19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
f" 'f CUMHURÎYET 6 Temmuz 1974 ilindigl pibi 15 mart 1973 tsrihinde vapv lan Anayasa değişikliğinden sonra, bir yıla yakın hir süre önce 1773 sayıh yasa ile Devlet Güvenlik Mahkemeleri kurulmuştur. Bu mahkemslerin kurulmasma olanak veren Ar.ayasa değişikliği çalışmalarımn ortaya çıkısı ile baslayan itirazlar ve eleştiriler bugün de sürdürülmekte ve sürdürülecefe de benzemektedirler. 1973 seçimlerinde bazı siyasal partiler seçim konuşmalanr.da bu mahkemeleri konu etmekle kalmamtşlar, basına yansıdığına sröre. Anayssamn bu yöndeki dsJŞrisikliŞi yamsıra, m?hkeme!erin kunılusu bakkındaki vasanın da bir çok maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmuşlardır. B G. Mahkemelerinin Gelece&i Şerafettin CANPOLAT Adana Devlet Güvenlik Mahkemesi Üyesl stirüierek, genel mahkemelerde davalann geç somıçlandığı iddia ediliyorsa, usul yasasında degişiklik yapılabilirdi; her şeye rağmen bazı suçların yargılamasını yapmak üzere bir mahkerneye gerek görülüvorsa Ana'asa kura'.îan içinde «thtisas Mahkemesi» lcurulabilirdi, denilmektedir. Anayasamn 136. madd^in'ie yanılan d°51sikligin gerekçesinde ise «Bütün dünyada olduğu gibi merr.leketimizde de, son vıllarda yent suç ve suçluluk kavramlan ortaya çıkmış. dolayısiyle suclann ve suclulann kovuşturulması ve yargılanması iein veni usuller aranması ve bulunması zorunlu hale selmistir. Özellikle «Devletin ülkesi ve milletiv'e bütünlüğu. hür demokratik düzen ve niteükleri Anavasada belirtilen Cumhurivet aleyhine islenen ve do*nıdan doğruya devlet güvenliğini ilgilendiren» suçlann ko^uşturulmasında ve yargılanmasında. gerek cera müessiriyetini arttırmak için süratli yarşrılama^n saglamak ve «erekse özellik arzeden bu suclann, ihrisaslaşmış mahkemelerde görülmesini mtimkün kılmak için «Devlet Güvenlik Mahkemeleri» kurulmasında îayda görülmüştür.» denilmiştir. Burada sırası gelmişken bir konuya dolaınmak gerekiyor. Güvenlik Mahkemelerinin görevine giren suçlar iki gruba ayrılmıştır. Birincisi, zorunlu olarak mahkemelerin pörevi içine glren suçlar olup bunlar T.C.Y. nın «Devletin şahsiyetinp karşı cürümler» babmda yazılı bir kısım suçlardır. Ikinci grup suçlar ise, koşullan yasada gösterildigi Uzre (M. 9/B) lstege bağîı ola rak görevli olunabilen suçlardır. Mahkemelerin, isteğe bağlı olarak görevli olup olmamalan konusunun Anayasa hukuku açısmdan tartısılması konumuz dışındadır. Ancak. gerekçede sözü geçen. «yeni suçlar» dolayısiyle T.C.Y. da 1490 sayıh yasa ile belirlenen suçlar, ikinci grupta olup. mahkemenin zorunlu olarak görevli olduğu suçlar arasır.da bulunmamak tadır. Aynca uygulamada yetki ve görev saptanması yönünden güvenlik mahkeTieFİ savcıları ile yö'resel savcılar ara«ındaki yazışma'ar, mahkemeler arasındaki dosya göndermeleri (aynı amaçla^. zaman aldığından, işlerin çabuklaşacağı görüsüne de kat:lmak güçleşiyor. Eleştiriler haklı da olsa, haksız da olsa, bugünkü halıyle bir Anayasal kuruluş olarak Türkiyenin 5 ilinde kurulmuş olan Güvenlik Mahkemeleri varlık larını sürdürmekte ve pek az da olsa açılmış davaları yürütmektedirler. 'Adana G. Mahkemesinde layikliğe aykın davranış ve askeri yasak böl geye girmek suçlarından iki dava bulunmaktadır) Her mahkemede 9 savcı ve yardımcısı, 7 hâkira bulunduğuna göre. genel mahkemelerdeki kadro dar lığı karşısmda bu mahkemelerin faziahğı düşünülebilir. Ancak yasa bu mahkemelerin azaltıhp çoğaltılması konusunda yetkiyi Bakanlar Kuruluna vermiştir. Devlet Güvenlik Mahkemelerinin de yasalarla bağlı olacağı doğal bulunduğuna. Sayın Faruk Erem'in dediği gibi «yasalar da adaletin hizmetinde birer araç olduğuna» göre, asıl o'.an bu mahke Hukukçular da Eleştiriyor Devlet Güvenlik Mahkemelerir.e yöneltiien plestiriler yalnız siyasal ortamda kalmamıstır. Pek çok hukuk otoriteleri, LaSımsız meslek kııruluslan, özellikle Barolar Birliği de yapılan serrraozyumlarda ve çeşitli fırsatlarda. sert bir biçimde bu ele'tirilere katılmışlardır. Güvenlik Mahkemelerinin Vrurulusuns ve var lıjŞma karşı olar.lann ileri siirdükleri itirazların başbraÎRn özetle şunlardır: • Bu mahkemeler yargı bagımsızlığını redelemiştir. Hakimierin atanmalarında yürütme organı adar jröstererek, bagımsız olmast gereken Yiiksek Hakimler Kurulunun yetkilerini daralt mi^tır. ÖJrellikle. asker hakimierin atanmalan belli usulle. tümüyle yürütme organmca yapıld\5indan, bu durumu yargının bağımsızlığı ile bağcîaşt'.rmak olanaksızdır. • Güvenlik Mahkemelerinin göreceği davalar siyasa; suçlarla ilgilidir. Bu haliyle demokrasiye aykın olarak özcl bir mahkeme kurulmuştur. • Hukuk devieti ilkesine, dolayısiyle Anayasaya a/kındır. Anavasa genel esaslar bölümünde yargının ba.eımsızlığını öngörmüştür. Anavasanın 136. maddesine eklenen fıkralar bu genel ilkelerle çelişmektedirler. • Mahkemelerde hukuk devleti ilkesine aykın olarak güvenilir, güvenilmez mahkemeler ayırımı yaratilmıs ve yargı birliği bozulmuştur. • Tabii hakim ilkesine aykırıdır. (D Kumlus yasası Anayasaya aykın hükümler tasımaktadır. Vb.. Bu eleştirilerin yanısıra, bazı öneriler ilerl melerden de adaletin beklenmesMir. Ancak, yukarıda sözü edüen itiraz ve eleştiriler, kuşkusuz, bu mahkemelere bir kurum olarak yöneltilmekte olup en tutarhsı hukuk devleti ilkeîeri ile bağdaşmazlığı yolundaki el?ştiri olarak gözükmektedir. Hukuk devletinin temcli yargı bağımsızhğına dayanır. Anayasamız genel esaslar bö'lümünde ve yar gı bölümünde yargı bağ'.msızhğını saptayarak Türkiye Devletinin hukuk devleti niteliğini açıkça or taya koymuştur. Hukuk devleti ise Türkiye Cum hurivetinin unyurlanndan ve niteüklerinden birisidir, lM.2.1 Eğer iddia edildiğ; gibi Güvenlik Mahkemeleri'nin kuruluşu hukuk devleti ilkelerine aykın ise. bu aykınlığm Cumhuriyeti zedeliyeceği doğaldır. Ancak bu konuda ne söylenirse söylensin, bunu s»Dtayacak olan organ Yüksek Anayasa Mah kemesidir. Iskenderun Olayları ugüne kadar Iskenderun denince İnsanın aklına 11man, limon, portakal, güneş, deniz gibi kavramlar gelirdi. Şimdi îskenderun der demez demir çelik çağrışımma yolaçıhyor. Büjâik sanayi girişimleri, doğanrn görünümünü degiştirir. insanın "işamına veni bir biçim verir, toplum düzeniııe y?nsır. ve sorunlarını da beraberinde taşı.. İskenderun'da böyle olmuş, demir • çelik tesisleri kuruîmava baslar baslamaz torjlum yasammın gündeminde veni sorunlar belirmişfir. Yirmi bin dolaylannda emekçi, yurdun do&usundan kuzeyinden koparak bir araya gelmis, kırka yakın müreahhit ve taşaron demir • çelik tesisleriiin inşaat işlerine yönelmisler. Sendikalar kurulmuş; emek • sermaye ilişkileri yogunlaşmış; çaŞdaş dünyanın her yanında görülen bir olusum günevin sıcak toprakiannda bov atmıştır. Geçen haftalar boyunea gazetelerimiz İ>k?nde"un'da paHak veren olaylan vansıtmışlar. 10 bin işçi in direnteini bütün Ulkeye duyurmuşlardır. B İptal ve Sonucu Basma yansıdığma göre Anayasa Mahkemesi Güvenlik Mahkemelerinin kuri'luşu hakkınriaki vasanın bazı maddelerini iptal etmiş bulunmaktadır. Baska m?ddeler icin de yüksek mahkemeye başvuruiduâu bilinmektedir. Fakat bunlar sorunu çözümler nitelikte değildirler. Yukarıda desinildiği gibi. Güvenlik Mahkemele rinin kuruluşuna olanak veren. Anayasanın 136. maddesine 1699 sayılı yasa ile eklenen fıkralarm iptali için de bir dava açılmış hulunmaktadır. Anayasa Mahkemesinin bu konuda nasıl karar vereceâi bilinenıez. İptsl ist»minin reddine karar vermesi kadar, bu fıkralarm iptaline karar verme si de olanaklıdır. Bizim ortaya ko>Tnak is'ediği miz sorun, Yüksek Mahkemenin ne yolda karar vereceği konusu değildir. Eğer iptali yönüne gidilecekse, mahkemelerin o zamana kadarki huku kî durumlp.'.ının ne olacağıdır. Çünkü Anayasa nın 31. maddesine göre «Hiç bir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaklan kaçınamaz.> Buna göre Güvenlik Mahkemeleri de yar gılama görevlerini yürütmekte ve bir kısım kararlar vermektedirler. lleride bu karsrların hukukl durumları ne olacaktır. Sorun, kuşkusuz dü şündürücüdür. Güvenlik Mahkemelerinin kuruluşu hakkındaki yasanuı bazı maddelerinin Anayasaya aykın lığınm saptanmasından daha önemli olan, kurum olarak bu mahkemelerin hukuki durumlarının bir sn önce açıklığa kavuşturulmasıdır. Dileğimiz bir an önce Yüksek Mahkemenin bu konuya bir aydınlık getirmesidir. Basma vansıdığı karîanyla bile tskenderun'da ne olup bittiğini anlamak ko'aydır. Ama tskendemn'da c'evlet örgütlerinin ve güvenlik kuvvetlerinin olaya yaklaşımı anlayış havası içinde olmamıstır. îşciyle güvenlik kuvvetleri arasındaM çatışmalar. tutuklananlar. yaralananlar, tatsız ve kanlı olavlardan sonra W bini askın üyesi bulıınan Yapım • İş Sendikası Genel Başkanı îsmet Demir gözaltına alınmıştır. Olayın içyüzü nedir? Iskenderun demir çelik tesisleri lnsaat kp<;;minde çalışan işçi hıuursuzdur, şikâyetçidir. ezilmektedir. horlanmaktadır. Bir kere bu gerçeği basından bilmek gerekir. Cünkü işçinin huzursuz olmadıgı yerde zaten olay çıkmaz. İskenderun'daki isçinin yakınmalan ç^şitlidir: İş kazalan îörülmemiş ölçüdedir; yı'.lık ücretli izin söz konusu degildir: sendikal haklar hasıraltı edümektedir: işyerlerindeki kantinlerde besin maddeleri piyasadan pahalı satılmaktadır; toplu sözleşme'.eri işçi adma imzalayan sendikalarla işçi arasında bir ilişki yoktur. Bunlar ve benzeri bir dizi şikftvetle dolmuş taşmış işcüer en sonunda eyleme geçmişlerdir. On binl aşkın işçinin mitingi. direnmesi. dayanmcsı üzerine güvenlik kuvvetleri harekete gevirilmiş. emekoinin eylemi insafsız bir şiddetle şimdilik bastmlmıştır. Tu^ucu basınm gazeteleri de her zamankl gibi bağırmava ça»ırmaya yönelmişlerdir: Komünistler lşçiieri kışkırtıyorlar; tertipler var; anarşi başkaldırdı. Iskenderun'da AHLÂK, KENDİNİ BİLMEKTİR OKTAY AKBAL Evet Hayır TÜRK EVLERİ ve MAHALLELERİ Uzyıllar boyu Osmanlı tmparatorlugunun geniş sınırlan içinde, özelükle Türklerin yogun bulundukları şehir ve kasabalarda yayılarak, günümüze kadar gelen Türk evleri, îstanbul'da, Kula'da, Bursa'da, Birgi' de, Kayseri'de, Antakya'da veya Yunanistan'da (Kesriye'de), Yugosla\Tra'da, Bosna'da, Üsküp'te, Bulgaristan'da Filibe'de de olsalar ortak niteliklcri ile kendilerini hemen belli ederler. Y MSP llderi aynı zamanda Basbakan Yardımçtsıdır. At«türk'ün kurdugu Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin baş sonımlularından biri. Üstelik. teknik ögrenim görmüs. Almanya'da fabrikalarda şef olarak çalışmıs bir kişj. Dünya nereye doğru gidiyor bilmesi gereken biri. Böyle bir insan kalkar da söyle sözler söylerse ne yapılır? «îmam Hatip okullan acmak. ahlak dprslerl kovmak yetrriM. Bir memlekette Idareciler milletin ahlâkmı tahrip eden bir takım sinema artistlerine altm madalya verirlerse, is o lsMkamette gider. MSP iktidara gelirse Sıvas Valisi Sıvas'ta sltm madalya verecek. Ama kime? Kim bayram gelince yetim çoruklara bayramlıftı öne<» vermisse ona. Sıvasta en ha\irsever, milletimirin ananesine. örfüne uygun en hayırlı kişileri bulup onlara madalya takaeagrî» Hiç bir çey yatHİmar. Karşımızda koskooa bir Basbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı var! Irtsleri Bakanına dönüp, «Içişlerî Bakanına talimat verdim. Sinema sansür heyetlerinin değiştirilmesi. bu memleketin sinemaiannda bu milletin ahlâkını bozan filmlerin ovnatılmaması icin direktif verdim» divebilen bir yetkilj klsi. Simdi sansür kurullanna ahlâk uzmanlari da katılır, olur biter. Bu milletin ahlSkinî bozuyor diye makaslanmadık yer bırakılmaz. böylece yeni bir sinema türü dogar! Bayramlarda mahalle çocuklanna onar lira daSıtün, semtindeki ilkokulun ayakkabısız sekiz on yoksul çocufa paDuç alan hayırsever zenginlere madalya takma törenlerini filme alırlar, böyle yüce hayırsever kişilerin yasam Bykülerini b^yaz perdede eanlandınrlar, «rnek sanat vaoıtlan yaratırlar! Hem seyreder, hem de örnek alırız kendimize bayramdan bayrama sadaka vererek çevresine iyililc eden «büyük kişileri!..» s Bazan şaşınyorum, hanei yılda, hanei çağda yaşıvonız, •nlamak zorlaşıyor. Sayın Erbakan îamanı karmakansık ediyor. Sanatçılara madalya verecegimize kitaplannı toDİatmak, filmlerini yasaklamak, heykellerinl alasagı etmek ödülleri sunacagız. Madalya lan da hayırsever zenginlerimize daSıtınz valiler. bakanlar eliyle: hersey yolunria gider, vatan, millet, Sakarya söylevlerinin bir baska türliisünü yavgınlastırınz, ahlâk da ahlâk diyerek... Nedir bu ah'.âk' Kime gö'<*dir? Kimdir ahlâklı kisiye örnek? Böyle konuşarlar mı, durmaksızm ahlâkçılık taslayanlar mı? Bir dergide okumuş bîr okunım, ben görmedim. Ünlü h'.r politikacımız evinde kabul ettigi gazeteciye kansını göstermemis. küçük kızı ortalardaymıs. «Bir iki yıl sonra eve ?elirseniz onu da göremezsiniz» gibilerden birşeyler söylemis. Okur «Atatürk Türkiye'sinin yönetimi bu snbi adamlara mı kaldı? Kansını kanatan, kızını da çocukluktan çıkar çıkmaz erkek gözlerinden kaçıran adam mı yönetecek bizi? Onun gibi olanlar mı?» diye yamyor. Kim bu nolitikacı, bilmem, adını yazmamış. Hem gerekli de de£ü «Biz çatal bıçak kullanmak gibi uydurma seyler ögTetmeyeceğiz genclere» diyen, «madalyalan bayramda hayır yapanlara verecejHz» diyen ünlü politikacılar orta yerde Iste. Türkiye böyle kurtulacak ona göre! ZenginWimiz «havır» yaDacaklar. madalya alacaklar, «renclere «ahlak» ömegi verecekler. Bövle böyle. toplum da yücelecek, türlü yoksunluklardan, yoksulluklardan kurtulacak! Ahlâk yalnızt". cinsel konulan kapsamaz. Ahlâk. Türkçesi iaStöre toplumun heı alanını içerir. kapsar. Ticarette, sanayide, sanatıa, bilimde politikada, aklınıza ne gelirse ne gelmezse. her yerde. her iste vardır ahlâk. Daha doğrusu olmalıdır. varlıSır.ı, ağırlığını duyurmahdır. Ahlâk demek, perçek bir insan olmak demektir. Yalan söylememek, kimseyi aldatmamak. topluma zarar vermemek, çpvresine yararlı olmak... Budur ahl.'vklı o'.mak. Karabnrsadan milyonlar karanan, insanîan ezrfk zengin olan kisidir ahlSk dışı... Yoksa cinsel tutkulan baskı aitındaki bır insanın bunalımı degildir. Bir romanın bir filmin, bir oyunun. bir heykelin, bir resmin, bir şiirin «müstehcen» olduğunu ancak o işin, o alanın uzmanlan saptayabilir. Bir Bakan kendi beğenisine, anlayısma, keyfine göre onu toplayın. bunu yasaklaym. o ahlâk dısıdır, bu müstehcendir. öbürü tehlikelidir, diyemez. Toplumu yönetme çörevini yüklenmiş ki.şiler ahlâk ömeği olmalıdırlar. Ahlâklı olmanm birinci koşulu da «kendini bilmek» tir. Sorum. vetki çirdlerini asan bir politikacı ahlâk dışına düşüverir birden. Ne denli ahlâk da ahlâk diye bağınp çağırsa da! Ba/ramdan bayrama yoksullara bir kaç yüz lira dagıtarak. hayırseverliklerini göstererek madalya kazanmış kimselerin alkıslan, pohpohlan da kurtaramaz onlan gerçek ahlâk ilkelerine ters düşmekten... ÎMAR BAHANEStYLE ESKÎ MAHALLELERİN, BÎNALARIN YOK EDÎLMESÎNE SEYİRCİ KALMAKTA DEVAM EDERSEK KI SA BİR GELECEKTE TÜRK EVİ TİPÎNÎ GÖRMEK İÇİN KOMŞU ÜLKELERE GİT MEĞE MECBUR KALACAĞIZ Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir Hidrograri ve Oşinoşrafi Dairert Baskanlığindan Bildirilmiştir. !^'5!^^ DENİZCİLERE VE HAVACILARA 75 SAYILI BİLDİRİ 12 ile 20 Temmuz 1974 tarihlerinde 09.00 İle 17.00 saatleri arasında aşağıdaki noktalan birleştiren saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 11.000 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeti bakımındın •ehükelidir EGE DEN'tZl SAROS KÖRFEZİ l'inci nokta: Enlemi 40 derece 34 dakika kuzey Boylamı 26 derece 52 dakika doğu Z"ncl nokta: Enlemi 40 derece 40 dakiks kuzey Boylamı 26 derece 52 dakika doğu 3'üncü nokta: Enlemi 40 derece 37 dakika kuzey Boylamı 26 derece 35 riakiks doğu 4'üncü nokta: Enlemi 40 derece 30 dakika kuzey Boylamı 26 derece 38 dakika dogu DENlZCtLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUÎtJRULCR. Basın: 17388 5469 Kapalı veya açık, iki üç yöna bakan solaları, bir kaç yönden ışık almayı sağlayan geniş çıkmalı odaları; arsanın şekli, yolun yönü ne olursa olsun üst kattaki odaları ve solayı olumlu yöne çevirme sonucu meydana gelen üçgen planlı cumbaları. >üksek duvarlarla çevrili yabancı göz lerden gizli, evin bir kısmmın direkler üzerine alınması ile elde edilmiş gölgeli kısımları olan avlusu, güneş ve ışığı kontrol altıha alan geniş saçaklan, fcafeş ve pencere kapaklan ile, çıtalı, orta göbekli tavanları ile, oymalı veya kalem işleri ile nakışlı kapaklan olan yerli dolapları, raflan ve nişleri ile Türk evini dıştan ve içten hemen tanımak kabildir. Türk evinin planı bütün ailenln ortak • turma yeri olan ve türlü hava koşulları ve günün değışik zamanları için değişik sohbet köşeıeri bulunan sofa ile bunu bir veya birkaç yönden çevreleyen ihtiyaca göre degişik ölçülerde tertiplenmiş odalann. iklim. yön ve arsa biçim ve o'anağına göre birleşmesinden oluşmuştur. Odalar ve sofalardaki oturma yerleri insanın rahat gör me ve iyi ışitme mesafesi sınırlarını gözeten ölçülerde ele alınmışlardır. Buna karşıt sofalar oturma yerlerine bareket alanlarının eklenmesi avlu ve odalarla pencereler aracıhğı ile görse! iliş ki kurulması sonucu evi çok ferah bir hale getirmektedir. İklim koşullarının farklılığı, malz«me ve yapı tarzınrn degişik ligi, hatta zaman içinde Klasik, Barok ve Ampir gibi türlü sanat akımlannın etkisi Türk evinin ortak niteliklerini yitirmemiş aksine kuv\retlendirmiştir. Türk evi Osmanlı tmparatorluğunda Türklerle beraber yaşayan öbür ulusları da etkilemiştir. Bu evler onlar tarafından da benimsenerek yakm zamanlara kadar onlar tarafından da yapımlarına devam edilmiştir. Son günlerde tekrar gördüğüm Bulgar;standaki Pilibe (Piovdıv) şehrindekı eskı mahaüerdn ciurumu beni yenıden heyecanlandırdı. Filibede Cuma camısi arkasında yükselen Hisarkale ve Nöbettepe arasında kurulmuş olan eski bir mahalle vardır. Türk mimarisinin tipik bir örneğı olan bu yerleşmeyı Bulgar komşulanmız bütün sokaklan, kaldınm taşlan, evleri, bahçe ve avlu duvarları ile muhaiaza etmekle kalmıyor, biıaz harap olmuş yıkılmış kısımlarınj da eskı belge ve fotoğraflara daranarak eski yapım biçimleri ile yani ahşap iskelet ve dUgu üuvarları ile restore ediyorlar. Bır anit gibi, dolayh (endirektl ışıklar ve fenerlerle aydınlatılan bu mahalleleri gecelen dolaşmak da ayrl bir zevk olmuş. Kendini bu mahallenin güzelliğinin korunmasina adamış genç bir ressamın Beledıye başkanı olduğu bu mahailenin evlerimn çoğunda oturuluyor. Bır tanesinı (Kuyumcuoğlu evi) Etnografya müzesi yapmışlar, geceleri burada oda müziği konserleri de düzenliyorlar. Bi r kaç bina misafirhane olarak kullanüıyor. Çok büyük olmayan eski bir konak Belediye binası vazifesini görüyor. B;r iki ev, avlusu, sofası ve oda lan ile turistik lokanta haline getirilmiş. Eski mahalie vognn bir yaşanı içjıde hslkı barınciırıyor, eğitıyor. dmiendiriyor. Ovada yeni Plovdiv çok katlı modern binaları. tesislen ile her gün biraz daha büyüyerek uz»nıp gidıyor. Ama halk yeni şehiri ile değil eskı mahallesı ile ögünüyor: «Avrupanın çoban millet olarak tanıdığı biz Bulgarlar dünyanın en güzel ev ve mahallelerıni yapan sanatkâr tnsanla Prof. Mimar Asım MUTLU Devlet Güzel Sanatlar Akademlsi nz» diyorlar ve burasım yerll ve yabancılara gece gündüz gezdiriyorlar. Yunanistan ve Yugosiavyanm, bazı mmtıkalarinda kalmış Türk evleri üzerindeki rutumlan da az çok Buigaristanınkine benziyor. Komşu uluslann Türk evi ve mahaüesinı benimsemelerini, bi. zını oralara götürdügümüz bir sanat ve medeniyet hizmeti olarak görmemiz, bununla ögünmemiz ve buna, özellikle eserlenn sevınme korunması açısından, miz lâzımdır. ortadan kaldınlıyor ve yerlerinl revksiz taş jngmlanna bırakıyor. Eskiden kalma karakteristik hir mahalle, haİKimızın sanatını. mımarimizi olduğu kadar, geçmişteki düzenli. biribirlerine saygılı, uygar bir toplumun. j'aşantı>ını da yansıtmaktJ.dır.' Bunlürr' sanat. mımari ve kliltür anıtı ola rak ve halkımız için, insanlık için bir eğitim aracı olarak korumamız gerekir. Bunlann değerini eskı bir han, hamam, cami veya medreseden yahut Arkeolojik bir kalmtıdan az görmeğe imkân olmadığt halde bunlann korunma, bakım, onarım ve restorasyonunu duşünraüyoruz bile. Konunun Kültür Müsteşarlığımız tarafından vakit geçirmeden önemle ele alrnması, baş vurulması gereken tedbirler dizisinin saptanmasında ve bunlann türlü kuruıuşlara kabul ettirilmesinde çaba harcaması ve öncülük etme si gerekir. Yurt çapında bir araştırmaya girilerek mevcut karakteristik ev ve mahalleler saptanmalı ve bunlar ulusal bir değer ve anıt olarak ilân edilmelidir. ülkede, nüfusun kısa zamanda iki uç mıslıne çıkması sonucu bu tür davranışlann yerleştirme sorununu çözmesine olanak yoktur. Eski sehri olduğu gibi bırakmak ve yanına bütün tesis ve cazıbe merkezleri ile ve çok daha büyük ölçüler içinde yenisini eklenıek yoluna gidilmelidir. Eski binaların korunma ve bakımını teş\ik etmek için vergi bağışıklığı kabul edilmelidir. İsteyenlerin binaları tapu değeri üzerinden olmak kaydı ile, Genel İdareler, Belediyeler, tmar îskân Bakanlığı, Turizm Bakanhğı, Üniversiteler, Akademiler hatta Milli Bankalarca sattn alın malı; bir kısmı enstitü. müze, misafirhane, Belediye, pansiyon, lokanta olarak kullanılmalıdır. Gaflet içinde. hiç bir tedbir almadan, imar bahanesi ile bu eser lerimizin yok edilmelerine seyirci kalmağa devam edersek, kısa bir gelecekte Türk evi ve mahallesini görmek için komşu ülkelere gitmeğe mecbur olacağız. O zaman bu eserlerin bizim olduğunu ne yüzle iddia edeceğiz, ayrıca da buna kimi inandıracağız? Böyle bir ortamda Ecevit Hükümetinin tutumu ne olacaktır? Ankarr'dan tskenderun'a olaylann içyüzünü ortaya çıkarmalan için milletvekilleri vollanmıştır. Ne var ki ';çi kesimindf ortaya cıkan bu tür olaylann içyüzü zaten ortadadır. Efcer bir verde emekçiler toplu sözleşmeyl kendi adlann irr.zalavan sendikayı aşarak eyleme geçmişlsrse, b : 'inir k' o sendikada bir bit yeniği vardır. TODIU sözleçmeye yetkili spvılan sendikayla, işçinin yeğlediği sendika ayn ise. ergeç o isyerinde bir kıyamet kopar. Bu durumda sorumlu olanlar işçiler değildir. ÇünkU işçi evine ekmek uötürmek 1cin cabalayan bir insandır, yasalar karsısınia boynu kıldan incedir: gü"enlik kuvvetlerinin silâhına. copuna, gücüne rağmen direnmeyi göze almışsa, haksızlığır gırtlaga kadar çıktığını anlamak gerekir. Ecevit bu gerçeği iyl bilir. Jimdilik îskenderun'daki işei eylemleri bastınlmıs görilnüyor, ama çidtletle bastınlan eylemler. bastınlmış sayılamar; daha büvük patlamalann tohumlannı atar. Ancak sermayenin rir"; mündeki hükümetler emekçiye ates açtırarak. <smekçiyi ezerek. emekçi eylemini sindirmeye "önelirler. îsfcenaerun'da Ecevit Hükümetini bu görüntüyle simgeleyen tutum vt davranışlann vanlış olduğu açıktır. İşçiyi huzura kavuşturmak, s^n sendikalan aradan çıkarmak yoluyla safSianabilir; olaylar yasal yatağına böylece gi.nir, vr Hükümet emekçi kesiminde güç kazanmıs otur. . ;. Anlayışsızlık Ne yazık ki biz bu güzel ve degerlı sanat ve uygarlık hazinelerimizin, eskı mahalle ve evlerimizin değerini bilmıyoruz. En güzel örneklerı banndıran Istanbul'da, Edirne de Bursa'ria bozulmamış mahalle kaldı mı? Arta kalan pek az sayıdaki ev, konak ve yalılaranızın konmabilmesi için halâ etkili bir tedbir almis değiliz. Artık yurdumuzda ancak son yıllara kadar ana yollardan bir az uzakta kalmış Birgi, Mılâs, Kula, Safranbolu gibi bazı sehir ve kasabalarımızda henüz bozulmamış bazı Türk mahallelerine rastlayabiliyoruz. Bunlar da günden güne büyük bir hızla azalıyor. Halkı kalabalıklaşmağa başlayan ve sözüm ona imar edilen şehir ve kasabalarımızda ilk iş olarak bu mahalleler ve sokaklar OKUYUCU MEKTUPLARI Sınav Kağıtlarının 46 yıldır beklenen Yeniden kanun Okunmasını Meclis Komisyonlarına sunulan «Sağlık Memurları Kanun Tasarısı» hakkında, gazete sayfalarında bir haber yok. Yülardır canlara can vermek için canını dişine takan bir avuç sağlıkçuıın, yasal haklarınm, 46 yıl sonra saptamı ve esasen yapageldikleri sürekli ve dengeli bir sağlık savaşının tescili için bir yasa sunulmuştur Milletin Büyük Meclisine. Mütevazi, ürkek. çekingen, sağhğına ve toplum sağhğuıa önem veren her aydmın az çok bilmesi gereken 510 maddeden oluşan, öyle sanıyorunı kırmızı oylarla yaralanıp gönlümüzü kcnatmayacak; bir otunımluk bir yasa!. Nedir, kimdir, kimlerin kimse sidir bu, yıllardır sürekli ve Yolsuzyoıaksız, atsız araba dengeli sağlığın savaşını veren sız, doktorsuz nastanesız bir bir avuç insan? Tanıtalım: Biz dağ köyünde «tızamık tarla onları toplum içinde iğneci veya sına» girdıruz ITU, vasal vetki sıhhiye olarak bildik yülardır.. niz olmadığı halde. resmen Yıllardır diyorum çünkü; Yurdu kızamık savaşıvle (tedavışiz) muzda yeterli, dengeli ve gerek yükümlendinız mi. ter basar çelı bir personel dağılımı olmadı adamı. ğı gibi, sebebi bırakıp sonuçlarla Kar yollan kapatmıştır ki, uğraşıyorduk. (Sıtma Savaş Örüç aydır.. Yasal yetkim yok di gütü hariç). 19641965 Türkiye îs yemezsiniz, utanırsınız. ütatatistik Ytllığı rakanüarlna gö nırsınız çünkü; canlar ve can re; Istanbul'da (314) kişiye bir lar Kızamık + Pnomonıdır.. doktor, Urfa'da (8307) kişiye bir Evet can pazarı söz konusu doktor düşmektedir. Kentlimizin olunca SAVAŞ, TEDBİR, TAT son muhatabı Sağlık memuru ol BİK, gibi üç yalın sö2cüğün duğu için, iğneci; garibin dağ ba smırları bılinmek gerekir. şında iğnecinin de ötesınde sıhYüie taslağm a. maddesınde hiyeci, doktordu... Bir yerde 3.. 5. ve 7. maddelere atıfla, bu (314) kişiye bir doktor, diğerinde üç maddeye uymayarüann ha(8307) kişiye bir doktor!. Peki, fif veya ağır para ve hapıs ce bu aradaki büyük boşluğu doldu zası ile tecziyelen ıstenmekte; ranlar kimlerdi? îşte biz sağlık eğer ceza kanununda daha ağır memurları. bır cezayı gerektırir hüküm bulunmuyorsa meslekten uŞimdi bu bölge adamlan der zaklaştırmaya kadar gıdilebıki: Yetki yok. sorumluluk çok.. leceğı anlatılmaktadır. 3. ve 7. Bu nemene çelişkidir ki, yapsan da suç, yapmasan da suç.. maddelere diyeceğimız yok, yalniz küçük bir nüana farkı Neyi nereye kadar. ruçin onu olmakla bırlikte 5. madden.n oraya kadar yapalım? Oygar uluslarda herkesin görevi ya birinci paragrafı degıl de, ıkın sal yollarla srnırlanmış.. Yurt ci paragrafındaki formaliteleri yerine getirmeyenlerin tecziye kaderi beni polivalant bir göre sı istenmelıdır kanısmdayim. ve sürecekse canbaş üstüne.. Her ne kadar «Yapabılirier, Yok; herkesin gönlüne göre bir Açabilırler» sözcükleri ıhtiyari ışse, bu ış olmak!an çıkıp mes bir (ülin ifadesi olsa da. vapleki yıkıma hatta anarşiye gimayabildiğı, açmayabildıği tak rer. tirde cezayı ılzam etmez. Önem İşte bu uygar düşünceden 'i olmamakla beraber fiili huhareketle Meclislere bir yasa kukta. azami açıklıkta bır yasurunuşlar. Bu vesıleyle «Karar vardır. nun Taslağı Metninde» bazı SONLC maddelere bir açıklık getırilmesı gereklidir, kanısrndajim. Sağlık memurlan ile ilgili bir kanun taslağı daha hazırlaHenüz komisyonlarda beklenıp komisyonlara sunulmuş yen kanun taslağının, 4. madise de, 14 Ekim 1973 seçımledesinin e fıkrasınm üçüncü rine kadar Meclisıerden çıkarı cümiesinde: «Sağlık memurlalamamış ve kadük olmuştur. rı Bulaşıcı hastalıklarla Sabn tükenen meslek grubuılgili savaş tedbirlerini alır ve nun moral gücünü yenilemek tatbik ederler» denilmektedir. ( çin Sağlık Memurlan DemeÖzellikle bu maddeye savaş ği Yönetim Kurulu, aceie olatedbır ve tatbikatın nelerden rak bu ıkincı taslak metni haıbaret olduğu Sağlık ve Soszırlayıp ilgılilere sunabılmişler yal Yardım Bakanlığının çıkadir. Kanunlaştığı takdjrde, 1911 racağı bir tüzükle tesbit ediyılından ben okul sıralarından iir ibaresinin eklenmesi ve geçip. teknit' bir eleman olateklifin bu şekliyle komisyon rak yurt sağlığmda aktif bir lardan ve Meclis lerden geçme savaş veren ve gerçekten son si uygun olur kanısmdayim. derece elverişsiz koşullar için Cünkü, bulaşıcı hastalıklarla de çalışan arkadaşlanmız mut savsşın sınm, kirlı şebeke su lu olacaklardır. yimun hemen kapatılmasından tutunuz da en çtrefil hastaAbdullah Candemlr ükiann tedavisin« kadar gider. 8a|bk Memuru istiyolar Çapa îlköğretmen Okulu, ilk mezunlarını verdi. Kamuoyunda ve okul çevresinde çok başarıll ımiş eibi tantanalı söü ve hareketlerle mezuniyet günü kutlandı. Arkasından bu öğretmen adaylarını haj'al kırıkhğına boğan bitirme sına» vı sonuçları açıklandı. Karnuoyuna 167 kişj mezun veriyor diye aksettirilen okulda ancak 35 kişi güçlükle mezun olmavı başarabilmiştir. Burada bir yanlışhk olması muhtemeldir diye kamuov.:r:a bu açıklamayı yapıyoruz. Biz öğretmen adayları olarak heklediâimiz sonuçları alamadık. Bunda hir kasıt de£il de, bir vanlışlık 0 labileceSi kanaatindeyiz. Sınav kâğıtlarımızın yenicTen, yeterli kişilerce incelenmes) taraftarıyız. Kamuoyuna ve ilgililere duvurııruz. tstanbnl tlkögretmen Oknln «on nnıf öirencileri: Ramazan Parlak, Selaml Alkan, tsa Cygnn, trfan Akın. Mnstafa Bayındır, Adem Gölfr. Sait Çetinkaya Gerekenler tmar planları düzenlenmesinde, mevcut karakteristik mahallelerin aynen muhafazası zorunluluğu. tmar ve Iskân Bakanlığınca kabul edilmelidir. Eski ev ve mahalle arsalannın spekülâsyon metaı haline gelmesine meydan verilmemelidir. Mev cut eski yerleşmelerde gerek plan, gerek yükseklik olarak gabariler dondurulmalıdır. Şimdiye kadar yapıldığı gibi şehrin eski mahallelerinde bina derinlik ve yükseklıklerini fazlalaştırarak yogunluğu arttırmak, mevcut maddi ve manevi değerlerin ziyan edilmesine sebep olduğu gibi yol ve alt yapmın yetersiz hale gelmesi ile sonradan büyük harcamalara da neden olmaktadır. Esasen Türkiye gibi süratli bir şehirleşme temposuna girmiş bir DOKTOR TARIK Z. K1RBAKAN Uen üaç »e Hastalıklar Mfltehassin Istiklil Caa Parmakkapı No: 66 l'el: «4 10 13 tLÂN ANKARA SANAYI REHBERİ 74 ÇIKTI = Batıh örneklerine uygun şekilde Türkçe Ingilizce = ğ olarak Ankara Sanayiini ve imalât çeşitlerinı tanıtan reh5 = berin fiyatı 10U. Liradır. Ankara Sanayı Udasından te= ş min edüebilir. H ^ıiııı:'.'.::::!:::!:ii!!iiM.ii.ıi!i!:ıııııııııııııııııııiiiııııııiHi!iıııııııii!iııi!:^!Hiıııııııııiî''iııııuııi'iım!MiııııiHr: (Basın: 18044) 5471 Darülaceze'den İstek Darülaceze Müessesesi Müdürlügü Kalemınde 12^.1937 tarih 43618 sicil sayıli dosyada bana aıt bir evrak var. Yine bu evrak. o zamanki adı ile Isranbul Emrazi Aklive ve Asabive Hastahkları Hastanesi BastabipliSinin düzenlemiş oldugu 12.5.1937 tarih 1917 sayıll tezkere, Darülaceze Müessesesi MüdürlüSüne gönderilmiş ve avnı günde 43618 sicil sayıh rlosvada Vefik adı ile kayda geçmiş anne ve annemin kimligi. babamın kim olduğunun tesbiti için bu tezkereyi bir dilekçe ile ilgili Darülaceze Müessesesi Müdürlügünden istedim ise de vermediler. Sayın Müdür Hllmi Sener beyden rica edivoruz: Belki bu satırlan okur da hayati önem taşıyan ve yukanda bana ait sicil sayılı dosyadakl evrakın suretini adresime gön derir. Reflk VeHk DÜNERAT Millî Eğitim Basımevl lsakpasa Caddesi No: 1 SL'LTANAHMET ZİRAAT MÜHENDİSİ ARANIYOR BAYKÎM tstanbul Merkezinde yetki ile çalıştırılmak üzere tngilizce bilir. Zıraî Kimyevî Maddeler konusuna aşınâ, ticari kabiliyeti olan 35 yaşlarında ZİRAAT MÜHENDtSİ aranmaktadır. Isteklilerin P.K. 571, Karsköy İSTANBUL adresine yazılı müracaatları rica olunur. Yıldız: 178 5468
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle