Anladığım kadariyle, Türkiye Cenevre görüsmelerinde, Kıbns sorununun çözumü için, Kıbns bunahmı sırasında ışgal ettiği yerlerin elinde kalmasında ısrar etmektedir Darbede'j ve çıkarn.adan önce, Türkiye ve Kıbrıs'taki Türkler, bir idarî federasyonu kabullenmeğe hazırdılar. Şimdi ise, Türkler, toplumlann transfer edildigi bir coğrafi lederasyon istemektedırler.» Cumhurbaskanı Makarios, Türkiye koalisycn Hükümeti Başbakam Ecevit'in generaller tarafından yönetildiği teorisine kesinlikle inanmıyor. «Ben Kıbnstaki Türk komutanlari.vle sayın Ectvit arasında herhangi bir görü" ayrılığı olduğu fikrinde değilim. Kıbns sorununu Türklerin istediği bir biçimde çözebilecek bir olanak Türklerin eline geçmişken, Başbakan bu olana>tan ınümkün olduğu kadar çok yararlanmayı amaçlamaktadır.» Ecevit'e açık mektup Ünlü Yunan yazarlanndan Yanis Maglis, Başbakan Bülent Ecevit'e, «Açık mektup> yazraıştır. Başbakana ulaştırılmak üzere Atina'daki Türk Basm Ataşeliğine ve yayınlanmak üzere To Vima gazetesine verilen bu mektup ta, özetle ?öyle denilmektedir: «Şair, sosyalist ve insancılsınız. 20 yıl önce Yunanistan için şürler yazdınız. Dostluk duygulan gösterdiniz. Meclis'te de bu şiir leri bugün de imzalayacağınızı söylediniz. Bu nitelikleriniz asil ve üstün bir insan olduğunuzu ortaya koyuyor. Yazdığım kitap larda daima insan sevgisinden esinleniyor, Türk ve Yunanlılan konu ahyorum. Türk Yunan dostluğu Bıze göre bunun başında Türk Yunan dostluğunun ve Atatürk Venizelos döneminde olduğu gibi yeniden ve samimî bir şekilde canlandınlrnasıdır. Ancak bu dostluk tek taraflı kalıp sonunda bizı boğmaması için eşitlik içinde uygulanmalıdır Uluslararası Banş ve iyi komşuluk Her iki ülkede askeri yönetimler iş başında iken, bir Atatürk ile Venizelos*un yokluğundan üzülüyordum. Bu üzüntüleriroi de Türk dostlanmâ iletiyordum. Par tiniz seçimleri kazanınca, Türkiye Büyükelçiliğine telefon ede rek, dostlarıını kutladım. Bizde de şimdi hayırh bir adnn atılnuştrr. Başbakanımız ile buluşmanu müm kün olur sanıyorum. Halklanmız barıj ve iyi komşuluğu arzu ediyor. İki büyük devlet adanumtz olan Atatürk üe Venizelos'un bir leşmiş ellerini bir küıç darbesiy le kesnıiyelim, ayırmayalım.» Yeni eğilimler Akşam gazetelerinden Estia'da çıkan Stefanos Pesmazoğlu (Karamanlis Kabinesindeki Koordlnasyon Bakanı Pesmazoğlu'nun oğludur) imsalı bir makale, TürBAŞBAKAN BÜLENT ECEVİT Bir Yunanlı yazardan Ecevit'e açık mektup geldi..; Nitekim bir hükümet yeüdlisinin Atina'da şöyle dediğini duydayanışma ile Türk • Yunan dost lugu da bır hayâl olarak kalacak dum: Politika politikadır. Kıbns konusunda uzun vadede ortaya sa, bugünkü dünya cengeli içınde ne ıntihar edeceğiz, ne de otu çıkacak bir yenilgi ya da ülkenın ktıçük düşürulmesı ıç politikada etkisini duyuracaktır kuşkusuz. rup derdimize yanacagız. Bu gerçek bır başka bıçımde, daha dramatiK bır navida da Bloksuzluk ifâde edilebilir: Sağ ve soldaki aşırüar, BaşbaKar. Karamaıııis ilp Batı dünyasının ötesinde de arkadaşlarının Kıbns konusunda bir başansızhğa u^ramaiarnı mirperdenin de ötesinde hatta akbabalar gıbı bekıemektedirler. Böyle bir durum gerçekleşirse, sol, ortaya çıkaraK kargaşadan vararlanmaya baütrken. asken sağ Çin seddinden de uzaklarda Orta Afnkanın ıçlennde tarafsızlar da, «ben sana demedira mi?» haykınşlan ile uctioars gen dönebıbloku da vardır. Bu uçsuz bucak lecektir. Mavros. «Kıbns sorunu demokrasinın yeniasn tesıs edümesız dünyada çok cazip fırsatlar ortaya çıkmaktadır. «özgür» de st süresinde geeiktirici bir etkendir»» diyerek, şayle konuşuvor Bu sorunun çözUlmesine en büyük önceligı vermiş dunilen dünyadan tiksinmiş bu ül> kelerden alınacak dersler de var rumdayız. Kıbns'ta düzen sağlanabüirse her $ev yeıaden normadır. Kuşkusuz böyle bir tutum le dönecektir. Ancak ne yazık ki, ateşkes bu tiir'ü sağlanamsmıştır. Bu uluslararası düzenin bir parçasıdır. Çünkü Birleşmiş sevindirici degildir. Milletler Güvenlik Konseyinin kararlanna sayg: eöstsnlmezse geAma, haksızlığa uğrayan mağ ne fraiırmktfl^ır?» durları böyle bir yola itebileMavros, îngiliz meslektası Callaghan içın çok nazlk sözler cektir. Hiçbir zorunluğu olmadl sarfetti: ğı halde Türkiye de bu yolu iz Çok çahştı ve yardımcı oldu, dedi. lemektedir. Balkt de Bizans'ın İngiltere'nin işi zor iki başh kartalından eslnlenen Türkiye, hem Batıya hem Doğu Ancak, Cenevre Konferansının ikinci bölümünde lngiltereya bütün yönlere bakmaktadır. nin işi birinciye oranla çok daha güçtür. Bu kez, ı'unan tarafı BöyleUkle kendi çıkarlanna hiz Ingilizlerin tarafsız bir tavır almasıyle yetınmeyecektir. Ingilteremet edebflecek kuvvetlerin kar den Türklerin siyasal ve topraksal alandaki süreklı üerlemesıni şısında hazır ol durmalannı sağ dengelemek içın desteğjni istiyecektir. Yunamstan'ın diplonaititt lamaktadır.» destek talep edecegi kesindir. ancak bundan da öte bır çesiı destek istiyebilir. Aşaı sağcı yorum Sağ ve soldakl Yunanlılarda hâlen şıddetL bır Amenkan Asırı sağcı bir gazete olan Es aleyhtarı hava esmektedir. Bu Amerikan aleybtarj nava Nison'ın piya'nın irazasu bir yorumunda istifasiyle daha da yoğunlaşabilecektir. ÇUnsü alcaylar, Nıxon'ın ise, büyük devletlerin Kıbns hoşgörüsüyle de beş buçuk yıl Yunanistan'ı yönettruşierair. Yunanistan, 30 Temmuz tarihli Cenevre aninşmasını bir yebunalımmdakl tutumlan elestinlerek «Yunanistan'm gerekir nilgi olarak kabul etmektedırler. Bir parça daha yerulgıyi ulusal se Sovyetler Birliği ile anlasa bir küçük düşürülme olarak değerlendirecekleri muLakkaktır. bileceğini^ fleri sürmektedir. NATO ve Kıbns bunalımı To Vima gazetesinin çıkardığı Yunanistan'm NATO'dan çıkmasmı Isteyen haykırslar hâhaftalık Tahidromos dergisin len çok yaygın. Bu istek, yalmzca komünistlerden de*u, aynı zadekı Kıbrısla ilgill röportaj manda bugünkü hükümeti destekleyen merkezdeın ılımlı kişilerve yorumlarda lse özetle şöyle den de gelmektedir. Böyle bir ghşme, NATO ıtnfaii için flaket cfenilmektedir: clabilir. Türkiye, NATO'nun Çanakkale Boğazı ile Karaocniz'e gi«LozanZürihCenevre. Isviç rişlni kontrol etmesmı sağlamaktadır. Sovyet Denız Oucünün süre'nin bu üç kenti Yunanistan'm rekli genişlemesi karşısında bunun büyük değerı olduğunda kuşkaderinde ve TürkYunan iliş ku yoktur. Ancak Yunanistan'm ıttifaka katkısı aym değerdedır: küerinde önemli bir rol oyna Ege'nin denetuni ve Pire ile Gint'teki önemli üsıpr. maktadır. Bu üç şehir Yunanis Ada'daki İngiliz üsleri tan için üç mezardır. Yunanistan Dışişleri Bakanı Mavros, Ingutere'nm KıbnsBirincisinde Megalo Idea gömülmüştür. lkincisinde ise, taki varlığına meydan okuyacak nitelikte bir egüimi yoktu: Ada'daki üsier İngiliz toprağı üzenndedr ttunlar bir so. ENOSİS, Üsüncüsünde7 run teşkil etmemektedir. Gündemde ver aımiv'orjar da^l. Mezar nu? Bununla birlüte, Adadaki İngiliz varlığı ve O'irr.pos dağıOlaylar hafta başında olduğu mn tepesindeki dev radar istasyonunun muhafazs aıiilebıimesinin gibl aynı çizgiyi izlerse Cetev. Kıbrıs'taki çoğunluğu meydana getıren Rumlars sars tngııtere'nin iyi niyetini sürdürmesine dayandığı açıktır Bu DIJ ooliUk gerçekre de Türk Yunan dostluğunun tir. Callaghan'ın tüm bu basküarı atlatmaya çabalarsan Cenevremezan olabilecektlr. deki işinin çok güç olduğu muoakkaktır. Acemt sihirbazlann MakarlKarşılıklı hedefler os'a karşı düzenledikleri darbe Türklere bugün bir üstünlük TUrkiye'nin Cenevre Konferansmdaki başlıcs ama.cı, Kıbnssağlamıştır. Çünkü bu sihirbaz taki Türk toplumunun > ""• • ' • ueunca vutulmasmı engelleye• • lar Türkiye'nln darbe karşısın cek teminat ve garanUleri sağlamaktır. Îngiltere ise Adadaki sendı da seyircl kalacağını santnışlar çıkarlarını korumak ve ozellikle NATO ıcinde iendlsınc ea bır dır. Kıbns'ın havadan tavun niıfuz olanağı sağlayaıı askr! üslerini muhafazs etnrek çabasinaa masının ise Türkiye ile genel görtinecektir Bunun gibl ABD üe birlikte İttıf&Kir g.ttıkçe DÜbir çatışmaya ginneden sağla yüyen karmaşa ve dağılma tehlikesini savuştuımtk .çir elınden namıyacagı arjaçnlmı» olduğun gelenl yapacaktır Ancak Yunanistan için durum daha da nazikdan Türkler bugün bu avantaj tir. Ulusal itibar ve küçük dUşme. demokrasi ile dlztatörluk aralı durumdadırj gında bir anlama gelecektir. Konferansın