25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURlYET 6 Temmuz 1974 ABDÜLCANBA2 TURHAN SELÇUK 1 PONANMATAMM» Î M İ M ftrt,AiUftM ALAHA tıK Bü USTA OYuMCULAji A P A I M I N A .«,ı İNĞİLİL D Ö N A N M A T A K I M I N I N AW).iNPAN < fcÎB AMLAP. 5ÖKÎJN ETTİlE/2.... ^TAKıMiMI Y 5AMi BtYrENPi, KAt ^ L AT«LACf\âlNlM «KAB/NiyAfMJ,, ÜUKTAM 47'LİLER FÜRUZAN 1 1 Annegi dönttp Emine'yl gördüğünd» «as> lası bir sönmeyle sobanın yanına çokmüştü. Babası Emine'ye yaklaşrp saçlarmı oksamaya başlamıstı. Yeter, uzun ettin, diyordu annesine bab* lan. Soylediklenni kulaklann duymuyor. Tamam, yettı. kes. Allahım, Allahım, ben SJeyim b«ri, diye çırpmmaya başlamıstı annesi. Emine öfkeli, babasınm elinin altmdan baıını çekmis: Yoksa ablara kız değil mi, diye »ormuttu. Peki bu ne demek? Babası annesini »ert sayılarak bir hızla kaldırmış: Bu senin yaptığın Nüveyre. demifti; böyla bir çıkısla ne elde edeceksin? Hep goz korkutarak, bıktırıp da sındirdım sanarak ha? Ya, ondan yana ol! Adamın evliliğini söy ledun diye değil mi ya. Hoşuna gıtmez. tki çocuğu yaparken iyidirler karüan. Sonra kirli. kokulu çoraplarını yıkarken iyidirler. Sonra kadın y a | landı mı... Okumuşu da, koylüsü de.. Emine sorusunda direnmijti. Yoksa ablam kız değil mi baba? Bu soruyla kafa tutuıun tadını ilk kez alma. ya baslamiftı. Oysa ablası önceki yennde, çokekalmıs kötulenip hakkı yenmıs olmanın ezikliğıni üstunden atamamiîtı. He demek o, demifti babası. Oğlan değü ya b*k kız işte. Hem sea bu (üriiltünün içinde na arıyorsun bakayım? Babası kakarca yatak odalarına itmeye baslami|tı annelerini. Anneleri itildikçe üstünden bir feyler dökülüp azalıyormut gibi küçülüyor. buna karsın yüziindekı amansız gerilme alabıldiğıne artıyordu. Çek eHni, çek kolumdan. Sütyensiz memeler değil mı? Babasınm anneEİne attığı tokadın tesini duyduklan kesindi de, yıne de ciayak yiyenin anne. leri olduğuna inanamamışlardı. İzmir'de ilk doğumunda ne demisti klinikte babasına Seçıl. Kilo aldınız babacığım. Mavi uçucu kumaı Urın içinde bir top kıpırtılı pembe canlıyı kaldırmıştı babalarına doğru: «Oğlumun adını SelahatUn Bora koyduk, bilın.» Görülmesi istenmeyen gözyaslarını erkekler çoğunluk bir camın önüne yürüyerek örterlerdi. Luks bir doğum kliniğinın çevresi alüminyumla çerçevelenmış, pahalı bir penceresiydı orası. Emine ağlamamak için gözlerini alabıldiğin» açmış.u. Deney ıyı sonuçlanmıştı, yaş gelmıyordu böyle yapınca. Annelerini iterek yatak odası ka. pısmdan sokmaya çalışan babalarına bakmak ut« memişti. Kırlı bir seyler dört dönüyordu çevTesinde. Ablasıyle de goz göze gelmek istememısti. Açıga çıkan korkulannı bastırdığını duydukça ne yapması gerektiğini düşünmeye çahşmışü. Babaları yatak odasınm kapısını örtüp geri dönünce gözlerini baska yöne çevirmisti Emine. Pesımde ne arıyorsun bakalım, haydi yatmağa. Emine ilkten şaşalamıstı. Sonra duymamış olmıyı «eçmişti söylenenleri. Ablası dızlerine eğdiğı başıyle kıplrtısızdı. Babası sobaya gıdip kapağını ıkı kez açıp kapamıştı. , Soba sönmüj, demisti. O sıra sabah ezanını duymuslardı. Emine'yi geceden ben alan sarsıntı tümüyle durulmuştu. Ablası aynı yerde çomelmis. babası ayakta, Emine. öylece ezanın bitişini, sokaklardan geçenlerin ilk seslerini birlıkte dinlemiglerdi. Emine yaUftlk ;a ablasına acıması yoğunlaşmıştı. Babası ablasının saçlannı oksamıf, Seçil'in ka rışık saçlarının yavaşça doğrulmasını, yüzünün b« lırmesinı Emine tutkuyla izlemisti. Karlarla oynadıkları günlerdeki pıtraklanan sevgi içini yeniden ısıtıvermısti. Hastalıkh, karanlık, kuytu | e y ler çekiliyor, gunün yenilenmesiyle gecenin tortuları yitiyordu. Hadi yatın bir iki saat demifti babalan. Nerdeyse sabah olacak. Okulunuz var. Hem bu yıl Seçil mezun olacak, artık bir abla o... Babasınm yuzü akçıllaşan elektrik ışıgının al tinda bir çızgi kesinliğiyle belirmişti. Bu yüzde ağır bir umutsuzJuğun yükii vardı. Seçil ablası ag lamaktan kızarmı; gözjerı, soluk yanaklarıyla ba balarına bakıyordu. Dudaklarımn kıyısmda kurumaya yüz tuünuş bir kan iopağı vardı. Eminenin baktığı uzaklıktan bile kızıl pıhtının yükseltisi M çiliyordu. Usı. Peki babacığım yatalım, demijü Seçil Ab 1 rTOvöEPf h Doç: Dr: Ahmet Taner KIŞLALI ların da lempati ve desteğini asağı yukarı yitirmijtir. Kitlelere h« yecan verecek, harekete geçirecele nitelikleri de yokolmuştur. Bütün bunların sonucu olarak, 194S yılında 354 bin olan kayıtlı üye sayısı, 1960 sonlarına doğru 100 bine kadar düşecektir. 1956 seçimlerinden sonra so»yalistler bu kez radikallerle bir likte «Cumhuriyetçi Cephe» adı altında ve Guy Mollet başkanlıgında ortak bir hükümet kurdular. Ama muhalefette iken, Cezayir'de uygulanan «aptalca ve körce» şıddetli eleştirenlerin, iktidara geçince pek larklı bir tutum takınamamalan parti içinde lkilik çıkardı. Hele 1958* de bir yandan komünizm, öt« yandan askert diktatörlük korkusundan De Gaulle'ün yaptığı halk oylamasında «evet» denmesi kararlaştınlınca, ters» düşüncede olanlar partiyi terkettıler. 1960'da bazı sosyalist, komtlnist, hıristiyan gruplar, Mendes • France ve onunla birlıkt» Radikal Parti'den aynlanlar yeni bir parti kurdular: Birleşik So« yalist Parti (Parti Socialiste Unl BATFDA DEMOKRATlK SOL SOL'UN ORTAK ADAYI MİTTERRAND'IN OYLARIN%49,3'ÜNÜ TOPLAMASI FRANSA'DA ÇOK ŞEYÎN DEĞÎŞTİĞÎNİ GÖSTERIYOR I>on Blum yönetiminde Franu'daki ortak hukümeti, biri dis, ötekı ıç olmak uzere ikı güçlük beklemektedır: tspanyol iç savaşı ve Fransız sermayedarlarının sol ıktadara karşı tutumlari. Ispanya Iç Savaşı, Fransa'da «Halk Cephesi»nde görtiş ayrılıkları yaratıyordu. Komünistler ve sosyfelıitlerın bir kısrnı, Ispanyol Gumhunyetçılerme yardım düşüncesindeydiler. Ama or. tak hukümette yer alan Radikal Parti'ye mensup bakanlar bu düşunceye şiddetle karşı koyuyorlardı. Ispanya ıçın bir savaş tehlıkesı göze almmamalıydJ. Sosyalist ıktıdar karşısındakı ikmcı gtıçlük is«, birincisınden çok daha büyük önem taşıyordu: Kapıtalist sınıfın pasıf direncı.. Matıgnon görüşmelerine katılmayan küçuk ve orta boydakı işletmeler, hükümetı bir anlamda baltalıyorlardı. Uretim hızını düşürmüşlerdı. Sermayedarlar paralannı yurt dışına kaçınyor, Fransa da yatınm yapacak yerde yurt dışmda yatırım yapıyorlardı. Fransa ürettigınden fazlasını tüketmeye başlamıştı. gldılebihrdi. Fakat ılımlı bir sol yol tutan ortak hukumet, boyJe köklü reformlara yanaşmadı. Tersine, ozel girışıme tavızler ve rerek durumu düzeltmek istedi ve bir çıkmaza gırip 1937 hazıran ayında Senato tarafından dev rildı. Bu bir bakima ıktıdara gelmek îçin devrımci yolu kabul edıp, ıktidarda iş yapmak için bu yolu reddeden Leon Blum'a ait bir yenilgıydi. Sen de Emine Hanım. demisti babası, ten de bakalım. , Adıyla ne eğlenirlerdi Emine'nin. Sıradan n yılan bir adı olması sık sık takılma konusu olurdu ailede. Seçil. Kubılay gibi adlardan lonra, Emine'nin yumuşaeık dıkkati çekmez söyleniji arkadaşları arasında da oğrenciliği boyunca da arada tatlı bir takılma konusuydu. Adını en eok beğenen Haydar olmuştu. Seçil'le Kubılav'ın arasına seni natU da koymuşlar Emine can, demışti. Babaannesinin, tanımadığı bu Kafkas göçmeni kadının, adı ona giderek yakısmıjtı. Babaannesi run garip bir kadın olduğunu kanıtlayan olaylar anlatılırdı. Rusya'dan kaçarlarken en gözde saydığı eşyasını. semaverini yanından ayırmamış, on ca yükte hafif pahada ağır esyaların içinden asıl taşmması gerekenin semaver olmadığı anlatıldığı halde onu aimada< direnmis. Ikide bir yoklarmıs. • Aman durun nerededir bakayım» dermi;.. Peki babacığım yatalım ya, ben bir fey ıoracağım, demisti Emine. Babası ıkı kızını da bıkkın yumusak bakıjlarla suzrnüş: Seçil ablan da, ıcn de uyuyun dedim ya. Sonı sormak da yok. Babacığım demiılı ablan, tam odalarına gi rerken. Tamam çocuklar, tamam soru sormak yok, gun ışıyor hadi uyuyalım hepimizin uykuya, ken dımize gelmeye ihtiyacı var... 970 yılında, Ankara'oa oabasıyıe bırlikte yiirüyorlardı. Akşamm gecsye Kol vîcaiğ: bir saatti. Gima'mn ordakı lnsanların tılus tıkı> gidiş gelişıne bakıyor Emine. (ARKASI VAR) tü). 1962 seçimlerinde Sosyalist Parti, biraz oy kaybetmış olmasına ragmen, Komünist Partisi ile işbırlıgl yaptıgından, mılletvekili sayısını 40'dan 65'e çif kardı. Komünistler ve «umacı» olmak Aynı işbirligi her geçen seçimde sol partilerini bir kat daha güçlendirdi. Bu durum, Unlü bğrenci ayaklanmalarınm patlak verdiği 1968 yılma kadar sürdü. Tahrikçı ajanların da rol oynadıgı ileri süHlen olaylar halkta panik havası yaratınca, bundan yararlanan sağ partiler oldu. Sosyalistlerin 1967'deki 95 milletvekillikleri 57'ye, Komünist lerin 73 milletvekillıklen de 34'« düştü. Fakat, normal koşullar» dönüldügünde, 1973 seçımlennd* yeniden eski güçlenne kavustular. Komünist olmayan solun Fran çoıs Mitterrand'ın önderligınd» bırleşmesi ve daha sonra da komünistlerle sosyalistlerin ortak bir program üzerinde anlaşmalan en önemli ürününü son başkanlık seçimlerinde verdl. Komünistler çogulcu demokrasl nin bazı ilkelerını kabul etmeye başladıkça «umacı» olmaktan çıkıyorlardı. Solun ortak adayı Mitterrand'ın, orta ve saj tarafından desteklenen d"Estaing karşısında oylann yüzds 49^'ünü alabilmesi, Fransa'da birşeylerin değiştigini gösteriyor du. Parçalanan sol nihayet ortak bir program etrafında bırleşınce, iktidarın gerçek bir alternatifi olabilmıştir. Daha da Uginci; eğer 18 yaşındakilere oy hakkı tanınmış olsa, seçimleri Mitterrand'ın kazanacağını yapılan halkojru yoklamalan açüsça göstermiştir. Sağa açüan yol tktıdardan düşüs, sosyalıstleri saga açılan bir yoiun ağzına getirıp bırakacaktır. Önce, sırf Hıtler'e karşı oldugu için Daladıer hükümetini destekleyecekler, sonra da hükümet saga kaydıkça, bu gıdişe hıg bir biçımde «dur» dıyemeden, kendilerı de bir çıkmaza sürükleneceklerdir. O kadar ki, Komünist Partisı'nın 1939 eylülünde yasak edilişüıden sonra, sosyalıstlerın büyük bir kısmı, 11 komünist milletvekılinin dokunulmazlığınm kaldınlması ıçın de oy vereceklerdir. Ve bu gidiş, Mareşal Ktainin sağcı iktıdanna yardım etmeğe, hattâ ona katılmaya kadar uzayacaktır. Bu olayı, tavızcı bir tutumun nerelere varabılecefını göstermesi bakımından, ilgmç bir ömek olarak sunabıliriz. FRANÇOİS ğinde bırleşmesi, daha sonra da Komünistlerle Sosyalistlerln ortak bir program üzerinde anlaşmalan, en önemli ürününü son başkanlık seçiminde verdi. yalıstler 142, Komünist Partisi 158 sandalye kazandı. Sosyalist Partı'nin komünistlerle bas başa bir ortak hükümetten kaçınmaları sonucu, M R P. (Mouvement Republicain Populairel'nın de katılmasyla uçlü bir ıktidar doğdu: Diğer ıkj partı arasındaki aracı durumu S.F.I.O.'ya görünüşte bazı avantajlar sağlıyordu. Gerçekte ise bu oniarı yıpratıp zayıflatmak taydı. Dördüncü Cumhuriyet'ın ilk cumhurbaşkanı (Vincent Au rıol) ve ilk başbakanmın (P. Ramadıer) birer sosyalist olmalan aslında partiye birşey kazandırmayacaktır. S.F.I.O.'da sava» sonrasında or taya çıkan görünüşteki sola kayış uzun sürmeyecektir. Sosyaiist ler. Fransa'nm kurtuluşunu Marshall pianı yolu ile verilen Ameri kan yardımında bulmaktadırlar. Daha da önemlisi, liberal kapitaIizmi Komünizme tercıh edecek kadar ileri gitmektedirler. Nedir Fransız sosyalistlerinin arr.acı? Bir yandan komünistlere, öte yandan de Gaulle taraitarlarına karşı «üçüncü kuv\*et«i meydana getiriTiek. Bu tutumun yarattığı sonuç şu olacaktır: Gitgide daha sağa kayan «ortanın sağı»ndakı ortak hükümetlere katılarak erımek. Fransız Sosyalizminin Bugünkü Durumu 1950 yılında hükümetten çekilen S.F.I.O., 1951 seçimlerinde 106 sandalye kazanabildi. Fakat özel okulların devletten mali yardım al masını öngören ünlü Barange kanununa oy vermeyi reddettikleri için, koalisyon ortakları M.R.P. ile araları açıldı ve 1952de sosyalist ler tekrar muhalefete geçtiler. Aynı yıllarda SJJ.O.'nun hare ket çizgisini ve dayandığı toplumsal temeli incelersek, su gerçekle karşılaşırız: Parti, anti komünist ve uzlasmaz bir layik anlayış içindedir. Oylarını isçi sınıfından değil, daha çok küçük şehirlerden almaktadır. Memur ve ücretlilerin "• 33'ünün oylarını toplamak tadır. (Cumhnriyet Halk Partisi'nin geleneksel görünümü ile olan benzerlikler dikkat çekicidir!) Bunların yanında S'syalist Par ti. dzellikle iktisadl konuiarda açık ve tutarlı bir program ortav» koysnamakta. küçük burjuvclar ürkütmek istememektedir. Aydın Ücretleri yükseltme sorunu Neydı hukümetın arnacı? Işçı ücretlerinı yukselterek işsızlıkle mucadele etmek. Ücretlerdekı yükselme tuketımde de bir artış doğuracak, bunun karşısında sa. nayı canlanacak, yeni yeni iş alanlan açılacaktı. Ama sermayedar sınıfı buna uymayıp, yukarda anlattıgımız yolu seçır.ce, evdeki hesap da yanlış çıkmış oluyordu. Bu durumda ne yapılabıhrdı? özel gınşim gerektığı gıbı çalışmayı reddedip gorevini yapmaktan kaçındığına gore. genel bir devletleştırme tek çare gibi gorunüyordu. Ancak bu yolla üretim denetim altına alınıp, devlet eliyle de yeni yeni yatınmlara Savaş sonrası Fransız Sosyalızmi Yakın geçmışın etkisi, S.F.I.O., tkınci Dünya Savaşından yeniden sola kaymış olarak çıktı. 1946 yılında partının başına Guy Mollet gıbı gorünuşte marksıst düşüncelere sahıp bir kişınin getinlışi, bu görünutü daha da güçlendirıyoroAi Fakat komünist aleyhtan Leon Blum'un hâlâ partı üzcrınde etkısi duyulmaktaydı. Bu sebepten 1945 seçımlennde komünıstlerie işbirlıgı mümkün oimadı: Sos İlhatı Selçuk Yarın: tngiliz sosyalizmi* nin doğuşu Yeni Krallar Yeni Soytarılar EKONOMİK. SOSYAL. SİYASAL ÜZERİNE XXI DİSİ BOND e&ec O T C I P U N ıoTPEr>» &ıvıoı PCOPESÖB OACSON'UN BU M ıncelemeler. öneriler, cözümlemeler Cumhıırıj et 5478 VEFAT Baromuzur» 1486 slcil sayısında kayıtlı meslekdaşımu AVUKAT Hüseyin İzzettin Kandan GARTH »OVLfiCB CAZ »fB KltC OANS İsteme Adresi: ÇAGDÂŞ YAYINLARI: Cağaloğlu HalkeviSok. No:39<il İSTANBUL Paris'te geçirdiği bir kalp krizi sonunda vefat etmistir. Muhterem meslekdaşımızın cenazesi 6.7.1974 Cumartesi (bugiin) öğle namazını muteakip Erenköy Camunden alınarak ebedl istırahatgâhına tevdi edilecektir. Üstadımıza Tanrıdan rahmet, kederli aüesine ve meslekdaşianmıza ba?saglı*ı dilerız. İ S T A N B I L BAKOSU BAŞKANLIGI Cumhurlyet S473
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle