23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 11 Kasım 197* Bir Gerçek ürkiye'nin nenüz demokrasi değil, dernokrasının dogum ağrıları içınde vasadığuu lc&bul etmek en doğrusuduı. Kaldı ki, demokrasi denilen sosyal düzenin de binbır şekli oldugunu artık bilıyoruz. Ne tarihleri, ne de tarihlerinde devlet olmak gelenekleri olmayan Orta Alrika Cumhuriyetleri de, rejîmlerini, demoKrasi olarak adlandırırlar. Henür mılletıeşme sürecinln geri asamalannda bocaiayan Otokratik Güney ve Orta Amerika ülkeleri de, De.rıokrasi adma konusurlar. İngiltere'den Iskaijdınav ülkelerine kadar Avrupada, İspanyayı bir rarala Dırakırsak, gene demokrasi hâkimdir. Sonra; üoğu Almanyadan Sovyet Rusya'ya, Çin H«dk Cumhurıyetine kadar da, ber ülke kenrtirrt demokrası düzeni içınde sayar. I OfeliJi, ART1K BlRAZ DlSİPLİN! Şevket Süreyya AYDEMİR fım sanmak, kendimizi aldatmak olur. Sonra $u da var: Eğer bir parlamentoda ha!k dedigimiz, millet dedigımiz, fakat çeşitli sosyal tabakaJardan otaşan toplumun, butun ana grupları. gereğince temsil olunmuyorsa, o parlamentoda müli gücun ve eğilimlerin, yeterince dile geldiğini ifade etmek de zordur. Nitekim bizim parlamentomuzda da, siyasi yapı bu açıdan încelendigi zaman, çok önemli eksiklikierin karsısında kalırız. Oysa parlamentomuzun, elli yılı askın bir geçmişi var. Ama biz, bu eliı yıla rağmen, parlamentonun sosyal oluşumu bakımından hâlâ, 50 yıl öncesJnden, fazla ileri degiliı ve halk deryasından sanJti kopmuş gibiyız. Bu bir gerçektir. (tnkUâbımız, eğer kendi Idealist kadrosunu yaratmaz ve inkılâbın kaderini bir takım eyyim adamlannm kaprislerine bırakırsa, bu inkılâbın, bir gün btr oligarşiye dönebilecetini, daha 1932'de, Inkılâp ve Kadro eserimizde belirtmiştik.) Tekelcilere gelince: MahalH ya da genel kongrelerde bunltr, o konjrelere ülkenin her yanından gelen vatanrfaşlar lçindeki Sagduyulu insanların uyanları ile, acab». aklın ve jer çeklerin emrettiği yollara yöneltilip uyandınla mazlar ıru? Hayır! Çünkü psikolojinin, bir de • yıjınlar psfkolojisi» denilen bir bölümü var. Bu bilime göre, kalabalıklar bir araya geldikleri zaman, o kalabahklarda akıl, yargı ve karar düîeyi, en yükseklerin ve seçkinterin düzeyinde değil, ancalr ort«lama bir dUzeyde kalır. Bu ortalama düzeye inen kalabahğı ise, demagok ve profesyonel politikacılar, daima peşlerinden sürükleyebilirler. Bizdekt parti kongrelerinde bu psikolojık kanun, hemen daima hükmünü yürütür. Nitekim Türkiye'de. par tilerin, oligarsik kuruluşlır halini »lıjınrfa va kongrelere katilanlann, her zaman, daht çok konu?»nın. dahs çok bajhranın, yani demagokların peşinden sürüklenişlecinin. dağiame» kanunu da budur. yaset tüccariannın ve partt ellerine bırakılamaz. Örneğin bugün Türkiye, tarihinin galiba en nazik evrelerinden birini yaşıyor. îç ve dış çetinlikleri gizlemek, y» da aczin ifadesi olarak maskelemek veya tevillerle gölgelemek, artık milli »uç sayılacak hale gelmiştir. Devlet otoritesi sarsılmaktadır İ Ç ve dış problemlere çare olarak ortaya serilen görüşler, ya ümitsizüklerdir yahut da ?üp heli ümitlerin gölgesine sığmmaktır. Kıthk ve bunun tabiî sonucu olan açlık tehlikeleri güçlenmektedir. Türkiye gibi bir ülkenin, bugday için, pirinç için, yağ için, şeker için yabancılara elaçması hazindir. Bütün ihracat gelirlerinin, yalraz petrol ödemelerine gitmesi, hatta buna bile yetmez hale geliş] görülmemiş bir halrfir. Ama sokaklar. yollar da, otomobillerden adım atılmaz ha le gelmiştir. Bunlar iktisadi tutsaklıgın ta kendisidir Bizim neslimizin ülküsü İse, hep, iktisadi istiklâl ıdi. Hayır! Bu böyle gitmez. Artık biraz dîsiplin «erek! Evet dislplin! BoŞtf İçınde iki katlı ev ruhsatı alıp. herkesin göıü önündr on katlı saray yapan düzenbazdan, kaçakçılıgı açık sanat halinde işletenlere, politlka simsarından, adına hükümet denilen milll kurulus üstünde oyun oynayanlara kıdar. butün soysuzlasmalara karsı çıkacsk püçlü bir disipUn! Bu da elbet hükümet denilen kuruluşun, her alanda, ama her alanda, haysiyet ve itibarını kurmak, korumak ve yerleştirmekle olur. Yoksa siyast anarşi böyle genijleyerek IÜrerse, korkulur ki, artık onu önlemek ve profesyonel politikacılara «artık yeter!» demek için, zaman biraz geç olaeaktır. Kaldı ki, bugünün çöîülüsü, elbette ki ya) nıı bugünkü kaygusuzlukların sonuçlan de(ildir. Siyasal ve yönetsel anlamda örfiütlenerek devlet haline gelmemizin temeünde ve yapısında, elbette ki geçmişin derinliklerine kadar inen aksaklıklar, yetersizlikler var. Ama bunlsnn etkileri. eiddi bir devlet anlayışı ve gerçek bir devlet adamlıiının «irade» ve ileri görüşlültigü ile, elbette ki düzeitilebilir. Ama bunun icin <ir ylne, önemli bir kojul gerek. Bu kosul surfıır: Artık biraı disiplin! Evet, artık biraı Hisiplln'. Haftanın Çocuk Oyunu SADUN TANJU ir çocuk oyunundan başka bir şey tfeğildi olay, baslangıcında. Sonu ölüme vardıysa, genç kuşakları nasıl şiddete alıştıra alıştıra büyüttüğümüzü ancak böyle bir olayla gördüğümüzdendir. Yokıa çocuklar basinda sa> dece bir büyüğü tutsak etmenın ve ona buyurma ztvki» nin tutkusundaydılar Gece yavas yavaş Barbara'nın ya» tağına yaklaşmışlar ve kloroformlu pamuğu bumuna tutup bayılttıktan sonra iplerle «tntsıkı karyolaya bağlamışlardı. Barbara bir tntsaktı. Artık onlara »ütünü İÇ, plyanoya otur, yüzmeye gidiyoruz hazırlan, diyeralyecekti. Anne ve babaları geziden dönünceye kadar Barbara onların buyruğunda olacaktı. Daha önce oynadıklan bu oyuna ortak olan arkacfaşlarını da çagıracaklar ve ilk kez ken» dıleri dışında bir tutsakları olduğu için başarıUnyl* Ö|Ü> neceklerdi. B Kısacası demokrasi, çağın Dir terimıdir. Bu terimi ber iilke, ya d& bu ülkelen elıeriade tutan profesyonel politikacılar, kendı görüşlerine, kiilttîrlerine ve hepsinden daha etküi olarak da, kendi çıkarlarına göre yorumlarlar, uygularlar. Amı ne var ki, şu Ulkede kahrajnanlık olan bir hareket için, öteki Ulkede bu kanramanı, Tine demokrasi adına darağacına götüıebilirler. Oysa demokrasiyi ve demoKrasi 5oysuzlaşırsa bunun ne sonuçlar doğuracağını, demokrasi deyirrüni bulanlar ve bu rejunl Uk kez tanımlayanlar, bundan 2400 yıl önce, kesuı olarak açııclanuslardır. Bu açıklamalar, bugun bile, büttin parlamentolann kapılarma şaşmaz gercekler olarak yazılabiUrler. Bu temel ılkeler*, her vesile Ue değindik. Ama bunlardan «üemokrasi, bir halk eğitimi işidir» ilkesıni bi? daha tekrarlayalım. Evet halk eğitimi ışi! Ve hslk egitimi jetersiz olursa, o rejimde, demokrasi adına ya demagok, ya siyaset mütegaüibesi ya da, halktan kopmus lâf ebesi pobtikacrar konuşur. Bun lar ise. hem halkın, hem demoirasınıo artüclan, döküntüleridir.. tsi bu noktadan dlıncadır ki, bizira de, tendi ülkemizde, demokrasinin, henüz doğum ağnları içinde olduğunu, kesinl'.kle ifade edebiliriz. Çünkü bir ulkede halkın yarıdan fazlası okuyup yazmak bilmezse, bilenterin oktır Tazarlıfı da, gerekli yargılama ve kryaslamalara «iremeden. her esan rüzgâra kendini kaotınnak şeklinde olursa, o Ulkede demokrasinin yerleşmiş olaca Heyecan Yaratmak Mendel W. Johnaon'un romanını okurken, b!r oyununun sadiztne dönüsündeki ortak suçlulufumuıun günahını içinizde buluyorstınuz. Barbara, oyunun başlangıcında, buyurma yetkisi elinden alınmış bir büyüktü, çocuklar istediklerl taman ona yiyeeek verlyorlar ve özel bir törenle tuvalete götürüyorlardl. Diha «onra oyunun tekdüzeliğini bozmak için ikıllarına ne eeldiyse uygulamağa başladılar. Bobby, makasla geceliğini ve donunu kesip Barbara'yı çırçıplak hale getirmeyl ftnerdl, John, nöbet sırası kendine gelince, 16 yaşın ilk clnsel (ftneyine firişmeyi denedi. Dianne, kendi çirkinliii ve ceHmıizlİÜ ile Barbara'nın sağlıklı ve gelişmi? vücudunu karşılaştınp düşman kesildi. Panl, geri zekâlı yaradılışının sınırsız davranıslarıvl» kmn derisı üıertnde eaktsı ilt Çİıiriler çizdi. Cindy, tutsak için alınan her yeni karan çocukça bir gevezelikle Barhara'ya önceden söyleyerek kızı, çağdaş toplumlarımızdaki işkencecilerin teknikleriyle perişan etti Ve sonunda korktular. Ovlesine ileri çıtnuşlerdı Id, dönemezlerdl. Oyon, Olümle bitti. Oligarşi Parlamento ve onun sinesinder» doğacak olan hükümet probleminin bugünkü görüntülerine gelince. Çekinmeden söyleyelim: Şimdi biz, bir halsizlik, yetersizlik ve hatta bozuluş içindeyiz. Bu bczuluşun en göze çarpan lşareti ise, Türkiye'de demokratik geiişmenin, demokratik olmaktan çıkıp, bir partiler oligarşisı haline dönmüj: olmasıdır Oligarşi ise, millet adına, ama milleti arka plana iterek, milletten koparak, bir takım sıyasî kliklerin, yahut azınlık çıkar gruplarının, »iyaset alanında. sö» sahibi olmalarıdır. Yani hem partilerin, hem partiler içi hiyerar»ide bazı acar insanların, bir takım saı ve eylem tekelleriyle, memleket sivasetini bir lafazanlık alanı haline getirmeleridir. Millî Suç Ama ne var ki bir ülkanin yaıgtsı, her ıaman oligarsinin, demagokların. profesyonel li İYİ MİSİNİZ, İYI MİYİZ? OKTAV AKBAL Evet Hayır BU PAZAKTESl S tiraf edeyim ki Er«mt*în hüIküiiıetı fîılen birakıc gitmesi, ibir sürü soruruan ve çıkmaz ları da beraberinde «etirebılir. Onun içia, bun», bir uyjrun formül bulmahyız. Bu formül vardır. Eoerit'in m bakantanrun, hü kümeti, fiilen de oırakmalarının hukuksal koşullarla cevrümesiBİ ve sağlıklılık kazanmasuu saflavabiliriz. Amma ne de olsft ortaya bazı sorurüar ve çıkmazlar çıkabilir. Onun için daha keskın daha dog rudan bir tedbir de eerekir O da vardır. Cnce «zevki nukutı.len oksayacak «görevden avrılma» sorununu inceliyelLtı Büyüyen Suçluluk Çocuklar duracaklan yeri bllemezler. Ama bîrytlkler nerede durmaları gerektigini bilemediler oıi, aram o öleüde büyür. Bir oyun gibi geliyordu tıerkese uukümei «urma konusunda olup bitenler. Ama sonunda geld; dayandı, Türk siyaaal hayatmın son dönemdeki en yetiskin en umut verici evlâdını vurup öldürmeğe tş. Keevlt'ı Lktidardan koparıp atmak ısteyenler Mendel W. Johnson*un romanındald, Barbara'yı yoketmeğe çalısan ^oeuklara benayorlardı. Suçlulukları o kadar büyÜmüş de kendileıini suçlayacak olanı ortadan kaidırraaktan baaka çareleri kaimamts gibiydi.. lhami Soysal |u satırlarla bitirmiş önceki günkü yazasım: «Aman ne güzel olacak oe güzel. Yalnız, korkumuz bu Kidi^le günün birinde bir kez daha •Nasüsmzz iyi misiniz? İyisinız iyi. diye yazı yazmak zorunda kalacağunız ve sonunda da mahlcemeler, hapisler. işkencelerle burun buruna geleceğunizdir. Yani 12 Marün hortlayacağı korkusu Zira vaktiyle gordui. Bu AP takımı at olmayı biliyor da tımar etmesinı bUmiyor. At tepiyor binici düsüyor, tekmeyi biz yiyoruz.» I PARTÎLER BUGÜN DE HÜKÜMET BUNAUMININ ÇÖZUM YÖNTEMÎ ÎÇİN BİR ARAYA GELEMEZLERSE ÇÖZÜM SAYIN DEVLET BAŞKANININ KENDİ GİRİŞÎMÎNE BAÖLANMIŞ OLACAKTIR. Prof. Bahri SAVC! yen istifalan bağlayan belli zorunlu süre'nin sonunda. mühürle ri teslim ederek görevden aynlma... Bakanlar da, en yüksek yönetim şefleri olduklanndan, genel yönetim hukukundan yararlanabilirler. Fakat bu, belki başka sorunlar ve siyasal çıkmazlar da getirebillr. Bunun daha doğrudan tedblri, sayın Devlet Baskanından gelebilir. O da judur: Bu pazartesi, partileri kendi ara lannda anla;tınr. Sıtym Devlet Başkanı buntr, b» pazartesi sağlı yamazaa. meydan. kendi girişimine, kendi görevsel algısuıa, kendi tarihsel sorumluluğuna kalmıstır. Partiler, tarih önünde damgayı ye mi« olurlar. Dügüm noktasını çöı mek, artık, ancak ve ancak, sayın Devlet Başkanınm kendi giri slmine, kendi cesaretine, kendi gö rev algi!i<vt hağlanmıştır. Bu pazartesi partileri anıaşmaya sokamazsa, hemen gene bu pazartesi parlamento içinden her hangi bir partisiıi, ya da partililerden bir uygununu B»i. bakan. olarak gösterir. (Designer eder. atar) o da, hemen bel kl bir yanm saat içinde, listesini kendilerine sunar ve onay larau alır. Artık. bir yeni hükümet «kurulmuşluk stattisü» içine girer, Ecevit'in yukandaki yolla ayrılmışlıgından dogacak sorunlann olması finlenmis oiur. öteki partilerin, bir «kara lojik» güderek ülke karşısında sürdür dukleri siyasal ihanetlerini yogunlastırmalan yolu kapanmıa olur. işletememek, uluslararası nüfuzu yitirmek, yeni ajitasyon istidatlanyle karşılaşmak bizi nereye fötürürî Bundan kurtulmanın yolla rını aramahyız. 1973 aeçimleri, öafürlaşmecl sosyalleşmeci halklaşmacı demokrasilesınecl bir dinamigin et kisiyle. yeni siyasal eğilim'.cro öncülUk vermişti. Ama bu > ğ *i lim kendi iktidannı kuramıyor. Bu ne ile açıklanabilir. Şöyle açıklanabilir Seçimden çikan irade ile. sahnedeki crgüt)ü siyasal cuçler arasındaki bütünlaşmenîn kuruUmamıs olma' sı. öyle ise bir değıaiklik geıekir: Ya seçim gerçefiini veren irade nln kendist dejisecektir. kendisinin. sahnedekı örgütlü sıvasml güçierle bütUnlesmesinı saglayacaktır. kendisı. o KertedA de(tt»ecektir. Ya da, seçım gerçe^inl veren bu irade. sahnedekı örgütlu Siytaaj guçier dengesini defiştirecek bir veru eüç gösterecektir, Bu yeni deoge içinde kendiaıyle bUtünleşecek bir örprütu daha öne alacaktır. daha kuvvetlen dırecektir Yani her hal ve karda bir yeni seçim TUrkive*niıı İşte o zamana Kadar güvenoyu alsa da, almasa da bu Pazartesi kendisine varılabilecek bir yeni hükümet. meşru olarak tşiere el kojar ve yürütmeye başlar. Böylt. bir hükümetin de frtlcü iki ver den galir: Rejim bunalımını önieyecek bir seçime yönelmisliktan. Üyeleri arasında eski siyasal denenmlşlenn bulunmamasından Çünkü seçim vapacalc hükümetin içinde bunlann varlığı. yeni seçimlerin de inanıhrlıftını şimdi den gölgeler. Eayın Devlet Baskanımu bu ai yasal algıyı kabul ederlerse işlerin yoluna eirmesı yolu açılmış olur. Önem kazanmak Remzi Şahln, Eeevit Uzerine oynanan oyımun btraı dm kendi tutumundan doğduğu düsüncesinı beslbr «bı •orUnen Coevit Te Çevrent imabında biruüum «nılıu olaylar rtajcledarkan; o olaylar ne anılarm içinden eelmis bin oıarak, siıldet evresine ulaştırılmıs çoeuk oynnnnn düsünmege basladım. Kim'di bunlar Eceviti jımsıkı baeladıkltrını sananlar ve akıllarına ne gelirse vapma** kalcanlar? Yapmayın diyorda çocuklara Rarbara. kesin artık canun acımağa başladı, bir oyun ttetil hu. oaaa odytt ediyorsunuzl Onlarsa anlayamadıklan bir sevk du\*uvorıarm ve kendi yarattıkları auruma tutkulan axtı»oröu. önens kaaanmak hoslarına gidivordu. Yetkiyi ele geçırmialerdı ve bunun bir sorumluluftu gerektmuftni Mİnnycrıardı Ecevit'in karşısındakiler Barbara"nın etrmtınaakilere b««ziyorlardı. Ama bu kifUel bir dram degildi. Bu çoeuk oyunnBun •onuçları hepimizi ilgilendiriyordu. Kişiler arasındaymıs gi« bi Mhnelenen oyun, toplumial bir paüama noktasıaa doğru sürüklenmekteydi,|>?irf u , Bilmem hatırlsdınız mı, 12 Mart 1971 güniınü. o günü izleyen iki • üç günü... Ben iyi hatırlıyorum. Yazdığım yazılan da.... Öteki devrimci yazar arkadaşların yazdıkiarını da... Güvenilir bir hükümet i; başına gelmısti sözde. «Inkılâp kanunlarunı uygulayacaktı bu hükümet Ama hangi Mecüsle? Yarısından çoğu APTi olan bir Meclis'le mi? Evet, öyleydi! Nanl olacaktı bu? Dört generalin verdikleri muhbrada •uçlandınl«n hükümetti, Meclis'ti! Şimdi, o düşürülmüş partinin oyları gerekiyordu «mkılip kanunları>ru uygulayacak olağanüstü hükümete!.. Soysal, 13 mart günü «lyi misiniz» diye bir yazı yazdı. Ben de umut dolu yazılar yazdım iki üç gün. Yeni bir 27 Mayu başlangıcında olduğumuru sanmıştık. Ama bir hafta içinde Demirel iktidannı aratan bir garip iktidarla kar?ı karfiya kaldık. Aydın, olgun, efendi kişilıkle tanıdığımız bir başbakan «n akıl abnaz Ulere girişti. Nedenlerin, aorunlann köküne inmek şöyle dursun, yiizeydeki bir takım olaylan fıraat bilerek Türk aydınlarınm, hatta Kemalist devrimlere gönülden bagb insanların kıyımı başlatıldı. Evler araoarak, kitaplar toplatüarak. aydm kişiler gözaltında tutularak, raahkemelere çıkartılarak bir şiddet dönemi başladı. Bütün bunlara yol açan hükümet, yani Demirel'in AP hükümeti İ5e Mecîis'te duruma hakimdi! tktidarda iken yapamadığını gerçekleştiriyordu bir bir. Anayasa değişikliği, tsolru> taydığı politikacılara, »ydınlara, işçi liderlerine, gaıetecilere, yazarlara, profesörlere baskı, görev yerlerinden uzaklastırma, yurt içinde korkunç bir sağa kayıs eğilimi, hepsi hepsi olağanüstü hüküraetin eliyle gerçeklegtirildi. Soysal, «tyisiniz iyi» demi;ti, ama doğruydu bu. Demirel'eller «iyi» idiler, Demırel'e muhalefet eden aydmlar, devrimciler kStünün kötüsü durumdaydılar. 12 Martta esen sert rüzgar yön değiftirmi», o yana değil, bu yana esmeye başlamıjtı. Tam bir kasırga biçimini alara>!... Hep yanıldlk. Niye bunu açıklamamalı? Ben bir ıür« umudu bırakmadım elden. Zorla ayakta tutmak istedim umudu. Hatırlarsınız belki «Umudu Yasatmak» baslıklı bir yazı yazmıştım. O günlerde telefonlar çaldı, mektuplar geldl, «Nerde umut?» diye! Türkiye'nin böylesine karanlık bir dönemden geçebileceğini sanmıyordum Atatürk devrimi günlerinin bir genci olarak... Türkiye'deM Kemalist devrim ateılnin gücüne inanarak... Bir süre sonra bu yanlıs gidişin tağlam bir doğrultuya döneceğini umarak... Olmadı, yanıldım, benim gibi düşünenler de yanıldı hep. Korkunç bir dö1 nem başladı, usıdı uzadı. T» 14 ekim seçimlerine dek. Ecevit in ortanın solu akımının seçimlerde en büyük seçmen oyunu alıp, yarım yamalak da olsa iktidara gelişine dek... Şimdi 12 Mart öncesinde gibiyiz gene. Bir çıkmszda debelenip duruyoruz. Bir hükümet kurulamıyor iki aydır. Görevde bulunan hükümetin iki kanadı birbirine can düsman kesilmis. Başbakanın en sert muhalifi kendi yardırocısı! Hükümet üyesi bakanlar birbirine karşıt düsüncede. görüste, eylemde... 12 Mart «yaratıcısı» Bay Demirel yeni bir 12 Mart yaratmak mı istiyorî Bu kusku büyüyor büyüyor durmadan. Garip bir kişi bu Bav Demirel. Neye, kime hizmet ediyor, anlamak zor. Ne kendi kurar hükHmeti, kurabilir. Ne başkalarına bırakır bu isi. Ne de başka bir yol gösterir. Ne de ne de, yeni bir seçime gider. öteki ufak partilerse oy hesapları içinde... Yurdun, ulusun, demokrasi düzeninin geleceğini düsünen, koruyan, savunan tek örgüt, tek güç yalnızca Ecevit'ci CHP'dİr. Ama 185 üyesiyle ne yapsın, nasll yapıın? tşte öğrenci olaylan, çarpışmalar, yaralanmalar, giderek Blümler... Sağcılar surayı bastı, solcular burayı, aozleri. Koraandolar, bilmem neler. Bir basıbosluk havası... Neye varır bu için sonu? Düşünmek o kadar zor mu bunu? Soyıal'ın yszısı bütün bunları yeniden yaşattı bar>a. îyisiniz iyi!.. Bir bildiğiniz var, bir umduğunuz. bir beklediğiniz! Bu yüzden demokratik yoldan hükümet kurulması çirisimlerini durmak»ınn baltalıyorsunuz, Türkiye'yi yeni bir çıkmaza, bir uçurumı doğru sürüklüyorsunuz. îsin içinde gene hangi garip İ? var? Günü gelir, o da çıkar ortaya!. Görevden aynlma Bir iramiı«ı göreve, ancak, yön temine göre 9tanma, seçilme onanma yollan Ue gelinebilir. O kamusal görevden de, gene yöntemine göre, önce o yeri dolduracak bir makam bulunarak bir yetkilinin yapacagı uzaklaştınna eylerni ila ayrılınılabilir Ya da gene O yeri dolduraea* 1b1f mak&ma yöntemine göreisi derir. ya da mühürü bırakma' işlemi ye rine getirilerek bizzat uzaklasma yolu uygulanabilir. Göreve yöntemi içinde baslayan, görev süresi içinde, kosullar ne olursa oısun ^örevın yUküoU tasımayı yükıenrnistir. Kamusal görevin 6z nıtelıgı, hiçbir yeni işlem yapmadan •infilâk» et n,eyı sindiremez. Ancak. bir vekil bularak görevi ona devretmek sureüyle ayrılma yolu açıkttr. Ya da, öteki kamu KörcTlerinde olduftu ümere, belli bir süre daha übrevi yerine getirip, bu süre so nunda, en yakın bir dogal vekile görevin mühürü fiilen bırakarak ondan ayrılınabiUr. Bir Basbakanlık ve Bakanlıklar da, en yüksek «yönetim şeflikien»dir. Onlar da, en vakın dogal bir vekile »örevı bırakarak bu yönetim yerini DOS bırakabilirler. Basbakanlıjın en yakın dogal vekili, adı üstünde, Başbakan Yardımcısıdır. öteki bakanlann da, gtride kalan meslektaslandır. öyle ise Ecevit ve Bakaıuan, eğer kendilerinden önce davranma mıs olurlarsa, Erbakan Ue onun Bakanlarına, kamu görevlerinde kabul edilmeyen istifaları ba|la yan o belli sürenin bitiminde, gö revi bırakıp ellerini kollannı sal laya sallaya bulvara çıkabilirler. O zaman, Erbakan ile Bakanları. istemeseler de. Ecevit ile Bakanlarınm en yakın ve doğal vekilleri olarak, bo| bırakılan sorumlulukları yüklenirler. Yüklerin kendi aralarında nasıl paylafilacığı ayrı bir teknik istir. Bunun difinda bir aynlma, klmi zevki hukukiler.i pek doyurmayabilir. Tüm zevki hukuküerl röm doyuracak yöntem şudur: En yakın doğal ve aynı örgut içinde benzer bir makama, knbul edilme Çocuk Kafalar V* Pugsçov layanı günlarinl koıra <dan Mrflbntferördüklerım etkiliyordu beni. Bir Rn* Yazı idl fUmin adı. Katerina ü Rusyasıydı. Onjekizinci yüzyüın ikinci yaruu. Soylulann fakir köylü halk üzerindeki auursız hakları, insanu» insan üzerindeki egemenliğinin en ürpertici olaylannı yaratıyordu. Böyle bir ortamda kaynama noktasına nasıl gelindiğini izliyordunuz filmde. Sınırsız ıMdetinlzle sınırsıı bir intikam ve öfke 4wygv*unu bflyiitBy»rdvau<. Acunasızbkla, kendinize en vahşi sonu hazırlıyordunuz. İki yüzyıl öncesinin toplumsal eluşumunu seyredip, cağdas dünyada böyle heveslerin nasıl aptalca birsey olacağını düsunüyordunuz. Katerina Rusyasında eenc Kazak ael'kanlısı Pugaçov'un bir yangın gibi steplere saıdırdıfı enlmimieriıı öfkesi, patlama noktasını göremiyen soylulann aseri değil de neydi? O soylular ki, kafalan, eeenk kafalandır VEFAT Birtnei Cihan Harbi Kumandaniartndan, Merhum Mus* Kâıım Pasa'nın refikaları, Birinci Osmanh Meclisi Âaaaı, Eraincan Beylerınden Hacı Rauf Bey torunu Haoı Raul Beysade Ali Hıza Bey ve Kemah Beylerınden Sagıroğlu Mine Hanımın kerimesi, Merhum Nuriye Behçet Giinay'ın hemsiresı. Yüksek MUhendis Besalet Ersanlı K mekli Alb, Vali Fikret Ersanlı, Prof. Dr. Orhar fcrsanlı, Yük. Müh. tlhan Erssmh'nın muhterem valıdeleri Bina Ersanlı, Dahiliye mütehassısı Dr. Saadet E.sann, Guldaren Ersanh'mn kayınvalideleri, Sırma Ersanlı. Büşra Ersanlı, Feryan Ersanlı, Murat Ersanlı, Selim £rsanl]'Qin Babaanneleri, Zeynep'in nineai Ayşe Sıdıka Ersanlı Hanımeiendi vefat etmi»tir. A«ı n«ası. 12 Kasım Salı günü ikametgâhından alııtarak, ö{le namazını müteaîcip, Kadıköy Osmana|a Camiı şeritinden kaldırılacak ve Karacaahmet'te, aile n.esarlıgında toprajta verilecektir AtUtKt NOT; Çelenk gönderı'.memesi, merhumenin vajıyeti teay bıdır. VaıiBjM' 5«Haa (Cumnurıyeı: «847) î«r:ı BSltJBiııi» y «Brtv jr»pac»k »e Güvenoyu olraasa da Yalnız bu yeni hükumeün. gene kaçak güresen liderierin gruplarından guvenoyu almuı sorunu vardır. Partiler bu RÜvenoyunu verirlerse, ne ftlt Ortada, var olan partileri borç landırmayan bir hükümet vardır artık... Partiler demokrasisi nin dogal ve temel ögeleri olan partiler, yeni bir parlamento dengesi olgunlasmcaya kadar, bu hükümet sürer: Güvenoyu vermeseler de.. tste burada da konunun en ince yerine geîmiş oluyoruz: w Seçime gitme.. İçinde bulunduğumuz *ınun, bir rejim bunalımma g f riş defilee nedir? Demokrasiyi ' »t'ln v«j*pı" •rıjsr Soğuk Hava Deposu : Kiraya Verilecektir 1 Ankara Ta.ndoğan meydaıımda, Mıllı Savunma Bakanhjı ÖJrenci Yurdunun zemin katında buiunan soğuk hava deposu kiraya verilecektir. 2 Depo tecrit kısımlarırun bazı yerlen tsunu'e muhU.ç olup, onarım isi arzu edildigi takdirde liracı tarafından yaptırıiacaktır. 3 Deponun yıllık Kira bedeli (3BU.U00' Oçyüzaıtmıs bin llradır. İhale kapalı «arf ucultl ile M Kasına 1974 «ttnü saat 15.00'de Milli Savuıuna Bakaniıg. Personel Daire Baskanhğmda yapılacaktır. Teklif mektupları 23 kasım 1974 jününe »ndar M1IB Savuıuna Bakanlıgı Personel Dı Daire BaşkanltŞınoa DulunBaJuuılıgı (Bisın: ^4803) 813i durulacaktır. En büjrUk luıiıvıju yiMt ol«a, • Çot oJcyjran. Sornnlan jjd ?ıkset egrenimlni )•»*»»•>, â i i «* bıi.ıa l ı ; « . ) • SAYIN İHRACATCILARIMIZ Şirketimiıe a i l , TUrk Boyraklı T Z { • • S«rak apiit ««rei: autrl « : ı , u reicluı y»ıarlı»ının i«B4i« İB i taa anlaKLjrla aoy»rme«iuıa inanaa. *ı u t l n rasarlarınıa ayrıatılı «tf«çBl|İerini blı» yaaalarını iilijoruz. Eaolluriyl* Vıranç duyaco^ız. » ••• • • •• • • •• • • » » • • • • » • • » » • • • » • • • » • • •»» • • • •• • IVI/S DERYA I Yeni adres ve telefonumuza üyelerimizin ve ilgililerin dıkkatlerini çekeriz. Rotterdam ve Hamburg limanları I5.XI.I974 torihinde İSTANBUL'don 17x1.1974 mrihinde İZMİR'den Denız Kuvvetleri Komutanlığı Seyir Hidrograü ve Oginograü Dairesi Bildirilmistir: Bagkanlıgındar M/S OĞUZKAN 20. XI. 1974 torihinde İSTANBUL'don 22. XI. 1974 tarihinde İZMİR'den Denlzcilere ve Havacılara 116 sayıh bildiri 17 ile 21 kasım 1974 tarihleri arasında 09.00'dan 17.00'ye kadar aşağıdaki noktalann birleştiği saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanuı 12.000 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. KARAOENİZ ISTANBUL BOGAZl • K 14 SAHAS1 1 inei nokta: Enlemi 41 derece 13 dakika fcuzey Boylamı 29 derece 09 dakika doğu 2 D İ nokta: Enlemi 41 derece 27 dakika kuzey C Boylamı 29 derece 15 dakika doğu I fineü nokta: Enlemi 41 derece 22 dakika kuzey Boylamı 29 derece 29 dakika doğu 4 üncü nokta: Enlemi 41 derece 11 dakika kuzey Boylamı 29 derece 29 dakika doğu DENİZCtLERE VE HAVACILARA ÖNFMMÜ DUY'TRULUR. UHJİK İ.Ş. £bussuud Cad, 81 Eirktoi İa.anfcul Trieste limanı için karıtık mal yukleyecetttir. Mürocoot: İSTANBUl İZMİR ARMAK GENEL NAKLİYAT 43 07 41 43 06 89 23 723 25 832 Cumhuriyet Caddesi 251 Kat 5 Kurtul Apt. Harbiye Istanbul Telefon: 4647 74 (Cumhuriyet 8641) Konfinanro çalışocak gemilerimizin adedini kıso tomondo çoğaltmayo çolnJığiiTiızı bilglleriniz» orz ederiz. Nof: Yefer miktardo yük olduğu »akdirde gemilerimtz bajko limanlora do uğroyobilir (Rekajans: 1512) 8839 (Cumhuriyat 8442)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle