Katalog

OKUL SÖZLÜĞU HAZ1RLAYANLAR: Ruşen ALAYL1OGLU Resat GÖNDEM Toptan Satış Yerleri: îstanbul'da Babıali'de Ucak Kitap Dağıtun Şti. ve BATEŞ İngilizceTürkçe ULKU « • • • 50. yıl, sayı: 17846 umhuri Kurucusu : TTJNUS NADt sander yayınları cep dizisiU 'J robert towsend İs bilenin rakazananın ECİLİĞİN NE DEMEK İNCE BİR MİZAHLA 8 Nisan 1974 Pazartesi 212SAYFA I5IİRA BM GENEL SEKRETER YARDIMCISI ROBERTO GUYER TEMASLARDA BULUNMÂK İÇİN ANKARA'YA GELDİ BUGÜN ECEVİT VE GÜNEŞ'İ ZİYARET EDECEK OLAN GUYER'E «TÜRKİYE'NİN FEDERATİF SİSTEMDEN NE KASDETMEK İSTEDİĞU. ETRAFLI ŞEKİLDE A N L A T I L A C A K NEW YORK'TA VEYA OTTOVVA'DA YAPILACAĞI BELİRTİLEN GÖRÜŞMEDEN, YUNAN CUNTASININ İÇ SORUNLARI NEDENİYLE OLUMLU BİR SONUÇ BEKLENMİYOR Turan Güneş, Tetenes ile sorunları görüşecek Ümit GÜRTUNA ANKARA Dışişleri Bakanı Turan Güneş ile Yunanistan Dışişleri Bakanı İridon Tetenes'in yakın bir gelecekte buluşarak TürkYunan üişkilerini ele alacaklan öğrenilmiştir. Atina'da Yunanistan Dışişleri Bakanı Tetenes ile Türk Büyükelçisi Kâmuran GürUn arasında yapılan göriişme sırasında bu konunun da ele alındığı ve görüşmenin muhtemelen bu ayın ortasında NewYork'ta olacağı belirtilmektedir. Öte yandan, tarih saptanmadan ertelenmiş olan genisletilmij cemaatlararast görüşnıelerin yeniden başlaması amacıyla daha önce Lefkoşe'ye gitmiş olan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Siyasî Işler Yardımcısı Roberto Guyer, dün Ankara'ya gelmiştir. Dışişleri Bakanı Turan Güneş, Dünyadaki son gelişmelerin görüşülmesi için daha önce Cezayir tarafından verilen bir önergesinin kabul edilmesiyle olağan üstü bir toplantı yapacak Birleşmiş Milletler çalışmalarına katılmak üzere 12 Nisan'da New • York'a gidecektir. Ankara'ya gelen bilgiye göre, tansiyon düşük lüğii dolayısiyle rahatsız bulunan Yunan Dışişleri Bakanırun hastalıgırun geçmesi ve onun da NewYork'a gitme olanağını bulması durumunda ikl bakan arasındaki görüşme bu kentte yapılacaktır. Tetenes'in NewYork'a gidememe si durumunda ya iki Bakan başka bir yerde buluşacaklar veya (Devann Sa. 7, Sü. z de) ABD tıpta kullanılan afyon darlığı nedeniyle haşhaş ekimini planlıyor AMERİKAN GAZETELERİ, NİXON YÖNETİMİNİN İLÂÇ SANAYİİNDEN GELEN BASKILAR SONUCU MORFİN İMALİNDE KULLANILMAK AMACİYLE HAŞHAŞ EKİMİ CİDDÎ ŞEKİLDE ELE ALDIGINI BİLDİRİYOR YAPILMASINI WASHÎNGTON «Boston Globe Gazetesi»nin öne »ürdügüne göre, Başkan Nlxon. ilâç sanayiinden gelen baskılar «orıucu, ABD'de kontrollü haşhaş ekimi yapılması teklifini ciddi bir şekilde ele almıştır. Tıpta kullanılan afyonun dCn ya ihtiyacına yetmedigi gerekçesiyle Hindistan'daki afyon üretiminin artünlmas» yolundaki tekliflere bir yenisi daha eklen mış, Amerikan ilâç flrmalan, haşhaş'ın ABD'ds de ekümesini istemişlerdlr. 2 Nisan 1974 tarihll «Bnston Globe Gazetesi» ve öteki bazı Amerikan gazetelerl, VVashinfiton çıkışlı haberlerinde Amert ka Birleşik Devletleri hükümetinin bu teklifi ciddlyetle incelediğini öne sürmektedirler. I Ele aldı «Boston Globoun, haşhaj « • kimivle ilgili haberinde (öyle denilmektedir: «Nixon yBnetimi, llîç tana* yilnden gelen baskılar lonucu, morfin imalmde kullanümak üzere ABD'de kontrollü haşhaş ekiml yapılması teklifini. ciddl bir sekilde ele almıştır. Eldeki stoklarm lhtiyacı kam layamama tehlikesi ve yabancı memleketlerde yapılmakta olan kanunt haşhaş ekimine bağlı ol ma zorunluluğu, bu teklifin baş lıca nedenlerindendir. Ancak bu görüş daha önceleri ABD'ntn öteki memleketlerde afyon ekiminin yasaklanması için Sngör düğü teklif ile çelişkiye düjmek tedir. Yüksek yetkill kaynaklardan edinilen bilgiye göre, hükiinet blrkaç aydanberi gerekll İlâç stokunu temm için Amerikan Birleşik Devletlerinde haşha» üretilmesi hususunda 114ç sanıyilnin devamlı baskısı altındıdır.» Haber yayımlandıktan sonra ABD hükümet makamlan tarafından ne yalanlanmış, ne de doğrulanmıştır. Atina'da düzenlenen miting'de "Enosis,, broşürleri dağıtıldı ATİNA Kıbru'ın Yunanistan ile birlegmesine taraftar bir örgüt, dün, Atina'da bir miting dü zenleyerek Kıbrıs Rum Hükümeünin istifa etmesini ve ada halkma kendi kaderini tayin hakkı tanınmasını istemiîtir. Çoğunluğunu Atina'da öğrenim yapan Kıbnsh rum öğrencilerin meydana getirdiği 2 bin kadar gencin katddığı mitingde, Kıbrıslı Rumları ENOSİS için mücadeleye çağıran broşürler de dağıtılmıştır. Dünkü mitingi, Ingilizlere karşı direnme örgütü EOKA'nın 19. ku ruluj yıldönümü nedeniyle, «Kıb rıs'ın Yunanistan ile birleşmesi için mücadeleyi düzenleştirme ko mitesi» düzenlemiştir. Komite sekreteri Kiriakos Saveriades mitingde, cUlus, adanın parçalanmasını isteyen Makarios Hükümetinin istifasını istiyor. Elenizm EOKA'nin efsanevl lide ri General Grivas Digenis'in çiı diği siyasete dönülmesini gerekti rir» demijtir. (a.a.) • Adalet Bakanı: 141,142 ve 163'te zikredilen suçların affında iktidarın dönüşü olamaz KONYA Adalet Bakanı Şevket Kazan Konya'da THA rnuhabirinin af konusunda sorduğu soru üzerine bir açıklama yapmış, «141142 ve 163*üncü maddelerde zikredilen suçlann affı konusunda iktıdar kanadında bir dönüş olamaz» demiştir. Af kanunu tasansının Senatoda engellenmesi halinde Anayasanın öngördüğü esaslar içinde hareket edilecegini bildiren Adalet Bakanı daha sonra şunlan söylemistir: «Gerçekte Senatoda bir engelleme değil, tasarının maddelerinde değişiklik düjünülebilir. Örnegin 141, 142 ve 163'üncü maddelerin kapsamına giren suçlann af dışı bırakılması gibi bir durum meydana gelirse Anayasanın öngördüğü şekilde komisyon kurulacaktır.» Şevket Kazan Adalet Komisyonunda muhalefet partileri kesın bir tutum almadan önce hatta bir ay önce müşterek komisyonun bu maddeleri «J kapsamı içi ne soktuğunu bunu knmuoyuna ilân ettiğini bugün.ien Adalet Ko misyonunda müzakorelerin tpşladığı güne ia'tor geçen zamsn içinde herhangi bıı tepld görmediğini anlatarsk: «Bu maddelerdeki suçlann af kapsamı dışında bırakılmasını isteyen hiç bir mektup ve telgraf almadım. Şimdi 300 imzah mektuplar telgraflar geliyor. Bunlann arkasında bir düzenin, bir tertibin olduğu bellidir. Bunlar iktidan yıpratmak için çeşitli metodlar deniyeceklerdir. Bu birincisidir» demiştir. Affın erken çıkacağı konusunda umut ve temennilerinin bulunduğunu kesin tarih vermediklerini ancak affın bazı nedenlerle uzadığını bildiren Adalet Bakanı düzen ve tertip içinde olanların çelişkiye düştüklerini öne sürmüş ve daha sonra şunları söylemiştir: «Anlayamadığımız bir nokta var, bir yandan hükümet bunlann yeniden suç lşlemeyeceğini garanti etsın diyorlar ki, hükümet vatandaşın suç işlememesinin garantisi değil, rautlaka suç işlerse cezalandırılacağının garantisidir. Bir yandan da her ne olursa olsun biz bunlann affma karşıyız diyorlar, böylece büyük bir çelişki içine düşüyorlar. Bunlann tutumu budur. Bizim gerçek ölçümüz ise suçun agırlık derecesini müeyyidelerle belirten ceza kanunumuzdur.» (THA) Libya Enformasyon Bakanı, Kaddafi'ye karşı TÜRKMENOĞLU: «ÜRETİCİNİN SIRTINDAN GEÇİNENLERE BİR KURUŞ DAHİ ÖDEME YAPMAYACAĞIZ» Hikmet ÇETİNKAYA SltRT Gümrük ve Tekel Bakanı Mahmut Türkmenoğlu, Diyarbakır ve Siirt yöresmde, «Cenan» diye adlandınlan tütün üreticilerinin emeklerinden yılda 150 milyon lira kazanan 20'ye yakın «şirket» adıyle tanınan kişilere bu yıl ödeme yapılmayacağını açıklamıştır. Diyarbakır, Siirt ve Bitlis yöresinde 1973 yılı Güneydoğu ekici tütün piyasasuıı izleyen Bakan Türkmenoğlu, gerçek tütün ureticisinin aracı, tefeci ve karaborsacıya tutsak bırakılmayacağını açıklayarak şöyie demiştir: «Diyarbakır ve Siirt yöresinde büyük bir tütün sömürüsü vardır. Yıllardan beri bu sömürü süre gelmiş ancak hiçbir tedbir alınmamıştır. Diyarbakır ve Siirt yöresinde şirket adıyla bilinen varlıklı, ama tütünle hiçbir ilişkisi bulunma ] yan kişiler, geçimini tütünden sağlayan gerçek üretici «Cenan» lan yıllardir sömürmektedirler. Cenan diye adlandınlan tütünü fidede yetiştiren, fideleri diken, toprağı belleyen yetiştiren, kıran ve kurutanlardir. Cenan'ın sözcük anlamı hizmetçi yani ırgattır. Koçan Cenan'ın üzerinedir. Yani gerçek üretici Cenandır. Şirket denilen kişiler Cenan'a tutünu toplatıp tartıya vurarak Cenan'a teslim ederler. Piyasa açıldığında ise Cenan'ı sömüren kişiler yani şirketler ellerinde bir torba mühürle Tekel'e gelip memurun gözü önünde mühürleri Cenan adına vurarak parayı alırlar. örneğin, Silvan ilçesinde tütün 2 milyon 400 bin kilodur. Bu tütün'ün değeri ise 50 milyon liradır. Bu değer geçtiğimiz yıllar içinde okuma yazma bilmeyen Cenanların mühürü dolu torba ile Tekel'e gelen şirketlere verilirdi. Silvan'da 10 şirket vardı. Yani 10 şirket 50 milyonu bölüşeceklerdir. Biz bu bozuk düzene son verdik. Silvan'da ve diğer yerlerde şirket denilen kişilere bir kuruş dahi ödemeyeceğiz. Yoksul halkı sömürtmeyeceğiz.» Bakan Turkmenoglu daha scnra sirketlerin kimliklerini açıklamış ve şöyle devam etmiştir: «Şirketler varlıklı kişilerdir. Tek bir kişidir bu. Yani bildiğimiz tütün şirketleri değildir. Ekonomik güçleri olduğu için icarla toprak kiralarlar. Toprağı membalardan su kiralayıp sulama işini çözümlerler. Tümünün su motoru vardır. Şirketler Cenan ailesinin yemesini içmesini karşılar. bunlan borç hanesine yazar. Anlaşmaları tütün değerinin yarı yanya paylaşılması biçimindedir. Ama bu noterle filân değildir. Cenanlardan karaborsayla tütün alırlar ve bozuk düzeni sürdürmek isterler. Ama bu yıl oyun su yüzüne çıkmıştır Parayı Cenanlar alacaktır. Cenanlar, tütün parasmm yansını (Devamı Sa. 7. Sü 6 da) Yurt dışında çalışan işçiler Halk Sektörüne katkıda bulunmaya çağrıldı (Cumhuriyet Haber Merkeri) Fransa Cumhurbaşkanı Pompidou'nun ölümü dolayısiyle Paris'te düzenlenen anma törenine katılan Başbakan Bülent Ecevit ve beraberindekiler, dün akşam saat 21.35'de yurda dönmüşlerdir. Ecevit, Yeşilköy Havaalamnda verdiği demeçte, Fransa Başbakanı Messmer ile birçok devlet ve hükümet başkam iie yararlı görüşmeler yaptığını bildirmiştir. Öte yandan Başbakan Bülent Ecevit, Alman radyolannın Türk çe yayınlannda programa konulan ve Almanca yaymlannda konu edilen demecinde, sendikalar, memurlar dahil bütün ücretlileri. devlet öncülüğü ve yardımlanyla kendi kuracaklan yardımlaşma örgütleri vasıtasıyla toplu yatınmlara yönelteceklerini söylemiştir. Demecinde yeni hükümetin tzleyeceği politikayı anlatan Ece<Deramı Sa. ", S0. 3 de) DEMİREL: "AF TEKLÎFİNİN GECÎKMESİNDEN ŞİKAYETÇİ OLAN İKTİDAR, MECLİSİN ÇALISMA SÜRESİNÎ UZATABÎLİRDİ,, ANKARA AP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Türk Haberler Ajansı muhabirine verdiği demeçte, siyası hakların iadesı, af kanunu teklifi ve dış politikada meydana gelen geli^melerle ilgıli görüşlerinı açıkıamış. «AP sıyasi hakları iade ediien muhterem zevatm kendi vuvalarıdır» üemiştir. Demirel, THA muhabırinin af kanunu teklifinin müzakelerinin uzamasımn olumsuz etkilere sebep olduğu yolundaki bir sorusunu «Anayasa ve tüzükJere göre müzâkereler vapılacaktı. Gecıkiyor, geciktiriıı.vor çibi bır tahrikçiliğe, kışkırtıcıhğa mahal yoktur. Bu kışkırtıcıhğın maksadı parlamentoya karşı bir takım davranışlar mevdana getirmek ise, bunu aynca suç ve kanunların müzakeresini geciktirme d*ye adlandırmak da kışkırtıcüığın ta kendisi olur» şeklinde cevaplandırmıştır. AP lideri, dış politikadaki gelişmelerle ilgili bir soruya da darbe haberlerini yalanladı Yunan basınına göre Ege'de bulunan petrolden Türkiye hak iddia edemez Davit TONGE ATtNA Yunanistan'ın nüfuzlu gazetelerinden «Elefteros Kozmozsda dün «Bay Işık'ın kırdığı pot» başlığıyla yayımlanan bir başyazıda, Türkiye'nin emperyalist bir tutum içine girdiği ileri sürülmüştür. Yunan gazetesine göre, Savunma Bakanı Hasan Işık'ın konuşması, müttefik bir devletin sorumlusunun yapacağı konuşma değildir ve ifci ülke ara sındakl ilişkileri bozucu niteliktedir. «Akropolis Gazetesi» ise, üd Ulke arasındaki gerginliğe Türkiye'nin tutumunun yolaçtığını ileri sürmüş ve Ege Denizinde bu(Devanu Sa. 7, Sü. 8 de) BEYRUT Libya eğilimli Lübnan gazetesi «Essefir» ile bir telefon konuşması yapan Libya Enformasyon Bakanı Ebu Zeyd Durda, «Libya Devrim Ko muta Konseyi içinde herhangi bir değişiklik olmadı» demiştir. Bakan, «özlerine şöyle devam «tmiştir: «Libya'da cereyan eden olay, »radan bir olaydır. Bazı çevrelerin olaya verdikleri önem, bu çevrelerin Libya'daki gerçek du rumu ve bu arada Libya Devrim Konseyi'nin öteki ülkelerdeki benzerlerinden farklı ol duğunu bilmediklerini açıkça gösteriyor» Albay Kaddafi'yi Binbaşı Cal luoTun. görevinden uzaklaştırdı«Kuvvete başvurma zorunluğu ile ğı yolunda Kahire basınında gö karşı karşıya kalırsak, milletçe rülen haberlere de değinen Lib ve bütünlük içerisinde olacağıya Enformasyon Bakanı, «Ülke mızdan sanınm kimsenin şüphesinde hükümet darbesi yapmak s: yoktur» karşılığım vermiştir. ta olan ^'ri, bir cenaze töreni içtn Paris'te bulunur muî» deSiyasî haklar mi$tir. Demirel, Anayasada yapılan öte yandan, Beyrut'taM Libdeğişiklikle siyasi haklan iade ya Büyükelçiliği, Libya'daki si edilen eski DP'lilerle ilgili olarak yasl mekanizmada bazı değişik şunlan söylemiştir: likler oldugunu ön<?eki akşam 1960 şartlan içerisinde AP, De (Devamı Sa. 7, Sü. ? de) mokrat Partinin devamı olarak kurulmuştur. O günden bu yana DP'nin dayandığı felsefeyi vaşat (Devamı Sa. 7, Sü. 7 de) Vilâyet sivrisinekle; Belediye de karasinekle mücadele edecek Vali Namık Kemal Şentürkie Belediye Başkam Ahmet tsvan bu yıl Istanbullulan sinek va sivrisinekten kurtarmaya karar vermişlerdir. Bunun için aralannda görev bölümü yapmışlar, Vilâyet «Sivrisinek». Belediye ds «Karasineknle mücadeleyi Uzerine almıştır. Şentürk ve îsvan, yaptıklan araştırmada, geçen yıUarda yapılan mücadelenin aksak yönlerinl çıkarmışlar. çahşmalan ona göre planlamışlardır. Yalnız Belediye karasinek için 150 işçi kullanacak ve 115 bin liralık ilaç harcayacaktır. Vilâyet ise, mücadelede 200 İşçi kullana(Devamı Sa. 7, S0. 8 de) Bu köşeden MECLİS NOTLAR1 AMERÎKA'DAN AFYON (2) ÖLAVLARIN GERÇEK Ankara Atina ilişkileri çiminde yonımlayabiliriz. Askerî diktaların, faşist vönetimlerin, daı boğazlarda, halkj dış düşmanlarla ve çevredeki korkularla oyalayıp muhalefeti sindirmeleri, dizginleri daha büyük güçle ele ge> çirmeleri, eski ve yıpranmış bir yöntemdir. Gerçi uzun sürede bu yöntemler hep ters sonuçlar vcrmiştir, ama kısa sürede yararlı olabilirIer. Bugün Gizikis cuntasının elinde Kıbrıs sorunuyle Ege denizi tartışması vardır. Kıbrıs'ta Makarios'u devirerek ENOSİS'e doğru bir adım atmak, ya da Ege denizinde Türklerle savaş havasuıa girmek, Atina'daki yönctime iktidannı sağlamJaştırmak balnmından hizmet edebilir. Bu yıpranmış tnetodu uygulamak zonında kalacak kadar Gizikis Cuntası köşeye nJaşmış olabilir. Ortadoğu'dald bngünkfl ortam, Türidye'yi de kapsayan ikili bir plinm u.vguianmas! olanlığını zayıflatmaktadır. Atina'nın Kıbns üstündeki beveslerini başlanpçta etkisiz bırakmak ve frenlemek için Sovyetlerin Yunanistan'a yeni bir nota verdiği de lıiliniyor. Buna karşın NATO'nın Güneydoğu kanadında iki üyevi karşıkarsıva fetirectk çatışmsnın NATO içinde ona.vlanaca.;ı da düşünülemez. Ancak ortada bir de Yunaniütan olfusu vardır. Atina'nın hırçın tutumu, hanfi nedenlerle dıığarsa doğsun, doğnıdan doğruya Türkiye'yi hedef alan ve rahatsız eden bir düzeye ulaşmıştır. Böyle zamanlarda ülkemizin ulusal gelenefi, halkHükümetordu bütünlüğünün elle tutulıır biçimde somutlasması, yoğunlaşmasıdir. Taribüniz bu ulusal oluşumun ömekleriyle doludur. Atina Cnntasının Türkiye'nin sırtından durumunu kuvvetlendirnıesine; ve hem Kıbrıs, hem Ege denizindeki haklarımızı çiğnemesine nıüsaade edecek bir ulus olmadıfnmızı ispatiamak znrunda kalıntak otaylann snrumunu komsumuz yüklenecektir. Meclis kursusu kimlere kaldı.. TURHAN ILGAZ ANKARA SilâhU Kuvvetlerin, Cumhuriyet'in 50. yılı dolayısıyla yayınlayıp, «Atatürk'ün ruhuna ithaf ettiği» bir kitapla ilgili haber basında oldukça önemli bir yer aldı. Muhalefetin yayın organları, «Türk Tarihi, Süâhlı Kuvvetleri ve Atatürkçülük» adlı kitabm, özel likle layiklik konusundakl pasa] larından seçtikleri cümlelerini başlığ? çıkararak verdiler haberlerini... Bir AP yanhsı gazetenin baslıjfı, (Sancar, kaleme aldıgı kitaota «dini duygulan istismar etmek zararlıdır» dedi) şeklindeydi.. Biz, tktidar dönemlerinde, dinsel konular karşısındaki tutum lannı da yakuidan izleme otana§ı buldugumuz bugünkU muhalefetin, MSP iktidara ortak oldu olah layiklikten çpk sözeder Oluşuna şaşmadıgımız tçin, bir AP vanlısı eazetPde Sil&hh Kurvet' leroe vayınlanan blr*Wtapta ş» çen lavikliVle ilgiii sözİMİn de bi rinci sahife<i»r g5sterlh««sirii oIağan karsılndık... (Devamı Sa. 7, Sü. S de) Haşhaş ekmeyi Amerika bile düşünecek de.. ALTAN ÖYMEN Washington'dan yazıyor merikan Birleşik Devletlerinde uyuşturucu maddelerle savaş. devlet seviyesinde, Adalet Bakanlığma bağlı bir daire tarafından yürütülüyor (Drug Enforcement Agency Department of Jusfice> Bunun Baş yöneticisi John Bartels Jr., 2 milyon tirajlı «üs. News and Beport» dergisinin 1 Nisan tarihli sayısına bir demeç vermiş. Özeti şu: Amerikada eroin kullanma akımı büyük öiçüde azalmış, Amerika bu tehlike açismdan köşeyi dönmüştür. Bu olay bir «cmoda» halinde gelişmiş, 1960'larda sayılan 50 . 60 bin tahmini eroinman sayısı. 1970 de 500 600 bine çıkmıştır. Ancak $imdi bu savı tekrar 150 3no bine kadar inmiştir. Ve daha da tnmeye devam etmfktedir. Peki bu olumîu gelişmenin nedenleri? Şimdi sanılır ki, uyuşturucu maddelerle savaş dairesinin yöneticisi. ilk önce «Türkiye haş.haş ekimini yasakladı da, ondan» divecektir Hayır... Türkiyenin haşha; ekıminden vazeeemesi, Mr. John Bartels Jr.'in saydığı sekiz dokuz nedenden sadece bir tanesi.. Bir kere bu fconuda Amerika içindekı egitim ve tedavi tedbirlerinin etkili oldugunu beürtiyor. Uyuşturucu madde tutkuluiarının bu işten yavas yavaş vazgeçtigini, kendinl tamamen daha az ısrarlı maddelere, ilâçlara yönelttiğini söylüyor Sonra divor ki: «...Ba?kalanna özenilerek başlayan bu ahşkanlık, artık bir moda olmaktan cıtayor.» Avne» tc ve dts pnlis tedbirlerinin rolü O?ertnde önemle duran Bartels Jr., Amprika »cin*» vo?ıwıla«tınlar ooiis takiblrKÎen b»ş(Devamı Sa. t. S8. 7 6e) B Turızın 74 ORHAN M: SEZGİN'İN 'HAZIRLADIĞI TURÎZM SAYFAMIZI BUGÜNDEN ÎTİBAHEN HER HAFTA PAZARTESt GÜNÜ 5. SAYTAMIZDA BULACAKSINIZ. ir yandan NATO'nun 25'inci yılı için demeçler verilirken öte yandan NATO'nun Güneydoğu kanadında Türk • Yunan ilişkileri olumsuzluğa dönüşmektfdir. Ege denizinde petroi arama konusunda çıkan anlaşmazlık, iki komşu arasında görüşmeyle çözümleneccğine; Yunanistan başka yönelişlere sapmak, hatta bir savaş hazırlığına girişmek gibi davranışları yeğlenüştir. Gerçekte Yunanistan'ın Türkiye ile bir savaşa tekbaşına karar verecek durumda olmadığl açıktır. Askeri dikta ıejimi komşumuza egemen olduktan sonra Yunanistan Amıpa'dan uzaklaşmış. ABD'nin desteğine jüsbütün muhtaç bir dnruma gelmiştir. Bu tek vanlı Uişki, Yunanistan'ın tutum ve davranışlarında daha bağımlı olmasına yol açmıştır. Eğer Ege denizinde petroi arama sorununda perde arkası ve nnır ötesi bazı kuvvetler yoksa, Atina' nın davranışını içe dönük bir zorunliılujrun Hısa yansımaa bi A