Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 4 Aralık 1974 irlesmiş MHletler Besin ve Tanm örgüttl'nün dünya açlık sonınlanna çözüm aramak üzere kasım ayında Roma'da dü2enledigi ulusiararası toplantı sona erdi. Varılan sonuçlan gazetelerden ögrenmis olduk: Kıtlıklan bildirecek bir haberlesme sisteminin: besin maddeleri üretimiyle ilgili kuruluşlar arasmda esgiidüm sağlayacak bir Dünya Besin Konseyi'nin; az gelişmiş ülkelere tanmsal gelişme konusunda yardımda bulunacak bir fonun kurulması. Aynca, dünyada her yıl patlak veren kıtlıklara karşı, on milyon tonluk «ivedi besin yardımı» yapılması gereği de kabul edilmiş Edilmiş ama, bumın nasıl sağlanaca&ında, toplantıya kaölan 130 ülke, görüş birliğine varamamıs. «Acıyan uyumuş, acıkan uyumamıs» diyor bir atasözümüz. üyuyadursun toklar! B Olaylar ve göriişler HER LOKMADA BİN GÖZ Seha L. MERAY Çöpçüler, her sabah, yalnız çöpleri değil, açlıklâhlsrla, yapma uzay uydulanyla donanmak »evdatan sokaklarda ölmüşleri detoplamaktalar!K sında. Az gelişmif filkeler de, a; kamma, yalın u ayak bu yarışa kaptırmışlar kendBerini: Füzeleri zey Hindistan'da ağaçlann yapraklan yolunmuş olmayan az gelişmiş devlet kalmadı gibi; o aç Hin çoktan: Yiyecek bir sey bulamayan insanlar, çedistan, çekirdek güçlü ilk bombasını yaptı da başı kirge sürüleri gibi, ağaçlara üşüşmüşler! Topluarşa erdi sanki! cÇok gelişmiş» ülkeler de çılgınca ca kendilerine kıyan aileler varmış aclıktan kurhesaplar içindeler: Sovyetlerin elinde, 100.000 nütulmak için! Orta Afrika'da, Çad'ın kuzeyinde, fuslu her Amerikan kentini yerle bir edecek güçdifteri salgınına karşı, kimi aileler, Birlesmiî te. kent basına 11 bomba vırmıs; ama Amerika"nın Müetlerden aşı gönderilmemesini istemişler: elinde. 100.000 nüfuslu her Sovyet kentine düşecek öleceklerse, şimdi difteriden ölsün de çocuklan, bu cins bomba sayısı 36 iml?! (Newsweek, 23 eyiyileşir gibi olup, aclıktan ölmeainler diye! lü] 1974). Çeşitli ckorkunç 6neriler« var, dünyadaki açlık sorununu çözüme bağlama yolunda. Bakın, AAçlık kasıp kavuradursun az gelişraiş ülkeleri, merikan Tarun Bakanı E^rl Butz neler söyleyebili nüfus patlaması da en çok bu ülkelerde. Her yıl, yor: «Dünyada her zaman aç insenlar olageldi. Du 7080 milyan kiş; katıhyor dünya nüfusuna: Her rum sıkıntılj ama, bunalım filân yok. Amerikalı gürx, ortalaraa. 200.000 kişi! Dünya Sağlık Orgutü'çiftçilere gerekli para ödenirse. Amerika Birleşik nün dergisi (tVorld Health, eylü] 1974> şöyle belirDevletleri, bütün dünyayı doyurabilecek tahılı ütiyor durumu: «Yirmi beş yıl önce. duvar saati retebilir.» Peki, ya «gerekli para» ödenemezse? Söy sarkacının her vuruşunda, dünyada doyurulaeak lemiyor, sayın Tanm Bakanı; dünya açlık sorunuy bir karın söz konusuydu: on yıl önce, kol saatınıla ilgisi burada bitiveriyor işte! zın her tiktak edişinde. yeni bir karın katilmakÖte yandan, Amerika'nın ünlü Massachusetts taydı aç kannlara: bugünse, nabzınızın her atısında. Teknoloji Enstitüsü'nden Dr. Jay Forrester kesin doyurulması gereken yeni üç karın daha var dün•çare» gösteriyor: «Eleme'» Başka deyimle, açlığa yanın karşısmda!» dayanıklılan yaşalabilmek için, bırakalun dayanık sızlar ölsünler aclıktan' Aristo, yıllarca fince söy Oysa. az gelişmiş ülkelerde on milyanlarea çolemiş «ynı |eyi: .însan soyunun bolluk içinde bücuk. besinlerindeki protein eksikliğinden. gerekli yiimesinl sağlamak için. vebanm, açlıjın, sava^in beyin gelişmesine ulaşma olanağından yoksun büzaman zaman insan soyunu budaması zorunlu!» De yümekte. Asıl acı olan şu: Dünyamn protein kaymek, Aristo'dan bu yana bir parmak ilerlememi» nakları. akılhca. adaletli dağıtılsa. bütün dünya kafalar. birazcık yumuşamamış yürekler var! çocuklanna yetecek Hurumda. Ne var ki, kaynaklann da§ıt:m düzeni, ülkelerle kişilerin parasaJ oknaklanna, »arztalep» hesaplarına bağlı. Bu deâişmedikçe, daha çoook duyv:Iacak açlık hab«rleri. «Açlık» sorununa sogukkaniılıkla bakabflen ulusiararası polltika uzmanlan âa var, Dünya devletleri ne yapmaktalar bu durum Dısisleri Bakanlıklarında. Her devlet kendi karçısında. lâf etmekten başka? Hiç, ya da hiç gi kozunu oynuyor politika satrancında. Açlık da bi bir şey! Bir yandan da, bilim ve teknolojinin bu kozlardan blri: Petrol gibi, tdeoloji gibi, dorufuna ulaşmıs olmakla Svünmekten de utanmı nükleer sil&hlar, yapma uydular «stratejik mad yoruz.15 Teknoloji. Aîâeddin'in lâmbasından çıkan deler». vıllanmı? düşmanlıkların kı;kırtılması dev n '. biz Alâeddinlerin tepemize dikilmiş, buy gibi Kapitalist ya da »osvBİıst. gell$mi« ya da rutumuzu beklemekte. Amaç neydi. unuttuk gögeüşmemis, bütün devletİer, yalnız kendi çırünmekteyiz: Mutluiuğumuz için araç mı teknoloji, karları ardında. yoksa. bilimsel verilerle yarattığımız teknolojinin bilincsiz oyuncaklan mı olduk? Dönen ne ortalıkta. koşmaktan di;«ünmeğe vakti yok insanlarm. Oysa, bilginler. uzmanlar, dünyayı da düNereye koşarlar, bir bilseler ya: Çıldırmış bir dünşünen rfevlet adamlan, insanlığın gelecegini yada. öldürmekteyiz geleceğimizi!. karartan açlık =orununun çarelerini yıllardır soylemekteler. «Dünyayı beslemekta kulianabiBu<îün dünya devletleri. eğitime harcadıkları lecek veterli teknoloji birikimi var ama para paranın 40 katını silâhlanmaya dökmekteler. nerede?» diye soranlar çlkıyor. Görmüyorlar Bir bomhardman uçağı prototipi kaça çıkmaktaybirtakım hesaplan: Silâhlanmaya harcanan pasa, o para şunlarm da karşılığı: 250.000 öğretmenin ralardan yüıde onu beslenmeye aynlsı, 100 mil bir yıllık maaşı; her biri 1.000 öğrencili 30 fen hyon klslnin kımı dovarmı? vılda. Para bulunkültesi; her şeyi olan. 100 yataklı 75 hastane; 50.000 t» lstek de olsa ekilecek, isletüecek yeni traktör ya da 15.000 biçer döver! topraklar yok değil dünyamızda. Daha iyi, daOysa her devlet füzelerle, çekirdek güçlü ıl Her Dakika, Her Saniye... Rom» toplantısında tartısılan sorunlar yeni de&ü. Yen! olan, sorunlann boyutlan. Toksa, yıllardır avaz avaz haykınp durdu bilim adamları, uzmanlar sağır kulaklara. Açlık yüzünden her yıl 35 milyon kişi ölüyor dünyamızda. Ortalama, günde 100.000, daldkada 70 kişi ölmekte açlıktan! Toklar ülkesmde vasayanlar. ya da açlar ülkesinde kann doyurma olanagını bulanJar. lokantada «bugün de ne yiyeyim?» diye diişünürken, ya da iyi bir yemek üsrüne bir sigara yakıp ilk nefesi çekinceye kadar, 70 ktai açlıktan ölmüş bir yerlerde! Hem de her gtintin, 24 saat boyunca. her dakikannda! Çok resimler çıktı gazetelerde. dergllerde aclık üzerine. Etyopya'dakl açlıfc resimlerini gördünüz belki. Kac yüzbin kişi ölmuştü o sırada? Hszreti Süleyman ile Saba Melikesi'nin bilmem kacınci kuşaktan torunu olmakla övtinen. söîüm ona «Aslanlar Aslanı» Haile Selâsiye henüz imparatordu. Hani. altın musluklu. satafatlı mermer banyolarda yıkanan. yurt dışî bankalara ülke haikının altn teri on tnilvar dolar f Türkiye yıllık bütçesinin neredeyse iki katı!) kaçıran. tahtında bir sömtlrge genel valisi gibi«kolonyal» sapka ile oturmaktan çekinmeyen bir imparator vardı ya, lşte o. Açlık sırasmda fazeteler bir resmini yayınlamışl.irdı: Avrapa modası lâcivert giysiler içinde. iki parmagınm ncuyia bir ailenin güniük besini olacak büyüklükte koca et oarçalannı. sma bovtında semiz saray köpeklerine dafcıtıyordu. Arkasında bir saray usagı. altın kaplar icinde bir yıfın et sunnyor İmıaaratoruna. köpeklere vert'n diye! Ya aclıktan kıvranan, can çekisen halki? Umurunda mı? Newsweek dergisi de (11 kasım 1974> açîık resimleri, bu konuya ilişkin yazılar bastı Dergi kapağinda aç bir Asya'lı kızcağız bakıyor hepimite. Bir iç sayfada. kara derili aç bir ana bagdas kurmus: kııcagmda iskeletleşmiş çocuğu, ölü mii. diri mi belli degil. Bir sayfasında, Amerika'da yem fiyatlannı protesto etmek için, sahiplerince kurşunlanro öldürülmuş bir dana sttrüsü yıfılmış. mezar gibl uzun bir çukura. Karşı sayfada. aç eözlerle bakan Hindistan'Iı ya da Banşladesii bir yRvrucuk, elinde bos bir çanak. «Danalar meTarlıSi» basında AmerikRİı çiftçiler marifet yapmıs gibi «poz» vermekteler. Nerpden bilerekler o kızcapız gibilerin aclıgını. rıereden görecekler o kızcafcınn EÖzlerini? «Açlık. pek çok Amer.kahnın yabancısı olduğu bir duygu» diye başlıvor dergideki yazı. Banglades'in baskenti Dakka. kırlardan kaçıp gelen aç 400.000 kişinin saldınsına utramış: Çılgın Dünya ha bol ürfln alma yollan, denenerek öğrenilmiş. Toprak reformu da gerekli birçok ülkede. Uzmanlar, yeni besin cinsleri yaratılabilinir kanısında. Ama bizler, bütün bunlan bir yana bıraklp, başı bo? bir tutumla, öldürmüyor muyuz doğayı? Çevre kirlenmesi, açlık boyutlarında sorunlar yaratmak üzere. Hem az gelişmişlere sıra gelmeden, çok eelişmiş ülkelerin basında patlayacak bu sorunlar: Ren'in deterjanh, eıvalı suları, fabrika döküntüleri, balık bırakmamış artık. Kıyılar. deniz kıyısı olmaktan çıkmış: Çocuklar yazlan petrol artıklanndan kararmış kumlarla oynamakta. Pek çok büyük kentin havası. Ankara havasından beter. öte yandan, doğum denetiml, aile plânlaması çok ağır ışlemekte. Oysa, dopum denetimi. üpton Sincisir'in sözleriyle, «tnsanhk tarlhinde atesin bulunmasi kadar önemli.» Yük«elc dogum oranı kötü beslenme. açlık, eğitimslzlik, dıs sömürü yanında tek nlum«uz etken sayılmasa da, az gelişmiş ülkelerin ekonomik sorunlannın çözümünde en büyük engellerden biri Bu yüzden. az gelişmiş ülkelerin ekonomik sorunlarla ugrasma çabaları, kaygan bjr yokuşu tırmanan kamvonlara benziyor: Tekerlekler dönüyor ama, kamyon olduğu yerden kımıldamıyor: geri kaçtığı da oluyor ara sıra. Uydu Milliyetçiler S İğneyi Batırırken... Şu da var: Açlıkla, gelişme, kalkınma sorunlarıyla uSraşan az gelişmiş va da gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelerin vurdum duymazlıgını venneden önce. kenrii dnrumlanna da bir bakmalılar Toplumlanndaki sosyal adaletsizlikleri kaldırma yolunda ne yapıvorlar? Eldek! olanaklan «herkes» için mi. yoksa mut lu annlıklar» için mi kullanıyorlar? «Ayncalıklı» durumlar sürsün gitsin mi istemekteler? «Herkesln karnı o*ovsun, herkes pereöi pibj hannabilsin. herkes ögrenim (för«ün. herkes saglıklı olsun» kayçıslndalar mı, yoksa «her mahallede bir milyoner yetişsin. yeter; blz eirte fukaralıkla. açlıkla. pahalılıkl» savaş lâflan edfr toplanz ovları» hava«ında mı oilitikacılan? Kimi az eelisTnis ülke örıderlerinin gözleri, kabile başı olmaktan devlet tanrılığına vük selmeği görür de. başka şevler görmez mi? Kar8ilık olarak neler kaptırdıklanna aldırmadan, «Büyük ASabevler» yardım »"linl uzatsln, «bu arada biz kevfimlze bakslım» bekleyislndeler mi? Bir tartsınlar durumlannı. Artık bilinen şu: Sorunlan gerçek boyutlarıyla ele alan, jomut sonuçlar yaratan, «dönyayı tümüyle dÜ5İir>»n» uveulamslara eecmek gerek bir an Snee. Bu yapılmazsa iyimser yada kötümser «siya?al. söylevler, kaynaksızhk yüzünden uyeulanamayacagı önceden bilinen oybirlifjyle alınmis sözde kararlar. İn«anh8ın büyük çogunlugunun içinrfe bulundu§u acıklı dunımla alay etmekten öteye ne anlama gelir ki?.. Romalı ürıiü tajlamacı Decimus lunius Iuvenalis <t S 80140) şSyle demi?: «Dnrü«t1ÜBÜ övüp durmaktalar: ama dürüstlük aclıktan ölmekte» tnsan'ık duv<rusıınu H ÖVÜD durmak a talar: oysa bu duygu da, insanlarla blrlikte 61mek üzere. Bütün «çareler» ararvsin. bulunsun, uygulansın ama. hepsirden önce Bertrand Rufsell'in sözlerine de kulak verelim: «tnsanoSJu kafasını natil eenişletmisse, yüreğinl de öylesine genlsletmek zorunda » «Dert Çekene Göre...» KADIN ÖZGÜRI.ÜĞÜ OKTAY AKBAL Evct Hayır Bilmemek değil, İlgi duyuyorsunuz... Ama. bilmcdiğiniz noktalar var herhangi bir konuda... Meydan Larousse Büyük Lugat ve Anvklopedi, her konuda aradığmızı bulabilcceğiniz eşsiz bilgi kaynağıdır. Bütün büyük kitapçılarda... ultan tkinci Abdülhamit'e değgin iki görüş vardır günümUz Türlriyesinde... Blrincl görüşün özeti «ülu Hakan Abdülhamit Han»dır. Bazı çevreler Abdülhamit'i yere göğe sığdıramazlar, yüceliğini anlata anlata bitiremezler. Halkın biricik padişahı. son büyük Osmanlı Sultanı. Imiîaratorlueu gül gibi yönetirken, adına JönTUrk denen haytalar ortalıgı sarmıs. rararlı atamlar giderek (relişmiş, askersivil bürokratlar devletin temeline kundak sokmuş, exı sonunda Abdülhamit'i devirmişlerdir. Ve çok eeomeden yıkılmıstır koca devlet... tkinci söröse bakılırsa Abdülhamit 33 vıl inletmistir halkı. Özgürlük isteyenleri olmadık yöntemlerle yok etmiş. sindirmlş, zindana atmıi sürmüstür. Jurnalcıhgı devlet düzeninde geçerU kılmış, Türk milliyetcilieinin karsısına çıkmıs, ülkenin yan sömürtre nlteli?ine dllsmesine B6Z vummuştur. Sonunda Abdülhsmit diktasına karşı ayaklanan kuvvetler, Sultanı devirerek Ulkeyi bir 6mQr boyu süren belâdan kurtarmıslardır. Siyasal akımlann köklerini geçmişte aramak dogaldır. Yaşadıgımıa dönemde Abdülhamitin yüceliflnden dem vuran akımlarla. Abdülhamit'in kompradorlann sultanı oldugunu ileri süren akımlar hesaolasmaktadırlar. Cünktl boebulanık ortamda cehaletin kalıtımma dayanarak tarihsel gerçekleri değistirebilmek olanağı vardır. Ama bu olanak ortadan kalktığı zaman tarihin anlamı teklesir. Gerçekte. ünlü padişanın kompradorlaruı sultanı olduğu açıktır. Türkiye'de sömürgeleîme sürecı. îkinö Abdülhamit döneminde sasılacak bir ivmeyle eelişmlştir. Komprador kapitalizmi sreliKtikçe de. Osmanlı tmparatorlufundakl çesitli uluslarda milliyetçilik akımlan gelişmiş, Osmanlı kavramı, toplumu birlestirme ve ba&dastırmada vetmez olmustur. Abdülhamit. fmparatorluğun catlayan vaıosunu yaplitırmaya çabalamıştır ama, böyle bir tutkal tcat edilmediğinden hiç bir «ey kar etmemlstlr tstlbdat koyulasmıs, zulfim, jurnal, yasak, korku, vehım yalan sarmıştır her yanı... Batı'nın kapitalift devletleri, Osmanlı împaratorlugunda yaşayan uluslar kesiminde milliyetçilik akımlarını kftrüklemis, desteklemişlerdir. Büyük kapitaliştler Balkanlarda ve yakın doğuda kücük komprador devletler üretmeyi ekonomik açıdan daha yararlı ve daha gflvenl! bulmuşlardır Abdülhamit'in çağ dısı yönetiml, gerçekte Batı kapitalizmtnin lşlne yaramıstır. Komprad'orluk gel1«tikçe. lmparatorluk içlndekl Hlrlstlyan uluslar ekonomik açıdan Batı kapitallzraine baglanmış, ulusçuluk akimlarına kavnak ve destek bulmu«lardır Blrincl Dünya Savaçından önce Balkanlar'da ve savantan sonra Ortadogu'da kurulan bütün kflçük devletİer, Batı kapitalizminin Oslerl ve uydulan nltellSinde tarlh sahneslne çıkmışlardır Türkiye Cumhuriyetinln kurulusu İse. bunlardan bambaşka bir nitelikte eerç«>k!eçmlstir 1917 devrlmivle Çarlık Rusya'sı yıkılmıj. yeryflrflndeki kapitalizm tekeli çatlamış. ven1 bir güç odafiı varolmujtur Bövlerı» ms»ltım ıılnnların k»Dİt»H»m1n emnervalizmine karşı milliyetçUik akımlan oluşmus, yepyenl bir tarihsel gelişme simgelenmlştlr Mııstafa Kemal eylemivie gerçekleşen ve biçimlenen Türk milliyetciliBinin niteligi Osmanlı tmparatorlujunu meydana getiren Oteki ulu»lardan farklıdır Kapitallcmin emperyallzmtne karsı miUuetçdik Milli Kurtuluş Savaşı denen bir devrim türünü jrt. va cıfcarmıştır. O günlere dek bir küpük toplum ancak Batı kapıtalızmi elivle desteklenen milliyetçilik akıın.trına îsOınfl olur. ve sonuçta blr uydu devlet kurulurdu tkiye ayrılan dtbıyada emperyallzme Karşi «ava«aran kurulmuş ilk bağımsız devlet oldu Türkiye '.umhuriveti... Atatürk ulusçuluğunun tarihsel kökeni 'îiıauı Batı kapitalızmine ve Amerika'ya davaru.rmı ve salt komünist düşmanlığı bayrağını sallayarak yap.lac milliyMçiliğin Atatürk mıllıyetçiliğiyle en küçük bit iİLSldsı vnktur. Bu tür milliyetçilik. ancak üsmanlı dönemindekj Yunan milliyetçiliğı türünden bir akıra sayıimaiıdıi: tarihsel kökeni bulunamaz Anadolu toprağmda, ve Mılli Kurtuluş Savaş ımizdA... «Bir kadın seninle konuşurken gülümse, ama dediklerini dinleme». Bu. eski bir Çin atasözüdür. Daha dofrusu atasözü olmuş bir di2e. . Binlerce yıl önceden geliyor. Kadına saygıyle. sevgiyle davran. ama sözlerine kulak asma!... Bunda bir aşağılama var elbet Kadın lkinci sınıf yurttaştır. Toplum lşlerine katüması dofru değildir! Michelet de şöyle demiş «Toplumda kadınla ne yapılabilir? Hiç. Ama yalnızken, her şey». Bu da kadın denen ikinci cinsi başka biçimde bir horlama. Kadın bir araçtır, bir zevk aracı, topluma katkısı yalnız bu kadarcıktır!.. Tam kırk yıl geçti kadmlanmıza milletvekili seçme ve seçilme hakkını tanıdığımızdan bu yana. Bugün, 40 yıl günü gününe doluyor. Yann 41. yılın ilk günü: TBMM bu hakkı verdi. Türk kadınlanna. 1935'te yapılan genel seçimde CHP listelerinde kadın adaylar da yer almıştı. Hepsi seçildi bu kadın adayların! O zamanlar aday olmak seçilraek demekti. Milletvekiü sayısı kadar parti aday gösîerirdi seçmene, daha doğrusu ikinci seçmene. Bilmeyen şaşacaktır 1935'te kadın mi'.letvekili sayısı şimdikinden kat kat çoktu, ne oîmuş ki kırk yıl içinde kadınlar politikada böylesine gerilemişler! Oysa şimdi seçilmek korkunç bir çaba işi, para harcanacak, gezip tozulacak. rrkip adaylar rürlü oyunlarla gerilere itilecek! Kadınlar bu beceriyi pek gösteremiyorlar Göstermelık oiarak bir kaç kadını listelerin ön yerlerine yerlestiriyorlar da bu bayanlar seçilme olanağ bulabilıyor. 1957 seçimlerinin öncesinde tnönü'nün bir gezisine katılmıştun. Erzurum'dayken bir basm toplantısı yapmıştı. Bir soru da ben sormustum. seçimde Dartinizin ariayîan arasında kadınlarm sayısı geçen dönerne oranla artacak mı? diye. Büyük ilgi göstermişti bu soruya, kadın milletvekıllerının sayıca çoğalmasını pek istediğini." ama seçim mücadelesinde kadmların başanlı olamaaıklannı, erkeklerin bu seçilme uğraşında daha üstün geldiklerini, bundan da üzüntü duydugunu... Dört yüz elü kişilik Mecli''te kaç kadın var? Yüz elli kişilik Senato'da? Sekiz on, hepsi bu. Oysa kırk yıl bnce seçme ve seçilme hakkına kavuşan kadınlarımız bu geçen zaman içinde politika alanmda daha ileri gitmemeli miydiler? Bunun bn tek açıklaması vardır, o da böyle bir hakkı kadınlanmızın »erçekten «hak» etmedikleri. onu bu yolda h:ç bir çaba harcamadan kazandıklandır. Türk kadınmm verdiği bir «Kurtuluş» savası yoktur. Ne yapmıs kadınlar seçme ve seçilme. erkeklerle eşit olma hakkını elde etmek için? Hiç. Koskocaman bir hiç. Atatürk vermiş, tanımıs, armağan etmiş on)ara bunu. Onlar da almışlar. benimsemişler... Türkiye de, yirmi milyon kadın öUüsünde pek kullanılmayan. pek yararlanılmayan bir hak bu. Anadolu kadını büyük çoğunluguyle ne Yurttaşlar Yasasındaki hak ve olanaklardan geregi gibi yararlanabiliyor, ne de seçmek. bunun dogal sonucu olarak da seçilmek hakkını kullanabiliyor. Bunlar, kagıt üzerinde Kalan bir takım haklardır. Elimdeki Fransızca kitapta kadınlar için söylenmiş yazılmış bir takım özdeyişler var. Nedense yazarlar, şairler, düşünüzler öteden beri kadmlan karsı! Hepsinin yüreği yanık bu konuda, hepsi dertli. hepsi kadını aşagılamak. hor gormek egiliminde... Racine «Kadın dalgalamr durur. tereddüt eder. tefc bir sözcükle o kadmdır işte» demiş. Hesiodos ise «Kadınlar insanlık için öylesine zararlıdırlar ki. en namuslulan bile kocalannın felâketlnin nedeni olur» demiş. Daha başka sözler. Hepsi olumsuz!.. lşte Cervantes: «Bir kadınm evet'iyle hayır'ı arasında bir iğne kadar uzaklık yoktur.» Ama bir Aıatürk çıkıyor Türkiye'de «Bir ulusun yansı köle olarak kalamaz» diyor. Türk kadınınma düşlerinde bile göremeyeceği bir eşitlik veriyor. Bu yasal bir haktır. bugiin bütün ülke kadınları yaranna kullanılmasa da, milyonlarca kadın bu haklan bilmese de. or'ardan vararlanma gilcünü gösteremezse de Türk kadını ilke olarak, yasal olarak erkekle eşittir. Ama bir gün gelecek bu yasal hakların bilincine varacak milyonlarca kadınımız... O zaman gerçek bir kadın erkek eşitliği kurulacak. Tüm kadınlarımız bilginin aydınlıgına lcavuşunca, bilinçlenme sürecini umamlayınca... Ancak o gün Türk kadını Atatürk'ün b\ essiz. H srüzel armağanını eeregince kullanacak, u yararlanacak. tktisadî açıdan tam beğımsızlığa kavuşunca, bilinçlenince... HERGÜN BİNLERCE BAKIYOR 12 ciltie 12.000 sayfa. 500.000 inadde, 2.000'i renkli 52.000 resim, fema ve harita Meyâan Laroıısse: MeydanLarousse Meydan Gnzeterilik ve Ncşriynt I.trf. Şti. SulUnmektebi Sok. 2325. Cağaloğlu lstaobul Tcl.: 27 93 10 Manajans: 30179638 REKLAMLAR1NIZI TELEFON RİÎHBER1NE VEKtNİZ (Basm: 2539&9621) Denizcilik Bankası T.A.O. Genel Müdürlüf ü'nün 30 EYLÜL 1974 TARIHLİ HESAP VAZIYETİ A KTİ F Llri ÖDENMEMİŞ SERMAYE K A SA T. C. MERKEZ BANKASI S e r b e s t B 1o k e KANUNÎ KARŞILIKLAR KASAS1 Mun/am Karşılıklar Mukabili Kıytnetler BANKALAR TAHVİLLER ve HtSSE SENETLERİ CÜZDANI SENETLER CCZDANl Sair Müşteriler BüRCLUCARÎ HESAPLAR Saiı Müsteriler GEMİ İNSAAT1 KRL'DT FONLARI İ ST t R A R L E R 1M 1Z SABÎT KIYMETLER .. 1 Menkuller (lmal Hal Dahil) Amortisman ( ) 54.523 517 70 126 939 094 48 107.549 852.80 50.481^81.21 2.729.523 06 18 792 03973 205.260. 343J86.46S.13 86 071.077^3 125 1)25 «00 1.327.702.088 &5 PASİF Kr. S £ RM A ¥E İHTİYAT AKÇELERÎ KARŞILIKLAR „ L 1 r a Kr. 31.(190 821 81 2I.228.362.S3 181.462 612.18 1.750.UO0 000. 2.2H4 574 3« 135.141 927 04 18 9K 028 (12 781*58 23U.12 37 C.37 İ9B.9Ü Sabit Kıymetler Venileme FOBU Dahili Slgorta Fonu m Sair Karçıhklar „. ... „, „ IAAHBCILEBİMİZ..,,.,. W , M « 328.063.070^4 1146.882.573 05 İatırım v* thr Uclis Konu ... V3 71UUU0. Tranaler emlrlen 142.091 «fTS.M Dıjer Taahhütlenmls a M ... « „ „ . „ . „ . .„ T C. Merkea Banttau Avansl. vc &ce«k Et Senetler 2331032004 Orta vadelı krtdlltı \3»»i!> XTl.W B18.«19Sn5Tl M B ? D D A T „. ». ^. TZ ı.. ;.: ~; ;.; =; =: VADE8İZ VâOELt 439 ££4.213.46 ... 47.794 64750 ( 27.548.027 75 I tt.m.l19.4S 2 Gavrimenkuller (tnss Hal. Dahfl) ... Amortisman ( ) 2.075598 092.25 ( 767 844 622 84 • > 1J07.453.4O.41 Resmi mevduat Ticarl mevduat Bankalar mevduatı Tasarruf mevduatı 12 668.338 04 124U7SJ744M ... 4.374 483.72 ... 173 541.311.52 10 O OI K. O .K )48.140^3UIJU0U0. UU.73I ««6.13 „. .„ 22 688 338 04 I23.U18 414U4 /.374.4B3 72 284.2/2 y«V 65 15 441 761 66 'IH\ AVı ıı»4 Wl TKDÎYE EMİRLERİ MUHTELÎP ALACAKLILAR SAİR PASÎFLER „ „. 6.bZı UtVViJI İ LÂ N Atatürk Üniversitesi Rektörlüğünden Üniversitemiz Ziraat Fakültesi Ba# Bahçe Kürsüsü Sebzecilik dalında bir adet profesörlük kadrosu açıktır. tsteklilerin 1750, 1765 ve Oniversiteler OğreUm Üyelerinin seçimleri ve Profesörlüge yükselmeleri hakkındaki füzük uyarınca. lüzumlu evraklan ile birlikte en geç 16.12.1974 tarihine kadar Rektörlüğümuze başvurmalan duyurulur. :j i t MUHTELİH BORÇLULAR SAÎR AKTtH.ER İLK TESİS MASRAFLARI E«a= bede) Amortisman ( ) T OPLA M NÂZIM Hİ.SAPLAR : ^ := ... ... .« ~ m . . . . „ „ „. „ „ ... ... „ .„ „ » 357fl8S0 63 ( 2.099.49145 ) i£'2 193 Zü 63 1.879.359.18 7J77«#.flS8.74 2.931 165690^6 IOPu«..;nCSrr^:3 NAZIM HESAPİJUI w .„ ... ... 2^31 I«BW).26 (Basm: 26406/9632) (Basm: 264409629)